Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Üniversitelerde rektörlük seçimi heyecanı önümüzdeki ay başlıyor. Aralarında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi ve Ankara Üniversitesi gibi köklü üniversitelerin de bulunduğu 20 üniversite yeni rektörünü seçecek.

rektörlük seçimleri başlıyorSeçimlerin sonucunda rektörler ya koltuğunu başkasına bırakacak ya da kendileri oturmaya devam edecek. 14-15-16 Haziran’da üniversitelerde yapılacak seçimlerin ardından en fazla oyu alan 6 isim Yükseköğretim Kurumu’na (YÖK) bildirilecek. YÖK Genel Kurulu, bu isimler arasından gerekli incelemeyi yaptıktan sonra sayıyı 3’e indirecek. YÖK, bu 3 ismi belirlerken rektör adaylarını tanışma toplantılarına çağırarak, “Bu aday kimdir?” sorusuna cevap arayacak. Ardından belirlenen 3 ismi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunacak. Gül ise, 3 adaydan birini rektör olarak atayacak.

20'sinde seçim

Akdeniz, Ankara, Atatürk, Boğaziçi, Cumhuriyet, Çukurova, Dicle, Dokuz Eylül, Ege, Erciyes, Fırat, Gazi, Gaziantep, İnönü, İstanbul Teknik, Karadeniz Teknik, Ondokuz Mayıs, Orta Doğu Teknik, Trakya ve Yıldız Teknik.

Üniversite üniversite adaylar

BOĞAZİÇİ

Boğaziçi Üniversitesi’nde resmi olarak rektör adayı olacak isimler açıklanmadı. Ancak, şimdilik kulislerde 3 isim dolaşıyor. Boğaziçi Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran’ın henüz adaylık konusunda açıklama yapmamasına rağmen seçime gireceği belirtiliyor. Diğer adaylarda yakın zamana kadar Rektör yardımcısı olan ve Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü eski Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu ile Fen- Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülen Aktaş.

İTÜ

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) 3 isim resmi olarak adaylığını açıkladı. Rektör Prof. Dr. Muhammed Şahin önümüzdeki dönem de bu koltukta oturmak istiyor. Şahin, “Cumhuriyetimizin 2023 hedeflerine ulaşmada üniversitemiz en büyük katkıyı vermeye başladı ve bunun devam etmesini arzuluyoruz. 2012-2016 döneminde İTÜ’yü dünyanın lider üniversitesi konumuna getirme hedefindeyim” diye konuştu. Şahin’in rakipleri ise İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü ve Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Karaca ile İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Hasan Can Okutan.

YTÜ

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek de yeniden aday olduğunu açıkladı. YTÜ Rektörlüğü için şimdiye kadar adaylığını açıklayan başka bir isim yok. Prof. Yüksek, üniversitede büyük destek aldığını belirterek, 4 yıl boyunca üniversitenin kalitesini arttırdığını söyledi. Yüksek, “Herkese eşit derecede hizmet verdik. Büyük kısım bizi destekliyor. Şimdiye kadar aday çıkmaması ne kadar iyi iş yaptığımızı gösteriyor” dedi.

ANKARA

Ankara Üniversitesi rektörlüğü için 7 aday yarışacak. Rektörlük görevini sürdüren Prof. Dr. Cemal Taluğ ile birlikte, Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Aydal da adaylığını açıkladı. Ankara Üniversitesi rektörlük yarışına tıp fakültesinden de 5 isim katılıyor. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Ökten’in yanı sıra, öğretim üyeleri Prof. Dr. Erkan İbiş, Hikmet Akgül, Necati Örmeci ve Taner Demirer de rektörlük için yarışacak diğer isimler. Öte yandan 2008 yılında Orta Doğu Üniversitesi Rektörlük koltuğuna oturan Prof. Dr. Ahmet Acar da bu yıl yapılacak rektörlük seçimlerinde adaylığını açıkladı.

EGE

Türkiye'deki az sayıdaki kadın rektörlerden Ege Üniversitesi mevcut Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz seçimler için adaylığını açıkladı. Prof. Dr. Yılmaz, tekrar rektör olduğu takdirde, yüksek lisans ve doktora konusunda uluslararası ortak doktora programları açmak istediğini söylüyor. Aday olan diğer isimler ise şöyle: Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun ve Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özbaran.

