Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Gülin Yavuz - İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Eğitim ve AR-GE Yöneticisi

gulin_yavuz_kulturEğitim ve öğretim faaliyetlerinin tümünde niteliği hedefleyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları’nın temel misyonu, akademik başarının yanı sıra öğrencilerimizin fiziksel ve ruhsal gelişimlerini bir bütün olarak kabul ederek tüm bu öğelerde aynı anda gelişim sağlamaktır. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji, nitelikli öğretim programları, çağdaş eğitim teknolojileri ve kişisel gelişimine özen gösteren, kendini sürekli yenileyen öğretmenleriyle akademik alanda başarılarını sürdürmektedir. Diğer yandan, kendini gerçekleştirme, çağdaş, laik ve Atatürkçü bakış açısı kazanma, vatan sevgisi, içinde bulunduğu toplumun bir parçası olma, farklılıklara saygı duyma ve yardımlaşma gibi öğelerin de maksimum desteklendiği bir vizyonu, eğitim faaliyetleri çatısı altında öğrencilerine sunmaktadır.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları, 1960 yılından bu yana sosyal sorumluluk projeleri geliştirmekte ve bu projelerin tüm süreçlerinde hassasiyetini korumaktadır. Kurumumuz, “öğrenmenin, öğrencide kalıcı davranış değişikliği meydana getirme süreci” olduğu bilinciyle, eğitim ve öğretim ortamında yardımlaşma güdüsü oluşturma amaçlı sosyal sorumluluk projeleri geliştirmektedir. Bu projelerdeki temel amaçlarımız; empati kurabilen, toplumsal eşitsizliklerin getirisi olan dezavantajlı gruplarla biraraya gelerek sorunlarına birlikte çözüm üretebilen hem bireysel hem de topluluk olarak gücünün farkına varabilen bireyler yetiştirmektir. Bu kutsal amaçlarla, her yıl düzenlenerek bir ritüel haline gelen sosyal sorumluluk projelerimizden bazıları;
*Anaokulundan lise son sınıfa kadar tüm öğrencilerimizin Yedikule Hayvan Barınağı’ndaki hayvanlar için mama bağışında bulunması,
*Engelli çocuklar için tekerlekli sandalyelerin, öğrencilerimizin topladığı mavi renkteki pet şişe kapaklarıyla sahiplerine ulaştırılması,
*Görsel sanatlar, beden eğitimi ve müzik gibi uygulamalı derslerin, Nefus Nakipoğlu Eğitilebilir Zihinsel Engelliler Okulu öğrencileriyle birlikte gerçekleştirilmesi,
*Yalnız Oyuncaklara Yeni Arkadaşlar Arıyoruz” projesi kapsamında çeşitli oyuncakların öğrencilerimizce toplanarak oyuncağı olmayan çocuklara hediye edilmesi,
*Öğrencilerimizin, büyük bir özenle hazırlanarak darülaceze sakinlerini ziyaret etmesi,
*Kardeş okulların öğrencilerine kitap, kırtasiye ve giyim yardımları yapılmasıdır.

Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde sosyal sorumluluk projelerine Öğrenci Meclisi, Onur Kurulu ve Veli Konseyleri birlikte karar verir. Öğrencilerimiz bu projelerde gönüllülük esasına göre yer alır. Sosyal sorumluluk projeleri sayesinde öğrencilerimiz, farklı yaşamları tanımak, ihtiyaç sahiplerine dokunabilmek, yardımlaşmanın verdiği mutluluğu yüreklerinde hissetmek gibi duygu boyutu yüksek deneyimler elde ederken aynı zamanda kendileri dışındaki kişilerin problemlerini anlamak ve çözüm bulmak, takım çalışmasıyla güçlüklerin üstesinden gelmek gibi analitik gelişimlerini destekleyici özellikler de edinmektedir.

KÜLTÜRLÜ ARKADAŞIN YANINDA PROJESİ
Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projelerinin yanı sıra, doğal afetler ya da gerçekleşen olağanüstü durumlar sonucunda zaman kaybetmeksizin oluşturulan ve yerine getirilen toplumsal birliktelik ve yardım amaçlı sosyal sorumluluk projelerimiz de bulunmaktadır. 2021 yılı başlarında ülkemizin birçok bölgesinde yangınlar meydana gelmiştir. Maddi ve manevi zararın oldukça büyük etkiler bıraktığı bu yangınlardan belki de en büyüğü ve günlerce süreni Marmaris bölgesinde oluşan orman yangınlarıdır. Çıkış sebebi belli olmayan bu yangınlar, rüzgârın da etkisiyle hızla ilerleyerek yerleşim bölgelerindeki bahçeler, evler, tarlalar, okullar aynı zamanda resmi ve özel birçok kuruma ulaşmıştır. Günler sonra söndürme çalışmaları tamamlanmış ve zararın boyutu ortaya çıkmıştır. Marmaris Bayır Köyü Muhittin Çoban İlk ve Orta Okulu bölgede, bu büyük yangından zarar gören bir devlet okuludur. İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak bu yıl için oluşturulan en büyük ve kapsamlı sosyal sorumluluk projesinin, Marmaris Bayır Köyü Muhittin Çoban İlk ve Orta Okulu için planlanarak gerçekleştirilen “Kültürlü Arkadaşın Yanında” projesi olduğunu söyleyebilmekteyiz.

MARMARİS BAYIR KÖYÜ’NE DİJİTAL DESTEK
“Kültürlü Arkadaşın Yanında” projesi, Kültür Kolejinin çok eski yıllarda öğrencisi olan ve yaşamına Marmaris’te devam eden mezunlarının, bölgedeki Muhittin Çoban İlk ve Orta Okulu öğretmen ve öğrencilerinin yangın sonrası gördüğü maddi ve manevi zararları tespit etmesi; zaman geçirmeden Kültür Koleji Mezunlar Derneği ile iletişime geçerek durumu iletmesiyle ortaya çıktı. Mezunlar derneğine ulaşan bilgi okul yönetimleriyle paylaşıldı, kısa sürede veli konseylerimize iletildi ve birlikte yapılan hızlı bir planlama sonrası yardımın kapsamına karar verildi. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji’nde eğitim öğretim faaliyetlerinin tümünde yüksek fayda sağlayan dijital öğrenme araçlarının, Marmaris Bayır Köyü’ndeki ilk ve ortaokul öğrencileriyle paylaşılmasına karar verildi. Bu kapsamda, veli konseylerince toplanan bağışlar öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına uygun tablet bilgisayarlar alındı. İstanbul Kültür Eğitim Kurumları’nda kullanılan dijital öğrenme araçları tabletlere yüklendi. Her tablete, internetten faydalanılabilmesi adına sim kartlar yerleştirildi ve kullanıma açıldı.
Veli konsey başkanlarımız ve okul yöneticilerimizden oluşan bir grup temsilci ile yangın sonrası zarara uğrayan öğrenci ve öğretmenlere akademik ve psikolojik destek vermek amacıyla Marmaris Bayır Köyü’ne ulaştık. Okul müdürü ve öğretmenlerle gerçekleştirdiğimiz güzel sohbetin ardından Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji öğrencilerimizin Muhittin Bayır İlk ve Ortaokulu’ndaki arkadaşlarına hediye tabletlerini sınıflarında teslim ettik. Hediyelerin teslimi sırasında bazı öğrencilerin mutluluk gözyaşları tüm ekip olarak duygusal anlar yaşamamıza sebep oldu. Okul öğretmen ve öğrencilerine tabletlerin dağıtımı sonrası tüm sınıflar ve eğitim ortamlarında Kültür Dijital Eğitim Platformu’nun kullanımıyla ilgili eğitimi Bilişim Teknolojileri departmanımızın desteğiyle gerçekleştirdik. 2021-2022 eğitim öğretim yılı sonuna kadar faydalanacakları bu dijital desteğin yanı sıra tüm yıl için planlanan online rehberlik ve psikolojik destek çalışmalarını, İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik servisimizle, haftalık ve aylık bazda planlayarak okulumuzla paylaştık. Ayrıca, Kültür Koleji Mezunlar Derneği çalışmalarıyla oluşturulan sanat atölyelerinin açılışını veli konsey başkanlarımızla birlikte gerçekleştirdik.
Marmaris Muhittin Bayır İlk ve Ortaokulu’ndan ayrılırken, öğretmen ve öğrencilerinin yüzündeki mutluluğu görmenin ve sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmanın verdiği huzurla İstanbul’a geri döndük. Dijital eğitim platformunun kullanımı ve rehberlik servislerimizce planlanan psikolojik desteğimiz tüm yıl boyunca sürmüştür. Okulumuzla iletişimimiz halen devam etmekte olup planlandığımız yeni projeler için hem online hem de yüz yüze biraraya gelmekteyiz.
Kültür Koleji eski yıllarda mezun olan öğrencilerinin bu duyarlılığı yanında, bir afet sonrası yardım ve destek için mezun olduğu okula ulaşması ve mezunlar derneği kanalıyla iletişimini yıllarca sürdürebilmesi, kurumlarımız için bir onur ve aynı zamanda mutluluktur. Eğitim öğretim faaliyetlerinin temel felsefesi olan öğrencide kalıcı olumlu davranış geliştirme amacının gerçekleştirilmesi, bu tarz sosyal sorumluluk projelerinin başarıyla sonuçlandırılması sonucu net olarak gözlemlenmektedir.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak, vizyon ve misyonumuz çerçevesinde öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve veli konseylerimizle birlikte daha nice sosyal sorumluluk projelerine aynı hassasiyet ve duyarlılıkla imza atmaya devam edeceğiz.

> Kültürlü Arkadaşın Yanında

Gülin Yavuz - İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Eğitim ve AR-GE Yöneticisi

gulin_yavuz_kulturEğitim ve öğretim faaliyetlerinin tümünde niteliği hedefleyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları’nın temel misyonu, akademik başarının yanı sıra öğrencilerimizin fiziksel ve ruhsal gelişimlerini bir bütün olarak kabul ederek tüm bu öğelerde aynı anda gelişim sağlamaktır. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji, nitelikli öğretim programları, çağdaş eğitim teknolojileri ve kişisel gelişimine özen gösteren, kendini sürekli yenileyen öğretmenleriyle akademik alanda başarılarını sürdürmektedir. Diğer yandan, kendini gerçekleştirme, çağdaş, laik ve Atatürkçü bakış açısı kazanma, vatan sevgisi, içinde bulunduğu toplumun bir parçası olma, farklılıklara saygı duyma ve yardımlaşma gibi öğelerin de maksimum desteklendiği bir vizyonu, eğitim faaliyetleri çatısı altında öğrencilerine sunmaktadır.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları, 1960 yılından bu yana sosyal sorumluluk projeleri geliştirmekte ve bu projelerin tüm süreçlerinde hassasiyetini korumaktadır. Kurumumuz, “öğrenmenin, öğrencide kalıcı davranış değişikliği meydana getirme süreci” olduğu bilinciyle, eğitim ve öğretim ortamında yardımlaşma güdüsü oluşturma amaçlı sosyal sorumluluk projeleri geliştirmektedir. Bu projelerdeki temel amaçlarımız; empati kurabilen, toplumsal eşitsizliklerin getirisi olan dezavantajlı gruplarla biraraya gelerek sorunlarına birlikte çözüm üretebilen hem bireysel hem de topluluk olarak gücünün farkına varabilen bireyler yetiştirmektir. Bu kutsal amaçlarla, her yıl düzenlenerek bir ritüel haline gelen sosyal sorumluluk projelerimizden bazıları;
*Anaokulundan lise son sınıfa kadar tüm öğrencilerimizin Yedikule Hayvan Barınağı’ndaki hayvanlar için mama bağışında bulunması,
*Engelli çocuklar için tekerlekli sandalyelerin, öğrencilerimizin topladığı mavi renkteki pet şişe kapaklarıyla sahiplerine ulaştırılması,
*Görsel sanatlar, beden eğitimi ve müzik gibi uygulamalı derslerin, Nefus Nakipoğlu Eğitilebilir Zihinsel Engelliler Okulu öğrencileriyle birlikte gerçekleştirilmesi,
*Yalnız Oyuncaklara Yeni Arkadaşlar Arıyoruz” projesi kapsamında çeşitli oyuncakların öğrencilerimizce toplanarak oyuncağı olmayan çocuklara hediye edilmesi,
*Öğrencilerimizin, büyük bir özenle hazırlanarak darülaceze sakinlerini ziyaret etmesi,
*Kardeş okulların öğrencilerine kitap, kırtasiye ve giyim yardımları yapılmasıdır.

Kültür Koleji ve Kültür2000 Kolejinde sosyal sorumluluk projelerine Öğrenci Meclisi, Onur Kurulu ve Veli Konseyleri birlikte karar verir. Öğrencilerimiz bu projelerde gönüllülük esasına göre yer alır. Sosyal sorumluluk projeleri sayesinde öğrencilerimiz, farklı yaşamları tanımak, ihtiyaç sahiplerine dokunabilmek, yardımlaşmanın verdiği mutluluğu yüreklerinde hissetmek gibi duygu boyutu yüksek deneyimler elde ederken aynı zamanda kendileri dışındaki kişilerin problemlerini anlamak ve çözüm bulmak, takım çalışmasıyla güçlüklerin üstesinden gelmek gibi analitik gelişimlerini destekleyici özellikler de edinmektedir.

KÜLTÜRLÜ ARKADAŞIN YANINDA PROJESİ
Her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen sosyal sorumluluk projelerinin yanı sıra, doğal afetler ya da gerçekleşen olağanüstü durumlar sonucunda zaman kaybetmeksizin oluşturulan ve yerine getirilen toplumsal birliktelik ve yardım amaçlı sosyal sorumluluk projelerimiz de bulunmaktadır. 2021 yılı başlarında ülkemizin birçok bölgesinde yangınlar meydana gelmiştir. Maddi ve manevi zararın oldukça büyük etkiler bıraktığı bu yangınlardan belki de en büyüğü ve günlerce süreni Marmaris bölgesinde oluşan orman yangınlarıdır. Çıkış sebebi belli olmayan bu yangınlar, rüzgârın da etkisiyle hızla ilerleyerek yerleşim bölgelerindeki bahçeler, evler, tarlalar, okullar aynı zamanda resmi ve özel birçok kuruma ulaşmıştır. Günler sonra söndürme çalışmaları tamamlanmış ve zararın boyutu ortaya çıkmıştır. Marmaris Bayır Köyü Muhittin Çoban İlk ve Orta Okulu bölgede, bu büyük yangından zarar gören bir devlet okuludur. İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak bu yıl için oluşturulan en büyük ve kapsamlı sosyal sorumluluk projesinin, Marmaris Bayır Köyü Muhittin Çoban İlk ve Orta Okulu için planlanarak gerçekleştirilen “Kültürlü Arkadaşın Yanında” projesi olduğunu söyleyebilmekteyiz.

