Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt, tezinde intihal yaptığı gerekçesiyle doktora unvanının alınmasının ardından istifa etti.

Parlamentoda yapılan oylamada Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt'in istifa talebi 5'e karşı 338 oyla kabul edilirken 6 milletvekili çekimser kaldı.
Milletvekilleri 30 gün içinde yeni cumhurbaşkanını seçinceye kadar cumhurbaşkanlığı görevini Meclis Başkanı Laszlo Kover yürütecek.
Fidesz partili Başbakan Viktor Orban da parlamentodaki diğer 4 partiyle cumhurbaşkanlığına yeni isim konusunda görüşmeleri başlatacağını söyledi.
Schmitt'in 1992'de aldığı doktora unvanı, tezinde intihal yaptığı gerekçesiyle Semmelweis Üniversitesi'nce geçen hafta elinden alınmıştı.

Ayakta alkışlandı
Parlamentoda yaptığı konuşmada, ''Macar ulusunun birliğini sağlayamadığı'' nedeniyle görevinden istifa ettiğini açıklayan Pal Schmmitt, Başbakan Viktor Orban ve hükümeti oluşturan Fidesz milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı. Fidesz tarafından desteklenerek 2010 yılında cumhurbaşkanı seçilen eski parlamento başkanı ve eski Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyesi olan Pal Schmmitt, tam bir Türk dostu olarak biliniyordu. Eskrimci sporcusu olan Pal Schmmitt ilk dünya şampiyonluğunu Ankara'da kazanmış, 2 kez olimpiyat şampiyonu olmuştu. Türkiye ile Macaristan arasındaki akrabalık ilişkilerine ve kültür ilişkilerine çok önem veren Schmmitt, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde tam destek vermişti. Pal Schmmitt, geçtiğimiz yıl kasım ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün resmi davetlisi olarak 3 gün boyunca Türkiye'de temaslarda bulunmuştu.

> İntihal Cumhurbaşkanı’nı istifa ettirdi!

Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt, tezinde intihal yaptığı gerekçesiyle doktora unvanının alınmasının ardından istifa etti.

Parlamentoda yapılan oylamada Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt'in istifa talebi 5'e karşı 338 oyla kabul edilirken 6 milletvekili çekimser kaldı.
Milletvekilleri 30 gün içinde yeni cumhurbaşkanını seçinceye kadar cumhurbaşkanlığı görevini Meclis Başkanı Laszlo Kover yürütecek.
Fidesz partili Başbakan Viktor Orban da parlamentodaki diğer 4 partiyle cumhurbaşkanlığına yeni isim konusunda görüşmeleri başlatacağını söyledi.
Schmitt'in 1992'de aldığı doktora unvanı, tezinde intihal yaptığı gerekçesiyle Semmelweis Üniversitesi'nce geçen hafta elinden alınmıştı.

Ayakta alkışlandı
Parlamentoda yaptığı konuşmada, ''Macar ulusunun birliğini sağlayamadığı'' nedeniyle görevinden istifa ettiğini açıklayan Pal Schmmitt, Başbakan Viktor Orban ve hükümeti oluşturan Fidesz milletvekilleri tarafından ayakta alkışlandı. Fidesz tarafından desteklenerek 2010 yılında cumhurbaşkanı seçilen eski parlamento başkanı ve eski Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyesi olan Pal Schmmitt, tam bir Türk dostu olarak biliniyordu. Eskrimci sporcusu olan Pal Schmmitt ilk dünya şampiyonluğunu Ankara'da kazanmış, 2 kez olimpiyat şampiyonu olmuştu. Türkiye ile Macaristan arasındaki akrabalık ilişkilerine ve kültür ilişkilerine çok önem veren Schmmitt, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde tam destek vermişti. Pal Schmmitt, geçtiğimiz yıl kasım ayında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün resmi davetlisi olarak 3 gün boyunca Türkiye'de temaslarda bulunmuştu.

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Nisan 2012 21:38

Gösterim: 1778

TBMM Eğitim Komisyonu Başkanı Avcı, "Öğrenci, ilkokul ve ortaokulu bitirdiğinde diploma verilmeyecek. Ancak lise öğretimi tamamlandıktan sonra lise diploması verilecek" dedi.

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, AK Parti Eskişehir İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık 15 gündür yaptıkları bütün bilgilendirme çabalarına rağmen hala kamuoyunda kafa karıştırıcı bazı söylemlerin olduğunu gördüğünü kaydetti.

Avcı, teklifin Komisyonda görüşüldüğü günlerde kaçar dakika çalışma yapıldığı hakkında bilgi veren Avcı, ''CHP Genel Başkanı Kılıçaroğlu'nun talimatıyla 60-70 CHP milletvekili tekrar Komisyon Divanı'nı çalışamaz hale getirmek, komisyonu felç etmek için girişimde bulundular. Bu girişime rağmen, divanın kararlı tutumu, AK Parti'li arkadaşlarımızın dirayetli tutumu sayesinde Komisyon çalışmaları sürdürüldü. Teklif bu sayede genel kurula indirildi. Komisyon aşamasıyla ilgili iddiaların doğru olmadığını göstermek istedim. Tam 91 saat 41 dakika çalıştık. Bu maratonun yüzde 95'ini muhalefet partisi milletvekilleri kullandı. Sadece yüzde 5'i iktidar partisi milletvekilleri tarafından kullanıldı'' diye konuştu.

''Zorunlu okula başlama yaşı 72 aydır''

Avcı, kamuoyunda en çok sorulan sorulardan birisinin okula başlama yaşıyla ilgili olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

''Okula başlama çağında çocuğu olan aileler haklı olarak bu konuda bazı tereddütler yaşıyor. Bu konuda o kadar asılsız iddialara ileriye sürüldü ki... Zorunlu okula başlama yaşı 72 aydır. Eylül ayında 72 ayını dolduracak çocuklar zorunlu ilköğretim çağına girmiş oluyor. Eğer sizin 72 ayını doldurmuş çocuğunuz varsa onu okula başlatmak zorundasınız. Eğer çocuğunuz 60-72 aylık arasındaysa onların illa okula başlayacak diye bir zorunluluk yok. Aile isterse, 60 ayından gün almış çocuğunu okula gönderebilir. Çünkü 60 aylık çocuğun illa okula gitme zorunluluğu yok ama aile isterse, çocuğun okula başlayabilecek gelişkinlik düzeyinde olduğunu düşünüyorsa, zorunlu olmadığı halde, kaydını yaptırabilir. Zaten ilkokul birinci sınıf müfredatı da bu yeni düzenlemeye göre hazırlanıyor. Bu yeni düzenleme, 4+4+4 adıyla bilinen düzenleme, aslında eskiden de ülkemizde uygulanan ilkokul, ortaokul ve lise düzenine geçişti. İlk dört yıl ilkokuldur, ikinci dört yıl ortaokuldur, üçüncü dört yıl lisedir. Ancak ilk dört yılı bitiren bir çocuk, 'ben ilk okulu bitirdim, hani bana eyvallah, ben ilkokul diplomasını aldım gidiyorum' diyemiyor. Böyle bir diploma yok. İlkokulun sonunda diploma verilmiyor. Sadece ortaokula başlama belgesi, yani karnesi verilecek. Bu karneyle ortaokula başlayıp, 4 yıl ortaokulu okuyacak. Ortaokul bittiğinde de sistemden ayrılamayacak, çünkü ona bir ortaokul diploması verilmeyecek. Karne verilecek, o karneyle liseye başlayacak. Zorunlu olarak liseye kayıt olacak. Lise öğretimini tamamladıktan sonra lise diploması alacak.

