Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
İsviçre’de bulunan fizik laboratuvarı CERN, internetin 20’inci yıldönümü anısına ilk web sayfasını yeniden hayata geçirdi. CERN tarafından 1992 yılında hazırlanan ve World Wide Web (W3) hakkında temel bilgiler sunan sayfanın URL’si dün tekrar çalışmaya başladı.
İnternet her gün sayısız sayfanın doğumuna ve tarihe karışmasına tanık oluyor. İnternetin ilk yıllarında temelini atan sayfaların birçoğu bugün kapanmış durumda. İsviçre’de bulunan parçacık fizik laboratuvarı CERN, internetin 20’inci yıldönümü anısına ilk web sayfasını yeniden hayata geçirdi.
İnternetin en anlamlı sayfası, iki yönlü telekomünikasyon ağının hayata geçtiği 1993’ten 20 yıl sonra yeniden aktif hale geldi. CERN tarafından 1992 yılında hazırlanan ve World Wide Web (W3) hakkında temel bilgiler sunan sayfanın URL’si dün tekrar çalışmaya başladı.
Sayfada günümüzün aksine ne bir reklam ne bir fotoğraf ne de bir video yer alıyor. Times New Roman yazı tipiyle hazırlanan sayfada çok sayıda bağlantı bulunuyor. Bağlantılar, ‘bibliyografi’, ‘sıkça srulan sorular’, ve ‘konular’ gibi başlıkların bulunduğu sayfaları açıyor.

W3’ün doğduğu yer olan CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Organizasyonu), 30 Nisan 1992’de hazırlanan sayfayı 20 yıl sonra yeniden aktif hale getirdi. İlk web sayfası, dünyanın en büyük arama motoru Google’ın kurulmasından dört yıl önce internetin ilk bilgilerini sundu.
CERN, hayata geçen ilk web sayfasının, ‘internetin üzerinde kurulduğu esaslar hakkında önemli bilgileri hatırlatacağını ve ilk günden bu yana ne kadar büyük değişim yaşandığının altını çizeceğini umduklarını’ belirtti.
CERN’in sayfasında verilen bilgiye göre, ilk web sayfasının hayata geçmesinin ardından kullanıcıların kendi sunucularını ve web sayfalarını kurmasıyla, W3’de patlama yaşandı. 1993 sonunda, 500’den fazla web sunucusu vardı ve W3, toplam internet trafiğinin yüzde 1’ini oluşturuyordu. Aradan geçen 20 yılın ardından, bugün 630 milyon aktif web sayfası olduğu tahmin ediliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
İsviçre’de bulunan fizik laboratuvarı CERN, internetin 20’inci yıldönümü anısına ilk web sayfasını yeniden hayata geçirdi. CERN tarafından 1992 yılında hazırlanan ve World Wide Web (W3) hakkında temel bilgiler sunan sayfanın URL’si dün tekrar çalışmaya başladı.
İnternet her gün sayısız sayfanın doğumuna ve tarihe karışmasına tanık oluyor. İnternetin ilk yıllarında temelini atan sayfaların birçoğu bugün kapanmış durumda. İsviçre’de bulunan parçacık fizik laboratuvarı CERN, internetin 20’inci yıldönümü anısına ilk web sayfasını yeniden hayata geçirdi.
İnternetin en anlamlı sayfası, iki yönlü telekomünikasyon ağının hayata geçtiği 1993’ten 20 yıl sonra yeniden aktif hale geldi. CERN tarafından 1992 yılında hazırlanan ve World Wide Web (W3) hakkında temel bilgiler sunan sayfanın URL’si dün tekrar çalışmaya başladı.
Sayfada günümüzün aksine ne bir reklam ne bir fotoğraf ne de bir video yer alıyor. Times New Roman yazı tipiyle hazırlanan sayfada çok sayıda bağlantı bulunuyor. Bağlantılar, ‘bibliyografi’, ‘sıkça srulan sorular’, ve ‘konular’ gibi başlıkların bulunduğu sayfaları açıyor.

