Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

MEB, valiliklere gönderdiği yazıda, lise öğrencilerinin eksik yazılı sınavlarının tamamlanmasını istedi.

 

meb_logo_yanMilli Eğitim Bakanlığı (MEB), 81 ilin valiliğine "dönem notu" konulu yazı gönderdi. Yazıda, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde, haftalık ders saati sayısına bakılmaksızın her dersten en az iki yazılı sınav yapılmasına ilişkin hükmün yer aldığı, ancak özürleri nedeniyle 60 günlük devamsızlık kapsamında değerlendirilen öğrencilerin dönem puanlarının zorunlu hallerde bir yazılı eksiğiyle verilebileceği hatırlatıldı.

 

Bu öğrenciler dışındaki tüm lise öğrencilerinin her dersten en az iki yazılı sınav notu alması gerektiğine işaret edilen yazıda, lise öğrencilerinin eksik yazılı sınavlarının tamamlanması istendi.


> MEB'den liselere 'eksik yazılı' uyarısı

MEB, valiliklere gönderdiği yazıda, lise öğrencilerinin eksik yazılı sınavlarının tamamlanmasını istedi.

 

meb_logo_yanMilli Eğitim Bakanlığı (MEB), 81 ilin valiliğine "dönem notu" konulu yazı gönderdi. Yazıda, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde, haftalık ders saati sayısına bakılmaksızın her dersten en az iki yazılı sınav yapılmasına ilişkin hükmün yer aldığı, ancak özürleri nedeniyle 60 günlük devamsızlık kapsamında değerlendirilen öğrencilerin dönem puanlarının zorunlu hallerde bir yazılı eksiğiyle verilebileceği hatırlatıldı.

 

Bu öğrenciler dışındaki tüm lise öğrencilerinin her dersten en az iki yazılı sınav notu alması gerektiğine işaret edilen yazıda, lise öğrencilerinin eksik yazılı sınavlarının tamamlanması istendi.


Son Güncelleme: Cuma, 15 Ocak 2016 10:23

Gösterim: 988

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ar-Ge reform paketinde daha yüksek katma değerli üretim yapısına geçişi sağlamak adına hedefi 12'den vuran eylemlerin yer aldığına dikkati çekerek, "İnanıyorum ki pakete Meclis aşamasında da TBMM üyeleri gereken katkıyı yapacaklar ve belki bugünkü seviyeden daha da olgunlaşarak kanunlaşmış olacak" dedi.

