Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği, Türkiye'deki vize bürolarında Schengen vizesi müracaatına kolaylık getirildiğini bildirdi.
Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, 3 Eylül 2012'den itibaren, Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği ile İstanbul Başkonsolosluğu'nun yetki alanına giren bölgelerden Schengen ülkeleri için vize başvurusunda bulunacak kişilerin müracaatlarını, iDATA firmasının başvuru kabul merkezlerinden yapabilecekleri belirtildi.
Açıklamada, "Bu merkezler Ankara, İstanbul, Bursa ve Gaziantep'te açılacak olup, Almanya Büyükelçiliği tarafından resmi olarak görevlendirilmişlerdir. Kasım 2012'den itibaren Antalya ve İzmir'de de merkezler hizmete girecektir" denildi.
Şahsi başvuru artık gerekmeyecek
Açıklamaya göre, uygulamanın getireceği en önemli kolaylık başvuru sahiplerinin Almanya'nın vize bürolarına şahsen müracaatının artık gerekmeyecek olması. Gerekli belgeler eşliğinde yazılı müracaat şahsen yapılabileceği gibi, başka biri tarafından da başvuru kabul merkezlerden birine teslim edilebilecek. Başvuruyu ve belgeleri teslim alan merkez, bunları Almanya'nın ilgili temsilciliğine iletecek. Bu uygulama Almanya'nın vize büroları için şimdiye kadar uygulanan randevu sisteminin de yerini alacak.
Amaç ilişkileri geliştirmek
Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'nin açıklamasında konuyla ilgili görüşlerine yer verilen Büyükelçi Eberhard Pohl, "Bu yeni vize başvuru kabul merkezleriyle vize işlemlerini büyük oranda kolaylaştırabiliyor olmamızdan mutluyum" dedi.
Pohl, "Bunun Türkiye'de ve hatta Almanya'da da pek çok insana somut yardımı olacaktır. Uygulamayla amaçlanan, ülkelerimiz arasındaki sıkı dostça ilişkileri daha da geliştirmek ve derinleştirmektir" ifadesini kullandı.
Almanya Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Thomas Kurz da yarın uygulamanın ayrıntıları hakkında basına bilgi verecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği, Türkiye'deki vize bürolarında Schengen vizesi müracaatına kolaylık getirildiğini bildirdi.
Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, 3 Eylül 2012'den itibaren, Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği ile İstanbul Başkonsolosluğu'nun yetki alanına giren bölgelerden Schengen ülkeleri için vize başvurusunda bulunacak kişilerin müracaatlarını, iDATA firmasının başvuru kabul merkezlerinden yapabilecekleri belirtildi.
Açıklamada, "Bu merkezler Ankara, İstanbul, Bursa ve Gaziantep'te açılacak olup, Almanya Büyükelçiliği tarafından resmi olarak görevlendirilmişlerdir. Kasım 2012'den itibaren Antalya ve İzmir'de de merkezler hizmete girecektir" denildi.
Şahsi başvuru artık gerekmeyecek
Açıklamaya göre, uygulamanın getireceği en önemli kolaylık başvuru sahiplerinin Almanya'nın vize bürolarına şahsen müracaatının artık gerekmeyecek olması. Gerekli belgeler eşliğinde yazılı müracaat şahsen yapılabileceği gibi, başka biri tarafından da başvuru kabul merkezlerden birine teslim edilebilecek. Başvuruyu ve belgeleri teslim alan merkez, bunları Almanya'nın ilgili temsilciliğine iletecek. Bu uygulama Almanya'nın vize büroları için şimdiye kadar uygulanan randevu sisteminin de yerini alacak.
Amaç ilişkileri geliştirmek
Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'nin açıklamasında konuyla ilgili görüşlerine yer verilen Büyükelçi Eberhard Pohl, "Bu yeni vize başvuru kabul merkezleriyle vize işlemlerini büyük oranda kolaylaştırabiliyor olmamızdan mutluyum" dedi.
Pohl, "Bunun Türkiye'de ve hatta Almanya'da da pek çok insana somut yardımı olacaktır. Uygulamayla amaçlanan, ülkelerimiz arasındaki sıkı dostça ilişkileri daha da geliştirmek ve derinleştirmektir" ifadesini kullandı.
Almanya Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Thomas Kurz da yarın uygulamanın ayrıntıları hakkında basına bilgi verecek.
Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 09:44
Gösterim: 2048
İngiltere'de hükümet, Londra Metropolitan Üniversitesi'nin Avrupa Birliği dışından gelen öğrencilerine eğitim verme ve vize sağlama yetkisini kaldırdı. 100'ün üzerinde Türk öğrenci endişe içinde.
Yabancı öğrenci statüsünde 2700 öğrencisi bulunan üniversitede 100'ün üzerinde Türk öğrenci de eğitim görüyor.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Türk öğrencilerden Şeyda Yılmaz, mağdur edildiklerini belirterek, ''Okulu dava edeceğini'' söylerken, Ilgın Tufan adlı öğrenci de okulun eğitim standartlarının düşük olduğu savlarının doğru olmadığını belirtti.
Eğitim-öğretim döneminin başlamasına kısa bir süre kala alınan karar öğrenciler arasında panik ve öfke yarattı.
Öğrenci vizelerinin amaçları dışında kullanıldığı iddiasıyla vize denetimlerini sıkılaştıran İçişleri Bakanlığı'na bağlı göçmenlik bürosu UKBA'nın Metropolitan Üniversitesi'nde yaptığı incelemelerin ardından iki noktada kusur bulduğu bildirildi.
Bunlardan biri öğrencilerin okula yeterli düzeyde devam etmiyor olması. İkincisi de, bazı öğrencilerin İngilizce düzeylerinin de minimum seviyenin altında olması.
İngiltere'ye üniversite eğitimi almak için yurt dışından gelen öğrencilerin kayıt yaptıracakları üniversite tarafından resmen davet edilmesi gerekiyor.
Sınırdışı riski
Arianna Tassinari - Ulusal Öğrenci Birliği
Üniversite, resmi internet sayfasında yaptığı açıklamada, yabancı öğrencilere mali sponsorluk yapabilmesi için gereken Güvenli Kurum Statüsü'nü kaybettiğini ve bu yüzden uluslararası öğrencilere vize sağlama yetkisinin kaldırıldığını belirtti.
İngiltere Ulusal Öğrenci Birliği'ne göre (NUS) önümüzdeki 60 gün içinde kendilerine yeni bir eğitim kurumu bulamayan yabancı öğrenciler sınır dışı edilecek.
UKBA, üniversitenin altı ay önce göçmenlik politikalarıyla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair uyarılmış olmasına rağmen sorunları düzeltmek adına bir müdahalede bulunmadığını bildirdi.
Üniversitenin bu durumdan uzun bir süredir haberdar olduğunu kısa bir süre önce öğrenen uluslararası öğrencilerse tepkili.
Türk öğrenciler tedirgin
Gazetecilik bölümünde son sınıf öğrencisi olan Şeyda Yılmaz, olayla ilgili haberleri bir hafta önce the Times ve Guardian gibi gazetelerde okuduğunu, ancak üniversitenin öğrencilere yolladığı e-postalarla söylentileri yalanladığını söylüyor.
Aynı okulda iki sene geçirdikten sonra başka bir yere transfer edilmenin uyum sağlamak olmak açısından zor olduğunu düşünen Yılmaz, en büyük hatanın haberin son anda duyurulması olduğu görüşünde.
Yılmaz, kendilerine ulaşan, okulun yabancı öğrencilere vize verme yetkisini İngiltere'de yönetmeliklere uymayan öğrencileri hükümete bildirmediğinden dolayı kaybettiğini bilgisini de aktardı.
Şeyda Yılmaz - Gazetecilik öğrencisi
"13 haftalık dönem boyunca bir veya iki derse gitmemişimdir. Dava açarak ödediğim miktarın daha fazlasını isteyeceğim."
Okul ücretlerinin senede 13 bin sterline kadar çıktığını söyleyen Şeyda Yılmaz, "Bu saçma davranışı ayrıca dava etmek istiyorum. İnternetteki sayfamda bulunan yoklama listemi kaydettim. 13 haftalık dönem boyunca bir veya iki derse gitmemişimdir. Dava açarak ödediğim miktarın daha fazlasını isteyeceğim" dedi.
Olanlardan bu sabah haberdar olan Ilgın Tufan ise, Sanat ve Miras Yönetimi bölümünde yüksek lisans öğrencisi.
Okula Şubat ayında kayıt yaptırdığı için bir dönem daha okuması ve mezun olabilmek için bir tez yazması gerekiyor.
