Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

TÜZDEV'in MEB desteğiyle başlatacağı projeyle, üstün zekalı ya da dahi çocuklara, ailelerine ve öğretmenlerine Türkiye genelinde eğitimler başlatılacak

Türkiye Üstün Zekalı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfının (TÜZDEV) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) desteğiyle başlatacağı projeyle, üstün zekalı ya da dahi çocuklara, ailelerine ve öğretmenlerine Türkiye genelinde eğitimler başlatılacak.

İstanbul, Ankara, Kayseri, Denizli, Gaziantep, Konya, Eskişehir ve Adana'da pilot uygulanacak projeyle üstün zekalı çocuğu olduğunu düşünen aileler, TÜZDEV'e giderek zeka testi yaptıracak, arkasından bu çocuklara akademik desteğin yanında liderlik, sosyal ve duygusal zeka gibi konularda da eğitimler verilecek. 

Zeka testleri beş yaş üstündeki çocuklara yapılacak, TÜZDEV merkezlerinde eğitimlere alınan çocukların daha sonra MEB'e bağlı Bilim ve Sanat Merkezlerine devam etmesi sağlanacak. 

TÜZDEV Genel Başkanı Kemal Tekden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üstün zekalı çocukların bütün toplumların önünü açabilecek büyük bir güç olduğunu, vakıf olarak uzun yıllardır bu konuda çalışmalar yürüttüklerini anlattı. 

MEB yetkililerinin vakfın üstün zekalı çocukların eğitimi konusunda yürüttüğü çalışmaları destekleme kararı aldığını bildiren Tekden, "MEB ile Vakıf arasında imzalanma aşamasında olan protokolümüz iki hafta içerisinde hayata geçirilecek" dedi. 

Velilere TÜZDEV çağrısı 

MEB'le ortak yürütecekleri işbirliği kapsamında öncelikle İstanbul, Ankara, Kayseri, Denizli, Gaziantep, Konya, Eskişehir ve Adana'da pilot bir çalışma yürüteceklerini anlatan Tekden, bu illerde kendilerine ulaşan üstün zekalı çocukların zeka testleri yoluyla tespitlerini yapacaklarını bildirdi. Tekden, "Üstün zekalı olduğu ortaya çıkarılan çocukların hangi zekaya sahip olduklarını ve zekalarının derecesini de tespit edeceğiz. Ardından bu öğrencilerin öğretmenlerini ve ailelerini üstün zekalı bir çocuğa karşı nasıl tutum geliştirecekleri konusunda eğitime alacağız" bilgilerini verdi. 

Tekden, eğitimlerde üniversite öğretim üyelerinden, bilim insanlarından, sanatçılardan ve psikologlardan destek alacaklarını bildirdi. 

Üstün yetenekli çocuklarda okul öncesi eğitimin de büyük önem taşıdığına işaret eden Tekden, şöyle konuştu:

"Aileler, 5 yaşından itibaren üstün zekalı olduğunu düşündüğü çocukları için TÜZDEV'le irtibat kursunlar. Ama müfredat gelişimi daha çok ilkokul çağında oluyor. MEB'e bağlı üstün yetenekli çocuklara takviye derslerinin verildiği Bilim Sanat Merkezleri var. Ancak bunların sayısı çok yetersiz. Bu merkezler, Türkiye genelinde yaklaşık 8-10 bin öğrenciye hizmet veriyor. Ancak Türkiye'de 500 bin dolayında üstün zekalı çocuk, 2 bin dolayında da deha düzeyinde çocuk olduğu tahmin ediliyor. Bu çocuklar, ileride ülkenin önünü açabilecek Nobel Ödülü alabilecek alt yapıya sahip, idrak kabiliyetleri yüksek çocuklar."

Tekden, 8 farklı zeka olduğunu, uyum, empati, algı, yardımseverlik gibi yönleri bulunan duygusal zekanın ise bütün başarılar için olmazsa olmaz olduğunu söyledi. 

MEB ve TÜZDEV'den ortak proje

Kemal Tekden, TÜZDEV'le MEB'in gerçekleştireceği ortak protokolün ardından üstün zekalı olduğu kabul edilen öğrencilerin, TÜZDEV merkezlerinde ders dışı zamanlarda ve hafta sonları takviye eğitim alacağını bildirdi.

Liderlik, strateji geliştirme, düşünebilme, proje yapabilme, hayal kurabilme, sanat başlıklarında sağ ve sol beyni birlikte çalıştıracak eğitimlerin yanında akademik desteğin de verileceğini anlatan Tekden, bu eğitimlerin çocuğun ileri olduğu zekaya göre ayrıştırılacağını söyledi.  

Mevcut eğitim sisteminin sınav odaklı çalıştığını, oysa üstün zekalı çocukların her olaya farklı bakabilme özelliğinin bulunduğunu dile getiren Tekden, "Herkes aynı bakar ama bunlar farklı bakan orijinal tipler. Onları bu orijinaliteye uygun yetiştirmek önemli" dedi. 

"Üstün zeka üstün kişilik anlamına gelmez"

Kemal Tekden, üstün zekalı çocuğa sahip ailelere bazı tavsiyelerde de bulundu. Üstün zekalı çocuğa üstün bir kişilik olarak yaklaşmanın büyük sakıncaları olduğunu belirten Tekden, şöyle konuştu:

"Bize göre bütün çocuklar zekidir. Çocuklara baştan üstün zekalı diye yaklaşmak yanlış. Onun üstün bir kişilik olduğunu sadece zekayla vurgulamak yanlış. Bu, çocukları narsist, kendini beğenmiş ve egoist bir hale getiriyor. Kendilerini toplumun üstünde gören bireyler olmamaları için duyarlı davranmak gerekiyor. Ama bu çocukların bilgi açlıklarına sabırla karşılık vermek lazım. Amerikan toplumlarında, narsist, toplumdan kopuk, bencil, kurallarını kendi koyma eğiliminde olan çocukların büyük bir endişe kaynağı olduğu biliniyor. Aileler, üstün zekalı çocuklarının her sorunlarıyla ilgilenmeli, yaptıkları komik bile olsa bunlara takdirle yaklaşmalı. Aksi takdirde çocuğun öz güvenini yok eden bir noktaya gelinebiliyor. TÜZDEV,  'yerüstü hazinemiz' olan üstün zekalılara doğru eğitimi verme konusunda Bakanlığın çalışmalarını destekleyecek. Bakanlıkla protokolümüzün kısa sürede imzalanmasını bekliyoruz. Daha sonra aileleri merkezlerimize bekliyor olacağız."

> TÜZDEV ve MEB’den üstün zekalı çocuklar için proje

TÜZDEV'in MEB desteğiyle başlatacağı projeyle, üstün zekalı ya da dahi çocuklara, ailelerine ve öğretmenlerine Türkiye genelinde eğitimler başlatılacak

Türkiye Üstün Zekalı ve Dahi Çocuklar Eğitim Vakfının (TÜZDEV) Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) desteğiyle başlatacağı projeyle, üstün zekalı ya da dahi çocuklara, ailelerine ve öğretmenlerine Türkiye genelinde eğitimler başlatılacak.

