Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Tepebaşı ilçesi Uluönder Mahallesi'ndeki Sabri Kılıçoğlu Anadolu Lisesi inşaatı önünde AA muhabirine açıklama yapan Dilek Altındağ, sınav yerini bir gün önceden kontrol etmek istediğini söyledi.
Kendisine gönderilen sınav giriş belgesindeki adrese geldiğini belirten Altındağ, şöyle konuştu:
''Aslında sınav günü gelmeyi planlıyordum. Ancak sınav yerimi önceden görmek istedim. Buraya geldiğimizde okul inşaatı görünce şaşırdım. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü arayınca öğrendik ki; buradaki okulu, 25 dakika mesafedeki Beyhan-Rıfat Çıkılıoğlu Anadolu Lisesi'ne nakletmişler. Sınav günü gelsem tamamen mağdur olacaktım. Sınava çok iyi hazırlanmıştım ama bu olay moralimi altüst etti. Annem de şeker hastası bu olayı duyunca şekeri çıktı.''
Altındağ, kendisi gibi diğer adaylarında olabileceğini ifade ederek, sınava girecekleri okulları önceden kontrol etmesi gerektiğini söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Tepebaşı ilçesi Uluönder Mahallesi'ndeki Sabri Kılıçoğlu Anadolu Lisesi inşaatı önünde AA muhabirine açıklama yapan Dilek Altındağ, sınav yerini bir gün önceden kontrol etmek istediğini söyledi.
Kendisine gönderilen sınav giriş belgesindeki adrese geldiğini belirten Altındağ, şöyle konuştu:
''Aslında sınav günü gelmeyi planlıyordum. Ancak sınav yerimi önceden görmek istedim. Buraya geldiğimizde okul inşaatı görünce şaşırdım. İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nü arayınca öğrendik ki; buradaki okulu, 25 dakika mesafedeki Beyhan-Rıfat Çıkılıoğlu Anadolu Lisesi'ne nakletmişler. Sınav günü gelsem tamamen mağdur olacaktım. Sınava çok iyi hazırlanmıştım ama bu olay moralimi altüst etti. Annem de şeker hastası bu olayı duyunca şekeri çıktı.''
Altındağ, kendisi gibi diğer adaylarında olabileceğini ifade ederek, sınava girecekleri okulları önceden kontrol etmesi gerektiğini söyledi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Eylül 2012 14:23
Gösterim: 1697
Ön lisans mezunları için düzenlenen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) yapıldı.
Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezince (ÖSYM) gerçekleştirilen, KPSS'nin önlisans mezunlarına yönelik oturumu 159 il ve ilçe merkezinde ve Lefkoşa'da saat 09.30'da başladı.
Adaylara 120 soru için 120 dakika süre verildi.
Kimlik ve güvenlik kontrolleriyle salona giriş işlemlerinin zamanında yapılabilmesi için adaylar, sınavın başlama saatinden önce sınava girecekleri binanın kapısında hazır bulundu.
Adaylar, sınav salonuna sınava giriş belgeleri ve nüfus cüzdanı ya da pasaportları kontrol edilerek alındı.
Gerekli kimlik kontrolleri ve yerleştirme işlemleri tamamlandıktan sonra salon başkanı sınavda uyulacak kuralları adaylara okudu ve ilgili oturumda cevaplanacak test için kullanılacak sınav evrakıyla içinde kalem, silgi bulunan kutular dağıtıldı.
Sınav sonuçları ÖSYM'nin “http://sonuc.osym.gov.tr” internet adresinden öğrenilecek. Sınav sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecek.
KPSS, ortaöğretim düzeyine yönelik yarın yapılacak oturumla tamamlanacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Ön lisans mezunları için düzenlenen Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) yapıldı.
Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezince (ÖSYM) gerçekleştirilen, KPSS'nin önlisans mezunlarına yönelik oturumu 159 il ve ilçe merkezinde ve Lefkoşa'da saat 09.30'da başladı.
Adaylara 120 soru için 120 dakika süre verildi.
Kimlik ve güvenlik kontrolleriyle salona giriş işlemlerinin zamanında yapılabilmesi için adaylar, sınavın başlama saatinden önce sınava girecekleri binanın kapısında hazır bulundu.
Adaylar, sınav salonuna sınava giriş belgeleri ve nüfus cüzdanı ya da pasaportları kontrol edilerek alındı.