Tek önem verdiği şeyin Londra'da kalmak olduğunu söyleyen Tufan, "Başka bir üniversiteye transfer olup olamayacağım belirsiz. Çok fazla okulda açılmayan bir bölümde okuyorum" açıklamasını yaptı.
Tufan da öğrenci statüsünün elinden alınması durumunda tazminat talep edeceğini söyleyenlerden.
London Metropolitan Üniversitesi'ndeki eğitim standartlarının düşük olduğuna dair söylentilerin doğru olmadığını söyleyen Türk öğrenciler, hükümetin verdiği kararda haklı olduğunu iddia etse de, "Başkalarının sorumsuzluğu yüzünden bizi mağdur edemezler" diyorlar.
'Utanç verici bir durum'
Londra Metropolitan Üniversitesi'nin Öğrenci Birliği ve öğrenci sendikası üyeleri, bu sabah üniversitenin kuzey Londra'daki kampüsünde bir araya geldi.
Üniversitenin öğrenci birliği üyeleri basına yaptıkları açıklamada, eğitim hayatının son dönemine veya tez yazma aşamasına kadar gelmiş olan öğrencilerin okuldan ayrılmak zorunda bırakılmasının "utanç verici bir durum" olduğunu söyledi.
Durumu "koalisyon hükümetinin bencilliği" olarak tanımlayan temsilcilerden biri, "Biz burada eğitim görebilmek için büyük paralar harcıyoruz. İngiliz vatandaşlarının ödediği vergilerle okumuyoruz" dedi.
Öğrenci Birliği Başkan Yardımcısı Adnan Patel "Hükümet aynı şeyi küçük çaplı özel kolejlere de yaptı. Ama Londra Metropolitan Üniversitesi gibi binlerce yabancı öğrenciye sahip bir eğitim kurumuna yapılan, bir sürü gencin hayatıyla oynamak" diyor.
Kendisi de yabancı öğrenci statüsüne sahip olan Patel, "Üniversite, öğrencilerin okula geldiğini garantiye alabilmek için kampüs girişinde elektronik bir kart sistemi bulunduruyor. Sınır dairesi üniversitenin tüm yetkilerini elinden almamalıydı" yorumunu yaptı.
Ulusal Öğrenci Birliği'nden Arianna Tassinari, Londra Metropolitan Üniversitesi öğrencisi olmamasına rağmen protestoya destek vermeye gelenlerdendi.
Tassinari, kararın feshedilmesi için farklı grupları bir araya getirerek lobi çalışmalarına başlamak istediklerini söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İngiltere'de hükümet, Londra Metropolitan Üniversitesi'nin Avrupa Birliği dışından gelen öğrencilerine eğitim verme ve vize sağlama yetkisini kaldırdı. 100'ün üzerinde Türk öğrenci endişe içinde.
Yabancı öğrenci statüsünde 2700 öğrencisi bulunan üniversitede 100'ün üzerinde Türk öğrenci de eğitim görüyor.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Türk öğrencilerden Şeyda Yılmaz, mağdur edildiklerini belirterek, ''Okulu dava edeceğini'' söylerken, Ilgın Tufan adlı öğrenci de okulun eğitim standartlarının düşük olduğu savlarının doğru olmadığını belirtti.
Eğitim-öğretim döneminin başlamasına kısa bir süre kala alınan karar öğrenciler arasında panik ve öfke yarattı.
Öğrenci vizelerinin amaçları dışında kullanıldığı iddiasıyla vize denetimlerini sıkılaştıran İçişleri Bakanlığı'na bağlı göçmenlik bürosu UKBA'nın Metropolitan Üniversitesi'nde yaptığı incelemelerin ardından iki noktada kusur bulduğu bildirildi.
Bunlardan biri öğrencilerin okula yeterli düzeyde devam etmiyor olması. İkincisi de, bazı öğrencilerin İngilizce düzeylerinin de minimum seviyenin altında olması.
İngiltere'ye üniversite eğitimi almak için yurt dışından gelen öğrencilerin kayıt yaptıracakları üniversite tarafından resmen davet edilmesi gerekiyor.
Sınırdışı riski
Arianna Tassinari - Ulusal Öğrenci Birliği
Üniversite, resmi internet sayfasında yaptığı açıklamada, yabancı öğrencilere mali sponsorluk yapabilmesi için gereken Güvenli Kurum Statüsü'nü kaybettiğini ve bu yüzden uluslararası öğrencilere vize sağlama yetkisinin kaldırıldığını belirtti.