İlkokula, ortaokula ve liseye gitmek zorunlu

''Çocuklarımıza farklı kulvarlarda koşma imkanı sunuyoruz''

Dört yıllık ortaokul süresince herkes için okutulacak standart bir zorunlu müfredatın olduğuna da değinen Avcı, şöyle devam etti:

''Bu standart, herkes için zorunlu müfredatın üzerine ayrıca çocukların, yeteneklerine ve tercihlerine göre seçecekleri paket programlar olacak. İkinci paket, seçimlik olacak. Ancak herkes bir paket seçecek. Bu paket sporla ilgili olabilir, güzel sanatlarla, sosyal bilimlerle, fen bilimleriyle, din bilimleriyle, tarımla, bilişim teknolojileriyle, yabancı dillerle ilgili olabilir. Her öğrenci zorunlu standart derslerin üzerine böyle bir seçmeli paket alacak. Bunların yanında tek tek alınabilecek seçimlik dersler de olacak. Böylece bütün çocuklarımıza, ilgi ve yeteneklerine göre farklı kulvarlarda koşma imkanını sunuyoruz. Her yıl sonunda bir seçmeli paketten çıkıp başka bir seçimlik paketi bir sonraki sınıfta seçme şansınız var. Lisede aynı kulvar çeşitliliği devam edecek. Ancak lisede, mesleki ilgilere yönelik daha netleşmiş paketler olacak.

Lisede, bazı bölümler için ve bazı özel durumdaki kişiler için özel izne tabi olarak açıköğretim imkanı var. Bütün bölümlerde değil. Özürlü grupları için, özel bazı nedenlerden okula devam etme imkanı olmayan lise öğrencileri için, özel izne tabi bir açıköğretim imkanı var. Sisteme entegre edemediğimiz özellikli grupları, bu yolla sisteme entegre etmeyi amaçlıyoruz.''

> Lise bitirmeyene diploma yok!

TBMM Eğitim Komisyonu Başkanı Avcı, "Öğrenci, ilkokul ve ortaokulu bitirdiğinde diploma verilmeyecek. Ancak lise öğretimi tamamlandıktan sonra lise diploması verilecek" dedi.

TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Nabi Avcı, AK Parti Eskişehir İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, yaklaşık 15 gündür yaptıkları bütün bilgilendirme çabalarına rağmen hala kamuoyunda kafa karıştırıcı bazı söylemlerin olduğunu gördüğünü kaydetti.

Avcı, teklifin Komisyonda görüşüldüğü günlerde kaçar dakika çalışma yapıldığı hakkında bilgi veren Avcı, ''CHP Genel Başkanı Kılıçaroğlu'nun talimatıyla 60-70 CHP milletvekili tekrar Komisyon Divanı'nı çalışamaz hale getirmek, komisyonu felç etmek için girişimde bulundular. Bu girişime rağmen, divanın kararlı tutumu, AK Parti'li arkadaşlarımızın dirayetli tutumu sayesinde Komisyon çalışmaları sürdürüldü. Teklif bu sayede genel kurula indirildi. Komisyon aşamasıyla ilgili iddiaların doğru olmadığını göstermek istedim. Tam 91 saat 41 dakika çalıştık. Bu maratonun yüzde 95'ini muhalefet partisi milletvekilleri kullandı. Sadece yüzde 5'i iktidar partisi milletvekilleri tarafından kullanıldı'' diye konuştu.

''Zorunlu okula başlama yaşı 72 aydır''

Avcı, kamuoyunda en çok sorulan sorulardan birisinin okula başlama yaşıyla ilgili olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

''Okula başlama çağında çocuğu olan aileler haklı olarak bu konuda bazı tereddütler yaşıyor. Bu konuda o kadar asılsız iddialara ileriye sürüldü ki... Zorunlu okula başlama yaşı 72 aydır. Eylül ayında 72 ayını dolduracak çocuklar zorunlu ilköğretim çağına girmiş oluyor. Eğer sizin 72 ayını doldurmuş çocuğunuz varsa onu okula başlatmak zorundasınız. Eğer çocuğunuz 60-72 aylık arasındaysa onların illa okula başlayacak diye bir zorunluluk yok. Aile isterse, 60 ayından gün almış çocuğunu okula gönderebilir. Çünkü 60 aylık çocuğun illa okula gitme zorunluluğu yok ama aile isterse, çocuğun okula başlayabilecek gelişkinlik düzeyinde olduğunu düşünüyorsa, zorunlu olmadığı halde, kaydını yaptırabilir. Zaten ilkokul birinci sınıf müfredatı da bu yeni düzenlemeye göre hazırlanıyor. Bu yeni düzenleme, 4+4+4 adıyla bilinen düzenleme, aslında eskiden de ülkemizde uygulanan ilkokul, ortaokul ve lise düzenine geçişti. İlk dört yıl ilkokuldur, ikinci dört yıl ortaokuldur, üçüncü dört yıl lisedir. Ancak ilk dört yılı bitiren bir çocuk, 'ben ilk okulu bitirdim, hani bana eyvallah, ben ilkokul diplomasını aldım gidiyorum' diyemiyor. Böyle bir diploma yok. İlkokulun sonunda diploma verilmiyor. Sadece ortaokula başlama belgesi, yani karnesi verilecek. Bu karneyle ortaokula başlayıp, 4 yıl ortaokulu okuyacak. Ortaokul bittiğinde de sistemden ayrılamayacak, çünkü ona bir ortaokul diploması verilmeyecek. Karne verilecek, o karneyle liseye başlayacak. Zorunlu olarak liseye kayıt olacak. Lise öğretimini tamamladıktan sonra lise diploması alacak.

İlkokula, ortaokula ve liseye gitmek zorunlu

''Çocuklarımıza farklı kulvarlarda koşma imkanı sunuyoruz''

Dört yıllık ortaokul süresince herkes için okutulacak standart bir zorunlu müfredatın olduğuna da değinen Avcı, şöyle devam etti:

''Bu standart, herkes için zorunlu müfredatın üzerine ayrıca çocukların, yeteneklerine ve tercihlerine göre seçecekleri paket programlar olacak. İkinci paket, seçimlik olacak. Ancak herkes bir paket seçecek. Bu paket sporla ilgili olabilir, güzel sanatlarla, sosyal bilimlerle, fen bilimleriyle, din bilimleriyle, tarımla, bilişim teknolojileriyle, yabancı dillerle ilgili olabilir. Her öğrenci zorunlu standart derslerin üzerine böyle bir seçmeli paket alacak. Bunların yanında tek tek alınabilecek seçimlik dersler de olacak. Böylece bütün çocuklarımıza, ilgi ve yeteneklerine göre farklı kulvarlarda koşma imkanını sunuyoruz. Her yıl sonunda bir seçmeli paketten çıkıp başka bir seçimlik paketi bir sonraki sınıfta seçme şansınız var. Lisede aynı kulvar çeşitliliği devam edecek. Ancak lisede, mesleki ilgilere yönelik daha netleşmiş paketler olacak.