 (hürriyeteğitim)

> Rektörlük yarışı başlıyor

Üniversitelerde rektörlük seçimi heyecanı önümüzdeki ay başlıyor. Aralarında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi ve Ankara Üniversitesi gibi köklü üniversitelerin de bulunduğu 20 üniversite yeni rektörünü seçecek.

rektörlük seçimleri başlıyorSeçimlerin sonucunda rektörler ya koltuğunu başkasına bırakacak ya da kendileri oturmaya devam edecek. 14-15-16 Haziran’da üniversitelerde yapılacak seçimlerin ardından en fazla oyu alan 6 isim Yükseköğretim Kurumu’na (YÖK) bildirilecek. YÖK Genel Kurulu, bu isimler arasından gerekli incelemeyi yaptıktan sonra sayıyı 3’e indirecek. YÖK, bu 3 ismi belirlerken rektör adaylarını tanışma toplantılarına çağırarak, “Bu aday kimdir?” sorusuna cevap arayacak. Ardından belirlenen 3 ismi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunacak. Gül ise, 3 adaydan birini rektör olarak atayacak.

20'sinde seçim

Akdeniz, Ankara, Atatürk, Boğaziçi, Cumhuriyet, Çukurova, Dicle, Dokuz Eylül, Ege, Erciyes, Fırat, Gazi, Gaziantep, İnönü, İstanbul Teknik, Karadeniz Teknik, Ondokuz Mayıs, Orta Doğu Teknik, Trakya ve Yıldız Teknik.

Üniversite üniversite adaylar

BOĞAZİÇİ

Boğaziçi Üniversitesi’nde resmi olarak rektör adayı olacak isimler açıklanmadı. Ancak, şimdilik kulislerde 3 isim dolaşıyor. Boğaziçi Rektörü Prof. Dr. Kadri Özçaldıran’ın henüz adaylık konusunda açıklama yapmamasına rağmen seçime gireceği belirtiliyor. Diğer adaylarda yakın zamana kadar Rektör yardımcısı olan ve Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü eski Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu ile Fen- Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Gülen Aktaş.

İTÜ

İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) 3 isim resmi olarak adaylığını açıkladı. Rektör Prof. Dr. Muhammed Şahin önümüzdeki dönem de bu koltukta oturmak istiyor. Şahin, “Cumhuriyetimizin 2023 hedeflerine ulaşmada üniversitemiz en büyük katkıyı vermeye başladı ve bunun devam etmesini arzuluyoruz. 2012-2016 döneminde İTÜ’yü dünyanın lider üniversitesi konumuna getirme hedefindeyim” diye konuştu. Şahin’in rakipleri ise İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü ve Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Karaca ile İTÜ Kimya Metalurji Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Hasan Can Okutan.

YTÜ

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek de yeniden aday olduğunu açıkladı. YTÜ Rektörlüğü için şimdiye kadar adaylığını açıklayan başka bir isim yok. Prof. Yüksek, üniversitede büyük destek aldığını belirterek, 4 yıl boyunca üniversitenin kalitesini arttırdığını söyledi. Yüksek, “Herkese eşit derecede hizmet verdik. Büyük kısım bizi destekliyor. Şimdiye kadar aday çıkmaması ne kadar iyi iş yaptığımızı gösteriyor” dedi.

ANKARA

Ankara Üniversitesi rektörlüğü için 7 aday yarışacak. Rektörlük görevini sürdüren Prof. Dr. Cemal Taluğ ile birlikte, Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Aydal da adaylığını açıkladı. Ankara Üniversitesi rektörlük yarışına tıp fakültesinden de 5 isim katılıyor. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlker Ökten’in yanı sıra, öğretim üyeleri Prof. Dr. Erkan İbiş, Hikmet Akgül, Necati Örmeci ve Taner Demirer de rektörlük için yarışacak diğer isimler. Öte yandan 2008 yılında Orta Doğu Üniversitesi Rektörlük koltuğuna oturan Prof. Dr. Ahmet Acar da bu yıl yapılacak rektörlük seçimlerinde adaylığını açıkladı.

EGE

Türkiye'deki az sayıdaki kadın rektörlerden Ege Üniversitesi mevcut Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz seçimler için adaylığını açıkladı. Prof. Dr. Yılmaz, tekrar rektör olduğu takdirde, yüksek lisans ve doktora konusunda uluslararası ortak doktora programları açmak istediğini söylüyor. Aday olan diğer isimler ise şöyle: Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Hoşcoşkun ve Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Özbaran.

