Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı, 2014 Yılı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Uygulamasına (TEOG) ilişkin merak edilenleri soru cevap olarak yayınladı. İşte TEOG nakil işlemleriyle ilgili merak edilenler;
Ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemi TEOG kapsamında lise yerleştirme tercih sonuçlarının açıklanmasının ardından nakil başvuru süreci tam bir kaosa döndü. Hemen hemen hiçbir lisede boş kontenjan bulunmaması ve sistemin adeta kilitlenme noktasına gelmesi bir çok öğrenciyi mağdur etti. Bunun üzerine Bakanlık TEOG yerleştirmeleriyle ilgili merak edilen ve en sık sorulan soruların cevaplarını yayınlandı. İşte TEOG’la yerleştirme ve nakil işlemleri ile ilgili merak edilenler ve cevapları;
TEOG sonuçları açıklandıktan sonra bazı öğrencilerin evlerine 100 km uzaklıktaki okullara yerleştirildiği doğru mu?
Tercih ettiği ilçeler dışında bir okula yerleşen öğrenci sayısı 9.802 kişidir. Bu öğrenciler, hiç tercih yapmamış ya da A veya B grubu tercihlerinden hiç birisine yerleşememiş öğrencilerden oluşmaktadır.
Bu öğrenciler ne yapacak?
Bu öğrencilerimiz, nakil dönemleri içerisinde boş kontenjanları takip ederek yakın bir okula yerleşebileceklerdir.
Sistemde 15 okul tercih ettiği halde istediği okullara yerleşemeyen öğrenciler olduğu doğru mu?
Doğrudur. A grubunda tercih sıralamasına ve puan üstünlüğü göre yerleştirme yapılmıştır. Tercih yapan öğrencilerden %93’ü tercih ettikleri okula yerleştirilmiştir. Üstelik, bu öğrencilerimizin 550 bini, yani yarısı ilk üç tercihinden birine yerleşmiştir. A Grubunda yerleşemeyen öğrenciler ise kılavuz esaslarına göre B grubunda sistem tarafından adresine göre otomatik olarak yerleştirilmiştir. Ancak, öğrencilerimizin % 93´ü A grubundaki tercihlerine sorunsuz olarak yerleşmişlerdir.
Tercihleri arasında İmam Hatip Lisesi olmadığı halde sistem tarafından İmam Hatip Liselerine yerleştirilen öğrenci var mı? Bunların sayısı kaçtır?
A Grubu tercihlerini doğru yapan öğrencilerimiz için bu durum söz konusu değildir.
209 öğrencimiz ise Çok Programlı Lise (ÇPL) tercihinde bulunduklarından ve adı üstünde "çok programlı" olan bu liselerde İmam Hatip Lisesi programı da olduğundan, ÇPL altındaki İmam Hatip Lisesi programına yerleştirilmişlerdir. 45 öğrenci ise A ve B grubu tercihlerine yerleşemediğinden, hiç tercih yapmayan öğrencilerle birlikte değerlendirilmiş ve bu şekilde, tercih etmediği halde imam hatip lisesine sistem tarafından yerleştirilmiştir. Bu öğrencilerimiz de nakil yoluyla okullarını değiştirebilir; bir başka okula veya programa geçebilirler.
İmam Hatip Liselerini tercih etmediği halde sistem tarafından İmam Hatip Liselerine yerleştirilen gayri Müslim öğrenci var mı?
Öğrencilerimizin din hanesi e-okul üzerinde tutulmamaktadır. Yerleştirmeye esas alınan kriterler arasında da din hanesi yoktur. Dolayısıyla bunu önceden tespit etmemiz ve yönlendirmemiz mümkün değildir.
Sistem tarafından kapalı bulunan Ruhban okuluna öğrenci yerleştirildiği iddiaları doğru mu?
Böyle bir durum söz konusu değildir. Açık bulunan okulların kod ve adres bilgileri sistemimizde mevcut olup bunlar da tercih kılavuzunda yayınlanmıştır.
Nakil isteyen öğrencilerin sadece haftada bir gün (Cuma günü) tercih yapabilmelerinin sebebi nedir? Neden her gün tercih yapılmasına müsaade edilmiyor?
Öğrencilerimiz Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri nakil talebinde bulunabilmektedirler. Yerleştirmeler de Cuma günü yapılmaktadır. O hafta oluşan boş kontenjanlar da yine Cuma günü ilan edilmekte; veliler ve öğrenciler, Cuma günü ilan edilen bu yeni boş kontenjanlar için izleyen Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri nakil işlemleri için başvurabilmektedir.
Boş kontenjanlar neden sadece Cuma günü ilan edilmektedir?
Sürekli ilan edilmesi halinde anlık doluluk ve boşluklar görülebilecek, bu durum hem bir kargaşaya hem de istismara açık hale gelebilecektir. Bu sebeple Cuma günü ilan edilen kontenjanlara hafta boyunca nakil talebi alınmakta ve Cuma günü yerleştirme yapılmakta, kalan kontenjanlar ile yeni oluşan boşluklar ilan edilmektedir.
Bu yıl okulların yüzdelik dilimlerinin yükseltildiği bu nedenle tercih yaptığı halde öğrencilerin büyük bir kısmının son sıralardaki tercihlerine yerleştirildikleri doğru mu?
Okulların yüzdelik puanlarını, o okulu tercih eden öğrencilerin puanları belirlemektedir. Her yıl yüzdelik dilimlerin değişmesi doğaldır. Tercih eden ve yerleştirilen öğrenci sayısının artması da bunda etkendir. 2013 yılında 630 bin civarında öğrenci yerleştirilmişken bu yıl 1 milyon 57 bin öğrenci yerleştirilmiştir. Dolayısıyla bu değişim doğaldır.
Yerleştirildiği okuldan memnun olmayan öğrenciler ne yapmalı?
Nakil döneminde oluşacak boşlukları takip edip istedikleri okula nakil talebinde bulunabilirler.
Nakillere okullar açıldıktan sonra da devam edilebilecek mi?
Evet, devam edecek. Eylül ayından sonra da Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre nakiller yapılacaktır.
Bir öğrenci devlet okuluna yerleştirilmişse özel okula gidebilir mi? Bir hafta sonra tekrar devlet okuluna dönebilir mi?
Bu mümkündür. Ya yerleştiği okula giderek ya da özel okula giderek özel okula kaydını yaptırabilir. Daha sonra tekrar dönmek isterse aynı şartlarda tekrar devlet okuluna dönebilecektir.
TEOG yerleştirmesi nasıl yapıldı?