Lisede, bazı bölümler için ve bazı özel durumdaki kişiler için özel izne tabi olarak açıköğretim imkanı var. Bütün bölümlerde değil. Özürlü grupları için, özel bazı nedenlerden okula devam etme imkanı olmayan lise öğrencileri için, özel izne tabi bir açıköğretim imkanı var. Sisteme entegre edemediğimiz özellikli grupları, bu yolla sisteme entegre etmeyi amaçlıyoruz.''

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Nisan 2012 17:40

Gösterim: 3226

Başbakan Erdoğan, ATO Kongre ve Sergi Sarayı Congresium'da düzenlenen İş ve Meslek Danışmanlarını atama töreninde yaptığı konuşması sırasında ayağa kalkıp konuşmaya başlayan iki genç kız polis tarafından dışarı çıkarılmak istendi.

Başbakan Erdoğan polislere salondan çıkarılmamalarını söyleyerek iki genç kızın salonda kalmasını istedi. Bir süre tekrar ayağa kalkıp konuşmaya başlayan iki genç kıza Başbakan Erdoğan,  "Özel birşeyin varsa toplantının sonunda gelir bunları sorarsın. Ama şurada Başbakan'ınız konuşuyor önce bunu bir dinle" dedi.

Başbakan Erdoğan, ATO Kongre ve Sergi Sarayı Congresium'da düzenlenen İş ve Meslek Danışmanlarını atama törenini katıldı. Başbakan Erdoğan, kürsüde konuşmaya başladığı sırada salonda bulunan iki genç kız ayağa kalkarak konuşmaya başlayınca polisler tarafından salondan çıkarılmak istendi. Başbakan Erodğan, polislere "Polis arkadaşım neden çıkarıyorsun dışarı ?" diyerek iki genç kızın salonda kalmalarını istedi.

Başbakan Erdoğan konuşmasına devam ederken aynı olduğu tahmin edilen iki genç kız ayağa kalkarak tekrar konuşmaya başladı. Başbakan Erdoğan, "Bak..Böyle bu tür oturumlarda önce nezaketi öğreneceksin kardeşim. Otur bakalım yerine. 3 bin kişinin olduğu salonda bu maalesef nezaketsizliktir. Böyle birşey olmaz. Burada bir defa dinlemesini bileceksin. Özel birşeyin varsa toplantının sonunda gelir bunları sorarsın. Bakanımıza ve herkese sorarsın. Ama şurada Başbakan'ınız konuşuyor önce bunu bir dinle. Burada 2 bin 817 kişiye iş veriliyor" dedi.

Bunun üzerine iki genç kız polis tarafından salondan çıkartıldı ve Başbakan Erdoğan konuşmasına devam etti.

(milliyet)

> Başbakan’dan protestoculara nezaket dersi

Başbakan Erdoğan, ATO Kongre ve Sergi Sarayı Congresium'da düzenlenen İş ve Meslek Danışmanlarını atama töreninde yaptığı konuşması sırasında ayağa kalkıp konuşmaya başlayan iki genç kız polis tarafından dışarı çıkarılmak istendi.

Başbakan Erdoğan polislere salondan çıkarılmamalarını söyleyerek iki genç kızın salonda kalmasını istedi. Bir süre tekrar ayağa kalkıp konuşmaya başlayan iki genç kıza Başbakan Erdoğan,  "Özel birşeyin varsa toplantının sonunda gelir bunları sorarsın. Ama şurada Başbakan'ınız konuşuyor önce bunu bir dinle" dedi.

Başbakan Erdoğan, ATO Kongre ve Sergi Sarayı Congresium'da düzenlenen İş ve Meslek Danışmanlarını atama törenini katıldı. Başbakan Erdoğan, kürsüde konuşmaya başladığı sırada salonda bulunan iki genç kız ayağa kalkarak konuşmaya başlayınca polisler tarafından salondan çıkarılmak istendi. Başbakan Erodğan, polislere "Polis arkadaşım neden çıkarıyorsun dışarı ?" diyerek iki genç kızın salonda kalmalarını istedi.

Başbakan Erdoğan konuşmasına devam ederken aynı olduğu tahmin edilen iki genç kız ayağa kalkarak tekrar konuşmaya başladı. Başbakan Erdoğan, "Bak..Böyle bu tür oturumlarda önce nezaketi öğreneceksin kardeşim. Otur bakalım yerine. 3 bin kişinin olduğu salonda bu maalesef nezaketsizliktir. Böyle birşey olmaz. Burada bir defa dinlemesini bileceksin. Özel birşeyin varsa toplantının sonunda gelir bunları sorarsın. Bakanımıza ve herkese sorarsın. Ama şurada Başbakan'ınız konuşuyor önce bunu bir dinle. Burada 2 bin 817 kişiye iş veriliyor" dedi.

Bunun üzerine iki genç kız polis tarafından salondan çıkartıldı ve Başbakan Erdoğan konuşmasına devam etti.

(milliyet)

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Nisan 2012 15:50

Gösterim: 1646

Milli Eğitim Bakanlığı Denetim sistemi oluşturulurken mevcut sistemdeki hataların irdelenmesi ve yeni yapılanmada bu hataların olmamasına özen gösterilmelidir.
Mevcut uygulamada Bakanlığa bağlı kurumların iki farklı denetim birimi tarafından denetlenmesi farklı denetim uygulamalarına neden olmaktadır. Denetimde ortak bir anlayışın ve benzer uygulamaların sağlanabilmesi için denetim sisteminin tek elden organize edilmesi gereklidir. Aşağıdaki tabloda Milli Eğitim Denetçileri ile İl Eğitim Denetmenlerinin denetim uygulamalarındaki bazı farklılıklar yer almaktadır. Aynı bakanlığa bağlı denetim birimleri arasında bu kadar farklı uygulamanın olması düşünülemez.  Bu nedenle Denetim işlerinin tamamının Bakanlık merkez teşkilatında oluşturulacak bir üst yapı içinde birleştirilmesi ve tek elden yürütülmesi doğru olacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı Denetçileri ile Eğitim Denetmenlerinin okul denetimindeki bazı uygulama farklılıkları 

Milli Eğitim Denetçileri denetiminde

Eğitim Denetmenlerinin denetiminde

 

Öğretmeninin branş müfettişi tarafından denetlenmesi esastır.

