Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Müdürü öğrencilere, 'Pis Yedili'yi izleyen öğrenci 'pis' olur' diyerek uyarılarda bulundu
Fatih Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ülke genelinde gerçekleştirilen öğrencilere tablet bilgisayar dağıtımı Kars'ta da başladı. Dağıtıma katılan Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış eğitimin önemine değinerek öğrencilere tablet bilgisayarlarını eğitim amaçlı kullanmalarını salık vererek şu öğütlerde bulundu: "İnanıyorum ki her birinizin mutlaka Facebook ve Twitter hesaplarınız vardır. İnternete girmeyeniniz de yoktur. Eğer eğitim sitelerine girmiyorsanız, hep oyun sitelerinde kalıyorsanız ve hep Pis Yedili dizisini izliyorsanız, o zaman pis olursunuz. Açık söylüyorum. Hep Pis Yedili'yi seyreden öğrenci pis olur. Tabletlerimiz aracılığıyla her türlü yararlı bilgiye ulaşacağız. Biz bu tablet bilgisayarları esir alırsak ve üzerine basarsak biz yüceliriz ve büyürüz. Ama bu tabletleri başınıza alır ve onun altında kalırsanız o zaman ezilirsiniz. Geri kalırsınız ve alet olursunuz. Aman dikkat edin."
(habertürk)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Müdürü öğrencilere, 'Pis Yedili'yi izleyen öğrenci 'pis' olur' diyerek uyarılarda bulundu
Fatih Projesi kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ülke genelinde gerçekleştirilen öğrencilere tablet bilgisayar dağıtımı Kars'ta da başladı. Dağıtıma katılan Milli Eğitim Müdürü Yıldırım Alkış eğitimin önemine değinerek öğrencilere tablet bilgisayarlarını eğitim amaçlı kullanmalarını salık vererek şu öğütlerde bulundu: "İnanıyorum ki her birinizin mutlaka Facebook ve Twitter hesaplarınız vardır. İnternete girmeyeniniz de yoktur. Eğer eğitim sitelerine girmiyorsanız, hep oyun sitelerinde kalıyorsanız ve hep Pis Yedili dizisini izliyorsanız, o zaman pis olursunuz. Açık söylüyorum. Hep Pis Yedili'yi seyreden öğrenci pis olur. Tabletlerimiz aracılığıyla her türlü yararlı bilgiye ulaşacağız. Biz bu tablet bilgisayarları esir alırsak ve üzerine basarsak biz yüceliriz ve büyürüz. Ama bu tabletleri başınıza alır ve onun altında kalırsanız o zaman ezilirsiniz. Geri kalırsınız ve alet olursunuz. Aman dikkat edin."
(habertürk)
Son Güncelleme: Salı, 19 Şubat 2013 10:42
Gösterim: 2110
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, okullarda kıyafet serbestliği ile ilgili ''O konuda yönetmelikle ilgili netleşmiş bir karar yok ama mevcut uygulama şu anda devam ediyor. Kıyafet serbestisi uygulaması önümüzdeki yıldan itibaren devam ediyor'' dedi.
Avcı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun'u makamında ziyaret etti.
Ziyaretin ardından Davutoğlu ile birlikte basına açıklamalarda bulunan Avcı, ''Okullar Hayat Olsun Projesi''nin Konya'daki uygulamalarını yerinde gördüklerini dile getirdi.
Konya Tarım ve Gıda Üniversitesi'nin kuruluş sürecinin son aşamaya geldiğini belirten Avcı, ''Bakan olarak ilk attığım imzalardan birinin bu olmasından dolayı da büyük mutluluk duyuyorum. Konya ilim, irfan şehri. Sadece üniversiteleriyle değil aynı zamanda irfanıyla da kültürüyle de mümtaz şehirlerimizin başında geliyor'' diye konuştu.
Okullarda kıyafet serbestliği
Avcı, gazetecilerin okullarda kıyafet serbestliği uygulamasının devam edip etmeyeceğiyle ilgili sorusu üzerine, kıyafet yönetmeliğiyle ilgili toplumun farklı kesimlerinden farklı talepler geldiğini anlattı.
