Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Döviz kurundaki artışın yurtdışında eğitim görmek isteyen öğrencileri ABD ve Batı Avrupa'dan Doğu Avrupa, Baltık ve Asya ülkelerine yönlendirdiği bildirildi.
Türkiye Uluslararası Eğitim Fuarları (IEFT) Genel Koordinatörü Deniz Akar, döviz kurundaki artışla yurtdışında eğitim trendinin değiştiğini belirterek, öğrenci ve ailelerin Doğu Avrupa, Baltık ve Asya ülkelerini tercih etmeye başladığını söyledi.
Akar, döviz kurundaki yükselişin, yurtdışında eğitim planları yapan ailelerin tercihlerini etkilediğini belirterek, yurtdışında "eğitimin DNA"sının değiştiğini söyledi.
Türk lirasının yılbaşından bu yana dolar, avro ve sterlin karşısında ciddi değer kaybettiğine dikkati çeken Akar, "Yurtdışında okumak isteyen öğrenciler ve aileleri geleneksel ülkeler ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya'nın dışında, alternatif ülke pazarları Polonya, Macaristan, Estonya, Litvanya ve Rusya gibi Doğu Avrupa ve Baltık ülkeleri ile Çin ve Güney Kore gibi Asya ülkelerine yöneliyor" diye konuştu.
Akar, dünyadaki en iyi ilk beş yüz üniversite arasında Macaristan, Polonya, Rusya, Çin ve Güney Kore'den birçok üniversite olduğunu kaydederek, "Uluslararası öğrenci pazarından daha çok pay almak isteyen birçok ülke, rekabetçi fiyatları ile ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya gibi ülkelerin yerini almaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Yılda 1,5 milyar dolar harcanıyor
Akar, Türkiye'nin yurtdışına en fazla öğrenci gönderen ülkeler sıralamasında ilk 5'te yer aldığını vurguladı.
Türk öğrencilerin yurtdışında eğitime yılda yaklaşık 1,5 milyar dolar harcıyor" diyen Akar, yurtdışında okuyan öğrenci sayısının, 2020 yılında 8 milyona çıkmasının öngörüldüğünü kaydederek, Türkiye'nin çalışmalarını bu alanda yoğunlaştırması gerektiğine işaret etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Döviz kurundaki artışın yurtdışında eğitim görmek isteyen öğrencileri ABD ve Batı Avrupa'dan Doğu Avrupa, Baltık ve Asya ülkelerine yönlendirdiği bildirildi.
Türkiye Uluslararası Eğitim Fuarları (IEFT) Genel Koordinatörü Deniz Akar, döviz kurundaki artışla yurtdışında eğitim trendinin değiştiğini belirterek, öğrenci ve ailelerin Doğu Avrupa, Baltık ve Asya ülkelerini tercih etmeye başladığını söyledi.
Akar, döviz kurundaki yükselişin, yurtdışında eğitim planları yapan ailelerin tercihlerini etkilediğini belirterek, yurtdışında "eğitimin DNA"sının değiştiğini söyledi.
Türk lirasının yılbaşından bu yana dolar, avro ve sterlin karşısında ciddi değer kaybettiğine dikkati çeken Akar, "Yurtdışında okumak isteyen öğrenciler ve aileleri geleneksel ülkeler ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya'nın dışında, alternatif ülke pazarları Polonya, Macaristan, Estonya, Litvanya ve Rusya gibi Doğu Avrupa ve Baltık ülkeleri ile Çin ve Güney Kore gibi Asya ülkelerine yöneliyor" diye konuştu.
Akar, dünyadaki en iyi ilk beş yüz üniversite arasında Macaristan, Polonya, Rusya, Çin ve Güney Kore'den birçok üniversite olduğunu kaydederek, "Uluslararası öğrenci pazarından daha çok pay almak isteyen birçok ülke, rekabetçi fiyatları ile ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya gibi ülkelerin yerini almaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.
Yılda 1,5 milyar dolar harcanıyor
Akar, Türkiye'nin yurtdışına en fazla öğrenci gönderen ülkeler sıralamasında ilk 5'te yer aldığını vurguladı.