 (hürriyeteğitim)

Son Güncelleme: Perşembe, 17 May 2012 10:51

Gösterim: 3344

Dumlupınar Üniversitesi öğrencileri enerjisini güneş panellerinden alan tekerlekli sandalye yaptı.

guneş paneliDumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Simav Meslek Yüksekokulu Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü 2. sınıf öğrencileri Hacer Akpınar, Gülay Aydın, Esma Nur Baktır, Neslihan Demircan ve Şenay Aytaç, öğretim görevlisi Şükrü Kitiş'in yardımıyla enerjisini güneş panellerinden alan tekerlekli sandalye yaptı.

Öğrenciler, ''Suncar'' adını verdikleri aracın test sürüşünü okul bahçesinde gerçekleştirdi.

Simav Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Rüştü Güntürkün, gazetecilere yaptığı açıklamada, öğrencilerin piyasadan temin edilen akülü tekerlekli sandalyeye güneş paneli monte ettiğini söyledi.

> Üniversite öğrencilerinden ilginç buluş

Dumlupınar Üniversitesi öğrencileri enerjisini güneş panellerinden alan tekerlekli sandalye yaptı.

guneş paneliDumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Simav Meslek Yüksekokulu Elektronik ve Bilgisayar Öğretmenliği Bölümü 2. sınıf öğrencileri Hacer Akpınar, Gülay Aydın, Esma Nur Baktır, Neslihan Demircan ve Şenay Aytaç, öğretim görevlisi Şükrü Kitiş'in yardımıyla enerjisini güneş panellerinden alan tekerlekli sandalye yaptı.

Öğrenciler, ''Suncar'' adını verdikleri aracın test sürüşünü okul bahçesinde gerçekleştirdi.

Simav Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Rüştü Güntürkün, gazetecilere yaptığı açıklamada, öğrencilerin piyasadan temin edilen akülü tekerlekli sandalyeye güneş paneli monte ettiğini söyledi.

Son Güncelleme: Perşembe, 17 May 2012 09:55

Gösterim: 2922

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Eğitim Fakültesi öğrencileri, cadde ortasında okuma eylemi düzenleyerek, vatandaşlarda kitap okuma sevgisi oluşturmayı amaçladı.

kitap okuma eylemiÖzel İdare İş Merkezi önünde toplanan öğrenci grubu, yanlarında getirdikleri kitapları okuyarak yoldan geçen vatandaşları okumaya teşvik etti. Vatandaşların dikkatini çekmeyi başaran öğrenciler, açtıkları dövizlerle de okumanın önemine vurgu yaptı.

Grup adına basın açıklamasını okuyan öğrencilerden Züleyha Karaman, geçmişten bu yana okumayan bir toplum şikayeti yapılmasına rağmen, okuyan ve okumayan arasındaki çizginin belirginleştirilmesinden çekinilmediğini söyledi.

İnsanların her yerde ve her zaman okumaya yönelmesi gerektiğini işaret eden Karaman, “Okumak için yer ve zamana koşullanmak gerekmez. Evde, okulda, otobüste, sabah, akşam, öğle. Biz öğrenciler okuma kotamızı ders kitaplarıyla doldurduğumuzu düşünüyoruz. Hayatı elimize verilen kitapları ezberleyerek, sığ bir bakış açısıyla, at gözlükleri rotasında yetişiyoruz. Oysa kütüphaneler bin bir çeşit meyve ağacını içinde barındıran bahçelere benzer.” diye konuştu.

Dünya ülkelerinin okuma oranları hakkında da bilgiler veren Karaman, “Nüfusa göre okuma oranları Japonya’da yüzde 14, ABD’de yüzde 12, Almanya ve İngiltere’de yüzde 11, Türkiye’de ise yüzde 0,01’dir. 8 milyon Azerbaycan’da kitaplar ortalama 100 bin tirajla basılırken, 75 milyona yakın Türkiye’de bu rakam ortalama 2 bin-4 bin dolayında.

Çünkü Türkiye’de okuma alışkanlığına sahip kişilerin sayısı ortalama 70 bin. Ülkemizde kitap, ihtiyaç maddeleri sıralamasında 235. sırada yer alıyor. Günde ortalama 5 saat televizyon seyredilirken, kitap okumaya yılda sadece 6 saat ayrılıyor. Ülkemizde bulunan kütüphane sayısı bin 412, kahvehane sayısı ise 570 bin. Buna göre 49 bin 500 kişiye bir kütüphane düşerken, 122 kişiye bir kahvehane düşmektedir" dedi.