Bir önceki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in zamanında bu taleplerin değerlendirilmek üzere toplandığını vurgulayan Avcı, şunları kaydetti:
''Biz de o değerlendirmeyi devam ettiriyoruz. O konuda yönetmelikle ilgili netleşmiş bir karar yok ama mevcut uygulama şu anda devam ediyor. Kıyafet serbestisi uygulaması önümüzdeki yıldan itibaren devam ediyor. Yönetmeliğe göre özellikle özel okullarda velilerin yüzde 60'ının kararına göre okullar kıyafet belirliyorlar. Bu mevcut üniformaların da önümüzdeki ders yılında da kullanılabileceğine yönelik yönetmelikte bir madde var ama daha ilerisi için herhangi bir açıklama yapabilecek durumda değilim. Basında zaman zaman bu yönetmeliğin değiştiğine dair haberler çıkıyor, o doğru değil. Değerlendirmemiz var doğru ama değiştiğine dair haberler doğru değil.''
Engelli öğretmen atamaları
Avcı, engelli öğretmenlerin atamasıyla ilgili bir soru üzerine de bu konuyla ilgili farklı engel gruplarında olan öğretmen adaylarının hangi alanlarda daha başarılı olabileceklerine dair bir değerlendirme yapmak üzere komisyon kurulduğunu açıkladı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan engelliler sınavına giren öğretmen adaylarının listesini aldıklarına dikkati çeken Avcı, şöyle konuştu:
''Onların engel durumuna ilişkin kategorileri vardı. Yani ortopedik, işitme, görme engelliler gibi genel kategorizasyon vardı. Şimdi o genel kategorileri daha alt basamaklarına inip hangi oranda ve hangi alanda, hangi engelli öğretmen adayımız daha başarılı olabilir... Onun gruplandırmaları yapıldıktan sonra, o listedeki engelli öğretmen adaylarımız da kendilerine en uygun branşlarda öğretmen olarak değerlendirilecek. Zaten örneklerini de görüyorsunuz. Bununla ilgili zaman zaman çok başarılı örneklerle ilgili haberler çıkıyor. Başbakanımız grup toplantısında 'engelliler de bal gibi öğretmen olur' demişti. O bal gibi öğretmen olma koşullarını hazırlamak üzere bakanlığımız çalışıyor.''
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, okullarda kıyafet serbestliği ile ilgili ''O konuda yönetmelikle ilgili netleşmiş bir karar yok ama mevcut uygulama şu anda devam ediyor. Kıyafet serbestisi uygulaması önümüzdeki yıldan itibaren devam ediyor'' dedi.
Avcı, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte AK Parti Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun'u makamında ziyaret etti.
Ziyaretin ardından Davutoğlu ile birlikte basına açıklamalarda bulunan Avcı, ''Okullar Hayat Olsun Projesi''nin Konya'daki uygulamalarını yerinde gördüklerini dile getirdi.
Konya Tarım ve Gıda Üniversitesi'nin kuruluş sürecinin son aşamaya geldiğini belirten Avcı, ''Bakan olarak ilk attığım imzalardan birinin bu olmasından dolayı da büyük mutluluk duyuyorum. Konya ilim, irfan şehri. Sadece üniversiteleriyle değil aynı zamanda irfanıyla da kültürüyle de mümtaz şehirlerimizin başında geliyor'' diye konuştu.
Okullarda kıyafet serbestliği
Avcı, gazetecilerin okullarda kıyafet serbestliği uygulamasının devam edip etmeyeceğiyle ilgili sorusu üzerine, kıyafet yönetmeliğiyle ilgili toplumun farklı kesimlerinden farklı talepler geldiğini anlattı.
Bir önceki Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in zamanında bu taleplerin değerlendirilmek üzere toplandığını vurgulayan Avcı, şunları kaydetti:
''Biz de o değerlendirmeyi devam ettiriyoruz. O konuda yönetmelikle ilgili netleşmiş bir karar yok ama mevcut uygulama şu anda devam ediyor. Kıyafet serbestisi uygulaması önümüzdeki yıldan itibaren devam ediyor. Yönetmeliğe göre özellikle özel okullarda velilerin yüzde 60'ının kararına göre okullar kıyafet belirliyorlar. Bu mevcut üniformaların da önümüzdeki ders yılında da kullanılabileceğine yönelik yönetmelikte bir madde var ama daha ilerisi için herhangi bir açıklama yapabilecek durumda değilim. Basında zaman zaman bu yönetmeliğin değiştiğine dair haberler çıkıyor, o doğru değil. Değerlendirmemiz var doğru ama değiştiğine dair haberler doğru değil.''