Türk öğrencilerin yurtdışında eğitime yılda yaklaşık 1,5 milyar dolar harcıyor" diyen Akar, yurtdışında okuyan öğrenci sayısının, 2020 yılında 8 milyona çıkmasının öngörüldüğünü kaydederek, Türkiye'nin çalışmalarını bu alanda yoğunlaştırması gerektiğine işaret etti.
Son Güncelleme: Pazartesi, 27 Temmuz 2015 10:29
Gösterim: 1167
İstanbul Aydın Üniversitesi Erkek ve Kız Karate Takımı Avrupa'da tarih yazdı.
İstanbul Aydın Üniversitesi spordaki başarılarına yenilerini ekledi. Avrupa Üniversitelerarası Karate Şampionası'nda İAÜ Karate Kız Takımı Avrupa Şampiyonu olurken İAÜ Karate Erkek Takımı da Avrupa İkinciliğini elde etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
İstanbul Aydın Üniversitesi Erkek ve Kız Karate Takımı Avrupa'da tarih yazdı.
İstanbul Aydın Üniversitesi spordaki başarılarına yenilerini ekledi. Avrupa Üniversitelerarası Karate Şampionası'nda İAÜ Karate Kız Takımı Avrupa Şampiyonu olurken İAÜ Karate Erkek Takımı da Avrupa İkinciliğini elde etti.
Son Güncelleme: Pazar, 26 Temmuz 2015 13:22
Gösterim: 1141
Yönetmelikle yükseköğretim kurumlarında kalite değerlendirme ve güvencesi ile akreditasyon çalışmalarının düzenlenmesi ve yürütülmesi için Yükseköğretim Kalite Kurulu kurulacak.
Yükseköğretim kurumlarında, kalite değerlendirme ve güvencesi çalışmaları ile akreditasyon çalışmalarının düzenlenmesi ve yürütülmesi için Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun kurulmasını öngören Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yeni düzenlemeyle, kurulacak Yükseköğretim Kalite Kurulu, yükseköğretim kurumlarında kalite değerlendirme ve güvencesi çalışmaları ile akreditasyon çalışmalarının düzenlenmesi ve yürütülmesinden sorumlu olacak.
Yükseköğretim Kalite Kurulu, yükseköğretim kurumlarını temsilen Genel Kurul tarafından seçilen 5, Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen 4, Bilim Sanayi ve Teknoloji, Kalkınma, Maliye, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları ile Türkiye Bilimler Akademisi, TÜBİTAK, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türk Akreditasyon Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni temsilen 1'er ve bir de öğrenci temsilcisi olmak üzere en fazla 21 üyeden oluşacak.
Üyeler, görevli oldukları kurumlarla ilgili toplantılara katılamayacak
Yeni düzenlemeye göre, YÖK ve Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen üyeler, temsil ettikleri veya görevli veya ilişkili oldukları kurumlar ile ilgili konuların görüşüldüğü toplantılara katılamayacaklar.
Yükseköğretim kurumları, Kalite Komisyonu oluşturacak
Yükseköğretim kurumları, iç ve dış değerlendirme ve kalite geliştirme çalışmaları için bir Kalite Komisyonu oluşturacak baclofen 10 mg. Yükseköğretim Kurumu Kalite Komisyonu, kurumun stratejik planı ve hedefleri doğrultusunda, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerinin değerlendirilmesi ve kalitesinin geliştirilmesi ile ilgili kurumun iç ve dış kalite güvence sistemini kurmak, kurumsal göstergeleri tespit etmek ve bu kapsamda yapılacak çalışmaları Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda yürütmek ve bu çalışmaları, Senato onayına sunmakla görevli olacak.Onaylanan rapor kurumun internet ortamında ana sayfasında ulaşılacak şekilde kamuoyu ile paylaşacak.
