Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmenlere atandıkları yerde görevlerini devam ettirmeleri için ilave birtakım imkanlar sağlayacaklarını belirterek, "Yani kuru kuru mecburiyet çok işe yaramayabilir, doğru da olmayabilir. Ancak maddi manevi özendirici birtakım tedbirlerle çeşitli bölge ve okullarımızda hizmet veren öğretmen arkadaşlarımızı en azından 4 yıl kesintisiz olarak başladığı okulda görevini devam etmesini istiyoruz" dedi.
Avcı, NTV Televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bakan Avcı, "Eğitime ara verilmeyen okullara yönelik güvenlik önlemleri arttırıldı mı?" sorusu üzerine, söz konusu bölgede eğitimin aksamaması için olağanüstü bir gayret ve çaba gösterildiğini kaydederek, bu ortamı oluşmasını sağlayan TSK ve polis teşkilatına teşekkürlerini iletti.
Silopi ve Cizre'de sokağa çıkma yasağı süresince hizmet için eğitim almak üzere çağrılan öğretmenlerle ilgili bazı spekülasyonlar yapıldığına dikkati çeken Avcı, "Öğretmenler öğrencilerini bırakıp gittiler' gibi bazı söylentiler yapılıyor. Öğretmenlerimiz bilerek isteyerek öğrencilerini bırakmış değiller. Biz onları çağırdık. Kendilerine kalsa muhtemelen onların hiçbiri oradan ayrılmayacaktı. Hem çocuklarımızın güvenliği, hem öğretmenlerimizin güvenliği bizim için her şeyden önce geliyor. Öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin, velilerimizin ve eğitim çalışanlarımızın güvenliği bakımından bu tedbiri almak zorundaydık" diye konuştu.
Şubat ayındaki öğretmen atamalarıyla ilgili bir soru üzerine Avcı, şubat ayında 30 bin öğretmen ataması yapacaklarını kaydetti.
"30 bin atama, Doğu Anadolu bölgesine mi olur?" sorusu üzerine Avcı, şu anda doğu bölgelerindeki öğretmen açığının Türkiye geneliyle eşitlendiğini söyledi.
Avcı, öğretmen yoğunluğu olarak bazı doğu illerinin batı ve orta anadolu illerini geçtiğini dile getirerek, buradaki sorunun eş durumundan tayinlerle bu dengenin sürdürülememesi olduğunu ifade etti.
Bu tayin sirkülasyonunu belli bir düzene oturtmak için çeşitli çalışmalar yapacaklarını kaydeden Avcı, "Öğretmenler atandıkları yerde görevlerini devam ettirmeleri için arkadaşlarımıza da ilave birtakım imkanlar sağlayacağız. Yani kuru kuru mecburiyet çok işe yaramayabilir, doğru da olmayabilir. Ancak maddi manevi özendirici birtakım tedbirlerle çeşitli bölge ve okullarımızda hizmet veren öğretmen arkadaşlarımızı en azından 4 yıl kesintisiz olarak başladığı okulda görevini devam etmesini istiyoruz" ifadesini kullandı.
Avcı, velilere karne açıklamasına ilişkin soru üzerine, bu karnenin bir bilgi notu olarak da algılanabileceğini belirterek, velilerin okulla, öğretmenlerle ve dolayısıyla çocuklarıyla daha yakından ilgilenmelerini sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, öğretmenlere atandıkları yerde görevlerini devam ettirmeleri için ilave birtakım imkanlar sağlayacaklarını belirterek, "Yani kuru kuru mecburiyet çok işe yaramayabilir, doğru da olmayabilir. Ancak maddi manevi özendirici birtakım tedbirlerle çeşitli bölge ve okullarımızda hizmet veren öğretmen arkadaşlarımızı en azından 4 yıl kesintisiz olarak başladığı okulda görevini devam etmesini istiyoruz" dedi.