Branş müfettişlerince denetim esası yoktur. Bütün branşlar denetlenebilir.

Denetim en az 1 saattir

Denetim en az 2 saattir

Öğretmenlerin tamamını denetleme mecburiyeti yoktur.

Bütün öğretmenleri denetleme zorunludur. Hiçbir öğretmen iki yıldan daha fazla denetimsiz bırakılamaz.

Denetim sonunda öğretmene rapor düzenleme zorunluluğu yoktur. Ödüllendirilecek veya soruşturma açılacak öğretmenlere rapor düzenlenir.

Denetimi yapılan bütün öğretmenlere teftiş formu doldurma zorunluluğu vardır.

Öğretmen değerlendirme kriterleri 10 maddedir.

Öğretmen değerlendirme kriterleri 21 maddedir

Müdür ve müdür yardımcıları için ayrı kriterli formlar kullanılır

Bütün yöneticiler için aynı form kullanılır

Müdür değerlendirme kriterleri 20 maddedir.

Yönetici değerlendirme kriterleri 40 maddedir.

Psikolojik Danışman denetim kriterleri 15 maddedir

Rehber öğretmen denetim kriterleri 22 maddedir.

Formdaki her kriteri değerlendirme zorunluluğu yoktur.

Formdaki her kriteri değerlendirme zorunluluğu vardır.

Denetlenecek öğretmen hakkında müdür tarafından kanaat formu doldurulur

Öğretmenin çalışmalar hakkında sözlü bilgi alınır

Denetim öncesinde ve sonrasında zümre toplantıları yapılır

Denetim sonrasında genel toplantı yapılır.


Kaynak: MEB Teftiş Kurulu Denetim Rehberleri / İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Rehberlik ve Teftiş Yönergesi

Görev çakışması: 652 Sayılı KHK ile Bakanlık merkez teşkilatında önemli değişiklik yapılmış, denetçi ve denetmenlerin görev alanları da yeniden düzenlenmiştir. Bakanlığın taşra teşkilatı ile bağlı kurumların tamamının denetimi il eğitim denetmenlerine verilmiştir. Bu kurumların artık il eğitim denetmenlerince denetleneceği açıktır. Aynı kurumların denetiminin bakanlığın merkezinde yer alan denetçilerin görev alanında da yer alması görev çakışmasına neden olmaktadır. Uygulamada merkez ve taşra teftişi arasında koordinasyon olmadığı için aynı kurumda denetimler çakışabilecektir. Nitekim geçen öğretim yılında öğrenci yurtlarının denetiminde bu çakışmalar yaşanmıştır. Eğitim müfettişlerinin Valilik onaylı çalışma programına göre teftişe gittiği kurumlarda aynı anda Bakanlık müfettişlerinin de teftiş yaptıkları görülmüştür.   Denetim biriminin tek çatı altında yapılandırılması bu sorunu ortadan kaldıracaktır.

Yapılanma: İllerde çalışmanın müfettişleri yerelleştirdiği, merkezden denetim sistemiyle ise etkili denetim yapılamadığı herkes tarafından kabullenilmektedir. Bu iki sakıncanın önüne geçmek için müfettişlerin bölge sisteminde çalışmaları en ideal sistemdir. Bölge sisteminin bir diğer yararı ise bölge çalışma merkezinde istenilen branşlarda müfettiş bulunmasını mümkün kılmasıdır. Ülkemizin coğrafi özellikleri, kurum ve personel sayıları dikkate alınarak iller gruplanarak denetim bölgeleri oluşturulmalıdır. Bölge çalışma merkezi sayısının 15-20 civarında tutulması uygundur. Bölge çalışma merkezlerindeki çalışmalar bölge koordinatörleri tarafından organize edilmelidir. Bölgedeki denetlenecek kurum, personel sayıları ve branşları dikkate alınarak yeterli sayıda müfettiş atanmalıdır. Bölgedeki müfettişler çalışma gruplarına ayrılarak çalışmalarını yürütmelidirler. Her grupta yine denetim alanındaki personel ve kurum sayısına uygun müfettiş görevlendirilmelidir. İş güçlüğünün azaltılması amacıyla müfettişlerden isteyenlerin bölgedeki azami çalışma süresini çalışma merkezi dışındaki illerden birine yerleşerek yürütmelerine imkân tanınmalıdır.

Bölge çalışma merkezleri ve bağlı illere ilişkin çizelge

Çalışma  Merkezi

Bağlı İller

Çalışma Merkezi

Bağlı iller

Çalışma Merkezi

Bağlı İller

Adana

Mersin

Osmaniye

Hatay

Eskişehir

Bilecik

Kütahya

Afyonkarahisar

Diyarbakır

Batman

Mardin

Siirt

Şırnak

Antalya

Burdur

Isparta

Gaziantep

Kilis

Şanlıurfa

Kahramanmaraş

Adıyaman

Elazığ

Malatya

Tunceli

Bingöl

Ankara

Kırıkkale

Çankırı

Bolu

İstanbul

İzmit

Düzce

Sakarya

Tekirdağ

Kırklareli

Edirne

Erzurum

Ağrı

Kars

Iğdır

Bayburt

Ardahan

Erzincan

Gümüşhane

Bursa

Balıkesir

Yalova

Çanakkale

Kayseri

Nevşehir

Kırşehir

Niğde

Van

Bitlis

Muş                                                                                            

Hakkari

İzmir

Aydın

Denizli

Manisa

Uşak

Muğla

Konya

Karaman

Aksaray

Samsun

Ordu

Sinop

Amasya

Çorum

Trabzon

Rize

Giresun

Artvin

Sivas

Tokat

Yozgat

Zonguldak

Bartın

Karabük

Kastamonu

 

                          Bölge yapılanmasına İzmir Çalışma Merkezi Örneği

BAKAN

 

Rehberlik ve Denetim Başkanlığı

 

Denetim Bölgesi Koordinatörlüğü
(İzmir)

 

Grup Başkanlığı

Muğla

 

Grup Başkanlığı

Denizli

 

Grup Başkanlığı

       Aydın

 

Grup Başkanlığı

Uşak

 

1.

 

Alt Grup

2.

 

Alt Grup

3.

 

Alt Grup

4.

 

Alt Grup

1.

 

Alt Grup

2.

 

Alt Grup

3.

 

Alt Grup

4.

 

Alt Grup

1.

 

Alt Grup

2.

 

Alt Grup

3.

 

Alt Grup

4.

 

Alt Grup

1.

 

Alt Grup

2.

 

Alt Grup

3.

 

Alt Grup

4.