fikri_isikBakan Işık, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunda (TÜBİTAK) Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla düzenlenen, Ar-Ge Reform Paketi Tanıtım Toplantısı'na katıldı.
Terör olayları nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Işık, terörü lanetlendiklerini, hiç kimsenin bu konuda arzu ettiği sonuca alamayacağını vurguladı.
Ekonomik ve sosyal hedeflerin yakalanabilmesi için en çok bilim ve teknolojinin üzerinde durulması gerektiğini belirten Işık, Başbakan Davutoğlu'nun reform paketini bizzat açıklamasının, hükümetin bu konuya verdiği önemi gösterdiğini ifade etti.
- "Millet yeniden lider ülke olmak istiyor"
Işık, Türkiye'nin yurt dışında üretilen bilimi, teknolojiyi takip etmekle yetinemeyeceğini, bununla yetinmenin orta karar bir ülke olmakla da yetinmek anlamına geldiğini söyleyerek, "Biz, millet olarak, orta karar bir ülke olmaya razı değiliz. Bu ülke, bu millet, yeniden her alanda lider bir ülke olmayı istiyor, bunu hak ediyor, bunu gerçekleştirebilecek potansiyeli de fazlasıyla taşıyor. Türkiye, dünyaya yön veren lider ülkelerden biri olacaksa, bilim ve teknoloji alanında da liderliğe oynamak zorundadır" diye konuştu.
Türkiye'de daha fazla bilgi üretimini ve bu bilginin ticarileşmesini sağlayan mekanizmaların kurulması, bunların da sürekli geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Işık, bu alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini anlattı. Işık, reform paketiyle, Ar-Ge ve yenilik ekosistemini güçlendirme yönünde çok kapsamlı eylemleri hayata geçireceklerini kaydetti. Ar-Ge ve yenilik ekosisteminin kamu, üniversiteler, reel sektör firmaları, teknoloji geliştirme bölgeleri, Ar-Ge merkezleri ve araştırma altyapılarının bulunduğu çok geniş bir alanı kapsadığının altını çizen Işık, "En önemlisi, bu ekosistemde, öğrenci, akademisyen, çalışan veya girişimci olarak insan bulunuyor. Dolayısıyla Ar-Ge ve yenilik ekosistemini güçlendirmek demek, bütün bu halkaların her birini güçlendirmek anlamına geliyor. Bu reform paketinde bunu yapmaya çalıştık. Nicelik olarak sürekli artan Ar-Ge harcamalarını, nitelik olarak da ileriye taşımanın yollarını, formüllerini aradık. Ülkemizde yapılan üretimin niteliğini, katma değerini, teknoloji seviyesini nasıl artırabileceğimizi detaylı bir şekilde çalıştık" ifadelerini kullandı.
- "İhtiyaçları karşılayacak bir paket hazırladık"
Işık, Girişimci Bilgi Sistemi verileri incelendiğinde, imalat sanayinin genelinde, tasarım yapan firmaların, yapmayanlara göre daha yüksek faaliyet karı elde ettiklerini gördüklerini anlatarak, şöyle konuştu: "2014 yılında hazır giyim sektöründe tasarım yapmayan firmaların faaliyet karlılığı yüzde 4,5 iken tasarım yapan firmaların faaliyet karlılığı ise yüzde 7,3 olmuş. Bu gerçekten hareketle, pakete firmalarımızın tasarım faaliyetlerini desteklemeye yönelik unsurların yer almasını önemsedik. Reform paketinde yer alan tüm eylemlerin arka planında, işte buna benzer bilgiler, tespitler, tecrübeler ve hikayeler var."
Pakette, daha yüksek katma değerli üretim yapısına geçişi sağlamak adına hedefi 12'den vuran eylemlerin yer aldığına dikkati çeken Işık, eylemlerin belirlenme sürecinde, reel sektör, üniversiteler ve eğitim camiasıyla çok yakın işbirliği içinde hareket ettiklerini belirtti. Pakete nihai halini vermek adına çok geniş katılımlı bir çalıştay düzenlediklerini anlatan Işık, şöyle devam etti:
"Sahadaki, alandaki girişimcilerin, akademisyenlerin, sanayicilerin görüşlerini, ihtiyaçlarını, tekliflerini olabilecek en üst düzeyde bu pakete yansıtmış olduk. Orta ve uzun vadede, Ar-Ge ve yenilik ekosisteminin ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılayacak bir reform paketi hazırladığımıza inanıyorum. İnanıyorum ki Meclis aşamasında da TBMM üyeleri gereken katkıyı yapacaklar ve belki bugünkü seviyeden daha da olgunlaşarak kanunlaşmış olacak. Cumhurbaşkanımızın onayıyla da en kısa sürede yürürlüğe girecek diye ümit ediyoruz."
Işık, Ar-Ge ve yenilik gibi alanlarda yapılacakların bitmeyeceğini ve bu ekosistemi iyileştirecek adımlar atmaya devam edeceklerini dile getirdi. Paketin hazırlanma sürecine katkı verenlere teşekkür eden Işık, reform paketinin Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.