İstanbul, Ankara, Kayseri, Denizli, Gaziantep, Konya, Eskişehir ve Adana'da pilot uygulanacak projeyle üstün zekalı çocuğu olduğunu düşünen aileler, TÜZDEV'e giderek zeka testi yaptıracak, arkasından bu çocuklara akademik desteğin yanında liderlik, sosyal ve duygusal zeka gibi konularda da eğitimler verilecek. 

Zeka testleri beş yaş üstündeki çocuklara yapılacak, TÜZDEV merkezlerinde eğitimlere alınan çocukların daha sonra MEB'e bağlı Bilim ve Sanat Merkezlerine devam etmesi sağlanacak. 

TÜZDEV Genel Başkanı Kemal Tekden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üstün zekalı çocukların bütün toplumların önünü açabilecek büyük bir güç olduğunu, vakıf olarak uzun yıllardır bu konuda çalışmalar yürüttüklerini anlattı. 

MEB yetkililerinin vakfın üstün zekalı çocukların eğitimi konusunda yürüttüğü çalışmaları destekleme kararı aldığını bildiren Tekden, "MEB ile Vakıf arasında imzalanma aşamasında olan protokolümüz iki hafta içerisinde hayata geçirilecek" dedi. 

Velilere TÜZDEV çağrısı 

MEB'le ortak yürütecekleri işbirliği kapsamında öncelikle İstanbul, Ankara, Kayseri, Denizli, Gaziantep, Konya, Eskişehir ve Adana'da pilot bir çalışma yürüteceklerini anlatan Tekden, bu illerde kendilerine ulaşan üstün zekalı çocukların zeka testleri yoluyla tespitlerini yapacaklarını bildirdi. Tekden, "Üstün zekalı olduğu ortaya çıkarılan çocukların hangi zekaya sahip olduklarını ve zekalarının derecesini de tespit edeceğiz. Ardından bu öğrencilerin öğretmenlerini ve ailelerini üstün zekalı bir çocuğa karşı nasıl tutum geliştirecekleri konusunda eğitime alacağız" bilgilerini verdi. 

Tekden, eğitimlerde üniversite öğretim üyelerinden, bilim insanlarından, sanatçılardan ve psikologlardan destek alacaklarını bildirdi. 

Üstün yetenekli çocuklarda okul öncesi eğitimin de büyük önem taşıdığına işaret eden Tekden, şöyle konuştu:

"Aileler, 5 yaşından itibaren üstün zekalı olduğunu düşündüğü çocukları için TÜZDEV'le irtibat kursunlar. Ama müfredat gelişimi daha çok ilkokul çağında oluyor. MEB'e bağlı üstün yetenekli çocuklara takviye derslerinin verildiği Bilim Sanat Merkezleri var. Ancak bunların sayısı çok yetersiz. Bu merkezler, Türkiye genelinde yaklaşık 8-10 bin öğrenciye hizmet veriyor. Ancak Türkiye'de 500 bin dolayında üstün zekalı çocuk, 2 bin dolayında da deha düzeyinde çocuk olduğu tahmin ediliyor. Bu çocuklar, ileride ülkenin önünü açabilecek Nobel Ödülü alabilecek alt yapıya sahip, idrak kabiliyetleri yüksek çocuklar."

Tekden, 8 farklı zeka olduğunu, uyum, empati, algı, yardımseverlik gibi yönleri bulunan duygusal zekanın ise bütün başarılar için olmazsa olmaz olduğunu söyledi. 

MEB ve TÜZDEV'den ortak proje

Kemal Tekden, TÜZDEV'le MEB'in gerçekleştireceği ortak protokolün ardından üstün zekalı olduğu kabul edilen öğrencilerin, TÜZDEV merkezlerinde ders dışı zamanlarda ve hafta sonları takviye eğitim alacağını bildirdi.

Liderlik, strateji geliştirme, düşünebilme, proje yapabilme, hayal kurabilme, sanat başlıklarında sağ ve sol beyni birlikte çalıştıracak eğitimlerin yanında akademik desteğin de verileceğini anlatan Tekden, bu eğitimlerin çocuğun ileri olduğu zekaya göre ayrıştırılacağını söyledi.  

Mevcut eğitim sisteminin sınav odaklı çalıştığını, oysa üstün zekalı çocukların her olaya farklı bakabilme özelliğinin bulunduğunu dile getiren Tekden, "Herkes aynı bakar ama bunlar farklı bakan orijinal tipler. Onları bu orijinaliteye uygun yetiştirmek önemli" dedi. 

"Üstün zeka üstün kişilik anlamına gelmez"

Kemal Tekden, üstün zekalı çocuğa sahip ailelere bazı tavsiyelerde de bulundu. Üstün zekalı çocuğa üstün bir kişilik olarak yaklaşmanın büyük sakıncaları olduğunu belirten Tekden, şöyle konuştu:

"Bize göre bütün çocuklar zekidir. Çocuklara baştan üstün zekalı diye yaklaşmak yanlış. Onun üstün bir kişilik olduğunu sadece zekayla vurgulamak yanlış. Bu, çocukları narsist, kendini beğenmiş ve egoist bir hale getiriyor. Kendilerini toplumun üstünde gören bireyler olmamaları için duyarlı davranmak gerekiyor. Ama bu çocukların bilgi açlıklarına sabırla karşılık vermek lazım. Amerikan toplumlarında, narsist, toplumdan kopuk, bencil, kurallarını kendi koyma eğiliminde olan çocukların büyük bir endişe kaynağı olduğu biliniyor. Aileler, üstün zekalı çocuklarının her sorunlarıyla ilgilenmeli, yaptıkları komik bile olsa bunlara takdirle yaklaşmalı. Aksi takdirde çocuğun öz güvenini yok eden bir noktaya gelinebiliyor. TÜZDEV,  'yerüstü hazinemiz' olan üstün zekalılara doğru eğitimi verme konusunda Bakanlığın çalışmalarını destekleyecek. Bakanlıkla protokolümüzün kısa sürede imzalanmasını bekliyoruz. Daha sonra aileleri merkezlerimize bekliyor olacağız."

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Haziran 2014 13:29

Gösterim: 5529

Türkiye’de son 10 yılda eğitimde neler yaşandı? Eğitimin duayenleri eğitimde Türkiye’nin son 10 yılını değerlendirdi. İşte özel okul CEO’larından eğitim yazarlarına Türkiye’de eğitimin son 10 yılı;

Yenilikçi Öğrenme ve Öğretme Merkezi Kurucusu Kayhan Karlı

Hep aynı iktidar olmasına rağmen tam dört Milli Eğitim Bakanı gördük. Neredeyse her yeni gelen bakanla birlikte yeni kadrolar ve yeni uygulamalar geldi…

Yazının devamı için Tıklayın

Prof. Dr. İrfan Erdoğan

Eğitim sistemimizin son on yılı için değerlendirme yapmak benim için hassas bir durum. Çünkü bu dönemin iki yıllık kısmında sorumluluklar aldım, inisiyatifler kullandım. Yaptıklarım ve yapamadıklarım oldu.

