Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezuniyet Töreni’nde "Onlar, bu okullardan sadece imam, müezzin yetişsin istiyorlar. Onlar, bu okullardan sadece gassal, cenaze yıkayıcısı yetişsin istiyorlar.” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin mezuniyet törenine katıldı. Cezaevinden, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yazdığı mektupla ilgili hazırlanan videonun gösterilmesi nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın duygulandığı gözlendi.

Bugün mezun olan gençleri tebrik ettiğini ve başarılar dilediğini kaydeden Erdoğan, "Gelecekleri aydınlık olsun. Rabbim gönüllerindekini kendilerine lütfetsin. Bu genç kardeşlerimin anne babalarını, velilerini, genç kardeşlerimin en iyi eğitimi alması için ömrünü vakfedenleri, imam hatip sevdalılarını selamlıyor, hepsine saygılarımı sunuyorum" dedi.

"İmam hatiplerin kapısına kilit vurmalarının sebebi Kartal İmam Hatip Lisesi'dir"

"Burada, dilimin ucuna gelen ama bugüne kadar sabırla tuttuğum, söylemeyi sabırla ertelediğim bir tespitimi de sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"28 Şubat sürecinde, Türkiye genelinde imam hatiplerin kapısına kilit vurulmasının en önemli sebeplerinden biri, anneler babalar, gençler inanın, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesidir. 1994... Öğrenci Yerleştirme Sınavı'nda, milletvekili arkadaşım Feyzullah Kıyıklık'ın evladı Mustafa Önder Kıyıklık kardeşim, fen-matematik alanında tüm soruları doğru cevaplıyor ve Türkiye birincisi oluyor. 'Tesadüf' diyorlar, çamur atıyorlar, iftira atıyor, itham ediyorlar ama 1995'te, bu kez, Selçuk Şimşek yavrumuz sosyal bilimlerde Türkiye birincisi, Türkçe–sosyalde ise Türkiye ikincisi oluyor. 1996'da, bu kez Selim Tuzci kardeşimiz, evladımız Türkiye birincisi oluyor. 1997'de, Mehmet Sarımermer kardeşim Türkiye dördüncüsü oluyor. İşte, Kartal Anadolu İmam Hatip'in, diğer imam hatip okullarının bu muhteşem başarısı, birilerini o zaman çok ama çok ciddi şekilde tedirgin ediyor."

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlar, bu okullardan sadece imam, müezzin yetişsin istiyorlar. Onlar, bu okullardan sadece gassal, cenaze yıkayıcısı yetişsin istiyorlar. Çünkü aynı şeyi bize söylüyorlardı. 'Başka iş mi yok, cenaze mi yıkayacaksın?', böyle diyorlardı. Onlar, kapıcının çocuğu kapıcı, işçinin çocuğu işçi, yoksulun çocuğu yoksul kalsın istiyorlardı.

Milli değerleri, manevi değerleri öğrenmiş, özümsemiş, teoriyle pratiği, fikirle aksiyonu birleştirmiş, dürüst, vatansever çocukların yetişmesi işlerine gelmiyordu. Yoksulun çocuğunun kaymakam, vali, milletvekili, bakan, başbakan olması işlerine gelmiyordu. Hem Kur'an bilen, hem Peygamberine hürmet gösteren, Peygamberini tanıyan, hem tarihini, hem medeniyetini tanıyan çocukların, bilimde, sanatta, siyasette, idarede bir yerlere gelmelerini hazmedemiyorlar. Bugün de aynı.

Bugün de hazmedemiyorlar. İşte, Kartal Anadolu İmam Hatip'in, diğer imam hatip okullarının bu başarısını görüyor, çarkın bozulacağından, kurdukları sistemin çökeceğinden, sırça saraylarının başlarına yıkılacağından korkuyor, gidiyor, 28 Şubat'ta imam hatip okullarının kapısına kilit vuruyorlar. Binaların kapısına kilit vurursunuz ama gönüllere, kalplere, yüreklere kilit vuramazsınız."

