Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Türkiye’de işsizlik oranı 2011 yılının Şubat döneminde yüzde 11,5 düzeyindeydi. Şubat 2012'de kentsel alanlarda işsizlik oranı 2011 yılının aynı dönemine göre 1,2 puan azalarak yüzde 12,1 oldu.

2012 işsizlik rakamlarıŞubat 2012'de kentsel alanlarda işsizlik oranı 2011 yılının aynı dönemine göre 1,2 puan azalarak yüzde 12,1 oldu, kırsal yerlerde ise 0,7 puan geriledi ve yüzde 7,1 olarak belirlendi.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Hane halkı İşgücü Araştırması, ''2012 Şubat Dönemi Sonuçları''na göre, 2011 yılı Şubat döneminde 2 milyon 964 bin kişi olan işsiz sayısı, 2012'nin aynı döneminde 2 milyon 721 bin kişiye geriledi.

İstihdam ise 22 milyon 802 bin kişiden, 23 milyon 338 bin kişiye çıktı.

> İşsizlik rakamları açıklandı

Türkiye’de işsizlik oranı 2011 yılının Şubat döneminde yüzde 11,5 düzeyindeydi. Şubat 2012'de kentsel alanlarda işsizlik oranı 2011 yılının aynı dönemine göre 1,2 puan azalarak yüzde 12,1 oldu.

2012 işsizlik rakamlarıŞubat 2012'de kentsel alanlarda işsizlik oranı 2011 yılının aynı dönemine göre 1,2 puan azalarak yüzde 12,1 oldu, kırsal yerlerde ise 0,7 puan geriledi ve yüzde 7,1 olarak belirlendi.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Hane halkı İşgücü Araştırması, ''2012 Şubat Dönemi Sonuçları''na göre, 2011 yılı Şubat döneminde 2 milyon 964 bin kişi olan işsiz sayısı, 2012'nin aynı döneminde 2 milyon 721 bin kişiye geriledi.

İstihdam ise 22 milyon 802 bin kişiden, 23 milyon 338 bin kişiye çıktı.

Son Güncelleme: Salı, 15 May 2012 10:54

Gösterim: 1294

Ataması yapılmayan öğretmenler, haziran ayında 28 bin atama yapılması için bugün saat 10.30'da Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplanıyor.

atamaası yapılmayan öğretmenlerSosyal paylaşım sitelerinde örgütlenen öğretmenler, söz verilen atamaların tamamının yapılması için aylardan beri kampanya düzenliyor, gösteriler yapıyor. Haziran ayında 28 bin öğretmenin daha atanması için herkesi Mili Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde toplanmaya davet eden öğretmenler, "Okularda öğretmen açığı çok fazla. Bu açıkları sözleşmeli öğretmenlerle gideriyorlar. Sözleşmeli öğretmen değil, atanmış öğretmen olmak istiyoruz" diyerek tepkilerini dile getiriyorlar.

Öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyorlar.

(hürriyet)

> Öğretmenler Ankara’ya çıkartma yaptı

Ataması yapılmayan öğretmenler, haziran ayında 28 bin atama yapılması için bugün saat 10.30'da Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplanıyor.

atamaası yapılmayan öğretmenlerSosyal paylaşım sitelerinde örgütlenen öğretmenler, söz verilen atamaların tamamının yapılması için aylardan beri kampanya düzenliyor, gösteriler yapıyor. Haziran ayında 28 bin öğretmenin daha atanması için herkesi Mili Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde toplanmaya davet eden öğretmenler, "Okularda öğretmen açığı çok fazla. Bu açıkları sözleşmeli öğretmenlerle gideriyorlar. Sözleşmeli öğretmen değil, atanmış öğretmen olmak istiyoruz" diyerek tepkilerini dile getiriyorlar.

Öğretmenler, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'den verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyorlar.