Yazının devamı için Tıklayın 

ÖZ-DE-BİR Özel Dershaneler ve Özel Öğretim Kurumları Birliği Derneği 

Yönetim Kurulu Başkanı Faruk KÖPRÜLÜ 

Eğitimin son 10 yılına bakıldığında niceliksel gelişmeler bir yana niteliksel gelişme açısından fazla bir şey değişmediği; buna karşın -diğer alanlarda da olduğu gibi- siyasal iktidarın eğitimi, belirlemeye çalıştığı kendi ideolojik çizgisinde biçimlendirmek için olağanüstü bir çaba gösterdiği; buna karşı olan her engelin etkisizleştirilmesi için bütün imkânların seferber edildiği söylenebilir.

Yazının devamı için Tıklayın

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği

Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan

Geçen on yıllık sürecin ilk beş yılına bakıldığında, okullaşma oranlarının artırılması, kız öğrencilerin okula gitmesinin sağlanması, okul terk sayılarının azaltılması, okulların fiziki yapılarının geliştirilmesi, özellikle bilişim ve iletişim teknolojilerinden daha fazla yararlanılması anlamında ciddi yapısal iyileştirilmeler sağlanmıştır.

Yazının devamı için Tıklayın

Biltest Okulları CEO’su Faruk Tatar

Dönüşüm sürecinin başlaması ile beraber çoğu dershane özel okulculuğa geçiş yapmaya başladı. Dünyanın diğer ülkelerinde bu aşamalar çoktan tamamlandı. Ancak Türkiye’de maalesef son on yıl içerisinde fazla bir ilerleme kaydedilemedi.

Yazının devamı için Tıklayın

Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan

Türkiye’de eğitimin kalitesi, son 10 yılda rekabet eden vakıf üniversitelerinin sayısının artmasıyla daha da güçlendi. Devlet üniversiteleri de bu rekabet ortamında kendilerini geliştirme ihtiyacı hissederek yeni atılımlar gerçekleştirdi. Bu da ülkemizdeki eğitim düzeyini üst sıralara çıkardı.

Yazının devamı için Tıklayın

Selçuk PEHLİVANOĞLU 

TED Genel Başkanı

Eğitim sistemimizin tüm önceki on yıllarda olduğu gibi son on yılda da en temel özelliği iyi niyetle kaleme alınan yol haritaları, projeler ya da programların uygulamada yerini bulmaması, değişim yapılırken uygulanabilir olana değil, ideal olana yönelme eğiliminin olmasıdır.

Yazının devamı için Tıklayın

Hami Koç – İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü 

Kimi cümleler vardır, çok söylendiği için anlamını kaybeder, klişe olarak tabir edilmeye başlar. Taşıdığı anlamı boğarak farklı bir karaktere bürünür. Başına klişe sıfatını aldığı için de kimse tarafından umursanmaz. Umursanmadıkça daha çok söylenir, daha çok söylendikçe anlamını iyice yitirir.

Yazının devamı için Tıklayın

Talip Emiroğlu

Avrupa Meslek Yüksekokulu 

Mütevelli Heyet Başkanı

Geriye dönüp geçirdiğimiz on yıla baktığımızda, eğitim adına çok iyi çalışmaların yapıldığını söyleyebilirim. Elbette bu uzun süreçte eleştirdiğimiz uygulamalar da oldu. Hatta kabul etmediklerimiz de olmuştur. Ama genel olarak bakıldığında doğrular çok daha fazladır. Daha önceki dönemlerle kıyaslandığında tereddütsüz başarılı ve verimli bir dönem geçirdiğimizi rahatlıkla söylerim. 

Yazının devamı için Tıklayın 

Mehmet Güneş

Terakki Vakfı Okulları

Genel Müdürü

Son on yılda dünyada ve Türkiye’de meydana gelen hızlı sosyo-ekonomik ve teknolojik değişimler ve bu değişimlerin sonucunda küresel aktör olma arzusu, milli eğitim alanında pek çok değişikliği hızlı bir biçimde uygulamaya koyma girişimlerine tanık olmamıza neden olmuştur. Gerçekten çok hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşanmıştır ve hala yaşanmaya devam edilmektedir.

Yazının devamı için Tıklayın

Pedagog Dr. Ali AKDOĞAN

Özel Taş İlköğretim Okulu Müdürü

Türkiye’nin kuruluş yıllarındaki eğitimin politikalarına bakmadan, o yıllarda eğitimin ele alınışını irdelemeden son on yılın eğitimini anlamak güçtür. Cumhuriyetin ilk yıllarını içeren eğitim dönemi, bizzat Atatürk'ün liderliği ekseninde ele alındığında bağımsız ve özgün bir dönemdir. Ancak bu dönem eski ile yeni; İmparatorluk ile ulus devlet arasında modern devlete geçit veren, viz¬yon ve gelecek üreten de bir dönemdir.

Yazının devamı için Tıklayın

> Türkiye’de son 10 yılda eğitimde neler yaşandı?

Türkiye’de son 10 yılda eğitimde neler yaşandı? Eğitimin duayenleri eğitimde Türkiye’nin son 10 yılını değerlendirdi. İşte özel okul CEO’larından eğitim yazarlarına Türkiye’de eğitimin son 10 yılı;

Yenilikçi Öğrenme ve Öğretme Merkezi Kurucusu Kayhan Karlı

Hep aynı iktidar olmasına rağmen tam dört Milli Eğitim Bakanı gördük. Neredeyse her yeni gelen bakanla birlikte yeni kadrolar ve yeni uygulamalar geldi…

Yazının devamı için Tıklayın

Prof. Dr. İrfan Erdoğan

Eğitim sistemimizin son on yılı için değerlendirme yapmak benim için hassas bir durum. Çünkü bu dönemin iki yıllık kısmında sorumluluklar aldım, inisiyatifler kullandım. Yaptıklarım ve yapamadıklarım oldu.

Yazının devamı için Tıklayın 

ÖZ-DE-BİR Özel Dershaneler ve Özel Öğretim Kurumları Birliği Derneği 

Yönetim Kurulu Başkanı Faruk KÖPRÜLÜ 

Eğitimin son 10 yılına bakıldığında niceliksel gelişmeler bir yana niteliksel gelişme açısından fazla bir şey değişmediği; buna karşın -diğer alanlarda da olduğu gibi- siyasal iktidarın eğitimi, belirlemeye çalıştığı kendi ideolojik çizgisinde biçimlendirmek için olağanüstü bir çaba gösterdiği; buna karşı olan her engelin etkisizleştirilmesi için bütün imkânların seferber edildiği söylenebilir.

