Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Üsküdar Üniversitesi’nin koordinatörlüğünde, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle gerçekleştirilen Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi tamamlandı. Programda projeye katılan mentiler sertifikalarını alırken; çalışmalarda hazırlanan projeler de yarıştı. Başarılı olan üç proje ödüllendirildi.
Üstün yetenekli gençlerin ve çocukların yeteneklerinin bire bir eğitim modeliyle ortaya çıkacağını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu çocuklar bire bir öğrenemezse harcanıyorlar. Düşünce stili farklı olduğu için aykırı olarak nitelendiriliyorlar. Özel yetenekli çocuklara birebir öğretmenin yolu da bu mentorlük sistemi. Usta-çırak sistemi içerisinde öğretmek etkili oluyor” dedi.
Üsküdar Üniversitesi’nin koordinatörlüğünde, Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle “çocuklar ve gençler mali destek programı” kapsamında gerçekleştirilen “Ulusal Yetenek Ve Mentor Ağı Projesi” tamamlandı. Özel yetenekli gençlerin yetenek alanlarıyla ilgili gelişim süreçlerini bir mentor danışmanlığında somut çıktılara dönüştürmeyi hedefleyen programın kapanış töreni gerçekleştirildi.
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda yapılan törene AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Mustafa Ataş ile Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek de katıldı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Öğrenmede usta-çırak ilişkisi etkili oluyor”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yaptığı konuşmada nörobilimde yapılan son çalışmaların öğrenmenin modellemeyle olduğunu ortaya koyduğunu belirterek “Aslında insan boş bir tablo gibi doğmuyor. Ciddi bir yetenek potansiyelinde doğuyor ama hangi ortamda yetişirse onun özelliklerini alıyor. İnsan beyni öğrenmeye son derece açık. Öğrenme sosyal olarak alktarılıyor. Öğrenmede genetik mirastan çok insanoğlu modellemeyle öğreniyor. Bu nedenle öğrenmede usta-çırak ilişkisi çok dikkat çeken bir ilişki” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bütün insanlara 41 numara ayakkabı giydirmek mümkün değil!”
IQ’su çok düşük ya da çok yüksek çocukların akademik ve sosyal uyum zorlukları yaşadıklarını ve bu nedenle özel eğitime ihtiyaçlarının olduğınu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bütün insanlara 41 numara ayakkabı giydiremediğimiz gibi bu çocuklara da aynı eğitimi verirseniz farklı yeteneği olan çocuklar harcanırlar” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Mentorlük sisteminde bire bir öğrenme gerçekleşiyor”
Normal ortalama çocukların grup içerisinde öğrenmelerine rağmen özel yetenekli çocukların bire bir öğrendiklerine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu çocuklar bire bir öğrenemezse harcanıyorlar. Düşünce stili farklı olduğu için aykırı olarak nitelendiriliyorlar. Özel yetenekli çocuklara birebir öğretmenin yolu da bu mentorlük sistemi. Usta-çırak sistemi içerisinde öğretmek. Bunu atalarımız Enderun Mekteplerinde gerçekleştirmiş. Burada tek kişilik sınıflar var. Bu çocuklara bire bir eğitim verecek bir altyapı oluşturulması gerekiyor. Bu çocuklara birebir eğitim vermemek kaynak ısrafı” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilgi çağının fabrikaları üniversiteler”
Bilgi çağının fabrikalarının üniversiteler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Üniversiteler fikir üretiyorlar. Ürettiği fikri tasarlayıp satıyorlar. İleri teknoloji oluşturuyorlar ve dünyaya bu şekilde hükmediyorlar. Bu da projelerle olacak bir durum o nedenle biz de bilim çağını kaçırmak istemiyorsak yeni fikirler üretmeliyiz. Yeni ve farklı bakış açısı getiren yeni açılımlar sağlayan girişimci gençlerin önünü açmamız gerekiyor. Onlara nitelikli ortam sağlamamız gerekiyor. Bunu yapabilirsek bu çocuklar yol alırlar” dedi.
Projeye emek verenlere teşekkür eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu proje örnek bir proje oldu. İnşallah Milli Eğitim Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı projeyi ülkemizdeki diğer üniversitelere de yayar” temennisinde bulundu.