Yükseköğretim kurumlarında kalite güvence sistemleri kurulacak
Yükseköğretim kurumları, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini ve bunları destekleyen idari hizmetlerin tümünü içine alacak şekilde stratejik plan ve yıllık olarak, performans programı ve faaliyet raporu ile bütünleşik yapıda bir iç değerlendirme raporu hazırlayacaklar ve bu raporları bilgi amaçlı olarak Yükseköğretim Kalite Kuruluna gönderecekler.
5 yılda bir dış değerlendirme süreci
Yükseköğretim kurumları, en az beş yılda bir, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından yürütülecek periyodik bir kurumsal dış değerlendirme süreci kapsamında değerlendirilmekle yükümlüdürler.Yükseköğretim kurumlarının dış değerlendirme takvimi, Yükseköğretim Kalite Kurulutarafından hazırlanacak ve ilan edilecek.
Yükseköğretim kurumlarının dış değerlendirilmesi, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından tanınan veya görevlendirilen dış değerlendiriciler veya Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından Kalite Değerlendirme Tescil Belgesi yetkisi almış bağımsız kurumlarca gerçekleştirilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Yönetmelikle yükseköğretim kurumlarında kalite değerlendirme ve güvencesi ile akreditasyon çalışmalarının düzenlenmesi ve yürütülmesi için Yükseköğretim Kalite Kurulu kurulacak.
Yükseköğretim kurumlarında, kalite değerlendirme ve güvencesi çalışmaları ile akreditasyon çalışmalarının düzenlenmesi ve yürütülmesi için Yükseköğretim Kalite Kurulu'nun kurulmasını öngören Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği, Resmi Gazete'de yayımlandı.
Yeni düzenlemeyle, kurulacak Yükseköğretim Kalite Kurulu, yükseköğretim kurumlarında kalite değerlendirme ve güvencesi çalışmaları ile akreditasyon çalışmalarının düzenlenmesi ve yürütülmesinden sorumlu olacak.
Yükseköğretim Kalite Kurulu, yükseköğretim kurumlarını temsilen Genel Kurul tarafından seçilen 5, Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen 4, Bilim Sanayi ve Teknoloji, Kalkınma, Maliye, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları ile Türkiye Bilimler Akademisi, TÜBİTAK, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Türk Akreditasyon Kurumu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ni temsilen 1'er ve bir de öğrenci temsilcisi olmak üzere en fazla 21 üyeden oluşacak.
Üyeler, görevli oldukları kurumlarla ilgili toplantılara katılamayacak
Yeni düzenlemeye göre, YÖK ve Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilen üyeler, temsil ettikleri veya görevli veya ilişkili oldukları kurumlar ile ilgili konuların görüşüldüğü toplantılara katılamayacaklar.
Yükseköğretim kurumları, Kalite Komisyonu oluşturacak
Yükseköğretim kurumları, iç ve dış değerlendirme ve kalite geliştirme çalışmaları için bir Kalite Komisyonu oluşturacak baclofen 10 mg. Yükseköğretim Kurumu Kalite Komisyonu, kurumun stratejik planı ve hedefleri doğrultusunda, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleri ile idari hizmetlerinin değerlendirilmesi ve kalitesinin geliştirilmesi ile ilgili kurumun iç ve dış kalite güvence sistemini kurmak, kurumsal göstergeleri tespit etmek ve bu kapsamda yapılacak çalışmaları Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda yürütmek ve bu çalışmaları, Senato onayına sunmakla görevli olacak.Onaylanan rapor kurumun internet ortamında ana sayfasında ulaşılacak şekilde kamuoyu ile paylaşacak.
Yükseköğretim kurumlarında kalite güvence sistemleri kurulacak
Yükseköğretim kurumları, eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetlerini ve bunları destekleyen idari hizmetlerin tümünü içine alacak şekilde stratejik plan ve yıllık olarak, performans programı ve faaliyet raporu ile bütünleşik yapıda bir iç değerlendirme raporu hazırlayacaklar ve bu raporları bilgi amaçlı olarak Yükseköğretim Kalite Kuruluna gönderecekler.