W3’ün doğduğu yer olan CERN (Avrupa Nükleer Araştırma Organizasyonu), 30 Nisan 1992’de hazırlanan sayfayı 20 yıl sonra yeniden aktif hale getirdi. İlk web sayfası, dünyanın en büyük arama motoru Google’ın kurulmasından dört yıl önce internetin ilk bilgilerini sundu.
CERN, hayata geçen ilk web sayfasının, ‘internetin üzerinde kurulduğu esaslar hakkında önemli bilgileri hatırlatacağını ve ilk günden bu yana ne kadar büyük değişim yaşandığının altını çizeceğini umduklarını’ belirtti.
CERN’in sayfasında verilen bilgiye göre, ilk web sayfasının hayata geçmesinin ardından kullanıcıların kendi sunucularını ve web sayfalarını kurmasıyla, W3’de patlama yaşandı. 1993 sonunda, 500’den fazla web sunucusu vardı ve W3, toplam internet trafiğinin yüzde 1’ini oluşturuyordu. Aradan geçen 20 yılın ardından, bugün 630 milyon aktif web sayfası olduğu tahmin ediliyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 02 May 2013 12:05
Gösterim: 1927
TÜBİTAK projesi kapsamında, keneden insana bulaşan KKKA virüsüne karşı geliştirilen aşıda, ilk aşamada başarılı sonuçlar elde edildi. Henüz laboratuvar çalışmalarının devam ettiği aşı, her şeyin yolunda gitmesi durumunda 3-5 yılda üretime hazır olacak.
Kenenin insana tutunmasıyla kendini gösteren ve ölüme neden olabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı Türk bilim insanlarınca geliştirilen aşıda ilk aşama tamamlandı.
Henüz laboratuvar çalışmalarının devam ettiği aşı, her şeyin yolunda gitmesi durumunda 3-5 yılda üretime hazır olacak. Türkiye'nin KKKA virüsüne karşı geliştirdiği aşı, dünyada bir ilk olacak.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, Türkiye'de keneden bulaşan KKKA hastalığı vakalarının mevsim itibarıyla görülmeye başladığını söyledi.
Hastalığın, Artvin, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Sivas, Giresun ve Ordu'nun iç kesimleri, Malatya, Yozgat, Samsun, Amasya, Kastamonu, Çankırı, Bolu, Karabük, Kırklareli, Edirne, Bingöl ve Tunceli'de sık görüldüğüne dikkati çeken Torunoğlu, bu bölgelerde meraya çıkan hayvanların kene tutmasını önlemek için ilaçlandığını belirtti.
İlk aşamada başarıyla sonuçlandı
Torunoğlu, KKKA hastalığına karşı aşı geliştirme çalışmalarının devam ettiğini ve önemli sonuçlar elde edildiğini müjdeleyerek, bu alanda iki çalışma yürütüldüğünü dile getirdi.
Birincisinin hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş kişilerden kan örnekleri alınarak antikor denilen bağışıklık serumu elde edildiğini anlatan Torunoğlu, bunun yeni hastalara verildiğini ifade etti.
Torunoğlu, ikinci çalışmanın ise TÜBİTAK ile yürütülen proje olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bizim kurumumuzun da katkı verdiği bir proje yürüyor. KKKA virüsüne karşı biraşı geliştirildi ama henüz daha laboratuvar ortamında. Henüz, insanlara kullanılabilecek hale gelmedi. Aşı geliştirme çalışmalarında ilk aşama başarıyla sonuçlandı. Faz 1'i yapıldı, faz 2-faz3 çalışmaları yapılacak. Bunun daha 3-5 yıllık bir zamana ihtiyacı var. Şu anda başarılı yürüyor ama bu sezon elimizde henüz aşımız yok. Bunu vurgulayalım. Bir aksilik olmaz da herşey yolunda giderse Türkiye, 3-5 yıl içinde KKKA için kendi aşısını üretmiş olacak. Bu, aynı zamanda KKKA'ya karşı dünyada geliştirilen ilk aşı olacak."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
TÜBİTAK projesi kapsamında, keneden insana bulaşan KKKA virüsüne karşı geliştirilen aşıda, ilk aşamada başarılı sonuçlar elde edildi. Henüz laboratuvar çalışmalarının devam ettiği aşı, her şeyin yolunda gitmesi durumunda 3-5 yılda üretime hazır olacak.
