Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Yeni eğitim öğretim yılında, geçici eğitim merkezlerinde bulunan Suriyeli çocuklar için okul öncesi ve ilkokul birinci sınıfında Türkçe müfredata geçilecek.
Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA), "Türkiye'deki Suriyeli Çocukların Eğitimi" konulu panelde konuştu.
Ülke genelinde yaklaşık 325 bin Suriyeli çocuğun eğitim aldığını bildiren Büyük, yıl sonuna kadar bu sayıyı 450 bine çıkarmak istediklerini söyledi.
Büyük, Türkiye'nin Suriye krizinde tarihe not düştüğünü belirterek "Suriye krizi konusunda bütün dünya tarihe olumsuz anlamda not düşmüştür" ifadelerini kullandı.
Büyük, Türkiye'nin 4 yılda çok güzel şeyler yaptığını, ancak ulusal ve uluslararası düzeyde bunları daha iyi anlatmak için yapılan çalışmaların kitapçık haline getirilerek büyükelçilere gönderileceğini dile getirdi.
Suriyeli çocukların okullaşması için herkese görev düşüyor
Büyük, Suriyeli çocukların okullaşması için herkese görev düştüğünü, eğitimsiz geçirilen bir günün dahi geri getirilemeyeceğini vurgulayarak "Dünyada hiçbir millet ve devlet kendi çocuklarının eğitim saatinden kısarak, misafir ettiği ya da onların deyimiyle sığınmacı ve mülteci çocuklarına o saatleri tahsis etmez. Biz bunu yapıyoruz. 64'üncü hükümetin eylem planında en kısa zamanda tekli eğitime geçileceği vadedilmiş olmasına rağmen biz 200’e yakın tekli eğitim yapılan okulu, bir saat de geri çekerek Suriyeli çocukların eğitimine veriyoruz, çünkü seri hareket etmemiz lazım. Nesil kaybı oluyor" şeklinde konuştu.
Büyük, kayıp nesil oluşmaması için herkesin taşın altına elini sokması gerektiğini söyledi.
Türkçe müfredata geçilecek
Bu yıl okul öncesi ve ilkokul birinci sınıfa gidecek tüm Suriyeli öğrencilerin bakanlığa bağlı okullara gönderilmesi için illere yazı yazdıklarını anımsatan Büyük, "Suriye Koordinasyon Kurulunda bir karar daha aldık. Yeni eğitim öğretim yılında, geçici eğitim merkezlerinin okul öncesi ve ilkokul birinci sınıfında da Türkçe müfredata geçilecek. Böylece, kademeli olarak Türkçe müfredata geçeceğiz. Hem çocukları mağdur etmeyeceğiz hem de entegrasyonu sağlayacağız" bilgisini paylaştı.
Öğrencilere Türkçe öğretimi konusunda sorunlar yaşandığına dikkati çeken Büyük, bunun için de çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Ücretli olarak çalıştırılan Suriyeli öğretmenlerin, çalışma izinlerinin çıktığını bildiren Büyük, bu öğretmenlerle ilgili kriterlerin de belirleneceğini kaydetti. Suriyeli çocukların okullaşması için yeni okullar inşa edeceklerini, okullara giden öğrencilerin ailelerine şartlı eğitim yardımı yapacaklarını ve taşımalı eğitim için proje geliştireceklerini ifade eden Büyük, geçici eğitim merkezlerinin de Avrupa Birliği fonundan bütçelendirileceğini dile getirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yeni eğitim öğretim yılında, geçici eğitim merkezlerinde bulunan Suriyeli çocuklar için okul öncesi ve ilkokul birinci sınıfında Türkçe müfredata geçilecek.
Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yusuf Büyük, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA), "Türkiye'deki Suriyeli Çocukların Eğitimi" konulu panelde konuştu.
Ülke genelinde yaklaşık 325 bin Suriyeli çocuğun eğitim aldığını bildiren Büyük, yıl sonuna kadar bu sayıyı 450 bine çıkarmak istediklerini söyledi.
Büyük, Türkiye'nin Suriye krizinde tarihe not düştüğünü belirterek "Suriye krizi konusunda bütün dünya tarihe olumsuz anlamda not düşmüştür" ifadelerini kullandı.
Büyük, Türkiye'nin 4 yılda çok güzel şeyler yaptığını, ancak ulusal ve uluslararası düzeyde bunları daha iyi anlatmak için yapılan çalışmaların kitapçık haline getirilerek büyükelçilere gönderileceğini dile getirdi.