A grubu tercihlere tercih sırası ve puan üstünlüğüne göre yerleştirme yapıldı. A grubunda tercih ettiği 15 okuldan birine yerleşmeyenler, B grubundaki altı okul türünden dördünü işaretlediler. Sistem de öğrencinin ikâmetgahına yakın olan okulları önceleyerek, bu dört okul türünden birine öğrencimizi, okul türü sıralaması ve puan üstünlüğüne göre yerleştirdi. Her ikisine de, yani A listesinde tercih ettiği 15 okuldan birine veya B listesinde tercih ettiği dört okul türünden birine yerleşemeyenler, hiç tercih yapmayan öğrencilerle birlikte kalan kontenjanlara yerleştirildi. Tabii bunlar da, kendi içlerinde puan üstünlüğü ve adrese göre yerleştirildiler.
Herhangi bir türdeki ve istediğimiz ildeki bir okula nakil talebinde bulunabilir miyiz?
Evet bu konuda hiçbir engel veya sınırlama yoktur.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, 2014 Yılı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Uygulamasına (TEOG) ilişkin merak edilenleri soru cevap olarak yayınladı. İşte TEOG nakil işlemleriyle ilgili merak edilenler;
Ortaöğretim kurumlarına geçiş sistemi TEOG kapsamında lise yerleştirme tercih sonuçlarının açıklanmasının ardından nakil başvuru süreci tam bir kaosa döndü. Hemen hemen hiçbir lisede boş kontenjan bulunmaması ve sistemin adeta kilitlenme noktasına gelmesi bir çok öğrenciyi mağdur etti. Bunun üzerine Bakanlık TEOG yerleştirmeleriyle ilgili merak edilen ve en sık sorulan soruların cevaplarını yayınlandı. İşte TEOG’la yerleştirme ve nakil işlemleri ile ilgili merak edilenler ve cevapları;
TEOG sonuçları açıklandıktan sonra bazı öğrencilerin evlerine 100 km uzaklıktaki okullara yerleştirildiği doğru mu?
Tercih ettiği ilçeler dışında bir okula yerleşen öğrenci sayısı 9.802 kişidir. Bu öğrenciler, hiç tercih yapmamış ya da A veya B grubu tercihlerinden hiç birisine yerleşememiş öğrencilerden oluşmaktadır.
Bu öğrenciler ne yapacak?
Bu öğrencilerimiz, nakil dönemleri içerisinde boş kontenjanları takip ederek yakın bir okula yerleşebileceklerdir.
Sistemde 15 okul tercih ettiği halde istediği okullara yerleşemeyen öğrenciler olduğu doğru mu?
Doğrudur. A grubunda tercih sıralamasına ve puan üstünlüğü göre yerleştirme yapılmıştır. Tercih yapan öğrencilerden %93’ü tercih ettikleri okula yerleştirilmiştir. Üstelik, bu öğrencilerimizin 550 bini, yani yarısı ilk üç tercihinden birine yerleşmiştir. A Grubunda yerleşemeyen öğrenciler ise kılavuz esaslarına göre B grubunda sistem tarafından adresine göre otomatik olarak yerleştirilmiştir. Ancak, öğrencilerimizin % 93´ü A grubundaki tercihlerine sorunsuz olarak yerleşmişlerdir.
Tercihleri arasında İmam Hatip Lisesi olmadığı halde sistem tarafından İmam Hatip Liselerine yerleştirilen öğrenci var mı? Bunların sayısı kaçtır?
A Grubu tercihlerini doğru yapan öğrencilerimiz için bu durum söz konusu değildir.
209 öğrencimiz ise Çok Programlı Lise (ÇPL) tercihinde bulunduklarından ve adı üstünde "çok programlı" olan bu liselerde İmam Hatip Lisesi programı da olduğundan, ÇPL altındaki İmam Hatip Lisesi programına yerleştirilmişlerdir. 45 öğrenci ise A ve B grubu tercihlerine yerleşemediğinden, hiç tercih yapmayan öğrencilerle birlikte değerlendirilmiş ve bu şekilde, tercih etmediği halde imam hatip lisesine sistem tarafından yerleştirilmiştir. Bu öğrencilerimiz de nakil yoluyla okullarını değiştirebilir; bir başka okula veya programa geçebilirler.
İmam Hatip Liselerini tercih etmediği halde sistem tarafından İmam Hatip Liselerine yerleştirilen gayri Müslim öğrenci var mı?
Öğrencilerimizin din hanesi e-okul üzerinde tutulmamaktadır. Yerleştirmeye esas alınan kriterler arasında da din hanesi yoktur. Dolayısıyla bunu önceden tespit etmemiz ve yönlendirmemiz mümkün değildir.
Sistem tarafından kapalı bulunan Ruhban okuluna öğrenci yerleştirildiği iddiaları doğru mu?
Böyle bir durum söz konusu değildir. Açık bulunan okulların kod ve adres bilgileri sistemimizde mevcut olup bunlar da tercih kılavuzunda yayınlanmıştır.
Nakil isteyen öğrencilerin sadece haftada bir gün (Cuma günü) tercih yapabilmelerinin sebebi nedir? Neden her gün tercih yapılmasına müsaade edilmiyor?
Öğrencilerimiz Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri nakil talebinde bulunabilmektedirler. Yerleştirmeler de Cuma günü yapılmaktadır. O hafta oluşan boş kontenjanlar da yine Cuma günü ilan edilmekte; veliler ve öğrenciler, Cuma günü ilan edilen bu yeni boş kontenjanlar için izleyen Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe günleri nakil işlemleri için başvurabilmektedir.
Boş kontenjanlar neden sadece Cuma günü ilan edilmektedir?
Sürekli ilan edilmesi halinde anlık doluluk ve boşluklar görülebilecek, bu durum hem bir kargaşaya hem de istismara açık hale gelebilecektir. Bu sebeple Cuma günü ilan edilen kontenjanlara hafta boyunca nakil talebi alınmakta ve Cuma günü yerleştirme yapılmakta, kalan kontenjanlar ile yeni oluşan boşluklar ilan edilmektedir.
Bu yıl okulların yüzdelik dilimlerinin yükseltildiği bu nedenle tercih yaptığı halde öğrencilerin büyük bir kısmının son sıralardaki tercihlerine yerleştirildikleri doğru mu?
Okulların yüzdelik puanlarını, o okulu tercih eden öğrencilerin puanları belirlemektedir. Her yıl yüzdelik dilimlerin değişmesi doğaldır. Tercih eden ve yerleştirilen öğrenci sayısının artması da bunda etkendir. 2013 yılında 630 bin civarında öğrenci yerleştirilmişken bu yıl 1 milyon 57 bin öğrenci yerleştirilmiştir. Dolayısıyla bu değişim doğaldır.
Yerleştirildiği okuldan memnun olmayan öğrenciler ne yapmalı?
Nakil döneminde oluşacak boşlukları takip edip istedikleri okula nakil talebinde bulunabilirler.
Nakillere okullar açıldıktan sonra da devam edilebilecek mi?
Evet, devam edecek. Eylül ayından sonra da Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’ne göre nakiller yapılacaktır.