(hürriyet)

Son Güncelleme: Salı, 15 May 2012 10:44

Gösterim: 1832

Türkiye genelindeki 3 bin 961 dershaneden 263’ünün özel okula uygun olduğu ortaya çıktı. Bu sayı, detaylı incelemeyle daha da azalabilir.

dershaneler okul olacakBaşbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dershaneler kapanacak” sözleri üzerine Milli Eğitim Bakanlığı özel okul olmaya uygun dershanelerle ilgili çalışmayı hemen başlattı. 24 Nisan’da Valiliklere e-posta gönderilerek fiziki şartları Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi’nde belirtilen koşullara ve özel okul olmaya uygun olan özel dershanelerin tespit edilmesi istendi. Yapılan çalışmayla dershanelerin bina, bahçe, kitaplık, derslik, uygulama sınıfı, konferans salonu gibi özellikleri ile okul standartlarına uygun olup olmadığı tespit edildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Hürriyet’e açıkladığı sonuçlara göre, Bakanlık’a bağlı faaliyet gösteren 3 bin 961 dershaneden sadece 263’ü, yani yaklaşık yüzde 6’sı özel okul olmaya uygun. Fiziki koşulları nedeniyle özel okul olmaya uygun olmayan dershanelerin sayısı ise 3 bin 698 olarak bildirildi. Verilen bilgiye göre bu sayı, daha detaylı inceleme yapıldığı takdirde aşağı inebilir.  Milli Eğitim Bakanlığı, Standartlar Yönergesi’nde belirtilen şartları taşımayan ve özel okul olamayacak dershanelerin şu anda faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatarak, “Dershanelerin kapatılması ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır” açıklamasını da yaptı.                   

Kapatma stratejisi belirlemedik

Alpaslan Alemdar (Uğur Dershaneleri Genel Müdürü)  263 çok düşük bir sayı, yüzde 10’u bile değil. Dershanelere “koşullarınız uygun mu?” diye sorulmuştur, ona göre bir sonuca varılmıştır. Dershanelerin özel okul olması konusunda şu andaki yönetmelik üzerinden gidilecek olursa kontenjan sorunu çıkabilir. Özel okul olacak dershane yeterli öğrenci kontenjanı alabilecek mi? Aldıkları kontenjanlar oluşan yeni okulların eğitimini sürdürmesine yetecek mi? gibi sorunlar çıkabilir. Bu durumda yeni yönetmelik gerekecek gibi görünüyor. Şu andaki yönetmeliğe göre yeterli kontenjan alamayabilirler, bu da varlığını sürdürmesine engel olabilir. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki bütün dershanelerin özel okula dönüşmesi mümkün değil elbette. Öyle dershaneler var ki okul olmaya asla uygun değil. Biz özel okul açsak bile dershaneleri sürdürmeye çalışırız. Şu anda dershaneleri kapatmak yönünde bir strateji belirlemiş değiliz. Dershaneler olması gereken tamamlayıcı eğitimi verecek kurumlardır.

Popülist yaklaşım

Metin Özer (Sınav Dershaneleri Yönetim Kurulu Başkanı) Ben bu 263 dershane arasında bile okul olmaya yetersiz kalacak dershaneler biliyorum. Diyelim ki uygun olsa bile, bu dershanelerin okul olmak gibi bir arzuları yok. Okul olmak isteseler zaten açarlar. Açmıyorlarsa potansiyeli yoktur.  Öğrenci dershanede aldığı derslerden, devam ettiği okulda muaf olsun. O dersleri almasın ama okulunun sınavlarına girsin, notlarını ona göre alsın. Bu çıkış yolu olabilir. Dershanelerin şu andaki altyapısıyla, “okul olsun” demekle olamazlar. Bu oldukça popülist bir yaklaşımdır. Bugün büyük dershanelerde bile 20-25 sınıf var. Bunların hepsi dolu olsa bile 500 öğrenci alır. Bu durumdaki bir dershaneyi de okul bazında işletmek mümkün değil. Dershaneler bütün dünyada olan, özel okula gidemeyenler, özel ders alamayanlar için çıkış yoludur, eğitimde fırsat eşitliği sunan kurumlardır. Hükümet ısrar ederek kendi sosyolojik tabanına da ters düşecek bir iş yapmış oluyor aslında.

(hürriyet)

> Özel okul olamayan dershaneler ne olacak?