Suriyeli çocukların okullaşması için herkese görev düşüyor
Büyük, Suriyeli çocukların okullaşması için herkese görev düştüğünü, eğitimsiz geçirilen bir günün dahi geri getirilemeyeceğini vurgulayarak "Dünyada hiçbir millet ve devlet kendi çocuklarının eğitim saatinden kısarak, misafir ettiği ya da onların deyimiyle sığınmacı ve mülteci çocuklarına o saatleri tahsis etmez. Biz bunu yapıyoruz. 64'üncü hükümetin eylem planında en kısa zamanda tekli eğitime geçileceği vadedilmiş olmasına rağmen biz 200’e yakın tekli eğitim yapılan okulu, bir saat de geri çekerek Suriyeli çocukların eğitimine veriyoruz, çünkü seri hareket etmemiz lazım. Nesil kaybı oluyor" şeklinde konuştu.
Büyük, kayıp nesil oluşmaması için herkesin taşın altına elini sokması gerektiğini söyledi.
Türkçe müfredata geçilecek
Bu yıl okul öncesi ve ilkokul birinci sınıfa gidecek tüm Suriyeli öğrencilerin bakanlığa bağlı okullara gönderilmesi için illere yazı yazdıklarını anımsatan Büyük, "Suriye Koordinasyon Kurulunda bir karar daha aldık. Yeni eğitim öğretim yılında, geçici eğitim merkezlerinin okul öncesi ve ilkokul birinci sınıfında da Türkçe müfredata geçilecek. Böylece, kademeli olarak Türkçe müfredata geçeceğiz. Hem çocukları mağdur etmeyeceğiz hem de entegrasyonu sağlayacağız" bilgisini paylaştı.
Öğrencilere Türkçe öğretimi konusunda sorunlar yaşandığına dikkati çeken Büyük, bunun için de çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Ücretli olarak çalıştırılan Suriyeli öğretmenlerin, çalışma izinlerinin çıktığını bildiren Büyük, bu öğretmenlerle ilgili kriterlerin de belirleneceğini kaydetti. Suriyeli çocukların okullaşması için yeni okullar inşa edeceklerini, okullara giden öğrencilerin ailelerine şartlı eğitim yardımı yapacaklarını ve taşımalı eğitim için proje geliştireceklerini ifade eden Büyük, geçici eğitim merkezlerinin de Avrupa Birliği fonundan bütçelendirileceğini dile getirdi.
Son Güncelleme: Perşembe, 10 Mart 2016 10:11
Gösterim: 2379
ÖSYM, 13 Mart'ta yapılacak 2016-YGS sorularının tamamının "Temel Soru Kitapçığı" adı altında, kurumun internet sitesinden kamuoyunun bilgisine sunulmasına karar verdi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 13 Mart'ta yapılacak 2016-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sorularının tamamının, kurumun internet sitesinden kamuoyunun bilgisine sunulmasını kararlaştırdı. Merkez yetkililerinden alınan bilgiye göre, ÖSYM Yönetim Kurulu, 13 Mart 2016'da yapılacak YGS'deki soruların tamamının "Temel Soru Kitapçığı" adı altında, ÖSYM'nin internet sitesinden tüm kamuoyunun bilgisine sunulmasına karar verdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
ÖSYM, 13 Mart'ta yapılacak 2016-YGS sorularının tamamının "Temel Soru Kitapçığı" adı altında, kurumun internet sitesinden kamuoyunun bilgisine sunulmasına karar verdi.
Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM), 13 Mart'ta yapılacak 2016-Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) sorularının tamamının, kurumun internet sitesinden kamuoyunun bilgisine sunulmasını kararlaştırdı. Merkez yetkililerinden alınan bilgiye göre, ÖSYM Yönetim Kurulu, 13 Mart 2016'da yapılacak YGS'deki soruların tamamının "Temel Soru Kitapçığı" adı altında, ÖSYM'nin internet sitesinden tüm kamuoyunun bilgisine sunulmasına karar verdi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Mart 2016 17:42
Gösterim: 1883
Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay, Bakan Avcı'nın talimatıyla sanayi sektörünün istediği eğitilmiş insan gücünün yetiştirilmesi konusunda çalışma başlattıklarını söyledi.
İki aydır üzerinde çalıştıkları projeyi Bakan Avcı ve ilgili bakanlara arz ettiklerini dile getiren Gülay, sanayici ile mesleki ve teknik liselerde eğitim gören gençleri bir araya getirerek, her iki tarafın ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını vurguladı.