Avcı, NTV Televizyonu canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Bakan Avcı, "Eğitime ara verilmeyen okullara yönelik güvenlik önlemleri arttırıldı mı?" sorusu üzerine, söz konusu bölgede eğitimin aksamaması için olağanüstü bir gayret ve çaba gösterildiğini kaydederek, bu ortamı oluşmasını sağlayan TSK ve polis teşkilatına teşekkürlerini iletti.
Silopi ve Cizre'de sokağa çıkma yasağı süresince hizmet için eğitim almak üzere çağrılan öğretmenlerle ilgili bazı spekülasyonlar yapıldığına dikkati çeken Avcı, "Öğretmenler öğrencilerini bırakıp gittiler' gibi bazı söylentiler yapılıyor. Öğretmenlerimiz bilerek isteyerek öğrencilerini bırakmış değiller. Biz onları çağırdık. Kendilerine kalsa muhtemelen onların hiçbiri oradan ayrılmayacaktı. Hem çocuklarımızın güvenliği, hem öğretmenlerimizin güvenliği bizim için her şeyden önce geliyor. Öğretmenlerimizin, öğrencilerimizin, velilerimizin ve eğitim çalışanlarımızın güvenliği bakımından bu tedbiri almak zorundaydık" diye konuştu.
Şubat ayındaki öğretmen atamalarıyla ilgili bir soru üzerine Avcı, şubat ayında 30 bin öğretmen ataması yapacaklarını kaydetti.
"30 bin atama, Doğu Anadolu bölgesine mi olur?" sorusu üzerine Avcı, şu anda doğu bölgelerindeki öğretmen açığının Türkiye geneliyle eşitlendiğini söyledi.
Avcı, öğretmen yoğunluğu olarak bazı doğu illerinin batı ve orta anadolu illerini geçtiğini dile getirerek, buradaki sorunun eş durumundan tayinlerle bu dengenin sürdürülememesi olduğunu ifade etti.
Bu tayin sirkülasyonunu belli bir düzene oturtmak için çeşitli çalışmalar yapacaklarını kaydeden Avcı, "Öğretmenler atandıkları yerde görevlerini devam ettirmeleri için arkadaşlarımıza da ilave birtakım imkanlar sağlayacağız. Yani kuru kuru mecburiyet çok işe yaramayabilir, doğru da olmayabilir. Ancak maddi manevi özendirici birtakım tedbirlerle çeşitli bölge ve okullarımızda hizmet veren öğretmen arkadaşlarımızı en azından 4 yıl kesintisiz olarak başladığı okulda görevini devam etmesini istiyoruz" ifadesini kullandı.
Avcı, velilere karne açıklamasına ilişkin soru üzerine, bu karnenin bir bilgi notu olarak da algılanabileceğini belirterek, velilerin okulla, öğretmenlerle ve dolayısıyla çocuklarıyla daha yakından ilgilenmelerini sağlamaya çalıştıklarını kaydetti.
Son Güncelleme: Salı, 29 Aralık 2015 15:07
Gösterim: 2778
Bu yıl 6 aylık süreyle mesleğe hazırlık eğitimi alacak öğretmenlerden il tercihleri istenecek. Atamaları yapılacak aday öğretmenlerin maaşları da ödenecek.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Ali Yılmaz, bu yıl yeni atanan öğretmenlerden mesleğe hazırlık eğitimi için il tercihi isteyeceklerini belirterek, "Atamasını yapacağız, maaşını ödeyeceğiz. Aday öğretmeni 6 ay boyunca usta öğretmen yanında usta-çırak ilişkisiyle yetiştirmeye çalışacağız" dedi.
Yılmaz, geçen yıl yönetmelik değişikliğiyle "aday öğretmenlik" uygulamasına geçildiğini anımsatarak, bu uygulamada performansın esas alındığını, başarılı öğretmenlerin mesleğe başladığını söyledi.
