Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

YGS ve LYS sınav günlerinde yaşanan trafik kazaları ve aksaklıklar öğrencileri ve aileleri olumsuz etkiliyor. Hürriyeteğitim velilerin şikayetleri doğrultusunda yaşanan sıkıntıları yetkililere iletti.

LYS'de öldüren göç bitsinDün, her yıl olduğu gibi Türkiye'nin dört bir yanındaki yüz binlerce genç LYS için sabahın erken saatlerinden itibaren sınava girecekleri salonlara doğru göç dalgası başlattı. Bu hızlı göç, pek çok aksaklığa hatta, acele ve yetişememe paniği yüzünden kazalara neden oldu. Örneğin, Recep Çimen. İstanbul'da oturduğu semtten kilometrelerce uzaktaki sınav salonuna zamanında yetişmek için acele edenler arasındaydı.

Babası ve bir komşuları ile birlikte erkenden yola koyulmuşlardı. Fakat, acele onların sonu oldu. Maltepe Köprüsü altında araçları kaza yaptı, Recep Çimen ağır yaralanırken babası ve onu aracıyla götüren komşuları can verdi.

Yaşanan bu olay, binlerce velinin sabrını taşırdı. Sınav salonları önünde uzatılan her TV mikrofonuna aynı ağlamaklı sesle yanıt verdi veliler: Biz çocuklarımızı sokakta bulmadık. ÖSYM öğrencileri oturdukları semtlerdeki okullarda sınava alsın. Böylelikle yetişme telaşı olmaz, insanlar araçlarıyla hız yapmak zorunda kalmaz ve yaralanıp, ölmezler. Her yıl yaşanan benzer kötü olayların da önüne geçilmiş olur.

Binlerce öğrenci ve velinin ortak isteğini yetkililere ilettik. Onlarda bazı sıkıntıların farkındalar. hurriyetegitim.com, yüz binlerin ortak sorununu konunun en yetkin ismi, ÖSYM Sınav Hizmetleri Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yasin Bulduklu'ya sordu. İşte, sınav sabahları yaşanan öldüren göçle ilgili Bulduklu'nun verdiği yanıtlar:

ÖSYM Sınav Hizmetleri Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yasin Bulduklu:

"Aslında öğrencileri uzak yerlere vermiyoruz. Sınav merkezi tercihi yaptırıyoruz. İstanbul ve Ankara'da yoğunluktan dolayı sıkıntı yaşadığımız için bölgelere ayırdık. İstanbul'daki sınav merkezi tercihi yaparken de adaylar bölgeleri seçiyorlar. LYS-4'e giderken kaza yapan Recep Çimen de Kadıköy'de oturuyor, tercihi doğrultusunda Erenköy Kız Lisesi'nde sınava girecekti. Tercih yaparken Kadıköy ve Üsküdar'ı tercih etmiş. Biz de ilk tercihi olan Kadıköy bölgesindeki bir okula atamışız. Sınav merkezi uzak bir yer değil. Sınav bölgesini tercih ederken iki tercih hakkı oluyor adayların. YGS gibi yoğun olan sınavlarda adayın tercihi dışındaki bölgelere atama yapılabiliyor. Ancak olağanüstü durumlar olmayınca bunu pek yapmıyoruz. LYS çok yoğun bir sınav değil. O yüzden de genelde üniversite kampüslerini ya da liseleri kullanıyoruz ve yakın olan yerlere atama yapıyoruz. Aday ilköğretimde sınava girdiğinde hak iddia edebiliyor çünkü. Biz sınav merkezlerini belirlerken adayların boyunu, kilosunu vs. dikkate alıyoruz. Uygun olmayan okulları kapatıyoruz, sınav yapmıyoruz. O binayı başka sınavlarda kullanıyoruz. Mesela yanında havaalanı, pazar yeri, tren yolu olan bazı okulları da kullanmıyoruz sınavlar sırasında. Pazar kurulmaması konusunda valiliklere, İçişleri Bakanlığı'na yazı yazıyoruz ancak, esnaf yine de çıkıyor pazara. Dolayısıyla ÖSYM öğrencinin durumunu gözönünde bulunduruyor. Kaza geçiren adayın sınav merkezi de seçtiği bölge dışında bir yer değil."