Hazırladıkları proje kapsamında, organize sanayi bölgesindeki sektör temsilcilerine teşvik verileceğini belirten Gülay, şöyle konuştu: "Bakanımızın açıkladığı gibi, özel meslek liselerinin OSB dışına da yapılması ve öğrenci başına onlara teşvik verilmesi söz konusu. Dolayısıyla sektör sahibi, istihdam garantisi verdikten sonra özel meslek lisesi açabilecek. Bu yönde çalışmalar yapıldı. Örneğin, Kayseri'deki bir fabrika, isterse fabrikasının bahçesine bir meslek lisesi yapacak. Kendisi müdürünü, öğretmenini görevlendirecek. Öğrenciler 9. sınıfı tamamladıktan sonra, diğer sınıflarda fabrikada çalışacak, sigortaları yapılacak. Biz de öğrenci başına 4 ila 6 bin 250 lira arası ücreti işverene teslim edeceğiz. Öğrencinin devlete maliyetinin yüzde 50 fazlasını vereceğiz. Sektör kendi insan gücünü yetiştirecek, fabrikasında çalıştıracak."
Bu çalışmayla ilgili 9 şehri gezdiklerini bildiren Gülay, "Sektörün bizden böyle bir talebi var. 'Elimizi taşın altına koyalım, kendi çalışanımızı gerekirse kendimiz yetiştirelim. Önümüzü açın' diyorlar. Kayseri'de bu konuyla ilgili 5 sanayi kuruluşundan teklif geldi. Henüz çalışma Bakanlar Kurulunda" şeklinde konuştu.
Ayrıca meslek liselerinin cazip hale getirilmesi için 9 ve 10. sınıflarda iş yeri ile iş hastalığı sigortalarının başlatılacağını anlatan Gülay, sektörün beceri eğitimi alacak öğrencilere kapılarını açabilmesi için birtakım teşviklerin verilmesiyle ilgili çalışmaların yakın zamanda sonuçlanacağını kaydetti.
Çıraklık eğitimi, zorunlu eğitime dahil olacak
Sanayi esnafının çırak bulamama konusunda şikayetleri olduğuna dikkati çeken Gülay, şöyle devam etti: "Esnafımız, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması, çıraklığın kapanma noktasına gelmesinden dolayı dertliydi. Bakanımızın talimatıyla çıraklık eğitim merkezinin, yeni adıyla mesleki eğitim merkezlerinin zorunlu eğitim kapsamına alınması söz konusu. Öğrenci 8. sınıfı tamamladıktan sonra çıraklık eğitim merkezine yazılacak. Bir gün oraya gidecek, diğer günler sanayi sektöründe çalıştığı alana devam edecek, isterse bir yandan açık liseye devam edecek. Çıraklık eğitimini bitirdikten sonra ustalık belgesi ve iş yeri açma belgesi alacak. Hem sektörde çalışacak, sigortası olacak, asgari ücretin yüzde 30'u kadar da maaş alacak. Bunlar gerçekten mesleki eğitimde sessiz birer devrim."
Meslek liselerinin hamisi sanayiciler
Gülay, her meslek lisesinin kendi alanında bir sektörle protokol yapması kaydıyla Okul Hamiliği Projesi'ni hayata geçirdiklerini, bunun hem sanayici hem de öğrenciler açısından faydalı olacağına inandıklarını ifade etti.
Protokol yapılması için valiliklere genelge gönderdiklerini dile getiren Gülay, "Öğrenciler fabrikalarda beceri eğitimi alabilecek, hizmet içi eğitimlere katılabilecek. Okullarımıza teknoloji desteği verilmesi, buradan mezun öğrencilerin hamileri olan sektörle çalışmaları, protokolde yer alan hususlardan bazıları. Bunları hayata geçirdiğimizde sektörün beklediği yetişmiş insan gücüne kavuşacağımıza inanıyorum" dedi.
Meslek liselerine ilgi artıyor
Gülay, 28 Şubat döneminde imam hatiplerle meslek okullarına da büyük darbe vurulduğunu kaydetti.
Mesleki eğitimin, 10 yıldır yapılan çalışmalarla daha iyi noktaya getirilmesinin hedeflendiğine işaret eden Gülay, "Yolunda giden bir okul türü maalesef 28 Şubat sürecinde dip yaptı. Yeniden mesleki eğitimi istenilen noktaya getirme gayretindeyiz. Mesleki eğitimin genel orta eğitimdeki okullaşma oranı yüzde 28'den yüzde 46'lara çıkarıldı. Hedefimizi yüzde 50" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Osman Nuri Gülay, Bakan Avcı'nın talimatıyla sanayi sektörünün istediği eğitilmiş insan gücünün yetiştirilmesi konusunda çalışma başlattıklarını söyledi.