İSTKA Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz, üstün yetenekli gençlerin ülkemizde ve dünyada milli değer olarak görüldüğünü belirterek İSTKA olarak 2017 yılında Çocuklar ve Gençler Mali Destek Programı kapsamında 43 projeye destek verdiklerini, bunlardan 19’unun üstün yetenekli çocuk ve gençlere yönelik projeler olduğunu söyledi. Yavuz, toplam bütçesi 13 milyon TL olan bu 19 projeye ajans olarak %90 oranında hibe sağladıklarını ifade etti.
İncekara: “Bedensel beslenme gibi zihinsel beslenme de gerekiyor”
Üsküdar Üniversitesi Özel Yetenekli Çocuklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖYEMER) Müdürü, Proje Danışmanı Halide İncekara ise özel yetenekli çocuklara eğitim desteği verilmesi ve projenin Türkiye geneline yayılması gerektiğine dikkat çekti. Bedensel beslenme gibi zihinsel beslenmenin de şart olduğunu, bunun için kurumları hazırlamak gerektiğinin altını çizen İncekera şu değerlendirmelerde bulundu: “Öğrenmişlik aynı zamanda davranış cahilliği yapar. Öğrenmek sınırlar çizer. Cahil cesareti dediğimiz bir cesaret var ki o da çocuklukta gizlidir. Birden sizin bitti dediğiniz yerde o çocuklar size cümleleriyle cahillik cesaretiyle hayatı yeniden başlatır” dedi. Projeyi ülkenin temel politikası haline getirmeyi amaçladıklarını ifade eden İncekara, “Milli Eğitim’in temelinde Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle Antep’in Erzurum’un ve Kars’ın üniversitelerine oraların Bilim ve Sanat Merkezleri, sonra özel okullar olmak üzere devam edecek ama Üsküdar Üniversitesi projenin yürütücülüğünü yapmakla ilk olmakla bunun gururunu her zaman yaşayacak.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Mustafa Ataş ise üstün yetenekli gençlerin fark edilmesini sağlayan projenin başarılı olduğunu belirterek “İmkan ortaya konduğu zaman geçmişteki başarılarımızı yeniden gerçekleştirecek bir Türkiye inşa edeceğimizi düşünüyorum. Türkiye’de bu çalışmayı ilk kez yapan Üsküdar Üniversitesi’ni ve emeği geçenleri kutluyorum” diye konuştu.
Dünyada ilk kez akademisyenler ve yetenekli gençler buluştu
Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, proje çıktılarının sunumunu yaparak bir yıl boyunca devam eden çalışmalarda elde ettikleri sonuçları açıkladı. Üstün yetenekli çocukların
yer üstündeki madenler olduğunu ve bu yeteneklerin ilgi ve kapasitelerine göre eğitim almalarını amaçladıklarını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, “Dünyadaki ilk akademisyen ve yetenekli gençlerin buluştuğu bir platform olmuştur. 60 saatlik bir müfredat ve içerik oluşturulup sanal ortamda paylaşılmıştır. Hedeflerimizin çok üstünde rakamlara ulaşılmış, Türkiye’de ciddi bir farkındalık oluşturulabilmiştir. Onlarca gencimiz ve akademisyenimiz bir aidiyet çatısında gelecek yıllar için çalışmalarına başlamıştır” dedi.
Başarılı üç proje ödüllendirildi
Projeye katılan mentiler, bir yıl boyunca akademisyenlerle yaptıkları çalışmalar sonucu ortaya çıkan projelerini sergiledi. Projeler arasında yapılan değerlendirmelerde üç proje ödüle layık görüldü.
Proje birincisi İstanbul Bilsem öğrencilerinin “Dilimizin Kültür Hazineleri Projesi” oldu. Danışman öğretmen Erşah Kayapınar ve öğrenci Nisa Ünsür, ödülünü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan aldı.
İkincilik alan proje Kartal Anadolu İmam Hatip öğrencilerinin “Robotik El Sisteminin Üç Boyutlu El Hareketleri İle Online Sistem Üzerinden Kontrolü Teletouch” projesi oldu. Danışman öğretmen Ersin Ertürk ve öğrencileri Musa Sadık Ünal ile Abdurrahman Emirhan Ünal’a ödülleri Halide İncekara tarafından verildi.
