Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Resmi Gazete 23 Temmuz’da yayınlanan Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği kapsamında oluşturulan ve iç kalite güvence sistemlerinin kurulmasını destekleyen Yükseköğretim Kalite Kurulu ile kalite kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması sağlanacak.
Yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleriyle, idari hizmetlerinin iç-dış kalite güvencesi kapsamında, akreditasyon ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini kapsayan “Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği”, Yüksek Öğretim Kurumu’nun 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı 7 ve 65’inci maddeleri ile 44’üncü maddesinin (b) bendine dayanılarak hazırlandı. 23 Temmuz 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe göre “Yükseköğretim Kalite Kurulu” oluşturuldu.
İç kalite güvence sistemi
Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği ve Yükseköğretim Kalite Kurulu hakkında değerlendirmede bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “Yükseköğretim Kalite Kurulu ‘İç kalite güvence sistemlerinin kurulmasını desteklemek, kalite kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için eğitim, toplantı, çalıştay ve benzeri faaliyetlerde bulunmak, ulusal ve uluslararası düzeyde ortak çalışmalar gerçekleştirmek, dış kalite değerlendirmeleri ve akreditasyonda uygulanacak prosedürlerle ilgili yükseköğretim kurumlarını bilgilendirmek ve yayınlar yapmak, öz değerlendirme ve dış değerlendirilme süreci sonrası kalite iyileştirmelerine yönelik tavsiyeleri içerecek şekilde nihai raporu düzenleyip Genel Kurul’a sunmak, en çok beş yılda bir yapılması gereken dış değerlendirmeyi, süresi geçmesine rağmen yaptırmayan yükseköğretim kurumları hakkında dış değerlendirme yaptırılmasını Genel Kurul’dan talep etmek, yükseköğretimde kalite güvencesi konusunda uluslararası kuruluşlar nezdinde kurulu temsil etmek’ gibi görevleri yerine getirmek amacıyla kurulmuştur” ifadelerini kullandı.
Sorumluluk belirlenecek
Dr. Aydın, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun oluşturulmasının, yetkin ve katma değer yaratan öğrencilerin yetiştirilmesine fırsat tanıyacağını söyledi. Aydın, “Ülke çapında üniversite sayısının hızla artış göstermesiyle bu güvencenin sağlanması; eğitimde küresel paradigmanın değişmesiyle birlikte doğal olarak yeniden tanımlanan öğrenme yöntemleri, öğrenme teknolojileri, ulusal ve uluslararası iş birlikleri, öğrencilerin hareketliliği, mezunların istihdamı, bir üniversitenin objektif olarak diğer üniversitelere göre hangi sırada olduğunun belirlenmesi gibi konuların şeffaf bir şekilde ortaya konulmasına ve sorumlulukların daha net belirlenmesine de olanak sağlayacaktır” diye konuştu.
Dr. Aydın, “Hazırlanan yönetmeliğin bağımsız bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması, Yükseköğretim Kurumları’nı küresel dünyanın ihtiyaç duyduğu yetkin kurumlar olmaları yolunda hızlı ve kararlı davranmalarına yol açacak ve yükseköğretimin bütün paydaşlarının bu durumdan en yüksek oranda faydalanmasına neden olacaktır” dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Resmi Gazete 23 Temmuz’da yayınlanan Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği kapsamında oluşturulan ve iç kalite güvence sistemlerinin kurulmasını destekleyen Yükseköğretim Kalite Kurulu ile kalite kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması sağlanacak.
Yükseköğretim kurumlarının eğitim-öğretim ve araştırma faaliyetleriyle, idari hizmetlerinin iç-dış kalite güvencesi kapsamında, akreditasyon ve bağımsız dış değerlendirme kurumlarının yetkilendirilmesi süreçlerini kapsayan “Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği”, Yüksek Öğretim Kurumu’nun 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı 7 ve 65’inci maddeleri ile 44’üncü maddesinin (b) bendine dayanılarak hazırlandı. 23 Temmuz 2015 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğe göre “Yükseköğretim Kalite Kurulu” oluşturuldu.