Bir öğrenci devlet okuluna yerleştirilmişse özel okula gidebilir mi? Bir hafta sonra tekrar devlet okuluna dönebilir mi?
Bu mümkündür. Ya yerleştiği okula giderek ya da özel okula giderek özel okula kaydını yaptırabilir. Daha sonra tekrar dönmek isterse aynı şartlarda tekrar devlet okuluna dönebilecektir.
TEOG yerleştirmesi nasıl yapıldı?
A grubu tercihlere tercih sırası ve puan üstünlüğüne göre yerleştirme yapıldı. A grubunda tercih ettiği 15 okuldan birine yerleşmeyenler, B grubundaki altı okul türünden dördünü işaretlediler. Sistem de öğrencinin ikâmetgahına yakın olan okulları önceleyerek, bu dört okul türünden birine öğrencimizi, okul türü sıralaması ve puan üstünlüğüne göre yerleştirdi. Her ikisine de, yani A listesinde tercih ettiği 15 okuldan birine veya B listesinde tercih ettiği dört okul türünden birine yerleşemeyenler, hiç tercih yapmayan öğrencilerle birlikte kalan kontenjanlara yerleştirildi. Tabii bunlar da, kendi içlerinde puan üstünlüğü ve adrese göre yerleştirildiler.
Herhangi bir türdeki ve istediğimiz ildeki bir okula nakil talebinde bulunabilir miyiz?
Evet bu konuda hiçbir engel veya sınırlama yoktur.
Son Güncelleme: Perşembe, 28 Ağustos 2014 15:39
Gösterim: 2566
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, tüketicilerin kırtasiye alışverişlerinde "merdiven altı" diye tabir edilen ürünleri tercih etmemesi gerektiğini belirterek, Bakan özellikle boya kalemleri alımında EN 71 standardı maddesine dikkat edilmesi gerektiğini söyedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, tüketicilerin kırtasiye alışverişlerinde "merdiven altı" diye tabir edilen ürünleri tercih etmemesi gerektiğini belirterek, "Üretici veya ithalatçısının açık adının ve adresinin bulunduğu ürünler tercih edilmelidir" ifadesini kullandı. Bakan özellikle boya kalemleri alımında EN 71 standardı maddesine dikkat edilmesi gerektiğini söyedi. EN 71 çocukların kullandığı ürünlerle ilgili olarak uygulanan uluslararası bir standart. İlk ve orta okullar 15 Eylül pazartesi günü açılacak.
Yazıcı, yazılı açıklamasında, yeni eğitim öğretim yılının başlamasına kısa bir süre kala kırtasiye alışverişi yapacak velilere çeşitli tavsiyelerde bulundu. elilerin, riskli ürünlerden korunmaları amacıyla yapabilecekleri basit kontroller olduğunu belirten Yazıcı, üretici veya ithalatçı bilgileri bulunan ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini ifade etti. Tüketicilerin, "merdiven altı" olarak tabir edilen ürünleri tercih etmemesi gerektiğine dikkati çeken Yazıcı, şunları kaydetti:
Bakan: En 71'e bakın
"Satın alınan kırtasiye ürünlerinde, özellikle boya kalemlerinde, 'EN 71 standardına uygundur' ibaresinin bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Oyuncak şeklinde olan veya oyuncak niteliği taşıyan kırtasiye ürünlerinde ise hangi yaş grubuna yönelik olduğuna dair ibarelerin ve diğer uyarıların bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Örneğin, 36 aydan küçük çocuklar için risk oluşturan kırtasiye malzemelerinde bulunan uyarılar, yaşanabilecek kazalara karşı dikkate alınmalıdır. Yine oyuncak şeklinde olan kırtasiye ürünlerinde 'CE' markasının bulunup bulunmadığını kontrol edilmelidir." Bakan Yazıcı, tüketicilerin, güvenliğinden şüphe duyduğu ürünleri "www.gtb.gov.tr" ve "www.tuketici.gov.tr" internet adresleri üzerinden veya "twitter.com/etuketici" ile "facebook.com/etuketici" sosyal medya hesapları aracılığıyla, denetlenmesi ve önlem alınması amacıyla Bakanlığa bildirebileceklerini ifade etti.
Kaynak Hürriyet
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, tüketicilerin kırtasiye alışverişlerinde "merdiven altı" diye tabir edilen ürünleri tercih etmemesi gerektiğini belirterek, Bakan özellikle boya kalemleri alımında EN 71 standardı maddesine dikkat edilmesi gerektiğini söyedi.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, tüketicilerin kırtasiye alışverişlerinde "merdiven altı" diye tabir edilen ürünleri tercih etmemesi gerektiğini belirterek, "Üretici veya ithalatçısının açık adının ve adresinin bulunduğu ürünler tercih edilmelidir" ifadesini kullandı. Bakan özellikle boya kalemleri alımında EN 71 standardı maddesine dikkat edilmesi gerektiğini söyedi. EN 71 çocukların kullandığı ürünlerle ilgili olarak uygulanan uluslararası bir standart. İlk ve orta okullar 15 Eylül pazartesi günü açılacak.
Yazıcı, yazılı açıklamasında, yeni eğitim öğretim yılının başlamasına kısa bir süre kala kırtasiye alışverişi yapacak velilere çeşitli tavsiyelerde bulundu. elilerin, riskli ürünlerden korunmaları amacıyla yapabilecekleri basit kontroller olduğunu belirten Yazıcı, üretici veya ithalatçı bilgileri bulunan ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini ifade etti. Tüketicilerin, "merdiven altı" olarak tabir edilen ürünleri tercih etmemesi gerektiğine dikkati çeken Yazıcı, şunları kaydetti:
Bakan: En 71'e bakın
"Satın alınan kırtasiye ürünlerinde, özellikle boya kalemlerinde, 'EN 71 standardına uygundur' ibaresinin bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Oyuncak şeklinde olan veya oyuncak niteliği taşıyan kırtasiye ürünlerinde ise hangi yaş grubuna yönelik olduğuna dair ibarelerin ve diğer uyarıların bulunup bulunmadığına bakılmalıdır. Örneğin, 36 aydan küçük çocuklar için risk oluşturan kırtasiye malzemelerinde bulunan uyarılar, yaşanabilecek kazalara karşı dikkate alınmalıdır. Yine oyuncak şeklinde olan kırtasiye ürünlerinde 'CE' markasının bulunup bulunmadığını kontrol edilmelidir." Bakan Yazıcı, tüketicilerin, güvenliğinden şüphe duyduğu ürünleri "www.gtb.gov.tr" ve "www.tuketici.gov.tr" internet adresleri üzerinden veya "twitter.com/etuketici" ile "facebook.com/etuketici" sosyal medya hesapları aracılığıyla, denetlenmesi ve önlem alınması amacıyla Bakanlığa bildirebileceklerini ifade etti.
