Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, tüm öğrenciler tablet sahibi olduğunda, ders sınavlarının tablet aracığıyla güvenli şekilde yapılacağını bildirdi. 

Kurt, Başkent Öğretmenevi'nde, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülen "e-sınav"lara ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Bakanlık olarak, teknolojik değişimi yakalamak için etkili ve kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini, Motorlu Taşıt  Sürücü Kursiyerler Sınavı'nı (MTSK) Haziran 2011'den beri Ankara'da tek merkezde, e-sınav olarak yaptıklarını anlatan Kurt, artık başkentte 3 e-sınav merkezi bulunduğunu söyledi.

Haftada 840, ayda 3 bin 360 kursiyerinin elektronik ortamda sınava alındığını aktaran Kurt, "Gelişen teknolojiyi, Milli Eğitim Bakanlığı halkımıza açmıştır. Özellikle, sınavlarda da e-sınav sistemine geçerek bir ilke imza atmıştır. Bu sınav, her şeyden önce çok hızlı. Ayrıca, sınav evrakı basmamıza gerek kalmıyor. Böylece, evraklarının sevkıyat sürecini ortadan kaldırmış ve maliyeti de düşürmüş oluyoruz. Aynı zamanda çok çevreci bir sınav olarak nitelendirebiliriz" diye konuştu.

Sınav salonlarında, kursiyerlerin oturacağı masadaki tabletlere, kimlik bilgilerinin yansıtıldığını ifade eden Kurt, ekranındaki fotoğraf ve bilgilerinin, sınav görevlisi tarafından kontrol edilerek kimlik tespitinin yapıldığını belirtti.

Kurt, öğrencilerin, sınav sonrası, sonuç alma ekranından, sonucunu da anında öğrenebildiğini anlattı. 

e-Sınavı, Türkiye'de yaygınlaştırmak için harekete geçtiklerinin altını çizen Kurt, yıl sonuna kadar aralarında Eskişehir, Bursa ve İstanbul'un da bulunduğu 30 ilde, 110 merkez açmayı ve MTSK'yı elektronik ortamda yapmayı planladıklarını ifade etti. 

Kurt, öğrencilerin, internetten e-sınav modülünden, aldıkları randevularla, saatinde gelerek sınava gireceklerini anlattı.

Ortaöğretim okullarında geçen yıllarda yaklaşık 742 bin tablet dağıttıklarını, bu yıl da 700 bin tableti öğrencilere ulaştıracaklarını anımsatan Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İleriye dönük olarak, tabletlerde öğrencilerimize sınav yapma imkanına da sahibiz. Bütün öğrencilerimiz tablet sahibi olduklarında, okullardaki ders sınavlarımızı bile tablet aracığıyla güvenli bir şekilde yapmamız mümkün olacak. Dolayısıyla ileride, bir sınav tarihi, bir sınav takvimi, bir sınav saati olmayacak. Her öğretmen istediği zaman, kendi sınıfında ders sınavlarını da elektronik ortamda, güvenli bir şekilde yapabilecek."

Biyometrik fotoğraflarla kimlik tespiti yapılacak

MTSK'larda, uygulanan e-sınavın, çok güvenli olduğunun ve kimlik bilgilerinin ekranlarda yer aldığının altını çizen Kurt, ilerleyen süreçte tabletlerdeki ön kameralarla, sınava giren kişilerin biyometrik fotoğraflarının çekilerek kişinin aday olup olmadığının sistem üzerinden tespit edeceğini kaydetti.

e-Sınavlar sonrası, Türkiye'nin gelecek politikalarına yön verecek ciddi istatistiki verilere ulaşacaklarını dile getiren Kurt, 2015-2016 eğitim öğretim yılında, okullarda tabletlerin çok etkin şekilde kullanılacağını ve yıl sonuna kadar bütün ortaokul ve liselere, etkileşimli tahtaların dağıtılmış olacağını belirtti.

Açık lise sınavları da e-sınav olarak yapılacak

Her ilde elektronik altyapısı tamamlanmış uzaktan eğitim merkezlerinin (UZEM) bulunduğunu anımsatan Kurt, ilerleyen dönemde, bu merkezlerde öncelikle MTSK'ları, daha sonra da açık lise sınavlarını e-sınav olarak yapmayı planladıklarını aktardı.