Gerekli kimlik kontrolleri ve yerleştirme işlemleri tamamlandıktan sonra salon başkanı sınavda uyulacak kuralları adaylara okudu ve ilgili oturumda cevaplanacak test için kullanılacak sınav evrakıyla içinde kalem, silgi bulunan kutular dağıtıldı.
Sınav sonuçları ÖSYM'nin “http://sonuc.osym.gov.tr” internet adresinden öğrenilecek. Sınav sonuç belgesi basılmayacak ve adayların adreslerine gönderilmeyecek.
KPSS, ortaöğretim düzeyine yönelik yarın yapılacak oturumla tamamlanacak.
Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Eylül 2012 11:57
Gösterim: 1677
Mülteciler üniversitelere sınavsız ve belgesiz girecek
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) yayınladığı genelgeyle, Suriye sınırındaki illerindeki üniversitelerin, Suriyeli mültecileri özel öğrenci statüsünde üniversitelere kayıt edilmelerine olanak tanıdı. Mülteciler hiçbir belge göstermeden “beyanla” üniversitelere kayıt olabilecekler. Yani kişinin sadece söyledikleri üniversiteye giriş için yeterli olacak!
Gaziantep’in en büyük haber sitesi olan gaziantephaberler.com’un haberine göre; YÖK 3 Eylül 2012 tarihinde Çukurova, Gaziantep, Harran Kilis 7 Aralık, Mustafa Kemal, Mersin, Osmaniye Korkut Ata Üniversiteleri Rektörlüklerine gönderdiği genelge ile 2012-2013 öğretim yılına mahsus olmak üzere, Suriye’den gelen mültecilerin hiçbir belge göstermeden beyanla özel öğrenci olarak kayıt etmelerine olanak tanıdı.
CHP Gaziantep Milletvekili Dr. Mehmet Şeker, YÖK’ün aldığı bu kararın mantıklı ve doğru bir yaklaşım olmadığını belirterek, şu açıklamayı yaptı:
ÖĞRENCİ Mİ MİLİTAN MI?
“Suriye’den gelen ve kim olduğu belli olmayan bu kişilerin hiçbir para talep etmeden, belge istemeden sadece beyanla üniversitelerimize kayıt edilmeleri, üniversiteye girebilmek için dershanelere giden, emek ve para harcayan, bu uğurda psikolojileri bozulan öğrencilerimize ve ailelerine yapılan büyük bir haksızlıktır.
Kaldı ki, bu insanlar öğrenci mi? terörist mi? El Kaide militanı mı? PKK militanı mı? sırf beyanla bu kişileri üniversitelerimize sokmak ne mantıklı ne de doğru bir yaklaşımdır. YÖK, biran önce aldığı bu yanlış kararı gözden geçirmelidir”(odatv)
İşte o belge

Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Mülteciler üniversitelere sınavsız ve belgesiz girecek
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı (YÖK) yayınladığı genelgeyle, Suriye sınırındaki illerindeki üniversitelerin, Suriyeli mültecileri özel öğrenci statüsünde üniversitelere kayıt edilmelerine olanak tanıdı. Mülteciler hiçbir belge göstermeden “beyanla” üniversitelere kayıt olabilecekler. Yani kişinin sadece söyledikleri üniversiteye giriş için yeterli olacak!
Gaziantep’in en büyük haber sitesi olan gaziantephaberler.com’un haberine göre; YÖK 3 Eylül 2012 tarihinde Çukurova, Gaziantep, Harran Kilis 7 Aralık, Mustafa Kemal, Mersin, Osmaniye Korkut Ata Üniversiteleri Rektörlüklerine gönderdiği genelge ile 2012-2013 öğretim yılına mahsus olmak üzere, Suriye’den gelen mültecilerin hiçbir belge göstermeden beyanla özel öğrenci olarak kayıt etmelerine olanak tanıdı.
CHP Gaziantep Milletvekili Dr. Mehmet Şeker, YÖK’ün aldığı bu kararın mantıklı ve doğru bir yaklaşım olmadığını belirterek, şu açıklamayı yaptı:
ÖĞRENCİ Mİ MİLİTAN MI?
“Suriye’den gelen ve kim olduğu belli olmayan bu kişilerin hiçbir para talep etmeden, belge istemeden sadece beyanla üniversitelerimize kayıt edilmeleri, üniversiteye girebilmek için dershanelere giden, emek ve para harcayan, bu uğurda psikolojileri bozulan öğrencilerimize ve ailelerine yapılan büyük bir haksızlıktır.