Türkiye genelindeki 3 bin 961 dershaneden 263’ünün özel okula uygun olduğu ortaya çıktı. Bu sayı, detaylı incelemeyle daha da azalabilir.

dershaneler okul olacakBaşbakan Tayyip Erdoğan’ın “Dershaneler kapanacak” sözleri üzerine Milli Eğitim Bakanlığı özel okul olmaya uygun dershanelerle ilgili çalışmayı hemen başlattı. 24 Nisan’da Valiliklere e-posta gönderilerek fiziki şartları Özel Öğretim Kurumları Standartlar Yönergesi’nde belirtilen koşullara ve özel okul olmaya uygun olan özel dershanelerin tespit edilmesi istendi. Yapılan çalışmayla dershanelerin bina, bahçe, kitaplık, derslik, uygulama sınıfı, konferans salonu gibi özellikleri ile okul standartlarına uygun olup olmadığı tespit edildi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın Hürriyet’e açıkladığı sonuçlara göre, Bakanlık’a bağlı faaliyet gösteren 3 bin 961 dershaneden sadece 263’ü, yani yaklaşık yüzde 6’sı özel okul olmaya uygun. Fiziki koşulları nedeniyle özel okul olmaya uygun olmayan dershanelerin sayısı ise 3 bin 698 olarak bildirildi. Verilen bilgiye göre bu sayı, daha detaylı inceleme yapıldığı takdirde aşağı inebilir.  Milli Eğitim Bakanlığı, Standartlar Yönergesi’nde belirtilen şartları taşımayan ve özel okul olamayacak dershanelerin şu anda faaliyetlerine devam ettiğini hatırlatarak, “Dershanelerin kapatılması ile ilgili bir çalışma bulunmamaktadır” açıklamasını da yaptı.                   

Kapatma stratejisi belirlemedik

Alpaslan Alemdar (Uğur Dershaneleri Genel Müdürü)  263 çok düşük bir sayı, yüzde 10’u bile değil. Dershanelere “koşullarınız uygun mu?” diye sorulmuştur, ona göre bir sonuca varılmıştır. Dershanelerin özel okul olması konusunda şu andaki yönetmelik üzerinden gidilecek olursa kontenjan sorunu çıkabilir. Özel okul olacak dershane yeterli öğrenci kontenjanı alabilecek mi? Aldıkları kontenjanlar oluşan yeni okulların eğitimini sürdürmesine yetecek mi? gibi sorunlar çıkabilir. Bu durumda yeni yönetmelik gerekecek gibi görünüyor. Şu andaki yönetmeliğe göre yeterli kontenjan alamayabilirler, bu da varlığını sürdürmesine engel olabilir. Fakat şunu da belirtmek gerekir ki bütün dershanelerin özel okula dönüşmesi mümkün değil elbette. Öyle dershaneler var ki okul olmaya asla uygun değil. Biz özel okul açsak bile dershaneleri sürdürmeye çalışırız. Şu anda dershaneleri kapatmak yönünde bir strateji belirlemiş değiliz. Dershaneler olması gereken tamamlayıcı eğitimi verecek kurumlardır.

Popülist yaklaşım

Metin Özer (Sınav Dershaneleri Yönetim Kurulu Başkanı) Ben bu 263 dershane arasında bile okul olmaya yetersiz kalacak dershaneler biliyorum. Diyelim ki uygun olsa bile, bu dershanelerin okul olmak gibi bir arzuları yok. Okul olmak isteseler zaten açarlar. Açmıyorlarsa potansiyeli yoktur.  Öğrenci dershanede aldığı derslerden, devam ettiği okulda muaf olsun. O dersleri almasın ama okulunun sınavlarına girsin, notlarını ona göre alsın. Bu çıkış yolu olabilir. Dershanelerin şu andaki altyapısıyla, “okul olsun” demekle olamazlar. Bu oldukça popülist bir yaklaşımdır. Bugün büyük dershanelerde bile 20-25 sınıf var. Bunların hepsi dolu olsa bile 500 öğrenci alır. Bu durumdaki bir dershaneyi de okul bazında işletmek mümkün değil. Dershaneler bütün dünyada olan, özel okula gidemeyenler, özel ders alamayanlar için çıkış yoludur, eğitimde fırsat eşitliği sunan kurumlardır. Hükümet ısrar ederek kendi sosyolojik tabanına da ters düşecek bir iş yapmış oluyor aslında.

