banner

Bu lise üç başbakan çıkardı




1884 yılında yönetici yetiştirmek için kurulan İstanbul Lisesi, eski adıyla İstanbul Erkek Lisesi, o tarihten bugüne üç başbakan, sanatçı, gazeteci, iş adamı ve daha bir çok ünlü ismi mezun etti.

1884 yılında yönetici yetiştirmek için kurulan İstanbul Lisesi, eski adıyla İstanbul Erkek Lisesi, o tarihten bugüne üç başbakan çıkarmış ve daha nice ünlü ismi mezun etmiş. Okulun uluslararası değerleri anlayan aynı zamanda ulusal değerlerine de sahip öğrenciler yetiştirdiğini söyleyen İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ata Anıl ile İstanbul Lisesi’nin doğuş hikayesini, eğitimde üstlendiği misyonu ve eğitim sistemini konuştuk.

İstanbul Lisesi nasıl doğdu? Okulun tarihçesini ve kuruluş öyküsünü anlatabilir misiniz?

İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ata Anılİstanbul Lisesi, 1884 yılında kurulmuş, 130 yıllık bir okul. Okulun kurulmasındaki en büyük neden devlete yönetici, bürokrat yetiştirmek. Osmanlı’daki Enderun Mektebi konseptinde bir bakıma. Yönetici yetiştiren bir okul olduğu için ayrıcalıklı bir öneme sahipmiş. Bu yüzden İstanbul’un merkezinde yer alan Düyun-u Umumiye binası verilmiş. İstanbul Lisesi orada eğitime başlıyor. I. Dünya Savaşı zamanında Almanya ile Osmanlı ittifakı yaşandığından okulda, Alman hocalar tarafından Almanca dersleri veriliyor. 1954 yılında ise Almanya ile Türkiye arasında bir kültürel anlaşma yapılıyor. Bu anlaşmayla Almanca dersleri dışında fizik, kimya, matematik, biyoloji gibi derslerin de Alman öğretmenler tarafından verilmesi kararlaştırılıyor. Sonrasında Almanların lise mezuniyet sistemi Abitur’a geçiş yapılıyor. Türk Eğitim diploması yanında, sayısal grup öğrencileri Alman Abitur Diploması alma hakkına da sahip oluyor. Eğitimlerini ilerleyen süreçte Türkiye'de sürdürmeye kararlı olan öğrenciler için, kişinin üst düzey Almanca bilgisine sahip olduğunu gösteren Sprachdiplom (B2-C1) sınavları yapılıyor. 11. sınıfta öğrenciler Abitur ve Sprachdiplom (Almanca Dil Belgesi) dan birini seçmek zorunda. 12. Sınıfta ise öğrenciler eğitimlerini buna göre devam ettirerek ilgili sınavlara giriyorlar. Okul öğrencileri Abitur ya da Sprachdiplom sınavlarından birini tamamlamakla yükümlüler. Eşit ağırlık ve sözel grubu öğrencilerinin ise; Abitur hakları yok, bu öğrenciler doğrudan Sprachdiplom sınavına girmek zorundalar. 10 yıldır İstanbul Erkek Lisesi’nde uygulanıyor bu sistem. Sıkı bir eğitim sistemi.

Almanya’nın yurt dışında 140 tane yabancı okulu var, Türkiye’de ise iki tane. Bunlardan biri İstanbul Erkek Lisesi, diğeri ise Alman Lisesi... Almanya’nın dünyadaki bazı okullarında ve Türkiye’deki iki okulunda Alman öğrenciler de okur. Bu öğrenciler kendi anadillerinde bitirme sınava girerler. İstanbul Erkek Lisesi’nin Türk öğrencileri, Almanca kendi anadilleri olmamasına rağmen bu sınavda Alman öğrencileri geçerler. Bu çok önemli bir şey… Bu sene yine enteresan bir şey daha oldu. Almanya’nın sanayi ve ticaret odaları,  yurt dışındaki Alman okullarına yönelik bir Almanya’nın Berlin şehrinde yarışma yaptı. Her okuldan bir projeyle katılması istendi. İstanbul Lisesi, bu yarışmaya “Erken Yüksek Öğrenim ve Uzaktan Yüksek Öğrenim sloganıyla bir proje hazırlayıp katıldı ve birinci oldu. Eğitimdeki başarısından dolayı gecenin sunuculuğunu da İstanbul Lisesi öğrencilerine verildi.

Özetle; İstanbul Lisesi, çok uzun bir devlet geleneğinden gelen, ulusal değerlerine sıkı bağlı, buna karşılık bütün uluslararası değerleri de görüp anlayan, Alman ekolü üzerine kurulu güçlü bir okul olarak varlığını hala sürdürüyor.