Yazının devamı için Tıklayın

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği

Yönetim Kurulu Eş Başkanı Cem Gülan

Geçen on yıllık sürecin ilk beş yılına bakıldığında, okullaşma oranlarının artırılması, kız öğrencilerin okula gitmesinin sağlanması, okul terk sayılarının azaltılması, okulların fiziki yapılarının geliştirilmesi, özellikle bilişim ve iletişim teknolojilerinden daha fazla yararlanılması anlamında ciddi yapısal iyileştirilmeler sağlanmıştır.

Yazının devamı için Tıklayın

Biltest Okulları CEO’su Faruk Tatar

Dönüşüm sürecinin başlaması ile beraber çoğu dershane özel okulculuğa geçiş yapmaya başladı. Dünyanın diğer ülkelerinde bu aşamalar çoktan tamamlandı. Ancak Türkiye’de maalesef son on yıl içerisinde fazla bir ilerleme kaydedilemedi.

Yazının devamı için Tıklayın

Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan

Türkiye’de eğitimin kalitesi, son 10 yılda rekabet eden vakıf üniversitelerinin sayısının artmasıyla daha da güçlendi. Devlet üniversiteleri de bu rekabet ortamında kendilerini geliştirme ihtiyacı hissederek yeni atılımlar gerçekleştirdi. Bu da ülkemizdeki eğitim düzeyini üst sıralara çıkardı.

Yazının devamı için Tıklayın

Selçuk PEHLİVANOĞLU 

TED Genel Başkanı

Eğitim sistemimizin tüm önceki on yıllarda olduğu gibi son on yılda da en temel özelliği iyi niyetle kaleme alınan yol haritaları, projeler ya da programların uygulamada yerini bulmaması, değişim yapılırken uygulanabilir olana değil, ideal olana yönelme eğiliminin olmasıdır.

Yazının devamı için Tıklayın

Hami Koç – İhlas Eğitim Kurumları Genel Müdürü 

Kimi cümleler vardır, çok söylendiği için anlamını kaybeder, klişe olarak tabir edilmeye başlar. Taşıdığı anlamı boğarak farklı bir karaktere bürünür. Başına klişe sıfatını aldığı için de kimse tarafından umursanmaz. Umursanmadıkça daha çok söylenir, daha çok söylendikçe anlamını iyice yitirir.

Yazının devamı için Tıklayın

Talip Emiroğlu

Avrupa Meslek Yüksekokulu 

Mütevelli Heyet Başkanı

Geriye dönüp geçirdiğimiz on yıla baktığımızda, eğitim adına çok iyi çalışmaların yapıldığını söyleyebilirim. Elbette bu uzun süreçte eleştirdiğimiz uygulamalar da oldu. Hatta kabul etmediklerimiz de olmuştur. Ama genel olarak bakıldığında doğrular çok daha fazladır. Daha önceki dönemlerle kıyaslandığında tereddütsüz başarılı ve verimli bir dönem geçirdiğimizi rahatlıkla söylerim. 

Yazının devamı için Tıklayın 

Mehmet Güneş

Terakki Vakfı Okulları

Genel Müdürü

Son on yılda dünyada ve Türkiye’de meydana gelen hızlı sosyo-ekonomik ve teknolojik değişimler ve bu değişimlerin sonucunda küresel aktör olma arzusu, milli eğitim alanında pek çok değişikliği hızlı bir biçimde uygulamaya koyma girişimlerine tanık olmamıza neden olmuştur. Gerçekten çok hızlı bir değişim ve dönüşüm yaşanmıştır ve hala yaşanmaya devam edilmektedir.

Yazının devamı için Tıklayın

Pedagog Dr. Ali AKDOĞAN

Özel Taş İlköğretim Okulu Müdürü

Türkiye’nin kuruluş yıllarındaki eğitimin politikalarına bakmadan, o yıllarda eğitimin ele alınışını irdelemeden son on yılın eğitimini anlamak güçtür. Cumhuriyetin ilk yıllarını içeren eğitim dönemi, bizzat Atatürk'ün liderliği ekseninde ele alındığında bağımsız ve özgün bir dönemdir. Ancak bu dönem eski ile yeni; İmparatorluk ile ulus devlet arasında modern devlete geçit veren, viz¬yon ve gelecek üreten de bir dönemdir.

Yazının devamı için Tıklayın

Son Güncelleme: Pazartesi, 16 Haziran 2014 12:25

Gösterim: 2786

Üniversite adaylarının katıldığı Lisans Yerleştirme Sınavları'ndan Matematik Sınavı (LYS-1) sona erdi. Yabancı Dil Testi LYS-5 öğleden sona 14.30'da başlayacak

Üniversite adaylarının katıldığı Lisans Yerleştirme Sınavları'ndan (LYS) Matematik Sınavı (LYS-1) sona erdi.

LYS-1, Türkiye'de 81 il merkezi ile Lefkoşa'da gerçekleştiriliyor. Sınava 744 bin 562 aday katılıyor.  Tek oturumda uygulanan sınav, 135 dakika sürdü. Sınavda matematik ve geometri testleri yer aldı. Matematik testinde 50 soru ve 75 dakika sürdü; geometri testinde ise adaylara 30 soru için 60 dakika süre verildi. 

Adayların çoğunluğu, kimlik ve güvenlik kontrolleri ile salona giriş işlemlerinin zamanında yapılabilmesi için sabah erken saatlerden itibaren sınav yerlerine geldi.

Sınavların yapıldığı binalara girişte adayların ve sınav görevlilerinin üstleri emniyet görevlileri tarafından elle ve dedektörle arandı. Adaylar, sıra numaralarının bulunduğu yerlere oturtuldu.

Salondaki görevliler adayların tek tek kimlik kontrollerini yaptı. Gerekli kimlik kontrolleri ve yerleştirme işlemleri tamamlandıktan sonra salon başkanı sınavda uyulacak kuralları adaylara hatırlattı. Daha sonra soru kitapçıkları, kalem, silgi dağıtıldı. Cevap kağıtlarındaki gerekli yerler adaylarca doldurulduktan sonra sınav başladı. Sınav salonundan her ne sebeple olursa olsun çıkan adayın, bir daha sınav salonuna alınmayacağı bildirildi.

Sınav sırasında ÖSYM'yi temsil edecek özel görevlilerin sınav salonlarını dolaşarak, gerekli gördükleri takdirde belge ve kimlik kontrollerini yeniden yapabileceği, gereken bütün önlemleri alacakları belirtildi.

Yabancı Dil Sınavı ( LYS-5) öğleden sonra 14.30'da

Sınavlar, öğleden sonra yapılacak Yabancı Dil Sınavına ( LYS-5)  ile devam edecek.LYS-5 14.30'da başlayacak ve 120 dakika sürecek.

Üniversite sınavları,  Fen Bilimleri Sınavı ( LYS-2) ve Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3) ile devam edecek.LYS-2, 21 Haziran Cumartesi ve LYS-3 ise 22 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek.