> Başbakan Erdoğan’dan imam hatip çıkışı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezuniyet Töreni’nde "Onlar, bu okullardan sadece imam, müezzin yetişsin istiyorlar. Onlar, bu okullardan sadece gassal, cenaze yıkayıcısı yetişsin istiyorlar.” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nin mezuniyet törenine katıldı. Cezaevinden, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerine yazdığı mektupla ilgili hazırlanan videonun gösterilmesi nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın duygulandığı gözlendi.

Bugün mezun olan gençleri tebrik ettiğini ve başarılar dilediğini kaydeden Erdoğan, "Gelecekleri aydınlık olsun. Rabbim gönüllerindekini kendilerine lütfetsin. Bu genç kardeşlerimin anne babalarını, velilerini, genç kardeşlerimin en iyi eğitimi alması için ömrünü vakfedenleri, imam hatip sevdalılarını selamlıyor, hepsine saygılarımı sunuyorum" dedi.

"İmam hatiplerin kapısına kilit vurmalarının sebebi Kartal İmam Hatip Lisesi'dir"

"Burada, dilimin ucuna gelen ama bugüne kadar sabırla tuttuğum, söylemeyi sabırla ertelediğim bir tespitimi de sizlerle paylaşmak istiyorum" diyen Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"28 Şubat sürecinde, Türkiye genelinde imam hatiplerin kapısına kilit vurulmasının en önemli sebeplerinden biri, anneler babalar, gençler inanın, Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesidir. 1994... Öğrenci Yerleştirme Sınavı'nda, milletvekili arkadaşım Feyzullah Kıyıklık'ın evladı Mustafa Önder Kıyıklık kardeşim, fen-matematik alanında tüm soruları doğru cevaplıyor ve Türkiye birincisi oluyor. 'Tesadüf' diyorlar, çamur atıyorlar, iftira atıyor, itham ediyorlar ama 1995'te, bu kez, Selçuk Şimşek yavrumuz sosyal bilimlerde Türkiye birincisi, Türkçe–sosyalde ise Türkiye ikincisi oluyor. 1996'da, bu kez Selim Tuzci kardeşimiz, evladımız Türkiye birincisi oluyor. 1997'de, Mehmet Sarımermer kardeşim Türkiye dördüncüsü oluyor. İşte, Kartal Anadolu İmam Hatip'in, diğer imam hatip okullarının bu muhteşem başarısı, birilerini o zaman çok ama çok ciddi şekilde tedirgin ediyor."

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Onlar, bu okullardan sadece imam, müezzin yetişsin istiyorlar. Onlar, bu okullardan sadece gassal, cenaze yıkayıcısı yetişsin istiyorlar. Çünkü aynı şeyi bize söylüyorlardı. 'Başka iş mi yok, cenaze mi yıkayacaksın?', böyle diyorlardı. Onlar, kapıcının çocuğu kapıcı, işçinin çocuğu işçi, yoksulun çocuğu yoksul kalsın istiyorlardı.

Milli değerleri, manevi değerleri öğrenmiş, özümsemiş, teoriyle pratiği, fikirle aksiyonu birleştirmiş, dürüst, vatansever çocukların yetişmesi işlerine gelmiyordu. Yoksulun çocuğunun kaymakam, vali, milletvekili, bakan, başbakan olması işlerine gelmiyordu. Hem Kur'an bilen, hem Peygamberine hürmet gösteren, Peygamberini tanıyan, hem tarihini, hem medeniyetini tanıyan çocukların, bilimde, sanatta, siyasette, idarede bir yerlere gelmelerini hazmedemiyorlar. Bugün de aynı.

Bugün de hazmedemiyorlar. İşte, Kartal Anadolu İmam Hatip'in, diğer imam hatip okullarının bu başarısını görüyor, çarkın bozulacağından, kurdukları sistemin çökeceğinden, sırça saraylarının başlarına yıkılacağından korkuyor, gidiyor, 28 Şubat'ta imam hatip okullarının kapısına kilit vuruyorlar. Binaların kapısına kilit vurursunuz ama gönüllere, kalplere, yüreklere kilit vuramazsınız."

