Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde eğitim alan Türk öğrenciler, sokaklarda hat sanatı icra edip bağlama çalarak iki ülke arasında kültür köprüleri inşa ediyor.
Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde eğitim gören iki Türk öğrenci, sokaklarda hattatlık yaparak ve bağlama çalarak iki ülke arasında kültür köprüleri kuruyor.
Mahmut Enes Kemer ve Safa Akdağ adlı öğrenciler, icra ettikleri sanatla Üsküplülerin ilgisini çekerken bütçelerine katkı sağlıyor.
Üsküp'ün tarihi Türk Çarşısı'nda hat sanatı icra eden Mahmut Enes, Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde grafik tasarımı eğitimi aldığını belirterek, daha lise yıllarında ilgi duymaya başladığı bu sanatı Üsküp'e taşıdığını, Anadolu ve Makedonya kültürlerini harmanlayarak yeni eserler ürettiğini söyledi.
Bu şekilde bütçesine de katkıda bulunduğunu söyleyen Kemer, "Aynı zamanda Türkiye ve Balkanlar arasında bir kültür köprüsü oluşturduğumu hissediyorum" dedi.
Üsküp sokaklarında bağlama çalıyor
Makedonyalılara Türk kültürünü tanıtmayı amaçlayan bir diğer öğrenci ise Safa Akdağ.
Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde hukuk eğitimi alan Akdağ, Üsküp sokaklarında bağlama çalıyor.
Müziğe erken yaşlarda ilgi duyduğunu ve akrabalarından bağlama dersleri aldığını ifade eden Akdağ, Makedonya'ya getirdiği bağlamasıyla, müziğin evrensel diliyle toplumları birleştirmeye çalıştığını anlattı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde eğitim alan Türk öğrenciler, sokaklarda hat sanatı icra edip bağlama çalarak iki ülke arasında kültür köprüleri inşa ediyor.
Makedonya'nın başkenti Üsküp'teki Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde eğitim gören iki Türk öğrenci, sokaklarda hattatlık yaparak ve bağlama çalarak iki ülke arasında kültür köprüleri kuruyor.
Mahmut Enes Kemer ve Safa Akdağ adlı öğrenciler, icra ettikleri sanatla Üsküplülerin ilgisini çekerken bütçelerine katkı sağlıyor.
Üsküp'ün tarihi Türk Çarşısı'nda hat sanatı icra eden Mahmut Enes, Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde grafik tasarımı eğitimi aldığını belirterek, daha lise yıllarında ilgi duymaya başladığı bu sanatı Üsküp'e taşıdığını, Anadolu ve Makedonya kültürlerini harmanlayarak yeni eserler ürettiğini söyledi.
Bu şekilde bütçesine de katkıda bulunduğunu söyleyen Kemer, "Aynı zamanda Türkiye ve Balkanlar arasında bir kültür köprüsü oluşturduğumu hissediyorum" dedi.
Üsküp sokaklarında bağlama çalıyor
Makedonyalılara Türk kültürünü tanıtmayı amaçlayan bir diğer öğrenci ise Safa Akdağ.
Uluslararası Balkan Üniversitesi'nde hukuk eğitimi alan Akdağ, Üsküp sokaklarında bağlama çalıyor.
Müziğe erken yaşlarda ilgi duyduğunu ve akrabalarından bağlama dersleri aldığını ifade eden Akdağ, Makedonya'ya getirdiği bağlamasıyla, müziğin evrensel diliyle toplumları birleştirmeye çalıştığını anlattı.
Son Güncelleme: Salı, 13 Ekim 2015 13:51
Gösterim: 956
Erasmus öğrencisi olarak Yaşar Üniversitesine gelen ve yüksek lisansını iletişim alanında yapan Hırvat Zrinka Peharec, tez çalışmasında "özçekim"i ele aldı.
Yaşar Üniversitesi’ne Erasmus öğrencisi olarak gelen yüksek lisans öğrencisi Hırvat Zrinka Peharec, tez çalışmasında konu olarak selfie olarak bilinen ‘özçekim’i seçti.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Peharec tez kapsamında, aralarında Türkiye, Kanada, Avustralya, Almanya, ABD, Nijerya'nın da bulunduğu 40 ülkeden 214 kişi üzerinde anket uyguladı, 8 ülkeden 10 kişiyle de yüz yüze görüştü.