> Bakan Işık: Ar-Ge Paketi ile hedefi 12’den vuracağız

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ar-Ge reform paketinde daha yüksek katma değerli üretim yapısına geçişi sağlamak adına hedefi 12'den vuran eylemlerin yer aldığına dikkati çekerek, "İnanıyorum ki pakete Meclis aşamasında da TBMM üyeleri gereken katkıyı yapacaklar ve belki bugünkü seviyeden daha da olgunlaşarak kanunlaşmış olacak" dedi.

fikri_isikBakan Işık, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunda (TÜBİTAK) Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun katılımıyla düzenlenen, Ar-Ge Reform Paketi Tanıtım Toplantısı'na katıldı.
Terör olayları nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Işık, terörü lanetlendiklerini, hiç kimsenin bu konuda arzu ettiği sonuca alamayacağını vurguladı.
Ekonomik ve sosyal hedeflerin yakalanabilmesi için en çok bilim ve teknolojinin üzerinde durulması gerektiğini belirten Işık, Başbakan Davutoğlu'nun reform paketini bizzat açıklamasının, hükümetin bu konuya verdiği önemi gösterdiğini ifade etti.
- "Millet yeniden lider ülke olmak istiyor"
Işık, Türkiye'nin yurt dışında üretilen bilimi, teknolojiyi takip etmekle yetinemeyeceğini, bununla yetinmenin orta karar bir ülke olmakla da yetinmek anlamına geldiğini söyleyerek, "Biz, millet olarak, orta karar bir ülke olmaya razı değiliz. Bu ülke, bu millet, yeniden her alanda lider bir ülke olmayı istiyor, bunu hak ediyor, bunu gerçekleştirebilecek potansiyeli de fazlasıyla taşıyor. Türkiye, dünyaya yön veren lider ülkelerden biri olacaksa, bilim ve teknoloji alanında da liderliğe oynamak zorundadır" diye konuştu.
Türkiye'de daha fazla bilgi üretimini ve bu bilginin ticarileşmesini sağlayan mekanizmaların kurulması, bunların da sürekli geliştirilmesi gerektiğine işaret eden Işık, bu alanda çok büyük mesafeler kat edildiğini anlattı. Işık, reform paketiyle, Ar-Ge ve yenilik ekosistemini güçlendirme yönünde çok kapsamlı eylemleri hayata geçireceklerini kaydetti. Ar-Ge ve yenilik ekosisteminin kamu, üniversiteler, reel sektör firmaları, teknoloji geliştirme bölgeleri, Ar-Ge merkezleri ve araştırma altyapılarının bulunduğu çok geniş bir alanı kapsadığının altını çizen Işık, "En önemlisi, bu ekosistemde, öğrenci, akademisyen, çalışan veya girişimci olarak insan bulunuyor. Dolayısıyla Ar-Ge ve yenilik ekosistemini güçlendirmek demek, bütün bu halkaların her birini güçlendirmek anlamına geliyor. Bu reform paketinde bunu yapmaya çalıştık. Nicelik olarak sürekli artan Ar-Ge harcamalarını, nitelik olarak da ileriye taşımanın yollarını, formüllerini aradık. Ülkemizde yapılan üretimin niteliğini, katma değerini, teknoloji seviyesini nasıl artırabileceğimizi detaylı bir şekilde çalıştık" ifadelerini kullandı.
- "İhtiyaçları karşılayacak bir paket hazırladık"
Işık, Girişimci Bilgi Sistemi verileri incelendiğinde, imalat sanayinin genelinde, tasarım yapan firmaların, yapmayanlara göre daha yüksek faaliyet karı elde ettiklerini gördüklerini anlatarak, şöyle konuştu: "2014 yılında hazır giyim sektöründe tasarım yapmayan firmaların faaliyet karlılığı yüzde 4,5 iken tasarım yapan firmaların faaliyet karlılığı ise yüzde 7,3 olmuş. Bu gerçekten hareketle, pakete firmalarımızın tasarım faaliyetlerini desteklemeye yönelik unsurların yer almasını önemsedik. Reform paketinde yer alan tüm eylemlerin arka planında, işte buna benzer bilgiler, tespitler, tecrübeler ve hikayeler var."
Pakette, daha yüksek katma değerli üretim yapısına geçişi sağlamak adına hedefi 12'den vuran eylemlerin yer aldığına dikkati çeken Işık, eylemlerin belirlenme sürecinde, reel sektör, üniversiteler ve eğitim camiasıyla çok yakın işbirliği içinde hareket ettiklerini belirtti. Pakete nihai halini vermek adına çok geniş katılımlı bir çalıştay düzenlediklerini anlatan Işık, şöyle devam etti:
"Sahadaki, alandaki girişimcilerin, akademisyenlerin, sanayicilerin görüşlerini, ihtiyaçlarını, tekliflerini olabilecek en üst düzeyde bu pakete yansıtmış olduk. Orta ve uzun vadede, Ar-Ge ve yenilik ekosisteminin ihtiyaçlarını büyük ölçüde karşılayacak bir reform paketi hazırladığımıza inanıyorum. İnanıyorum ki Meclis aşamasında da TBMM üyeleri gereken katkıyı yapacaklar ve belki bugünkü seviyeden daha da olgunlaşarak kanunlaşmış olacak. Cumhurbaşkanımızın onayıyla da en kısa sürede yürürlüğe girecek diye ümit ediyoruz."
Işık, Ar-Ge ve yenilik gibi alanlarda yapılacakların bitmeyeceğini ve bu ekosistemi iyileştirecek adımlar atmaya devam edeceklerini dile getirdi. Paketin hazırlanma sürecine katkı verenlere teşekkür eden Işık, reform paketinin Türkiye'ye hayırlı olmasını diledi.