Bütün öğrencilerin tabletleri tamamlandığında okullarda da çok rahat şekilde e-sınavların gerçekleştirileceğini ifade eden Kurt, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla, tableti olan bütün okullarda, bu sınavı yapma imkanımız var. 110 UZEM dışında, istediğimiz okulu açarak, öğrencileri sınıfa alarak, önlerine birer tablet koyarak Motorlu Taşıt  Sürücü Kursiyerler Sınavı'nı, açık lise sınavlarını çok rahat yapabiliriz. Bununla ilgili, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz, ciddi bir çalışma yapıyor. Son çalışmaları da şu: Açık uçlu sorular üzerinde çalışıyorlar. Bunun testlerini yapıyorlar. Önümüzdeki ayda, bununla ilgili birkaç sınav uygulayacaklar."

700 bin tablette kalem şartı

Kurt, elektronik ortama ve tablete geçmelerinin "kalem-kağıdı bir kenara ittikleri" anlamı taşımadığını ve bu yıl alacakları 700 bin tablete özellikle kalem şartı koyduklarını ifade etti.

İleride, öğretmenler açık uçlu sınav yapmak veya ödev vermek isterlerse bunların da tabletler üzerinden yapılabileceğini söyleyen Kurt, ihalenin tamamlanmasının ardından mayıstan itibaren okullara tabletlerini dağıtılacağını kaydetti.

"Okullar için biraz zamana ihtiyacımız var"

"e-Sınavın okullarda ne zaman hayata geçirileceği" sorusuna Kurt, şu yanıtı verdi:

"Okullarda yapılabilmesi için biraz zamana ihtiyacımız var. Çünkü okullarımızdaki tabletlerimiz tamamlanmış değil. Biliyorsunuz 10 milyon 600 bin tablet dağıtacağız. Her sene 9 . sınıflara ve 5. sınıflara olmak üzere tablet vermeyi planlıyoruz. Bu 700 bin tablet ihalesi bittikten sonra YEĞİTEK Genel Müdürlüğümüz tablet ihalesi için çalışmalara başlayacak. İnşallah, 2016'dan itibaren bu 10 milyon 600 tablet dağıtımı, planlanmakta. Dolayısıyla herhalde birkaç sene içerisinde de böyle bir sisteme geçme imkanı olur diye düşünüyorum."

Kapalı devre sistemden, sorular ekrana yansıtılıyor

Kurt ve beraberindekiler daha sonra Başkent Öğretmenevi'ndeki e-sınav merkezini basın mensuplarına gezdirdi. Sınav salonlarında, her öğrencinin önünde, sadece Bakanlığın soru bankasına, kapalı devre Güvenli İnternet (VPN) ağı üzerinden bağlanabilen birer tablet yer alıyor.

Öğrencinin sınava başladığı anda, şifre ile soru bankasından rastgele seçilen 50 soru öğrencinin yanıtlaması için ekrana geliyor. Her öğrenci için ayrı sınav sorusu ekrana yansıtılıyor. Sınav salonlarında iki ayrı kamerayla kayıt yapılıyor. Öğrenci sınavını bitirdikten sonra sınav salonunun dışında yer alan, KİOSK sonuç alma ekranından, T.C. kimlik numarasını girerek, sınav sonucunu öğrenebiliyor ve çıktısını alabiliyor. Sonra kursa giderek direksiyon sınavına giriyor.

> e-sınav okullarda ne zaman uygulanacak? MEB açıkladı

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, tüm öğrenciler tablet sahibi olduğunda, ders sınavlarının tablet aracığıyla güvenli şekilde yapılacağını bildirdi. 

Kurt, Başkent Öğretmenevi'nde, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülen "e-sınav"lara ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Bakanlık olarak, teknolojik değişimi yakalamak için etkili ve kapsamlı çalışmalar yürüttüklerini, Motorlu Taşıt  Sürücü Kursiyerler Sınavı'nı (MTSK) Haziran 2011'den beri Ankara'da tek merkezde, e-sınav olarak yaptıklarını anlatan Kurt, artık başkentte 3 e-sınav merkezi bulunduğunu söyledi.

Haftada 840, ayda 3 bin 360 kursiyerinin elektronik ortamda sınava alındığını aktaran Kurt, "Gelişen teknolojiyi, Milli Eğitim Bakanlığı halkımıza açmıştır. Özellikle, sınavlarda da e-sınav sistemine geçerek bir ilke imza atmıştır. Bu sınav, her şeyden önce çok hızlı. Ayrıca, sınav evrakı basmamıza gerek kalmıyor. Böylece, evraklarının sevkıyat sürecini ortadan kaldırmış ve maliyeti de düşürmüş oluyoruz. Aynı zamanda çok çevreci bir sınav olarak nitelendirebiliriz" diye konuştu.