MARMARİS BAYIR KÖYÜ’NE DİJİTAL DESTEK
“Kültürlü Arkadaşın Yanında” projesi, Kültür Kolejinin çok eski yıllarda öğrencisi olan ve yaşamına Marmaris’te devam eden mezunlarının, bölgedeki Muhittin Çoban İlk ve Orta Okulu öğretmen ve öğrencilerinin yangın sonrası gördüğü maddi ve manevi zararları tespit etmesi; zaman geçirmeden Kültür Koleji Mezunlar Derneği ile iletişime geçerek durumu iletmesiyle ortaya çıktı. Mezunlar derneğine ulaşan bilgi okul yönetimleriyle paylaşıldı, kısa sürede veli konseylerimize iletildi ve birlikte yapılan hızlı bir planlama sonrası yardımın kapsamına karar verildi. Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji’nde eğitim öğretim faaliyetlerinin tümünde yüksek fayda sağlayan dijital öğrenme araçlarının, Marmaris Bayır Köyü’ndeki ilk ve ortaokul öğrencileriyle paylaşılmasına karar verildi. Bu kapsamda, veli konseylerince toplanan bağışlar öğrenci ve öğretmenlerin kullanımına uygun tablet bilgisayarlar alındı. İstanbul Kültür Eğitim Kurumları’nda kullanılan dijital öğrenme araçları tabletlere yüklendi. Her tablete, internetten faydalanılabilmesi adına sim kartlar yerleştirildi ve kullanıma açıldı.
Veli konsey başkanlarımız ve okul yöneticilerimizden oluşan bir grup temsilci ile yangın sonrası zarara uğrayan öğrenci ve öğretmenlere akademik ve psikolojik destek vermek amacıyla Marmaris Bayır Köyü’ne ulaştık. Okul müdürü ve öğretmenlerle gerçekleştirdiğimiz güzel sohbetin ardından Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji öğrencilerimizin Muhittin Bayır İlk ve Ortaokulu’ndaki arkadaşlarına hediye tabletlerini sınıflarında teslim ettik. Hediyelerin teslimi sırasında bazı öğrencilerin mutluluk gözyaşları tüm ekip olarak duygusal anlar yaşamamıza sebep oldu. Okul öğretmen ve öğrencilerine tabletlerin dağıtımı sonrası tüm sınıflar ve eğitim ortamlarında Kültür Dijital Eğitim Platformu’nun kullanımıyla ilgili eğitimi Bilişim Teknolojileri departmanımızın desteğiyle gerçekleştirdik. 2021-2022 eğitim öğretim yılı sonuna kadar faydalanacakları bu dijital desteğin yanı sıra tüm yıl için planlanan online rehberlik ve psikolojik destek çalışmalarını, İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik servisimizle, haftalık ve aylık bazda planlayarak okulumuzla paylaştık. Ayrıca, Kültür Koleji Mezunlar Derneği çalışmalarıyla oluşturulan sanat atölyelerinin açılışını veli konsey başkanlarımızla birlikte gerçekleştirdik.
Marmaris Muhittin Bayır İlk ve Ortaokulu’ndan ayrılırken, öğretmen ve öğrencilerinin yüzündeki mutluluğu görmenin ve sosyal sorumluluğumuzu yerine getirmiş olmanın verdiği huzurla İstanbul’a geri döndük. Dijital eğitim platformunun kullanımı ve rehberlik servislerimizce planlanan psikolojik desteğimiz tüm yıl boyunca sürmüştür. Okulumuzla iletişimimiz halen devam etmekte olup planlandığımız yeni projeler için hem online hem de yüz yüze biraraya gelmekteyiz.
Kültür Koleji eski yıllarda mezun olan öğrencilerinin bu duyarlılığı yanında, bir afet sonrası yardım ve destek için mezun olduğu okula ulaşması ve mezunlar derneği kanalıyla iletişimini yıllarca sürdürebilmesi, kurumlarımız için bir onur ve aynı zamanda mutluluktur. Eğitim öğretim faaliyetlerinin temel felsefesi olan öğrencide kalıcı olumlu davranış geliştirme amacının gerçekleştirilmesi, bu tarz sosyal sorumluluk projelerinin başarıyla sonuçlandırılması sonucu net olarak gözlemlenmektedir.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak, vizyon ve misyonumuz çerçevesinde öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve veli konseylerimizle birlikte daha nice sosyal sorumluluk projelerine aynı hassasiyet ve duyarlılıkla imza atmaya devam edeceğiz.

Son Güncelleme: Perşembe, 30 Haziran 2022 17:38

Gösterim: 1016

BİL Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Habibe Kortidis:
* BİL Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi hem topluma hem de dünyaya fayda sağlamaları ve “Sürdürülebilir Yaşam” mottosunu benimsemeleri için sosyal sorumluluk projelerine yönlendiriyoruz.
* Eğitim tasarımlarımızda yıllık aksiyon planlarımızı hazırlarken mutlaka sosyal sorumluluk projelerine yer veriyor, çevremizi daha duyarlı yapmak adına nitelikli eğitime katkı sunacak sosyal sorumluluk çalışmaları yürütüyoruz. Evrensel Değerler Eğitimi ders planlarımızı bu hedef ve vizyon doğrultusunda hazırlıyoruz.

habibe_kortidis_bilSosyal sorumluluk projelerini belirlerken hangi kriterleri ön planda tutuyorsunuz?
Eğitim kurumları sosyal sorumluluk projelerini belirlerken öncelikle öğrencilerin bireysel özelliklerinin güçlendirilmesi ile birlikte insanî değerleri kavramalarını ön planda tutmaktadır. Özellikle empati duygusu güçlü bireyler yetiştirmek için disiplinlerarası çalışmalar önemli yere sahiptir. Bu çalışmalar doğrultusunda öğrenciler, aldığı derslerin içeriğine yönelik belli başlı kazanımlarla desteklenmektedir. Sosyal sorumluluk kavramı içinde bulunduğumuz yüzyılda her geçen yıl önemini artırmaktadır. Günümüzde ön plana çıkan “Deneyimleyerek Öğrenme Modeli” ile öğrencilerin okul içinde öğrendikleri bilgiler, okul dışı alanlardaki projeler ile güçlendirilmektedir. Öğrencilerin projelerde görevlendirilmesi, isteyerek ve severek yardım kampanyaları başlatmaları özellikle farklı görevlerde aktif bir şekilde rol almaları eğitim kurumları tarafından desteklenmektedir. BİL Eğitim Kurumlarında sosyal sorumluluk projelerine karar verilirken tüm kademelerdeki öğrencilerin bireysel kazanımlarını önemseyen “Evrensel Değerler Eğitimi” derslerinin ışığında seçim yapılmaktadır. Sevgi, saygı, paylaşmak vb. gibi değerlere önem verilerek “Bütünsel Öğrenme Modeli” kapsamında öğrencilerimizin bireysel özelliklerini geliştirmek ve derslerde öğrendikleri kazanımlara ek olarak yaşam boyu öğrenmelerini desteklemek amacıyla bu kazanımların gerçek hayata yansıtmaları planlanmaktadır. Evrensel Değerler ışığında tüm sosyal sorumluluk projelerini eğitim öğretim yılı öncesinde planlayarak tüm paydaşlarını planlamalarını yapmak üzere harekete geçirmektedir.

Sosyal sorumluluk projeleri öğrencilere ve eğitim kurumlarına neler kazandırmaktadır?
Sosyal sorumluk projeleri öğrencilerin empati duyguları ile birlikte iş birlikçi çalışma, proje basamaklarını profesyonel bir şekilde devam ettirebilme ve projeyi temsil etme özelliklerini geliştirmektedir. Öğrenciler bu tür projelerde görev aldıkça hem ekiple birlikte hareket etme hem de görevleri yönergelerine göre başarılı bir şekilde tamamlama özelliklerini geliştirmiş olur. BİL Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi hem topluma hem de dünyaya fayda sağlamaları ve “Sürdürülebilir Yaşam” mottosunu benimsemeleri için sosyal sorumluk projelerine yönlendiriyoruz. Tüm bu çalışmaların içinde bulunan ve bu projeleri organize eden öğrencilerimiz, yaşıtlarına da rol model olarak onların da projelere katılmasını sağlar ve böylece aktif gönüllülük oranı artar. Sosyal sorumluluk projelerini okul sıralarından gerçek hayata taşıyarak, gönüllülük algısı yüksek bireyler yetiştiriyoruz. Dünya vatandaşı yetiştirme misyonumuzla tüm öğrencilerimize kendini ifade ve temsil etme, gruba dâhil olma gibi kazanımları, farklı alanlarda düzenlediğimiz sosyal sorumluluk projeleri ile destek oluyoruz.

Sosyal sorumluluk projeleri ile ilgili vizyon ve hedefleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Eğitim kurumlarının hedefleri arasında ülkedeki refah seviyesi ve özellikle eğitim kalitesinin yükseltilmesine katkı sunmak yer almalıdır. Öncelikle belirlenen kurumsal hedefler, eğitim paydaşları olarak kabul edilen öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik açık bir şekilde anlatılmalıdır. Eğitim kurumları ancak değişerek dönüşerek yeniliklere uyum göstererek, ülkesine ve milletine fayda sağlayarak gelecek nesillere ışık tutarak vizyon sahibi olabilir. Vizyon sahibi kurumlar olarak sosyal sorumluk projelerinde aktif görev alınıp sivil toplum kuruluşlarıyla güçlü iş birliği halinde olunmalıdır. BİL Eğitim Kurumları olarak; vizyon ve hedeflerimizi öğrencilerimizin, eğitim paydaşlarımızın faydasına olacak şekilde belirliyoruz. Eğitim tasarımlarımızda yıllık aksiyon planlarımızı hazırlarken mutlaka sosyal sorumluk projelerine yer veriyor, çevremizi daha duyarlı yapmak adına nitelikli eğitime katkı sunacak sosyal sorumluluk çalışmaları yürütüyoruz. Evrensel Değerler Eğitimi ders planlarımızı bu hedef ve vizyon doğrultusunda hazırlıyoruz.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İLE GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ
Sosyal sorumluluk projelerine nasıl karar veriliyor ve hangi süreçler işletiliyor?
Sosyal sorumluk projelerine öncelikle alan araştırması yaparak karar veriliyor. Planlanan yardım platformunun doğru kişilerin doğru ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olması beklenmektedir. Eğitim kurumlarında hayata geçirilecek sosyal sorumluluk projelerinde ülkemizde bu alanda etkili çalışmalar yürüten dernek, vakıf, sivil toplum kuruluşları ile güçlü iş birliği yürütülmelidir. Sosyal sorumluk projelerinde süreç profesyonel bir şekilde işlemelidir. Yardımın yapılacağı kurum, insan, bölge doğru bir şekilde seçildikten sonra yapılacak yardıma göre paydaşlar ile görüşülmelidir. Bu konuda yardım mevzuatının ve sürecin önceden adım adım tüm detayları ile belirlenmesi gerekir. BİL Eğitim Kurumları bünyesindeki her kampüsümüzde proje sorumlusu öğretmenlerimiz yer almaktadır. Genel Müdürlük olarak tasarlanan sosyal sorumluluk projeleri ile birlikte kampüslerimizde de yerelde farklı sosyal sorumluluk projelerinin planlanmasına önem verilmektedir. Proje ekipleri oluşturularak süreçler en ince ayrıntısına kadar yapılan toplantılar ile demokratik bir şekilde belirlenmektedir. Proje paydaşları ile periyodik bir araya gelinerek etkili kampanyaların hazırlık çalışmaları yürütülmektedir.

ÖĞRENCİLERİMİZE DÜNYA ÜNİVERSİTELERİNİN KAPISI AÇILIYOR
Sosyal sorumluluk projelerinde öğrenciler nasıl yer alıyor? Sosyal sorumluluk projelerinin öğrencilere etkileri nelerdir?
Öğrencilerimiz sosyal sorumluluk projeleri ile birlikte hem yaşadığı toplumu daha yakından tanıma fırsatı elde ederken, hem de proje yönetim becerilerini geliştirmektedir. Hayal ettikleri sosyal sorumluluk projelerinihenüz okul sıralarında hayata geçiren öğrenciler; liderlik, organizasyon, iletişim, etkili sunum yapma, topluluk önünde konuşma, farkındalıklara saygı, öz güven becerilerini geliştirme imkânı elde eder. Öğrencilerimiz yer aldığı projelerle toplumsal olaylara çözüm üreten aktif bir vatandaş olma özelliğini de kazanmış olur. Sosyal sorumluluk projeleri, bireyin kişisel gelişimine destek olurken aynı zamanda eğitim hayatı ve akademik performansına da oldukça katkı sağlar. Dünyadaki üniversiteler aday öğrenci kabul kriterleri arasında akademik performansın yanında toplum yararı için yer aldıkları çalışmalarını da değerlendirmektedir. BİL Eğitim Kurumları lise öğrencilerimiz yer aldıkları sosyal sorumluluk projeleriyle de dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alma fırsatı yakalamaktadır. Öğrencilerimiz sosyal sorumluluk projeleri ile eğitim hayatında fark oluşturarak girişimci ruhunu projelerle güçlendirmektedir. Ayrıca öğrencilerimiz saha çalışmaları yaparak toplumu daha yakından gözlemlerken; sosyal girişimcilik ile bütçe yönetimini öğrenerek; gönüllü değişimprogramlarıyla da dünyadaki diğer gönüllüleri tanıma imkânı elde etmektedir. BİL Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizin insanî değerlerini geliştirmeye önem veriyor ve dünya vatandaşı olmalarını destekliyoruz. Kişisel portfolyolarını zenginleştirmenin yanı sıra sosyal beceri portfolyosunu da geliştirmeye yönelik çalışmalara yer veriyoruz. Okul hayatı boyunca her öğrencimizin en az bir sosyal sorumluluk projesinde yer almasını önemsiyoruz.