İç kalite güvence sistemi
Yükseköğretim Kalite Güvencesi Yönetmeliği ve Yükseköğretim Kalite Kurulu hakkında değerlendirmede bulunan İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Mustafa Aydın, “Yükseköğretim Kalite Kurulu ‘İç kalite güvence sistemlerinin kurulmasını desteklemek, kalite kültürünün geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için eğitim, toplantı, çalıştay ve benzeri faaliyetlerde bulunmak, ulusal ve uluslararası düzeyde ortak çalışmalar gerçekleştirmek, dış kalite değerlendirmeleri ve akreditasyonda uygulanacak prosedürlerle ilgili yükseköğretim kurumlarını bilgilendirmek ve yayınlar yapmak, öz değerlendirme ve dış değerlendirilme süreci sonrası kalite iyileştirmelerine yönelik tavsiyeleri içerecek şekilde nihai raporu düzenleyip Genel Kurul’a sunmak, en çok beş yılda bir yapılması gereken dış değerlendirmeyi, süresi geçmesine rağmen yaptırmayan yükseköğretim kurumları hakkında dış değerlendirme yaptırılmasını Genel Kurul’dan talep etmek, yükseköğretimde kalite güvencesi konusunda uluslararası kuruluşlar nezdinde kurulu temsil etmek’ gibi görevleri yerine getirmek amacıyla kurulmuştur” ifadelerini kullandı.
Sorumluluk belirlenecek
Dr. Aydın, Yükseköğretim Kalite Kurulu’nun oluşturulmasının, yetkin ve katma değer yaratan öğrencilerin yetiştirilmesine fırsat tanıyacağını söyledi. Aydın, “Ülke çapında üniversite sayısının hızla artış göstermesiyle bu güvencenin sağlanması; eğitimde küresel paradigmanın değişmesiyle birlikte doğal olarak yeniden tanımlanan öğrenme yöntemleri, öğrenme teknolojileri, ulusal ve uluslararası iş birlikleri, öğrencilerin hareketliliği, mezunların istihdamı, bir üniversitenin objektif olarak diğer üniversitelere göre hangi sırada olduğunun belirlenmesi gibi konuların şeffaf bir şekilde ortaya konulmasına ve sorumlulukların daha net belirlenmesine de olanak sağlayacaktır” diye konuştu.
Dr. Aydın, “Hazırlanan yönetmeliğin bağımsız bir şekilde kamuoyu ile paylaşılması, Yükseköğretim Kurumları’nı küresel dünyanın ihtiyaç duyduğu yetkin kurumlar olmaları yolunda hızlı ve kararlı davranmalarına yol açacak ve yükseköğretimin bütün paydaşlarının bu durumdan en yüksek oranda faydalanmasına neden olacaktır” dedi.
Son Güncelleme: Salı, 11 Ağustos 2015 17:16
Gösterim: 1349
Üniversite kayıtları bitti. Kayıtların ardından gözler ek kontenjanlarda. YÖK kayıt yaptırılmayan ve tercih edilmeyen kontenjanların sayısını açıkladıktan sonra ÖSYM ek kontenjanlar için başvuruları almaya başlayacak. Edinilin bilgilere göre ek kontenjanlara başvurular 17-21 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Üniversite kayıtları bitti. Kayıtların ardından gözler ek kontenjanlarda. YÖK kayıt yaptırılmayan ve tercih edilmeyen kontenjanların sayısını açıkladıktan sonra ÖSYM ek kontenjanlar için başvuruları almaya başlayacak. Edinilin bilgilere göre ek kontenjanlara başvurular 17-21 Ağustos tarihleri arasında yapılacak.

Son Güncelleme: Pazartesi, 10 Ağustos 2015 12:24
Gösterim: 1714
İstanbul'da üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacını karşılamak üzere Yüksek Öğrenim ve Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı 12 bin 699 yatak kapasiteli 20 yurt ve 28 bin 900 yatak kapasiteli 251 özel yurt bulunuyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı KYK'dan alınan bilgiye göre, yeni eğitim-öğretim yılında da yatak kapasitesi artırılarak öğrencilerin barınma ve beslenme ihtiyaçları karşılanıyor.
