Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Türkiye'de yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında 2012 yılında düzenlenen kurs sayısı bir önceki yıla göre yüzde 21 artarak 77 bin 715 oldu. Bu kurslara 4 milyon 546 bin 985 kişi başvurdu ancak 3 milyon 95 bin 3 kişi kursları tamamladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2012 yılına ilişkin "Yaygın Eğitim Faaliyetleri Araştırması"nı yayımladı. 

Buna göre, bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar, üniversiteler, belediyeler, konfederasyon, sendika, vakıf ve dernekler olmak üzere 2011 yılında 9 bin 181 birim araştırma kapsamına alınırken, geçen yıl 11 bin 274 birim hesaba katıldı.

Geçen yıl araştırma kapsamındaki kurum/kuruluşlar tarafından düzenlenen kurs sayısı önceki seneye göre yüzde 21 artarak 77 bin 715'e ulaştı. Bu kurslara 4 milyon 546 bin 985 kişi başvurdu ancak 3 milyon 95 bin 3 kişi bu kursları tamamladı.

En çok kurs bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar tarafından düzenlendi

Düzenlenen kursların yüzde 64,3’ü bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar tarafından, yüzde 20,8’i belediyeler, yüzde 9,9’u vakıf ve dernekler, yüzde 5’i ise diğer kurum/ kuruluşlar tarafından gerçekleştirildi.

Yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında açılan kursları bitirenlerin oranı 2011 yılına göre yüzde 29,3 arttı. Açılan kursları bitirenlerin yüzde 39’u Bakanlık ve bağlı kurum kuruluşlar, yüzde 27,4’ü ise vakıf ve derneklerin düzenlediği kursları tamamladı.

En fazla kurs eğitim alanında gerçekleştirildi

Eğitim ve Öğretim Alanları Sınıflamasına göre en fazla kurs, yüzde 20,2 ile eğitim alanında düzenlendi. Bunu yüzde 16,6 ile beşeri bilimler ve sanat, yüzde 16,3 ile sosyal bilimler, iş ve hukuk, yüzde 15,1 ile hizmet ve yüzde 14 ile mühendislik, imalat ve inşaat alanı takip etti.

2012 yılında kurs ve kursiyer sayısı artarken, eğitici sayılarında da artış gözlendi. Eğitici sayısı 2011 yılına göre yüzde 63,4 arttı.

Yaygın eğitim faaliyetlerinde en fazla eğitici 26 bin 809 kişi ile hizmetler alanında görev aldı. Bunu, 24 bin 421 eğitici ile eğitim alanı, 20 bin 258 eğitici ile de beşeri bilimler ve sanat alanı takip etti.

> Türkiye'de kurs sayısı yüzde 21 arttı

Türkiye'de yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında 2012 yılında düzenlenen kurs sayısı bir önceki yıla göre yüzde 21 artarak 77 bin 715 oldu. Bu kurslara 4 milyon 546 bin 985 kişi başvurdu ancak 3 milyon 95 bin 3 kişi kursları tamamladı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2012 yılına ilişkin "Yaygın Eğitim Faaliyetleri Araştırması"nı yayımladı. 

Buna göre, bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar, üniversiteler, belediyeler, konfederasyon, sendika, vakıf ve dernekler olmak üzere 2011 yılında 9 bin 181 birim araştırma kapsamına alınırken, geçen yıl 11 bin 274 birim hesaba katıldı.

Geçen yıl araştırma kapsamındaki kurum/kuruluşlar tarafından düzenlenen kurs sayısı önceki seneye göre yüzde 21 artarak 77 bin 715'e ulaştı. Bu kurslara 4 milyon 546 bin 985 kişi başvurdu ancak 3 milyon 95 bin 3 kişi bu kursları tamamladı.

En çok kurs bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar tarafından düzenlendi

Düzenlenen kursların yüzde 64,3’ü bakanlık ve bağlı kurum/kuruluşlar tarafından, yüzde 20,8’i belediyeler, yüzde 9,9’u vakıf ve dernekler, yüzde 5’i ise diğer kurum/ kuruluşlar tarafından gerçekleştirildi.

Yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında açılan kursları bitirenlerin oranı 2011 yılına göre yüzde 29,3 arttı. Açılan kursları bitirenlerin yüzde 39’u Bakanlık ve bağlı kurum kuruluşlar, yüzde 27,4’ü ise vakıf ve derneklerin düzenlediği kursları tamamladı.