Son Güncelleme: Cumartesi, 01 Haziran 2013 09:01

Gösterim: 2052

Yeni Milli Eğitim Bakanlığı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği ile sürücü kurslarında teorik eğitimler sadeleştirilirken direksiyon derslerinde simülatör de kullanılabilecek.

Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Konfederasyonu Başkanı İsmail Yılmaz, "Eski yönetmelik eğitim ve uygulama altyapısı açısından yetersiz kalıyordu. Biz uygulanabilir ve denetlenebilir bir yönetmeliğin olmasını arzu ediyorduk. Bu çerçevede yönetmeliğimiz düzenlendi. Yönetmelik hazırlanırken, sivil toplum kuruluşu olarak bizlerin de görüşleri alındı. Milli Eğitim Bakanlığı'na teşekkür ediyoruz, çok güzel bir yönetmelik oldu" dedi.

Yılmaz, yeni yönetmelikle teorik eğitimlerde konuların sadeleştirildiğine ve direksiyon eğitimlerinde simülatör kullanılabileceğine işaret etti.

Eğitimde kalitenin artacağını çünkü eğitim araçları içinde simülatörlerin de yer alacağını söyleyen Yılmaz, "Ayrıca ehliyet sınavları önceden trafik, motor ve ilk yardım alanlarında ayrı ayrı yapılıyordu bundan sonra sınavlar tek çatı altında birleştirilerek, bilgisayar ortamında yapılacak, sonuçlar hemen açıklanacak bu da ehliyet almayı hızlandıracak" dedi.

> Trafikte ‘acemi sürücü’ kalmayacak

Yeni Milli Eğitim Bakanlığı Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği ile sürücü kurslarında teorik eğitimler sadeleştirilirken direksiyon derslerinde simülatör de kullanılabilecek.

Sürücü Kursları ve Eğitimcileri Konfederasyonu Başkanı İsmail Yılmaz, "Eski yönetmelik eğitim ve uygulama altyapısı açısından yetersiz kalıyordu. Biz uygulanabilir ve denetlenebilir bir yönetmeliğin olmasını arzu ediyorduk. Bu çerçevede yönetmeliğimiz düzenlendi. Yönetmelik hazırlanırken, sivil toplum kuruluşu olarak bizlerin de görüşleri alındı. Milli Eğitim Bakanlığı'na teşekkür ediyoruz, çok güzel bir yönetmelik oldu" dedi.

Yılmaz, yeni yönetmelikle teorik eğitimlerde konuların sadeleştirildiğine ve direksiyon eğitimlerinde simülatör kullanılabileceğine işaret etti.

Eğitimde kalitenin artacağını çünkü eğitim araçları içinde simülatörlerin de yer alacağını söyleyen Yılmaz, "Ayrıca ehliyet sınavları önceden trafik, motor ve ilk yardım alanlarında ayrı ayrı yapılıyordu bundan sonra sınavlar tek çatı altında birleştirilerek, bilgisayar ortamında yapılacak, sonuçlar hemen açıklanacak bu da ehliyet almayı hızlandıracak" dedi.

Son Güncelleme: Cuma, 31 May 2013 12:37

Gösterim: 1965

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir'e 33 eğitim kampüsü kurulacağını belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Avcı, ülke genelinde 33 eğitim kampüsü kurulacağını belirterek, eğitimde çözülmesi gereken sorunların başında derslik ihtiyacının geldiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın,  Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir'de yapılacak eğitim kampüsleri için düzenlediği "Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Mimari Proje Yarışması Ödül Töreni,"  Balgat Anadolu Teknik Meslek Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi'nde gerçekleştirildi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, törende yaptığı konuşmada, göç alan büyük illerin derslik ihtiyacına işlevsel ve kapsayıcı çözüm getirmek üzere, ülke genelinde 33 eğitim kampüsü kurulacağını belirterek, eğitimde, fırsat eşitliği ve nitelik gibi hedeflere ulaşmak için çözülmesi gereken sorunların başında derslik ihtiyacının geldiğini söyledi.