Öğretmen yetiştirmede bir dizi yeniliklerin yaşandığına dikkati çeken Ali Yılmaz, "Bu yıl öğretmenlerimizden 6 aylık süreyle mesleğe hazırlık eğitimi alacaklardan il tercihlerini isteyeceğiz ama atamasını yapacağız, maaşını ödeyeceğiz. Aday öğretmeni 6 ay boyunca usta öğretmen yanında usta-çırak ilişkisiyle yetiştirmeye çalışacağız. Böylece öğretmen kalitesini biraz daha artıracağımızı düşünüyoruz. Daha güzel bir haber, müjde de diyebiliriz, 64'üncü Hükümetin 1 yıllık planı içerisinde öğretmen akademilerinin kurulması da var. Bu akademilerin kurulması halinde öğretmen kalitesini birinci elden yükseltmek için fırsat bulmuş olacağız. Bundan dolayı buna büyük ümit bağlıyoruz" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Bu yıl 6 aylık süreyle mesleğe hazırlık eğitimi alacak öğretmenlerden il tercihleri istenecek. Atamaları yapılacak aday öğretmenlerin maaşları da ödenecek.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Ali Yılmaz, bu yıl yeni atanan öğretmenlerden mesleğe hazırlık eğitimi için il tercihi isteyeceklerini belirterek, "Atamasını yapacağız, maaşını ödeyeceğiz. Aday öğretmeni 6 ay boyunca usta öğretmen yanında usta-çırak ilişkisiyle yetiştirmeye çalışacağız" dedi.
Yılmaz, geçen yıl yönetmelik değişikliğiyle "aday öğretmenlik" uygulamasına geçildiğini anımsatarak, bu uygulamada performansın esas alındığını, başarılı öğretmenlerin mesleğe başladığını söyledi.
Öğretmen yetiştirmede bir dizi yeniliklerin yaşandığına dikkati çeken Ali Yılmaz, "Bu yıl öğretmenlerimizden 6 aylık süreyle mesleğe hazırlık eğitimi alacaklardan il tercihlerini isteyeceğiz ama atamasını yapacağız, maaşını ödeyeceğiz. Aday öğretmeni 6 ay boyunca usta öğretmen yanında usta-çırak ilişkisiyle yetiştirmeye çalışacağız. Böylece öğretmen kalitesini biraz daha artıracağımızı düşünüyoruz. Daha güzel bir haber, müjde de diyebiliriz, 64'üncü Hükümetin 1 yıllık planı içerisinde öğretmen akademilerinin kurulması da var. Bu akademilerin kurulması halinde öğretmen kalitesini birinci elden yükseltmek için fırsat bulmuş olacağız. Bundan dolayı buna büyük ümit bağlıyoruz" diye konuştu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 21 Aralık 2015 11:12
Gösterim: 2309
MEB’in 150 engelli öğretmen kadrosuna atama için başvurular başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı, Bakan Nabi Avcı’nın talimatıyla, 2014’teki Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na katılanlar arasından, bakanlığa bağlı eğitim kurumlarındaki 150 kontenjana öğretmen ataması yapılacağını duyurmuştu.
Adaylar, bugün başlayan atamalar için 11 Aralık’a kadar valiliklere başvurmaları gerekiyor.
Başvuru yapmak için Tıklayınız
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
MEB’in 150 engelli öğretmen kadrosuna atama için başvurular başladı.
Milli Eğitim Bakanlığı, Bakan Nabi Avcı’nın talimatıyla, 2014’teki Engelli Kamu Personeli Seçme Sınavı'na katılanlar arasından, bakanlığa bağlı eğitim kurumlarındaki 150 kontenjana öğretmen ataması yapılacağını duyurmuştu.
Adaylar, bugün başlayan atamalar için 11 Aralık’a kadar valiliklere başvurmaları gerekiyor.
Başvuru yapmak için Tıklayınız
Son Güncelleme: Pazartesi, 07 Aralık 2015 15:06
Gösterim: 2391
Antalya'da iki yıl önce kanser teşhisi konulan müzik öğretmeni, tedavi gördüğü onkoloji bölümünde kurulan koroda müzik çalışmalarıyla kanseri yendi.