Adayların, 744 bin 562’si Matematik Sınavı (LYS-1), 388 bin 361’i Fen Bilimleri Sınavı (LYS-2) , 751 bin 454'ü Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3) , 431 bin 97’si Sosyal Bilimler Sınavı (LYS-4) ve 70 bin 767’si Yabancı Dil Sınavına (LYS-5)  başvuru yaptı.

> LYS-1 Matematik Sınavı sona erdi

Üniversite adaylarının katıldığı Lisans Yerleştirme Sınavları'ndan Matematik Sınavı (LYS-1) sona erdi. Yabancı Dil Testi LYS-5 öğleden sona 14.30'da başlayacak

Üniversite adaylarının katıldığı Lisans Yerleştirme Sınavları'ndan (LYS) Matematik Sınavı (LYS-1) sona erdi.

LYS-1, Türkiye'de 81 il merkezi ile Lefkoşa'da gerçekleştiriliyor. Sınava 744 bin 562 aday katılıyor.  Tek oturumda uygulanan sınav, 135 dakika sürdü. Sınavda matematik ve geometri testleri yer aldı. Matematik testinde 50 soru ve 75 dakika sürdü; geometri testinde ise adaylara 30 soru için 60 dakika süre verildi. 

Adayların çoğunluğu, kimlik ve güvenlik kontrolleri ile salona giriş işlemlerinin zamanında yapılabilmesi için sabah erken saatlerden itibaren sınav yerlerine geldi.

Sınavların yapıldığı binalara girişte adayların ve sınav görevlilerinin üstleri emniyet görevlileri tarafından elle ve dedektörle arandı. Adaylar, sıra numaralarının bulunduğu yerlere oturtuldu.

Salondaki görevliler adayların tek tek kimlik kontrollerini yaptı. Gerekli kimlik kontrolleri ve yerleştirme işlemleri tamamlandıktan sonra salon başkanı sınavda uyulacak kuralları adaylara hatırlattı. Daha sonra soru kitapçıkları, kalem, silgi dağıtıldı. Cevap kağıtlarındaki gerekli yerler adaylarca doldurulduktan sonra sınav başladı. Sınav salonundan her ne sebeple olursa olsun çıkan adayın, bir daha sınav salonuna alınmayacağı bildirildi.

Sınav sırasında ÖSYM'yi temsil edecek özel görevlilerin sınav salonlarını dolaşarak, gerekli gördükleri takdirde belge ve kimlik kontrollerini yeniden yapabileceği, gereken bütün önlemleri alacakları belirtildi.

Yabancı Dil Sınavı ( LYS-5) öğleden sonra 14.30'da

Sınavlar, öğleden sonra yapılacak Yabancı Dil Sınavına ( LYS-5)  ile devam edecek.LYS-5 14.30'da başlayacak ve 120 dakika sürecek.

Üniversite sınavları,  Fen Bilimleri Sınavı ( LYS-2) ve Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3) ile devam edecek.LYS-2, 21 Haziran Cumartesi ve LYS-3 ise 22 Haziran Pazar günü gerçekleştirilecek.

Adayların, 744 bin 562’si Matematik Sınavı (LYS-1), 388 bin 361’i Fen Bilimleri Sınavı (LYS-2) , 751 bin 454'ü Edebiyat-Coğrafya Sınavı (LYS-3) , 431 bin 97’si Sosyal Bilimler Sınavı (LYS-4) ve 70 bin 767’si Yabancı Dil Sınavına (LYS-5)  başvuru yaptı.

Son Güncelleme: Pazar, 15 Haziran 2014 11:56

Gösterim: 1911

LYS-4 ile LYS-1 nasıldı? Sorular zor muydu yoksa kolay mı? İşte uzaman yorumları;

Lisans Yerleştirme Sınavlarının (LYS) bu haftaki oturumları sona erdi. LYS-4 Sosyal Bilimler ile LYS-1 Matematik sınavları bu hafta sonu gerçekleştirildi. Uzmanlar LYS-4 ile LYS-1 sınavlarını değerlendirdi. İşte uzaman yorumları…

Sosyal Bilimler LYS–4 değerlendirmesi

Türkiye’de 81 il merkezi ile Lefkoşa’da saat:10.00’da başlayan LYS-4 sınavı sona erdi. Tek oturumda uygulanan sınav, 135 dakika sürdü. TS puan türü ile öğrenci alan Yükseköğretim Programlarına başvuru yapacak olan öğrencilerin, önümüzdeki hafta Pazar günü girecekleri LYS-3 oturumu ile birlikte sınav maratonları sona erecek.

Uğur Hazırlık ÖSYS Koordinatörü Gülay Hasdemir: “Sınava giren öğrencilerimizin ifadelerine göre 2014 LYS-4 soruları beklenenden farklı değil. Dikkatli okuma, okuduğunu anlama, yorumlama ve bilgiyle birleştirebilme yeterliliklerini ölçmeyi hedefleyen sorular olduğu anlaşılıyor. Tarih dersinde ayrıntı bilgilerin sorulduğunu, Coğrafya sorularının çok rahat yanıtlandığını ve güncel bilgileri kapsadığını ifade eden öğrenciler, Felsefe grubu sorularının oldukça uzun ve dikkatli okuma gerektirdiğini söylemişlerdir. Bu bilgiler ışığında öğrencilerin LYS niteliği ve kapsamına uygun sorularla karşılaştığını söyleyebiliriz. Öğrencilerimize bundan sonraki LYS sınavlarında ve hayatlarında başarılar dilerim.” dedi.

Uğur Hazırlık Tarih Bölüm Başkanı Ercan Türköz; “Sınav, müfredatımızla örtüşmektedir. Beklenen müfredat çerçevesinde sorular çıkmıştır. İlk Çağ’dan ya da İnkılap Tarihi’nden soru olması müfredat dışı olarak algılanmamalıdır. Kültür tarihi konusunda bu konular işlenmiştir. Dolayısıyla müfredat dışı değildir. Sınavda detay bilgilere yer verildiği anlaşılmaktadır. Örneğin Doğu Anadolu’da sahipsiz çocuklara yurt yapan komutan aşağıdakilerden hangisidir? Şeklindeki bir soru gerçekten detay bilgiye kanıttır.” dedi.

Uğur Hazırlık Coğrafya Bölüm Başkanı Davut Gürler; “Öğrencilerimizden edindiğimiz paylaşım ve izlenimlere göre LYS-4 Coğrafya-2 sorularının öğrenciler açısından çok da zorlayıcı olmadığı anlaşılmaktadır. Sorular ağırlıklı olarak beklendiği gibi 11. ve 12.sınıf müfredatı kapsamında hazırlanmıştır. 9. ve 10.sınıf konularından da sorular vardır. Müfredat dış soru sorulmamış, konu dağılımı dengeli ayarlanmıştır. Öğrencilerimizin haftaya yapılacak LYS-3 Coğrafya-1 sınavı için bu dağılımlar kapsamında, tekrar testleri ve denemeler çözmelerini öneririz.” dedi.