En fazla kurs eğitim alanında gerçekleştirildi

Eğitim ve Öğretim Alanları Sınıflamasına göre en fazla kurs, yüzde 20,2 ile eğitim alanında düzenlendi. Bunu yüzde 16,6 ile beşeri bilimler ve sanat, yüzde 16,3 ile sosyal bilimler, iş ve hukuk, yüzde 15,1 ile hizmet ve yüzde 14 ile mühendislik, imalat ve inşaat alanı takip etti.

2012 yılında kurs ve kursiyer sayısı artarken, eğitici sayılarında da artış gözlendi. Eğitici sayısı 2011 yılına göre yüzde 63,4 arttı.

Yaygın eğitim faaliyetlerinde en fazla eğitici 26 bin 809 kişi ile hizmetler alanında görev aldı. Bunu, 24 bin 421 eğitici ile eğitim alanı, 20 bin 258 eğitici ile de beşeri bilimler ve sanat alanı takip etti.

Son Güncelleme: Cuma, 27 Eylül 2013 08:30

Gösterim: 1337

Antalya'da ilkokul 2'nci sınıfta yapılan sınıf başkanlığı seçimi sırasında bir öğrencinin, "Başbakan da seçimle geldi ama ağaçları kesiyor, su sıkıyor, gaz sıkıyor" sözleri üzerine sınıf öğretmeni ile öğrencinin annesi arasında başlayan tartışma adliyeye taşındı.

Muratpaşa İlçesi'ndeki Mustafa Asım Cula İlkokulu 2-A sınıfında geçen hafta sınıf başkanlığı seçimi sırasında öğretmen Fikri Tezbaşar, sınıfın geçen yılki başkanının görevine devam etmesini istedi. Öğrencilerden 9 yaşındaki Ö.İ.K., "Gerçi seçim olsa ne olacak? Seçimin güzel bir şey olduğuna inanmıyorum. Başbakan da seçimle geldi ama ağaçları kesiyor, su sıkıyor, gaz sıkıyor" dedi. Sınıf öğretmeni Fikri Tezbaşar, bu sözleri üzerine öğrenciyi uyardı. Aynı zamanda 2-A şubesinin 'sınıf annesi' olan Ö.İ.K.'nın annesi Filiz K.'yı okula çağıran öğretmen Tezbaşar, "Çocuğunuzla konuşun, uyarın. Okulda siyasi konulara girmesin" diyerek uyarıda bulundu. Okuldan çıkan anne Filiz K., eve gelince de oğlunu uyardı. Bazı öğrenci velileri tarafından akşam telefonla aranan anne Filiz K isverigeapotek.com., öğretmenin Facebook hesabındaki paylaşımdan haberdar oldu.

Öğretmen Facebook hesabından öğrencisi hakkında "Vatan hainliği meşrulaştı" diye yazınca kriz daha da büyüdü.

Öğretmenin kendisine ait Facebook hesabına, "Bugün ikinci sınıfa giden bir öğrenci sınıf başkanlığı seçiminden sonra kazanamayınca 'Bahçede görüşürüz' diyebiliyorsa, üstüne bunu Gezi'de eylemler yapan ablasından öğrendiğini, seçimle olmayacağını söylüyorsa ve bana 'Seçim iyi bir şey olsaydı ben başkan olurdum' diyerek tüm çapulcuların hissiyatının kendisine nasıl öğretildiğini anlatıyorsa. Vatan hainliği meşrulaştı demektir" yazdığını gören anne Filiz K., "Merhabalar, ben İ.'nin annesiyim. Oğlum hakkında yazdıklarınız beni çok kırdı. Bu konuyu konuşalım lütfen" diye yazdı.

Öğretmenin bu sözlerle Ö.İ.K'yi kastetmediğini belirten sözlerine karşın anne, öğretmene sınıfta ablası olan başka çocuk olmadığını söyledi.

Anneden öğretmen hakkında savcılığa suç duyurusu

Bu olaylar üzerine anne Filiz K., Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na öğretmen Fikri Tezbaşar hakkında hakaret suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Şikayetinde olanları anlatan anne Filiz K., çocuğuna 'Vatan haini' diyerek hakaret edildiğini öne sürdü.

