Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Harran Üniversitesi Osmanbey yerleşkesinin engelliler için uygun hale getirilmesi için görme, işitme ve bedensel engellilerden oluşan ve aralarında öğrencilerin de yer aldığı 10 kişilik ekip kuruldu.
Harran Üniversitesi Osmanbey yerleşkesinin engelliler için uygun hale getirilmesi amacıyla görme, işitme ve bedensel engellilerden oluşan ve aralarında öğrencilerin de yer aldığı 10 kişilik ekip kuruldu. Ekibin yerleşkeyi gezerek hazırlayacağı raporun ardından üniversitede tespit edilen alanlar yeniden dizayn edilerek engellilerin kullanımına uygun hale getirilecek.
Harran Üniversitesi ile Şanlıurfa Omurilik Felçlileri İstihdam Derneğinin yaklaşık bir ay önce başlattığı "Engelsiz Üniversite" projesi kapsamında farklı engel gruplarının bir arada bulunduğu 10 kişilik bir ekip oluşturuldu. Bu kapsamda üniversitenin Osmanbey yerleşkesini gezerek kendileri için sorun oluşturan alanları tespit edecek olan engelliler, sonucu bir rapor halinde üniversite yönetimine sunacak.
Engellilerin kimseye ihtiyaç duymadan eğitimlerine devam edebilmeleri amacıyla hazırlanacak raporun ardından üniversitede tespit edilen alanlar yeniden dizayn edilerek engellilerin kullanımına uygun hale getirilecek.
"Onların önünü açmaya çalışıyoruz"
Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, projeyle üniversite okumak isteyenlerin hiç kimseye ihtiyaç duymadan eğitim görmelerini amaçladıklarını belirtti.
Projenin Türkiye'de örnek olduğunu dile getirerek, her insanın bir engelli adayı olduğunu anımsatan Taşaltın, şöyle devam etti:
"Çalışmamızla üniversitemize gelen engelli bir kardeşimiz, hiç kimseye ihtiyaç duymadan evinde çıktığı gibi otobüse kendi başına binerek okuluna gelecek. Kimseye ihtiyaç duymadan sınıfından kantine ya da tuvalete gidebilecek. Çalışmalarda engel olarak belirlenen yerler örneğin merdiven, asansör, durak veya otobüsler için çalışma başlatacağız.Birinin engelli ayağının onun iyi bir doktor ya da mühendis olması için engel teşkil etmemesi gerekiyor."
"Engelliler toplum için bir kambur değil"
Şanlıurfa Omurilik Felçlileri İstihdam Derneği Başkanı Habib Polat da engellilerin toplum için bir kambur olmadığını, imkan sağlanması halinde kimseye muhtaç olmadan yaşamlarını sürdürebileceğini göstermeye çalıştıklarını aktardı.
Proje sayesinde engellilerin üniversiteye erişimlerinin daha rahat olacağını belirten Polat, üniversitenin yerleşkesindeki engelleri uygulamalı bir şekilde yaşayarak tespit ettiklerini söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Harran Üniversitesi Osmanbey yerleşkesinin engelliler için uygun hale getirilmesi için görme, işitme ve bedensel engellilerden oluşan ve aralarında öğrencilerin de yer aldığı 10 kişilik ekip kuruldu.
Harran Üniversitesi Osmanbey yerleşkesinin engelliler için uygun hale getirilmesi amacıyla görme, işitme ve bedensel engellilerden oluşan ve aralarında öğrencilerin de yer aldığı 10 kişilik ekip kuruldu. Ekibin yerleşkeyi gezerek hazırlayacağı raporun ardından üniversitede tespit edilen alanlar yeniden dizayn edilerek engellilerin kullanımına uygun hale getirilecek.
Harran Üniversitesi ile Şanlıurfa Omurilik Felçlileri İstihdam Derneğinin yaklaşık bir ay önce başlattığı "Engelsiz Üniversite" projesi kapsamında farklı engel gruplarının bir arada bulunduğu 10 kişilik bir ekip oluşturuldu. Bu kapsamda üniversitenin Osmanbey yerleşkesini gezerek kendileri için sorun oluşturan alanları tespit edecek olan engelliler, sonucu bir rapor halinde üniversite yönetimine sunacak.
Engellilerin kimseye ihtiyaç duymadan eğitimlerine devam edebilmeleri amacıyla hazırlanacak raporun ardından üniversitede tespit edilen alanlar yeniden dizayn edilerek engellilerin kullanımına uygun hale getirilecek.
"Onların önünü açmaya çalışıyoruz"
Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Taşaltın, projeyle üniversite okumak isteyenlerin hiç kimseye ihtiyaç duymadan eğitim görmelerini amaçladıklarını belirtti.