Üçüncülük alan proje ise Kocaeli Fen Lisesi’nden “Bu Robot Sesli Komutlarınızla Ev İşlerinizi Yapıyor” isimli proje oldu. Danışman öğretmen Şadiye Öztürk, öğrenci Ahmet Akif Kaya da ödüllerini, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek ve İSTKA Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz’dan aldı.
Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi’ne katılan mentilere de sertifikaları verildi. Programın ardından projeye katılan menti ve mentorler hatıra fotoğrafı çektirirken; Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Mustafa Ataş, Halide İncekara projede dereceye giren çalışmalarla ilgili bilgi aldı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Üsküdar Üniversitesi’nin koordinatörlüğünde, İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle gerçekleştirilen Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi tamamlandı. Programda projeye katılan mentiler sertifikalarını alırken; çalışmalarda hazırlanan projeler de yarıştı. Başarılı olan üç proje ödüllendirildi.
Üstün yetenekli gençlerin ve çocukların yeteneklerinin bire bir eğitim modeliyle ortaya çıkacağını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu çocuklar bire bir öğrenemezse harcanıyorlar. Düşünce stili farklı olduğu için aykırı olarak nitelendiriliyorlar. Özel yetenekli çocuklara birebir öğretmenin yolu da bu mentorlük sistemi. Usta-çırak sistemi içerisinde öğretmek etkili oluyor” dedi.
Üsküdar Üniversitesi’nin koordinatörlüğünde, Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle “çocuklar ve gençler mali destek programı” kapsamında gerçekleştirilen “Ulusal Yetenek Ve Mentor Ağı Projesi” tamamlandı. Özel yetenekli gençlerin yetenek alanlarıyla ilgili gelişim süreçlerini bir mentor danışmanlığında somut çıktılara dönüştürmeyi hedefleyen programın kapanış töreni gerçekleştirildi.
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda yapılan törene AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Mustafa Ataş ile Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek de katıldı.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Öğrenmede usta-çırak ilişkisi etkili oluyor”
Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yaptığı konuşmada nörobilimde yapılan son çalışmaların öğrenmenin modellemeyle olduğunu ortaya koyduğunu belirterek “Aslında insan boş bir tablo gibi doğmuyor. Ciddi bir yetenek potansiyelinde doğuyor ama hangi ortamda yetişirse onun özelliklerini alıyor. İnsan beyni öğrenmeye son derece açık. Öğrenme sosyal olarak alktarılıyor. Öğrenmede genetik mirastan çok insanoğlu modellemeyle öğreniyor. Bu nedenle öğrenmede usta-çırak ilişkisi çok dikkat çeken bir ilişki” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bütün insanlara 41 numara ayakkabı giydirmek mümkün değil!”
IQ’su çok düşük ya da çok yüksek çocukların akademik ve sosyal uyum zorlukları yaşadıklarını ve bu nedenle özel eğitime ihtiyaçlarının olduğınu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bütün insanlara 41 numara ayakkabı giydiremediğimiz gibi bu çocuklara da aynı eğitimi verirseniz farklı yeteneği olan çocuklar harcanırlar” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Mentorlük sisteminde bire bir öğrenme gerçekleşiyor”
Normal ortalama çocukların grup içerisinde öğrenmelerine rağmen özel yetenekli çocukların bire bir öğrendiklerine dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu çocuklar bire bir öğrenemezse harcanıyorlar. Düşünce stili farklı olduğu için aykırı olarak nitelendiriliyorlar. Özel yetenekli çocuklara birebir öğretmenin yolu da bu mentorlük sistemi. Usta-çırak sistemi içerisinde öğretmek. Bunu atalarımız Enderun Mekteplerinde gerçekleştirmiş. Burada tek kişilik sınıflar var. Bu çocuklara bire bir eğitim verecek bir altyapı oluşturulması gerekiyor. Bu çocuklara birebir eğitim vermemek kaynak ısrafı” diye konuştu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Bilgi çağının fabrikaları üniversiteler”
Bilgi çağının fabrikalarının üniversiteler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Üniversiteler fikir üretiyorlar. Ürettiği fikri tasarlayıp satıyorlar. İleri teknoloji oluşturuyorlar ve dünyaya bu şekilde hükmediyorlar. Bu da projelerle olacak bir durum o nedenle biz de bilim çağını kaçırmak istemiyorsak yeni fikirler üretmeliyiz. Yeni ve farklı bakış açısı getiren yeni açılımlar sağlayan girişimci gençlerin önünü açmamız gerekiyor. Onlara nitelikli ortam sağlamamız gerekiyor. Bunu yapabilirsek bu çocuklar yol alırlar” dedi.