Öğretmen iddiaları yanıtladı

İddialara yanıt veren sınıf öğretmeni Fikri Tezbaşar, okula yeni atandığını ve olayın olduğu gün sınıf başkanlığı seçimi yapıldığını, ancak Facebook hesabında yazdıklarının kendi sınıfındaki seçimle alakalı olmadığını söyledi. Kendi sınıfındaki seçim sonrası ne bir kavga edildiği, ne başkanlığın el değiştirdiği gibi bir olay olmadığını belirten öğretmen Fikri Tezbaşar, "Başka bir arkadaşımın yaşadığı olayı paylaştım" dedi.

Kaynak Milliyet

> Sınıf başkanlığı tartışması adliyeye taşındı

Antalya'da ilkokul 2'nci sınıfta yapılan sınıf başkanlığı seçimi sırasında bir öğrencinin, "Başbakan da seçimle geldi ama ağaçları kesiyor, su sıkıyor, gaz sıkıyor" sözleri üzerine sınıf öğretmeni ile öğrencinin annesi arasında başlayan tartışma adliyeye taşındı.

Muratpaşa İlçesi'ndeki Mustafa Asım Cula İlkokulu 2-A sınıfında geçen hafta sınıf başkanlığı seçimi sırasında öğretmen Fikri Tezbaşar, sınıfın geçen yılki başkanının görevine devam etmesini istedi. Öğrencilerden 9 yaşındaki Ö.İ.K., "Gerçi seçim olsa ne olacak? Seçimin güzel bir şey olduğuna inanmıyorum. Başbakan da seçimle geldi ama ağaçları kesiyor, su sıkıyor, gaz sıkıyor" dedi. Sınıf öğretmeni Fikri Tezbaşar, bu sözleri üzerine öğrenciyi uyardı. Aynı zamanda 2-A şubesinin 'sınıf annesi' olan Ö.İ.K.'nın annesi Filiz K.'yı okula çağıran öğretmen Tezbaşar, "Çocuğunuzla konuşun, uyarın. Okulda siyasi konulara girmesin" diyerek uyarıda bulundu. Okuldan çıkan anne Filiz K., eve gelince de oğlunu uyardı. Bazı öğrenci velileri tarafından akşam telefonla aranan anne Filiz K isverigeapotek.com., öğretmenin Facebook hesabındaki paylaşımdan haberdar oldu.

Öğretmen Facebook hesabından öğrencisi hakkında "Vatan hainliği meşrulaştı" diye yazınca kriz daha da büyüdü.

Öğretmenin kendisine ait Facebook hesabına, "Bugün ikinci sınıfa giden bir öğrenci sınıf başkanlığı seçiminden sonra kazanamayınca 'Bahçede görüşürüz' diyebiliyorsa, üstüne bunu Gezi'de eylemler yapan ablasından öğrendiğini, seçimle olmayacağını söylüyorsa ve bana 'Seçim iyi bir şey olsaydı ben başkan olurdum' diyerek tüm çapulcuların hissiyatının kendisine nasıl öğretildiğini anlatıyorsa. Vatan hainliği meşrulaştı demektir" yazdığını gören anne Filiz K., "Merhabalar, ben İ.'nin annesiyim. Oğlum hakkında yazdıklarınız beni çok kırdı. Bu konuyu konuşalım lütfen" diye yazdı.

Öğretmenin bu sözlerle Ö.İ.K'yi kastetmediğini belirten sözlerine karşın anne, öğretmene sınıfta ablası olan başka çocuk olmadığını söyledi.

Anneden öğretmen hakkında savcılığa suç duyurusu

Bu olaylar üzerine anne Filiz K., Antalya Cumhuriyet Savcılığı'na öğretmen Fikri Tezbaşar hakkında hakaret suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Şikayetinde olanları anlatan anne Filiz K., çocuğuna 'Vatan haini' diyerek hakaret edildiğini öne sürdü.

Öğretmen iddiaları yanıtladı

İddialara yanıt veren sınıf öğretmeni Fikri Tezbaşar, okula yeni atandığını ve olayın olduğu gün sınıf başkanlığı seçimi yapıldığını, ancak Facebook hesabında yazdıklarının kendi sınıfındaki seçimle alakalı olmadığını söyledi. Kendi sınıfındaki seçim sonrası ne bir kavga edildiği, ne başkanlığın el değiştirdiği gibi bir olay olmadığını belirten öğretmen Fikri Tezbaşar, "Başka bir arkadaşımın yaşadığı olayı paylaştım" dedi.