Uğur Hazırlık Felsefe Grubu Bölüm Başkanı Gülay Ataç; “Öğrencilerden aldığımız duyumlara göre, 2014 LYS-4’te Felsefe Grubu Testi’nde müfredat dışı soru bulunmamaktadır. Sorular doğrudan bilgi gerektiren ve ayrıntılı sorgulama yaptıran tarzdadır. Öğrencilerimiz, soruların uzun ve bilgiyi gündelik hayata uyarlayan bir dilde olduğunu belirttiler. Psikoloji, doğrudan kavram sorgulayan; Sosyoloji, yorum gücünü de irdeleyen; Mantık ise işlem gerektiren sorulardan oluştuğu, öğrencilerimizden aldığımız bilgiler arasındadır.” dedi.

Uğur Hazırlık Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil; “Sosyal Bilimler (LYS-4) sınavı, ilk sınav oturumu olması itibariyle öğrenci ve veliler için heyecanlı ve koşuşturmacalı geçti. Sınav soruları açıklanmasa bile öğrenciler bu sınavla ilgili gerek arkadaşları gerekse aileleriyle sınavla ilgili düşüncelerini olumlu ya da olumsuz paylaşmaktadırlar. Sınav süreci hala devam ettiğinden adayların bugün olan sınavın muhakemesini bir kenara bırakıp diğer sınavlarla ilgili zihinsel hazırlıklarını yapmaları gerekmektedir. Puan türlerinin oluşumunda her oturumun değerli ve önemli olduğu unutulmamalıdır. “ şeklinde konuştu.

Matematik LYS-1 değerlendirmesi

Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) maratonu devam ediyor. Uğur Hazırlık Matematik Bölümü Uzmanları bugün yapılan Matematik-Geometri sınav sorularını değerlendirdi.

LYS maratonunda öğrenciler üniversitede yerleşmek istedikleri bölümlere göre sınavlara katılmakta ve testlere yanıtlar vermektedir. LYS oturumlarında adaylara her ders için farklı kitapçık ve süre verilmektedir. Böylece hem şans faktörü azaltılmakta hem de farklı derslerin farklı oranlarda katkısı kullanılarak 12 çeşit puan üretilmektedir. Bugün de LYS oturumlarından Matematik ve Geometri sorularını içeren LYS-1 oturumu yapıldı.

Uğur Hazırlık ÖSYS Koordinatörü Gülay Hasdemir; “2014 LYS 1 matematik ve geometri sınavı tamamlandı. Sınavdan çıkan öğrencilerimizden aldığımız bilgilere göre, öğrencileri uğraştıran, uzun işlemli, matematik bilgi altyapısı sağlam olan öğrencileri ayırt edebilecek seçici sorular olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında tüm öğrencilerin rahatlıkla doğru yanıtlayabileceği sorular da yer almaktadır. Toplamda 80 soru yanıtlayan öğrenciler için okuduğunu anlama, yorumlama,  işlem yapma hızları da zamanı kullanma açısından ayırt edici olmuştur. Öğrencilere gelecek hafta girecekleri LYS 2 Fen Bilimleri ve LYS 3 Edebiyat Coğrafya sınavında ve tüm yaşamlarında başarılar dilerim.”

Uğur Hazırlık Matematik Bölüm Başkanı Adil Kurt;  “LYS-1 Matematik testinde 9. 10. 11. ve 12. Sınıf konularının tümünden ve müfredat içinden soru sorulmuştur. Bu soruların çözümlerinin temel bilgiye, ispata ve yoruma dayalı olduğunun bilgisini sınava giren öğrencilerimizden öğrendik. LYS-1 Geometri testinde ise 10. 11. ve 12. Sınıf konularından birbirine yakın sayıda soru çıkmıştır. Geçmiş yıllara göre 12. Sınıf konularından bu sene daha fazla soru sorulmuştur. Konuları teorik olarak bilen öğrenciler, soruları rahatlıkla çözmüşlerdir. Sınava giren tüm öğrencilerimize geçmiş olsun diyerek girecekleri diğer sınavlarda başarılar diliyoruz. ” dedi.

 Uğur Hazırlık Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil; ''Matematik – Geometri (LYS 1)  oturumuna MF 1, MF 2, MF 3, MF 4, TM 1, TM 2,TM 3 puan türüne göre öğrenci alan yükseköğretim programlarını tercih edecek adaylar katıldı. Önümüzdeki hafta bu sınava katılan adaylardan MF 1, MF 2, MF 3, MF 4 puan türüne göre öğrenci alan yükseköğretim programlarını tercih edecek adaylar Fen Bilimleri (LYS-2) sınavına; TM 1, TM 2,TM 3 puan türüne göre öğrenci alan yükseköğretim programlarını tercih edecek adaylar ise Edebiyat-Coğrafya 1 (LYS-3) sınavına katılacak. Eğer aday hem MF 1, MF 2, MF 3, MF 4 hem de TM 1, TM 2,TM 3 puan türüne göre öğrenci alan yükseköğretim programlarını tercih edecek ise her iki oturuma da katılmak zorunda. Dolayısıyla LYS-1, hem MF hem de TM puanlarının oluşumunda tek başına yeterli değildir. Adayların önümüzdeki hafta yapılacak LYS-2 ve LYS-3 oturumlarını düşünmeleri, her iki oturumun sonucuna göre puanlarının ve sıralamalarının oluşacağını dikkate almaları gerekmektedir. Önümüzdeki bir haftayı öğrenciler yine deneme çözerek ve eksikliklerini kapatmaya çalışarak geçirmeliler.” şeklinde konuştu.

> Uzmanlar LYS-4 ile LYS-1’i değerlendirdi

LYS-4 ile LYS-1 nasıldı? Sorular zor muydu yoksa kolay mı? İşte uzaman yorumları;

Lisans Yerleştirme Sınavlarının (LYS) bu haftaki oturumları sona erdi. LYS-4 Sosyal Bilimler ile LYS-1 Matematik sınavları bu hafta sonu gerçekleştirildi. Uzmanlar LYS-4 ile LYS-1 sınavlarını değerlendirdi. İşte uzaman yorumları…

Sosyal Bilimler LYS–4 değerlendirmesi

Türkiye’de 81 il merkezi ile Lefkoşa’da saat:10.00’da başlayan LYS-4 sınavı sona erdi. Tek oturumda uygulanan sınav, 135 dakika sürdü. TS puan türü ile öğrenci alan Yükseköğretim Programlarına başvuru yapacak olan öğrencilerin, önümüzdeki hafta Pazar günü girecekleri LYS-3 oturumu ile birlikte sınav maratonları sona erecek.

