Ülke genelinde kolej sayısını arttıran Bahçeşehir Kolejleri önümüzdeki yıl Edirne’de faaliyete başlayacak.

Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumlar Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yücel, twitter hesabından yaptığı açıklamada Edirne Koleji ile tüm prosedürlerin tamamlandığını duyurdu. İmzaların atıldığını bildiren Yücel, önümüzdeki yıl Bahçeşehir Kolejleri’nin Edirne’de eğitime başlayacağını söyledi.

Yalan Dünya'nın sevilen tiplemesi Çağatay'ı canlandıran usta tiyatrocu Hakan Meriçliler mahkemeye düştü.

Tiyatro sanatçıları Ayla Baki ile Hakan Meriçliler, özel bir ilköğretim okulunda okuyan oğulları D.M.’nin (11) saçlarının okul yönetimince kesildiğini, çocuklarının yaramazlıkla suçlanıp onu okuldan almaya zorlandıklarını belirterek okul aleyhine 10 bin TL’lik dava açtı. Önümüzdeki ay yapılacak olan duruşmada, çocuğun rehberlik dosyası incelenecek. D.M.’nin halen devam ettiği bir başka özel okula da durumu sorularak aşırı yaramaz olup olmadığı belirlenecek. Tiyatrocu anne-baba, mahkemeye sundukları dilekçede şu görüşlere yer verdi:
 

‘Çocuğunuzu alın’

“Okul yönetimi bizi arayarak oğlumuzun arkadaşlarını dövdüğünü söyleyip okuldan alınması gerektiğini bildirdi. Rehberlik öğretmenini aradık. Öğretmen olayı başka türlü anlattı ve tamamen şakalaşırken yaşandığını söyledi. Okula gittiğimizde müdür bize çocuğumuzu okuldan almamızı söyledi. Ayrıca oğlumuzun saçı, ıslahevinde yapılacak bir biçimde kesildi. Oğlumuz bu yapılanlar nedeniyle istenmeyen, sevilmeyen bir kişi olduğu düşüncesine kapıldı. Bu durum nedeniyle kendisini başka bir okula vermek zorunda kaldık. Sorunlar nedeniyle kendisini pedagoga götürdük. D.M.’nin gayet normal ve problemsiz bir çocuk olduğunu ifade ettiler. İddia edildiği gibi, hiperaktif, uyumsuz ve şiddete eğimli bir çocuk olmadığı da söylendi.”

İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan duruşmada D.M.’nin okulda görevli bir öğretmeni ifade verdi. D.M.’nin okula başladığı hafta arkadaşlarını ısırmak, tekme atmak ve sıraları çekip yere düşürmek gibi davranışlar gösterdiğini öne süren öğretmen, “Tüm görevliler ona sevgi gösterip ilgileniyorduk. Kendisinden 4-5 yaş büyük çocukları bile merdivenden itiyordu. Kimsenin onu hırpalamasına imkân yoktu. D.M.’nin annesinin yanında da kuralsız davrandığını görüyordum” dedi.
 

Saçı neden kesildi?

Öğretmen, çocuğun saçının kesilmesiyle ilgili olarak da “D.M. hareketli bir çocuktu. Terliyor, saçları yapış yapış oluyordu. Ailesine söyledik, ancak reklam filminde oynuyor diye kabul etmediler. Onun gibi birkaç çocuğu okul müdürü kuaföre gönderip saçlarını kestirmiş” diye konuştu. Davanın önümüzdeki ay yapılacak olan duruşmasında, çocuğun rehberlik dosyasının incelenmesine karar verildi. D.M.’nin halen devam ettiği özel okula da durumu sorularak aşırı yaramaz olup olmadığı belirlenecek. (Habertürk)

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Genel Başkanı Enver Yücel Fatih Projesi’nin sevindirici bir gelişme olduğunu belirterek teknolojinin öğretmenin yerini alamayacağını açıkladı.

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Genel Başkanı Enver Yücel, Milli Eğitim Bakanlığı’nın Fatih Projesi kapsamında öğrencilere dağıtılan tablet bilgisayarların sevindirici ve memnuniyet verici bir gelişme olduğuna dikkat çekerek, “Eğitimde teknolojiyi çok iyi kullanmamız gerekiyor. Hiçbir zaman teknoloji öğretmenin yerine geçmemeli ve böyle bir anlayışı benimsememeliyiz. Öğretmenler şunu bilmelidir ki; teknoloji kullanmada öğretmenin rolü daha da artarak önem kazanacaktır. Teknolojinin içini dolduran, yönlendiren yine öğretmenlerimiz olacaktır. Eğitimde teknolojiyi bu yönde kullanırsak çok iyi sonuçlar alacağımıza inanıyorum” dedi.
 

‘Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak çok önemli!’

TÖDE Genel Başkanı Enver Yücel’in konu ile ilgili açıklaması şöyle:

Eğitimin hayatımıza, teknoloji bilgisayar ile girdi. Daha sonra eğitimde teknoloji kavramı gündeme geldi. Bugün ise dağıtılan tablet bilgisayarlar ile daha ileri düzeyde eğitim teknolojisinin kullanılması hedeflendi. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde eğitimde fırsat eşitliği arzu edilen düzeyde değil. Eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak, sosyal devletin öncelikle yapması gereken çok önemli bir konudur.