BİL EĞİTİM KURUMLARINDA HANGİ SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ HAYATA GEÇİRİLDİ?
BİL Eğitim Kurumlarında anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerimize yönelik farklı alanlarda sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiriliyor. Sosyal sorumluluk projeleri ile bugüne kadar binlerce çocuğa ulaşıldı. Sokak hayvanları ziyareti, huzurevlerinde kitap okuma programı, tekerlekli sandalye temini, ihtiyacı olan devlet okullarına kitap desteği, ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin öğrencilerinin yeni yıl dileklerini gerçekleştirme projeleri ile farklı alanlarda öğrencilerimiz, aktif olarak sosyal sorumluluk projelerinde rol alıyor. BİL Eğitim Kurumları ve İstanbul Aydın Üniversitesi’nin kuruluş vakfı olan Anadolu Kültür ve Eğitim Vakfı (AKEV) ile ülkemizin farklı bölgelerindeki devlet okullarına kitap bağış kampanyası yapılıyor ve kütüphaneler kuruluyor. Çocuk Esirgeme Kurumları ile iş birliği yaparak bakıma muhtaç çocuklarımızın düzenli sağlık taramaları yaptırılıyor. Pandemi döneminde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında tüm BİL Koleji öğrencileri hem spor yapmaya hem de SMA’lı çocuklara destek olmak için yardım kampanyasına destek olmaya teşvik edildi. Böylelikle sosyal sorumluluk bilincinin online platformda da canlı tutulmasına özen gösterildi. World Wide Fund for Nature (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından dünya çapında milyonlarca insan, doğa ve insan için dönüşüm adına ses vermeyi amaçlayan iklim için ışıkların bir saat boyunca kapatılması uygulaması gibi global projelerde de yer alarak doğa ve sürdürülebilirlik adına yapılan aktivizm hareketlerine destek verilmektedir.

 

> Sosyal sorumluluk projeleri ile gönüllülük algısı yüksek bireyler yetiştiriyoruz

BİL Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Habibe Kortidis:
* BİL Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi hem topluma hem de dünyaya fayda sağlamaları ve “Sürdürülebilir Yaşam” mottosunu benimsemeleri için sosyal sorumluluk projelerine yönlendiriyoruz.
* Eğitim tasarımlarımızda yıllık aksiyon planlarımızı hazırlarken mutlaka sosyal sorumluluk projelerine yer veriyor, çevremizi daha duyarlı yapmak adına nitelikli eğitime katkı sunacak sosyal sorumluluk çalışmaları yürütüyoruz. Evrensel Değerler Eğitimi ders planlarımızı bu hedef ve vizyon doğrultusunda hazırlıyoruz.

habibe_kortidis_bilSosyal sorumluluk projelerini belirlerken hangi kriterleri ön planda tutuyorsunuz?
Eğitim kurumları sosyal sorumluluk projelerini belirlerken öncelikle öğrencilerin bireysel özelliklerinin güçlendirilmesi ile birlikte insanî değerleri kavramalarını ön planda tutmaktadır. Özellikle empati duygusu güçlü bireyler yetiştirmek için disiplinlerarası çalışmalar önemli yere sahiptir. Bu çalışmalar doğrultusunda öğrenciler, aldığı derslerin içeriğine yönelik belli başlı kazanımlarla desteklenmektedir. Sosyal sorumluluk kavramı içinde bulunduğumuz yüzyılda her geçen yıl önemini artırmaktadır. Günümüzde ön plana çıkan “Deneyimleyerek Öğrenme Modeli” ile öğrencilerin okul içinde öğrendikleri bilgiler, okul dışı alanlardaki projeler ile güçlendirilmektedir. Öğrencilerin projelerde görevlendirilmesi, isteyerek ve severek yardım kampanyaları başlatmaları özellikle farklı görevlerde aktif bir şekilde rol almaları eğitim kurumları tarafından desteklenmektedir. BİL Eğitim Kurumlarında sosyal sorumluluk projelerine karar verilirken tüm kademelerdeki öğrencilerin bireysel kazanımlarını önemseyen “Evrensel Değerler Eğitimi” derslerinin ışığında seçim yapılmaktadır. Sevgi, saygı, paylaşmak vb. gibi değerlere önem verilerek “Bütünsel Öğrenme Modeli” kapsamında öğrencilerimizin bireysel özelliklerini geliştirmek ve derslerde öğrendikleri kazanımlara ek olarak yaşam boyu öğrenmelerini desteklemek amacıyla bu kazanımların gerçek hayata yansıtmaları planlanmaktadır. Evrensel Değerler ışığında tüm sosyal sorumluluk projelerini eğitim öğretim yılı öncesinde planlayarak tüm paydaşlarını planlamalarını yapmak üzere harekete geçirmektedir.

Sosyal sorumluluk projeleri öğrencilere ve eğitim kurumlarına neler kazandırmaktadır?
Sosyal sorumluk projeleri öğrencilerin empati duyguları ile birlikte iş birlikçi çalışma, proje basamaklarını profesyonel bir şekilde devam ettirebilme ve projeyi temsil etme özelliklerini geliştirmektedir. Öğrenciler bu tür projelerde görev aldıkça hem ekiple birlikte hareket etme hem de görevleri yönergelerine göre başarılı bir şekilde tamamlama özelliklerini geliştirmiş olur. BİL Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi hem topluma hem de dünyaya fayda sağlamaları ve “Sürdürülebilir Yaşam” mottosunu benimsemeleri için sosyal sorumluk projelerine yönlendiriyoruz. Tüm bu çalışmaların içinde bulunan ve bu projeleri organize eden öğrencilerimiz, yaşıtlarına da rol model olarak onların da projelere katılmasını sağlar ve böylece aktif gönüllülük oranı artar. Sosyal sorumluluk projelerini okul sıralarından gerçek hayata taşıyarak, gönüllülük algısı yüksek bireyler yetiştiriyoruz. Dünya vatandaşı yetiştirme misyonumuzla tüm öğrencilerimize kendini ifade ve temsil etme, gruba dâhil olma gibi kazanımları, farklı alanlarda düzenlediğimiz sosyal sorumluluk projeleri ile destek oluyoruz.

Sosyal sorumluluk projeleri ile ilgili vizyon ve hedefleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Eğitim kurumlarının hedefleri arasında ülkedeki refah seviyesi ve özellikle eğitim kalitesinin yükseltilmesine katkı sunmak yer almalıdır. Öncelikle belirlenen kurumsal hedefler, eğitim paydaşları olarak kabul edilen öğrenci, öğretmen ve velilere yönelik açık bir şekilde anlatılmalıdır. Eğitim kurumları ancak değişerek dönüşerek yeniliklere uyum göstererek, ülkesine ve milletine fayda sağlayarak gelecek nesillere ışık tutarak vizyon sahibi olabilir. Vizyon sahibi kurumlar olarak sosyal sorumluk projelerinde aktif görev alınıp sivil toplum kuruluşlarıyla güçlü iş birliği halinde olunmalıdır. BİL Eğitim Kurumları olarak; vizyon ve hedeflerimizi öğrencilerimizin, eğitim paydaşlarımızın faydasına olacak şekilde belirliyoruz. Eğitim tasarımlarımızda yıllık aksiyon planlarımızı hazırlarken mutlaka sosyal sorumluk projelerine yer veriyor, çevremizi daha duyarlı yapmak adına nitelikli eğitime katkı sunacak sosyal sorumluluk çalışmaları yürütüyoruz. Evrensel Değerler Eğitimi ders planlarımızı bu hedef ve vizyon doğrultusunda hazırlıyoruz.

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İLE GÜÇLÜ İŞ BİRLİĞİ
Sosyal sorumluluk projelerine nasıl karar veriliyor ve hangi süreçler işletiliyor?
Sosyal sorumluk projelerine öncelikle alan araştırması yaparak karar veriliyor. Planlanan yardım platformunun doğru kişilerin doğru ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde olması beklenmektedir. Eğitim kurumlarında hayata geçirilecek sosyal sorumluluk projelerinde ülkemizde bu alanda etkili çalışmalar yürüten dernek, vakıf, sivil toplum kuruluşları ile güçlü iş birliği yürütülmelidir. Sosyal sorumluk projelerinde süreç profesyonel bir şekilde işlemelidir. Yardımın yapılacağı kurum, insan, bölge doğru bir şekilde seçildikten sonra yapılacak yardıma göre paydaşlar ile görüşülmelidir. Bu konuda yardım mevzuatının ve sürecin önceden adım adım tüm detayları ile belirlenmesi gerekir. BİL Eğitim Kurumları bünyesindeki her kampüsümüzde proje sorumlusu öğretmenlerimiz yer almaktadır. Genel Müdürlük olarak tasarlanan sosyal sorumluluk projeleri ile birlikte kampüslerimizde de yerelde farklı sosyal sorumluluk projelerinin planlanmasına önem verilmektedir. Proje ekipleri oluşturularak süreçler en ince ayrıntısına kadar yapılan toplantılar ile demokratik bir şekilde belirlenmektedir. Proje paydaşları ile periyodik bir araya gelinerek etkili kampanyaların hazırlık çalışmaları yürütülmektedir.

ÖĞRENCİLERİMİZE DÜNYA ÜNİVERSİTELERİNİN KAPISI AÇILIYOR
Sosyal sorumluluk projelerinde öğrenciler nasıl yer alıyor? Sosyal sorumluluk projelerinin öğrencilere etkileri nelerdir?
Öğrencilerimiz sosyal sorumluluk projeleri ile birlikte hem yaşadığı toplumu daha yakından tanıma fırsatı elde ederken, hem de proje yönetim becerilerini geliştirmektedir. Hayal ettikleri sosyal sorumluluk projelerinihenüz okul sıralarında hayata geçiren öğrenciler; liderlik, organizasyon, iletişim, etkili sunum yapma, topluluk önünde konuşma, farkındalıklara saygı, öz güven becerilerini geliştirme imkânı elde eder. Öğrencilerimiz yer aldığı projelerle toplumsal olaylara çözüm üreten aktif bir vatandaş olma özelliğini de kazanmış olur. Sosyal sorumluluk projeleri, bireyin kişisel gelişimine destek olurken aynı zamanda eğitim hayatı ve akademik performansına da oldukça katkı sağlar. Dünyadaki üniversiteler aday öğrenci kabul kriterleri arasında akademik performansın yanında toplum yararı için yer aldıkları çalışmalarını da değerlendirmektedir. BİL Eğitim Kurumları lise öğrencilerimiz yer aldıkları sosyal sorumluluk projeleriyle de dünyanın en iyi üniversitelerinden kabul alma fırsatı yakalamaktadır. Öğrencilerimiz sosyal sorumluluk projeleri ile eğitim hayatında fark oluşturarak girişimci ruhunu projelerle güçlendirmektedir. Ayrıca öğrencilerimiz saha çalışmaları yaparak toplumu daha yakından gözlemlerken; sosyal girişimcilik ile bütçe yönetimini öğrenerek; gönüllü değişimprogramlarıyla da dünyadaki diğer gönüllüleri tanıma imkânı elde etmektedir. BİL Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizin insanî değerlerini geliştirmeye önem veriyor ve dünya vatandaşı olmalarını destekliyoruz. Kişisel portfolyolarını zenginleştirmenin yanı sıra sosyal beceri portfolyosunu da geliştirmeye yönelik çalışmalara yer veriyoruz. Okul hayatı boyunca her öğrencimizin en az bir sosyal sorumluluk projesinde yer almasını önemsiyoruz.

BİL EĞİTİM KURUMLARINDA HANGİ SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ HAYATA GEÇİRİLDİ?
BİL Eğitim Kurumlarında anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerimize yönelik farklı alanlarda sosyal sorumluluk projeleri hayata geçiriliyor. Sosyal sorumluluk projeleri ile bugüne kadar binlerce çocuğa ulaşıldı. Sokak hayvanları ziyareti, huzurevlerinde kitap okuma programı, tekerlekli sandalye temini, ihtiyacı olan devlet okullarına kitap desteği, ekonomik durumu iyi olmayan ailelerin öğrencilerinin yeni yıl dileklerini gerçekleştirme projeleri ile farklı alanlarda öğrencilerimiz, aktif olarak sosyal sorumluluk projelerinde rol alıyor. BİL Eğitim Kurumları ve İstanbul Aydın Üniversitesi’nin kuruluş vakfı olan Anadolu Kültür ve Eğitim Vakfı (AKEV) ile ülkemizin farklı bölgelerindeki devlet okullarına kitap bağış kampanyası yapılıyor ve kütüphaneler kuruluyor. Çocuk Esirgeme Kurumları ile iş birliği yaparak bakıma muhtaç çocuklarımızın düzenli sağlık taramaları yaptırılıyor. Pandemi döneminde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında tüm BİL Koleji öğrencileri hem spor yapmaya hem de SMA’lı çocuklara destek olmak için yardım kampanyasına destek olmaya teşvik edildi. Böylelikle sosyal sorumluluk bilincinin online platformda da canlı tutulmasına özen gösterildi. World Wide Fund for Nature (Dünya Doğayı Koruma Vakfı) tarafından dünya çapında milyonlarca insan, doğa ve insan için dönüşüm adına ses vermeyi amaçlayan iklim için ışıkların bir saat boyunca kapatılması uygulaması gibi global projelerde de yer alarak doğa ve sürdürülebilirlik adına yapılan aktivizm hareketlerine destek verilmektedir.

 

Son Güncelleme: Perşembe, 30 Haziran 2022 13:30

Gösterim: 1566

Tarhan Koleji olarak, öğrencilerin kendi ana dilleri dışında başka bir dile ilgi ve meraklarını uyandırarak hem derslerde hem de ders ortamı dışında yabancı dili etkin kullanmasını sağlamayı hedeflediklerini belirten Tarhan Eğitim Kurumları Genel Müdürü Selahattin Çolak, okul öncesi eğitimde program ve uygulamalarını artı eğitim’e anlattı.

selahattin_colak_mayis_2022Okul öncesi eğitimde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorsunuz?
Okul öncesi eğitimde öğrencilerimizin oyun ve proje tabanlı bir eğitim modeli ile yetişmelerine yönelik bir eğitim modeli uyguluyoruz. Bunu ilgi alanlarını ve yeteneklerini keşfetmelerine yönelik uygulamalarla öne çıkartıyoruz. Modern çağımızın gereksinimlerini göz önünde bulunduran okulumuz GEMS ve High Scope eğitim modellerini benimsemekte ve uygulamaktadır.