Kaldı ki, bu insanlar öğrenci mi? terörist mi? El Kaide militanı mı? PKK militanı mı? sırf beyanla bu kişileri üniversitelerimize sokmak ne mantıklı ne de doğru bir yaklaşımdır. YÖK, biran önce aldığı bu yanlış kararı gözden geçirmelidir”(odatv)
İşte o belge

Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Eylül 2012 11:25
Gösterim: 1921
Zaman Gazetesi Yazarı A. Turan Alkan köşesine, Mehmet Ali Birand’ın 32.Gün programında imam hatipli öğrencilerle yaptığı sohbeti taşıdı. İşte o yazı
-İyi akşamlar sayın seyirciler, yeni sezonun ilk 33. Gün programında imam-hatipli gençlerin hayat tarzını konuşacaz. E, haliyle insanlar merak ediyo; bu çocuklar ne yer ne içer, hatta bunlar dünyalı mıdır, Mars'tan mı gelmişlerdir diye.
Sahi kuzum ne yiyorsunuz siz yemeklerde, öyle özel bir şey filan mı var; meselâ temcit pilâvı diye bir şey duyarım. Temcit pilâvı mı yersiniz daha çok, yoksa hani hurma, sulandırılmış keçi sütü filan mı?
-Valla ilk defa duyuyorum Memedali amca temcit pilavını; herkesin yediği neyse odur işte; mercimek çorba, bulgur pilavı, köfte, salata filan.
-Hmm köfte haa, bu önemli; peki okulda öğle arası şeysilerinde sosisli filan yer misiniz? Salam, şarküteri ürünleri?
-Et ürünleri olmuyor genelde kantinlerde, kaşarlı tost, meyve suyu idare ediyoruz herkes gibi...
-Vah vah; sahi kuzum alkollü içeceklerle aranız nasıldır siz imam-hatipli çocukların; susayınca şöyle buz gibi bir bira çekmez mi canınız?
-Ben içmem; okulu soruyorsanız, kantinde bira yok ama isteyen, parası olan gider tekel bayiinden alır içer heralde.
-Bi dakka bi dakka; çok önemli bir şey söyledin demincek; bira okulda yok ama bayide var diyosun; yani imam-hatipliler okulda bira satılsa içecekler mi demek oluyo? bu?
-Hayır Memedali amca...
-Bi dakka bi dakka; şu amcayı şaapalım istersen; olmuyo, abi? de en iyisi, anlaşalım. Peki, biraz da bir imam-hatipli genç kızı dinleyelim bakalım, hemen soruya geçiyom, "Okulda filört durumları nasıl oluyor, sevgilin var mı senin meselâ? Bir engellemeyle karşılaşıyo musun? Mahalle baskısı, okul baskısı, aileden baskı?
-Şey yani... ne desek şimdi... Hık mık....
-Ben zaten tahmin ettiydim böyle hık mık diyceenizi. Vah vah, neyse, haydi söyleyin bakayım bana, kopya oluyo? mu, okuldan kaçar mısınız ara sıra?
-Şey yani... ne desek şimdi... Hık mık....
-İmam-hatipte bile ha? Vah vah; bi şey sööliim mi, eğer bu mübarek okullar böyleyse durum kötü demektir sayın seyirciler. Şimdi de bu ilginç durumu bir uzmana soralım. Sayın uzman, siz de bu okullardan mezunsunuz, söyleyin bana, nasıl oluyo? da bööle oluyo?
-Şimdi sayın Birand, bu çocuklar, bu okullar uzaydan gelmedi ki...
-Anladım anladım; şimdi ben yine bir öğrenciye sormak istiyorum, bakayım ne soracaktııım, eveeet, hah, söyleyin bana, filörtünüz cuma akşamı sizin evin kapısını çalsa, babanıza, "Kızınla çıkmak istiyom" dese, babanız naapar? Çocuğu döver değil mi, haydi çekinmeyin söyleyin şimdi...
-Valla hık mık... olacak işler mi bunlar Memedali abi?
-Anlıyorum çocuğum, vah vah! Hayır şunun için sormak zorundayım çocuklar, bağışlayın beni; tamam, belki siz bu soruları çok garip, uçuk buluyor, belki içten içe gülüyosunuz ama, bakınız işte benim gibi sizleri, aile hayatınızı, yetiştiğiniz ortamı tanımayan, bilmeyen, hatta belki merak bile etmeyen büyük bir seyirci kitlesi var. Bizim kanal da o kitleyi şeyediyor zaten, aydınlatıyor yani. Bu arada unuttum, okulda namaz kıldırıyollar mı zorlan? Mescit filan da vardır di mi sizin okullarda? Yoklama alınıyo mu mescit girişlerinde?