İki aydır üzerinde çalıştıkları projeyi Bakan Avcı ve ilgili bakanlara arz ettiklerini dile getiren Gülay, sanayici ile mesleki ve teknik liselerde eğitim gören gençleri bir araya getirerek, her iki tarafın ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını vurguladı.
Hazırladıkları proje kapsamında, organize sanayi bölgesindeki sektör temsilcilerine teşvik verileceğini belirten Gülay, şöyle konuştu: "Bakanımızın açıkladığı gibi, özel meslek liselerinin OSB dışına da yapılması ve öğrenci başına onlara teşvik verilmesi söz konusu. Dolayısıyla sektör sahibi, istihdam garantisi verdikten sonra özel meslek lisesi açabilecek. Bu yönde çalışmalar yapıldı. Örneğin, Kayseri'deki bir fabrika, isterse fabrikasının bahçesine bir meslek lisesi yapacak. Kendisi müdürünü, öğretmenini görevlendirecek. Öğrenciler 9. sınıfı tamamladıktan sonra, diğer sınıflarda fabrikada çalışacak, sigortaları yapılacak. Biz de öğrenci başına 4 ila 6 bin 250 lira arası ücreti işverene teslim edeceğiz. Öğrencinin devlete maliyetinin yüzde 50 fazlasını vereceğiz. Sektör kendi insan gücünü yetiştirecek, fabrikasında çalıştıracak."
Bu çalışmayla ilgili 9 şehri gezdiklerini bildiren Gülay, "Sektörün bizden böyle bir talebi var. 'Elimizi taşın altına koyalım, kendi çalışanımızı gerekirse kendimiz yetiştirelim. Önümüzü açın' diyorlar. Kayseri'de bu konuyla ilgili 5 sanayi kuruluşundan teklif geldi. Henüz çalışma Bakanlar Kurulunda" şeklinde konuştu.
Ayrıca meslek liselerinin cazip hale getirilmesi için 9 ve 10. sınıflarda iş yeri ile iş hastalığı sigortalarının başlatılacağını anlatan Gülay, sektörün beceri eğitimi alacak öğrencilere kapılarını açabilmesi için birtakım teşviklerin verilmesiyle ilgili çalışmaların yakın zamanda sonuçlanacağını kaydetti.
Çıraklık eğitimi, zorunlu eğitime dahil olacak
Sanayi esnafının çırak bulamama konusunda şikayetleri olduğuna dikkati çeken Gülay, şöyle devam etti: "Esnafımız, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması, çıraklığın kapanma noktasına gelmesinden dolayı dertliydi. Bakanımızın talimatıyla çıraklık eğitim merkezinin, yeni adıyla mesleki eğitim merkezlerinin zorunlu eğitim kapsamına alınması söz konusu. Öğrenci 8. sınıfı tamamladıktan sonra çıraklık eğitim merkezine yazılacak. Bir gün oraya gidecek, diğer günler sanayi sektöründe çalıştığı alana devam edecek, isterse bir yandan açık liseye devam edecek. Çıraklık eğitimini bitirdikten sonra ustalık belgesi ve iş yeri açma belgesi alacak. Hem sektörde çalışacak, sigortası olacak, asgari ücretin yüzde 30'u kadar da maaş alacak. Bunlar gerçekten mesleki eğitimde sessiz birer devrim."
Meslek liselerinin hamisi sanayiciler
Gülay, her meslek lisesinin kendi alanında bir sektörle protokol yapması kaydıyla Okul Hamiliği Projesi'ni hayata geçirdiklerini, bunun hem sanayici hem de öğrenciler açısından faydalı olacağına inandıklarını ifade etti.
Protokol yapılması için valiliklere genelge gönderdiklerini dile getiren Gülay, "Öğrenciler fabrikalarda beceri eğitimi alabilecek, hizmet içi eğitimlere katılabilecek. Okullarımıza teknoloji desteği verilmesi, buradan mezun öğrencilerin hamileri olan sektörle çalışmaları, protokolde yer alan hususlardan bazıları. Bunları hayata geçirdiğimizde sektörün beklediği yetişmiş insan gücüne kavuşacağımıza inanıyorum" dedi.