(hürriyet)

Son Güncelleme: Salı, 15 May 2012 09:44

Gösterim: 3148

Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin devamsızlık süresini 20 günden 45 güne çıkardı. 45 günü aşan öğrenci sınıf tekrarı yapacak.

okula devamsızlıkMEB'in 20'den 45 güne çıkardığı devamsızlık süresi bir kırmızı çizgi. 45 günü aşan öğrenci raporlu bile olsa sınıfı tekrar edecek.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2012-2013 öğretim döneminde öğrencilerin okula devamı konusunda yeni düzenlemeler gidiyor. MEB, raporlu bile olsa toplamda 45 günden fazla okula gelmeyen öğrenciyi otomatik sınıf tekrarına bırakacak. Mazeretsiz devamsızlığı mevzuattan tamamen çıkaran bakanlık, öğrencinin "Bugün canım okul gitmek istemiyor, devamsızlık hakkımdan kullanayım" şeklinde bir gün bile devamsızlık yapmasına müsaade etmeyecek. Öğrencinin devamsızlık yapabilmesi için velinin yazılı izni istenecek.

VELİDEN YAZILI İZİN

Ortaöğretim Yönetmelik Taslağında devamsızlık hakkını 20 günden 45 güne çıkaran Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencinin okula gelmediği gün velisinden yazılı izin isteyecek. Yani çocuğunu okula göndermeyen veli, gerekçesini okul yönetimine aynı gün içinde bildirecek. Veli çocuğunu gerekçesiz okula göndermezse günlük 15 TL ceza ödeyecek. Daha önce var olan ancak uygulanmayan para cezası yeni dönemle birlikte uygulanmaya başlayacak.

AYAĞI KIRILSA DA...

Sağlık raporuyla izinlere de sınırlama geliyor. Öğrenci, bir dönemde eğitim-öğretim döneminin üçte birlik kısmından yani 45 günden fazla devamsızlık yaparsa her halükarda sınıf tekrarı yapacak. Raporlu bile olsa durum değişmeyecek. Örneğin ayağı kırılan bir öğrenci dönemin üçte birinden fazla okula devam edemezse sınıf tekrarı yapacak. MEB yetkilileri, bu kararın öğrencinin faydası düşünülerek alındığını belirtiyorlar. Uzun süreli rapor almak zorunda kalan öğrencinin zaten eğitimden koptuğunun altını çiziyor.

(sabah)

> Okula devamsızlıkta öğrencilere 45 gün sınırı

Milli Eğitim Bakanlığı öğrencilerin devamsızlık süresini 20 günden 45 güne çıkardı. 45 günü aşan öğrenci sınıf tekrarı yapacak.

okula devamsızlıkMEB'in 20'den 45 güne çıkardığı devamsızlık süresi bir kırmızı çizgi. 45 günü aşan öğrenci raporlu bile olsa sınıfı tekrar edecek.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 2012-2013 öğretim döneminde öğrencilerin okula devamı konusunda yeni düzenlemeler gidiyor. MEB, raporlu bile olsa toplamda 45 günden fazla okula gelmeyen öğrenciyi otomatik sınıf tekrarına bırakacak. Mazeretsiz devamsızlığı mevzuattan tamamen çıkaran bakanlık, öğrencinin "Bugün canım okul gitmek istemiyor, devamsızlık hakkımdan kullanayım" şeklinde bir gün bile devamsızlık yapmasına müsaade etmeyecek. Öğrencinin devamsızlık yapabilmesi için velinin yazılı izni istenecek.

VELİDEN YAZILI İZİN

Ortaöğretim Yönetmelik Taslağında devamsızlık hakkını 20 günden 45 güne çıkaran Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencinin okula gelmediği gün velisinden yazılı izin isteyecek. Yani çocuğunu okula göndermeyen veli, gerekçesini okul yönetimine aynı gün içinde bildirecek. Veli çocuğunu gerekçesiz okula göndermezse günlük 15 TL ceza ödeyecek. Daha önce var olan ancak uygulanmayan para cezası yeni dönemle birlikte uygulanmaya başlayacak.

AYAĞI KIRILSA DA...