Katılımcıların yüzde 88'i, cep telefonu veya dijital makineyle selfie çektiğini söylerken yüzde 19,7'si selfie çekmeyi sevdiğini, yüzde 75,7'si olumlu düşündüğünü, yüzde 4,55'i ise nefret ettiğini belirtti.
Paylaşım için en fazla kullanılan mecra Facebook olurken ankete katılanların yüzde 42'si fotoğrafta olduğundan iyi görünmeye çalıştığını, yüzde 23'ü de bazen farklı görünmek için rol yaptığını ifade etti.
Tez çalışmasının danışmanlığını yürüten Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melek Atabey, fotoğrafın öncesinde resim sanatında otoportre olarak karşımıza çıkan selfie'nin doğuşunun 1839'a dayandığını kaydederek, "Bundan yüzyıllar önce ilk özçekimi yapan Robert Cornelius, özçekimin atası olarak karşımıza çıkarken 'selfie' teriminin internette ilk kullanılışı ise 2004'te Flickr'da gerçekleşti. Bu tarihten 2012'ye kadar selfie kelimesinin kullanılışında yüzde 17 bin artış yaşandı ve Oxford sözlüğüne girmesiyle de resmi bir kelime halini aldı" ifadelerini kullandı.
Narsisizmden çok moda akımı
Zrinka Peharec ise tez kapsamında yaptığı anket ve görüşmelerden, selfie'nin narsisizmden çok bir moda akımı olarak algılandığı sonucunun ortaya çıktığını ifade etti. Peharec, anket sonuçlarına ilişkin şunları paylaştı:
"Ankete katılanların yüzde 87'sini, 18-34 yaş arası, yüzde 13'ünü ise daha üst yaştakiler oluşturdu. Katılımcıların yüzde 88'i cep telefonu veya dijital makineyle selfie çektiğini söylerken yüzde 19,7'si selfie çekmeyi sevdiğini, yüzde 75,7'si olumlu düşündüğünü, yüzde 4,55'i ise nefret ettiğini aktardı. Katılımcıların yüzde 7'si günde 10'dan fazla, yüzde 9,6'sı haftada 10'dan fazla, yüzde 33,84'ü ise ayda 10'dan fazla selfie çektiği yanıtını verdi. İlk selfie'ler akıllı cep telefonuyla çekiliyor. Ankete katılanların yüzde 65,8'i, ilk selfielerini akıllı cep telefonlarıyla çektiklerini söyledi. Yüzde 26,46'sı ise dijital makineleriyle çektiklerini aktardı. Günlük olarak sosyal medyada selfie paylaşanların oranı yüzde 3,55 olurken ara sıra paylaşanlar yüzde 69,54, çekip ama paylaşmayanlar ise yüzde 26,9 olarak ortaya çıktı. Selfie'nin reklam ve kurumsal iletişim aracı olarak kullanılması da tez kapsamında değerlendirildi. Selfie'nin reklam aracı olarak kullanıldığı ama etkili olmadığı sonucu çıktı. Ankete katılanların yüzde 38'i sosyal medyada selfie'lere reklam ve iletişim kampanyalarında rastladıklarını belirtirken bu kampanyaları görüp etkilenenlerin oranı ise yüzde 3'de kaldı."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Erasmus öğrencisi olarak Yaşar Üniversitesine gelen ve yüksek lisansını iletişim alanında yapan Hırvat Zrinka Peharec, tez çalışmasında "özçekim"i ele aldı.
Yaşar Üniversitesi’ne Erasmus öğrencisi olarak gelen yüksek lisans öğrencisi Hırvat Zrinka Peharec, tez çalışmasında konu olarak selfie olarak bilinen ‘özçekim’i seçti.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, Peharec tez kapsamında, aralarında Türkiye, Kanada, Avustralya, Almanya, ABD, Nijerya'nın da bulunduğu 40 ülkeden 214 kişi üzerinde anket uyguladı, 8 ülkeden 10 kişiyle de yüz yüze görüştü.
Katılımcıların yüzde 88'i, cep telefonu veya dijital makineyle selfie çektiğini söylerken yüzde 19,7'si selfie çekmeyi sevdiğini, yüzde 75,7'si olumlu düşündüğünü, yüzde 4,55'i ise nefret ettiğini belirtti.