Son 10 yılda eğitimde yaşanan büyük seferberliğe ve yatırımlara rağmen derslik yapımı konusunda halen mesafe alınması gerektiğini ifade eden Avcı, göç alan bazı illler dışında derslik ihtiyacının çözülmek üzere olmasının memnuniyet verici olduğunu bildirdi.

Büyük illerde ise derslik maliyetinden çok arazi bulunmaması veya kamulaştırma maliyetlerinin çok yüksek olması gibi sebeplerden dolayı sıkıntı yaşandığını anlatan Avcı, fiziki alt yapıya ilişkin eksikliklerin bir an önce tamamlanarak nitelikli eğitimi daha başta imkansız kılan kalabalık sınıflardan kurtulmak istediklerini vurguladı.

Avcı, "Bu binalarımız, yeniden düzenlerek ilkokul ve ortaokul sistemimize tahsis edilecek. Böylece daha küçük yaştaki çocuklarımız, öğrencilerimiz daha rahat şartlarda nicel ve nitel standartlara uygun dersliklerde, evlerine daha yakın yerlerde, mahallelerinde eğitim öğretim görme imkanına sahip olacaklar. Eğitim kampüsleriyle derslik açıklarının kapatılmasının yanında yüksek standartlara sahip mekanlarda eğitim yapılmasını da sağlamış olacağız" diye konuştu.

> 33 eğitim kampüsü kurulacak

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir'e 33 eğitim kampüsü kurulacağını belirtti.

Milli Eğitim Bakanı Avcı, ülke genelinde 33 eğitim kampüsü kurulacağını belirterek, eğitimde çözülmesi gereken sorunların başında derslik ihtiyacının geldiğini söyledi.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın,  Adana, Kocaeli, Aydın, Şanlıurfa, Erzurum, Muğla, İstanbul ve İzmir'de yapılacak eğitim kampüsleri için düzenlediği "Eğitim Kampüsleri Ön Seçimli Mimari Proje Yarışması Ödül Töreni,"  Balgat Anadolu Teknik Meslek Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi'nde gerçekleştirildi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, törende yaptığı konuşmada, göç alan büyük illerin derslik ihtiyacına işlevsel ve kapsayıcı çözüm getirmek üzere, ülke genelinde 33 eğitim kampüsü kurulacağını belirterek, eğitimde, fırsat eşitliği ve nitelik gibi hedeflere ulaşmak için çözülmesi gereken sorunların başında derslik ihtiyacının geldiğini söyledi.

Son 10 yılda eğitimde yaşanan büyük seferberliğe ve yatırımlara rağmen derslik yapımı konusunda halen mesafe alınması gerektiğini ifade eden Avcı, göç alan bazı illler dışında derslik ihtiyacının çözülmek üzere olmasının memnuniyet verici olduğunu bildirdi.

Büyük illerde ise derslik maliyetinden çok arazi bulunmaması veya kamulaştırma maliyetlerinin çok yüksek olması gibi sebeplerden dolayı sıkıntı yaşandığını anlatan Avcı, fiziki alt yapıya ilişkin eksikliklerin bir an önce tamamlanarak nitelikli eğitimi daha başta imkansız kılan kalabalık sınıflardan kurtulmak istediklerini vurguladı.

Avcı, "Bu binalarımız, yeniden düzenlerek ilkokul ve ortaokul sistemimize tahsis edilecek. Böylece daha küçük yaştaki çocuklarımız, öğrencilerimiz daha rahat şartlarda nicel ve nitel standartlara uygun dersliklerde, evlerine daha yakın yerlerde, mahallelerinde eğitim öğretim görme imkanına sahip olacaklar. Eğitim kampüsleriyle derslik açıklarının kapatılmasının yanında yüksek standartlara sahip mekanlarda eğitim yapılmasını da sağlamış olacağız" diye konuştu.