İngiltere Ulusal Öğrenci Birliği'ne göre (NUS) önümüzdeki 60 gün içinde kendilerine yeni bir eğitim kurumu bulamayan yabancı öğrenciler sınır dışı edilecek.
UKBA, üniversitenin altı ay önce göçmenlik politikalarıyla ilgili yükümlülüklerini yerine getirmediğine dair uyarılmış olmasına rağmen sorunları düzeltmek adına bir müdahalede bulunmadığını bildirdi.
Üniversitenin bu durumdan uzun bir süredir haberdar olduğunu kısa bir süre önce öğrenen uluslararası öğrencilerse tepkili.
Türk öğrenciler tedirgin
Gazetecilik bölümünde son sınıf öğrencisi olan Şeyda Yılmaz, olayla ilgili haberleri bir hafta önce the Times ve Guardian gibi gazetelerde okuduğunu, ancak üniversitenin öğrencilere yolladığı e-postalarla söylentileri yalanladığını söylüyor.
Aynı okulda iki sene geçirdikten sonra başka bir yere transfer edilmenin uyum sağlamak olmak açısından zor olduğunu düşünen Yılmaz, en büyük hatanın haberin son anda duyurulması olduğu görüşünde.
Yılmaz, kendilerine ulaşan, okulun yabancı öğrencilere vize verme yetkisini İngiltere'de yönetmeliklere uymayan öğrencileri hükümete bildirmediğinden dolayı kaybettiğini bilgisini de aktardı.
Şeyda Yılmaz - Gazetecilik öğrencisi
"13 haftalık dönem boyunca bir veya iki derse gitmemişimdir. Dava açarak ödediğim miktarın daha fazlasını isteyeceğim."
Okul ücretlerinin senede 13 bin sterline kadar çıktığını söyleyen Şeyda Yılmaz, "Bu saçma davranışı ayrıca dava etmek istiyorum. İnternetteki sayfamda bulunan yoklama listemi kaydettim. 13 haftalık dönem boyunca bir veya iki derse gitmemişimdir. Dava açarak ödediğim miktarın daha fazlasını isteyeceğim" dedi.
Olanlardan bu sabah haberdar olan Ilgın Tufan ise, Sanat ve Miras Yönetimi bölümünde yüksek lisans öğrencisi.
Okula Şubat ayında kayıt yaptırdığı için bir dönem daha okuması ve mezun olabilmek için bir tez yazması gerekiyor.
Tek önem verdiği şeyin Londra'da kalmak olduğunu söyleyen Tufan, "Başka bir üniversiteye transfer olup olamayacağım belirsiz. Çok fazla okulda açılmayan bir bölümde okuyorum" açıklamasını yaptı.
Tufan da öğrenci statüsünün elinden alınması durumunda tazminat talep edeceğini söyleyenlerden.
London Metropolitan Üniversitesi'ndeki eğitim standartlarının düşük olduğuna dair söylentilerin doğru olmadığını söyleyen Türk öğrenciler, hükümetin verdiği kararda haklı olduğunu iddia etse de, "Başkalarının sorumsuzluğu yüzünden bizi mağdur edemezler" diyorlar.
'Utanç verici bir durum'
Londra Metropolitan Üniversitesi'nin Öğrenci Birliği ve öğrenci sendikası üyeleri, bu sabah üniversitenin kuzey Londra'daki kampüsünde bir araya geldi.
Üniversitenin öğrenci birliği üyeleri basına yaptıkları açıklamada, eğitim hayatının son dönemine veya tez yazma aşamasına kadar gelmiş olan öğrencilerin okuldan ayrılmak zorunda bırakılmasının "utanç verici bir durum" olduğunu söyledi.
Durumu "koalisyon hükümetinin bencilliği" olarak tanımlayan temsilcilerden biri, "Biz burada eğitim görebilmek için büyük paralar harcıyoruz. İngiliz vatandaşlarının ödediği vergilerle okumuyoruz" dedi.
Öğrenci Birliği Başkan Yardımcısı Adnan Patel "Hükümet aynı şeyi küçük çaplı özel kolejlere de yaptı. Ama Londra Metropolitan Üniversitesi gibi binlerce yabancı öğrenciye sahip bir eğitim kurumuna yapılan, bir sürü gencin hayatıyla oynamak" diyor.