Paylaşım için en fazla kullanılan mecra Facebook olurken ankete katılanların yüzde 42'si fotoğrafta olduğundan iyi görünmeye çalıştığını, yüzde 23'ü de bazen farklı görünmek için rol yaptığını ifade etti.
Tez çalışmasının danışmanlığını yürüten Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melek Atabey, fotoğrafın öncesinde resim sanatında otoportre olarak karşımıza çıkan selfie'nin doğuşunun 1839'a dayandığını kaydederek, "Bundan yüzyıllar önce ilk özçekimi yapan Robert Cornelius, özçekimin atası olarak karşımıza çıkarken 'selfie' teriminin internette ilk kullanılışı ise 2004'te Flickr'da gerçekleşti. Bu tarihten 2012'ye kadar selfie kelimesinin kullanılışında yüzde 17 bin artış yaşandı ve Oxford sözlüğüne girmesiyle de resmi bir kelime halini aldı" ifadelerini kullandı.
Narsisizmden çok moda akımı
Zrinka Peharec ise tez kapsamında yaptığı anket ve görüşmelerden, selfie'nin narsisizmden çok bir moda akımı olarak algılandığı sonucunun ortaya çıktığını ifade etti. Peharec, anket sonuçlarına ilişkin şunları paylaştı:
"Ankete katılanların yüzde 87'sini, 18-34 yaş arası, yüzde 13'ünü ise daha üst yaştakiler oluşturdu. Katılımcıların yüzde 88'i cep telefonu veya dijital makineyle selfie çektiğini söylerken yüzde 19,7'si selfie çekmeyi sevdiğini, yüzde 75,7'si olumlu düşündüğünü, yüzde 4,55'i ise nefret ettiğini aktardı. Katılımcıların yüzde 7'si günde 10'dan fazla, yüzde 9,6'sı haftada 10'dan fazla, yüzde 33,84'ü ise ayda 10'dan fazla selfie çektiği yanıtını verdi. İlk selfie'ler akıllı cep telefonuyla çekiliyor. Ankete katılanların yüzde 65,8'i, ilk selfielerini akıllı cep telefonlarıyla çektiklerini söyledi. Yüzde 26,46'sı ise dijital makineleriyle çektiklerini aktardı. Günlük olarak sosyal medyada selfie paylaşanların oranı yüzde 3,55 olurken ara sıra paylaşanlar yüzde 69,54, çekip ama paylaşmayanlar ise yüzde 26,9 olarak ortaya çıktı. Selfie'nin reklam ve kurumsal iletişim aracı olarak kullanılması da tez kapsamında değerlendirildi. Selfie'nin reklam aracı olarak kullanıldığı ama etkili olmadığı sonucu çıktı. Ankete katılanların yüzde 38'i sosyal medyada selfie'lere reklam ve iletişim kampanyalarında rastladıklarını belirtirken bu kampanyaları görüp etkilenenlerin oranı ise yüzde 3'de kaldı."
Son Güncelleme: Pazartesi, 12 Ekim 2015 15:34
Gösterim: 1019
ÖYP kapsamında sonuçları açıklanan rehberlik ve psikolojik danışmanlık, felsefe ile psikoloji bölümlerine yapılan araştırma görevlisi yerleştirme sonuçlarına göre atamaların başvuru tarihi bugün başladı. Başvurular 19 Ekim’e kadar devam edecek.
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında rehberlik ve psikolojik danışmanlık, felsefe ile psikoloji bölümlerine yapılan araştırma görevlisi yerleştirme sonuçları açıklandı.
YÖK'ün internet sitesinde yapılan açıklamaya göre, söz konusu alanlardaki yerleştirme işlemi sonuçlarına atamaların yapılabilmesi için 12 Ekim-19 Ekim 2015 tarihlerinde adayların kazandığı üniversiteye başvurması gerekiyor.
Sınavı kazananların, lisans diplomasının aslı veya noter tasdikli örneği, lisans mezuniyetine ilişkin transkriptin aslı, yerleştirmeyi esas beyan edilen ALES sonuç belgesi, ALES'ten muaf olunması halinde doktora eğitiminin tamamladığına dair ya da öğretim elemanı olarak çalışıldığına dair belge, yerleştirmeye esas beyan edilen yabancı dil sınav sonuç belgesi, 12 adet fotoğraf ve araştırma görevlisi olarak çalışmalarına engel bir durum olmadığına dair sağlık raporuyla başvurularını gerçekleştirmesi gerekiyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
ÖYP kapsamında sonuçları açıklanan rehberlik ve psikolojik danışmanlık, felsefe ile psikoloji bölümlerine yapılan araştırma görevlisi yerleştirme sonuçlarına göre atamaların başvuru tarihi bugün başladı. Başvurular 19 Ekim’e kadar devam edecek.