Kaynak Hürriyet
Son Güncelleme: Perşembe, 28 Ağustos 2014 14:07
Gösterim: 1308
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kurt, "Nakillerde ilk hafta olduğu için özel okullara giden öğrencilerden boşalan kontenjanlar sistemde görünmüyor. Paniğe gerek yok" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, "Geçen senenin 9. sınıf açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin kontenjan boşluğu oluşacak. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta, özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu tamamen çözeceğimize inanıyoruz" dedi.
Kurt, AA muhabirinin, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Uygulaması kapsamında liselere yerleştirilen ancak başka bir liseye geçiş yapmak isteyen öğrencilerin nakillerine ilişkin soruları yanıtladı.
Yerleştirme işlemlerinin nasıl yapıldığına ilişkin soru üzerine Kurt, öğrencilerin yerleştirmeye esas yüzdelik dilimlerine göre, A grubundan 15 okul, B grubunda da okul türü seçtiklerini anımsattı.
Kurt, öğrencilerin "Yerleştirmeye Esas Puan"larına (YEP) ve tercihlerine bakılarak, puan üstünlüğüne göre sistem tarafından yerleştirildiğini söyledi.
A grubuna, tercihlerine göre yerleşemeyen öğrencilerin B grubundaki okullara yerleştirildiklerini ifade eden Kurt, B grubu yerleştirmelerinde öğrencilerin ikametgah adresleri ve okulların boş kontenjanlarının dikkate alındığını belirtti.
Evinden uzak okula yerleştirilen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802
Öğrencilerin ikametgahlarına bakılarak boş kontenjan olan en yakın okula yerleştirildiğini vurgulayan Kurt, "Sistem, yakında boş kontenjan bulamadığı durumda, öğrencileri komşu ilçelerdeki okullara yerleştiriyor. Dolayısıyla buralarda da boş kontenjan bulamazsa, il içinde boş kontenjanı olan bir okula yerleştiriyor. Bu rakam çok düşük. B grubunda, kendi ikametgah adresinin dışında bir yere yerleştirilen öğrenci sayımız 9 bin 802. Yani binde bir bile değil" diye konuştu.
Kurt, bazı yüksek puan alan öğrencilerin düşük puanlı okullara yerleştirildiği yönündeki iddianın sorulması üzerine, burada tercih hatalarının payının büyük olduğunu belirtti.
Öğrencilerin yüzde 50'si ilk 3 tercihine yerleşti
Kurt, öğrencilerin il içindeki yüzdelik dilimlerine bakarak tercih yapmaları gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçok velimiz öğrencisinin, tercihini yaparken yüzdelik dilimlere dikkat etmediklerinden dolayı A grubuna yerleştirilememişler. Ama bu rakam çok az. Basınla da paylaştık bu rakamları, 78 bin civarında. Dolayısıyla öğrencilerimizin yüzde 93'ü A grubu tercihine yerleşti. Çok özel bir rakam da vermek istiyorum. 550 binin üzerinde öğrencimiz ilk üç tercihine yerleşti. Yani ilk üç tercihte yüzde 50'nin üzerinde bir yerleşme var. Buradaki sorun aslında kendi ikametgah adresinin dışında, il içinde bir yere yerleşen 9 bin 802 kişi. Bunların da sorunları nakil yoluyla çözülecek. "
"Ermeni öğrencinin mağduriyeti söz konusu değil"
Evlerinden uzak okullara yerleştirilen öğrencilerin bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine de Kurt, "Evinden uzak okula yerleştirilen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802. Bu rakam binde bire bile ulaşmıyor. Dolayısıyla bu söylem çok doğru değil" dedi.
Kurt, A grubunda yerleşemeyen öğrencinin B grubundaki okul türüne göre yerleştirildiğini anımsatarak, A grubu tercihlerinden dolayı özellikle fen lisesi, sosyal bilimler lisesi ve Anadolu liselerinin tamamının dolduğunu, dolayısıyla sistemin öğrencileri evinin yakınındaki meslek lisesi ya da Anadolu imam hatip liselerine yerleştirdiğini kaydetti.
Sistemin, bu okullarda boş kontenjan bulamadığında komşu ilçeye, orada da kontenjan olmazsa il içinde bir başka kontenjana öğrenciyi yerleştirdiğini anlatan Kurt, "YEP'lerin yüzdelik dilimleriyle tercih ettikleri okulların yüzdelik dilimlerinin uyuşması gerekiyordu. Şimdi nakil süreciyle, öğrencilerimiz tercihte bulunarak evindeki en yakın okullara yerleştirilecek" diye konuştu.
Ermeni asıllı bir öğrencinin imam hatip okuluna yerleştirildiği yönünde basında yer alan haberlerin anımsatılması üzerine ise Kurt, bu öğrencinin zaten özel okula gideceği için tercih yapmadığını, dolayısıyla bir mağduriyetinin söz konusu olmadığını söyledi.
"Sistem, öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor"
Kurt, tercih yapanların hemen hemen hepsinin yerleştirildiğini ve hiç tercih yapmayan 134 bin öğrenci bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Tercih yapmayan bu 134 bin öğrencimiz, daha sonra sistem tarafından herhangi bir okula yerleştirildiğinde şikayette bulunuyor. 'Biz bu okulu istememiştik' diye. Biz şimdi öğrencilerimizin puanlarına ve tercihlerine bakıyoruz, sistem öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor. Dolayısıyla sistem, öğrencimizin Ermeni olduğunu ya da başka bir dine mensup olduğunu bilmez, sorgulamaz. Bu tür öğrencilerimiz tercih de yapmadığı, bir okul türü de belirtmediği için sistem otomatik olarak evine en yakın imam hatip okulunun bulduğu yere yerleştirmiş. Bu öğrenci zaten mağdur değil."
Yerleştirmeler cuma yapılacak
Nakil başvuruları, kontenjanlar dolu göründüğü için yapılamadığının hatırlatılması üzerine Kurt, nakil başvurularının pazartesiden perşembeye kadar alınacağını, yerleştirmelerin ise cuma günü açıklanacağını söyledi.
Sürecin 26 Eylül'e kadar bu şekilde devam edeceğini kaydeden Kurt, "Nakillerde ilk hafta olduğu için özel okullara giden öğrencilerden boşalan kontenjanlar şu anda sistemde görünmüyor. 2 gündür, özel okula giden öğrenci sayımız 5 bin 700. Cuma günü özel okula kayıt yaptıran öğrencilerimizden kontenjan boşalacağı için bunlar 2. hafta tercihlerinde görünecek. Dolayısıyla öğrencilerimizin ve velilerimizin panik yapmasına gerek yok. İlk hafta bu kontenjanlar kapalı gözükebilir. 2. hafta, bir önceki haftanın boşalan kontenjanları görünecek" şeklinde konuştu.