 

Alt Grup

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiyerarşik yapıda kullanılacak unvanlar: Atl grup sorumlusu, grup başkanı, bölge koordinatörü, rehberlik ve denetim başkanı, Bakan

Müfettiş sayıları: Eğitim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinde yapılan son değişiklikle 250 personele 1 eğitim müfettişi ataması esas alınmıştır. Eğitim müfettişlerinin inceleme, soruşturma, araştırma görevlerinin de olduğu dikkate alındığında bu sayı fazladır. Bu sayı en fazla 200 olarak belirlenmelidir. Ülkemizdeki öğretmen sayıları dikkate alındığında ihtiyaç duyulan müfettiş sayısı şu şekildedir: 

Kurum Sayısı

Öğretmen Sayısı

Gerekli Müfettiş Sayısı

59.739

845.593

4228

Bu sayılara dâhil edilmemiş olan, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri dikkate alındığında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bütün kurumların denetimi için 4500 müfettişe ihtiyaç duyulacaktır. Mevcut haliyle müfettiş sayısının yetersiz olduğu açıktır.

Müfettişlik eğitimi: Denetim sistemine alınacak müfettiş yardımcılarının yetiştirilme süreci çok önemlidir. Kabul alanı oluşması açısından müfettişin mutlaka öğretmenden daha üst bir eğitime sahip olması gereklidir. Ortaöğretim kurumlarında öğretmen olarak atanacakların artık yüksek lisans düzeyinde eğitim aldığı dikkate alındığında müfettişlerin en azından öğretmenle eşit düzeyde yani yüksek lisans eğitimi almaları koşulu getirilmelidir. Yazılı ve mülakat sınavını kazanan müfettiş yardımcılarından lisans üstü eğitimi olmayanların Milli Eğitim Akademisinde eğitim yönetimi ve denetimi alanında yüksek lisans eğitimi aldıktan sonra göreve başlamaları sağlanmalıdır.

Denetim periyodu: Bakanlık müfettişlerinin görev alanında yer alan ortaöğretim kurumları arasında onlarca yıldır teftiş göremeyenler vardır. 2010 yılında MEB Teftiş Kurulunun bu görevlerini değişik branşlarda istihdam edilen 1 Başkan, 88 Başmüfettiş, 160 Müfettiş ve 69 Müfettiş yardımcısıyla  yerine getirdiği, 2010 yılında toplam 9030 personel denetimi ile 292 inceleme ve soruşturma görevi yürüttükleri açıklanmıştır. Buna göre bakanlık müfettişlerinin kişi başına yıllık 1 inceleme, soruşturma yaptığı 30 civarında personel teftişi yaptığı görülmektedir. Bu haliyle Ortaöğretim kurumlarının onlarca yıl denetimsiz kalması doğaldır. Eğitim müfettişleri açısından ise durum çok farklıdır. Eğitim müfettişleri görev alanındaki bütün kurumları her yıl periyodik olarak teftiş etmektedir.  Bu nedenle yılda 300 civarında personele rehberlik ve denetim yapmakta, 30-40 civarında inceleme soruşturma görevini yerine getirmektedir. Bu durumda her eğitim müfettişinin 10 Bakanlık müfettişi kadar görev yükü olduğu açıktır. Denetim hizmetinin iki ya da üç yıl aralıklarla tüm kurumlarda periyodik olarak yürütülebilmesi için yeterli sayıda müfettiş istihdamı sağlanmalı ve teftiş hizmeti tek elden yürütülerek bu sorun giderilmelidir.

Denetimde branşlaşma: Bakanlığa bağlı kurumların ve öğretmen branşlarının çeşitliliği dikkate alındığında denetimde verimliliğin ve etkililiğin artırılması için müfettişlerin belirli alanlarda uzmanlaşması gereklidir. Müfettiş alımı yapılırken denetlenecek personel sayıları ve branşları dikkate alınarak uygun sayıda müfettiş alımına özen gösterilmelidir.

Mevcut denetmen sayıları ve çalışmış oldukları iller göz önünde bulundurulduğunda kısa sürede branşlaşmanın uygulanması mümkün görünmemektedir. Bu nedenle tam anlamıyla branşlaşmaya geçene kadar denetmenlere hizmet içi eğitimle yan alan eğitimi verilerek ikinci bir alanda denetim yapabilmeleri sağlanmalıdır.

Zorunlu hizmet ve Rotasyon Uygulaması: Mevcut yapıda uygulanmaya çalışılan rotasyon sisteminde sorunlar vardır. Zorunlu hizmet bölgelerinin 5 ten üçe indirilmesi yararlı olacaktır. Bu şekilde öğretmenlerdeki hizmet bölgeleri ile müfettişlerdeki uygulama arasında da tutarlılık oluşacaktır. Müfettişlerin 3 hizmet bölgesinde müfettişliğe atanmadan önceki hizmetlerine bakılmaksızın 5 er yıl çalışmaları koşulu getirilerek, çalışma merkezleri arasında kolaylıkla dolaşım sağlanmalıdır.

Örnek Zorunlu Hizmet Bölgeleri ve Çalışma Merkezleri Tablosu

  

1. Hizmet Bölgesi

2. Hizmet Bölgesi

3. Hizmet Bölgesi

Çalışma  Merkezi

Bağlı İller

Çalışma Merkezi

Bağlı iller

Çalışma Merkezi

Bağlı İller

Adana

Mersin

Osmaniye

Hatay

Eskişehir

Bilecik

Kütahya

Afyonkarahisar

Diyarbakır

Batman

Mardin

Siirt

Şırnak

Antalya

Burdur

Isparta

Gaziantep

Kilis

Şanlıurfa

Kahramanmaraş

Adıyaman

Elazığ

Malatya

Tunceli

Bingöl

Ankara

Kırıkkale

Çankırı

Bolu

İstanbul

İzmit

Düzce

Sakarya

Tekirdağ

Kırklareli

Edirne

Erzurum

Ağrı

Kars

Iğdır

Bayburt

Ardahan

Erzincan

Gümüşhane

Bursa

Balıkesir

Yalova

Çanakkale

Kayseri

Nevşehir

Kırşehir

Niğde

Van

Bitlis

Muş                                                                                            

Hakkari

İzmir

Aydın

Denizli

Manisa

Uşak

Muğla

Konya

Karaman

Aksaray

 

 

 

 

Samsun

Ordu

Sinop

Amasya

Çorum

 

 

 

 

Sivas

Tokat

Yozgat

 

 

 

 

Trabzon

Rize

Giresun

Artvin

 

 

 

 

Zonguldak

Bartın

Karabük

Kastamonu

 

 

e-rehberlik ve e-denetim uygulamasına geçilmesi:  Bakanlığımız e-devlet uygulamalarını etkin şekilde kullanmakta ve sistemini hergün geliştirmektedir. Okul yönetiminde e-okul uygulamasıyla öğrenci kaydı, öğrenci devam takibi, nakil işlemi, sınavların duyurusu, taşınır mal işlemleri gibi   birçok işlem artık internet ortamında gerçekleştirilmekte ve birçok evrak (not çizelgeleri, öğrenci gelişim dosyaları vs) sanal ortamda tutulmaktadır. Okullar ve kurumlar hızla e-devlet uygulamasına geçerken denetim sistemimizin e-devlet uygulamalarında geri kalması düşünülemez. Okul ve kurumlar tarafından yapılan işlemlerin sanal ortamda kontrolü ve uzaktan denetiminin yapılabilmesi için gerekli e-denetim sistemi oluşturulmalıdır. E-denetim uygulamaları sayesinde bütün kurumların her yıl belirli tarihlerde denetlenmesi yerine rehberlik ve denetimde süreklilik sağlanmalı yüzyüze denetim ise iki yılda bir gerçekleştirilmelidir. e-rehberlik uygulamasıyla teftiş grubundaki müfettişlerin kendi branşlarındaki öğretmenlere sanal ortamda rehberlik yapmalarına yönelik uygulamalar başlatılmalıdır.