Son Güncelleme: Perşembe, 14 Ocak 2016 13:18

Gösterim: 1923

Biri tıp fakültesinde diğeri ise lisede okuyan 2 çocuğunun eğitim masraflarını karşılayabilmek için açtığı ekmek fırınında gece gündüz çalışan Zekiye Keşre, çevresindekilerin takdirini topluyor.

 

zekiye_kesreHatay'da baba mesleği fırıncılığı ustalıkla yapan 44 yaşındaki Zekiye Keşre, açtığı iş yerinin kazancıyla hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de biri Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde diğeri ise lisede okuyan 2 çocuğunun eğitim masraflarını karşılıyor.

 

Yurt dışında çalışan eşinin işlerinin bozulması üzerine evinde dikiş yaparak aile bütçesine katkı sağlamaya çalışan Keşre, çocuklarının büyüyüp eğitim masraflarının artması üzerine 5 yıl önce kiraladığı bir dükkanda ekmek fırını açtı. Keşre, bir süre sonra yurda dönen eşiyle ekmek üretmeye devam ediyor.

 

Sabahın erken saatlerinde açtığı fırında, kızı ve oğlunu okutabilmek için "kürek sallayan" Keşre, çalışkanlığıyla da çevresindekilerin takdirini topluyor.

 

Mahalledeki müşterilerinin "Zekiye abla" olarak seslendiği Keşre, AA muhabirine, çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için açtığı fırında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını söyledi.

 

"Çocuklarım için çabalıyorum"

 

Tek amacının çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak olduğunun altını çizen Keşre, "Çocuklarım için çabalıyorum. Bir kadın olarak zaman zaman zorlanıyorum ama işimi de çok seviyorum.  Ata mesleği olduğu için fırıncılığın her türlü püf noktasını da çözdüm" dedi.


> 'Fırıncı annenin' ekmekleri çocuklarının eğitimi için

Biri tıp fakültesinde diğeri ise lisede okuyan 2 çocuğunun eğitim masraflarını karşılayabilmek için açtığı ekmek fırınında gece gündüz çalışan Zekiye Keşre, çevresindekilerin takdirini topluyor.

 

zekiye_kesreHatay'da baba mesleği fırıncılığı ustalıkla yapan 44 yaşındaki Zekiye Keşre, açtığı iş yerinin kazancıyla hem aile bütçesine katkı sağlıyor hem de biri Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde diğeri ise lisede okuyan 2 çocuğunun eğitim masraflarını karşılıyor.