Kurt, 1 Eylül itibariyle açık liseye gidecek öğrencilerimizden boşalacak kontenjanlar bulunduğunu ifade ederek, geçen yıl açık liseye 96 bin, özel okula 71 bin öğrencinin gittiğini belirtti.
Bu yıl teşviklerle özel okula gidecek öğrenci sayısının 100 bini geçmesini beklediklerini kaydeden Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen senenin 9. sınıf açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin kontenjan boşluğu oluşacak. Bu boşalan kontenjanlar ve nakiller, evinden çok uzağa yerleşen öğrencilerimizi ya da istemediği bir okul türüne yerleşen öğrencilerimizi hem evine hem de istediği okul türüne yerleşmesini sağlayacak bir sistemdir. Panik yapacak bir durum yok. Gerçekten biz bunu önceden öngörmüştük. Kurgu bu şekilde çalışıyor. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta, özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu tamamen çözeceğimize inanıyoruz. "
Yerleştirmeler yapılırken öğrencilerin özel okula mı, açık liseye mi kayıt yaptıracağının sorulmadığını anımsatan Kurt, "Bunu sormadık çünkü biz devlet olarak okumak isteyen her kişiye devlet okulunda bir sandalye vermek durumundayız. Dolayısıyla 1 milyon 291 bin öğrencimizi yerleştirdik. Bu kolay değil" dedi.
Tercih hatası yapmayın uyarısı
Kurt, TEOG yerleştirmelerinde hiç bir öğrencinin açıkta kalmadığını, ancak istemediği bir okul türüne ya da evinden uzak bir okula yerleştirilmiş olabileceğine işaret etti.
Bu öğrencileri mağdur etmeyeceklerini vurgulayan Kurt, "İlk 2 haftadan sonra, 3. hafta, 4. hafta onlar da görecekler ki çok rahat bir şekilde kendi evlerinin yakınında, kendi istedikleri okul türüne yerleşebilecekler" ifadesini kullandı.
Muhterem Kurt, nakil isteğinde bulunacak öğrenci ve velilere, nakil yaptırmak istedikleri okulun yüzdelik dilimine bakarak tercih yapmaları uyarısında bulunarak, şöyle konuştu:
"Öğrencimizin puanının, YEP'in yüzdelik diliminin yüzde 10'u kabul edelim. Yüzde 10'luk dilimdeki bir öğrencimiz gidip de yüzde 5'lik, 4'lük dilimlerde nakil isteğinde bulunursa yerleştirilmesi mümkün değil. Yani kendisi yüzde 10, 11 ve 12'lik gibi gidebileceği, yerleştirilebileceği dilimleri tercih etmeli. Burası çok önemli. Yani tercih hatasından kaynaklanan A grubuna yerleştirilememe, B grubunda okul türüne ve adrese bağlı olarak yerleştirmede velilerimizin bir kısmı mağdur oldular. Yüzdelik dilimlere dikkat ederlerse hiçbir sıkıntı yaşamayacaklardır."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kurt, "Nakillerde ilk hafta olduğu için özel okullara giden öğrencilerden boşalan kontenjanlar sistemde görünmüyor. Paniğe gerek yok" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, "Geçen senenin 9. sınıf açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin kontenjan boşluğu oluşacak. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta, özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu tamamen çözeceğimize inanıyoruz" dedi.
Kurt, AA muhabirinin, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Uygulaması kapsamında liselere yerleştirilen ancak başka bir liseye geçiş yapmak isteyen öğrencilerin nakillerine ilişkin soruları yanıtladı.
Yerleştirme işlemlerinin nasıl yapıldığına ilişkin soru üzerine Kurt, öğrencilerin yerleştirmeye esas yüzdelik dilimlerine göre, A grubundan 15 okul, B grubunda da okul türü seçtiklerini anımsattı.
Kurt, öğrencilerin "Yerleştirmeye Esas Puan"larına (YEP) ve tercihlerine bakılarak, puan üstünlüğüne göre sistem tarafından yerleştirildiğini söyledi.
A grubuna, tercihlerine göre yerleşemeyen öğrencilerin B grubundaki okullara yerleştirildiklerini ifade eden Kurt, B grubu yerleştirmelerinde öğrencilerin ikametgah adresleri ve okulların boş kontenjanlarının dikkate alındığını belirtti.
Evinden uzak okula yerleştirilen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802
Öğrencilerin ikametgahlarına bakılarak boş kontenjan olan en yakın okula yerleştirildiğini vurgulayan Kurt, "Sistem, yakında boş kontenjan bulamadığı durumda, öğrencileri komşu ilçelerdeki okullara yerleştiriyor. Dolayısıyla buralarda da boş kontenjan bulamazsa, il içinde boş kontenjanı olan bir okula yerleştiriyor. Bu rakam çok düşük. B grubunda, kendi ikametgah adresinin dışında bir yere yerleştirilen öğrenci sayımız 9 bin 802. Yani binde bir bile değil" diye konuştu.
Kurt, bazı yüksek puan alan öğrencilerin düşük puanlı okullara yerleştirildiği yönündeki iddianın sorulması üzerine, burada tercih hatalarının payının büyük olduğunu belirtti.
Öğrencilerin yüzde 50'si ilk 3 tercihine yerleşti
Kurt, öğrencilerin il içindeki yüzdelik dilimlerine bakarak tercih yapmaları gerektiğine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birçok velimiz öğrencisinin, tercihini yaparken yüzdelik dilimlere dikkat etmediklerinden dolayı A grubuna yerleştirilememişler. Ama bu rakam çok az. Basınla da paylaştık bu rakamları, 78 bin civarında. Dolayısıyla öğrencilerimizin yüzde 93'ü A grubu tercihine yerleşti. Çok özel bir rakam da vermek istiyorum. 550 binin üzerinde öğrencimiz ilk üç tercihine yerleşti. Yani ilk üç tercihte yüzde 50'nin üzerinde bir yerleşme var. Buradaki sorun aslında kendi ikametgah adresinin dışında, il içinde bir yere yerleşen 9 bin 802 kişi. Bunların da sorunları nakil yoluyla çözülecek. "
"Ermeni öğrencinin mağduriyeti söz konusu değil"
Evlerinden uzak okullara yerleştirilen öğrencilerin bulunduğuna ilişkin bir soru üzerine de Kurt, "Evinden uzak okula yerleştirilen öğrenci sayısı Türkiye genelinde 9 bin 802. Bu rakam binde bire bile ulaşmıyor. Dolayısıyla bu söylem çok doğru değil" dedi.
Kurt, A grubunda yerleşemeyen öğrencinin B grubundaki okul türüne göre yerleştirildiğini anımsatarak, A grubu tercihlerinden dolayı özellikle fen lisesi, sosyal bilimler lisesi ve Anadolu liselerinin tamamının dolduğunu, dolayısıyla sistemin öğrencileri evinin yakınındaki meslek lisesi ya da Anadolu imam hatip liselerine yerleştirdiğini kaydetti.