Trafikte vakit geçirmek kaygıyı arttırır 

Ferahim Yeşilyurt (Psikolog):

"Sınav günü uzun süre trafikte kalan öğrencinin gerginliği artabilir. Kaygı da sınav anında öğrencinin bocalamasına neden olur. Heyecanı paniğe dönüşebilir. Bu nedenle öğrencinin kısa sürede sınav yerine ulaşması daha yararlı olacaktır. Öğrenci, sınava yetişip yetişememe telaşını sınav telaşı ile birleştirebilir. Öğrenciler kendilerine yakın olan yerde sınava girerlerse daha iyi olur. Sınava yetişme telaşını daha az yaşar ve kendisini sınava daha rahat olarak girmeye hazırlar. Bazen trafikte yetişme telaşından kazalar ya da dikkatsizce yola atlamalar olabiliyor. Bu durumun önlenmesi açısından öğrencilere yakın olan okullar tercih edilmeli."

Yrd. Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu (Doğuş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı):

"Sınav günü trafikte uzun vakit geçirmek stres katsayısını artırır. Bu durumun da adaylar zaten stresli oldukları için sınav performanslarını düşürecek bir şey olacağını tahmin ederiz. Sınav yeri uzak yere düşen çocuta gereksiz ve ekstra bir stres katmanı oluşur. Uzak yere zamanında varabilmek için daha az uyuyor ve daha çok strese giriyorlar. Az uyku ve stresin ise dikkati dağıttığını ve performansı düşürdüğünü biliyoruz. Mümkünse eve yakın hatta öğrencinin aşina olduğu bir ortam olmalı. Çünkü öğrenilen mekânda bilgilerin sınanmasının başarıyı artırdığı yönünde bilgiler var. Öğrencilerin ders gördükleri okulda ya da en azından tanıdık oldukları mekânda sınava girmeleri performanslarını yükseltebilir. Ayrıca okulun yerine göre uzun arama, sınav yerinde uzun süre bekleme, sınava giderken yolda karşılaşacağı negatif durumlar kavga, tartışma, trafik sıkışıklığı gibi olumsuz kaygıyı artırır. Sınav mekânındaki görevlilerin tutumu ve sınıfların fiziki yapısı da çok önemli. Adayların ortalama fiziksel özelliklerine göre ergonomik sınıflarda sınava girmeli. Sonuçta uzun süre aynı yerde oturuyorlar, bacaklarının ağrıması, bellerinin tutulması, fiziksel olarak huzursuz bir şekilde sınav olmaları performanslarını etkiler. Ayrıca tüm bunların yanı sıra farklı şehirlerde sınava girmek zorunda kalan öğrenciler var. Bu da olumsuz bir etken. Yani hem mekan olarak yabancı, hem de fiziksel yapı olarak rahat olmayan bir yerde sınava girmek zorunda kalan adayın gösterdiği performans ister istemez etkilenir."

(hürriyeteğitim)

> LYS'de öldüren göç bitsin

YGS ve LYS sınav günlerinde yaşanan trafik kazaları ve aksaklıklar öğrencileri ve aileleri olumsuz etkiliyor. Hürriyeteğitim velilerin şikayetleri doğrultusunda yaşanan sıkıntıları yetkililere iletti.

LYS'de öldüren göç bitsinDün, her yıl olduğu gibi Türkiye'nin dört bir yanındaki yüz binlerce genç LYS için sabahın erken saatlerinden itibaren sınava girecekleri salonlara doğru göç dalgası başlattı. Bu hızlı göç, pek çok aksaklığa hatta, acele ve yetişememe paniği yüzünden kazalara neden oldu. Örneğin, Recep Çimen. İstanbul'da oturduğu semtten kilometrelerce uzaktaki sınav salonuna zamanında yetişmek için acele edenler arasındaydı.

Babası ve bir komşuları ile birlikte erkenden yola koyulmuşlardı. Fakat, acele onların sonu oldu. Maltepe Köprüsü altında araçları kaza yaptı, Recep Çimen ağır yaralanırken babası ve onu aracıyla götüren komşuları can verdi.

Yaşanan bu olay, binlerce velinin sabrını taşırdı. Sınav salonları önünde uzatılan her TV mikrofonuna aynı ağlamaklı sesle yanıt verdi veliler: Biz çocuklarımızı sokakta bulmadık. ÖSYM öğrencileri oturdukları semtlerdeki okullarda sınava alsın. Böylelikle yetişme telaşı olmaz, insanlar araçlarıyla hız yapmak zorunda kalmaz ve yaralanıp, ölmezler. Her yıl yaşanan benzer kötü olayların da önüne geçilmiş olur.