Projenin Türkiye'de örnek olduğunu dile getirerek, her insanın bir engelli adayı olduğunu anımsatan Taşaltın, şöyle devam etti:
"Çalışmamızla üniversitemize gelen engelli bir kardeşimiz, hiç kimseye ihtiyaç duymadan evinde çıktığı gibi otobüse kendi başına binerek okuluna gelecek. Kimseye ihtiyaç duymadan sınıfından kantine ya da tuvalete gidebilecek. Çalışmalarda engel olarak belirlenen yerler örneğin merdiven, asansör, durak veya otobüsler için çalışma başlatacağız.Birinin engelli ayağının onun iyi bir doktor ya da mühendis olması için engel teşkil etmemesi gerekiyor."
"Engelliler toplum için bir kambur değil"
Şanlıurfa Omurilik Felçlileri İstihdam Derneği Başkanı Habib Polat da engellilerin toplum için bir kambur olmadığını, imkan sağlanması halinde kimseye muhtaç olmadan yaşamlarını sürdürebileceğini göstermeye çalıştıklarını aktardı.
Proje sayesinde engellilerin üniversiteye erişimlerinin daha rahat olacağını belirten Polat, üniversitenin yerleşkesindeki engelleri uygulamalı bir şekilde yaşayarak tespit ettiklerini söyledi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Aralık 2015 12:38
Gösterim: 1196
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), Yükseköğretim Kanunu'na ilişkin tasarı çalışmasını başlattığı bildirildi.
YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, kurulun, Anayasa tarafından yükseköğretimi planlamak, düzenlemek, yönetmek ve denetlemekten sorumlu olarak görevlendirildiği aktarıldı.
Açıklamada, son yıllarda yükseköğretimdeki sayısal büyümenin, YÖK'e yeni sorumluluklar getirdiği ve sistemin pek çok alanında yurt içi ve dışındaki gelişmelere cevap verecek kuramsal ve kurumsal değişikliği gerçekleştirmesini gerekli kıldığı ifade edildi.
Yeniden yapılanma için gerekli yasal düzenlemenin bu üç referans çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiğinin düşünüldüğü anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu yeniden yapılanma, çeşitlilik, performans değerlendirilmesi, rekabet, kalite güvencesi gibi evrensel kavramların oluşturduğu bir zeminde gerçekleşmelidir. Bu temel zihniyet ve ilkeler çerçevesinde, yükseköğretimin yeniden yapılandırılması çalışmaları belli bir süreç dahilinde yürütülecektir. Çok kısa bir zaman içerisinde öncelikle üniversitelerimizin rektörlerinin, daha sonra konunun diğer ilgili bütün taraflarının katkılarının teminine çalışılacak, şeffaflık ve katılımcılık ile bu süreç yürütülecektir."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK), Yükseköğretim Kanunu'na ilişkin tasarı çalışmasını başlattığı bildirildi.
YÖK'ten yapılan yazılı açıklamada, kurulun, Anayasa tarafından yükseköğretimi planlamak, düzenlemek, yönetmek ve denetlemekten sorumlu olarak görevlendirildiği aktarıldı.
Açıklamada, son yıllarda yükseköğretimdeki sayısal büyümenin, YÖK'e yeni sorumluluklar getirdiği ve sistemin pek çok alanında yurt içi ve dışındaki gelişmelere cevap verecek kuramsal ve kurumsal değişikliği gerçekleştirmesini gerekli kıldığı ifade edildi.
Yeniden yapılanma için gerekli yasal düzenlemenin bu üç referans çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiğinin düşünüldüğü anlatılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu yeniden yapılanma, çeşitlilik, performans değerlendirilmesi, rekabet, kalite güvencesi gibi evrensel kavramların oluşturduğu bir zeminde gerçekleşmelidir. Bu temel zihniyet ve ilkeler çerçevesinde, yükseköğretimin yeniden yapılandırılması çalışmaları belli bir süreç dahilinde yürütülecektir. Çok kısa bir zaman içerisinde öncelikle üniversitelerimizin rektörlerinin, daha sonra konunun diğer ilgili bütün taraflarının katkılarının teminine çalışılacak, şeffaflık ve katılımcılık ile bu süreç yürütülecektir."
Son Güncelleme: Cuma, 25 Aralık 2015 14:20
Gösterim: 1167
ODTÜ Mezunları Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk, ODTÜ'de gerçekleşen olaylara ilişkin, "ODTÜ böyle bir sıradanlığın, ilkelliğin ve vandallığın ürediği bir merkez olmamalıdır" dedi.