Kenenin insana tutunmasıyla kendini gösteren ve ölüme neden olabilen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığına karşı Türk bilim insanlarınca geliştirilen aşıda ilk aşama tamamlandı.
Henüz laboratuvar çalışmalarının devam ettiği aşı, her şeyin yolunda gitmesi durumunda 3-5 yılda üretime hazır olacak. Türkiye'nin KKKA virüsüne karşı geliştirdiği aşı, dünyada bir ilk olacak.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu, Türkiye'de keneden bulaşan KKKA hastalığı vakalarının mevsim itibarıyla görülmeye başladığını söyledi.
Hastalığın, Artvin, Erzurum, Erzincan, Bayburt, Gümüşhane, Sivas, Giresun ve Ordu'nun iç kesimleri, Malatya, Yozgat, Samsun, Amasya, Kastamonu, Çankırı, Bolu, Karabük, Kırklareli, Edirne, Bingöl ve Tunceli'de sık görüldüğüne dikkati çeken Torunoğlu, bu bölgelerde meraya çıkan hayvanların kene tutmasını önlemek için ilaçlandığını belirtti.
İlk aşamada başarıyla sonuçlandı
Torunoğlu, KKKA hastalığına karşı aşı geliştirme çalışmalarının devam ettiğini ve önemli sonuçlar elde edildiğini müjdeleyerek, bu alanda iki çalışma yürütüldüğünü dile getirdi.
Birincisinin hastalığı geçirmiş ve iyileşmiş kişilerden kan örnekleri alınarak antikor denilen bağışıklık serumu elde edildiğini anlatan Torunoğlu, bunun yeni hastalara verildiğini ifade etti.
Torunoğlu, ikinci çalışmanın ise TÜBİTAK ile yürütülen proje olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Bizim kurumumuzun da katkı verdiği bir proje yürüyor. KKKA virüsüne karşı biraşı geliştirildi ama henüz daha laboratuvar ortamında. Henüz, insanlara kullanılabilecek hale gelmedi. Aşı geliştirme çalışmalarında ilk aşama başarıyla sonuçlandı. Faz 1'i yapıldı, faz 2-faz3 çalışmaları yapılacak. Bunun daha 3-5 yıllık bir zamana ihtiyacı var. Şu anda başarılı yürüyor ama bu sezon elimizde henüz aşımız yok. Bunu vurgulayalım. Bir aksilik olmaz da herşey yolunda giderse Türkiye, 3-5 yıl içinde KKKA için kendi aşısını üretmiş olacak. Bu, aynı zamanda KKKA'ya karşı dünyada geliştirilen ilk aşı olacak."
Son Güncelleme: Çarşamba, 24 Nisan 2013 16:00
Gösterim: 1791
Teknoloji hayatımızı ne kadar kolaylaştırsa da bazen teknolojinin de yetersiz kaldığı durumlar olabiliyor. Sosyal medyada tıklanma rekoru kıran bu reklam filmi bunun en güzel örneği.
Reklam filminde çiftlerden biri kağıt yerine tabletle her şeyin yapılacağını kanıtlamaya çalışırken diğeri buna hem kızıyor hem de şaşırıyor sonunda ise tabletin de (teknoloji) yetersiz kaldığı bir durum ortaya çıkıyor. Ve işte filmin galibi…
İşte o video
Eğitimtercihi
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Teknoloji hayatımızı ne kadar kolaylaştırsa da bazen teknolojinin de yetersiz kaldığı durumlar olabiliyor. Sosyal medyada tıklanma rekoru kıran bu reklam filmi bunun en güzel örneği.