Okul öncesinde oyun ile öğrenmenin önemi nedir ve nasıl uygulanmalıdır?
Oyun, çocuklarımızın oynarken keşif, yaratım, doğaçlama ve hayal etme gibi aktiviteler sırasında öğrenmeleri için onlara imkan veriri. Aynı zamanda oyun, çocuklarımızın soru sorma, problem çözme ve eleştirel düşünme gibi eylemleri gerçekleştirebilecekleri destekleyici bir ortam sağlar. Yine oyun çocuklarımızın düşünme kapasitelerini genişletebilir, bilmeye ve öğrenmeye olan isteklerini arttırır. Uygulama kısmında dünya genelinde yapılan araştırmalar sonucunda çocukların amaca yönelik oyun tabanlı aktivitelere katıldıklarında öğrendikleri ve gelişim sağladıkları gözlemlenmiştir.

DERSTE VE DERS DIŞINDA ETKİN YABANCI DİL
Okul öncesinde yabancı dil eğitimi hangi yaşta başlamalı ve hangi yöntemler uygulanmalıdır?
Okul öncesi eğitim ile öğrencinin yabancı dil eğitimi başlamalı ve yanında anadili de etkin kullanacak yollar belirlenmelidir. Biz Tarhan Koleji olarak, öğrencilerimizin kendi ana dilleri dışında başka bir dile ilgi ve meraklarını uyandırarak hem derslerde hem de ders ortamı dışında yabancı dili etkin kullanmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda dinleme ve konuşma becerilerini geliştirirken, oyun, şarkı, dans, drama ve proje çalışmaları ile ders içeriği daha keyifli ve daha kalıcı hale getirme yöntemlerini uyguluyoruz. Bunların yanı sıra öğrencilerimizin hedef dili disiplinler arası bağlantılar ve anlamlı bütünlükler aracılığı ile edinebilmeleri için İngilizce dil becerileri derslerinin yanında İngilizce Fen, İngilizce Matematik ve İngilizce Sanat dersleri ile dil ve içeriği birleştirerek onlara hem keyifli hem de çok verimli bir dil öğrenme deneyimi sunuyoruz.

Okul öncesinde öğretmenler hangi niteliklere sahip olmalı?
Okul öncesi öğretmenleri, çocukların sağlıklı bir şekilde yetiştirilip okula hazırlanması amacıyla fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişmelerini sağlayan kişilerdir. Bu sebeple; çocuk gelişimi ve ruh sağlığı konusunda bilgili, tüm çocuklara eşit mesafede davranan, çocukları dinleyen, çözüm odaklı, işbirliğine yatkın, pozitif, yaratıcı, eğlenceli, inovatif ve yeni öğretim yaklaşımlarını takip eder nitelikte olmalıdır.

EBEVEYNLER AKADEMİK KADROYA DİKKAT ETMELİ
Ebeveynler okul öncesi eğitim kurumlarını seçerken nelere dikkat etmeli?
Ebeveynler minimum ölçüt olarak öğrencilerimizin sağlıklı gelişimine ve okula atılan ilk adım olan okul öncesi eğitimde öncelikli olarak; ulaşım, beslenme, güvenlik, hijyen, sağlık ve psikolojik danışmanlık hizmetinin kaliteli ve güvenilir olup olmadığını göz önünde bulundurmalıdır. Aynı zamanda ebeveynler eğitim kurumunun çocuğun yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirmede, zihinsel kapasitesini arttırmada, bağımsız düşünme ve karar verme becerisi kazandırmada önemli işlevi olan oyun ve drama faaliyetlerine yer veriliyor olmasına dikkat etmelidir. Çocukların gelişimini destekleyen ve yaş düzeylerine uygun materyalleri bulundurmasına, oyun için uygun ortamı sağlayan, bahçe gibi açık ve geniş alana sahip olmasına da özen göstermelilerdir. Bununla birlikte yabancı dil eğitimi, öğrencinin mutluluğu, öğrencinin yetişirken kendisi için önemli olabilecek değerlerle tanışabileceği geniş bir yelpaze ve vizyon kazanacağı bir nitelikli akademik kadro son derece önemlidir.

Okul öncesi eğitimde aileye düşen görev ve sorumluluklar neler?
İlk çocuklukdönemindeenetkiliol model ebeveynlerdir.Çünküdavranıştemelleriokulöncesidönemdeatılmaktadır. Kişiselbakım, saygı, empatigibikonularokuldan önce çocuğunhayatınagirmişolmalıdır. Tamamlanmayankişiselbakımgibikonularçocuğusosyalalandazorluyorolabileceğiiçinöğrenmesürecini de olumsuzetkileyebilir.Unutulmamalıdır ki çocuklarilk eğitiminiebeveynlerindenalır. Çocuğunaileilegeçirdiği zaman içerisindekazandığıdavranışlarıkalıcı hale getirmesi, etkileşimalanlarınıgenişletmesiiçin de okul öncesieğitimiuygunbirpaylaşımalanıdır.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM İMKANLARI
KISITLI BÖLGELERDE YAYGINLAŞTIRTILMALI
Türkiye’de okul öncesi eğitimin gelişimi için neler yapılmalı?
Yaşadığımız süreçte özellikle teknolojide yaşanan gelişmeler toplumlar için dünyayı gittikçe daha küçük bir yaşam alanı hâline getirmiştir. İçinde bulunduğumuz çağ bilgi çağıdır. Bu bağlamda; teknolojik gelişmeleri takip etmekte güçlük çekmeyen, gelişme ve değişimleri takip eden öğretmenlerimizin varlığı çok kıymetli. Çünkü teknolojiyle bağlantılı olarak yeni nesiller de değişip, dönüşüyor. Her zaman olduğu gibi şimdilerde de her öğrenci farklı öğrenme biçimine sahip. İlgileri, yetenekleri, değerleri ve yaşayıp yetiştikleri çevreler başka. Bu sebeple belli yöntemlerle sınırlı bir öğretmenin birbirinden çok farklı özellikleri olan kalabalık sınıflarda her öğrenciye dokunuyor olması oldukça zor. Bu sebeple sınıf mevcutlarının daha az olması, okullar arası farklılıkların azaltılması büyük önem arz ediyor. Müfredatı çocukların ilgi, yetenek ve mizaçlarına uygun olarak iyileştirmek, güncel eğitim modellerini de sisteme dahil ederek planlamaları yapmak çocukların gelişimi açısından önem arz ediyor. Aynı zamanda öğrencilerin gelişimine katkı sağlayan okul öncesi eğitimin, imkanları kısıtlı hane ve bölgelerin erişimini destekleyecek şekilde yaygınlaştırılması için de çeşitli tedbirlerin alınması gerekmektedir.

> Tarhan Koleji okul öncesinde oyun ve proje tabanlı eğitim uyguluyor

Tarhan Koleji olarak, öğrencilerin kendi ana dilleri dışında başka bir dile ilgi ve meraklarını uyandırarak hem derslerde hem de ders ortamı dışında yabancı dili etkin kullanmasını sağlamayı hedeflediklerini belirten Tarhan Eğitim Kurumları Genel Müdürü Selahattin Çolak, okul öncesi eğitimde program ve uygulamalarını artı eğitim’e anlattı.

selahattin_colak_mayis_2022Okul öncesi eğitimde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorsunuz?
Okul öncesi eğitimde öğrencilerimizin oyun ve proje tabanlı bir eğitim modeli ile yetişmelerine yönelik bir eğitim modeli uyguluyoruz. Bunu ilgi alanlarını ve yeteneklerini keşfetmelerine yönelik uygulamalarla öne çıkartıyoruz. Modern çağımızın gereksinimlerini göz önünde bulunduran okulumuz GEMS ve High Scope eğitim modellerini benimsemekte ve uygulamaktadır.

Okul öncesinde oyun ile öğrenmenin önemi nedir ve nasıl uygulanmalıdır?
Oyun, çocuklarımızın oynarken keşif, yaratım, doğaçlama ve hayal etme gibi aktiviteler sırasında öğrenmeleri için onlara imkan veriri. Aynı zamanda oyun, çocuklarımızın soru sorma, problem çözme ve eleştirel düşünme gibi eylemleri gerçekleştirebilecekleri destekleyici bir ortam sağlar. Yine oyun çocuklarımızın düşünme kapasitelerini genişletebilir, bilmeye ve öğrenmeye olan isteklerini arttırır. Uygulama kısmında dünya genelinde yapılan araştırmalar sonucunda çocukların amaca yönelik oyun tabanlı aktivitelere katıldıklarında öğrendikleri ve gelişim sağladıkları gözlemlenmiştir.

DERSTE VE DERS DIŞINDA ETKİN YABANCI DİL
Okul öncesinde yabancı dil eğitimi hangi yaşta başlamalı ve hangi yöntemler uygulanmalıdır?
Okul öncesi eğitim ile öğrencinin yabancı dil eğitimi başlamalı ve yanında anadili de etkin kullanacak yollar belirlenmelidir. Biz Tarhan Koleji olarak, öğrencilerimizin kendi ana dilleri dışında başka bir dile ilgi ve meraklarını uyandırarak hem derslerde hem de ders ortamı dışında yabancı dili etkin kullanmasını sağlamayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda dinleme ve konuşma becerilerini geliştirirken, oyun, şarkı, dans, drama ve proje çalışmaları ile ders içeriği daha keyifli ve daha kalıcı hale getirme yöntemlerini uyguluyoruz. Bunların yanı sıra öğrencilerimizin hedef dili disiplinler arası bağlantılar ve anlamlı bütünlükler aracılığı ile edinebilmeleri için İngilizce dil becerileri derslerinin yanında İngilizce Fen, İngilizce Matematik ve İngilizce Sanat dersleri ile dil ve içeriği birleştirerek onlara hem keyifli hem de çok verimli bir dil öğrenme deneyimi sunuyoruz.

Okul öncesinde öğretmenler hangi niteliklere sahip olmalı?
Okul öncesi öğretmenleri, çocukların sağlıklı bir şekilde yetiştirilip okula hazırlanması amacıyla fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişmelerini sağlayan kişilerdir. Bu sebeple; çocuk gelişimi ve ruh sağlığı konusunda bilgili, tüm çocuklara eşit mesafede davranan, çocukları dinleyen, çözüm odaklı, işbirliğine yatkın, pozitif, yaratıcı, eğlenceli, inovatif ve yeni öğretim yaklaşımlarını takip eder nitelikte olmalıdır.

EBEVEYNLER AKADEMİK KADROYA DİKKAT ETMELİ
Ebeveynler okul öncesi eğitim kurumlarını seçerken nelere dikkat etmeli?
Ebeveynler minimum ölçüt olarak öğrencilerimizin sağlıklı gelişimine ve okula atılan ilk adım olan okul öncesi eğitimde öncelikli olarak; ulaşım, beslenme, güvenlik, hijyen, sağlık ve psikolojik danışmanlık hizmetinin kaliteli ve güvenilir olup olmadığını göz önünde bulundurmalıdır. Aynı zamanda ebeveynler eğitim kurumunun çocuğun yaratıcılığını ve hayal gücünü geliştirmede, zihinsel kapasitesini arttırmada, bağımsız düşünme ve karar verme becerisi kazandırmada önemli işlevi olan oyun ve drama faaliyetlerine yer veriliyor olmasına dikkat etmelidir. Çocukların gelişimini destekleyen ve yaş düzeylerine uygun materyalleri bulundurmasına, oyun için uygun ortamı sağlayan, bahçe gibi açık ve geniş alana sahip olmasına da özen göstermelilerdir. Bununla birlikte yabancı dil eğitimi, öğrencinin mutluluğu, öğrencinin yetişirken kendisi için önemli olabilecek değerlerle tanışabileceği geniş bir yelpaze ve vizyon kazanacağı bir nitelikli akademik kadro son derece önemlidir.

Okul öncesi eğitimde aileye düşen görev ve sorumluluklar neler?
İlk çocuklukdönemindeenetkiliol model ebeveynlerdir.Çünküdavranıştemelleriokulöncesidönemdeatılmaktadır. Kişiselbakım, saygı, empatigibikonularokuldan önce çocuğunhayatınagirmişolmalıdır. Tamamlanmayankişiselbakımgibikonularçocuğusosyalalandazorluyorolabileceğiiçinöğrenmesürecini de olumsuzetkileyebilir.Unutulmamalıdır ki çocuklarilk eğitiminiebeveynlerindenalır. Çocuğunaileilegeçirdiği zaman içerisindekazandığıdavranışlarıkalıcı hale getirmesi, etkileşimalanlarınıgenişletmesiiçin de okul öncesieğitimiuygunbirpaylaşımalanıdır.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM İMKANLARI
KISITLI BÖLGELERDE YAYGINLAŞTIRTILMALI
Türkiye’de okul öncesi eğitimin gelişimi için neler yapılmalı?
Yaşadığımız süreçte özellikle teknolojide yaşanan gelişmeler toplumlar için dünyayı gittikçe daha küçük bir yaşam alanı hâline getirmiştir. İçinde bulunduğumuz çağ bilgi çağıdır. Bu bağlamda; teknolojik gelişmeleri takip etmekte güçlük çekmeyen, gelişme ve değişimleri takip eden öğretmenlerimizin varlığı çok kıymetli. Çünkü teknolojiyle bağlantılı olarak yeni nesiller de değişip, dönüşüyor. Her zaman olduğu gibi şimdilerde de her öğrenci farklı öğrenme biçimine sahip. İlgileri, yetenekleri, değerleri ve yaşayıp yetiştikleri çevreler başka. Bu sebeple belli yöntemlerle sınırlı bir öğretmenin birbirinden çok farklı özellikleri olan kalabalık sınıflarda her öğrenciye dokunuyor olması oldukça zor. Bu sebeple sınıf mevcutlarının daha az olması, okullar arası farklılıkların azaltılması büyük önem arz ediyor. Müfredatı çocukların ilgi, yetenek ve mizaçlarına uygun olarak iyileştirmek, güncel eğitim modellerini de sisteme dahil ederek planlamaları yapmak çocukların gelişimi açısından önem arz ediyor. Aynı zamanda öğrencilerin gelişimine katkı sağlayan okul öncesi eğitimin, imkanları kısıtlı hane ve bölgelerin erişimini destekleyecek şekilde yaygınlaştırılması için de çeşitli tedbirlerin alınması gerekmektedir.