Müzik öğretmeni 41 yaşındaki Özlem Ebru Demirer, kanser hastalığını, tedavinin yanı sıra müzikle uğraşıp moralini yüksek tutarak yendi.
Antalya İsmet İnönü Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi'nde müzik öğretmenliği yapan Demirer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2013'te meme kanseri olduğunu öğrendiğini ve bir yıl boyunca kemoterapi ve radyoterapi aldığını anlattı.
Doktoru Doç. Dr. Hasan Mutlu ile kanser hastası ve hastalığı yenen kişilerden bir koro kurduklarını anlatan Demirer, koroda Türk sanat ve halk müziğinden eserler seslendirdiklerini aktardı. Demirer, "Bir şekilde hayatın bir yerinden tutunmak gerekiyormuş, bunun en büyük ilacı buymuş. Ben de müzikle bulduğum moralle hayata yeniden sarılarak hastalığımı yendim" diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Antalya'da iki yıl önce kanser teşhisi konulan müzik öğretmeni, tedavi gördüğü onkoloji bölümünde kurulan koroda müzik çalışmalarıyla kanseri yendi.
Müzik öğretmeni 41 yaşındaki Özlem Ebru Demirer, kanser hastalığını, tedavinin yanı sıra müzikle uğraşıp moralini yüksek tutarak yendi.
Antalya İsmet İnönü Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi'nde müzik öğretmenliği yapan Demirer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2013'te meme kanseri olduğunu öğrendiğini ve bir yıl boyunca kemoterapi ve radyoterapi aldığını anlattı.
Doktoru Doç. Dr. Hasan Mutlu ile kanser hastası ve hastalığı yenen kişilerden bir koro kurduklarını anlatan Demirer, koroda Türk sanat ve halk müziğinden eserler seslendirdiklerini aktardı. Demirer, "Bir şekilde hayatın bir yerinden tutunmak gerekiyormuş, bunun en büyük ilacı buymuş. Ben de müzikle bulduğum moralle hayata yeniden sarılarak hastalığımı yendim" diye konuştu.
Son Güncelleme: Perşembe, 17 Aralık 2015 14:07
Gösterim: 2139
Kahramanmaraş'ta bebekliğinde geçirdiği menenjit hastalığı yüzünden görme yeteneğini kaybeden tarih öğretmeni, hayatındaki engellerini öğrencilerinin desteğiyle aşıyor.
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde bebekliğinde geçirdiği hastalık sonucu görme yeteneğini kaybeden tarih öğretmeni Mehmet Okumuş, mesleğine ve öğrencilerine duyduğu sevgiyle hayatındaki engelleri aşıyor.
Henüz 6 aylıkken geçirdiği menenjit yüzünden görme yetisini kaybeden ancak hayata küsmeyen Mustafa Okumuş (43), ilköğretim ve lise eğitiminin ardından Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Fen Edebiyat Fakültesi tarih bölümünden mezun oldu.
Daha sonra engelli atamalarıyla görevlendirildiği Maliye Bakanlığında santral operatörü olarak 10 yıl görev yapan Okumuş, kurumlar arası geçiş yaptı. Önce görevlendirmeyle endüstri meslek lisesinde 1 yıl çalışan Okumuş, daha sonra Elbistan Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne atandı.
Okumuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görme engelini mesleğine ve çocuklara olan sevgiyle aştığını söyledi.
Yüzde 95 oranında görme engelli olduğunu dile getiren Okumuş, karşısındaki kişiyi tanımayacak derecede gözlerinin görmediğini, bastonla yürüdüğünü belirtti.