-...!
-Yaa, ben de bundan şüpheleniyordum işte... Bu arada ısrarla söz isteyen bir öğrenci arkadaşa veriyorum mikrofonu, sonra kapatıyoz. Evet çocuğum, ne diyceen?
-Abi, bizim size doğru dürüst cevap veremeyişimiz, cevabımızın olmadığından değil, Allah'ın nelere kaadir olduğunu tefekkür ederken ööle dalıp gidişimizden, başka bir anlam çıkmasın yani. Hamdolsun biz de herkes gibi yer içer, sever-sevilir, âşık olur acı çekeriz ama ayrı dünyalarda yaşadığımız kesin gibi!
-Peki çocuğum, programın da son şeysilerindeyiz artık. Bugün imam-hatipler gerçeğine ışık şaaptık sevgili seyirciler, bir başka şeyde buluşuncaya kadar sakın kimselere bir şey vermeyin olur mu, randevu yani.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Zaman Gazetesi Yazarı A. Turan Alkan köşesine, Mehmet Ali Birand’ın 32.Gün programında imam hatipli öğrencilerle yaptığı sohbeti taşıdı. İşte o yazı
-İyi akşamlar sayın seyirciler, yeni sezonun ilk 33. Gün programında imam-hatipli gençlerin hayat tarzını konuşacaz. E, haliyle insanlar merak ediyo; bu çocuklar ne yer ne içer, hatta bunlar dünyalı mıdır, Mars'tan mı gelmişlerdir diye.
Sahi kuzum ne yiyorsunuz siz yemeklerde, öyle özel bir şey filan mı var; meselâ temcit pilâvı diye bir şey duyarım. Temcit pilâvı mı yersiniz daha çok, yoksa hani hurma, sulandırılmış keçi sütü filan mı?
-Valla ilk defa duyuyorum Memedali amca temcit pilavını; herkesin yediği neyse odur işte; mercimek çorba, bulgur pilavı, köfte, salata filan.
-Hmm köfte haa, bu önemli; peki okulda öğle arası şeysilerinde sosisli filan yer misiniz? Salam, şarküteri ürünleri?
-Et ürünleri olmuyor genelde kantinlerde, kaşarlı tost, meyve suyu idare ediyoruz herkes gibi...
-Vah vah; sahi kuzum alkollü içeceklerle aranız nasıldır siz imam-hatipli çocukların; susayınca şöyle buz gibi bir bira çekmez mi canınız?
-Ben içmem; okulu soruyorsanız, kantinde bira yok ama isteyen, parası olan gider tekel bayiinden alır içer heralde.
-Bi dakka bi dakka; çok önemli bir şey söyledin demincek; bira okulda yok ama bayide var diyosun; yani imam-hatipliler okulda bira satılsa içecekler mi demek oluyo? bu?
-Hayır Memedali amca...
-Bi dakka bi dakka; şu amcayı şaapalım istersen; olmuyo, abi? de en iyisi, anlaşalım. Peki, biraz da bir imam-hatipli genç kızı dinleyelim bakalım, hemen soruya geçiyom, "Okulda filört durumları nasıl oluyor, sevgilin var mı senin meselâ? Bir engellemeyle karşılaşıyo musun? Mahalle baskısı, okul baskısı, aileden baskı?
-Şey yani... ne desek şimdi... Hık mık....
-Ben zaten tahmin ettiydim böyle hık mık diyceenizi. Vah vah, neyse, haydi söyleyin bakayım bana, kopya oluyo? mu, okuldan kaçar mısınız ara sıra?
-Şey yani... ne desek şimdi... Hık mık....
-İmam-hatipte bile ha? Vah vah; bi şey sööliim mi, eğer bu mübarek okullar böyleyse durum kötü demektir sayın seyirciler. Şimdi de bu ilginç durumu bir uzmana soralım. Sayın uzman, siz de bu okullardan mezunsunuz, söyleyin bana, nasıl oluyo? da bööle oluyo?
-Şimdi sayın Birand, bu çocuklar, bu okullar uzaydan gelmedi ki...
-Anladım anladım; şimdi ben yine bir öğrenciye sormak istiyorum, bakayım ne soracaktııım, eveeet, hah, söyleyin bana, filörtünüz cuma akşamı sizin evin kapısını çalsa, babanıza, "Kızınla çıkmak istiyom" dese, babanız naapar? Çocuğu döver değil mi, haydi çekinmeyin söyleyin şimdi...