Projeye emek verenlere teşekkür eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu proje örnek bir proje oldu. İnşallah Milli Eğitim Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı projeyi ülkemizdeki diğer üniversitelere de yayar” temennisinde bulundu.
İSTKA Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz, üstün yetenekli gençlerin ülkemizde ve dünyada milli değer olarak görüldüğünü belirterek İSTKA olarak 2017 yılında Çocuklar ve Gençler Mali Destek Programı kapsamında 43 projeye destek verdiklerini, bunlardan 19’unun üstün yetenekli çocuk ve gençlere yönelik projeler olduğunu söyledi. Yavuz, toplam bütçesi 13 milyon TL olan bu 19 projeye ajans olarak %90 oranında hibe sağladıklarını ifade etti.
İncekara: “Bedensel beslenme gibi zihinsel beslenme de gerekiyor”
Üsküdar Üniversitesi Özel Yetenekli Çocuklar Uygulama ve Araştırma Merkezi (ÖYEMER) Müdürü, Proje Danışmanı Halide İncekara ise özel yetenekli çocuklara eğitim desteği verilmesi ve projenin Türkiye geneline yayılması gerektiğine dikkat çekti. Bedensel beslenme gibi zihinsel beslenmenin de şart olduğunu, bunun için kurumları hazırlamak gerektiğinin altını çizen İncekera şu değerlendirmelerde bulundu: “Öğrenmişlik aynı zamanda davranış cahilliği yapar. Öğrenmek sınırlar çizer. Cahil cesareti dediğimiz bir cesaret var ki o da çocuklukta gizlidir. Birden sizin bitti dediğiniz yerde o çocuklar size cümleleriyle cahillik cesaretiyle hayatı yeniden başlatır” dedi. Projeyi ülkenin temel politikası haline getirmeyi amaçladıklarını ifade eden İncekara, “Milli Eğitim’in temelinde Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle Antep’in Erzurum’un ve Kars’ın üniversitelerine oraların Bilim ve Sanat Merkezleri, sonra özel okullar olmak üzere devam edecek ama Üsküdar Üniversitesi projenin yürütücülüğünü yapmakla ilk olmakla bunun gururunu her zaman yaşayacak.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Üsküdar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Kurucu Üyesi Mustafa Ataş ise üstün yetenekli gençlerin fark edilmesini sağlayan projenin başarılı olduğunu belirterek “İmkan ortaya konduğu zaman geçmişteki başarılarımızı yeniden gerçekleştirecek bir Türkiye inşa edeceğimizi düşünüyorum. Türkiye’de bu çalışmayı ilk kez yapan Üsküdar Üniversitesi’ni ve emeği geçenleri kutluyorum” diye konuştu.
Dünyada ilk kez akademisyenler ve yetenekli gençler buluştu
Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, proje çıktılarının sunumunu yaparak bir yıl boyunca devam eden çalışmalarda elde ettikleri sonuçları açıkladı. Üstün yetenekli çocukların
yer üstündeki madenler olduğunu ve bu yeteneklerin ilgi ve kapasitelerine göre eğitim almalarını amaçladıklarını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Ünübol, “Dünyadaki ilk akademisyen ve yetenekli gençlerin buluştuğu bir platform olmuştur. 60 saatlik bir müfredat ve içerik oluşturulup sanal ortamda paylaşılmıştır. Hedeflerimizin çok üstünde rakamlara ulaşılmış, Türkiye’de ciddi bir farkındalık oluşturulabilmiştir. Onlarca gencimiz ve akademisyenimiz bir aidiyet çatısında gelecek yıllar için çalışmalarına başlamıştır” dedi.
Başarılı üç proje ödüllendirildi
Projeye katılan mentiler, bir yıl boyunca akademisyenlerle yaptıkları çalışmalar sonucu ortaya çıkan projelerini sergiledi. Projeler arasında yapılan değerlendirmelerde üç proje ödüle layık görüldü.
Proje birincisi İstanbul Bilsem öğrencilerinin “Dilimizin Kültür Hazineleri Projesi” oldu. Danışman öğretmen Erşah Kayapınar ve öğrenci Nisa Ünsür, ödülünü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’dan aldı.