Sistemin, bu okullarda boş kontenjan bulamadığında komşu ilçeye, orada da kontenjan olmazsa il içinde bir başka kontenjana öğrenciyi yerleştirdiğini anlatan Kurt, "YEP'lerin yüzdelik dilimleriyle tercih ettikleri okulların yüzdelik dilimlerinin uyuşması gerekiyordu. Şimdi nakil süreciyle, öğrencilerimiz tercihte bulunarak evindeki en yakın okullara yerleştirilecek" diye konuştu.
Ermeni asıllı bir öğrencinin imam hatip okuluna yerleştirildiği yönünde basında yer alan haberlerin anımsatılması üzerine ise Kurt, bu öğrencinin zaten özel okula gideceği için tercih yapmadığını, dolayısıyla bir mağduriyetinin söz konusu olmadığını söyledi.
"Sistem, öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor"
Kurt, tercih yapanların hemen hemen hepsinin yerleştirildiğini ve hiç tercih yapmayan 134 bin öğrenci bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Tercih yapmayan bu 134 bin öğrencimiz, daha sonra sistem tarafından herhangi bir okula yerleştirildiğinde şikayette bulunuyor. 'Biz bu okulu istememiştik' diye. Biz şimdi öğrencilerimizin puanlarına ve tercihlerine bakıyoruz, sistem öğrencilerimizin milliyetine ya da dini inançlarına bakmıyor. Dolayısıyla sistem, öğrencimizin Ermeni olduğunu ya da başka bir dine mensup olduğunu bilmez, sorgulamaz. Bu tür öğrencilerimiz tercih de yapmadığı, bir okul türü de belirtmediği için sistem otomatik olarak evine en yakın imam hatip okulunun bulduğu yere yerleştirmiş. Bu öğrenci zaten mağdur değil."
Yerleştirmeler cuma yapılacak
Nakil başvuruları, kontenjanlar dolu göründüğü için yapılamadığının hatırlatılması üzerine Kurt, nakil başvurularının pazartesiden perşembeye kadar alınacağını, yerleştirmelerin ise cuma günü açıklanacağını söyledi.
Sürecin 26 Eylül'e kadar bu şekilde devam edeceğini kaydeden Kurt, "Nakillerde ilk hafta olduğu için özel okullara giden öğrencilerden boşalan kontenjanlar şu anda sistemde görünmüyor. 2 gündür, özel okula giden öğrenci sayımız 5 bin 700. Cuma günü özel okula kayıt yaptıran öğrencilerimizden kontenjan boşalacağı için bunlar 2. hafta tercihlerinde görünecek. Dolayısıyla öğrencilerimizin ve velilerimizin panik yapmasına gerek yok. İlk hafta bu kontenjanlar kapalı gözükebilir. 2. hafta, bir önceki haftanın boşalan kontenjanları görünecek" şeklinde konuştu.
Kurt, 1 Eylül itibariyle açık liseye gidecek öğrencilerimizden boşalacak kontenjanlar bulunduğunu ifade ederek, geçen yıl açık liseye 96 bin, özel okula 71 bin öğrencinin gittiğini belirtti.
Bu yıl teşviklerle özel okula gidecek öğrenci sayısının 100 bini geçmesini beklediklerini kaydeden Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Geçen senenin 9. sınıf açık lise ve özel okula geçiş rakamlarını topladığınızda yaklaşık 200 bine yakın bin kontenjan boşluğu oluşacak. Bu boşalan kontenjanlar ve nakiller, evinden çok uzağa yerleşen öğrencilerimizi ya da istemediği bir okul türüne yerleşen öğrencilerimizi hem evine hem de istediği okul türüne yerleşmesini sağlayacak bir sistemdir. Panik yapacak bir durum yok. Gerçekten biz bunu önceden öngörmüştük. Kurgu bu şekilde çalışıyor. İlk 2 haftada özel okula ve açık liseye geçişler sisteme tam yansımadığından bu tür sıkıntılar yaşanacak. Ama 3. hafta, özel okulların ve açık liselerin boşalttığı kontenjanlara yapılan nakillerle biz bu sorunu tamamen çözeceğimize inanıyoruz. "
Yerleştirmeler yapılırken öğrencilerin özel okula mı, açık liseye mi kayıt yaptıracağının sorulmadığını anımsatan Kurt, "Bunu sormadık çünkü biz devlet olarak okumak isteyen her kişiye devlet okulunda bir sandalye vermek durumundayız. Dolayısıyla 1 milyon 291 bin öğrencimizi yerleştirdik. Bu kolay değil" dedi.
Tercih hatası yapmayın uyarısı
Kurt, TEOG yerleştirmelerinde hiç bir öğrencinin açıkta kalmadığını, ancak istemediği bir okul türüne ya da evinden uzak bir okula yerleştirilmiş olabileceğine işaret etti.
Bu öğrencileri mağdur etmeyeceklerini vurgulayan Kurt, "İlk 2 haftadan sonra, 3. hafta, 4. hafta onlar da görecekler ki çok rahat bir şekilde kendi evlerinin yakınında, kendi istedikleri okul türüne yerleşebilecekler" ifadesini kullandı.
Muhterem Kurt, nakil isteğinde bulunacak öğrenci ve velilere, nakil yaptırmak istedikleri okulun yüzdelik dilimine bakarak tercih yapmaları uyarısında bulunarak, şöyle konuştu:
"Öğrencimizin puanının, YEP'in yüzdelik diliminin yüzde 10'u kabul edelim. Yüzde 10'luk dilimdeki bir öğrencimiz gidip de yüzde 5'lik, 4'lük dilimlerde nakil isteğinde bulunursa yerleştirilmesi mümkün değil. Yani kendisi yüzde 10, 11 ve 12'lik gibi gidebileceği, yerleştirilebileceği dilimleri tercih etmeli. Burası çok önemli. Yani tercih hatasından kaynaklanan A grubuna yerleştirilememe, B grubunda okul türüne ve adrese bağlı olarak yerleştirmede velilerimizin bir kısmı mağdur oldular. Yüzdelik dilimlere dikkat ederlerse hiçbir sıkıntı yaşamayacaklardır."
Son Güncelleme: Perşembe, 28 Ağustos 2014 09:23
Gösterim: 2167
TEOG’da nakil süreci öğrenci ve velileri çileden çıkardı. İstanbul’da 200 öğrenci kontenjanı olan Çatalca Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne sistem tarafından 408 öğrenci yerleştirildi.