5 yılda bir dış değerlendirme süreci
Yükseköğretim kurumları, en az beş yılda bir, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından yürütülecek periyodik bir kurumsal dış değerlendirme süreci kapsamında değerlendirilmekle yükümlüdürler.Yükseköğretim kurumlarının dış değerlendirme takvimi, Yükseköğretim Kalite Kurulutarafından hazırlanacak ve ilan edilecek.
Yükseköğretim kurumlarının dış değerlendirilmesi, Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından tanınan veya görevlendirilen dış değerlendiriciler veya Yükseköğretim Kalite Kurulu tarafından Kalite Değerlendirme Tescil Belgesi yetkisi almış bağımsız kurumlarca gerçekleştirilecek.
Son Güncelleme: Perşembe, 23 Temmuz 2015 16:11
Gösterim: 1744
Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliğiyle usul ve esasları belirlenen Yükseköğretim Kalite Kurulunun hayata geçmesi ile Türk yükseköğretim sisteminde yapısal bir değişimi başlatacağı belirtildi.
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliğiyle usul ve esasları belirlenen Yükseköğretim Kalite Kurulunun hayata geçmesinin, Türk yükseköğretim sisteminde yapısal bir değişimi başlatacağı belirtildi.
YÖK Başkanlığından AA'ya yapılan açıklamada, Türkiye'de 2000’li yıllardan itibaren yükseköğretime erişim ve yükseköğretim alanındaki okullaşma oranının artırılması noktasında nicelik açısından önemli bir başarı elde edildiğine işaret edildi.
Yakın zamanda bu yatay ve sayısal büyümeye, nitelik ve kalite bakımından büyümenin de eşlik etmesi konusunun yükseköğretimin en önemli gündemi haline geldiğine vurgu yapılan açıklamada, bu konuda iyi niyetli girişimler başlatılmış olsa da özellikle "Yükseköğretim Kurulu" düzeyinde son döneme kadar yeterince yol kat edilemediği ifade edildi.
"Yeni YÖK olarak kalite merkezli büyüme ve buna bağlı süreçlerin geliştirilmesi öncelikli gündemimizdir" ifadesinin kullanıldığı açıklamada, bu kapsamda yakın zamanda akademi camiasının, hatta bütün kamuoyunun da takip ettiği birçok düzenlemenin katılımcı bir yöntemle gerçekleştirildiği vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Ancak, bu düzenlemeler girdi süreçlerimizdeki kalitenin arttırılması odaklıdır ve bu da zaten Yükseköğretim Kurulunun asli görevleri arasındadır. Şimdi ise bu yönetmelik ile çıktı kontrolü, Yükseköğretim Kurulu ile ilişkili, fakat karar alma süreçleri bağımsız ve şeffaf olacak olan Kalite Kurulu tarafından gerçekleştirilecektir. Bu Kurulun üye profiline ve karar alma süreçleri ile kararlarını YÖK'e bildirirken eş zamanlı olarak kamuoyuna açıklaması yöntemine bakıldığında, bağımsız çalışacağı kolayca anlaşılacaktır.
Bu yönetmelik kapsamında konunun uzmanı akademisyenler ile diğer ilgili kurum ve kuruluşlar yanı sıra öğrenci temsilcisi de dahil ilgili bütün paydaşların katılımıyla Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulacak, kurumsal değerlendirme ve program akreditasyonu merkezli bir dış değerlendirme sistemi gerçekleştirilecektir. Kurumsal değerlendirme, ilgili yükseköğretim kurumunun eğitim-öğretim, araştırma ve idari süreçlerini kapsayacak ve her 5 yılda bir bu gerçekleştirilecektir. Bu kurumsal değerlendirme, kurumların misyon farklılıklarını dikkate alan bir özdeğerlendirme sistematiği esasına dayanacak, bu da kurumlarımıza daha fazla özerklik ve kendi hedeflerine odaklanmayı sağlayacaktır."