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı (ÖYP) kapsamında rehberlik ve psikolojik danışmanlık, felsefe ile psikoloji bölümlerine yapılan araştırma görevlisi yerleştirme sonuçları açıklandı.
YÖK'ün internet sitesinde yapılan açıklamaya göre, söz konusu alanlardaki yerleştirme işlemi sonuçlarına atamaların yapılabilmesi için 12 Ekim-19 Ekim 2015 tarihlerinde adayların kazandığı üniversiteye başvurması gerekiyor.
Sınavı kazananların, lisans diplomasının aslı veya noter tasdikli örneği, lisans mezuniyetine ilişkin transkriptin aslı, yerleştirmeyi esas beyan edilen ALES sonuç belgesi, ALES'ten muaf olunması halinde doktora eğitiminin tamamladığına dair ya da öğretim elemanı olarak çalışıldığına dair belge, yerleştirmeye esas beyan edilen yabancı dil sınav sonuç belgesi, 12 adet fotoğraf ve araştırma görevlisi olarak çalışmalarına engel bir durum olmadığına dair sağlık raporuyla başvurularını gerçekleştirmesi gerekiyor.
Son Güncelleme: Pazartesi, 12 Ekim 2015 10:12
Gösterim: 1313
2015 Dikey Geçiş Sınavı sonucuna göre yükseköğretim kurumlarına yerleşme hakkı kazanan fakat sağlık sorunları nedeniyle kayıt yaptıramayan öğrencilere tanınan ek kayıt hakkının süresi başladı. Öğrenciler, kayıt başvurularını 12-15 Ekim tarihleri arasında yapabilirler.
Yükseköğretim Kurulundan (YÖK) yapılan yazılı açıklamada, 2015 DGS sonucunda yükseköğretim kurumlarına yerleşme hakkı kazanan ancak sağlık sorunları nedeniyle kayıt yaptıramayan öğrencilerin, kayıt hakkı verilmesine ilişkin dilekçelerinin 7 Ekim'de Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında incelendiği belirtildi.
Bu durumdaki öğrencilerin ilgili yükseköğretim kurumlarına sağlık durumlarını ibraz etmeleri durumunda kayıtlarının 12-15 Ekim'de mesai saati sonuna kadar yapılacağı ifade edilen açıklamada, bu tarihten sonra başvuran adaylara ilişkin işlem yapılmayacağı kaydedildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
2015 Dikey Geçiş Sınavı sonucuna göre yükseköğretim kurumlarına yerleşme hakkı kazanan fakat sağlık sorunları nedeniyle kayıt yaptıramayan öğrencilere tanınan ek kayıt hakkının süresi başladı. Öğrenciler, kayıt başvurularını 12-15 Ekim tarihleri arasında yapabilirler.
Yükseköğretim Kurulundan (YÖK) yapılan yazılı açıklamada, 2015 DGS sonucunda yükseköğretim kurumlarına yerleşme hakkı kazanan ancak sağlık sorunları nedeniyle kayıt yaptıramayan öğrencilerin, kayıt hakkı verilmesine ilişkin dilekçelerinin 7 Ekim'de Yükseköğretim Yürütme Kurulu toplantısında incelendiği belirtildi.
Bu durumdaki öğrencilerin ilgili yükseköğretim kurumlarına sağlık durumlarını ibraz etmeleri durumunda kayıtlarının 12-15 Ekim'de mesai saati sonuna kadar yapılacağı ifade edilen açıklamada, bu tarihten sonra başvuran adaylara ilişkin işlem yapılmayacağı kaydedildi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 12 Ekim 2015 11:16
Gösterim: 1435
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından düzenlenen üniversite öğrencileri proje yarışmaları sonuçlandı. Yarışmada 24 proje ödül aldı.