Engelli öğretmen atamaları
Avcı, engelli öğretmenlerin atamasıyla ilgili bir soru üzerine de bu konuyla ilgili farklı engel gruplarında olan öğretmen adaylarının hangi alanlarda daha başarılı olabileceklerine dair bir değerlendirme yapmak üzere komisyon kurulduğunu açıkladı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndan engelliler sınavına giren öğretmen adaylarının listesini aldıklarına dikkati çeken Avcı, şöyle konuştu:
''Onların engel durumuna ilişkin kategorileri vardı. Yani ortopedik, işitme, görme engelliler gibi genel kategorizasyon vardı. Şimdi o genel kategorileri daha alt basamaklarına inip hangi oranda ve hangi alanda, hangi engelli öğretmen adayımız daha başarılı olabilir... Onun gruplandırmaları yapıldıktan sonra, o listedeki engelli öğretmen adaylarımız da kendilerine en uygun branşlarda öğretmen olarak değerlendirilecek. Zaten örneklerini de görüyorsunuz. Bununla ilgili zaman zaman çok başarılı örneklerle ilgili haberler çıkıyor. Başbakanımız grup toplantısında 'engelliler de bal gibi öğretmen olur' demişti. O bal gibi öğretmen olma koşullarını hazırlamak üzere bakanlığımız çalışıyor.''
Son Güncelleme: Salı, 19 Şubat 2013 08:33
Gösterim: 2097
Üniversite adaylarına meslek seçiminde önemli ipuçları
Üniversite adayları, sınav öncesi hangi mesleği seçeceğinize karar verdiniz mi? Günümüzde en çok hangi meslekler para kazandırıyor ve hangi meslekler de iş imkanları çok? İşte sınav öncesi tercihlerinizi şimdiden belirlemeniz için bazı öneriler…
Süleyman Şah Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Serdar Gecü, “Yazılım, sosyal medya, grafik, içerik yöneticiliği gibi internet tabanlı meslekler son yıllarda çok popüler” diyor.
Türkiye’nin 14 ilinde 30 bin öğrencinin görüşü alınarak yapılan bir araştırmaya göre, üniversite öğrencilerinin yüzde 60’ı babalarının istediği mesleği tercih ediyor. Öğrencilerin yaklaşık yüzde 55’i ise tercih ettikleri meslekten memnun olmadığını ifade ediyor. Bu rakamlar, öğrencilerin tercih kurbanı olduğunu gösteriyor. Teknolojinin gelişmesiyle hayatımıza giren, açılımları bilinmeyen yeni meslekler ise iyi puan almış öğrencilerin kafalarını karıştırıyor. Peki şu an hangi meslekler daha çok tercih ediliyor, yakın gelecekte hangi işler gözde olacak? İş dünyası adaylardan ne istiyor? Bu sorularımızı Süleyman Şah Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Serdar Gecü’ye sorduk ve müstakbel üniversiteliler için bir kariyer planı çizdik...
Adaylar hangi bölümü okuyacaklarına karar verirken nelere dikkat etmeli?
Öğrenciler öncelikle, kendisini hangi alanda görmek istiyorsa o alana yönelmeli. Aday, ben kimim, hangi dalda başarılı olurum, hangi mesleği yaparım gibi sorular sorup cevabını aramalı. Bazı öğrenciler var, üniversiteyi bitiriyor mesleği yapmaya başladığı zaman şaşırıyor, “Aaah ben bunun için mi okudum” diyor kendi kendine. Yani okuduğu bölümün ne olduğunu bilmiyor. Adaylar, öncelikle o işi yapanlara meslekleri sorsun. Mümkünse gidip uygulama sahasında görsün, ben bu işi yapabilir miyim yapamaz mıyım diye sorsun. Kılavuzda yazan albenili bölüm isimlerine aldanmasın. Hayatta başarılı olan insanların ortak özellikleri şu: Sevdiği işi yapmaları. Konfüçyus’un bir sözü var, “Hayatta sevdiğin bir işi seç ve ömür boyu çalışmazsın sanırsın” diye. Mutluluğun sırrı, bir işi bir ömür boyu severek yapmak...