Akredite programlar tercih kılavuzuna giriyor
Açıklamaya göre, program akreditasyonu YÖK tarafından değil, ilgili programa ait yeterlilikler esaslı ve tescil yetkisi verilen ajanslar tarafından gerçekleştirilecek. Program akreditasyonu zorunlu olmayacak, kurumların kendi istek ve talepleri esaslı olacak. YÖK, bu süreci teşvik etmeye yönelik olarak akredite olan programları tercih kılavuzunda belirtecek. Bu şekilde kurumsal düzeyde ve program özelinde "tekamülde devamlılık" esasına dayalı bir kalite güvencesi sisteminin oluşması hedefleniyor.
"Yönetmelik için gelen görüşlerin her biri değerlendirildi"
Yönetmeliğin hazırlanması sürecinde yurt dışı deneyimler ve örnekler, yükseköğretim sisteminden ve YÖK’ten beklentiler ve bugüne kadar yapılan çalışmalar dikkate alınarak taslak bir çalışma hazırlandı. Taslak, öncelikle Genel Kurulda ayrıntılı görüşüldü ve akabinde taslak öneri oluşturulup "askıya çıkarılarak" tüm üniversiteler ve kamuoyuyla paylaşıldı. Gelen görüşlerin her biri ayrıntılı olarak değerlendirildi ve son haline getirildi.
"Kalite Kurulu, YÖK’ten bağımsız değil, fakat ilişkili bir yapıda"
Kanuni zorunluluk gereği Kalite Kurulu, YÖK’den mutlak anlamda "tam bağımsız" değil, fakat ilişkili bir yapıda olacak. Bu olumsuz durum ise Kurulun oluşumu ve üye yapısı, karar alma süreçlerinde bağımsız olma ve en önemlisi, tespit ve önerilerini Yükseköğretim Kuruluna sunarken, eş zamanlı olarak kamuoyu ile paylaşma yöntemiyle aşıldı.
Yeni YÖK, ileriki dönemde bu bağlamda olması gerektiği şekilde, YÖK tarafından alınan kararların sonuçlarının ve eğitim öğretime katkılarının değerlendirildiği, YÖK'ten tamamen bağımsız bir Kalite Güvencesi Sisteminin oluşturulmasını hedefliyor. Ancak, mevcut şartlar dahilinde yapılması gerekenlerin bir takım engelleri bahane ederek ertelenmemesi gerektiği, her hal ve şartta yapılabilecek iyileştirme imkanının bulunduğunu düşünen YÖK, yönetmelik zemininde başlatılan bu girişimin "tedricilik" kavramı çerçevesinde ileriki dönemde kanuni düzenlemeye evrilmesinin, yükseköğretimin yararına olacağı görüşünü taşıyor. Kalite Kurulunun hayata geçmesi ile Türk yükseköğretim sisteminde yapısal bir değişimin de başlatılacağı ifade ediliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliğiyle usul ve esasları belirlenen Yükseköğretim Kalite Kurulunun hayata geçmesi ile Türk yükseköğretim sisteminde yapısal bir değişimi başlatacağı belirtildi.
Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayımlanan Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliğiyle usul ve esasları belirlenen Yükseköğretim Kalite Kurulunun hayata geçmesinin, Türk yükseköğretim sisteminde yapısal bir değişimi başlatacağı belirtildi.
YÖK Başkanlığından AA'ya yapılan açıklamada, Türkiye'de 2000’li yıllardan itibaren yükseköğretime erişim ve yükseköğretim alanındaki okullaşma oranının artırılması noktasında nicelik açısından önemli bir başarı elde edildiğine işaret edildi.
Yakın zamanda bu yatay ve sayısal büyümeye, nitelik ve kalite bakımından büyümenin de eşlik etmesi konusunun yükseköğretimin en önemli gündemi haline geldiğine vurgu yapılan açıklamada, bu konuda iyi niyetli girişimler başlatılmış olsa da özellikle "Yükseköğretim Kurulu" düzeyinde son döneme kadar yeterince yol kat edilemediği ifade edildi.