Son Güncelleme: Çarşamba, 01 Haziran 2022 12:00

Gösterim: 1242

ağın gereklerini yorumlayarak öğrencilerin kişisel gelişim süreçlerine katkı sağlayan, geleceğin liderleri olarak yetişmeleri sürecine yön veren tüm milli ve manevi değerleri sürdürülebilir kılmayı hedeflediklerini aktaran Yeni Türkiye Eğitim Vakfı Okulları Genel Müdürü Hayati Oktay, “YETEV bünyesindeki Yenidoğu, Palet ve İrfan Okulları’nda yaşadığı dünyaya ve kişisel gelişim sürecine en üst düzeyde katkı sağlayan, akademik ilgi ve hayat boyu öğrenme arzusuna sahip, kendi kendine yetebilen, bağımsız, özgüveni yüksek ve sıra dışı düşünebilen yarının liderleri yetişiyor” diyor.

hayati_oktay_haziran_2022Yeni Türkiye Eğitim Vakfı’nın (YETEV) kuruluş ve gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz? YETEV, Türk eğitim sisteminde nasıl bir konumda bulunuyor?
Yeni Türkiye Eğitim Vakfı’nın (YETEV) kuruluş amacı; eğitim sektöründe hem ilkleri üstlenmek hem de bünyesindeki dört farklı okul ile özel okul sektörüne yeni bir soluk getiren akademik projelere imza atmak... Eğitim sektöründe Türkiye’yi dünyada temsil eden bütünsel bir eğitim metodolojisine yatırım yaparak ilerliyoruz. Çağın gereklerini yorumlayarak öğrencilerin kişisel gelişim süreçlerine katkı sağlayan, geleceğin liderleri olarak yetişmeleri sürecine yön veren tüm milli ve manevi değerleri sürdürülebilir kılmayı hedefliyoruz. Böylece inovatif ve vizyoner bir öğrenme kültürü inşa ediyoruz. 2011’den bu yana Palet Okulları’nda Montessori eğitim felsefesi ile yüzyılı aşkın süredir birçok ülkede ilgi görmüş ve başarı göstermiş bir sistem olan Montessori eğitimi uygulanıyor. Deneyimli idarecilerimiz, tecrübeli Montessori eğitmeni koordinatörlüğünde çalışan ve Palet Montessori öncülüğünde Türkiye’ye getirilen uluslararası bir eğitim programına dahil olan öğretmen kadromuz, uzman psikologlarımız ve rehberlik servisimizle çocukların eğitiminden öğretimine, sağlığından beslenmesine kadar her şeyin Montessori standartlarına ve en önemlisi çocukların doğasına uygun olması için gayret ediliyor. Bu nedenle Palet Okulları, Türkiye’de Montessori eğitiminin öncüsü olarak biliniyor.
2019 senesinde ise Palet Okulları’nın yeni markası olan Palet Türk Müziği İlkokulu kuruldu. Milli Eğitim Bakanlığı İlkokul Müfredatı’nın uygulandığı okulumuzda ders programlarına, özel olarak hazırlanan müzik branş dersleri ilave ediliyor. 1998 senesinde kurulan İrfan Okulları ise yarım asırdır değerler eğitiminin odağında sürdürdüğü eğitim sistemi ile markalaşmış köklü bir okul... İrfan Okulları; 21’inci yüzyılın becerileriyle donatılan, teknolojiyi ‘amaç’ değil; ‘araç’ olarak kullanan, Türkiye adına yerli ve milli projeler üreten genç yetenekler yetiştirme misyonu ile yol alıyor. 2015 senesinde kurulan Yenidoğu Okulları ise kendine özgü ders kitapları oluşturan, Türkiye’de ilk olan Bütünsel Eğitim sistemi (BES) ile ‘Modüler eğitim sistemi’ uygulayan yenilikçi bir okul olarak öne çıkıyor. Bu dört okulumuz, Yeni Türkiye Eğitim Vakfı altında güç birliğine giderek akademik ve yönetsel alanlarda birlikte hareket eden, birbirinden feyz alan kurumlara dönüştü.
YETEV bünyesindeki Yenidoğu Okulları, Palet Okulları, İrfan Okulları ve Palet Türk Müziği İlkokulu’nun akademik çalışmalarının, eşgüdüm halinde yürütülebilmesini sağlayan Program ve Yayın Geliştirme (PROGEL) birimimiz, vakfımız bünyesindeki eğitim kurumlarının misyon ve vizyonu doğrultusunda özgün öğretim programları oluşturan ve bunları ihtiyaçlara göre yenileyen, başta yayın olmak üzere her türden eğitim içeriği ve materyal fikri geliştiren, çalışmaların uygulamaya dökülmesine süpervizörlük eden ve değerlendiren, Ar-Ge anlamında süreç, ürün oluşturma anlamında sonuç odaklı çalışan akademik bir birim olarak yapılandırıldı.

ÖĞRENCİLERİ BÜTÜNSEL BAKIŞ İLE DEĞERLENDİRİYORUZ
Kurumlarınızın eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Kurumlarınızı diğer eğitim kurumlarından farklı kılan özellikler nelerdir?
YETEV Okulları’nda öğrencinin, ‘önce insan’ olduğu gerçeğinden yola çıkılıyor. Öğrencilerimize karşı saygılı, sevecen, anlayışlı ve empatik davranmak, bizim için birincil şart... Her öğrenci, kendi içinde kâinatın bütün anlamsal ve manevi özünü taşıyor. Bu çerçevede başarıyı sadece bilişsel/akademik verilere ve okula endekslemeyen, öğrencinin gerçekte ‘kim/nasıl biri’ olduğuna odaklanarak onu bütünsel değerlendiren bir yaklaşımla ilerliyoruz. Bu sayede yerli ve milli değerleri gerçekten benimseyen ve içselleştiren tutarlı öğrenciler yetiştiriyoruz. YETEV’e bağlı Yenidoğu, Palet ve İrfan Okulları’nda uygulanan eğitim modeli ile akademik ilgi ve hayat boyu öğrenme arzusuna sahip, kendi kendine yetebilen, bağımsız, özgüveni yüksek, mutlu, rekabet etmek yerine birbirine yardım edebilen, ezberlemek yerine bilgiyi hem kendi merakını tatmin etmek hem de insanlığa faydalı olabilmek için öğrenen, geniş hayal gücüne sahip, sıra dışı düşünebilen yarının liderleri yetişiyor.
Yeni nesil liderleri yetiştiren öğretmenlerin mesleki gelişimine nasıl katkıda bulunuyorsunuz?
YETEV Okulları; ‘Yetkin öğretmenler etkili eğitim’ vizyonu ile yarının liderlerini yetiştiriyor.Sadece öğrencilerimizin değil; öğretmen ve yöneticilerimizin de farklı bir misyonla yol almalarını ve kendilerini geliştirmelerini teşvik ediyoruz. Kaliteli ve sürdürülebilir eğitim için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Türkiye’de Montessori öncüsü olan Palet Okulları, bu alanda öğretmenlerini geliştirmek amacıyla MATEPP (Montessori Academy Teachers Education Program at Palet Schools) projesi ile kurum içi ve kurum dışı öğretmen eğitimlerine ev sahipliği yapıyor. YETEV bünyesindeki okulların, akademik ve hizmet içi eğitimlerine yön veren YETEV Akademi ise ‘Öğretmen değişirse dünya değişir’ felsefesi ile kuruldu. YETEV Akademi bünyesinde öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini güçlendirecek eğitim programları, ulusal-uluslararası çalıştaylar ve konferanslar düzenliyoruz. Yüksek lisans ve doktora programlarına iştirak edebilmelerini sağlamak için İbn Haldun ve Sabahattin Zaim üniversiteleriyle iş birliği içerisindeyiz. Farklı çevrimiçi platformlarla da anlaşmalar yaparak, yüz yüze ve çevrimiçi olarak mesleki gelişimlerini sürekli destekliyoruz.

3 BİN ÖĞRENCİYE BURS
Burs uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Son 5 yılda YETEV’e bağlı Yenidoğu, Palet ve İrfan Okulları’nda 3 bine yakın öğrenci başarı bursu ile eğitim gördü. Ahlaklı, değerlerine sahip çıkan, lider ruhlu bir nesil yetiştirebilmek için yola çıktık. Bu doğrultuda başarılı öğrencileri destekliyoruz. Yetenekli ve azimli, ancak maddi açıdan desteğe ihtiyaç duyan öğrencilere; çeşitli kademelerde öğrenimlerini tamamlamaları için burs desteği sağlanıyor. Her yıl Bursluluk Sınavı kapsamında buluştuğumuz öğrenci sayısının, kontenjanlarımız dahilinde artarak devam etmesini hedefliyoruz. Temel yaklaşımımızı; okullarımızda eğitim almak isteyen öğrencilerin başarılarını desteklemek ve yön vermek, yarının sahipleri olan çocuklarımıza ışık tutmak olarak özetleyebiliriz. Eğitim sektöründe Türkiye’yi başarıyla temsil edebilmeyi, geçmişten bugüne sahip olduğumuz kadim kültürümüze ait değerlerin yön verdiği eğitim anlayışını ise daha çok öğrenciyle buluşturmayı hedefliyoruz.

ANKARA KAMPÜSÜ İLE ANADOLU’YA AÇILIYORUZ
Önümüzdeki dönemde YETEV Okulları bünyesinde ne gibi yeni oluşumlar gündeme gelecek?
YETEV Okulları bünyesinde Palet Tepeüstü İlkokulu, Palet Yeşilvadi Gündüz Bakımevi ve Kreş, Palet Başakşehir Gündüz Bakımevi ve Kreş olmak üzere üç merkezde Montessori eğitimi veriliyor. Aynı zamanda Türkiye’de bir ilk olan Palet Türk Müziği İlkokulu’na sahip Palet Okulları olarak bu halkaya Çamlıca Ana Sınıfı, İlkokulu, Ortaokulu kademelerini içeren yeni kampüsü ekliyoruz. 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde faaliyete geçecek olan yeni Palet Okulları Çamlıca Kampüsü; öğrencilerinin kişisel gelişim süreçlerine, Montessori eğitim sistemiyle şekillenen atölye ve proje çalışmalarıyla yön verecek. Yeni Palet Okulları Çamlıca Kampüsü’nde; eğitim ve öğrenci refahının iç içe geçtiği özel bir yaşam alanı kurgulandı. Mimari süreçlerde ise öğrencilerin kişisel gelişimi açısından kolaylık, kullanılabilirlik, fonksiyonellik, güvenlik ve Montessori eğitim sistemine uygunluk gözetildi. Bilişim Teknolojileri Atölyesi, Mutfak Atölyesi, Seramik Atölyesi, Görsel Sanatlar Atölyesi, Müzik Atölyesi, Drama Atölyesi, Dil Atölyesi, Ahşap Atölyesi ve Fen Bilimleri Atölyesi gibi oluşumlar, öğrencilerimize çok daha inovatif bir perspektif kazandıracak. Yeni Palet Okulları Çamlıca kampüsümüz; 11 bin metrekarelik kapalı alanı, 3 bin 200 metrekarelik yeşil alanı, 170 metrekarelik yüzme havuzu, 180 kişilik yemekhanesi, 160 kişilik konferans salonu, 223 metrekarelik kapalı spor salonu ve 211 metrekarelik kütüphane alanı ile çocuklarımızı geleceğe güvenle hazırlayacak. Yeni projemiz ise şu anda Bahçeşehir, Başakşehir, Çekmeköy ve Sancaktepe olmak üzere dört kampüsle hizmet veren Yenidoğu Okulları’nın anaokulu, ilkokul ve ortaokulu kapsayan kademelerinin yeralacağı Ankara kampüsü ile Anadolu’ya açılmak...

ÖĞRETMEN DEĞİŞİRSE DÜNYA DEĞİŞİR
YETEV bünyesindeki okulların, akademik ve hizmet içi eğitimlerine yön veren YETEV Akademi, ‘Öğretmen değişirse dünya değişir’ felsefesi ile kuruldu. YETEV Akademi bünyesinde öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini güçlendirecek eğitim programları, ulusal-uluslararası çalıştaylar ve konferanslar düzenliyoruz. Yüksek lisans ve doktora programlarına iştirak edebilmelerini sağlamak için İbn Haldun ve Sabahattin Zaim üniversiteleriyle iş birliği içerisindeyiz. Farklı çevrimiçi platformlarla da anlaşmalar yaparak, yüz yüze ve çevrimiçi olarak mesleki gelişimlerini sürekli destekliyoruz.

> Hayati Oktay: Yarının Liderlerini Yetiştiriyoruz

ağın gereklerini yorumlayarak öğrencilerin kişisel gelişim süreçlerine katkı sağlayan, geleceğin liderleri olarak yetişmeleri sürecine yön veren tüm milli ve manevi değerleri sürdürülebilir kılmayı hedeflediklerini aktaran Yeni Türkiye Eğitim Vakfı Okulları Genel Müdürü Hayati Oktay, “YETEV bünyesindeki Yenidoğu, Palet ve İrfan Okulları’nda yaşadığı dünyaya ve kişisel gelişim sürecine en üst düzeyde katkı sağlayan, akademik ilgi ve hayat boyu öğrenme arzusuna sahip, kendi kendine yetebilen, bağımsız, özgüveni yüksek ve sıra dışı düşünebilen yarının liderleri yetişiyor” diyor.