Reklam filminde çiftlerden biri kağıt yerine tabletle her şeyin yapılacağını kanıtlamaya çalışırken diğeri buna hem kızıyor hem de şaşırıyor sonunda ise tabletin de (teknoloji) yetersiz kaldığı bir durum ortaya çıkıyor. Ve işte filmin galibi…
İşte o video
Eğitimtercihi
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Salı, 19 Mart 2013 12:57
Gösterim: 1511
Kişisel bilgisayarlara ilgi giderek azalıyor. Uzmanlara göre bunun en büyük nedeni, tablet ve akıllı telefonların kişisel bilgisayarların yerini alması.
Dünya çapındaki kişisel bilgisayar satışları yılın ilk üç ayında yüzde 14 azaldı ve bu alanda kayıtların tutulmaya başlandığı 1994'ten bu yanaki en büyük düşüş yaşandı.
Araştırma şirketi IDC'nin verilerine göre, yılın ilk üç ayında 76,3 milyon kişisel bilgisayar satıldı.
Uzmanlara göre bu rakam, tablet bilgisayar ve akıllı telefonların kişisel bilgisayarlara alternatif olduğunu gösteriyor.
Şirket, Microsoft'un son Windows sürümünün de satışları canlandırmayı başaramadığını vurguladı.
Ekonomik durgunluğun da kişisel bilgisayar satışlarındaki düşüşte rol oynadığı ve şirketlerin bilgisayarlarını yenilemeyi ertelediği belirtiliyor.
'Windows 8 işe yaramadı'
IDC'nin Başkan Yardımcısı Bob O'Donnel, "Maalesef Windows 8 kişisel bilgisayar piyasasını canlandırmak bir yana, yavaşlattı. Windows 8 dokunmatik ekranlarda iyi çalışması için tasarlandı. Ama dokunmatik ekran maliyeti arttırıyor. Tüm bunlar nedeniyle kişisel bilgisayarlar tabletlerin ve diğer cihazların gerisinde kaldı" dedi.
Microsoft ise konuyla ilgili heniz bir açıklama yapmadı.
IDC ayrıca şirketlerin genelde bilgisayarlarını üç yılda bir yenilediğini, ancak ekonomik durgunluk nedeniyle bu sürenin beş yıla çıktığını kaydetti.
Dünyanın en büyük kişisel bilgisayar üreticisi Hewlett Packard yılın ilk üç ayında yüzde 24 azaldığını duyurmuştu.
En büyük ikinci üretici Çinli Lenovo grubunun satışları ise, Çin ve gelişmiş ülkelerde ilk kez bilgisayar alanlar sayesinde satışlarının azalmadığını bildirdi.
BBCTürkçe
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Kişisel bilgisayarlara ilgi giderek azalıyor. Uzmanlara göre bunun en büyük nedeni, tablet ve akıllı telefonların kişisel bilgisayarların yerini alması.
Dünya çapındaki kişisel bilgisayar satışları yılın ilk üç ayında yüzde 14 azaldı ve bu alanda kayıtların tutulmaya başlandığı 1994'ten bu yanaki en büyük düşüş yaşandı.
Araştırma şirketi IDC'nin verilerine göre, yılın ilk üç ayında 76,3 milyon kişisel bilgisayar satıldı.
Uzmanlara göre bu rakam, tablet bilgisayar ve akıllı telefonların kişisel bilgisayarlara alternatif olduğunu gösteriyor.
Şirket, Microsoft'un son Windows sürümünün de satışları canlandırmayı başaramadığını vurguladı.
Ekonomik durgunluğun da kişisel bilgisayar satışlarındaki düşüşte rol oynadığı ve şirketlerin bilgisayarlarını yenilemeyi ertelediği belirtiliyor.