"Yeni YÖK olarak kalite merkezli büyüme ve buna bağlı süreçlerin geliştirilmesi öncelikli gündemimizdir" ifadesinin kullanıldığı açıklamada, bu kapsamda yakın zamanda akademi camiasının, hatta bütün kamuoyunun da takip ettiği birçok düzenlemenin katılımcı bir yöntemle gerçekleştirildiği vurgulandı.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Ancak, bu düzenlemeler girdi süreçlerimizdeki kalitenin arttırılması odaklıdır ve bu da zaten Yükseköğretim Kurulunun asli görevleri arasındadır. Şimdi ise bu yönetmelik ile çıktı kontrolü, Yükseköğretim Kurulu ile ilişkili, fakat karar alma süreçleri bağımsız ve şeffaf olacak olan Kalite Kurulu tarafından gerçekleştirilecektir. Bu Kurulun üye profiline ve karar alma süreçleri ile kararlarını YÖK'e bildirirken eş zamanlı olarak kamuoyuna açıklaması yöntemine bakıldığında, bağımsız çalışacağı kolayca anlaşılacaktır.
Bu yönetmelik kapsamında konunun uzmanı akademisyenler ile diğer ilgili kurum ve kuruluşlar yanı sıra öğrenci temsilcisi de dahil ilgili bütün paydaşların katılımıyla Yükseköğretim Kalite Kurulu oluşturulacak, kurumsal değerlendirme ve program akreditasyonu merkezli bir dış değerlendirme sistemi gerçekleştirilecektir. Kurumsal değerlendirme, ilgili yükseköğretim kurumunun eğitim-öğretim, araştırma ve idari süreçlerini kapsayacak ve her 5 yılda bir bu gerçekleştirilecektir. Bu kurumsal değerlendirme, kurumların misyon farklılıklarını dikkate alan bir özdeğerlendirme sistematiği esasına dayanacak, bu da kurumlarımıza daha fazla özerklik ve kendi hedeflerine odaklanmayı sağlayacaktır."
Akredite programlar tercih kılavuzuna giriyor
Açıklamaya göre, program akreditasyonu YÖK tarafından değil, ilgili programa ait yeterlilikler esaslı ve tescil yetkisi verilen ajanslar tarafından gerçekleştirilecek. Program akreditasyonu zorunlu olmayacak, kurumların kendi istek ve talepleri esaslı olacak. YÖK, bu süreci teşvik etmeye yönelik olarak akredite olan programları tercih kılavuzunda belirtecek. Bu şekilde kurumsal düzeyde ve program özelinde "tekamülde devamlılık" esasına dayalı bir kalite güvencesi sisteminin oluşması hedefleniyor.
"Yönetmelik için gelen görüşlerin her biri değerlendirildi"
Yönetmeliğin hazırlanması sürecinde yurt dışı deneyimler ve örnekler, yükseköğretim sisteminden ve YÖK’ten beklentiler ve bugüne kadar yapılan çalışmalar dikkate alınarak taslak bir çalışma hazırlandı. Taslak, öncelikle Genel Kurulda ayrıntılı görüşüldü ve akabinde taslak öneri oluşturulup "askıya çıkarılarak" tüm üniversiteler ve kamuoyuyla paylaşıldı. Gelen görüşlerin her biri ayrıntılı olarak değerlendirildi ve son haline getirildi.
"Kalite Kurulu, YÖK’ten bağımsız değil, fakat ilişkili bir yapıda"
Kanuni zorunluluk gereği Kalite Kurulu, YÖK’den mutlak anlamda "tam bağımsız" değil, fakat ilişkili bir yapıda olacak. Bu olumsuz durum ise Kurulun oluşumu ve üye yapısı, karar alma süreçlerinde bağımsız olma ve en önemlisi, tespit ve önerilerini Yükseköğretim Kuruluna sunarken, eş zamanlı olarak kamuoyu ile paylaşma yöntemiyle aşıldı.