Son Güncelleme: Perşembe, 30 May 2013 16:51

Gösterim: 1326

Yunanistan'da bir ilkokulda görev yapan müzik öğretmeni, bestesini Yunanlı müzisyen Manos Hacidakis'in yaptığı "Kemal" isimli şarkıyı çocuklara öğrettiği için okul yönetimince uyarıldı.

İslam propagandası yaptığı gerekçesiyle suçlanan öğretmen, sosyal medyada yayımladığı açıklamasında, şu ifadeleri kullandı:

"Bir öğrencinin velisi "Kemal" isimli şarkıyı çocuklara öğrettiğim için, beni İslam propagandası yaptığım gerekçesiyle okul müdürüne şikayet etti. Daha sonra müdür beni odasına çağırıp, işimden memnun olmadığını belirterek uyarıda bulundu ve biz öğretmenlerin tek endişesinin çocuklara vatanlarını sevmeyi öğretmek olması gerek" dedi.

Açıklamada, bir eğitimcinin görevinin fanatizm vakalarına katlanmak olmadığını belirten ilköğretim öğretmeni, benzer durumlarla karşı karşıya kalan meslektaşlarına kendisiyle iletişime geçmeleri çağrısında bulundu.

Hacidakis, söz konusu besteyi 1968 yılında New York'ta tanıştığı 20 yaşındaki bir kişiden etkilenerek yapmıştı.

> Yunanistan'da ilkokul öğretmenine ‘Kemal’ uyarısı

Yunanistan'da bir ilkokulda görev yapan müzik öğretmeni, bestesini Yunanlı müzisyen Manos Hacidakis'in yaptığı "Kemal" isimli şarkıyı çocuklara öğrettiği için okul yönetimince uyarıldı.

İslam propagandası yaptığı gerekçesiyle suçlanan öğretmen, sosyal medyada yayımladığı açıklamasında, şu ifadeleri kullandı:

"Bir öğrencinin velisi "Kemal" isimli şarkıyı çocuklara öğrettiğim için, beni İslam propagandası yaptığım gerekçesiyle okul müdürüne şikayet etti. Daha sonra müdür beni odasına çağırıp, işimden memnun olmadığını belirterek uyarıda bulundu ve biz öğretmenlerin tek endişesinin çocuklara vatanlarını sevmeyi öğretmek olması gerek" dedi.

Açıklamada, bir eğitimcinin görevinin fanatizm vakalarına katlanmak olmadığını belirten ilköğretim öğretmeni, benzer durumlarla karşı karşıya kalan meslektaşlarına kendisiyle iletişime geçmeleri çağrısında bulundu.

Hacidakis, söz konusu besteyi 1968 yılında New York'ta tanıştığı 20 yaşındaki bir kişiden etkilenerek yapmıştı.

Son Güncelleme: Perşembe, 30 May 2013 23:19

Gösterim: 1273

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “Okul kıyafetine veliler karar verecek” açıklamasıyla Serbest Kıyafet Yönetmeliği arasındaki tutarsızlık hem velilerin hem de okul yöneticilerinin kafasını karıştırdı.

14 Haziran’da 2012-2013 eğitim ve öğretim yılının sona ermesiyle birlikte 16 milyona yakın öğrenci karne alacak. Okulların kapanmasına az bir zaman kala öğrenci ve velilerin kafasında “Gelecek yıl okula formayla mı gidilecek yoksa serbest kıyafetle mi?” sorusu belirsizliğini hala koruyor. Milli Eğitim Bakanı Avcı’nın okulda hangi kıyafetin giyileceğine “özel okullardaki gibi veliler karar verecek” açıklaması da bu soru işaretlerini gidermeye yetmedi. Haber Türk Gazetesi Eğitim Yazarı Pervin Kaplan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “Okul kıyafetine veliler karar verecek” açıklamasının kasım ayında yayımlanan ve devlet okullarına "serbest kıyafet uygulaması" getiren yönetmelikle çeliştiğini iddia etti.