Müfettiş unvanının gerekliliği: Yasal olarak müfettiş ile denetmenlerin atanma, statü ve görev niteliği farklıdır.  Müfettişlik kavramı milletimizin zihninde yer etmiş kültürel bir değerdir. 652 Sayılı KHK ile eğitim müfettişlerinin unvanlarının denetmene çevrilmesi hukuki açıdan sakat olduğu kadar kültürel benliğimizin silinmesi açısından da sakıncalıdır. Yeni yapılanmada unvan olarak “milli eğitim müfettişi” unvanının kullanılması yararlı olacaktır.

 Doğan CEYLAN

Müfettişler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı



> MEB DENETİM SİSTEMİNDE YENİ YAPILANMA ÖNERİSİ

Milli Eğitim Bakanlığı Denetim sistemi oluşturulurken mevcut sistemdeki hataların irdelenmesi ve yeni yapılanmada bu hataların olmamasına özen gösterilmelidir.
Mevcut uygulamada Bakanlığa bağlı kurumların iki farklı denetim birimi tarafından denetlenmesi farklı denetim uygulamalarına neden olmaktadır. Denetimde ortak bir anlayışın ve benzer uygulamaların sağlanabilmesi için denetim sisteminin tek elden organize edilmesi gereklidir. Aşağıdaki tabloda Milli Eğitim Denetçileri ile İl Eğitim Denetmenlerinin denetim uygulamalarındaki bazı farklılıklar yer almaktadır. Aynı bakanlığa bağlı denetim birimleri arasında bu kadar farklı uygulamanın olması düşünülemez.  Bu nedenle Denetim işlerinin tamamının Bakanlık merkez teşkilatında oluşturulacak bir üst yapı içinde birleştirilmesi ve tek elden yürütülmesi doğru olacaktır.

Milli Eğitim Bakanlığı Denetçileri ile Eğitim Denetmenlerinin okul denetimindeki bazı uygulama farklılıkları 

Milli Eğitim Denetçileri denetiminde

Eğitim Denetmenlerinin denetiminde

 

Öğretmeninin branş müfettişi tarafından denetlenmesi esastır.

Branş müfettişlerince denetim esası yoktur. Bütün branşlar denetlenebilir.

Denetim en az 1 saattir

Denetim en az 2 saattir

Öğretmenlerin tamamını denetleme mecburiyeti yoktur.

Bütün öğretmenleri denetleme zorunludur. Hiçbir öğretmen iki yıldan daha fazla denetimsiz bırakılamaz.

Denetim sonunda öğretmene rapor düzenleme zorunluluğu yoktur. Ödüllendirilecek veya soruşturma açılacak öğretmenlere rapor düzenlenir.

Denetimi yapılan bütün öğretmenlere teftiş formu doldurma zorunluluğu vardır.

Öğretmen değerlendirme kriterleri 10 maddedir.

Öğretmen değerlendirme kriterleri 21 maddedir

Müdür ve müdür yardımcıları için ayrı kriterli formlar kullanılır

Bütün yöneticiler için aynı form kullanılır

Müdür değerlendirme kriterleri 20 maddedir.

Yönetici değerlendirme kriterleri 40 maddedir.

Psikolojik Danışman denetim kriterleri 15 maddedir

Rehber öğretmen denetim kriterleri 22 maddedir.

Formdaki her kriteri değerlendirme zorunluluğu yoktur.

Formdaki her kriteri değerlendirme zorunluluğu vardır.

Denetlenecek öğretmen hakkında müdür tarafından kanaat formu doldurulur

Öğretmenin çalışmalar hakkında sözlü bilgi alınır

Denetim öncesinde ve sonrasında zümre toplantıları yapılır

Denetim sonrasında genel toplantı yapılır.


Kaynak: MEB Teftiş Kurulu Denetim Rehberleri / İlköğretim Müfettişleri Başkanlıkları Rehberlik ve Teftiş Yönergesi

Görev çakışması: 652 Sayılı KHK ile Bakanlık merkez teşkilatında önemli değişiklik yapılmış, denetçi ve denetmenlerin görev alanları da yeniden düzenlenmiştir. Bakanlığın taşra teşkilatı ile bağlı kurumların tamamının denetimi il eğitim denetmenlerine verilmiştir. Bu kurumların artık il eğitim denetmenlerince denetleneceği açıktır. Aynı kurumların denetiminin bakanlığın merkezinde yer alan denetçilerin görev alanında da yer alması görev çakışmasına neden olmaktadır. Uygulamada merkez ve taşra teftişi arasında koordinasyon olmadığı için aynı kurumda denetimler çakışabilecektir. Nitekim geçen öğretim yılında öğrenci yurtlarının denetiminde bu çakışmalar yaşanmıştır. Eğitim müfettişlerinin Valilik onaylı çalışma programına göre teftişe gittiği kurumlarda aynı anda Bakanlık müfettişlerinin de teftiş yaptıkları görülmüştür.   Denetim biriminin tek çatı altında yapılandırılması bu sorunu ortadan kaldıracaktır.

Yapılanma: İllerde çalışmanın müfettişleri yerelleştirdiği, merkezden denetim sistemiyle ise etkili denetim yapılamadığı herkes tarafından kabullenilmektedir. Bu iki sakıncanın önüne geçmek için müfettişlerin bölge sisteminde çalışmaları en ideal sistemdir. Bölge sisteminin bir diğer yararı ise bölge çalışma merkezinde istenilen branşlarda müfettiş bulunmasını mümkün kılmasıdır. Ülkemizin coğrafi özellikleri, kurum ve personel sayıları dikkate alınarak iller gruplanarak denetim bölgeleri oluşturulmalıdır. Bölge çalışma merkezi sayısının 15-20 civarında tutulması uygundur. Bölge çalışma merkezlerindeki çalışmalar bölge koordinatörleri tarafından organize edilmelidir. Bölgedeki denetlenecek kurum, personel sayıları ve branşları dikkate alınarak yeterli sayıda müfettiş atanmalıdır. Bölgedeki müfettişler çalışma gruplarına ayrılarak çalışmalarını yürütmelidirler. Her grupta yine denetim alanındaki personel ve kurum sayısına uygun müfettiş görevlendirilmelidir. İş güçlüğünün azaltılması amacıyla müfettişlerden isteyenlerin bölgedeki azami çalışma süresini çalışma merkezi dışındaki illerden birine yerleşerek yürütmelerine imkân tanınmalıdır.