 

Yurt dışında çalışan eşinin işlerinin bozulması üzerine evinde dikiş yaparak aile bütçesine katkı sağlamaya çalışan Keşre, çocuklarının büyüyüp eğitim masraflarının artması üzerine 5 yıl önce kiraladığı bir dükkanda ekmek fırını açtı. Keşre, bir süre sonra yurda dönen eşiyle ekmek üretmeye devam ediyor.

 

Sabahın erken saatlerinde açtığı fırında, kızı ve oğlunu okutabilmek için "kürek sallayan" Keşre, çalışkanlığıyla da çevresindekilerin takdirini topluyor.

 

Mahalledeki müşterilerinin "Zekiye abla" olarak seslendiği Keşre, AA muhabirine, çocuklarının eğitim masraflarını karşılamak için açtığı fırında elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığını söyledi.

 

"Çocuklarım için çabalıyorum"

 

Tek amacının çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak olduğunun altını çizen Keşre, "Çocuklarım için çabalıyorum. Bir kadın olarak zaman zaman zorlanıyorum ama işimi de çok seviyorum.  Ata mesleği olduğu için fırıncılığın her türlü püf noktasını da çözdüm" dedi.


Son Güncelleme: Perşembe, 14 Ocak 2016 13:06

Gösterim: 1008

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendilerine akademisyen diyen bir grup, bir güruh çıkıp alenen terör örgütü yanında saf tutarak devletine ve milletine kin kustu" dedi.

 

erdogan_cumhurbaskaniCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arena Spor Salonu'nda, 99 baraj ve hidroelektrik santralinin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada,akademisyenlerin bildirisine ilişkin, "Kendilerine akademisyen diyen bir grup, bir güruh çıkıp alenen terör örgütü yanında saf tutarak devletine ve milletine kin kustu. Bu barajların en büyük düşmanı hangi güruhtur biliyor musunuz, bölücü terör örgütüdür ve onu destekleyen siyasetçilerdir ve onu destekleyen akademisyenlerdir" dedi.

 

"Vatanın birliğine karşı olan herkes bizim karşımızdadır"

 

"Her ne kadar bu bildiriyi ülkemizdeki 151 bin akademisyenden sadece bin 200'ü imzalamış da olsa ortaya çıkan durum çok düşündürücüdür" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Kendilerine 'akademisyen' diyen bu kitlenin tamamı yalandan, saptırmadan, propagandadan oluşan terör örgütünün dilini, üslubunu kamuoyuna dayatmasıdır. Terör örgütü adına elinize silah alıp kurşun sıkmanızla, onun propagandasını yapmanız arasında hiçbir fark yoktur. Bunun düşünce ve ifade özgürlüğüyle bir ilgisi kesinlikle bulunmuyor. Bu ülkenin, bu vatanın birliğine baraberliğine karşı olan herkes bilsin ki bizim karşımızdadır."

 

"Vatanı bin 100 sözde aydından izin alarak mı yöneteceğiz?"

 

Çınar saldırısının tek başına terörün ve terör karşısında haysiyetli bir duruş sergilemeyenlerin alçak, ahlaksız, karanlık yüzünü göstermeye yeterli olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz, 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarını, 78 milyon vatandaşımızı, bu bin 100 tane sözde aydından izin alarak, icazet alarak mı yöneteceğiz? Biz, izni ve görevi milletten aldık. Şimdi de milletin bize verdiği yetkiyi kullanıyoruz, bunu sonuna kadar da kullanacağız" ifadelerini kullandı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bu tablo karşısında terör örgütünün yanında yer almak için ancak o bildiriye imza atan sözde akademisyenler gibi ruhunuzun kirlenmesi, kararması, her türlü insani hasleti yitirmiş olmanız lazımdır. Bu mümkün mü? Milletimizin bu mandacı artıklarına hak ettikleri cevabı vereceğinden ben şüphe duymuyorum" değerlendirmesinde bulundu.