Uğur Hazırlık ÖSYS Koordinatörü Gülay Hasdemir: “Sınava giren öğrencilerimizin ifadelerine göre 2014 LYS-4 soruları beklenenden farklı değil. Dikkatli okuma, okuduğunu anlama, yorumlama ve bilgiyle birleştirebilme yeterliliklerini ölçmeyi hedefleyen sorular olduğu anlaşılıyor. Tarih dersinde ayrıntı bilgilerin sorulduğunu, Coğrafya sorularının çok rahat yanıtlandığını ve güncel bilgileri kapsadığını ifade eden öğrenciler, Felsefe grubu sorularının oldukça uzun ve dikkatli okuma gerektirdiğini söylemişlerdir. Bu bilgiler ışığında öğrencilerin LYS niteliği ve kapsamına uygun sorularla karşılaştığını söyleyebiliriz. Öğrencilerimize bundan sonraki LYS sınavlarında ve hayatlarında başarılar dilerim.” dedi.

Uğur Hazırlık Tarih Bölüm Başkanı Ercan Türköz; “Sınav, müfredatımızla örtüşmektedir. Beklenen müfredat çerçevesinde sorular çıkmıştır. İlk Çağ’dan ya da İnkılap Tarihi’nden soru olması müfredat dışı olarak algılanmamalıdır. Kültür tarihi konusunda bu konular işlenmiştir. Dolayısıyla müfredat dışı değildir. Sınavda detay bilgilere yer verildiği anlaşılmaktadır. Örneğin Doğu Anadolu’da sahipsiz çocuklara yurt yapan komutan aşağıdakilerden hangisidir? Şeklindeki bir soru gerçekten detay bilgiye kanıttır.” dedi.

Uğur Hazırlık Coğrafya Bölüm Başkanı Davut Gürler; “Öğrencilerimizden edindiğimiz paylaşım ve izlenimlere göre LYS-4 Coğrafya-2 sorularının öğrenciler açısından çok da zorlayıcı olmadığı anlaşılmaktadır. Sorular ağırlıklı olarak beklendiği gibi 11. ve 12.sınıf müfredatı kapsamında hazırlanmıştır. 9. ve 10.sınıf konularından da sorular vardır. Müfredat dış soru sorulmamış, konu dağılımı dengeli ayarlanmıştır. Öğrencilerimizin haftaya yapılacak LYS-3 Coğrafya-1 sınavı için bu dağılımlar kapsamında, tekrar testleri ve denemeler çözmelerini öneririz.” dedi.

Uğur Hazırlık Felsefe Grubu Bölüm Başkanı Gülay Ataç; “Öğrencilerden aldığımız duyumlara göre, 2014 LYS-4’te Felsefe Grubu Testi’nde müfredat dışı soru bulunmamaktadır. Sorular doğrudan bilgi gerektiren ve ayrıntılı sorgulama yaptıran tarzdadır. Öğrencilerimiz, soruların uzun ve bilgiyi gündelik hayata uyarlayan bir dilde olduğunu belirttiler. Psikoloji, doğrudan kavram sorgulayan; Sosyoloji, yorum gücünü de irdeleyen; Mantık ise işlem gerektiren sorulardan oluştuğu, öğrencilerimizden aldığımız bilgiler arasındadır.” dedi.

Uğur Hazırlık Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil; “Sosyal Bilimler (LYS-4) sınavı, ilk sınav oturumu olması itibariyle öğrenci ve veliler için heyecanlı ve koşuşturmacalı geçti. Sınav soruları açıklanmasa bile öğrenciler bu sınavla ilgili gerek arkadaşları gerekse aileleriyle sınavla ilgili düşüncelerini olumlu ya da olumsuz paylaşmaktadırlar. Sınav süreci hala devam ettiğinden adayların bugün olan sınavın muhakemesini bir kenara bırakıp diğer sınavlarla ilgili zihinsel hazırlıklarını yapmaları gerekmektedir. Puan türlerinin oluşumunda her oturumun değerli ve önemli olduğu unutulmamalıdır. “ şeklinde konuştu.

Matematik LYS-1 değerlendirmesi

Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) maratonu devam ediyor. Uğur Hazırlık Matematik Bölümü Uzmanları bugün yapılan Matematik-Geometri sınav sorularını değerlendirdi.

LYS maratonunda öğrenciler üniversitede yerleşmek istedikleri bölümlere göre sınavlara katılmakta ve testlere yanıtlar vermektedir. LYS oturumlarında adaylara her ders için farklı kitapçık ve süre verilmektedir. Böylece hem şans faktörü azaltılmakta hem de farklı derslerin farklı oranlarda katkısı kullanılarak 12 çeşit puan üretilmektedir. Bugün de LYS oturumlarından Matematik ve Geometri sorularını içeren LYS-1 oturumu yapıldı.

Uğur Hazırlık ÖSYS Koordinatörü Gülay Hasdemir; “2014 LYS 1 matematik ve geometri sınavı tamamlandı. Sınavdan çıkan öğrencilerimizden aldığımız bilgilere göre, öğrencileri uğraştıran, uzun işlemli, matematik bilgi altyapısı sağlam olan öğrencileri ayırt edebilecek seçici sorular olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında tüm öğrencilerin rahatlıkla doğru yanıtlayabileceği sorular da yer almaktadır. Toplamda 80 soru yanıtlayan öğrenciler için okuduğunu anlama, yorumlama,  işlem yapma hızları da zamanı kullanma açısından ayırt edici olmuştur. Öğrencilere gelecek hafta girecekleri LYS 2 Fen Bilimleri ve LYS 3 Edebiyat Coğrafya sınavında ve tüm yaşamlarında başarılar dilerim.”

Uğur Hazırlık Matematik Bölüm Başkanı Adil Kurt;  “LYS-1 Matematik testinde 9. 10. 11. ve 12. Sınıf konularının tümünden ve müfredat içinden soru sorulmuştur. Bu soruların çözümlerinin temel bilgiye, ispata ve yoruma dayalı olduğunun bilgisini sınava giren öğrencilerimizden öğrendik. LYS-1 Geometri testinde ise 10. 11. ve 12. Sınıf konularından birbirine yakın sayıda soru çıkmıştır. Geçmiş yıllara göre 12. Sınıf konularından bu sene daha fazla soru sorulmuştur. Konuları teorik olarak bilen öğrenciler, soruları rahatlıkla çözmüşlerdir. Sınava giren tüm öğrencilerimize geçmiş olsun diyerek girecekleri diğer sınavlarda başarılar diliyoruz. ” dedi.