Sınav salonlarında, kursiyerlerin oturacağı masadaki tabletlere, kimlik bilgilerinin yansıtıldığını ifade eden Kurt, ekranındaki fotoğraf ve bilgilerinin, sınav görevlisi tarafından kontrol edilerek kimlik tespitinin yapıldığını belirtti.

Kurt, öğrencilerin, sınav sonrası, sonuç alma ekranından, sonucunu da anında öğrenebildiğini anlattı. 

e-Sınavı, Türkiye'de yaygınlaştırmak için harekete geçtiklerinin altını çizen Kurt, yıl sonuna kadar aralarında Eskişehir, Bursa ve İstanbul'un da bulunduğu 30 ilde, 110 merkez açmayı ve MTSK'yı elektronik ortamda yapmayı planladıklarını ifade etti. 

Kurt, öğrencilerin, internetten e-sınav modülünden, aldıkları randevularla, saatinde gelerek sınava gireceklerini anlattı.

Ortaöğretim okullarında geçen yıllarda yaklaşık 742 bin tablet dağıttıklarını, bu yıl da 700 bin tableti öğrencilere ulaştıracaklarını anımsatan Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İleriye dönük olarak, tabletlerde öğrencilerimize sınav yapma imkanına da sahibiz. Bütün öğrencilerimiz tablet sahibi olduklarında, okullardaki ders sınavlarımızı bile tablet aracığıyla güvenli bir şekilde yapmamız mümkün olacak. Dolayısıyla ileride, bir sınav tarihi, bir sınav takvimi, bir sınav saati olmayacak. Her öğretmen istediği zaman, kendi sınıfında ders sınavlarını da elektronik ortamda, güvenli bir şekilde yapabilecek."

Biyometrik fotoğraflarla kimlik tespiti yapılacak

MTSK'larda, uygulanan e-sınavın, çok güvenli olduğunun ve kimlik bilgilerinin ekranlarda yer aldığının altını çizen Kurt, ilerleyen süreçte tabletlerdeki ön kameralarla, sınava giren kişilerin biyometrik fotoğraflarının çekilerek kişinin aday olup olmadığının sistem üzerinden tespit edeceğini kaydetti.

e-Sınavlar sonrası, Türkiye'nin gelecek politikalarına yön verecek ciddi istatistiki verilere ulaşacaklarını dile getiren Kurt, 2015-2016 eğitim öğretim yılında, okullarda tabletlerin çok etkin şekilde kullanılacağını ve yıl sonuna kadar bütün ortaokul ve liselere, etkileşimli tahtaların dağıtılmış olacağını belirtti.

Açık lise sınavları da e-sınav olarak yapılacak

Her ilde elektronik altyapısı tamamlanmış uzaktan eğitim merkezlerinin (UZEM) bulunduğunu anımsatan Kurt, ilerleyen dönemde, bu merkezlerde öncelikle MTSK'ları, daha sonra da açık lise sınavlarını e-sınav olarak yapmayı planladıklarını aktardı.

Bütün öğrencilerin tabletleri tamamlandığında okullarda da çok rahat şekilde e-sınavların gerçekleştirileceğini ifade eden Kurt, şunları kaydetti:

"Dolayısıyla, tableti olan bütün okullarda, bu sınavı yapma imkanımız var. 110 UZEM dışında, istediğimiz okulu açarak, öğrencileri sınıfa alarak, önlerine birer tablet koyarak Motorlu Taşıt  Sürücü Kursiyerler Sınavı'nı, açık lise sınavlarını çok rahat yapabiliriz. Bununla ilgili, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz, ciddi bir çalışma yapıyor. Son çalışmaları da şu: Açık uçlu sorular üzerinde çalışıyorlar. Bunun testlerini yapıyorlar. Önümüzdeki ayda, bununla ilgili birkaç sınav uygulayacaklar."

700 bin tablette kalem şartı

Kurt, elektronik ortama ve tablete geçmelerinin "kalem-kağıdı bir kenara ittikleri" anlamı taşımadığını ve bu yıl alacakları 700 bin tablete özellikle kalem şartı koyduklarını ifade etti.

İleride, öğretmenler açık uçlu sınav yapmak veya ödev vermek isterlerse bunların da tabletler üzerinden yapılabileceğini söyleyen Kurt, ihalenin tamamlanmasının ardından mayıstan itibaren okullara tabletlerini dağıtılacağını kaydetti.