Bölge çalışma merkezleri ve bağlı illere ilişkin çizelge

Çalışma  Merkezi

Bağlı İller

Çalışma Merkezi

Bağlı iller

Çalışma Merkezi

Bağlı İller

Adana

Mersin

Osmaniye

Hatay

Eskişehir

Bilecik

Kütahya

Afyonkarahisar

Diyarbakır

Batman

Mardin

Siirt

Şırnak

Antalya

Burdur

Isparta

Gaziantep

Kilis

Şanlıurfa

Kahramanmaraş

Adıyaman

Elazığ

Malatya

Tunceli

Bingöl

Ankara

Kırıkkale

Çankırı

Bolu

İstanbul

İzmit

Düzce

Sakarya

Tekirdağ

Kırklareli

Edirne

Erzurum

Ağrı

Kars

Iğdır

Bayburt

Ardahan

Erzincan

Gümüşhane

Bursa

Balıkesir

Yalova

Çanakkale

Kayseri

Nevşehir

Kırşehir

Niğde

Van

Bitlis

Muş                                                                                            

Hakkari

İzmir

Aydın

Denizli

Manisa

Uşak

Muğla

Konya

Karaman

Aksaray

Samsun

Ordu

Sinop

Amasya

Çorum

Trabzon

Rize

Giresun

Artvin

Sivas

Tokat

Yozgat

Zonguldak

Bartın

Karabük

Kastamonu

 

                          Bölge yapılanmasına İzmir Çalışma Merkezi Örneği

BAKAN

 

Rehberlik ve Denetim Başkanlığı

 

Denetim Bölgesi Koordinatörlüğü
(İzmir)

 

Grup Başkanlığı

Muğla

 

Grup Başkanlığı

Denizli

 

Grup Başkanlığı

       Aydın

 

Grup Başkanlığı

Uşak

 

1.

 

Alt Grup

2.

 

Alt Grup

3.

 

Alt Grup

4.

 

Alt Grup

1.

 

Alt Grup

2.

 

Alt Grup

3.

 

Alt Grup

4.

 

Alt Grup

1.

 

Alt Grup

2.

 

Alt Grup

3.

 

Alt Grup

4.

 

Alt Grup

1.

 

Alt Grup

2.

 

Alt Grup

3.

 

Alt Grup

4.

 

Alt Grup

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hiyerarşik yapıda kullanılacak unvanlar: Atl grup sorumlusu, grup başkanı, bölge koordinatörü, rehberlik ve denetim başkanı, Bakan

Müfettiş sayıları: Eğitim Müfettişleri Başkanlıkları Yönetmeliğinde yapılan son değişiklikle 250 personele 1 eğitim müfettişi ataması esas alınmıştır. Eğitim müfettişlerinin inceleme, soruşturma, araştırma görevlerinin de olduğu dikkate alındığında bu sayı fazladır. Bu sayı en fazla 200 olarak belirlenmelidir. Ülkemizdeki öğretmen sayıları dikkate alındığında ihtiyaç duyulan müfettiş sayısı şu şekildedir: 

Kurum Sayısı

Öğretmen Sayısı

Gerekli Müfettiş Sayısı

59.739

845.593

4228

Bu sayılara dâhil edilmemiş olan, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri dikkate alındığında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bütün kurumların denetimi için 4500 müfettişe ihtiyaç duyulacaktır. Mevcut haliyle müfettiş sayısının yetersiz olduğu açıktır.

Müfettişlik eğitimi: Denetim sistemine alınacak müfettiş yardımcılarının yetiştirilme süreci çok önemlidir. Kabul alanı oluşması açısından müfettişin mutlaka öğretmenden daha üst bir eğitime sahip olması gereklidir. Ortaöğretim kurumlarında öğretmen olarak atanacakların artık yüksek lisans düzeyinde eğitim aldığı dikkate alındığında müfettişlerin en azından öğretmenle eşit düzeyde yani yüksek lisans eğitimi almaları koşulu getirilmelidir. Yazılı ve mülakat sınavını kazanan müfettiş yardımcılarından lisans üstü eğitimi olmayanların Milli Eğitim Akademisinde eğitim yönetimi ve denetimi alanında yüksek lisans eğitimi aldıktan sonra göreve başlamaları sağlanmalıdır.

Denetim periyodu: Bakanlık müfettişlerinin görev alanında yer alan ortaöğretim kurumları arasında onlarca yıldır teftiş göremeyenler vardır. 2010 yılında MEB Teftiş Kurulunun bu görevlerini değişik branşlarda istihdam edilen 1 Başkan, 88 Başmüfettiş, 160 Müfettiş ve 69 Müfettiş yardımcısıyla  yerine getirdiği, 2010 yılında toplam 9030 personel denetimi ile 292 inceleme ve soruşturma görevi yürüttükleri açıklanmıştır. Buna göre bakanlık müfettişlerinin kişi başına yıllık 1 inceleme, soruşturma yaptığı 30 civarında personel teftişi yaptığı görülmektedir. Bu haliyle Ortaöğretim kurumlarının onlarca yıl denetimsiz kalması doğaldır. Eğitim müfettişleri açısından ise durum çok farklıdır. Eğitim müfettişleri görev alanındaki bütün kurumları her yıl periyodik olarak teftiş etmektedir.  Bu nedenle yılda 300 civarında personele rehberlik ve denetim yapmakta, 30-40 civarında inceleme soruşturma görevini yerine getirmektedir. Bu durumda her eğitim müfettişinin 10 Bakanlık müfettişi kadar görev yükü olduğu açıktır. Denetim hizmetinin iki ya da üç yıl aralıklarla tüm kurumlarda periyodik olarak yürütülebilmesi için yeterli sayıda müfettiş istihdamı sağlanmalı ve teftiş hizmeti tek elden yürütülerek bu sorun giderilmelidir.

Denetimde branşlaşma: Bakanlığa bağlı kurumların ve öğretmen branşlarının çeşitliliği dikkate alındığında denetimde verimliliğin ve etkililiğin artırılması için müfettişlerin belirli alanlarda uzmanlaşması gereklidir. Müfettiş alımı yapılırken denetlenecek personel sayıları ve branşları dikkate alınarak uygun sayıda müfettiş alımına özen gösterilmelidir.

Mevcut denetmen sayıları ve çalışmış oldukları iller göz önünde bulundurulduğunda kısa sürede branşlaşmanın uygulanması mümkün görünmemektedir. Bu nedenle tam anlamıyla branşlaşmaya geçene kadar denetmenlere hizmet içi eğitimle yan alan eğitimi verilerek ikinci bir alanda denetim yapabilmeleri sağlanmalıdır.