TÜBİTAK'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, bu yıl 296 projenin katıldığı yarışmada 24 proje ödüle layık görüldü. Yapılan değerlendirmeler sonucunda 100 projenin de sergilenmesine karar verildi. Yarışmada birincilere 10 bin, ikincilere 7 bin 500 ve üçüncülere 5 bin lira ödül verildi.
Hacettepe Üniversitesi Kongre Merkezi Oditoryum'da yapılan ödül töreninde konuşan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, üç programa da en başından itibaren katılan, gayret gösteren ve sabreden bütün gençleri tebrik etti. Arcaklıoğlu, "Ödül sayısı sınırlı sayıda oluyor ama önemli olan yarışmalara katılmaktır. Ödüllerimiz semboliktir, fakat sizin için yeni bir başlangıçtır" ifadesinde bulundu.
Nobel Kimya Ödülü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar'ın başarısını da tebrik eden ve öğrencilere örnek gösteren Arcaklıoğlu, "Kıymetli hocamızı bu başarısı sebebiyle kutluyorum. Aziz Sancar Hocamızın başarısı bizleri gururlandırmıştır. Bu 35 yıllık bir çalışma sonucunda elde edilen bir başarıdır https://apotheke-zag.de/kaufen-kamagra/. Başarı sürekli çalışmaktan ve sabretmekten geçer. Hayatınızın baharında olan siz gençler kendinize güzel bir çalışma programı yapın. Başarı sürekli çalışmaktan geçer. Yorulduğunuz zaman başka bir iş yaparak dinlenin. Umuyorum ki, içinizden bazıları Aziz Sancar gibi başarılı çalışmalara imza atacaksınız" değerlendirmesinde bulundu.
Programa, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, TÜBİTAK Genel Sekreteri Arif Koyuncu, Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Saraç, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çufalı, Teknoloji ve Yenlik Destek Programları Daire Başkanı Mehmet Aslan katıldılar.
Üniversite Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması’nda Birincilikleri;
- Genel Kategoride Güneş Perdesi Projesi ile Ahmet Fuat Yalçın,
- Sosyal Girişimcilik Kategorisinde, Ustamdan Projesi ile Gökçe Gülcüler ve Müge Ulusoy,
- Teknoloji Kategorisinde, Gömülü Optik Sensörler ile Kompozit Malzemelerin Yapısal Sağlıklarının Sürekli İncelenmesi Projesi ile Çağatay Yılmaz ve Çağdaş Akalın kazandılar.
Lisans Öğrencileri Yazılım Projeleri Yarışması’nda Birincilikleri,
- Açık Kaynaklı Yazılım Uygulamaları Kategorisinde, Android Cihaz ile Görüntülü Diafon ve Kablosuz Kontrol Sistemi Projesi ile Sinan Divarcı ve Semih Demir,
- Sosyal Yaşam ve Eğlence Uygulamaları Kategorisinde, Sanal Gerçeklik Konsepti İçeren Yapay Zeka Türk Daması Projesi ile Burak Kılıç, Ahmet Emre Alkan ve Sami Engin Yiğiter,
- Akıllı ve Teknolojik Çözümler Kategorisinde, Bütünleşik Uçuş Eğitimi Simülasyonu Projesi ile Emin Berkan Mamak, Caner Topçu ve Musa Çifcibaşı,
- Bilimsel Çözümler Kategorisinde, Genim: Gen-Kanser İlişkilerinin Araştırılması İçin Bir İnformasyon Makinası Tasarımı projesi ile Muhammed Kocabaş ve Umut Şahin kazandılar.
Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezleri Yarışması’nda Birinciliği,
- Ürün Geliştirme Kategorisinde, İğneli Varis Tedavilerinde Kullanılmak Üzere Geliştirilmiş, Damar Bulunmasını Kolaylaştıran Portatif Görüntüleme Cihazı Endüstriyel Tasarımı Projesi İle Gülsevi Esra Uzel,
- Süreç Geliştirme Kategorisinde, Atık Meyve Suyu Posalarının Değerlendirilmesi Projesi İle Yaşar İpek kazandılar.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından düzenlenen üniversite öğrencileri proje yarışmaları sonuçlandı. Yarışmada 24 proje ödül aldı.