"Okullar için biraz zamana ihtiyacımız var"

"e-Sınavın okullarda ne zaman hayata geçirileceği" sorusuna Kurt, şu yanıtı verdi:

"Okullarda yapılabilmesi için biraz zamana ihtiyacımız var. Çünkü okullarımızdaki tabletlerimiz tamamlanmış değil. Biliyorsunuz 10 milyon 600 bin tablet dağıtacağız. Her sene 9 . sınıflara ve 5. sınıflara olmak üzere tablet vermeyi planlıyoruz. Bu 700 bin tablet ihalesi bittikten sonra YEĞİTEK Genel Müdürlüğümüz tablet ihalesi için çalışmalara başlayacak. İnşallah, 2016'dan itibaren bu 10 milyon 600 tablet dağıtımı, planlanmakta. Dolayısıyla herhalde birkaç sene içerisinde de böyle bir sisteme geçme imkanı olur diye düşünüyorum."

Kapalı devre sistemden, sorular ekrana yansıtılıyor

Kurt ve beraberindekiler daha sonra Başkent Öğretmenevi'ndeki e-sınav merkezini basın mensuplarına gezdirdi. Sınav salonlarında, her öğrencinin önünde, sadece Bakanlığın soru bankasına, kapalı devre Güvenli İnternet (VPN) ağı üzerinden bağlanabilen birer tablet yer alıyor.

Öğrencinin sınava başladığı anda, şifre ile soru bankasından rastgele seçilen 50 soru öğrencinin yanıtlaması için ekrana geliyor. Her öğrenci için ayrı sınav sorusu ekrana yansıtılıyor. Sınav salonlarında iki ayrı kamerayla kayıt yapılıyor. Öğrenci sınavını bitirdikten sonra sınav salonunun dışında yer alan, KİOSK sonuç alma ekranından, T.C. kimlik numarasını girerek, sınav sonucunu öğrenebiliyor ve çıktısını alabiliyor. Sonra kursa giderek direksiyon sınavına giriyor.

Son Güncelleme: Cumartesi, 28 Şubat 2015 14:12

Gösterim: 1361

ÖSYM, 15 Martta gerçekleştirilecek Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı öncesinde, üniversite adaylarını uyarmak için kamu spotu hazırladı.

Hazırlanan kamu spotunda, üniversite adaylarına seslenilerek, güzel bir geleceğin hayallerini kurdukları, şimdi hayallerini gerçekleştirme zamanının geldiği ifade edildi.

Adayların, sınava uykularını almış, dinç ve kahvaltılarını yapmış olarak girmesinin başarı oranlarını artıracağına dikkat çekilen kamu spotunda, "ÖSYS başvuru kılavuzunda belirtilen ve sınav binasına getirilmesi yasak olan eşyaları getirmeyin. Sınava giriş belgesi ile nüfus cüzdanınızın yanınızda olduğundan emin olun. Sınavdan en az 1 saat önce sınava gireceğiniz bina önünde bulunun. Emeğiniz emanetimizdir" ifadeleri kullanılıyor.

> ÖSYM, YGS adayları için kamu spotu hazırladı

ÖSYM, 15 Martta gerçekleştirilecek Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı öncesinde, üniversite adaylarını uyarmak için kamu spotu hazırladı.

Hazırlanan kamu spotunda, üniversite adaylarına seslenilerek, güzel bir geleceğin hayallerini kurdukları, şimdi hayallerini gerçekleştirme zamanının geldiği ifade edildi.

Adayların, sınava uykularını almış, dinç ve kahvaltılarını yapmış olarak girmesinin başarı oranlarını artıracağına dikkat çekilen kamu spotunda, "ÖSYS başvuru kılavuzunda belirtilen ve sınav binasına getirilmesi yasak olan eşyaları getirmeyin. Sınava giriş belgesi ile nüfus cüzdanınızın yanınızda olduğundan emin olun. Sınavdan en az 1 saat önce sınava gireceğiniz bina önünde bulunun. Emeğiniz emanetimizdir" ifadeleri kullanılıyor.

Son Güncelleme: Cumartesi, 28 Şubat 2015 09:48

Gösterim: 1345

Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Hatem Dursun, bazı basın yayın organlarında "Tezekli eğitim" başlığıyla çıkan haberlerin tamamen asılsız olduğunu belirterek, "Okula bu yıl için 8 ton kömür, 250 kilogram odun verildi ve okulda eğitim öğretime başlanmadan boya ve küçük tamiratlar yapıldı" dedi.