Kaynak Milliyet

Son Güncelleme: Perşembe, 26 Eylül 2013 17:47

Gösterim: 2940

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), hazırladağı Okul Sütü Modülü'yle, okullarda bozuk süt olup olmadığını, öğrencilerde oluşabilecek alerjik reaksiyonları, okullardaki süt tüketimini, velisi tarafından süt içme izni alan öğrencileri takip edilebilecek, gerekli tedbirleri alabilecek. Süt dağıtımının ardından oluşabilecek her türlü olumsuzluk sınıf öğretmeni tarafından doldurulacak form ile bildirilecek.

okul sütü anlık takipteOkul Sütü Programı, MEB, Sağlık Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işbirliğinde geçen sene başlatıldı. Bu sene için yayımlanan uygulama tebliğine göre, ülke genelinde resmi, özel anaokulu, uygulama sınıfı, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine 2013–2014 eğitim öğretim yılının ikinci yarısından itibaren başlayacak.

Velilerden ve kamuoyundan bağımsız anaokullarının program kapsamına alınması talebi doğrultusunda ise bu seneki uygulamada bağımsız anaokullarına da okul sütü dağıtımı yapılacak. Özel öğretim kurumları, programa eşdeğer süt veya süt ürünleri tüketilmesini sağlamaları halinde, velinin isteği esas alınarak kurum yönetiminin kararı doğrultusunda program kapsamı dışında tutulacak.

Programa yönelik teknik hazırlıklar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde sürdürülüyor.

Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri süt içilecek

Program, iki eğitim öğretim yılı süresince, haftada 3üç gün yeniden uygulanacak. Okul sütü, bu yıl ikinci dönemin başı itibarıyla haftada üç gün, pazartesi, çarşamba, cuma günleri dağıtılacak.

MEB, mayıs ayı itibarıyla 81 il valiliğinden velisi tarafından süt içme izni olan öğrenci sayılarının e-okul sistemine işlenmesini talep etti. Süt miktarının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bildirilmesi nedeniyle izin formlarının doldurulmasının ve tespitinin netleşmesi gerekiyor. Veliler, halen e-okul üzerinden ulaşabilecekleri formu doldurarak, çocuklarının süt içmesini istediğini veya istemediğini okula bildirecekler.

Modüle, e-okul üzerinden ulaşılabilecek

Bakanlık, Okul Sütü Programı'na ilişkin işlemlerin sağlıklı yürütülmesi için Okul Sütü Modülü hazırladı. Modül sayesinde, süt dağıtılan okullar anlık takip altına alınabilecek. Süt içen çocuklarda oluşabilecek alerjik reaksiyonlar, okullara dağıtılan süt miktarı, kaç velinin çocuğunun süt içmesi için izin verip vermediği gibi konular da bu modül üzerinden takip edilebilecek, gerekli tedbirler kolaylıkla alınabilecek.

Modüle, e-okul üzerinden ulaşılabilecek. Konuyla ilgili okul müdürlerine sisteme veri girişinin nasıl yapılacağına ilişkin konular anlatılacak. Bu sistem üzerinden özellikle süt tüketimine ilişkin elde edilen veriler, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile de paylaşılacak.

Sınıf öğretmeni sorunu bildirecek

Bakanlık okul sütü rehberi de hazırladı. Programın iyi bir şekilde yürütülmesine ilişkin bilgilerin yer aldığı rehbere göre, il okul sütü komisyonları ile okullarda kabul komisyonları oluşturulacak. Bu komisyonların çalışmalarına ilişkin bilgiler de rehberde yer alacak.

Süt dağıtımının ardından oluşabilecek her türlü olumsuzluk sınıf öğretmeni tarafından doldurulacak form ile bildirilecek. Sorun olduğu düşünülen sütler o sınıfta dağıtılmayacak ve sütün diğer partilerinin de dağıtımı durdurulacak. Bakanlık, analiz raporunun çıkmasını beklemeden süt dağıtımını sonlandıracak.

Programın iletişim faaliyetleri kapsamında ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca süt içmenin faydalarını anlatan kamu spotları hazırlanacak. 