hayati_oktay_haziran_2022Yeni Türkiye Eğitim Vakfı’nın (YETEV) kuruluş ve gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz? YETEV, Türk eğitim sisteminde nasıl bir konumda bulunuyor?
Yeni Türkiye Eğitim Vakfı’nın (YETEV) kuruluş amacı; eğitim sektöründe hem ilkleri üstlenmek hem de bünyesindeki dört farklı okul ile özel okul sektörüne yeni bir soluk getiren akademik projelere imza atmak... Eğitim sektöründe Türkiye’yi dünyada temsil eden bütünsel bir eğitim metodolojisine yatırım yaparak ilerliyoruz. Çağın gereklerini yorumlayarak öğrencilerin kişisel gelişim süreçlerine katkı sağlayan, geleceğin liderleri olarak yetişmeleri sürecine yön veren tüm milli ve manevi değerleri sürdürülebilir kılmayı hedefliyoruz. Böylece inovatif ve vizyoner bir öğrenme kültürü inşa ediyoruz. 2011’den bu yana Palet Okulları’nda Montessori eğitim felsefesi ile yüzyılı aşkın süredir birçok ülkede ilgi görmüş ve başarı göstermiş bir sistem olan Montessori eğitimi uygulanıyor. Deneyimli idarecilerimiz, tecrübeli Montessori eğitmeni koordinatörlüğünde çalışan ve Palet Montessori öncülüğünde Türkiye’ye getirilen uluslararası bir eğitim programına dahil olan öğretmen kadromuz, uzman psikologlarımız ve rehberlik servisimizle çocukların eğitiminden öğretimine, sağlığından beslenmesine kadar her şeyin Montessori standartlarına ve en önemlisi çocukların doğasına uygun olması için gayret ediliyor. Bu nedenle Palet Okulları, Türkiye’de Montessori eğitiminin öncüsü olarak biliniyor.
2019 senesinde ise Palet Okulları’nın yeni markası olan Palet Türk Müziği İlkokulu kuruldu. Milli Eğitim Bakanlığı İlkokul Müfredatı’nın uygulandığı okulumuzda ders programlarına, özel olarak hazırlanan müzik branş dersleri ilave ediliyor. 1998 senesinde kurulan İrfan Okulları ise yarım asırdır değerler eğitiminin odağında sürdürdüğü eğitim sistemi ile markalaşmış köklü bir okul... İrfan Okulları; 21’inci yüzyılın becerileriyle donatılan, teknolojiyi ‘amaç’ değil; ‘araç’ olarak kullanan, Türkiye adına yerli ve milli projeler üreten genç yetenekler yetiştirme misyonu ile yol alıyor. 2015 senesinde kurulan Yenidoğu Okulları ise kendine özgü ders kitapları oluşturan, Türkiye’de ilk olan Bütünsel Eğitim sistemi (BES) ile ‘Modüler eğitim sistemi’ uygulayan yenilikçi bir okul olarak öne çıkıyor. Bu dört okulumuz, Yeni Türkiye Eğitim Vakfı altında güç birliğine giderek akademik ve yönetsel alanlarda birlikte hareket eden, birbirinden feyz alan kurumlara dönüştü.
YETEV bünyesindeki Yenidoğu Okulları, Palet Okulları, İrfan Okulları ve Palet Türk Müziği İlkokulu’nun akademik çalışmalarının, eşgüdüm halinde yürütülebilmesini sağlayan Program ve Yayın Geliştirme (PROGEL) birimimiz, vakfımız bünyesindeki eğitim kurumlarının misyon ve vizyonu doğrultusunda özgün öğretim programları oluşturan ve bunları ihtiyaçlara göre yenileyen, başta yayın olmak üzere her türden eğitim içeriği ve materyal fikri geliştiren, çalışmaların uygulamaya dökülmesine süpervizörlük eden ve değerlendiren, Ar-Ge anlamında süreç, ürün oluşturma anlamında sonuç odaklı çalışan akademik bir birim olarak yapılandırıldı.

ÖĞRENCİLERİ BÜTÜNSEL BAKIŞ İLE DEĞERLENDİRİYORUZ
Kurumlarınızın eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Kurumlarınızı diğer eğitim kurumlarından farklı kılan özellikler nelerdir?
YETEV Okulları’nda öğrencinin, ‘önce insan’ olduğu gerçeğinden yola çıkılıyor. Öğrencilerimize karşı saygılı, sevecen, anlayışlı ve empatik davranmak, bizim için birincil şart... Her öğrenci, kendi içinde kâinatın bütün anlamsal ve manevi özünü taşıyor. Bu çerçevede başarıyı sadece bilişsel/akademik verilere ve okula endekslemeyen, öğrencinin gerçekte ‘kim/nasıl biri’ olduğuna odaklanarak onu bütünsel değerlendiren bir yaklaşımla ilerliyoruz. Bu sayede yerli ve milli değerleri gerçekten benimseyen ve içselleştiren tutarlı öğrenciler yetiştiriyoruz. YETEV’e bağlı Yenidoğu, Palet ve İrfan Okulları’nda uygulanan eğitim modeli ile akademik ilgi ve hayat boyu öğrenme arzusuna sahip, kendi kendine yetebilen, bağımsız, özgüveni yüksek, mutlu, rekabet etmek yerine birbirine yardım edebilen, ezberlemek yerine bilgiyi hem kendi merakını tatmin etmek hem de insanlığa faydalı olabilmek için öğrenen, geniş hayal gücüne sahip, sıra dışı düşünebilen yarının liderleri yetişiyor.
Yeni nesil liderleri yetiştiren öğretmenlerin mesleki gelişimine nasıl katkıda bulunuyorsunuz?
YETEV Okulları; ‘Yetkin öğretmenler etkili eğitim’ vizyonu ile yarının liderlerini yetiştiriyor.Sadece öğrencilerimizin değil; öğretmen ve yöneticilerimizin de farklı bir misyonla yol almalarını ve kendilerini geliştirmelerini teşvik ediyoruz. Kaliteli ve sürdürülebilir eğitim için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. Türkiye’de Montessori öncüsü olan Palet Okulları, bu alanda öğretmenlerini geliştirmek amacıyla MATEPP (Montessori Academy Teachers Education Program at Palet Schools) projesi ile kurum içi ve kurum dışı öğretmen eğitimlerine ev sahipliği yapıyor. YETEV bünyesindeki okulların, akademik ve hizmet içi eğitimlerine yön veren YETEV Akademi ise ‘Öğretmen değişirse dünya değişir’ felsefesi ile kuruldu. YETEV Akademi bünyesinde öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini güçlendirecek eğitim programları, ulusal-uluslararası çalıştaylar ve konferanslar düzenliyoruz. Yüksek lisans ve doktora programlarına iştirak edebilmelerini sağlamak için İbn Haldun ve Sabahattin Zaim üniversiteleriyle iş birliği içerisindeyiz. Farklı çevrimiçi platformlarla da anlaşmalar yaparak, yüz yüze ve çevrimiçi olarak mesleki gelişimlerini sürekli destekliyoruz.

3 BİN ÖĞRENCİYE BURS
Burs uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Son 5 yılda YETEV’e bağlı Yenidoğu, Palet ve İrfan Okulları’nda 3 bine yakın öğrenci başarı bursu ile eğitim gördü. Ahlaklı, değerlerine sahip çıkan, lider ruhlu bir nesil yetiştirebilmek için yola çıktık. Bu doğrultuda başarılı öğrencileri destekliyoruz. Yetenekli ve azimli, ancak maddi açıdan desteğe ihtiyaç duyan öğrencilere; çeşitli kademelerde öğrenimlerini tamamlamaları için burs desteği sağlanıyor. Her yıl Bursluluk Sınavı kapsamında buluştuğumuz öğrenci sayısının, kontenjanlarımız dahilinde artarak devam etmesini hedefliyoruz. Temel yaklaşımımızı; okullarımızda eğitim almak isteyen öğrencilerin başarılarını desteklemek ve yön vermek, yarının sahipleri olan çocuklarımıza ışık tutmak olarak özetleyebiliriz. Eğitim sektöründe Türkiye’yi başarıyla temsil edebilmeyi, geçmişten bugüne sahip olduğumuz kadim kültürümüze ait değerlerin yön verdiği eğitim anlayışını ise daha çok öğrenciyle buluşturmayı hedefliyoruz.

ANKARA KAMPÜSÜ İLE ANADOLU’YA AÇILIYORUZ
Önümüzdeki dönemde YETEV Okulları bünyesinde ne gibi yeni oluşumlar gündeme gelecek?
YETEV Okulları bünyesinde Palet Tepeüstü İlkokulu, Palet Yeşilvadi Gündüz Bakımevi ve Kreş, Palet Başakşehir Gündüz Bakımevi ve Kreş olmak üzere üç merkezde Montessori eğitimi veriliyor. Aynı zamanda Türkiye’de bir ilk olan Palet Türk Müziği İlkokulu’na sahip Palet Okulları olarak bu halkaya Çamlıca Ana Sınıfı, İlkokulu, Ortaokulu kademelerini içeren yeni kampüsü ekliyoruz. 2022-2023 eğitim-öğretim döneminde faaliyete geçecek olan yeni Palet Okulları Çamlıca Kampüsü; öğrencilerinin kişisel gelişim süreçlerine, Montessori eğitim sistemiyle şekillenen atölye ve proje çalışmalarıyla yön verecek. Yeni Palet Okulları Çamlıca Kampüsü’nde; eğitim ve öğrenci refahının iç içe geçtiği özel bir yaşam alanı kurgulandı. Mimari süreçlerde ise öğrencilerin kişisel gelişimi açısından kolaylık, kullanılabilirlik, fonksiyonellik, güvenlik ve Montessori eğitim sistemine uygunluk gözetildi. Bilişim Teknolojileri Atölyesi, Mutfak Atölyesi, Seramik Atölyesi, Görsel Sanatlar Atölyesi, Müzik Atölyesi, Drama Atölyesi, Dil Atölyesi, Ahşap Atölyesi ve Fen Bilimleri Atölyesi gibi oluşumlar, öğrencilerimize çok daha inovatif bir perspektif kazandıracak. Yeni Palet Okulları Çamlıca kampüsümüz; 11 bin metrekarelik kapalı alanı, 3 bin 200 metrekarelik yeşil alanı, 170 metrekarelik yüzme havuzu, 180 kişilik yemekhanesi, 160 kişilik konferans salonu, 223 metrekarelik kapalı spor salonu ve 211 metrekarelik kütüphane alanı ile çocuklarımızı geleceğe güvenle hazırlayacak. Yeni projemiz ise şu anda Bahçeşehir, Başakşehir, Çekmeköy ve Sancaktepe olmak üzere dört kampüsle hizmet veren Yenidoğu Okulları’nın anaokulu, ilkokul ve ortaokulu kapsayan kademelerinin yeralacağı Ankara kampüsü ile Anadolu’ya açılmak...

ÖĞRETMEN DEĞİŞİRSE DÜNYA DEĞİŞİR
YETEV bünyesindeki okulların, akademik ve hizmet içi eğitimlerine yön veren YETEV Akademi, ‘Öğretmen değişirse dünya değişir’ felsefesi ile kuruldu. YETEV Akademi bünyesinde öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini güçlendirecek eğitim programları, ulusal-uluslararası çalıştaylar ve konferanslar düzenliyoruz. Yüksek lisans ve doktora programlarına iştirak edebilmelerini sağlamak için İbn Haldun ve Sabahattin Zaim üniversiteleriyle iş birliği içerisindeyiz. Farklı çevrimiçi platformlarla da anlaşmalar yaparak, yüz yüze ve çevrimiçi olarak mesleki gelişimlerini sürekli destekliyoruz.

Son Güncelleme: Salı, 26 Temmuz 2022 15:31

Gösterim: 1776

Alfa kuşağı; yapay zeka, nesnelerin interneti, akıllı telefonlar, sanayi 4.0’ın içine doğan kuşak… Uzmanlara göre; teknolojinin içine doğan bu yeni kuşak, dünyayı fiziksel sınırları olmayan bir yer olarak görüyor. Sahip oldukları ve hayatlarına entegre ettikleri tüm teknolojileri kişiselleştiriyor ve teknolojiyi diğer tüm kuşaklara göre daha merkezde tutuyor. Hayatın daha erken dönemlerinde bilgiye ve kaynaklara ulaşabildiklerinden, Alfalar en girişimci kuşak olacak. 

kultur_mayis_2022Özel okullar okul öncesi eğitimde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorlar?
Sibel Çetin - Kültür2000 Koleji Alkent Anaokulu Müdürü: Anaokulları, modern zamanlarda ortaya çıkmış kurumlardır. Başlangıçta çocukların bırakıldığı yuvalardı ve yalnızca çocukların akşama kadar oyalanmaları gereken yerler olarak görülüyordu. Daha sonra çocukların beyin gelişimleri ve öğrenme süreçleriyle ilgili birçok araştırma yapılmış ve okul öncesi eğitimin belki de eğitim öğretim sisteminin en önemli parçası olduğu ortaya çıkmıştır. Çünkü çocuklara 6 yaşına kadar doğru bir eğitim verilip geliştirildiğinde ondan sonra her şeyin çok kolay ilerlediği gözlemlenmiş ve bu bağlamda süreç içerisinde okulöncesi eğitiminde uygulanacak yaklaşımlar, eğitim modelleri ortaya çıkmıştır. Birçoğu bu konuda ciddi başarılara imza attılar. Montesorri, Reggioi High Scope ve diğer alternatif yaklaşımlarla okul öncesi eğitim modellemelerinde iyi sonuçlara ulaştılar.
Genel olarak özel okullarda okul öncesi eğitimde uygulanan modellerin her biri, çocuklarda farklı bir gelişim alanına odaklanmıştır. İncelediğimizde görüyoruz ki eğitim modellerinin hepsinin de ortak amacı erken yaşta çocukların gelişimine olumlu katkılar sağlayabilmektir.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Kurucu ve Onursal Başkanı Sayın Fahamettin Akıngüç de 1970’lerin başında okulöncesi eğitimin önemini fark etmiş ve bu amaçla yurtdışında anaokullarını gezmiş ve eğitim modellerini incelemiştir. İnceledikçe de ne kadar önemli, ne kadar sorumluluk gerektiren bir iş olduğunu fark ederek bu konuda uzun bir çalışma başlatmış ve 1989 yılında Kültür Koleji olarak bir anaokulu kurmak için hazırlığa başlamıştır. Bu dönemde itibaren Kültür Anaokulları’nın eğitim programları her öğrenciye aynı ölçüde başarı sağlama olanağı verecek, her çocuğa başarı duygusunu tattıracak ve tek tek her çocuğun mutluluğunu temel alacak yönde düzenlenmiştir. Özgürce yaratma ve oyun çocukların kendilerini ve dünyayı tanımaları için zorunlu bir etkinlik sayılmıştır. 

ÇİFT DİLLİ (BILINGUAL) EĞİTİM
Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji Anaokullarında eğitim yaklaşımınız nedir?
Sibel Çetin - Kültür2000 Koleji Alkent Anaokulu Müdürü: Kültür Koleji Anaokulu, Kültür 2000 Koleji Alkent Anaokulu ve Kültür 2000 Koleji Bahçeşehir Anaokullarımızın eğitim yaklaşımı; İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü akademisyenlerinin desteği ile hazırlanmış bir eğitim programından oluşmaktadır.
Bu programın içeriğide HighScope, PYP, Farklılaştırılmış eğitim, GEMS ve Reggio Emilio ve Reflective Thinking gibi dünyadan başarılı örnekler kendi eğitim yaklaşımımıza entegre edilmiştir. Yaşam temelli öğrenmenin sağlandığı bilimsel ve özgün eğitim programımız dünyadaki bu başarılı çalışmaların entegtesyonu ile eklektik bir yapı haline gelmiştir. Bu sistemle gerçekleştirilen eğitim sonucu, çocuklar kendilerini üreten, yapabilen, etkin ve saygın kişiler olarak algılarlar.
Ayrıca Güçlü İngilizce Temeli İçin Anaokullarımızda Çift Dilli (Bilingual) Eğitim Sistemi Uygulanmaktadır.
Çift Dilli – Bilingual Eğitim Sistemi kapsamında 5 yaş öğrencileri yarım gün İngilizce yarım gün Türkçe programdan oluşan bir eğitim görür. İngilizce, Türkçe kavramlar günlük yaşam akışı içinde bütünsel algılanır. Çocuklar, şarkılar ve oyunlarla yaparak yaşayarak ve taklit ederek, iki farklı düşünme becerisi geliştirir. 