Kendisi de yabancı öğrenci statüsüne sahip olan Patel, "Üniversite, öğrencilerin okula geldiğini garantiye alabilmek için kampüs girişinde elektronik bir kart sistemi bulunduruyor. Sınır dairesi üniversitenin tüm yetkilerini elinden almamalıydı" yorumunu yaptı.
Ulusal Öğrenci Birliği'nden Arianna Tassinari, Londra Metropolitan Üniversitesi öğrencisi olmamasına rağmen protestoya destek vermeye gelenlerdendi.
Tassinari, kararın feshedilmesi için farklı grupları bir araya getirerek lobi çalışmalarına başlamak istediklerini söyledi.
Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 09:15
Gösterim: 1446
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak (33), doçentliğe hak kazandığı gün Aydın’da geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti.
PAÜ Senatosu’nun dün gündüz yaptığı toplantıda yardımcı doçentlik unvanını yükselterek doçentlik unvanı verdiği Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak, PAÜ Tıp Fakültesi’nde araştırma görevlisi olan eşi Nilüfer Koçak ile birlikte tatil için Denizli’den Aydın’ın Kuşadası ilçesine gitmek için yola çıktı. Aydın’ın Nazilli ilçesi yakınlarında bir kooperatifin satış mağazasından peynir almak için araçtan inen Koçak, yolun karşısına geçerken bir TIR’ın çarpması sonucu eşinin gözleri önünde olay yerinde hayatını kaybetti.
Yaman Koçak için Pamukkale Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen törene; Vali Yardımcısı Halil İbrahim Ertekin, PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Nas, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Karaosmanoğlu, merhum Doç. Dr. Koçak’ın ailesi, çalışma arkadaşları ve öğrencileri katıldı.
Törende bir konuşma yapan PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Doç. Dr. Yaman’ın vefatının kendilerini yasa boğduğunu belirterek törene katılanlardan helallik istedi. Ailesi, yakınları ve mesai arkadaşlarının gözyaşlarına boğulduğu törende konuşan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Karaosmanoğlu, sanki cenaze töreninde değil de üniversitenin akademik yıl açılışında olduklarını, Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak’ın da kendilerine hayat dersi verdiğini, hayatın aslında çok kısa olduğunu ifade etti.
Törenin ardından, Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak’ın cenazesi defnedilmek üzere memleketi olan Manisa’nın Salihli ilçesine götürüldü.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak (33), doçentliğe hak kazandığı gün Aydın’da geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti.
PAÜ Senatosu’nun dün gündüz yaptığı toplantıda yardımcı doçentlik unvanını yükselterek doçentlik unvanı verdiği Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak, PAÜ Tıp Fakültesi’nde araştırma görevlisi olan eşi Nilüfer Koçak ile birlikte tatil için Denizli’den Aydın’ın Kuşadası ilçesine gitmek için yola çıktı. Aydın’ın Nazilli ilçesi yakınlarında bir kooperatifin satış mağazasından peynir almak için araçtan inen Koçak, yolun karşısına geçerken bir TIR’ın çarpması sonucu eşinin gözleri önünde olay yerinde hayatını kaybetti.
Yaman Koçak için Pamukkale Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi'nde düzenlenen törene; Vali Yardımcısı Halil İbrahim Ertekin, PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sebahattin Nas, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Karaosmanoğlu, merhum Doç. Dr. Koçak’ın ailesi, çalışma arkadaşları ve öğrencileri katıldı.
Törende bir konuşma yapan PAÜ Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Doç. Dr. Yaman’ın vefatının kendilerini yasa boğduğunu belirterek törene katılanlardan helallik istedi. Ailesi, yakınları ve mesai arkadaşlarının gözyaşlarına boğulduğu törende konuşan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Fatih Karaosmanoğlu, sanki cenaze töreninde değil de üniversitenin akademik yıl açılışında olduklarını, Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak’ın da kendilerine hayat dersi verdiğini, hayatın aslında çok kısa olduğunu ifade etti.
Törenin ardından, Doç. Dr. Süleyman Yaman Koçak’ın cenazesi defnedilmek üzere memleketi olan Manisa’nın Salihli ilçesine götürüldü.