Binlerce öğrenci ve velinin ortak isteğini yetkililere ilettik. Onlarda bazı sıkıntıların farkındalar. hurriyetegitim.com, yüz binlerin ortak sorununu konunun en yetkin ismi, ÖSYM Sınav Hizmetleri Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yasin Bulduklu'ya sordu. İşte, sınav sabahları yaşanan öldüren göçle ilgili Bulduklu'nun verdiği yanıtlar:

ÖSYM Sınav Hizmetleri Daire Başkanı Yrd. Doç. Dr. Yasin Bulduklu:

"Aslında öğrencileri uzak yerlere vermiyoruz. Sınav merkezi tercihi yaptırıyoruz. İstanbul ve Ankara'da yoğunluktan dolayı sıkıntı yaşadığımız için bölgelere ayırdık. İstanbul'daki sınav merkezi tercihi yaparken de adaylar bölgeleri seçiyorlar. LYS-4'e giderken kaza yapan Recep Çimen de Kadıköy'de oturuyor, tercihi doğrultusunda Erenköy Kız Lisesi'nde sınava girecekti. Tercih yaparken Kadıköy ve Üsküdar'ı tercih etmiş. Biz de ilk tercihi olan Kadıköy bölgesindeki bir okula atamışız. Sınav merkezi uzak bir yer değil. Sınav bölgesini tercih ederken iki tercih hakkı oluyor adayların. YGS gibi yoğun olan sınavlarda adayın tercihi dışındaki bölgelere atama yapılabiliyor. Ancak olağanüstü durumlar olmayınca bunu pek yapmıyoruz. LYS çok yoğun bir sınav değil. O yüzden de genelde üniversite kampüslerini ya da liseleri kullanıyoruz ve yakın olan yerlere atama yapıyoruz. Aday ilköğretimde sınava girdiğinde hak iddia edebiliyor çünkü. Biz sınav merkezlerini belirlerken adayların boyunu, kilosunu vs. dikkate alıyoruz. Uygun olmayan okulları kapatıyoruz, sınav yapmıyoruz. O binayı başka sınavlarda kullanıyoruz. Mesela yanında havaalanı, pazar yeri, tren yolu olan bazı okulları da kullanmıyoruz sınavlar sırasında. Pazar kurulmaması konusunda valiliklere, İçişleri Bakanlığı'na yazı yazıyoruz ancak, esnaf yine de çıkıyor pazara. Dolayısıyla ÖSYM öğrencinin durumunu gözönünde bulunduruyor. Kaza geçiren adayın sınav merkezi de seçtiği bölge dışında bir yer değil."

Trafikte vakit geçirmek kaygıyı arttırır 

Ferahim Yeşilyurt (Psikolog):

"Sınav günü uzun süre trafikte kalan öğrencinin gerginliği artabilir. Kaygı da sınav anında öğrencinin bocalamasına neden olur. Heyecanı paniğe dönüşebilir. Bu nedenle öğrencinin kısa sürede sınav yerine ulaşması daha yararlı olacaktır. Öğrenci, sınava yetişip yetişememe telaşını sınav telaşı ile birleştirebilir. Öğrenciler kendilerine yakın olan yerde sınava girerlerse daha iyi olur. Sınava yetişme telaşını daha az yaşar ve kendisini sınava daha rahat olarak girmeye hazırlar. Bazen trafikte yetişme telaşından kazalar ya da dikkatsizce yola atlamalar olabiliyor. Bu durumun önlenmesi açısından öğrencilere yakın olan okullar tercih edilmeli."

Yrd. Doç. Dr. Aslı Çarkoğlu (Doğuş Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı):

"Sınav günü trafikte uzun vakit geçirmek stres katsayısını artırır. Bu durumun da adaylar zaten stresli oldukları için sınav performanslarını düşürecek bir şey olacağını tahmin ederiz. Sınav yeri uzak yere düşen çocuta gereksiz ve ekstra bir stres katmanı oluşur. Uzak yere zamanında varabilmek için daha az uyuyor ve daha çok strese giriyorlar. Az uyku ve stresin ise dikkati dağıttığını ve performansı düşürdüğünü biliyoruz. Mümkünse eve yakın hatta öğrencinin aşina olduğu bir ortam olmalı. Çünkü öğrenilen mekânda bilgilerin sınanmasının başarıyı artırdığı yönünde bilgiler var. Öğrencilerin ders gördükleri okulda ya da en azından tanıdık oldukları mekânda sınava girmeleri performanslarını yükseltebilir. Ayrıca okulun yerine göre uzun arama, sınav yerinde uzun süre bekleme, sınava giderken yolda karşılaşacağı negatif durumlar kavga, tartışma, trafik sıkışıklığı gibi olumsuz kaygıyı artırır. Sınav mekânındaki görevlilerin tutumu ve sınıfların fiziki yapısı da çok önemli. Adayların ortalama fiziksel özelliklerine göre ergonomik sınıflarda sınava girmeli. Sonuçta uzun süre aynı yerde oturuyorlar, bacaklarının ağrıması, bellerinin tutulması, fiziksel olarak huzursuz bir şekilde sınav olmaları performanslarını etkiler. Ayrıca tüm bunların yanı sıra farklı şehirlerde sınava girmek zorunda kalan öğrenciler var. Bu da olumsuz bir etken. Yani hem mekan olarak yabancı, hem de fiziksel yapı olarak rahat olmayan bir yerde sınava girmek zorunda kalan adayın gösterdiği performans ister istemez etkilenir."