Sağlık raporuyla izinlere de sınırlama geliyor. Öğrenci, bir dönemde eğitim-öğretim döneminin üçte birlik kısmından yani 45 günden fazla devamsızlık yaparsa her halükarda sınıf tekrarı yapacak. Raporlu bile olsa durum değişmeyecek. Örneğin ayağı kırılan bir öğrenci dönemin üçte birinden fazla okula devam edemezse sınıf tekrarı yapacak. MEB yetkilileri, bu kararın öğrencinin faydası düşünülerek alındığını belirtiyorlar. Uzun süreli rapor almak zorunda kalan öğrencinin zaten eğitimden koptuğunun altını çiziyor.

(sabah)

Son Güncelleme: Salı, 15 May 2012 09:57

Gösterim: 1923

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından atanamayan öğretmenlere müjde. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, atanamayan öğretmenler ile iletişim, sosyoloji, psikoloji mezunu 30 bin kişiden aile danışmanı ordusu kuracak.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, atanamayan öğretmenler ile iletişim, sosyoloji, psikoloji mezunu 30 bin kişiden aile danışmanı ordusu kuracak. Pilot uygulaması başlayan çalışmada hedef, yoksulluğu azaltmak, ailenin maddi ve manevi gidişatını yakından takip etmek

Aile bütünlüğünün korunması, aile içi şiddetin önlenmesi ve yardıma muhtaç ailelere düzenli destek sağlanması amacıyla "her aileye bir sosyal danışman" sloganıyla hayata geçirilen programın ayrıntıları belli oldu. 2012-2017 yılları arasında 30 bin aile danışmanını göreve başlatmayı hedefleyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu alımlarda önceliği atanamayan öğretmenlere, iletişim fakültesi mezunlarına ve sosyoloji, psikoloji gibi alanları bitirenlere verecek. Danışmanlar, ortalama 2 bin lira maaş alacak.

İKİ İLDE PİLOT UYGULAMA

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nce alt yapısı tamamlanan Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) ile aile hekimliği uygulamasına benzer bir yapıda vatandaşlara "hane" odaklı sosyal danışmanlık sağlanacak. Bu kapsamda ilk pilot uygulama Kırıkkale ve Karabük'te hayata geçirildi. Hacettepe Üniversitesi'nde eğitim alan yaklaşık 400 danışman, durumu "riskli" olarak belirlenen ailelerle görüşmeye başladı.

30 BİN DANIŞMAN

ASDEP ile birlikte başta atanamayan öğretmenler olmak üzere çok sayıda kişiye de istihdam kapısı aralanacak. Aile Bakanlığı, ihtiyaçlar doğrultusunda 2017 yılı sonuna kadar 30 bin aile danışmanını göreve başlatmayı hedefliyor. Bakanlık, aile danışmanlarını öğretmenler, iletişim fakültesi mezunları ile sosyoloji, psikoloji, iktisat gibi alanları bitirenler arasından seçecek. KPSS puanlarına göre alınacak danışmanlar öncelikle teorik ve pratik eğitime tabi tutulacak. Aile Danışmanları yaklaşık 2 bin lira maaşla göreve başlatılacak.

600 aileye bir danışman

Her bir aile sosyal danışmanı ilk etapta 600 aileden sorumlu olacak. Aileler için tek tek formlar tutacak olan danışmanlar, ailenin maddi ve manevi gidişatını yakından takip edecek. Özellikle yoksulluğu tespit edilen aileyle ilgili bildirimleri de üstlenecek olan danışmanlar, hak temelli, düzenli, süreli, geçici yardımlar olarak çeşitlendirilen sosyal yardımların, aileye istihdam sağlandıkça kademeli azaltılmasını sağlayacak. Aile içinde yaşanan sorunlarda yol gösterici olmakla beraber, aile fertlerinin geçim durumları, içinde yaşadığı şartlar da düzenli olarak izlenecek. İşsiz olanlara İŞKUR ortaklığında istihdam olanaklarının yaratılması sağlanacak.