İkincilik alan proje Kartal Anadolu İmam Hatip öğrencilerinin “Robotik El Sisteminin Üç Boyutlu El Hareketleri İle Online Sistem Üzerinden Kontrolü Teletouch” projesi oldu. Danışman öğretmen Ersin Ertürk ve öğrencileri Musa Sadık Ünal ile Abdurrahman Emirhan Ünal’a ödülleri Halide İncekara tarafından verildi.
Üçüncülük alan proje ise Kocaeli Fen Lisesi’nden “Bu Robot Sesli Komutlarınızla Ev İşlerinizi Yapıyor” isimli proje oldu. Danışman öğretmen Şadiye Öztürk, öğrenci Ahmet Akif Kaya da ödüllerini, Üsküdar Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek ve İSTKA Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz’dan aldı.
Ulusal Yetenek ve Mentor Ağı Projesi’ne katılan mentilere de sertifikaları verildi. Programın ardından projeye katılan menti ve mentorler hatıra fotoğrafı çektirirken; Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Mustafa Ataş, Halide İncekara projede dereceye giren çalışmalarla ilgili bilgi aldı.
Son Güncelleme: Cuma, 12 Ocak 2018 17:07
Gösterim: 1903
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ümraniye Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Eğitim Günleri” 8 - 9 Ocak tarihlerinde Ümraniye Şehit Erol Olçok Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde gerçekleşti.
Açılış konuşmalarını Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman GÖKÇİMEN ve İstanbul Ayvansaray Üniversitesi V. Rektörü Prof. Dr. Sermin ÖRNEKTEKİN’in yaptığı eğitim programına İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan GÜR ve Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Şube Müdürü Muhammet Fatih ÇEPNİ’de katılım sağladı.
Verilen eğitimde; çalışma hayatını aksatan psikolojik değişenler hakkında bilgilendirme yapılırken olumsuz etkilerin nasıl kontrol altında tutulabileceğinin yollarını gösterildi. Doç. Dr. Azmi Varan eğitmenliğinde ‘’Yaşarken farkında olmadıklarımız’’ konulu altı ana modülden oluşan kişisel gelişim programına yapılan işbirliği çerçevesinde Ümraniye, Çekmeköy, Üsküdar, Beykoz, Kadıköy, Ataşehir, Sancaktepe, Sultanbeyli ilçelerinde görev yapan 500’den fazla rehber öğretmen katılım sağladı.
Programın birinci gününde “Ego Durumları, Hayatın Şekillenmesi” gibi eğitimler verilirken ikinci günün de ise “Ayakta Kalma Süreçleri, İş Hayatında Ego” gibi birçok farklı konuya değinildi.“Yaşarken Farkında Olmadıklarımız” seminerinin başlıca amacı; hem kişinin kendisini tanımasına hem de karşısındaki bireyi tanıma ve anlama fırsatı sunmaktır. Kişi kendisini ve yaşamını zorlaştıran dinamiklerin ne kadar farkında olursa bu değişkenleri kontrol altında tutabileceğini göstermeyi hedefler. Toplam 14 saatten oluşan eğitimin sonunda katılımcılara sertifikaları takdim edildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi, İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü, Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ümraniye Rehberlik ve Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Eğitim Günleri” 8 - 9 Ocak tarihlerinde Ümraniye Şehit Erol Olçok Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde gerçekleşti.
Açılış konuşmalarını Ümraniye İlçe Milli Eğitim Müdürü Süleyman GÖKÇİMEN ve İstanbul Ayvansaray Üniversitesi V. Rektörü Prof. Dr. Sermin ÖRNEKTEKİN’in yaptığı eğitim programına İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Serkan GÜR ve Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Şube Müdürü Muhammet Fatih ÇEPNİ’de katılım sağladı.
Verilen eğitimde; çalışma hayatını aksatan psikolojik değişenler hakkında bilgilendirme yapılırken olumsuz etkilerin nasıl kontrol altında tutulabileceğinin yollarını gösterildi. Doç. Dr. Azmi Varan eğitmenliğinde ‘’Yaşarken farkında olmadıklarımız’’ konulu altı ana modülden oluşan kişisel gelişim programına yapılan işbirliği çerçevesinde Ümraniye, Çekmeköy, Üsküdar, Beykoz, Kadıköy, Ataşehir, Sancaktepe, Sultanbeyli ilçelerinde görev yapan 500’den fazla rehber öğretmen katılım sağladı.