 

"Anayasal gerekler yerine getirilmeli"

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik, "Ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, terör örgütünün propagandasına alet olmasından duyduğu pişmanlığı dile getiren bir televizyon programcısını 'dik duramadın' diye eleştiriyor" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu genel başkana göre o televizyon programcısı bu durumdan üzüntü duymak bir yana, aynı tavrını sürdürmeli, yani terör örgütünün propagandasına devam etmeliymiş, öyle diyor genel başkan. Biliyorsunuz aynı zat daha önce hendekçi teröristleri de arkadaşı olarak ilan etmişti. Beyefendi bir kazma kürek de sen eline al, sen de git orada hendek açıver" diye konuştu.

 

Erdoğan, "Şimdi buradan ben ilgili kurumlarımıza sesleniyorum. Dün seslendim, bugün de sesleniyorum. İlgili kurumlarımızın da anayasamıza ve yasalarımıza göre açık suç teşkil eden bu ihanet karşısında, anayasal ve yasal gereklerini yapacaklarına inanıyorum. Buradan asla taviz verilemez" dedi.


> Erdoğan'dan akademisyenlere ihanet suçlaması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kendilerine akademisyen diyen bir grup, bir güruh çıkıp alenen terör örgütü yanında saf tutarak devletine ve milletine kin kustu" dedi.

 

erdogan_cumhurbaskaniCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Arena Spor Salonu'nda, 99 baraj ve hidroelektrik santralinin toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada,akademisyenlerin bildirisine ilişkin, "Kendilerine akademisyen diyen bir grup, bir güruh çıkıp alenen terör örgütü yanında saf tutarak devletine ve milletine kin kustu. Bu barajların en büyük düşmanı hangi güruhtur biliyor musunuz, bölücü terör örgütüdür ve onu destekleyen siyasetçilerdir ve onu destekleyen akademisyenlerdir" dedi.

 

"Vatanın birliğine karşı olan herkes bizim karşımızdadır"

 

"Her ne kadar bu bildiriyi ülkemizdeki 151 bin akademisyenden sadece bin 200'ü imzalamış da olsa ortaya çıkan durum çok düşündürücüdür" diyen Erdoğan, şöyle konuştu: "Kendilerine 'akademisyen' diyen bu kitlenin tamamı yalandan, saptırmadan, propagandadan oluşan terör örgütünün dilini, üslubunu kamuoyuna dayatmasıdır. Terör örgütü adına elinize silah alıp kurşun sıkmanızla, onun propagandasını yapmanız arasında hiçbir fark yoktur. Bunun düşünce ve ifade özgürlüğüyle bir ilgisi kesinlikle bulunmuyor. Bu ülkenin, bu vatanın birliğine baraberliğine karşı olan herkes bilsin ki bizim karşımızdadır."

 

"Vatanı bin 100 sözde aydından izin alarak mı yöneteceğiz?"

 

Çınar saldırısının tek başına terörün ve terör karşısında haysiyetli bir duruş sergilemeyenlerin alçak, ahlaksız, karanlık yüzünü göstermeye yeterli olduğunu söyleyen Erdoğan, "Biz, 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarını, 78 milyon vatandaşımızı, bu bin 100 tane sözde aydından izin alarak, icazet alarak mı yöneteceğiz? Biz, izni ve görevi milletten aldık. Şimdi de milletin bize verdiği yetkiyi kullanıyoruz, bunu sonuna kadar da kullanacağız" ifadelerini kullandı.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi bu tablo karşısında terör örgütünün yanında yer almak için ancak o bildiriye imza atan sözde akademisyenler gibi ruhunuzun kirlenmesi, kararması, her türlü insani hasleti yitirmiş olmanız lazımdır. Bu mümkün mü? Milletimizin bu mandacı artıklarına hak ettikleri cevabı vereceğinden ben şüphe duymuyorum" değerlendirmesinde bulundu.