Milliyet Gazetesi’nden Mine Özdemir’in haberine göre, İstanbul’da tercih yapmayan öğrencilerin gönderildiği ilçelerin başında gelen Çatalca’daki okullarda kontenjan fazlası kayıtlar bulunuyor. Örneğin İstanbul Çatalca Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin kontenjanı 204. Ancak sistem tarafından okula 408 öğrenci yerleştirildi.
Bu öğrenciler arasında Pendik, Ümraniye, Taksim, Ataşehir, Kartal, Sarıyer, Üsküdar gibi ilçelerden gelen, gayrimüslim olup bu okula yerleştirilen ve Özel Eseyan Ermeni Okulu’na nakil talebinde bulunan öğrenciler de bulunuyor.
75 öğrenci nakil istedi
Okul Müdür Vekili Cebrail Yaşar, bu öğrencilerden yaklaşık 50-60 kişinin, nasıl olsa özel okula gideceğim diye hiçbir tercih yapmayanlardan oluştuğunu söyledi. Yetenek sınavlarıyla öğrenci alan güzel sanatlar liselerine gitmek isteyen öğrencilerin de kayıtlarının bu okula çıktığını kaydeden Yaşar, “Geri kalanlar da okumaya niyeti olmayan, sınava dahi girmemiş öğrenciler” dedi.
Okul yenilenecek
Öğrencilerin çoğunun bu okula kaydının yapıldığından haberi bile olmadığına dikkat çeken Yaşar, 150-200 öğrencinin geri gideceğini tahmin ettiklerini ve şu ana kadar 75 öğrencinin nakil başvurusunda bulunduğunu, 20 öğrencinin talebini gerçekleştirebildiklerini dile getirdi.
Okullarının yan tarafında yeni okul yapılma kararının olduğunu kaydeden Yaşar, şu bilgileri verdi: “İhalede yenis okulun yapılması, sonra eskisinin yıkılması kararı alındı. Ancak mevcut öğrencilere bina yetmeyecek. O nedenle fazla öğrencileri başka bir binaya taşımamız gerekiyor. Yanımızda bulunan yurt binasının idari ve etüt odalarını sınıf olarak kullanıyoruz. Yeni binanın inşaatına bu yıl şubat ayında başlanacaktı ama hâlâ başlanmadı. eğitim öğretime başlamamız mümkün değil. Bu binamız depreme dayanıklı değil.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TEOG’da nakil süreci öğrenci ve velileri çileden çıkardı. İstanbul’da 200 öğrenci kontenjanı olan Çatalca Anadolu İmam Hatip Lisesi’ne sistem tarafından 408 öğrenci yerleştirildi.
Milliyet Gazetesi’nden Mine Özdemir’in haberine göre, İstanbul’da tercih yapmayan öğrencilerin gönderildiği ilçelerin başında gelen Çatalca’daki okullarda kontenjan fazlası kayıtlar bulunuyor. Örneğin İstanbul Çatalca Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin kontenjanı 204. Ancak sistem tarafından okula 408 öğrenci yerleştirildi.
Bu öğrenciler arasında Pendik, Ümraniye, Taksim, Ataşehir, Kartal, Sarıyer, Üsküdar gibi ilçelerden gelen, gayrimüslim olup bu okula yerleştirilen ve Özel Eseyan Ermeni Okulu’na nakil talebinde bulunan öğrenciler de bulunuyor.
75 öğrenci nakil istedi
Okul Müdür Vekili Cebrail Yaşar, bu öğrencilerden yaklaşık 50-60 kişinin, nasıl olsa özel okula gideceğim diye hiçbir tercih yapmayanlardan oluştuğunu söyledi. Yetenek sınavlarıyla öğrenci alan güzel sanatlar liselerine gitmek isteyen öğrencilerin de kayıtlarının bu okula çıktığını kaydeden Yaşar, “Geri kalanlar da okumaya niyeti olmayan, sınava dahi girmemiş öğrenciler” dedi.
Okul yenilenecek
Öğrencilerin çoğunun bu okula kaydının yapıldığından haberi bile olmadığına dikkat çeken Yaşar, 150-200 öğrencinin geri gideceğini tahmin ettiklerini ve şu ana kadar 75 öğrencinin nakil başvurusunda bulunduğunu, 20 öğrencinin talebini gerçekleştirebildiklerini dile getirdi.
Okullarının yan tarafında yeni okul yapılma kararının olduğunu kaydeden Yaşar, şu bilgileri verdi: “İhalede yenis okulun yapılması, sonra eskisinin yıkılması kararı alındı. Ancak mevcut öğrencilere bina yetmeyecek. O nedenle fazla öğrencileri başka bir binaya taşımamız gerekiyor. Yanımızda bulunan yurt binasının idari ve etüt odalarını sınıf olarak kullanıyoruz. Yeni binanın inşaatına bu yıl şubat ayında başlanacaktı ama hâlâ başlanmadı. eğitim öğretime başlamamız mümkün değil. Bu binamız depreme dayanıklı değil.”
Son Güncelleme: Perşembe, 28 Ağustos 2014 09:43
Gösterim: 1473
Türk Eğitim-Sen'e bağlı İstanbul şubelerine üye bir grup okul müdürü, okul yöneticilerine yönelik değerlendirme süreci ve açıklanan puanları protesto ederek, bu süreçte usulsüzlük ve haksızlık yaptığını iddia ettikleri bazı ilçe milli eğitim müdürleri ile İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız hakkında İstanbul Valiliğine şikayet dilekçesi verdi.
Cağaloğlu'ndaki valilik binası önünde toplanan grup, "Yarın Hakk'ın divanına varınca, Süleyman'dan hakkın alır karınca" yazılı pankart açtı.
"Kamuda müdürlere siyasi soykırım", "İkinci 28 Şubat yaşanıyor, "Milli Eğitimde bölücülüğe hayır" ve "Müdürümüzü geri istiyoruz" yazılarının bulunduğu dövizler açan grup, bir süre slogan attı.
Grup adına açıklama yapan Türkiye Kamu Sen İstanbul İl Başkan Yardımcısı ve Türk Eğitim Sen İstanbul 7 No'lu Şube Başkanı Mustafa Kavlu, Milli Eğitim Bakanlığında programlı bir kumpasla karşı karşıya olduklarını savunarak, kriterleri yeterli olmayan, liyakatsiz kişilerin il milli eğitim müdürlüğü, ilçe milli eğitim müdürlüğü, şube müdürlüğü gibi görevlere getirildiğini iddia etti.
Okul aile birliği başkanları, öğretmenler ve öğrenci meclis başkanlarının okul yöneticileri için verdiği puanları ciddiye almadıklarını dile getiren Kavlu, 20-25 yıllık okul müdürlerine hayali puanların verildiğini dile getirdi.