Programın birinci gününde “Ego Durumları, Hayatın Şekillenmesi” gibi eğitimler verilirken ikinci günün de ise “Ayakta Kalma Süreçleri, İş Hayatında Ego” gibi birçok farklı konuya değinildi.“Yaşarken Farkında Olmadıklarımız” seminerinin başlıca amacı; hem kişinin kendisini tanımasına hem de karşısındaki bireyi tanıma ve anlama fırsatı sunmaktır. Kişi kendisini ve yaşamını zorlaştıran dinamiklerin ne kadar farkında olursa bu değişkenleri kontrol altında tutabileceğini göstermeyi hedefler. Toplam 14 saatten oluşan eğitimin sonunda katılımcılara sertifikaları takdim edildi.
Son Güncelleme: Cuma, 12 Ocak 2018 12:47
Gösterim: 1729
İstanbul Şehir Üniversitesi uluslararası işbirliklerini geliştirerek, Güney Kore’den Hindistan’a 11 yeni üniversite ile daha anlaşma imzaladı. Yeni anlaşmalarla birlikte İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin Değişim Programları dâhilinde seçim yapabileceği üniversite sayısı 100 üniversiteye yükseldi.
İstanbul Şehir Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ofisi, Öğrenci Değişim Programları (Erasmus+ ve diğer değişim anlaşmaları) kapsamında Haziran 2017’den bu yana 11 yeni anlaşmaya daha imza attı. Yeni uluslararası anlaşmaları ile İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin değişim amacıyla seçebileceği üniversiteler listesine; Amman Arap Üniversitesi (Ürdün), Bükreş Ekonomi Üniversitesi (Romanya), Chonbuk Üniversitesi (Güney Kore), Düsseldorf Heinrich Heine Üniversitesi (Almanya), Fontys Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (Hollanda), Malezya Üniversitesi (Malezya), Sharda Üniversitesi (Hindistan), Uluslararası Rabat Üniversitesi (Fas),
Sathyabama Üniversitesi (Hindistan), Sciences Po Lille (Fransa) ve Pisa Üniversitesi (İtalya) da eklendi.
Kurulduğu ilk yıl Erasmus Üniversite Beyannamesi almaya hak kazanan ve yurtdışında bulunan prestijli kurumlar ile işbirliği geliştirme çalışmalarına başlayan İstanbul Şehir Üniversitesi böylece uluslararası işbirlikleri sayısını 39 farklı ülkeden 100 üniversiteye yükseltti.
Özenle korunan çok kültürlü kampüs hayatıyla dikkat çeken İstanbul Şehir Üniversitesi, 80 ülkeden 750 civarı uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yapıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
İstanbul Şehir Üniversitesi uluslararası işbirliklerini geliştirerek, Güney Kore’den Hindistan’a 11 yeni üniversite ile daha anlaşma imzaladı. Yeni anlaşmalarla birlikte İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin Değişim Programları dâhilinde seçim yapabileceği üniversite sayısı 100 üniversiteye yükseldi.
İstanbul Şehir Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ofisi, Öğrenci Değişim Programları (Erasmus+ ve diğer değişim anlaşmaları) kapsamında Haziran 2017’den bu yana 11 yeni anlaşmaya daha imza attı. Yeni uluslararası anlaşmaları ile İstanbul Şehir Üniversitesi öğrencilerinin değişim amacıyla seçebileceği üniversiteler listesine; Amman Arap Üniversitesi (Ürdün), Bükreş Ekonomi Üniversitesi (Romanya), Chonbuk Üniversitesi (Güney Kore), Düsseldorf Heinrich Heine Üniversitesi (Almanya), Fontys Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (Hollanda), Malezya Üniversitesi (Malezya), Sharda Üniversitesi (Hindistan), Uluslararası Rabat Üniversitesi (Fas),
Sathyabama Üniversitesi (Hindistan), Sciences Po Lille (Fransa) ve Pisa Üniversitesi (İtalya) da eklendi.
Kurulduğu ilk yıl Erasmus Üniversite Beyannamesi almaya hak kazanan ve yurtdışında bulunan prestijli kurumlar ile işbirliği geliştirme çalışmalarına başlayan İstanbul Şehir Üniversitesi böylece uluslararası işbirlikleri sayısını 39 farklı ülkeden 100 üniversiteye yükseltti.