Toplumun, zaman yokluğu, ekonomik sıkıntılar, internet, oyun ve televizyon bağımlılığı gibi nedenlerle okumadığını vurgulayan Karaman, sözlerini şöyle tamamladı:

“İnsanlar tarihleri boyunca sadece bilgiye ulaşmak için değil, kendilerinden başlayarak yaşadıkları evreni anlamak, düşüncelerini anlatmak, daha geniş kitlelere ulaşmak için kitapları kullandılar. ‘Okumak, kurtulma, özgür olma gücü kazandırır. Okumayanlar, dar çevrelerin kısır düşünceleri, gelenek ve göreneklerin yetersizlikleri içinde kapalıdır. Okumayı sevenler, evrensel düşüncelerin mutlu iklimine yükselirler.’ ‘Düşünüyorum öyleyse varım’ diyen insan kelimelerle düşünür. Kelime haznesinin genişliğini belirleyen ise okuduklarıdır. Öyleyse ne kadar okuyorsak, o kadar varız.”

> Üniversite öğrencilerinden okuma eylemi

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Eğitim Fakültesi öğrencileri, cadde ortasında okuma eylemi düzenleyerek, vatandaşlarda kitap okuma sevgisi oluşturmayı amaçladı.

kitap okuma eylemiÖzel İdare İş Merkezi önünde toplanan öğrenci grubu, yanlarında getirdikleri kitapları okuyarak yoldan geçen vatandaşları okumaya teşvik etti. Vatandaşların dikkatini çekmeyi başaran öğrenciler, açtıkları dövizlerle de okumanın önemine vurgu yaptı.

Grup adına basın açıklamasını okuyan öğrencilerden Züleyha Karaman, geçmişten bu yana okumayan bir toplum şikayeti yapılmasına rağmen, okuyan ve okumayan arasındaki çizginin belirginleştirilmesinden çekinilmediğini söyledi.

İnsanların her yerde ve her zaman okumaya yönelmesi gerektiğini işaret eden Karaman, “Okumak için yer ve zamana koşullanmak gerekmez. Evde, okulda, otobüste, sabah, akşam, öğle. Biz öğrenciler okuma kotamızı ders kitaplarıyla doldurduğumuzu düşünüyoruz. Hayatı elimize verilen kitapları ezberleyerek, sığ bir bakış açısıyla, at gözlükleri rotasında yetişiyoruz. Oysa kütüphaneler bin bir çeşit meyve ağacını içinde barındıran bahçelere benzer.” diye konuştu.

Dünya ülkelerinin okuma oranları hakkında da bilgiler veren Karaman, “Nüfusa göre okuma oranları Japonya’da yüzde 14, ABD’de yüzde 12, Almanya ve İngiltere’de yüzde 11, Türkiye’de ise yüzde 0,01’dir. 8 milyon Azerbaycan’da kitaplar ortalama 100 bin tirajla basılırken, 75 milyona yakın Türkiye’de bu rakam ortalama 2 bin-4 bin dolayında.

Çünkü Türkiye’de okuma alışkanlığına sahip kişilerin sayısı ortalama 70 bin. Ülkemizde kitap, ihtiyaç maddeleri sıralamasında 235. sırada yer alıyor. Günde ortalama 5 saat televizyon seyredilirken, kitap okumaya yılda sadece 6 saat ayrılıyor. Ülkemizde bulunan kütüphane sayısı bin 412, kahvehane sayısı ise 570 bin. Buna göre 49 bin 500 kişiye bir kütüphane düşerken, 122 kişiye bir kahvehane düşmektedir" dedi.

Toplumun, zaman yokluğu, ekonomik sıkıntılar, internet, oyun ve televizyon bağımlılığı gibi nedenlerle okumadığını vurgulayan Karaman, sözlerini şöyle tamamladı:

“İnsanlar tarihleri boyunca sadece bilgiye ulaşmak için değil, kendilerinden başlayarak yaşadıkları evreni anlamak, düşüncelerini anlatmak, daha geniş kitlelere ulaşmak için kitapları kullandılar. ‘Okumak, kurtulma, özgür olma gücü kazandırır. Okumayanlar, dar çevrelerin kısır düşünceleri, gelenek ve göreneklerin yetersizlikleri içinde kapalıdır. Okumayı sevenler, evrensel düşüncelerin mutlu iklimine yükselirler.’ ‘Düşünüyorum öyleyse varım’ diyen insan kelimelerle düşünür. Kelime haznesinin genişliğini belirleyen ise okuduklarıdır. Öyleyse ne kadar okuyorsak, o kadar varız.”