 

"Anayasal gerekler yerine getirilmeli"

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik, "Ana muhalefet partisinin genel başkanı çıkıyor, terör örgütünün propagandasına alet olmasından duyduğu pişmanlığı dile getiren bir televizyon programcısını 'dik duramadın' diye eleştiriyor" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Bu genel başkana göre o televizyon programcısı bu durumdan üzüntü duymak bir yana, aynı tavrını sürdürmeli, yani terör örgütünün propagandasına devam etmeliymiş, öyle diyor genel başkan. Biliyorsunuz aynı zat daha önce hendekçi teröristleri de arkadaşı olarak ilan etmişti. Beyefendi bir kazma kürek de sen eline al, sen de git orada hendek açıver" diye konuştu.

 

Erdoğan, "Şimdi buradan ben ilgili kurumlarımıza sesleniyorum. Dün seslendim, bugün de sesleniyorum. İlgili kurumlarımızın da anayasamıza ve yasalarımıza göre açık suç teşkil eden bu ihanet karşısında, anayasal ve yasal gereklerini yapacaklarına inanıyorum. Buradan asla taviz verilemez" dedi.


Son Güncelleme: Perşembe, 14 Ocak 2016 13:14

Gösterim: 1449

Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim faaliyetleri aksatılmadan isteyen yönetici, öğretmen ve diğer personele cuma namazı saatlerinde gerekli kolaylığın sağlanması için illere yazı gönderdi.

 

mebMilli Eğitim Bakanlığı (MEB), Başbakanlık tarafından cuma namazı için hazırlanan genelgenin yürürlüğe girmesinin ardından, isteyen yönetici, öğretmen ve diğer personele cuma namazı saatlerinde gerekli kolaylığın sağlanması için illere yazı gönderdi.

 

Bakanlık tarafından 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda, cuma namazına ilişkin Başbakanlık genelgesinin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anımsatıldı.

 

Yazıda, Bakanlığa bağlı her tür ve seviyedeki resmi ve özel öğretim kurumlarında, cuma namaz saatinin mesai ve ders saatleri ile çakışması halinde eğitim ve öğretim faaliyetlerinde herhangi bir aksaklığa meydan vermeden gerekli tedbirler alınarak, isteyen yönetici, öğretmen ve diğer personele gerekli kolaylığın sağlanması, mesai saatleri veya ders çizelgelerinin bu doğrultuda düzenlenmesi talep edildi.


> MEB'den cuma namazı genelgesi

Milli Eğitim Bakanlığı, eğitim faaliyetleri aksatılmadan isteyen yönetici, öğretmen ve diğer personele cuma namazı saatlerinde gerekli kolaylığın sağlanması için illere yazı gönderdi.

 

mebMilli Eğitim Bakanlığı (MEB), Başbakanlık tarafından cuma namazı için hazırlanan genelgenin yürürlüğe girmesinin ardından, isteyen yönetici, öğretmen ve diğer personele cuma namazı saatlerinde gerekli kolaylığın sağlanması için illere yazı gönderdi.

 

Bakanlık tarafından 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine gönderilen yazıda, cuma namazına ilişkin Başbakanlık genelgesinin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdiği anımsatıldı.

 

Yazıda, Bakanlığa bağlı her tür ve seviyedeki resmi ve özel öğretim kurumlarında, cuma namaz saatinin mesai ve ders saatleri ile çakışması halinde eğitim ve öğretim faaliyetlerinde herhangi bir aksaklığa meydan vermeden gerekli tedbirler alınarak, isteyen yönetici, öğretmen ve diğer personele gerekli kolaylığın sağlanması, mesai saatleri veya ders çizelgelerinin bu doğrultuda düzenlenmesi talep edildi.


Son Güncelleme: Perşembe, 14 Ocak 2016 10:47

Gösterim: 1447


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.