Hangi mesleğin gelecek vaadettiğini nasıl bilebilirsiniz?
Öğrencilerin, kariyerlerine ve karakterine uygun, aynı zamanda geleceğin mesleği olan bölümleri seçebilmesi için trendleri iyi takip etmeleri gerekir. Yazılım, sosyal medya, grafik, içerik yöneticiliği gibi internet tabanlı meslekler son yıllarda çok popüler. Klasik meslekler mutlaka devam edecektir. Mühendis yine olacaktır ama o mühendis kendi alanında her şeyi çok daha iyi bilecek ve satış yapacak hale gelecek. Çok yönlü mühendis tercih sebebi olacak. Çok istenen ama bulunamayan elemanların başında IPad ve android yazılımcılar geliyor. İnsanlar artık akıllı telefonlar kullanıyor. Bunlar için oyunundan gazete okumasına kadar birçok aplikasyon gerekiyor. Yazılım sektörü buraya kaydı. Herkes yandım yandım eleman arıyor. Sigortadan, bankacılığa, alışverişe kadar hayat internete... Firmalar, interneti kullanabilen bankacı, sigortacı, satın almacı ya da görsel dizaynı yapacak reklamcı, sosyal medyacı, facebook ve twitter gibi alanları kullanabilecek elemanlara ihtiyaç duyuyor. Çünkü, internet çok önemli hale geldi.
Şu anda en çok tercih edilen meslekler hangileri?
Mühendis kadroları, muhasebe ve satış elemanı aranıyor. Süleyman Şah Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Serdar Gecü çok dil bilen insanların, firmalar tarafından en çok talep edilen kişiler olduğunu söylüyor. Serdar Gecü sözlerine şöyle devam etti: “Patronları dinlediğimizde işsizlik diye bir şey yok, mesleksizlik var. Belli alanlarda uzmanlaşmış kişiler, çok rahat iş buluyor. Ama ben her işi yaparım diyenler çok kolay iş bulamıyor. Yani nitelikli elemanlar işi buluyor. Lise mezunları arasında yüksekokullu olanlar hemen fark ediyor. Adaylar, askerlikte faydası yok diye düşünmesinler; yüksek okul da okuyabilirler.” dedi.
(kaynak milliyet)
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Üniversite adaylarına meslek seçiminde önemli ipuçları
Üniversite adayları, sınav öncesi hangi mesleği seçeceğinize karar verdiniz mi? Günümüzde en çok hangi meslekler para kazandırıyor ve hangi meslekler de iş imkanları çok? İşte sınav öncesi tercihlerinizi şimdiden belirlemeniz için bazı öneriler…
Süleyman Şah Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Serdar Gecü, “Yazılım, sosyal medya, grafik, içerik yöneticiliği gibi internet tabanlı meslekler son yıllarda çok popüler” diyor.
Türkiye’nin 14 ilinde 30 bin öğrencinin görüşü alınarak yapılan bir araştırmaya göre, üniversite öğrencilerinin yüzde 60’ı babalarının istediği mesleği tercih ediyor. Öğrencilerin yaklaşık yüzde 55’i ise tercih ettikleri meslekten memnun olmadığını ifade ediyor. Bu rakamlar, öğrencilerin tercih kurbanı olduğunu gösteriyor. Teknolojinin gelişmesiyle hayatımıza giren, açılımları bilinmeyen yeni meslekler ise iyi puan almış öğrencilerin kafalarını karıştırıyor. Peki şu an hangi meslekler daha çok tercih ediliyor, yakın gelecekte hangi işler gözde olacak? İş dünyası adaylardan ne istiyor? Bu sorularımızı Süleyman Şah Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Serdar Gecü’ye sorduk ve müstakbel üniversiteliler için bir kariyer planı çizdik...
Adaylar hangi bölümü okuyacaklarına karar verirken nelere dikkat etmeli?