Öğretmenlik peygamber mesleği
Öğretmenliği peygamber mesleği olarak gören Okumuş, öğrencilerin istikbalini düşündüğünde sorumluluğunun daha da arttığını vurguladı. Zorluklarını bilerek bu işe başladığını dile getiren Okumuş, şunları kaydetti:
"Kendi açığımı ve zorlukları, okul idaresi, meslektaşlarım ve öğrencilerimin bana olan güveni, sevgisi ve desteğiyle aşmaya çalışıyorum. Allah, onlardan razı olsun. Öğrencilerimizle karşılıklı anlayış ve sevgi içerisinde hareket ediyoruz. Öğrencilerim, ben sınıfa girdiğim zaman bizim durumumuza özel hassasiyet gösteriyorlar ve saygıda kusur etmiyorlar. Karşılıklı anlayış ve bana olan destekleri, işimizi yapmamızı kolaylaştırıyor. Son dönemde toplulumuzda engellilere karşı bir duyarlılık söz konusu ki bu durumun öğrencilerimde bana karşı daha fazla olduğunu hissediyorum. Öğrencilerim, bana hem okul içinde hem de okul dışında büyük destek oluyor. Öğrencilerimin desteği olmasa bu işi yapmamız, takdir edersiniz ki oldukça zor."
Okul Müdürü Hasan Özcan da görme engelli meslektaşı Okumuş'un sınıfını ziyaret ederek 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü kutladı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Kahramanmaraş'ta bebekliğinde geçirdiği menenjit hastalığı yüzünden görme yeteneğini kaybeden tarih öğretmeni, hayatındaki engellerini öğrencilerinin desteğiyle aşıyor.
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde bebekliğinde geçirdiği hastalık sonucu görme yeteneğini kaybeden tarih öğretmeni Mehmet Okumuş, mesleğine ve öğrencilerine duyduğu sevgiyle hayatındaki engelleri aşıyor.
Henüz 6 aylıkken geçirdiği menenjit yüzünden görme yetisini kaybeden ancak hayata küsmeyen Mustafa Okumuş (43), ilköğretim ve lise eğitiminin ardından Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Fen Edebiyat Fakültesi tarih bölümünden mezun oldu.
Daha sonra engelli atamalarıyla görevlendirildiği Maliye Bakanlığında santral operatörü olarak 10 yıl görev yapan Okumuş, kurumlar arası geçiş yaptı. Önce görevlendirmeyle endüstri meslek lisesinde 1 yıl çalışan Okumuş, daha sonra Elbistan Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne atandı.
Okumuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, görme engelini mesleğine ve çocuklara olan sevgiyle aştığını söyledi.
Yüzde 95 oranında görme engelli olduğunu dile getiren Okumuş, karşısındaki kişiyi tanımayacak derecede gözlerinin görmediğini, bastonla yürüdüğünü belirtti.
Öğretmenlik peygamber mesleği
Öğretmenliği peygamber mesleği olarak gören Okumuş, öğrencilerin istikbalini düşündüğünde sorumluluğunun daha da arttığını vurguladı. Zorluklarını bilerek bu işe başladığını dile getiren Okumuş, şunları kaydetti:
"Kendi açığımı ve zorlukları, okul idaresi, meslektaşlarım ve öğrencilerimin bana olan güveni, sevgisi ve desteğiyle aşmaya çalışıyorum. Allah, onlardan razı olsun. Öğrencilerimizle karşılıklı anlayış ve sevgi içerisinde hareket ediyoruz. Öğrencilerim, ben sınıfa girdiğim zaman bizim durumumuza özel hassasiyet gösteriyorlar ve saygıda kusur etmiyorlar. Karşılıklı anlayış ve bana olan destekleri, işimizi yapmamızı kolaylaştırıyor. Son dönemde toplulumuzda engellilere karşı bir duyarlılık söz konusu ki bu durumun öğrencilerimde bana karşı daha fazla olduğunu hissediyorum. Öğrencilerim, bana hem okul içinde hem de okul dışında büyük destek oluyor. Öğrencilerimin desteği olmasa bu işi yapmamız, takdir edersiniz ki oldukça zor."
Okul Müdürü Hasan Özcan da görme engelli meslektaşı Okumuş'un sınıfını ziyaret ederek 3 Aralık Dünya Engelliler Günü'nü kutladı.
Son Güncelleme: Perşembe, 03 Aralık 2015 11:42
Gösterim: 2738