Son Güncelleme: Çarşamba, 16 May 2012 09:26

Gösterim: 1725

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Yunus Söylet YÖK üyeliği görevinden istifa etti.

yök logo18 Temmuz 2009 tarihinde YÖK Üyeliğine atanan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET, 2012 Aralık ayı içinde yapılacak olan İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimleri dolayısıyla 14 Mayıs 2012 tarihinde YÖK Üyeliği görevinden istifa etti.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET, İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimlerine YÖK Üyesi olarak girmenin etik olmayacağını ifade etti.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET, 16 Aralık 2008 yılında yapılan İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimlerinde adaylığını açıkladıktan sonra, 24 Ekim 2008 tarihinde YÖK Üyeliği görevinden ayrılmıştı.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET’in rektörlük görev süresi 19 Ocak 2013’e kadar devam ediyor.

> YÖK’ten bir istifa

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Yunus Söylet YÖK üyeliği görevinden istifa etti.

yök logo18 Temmuz 2009 tarihinde YÖK Üyeliğine atanan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET, 2012 Aralık ayı içinde yapılacak olan İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimleri dolayısıyla 14 Mayıs 2012 tarihinde YÖK Üyeliği görevinden istifa etti.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET, İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimlerine YÖK Üyesi olarak girmenin etik olmayacağını ifade etti.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET, 16 Aralık 2008 yılında yapılan İstanbul Üniversitesi rektörlük seçimlerinde adaylığını açıkladıktan sonra, 24 Ekim 2008 tarihinde YÖK Üyeliği görevinden ayrılmıştı.

İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus SÖYLET’in rektörlük görev süresi 19 Ocak 2013’e kadar devam ediyor.

Son Güncelleme: Çarşamba, 16 May 2012 13:53

Gösterim: 1381

İTÜ, insansız hava aracı üretti. Savunma sanayisiyle birlikte geliştirilen ARIKOPTER, 200 kilometrelik mesafede tarama yapabilecek ve havada sabit kalarak detaylı görüntü alabilecek.

itü arıkopterİstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve yerli firmalar ilk yerli üretim insansız hava aracını yaptı. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Uzay Mühendisliği Bölüm Başkanı ve ROTAM Proje Yürütücü Yardımcısı Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan, Devlet Planlama Teşkilatı ile ortaklaşa 2002'den beri sürdürülen Tür- kiye'nin ilk sivil helikopteri 'ARIKOPTER' projesinden bu yana rotorlu sistemler konusunda çalıştıklarını kaydetti. İnsansız hava aracı projesine 4 yıl önce İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin'in yönlendirmesiyle başladıklarını aktaran Aslan, "Birinci prototipi 2 yıl test ettik. Daha iyisini yapmak üzere ilgili sanayi kuruluşları ile birlikte harekete geçtik. İkinci prototipi bazı malzemeleri genç temin edebilmemezden dolayı 9 ayda bitirebilirdik" dedi. Uzaktan kumanda ve oto-pilotla çalışabilecek , 2 saat havada kalabilecek helikopterin 200 kilometre mesafe kat edebileceğini söyleyen Aslan, şöyle konuştu: "Özellikle sınır güvenliği, mayın taraması, keşif gözetleme gibi görevler için oldukça uygun. En önemli özelliği havada sabit kalabilmesi. Diğer insansız hava araçları kalkmak ve inmek için özel bir piste ihtiyaç duyuyor. Helikopterin böyle bir zorunluluğu yok. Bu çok büyük bir esneklik. Coğrafyanın yeterince bilinmesi halinde sisli ve bulutlu havalar sorun değil. Gece görüş kamerası kullanırsanız gece görmeniz mümkün. Basın ve polis tarafından da kullanılabilir. Toplam kalkış kütlesi 90 taşıma kapasitesi 25 kilo, uzunluğu 4 yüksekliği 1 metre. Deniz seviyesinde uçuş tavanı 3 bin metre. Kapsamlı bir gece gündüz termal kamerayı alabiliyor. Bunun daha yeteneklisini, daha fazla yük taşıyanını, daha uzun uçanını, daha yüksekte uçanını da tasarlayabiliriz, yapabiliriz.