Öğrenciler öncelikle, kendisini hangi alanda görmek istiyorsa o alana yönelmeli. Aday, ben kimim, hangi dalda başarılı olurum, hangi mesleği yaparım gibi sorular sorup cevabını aramalı. Bazı öğrenciler var, üniversiteyi bitiriyor mesleği yapmaya başladığı zaman şaşırıyor, “Aaah ben bunun için mi okudum” diyor kendi kendine. Yani okuduğu bölümün ne olduğunu bilmiyor. Adaylar, öncelikle o işi yapanlara meslekleri sorsun. Mümkünse gidip uygulama sahasında görsün, ben bu işi yapabilir miyim yapamaz mıyım diye sorsun. Kılavuzda yazan albenili bölüm isimlerine aldanmasın. Hayatta başarılı olan insanların ortak özellikleri şu: Sevdiği işi yapmaları. Konfüçyus’un bir sözü var, “Hayatta sevdiğin bir işi seç ve ömür boyu çalışmazsın sanırsın” diye. Mutluluğun sırrı, bir işi bir ömür boyu severek yapmak...
Hangi mesleğin gelecek vaadettiğini nasıl bilebilirsiniz?
Öğrencilerin, kariyerlerine ve karakterine uygun, aynı zamanda geleceğin mesleği olan bölümleri seçebilmesi için trendleri iyi takip etmeleri gerekir. Yazılım, sosyal medya, grafik, içerik yöneticiliği gibi internet tabanlı meslekler son yıllarda çok popüler. Klasik meslekler mutlaka devam edecektir. Mühendis yine olacaktır ama o mühendis kendi alanında her şeyi çok daha iyi bilecek ve satış yapacak hale gelecek. Çok yönlü mühendis tercih sebebi olacak. Çok istenen ama bulunamayan elemanların başında IPad ve android yazılımcılar geliyor. İnsanlar artık akıllı telefonlar kullanıyor. Bunlar için oyunundan gazete okumasına kadar birçok aplikasyon gerekiyor. Yazılım sektörü buraya kaydı. Herkes yandım yandım eleman arıyor. Sigortadan, bankacılığa, alışverişe kadar hayat internete... Firmalar, interneti kullanabilen bankacı, sigortacı, satın almacı ya da görsel dizaynı yapacak reklamcı, sosyal medyacı, facebook ve twitter gibi alanları kullanabilecek elemanlara ihtiyaç duyuyor. Çünkü, internet çok önemli hale geldi.
Şu anda en çok tercih edilen meslekler hangileri?
Mühendis kadroları, muhasebe ve satış elemanı aranıyor. Süleyman Şah Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Serdar Gecü çok dil bilen insanların, firmalar tarafından en çok talep edilen kişiler olduğunu söylüyor. Serdar Gecü sözlerine şöyle devam etti: “Patronları dinlediğimizde işsizlik diye bir şey yok, mesleksizlik var. Belli alanlarda uzmanlaşmış kişiler, çok rahat iş buluyor. Ama ben her işi yaparım diyenler çok kolay iş bulamıyor. Yani nitelikli elemanlar işi buluyor. Lise mezunları arasında yüksekokullu olanlar hemen fark ediyor. Adaylar, askerlikte faydası yok diye düşünmesinler; yüksek okul da okuyabilirler.” dedi.
(kaynak milliyet)
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Pazartesi, 18 Şubat 2013 10:28
Gösterim: 1829
British Council, İngiltere’nin lisans ve lisansüstü eğitim veren en köklü kurumlarıyla birebir görüşme fırsatı sunuyor.
British Council Türkiye'de bir ilk gerçekleştirerek 26 Şubat- 02 Mart tarihleri arasında "online" platformda gerçekleşecek bir eğitim fuarı düzenliyor. Katılımın ücretsiz olduğu online fuarda İngiltere'deki lisans ve lisans üstü eğitim kurumları, Türkiye'deki öğrenciler ile internet ortamından buluşuyor. Fuara katılanlar İngiltere'de eğitim ile ilgili tüm merak ettiklerini canlı sohbet ortamında yetkililere sorma imkanı buluyor.
Kayıt için:
http://onlinefair.educationuk.org.tr/web/prefair/index
Detaylı bilgi için:
http://www.facebook.com/BritishCouncilTurkey/app_221460014534454
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
British Council, İngiltere’nin lisans ve lisansüstü eğitim veren en köklü kurumlarıyla birebir görüşme fırsatı sunuyor.