613 BİN AİLE RİSKLİ GRUPTA

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nün saptamalarına göre, sosyal yardım alan 3 milyon ailenin 613 binine "yoğun hizmet" götürülmesi gerekiyor. İlk etapta başlayacak olan aile sosyal destek uzmanlarının da birinci önceliğini bu 613 bin aile oluşturacak. Her gün ilgilenilmeyi gerektiren ailelerin sayısı ise 70-100 arasında hesaplandı.

(sabah)

> Atanamayan öğretmenler aile danışmanı oluyor

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından atanamayan öğretmenlere müjde. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, atanamayan öğretmenler ile iletişim, sosyoloji, psikoloji mezunu 30 bin kişiden aile danışmanı ordusu kuracak.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, atanamayan öğretmenler ile iletişim, sosyoloji, psikoloji mezunu 30 bin kişiden aile danışmanı ordusu kuracak. Pilot uygulaması başlayan çalışmada hedef, yoksulluğu azaltmak, ailenin maddi ve manevi gidişatını yakından takip etmek

Aile bütünlüğünün korunması, aile içi şiddetin önlenmesi ve yardıma muhtaç ailelere düzenli destek sağlanması amacıyla "her aileye bir sosyal danışman" sloganıyla hayata geçirilen programın ayrıntıları belli oldu. 2012-2017 yılları arasında 30 bin aile danışmanını göreve başlatmayı hedefleyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu alımlarda önceliği atanamayan öğretmenlere, iletişim fakültesi mezunlarına ve sosyoloji, psikoloji gibi alanları bitirenlere verecek. Danışmanlar, ortalama 2 bin lira maaş alacak.

İKİ İLDE PİLOT UYGULAMA

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nce alt yapısı tamamlanan Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) ile aile hekimliği uygulamasına benzer bir yapıda vatandaşlara "hane" odaklı sosyal danışmanlık sağlanacak. Bu kapsamda ilk pilot uygulama Kırıkkale ve Karabük'te hayata geçirildi. Hacettepe Üniversitesi'nde eğitim alan yaklaşık 400 danışman, durumu "riskli" olarak belirlenen ailelerle görüşmeye başladı.

30 BİN DANIŞMAN

ASDEP ile birlikte başta atanamayan öğretmenler olmak üzere çok sayıda kişiye de istihdam kapısı aralanacak. Aile Bakanlığı, ihtiyaçlar doğrultusunda 2017 yılı sonuna kadar 30 bin aile danışmanını göreve başlatmayı hedefliyor. Bakanlık, aile danışmanlarını öğretmenler, iletişim fakültesi mezunları ile sosyoloji, psikoloji, iktisat gibi alanları bitirenler arasından seçecek. KPSS puanlarına göre alınacak danışmanlar öncelikle teorik ve pratik eğitime tabi tutulacak. Aile Danışmanları yaklaşık 2 bin lira maaşla göreve başlatılacak.

600 aileye bir danışman

Her bir aile sosyal danışmanı ilk etapta 600 aileden sorumlu olacak. Aileler için tek tek formlar tutacak olan danışmanlar, ailenin maddi ve manevi gidişatını yakından takip edecek. Özellikle yoksulluğu tespit edilen aileyle ilgili bildirimleri de üstlenecek olan danışmanlar, hak temelli, düzenli, süreli, geçici yardımlar olarak çeşitlendirilen sosyal yardımların, aileye istihdam sağlandıkça kademeli azaltılmasını sağlayacak. Aile içinde yaşanan sorunlarda yol gösterici olmakla beraber, aile fertlerinin geçim durumları, içinde yaşadığı şartlar da düzenli olarak izlenecek. İşsiz olanlara İŞKUR ortaklığında istihdam olanaklarının yaratılması sağlanacak.

613 BİN AİLE RİSKLİ GRUPTA

Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'nün saptamalarına göre, sosyal yardım alan 3 milyon ailenin 613 binine "yoğun hizmet" götürülmesi gerekiyor. İlk etapta başlayacak olan aile sosyal destek uzmanlarının da birinci önceliğini bu 613 bin aile oluşturacak. Her gün ilgilenilmeyi gerektiren ailelerin sayısı ise 70-100 arasında hesaplandı.

(sabah)

Son Güncelleme: Cuma, 14 Eylül 2012 10:35

Gösterim: 3718


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.