Son Güncelleme: Perşembe, 30 Ağustos 2012 16:08
Gösterim: 2404
Hazırladığı doodle'lar ile dünyaca ünlü sanatçı veya bilim adamlarının doğum günleri veya ölüm günlerini kullanıcılarına hatırlatan Google internet arama motoru, Ramazan Bayramı'nın ardından 30 Ağustos Zafer Bayramı için de doodle yapmaması dikkat çekti.
Dünya genelinde özel gün ve bayramlar hatta tanınmış kişiler için özel logolar hazırlayan google’ın iki önemli gün için doodle yapmaması ise tepkilere neden oldu. 2012 Londra Olimpiyatları için her gün ayrı ayrı doodle logosu yapan google, özel günler ve kişiler için de aynı şekilde logolar yaparak çeşitli günlerde kullanıcılara sürpriz yaparken, Türkiye’de yaklaşık 30 milyon kullanıcısı olan google’nin özel logo yapmaması sosyal paylaşım sitelerinde günün konusu oldu. Ramazan Bayramı'na Sosyal medya ve birçok platformda kısa sürede tartışma konusu olan google'ın doodle logosu yapmaması, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda da yapılmamasının ardından yaşanan tartışmalar büyüyeceği gibi unutulmayacak gibi görünüyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Hazırladığı doodle'lar ile dünyaca ünlü sanatçı veya bilim adamlarının doğum günleri veya ölüm günlerini kullanıcılarına hatırlatan Google internet arama motoru, Ramazan Bayramı'nın ardından 30 Ağustos Zafer Bayramı için de doodle yapmaması dikkat çekti.
Dünya genelinde özel gün ve bayramlar hatta tanınmış kişiler için özel logolar hazırlayan google’ın iki önemli gün için doodle yapmaması ise tepkilere neden oldu. 2012 Londra Olimpiyatları için her gün ayrı ayrı doodle logosu yapan google, özel günler ve kişiler için de aynı şekilde logolar yaparak çeşitli günlerde kullanıcılara sürpriz yaparken, Türkiye’de yaklaşık 30 milyon kullanıcısı olan google’nin özel logo yapmaması sosyal paylaşım sitelerinde günün konusu oldu. Ramazan Bayramı'na Sosyal medya ve birçok platformda kısa sürede tartışma konusu olan google'ın doodle logosu yapmaması, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda da yapılmamasının ardından yaşanan tartışmalar büyüyeceği gibi unutulmayacak gibi görünüyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 30 Ağustos 2012 17:16
Gösterim: 1767
Hüseyin Çelik öğretmenlerin taleplerini Başbakan’a söyledi
Hüseyin Çelik, Twitter üzerinden öğretmenlerin sorunlarını Başbakan Erdoğan'a ilettiğini ve 'eş durumu' atamalarında öğretmenlerin yaşadığı sıkıntının çözülmesi için elinden geleni yapacağını belirtti.
Hüseyin Çelik Twitter üzerinden şunları paylaştı
Hüseyin Çelik @hc_huseyincelik
Eş durumundan tayin bekleyen öğretmen arkadaşların talep ve beklentilerini ,söz verdiğim gibi, Sayın Başbakan'a arz ettim.
Hüseyin Çelik @hc_huseyincelik
Eminim ki Sayın Başbakan'ın da devreye girmesiyle, öğretmenlerimizin talepleriyle MEB'in ihtiyaçlarının örtüşeceği bir çözüm bulunacaktır. (kaynak eğitimtercihi)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Hüseyin Çelik öğretmenlerin taleplerini Başbakan’a söyledi
Hüseyin Çelik, Twitter üzerinden öğretmenlerin sorunlarını Başbakan Erdoğan'a ilettiğini ve 'eş durumu' atamalarında öğretmenlerin yaşadığı sıkıntının çözülmesi için elinden geleni yapacağını belirtti.
Hüseyin Çelik Twitter üzerinden şunları paylaştı
Hüseyin Çelik @hc_huseyincelik
Eş durumundan tayin bekleyen öğretmen arkadaşların talep ve beklentilerini ,söz verdiğim gibi, Sayın Başbakan'a arz ettim.
Hüseyin Çelik @hc_huseyincelik
Eminim ki Sayın Başbakan'ın da devreye girmesiyle, öğretmenlerimizin talepleriyle MEB'in ihtiyaçlarının örtüşeceği bir çözüm bulunacaktır. (kaynak eğitimtercihi)
Son Güncelleme: Perşembe, 30 Ağustos 2012 14:16
Gösterim: 1943