British Council Türkiye'de bir ilk gerçekleştirerek 26 Şubat- 02 Mart tarihleri arasında "online" platformda gerçekleşecek bir eğitim fuarı düzenliyor. Katılımın ücretsiz olduğu online fuarda İngiltere'deki lisans ve lisans üstü eğitim kurumları, Türkiye'deki öğrenciler ile internet ortamından buluşuyor. Fuara katılanlar İngiltere'de eğitim ile ilgili tüm merak ettiklerini canlı sohbet ortamında yetkililere sorma imkanı buluyor.
Kayıt için:
http://onlinefair.educationuk.org.tr/web/prefair/index
Detaylı bilgi için:
http://www.facebook.com/BritishCouncilTurkey/app_221460014534454
Son Güncelleme: Salı, 19 Şubat 2013 08:43
Gösterim: 1770
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), akademik unvan alma kriterlerinde köklü değişikliklere gidiyor. Yeni düzenlemeyle artık akademik unvanlarda sadece yayın değil; patent, proje ve lisanslama gibi ölçütler de dikkate alınacak.
Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) bağlı Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), doçentlik başvuru kriterlerini değiştiriyor. Sadece yayın sayısına dayalı sistem son buluyor. ÜAK Doçentlik Üst Komisyonu'nun hazırladığı taslağa göre yayın sayısı dikkate alınacak kriterlerden sadece biri olacak. Adnan Menderes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Komisyon Üyesi Prof. Dr. Yunus Çengel, akademik camiayı sevindirecek değişiklikleri BUGÜN'e anlattı. Çengel, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun (BTYK) aldığı karar doğrultusunda akademik unvanlarda sadece yayın değil aynı zamanda patent, proje, ticarileştirme ve lisanslamanın da ölçüt alınacağını kaydetti.
Her kriterin ayrı ayrı puanlanacağını ifade eden Çengel, "O bakımdan kişinin yayın sayısı az bile olsa unvan alınabilecek" dedi. Son 10 yılda Türkiye'de bilim ciddi oranda gelişme gösterdiğini anlatan Çengel şöyle devam etti:
Puanlama sistemi geliyor
"Bunun bir ölçüsü bilimsel yayın sayısı. Türkiye bilimsel yayın bakımında dünyada 17. sırada. Bu iyi bir yerdeyiz demektir. 10 yıl önce muhtemelen 40. sıralardaydık. Ancak makalelerde nitelik sorunu yaşıyoruz. Öyle ki yayın sayısında 18. olmamıza rağmen etki açısından dünya ortalamasının altındayız. Yayınların içeriği zayıf. Bunun sebebi YÖK akademik unvanları sadece yayın sayısına göre veriyor olmasıdır. Öyle olunca Türkiye'de yayın için yayın kültürü gelişti. Bir çalışma yayınlanıyor, akademik unvanlar alınıyor ondan sonra olay orada bitiyor.
Uygulama bilime darbe vuruyor
Kalite kontrolü doçentlik aşamasında değil, doktora aşamasında yapılması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Çengel, doktora yapmak isteyenlerin temel bilgi seviyesi TUS gibi bir sınavla ölçülebileceğini kaydetti. "Mevcut merkezi doçentlik uygulamasına son verilmedikçe bilim insanlarımız daha nitelikli bilim üretemez" diye konuştu.
Neler dikkate alınacak?
Taslakta önerilen kriterler şöyle sıralandı.