(hürriyeteğitim)

Son Güncelleme: Salı, 19 Haziran 2012 09:50

Gösterim: 3166

İzmir 4. İdare Mahkemesi, okulun otomatik kapısına sıkışarak ölen öğrencinin ailesine, tazminat ödemesine hükmetti.

anıl'ın ailesine tazminat İzmir 4. İdare Mahkemesi, Bornova'daki Seyit Şanlı Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde, 2 yıl önce yaşamını yitiren Anıl Erden'in ailesinin, Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine açtığı 600 bin liralık tazminat davasına ilişkin kararını verdi.

İzmir 4. İdare Mahkemesi, okuduğu okulun otomatik kapısına sıkışarak 17 yaşında hayatını kaybeden Anıl Erden'in ailesine, yasal faiziyle birlikte, 204 bin 810 lira 44 kuruş tazminat ödenmesine karar verdi.

Taraflara tebliğ edilen kararda, Anıl Erden'in sürgülü kapıya sıkışarak ölümüne yol açan kazanın, ''kapıdaki güvenlikten sorumlu olan personelin işten çıkartılması, kapının nöbetçi iki öğrenciye bırakılması, kapıda teknik arızalar bulunması, nöbetçi öğretmenlerin bulunmaması, açık olması gereken yaya giriş kapısının kilitli olması ve anahtarının nöbetçi öğrencilerde bulunmaması gibi eksiklikler sonucu meydana geldiği belirtilerek, idarenin ''ağır hizmet kusuru'' bulunduğu sonucuna varıldığı bildirdi.

İdare Mahkemesi, bu doğrultuda, davacı anne ve babaya 79 bin 810,44 lira destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca ''vefat sonucu oluşan elem ve ıstırap'' nedeniyle anne ve babaya 50'şer bin, kardeşine de 25 bin lira olmak üzere toplam 125 bin lira manevi tazminata hükmetti.

Bu kararla Milli Eğitim Bakanlığı aileye, toplam 204 bin 810 lira tazminatın yanı sıra yasal faiz de ödeyecek https://dk-apotek.com/viagra-til-kvinder/.

> Okul kapısına sıkışarak ölen Anıl'ın ailesine tazminat

İzmir 4. İdare Mahkemesi, okulun otomatik kapısına sıkışarak ölen öğrencinin ailesine, tazminat ödemesine hükmetti.

anıl'ın ailesine tazminat İzmir 4. İdare Mahkemesi, Bornova'daki Seyit Şanlı Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi'nde, 2 yıl önce yaşamını yitiren Anıl Erden'in ailesinin, Milli Eğitim Bakanlığı aleyhine açtığı 600 bin liralık tazminat davasına ilişkin kararını verdi.

İzmir 4. İdare Mahkemesi, okuduğu okulun otomatik kapısına sıkışarak 17 yaşında hayatını kaybeden Anıl Erden'in ailesine, yasal faiziyle birlikte, 204 bin 810 lira 44 kuruş tazminat ödenmesine karar verdi.

Taraflara tebliğ edilen kararda, Anıl Erden'in sürgülü kapıya sıkışarak ölümüne yol açan kazanın, ''kapıdaki güvenlikten sorumlu olan personelin işten çıkartılması, kapının nöbetçi iki öğrenciye bırakılması, kapıda teknik arızalar bulunması, nöbetçi öğretmenlerin bulunmaması, açık olması gereken yaya giriş kapısının kilitli olması ve anahtarının nöbetçi öğrencilerde bulunmaması gibi eksiklikler sonucu meydana geldiği belirtilerek, idarenin ''ağır hizmet kusuru'' bulunduğu sonucuna varıldığı bildirdi.

İdare Mahkemesi, bu doğrultuda, davacı anne ve babaya 79 bin 810,44 lira destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesine karar verdi. Mahkeme ayrıca ''vefat sonucu oluşan elem ve ıstırap'' nedeniyle anne ve babaya 50'şer bin, kardeşine de 25 bin lira olmak üzere toplam 125 bin lira manevi tazminata hükmetti.