Kentte, bu yıl itibarıyla KYK'ya bağlı yurt sayısı 20'ye çıktı. 2002'de 11 bin 400 öğrencinin barındığı yurtlarda, bu sayı 1 Ağustos itibarıyla 7 bin 659'u kız ve 5 bin 40'ı erkek olmak üzere toplam 12 bin 699'a yükseldi.
Yıl sonuna kadar yeni yurtların devreye girmesiyle yatak kapasitesinde 3 bin 555 kişilik artış olacak. Böylece yüzde 25'lik artışla İstanbul'da KYK yurtlarında kalan öğrenci sayısının 16 bin 254'e ulaşması bekleniyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
İstanbul'da üniversite öğrencilerinin barınma ihtiyacını karşılamak üzere Yüksek Öğrenim ve Kredi Yurtlar Kurumu'na bağlı 12 bin 699 yatak kapasiteli 20 yurt ve 28 bin 900 yatak kapasiteli 251 özel yurt bulunuyor.
Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı KYK'dan alınan bilgiye göre, yeni eğitim-öğretim yılında da yatak kapasitesi artırılarak öğrencilerin barınma ve beslenme ihtiyaçları karşılanıyor.
Kentte, bu yıl itibarıyla KYK'ya bağlı yurt sayısı 20'ye çıktı. 2002'de 11 bin 400 öğrencinin barındığı yurtlarda, bu sayı 1 Ağustos itibarıyla 7 bin 659'u kız ve 5 bin 40'ı erkek olmak üzere toplam 12 bin 699'a yükseldi.
Yıl sonuna kadar yeni yurtların devreye girmesiyle yatak kapasitesinde 3 bin 555 kişilik artış olacak. Böylece yüzde 25'lik artışla İstanbul'da KYK yurtlarında kalan öğrenci sayısının 16 bin 254'e ulaşması bekleniyor.
Son Güncelleme: Cumartesi, 08 Ağustos 2015 12:14
Gösterim: 1862
Oturdukları şehrin dışında üniversiteyi kazanıp kayıt yaptıracak öğrencilerin sıradaki zorlu sınavı barınma sorununu çözmek olacak. Özellikle Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun (YURTKUR) yurtlarına yerleşemeyen öğrencilerin bir an önce özel yurt ya da kiralık ev bulması gerekiyor. Öğrencilere bu zorlu süreçte yardımcı olmak adına üniversite öğrencilerinin yoğun olarak yaşadığı illerdeki barınma olanaklarını gözler önüne serdik.
Üniversite eğitimi için şehir değiştiren öğrencilerin, en önemli sorunlarından birini barınma oluşturuyor. Öğrencilerin çok az bir kısmı devlet yurtlarından yararlanabilecek. Durum böyle olunca geriye kalan öğrenciler için alternatifler, özel yurtlar ya da kiralık evler olacak. Yeni eğitim öğretim yılı başlamadan önce üniversite kazandığı şehirde evde kalmayı planlayan öğrencilere yardımcı olmak adına ülkemizin büyük şehirlerindeki (İstanbul, Eskişehir, Adana ve Konya) emlak temsilcilerine sorduk: “Öğrenciler ne tür ev arıyorlar, en çok hangi semtleri tercih ediyorlar, ev sahiplerinin ev kiralamadan önce ne gibi şartları oluyor?” İşte emlak temsilcilerinin görüşleri…
İSTANBUL’DA GECEKONDULAR BİLE 1.000 TL’YE KİRALANIYOR
İstanbul’da öğrencilerin kiralık ev bulma sıkıntısının olduğunu belirten İstanbul Emlakçılar Derneği Başkanı E.Yaşar Ovalı, “Zamanla evde yaşayan kişi sayısının artması ve evi kötü kullanmaları neticesinde öğrenciye hiçbir ev sahibi ev kiralamak istemiyor. Kiralasa bile mutlaka bir ailesinden birini kefil istiyor” dedi.
Öğrenciye en uygun evin metro güzergahında ya da tek bir otobüsle okula ulaşabildiği semtlerde olması gerektiğini dile getiren Ovalı, üniversitelere yakın olması ve ulaşım kolaylığı sebebiyle İstanbul’da okuyan öğrencilerin en çok Beşiktaş ilçesinde bulunan evleri tercih ettiğini ifade etti.