ODTÜ Mezunları Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Öztürk, ODTÜ yerleşkesinde meydana gelen olaylara ilişkin, "ODTÜ böyle bir sıradanlığın, ilkelliğin ve vandallığın ürediği bir merkez olmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Öztürk, Vakfın internet sitesi üzerinden yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada, son günlerde ODTÜ kampüsünde fikir, vicdan ve inanç özgürlüğüne yönelik saldırıların tüm kamuoyunun gözleri önünde artarak devam ettiğini bildirdi.
ODTÜ yönetiminin ve hukuk sisteminin, öğrenciler ve vatandaşların özgürlüklerine yapılan sistematik saldırıları görmezden gelmesinin "ibret ve hayret verici" bir durum olduğunu belirten Öztürk, "Ülkemizde özgürlükler denilince bugünlerde yalnızca bir kısım dogmatik fikirlerine tapmakla meşgul olan azgın bir azınlığın ve bunlara meşru görülen anarşizm eylemlerinin anlaşılması esef vericidir" açıklamasında bulundu.
Başka felsefi ve vicdani inançlara sahip insanların özgürlüklerini, bulundukları mahallelerde baskı altına almak ve gerekiyorsa şiddet kullanımını meşru görmek, göstermek veya görmezden gelmenin artık sıradanlaşmaya başladığını savunan Öztürk, "Olaya eğilmesi gereken ilgililerde de görülmeye başlayan bu eğilim, sağlıklı, üretken ve medeni bir gençliğin yeşermesine değil, ancak olayları rayından çıkarma potansiyeli taşıyan ve tehlikeli sonuçlar üretecek bir basiretsizliğin örneği olabilir" ifadelerini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
ODTÜ Mezunları Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Öztürk, ODTÜ'de gerçekleşen olaylara ilişkin, "ODTÜ böyle bir sıradanlığın, ilkelliğin ve vandallığın ürediği bir merkez olmamalıdır" dedi.
ODTÜ Mezunları Birliği Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Öztürk, ODTÜ yerleşkesinde meydana gelen olaylara ilişkin, "ODTÜ böyle bir sıradanlığın, ilkelliğin ve vandallığın ürediği bir merkez olmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Öztürk, Vakfın internet sitesi üzerinden yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada, son günlerde ODTÜ kampüsünde fikir, vicdan ve inanç özgürlüğüne yönelik saldırıların tüm kamuoyunun gözleri önünde artarak devam ettiğini bildirdi.
ODTÜ yönetiminin ve hukuk sisteminin, öğrenciler ve vatandaşların özgürlüklerine yapılan sistematik saldırıları görmezden gelmesinin "ibret ve hayret verici" bir durum olduğunu belirten Öztürk, "Ülkemizde özgürlükler denilince bugünlerde yalnızca bir kısım dogmatik fikirlerine tapmakla meşgul olan azgın bir azınlığın ve bunlara meşru görülen anarşizm eylemlerinin anlaşılması esef vericidir" açıklamasında bulundu.
Başka felsefi ve vicdani inançlara sahip insanların özgürlüklerini, bulundukları mahallelerde baskı altına almak ve gerekiyorsa şiddet kullanımını meşru görmek, göstermek veya görmezden gelmenin artık sıradanlaşmaya başladığını savunan Öztürk, "Olaya eğilmesi gereken ilgililerde de görülmeye başlayan bu eğilim, sağlıklı, üretken ve medeni bir gençliğin yeşermesine değil, ancak olayları rayından çıkarma potansiyeli taşıyan ve tehlikeli sonuçlar üretecek bir basiretsizliğin örneği olabilir" ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: Perşembe, 24 Aralık 2015 08:23
Gösterim: 1389
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, ODTÜ kampüsünde farklı görüşteki öğrenciler arasında yaşanan "mescit" tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, AA muhabirine, ODTÜ kampüsünde farklı görüşteki öğrenciler arasında yaşanan "mescit" tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İhtiyaç oldukça ibadet edilecek yerleri büyüttüklerini dile getiren Acar, iki yıl önce camiyi genişlettiklerini, 4 yıl önce de merkez mescidinin mekanını büyüttüklerini, namaz kılmak için yeni mekanlar oluşturduklarını anlattı.
Rektör Acar, iki gün önce de ODTÜ Kampüsünde basketbol sahasında namaz kılmak isteyen öğrencilerle farklı görüşe sahip öğrenciler arasında bir gerilim yaşandığını bildirerek, bu gerilimin ardından öğrencilerle görüştüğünü ve tüm öğrencilerin içinde, herkesin duyması için bir konuşma yaptığını aktardı.