Özenle korunan çok kültürlü kampüs hayatıyla dikkat çeken İstanbul Şehir Üniversitesi, 80 ülkeden 750 civarı uluslararası öğrenciye de ev sahipliği yapıyor.
Son Güncelleme: Perşembe, 09 Kasım 2017 13:03
Gösterim: 2498
İstanbul’da görev yapan Mülkiye mezunu Vali Yardımcıları, Kaymakamlar ve akademisyenlerin bir araya geldiği "Mülkiye Buluşması" ilk defa Altınbaş Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi. Buluşmada beş Mülkiyeli 35 yıl sonra diplomalarını aldı.
Altınbaş Üniversitesi Mehmet Altınbaş Konferans Salonu'nda gerçekleşen Mülkiye Buluşması saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Mülkiye Marşı'nın okunmasıyla devam etti. Mülkiyelilerin buluşmasına Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ali Altınbaş, Mehmet Altınbaş Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Vakkas Altınbaş, Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Mezunu İstanbul’da görev yapan Vali Yardımcıları ve Kaymakamlar katıldı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin 18 yıllık Dekanı Prof. Dr. Celal Göle onur konuğu olarak buluşmaya katıldı. Prof. Dr. Celal Göle yıllardır diplomalarını almayan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Mülkiyelilerin diplomalarını verdi. Altınbaş Üniversitesi Mülkiyelilere eski fotoğraflarının bulunduğu bir albüm hediye etti.
Mülkiyelileri ağırlamaktan büyük onur duyduğunu dile getiren Ali Altınbaş, "Mülkiyeliler bu ülkenin çok önemli noktalarında görev yapmaktadırlar. Valilerin ve kaymakamların çok büyük görev üstlenmesi ülkenin dinamiklerinin harekete geçmesi açısından çok önemlidir. Bu alanlara yetkin kişilerin atanması ekonomik gelişmenin en büyük dinamiklerinden bir tanesidir" ifadelerini kullandı.
"Mülkiye öğrencisi aklını devlete hizmet etmeye sunmuştur"
Bu anlamlı buluşmada olmaktan dolayı mutlu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Celal Göle, "Mülkiye öğrencisi aklını devlete hizmet etmeye sunmuştur. Mezun olduktan sonra devlete hizmet edecektir. O ülkü ve bilinç ile yetişmekte ve hayata o şekilde atılmaktadır. Bu misyonun aynı şekilde devam etmesi Türkiye'nin geleceği için çok önemli olduğuna yürekten inanıyorum" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
İstanbul’da görev yapan Mülkiye mezunu Vali Yardımcıları, Kaymakamlar ve akademisyenlerin bir araya geldiği "Mülkiye Buluşması" ilk defa Altınbaş Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi. Buluşmada beş Mülkiyeli 35 yıl sonra diplomalarını aldı.
Altınbaş Üniversitesi Mehmet Altınbaş Konferans Salonu'nda gerçekleşen Mülkiye Buluşması saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Mülkiye Marşı'nın okunmasıyla devam etti. Mülkiyelilerin buluşmasına Altınbaş Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ali Altınbaş, Mehmet Altınbaş Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Vakkas Altınbaş, Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Mezunu İstanbul’da görev yapan Vali Yardımcıları ve Kaymakamlar katıldı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin 18 yıllık Dekanı Prof. Dr. Celal Göle onur konuğu olarak buluşmaya katıldı. Prof. Dr. Celal Göle yıllardır diplomalarını almayan Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Mülkiyelilerin diplomalarını verdi. Altınbaş Üniversitesi Mülkiyelilere eski fotoğraflarının bulunduğu bir albüm hediye etti.
Mülkiyelileri ağırlamaktan büyük onur duyduğunu dile getiren Ali Altınbaş, "Mülkiyeliler bu ülkenin çok önemli noktalarında görev yapmaktadırlar. Valilerin ve kaymakamların çok büyük görev üstlenmesi ülkenin dinamiklerinin harekete geçmesi açısından çok önemlidir. Bu alanlara yetkin kişilerin atanması ekonomik gelişmenin en büyük dinamiklerinden bir tanesidir" ifadelerini kullandı.