Meslek liselerine ilgi artıyor
Gülay, 28 Şubat döneminde imam hatiplerle meslek okullarına da büyük darbe vurulduğunu kaydetti.
Mesleki eğitimin, 10 yıldır yapılan çalışmalarla daha iyi noktaya getirilmesinin hedeflendiğine işaret eden Gülay, "Yolunda giden bir okul türü maalesef 28 Şubat sürecinde dip yaptı. Yeniden mesleki eğitimi istenilen noktaya getirme gayretindeyiz. Mesleki eğitimin genel orta eğitimdeki okullaşma oranı yüzde 28'den yüzde 46'lara çıkarıldı. Hedefimizi yüzde 50" diye konuştu.
Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Mart 2016 11:19
Gösterim: 1629
MEB'in sürücü kurslarına yönelik denetimleri artırmasıyla Türkiye genelinde direksiyon sınavlarındaki başarı ortalaması yüzde 57'ye düşerek, yüzde 58 olan AB ortalamasına uyumlu hale geldi.
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), sürücü kurslarına yönelik denetimleri artırmasıyla Türkiye genelinde direksiyon sınavlarındaki başarı ortalaması yüzde 57'ye düşerek, yüzde 58 olan Avrupa Birliği (AB) ortalamasına uyumlu hale geldi.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, son iki yılda sürücü ve trafik eğitimiyle ilgili birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anımsattı. Bu kapsamda mevzuat değişiklikleri yaptıklarını ve ehliyet kurslarındaki denetimleri artırdıklarını ifade eden Yelkenci, hem teorik alandaki hem de direksiyon sınavlarının daha iyi yapılması için ehliyet verme oranı yüksek illeri incelediklerini söyledi.
Denetimlerin de bu kapsamda artırıldığına işaret eden Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa Birliği ülkelerinde, ehliyet sınavlarında başarı oranları yüzde 58 civarında. Biz de ise bu oran bazı illerde yüzde 90’ları aşıyordu, yani sınava giren 100 kişiden 90’ı ehliyet alıyordu. Ülke genelinde başarı oranları 2013’te yüzde 72, 2014’te yüzde 63 idi. Bu aslında sınavların tam da gerektiği gibi yapılmadığı anlamına geliyor. Biz, mevzuat düzenlemeleri ve denetimlerle, süreci doğru işleterek Türkiye’de de sınav başarı oranlarını yüzde 58’e yaklaştırdık. Son tespitlerimize göre, B sınıfı ehliyet sınavlarında başarı yaklaşık yüzde 57. Bu hak edenin ehliyet aldığı anlamı taşıyor.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB'in sürücü kurslarına yönelik denetimleri artırmasıyla Türkiye genelinde direksiyon sınavlarındaki başarı ortalaması yüzde 57'ye düşerek, yüzde 58 olan AB ortalamasına uyumlu hale geldi.
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB), sürücü kurslarına yönelik denetimleri artırmasıyla Türkiye genelinde direksiyon sınavlarındaki başarı ortalaması yüzde 57'ye düşerek, yüzde 58 olan Avrupa Birliği (AB) ortalamasına uyumlu hale geldi.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, son iki yılda sürücü ve trafik eğitimiyle ilgili birçok düzenlemeyi hayata geçirdiklerini anımsattı. Bu kapsamda mevzuat değişiklikleri yaptıklarını ve ehliyet kurslarındaki denetimleri artırdıklarını ifade eden Yelkenci, hem teorik alandaki hem de direksiyon sınavlarının daha iyi yapılması için ehliyet verme oranı yüksek illeri incelediklerini söyledi.
Denetimlerin de bu kapsamda artırıldığına işaret eden Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Avrupa Birliği ülkelerinde, ehliyet sınavlarında başarı oranları yüzde 58 civarında. Biz de ise bu oran bazı illerde yüzde 90’ları aşıyordu, yani sınava giren 100 kişiden 90’ı ehliyet alıyordu. Ülke genelinde başarı oranları 2013’te yüzde 72, 2014’te yüzde 63 idi. Bu aslında sınavların tam da gerektiği gibi yapılmadığı anlamına geliyor. Biz, mevzuat düzenlemeleri ve denetimlerle, süreci doğru işleterek Türkiye’de de sınav başarı oranlarını yüzde 58’e yaklaştırdık. Son tespitlerimize göre, B sınıfı ehliyet sınavlarında başarı yaklaşık yüzde 57. Bu hak edenin ehliyet aldığı anlamı taşıyor.”
Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Mart 2016 13:35
Gösterim: 1863
İzmir Ekonomi Üniversitesince Yunanistan Başbakanı Çipras'a, ekonomik krizden çıkmasında gösterdiği çabaları ve sığınmacı krizi konusunda sergilediği insani politika sebebiyle fahri doktora unvanı verildi.
Türkiye-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) Toplantısı'na katılmak için İzmir'e gelen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'a, İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından Yunanistan'ın ekonomik krizden çıkmasında gösterdiği çabaları ve sığınmacı krizi konusunda sergilediği insani politika sebebiyle politik iktisat dalında fahri doktora unvanı verildi.
Ünvanın takdim edildiği törende konuşan Çipras, Türkiye-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) Toplantısı ile iki ülkenin önemli bir adım attığını söyledi. Alınacak uzun bir yol olduğuna dikkati çeken Çipras, "Bunu başaracağız. Ben kararlıyım. Bütün gücümle bu çabaları desteklemeye ve bu mücadeleyi vermeye, hatta ideolojik farklılıklarımı da bir kenara bırakarak dayanışmaya, dostluğa, istikrara yön vermek yolunda mücadele edeceğim" dedi.
"Yunanistan'daki ekonomik kriz"
Çipras, Yunanistan'ın ekonomik krizi döneminde IMF, Dünya Bankası ve Avrupa Merkez Bankası gibi uluslararası kuruluşların takındığı tutumu eleştirdi. Bu kuruluşların kendi gündemlerini dayattığını belirten Çipras, "Bize 'Ya bütün bu dayatmaları hayata geçirir ya da iflas edersiniz. Sizin için başka seçenek yok' dediler" diye konuştu.
"Sığınmacı krizi derin uykudan uyandırdı"
Avrupa ülkelerinin, sığınmacılar kapılarına dayanana kadar yaşanan insani krize "duyarsız kaldıklarını" söyleyen Çipras, "Sığınmacı krizi ile olanları görmüş oldular. Kriz, yattıkları derin uykudan onları uyandırdı" ifadesini kullandı. Çipras, diyalog ve işbirliği ile sorunlara çözüm bulunabileceğini, bunun gelecek nesillere olduğu kadar geçmiş nesillere olan borcun bir gereği olduğunu dile getirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İzmir Ekonomi Üniversitesince Yunanistan Başbakanı Çipras'a, ekonomik krizden çıkmasında gösterdiği çabaları ve sığınmacı krizi konusunda sergilediği insani politika sebebiyle fahri doktora unvanı verildi.
Türkiye-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) Toplantısı'na katılmak için İzmir'e gelen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras'a, İzmir Ekonomi Üniversitesi tarafından Yunanistan'ın ekonomik krizden çıkmasında gösterdiği çabaları ve sığınmacı krizi konusunda sergilediği insani politika sebebiyle politik iktisat dalında fahri doktora unvanı verildi.
Ünvanın takdim edildiği törende konuşan Çipras, Türkiye-Yunanistan 4. Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) Toplantısı ile iki ülkenin önemli bir adım attığını söyledi. Alınacak uzun bir yol olduğuna dikkati çeken Çipras, "Bunu başaracağız. Ben kararlıyım. Bütün gücümle bu çabaları desteklemeye ve bu mücadeleyi vermeye, hatta ideolojik farklılıklarımı da bir kenara bırakarak dayanışmaya, dostluğa, istikrara yön vermek yolunda mücadele edeceğim" dedi.
"Yunanistan'daki ekonomik kriz"
Çipras, Yunanistan'ın ekonomik krizi döneminde IMF, Dünya Bankası ve Avrupa Merkez Bankası gibi uluslararası kuruluşların takındığı tutumu eleştirdi. Bu kuruluşların kendi gündemlerini dayattığını belirten Çipras, "Bize 'Ya bütün bu dayatmaları hayata geçirir ya da iflas edersiniz. Sizin için başka seçenek yok' dediler" diye konuştu.
"Sığınmacı krizi derin uykudan uyandırdı"
Avrupa ülkelerinin, sığınmacılar kapılarına dayanana kadar yaşanan insani krize "duyarsız kaldıklarını" söyleyen Çipras, "Sığınmacı krizi ile olanları görmüş oldular. Kriz, yattıkları derin uykudan onları uyandırdı" ifadesini kullandı. Çipras, diyalog ve işbirliği ile sorunlara çözüm bulunabileceğini, bunun gelecek nesillere olduğu kadar geçmiş nesillere olan borcun bir gereği olduğunu dile getirdi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 09 Mart 2016 10:41
Gösterim: 1117