Zorunlu hizmet ve Rotasyon Uygulaması: Mevcut yapıda uygulanmaya çalışılan rotasyon sisteminde sorunlar vardır. Zorunlu hizmet bölgelerinin 5 ten üçe indirilmesi yararlı olacaktır. Bu şekilde öğretmenlerdeki hizmet bölgeleri ile müfettişlerdeki uygulama arasında da tutarlılık oluşacaktır. Müfettişlerin 3 hizmet bölgesinde müfettişliğe atanmadan önceki hizmetlerine bakılmaksızın 5 er yıl çalışmaları koşulu getirilerek, çalışma merkezleri arasında kolaylıkla dolaşım sağlanmalıdır.

Örnek Zorunlu Hizmet Bölgeleri ve Çalışma Merkezleri Tablosu

  

1. Hizmet Bölgesi

2. Hizmet Bölgesi

3. Hizmet Bölgesi

Çalışma  Merkezi

Bağlı İller

Çalışma Merkezi

Bağlı iller

Çalışma Merkezi

Bağlı İller

Adana

Mersin

Osmaniye

Hatay

Eskişehir

Bilecik

Kütahya

Afyonkarahisar

Diyarbakır

Batman

Mardin

Siirt

Şırnak

Antalya

Burdur

Isparta

Gaziantep

Kilis

Şanlıurfa

Kahramanmaraş

Adıyaman

Elazığ

Malatya

Tunceli

Bingöl

Ankara

Kırıkkale

Çankırı

Bolu

İstanbul

İzmit

Düzce

Sakarya

Tekirdağ

Kırklareli

Edirne

Erzurum

Ağrı

Kars

Iğdır

Bayburt

Ardahan

Erzincan

Gümüşhane

Bursa

Balıkesir

Yalova

Çanakkale

Kayseri

Nevşehir

Kırşehir

Niğde

Van

Bitlis

Muş                                                                                            

Hakkari

İzmir

Aydın

Denizli

Manisa

Uşak

Muğla

Konya

Karaman

Aksaray

 

 

 

 

Samsun

Ordu

Sinop

Amasya

Çorum

 

 

 

 

Sivas

Tokat

Yozgat

 

 

 

 

Trabzon

Rize

Giresun

Artvin

 

 

 

 

Zonguldak

Bartın

Karabük

Kastamonu

 

 

e-rehberlik ve e-denetim uygulamasına geçilmesi:  Bakanlığımız e-devlet uygulamalarını etkin şekilde kullanmakta ve sistemini hergün geliştirmektedir. Okul yönetiminde e-okul uygulamasıyla öğrenci kaydı, öğrenci devam takibi, nakil işlemi, sınavların duyurusu, taşınır mal işlemleri gibi   birçok işlem artık internet ortamında gerçekleştirilmekte ve birçok evrak (not çizelgeleri, öğrenci gelişim dosyaları vs) sanal ortamda tutulmaktadır. Okullar ve kurumlar hızla e-devlet uygulamasına geçerken denetim sistemimizin e-devlet uygulamalarında geri kalması düşünülemez. Okul ve kurumlar tarafından yapılan işlemlerin sanal ortamda kontrolü ve uzaktan denetiminin yapılabilmesi için gerekli e-denetim sistemi oluşturulmalıdır. E-denetim uygulamaları sayesinde bütün kurumların her yıl belirli tarihlerde denetlenmesi yerine rehberlik ve denetimde süreklilik sağlanmalı yüzyüze denetim ise iki yılda bir gerçekleştirilmelidir. e-rehberlik uygulamasıyla teftiş grubundaki müfettişlerin kendi branşlarındaki öğretmenlere sanal ortamda rehberlik yapmalarına yönelik uygulamalar başlatılmalıdır.

Müfettiş unvanının gerekliliği: Yasal olarak müfettiş ile denetmenlerin atanma, statü ve görev niteliği farklıdır.  Müfettişlik kavramı milletimizin zihninde yer etmiş kültürel bir değerdir. 652 Sayılı KHK ile eğitim müfettişlerinin unvanlarının denetmene çevrilmesi hukuki açıdan sakat olduğu kadar kültürel benliğimizin silinmesi açısından da sakıncalıdır. Yeni yapılanmada unvan olarak “milli eğitim müfettişi” unvanının kullanılması yararlı olacaktır.

 Doğan CEYLAN

Müfettişler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı



Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Nisan 2012 16:23

Gösterim: 3512

Diğer çocuklardan farklı olarak sürekli bez bebeklerle oynaması nedeniyle erkek çocuğu kreşten atıldı
 ÇOCUĞUNUZ FARKLI
 İsminin açıklanmasını istemeyen aile, 5 yaşındaki erkek çocuklarını kreşe yazdırdı. Çocuklarının diğer çocuklardan farklı olarak sürekli bez bebeklerle oynaması nedeniyle şikâyetlerin geldiğini belirten aile, “Diğer çocukların ebeveynleri toplanarak, kreş yönetimine başvurdu. Çocuğumuzun ‘farklı’ olduğunu, kendi çocuklarının ‘etkileneceğini’ iddia ederek çocuğumuzun uzaklaştırılmasını istedi. Şikâyetler sonucu çocuğumuz kreşten atıldı” dedi.

İKİ TRAVMA BİRDEN

Adem Arkadaş, “Çocuk iki kere travma yaşıyor. Hem kreşten atıldığı için travma yaşıyor, hem de ailesinin yaşadığı travma ona yansıyor” dedi. BM Raporu’na göre, çocuklar ırk, din, dil gibi unsurların yanı sıra, ikiz olma, uğursuz günde doğma, normal olmayan şekilde doğma, evlilik dışı doğma, doğum kaydının olmaması, sadece annesinin bulunması ya da sadece babasının bulunması gibi nedenlerle ayrımcılığa uğruyor.

> 5 yaşında kreşten atıldı!

Diğer çocuklardan farklı olarak sürekli bez bebeklerle oynaması nedeniyle erkek çocuğu kreşten atıldı
 ÇOCUĞUNUZ FARKLI
 İsminin açıklanmasını istemeyen aile, 5 yaşındaki erkek çocuklarını kreşe yazdırdı. Çocuklarının diğer çocuklardan farklı olarak sürekli bez bebeklerle oynaması nedeniyle şikâyetlerin geldiğini belirten aile, “Diğer çocukların ebeveynleri toplanarak, kreş yönetimine başvurdu. Çocuğumuzun ‘farklı’ olduğunu, kendi çocuklarının ‘etkileneceğini’ iddia ederek çocuğumuzun uzaklaştırılmasını istedi. Şikâyetler sonucu çocuğumuz kreşten atıldı” dedi.

İKİ TRAVMA BİRDEN

Adem Arkadaş, “Çocuk iki kere travma yaşıyor. Hem kreşten atıldığı için travma yaşıyor, hem de ailesinin yaşadığı travma ona yansıyor” dedi. BM Raporu’na göre, çocuklar ırk, din, dil gibi unsurların yanı sıra, ikiz olma, uğursuz günde doğma, normal olmayan şekilde doğma, evlilik dışı doğma, doğum kaydının olmaması, sadece annesinin bulunması ya da sadece babasının bulunması gibi nedenlerle ayrımcılığa uğruyor.

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Nisan 2012 15:48

Gösterim: 2339


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.