Sağlık Bakanlığı ile de ortak çalışma yürütecek MEB, süt içmeye başlayan çocuğu takibe alarak, gelişimi izleyecek. Ayrıca öğrencilerin gelişim formu da hazırlanacak.

Her okulun süt içme saati olacak

Okullarda süt içme zamanı yönetimce belirlenecek ve süt içme aralığı diye bir zaman oluşturulacak. Süt içme saati öğretmenlerin gözetiminde gerçekleştirilecek, sütün öğrenciler tarafından eve götürülmesine izin verilmeyecek.

Geçen yılki verilere dayalı olarak ortalama en az 30 bin kurum ve 6 milyon öğrencinin okul sütü programından yararlanacağı öngörülüyor.

> MEB, okul sütünü anlık takibe aldı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), hazırladağı Okul Sütü Modülü'yle, okullarda bozuk süt olup olmadığını, öğrencilerde oluşabilecek alerjik reaksiyonları, okullardaki süt tüketimini, velisi tarafından süt içme izni alan öğrencileri takip edilebilecek, gerekli tedbirleri alabilecek. Süt dağıtımının ardından oluşabilecek her türlü olumsuzluk sınıf öğretmeni tarafından doldurulacak form ile bildirilecek.

okul sütü anlık takipteOkul Sütü Programı, MEB, Sağlık Bakanlığı ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı işbirliğinde geçen sene başlatıldı. Bu sene için yayımlanan uygulama tebliğine göre, ülke genelinde resmi, özel anaokulu, uygulama sınıfı, anasınıfı ve ilkokul öğrencilerine 2013–2014 eğitim öğretim yılının ikinci yarısından itibaren başlayacak.

Velilerden ve kamuoyundan bağımsız anaokullarının program kapsamına alınması talebi doğrultusunda ise bu seneki uygulamada bağımsız anaokullarına da okul sütü dağıtımı yapılacak. Özel öğretim kurumları, programa eşdeğer süt veya süt ürünleri tüketilmesini sağlamaları halinde, velinin isteği esas alınarak kurum yönetiminin kararı doğrultusunda program kapsamı dışında tutulacak.

Programa yönelik teknik hazırlıklar Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı nezdinde sürdürülüyor.

Pazartesi, çarşamba ve cuma günleri süt içilecek

Program, iki eğitim öğretim yılı süresince, haftada 3üç gün yeniden uygulanacak. Okul sütü, bu yıl ikinci dönemin başı itibarıyla haftada üç gün, pazartesi, çarşamba, cuma günleri dağıtılacak.

MEB, mayıs ayı itibarıyla 81 il valiliğinden velisi tarafından süt içme izni olan öğrenci sayılarının e-okul sistemine işlenmesini talep etti. Süt miktarının Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına bildirilmesi nedeniyle izin formlarının doldurulmasının ve tespitinin netleşmesi gerekiyor. Veliler, halen e-okul üzerinden ulaşabilecekleri formu doldurarak, çocuklarının süt içmesini istediğini veya istemediğini okula bildirecekler.

Modüle, e-okul üzerinden ulaşılabilecek

Bakanlık, Okul Sütü Programı'na ilişkin işlemlerin sağlıklı yürütülmesi için Okul Sütü Modülü hazırladı. Modül sayesinde, süt dağıtılan okullar anlık takip altına alınabilecek. Süt içen çocuklarda oluşabilecek alerjik reaksiyonlar, okullara dağıtılan süt miktarı, kaç velinin çocuğunun süt içmesi için izin verip vermediği gibi konular da bu modül üzerinden takip edilebilecek, gerekli tedbirler kolaylıkla alınabilecek.

Modüle, e-okul üzerinden ulaşılabilecek. Konuyla ilgili okul müdürlerine sisteme veri girişinin nasıl yapılacağına ilişkin konular anlatılacak. Bu sistem üzerinden özellikle süt tüketimine ilişkin elde edilen veriler, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile de paylaşılacak.

Sınıf öğretmeni sorunu bildirecek

Bakanlık okul sütü rehberi de hazırladı. Programın iyi bir şekilde yürütülmesine ilişkin bilgilerin yer aldığı rehbere göre, il okul sütü komisyonları ile okullarda kabul komisyonları oluşturulacak. Bu komisyonların çalışmalarına ilişkin bilgiler de rehberde yer alacak.