Geçen seneye göre İstanbul’da ev kiralarının %25 oranında bir arttığını belirten E. Yaşar Ovalı, “Gecekonduları bile 1000 TL’den aşağı vermiyorlar artık. Beşiktaş’ta bodrum katında, bir insanın yaşamayacak kadar kötü durumda olan eski evler 800-900 TL arasında değişen ücrete kiralanıyor” dedi.
ESKİŞEHİR’DE ÖĞRENCİLERİN KİRALIK EV BULMA SIKINTISI YOK
Eskişehir’de öğrencilerin kiralık ev bulma sıkıntısının olmadığını ifade eden Eskişehir Emlakçılar Odası Başkanı Gazi Çelik, “Bünyesinde iki tane üniversite olan bir öğrenci şehriyiz. Eskişehir’deki üniversitelerde açık öğretim hariç 150 bin civarında öğrenci eğitim görüyor. 10 yıldan beri öğrencilerin barınma sorunu gidermek için yatırımlar yapılıyor. Son 5-6 yıldan beridir de hiçbir öğrenci dışarıda kalmıyor” dedi.
Öğrencilerin genellikle 1+1 daire, 50-55 metrekarelik evleri tercih ettiğini ifade eden Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Bu evlerde iki kişi kalabiliyor. Bu evlerin yaklaşık fiyatı 300 - 700 TL arasında değişiyor. 700 TL olan evlerde eşya da oluyor. Böyle olunca ev için ekstra harcama da yapmamış oluyor öğrenciler. Ulaşım ücreti de ödemiyorlar, üniversiteye yakın çevreden tutunca. Ayrıca internet parası da ödemiyorlar.”
Öğrencilerin daha çok üniversitelere yakın yerlerdeki evleri tercih ettiğini söyleyen Çelik, “Eskişehir zaten tek merkezli, 1 milyon nüfusu olan bir şehir. İki üniversitemiz var. Mesela Anadolu Üniversitesi’nin çevresinde yer alan Bağlar Mahallesi en çok tercih edilen yerlerden biri. Hoştepe ve Kızılcık mahalleleri de yine üniversiteye 15 dakika mesafesinde. Buralarda evler 350-500 TL arasında değişiyor. Kiralarda geçen yıllara göre bir artış ise söz konusu değil” diye konuştu.
Öğrencilerin ev kiralarken 1 aylık depozito ve kirayı peşin verdiğini belirten Çelik, bazılarının da bu depozitoyu senet yapabildiğini ifade etti. Gazi Çelik, ayrıca öğrencilerin yanlarında annesi babası varsa onları kefil göstererek depozito almadıklarını da dile getirdi. Gazi Çelik, ev kiralamak isteyen öğrencilerin ‘ayakçı’ denilen kişilere karşı dikkatli olması gerektiğini söyleyerek, ofisi olan emlakçıları tercih etmelerini söyledi.
ADANA’DA DEVLET MEMURU KEFİL İSTENİYOR
Şehir dışından Adana’ya öğrenim görmek için gelen öğrencilerin Baraj Yolu ve Beyazevler bölgesinde, okula kolay ulaşımı olan, tek vasıta ile gidebileceği yerlerde konaklamalarının daha iyi olacağını belirten Adana Tüm Emlakçılar Esnaf Odası Başkanı Rabia Ülkü Uçar, ildeki barınma olanaklarıyla ilgili şunları söyledi: “Baraj Yolu ve Beyazevler yoğun öğrenci bölgesi… Bu bölgelerde kiralık evlerin ücreti, ortalama 500 TL’den aylık 1000 TL’ye kadar çıkıyor. Bunun yanı sıra bu bölgelerde çok sayıda yurt da var. Apart şeklinde evler ise son zamanlarda yapılmaya başlandı, öğrenciler bunlardan da yararlanabiliyorlar.”
Yoğun Suriyeli akımından dolayı kira fiyatlarının oldukça yükseldiğini ifade eden Uçar, “Suriyelilerden dolayı kiralık ev bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Öğrencilerimizde gerçekten zor durumda kalıyorlar” dedi.