'Windows 8 işe yaramadı'
IDC'nin Başkan Yardımcısı Bob O'Donnel, "Maalesef Windows 8 kişisel bilgisayar piyasasını canlandırmak bir yana, yavaşlattı. Windows 8 dokunmatik ekranlarda iyi çalışması için tasarlandı. Ama dokunmatik ekran maliyeti arttırıyor. Tüm bunlar nedeniyle kişisel bilgisayarlar tabletlerin ve diğer cihazların gerisinde kaldı" dedi.
Microsoft ise konuyla ilgili heniz bir açıklama yapmadı.
IDC ayrıca şirketlerin genelde bilgisayarlarını üç yılda bir yenilediğini, ancak ekonomik durgunluk nedeniyle bu sürenin beş yıla çıktığını kaydetti.
Dünyanın en büyük kişisel bilgisayar üreticisi Hewlett Packard yılın ilk üç ayında yüzde 24 azaldığını duyurmuştu.
En büyük ikinci üretici Çinli Lenovo grubunun satışları ise, Çin ve gelişmiş ülkelerde ilk kez bilgisayar alanlar sayesinde satışlarının azalmadığını bildirdi.
BBCTürkçe
Son Güncelleme: Perşembe, 11 Nisan 2013 16:04
Gösterim: 1746
Meclis Yasa Dışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu’na bilgi veren MİT yetkilileri, sosyal medyanın izlendiğini açıkladı.
Meclis Yasa Dışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu dün Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) üç görevliyi dinledi. Edinilen bilgilere göre, MİT, sosyal medyayı yakın takibe aldı. MİT görevlileri yasaların izin verdiği ölçüde Facebook ve Twitter'ın takip edildiğini açıkladı.
Yetkililer, MİT’in kurumsal olarak kamunun stratejik güvenliğini sağladığını, kişilere ve kurumlara eğitim verildiğini anlattı. Bugüne kadar 101 brifing yapan MİT, 7 bin kişiye yasadışı dinlemelerle ilgili eğitim verdiği bilgisini paylaştı.
MİT yetkilileri TİB’in akıllı cep telefonları ile ilgili açıklamalarına da destek vererek, “Cep telefonlarına SMS olarak gönderilen bir programla dinleme yapılıyor. Akıllı telefonlarda hiçbir şey gizli kalmıyor.
Bilgisayar kamerasına dışarıdan girilerek ortam dinlemesi yapılıyor” uyarısında bulundu.
MİT yetkilileri, Komisyona, ortam dinlemesi yapmadıklarını ve mobil araçları olmadığını da söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Eğitim Teknolojsi
Meclis Yasa Dışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu’na bilgi veren MİT yetkilileri, sosyal medyanın izlendiğini açıkladı.
Meclis Yasa Dışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu dün Milli İstihbarat Teşkilatı’ndan (MİT) üç görevliyi dinledi. Edinilen bilgilere göre, MİT, sosyal medyayı yakın takibe aldı. MİT görevlileri yasaların izin verdiği ölçüde Facebook ve Twitter'ın takip edildiğini açıkladı.
Yetkililer, MİT’in kurumsal olarak kamunun stratejik güvenliğini sağladığını, kişilere ve kurumlara eğitim verildiğini anlattı. Bugüne kadar 101 brifing yapan MİT, 7 bin kişiye yasadışı dinlemelerle ilgili eğitim verdiği bilgisini paylaştı.
MİT yetkilileri TİB’in akıllı cep telefonları ile ilgili açıklamalarına da destek vererek, “Cep telefonlarına SMS olarak gönderilen bir programla dinleme yapılıyor. Akıllı telefonlarda hiçbir şey gizli kalmıyor.
Bilgisayar kamerasına dışarıdan girilerek ortam dinlemesi yapılıyor” uyarısında bulundu.
MİT yetkilileri, Komisyona, ortam dinlemesi yapmadıklarını ve mobil araçları olmadığını da söyledi.
Son Güncelleme: Cuma, 01 Mart 2013 11:24
Gösterim: 1573