'Türkiye motor üretecek'

Projeyi, test uçuşlarının ardından ilgililere teslim edeceklerini ifade eden Aslan, "Bir sonraki daha da iyi olacak. Dünyada, bu alanda üretim yapan çok sayıda ülke yok. Şu an motor yapamıyoruz ama Türkiye'de motor tasarım ve üretim projeleri de başladı. 5 yıla kadar Türkiye kendi turbo jet motorunu üretecek. İTÜ'de bu projenin partneri" diye konuştu. Rektör Prof. Dr. Muhammed Şahin de 4 yıldır ürün odaklı Ar-Ge faaliyetleri yürüttüklerini belirterek, "Yakında havalanacak olan insansız helikopterimiz bu projelerimizden bir tanesi" dedi.

(sabah)

> İTÜ’den müthiş icat: ARIKOPTER

İTÜ, insansız hava aracı üretti. Savunma sanayisiyle birlikte geliştirilen ARIKOPTER, 200 kilometrelik mesafede tarama yapabilecek ve havada sabit kalarak detaylı görüntü alabilecek.

itü arıkopterİstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve yerli firmalar ilk yerli üretim insansız hava aracını yaptı. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Uzay Mühendisliği Bölüm Başkanı ve ROTAM Proje Yürütücü Yardımcısı Prof. Dr. Alim Rüstem Aslan, Devlet Planlama Teşkilatı ile ortaklaşa 2002'den beri sürdürülen Tür- kiye'nin ilk sivil helikopteri 'ARIKOPTER' projesinden bu yana rotorlu sistemler konusunda çalıştıklarını kaydetti. İnsansız hava aracı projesine 4 yıl önce İTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin'in yönlendirmesiyle başladıklarını aktaran Aslan, "Birinci prototipi 2 yıl test ettik. Daha iyisini yapmak üzere ilgili sanayi kuruluşları ile birlikte harekete geçtik. İkinci prototipi bazı malzemeleri genç temin edebilmemezden dolayı 9 ayda bitirebilirdik" dedi. Uzaktan kumanda ve oto-pilotla çalışabilecek , 2 saat havada kalabilecek helikopterin 200 kilometre mesafe kat edebileceğini söyleyen Aslan, şöyle konuştu: "Özellikle sınır güvenliği, mayın taraması, keşif gözetleme gibi görevler için oldukça uygun. En önemli özelliği havada sabit kalabilmesi. Diğer insansız hava araçları kalkmak ve inmek için özel bir piste ihtiyaç duyuyor. Helikopterin böyle bir zorunluluğu yok. Bu çok büyük bir esneklik. Coğrafyanın yeterince bilinmesi halinde sisli ve bulutlu havalar sorun değil. Gece görüş kamerası kullanırsanız gece görmeniz mümkün. Basın ve polis tarafından da kullanılabilir. Toplam kalkış kütlesi 90 taşıma kapasitesi 25 kilo, uzunluğu 4 yüksekliği 1 metre. Deniz seviyesinde uçuş tavanı 3 bin metre. Kapsamlı bir gece gündüz termal kamerayı alabiliyor. Bunun daha yeteneklisini, daha fazla yük taşıyanını, daha uzun uçanını, daha yüksekte uçanını da tasarlayabiliriz, yapabiliriz.

'Türkiye motor üretecek'

Projeyi, test uçuşlarının ardından ilgililere teslim edeceklerini ifade eden Aslan, "Bir sonraki daha da iyi olacak. Dünyada, bu alanda üretim yapan çok sayıda ülke yok. Şu an motor yapamıyoruz ama Türkiye'de motor tasarım ve üretim projeleri de başladı. 5 yıla kadar Türkiye kendi turbo jet motorunu üretecek. İTÜ'de bu projenin partneri" diye konuştu. Rektör Prof. Dr. Muhammed Şahin de 4 yıldır ürün odaklı Ar-Ge faaliyetleri yürüttüklerini belirterek, "Yakında havalanacak olan insansız helikopterimiz bu projelerimizden bir tanesi" dedi.

(sabah)

Son Güncelleme: Çarşamba, 16 May 2012 08:47

Gösterim: 2527


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.