Rabia Ülkü Uçar, öğrencilerin genellikle 1+1 daire istediğini, ancak bu özellikteki dairelerin çok fazla olmadığını söyledi. Ev sahiplerinin ev kiralarken öğrencilere getirdiği şartlardan da bahseden Uçar, “Mutlaka devlet memuru bir kefil istiyorlar. Ayrıca öğrencinin ailesinin de onayını istiyorlar. Çünkü öğrenci, elektrik, su, kira borcunu bırakıp gittiğinde muhatap alacakları kimse yok. O yüzden de öğrencilerimizin mutlaka ailesinden biri ya da Adana’da yaşayan bir yakını gelip kontrata imza atıyor. O şekilde öğrenciler ev kiralayabiliyorlar” diyerek sözlerini sürdürdü.
KONYA’DA ÖĞRENCİLER KİRALIK EV BULAMIYOR
Konya’da öğrencilerin kiralık ev bulma sıkıntısının olduğunu söyleyen Konya Emlakçılar Odası Başkanı Sedat Altınay, bunun nedenini ilde üniversite sayısının çok fazla olmasına bağlıyor. Altınay, dört üniversitemiz mevcut, beşincisi de açılma aşamasında. Bundan dolayı il dışından çok fazla öğrenci geliyor. Talep arttığı için kiralık ev bulmak öğrenci için sıkıntı olabiliyor” dedi.
Öğrencilerin daha çok Selçuklu, Meram, Karatay gibi üniversitelere yakın ve tramvay güzergahındaki bölgeleri tercih ettiğini belirten Altınay, kira fiyatlarının ise 500 ile 700 arasında değiştiğini söyledi.
Öğrencilerin bütçelerine göre 1+1, 2+1, 3+1 olmak kaydıyla asansörlü, kaloriferli ev bulabildiğini dile getiren Sedat Altınay, talep nedeniyle kiralarda geçen yıla göre bir artışın yaşandığını ifade etti. Altınay, “Öğrenciler, talep fazla olduğu için kiralık konut bulmakta şu aralar zorlanabilirler. Talebin fazla olmasının sebebi ise yurt fiyatlarının yüksekliği. Bu durum öğrenciler için evi daha cazip hale getiriyor. 3-4 arkadaş bir ev kiralayıp, yurttan daha uygun fiyata konaklayabiliyor” diye konuştu.
Konya’daki ev sahiplerinin ilk aylık kira ücretini peşin aldığını dile getiren Altınay, “Emlak komisyoncularımız da bir aylık kira bedeli/komisyon alırlar. Depozito olayı ilimizde yerleşmemiştir daha” dedi.
Öğrencilerin okullarına, ulaşım hatlarına ve alışveriş merkezlerine yakın evleri tercih etmeleri yönünde tavsiyelerde bulunan Sedat Altınay, ayrıca Konya Emlakçılar Odası üyesi olmayan kişilerden ve emlak ofislerinden ev kiralamamaları konusunda da uyarıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Oturdukları şehrin dışında üniversiteyi kazanıp kayıt yaptıracak öğrencilerin sıradaki zorlu sınavı barınma sorununu çözmek olacak. Özellikle Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’nun (YURTKUR) yurtlarına yerleşemeyen öğrencilerin bir an önce özel yurt ya da kiralık ev bulması gerekiyor. Öğrencilere bu zorlu süreçte yardımcı olmak adına üniversite öğrencilerinin yoğun olarak yaşadığı illerdeki barınma olanaklarını gözler önüne serdik.