Dursun, yaptığı açıklamada, Doğubayazıt ilçesi Atabakan Köyü İlkokulu ile ilgili bazı basın yayın organlarında "Tezekli eğitim" başlığı altında "okulda kömürü yakmak için tutuşturucu olmadığından çocukların evden tezek getirdikleri, lavabo ve tuvaletlerinin olmadığı, bidonlarla su taşındığı, her tarafın döküldüğü ve hizmetlisinin olmadığı" şeklindeki haberin asılsız olduğunu söyledi.

Atabakan Köyü İlkokulu'nda 4 sınıf ile bir anasınıfın olduğunu ve 5 öğretmen ile bir hizmetlinin görev yaptığını vurgulayan Dursun, şunları kaydetti:

"Okula bu yıl için 8 ton kömür, tutuşturucu olarak kullanılmak üzere 250 kilogram odun verildi ve okulda eğitim öğretime başlanmadan boya ve küçük tamiratlar yapıldı fakat an itibarıyla okula su taşıyan yeraltı borusunda arıza olduğundan okulun su ihtiyacı idarece temin ediliyor. Havaların düzelmesi halinde arıza en kısa sürede düzelecektir. Yapılan haberin gerçekle ilgisi olmadığı, asılsız olduğu tespit edilmiştir."

> İl Milli Eğitimden tezekli eğitim açıklaması

Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Hatem Dursun, bazı basın yayın organlarında "Tezekli eğitim" başlığıyla çıkan haberlerin tamamen asılsız olduğunu belirterek, "Okula bu yıl için 8 ton kömür, 250 kilogram odun verildi ve okulda eğitim öğretime başlanmadan boya ve küçük tamiratlar yapıldı" dedi.

Dursun, yaptığı açıklamada, Doğubayazıt ilçesi Atabakan Köyü İlkokulu ile ilgili bazı basın yayın organlarında "Tezekli eğitim" başlığı altında "okulda kömürü yakmak için tutuşturucu olmadığından çocukların evden tezek getirdikleri, lavabo ve tuvaletlerinin olmadığı, bidonlarla su taşındığı, her tarafın döküldüğü ve hizmetlisinin olmadığı" şeklindeki haberin asılsız olduğunu söyledi.

Atabakan Köyü İlkokulu'nda 4 sınıf ile bir anasınıfın olduğunu ve 5 öğretmen ile bir hizmetlinin görev yaptığını vurgulayan Dursun, şunları kaydetti:

"Okula bu yıl için 8 ton kömür, tutuşturucu olarak kullanılmak üzere 250 kilogram odun verildi ve okulda eğitim öğretime başlanmadan boya ve küçük tamiratlar yapıldı fakat an itibarıyla okula su taşıyan yeraltı borusunda arıza olduğundan okulun su ihtiyacı idarece temin ediliyor. Havaların düzelmesi halinde arıza en kısa sürede düzelecektir. Yapılan haberin gerçekle ilgisi olmadığı, asılsız olduğu tespit edilmiştir."

Son Güncelleme: Cuma, 27 Şubat 2015 15:04

Gösterim: 1183

Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci ve velilerin mağdur olmamaları için dershanelerin özel okula dönüşümü programı kapsamında, ruhsat alan "özel temel liseler"in isimlerini internet üzerinden yayımladı.

Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan duyuruda,  dönüşüm programına alınan bazı özel dershanelerin, kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı değişikliği yapmadan özel temel lise olarak faaliyette bulunduklarına dair reklam ve ilan verdiklerinin, ayrıca öğrenci kaydı yaptıklarının anlaşıldığı belirtildi.

Öğrenci ve velilerin mağdur olmamaları için kayıt yaptırılacak özel temel liselerin Bakanlıktan izin alıp almadığını araştırarak kayıt yaptırmaları gerektiği vurgulanan duyuruda, bu doğrultuda Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün, "http://ookgm.meb.gov.tr/" internet sitesinde yayınlanan özel temel liselerin listesinin takip edilmesi istendi.

Özel temel liselerin tam listesini indirmek için Tıklayın

> MEB "özel temel liseler"in listesini yayınladı

Milli Eğitim Bakanlığı, öğrenci ve velilerin mağdur olmamaları için dershanelerin özel okula dönüşümü programı kapsamında, ruhsat alan "özel temel liseler"in isimlerini internet üzerinden yayımladı.

Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün internet sitesinde yer alan duyuruda,  dönüşüm programına alınan bazı özel dershanelerin, kurum açma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı değişikliği yapmadan özel temel lise olarak faaliyette bulunduklarına dair reklam ve ilan verdiklerinin, ayrıca öğrenci kaydı yaptıklarının anlaşıldığı belirtildi.