Süt dağıtımının ardından oluşabilecek her türlü olumsuzluk sınıf öğretmeni tarafından doldurulacak form ile bildirilecek. Sorun olduğu düşünülen sütler o sınıfta dağıtılmayacak ve sütün diğer partilerinin de dağıtımı durdurulacak. Bakanlık, analiz raporunun çıkmasını beklemeden süt dağıtımını sonlandıracak.

Programın iletişim faaliyetleri kapsamında ise Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca süt içmenin faydalarını anlatan kamu spotları hazırlanacak. 

Sağlık Bakanlığı ile de ortak çalışma yürütecek MEB, süt içmeye başlayan çocuğu takibe alarak, gelişimi izleyecek. Ayrıca öğrencilerin gelişim formu da hazırlanacak.

Her okulun süt içme saati olacak

Okullarda süt içme zamanı yönetimce belirlenecek ve süt içme aralığı diye bir zaman oluşturulacak. Süt içme saati öğretmenlerin gözetiminde gerçekleştirilecek, sütün öğrenciler tarafından eve götürülmesine izin verilmeyecek.

Geçen yılki verilere dayalı olarak ortalama en az 30 bin kurum ve 6 milyon öğrencinin okul sütü programından yararlanacağı öngörülüyor.

Son Güncelleme: Perşembe, 26 Eylül 2013 11:08

Gösterim: 2376

Bir öğrencinin Adolf Hitler’e gönderme yaptığı reklam filmi, Almanya’da büyük tartışmaya yol açtı. Film, Youtube’ta bir ayda 3 milyondan fazla tık aldı.

Videoyu izlemek için Tıklayın

Baden-Württemberg Film Akademisi’nden mezun olan Tobias Haase’nin diploma çalışmasında Adolf Hitler’e gönderme yapan bir reklam filmi çekti. Filmde ünlü Alman otomobil markası Mercedes’in bir güvenlik özelliği ile Adolf Hitler arasında ilginç bir bağ kuruluyor.

Yaklaşık 1 dakikalık spot, Almanya’nın önde gelen sinema ve televizyon okullarından Baden-Württemberg Film Akademisi’nden mezun olan Tobias Haase’nin diploma çalışması. Film, Youtube’ta bir ayda 3 milyondan fazla tık aldı. Ancak reklam spotuna gösterilen yoğun ilgi, Almanya’da şiddetli tartışmaları da beraberinde getirdi.

Mercedes: Filmle ilgimiz yok

Kamuoyundaki yoğun ilgi üzerine Mercedes-Benz’ten film ile bir bağlantıları olmadığına dair resmi bir açıklama geldi. Mercedes’in Sözcüsü Tobias Mueller “Bir insanın, daha doğrusu bir çocuğun ölümünün ya da böyle bir konunun Nasyonal Sosyalizm bağlamında bir reklam filminde ele almanın yersiz olduğu inancındayız” diye konuştu.

Mercedes’in hoşnutsuzluğu belirtmesinin ardından reklam filminde bir takım değişiklikler yapıldı. Hazırlanan yeni videoda, reklam filminin Mercedes Benz’in talimatı ile çekilmediği, tröstün film ile bir bağlantısı olmadığı uyarısı yer alıyor.

Kaynak Dipnot

> Öğrencinin çektiği Mercedes reklam filmi tartışma yarattı

Bir öğrencinin Adolf Hitler’e gönderme yaptığı reklam filmi, Almanya’da büyük tartışmaya yol açtı. Film, Youtube’ta bir ayda 3 milyondan fazla tık aldı.

Videoyu izlemek için Tıklayın

Baden-Württemberg Film Akademisi’nden mezun olan Tobias Haase’nin diploma çalışmasında Adolf Hitler’e gönderme yapan bir reklam filmi çekti. Filmde ünlü Alman otomobil markası Mercedes’in bir güvenlik özelliği ile Adolf Hitler arasında ilginç bir bağ kuruluyor.

Yaklaşık 1 dakikalık spot, Almanya’nın önde gelen sinema ve televizyon okullarından Baden-Württemberg Film Akademisi’nden mezun olan Tobias Haase’nin diploma çalışması. Film, Youtube’ta bir ayda 3 milyondan fazla tık aldı. Ancak reklam spotuna gösterilen yoğun ilgi, Almanya’da şiddetli tartışmaları da beraberinde getirdi.