Üniversite eğitimi için şehir değiştiren öğrencilerin, en önemli sorunlarından birini barınma oluşturuyor. Öğrencilerin çok az bir kısmı devlet yurtlarından yararlanabilecek. Durum böyle olunca geriye kalan öğrenciler için alternatifler, özel yurtlar ya da kiralık evler olacak. Yeni eğitim öğretim yılı başlamadan önce üniversite kazandığı şehirde evde kalmayı planlayan öğrencilere yardımcı olmak adına ülkemizin büyük şehirlerindeki (İstanbul, Eskişehir, Adana ve Konya) emlak temsilcilerine sorduk: “Öğrenciler ne tür ev arıyorlar, en çok hangi semtleri tercih ediyorlar, ev sahiplerinin ev kiralamadan önce ne gibi şartları oluyor?” İşte emlak temsilcilerinin görüşleri…
İSTANBUL’DA GECEKONDULAR BİLE 1.000 TL’YE KİRALANIYOR
İstanbul’da öğrencilerin kiralık ev bulma sıkıntısının olduğunu belirten İstanbul Emlakçılar Derneği Başkanı E.Yaşar Ovalı, “Zamanla evde yaşayan kişi sayısının artması ve evi kötü kullanmaları neticesinde öğrenciye hiçbir ev sahibi ev kiralamak istemiyor. Kiralasa bile mutlaka bir ailesinden birini kefil istiyor” dedi.
Öğrenciye en uygun evin metro güzergahında ya da tek bir otobüsle okula ulaşabildiği semtlerde olması gerektiğini dile getiren Ovalı, üniversitelere yakın olması ve ulaşım kolaylığı sebebiyle İstanbul’da okuyan öğrencilerin en çok Beşiktaş ilçesinde bulunan evleri tercih ettiğini ifade etti.
Geçen seneye göre İstanbul’da ev kiralarının %25 oranında bir arttığını belirten E. Yaşar Ovalı, “Gecekonduları bile 1000 TL’den aşağı vermiyorlar artık. Beşiktaş’ta bodrum katında, bir insanın yaşamayacak kadar kötü durumda olan eski evler 800-900 TL arasında değişen ücrete kiralanıyor” dedi.
ESKİŞEHİR’DE ÖĞRENCİLERİN KİRALIK EV BULMA SIKINTISI YOK
Eskişehir’de öğrencilerin kiralık ev bulma sıkıntısının olmadığını ifade eden Eskişehir Emlakçılar Odası Başkanı Gazi Çelik, “Bünyesinde iki tane üniversite olan bir öğrenci şehriyiz. Eskişehir’deki üniversitelerde açık öğretim hariç 150 bin civarında öğrenci eğitim görüyor. 10 yıldan beri öğrencilerin barınma sorunu gidermek için yatırımlar yapılıyor. Son 5-6 yıldan beridir de hiçbir öğrenci dışarıda kalmıyor” dedi.
Öğrencilerin genellikle 1+1 daire, 50-55 metrekarelik evleri tercih ettiğini ifade eden Çelik, sözlerine şöyle devam etti: “Bu evlerde iki kişi kalabiliyor. Bu evlerin yaklaşık fiyatı 300 - 700 TL arasında değişiyor. 700 TL olan evlerde eşya da oluyor. Böyle olunca ev için ekstra harcama da yapmamış oluyor öğrenciler. Ulaşım ücreti de ödemiyorlar, üniversiteye yakın çevreden tutunca. Ayrıca internet parası da ödemiyorlar.”
Öğrencilerin daha çok üniversitelere yakın yerlerdeki evleri tercih ettiğini söyleyen Çelik, “Eskişehir zaten tek merkezli, 1 milyon nüfusu olan bir şehir. İki üniversitemiz var. Mesela Anadolu Üniversitesi’nin çevresinde yer alan Bağlar Mahallesi en çok tercih edilen yerlerden biri. Hoştepe ve Kızılcık mahalleleri de yine üniversiteye 15 dakika mesafesinde. Buralarda evler 350-500 TL arasında değişiyor. Kiralarda geçen yıllara göre bir artış ise söz konusu değil” diye konuştu.
Öğrencilerin ev kiralarken 1 aylık depozito ve kirayı peşin verdiğini belirten Çelik, bazılarının da bu depozitoyu senet yapabildiğini ifade etti. Gazi Çelik, ayrıca öğrencilerin yanlarında annesi babası varsa onları kefil göstererek depozito almadıklarını da dile getirdi. Gazi Çelik, ev kiralamak isteyen öğrencilerin ‘ayakçı’ denilen kişilere karşı dikkatli olması gerektiğini söyleyerek, ofisi olan emlakçıları tercih etmelerini söyledi.