"Çözüm öğrencilerde"
ODTÜ yerleşkesinde yaşanan bu tür gerilimlerin çözümünün polisiye olmaması gerektiğinin altını çizen Acar, "Polis gelse de bu bir çözüm değil. Çözüm öğrencilerde” dedi.
Acar, şunları ifade etti:"Bir şekilde çözüm bulmamız lazım ama dışarıdan getirilecek bir çözümün de faydalı olacağını sanmıyorum. Bunu ne kadar dışarı taşırsak o kadar fazla aktör devreye girecek ve o zaman da iş şirazesinden çıkacaktır. Bu kampüsün özgür öğrenme, üretim odağı olmasını istiyorsak çeşitliliklere de farklılıklara da tolerans göstereceğiz. Şiddetin olmadığı, kimsenin başkasının özgürlüğünü kısıtlamadığı, üniversitenin faaliyetlerinin engellenmediği ve çevreye zarar verilmeyen çerçeve bizce özgürlük alanıdır. Ama bu çerçeve aşıldığı zaman da bu sistem gidemez ve öyle bir şeye de biz tolerans gösteremeyiz."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, ODTÜ kampüsünde farklı görüşteki öğrenciler arasında yaşanan "mescit" tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
ODTÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Acar, AA muhabirine, ODTÜ kampüsünde farklı görüşteki öğrenciler arasında yaşanan "mescit" tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
İhtiyaç oldukça ibadet edilecek yerleri büyüttüklerini dile getiren Acar, iki yıl önce camiyi genişlettiklerini, 4 yıl önce de merkez mescidinin mekanını büyüttüklerini, namaz kılmak için yeni mekanlar oluşturduklarını anlattı.
Rektör Acar, iki gün önce de ODTÜ Kampüsünde basketbol sahasında namaz kılmak isteyen öğrencilerle farklı görüşe sahip öğrenciler arasında bir gerilim yaşandığını bildirerek, bu gerilimin ardından öğrencilerle görüştüğünü ve tüm öğrencilerin içinde, herkesin duyması için bir konuşma yaptığını aktardı.
"Çözüm öğrencilerde"
ODTÜ yerleşkesinde yaşanan bu tür gerilimlerin çözümünün polisiye olmaması gerektiğinin altını çizen Acar, "Polis gelse de bu bir çözüm değil. Çözüm öğrencilerde” dedi.
Acar, şunları ifade etti:"Bir şekilde çözüm bulmamız lazım ama dışarıdan getirilecek bir çözümün de faydalı olacağını sanmıyorum. Bunu ne kadar dışarı taşırsak o kadar fazla aktör devreye girecek ve o zaman da iş şirazesinden çıkacaktır. Bu kampüsün özgür öğrenme, üretim odağı olmasını istiyorsak çeşitliliklere de farklılıklara da tolerans göstereceğiz. Şiddetin olmadığı, kimsenin başkasının özgürlüğünü kısıtlamadığı, üniversitenin faaliyetlerinin engellenmediği ve çevreye zarar verilmeyen çerçeve bizce özgürlük alanıdır. Ama bu çerçeve aşıldığı zaman da bu sistem gidemez ve öyle bir şeye de biz tolerans gösteremeyiz."
Son Güncelleme: Perşembe, 24 Aralık 2015 16:51
Gösterim: 1635
Medyaradar sitesinin haberine höre Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı, Yeni Yüzyıl Gazetesi'nin genel yayın yönetmeni oldu.
Yeni Yüzyıl Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği'ni kuruluşundan bu yana yürüten Aşkın Baysal ile gazetenin yolları ayrılmıştı.
Baysal'dan boşalan Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna ise gazetenin kurucusu ve Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Avukat Mansur Topçuoğlu'nun oturacağı öğrenildi.
Topçuoğlu, yayın yönetmenliği görevine yarın itibariyle başlayacak.
Kaynak: medyaradar.com
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Medyaradar sitesinin haberine höre Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı, Yeni Yüzyıl Gazetesi'nin genel yayın yönetmeni oldu.
Yeni Yüzyıl Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği'ni kuruluşundan bu yana yürüten Aşkın Baysal ile gazetenin yolları ayrılmıştı.
Baysal'dan boşalan Genel Yayın Yönetmenliği koltuğuna ise gazetenin kurucusu ve Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Avukat Mansur Topçuoğlu'nun oturacağı öğrenildi.
Topçuoğlu, yayın yönetmenliği görevine yarın itibariyle başlayacak.
Kaynak: medyaradar.com
Son Güncelleme: Çarşamba, 23 Aralık 2015 15:30
Gösterim: 1268