Pervin Kaplan köşesinde, Bakan Avcı'nın açıklamasıyla yönetmelik arasındaki farkı şöyle açıklıyor;

“Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, tıpkı özel okullarda olduğu gibi devlet okullarında da hangi kıyafetin kullanılacağına velilerin karar vereceğini söylüyor. Okulların velilerin oylarına başvurmasını, veli oylarının yüzde 60'ın sonucuna göre de tıpkı özel okullarda olduğu gibi forma ya da serbest kıyafete karar verilebileceğini anlatıyor. Önerisi çok doğru ancak Bakan Avcı'nın unuttuğu bir şey var.O da yönetmelik.

Geçtiğimiz kasım ayında yayımlanan ve devlet okullarına "serbest kıyafet uygulaması" getiren yönetmelikte "kıyafetin veli oyuyla belirleneceğine" ilişkin bir hüküm yok. Veli oyuyla kıyafetin belirlenebileceği hükmü yalnızca özel okullar için geçerli. Okul müdürleri de haklı olarak soruyor:

"Yönetmelik değişikliği yapılmadan okullarda oylama yapmamız mümkün değil. Bunu yaparsak yönetmeliğe aykırı davrandığımız için de soruşturma açılır. Ne yapmamız bekleniyor?" Biz de Milli

Eğitim Bakanı Avcı'ya eğitimcilerin sorduğu bu soruyu aktararak, "Yönetmelik değişmeden okullar nasıl velilerle anket yapacak?" diyoruz.”

> Okul kıyafetinde belirsizlik sürüyor

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “Okul kıyafetine veliler karar verecek” açıklamasıyla Serbest Kıyafet Yönetmeliği arasındaki tutarsızlık hem velilerin hem de okul yöneticilerinin kafasını karıştırdı.

14 Haziran’da 2012-2013 eğitim ve öğretim yılının sona ermesiyle birlikte 16 milyona yakın öğrenci karne alacak. Okulların kapanmasına az bir zaman kala öğrenci ve velilerin kafasında “Gelecek yıl okula formayla mı gidilecek yoksa serbest kıyafetle mi?” sorusu belirsizliğini hala koruyor. Milli Eğitim Bakanı Avcı’nın okulda hangi kıyafetin giyileceğine “özel okullardaki gibi veliler karar verecek” açıklaması da bu soru işaretlerini gidermeye yetmedi. Haber Türk Gazetesi Eğitim Yazarı Pervin Kaplan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın “Okul kıyafetine veliler karar verecek” açıklamasının kasım ayında yayımlanan ve devlet okullarına "serbest kıyafet uygulaması" getiren yönetmelikle çeliştiğini iddia etti.

Pervin Kaplan köşesinde, Bakan Avcı'nın açıklamasıyla yönetmelik arasındaki farkı şöyle açıklıyor;

“Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, tıpkı özel okullarda olduğu gibi devlet okullarında da hangi kıyafetin kullanılacağına velilerin karar vereceğini söylüyor. Okulların velilerin oylarına başvurmasını, veli oylarının yüzde 60'ın sonucuna göre de tıpkı özel okullarda olduğu gibi forma ya da serbest kıyafete karar verilebileceğini anlatıyor. Önerisi çok doğru ancak Bakan Avcı'nın unuttuğu bir şey var.O da yönetmelik.

Geçtiğimiz kasım ayında yayımlanan ve devlet okullarına "serbest kıyafet uygulaması" getiren yönetmelikte "kıyafetin veli oyuyla belirleneceğine" ilişkin bir hüküm yok. Veli oyuyla kıyafetin belirlenebileceği hükmü yalnızca özel okullar için geçerli. Okul müdürleri de haklı olarak soruyor:

"Yönetmelik değişikliği yapılmadan okullarda oylama yapmamız mümkün değil. Bunu yaparsak yönetmeliğe aykırı davrandığımız için de soruşturma açılır. Ne yapmamız bekleniyor?" Biz de Milli

Eğitim Bakanı Avcı'ya eğitimcilerin sorduğu bu soruyu aktararak, "Yönetmelik değişmeden okullar nasıl velilerle anket yapacak?" diyoruz.”

Son Güncelleme: Perşembe, 30 May 2013 15:33

Gösterim: 2556


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.