Türkiye’de kaliteli eğitimi uzun dönemde, klasik yöntemlerle ülkemizin her bölgesine götürmek mümkün değil. Bu zaman alacak bir süreç. Bu bağlamda eğitim kurumlarımızda eğitimde teknolojinin birebir kullanılmasını önemli bir atılım ve sıçrama olarak görüyorum. Bu düşünce ve anlayışın yerleşmesi, toplumun her kesimi tarafından özellikle eğitimciler tarafından iyi değerlendirilmeli ve sahip çıkılmalıdır. Elbette aksaklıklar, problemler ve karşılaşılacak zorluklar olacak. Ancak acele etmeden, sabırla ilerlemeliyiz. Bu bekleyiş bizi eğitimde teknolojiyi kullanmada dünyada öncü ülke yapabilir.

Eğitimde teknolojiyi yerinde ve çok iyi kullanmamız gerekiyor. Hiçbir zaman teknoloji öğretmenin yerine geçmemeli ve böyle bir anlayışı benimsememeliyiz. Öğretmenler şunu bilmelidir ki; teknoloji kullanmada öğretmenin rolü daha da artarak önem kazanacak. Teknolojinin içini dolduran, yönlendiren yine öğretmenlerimiz olacak. Eğitimde teknolojiyi bu yönde kullanırsak çok iyi sonuçlar alacağımıza inanıyorum.
 

‘Dünyada da tablet uygulamaları pilot olarak yapılıyor’

Dünyada birçok ülkede eğitimde tablet veya mini bilgisayar kullanıyor. Bunları kullanan ülkelerin yüzde 95’i hala pilot uygulamalar halinde sürmekte ve en başta gelen ülkeler şu şekilde, Güney Kore, Japonya, Hindistan, Kuzey Kore, Amerika, Çin, Almanya, Fransa, İngiltere, Norveç, İsviçre, Kanada,  Arjantin, Rusya, Kazakistan, Özbekistan Bazı Arap Emirlikleri. Güney Kore 2014 yılı itibariyle dijital kitap sistemine geçecek.
 

‘Dünyaya içerik ihraç edebiliriz’

Eğitimde tablet bilgisayar kullanımı, eğitim içeriklerinin oluşumunda, Türkiye dünyanın en önemli içerik geliştiricisi olabilir https://apotheke-zag.de/kaufen-kamagra/. Böylece tüm dünyaya içerik ihraç edebiliriz. Bu da bizim teknolojide ne kadar emin adımlarla ilerlediğimizin açık bir göstergesi olur. Bu adımlar yeni istihdam kapılarının açılacağı anlamına gelir. Örneğin bazı ülkelerde eğitim teknolojilerine şu yatırımları yapıyorlar.
 

‘Eğitimde kullanılan tabletlerle yeni sektörler oluşacak’

Eğitim amaçlı kullanılan tablet bilgisayarlar, ülkemizde yeni sektörlerinde kapısını aralayacak. Yazılım sektörü bu yolla gelişebilir. Bunun yanı sıra yazılım mühendisliği, böteciler (bilgisayar ve eğitim teknolojileri eğitmeni), bilgisayar mühendisleri, eğitim tasarımcılarının bu girişimle birlikte Türkiye’de önemli istihdam yaratacağına inanıyorum. Özellikle burada üniversitelerimize önemli görevler düşüyor. Üniversitelerimiz de bu paralelde müfredatlarını gözden geçirip, eğitim tasarımlarına ve eğitim teknolojilerine önem vermeliler. Öğrencilerimize bu yönde yeni bölümler, yüksek lisans programları açabilirler.

Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan, özel okulların tablet bilgisayarlı eğitime ne zaman geçeceğini açıkladı.

Bloomberg HT televizyonunda Gülin Yıldırımkaya’nın sorularını yanıtlayan Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan, özel okullarda okuyan öğrencilerin de tablet bilgisayara hakkı olduğunu vurgulayarak “Birlik olarak düzenlediğimiz sempozyuma davet ettiğimiz Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’den, özel okullarda okuyan çocukların da tablet bilgisayar verilmesi gerektiğini belirttik. Çünkü özel okullarda okuyan öğrenciler de bu devletin vatandaşları. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan çocuklara tablet veriliyorsa özel okullar da okuyanlara da verilmeli. Şuanki göstergeler verilmeyecek yönünde. Verilmesin de. Biz zaten hiçbir şey için devlete yalvarmadık” dedi.
 

Tabletle eğitim ne zaman olacak?

Özel okulların yüzde 95’inde akıllı tahtaların mevcut olduğunu ifade eden Gülan “Devlete tablet ve akıllı tahta temin eden firmalarla pazarlık yapacağız. Devlete verdikleri bedelden 1 lira fazla fiyat verirlerse o firmaları ifşa edeceğiz ve satın almayacağız. Tablet bilgisayarların bedeli velilere taksitlendirme olarak sunulabilir. Kimi okul vardır gücü yeter kendisi alır tabletini, kimi okul vardır, kimi okul da velilere yansıtır. Özel okulların kısa sürede tablet bilgisayarla eğitime geçiş yapacağını düşünmüyorum. Pilot projeden çıkacak sonuçlara göre bir değerlendirme yapacaklardır” dedi.
 

En zengin öğrenciker Anadolu ve Fen liselerinde

Dünya Bankası’nın Türk eğitimine yönelik hazırladığı rapora göre Türkiye’de en zengin kesimi oluşturan kişilerin çocuklarının Anadolu ve Fen Liseleri’nde okuduğunu kaydeden Gülan, “Fen Liseleri’ne gidenlerin üçte ikisi, Anadolu Liseleri’ne gidenlerin yüzde 50’si Türkiye’nin en zengin kesimi olan ilk yüzde 20’lik dilimden.  Anadolu ve Fen Liseleri’nin tercih edilme sebebi ülkemizin eğitim sisteminin endeksli olduğu anlamsız sınavlardan (sbs, ygs, lys) kaynaklanıyor” dedi.