"Mülkiye öğrencisi aklını devlete hizmet etmeye sunmuştur"
Bu anlamlı buluşmada olmaktan dolayı mutlu olduğunu dile getiren Prof. Dr. Celal Göle, "Mülkiye öğrencisi aklını devlete hizmet etmeye sunmuştur. Mezun olduktan sonra devlete hizmet edecektir. O ülkü ve bilinç ile yetişmekte ve hayata o şekilde atılmaktadır. Bu misyonun aynı şekilde devam etmesi Türkiye'nin geleceği için çok önemli olduğuna yürekten inanıyorum" diye konuştu.
Son Güncelleme: Perşembe, 09 Kasım 2017 13:07
Gösterim: 1794
Türkiye Cumhuriyeti (TC) televizyon dizilerinin vazgeçilmez aktörlerinden Can Yaman, yüksek lisans eğitimi için Doğu Akdeniz Üniversitesi’ni (DAÜ) tercih etti.
2017-2018 Akademik Yılı için DAÜ Turizm Fakültesi, Otel İşletmeciliği Yüksek Lisans Programı’na kayıt yaptıran Yaman, eğitimine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) en köklü devlet üniversitesinde devam edecek.
Can Yaman Kimdir?
Yugoslav kökenli olan Yaman, 1989 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve ortaokulu Bilfen Koleji’nde, liseyi ise İtalya Lisesi’nde okudu. Okul hayatı başarılarla dolu olan Can Yaman, liseyi birincilikle bitirdi. Öğrenci değişim programı kapsamında Amerika Birleşik Devletleri’ne giden Yaman, burslu olarak okuduğu Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2012 yılında mezun oldu. 6 ay boyunca avukatlık yapan ve iki dil bilen Can Yaman, hobi olarak oyunculuk dersleri aldı.
İlk dizisi Gönül İşleri ile izleyici karşısına çıkan Yaman, canlandırdığı “Bedir” karakteri ile Sinem Kobal’ın hayat verdiği “Sevda” karakteri arasındaki gelgitli aşklar ile izleyicileri uzun süre ekranlara bağladı. Genç oyuncu dizinin final yapmasının ardından bu kez “İnadına Aşk” ile ekranlara geldi. Dizide “Yalın Aras” karakterine hayat veren Can Yaman, ekranın yeni fenomen aktörlerinden bir haline geldi. Yaman, şu anda “Dolunay” dizisinde “Ferit” karakterini canlandırıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Türkiye Cumhuriyeti (TC) televizyon dizilerinin vazgeçilmez aktörlerinden Can Yaman, yüksek lisans eğitimi için Doğu Akdeniz Üniversitesi’ni (DAÜ) tercih etti.
2017-2018 Akademik Yılı için DAÜ Turizm Fakültesi, Otel İşletmeciliği Yüksek Lisans Programı’na kayıt yaptıran Yaman, eğitimine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) en köklü devlet üniversitesinde devam edecek.
Can Yaman Kimdir?
Yugoslav kökenli olan Yaman, 1989 yılında İstanbul’da doğdu. İlk ve ortaokulu Bilfen Koleji’nde, liseyi ise İtalya Lisesi’nde okudu. Okul hayatı başarılarla dolu olan Can Yaman, liseyi birincilikle bitirdi. Öğrenci değişim programı kapsamında Amerika Birleşik Devletleri’ne giden Yaman, burslu olarak okuduğu Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 2012 yılında mezun oldu. 6 ay boyunca avukatlık yapan ve iki dil bilen Can Yaman, hobi olarak oyunculuk dersleri aldı.
İlk dizisi Gönül İşleri ile izleyici karşısına çıkan Yaman, canlandırdığı “Bedir” karakteri ile Sinem Kobal’ın hayat verdiği “Sevda” karakteri arasındaki gelgitli aşklar ile izleyicileri uzun süre ekranlara bağladı. Genç oyuncu dizinin final yapmasının ardından bu kez “İnadına Aşk” ile ekranlara geldi. Dizide “Yalın Aras” karakterine hayat veren Can Yaman, ekranın yeni fenomen aktörlerinden bir haline geldi. Yaman, şu anda “Dolunay” dizisinde “Ferit” karakterini canlandırıyor.
Son Güncelleme: Cuma, 25 Ağustos 2017 12:21
Gösterim: 3640