* Makale yayını, makale değerlendirme, atıf sayısı
* Kitap veya kitap bölümü telif/tercüme
* Proje yazma (TÜBİTAK, AB 7. Çerçeve, Kalkınma Ajansı, Firmalar, vs)
* Proje yürütücülüğü/araştırmacılığı/değerlendiriciliği/izleyiciliği
* Patent alma/ürün geliştirme/lisanslama/şirket kurma/bilimsel rapor yazma
* Seminer/kısa ders verme/SEM'de kurs verme
* Yönetilen Master/Doktora tezleri (yüksek yetenekli insan yetiştirme)
* Firmalara/kurumlara danışmanlık
* Kurumuna yapılan katkı/verilen destek/komisyon görevleri
* Verilen dersler/Açılan laboratuvarlar/Yaptırılan lisans projeleri
* Mesleki konferans/kongre düzenleme; Bilimsel dergi editörlüğü
* Alınan ödüller, plaketler, davetli konuşmacı olma, panelistlik, medya
Kaynak: BUGÜN GAZETESİ
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Yükseköğretim Kurulu (YÖK), akademik unvan alma kriterlerinde köklü değişikliklere gidiyor. Yeni düzenlemeyle artık akademik unvanlarda sadece yayın değil; patent, proje ve lisanslama gibi ölçütler de dikkate alınacak.
Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) bağlı Üniversitelerarası Kurul (ÜAK), doçentlik başvuru kriterlerini değiştiriyor. Sadece yayın sayısına dayalı sistem son buluyor. ÜAK Doçentlik Üst Komisyonu'nun hazırladığı taslağa göre yayın sayısı dikkate alınacak kriterlerden sadece biri olacak. Adnan Menderes Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Komisyon Üyesi Prof. Dr. Yunus Çengel, akademik camiayı sevindirecek değişiklikleri BUGÜN'e anlattı. Çengel, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nun (BTYK) aldığı karar doğrultusunda akademik unvanlarda sadece yayın değil aynı zamanda patent, proje, ticarileştirme ve lisanslamanın da ölçüt alınacağını kaydetti.
Her kriterin ayrı ayrı puanlanacağını ifade eden Çengel, "O bakımdan kişinin yayın sayısı az bile olsa unvan alınabilecek" dedi. Son 10 yılda Türkiye'de bilim ciddi oranda gelişme gösterdiğini anlatan Çengel şöyle devam etti:
Puanlama sistemi geliyor
"Bunun bir ölçüsü bilimsel yayın sayısı. Türkiye bilimsel yayın bakımında dünyada 17. sırada. Bu iyi bir yerdeyiz demektir. 10 yıl önce muhtemelen 40. sıralardaydık. Ancak makalelerde nitelik sorunu yaşıyoruz. Öyle ki yayın sayısında 18. olmamıza rağmen etki açısından dünya ortalamasının altındayız. Yayınların içeriği zayıf. Bunun sebebi YÖK akademik unvanları sadece yayın sayısına göre veriyor olmasıdır. Öyle olunca Türkiye'de yayın için yayın kültürü gelişti. Bir çalışma yayınlanıyor, akademik unvanlar alınıyor ondan sonra olay orada bitiyor.
Uygulama bilime darbe vuruyor
Kalite kontrolü doçentlik aşamasında değil, doktora aşamasında yapılması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Çengel, doktora yapmak isteyenlerin temel bilgi seviyesi TUS gibi bir sınavla ölçülebileceğini kaydetti. "Mevcut merkezi doçentlik uygulamasına son verilmedikçe bilim insanlarımız daha nitelikli bilim üretemez" diye konuştu.
Neler dikkate alınacak?
Taslakta önerilen kriterler şöyle sıralandı.
* Makale yayını, makale değerlendirme, atıf sayısı
* Kitap veya kitap bölümü telif/tercüme
* Proje yazma (TÜBİTAK, AB 7. Çerçeve, Kalkınma Ajansı, Firmalar, vs)
* Proje yürütücülüğü/araştırmacılığı/değerlendiriciliği/izleyiciliği
* Patent alma/ürün geliştirme/lisanslama/şirket kurma/bilimsel rapor yazma
* Seminer/kısa ders verme/SEM'de kurs verme
* Yönetilen Master/Doktora tezleri (yüksek yetenekli insan yetiştirme)
* Firmalara/kurumlara danışmanlık
* Kurumuna yapılan katkı/verilen destek/komisyon görevleri
* Verilen dersler/Açılan laboratuvarlar/Yaptırılan lisans projeleri
* Mesleki konferans/kongre düzenleme; Bilimsel dergi editörlüğü
* Alınan ödüller, plaketler, davetli konuşmacı olma, panelistlik, medya
Kaynak: BUGÜN GAZETESİ
Son Güncelleme: Pazar, 17 Şubat 2013 17:35
Gösterim: 1857