Mercedes: Filmle ilgimiz yok

Kamuoyundaki yoğun ilgi üzerine Mercedes-Benz’ten film ile bir bağlantıları olmadığına dair resmi bir açıklama geldi. Mercedes’in Sözcüsü Tobias Mueller “Bir insanın, daha doğrusu bir çocuğun ölümünün ya da böyle bir konunun Nasyonal Sosyalizm bağlamında bir reklam filminde ele almanın yersiz olduğu inancındayız” diye konuştu.

Mercedes’in hoşnutsuzluğu belirtmesinin ardından reklam filminde bir takım değişiklikler yapıldı. Hazırlanan yeni videoda, reklam filminin Mercedes Benz’in talimatı ile çekilmediği, tröstün film ile bir bağlantısı olmadığı uyarısı yer alıyor.

Kaynak Dipnot

Son Güncelleme: Perşembe, 26 Eylül 2013 16:44

Gösterim: 1215

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Şubat'ta öğretmen ataması yapılacak mı sorusuna şu cevabı verdi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Şubat'ta atama bekleyen öğretmen adaylarına "Atama tarihlerini ve miktarlarını bizim bu konuda karar vermesi gereken Başbakan, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı'dır. Bütçe dengelerinin hesaba katılması gereken kararlar. Başbakanımızın, Milli Eğitim Bakanın, Maliye Bakanının, Çalışma Bakanının böyle bir açıklaması yok" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bir televizyon programında soruları yanıtladı. Bakan Avcı Şubat'ta atama bekleyen öğretmen adayları için sevindirici bir haber vermezken, "Atama tarihlerini ve miktarlarını bizim bu konuda karar vermesi gereken Başbakan, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı'dır. Bütçe dengelerinin hesaba katılması gereken kararlar. Başbakanımızın, Milli Eğitim Bakanın, Maliye Bakanının, Çalışma Bakanının böyle bir açıklaması yok" dedi. 

Öğretmenlere başörtüsü serbest mi?

Bakan Avcı, başörtülü öğretmenlik yapmak isteyenlerin önünde yasal bir engel olup olmadığı sorusuna "Öğretmenlerimiz kendilerine ne yakıştırıyorsa onu giysin" cevabı verdi.

"Başörtüsü serbest mi?" sorusu üzerine de Avcı, "Öğretmenlerimiz kendilerine neyin yakışacağını bilirler. Öğretmenlerimiz kendilerinin karar vereceği konusunda birbirlerini rencide edecek şeyler söylemesinler" ifadelerini kullandı.

> Şubat’ta öğretmen ataması yapılacak mı?

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Şubat'ta öğretmen ataması yapılacak mı sorusuna şu cevabı verdi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı Şubat'ta atama bekleyen öğretmen adaylarına "Atama tarihlerini ve miktarlarını bizim bu konuda karar vermesi gereken Başbakan, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı'dır. Bütçe dengelerinin hesaba katılması gereken kararlar. Başbakanımızın, Milli Eğitim Bakanın, Maliye Bakanının, Çalışma Bakanının böyle bir açıklaması yok" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bir televizyon programında soruları yanıtladı. Bakan Avcı Şubat'ta atama bekleyen öğretmen adayları için sevindirici bir haber vermezken, "Atama tarihlerini ve miktarlarını bizim bu konuda karar vermesi gereken Başbakan, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı'dır. Bütçe dengelerinin hesaba katılması gereken kararlar. Başbakanımızın, Milli Eğitim Bakanın, Maliye Bakanının, Çalışma Bakanının böyle bir açıklaması yok" dedi. 

Öğretmenlere başörtüsü serbest mi?

Bakan Avcı, başörtülü öğretmenlik yapmak isteyenlerin önünde yasal bir engel olup olmadığı sorusuna "Öğretmenlerimiz kendilerine ne yakıştırıyorsa onu giysin" cevabı verdi.

"Başörtüsü serbest mi?" sorusu üzerine de Avcı, "Öğretmenlerimiz kendilerine neyin yakışacağını bilirler. Öğretmenlerimiz kendilerinin karar vereceği konusunda birbirlerini rencide edecek şeyler söylemesinler" ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: Perşembe, 26 Eylül 2013 09:17

Gösterim: 1571


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.