TÜBİTAK'tan yapılan yazılı açıklamaya göre, bu yıl 296 projenin katıldığı yarışmada 24 proje ödüle layık görüldü. Yapılan değerlendirmeler sonucunda 100 projenin de sergilenmesine karar verildi. Yarışmada birincilere 10 bin, ikincilere 7 bin 500 ve üçüncülere 5 bin lira ödül verildi.
Hacettepe Üniversitesi Kongre Merkezi Oditoryum'da yapılan ödül töreninde konuşan TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, üç programa da en başından itibaren katılan, gayret gösteren ve sabreden bütün gençleri tebrik etti. Arcaklıoğlu, "Ödül sayısı sınırlı sayıda oluyor ama önemli olan yarışmalara katılmaktır. Ödüllerimiz semboliktir, fakat sizin için yeni bir başlangıçtır" ifadesinde bulundu.
Nobel Kimya Ödülü kazanan Prof. Dr. Aziz Sancar'ın başarısını da tebrik eden ve öğrencilere örnek gösteren Arcaklıoğlu, "Kıymetli hocamızı bu başarısı sebebiyle kutluyorum. Aziz Sancar Hocamızın başarısı bizleri gururlandırmıştır. Bu 35 yıllık bir çalışma sonucunda elde edilen bir başarıdır https://apotheke-zag.de/kaufen-kamagra/. Başarı sürekli çalışmaktan ve sabretmekten geçer. Hayatınızın baharında olan siz gençler kendinize güzel bir çalışma programı yapın. Başarı sürekli çalışmaktan geçer. Yorulduğunuz zaman başka bir iş yaparak dinlenin. Umuyorum ki, içinizden bazıları Aziz Sancar gibi başarılı çalışmalara imza atacaksınız" değerlendirmesinde bulundu.
Programa, TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Erol Arcaklıoğlu, TÜBİTAK Genel Sekreteri Arif Koyuncu, Hacettepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cem Saraç, TÜBİTAK Bilim İnsanı Destekleme Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çufalı, Teknoloji ve Yenlik Destek Programları Daire Başkanı Mehmet Aslan katıldılar.
Üniversite Girişimcilik ve Yenilikçilik Yarışması’nda Birincilikleri;
- Genel Kategoride Güneş Perdesi Projesi ile Ahmet Fuat Yalçın,
- Sosyal Girişimcilik Kategorisinde, Ustamdan Projesi ile Gökçe Gülcüler ve Müge Ulusoy,
- Teknoloji Kategorisinde, Gömülü Optik Sensörler ile Kompozit Malzemelerin Yapısal Sağlıklarının Sürekli İncelenmesi Projesi ile Çağatay Yılmaz ve Çağdaş Akalın kazandılar.
Lisans Öğrencileri Yazılım Projeleri Yarışması’nda Birincilikleri,
- Açık Kaynaklı Yazılım Uygulamaları Kategorisinde, Android Cihaz ile Görüntülü Diafon ve Kablosuz Kontrol Sistemi Projesi ile Sinan Divarcı ve Semih Demir,
- Sosyal Yaşam ve Eğlence Uygulamaları Kategorisinde, Sanal Gerçeklik Konsepti İçeren Yapay Zeka Türk Daması Projesi ile Burak Kılıç, Ahmet Emre Alkan ve Sami Engin Yiğiter,
- Akıllı ve Teknolojik Çözümler Kategorisinde, Bütünleşik Uçuş Eğitimi Simülasyonu Projesi ile Emin Berkan Mamak, Caner Topçu ve Musa Çifcibaşı,
- Bilimsel Çözümler Kategorisinde, Genim: Gen-Kanser İlişkilerinin Araştırılması İçin Bir İnformasyon Makinası Tasarımı projesi ile Muhammed Kocabaş ve Umut Şahin kazandılar.
Sanayi Odaklı Lisans Bitirme Tezleri Yarışması’nda Birinciliği,
- Ürün Geliştirme Kategorisinde, İğneli Varis Tedavilerinde Kullanılmak Üzere Geliştirilmiş, Damar Bulunmasını Kolaylaştıran Portatif Görüntüleme Cihazı Endüstriyel Tasarımı Projesi İle Gülsevi Esra Uzel,
- Süreç Geliştirme Kategorisinde, Atık Meyve Suyu Posalarının Değerlendirilmesi Projesi İle Yaşar İpek kazandılar.
Son Güncelleme: Cuma, 09 Ekim 2015 17:53
Gösterim: 1864