Öğrenci ve velilerin mağdur olmamaları için kayıt yaptırılacak özel temel liselerin Bakanlıktan izin alıp almadığını araştırarak kayıt yaptırmaları gerektiği vurgulanan duyuruda, bu doğrultuda Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğünün, "http://ookgm.meb.gov.tr/" internet sitesinde yayınlanan özel temel liselerin listesinin takip edilmesi istendi.

Özel temel liselerin tam listesini indirmek için Tıklayın

Son Güncelleme: Cuma, 27 Şubat 2015 20:53

Gösterim: 2800

Özel Eğitim Genel Müdürü Yelkenci, temel lise ruhsatını almamış kurumlara kayıtlar ile öğrencilere, üniversite sınavına hazırlık eğitimi verileceği yönündeki vaatler konusunda velileri uyardı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, dershanelerin özel okula dönüşümü kapsamında henüz temel lise ruhsatını almamış kurumlara kayıtlar ile öğrencilere, lise son sınıfta "üniversite sınavına hazırlık" eğitimi verileceği yönündeki vaatler konusunda velileri uyardı.

Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dershaneden özel okula dönüşen, ortaöğretim özel okullarının temel liseler olarak adlandırıldığını anımsatarak, bu liselerin Anadolu lisesi, mesleki ve teknik lise ile imam hatip liseleri gibi bir okul türü olduğunun altını çizdi.

Dönüşüm programı çerçevesinde isteyen dershanelerin, öncelikle programa başvurmaları, sonra kabul edilmeleri, dönüşecekleri okul türünü belirttikten sonra da işlemlerini yapmaları gerektiğini anlatan Yelkenci, dönüşüm sürecinin hassasiyetler içerdiğini ancak konu hakkında sektörden gelen açıklamalar ve basında yer alan analizlerin bilgi karmaşasına neden olduğunu söyledi.

Yelkenci, bu konuda velilere uyarılarda bulunmak istediğini ifade ederek, "Bunlardan birincisi, bir dönüşüm okuluna, daha çok gündemde olan temel liseye, velilerimizin kayıt yaptırabilmesi için dönüşüm sürecine girmiş olan dershanenin, temel lise ruhsatını almış olması gerekir. Değilse yarın öbür gün o ruhsatı almaya hak kazanmazsa velilerimiz ve çocuklarımız mağdur olacaktır" dedi.

Bakanlığa, bazı velilerin, çocuklarını dönüşüm programına başvuran ancak henüz temel lise ruhsatını almayan kurumlara kaydettirdiği ve kayıt paralarını ödedikleri yönünde bilgiler ulaştığını aktaran Yelkenci, bu kayıtların resmi olmadığını ve ön kayıttan başka bir anlam taşımayacağını vurguladı.

Yelkenci, dönüşüm programına başvurmanın, mutlaka temel lise ruhsatı alınacağı anlamı taşımadığının vurguladı. 

MEB'in internet sitesi üzerinden, dönüşüm lisesi olarak ruhsat alan okulların isimlerini yayınlayacaklarını bildiren Yelkenci, velilerin mağdur olmaması için kayıt yaptırmadan önce bu listeyi incelemesini istedi.

Temel lise olan bazı kurumların, son sınıfta üniversite sınavına hazırlık şeklinde eğitim verilecekleri yönünde velilere vaatlerde bulunduğuna ilişkin kendilerine bilgiler ulaştığını aktaran Yelkenci, temel liselerin de diğer okul türleri gibi bir müfredat üzerinden eğitim vermesi gerektiğinin altını çizdi.

Temel lise müfredatının Talim Terbiye Kurulu Başkanlığınca hazırlandığını anımsatan Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Temel liseler o programa uymak durumunda. Özellikle kamuoyuna, medyaya yansıyan 'üniversite sınavına hazırlık yapacağız' tarzındaki açıklamaların bir temeli olmadığını söylemek istiyorum. Velilerimizin, bu şekilde bir hizmet almalarının mümkün olmadığını özellikle belirtmek istiyorum. Sadece dönüşen okulların değil, tüm özel okulların hatta resmi okulların, hafta sonu takviye kursu yapma hakkı var. Takviye kurslarında öğrencilerimizin, eksik olduğu derslerin tamamlanması noktasında hizmet verilecek. Bu iki hususta, yani ruhsatını almamış henüz okul olmamış kurumlara kayıt yaptırma ve öğrencilerin son yıllarını, 'üniversite sınavına hazırlık' şeklinde değerlendireceği, açıklamaları karşısında velilerimizi ve kamuoyunu özellikle uyarıyoruz."