Kavlu, "Puanlamalar kapalı kapılar ardında, belli odaklarla yapılmıştır. Bu zihniyet adaletten yoksun, hastalıklıdır. Bu puanlamaları yapanlar; 'tuzluktur, vazodur'. Bu zihniyet, fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller yetiştiremez. 25-30 yıllık okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kıdemi hiçe sayılmış ve bu yöneticilerin görevlerine son verilmiştir. Bunların büyük bir kısmı sınav kazanarak geldikleri bu görevden liyakatlerine bakılmaksızın görevlerine son verilmiştir" dedi.
Yöneticilerin birçoğunun takdir ve başarı kazanarak bugüne geldiğini ve mesnetsiz, hukuksuz bir şekilde görevden alındığını savunan Kavlu, bu durumun eğitim camiasında büyük bir infiale ve kutuplaşmaya yol açtığını aktardı.
"Türkiye genelinde 7 bine ulaştı"
Kavlu, İstanbul'da bin 477 okul müdürünün değerlendirmeye alındığını, bunlardan 787 okul müdürünün görevine son verildiğini, Türkiye genelinde bu rakamın 7 bine ulaştığını kaydederek, "Bu idarecilerimizin büyük çoğunluğu sendikamızın üyesi olup kendilerini eğitime adayan, imkansızlıklarla mücadele eden, dürüst, yolsuzluğa, haksızlığa bulaşmamış, vatansever, milliyetçi kadrolardır" dedi.
Eğitimde her geçen gün siyasi iktidarın kadrolaşmaya gittiğini iddia eden Kavlu, Milli Eğitim Bakanlığı Yasası olarak bilinen yasanın kazanılmış hakları ve sosyal statüleri yok ettiğini öne sürdü.
Sendikalarının bu işin peşini bırakmayacağını belirterek, her türlü hukuki yola başvuracaklarını, yanlı davranan ve tetikçilik yapan ilgili yöneticileri tespit ederek haklarında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydeden Kavlu, bu makamların kimsenin özel malı olmadığını, kişiye özel davranılamayacağını vurguladı.
Kavlu, konuşmasının sonunda dava açmak isteyen okul yöneticilerinin yapması gereken yasal süreci anlatarak, eylemlerinin dozu artarak devam edeceğini sözlerine ekledi.
Açıklamanın ardından gruptakiler, okul yöneticilerine yönelik değerlendirme sürecinde usulsüzlük ve haksızlık yaptığını iddia ettikleri bazı ilçe milli eğitim müdürleri ile İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız hakkında İstanbul Valiliğine şikayet dilekçesi verdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türk Eğitim-Sen'e bağlı İstanbul şubelerine üye bir grup okul müdürü, okul yöneticilerine yönelik değerlendirme süreci ve açıklanan puanları protesto ederek, bu süreçte usulsüzlük ve haksızlık yaptığını iddia ettikleri bazı ilçe milli eğitim müdürleri ile İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız hakkında İstanbul Valiliğine şikayet dilekçesi verdi.
Cağaloğlu'ndaki valilik binası önünde toplanan grup, "Yarın Hakk'ın divanına varınca, Süleyman'dan hakkın alır karınca" yazılı pankart açtı.
"Kamuda müdürlere siyasi soykırım", "İkinci 28 Şubat yaşanıyor, "Milli Eğitimde bölücülüğe hayır" ve "Müdürümüzü geri istiyoruz" yazılarının bulunduğu dövizler açan grup, bir süre slogan attı.
Grup adına açıklama yapan Türkiye Kamu Sen İstanbul İl Başkan Yardımcısı ve Türk Eğitim Sen İstanbul 7 No'lu Şube Başkanı Mustafa Kavlu, Milli Eğitim Bakanlığında programlı bir kumpasla karşı karşıya olduklarını savunarak, kriterleri yeterli olmayan, liyakatsiz kişilerin il milli eğitim müdürlüğü, ilçe milli eğitim müdürlüğü, şube müdürlüğü gibi görevlere getirildiğini iddia etti.
Okul aile birliği başkanları, öğretmenler ve öğrenci meclis başkanlarının okul yöneticileri için verdiği puanları ciddiye almadıklarını dile getiren Kavlu, 20-25 yıllık okul müdürlerine hayali puanların verildiğini dile getirdi.
Kavlu, "Puanlamalar kapalı kapılar ardında, belli odaklarla yapılmıştır. Bu zihniyet adaletten yoksun, hastalıklıdır. Bu puanlamaları yapanlar; 'tuzluktur, vazodur'. Bu zihniyet, fikri, vicdanı, irfanı hür nesiller yetiştiremez. 25-30 yıllık okul müdürlerinin bilgisi, becerisi, kıdemi hiçe sayılmış ve bu yöneticilerin görevlerine son verilmiştir. Bunların büyük bir kısmı sınav kazanarak geldikleri bu görevden liyakatlerine bakılmaksızın görevlerine son verilmiştir" dedi.
Yöneticilerin birçoğunun takdir ve başarı kazanarak bugüne geldiğini ve mesnetsiz, hukuksuz bir şekilde görevden alındığını savunan Kavlu, bu durumun eğitim camiasında büyük bir infiale ve kutuplaşmaya yol açtığını aktardı.
"Türkiye genelinde 7 bine ulaştı"
Kavlu, İstanbul'da bin 477 okul müdürünün değerlendirmeye alındığını, bunlardan 787 okul müdürünün görevine son verildiğini, Türkiye genelinde bu rakamın 7 bine ulaştığını kaydederek, "Bu idarecilerimizin büyük çoğunluğu sendikamızın üyesi olup kendilerini eğitime adayan, imkansızlıklarla mücadele eden, dürüst, yolsuzluğa, haksızlığa bulaşmamış, vatansever, milliyetçi kadrolardır" dedi.
Eğitimde her geçen gün siyasi iktidarın kadrolaşmaya gittiğini iddia eden Kavlu, Milli Eğitim Bakanlığı Yasası olarak bilinen yasanın kazanılmış hakları ve sosyal statüleri yok ettiğini öne sürdü.
Sendikalarının bu işin peşini bırakmayacağını belirterek, her türlü hukuki yola başvuracaklarını, yanlı davranan ve tetikçilik yapan ilgili yöneticileri tespit ederek haklarında suç duyurusunda bulunacaklarını kaydeden Kavlu, bu makamların kimsenin özel malı olmadığını, kişiye özel davranılamayacağını vurguladı.
Kavlu, konuşmasının sonunda dava açmak isteyen okul yöneticilerinin yapması gereken yasal süreci anlatarak, eylemlerinin dozu artarak devam edeceğini sözlerine ekledi.
Açıklamanın ardından gruptakiler, okul yöneticilerine yönelik değerlendirme sürecinde usulsüzlük ve haksızlık yaptığını iddia ettikleri bazı ilçe milli eğitim müdürleri ile İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız hakkında İstanbul Valiliğine şikayet dilekçesi verdi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Ağustos 2014 15:08
Gösterim: 1749