Bu kararla Milli Eğitim Bakanlığı aileye, toplam 204 bin 810 lira tazminatın yanı sıra yasal faiz de ödeyecek https://dk-apotek.com/viagra-til-kvinder/.

Son Güncelleme: Salı, 19 Haziran 2012 10:14

Gösterim: 4798

Rize'de cep telefonu tamiri yüzünden tartıştığı müşterisine 'Vermiyorum lan' diyen iş yeri sahibi Maksut Terzi, Rize Sulh Ceza Mahkemesi'nce 'alenen hakaret' suçundan bin 750 TL para cezasına çaptırıldı. Ceza ertelendi.

Olay 2010 yılı Temmuz ayında meydana geldi. 17 yaşındaki M.B., arızalı cep telefonunu tamir için Maksut Terzi'ye ait işyerine götürdü. M.B., belirtilen tamir süresinde telefonunu geri alamayınca iş yeri sahibi Terzi ile tartıştı. İddiaya göre 'Vermiyorum lan, çık dışarı' diyen Terzi ile 'Bekle geleceğiz, seninle görüşeceğiz' diyen M.B. arasında tartışma büyüdü ve olay polise yansıdı. Taraflar birbirinden şikayetçi oldu.

Başlatılan soruşturmanın ardından ;Maksut Terzi hakkında, 'hakaret ve kasten yaralama', M.B., hakkında da 'tehdit' suçundan dava açıldı. Rize Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 'kasten yaralama' suçundan beraat eden Maksut Terzi, müşterisine 'Lan' dediği ve alenen hakaret ettiği gerekçesiyle bin 750 lira para cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün geriye bırakılmasını ve Terzi'nin 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasını kararlaştırdı. M.B.'ye de 'tehdit' ;suçundan ;340 TL para cezası veren ve bu kararda da hükmün geriye bırakılmasını kararlaştıran mahkeme, sanığın 3 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına hükmetti.

(milliyet)

> ‘Lan’ demenin cezası 750 TL

Rize'de cep telefonu tamiri yüzünden tartıştığı müşterisine 'Vermiyorum lan' diyen iş yeri sahibi Maksut Terzi, Rize Sulh Ceza Mahkemesi'nce 'alenen hakaret' suçundan bin 750 TL para cezasına çaptırıldı. Ceza ertelendi.

Olay 2010 yılı Temmuz ayında meydana geldi. 17 yaşındaki M.B., arızalı cep telefonunu tamir için Maksut Terzi'ye ait işyerine götürdü. M.B., belirtilen tamir süresinde telefonunu geri alamayınca iş yeri sahibi Terzi ile tartıştı. İddiaya göre 'Vermiyorum lan, çık dışarı' diyen Terzi ile 'Bekle geleceğiz, seninle görüşeceğiz' diyen M.B. arasında tartışma büyüdü ve olay polise yansıdı. Taraflar birbirinden şikayetçi oldu.

Başlatılan soruşturmanın ardından ;Maksut Terzi hakkında, 'hakaret ve kasten yaralama', M.B., hakkında da 'tehdit' suçundan dava açıldı. Rize Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen davada 'kasten yaralama' suçundan beraat eden Maksut Terzi, müşterisine 'Lan' dediği ve alenen hakaret ettiği gerekçesiyle bin 750 lira para cezasına çarptırıldı. Mahkeme, hükmün geriye bırakılmasını ve Terzi'nin 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasını kararlaştırdı. M.B.'ye de 'tehdit' ;suçundan ;340 TL para cezası veren ve bu kararda da hükmün geriye bırakılmasını kararlaştıran mahkeme, sanığın 3 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına hükmetti.

(milliyet)

Son Güncelleme: Pazartesi, 18 Haziran 2012 17:49

Gösterim: 4532

Çukurova Üniversitesi'nde (ÇÜ) yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 17 kişiden ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu'nun da aralarında bulunduğu 16 kişi serbest bırakıldı. Üniversitenin Yapı İşleri Daire Başkanı Nüvit Günay tutuklandı.

Çukurova Üniversitesi’nde gözaltına alınanlar serbest bırakıldıCMK 250. maddeyle yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce, ÇÜ'de yapılan ihalelerle ilgili olarak ''haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, edimin ifasına fesat karıştırmak, resmi belgede sahtecilik, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, rüşvet, tehdit, görevi kötüye kullanmak'' suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince adliyeye sevk edilen ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu ile birlikte toplam 17 kişinin Cumhuriyet Savcılığı'nca ifadeleri alındı.