Çift Dilli (Bilingual) Eğitim Nedir?
Sibel Çetin - Kültür2000 Koleji Alkent Anaokulu Müdürü: Çiftdilli eğitim, öğrencilerimize prohram müfredatı ile uyumlu olarak ana dil ve ikinci dil kullanılarak akademik içeriğin öğretilmesini içermektedir.

Bilingual (Çift Dilli) Eğitim Programının okulöncesi için önemi nedir ve nasıl uyguluyorsunuz?
Sibel Çetin - Kültür2000 Koleji Alkent Anaokulu Müdürü: Aslında Bilingul( Çift Dilli) Eğitimin çocuk açısından önemini 5 başlıkta kısaca açıklayıp detaylandırmak isterim.

  • Yüksek Akademik Performans
  • Akıcı Öğrenme Becerileri
  • Farklı Kültürleri Tanıma İmkanı
  • Çok Yönlü Zeka Gelişimi
  • Disiplinler Arası Öğrenim

Çiftdilli eğitim, her iki dildeki içeriğin ve kelimelerin kullanılarak beynin iki dili anlama, problem çözme, eleştirel düşünme ve yaratıcılık gibi bilişsel yeteneklerini geliştirmektedir. Aynı zamanda, öğrencilere dilin edinimini uygulamalı hayat deneyimi ile sunmaktadır. Bu nedenle, önceden öğrenilen kelimelerin ve dilbilgisinin daha da güçlenmesini sağlamaktadır.
Çiftdilli programımız matematik, fen, sanat ve sosyal beceriler gibi birçok konuyu içermektedir. Öğrencilerimiz, çift dilli derslerimizi bir ders gibi değil, iki farklı dili konuşan öğretmenler ile geçirdikleri keyifli bir ders olarak görmektedir. Bu yaş grubunda dil öğrenmenin en iyi yolu budur. Dili, üzerinde uğraştıkları temalı aktiviteler ile öğrenirler ve bu süreçteki dil edinimlerini üzerlerinde uzun bir süre boyunca kalıcı olur.
Okul öncesi eğitimin gerekliliğine inanan anne-babalar da her geçen gün Anaokullarımızın eğitim anlayışına ve uygulamalarına daha çok güven duymakta ve çocuklarını okullarımıza gönderirken gözleri arkada kalmamaktadır. 

OYUN EN DEĞERLİ GELİŞİM FIRSATIDIR
Okul öncesinde oyun ile öğrenmenin önemi nedir ve nasıl uygulanmalıdır?
Elçin Özkan – Kültür Koleji Anaokulu Müdürü: Oyun, çocuklar için doğal ve bazen de yapılandırılmış öğrenme ortamlarıdır. Johan Huizinga’ya göre oyun, insanın yaşamı ve doğayı öğrenmekte kullandığı ilk etkinliktir. İnsanoğlu doğuştan “homo ludens”, yani oynayan insandır. Montaigne ise oyunu, çocukların en gerçek uğraşları olarak tanımlamıştır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesine göre ise oyun çocuk haklarından biridir ve aynı zamanda çocukluk yıllarının en değerli gelişimsel fırsatıdır.
Oyunlar kendi içinde ihtiyaca göre sınıflandırılır ve öğrenme ortamlarında ihtiyaca göre uygulama alanı bulur. İletişim ve güvene dayalı oyunlar, ısınma oyunları, tanışma oyunları, sosyal oyunlar ve hayali oyunlar gibi başlıklar altında sayısız oyun mevcuttur.
Okul öncesi dönemde çocuklar bilişsel olarak işlem öncesi dönemde oldukları için soyut kavramlarla ilgili zihinde canlandırma zorlukları oyun ile somutlaştırılarak ortadan kaldırılır ve çocukların daha kolay öğrenmeleri sağlanabilir. Bu dönemde oyundan yararlanarak çocukların çeşitli konularda farkındalıklarını arttırmak, çocukların doğru tutumlara sahip olmasını sağlamak mümkündür. Kültür Koleji Anaokulunda eğitim öğretim programı içerisinde yer alan çevre bilinci kazandırma çalışmaları oyun temelli uygulamalarla zenginleştirilmiştir. Oyun temelli uygulamalarda yaratıcı drama teknikleri de kullanılır. Akademik çalışmalar, masa başı etkinlikler öncesinde çocukların hareket etmelerini sağlamak amacıyla ısınma oyunları, sınıf içinde grup dinamiğini ve sınıf iklimini güçlendirmek için de iletişim ve güvene dayalı oyunlar tercih edilmektedir.

Ebeveynler okul öncesi eğitim kurumlarını seçerken nelere dikkat edilmeli?
Elçin Özkan - KültürKoleji Anaokulu Müdürü: Günümüzde okul seçimi ebeveynlerin zorlandığı alanlardan biri. Aileler okul seçimi yaparken çocuklarının sadece öğretim alacağı yeri değil; okulu çocuğa eğitim ve öğretim veren bir kurum olarak da değerlendirmelidirler. Ebeveynler ilk olarak, anne ve baba olarak çocuklarına kazandırmak istedikleri değerleri belirlemeliler. İkinci adımda çevrelerindeki okulları listelemeliler. Ailenin çocuğuna kazandırmak istediği değerlerle kurum değerleri örtüşen, ihtiyaçlarını karşılayan ve güven duydukları okullarla görüşerek eğitim programları hakkında bilgi almalı, okulun fiziki yapısını mutlaka görmeliler. Ebeveynler okul seçimi yaparken, çocuklarının okulun iklimi, kültürü ve değerleriyle büyüyeceğini göz önüne alarak seçim yapmalılar. 

Okul öncesi eğitimde aileye düşen görev ve sorumluluklar neler?
Elçin Özkan - KültürKoleji Anaokulu Müdürü: Okul öncesi dönem çocukların sosyalleştikleri, toplumsal hayata adım attıkları ve okulla ilk tanıştıkları mekân olma önemi taşır. Bu dönemde ailelere düşen görev ve sorumluluk, çocuğu okula hazırlamaktır. Bu hazırlık, çocuk okula gelmeden önce başlamalıdır.
Kültür Koleji Anaokulu olarak bizler velilere şu önerilerde bulanabiliriz:
Öncelikle evde, çocuğun yaşına uygun olarak öz bakım becerilerini sergilemesi, sorumluluklarını yerine getirmesi, evdeki ortak yaşama katılması, akranlarıyla bir arada olacağı ortamlara dâhil edilmesi ve evde oluşturulan rutinleri sürdürmesi okula başlangıç sürecindeki uyumu olumlu yönde etkiler. Okul ve ev birbirine ne kadar benzerse çocukların okula uyumu o kadar yüksek olur. Okul öncesi dönemde yaşanabilecek güçlüklerin önüne geçmek için çocuğa okulda onu nelerin beklediğini açıklamak, okula ne zaman başlayacağını anlayabileceği somutlukta anlatmak, okula onu kimin götürüp okuldan onu kimin alacağına kadar birçok detay hakkında çocuğu bilgilendirmek çocuğun kaygılarını hafifletmek ve duygusal gelişimi açısından önemlidir. Çocuk her ne kadar hazırbulunuşluğu yüksek olarak okula başlasa da bağlandığı ebeveyni ya da bakım vereninden ayrılmakta zorlanabilir ve bu oldukça doğal bir sonuçtur. Tıpkı doğum anında bebeğin güvenli alandan yeni bir alana geçişindeki gibi sancılı ve bir o kadar da bireyi konfor alanından çıkararak geliştiren bir süreçtir. Aileler bu sürecin doğal bir durum olduğuna inanırsa, çocuğun bağımsızlığını desteklerse, okula güvenir ve okulla işbirliği halinde ilerlerse uyum süreci kısa sürede başarıyla tamamlanır. 

İYİ BİR OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMEN NASIL OLMALI?
Okul Öncesinde Öğretmenler Hangi Niteliklere Sahip Olmalı?
Sevil Koraltürk Özkent - Kültür2000 Koleji Bahçeşehir Anaokulu Müdürü: Okulöncesi eğitim, ülkemizde kadınların ve annelerin çalışma hayatına dahil olmasıyla birlikte ihtiyaç duyulması kaçınılmaz olan eğitim dönemidir. Okul öncesi eğitimin bileşenleri arasında yer alan eğitim programı ve eğitim ortamını en üst düzeyde kullanarak, erken çocukluk çağındaki çocuklara, en doğru eğitim ve öğretimi sağlayacak kişilerde okul öncesi öğretmenlerdir. “İyi bir okul öncesi öğretmeni hangi nitelikleri sahip olmalı?” Her şeyden önce bu mesleği severek ve isteyerek seçmeli. Coşkulu ve dinamik olmalı. Sabırlı olmalı, çocuklar ile konuşurken ses tonunu ve vücut dilini doğru kullanmalı. Mesleki eğitim döneminde aldığı teorik eğitim metotlarını, pratikte doğru uygulayabilmeli. Erken çocuk gelişiminin dönemlerini çok iyi bilmeli ve özümsemiş olmalı. Bilime inanmalı. Edindiği tecrübeleri doğru bir şekilde kanalize edebilmeli. Problemlere çabuk çözümler bulabilmeli, çözüm odaklı olmalı. Yaratıcı ve esnek olmalı ve sınırlarını bilmeli. Etik olmalı, din, dil,ırk ayırt etmemeli. Farklılıklara saygılı olmalı. Yeniliklere açık olmalı. Okumayı sevmeli, mesleği ile ilgili güncel eğitim makalelerini ve dokümanları takip etmeli. Özgüveni olmalı, empati kurabilmeli. İnsan ilişkileri güçlü olmalı. Öğrencinin var olan potansiyelini ortaya çıkarabilmeli. Dünya vatandaşı olmalı. Her sabah okula gelirken ilk günkü heyecan ile gelmeli. 

TÜRKİYE’DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN GELİŞİMİ İÇİN NELER YAPILMALI?
Sevil Koraltürk Özkent - Kültür2000 Koleji Bahçeşehir Anaokulu Müdürü: Milli Eğitim Bakanlığının 2020-2021 istatistiklerine göre öğrencilerin bulundukları yaş gruplarına göre okullaşma oranlarımız; 3-5 yaş grubunda yüzde 28,95, 4-5 yaş grubunda yüzde 37,62, 5 yaşta yüzde 58,53, 6-9 yaş grubunda yüzde 97,23, 10-13 yaş grubunda yüzde 98,55, 14-17 yaş grubu için yüzde 90,76 olarak belirtilmektedir. Bu oranlara bakıldığında okul öncesi eğitimin diğer kademelerdeki eğitim oranına göre geride kaldığı görülmektedir. Peki Türkiye’de okul öncesi eğitimin gelişimi için neler yapılmalı? Öncelikle okul öncesi öğretmenlik bölümlerinin lisan düzeyinde eğitim öğretim veriyor olması ve alanında iyi öğretmenler mezun etmiş olması gerekmektedir. Bir diğer husus da okul öncesi eğitim kurumlarının fiziksel ve eğitimsel donanımlarının tam ve eksiksiz olmasıdır. Yapılan çalışmalar sonucunda okulöncesi eğitime katılımı etkileyen en önemli değişkenler, hane halkının varlık seviyesi, annenin eğitim düzeyi ve annenin istihdam durumudur. Çalışan annelerin çocukları okulöncesi eğitimden daha fazla yararlanıyor. Çalışan annelere kolaylık sağlanmalı ve destek verilmeli. Her çocuk okulöncesi eğitimden yararlandırılmalıdır. Çalışmayan annelerin çocukları içinde okulöncesi eğitimin önemini anlatılmalı ve cazip hale getirilmelidir. Kurumların bünyelerinde çalışanları için okulöncesi eğitim kurumu açabilmeleri için milli eğitim bakanlığı tarafından rehberlik edilmeli ve desteklenmelidir.

> Kültür Kolejinden Alfa Kuşağına Özel Okul Öncesi Eğitim Programı

Alfa kuşağı; yapay zeka, nesnelerin interneti, akıllı telefonlar, sanayi 4.0’ın içine doğan kuşak… Uzmanlara göre; teknolojinin içine doğan bu yeni kuşak, dünyayı fiziksel sınırları olmayan bir yer olarak görüyor. Sahip oldukları ve hayatlarına entegre ettikleri tüm teknolojileri kişiselleştiriyor ve teknolojiyi diğer tüm kuşaklara göre daha merkezde tutuyor. Hayatın daha erken dönemlerinde bilgiye ve kaynaklara ulaşabildiklerinden, Alfalar en girişimci kuşak olacak. 

kultur_mayis_2022Özel okullar okul öncesi eğitimde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorlar?
Sibel Çetin - Kültür2000 Koleji Alkent Anaokulu Müdürü: Anaokulları, modern zamanlarda ortaya çıkmış kurumlardır. Başlangıçta çocukların bırakıldığı yuvalardı ve yalnızca çocukların akşama kadar oyalanmaları gereken yerler olarak görülüyordu. Daha sonra çocukların beyin gelişimleri ve öğrenme süreçleriyle ilgili birçok araştırma yapılmış ve okul öncesi eğitimin belki de eğitim öğretim sisteminin en önemli parçası olduğu ortaya çıkmıştır. Çünkü çocuklara 6 yaşına kadar doğru bir eğitim verilip geliştirildiğinde ondan sonra her şeyin çok kolay ilerlediği gözlemlenmiş ve bu bağlamda süreç içerisinde okulöncesi eğitiminde uygulanacak yaklaşımlar, eğitim modelleri ortaya çıkmıştır. Birçoğu bu konuda ciddi başarılara imza attılar. Montesorri, Reggioi High Scope ve diğer alternatif yaklaşımlarla okul öncesi eğitim modellemelerinde iyi sonuçlara ulaştılar.
Genel olarak özel okullarda okul öncesi eğitimde uygulanan modellerin her biri, çocuklarda farklı bir gelişim alanına odaklanmıştır. İncelediğimizde görüyoruz ki eğitim modellerinin hepsinin de ortak amacı erken yaşta çocukların gelişimine olumlu katkılar sağlayabilmektir.
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Kurucu ve Onursal Başkanı Sayın Fahamettin Akıngüç de 1970’lerin başında okulöncesi eğitimin önemini fark etmiş ve bu amaçla yurtdışında anaokullarını gezmiş ve eğitim modellerini incelemiştir. İnceledikçe de ne kadar önemli, ne kadar sorumluluk gerektiren bir iş olduğunu fark ederek bu konuda uzun bir çalışma başlatmış ve 1989 yılında Kültür Koleji olarak bir anaokulu kurmak için hazırlığa başlamıştır. Bu dönemde itibaren Kültür Anaokulları’nın eğitim programları her öğrenciye aynı ölçüde başarı sağlama olanağı verecek, her çocuğa başarı duygusunu tattıracak ve tek tek her çocuğun mutluluğunu temel alacak yönde düzenlenmiştir. Özgürce yaratma ve oyun çocukların kendilerini ve dünyayı tanımaları için zorunlu bir etkinlik sayılmıştır. 