-Valla hık mık... olacak işler mi bunlar Memedali abi?
-Anlıyorum çocuğum, vah vah! Hayır şunun için sormak zorundayım çocuklar, bağışlayın beni; tamam, belki siz bu soruları çok garip, uçuk buluyor, belki içten içe gülüyosunuz ama, bakınız işte benim gibi sizleri, aile hayatınızı, yetiştiğiniz ortamı tanımayan, bilmeyen, hatta belki merak bile etmeyen büyük bir seyirci kitlesi var. Bizim kanal da o kitleyi şeyediyor zaten, aydınlatıyor yani. Bu arada unuttum, okulda namaz kıldırıyollar mı zorlan? Mescit filan da vardır di mi sizin okullarda? Yoklama alınıyo mu mescit girişlerinde?
-...!
-Yaa, ben de bundan şüpheleniyordum işte... Bu arada ısrarla söz isteyen bir öğrenci arkadaşa veriyorum mikrofonu, sonra kapatıyoz. Evet çocuğum, ne diyceen?
-Abi, bizim size doğru dürüst cevap veremeyişimiz, cevabımızın olmadığından değil, Allah'ın nelere kaadir olduğunu tefekkür ederken ööle dalıp gidişimizden, başka bir anlam çıkmasın yani. Hamdolsun biz de herkes gibi yer içer, sever-sevilir, âşık olur acı çekeriz ama ayrı dünyalarda yaşadığımız kesin gibi!
-Peki çocuğum, programın da son şeysilerindeyiz artık. Bugün imam-hatipler gerçeğine ışık şaaptık sevgili seyirciler, bir başka şeyde buluşuncaya kadar sakın kimselere bir şey vermeyin olur mu, randevu yani.
Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Eylül 2012 11:41
Gösterim: 2426
Milli Eğitim Bakanlığı'nın iletişim merkezi olan 'Alo 147'yi arayarak 'Ailem beni okula göndermiyor' diyerek ihbarda bulunan 17 yaşındaki Gamze Turan çok sevdiği okuluna geri döndü.
Ağrı'ya 12 kilometre uzaklıktaki Yukarı Yoldüzü köyünde oturan Turan ailesi en büyük çocukları Gamze Turan'ı, maddi imkansızlık nedeniyle okula göndermedi. Ailesinin aldığı bu karara boyun eğmeyen 17 yaşındaki Gamze Turan ev telefonundan 147'yi arayarak durumunu anlattı. Bakanlık yetkilisi Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Başak'ı arayarak gereğinin yapılmasını istedi. İl Müdürü Fatih Başak beraberine rehber öğretmenlerini alarak Gamze Turan'ın yaşadığı köye gitti. Milli Eğitim Müdürü ve öğretmenler Gamze Turan'ın dedesi ile görüşTÜ. Dedenin 'evet okuturuz' sözü üzerine gözleri dolan 11'inci sınıf öğrencisi Gamze Turan, "Dünyanın en mutlu çocuğu ben oldum. En büyük hayalim okumak ve ülke için faydalı bir kişi olmak" dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı'nın iletişim merkezi olan 'Alo 147'yi arayarak 'Ailem beni okula göndermiyor' diyerek ihbarda bulunan 17 yaşındaki Gamze Turan çok sevdiği okuluna geri döndü.
Ağrı'ya 12 kilometre uzaklıktaki Yukarı Yoldüzü köyünde oturan Turan ailesi en büyük çocukları Gamze Turan'ı, maddi imkansızlık nedeniyle okula göndermedi. Ailesinin aldığı bu karara boyun eğmeyen 17 yaşındaki Gamze Turan ev telefonundan 147'yi arayarak durumunu anlattı. Bakanlık yetkilisi Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Fatih Başak'ı arayarak gereğinin yapılmasını istedi. İl Müdürü Fatih Başak beraberine rehber öğretmenlerini alarak Gamze Turan'ın yaşadığı köye gitti. Milli Eğitim Müdürü ve öğretmenler Gamze Turan'ın dedesi ile görüşTÜ. Dedenin 'evet okuturuz' sözü üzerine gözleri dolan 11'inci sınıf öğrencisi Gamze Turan, "Dünyanın en mutlu çocuğu ben oldum. En büyük hayalim okumak ve ülke için faydalı bir kişi olmak" dedi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 22 Eylül 2012 10:59
Gösterim: 1923