İfadeleri alınan 17 kişiden 11'i savcılıkça serbest bırakılırken, Rektör Prof. Dr. Akınoğlu ile birlikte 6 kişi tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.

Nöbetçi mahkemede ifadeleri alınan Rektör Prof. Dr. Akınoğlu, Remzi Çalışır, Hasan Akan, Özkan Güvercin ve geçmiş dönemlerde ÇÜ'de müteahhitlik işleri yapan Cumali Kurtar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, ÇÜ'nün Yapı İşleri Daire Başkanı Nüvit Günay tutuklandı.

Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü, rektörlük idari binası ve Prof. Dr. Alper Akınoğlu'nun ikametinde 15 haziran tarihinde operasyon düzenlenmiş, yaklaşık 11 saatlik arama sonucu aralarında üniversite personeli ve müteahhitlerin de bulunduğu 16 kişi gözaltına alınmıştı. Rektör Akınoğlu hakkında ise gözaltı kararı bulunmadığı bildirilmişti.

> Çukurova Üniversitesi’nde gözaltına alınanlar serbest bırakıldı

Çukurova Üniversitesi'nde (ÇÜ) yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 17 kişiden ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu'nun da aralarında bulunduğu 16 kişi serbest bırakıldı. Üniversitenin Yapı İşleri Daire Başkanı Nüvit Günay tutuklandı.

Çukurova Üniversitesi’nde gözaltına alınanlar serbest bırakıldıCMK 250. maddeyle yetkili Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği'nce, ÇÜ'de yapılan ihalelerle ilgili olarak ''haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla örgüt kurmak, ihaleye fesat karıştırmak, edimin ifasına fesat karıştırmak, resmi belgede sahtecilik, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme, rüşvet, tehdit, görevi kötüye kullanmak'' suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince adliyeye sevk edilen ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu ile birlikte toplam 17 kişinin Cumhuriyet Savcılığı'nca ifadeleri alındı.

İfadeleri alınan 17 kişiden 11'i savcılıkça serbest bırakılırken, Rektör Prof. Dr. Akınoğlu ile birlikte 6 kişi tutuklanmaları istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi.

Nöbetçi mahkemede ifadeleri alınan Rektör Prof. Dr. Akınoğlu, Remzi Çalışır, Hasan Akan, Özkan Güvercin ve geçmiş dönemlerde ÇÜ'de müteahhitlik işleri yapan Cumali Kurtar tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, ÇÜ'nün Yapı İşleri Daire Başkanı Nüvit Günay tutuklandı.

Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü, rektörlük idari binası ve Prof. Dr. Alper Akınoğlu'nun ikametinde 15 haziran tarihinde operasyon düzenlenmiş, yaklaşık 11 saatlik arama sonucu aralarında üniversite personeli ve müteahhitlerin de bulunduğu 16 kişi gözaltına alınmıştı. Rektör Akınoğlu hakkında ise gözaltı kararı bulunmadığı bildirilmişti.

Son Güncelleme: Salı, 19 Haziran 2012 09:27

Gösterim: 5262

Dün başlayan LYS maratonu öncesinde vakıf üniversiteleri tek tek yeni dönem ücretlerini açıkladı. Buna göre lisans programları 14 bin liradan başlıyor. Doktor olmanın toplam faturası ise 400 bin liraya ulaşıyor.

özel üniversiteDün başlayan, bugün ve gelecek hafta sonu da devam edecek olan Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) öğrencileri terletirken, vakıf üniversiteleri 2012-2013 yılı eğitim ücretlerini açıkladı. Yeni dönemde ücretler önceki yıla göre yüzde 10 artış gösterirken, doktor olmanın bedeli 400 bin liraya kadar çıkıyor. 15-20 Ağustos tarihleri arasında açıklanacak olan sınav yerleştirme sonuçları öncesinde vakıf üniversiteleri, ücretlerden burslara tüm detayları internet sayfalarında oluşturdukları ‘aday’ sayfasında duyurmaya başladı.

 En yüksek ön lisans ücreti 17 bin TL

Buna göre ön lisans programları 4 bin  ila 17 bin lira arasında, lisans programları ise 14 bin ila 46 bin 200 lira arasında değişiyor. Koç Üniversitesi’nde tıp programının ücreti 46 bin 200 lira iken, buna yurt, kitap, yemek ücretleri eklendiğinde tutar 6 yıllık lisans+hazırlık için 400 bin lirayı buluyor. Ancak, üniversitede tıp öğrencilerinin 3’te ikisi tam burslu, 3’te biri yarı burslu öğrenim alıyor. Öte yandan mühendislik fakülteleri Koç ve Sabancı üniversitelerinde 33 bin lira iken bir velinin çocuğunun mühendis olması için 225 bin lirayı gözden çıkarması gerekiyor.