Yeni YÖK, ileriki dönemde bu bağlamda olması gerektiği şekilde, YÖK tarafından alınan kararların sonuçlarının ve eğitim öğretime katkılarının değerlendirildiği, YÖK'ten tamamen bağımsız bir Kalite Güvencesi Sisteminin oluşturulmasını hedefliyor. Ancak, mevcut şartlar dahilinde yapılması gerekenlerin bir takım engelleri bahane ederek ertelenmemesi gerektiği, her hal ve şartta yapılabilecek iyileştirme imkanının bulunduğunu düşünen YÖK, yönetmelik zemininde başlatılan bu girişimin "tedricilik" kavramı çerçevesinde ileriki dönemde kanuni düzenlemeye evrilmesinin, yükseköğretimin yararına olacağı görüşünü taşıyor. Kalite Kurulunun hayata geçmesi ile Türk yükseköğretim sisteminde yapısal bir değişimin de başlatılacağı ifade ediliyor.
Son Güncelleme: Cuma, 24 Temmuz 2015 12:39
Gösterim: 1248
Litvanya'nın Siauliai kentinde düzenlenen Flower of Sun Dünya Halk Oyunları ve Halk Müziği Yarışması'na Türkiye'yi temsilen katılan Bahçeşehir Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu Gençlik Spor Kulübü Derneği Dünya Şampiyonu oldu.
Litvanya’nın Siauliai kentinde düzenlenen Flower of Sun Dünya Halk Oyunları ve Halk Müziği Yarışması’na Bahçeşehir Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu GSK Derneği damgasını vurdu. Azerbaycan, Avustralya, İspanya, Kosta Rika, Polonya, Romanya, Rusya, Sri Lanka, Türkiye, Macaristan ve Litvanya olmak üzere 11 ülkenin katıldığı yarışmaya Türkiye Halk Oyunları Federasyonu tarafından ülkemizi temsilen gönderilen Bahçeşehir Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu GSK Derneği, yarışmanın en önemli ödülü olan Grand Prix ödülünü kazanarak büyük bir başarı elde etti.
‘Grup enstrümantal müzik’ dalında dünya birincisi, ‘Geleneksel halk oyunları’ ve ‘Artistlik halk oyunları’ dallarında dünya ikincisi, ‘Solo geleneksel entstrumantal’ ve ‘Solo solist geleneksel müzik’ dallarında da dünya üçüncüsü olan Bahçeşehir Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu GSK Derneği, tüm yarışmacıları ve ödülleri ile basının karşısına çıkıyor. 23.07.2015 (Perşembe) tarihinde Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Beşiktaş Kampüsü'nde düzenlenecek olan basın toplantısında siz değerli basın mensuplarını aramızda görmekten mutluluk duyarız.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Litvanya'nın Siauliai kentinde düzenlenen Flower of Sun Dünya Halk Oyunları ve Halk Müziği Yarışması'na Türkiye'yi temsilen katılan Bahçeşehir Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu Gençlik Spor Kulübü Derneği Dünya Şampiyonu oldu.
Litvanya’nın Siauliai kentinde düzenlenen Flower of Sun Dünya Halk Oyunları ve Halk Müziği Yarışması’na Bahçeşehir Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu GSK Derneği damgasını vurdu. Azerbaycan, Avustralya, İspanya, Kosta Rika, Polonya, Romanya, Rusya, Sri Lanka, Türkiye, Macaristan ve Litvanya olmak üzere 11 ülkenin katıldığı yarışmaya Türkiye Halk Oyunları Federasyonu tarafından ülkemizi temsilen gönderilen Bahçeşehir Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu GSK Derneği, yarışmanın en önemli ödülü olan Grand Prix ödülünü kazanarak büyük bir başarı elde etti.
‘Grup enstrümantal müzik’ dalında dünya birincisi, ‘Geleneksel halk oyunları’ ve ‘Artistlik halk oyunları’ dallarında dünya ikincisi, ‘Solo geleneksel entstrumantal’ ve ‘Solo solist geleneksel müzik’ dallarında da dünya üçüncüsü olan Bahçeşehir Üniversitesi Halk Oyunları Topluluğu GSK Derneği, tüm yarışmacıları ve ödülleri ile basının karşısına çıkıyor. 23.07.2015 (Perşembe) tarihinde Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Beşiktaş Kampüsü'nde düzenlenecek olan basın toplantısında siz değerli basın mensuplarını aramızda görmekten mutluluk duyarız.
Son Güncelleme: Çarşamba, 22 Haziran 2022 10:55
Gösterim: 1140