Temel liselerin, 9. sınıftan 12. sınıfa kadar öğrenci alması gerektiğini ve her sınıf seviyesinde yüzde 30 kontenjanları bulunduğunu anlatan Yelkenci, bu kurumların sadece 11-12. sınıftaki öğrencilere hizmet vermesinin mümkün olmadığına dikkati çekti.

"Hem okul hem dershane" reklamlarının da bir dönem yapıldığını hatırlatan Yelkenci, bu konudaki uyarılar ve denetimler sonrası, bu tür reklamların engellendiğini, yapılmasına da müsaade etmeyeceklerini ifade etti.

"Yasanın iptal edileceğine dair beklentisi olanlar da başvuruyor"

Dönüşmek isteyen dershanelerin 1 Eylül 2015 itibarıyla programa dahil olacağını hatırlatan Yelkenci, dönüşmek istemeyenlerin ise kapatılacağını vurguladı.

Uzaktan eğitim veren dershanelerin de 1 Eylül 2015'de kapanacağını kaydeden Yelkenci, velilerin bu hususlara dikkat etmesi gerektiğini belirtti.

Dershanelerin özel okula dönüşümü sürecinde tüm tedbirlerinin alındığını, müfettişlerin gerekli denetimleri yaptığını belirten Yelkenci, "Bize, şimdiye kadar bin 650 dershane başvurdu. Biz, bu başvuruların bin 207'sini onayladık. Bu, bin 207 kurum, okula dönüşmek için başvurmaları halinde, işlemleri tamamlanacak. Anayasa Mahkemesinin, yasayı iptal edeceğine dair beklentisi olan gruplar da yoğun bir şekilde başvurdular. Ve yine yoğun bir şekilde başvuruları devam ediyor" diye konuştu.

Dershanelerde çalışan öğretmenler

Dershanelerde çalışan ve gerekli şartları taşıyan öğretmenlerin MEB'de istihdam edileceğini hatırlatan Yelkenci, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün bu konuda çalışmalarını sürdürdüğünü, Martta bu konuya ilişkin kılavuzun yayınlanacağını söyledi.

MEB'de istihdam için şartları tutmayan öğretmenler ve diğer personelin bu dönüşüm okullarında da çalışabileceğini dile getiren Yelkenci, bu konuda temel liselerin önemli bir istihdam alanı yaratacağını ve sektöre hareketlilik sağlayacağını sözlerine ekledi.

> MEB'den velilere "temel lise" uyarısı

Özel Eğitim Genel Müdürü Yelkenci, temel lise ruhsatını almamış kurumlara kayıtlar ile öğrencilere, üniversite sınavına hazırlık eğitimi verileceği yönündeki vaatler konusunda velileri uyardı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Eğitim Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, dershanelerin özel okula dönüşümü kapsamında henüz temel lise ruhsatını almamış kurumlara kayıtlar ile öğrencilere, lise son sınıfta "üniversite sınavına hazırlık" eğitimi verileceği yönündeki vaatler konusunda velileri uyardı.

Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dershaneden özel okula dönüşen, ortaöğretim özel okullarının temel liseler olarak adlandırıldığını anımsatarak, bu liselerin Anadolu lisesi, mesleki ve teknik lise ile imam hatip liseleri gibi bir okul türü olduğunun altını çizdi.

Dönüşüm programı çerçevesinde isteyen dershanelerin, öncelikle programa başvurmaları, sonra kabul edilmeleri, dönüşecekleri okul türünü belirttikten sonra da işlemlerini yapmaları gerektiğini anlatan Yelkenci, dönüşüm sürecinin hassasiyetler içerdiğini ancak konu hakkında sektörden gelen açıklamalar ve basında yer alan analizlerin bilgi karmaşasına neden olduğunu söyledi.

Yelkenci, bu konuda velilere uyarılarda bulunmak istediğini ifade ederek, "Bunlardan birincisi, bir dönüşüm okuluna, daha çok gündemde olan temel liseye, velilerimizin kayıt yaptırabilmesi için dönüşüm sürecine girmiş olan dershanenin, temel lise ruhsatını almış olması gerekir. Değilse yarın öbür gün o ruhsatı almaya hak kazanmazsa velilerimiz ve çocuklarımız mağdur olacaktır" dedi.