ÇİFT DİLLİ (BILINGUAL) EĞİTİM
Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji Anaokullarında eğitim yaklaşımınız nedir?
Sibel Çetin - Kültür2000 Koleji Alkent Anaokulu Müdürü: Kültür Koleji Anaokulu, Kültür 2000 Koleji Alkent Anaokulu ve Kültür 2000 Koleji Bahçeşehir Anaokullarımızın eğitim yaklaşımı; İstanbul Kültür Üniversitesi Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü akademisyenlerinin desteği ile hazırlanmış bir eğitim programından oluşmaktadır.
Bu programın içeriğide HighScope, PYP, Farklılaştırılmış eğitim, GEMS ve Reggio Emilio ve Reflective Thinking gibi dünyadan başarılı örnekler kendi eğitim yaklaşımımıza entegre edilmiştir. Yaşam temelli öğrenmenin sağlandığı bilimsel ve özgün eğitim programımız dünyadaki bu başarılı çalışmaların entegtesyonu ile eklektik bir yapı haline gelmiştir. Bu sistemle gerçekleştirilen eğitim sonucu, çocuklar kendilerini üreten, yapabilen, etkin ve saygın kişiler olarak algılarlar.
Ayrıca Güçlü İngilizce Temeli İçin Anaokullarımızda Çift Dilli (Bilingual) Eğitim Sistemi Uygulanmaktadır.
Çift Dilli – Bilingual Eğitim Sistemi kapsamında 5 yaş öğrencileri yarım gün İngilizce yarım gün Türkçe programdan oluşan bir eğitim görür. İngilizce, Türkçe kavramlar günlük yaşam akışı içinde bütünsel algılanır. Çocuklar, şarkılar ve oyunlarla yaparak yaşayarak ve taklit ederek, iki farklı düşünme becerisi geliştirir. 

Çift Dilli (Bilingual) Eğitim Nedir?
Sibel Çetin - Kültür2000 Koleji Alkent Anaokulu Müdürü: Çiftdilli eğitim, öğrencilerimize prohram müfredatı ile uyumlu olarak ana dil ve ikinci dil kullanılarak akademik içeriğin öğretilmesini içermektedir.

Bilingual (Çift Dilli) Eğitim Programının okulöncesi için önemi nedir ve nasıl uyguluyorsunuz?
Sibel Çetin - Kültür2000 Koleji Alkent Anaokulu Müdürü: Aslında Bilingul( Çift Dilli) Eğitimin çocuk açısından önemini 5 başlıkta kısaca açıklayıp detaylandırmak isterim.

  • Yüksek Akademik Performans
  • Akıcı Öğrenme Becerileri
  • Farklı Kültürleri Tanıma İmkanı
  • Çok Yönlü Zeka Gelişimi
  • Disiplinler Arası Öğrenim

Çiftdilli eğitim, her iki dildeki içeriğin ve kelimelerin kullanılarak beynin iki dili anlama, problem çözme, eleştirel düşünme ve yaratıcılık gibi bilişsel yeteneklerini geliştirmektedir. Aynı zamanda, öğrencilere dilin edinimini uygulamalı hayat deneyimi ile sunmaktadır. Bu nedenle, önceden öğrenilen kelimelerin ve dilbilgisinin daha da güçlenmesini sağlamaktadır.
Çiftdilli programımız matematik, fen, sanat ve sosyal beceriler gibi birçok konuyu içermektedir. Öğrencilerimiz, çift dilli derslerimizi bir ders gibi değil, iki farklı dili konuşan öğretmenler ile geçirdikleri keyifli bir ders olarak görmektedir. Bu yaş grubunda dil öğrenmenin en iyi yolu budur. Dili, üzerinde uğraştıkları temalı aktiviteler ile öğrenirler ve bu süreçteki dil edinimlerini üzerlerinde uzun bir süre boyunca kalıcı olur.
Okul öncesi eğitimin gerekliliğine inanan anne-babalar da her geçen gün Anaokullarımızın eğitim anlayışına ve uygulamalarına daha çok güven duymakta ve çocuklarını okullarımıza gönderirken gözleri arkada kalmamaktadır. 

OYUN EN DEĞERLİ GELİŞİM FIRSATIDIR
Okul öncesinde oyun ile öğrenmenin önemi nedir ve nasıl uygulanmalıdır?
Elçin Özkan – Kültür Koleji Anaokulu Müdürü: Oyun, çocuklar için doğal ve bazen de yapılandırılmış öğrenme ortamlarıdır. Johan Huizinga’ya göre oyun, insanın yaşamı ve doğayı öğrenmekte kullandığı ilk etkinliktir. İnsanoğlu doğuştan “homo ludens”, yani oynayan insandır. Montaigne ise oyunu, çocukların en gerçek uğraşları olarak tanımlamıştır. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesine göre ise oyun çocuk haklarından biridir ve aynı zamanda çocukluk yıllarının en değerli gelişimsel fırsatıdır.
Oyunlar kendi içinde ihtiyaca göre sınıflandırılır ve öğrenme ortamlarında ihtiyaca göre uygulama alanı bulur. İletişim ve güvene dayalı oyunlar, ısınma oyunları, tanışma oyunları, sosyal oyunlar ve hayali oyunlar gibi başlıklar altında sayısız oyun mevcuttur.
Okul öncesi dönemde çocuklar bilişsel olarak işlem öncesi dönemde oldukları için soyut kavramlarla ilgili zihinde canlandırma zorlukları oyun ile somutlaştırılarak ortadan kaldırılır ve çocukların daha kolay öğrenmeleri sağlanabilir. Bu dönemde oyundan yararlanarak çocukların çeşitli konularda farkındalıklarını arttırmak, çocukların doğru tutumlara sahip olmasını sağlamak mümkündür. Kültür Koleji Anaokulunda eğitim öğretim programı içerisinde yer alan çevre bilinci kazandırma çalışmaları oyun temelli uygulamalarla zenginleştirilmiştir. Oyun temelli uygulamalarda yaratıcı drama teknikleri de kullanılır. Akademik çalışmalar, masa başı etkinlikler öncesinde çocukların hareket etmelerini sağlamak amacıyla ısınma oyunları, sınıf içinde grup dinamiğini ve sınıf iklimini güçlendirmek için de iletişim ve güvene dayalı oyunlar tercih edilmektedir.

Ebeveynler okul öncesi eğitim kurumlarını seçerken nelere dikkat edilmeli?
Elçin Özkan - KültürKoleji Anaokulu Müdürü: Günümüzde okul seçimi ebeveynlerin zorlandığı alanlardan biri. Aileler okul seçimi yaparken çocuklarının sadece öğretim alacağı yeri değil; okulu çocuğa eğitim ve öğretim veren bir kurum olarak da değerlendirmelidirler. Ebeveynler ilk olarak, anne ve baba olarak çocuklarına kazandırmak istedikleri değerleri belirlemeliler. İkinci adımda çevrelerindeki okulları listelemeliler. Ailenin çocuğuna kazandırmak istediği değerlerle kurum değerleri örtüşen, ihtiyaçlarını karşılayan ve güven duydukları okullarla görüşerek eğitim programları hakkında bilgi almalı, okulun fiziki yapısını mutlaka görmeliler. Ebeveynler okul seçimi yaparken, çocuklarının okulun iklimi, kültürü ve değerleriyle büyüyeceğini göz önüne alarak seçim yapmalılar. 

Okul öncesi eğitimde aileye düşen görev ve sorumluluklar neler?
Elçin Özkan - KültürKoleji Anaokulu Müdürü: Okul öncesi dönem çocukların sosyalleştikleri, toplumsal hayata adım attıkları ve okulla ilk tanıştıkları mekân olma önemi taşır. Bu dönemde ailelere düşen görev ve sorumluluk, çocuğu okula hazırlamaktır. Bu hazırlık, çocuk okula gelmeden önce başlamalıdır.
Kültür Koleji Anaokulu olarak bizler velilere şu önerilerde bulanabiliriz:
Öncelikle evde, çocuğun yaşına uygun olarak öz bakım becerilerini sergilemesi, sorumluluklarını yerine getirmesi, evdeki ortak yaşama katılması, akranlarıyla bir arada olacağı ortamlara dâhil edilmesi ve evde oluşturulan rutinleri sürdürmesi okula başlangıç sürecindeki uyumu olumlu yönde etkiler. Okul ve ev birbirine ne kadar benzerse çocukların okula uyumu o kadar yüksek olur. Okul öncesi dönemde yaşanabilecek güçlüklerin önüne geçmek için çocuğa okulda onu nelerin beklediğini açıklamak, okula ne zaman başlayacağını anlayabileceği somutlukta anlatmak, okula onu kimin götürüp okuldan onu kimin alacağına kadar birçok detay hakkında çocuğu bilgilendirmek çocuğun kaygılarını hafifletmek ve duygusal gelişimi açısından önemlidir. Çocuk her ne kadar hazırbulunuşluğu yüksek olarak okula başlasa da bağlandığı ebeveyni ya da bakım vereninden ayrılmakta zorlanabilir ve bu oldukça doğal bir sonuçtur. Tıpkı doğum anında bebeğin güvenli alandan yeni bir alana geçişindeki gibi sancılı ve bir o kadar da bireyi konfor alanından çıkararak geliştiren bir süreçtir. Aileler bu sürecin doğal bir durum olduğuna inanırsa, çocuğun bağımsızlığını desteklerse, okula güvenir ve okulla işbirliği halinde ilerlerse uyum süreci kısa sürede başarıyla tamamlanır. 

İYİ BİR OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMEN NASIL OLMALI?
Okul Öncesinde Öğretmenler Hangi Niteliklere Sahip Olmalı?
Sevil Koraltürk Özkent - Kültür2000 Koleji Bahçeşehir Anaokulu Müdürü: Okulöncesi eğitim, ülkemizde kadınların ve annelerin çalışma hayatına dahil olmasıyla birlikte ihtiyaç duyulması kaçınılmaz olan eğitim dönemidir. Okul öncesi eğitimin bileşenleri arasında yer alan eğitim programı ve eğitim ortamını en üst düzeyde kullanarak, erken çocukluk çağındaki çocuklara, en doğru eğitim ve öğretimi sağlayacak kişilerde okul öncesi öğretmenlerdir. “İyi bir okul öncesi öğretmeni hangi nitelikleri sahip olmalı?” Her şeyden önce bu mesleği severek ve isteyerek seçmeli. Coşkulu ve dinamik olmalı. Sabırlı olmalı, çocuklar ile konuşurken ses tonunu ve vücut dilini doğru kullanmalı. Mesleki eğitim döneminde aldığı teorik eğitim metotlarını, pratikte doğru uygulayabilmeli. Erken çocuk gelişiminin dönemlerini çok iyi bilmeli ve özümsemiş olmalı. Bilime inanmalı. Edindiği tecrübeleri doğru bir şekilde kanalize edebilmeli. Problemlere çabuk çözümler bulabilmeli, çözüm odaklı olmalı. Yaratıcı ve esnek olmalı ve sınırlarını bilmeli. Etik olmalı, din, dil,ırk ayırt etmemeli. Farklılıklara saygılı olmalı. Yeniliklere açık olmalı. Okumayı sevmeli, mesleği ile ilgili güncel eğitim makalelerini ve dokümanları takip etmeli. Özgüveni olmalı, empati kurabilmeli. İnsan ilişkileri güçlü olmalı. Öğrencinin var olan potansiyelini ortaya çıkarabilmeli. Dünya vatandaşı olmalı. Her sabah okula gelirken ilk günkü heyecan ile gelmeli. 

TÜRKİYE’DE OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN GELİŞİMİ İÇİN NELER YAPILMALI?
Sevil Koraltürk Özkent - Kültür2000 Koleji Bahçeşehir Anaokulu Müdürü: Milli Eğitim Bakanlığının 2020-2021 istatistiklerine göre öğrencilerin bulundukları yaş gruplarına göre okullaşma oranlarımız; 3-5 yaş grubunda yüzde 28,95, 4-5 yaş grubunda yüzde 37,62, 5 yaşta yüzde 58,53, 6-9 yaş grubunda yüzde 97,23, 10-13 yaş grubunda yüzde 98,55, 14-17 yaş grubu için yüzde 90,76 olarak belirtilmektedir. Bu oranlara bakıldığında okul öncesi eğitimin diğer kademelerdeki eğitim oranına göre geride kaldığı görülmektedir. Peki Türkiye’de okul öncesi eğitimin gelişimi için neler yapılmalı? Öncelikle okul öncesi öğretmenlik bölümlerinin lisan düzeyinde eğitim öğretim veriyor olması ve alanında iyi öğretmenler mezun etmiş olması gerekmektedir. Bir diğer husus da okul öncesi eğitim kurumlarının fiziksel ve eğitimsel donanımlarının tam ve eksiksiz olmasıdır. Yapılan çalışmalar sonucunda okulöncesi eğitime katılımı etkileyen en önemli değişkenler, hane halkının varlık seviyesi, annenin eğitim düzeyi ve annenin istihdam durumudur. Çalışan annelerin çocukları okulöncesi eğitimden daha fazla yararlanıyor. Çalışan annelere kolaylık sağlanmalı ve destek verilmeli. Her çocuk okulöncesi eğitimden yararlandırılmalıdır. Çalışmayan annelerin çocukları içinde okulöncesi eğitimin önemini anlatılmalı ve cazip hale getirilmelidir. Kurumların bünyelerinde çalışanları için okulöncesi eğitim kurumu açabilmeleri için milli eğitim bakanlığı tarafından rehberlik edilmeli ve desteklenmelidir.

Son Güncelleme: Çarşamba, 25 May 2022 13:53

Gösterim: 1218


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.