Vakıf üniversitelerinin lisans ve ön lisans ücretleri

KOÇ: 4 yıllık lisans programları 33 bin lira, Tıp Fakültesi ise 46 bin 200 lira. Tıp öğrencilerinin 3’te ikisi tam burslu, 3’te biri yarı burslu öğrenim alıyor.

SABANCI: Lisans programları 33 bin lira. Yurt ücreti ise 4 kişilik odada 9 aylık 3 bin 900 lira iken, 2 kişilik odada 9 aylık 6 bin lira. Okulun ders kitaplarının fiyatları 600-700 lira arasında. Günde üç öğün yemek ücreti ise aylık ortalama 550 lira olarak belirlenmiş.

BİLGİ: İngilizce hazırlık programı, Fen Edebiyat Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Fakültesi, Mimarlık Fakültesdi’nin Endüstri Ürünleri Tasarımı ve İç Mimarlık programları, Mühendislik Fakültesi yıllık peşin ödemede KDV’siz fiyatı 24 bin 950 lira. Hukuk Fakültesi, Mimarlık ve Psikoloji programları 26 bin 850 lira iken meslek yüksekokulları da 17 bin 850 lira.

BİLKENT: Eğitim ücreti tüm bölümler için 20 bin 800 lira. Ücret, güz ve bahar dönemi kayıtlarından önce iki eşit taksitte alınıyor.

FATİH: Lisans programları 15 bin lira ila 27 bin lira arasında değişiyor. Ön lisans programları ise 3 bin 500 liradan başlayıp, 11 bin liraya kadar ulaşıyor.

İSTANBUL AYDIN: Diş Hekimliği Fakültesi’nde eğitim ücreti 32 bin 400, Fen-Edebiyat, Eğitim, İktisadi ve İdari Bilimler ve İletişim Fakültelerine ait bölümlerde 20 bin 358, Hukuk Fakültesi’nde ise 23 bin 760 lira. Ön lisans ücretleri de 9 bin 180 lira.

OKAN: Lisans programları 14 bin ila 23 bin 750 lira arasında değişiyor. Ön lisans programları da 10 bin 725 liradan başlıyor.

BEYKENT: Üniversitede lisans eğitimi fiyatı 17 bin 340 lira iken, ön lisans 8 bin 265 lira.

YEDİTEPE: Diş Hekimliği Fakültesi 37 bin 500, Tıp Fakültesi 32 bin 500, Eczacılık Fakültesi 28 bin, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi 24 bin, Hukuk Fakültesi 22 bin 500 lira. Bu ücretlere KDV dahil değil.

IŞIK: Tüm  fakülteler için yıllık lisans eğitim ücreti 23 bin 474 lira. Ödemelerde 12 aya varan taksit imkanı sunuluyor.

İZMİR EKONOMİ: Eğitim ücretleri 15 bin 900 liradan başlayıp, 17 bin 500 liraya kadar çıkıyor. Anlaşmalı bankalarda 12 ay taksit imkanı tanınıyor.

İZMİR: Tıp Fakültesi eğitim ücreti 25 bin lira iken, hazırlık ücreti ise 13 bin lira.

MALTEPE: Tıp Fakültesi 26 bin 490 lira, Eğitim Fakültesi 16 bin 300 lira, diğer fakülteler ise 19 bin 950 lira. Meslek yüksek okulları ise 10 bin 885 lira.

(star)

> Özel üniversitelerin fiyat listesi, Doktor : 400 bin

Dün başlayan LYS maratonu öncesinde vakıf üniversiteleri tek tek yeni dönem ücretlerini açıkladı. Buna göre lisans programları 14 bin liradan başlıyor. Doktor olmanın toplam faturası ise 400 bin liraya ulaşıyor.

özel üniversiteDün başlayan, bugün ve gelecek hafta sonu da devam edecek olan Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) öğrencileri terletirken, vakıf üniversiteleri 2012-2013 yılı eğitim ücretlerini açıkladı. Yeni dönemde ücretler önceki yıla göre yüzde 10 artış gösterirken, doktor olmanın bedeli 400 bin liraya kadar çıkıyor. 15-20 Ağustos tarihleri arasında açıklanacak olan sınav yerleştirme sonuçları öncesinde vakıf üniversiteleri, ücretlerden burslara tüm detayları internet sayfalarında oluşturdukları ‘aday’ sayfasında duyurmaya başladı.