Bakanlığa, bazı velilerin, çocuklarını dönüşüm programına başvuran ancak henüz temel lise ruhsatını almayan kurumlara kaydettirdiği ve kayıt paralarını ödedikleri yönünde bilgiler ulaştığını aktaran Yelkenci, bu kayıtların resmi olmadığını ve ön kayıttan başka bir anlam taşımayacağını vurguladı.

Yelkenci, dönüşüm programına başvurmanın, mutlaka temel lise ruhsatı alınacağı anlamı taşımadığının vurguladı. 

MEB'in internet sitesi üzerinden, dönüşüm lisesi olarak ruhsat alan okulların isimlerini yayınlayacaklarını bildiren Yelkenci, velilerin mağdur olmaması için kayıt yaptırmadan önce bu listeyi incelemesini istedi.

Temel lise olan bazı kurumların, son sınıfta üniversite sınavına hazırlık şeklinde eğitim verilecekleri yönünde velilere vaatlerde bulunduğuna ilişkin kendilerine bilgiler ulaştığını aktaran Yelkenci, temel liselerin de diğer okul türleri gibi bir müfredat üzerinden eğitim vermesi gerektiğinin altını çizdi.

Temel lise müfredatının Talim Terbiye Kurulu Başkanlığınca hazırlandığını anımsatan Yelkenci, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Temel liseler o programa uymak durumunda. Özellikle kamuoyuna, medyaya yansıyan 'üniversite sınavına hazırlık yapacağız' tarzındaki açıklamaların bir temeli olmadığını söylemek istiyorum. Velilerimizin, bu şekilde bir hizmet almalarının mümkün olmadığını özellikle belirtmek istiyorum. Sadece dönüşen okulların değil, tüm özel okulların hatta resmi okulların, hafta sonu takviye kursu yapma hakkı var. Takviye kurslarında öğrencilerimizin, eksik olduğu derslerin tamamlanması noktasında hizmet verilecek. Bu iki hususta, yani ruhsatını almamış henüz okul olmamış kurumlara kayıt yaptırma ve öğrencilerin son yıllarını, 'üniversite sınavına hazırlık' şeklinde değerlendireceği, açıklamaları karşısında velilerimizi ve kamuoyunu özellikle uyarıyoruz."

Temel liselerin, 9. sınıftan 12. sınıfa kadar öğrenci alması gerektiğini ve her sınıf seviyesinde yüzde 30 kontenjanları bulunduğunu anlatan Yelkenci, bu kurumların sadece 11-12. sınıftaki öğrencilere hizmet vermesinin mümkün olmadığına dikkati çekti.

"Hem okul hem dershane" reklamlarının da bir dönem yapıldığını hatırlatan Yelkenci, bu konudaki uyarılar ve denetimler sonrası, bu tür reklamların engellendiğini, yapılmasına da müsaade etmeyeceklerini ifade etti.

"Yasanın iptal edileceğine dair beklentisi olanlar da başvuruyor"

Dönüşmek isteyen dershanelerin 1 Eylül 2015 itibarıyla programa dahil olacağını hatırlatan Yelkenci, dönüşmek istemeyenlerin ise kapatılacağını vurguladı.

Uzaktan eğitim veren dershanelerin de 1 Eylül 2015'de kapanacağını kaydeden Yelkenci, velilerin bu hususlara dikkat etmesi gerektiğini belirtti.

Dershanelerin özel okula dönüşümü sürecinde tüm tedbirlerinin alındığını, müfettişlerin gerekli denetimleri yaptığını belirten Yelkenci, "Bize, şimdiye kadar bin 650 dershane başvurdu. Biz, bu başvuruların bin 207'sini onayladık. Bu, bin 207 kurum, okula dönüşmek için başvurmaları halinde, işlemleri tamamlanacak. Anayasa Mahkemesinin, yasayı iptal edeceğine dair beklentisi olan gruplar da yoğun bir şekilde başvurdular. Ve yine yoğun bir şekilde başvuruları devam ediyor" diye konuştu.

Dershanelerde çalışan öğretmenler

Dershanelerde çalışan ve gerekli şartları taşıyan öğretmenlerin MEB'de istihdam edileceğini hatırlatan Yelkenci, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğünün bu konuda çalışmalarını sürdürdüğünü, Martta bu konuya ilişkin kılavuzun yayınlanacağını söyledi.

MEB'de istihdam için şartları tutmayan öğretmenler ve diğer personelin bu dönüşüm okullarında da çalışabileceğini dile getiren Yelkenci, bu konuda temel liselerin önemli bir istihdam alanı yaratacağını ve sektöre hareketlilik sağlayacağını sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Cuma, 27 Şubat 2015 11:56

Gösterim: 1794


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.