ADANA’DA DEVLET MEMURU KEFİL İSTENİYOR
Şehir dışından Adana’ya öğrenim görmek için gelen öğrencilerin Baraj Yolu ve Beyazevler bölgesinde, okula kolay ulaşımı olan, tek vasıta ile gidebileceği yerlerde konaklamalarının daha iyi olacağını belirten Adana Tüm Emlakçılar Esnaf Odası Başkanı Rabia Ülkü Uçar, ildeki barınma olanaklarıyla ilgili şunları söyledi: “Baraj Yolu ve Beyazevler yoğun öğrenci bölgesi… Bu bölgelerde kiralık evlerin ücreti, ortalama 500 TL’den aylık 1000 TL’ye kadar çıkıyor. Bunun yanı sıra bu bölgelerde çok sayıda yurt da var. Apart şeklinde evler ise son zamanlarda yapılmaya başlandı, öğrenciler bunlardan da yararlanabiliyorlar.”
Yoğun Suriyeli akımından dolayı kira fiyatlarının oldukça yükseldiğini ifade eden Uçar, “Suriyelilerden dolayı kiralık ev bulmakta sıkıntı yaşıyoruz. Öğrencilerimizde gerçekten zor durumda kalıyorlar” dedi.
Rabia Ülkü Uçar, öğrencilerin genellikle 1+1 daire istediğini, ancak bu özellikteki dairelerin çok fazla olmadığını söyledi. Ev sahiplerinin ev kiralarken öğrencilere getirdiği şartlardan da bahseden Uçar, “Mutlaka devlet memuru bir kefil istiyorlar. Ayrıca öğrencinin ailesinin de onayını istiyorlar. Çünkü öğrenci, elektrik, su, kira borcunu bırakıp gittiğinde muhatap alacakları kimse yok. O yüzden de öğrencilerimizin mutlaka ailesinden biri ya da Adana’da yaşayan bir yakını gelip kontrata imza atıyor. O şekilde öğrenciler ev kiralayabiliyorlar” diyerek sözlerini sürdürdü.
KONYA’DA ÖĞRENCİLER KİRALIK EV BULAMIYOR
Konya’da öğrencilerin kiralık ev bulma sıkıntısının olduğunu söyleyen Konya Emlakçılar Odası Başkanı Sedat Altınay, bunun nedenini ilde üniversite sayısının çok fazla olmasına bağlıyor. Altınay, dört üniversitemiz mevcut, beşincisi de açılma aşamasında. Bundan dolayı il dışından çok fazla öğrenci geliyor. Talep arttığı için kiralık ev bulmak öğrenci için sıkıntı olabiliyor” dedi.
Öğrencilerin daha çok Selçuklu, Meram, Karatay gibi üniversitelere yakın ve tramvay güzergahındaki bölgeleri tercih ettiğini belirten Altınay, kira fiyatlarının ise 500 ile 700 arasında değiştiğini söyledi.
Öğrencilerin bütçelerine göre 1+1, 2+1, 3+1 olmak kaydıyla asansörlü, kaloriferli ev bulabildiğini dile getiren Sedat Altınay, talep nedeniyle kiralarda geçen yıla göre bir artışın yaşandığını ifade etti. Altınay, “Öğrenciler, talep fazla olduğu için kiralık konut bulmakta şu aralar zorlanabilirler. Talebin fazla olmasının sebebi ise yurt fiyatlarının yüksekliği. Bu durum öğrenciler için evi daha cazip hale getiriyor. 3-4 arkadaş bir ev kiralayıp, yurttan daha uygun fiyata konaklayabiliyor” diye konuştu.
Konya’daki ev sahiplerinin ilk aylık kira ücretini peşin aldığını dile getiren Altınay, “Emlak komisyoncularımız da bir aylık kira bedeli/komisyon alırlar. Depozito olayı ilimizde yerleşmemiştir daha” dedi.
Öğrencilerin okullarına, ulaşım hatlarına ve alışveriş merkezlerine yakın evleri tercih etmeleri yönünde tavsiyelerde bulunan Sedat Altınay, ayrıca Konya Emlakçılar Odası üyesi olmayan kişilerden ve emlak ofislerinden ev kiralamamaları konusunda da uyarıyor.