 En yüksek ön lisans ücreti 17 bin TL

Buna göre ön lisans programları 4 bin  ila 17 bin lira arasında, lisans programları ise 14 bin ila 46 bin 200 lira arasında değişiyor. Koç Üniversitesi’nde tıp programının ücreti 46 bin 200 lira iken, buna yurt, kitap, yemek ücretleri eklendiğinde tutar 6 yıllık lisans+hazırlık için 400 bin lirayı buluyor. Ancak, üniversitede tıp öğrencilerinin 3’te ikisi tam burslu, 3’te biri yarı burslu öğrenim alıyor. Öte yandan mühendislik fakülteleri Koç ve Sabancı üniversitelerinde 33 bin lira iken bir velinin çocuğunun mühendis olması için 225 bin lirayı gözden çıkarması gerekiyor.

Vakıf üniversitelerinin lisans ve ön lisans ücretleri

KOÇ: 4 yıllık lisans programları 33 bin lira, Tıp Fakültesi ise 46 bin 200 lira. Tıp öğrencilerinin 3’te ikisi tam burslu, 3’te biri yarı burslu öğrenim alıyor.

SABANCI: Lisans programları 33 bin lira. Yurt ücreti ise 4 kişilik odada 9 aylık 3 bin 900 lira iken, 2 kişilik odada 9 aylık 6 bin lira. Okulun ders kitaplarının fiyatları 600-700 lira arasında. Günde üç öğün yemek ücreti ise aylık ortalama 550 lira olarak belirlenmiş.

BİLGİ: İngilizce hazırlık programı, Fen Edebiyat Fakültesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İletişim Fakültesi, Mimarlık Fakültesdi’nin Endüstri Ürünleri Tasarımı ve İç Mimarlık programları, Mühendislik Fakültesi yıllık peşin ödemede KDV’siz fiyatı 24 bin 950 lira. Hukuk Fakültesi, Mimarlık ve Psikoloji programları 26 bin 850 lira iken meslek yüksekokulları da 17 bin 850 lira.

BİLKENT: Eğitim ücreti tüm bölümler için 20 bin 800 lira. Ücret, güz ve bahar dönemi kayıtlarından önce iki eşit taksitte alınıyor.

FATİH: Lisans programları 15 bin lira ila 27 bin lira arasında değişiyor. Ön lisans programları ise 3 bin 500 liradan başlayıp, 11 bin liraya kadar ulaşıyor.

İSTANBUL AYDIN: Diş Hekimliği Fakültesi’nde eğitim ücreti 32 bin 400, Fen-Edebiyat, Eğitim, İktisadi ve İdari Bilimler ve İletişim Fakültelerine ait bölümlerde 20 bin 358, Hukuk Fakültesi’nde ise 23 bin 760 lira. Ön lisans ücretleri de 9 bin 180 lira.

OKAN: Lisans programları 14 bin ila 23 bin 750 lira arasında değişiyor. Ön lisans programları da 10 bin 725 liradan başlıyor.

BEYKENT: Üniversitede lisans eğitimi fiyatı 17 bin 340 lira iken, ön lisans 8 bin 265 lira.

YEDİTEPE: Diş Hekimliği Fakültesi 37 bin 500, Tıp Fakültesi 32 bin 500, Eczacılık Fakültesi 28 bin, Mühendislik-Mimarlık Fakültesi 24 bin, Hukuk Fakültesi 22 bin 500 lira. Bu ücretlere KDV dahil değil.

IŞIK: Tüm  fakülteler için yıllık lisans eğitim ücreti 23 bin 474 lira. Ödemelerde 12 aya varan taksit imkanı sunuluyor.

İZMİR EKONOMİ: Eğitim ücretleri 15 bin 900 liradan başlayıp, 17 bin 500 liraya kadar çıkıyor. Anlaşmalı bankalarda 12 ay taksit imkanı tanınıyor.

İZMİR: Tıp Fakültesi eğitim ücreti 25 bin lira iken, hazırlık ücreti ise 13 bin lira.

MALTEPE: Tıp Fakültesi 26 bin 490 lira, Eğitim Fakültesi 16 bin 300 lira, diğer fakülteler ise 19 bin 950 lira. Meslek yüksek okulları ise 10 bin 885 lira.

(star)

Son Güncelleme: Pazartesi, 18 Haziran 2012 14:44

Gösterim: 6787


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.