 Uğur Hazırlık Rehberlik Koordinatörü Nazik Kösegil; ''Matematik – Geometri (LYS 1)  oturumuna MF 1, MF 2, MF 3, MF 4, TM 1, TM 2,TM 3 puan türüne göre öğrenci alan yükseköğretim programlarını tercih edecek adaylar katıldı. Önümüzdeki hafta bu sınava katılan adaylardan MF 1, MF 2, MF 3, MF 4 puan türüne göre öğrenci alan yükseköğretim programlarını tercih edecek adaylar Fen Bilimleri (LYS-2) sınavına; TM 1, TM 2,TM 3 puan türüne göre öğrenci alan yükseköğretim programlarını tercih edecek adaylar ise Edebiyat-Coğrafya 1 (LYS-3) sınavına katılacak. Eğer aday hem MF 1, MF 2, MF 3, MF 4 hem de TM 1, TM 2,TM 3 puan türüne göre öğrenci alan yükseköğretim programlarını tercih edecek ise her iki oturuma da katılmak zorunda. Dolayısıyla LYS-1, hem MF hem de TM puanlarının oluşumunda tek başına yeterli değildir. Adayların önümüzdeki hafta yapılacak LYS-2 ve LYS-3 oturumlarını düşünmeleri, her iki oturumun sonucuna göre puanlarının ve sıralamalarının oluşacağını dikkate almaları gerekmektedir. Önümüzdeki bir haftayı öğrenciler yine deneme çözerek ve eksikliklerini kapatmaya çalışarak geçirmeliler.” şeklinde konuştu.

Son Güncelleme: Pazar, 15 Haziran 2014 21:43

Gösterim: 2126

Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, 2014/1 yerleştirmelerinde, 10 bin 210 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunulduğunu bildirdi.

Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, 23 Haziran-02 Temmuz tarihleri arasında tercihlerin alınacağı 2014/1 yerleştirmelerinde, 124 kamu kurum ve kuruluşunca toplam 10 bin 210 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunulduğunu bildirdi.

Kumbuzoğlu, AA muhabirine, KPSS sonuçlarına göre yapılacak merkezi yerleştirme işlemi hakkında açıklamalarda bulundu.

Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarınca kuruma kadro ve pozisyonların bildirildiğini kaydeden Kumbuzoğlu, söz konusu kadroların ilan edilmek üzere ÖSYM Başkanlığına gönderildiğini söyledi.

Kumbuzoğlu, "2014 yılı KPSS yerleştirme takvimine göre, 23 Haziran-02 Temmuz'da tercihlerin alınacağı 2014/1 yerleştirmelerinde, 124 kamu kurum ve kuruluşunca toplam 10 bin 210 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunuldu" dedi.

Atama yapılması talep edilen kadro ve pozisyonların yaklaşık yüzde 19'unun ortaöğretim, yüzde 24'ünün önlisans, yüzde 57'sinin de lisans düzeyinde olduğunu bildiren Kumbuzoğlu, "Söz konusu kadro ve pozisyonların kamu kurum ve kuruluşlarına göre dağılımı 190 sayılı KHK'ya tabi kurumlar, üniversiteler hariç 7 bin 886, üniversiteler 575, mahalli idareler 97 ve kamu iktisadi teşebbüslerine de bin 652 oldu. Böylece toplam 10 bin 210 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunuldu" diye konuştu.

Bilgiler, 16 Haziran Pazartesi yayımlanacak

Atama yapılacak kadro ve pozisyonlara ilişkin detaylı bilgiler "www.dpb.gov.tr"  internet adresinde 16 Haziran Pazartesi günü itibarıyla yer alacak. 

Talep edilen toplam kadroların, hizmet sınıflarına göre dağılımı şöyle:

"Sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı 5 bin 474, genel idare hizmetleri sınıfı bin 153, teknik hizmetler sınıfı bin 82, avukatlık hizmetleri sınıfı 86, yardımcı hizmetler sınıfı 687 ve eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı 76."

KİT pozisyonlarının öğrenim durumlarına göre dağılımı da ortaöğretim 41, önlisans 357 ve lisans bin 254 adet şeklinde oldu. 

Adayların tercih edebileceği yer, kadro ve pozisyonlar konusunda bilgilendirmek amacıyla hazırlanan tercih robotu da "www.dpb.gov.tr" ile "www.turkiye.gov.tr" internet adreslerinde 16 Haziran tarihi itibarıyla yer alacak.

> KPSS’de yerleştirme bekleyen adaylara müjde!

Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, 2014/1 yerleştirmelerinde, 10 bin 210 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunulduğunu bildirdi.

Devlet Personel Başkanı Mehmet Ali Kumbuzoğlu, 23 Haziran-02 Temmuz tarihleri arasında tercihlerin alınacağı 2014/1 yerleştirmelerinde, 124 kamu kurum ve kuruluşunca toplam 10 bin 210 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunulduğunu bildirdi.

Kumbuzoğlu, AA muhabirine, KPSS sonuçlarına göre yapılacak merkezi yerleştirme işlemi hakkında açıklamalarda bulundu.

Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik hükümleri çerçevesinde kamu kurum ve kuruluşlarınca kuruma kadro ve pozisyonların bildirildiğini kaydeden Kumbuzoğlu, söz konusu kadroların ilan edilmek üzere ÖSYM Başkanlığına gönderildiğini söyledi.

Kumbuzoğlu, "2014 yılı KPSS yerleştirme takvimine göre, 23 Haziran-02 Temmuz'da tercihlerin alınacağı 2014/1 yerleştirmelerinde, 124 kamu kurum ve kuruluşunca toplam 10 bin 210 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunuldu" dedi.

Atama yapılması talep edilen kadro ve pozisyonların yaklaşık yüzde 19'unun ortaöğretim, yüzde 24'ünün önlisans, yüzde 57'sinin de lisans düzeyinde olduğunu bildiren Kumbuzoğlu, "Söz konusu kadro ve pozisyonların kamu kurum ve kuruluşlarına göre dağılımı 190 sayılı KHK'ya tabi kurumlar, üniversiteler hariç 7 bin 886, üniversiteler 575, mahalli idareler 97 ve kamu iktisadi teşebbüslerine de bin 652 oldu. Böylece toplam 10 bin 210 kadro ve pozisyon için yerleştirme talebinde bulunuldu" diye konuştu.

Bilgiler, 16 Haziran Pazartesi yayımlanacak

Atama yapılacak kadro ve pozisyonlara ilişkin detaylı bilgiler "www.dpb.gov.tr"  internet adresinde 16 Haziran Pazartesi günü itibarıyla yer alacak. 

Talep edilen toplam kadroların, hizmet sınıflarına göre dağılımı şöyle:

"Sağlık ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı 5 bin 474, genel idare hizmetleri sınıfı bin 153, teknik hizmetler sınıfı bin 82, avukatlık hizmetleri sınıfı 86, yardımcı hizmetler sınıfı 687 ve eğitim-öğretim hizmetleri sınıfı 76."

KİT pozisyonlarının öğrenim durumlarına göre dağılımı da ortaöğretim 41, önlisans 357 ve lisans bin 254 adet şeklinde oldu. 

Adayların tercih edebileceği yer, kadro ve pozisyonlar konusunda bilgilendirmek amacıyla hazırlanan tercih robotu da "www.dpb.gov.tr" ile "www.turkiye.gov.tr" internet adreslerinde 16 Haziran tarihi itibarıyla yer alacak.

Son Güncelleme: Cumartesi, 14 Haziran 2014 12:58

Gösterim: 2172


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.