Son Güncelleme: Cumartesi, 08 Ağustos 2015 13:43
Gösterim: 1974
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının başlattığı proje kapsamında lisans öğrencileri, çevre ve şehircilik konusunda 500 bitirme tezi hazırladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının başlattığı proje kapsamında lisans öğrencileri, çevre ve şehircilik konusunda 500 bitirme tezi hazırladı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin talimatıyla, bitirme tezi hazırlayan lisans öğrencilerine yönelik başlatılan "500 Öğrenciye Burs Projesi"nin sona erdiği bildirildi.
Maddi destek sağlanan öğrencilerin hazırladığı tezlerin Türkiye Çevre Koruma Vakfına (TÜÇEV) teslim edildiği belirtilen açıklamada, bunların Çevre Şehir Kütüphanesi'nde yerini aldığı kaydedildi.
Açıklamada, 65 üniversiteden 500 öğrenciye, 4 aylık sürede toplam bin 200'er lira burs verildiği ifade edildi.
TÜÇEV'in üniversite öğrencilerine toplam 600 bin lira burs imkanı sağladığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Kentsel saçaklanma sorunu ve ekolojik planlama, tüketim kültürünün ve tarihi kent merkezlerinin değişen yapısı, Bursa tarihi kent merkezi örneği, milli parkların sorunları ve planlanma ilkeleri, Karataş, Mercan, Ada köylerinin botanik özellikleri, İstanbul'da inşaat ve yıkıntı atıklarının değerlendirilmesi, deterjanlar ve çevresel önemi, et entegre endüstrisi atık sularının arıtılması, meyve suyu işletmelerinde ters ozmos konsantre atık suyunun geri kazanımında elektrodiyaliz yönteminin uygulanması gibi konularda yapılan proje ve bitirme tezleri, diğer araştırmalar için de akademik kaynak oluşturacak."
Açıklamada, bitirme tezlerinin Çevre Şehir Kütüphanesi'nin internet sayfasından online incelenebileceği ve indirilebileceği de bildirildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının başlattığı proje kapsamında lisans öğrencileri, çevre ve şehircilik konusunda 500 bitirme tezi hazırladı.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının başlattığı proje kapsamında lisans öğrencileri, çevre ve şehircilik konusunda 500 bitirme tezi hazırladı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin talimatıyla, bitirme tezi hazırlayan lisans öğrencilerine yönelik başlatılan "500 Öğrenciye Burs Projesi"nin sona erdiği bildirildi.
Maddi destek sağlanan öğrencilerin hazırladığı tezlerin Türkiye Çevre Koruma Vakfına (TÜÇEV) teslim edildiği belirtilen açıklamada, bunların Çevre Şehir Kütüphanesi'nde yerini aldığı kaydedildi.
Açıklamada, 65 üniversiteden 500 öğrenciye, 4 aylık sürede toplam bin 200'er lira burs verildiği ifade edildi.
TÜÇEV'in üniversite öğrencilerine toplam 600 bin lira burs imkanı sağladığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Kentsel saçaklanma sorunu ve ekolojik planlama, tüketim kültürünün ve tarihi kent merkezlerinin değişen yapısı, Bursa tarihi kent merkezi örneği, milli parkların sorunları ve planlanma ilkeleri, Karataş, Mercan, Ada köylerinin botanik özellikleri, İstanbul'da inşaat ve yıkıntı atıklarının değerlendirilmesi, deterjanlar ve çevresel önemi, et entegre endüstrisi atık sularının arıtılması, meyve suyu işletmelerinde ters ozmos konsantre atık suyunun geri kazanımında elektrodiyaliz yönteminin uygulanması gibi konularda yapılan proje ve bitirme tezleri, diğer araştırmalar için de akademik kaynak oluşturacak."
Açıklamada, bitirme tezlerinin Çevre Şehir Kütüphanesi'nin internet sayfasından online incelenebileceği ve indirilebileceği de bildirildi.
Son Güncelleme: Perşembe, 06 Ağustos 2015 10:53
Gösterim: 1843