ULUSAL DEĞERLERE SAHİP ÖĞRENCİLER YETİŞTİRİLİYOR

İstanbul Lisesi eğitimde nasıl bir misyon üstleniyor? 

Uluslararası değerleri anlayan ama ulusal değerlerine de sahip öğrencileri yetiştiren bir misyona sahip. Zaten İstanbul Lisesi’nde öğrencilerin ulusal değerlere sahip olmaması imkansız. Çünkü 1914-1918 yılları arasında devam eden Birinci Dünya Savaşı yıllarında, 50 İstanbul Lisesi son sınıf öğrencisi gönüllü olarak savaşa katılıyorlar  ve Çanakkale Savaşı'nda (1914 , Saat: 3.30, Kabatepe) şehit oluyorlar. Sonrasında okulda matem yaşanıyor. Büyüklerinin ölüm haberini alan diğer öğrenciler, sarı olan okul binasının kapı ve pencerelerini siyaha boyuyorlar. Bugünden sonra hayatlarını kaybeden öğrenciler anısına okul renkleri sarı-siyah olarak kabul ediliyor.

Birinci Dünya Savaşı sona erip Milli Mücadele yılları başladığında İstanbul Liselilerin yolu yine cepheye düşüyor. Son sınıf öğrencilerinin bir bölümü Anadolu'ya geçerek Milli Mücadele'ye katılıyorlar. Bu öğrencilerin de Sakarya Savaşları'nda şehit oldukları haberi okula gelince öğrenciler bu anıyı sonsuza kadar yaşatmak için İstanbul Sultanisi İzci Oymağı'nın adını Sakarya İzci Oymağı olarak değiştiriyorlar.

Ardından Sakarya Meydan Muharebesi'nin kazanılmasından sonra Atatürk'ü telgraf ile "Sağ olun paşam, vatanı düşmandan kurtardınız." diyerek ilk tebrik edenler arasında yer alan Sakarya İzcileri'ne Mustafa Kemal cevaben yazdığı telgrafında "Siz sağ olun Sakarya'nın Evlatları" diye hitap etmiş ve Sakarya İzcileri'ni hem onurlandırmış hem de ölümsüzleştirmiş.

Okulun değerleri genç nesle nasıl aktarılıyor?

İstanbul Lisesi’nde ikili bir eğitim söz konusu. Bir taraftan Alman dili ve kültürü; diğer taraftan da Türklerin ağırlığı var. Öğrenciler iki ayrı düşünce yapısı ve kültürle eğitim alıyorlar. Yakın zamana kadar okulda çok eski ve tanınmış hocalar görev yapıyordu. Mesela Türkiye’nin önemli felsefecilerinden biri olan Salim Rıza Kırkpınar bunlardan biri… İstanbul Lisesi’nde felsefe hocalığı yapmış. Bu hocalardan ulusal değerlerimizi çok güzel öğrencilere anlatabiliyorlardı. Şimdi ise yeni gelen öğretmenlerimiz bu değerleri öğrencilere aktarıyorlar. Biz de vakıf olarak, yeni gelen öğretmenlerimize okulun geleneğini ve değerlerini anlatıyoruz. Bunun için hoş geldin günü düzenliyoruz. Velilerimiz de katılıyor çocuğu zaman.

KÖKLÜ OKULLARDA LİSE RUHU MEZUN OLUNCA DA DEVAM EDER

İstanbul Lisesi’ndeki eğitim ile ilgili sizin okudunuz yıllara ilişkin hafızanızda kalan anılarınız var mı?

Alman hocaların verdiği eğitim üniversitedeki eğitim gibiydi. Dersi dinlemesi için öğrenciyi zorlamazlardı, isteyen gelip dersi dinlerdi. Tabii ki disiplinlilerdi ama dersi dinleme konusunda kesinlikle bir zorlama yapmıyorlardı. Eğitim hayatımın en güzel zamanı lisede geçti. Lise ruhu, İstanbul Lisesi gibi köklü eğitim kurumlarında liseden mezun olduktan sonra da devam eder. İstanbul Lisesi’nde bu ruhu modern eğitim konseptinin olması, izcilik faaliyetleri ve İstanbulspor oluşturur.

Günümüzde eğitimde yaşanan öncelikli sorunlar nelerdir? Neler yapılmalı?

Lise ve dengi okullarda eğitimcilerin rotasyonla değiştirilmesi bana göre eğitimdeki en önemli sorunumuzdur. Geleneği yaşatan müdürlerdi, öğretmenlerdi. Onlar değişince geleneğin yaşaması da zorlaştı. Bizim zamanımızda 20-25 yıldır görev yapan öğretmenlerimiz vardı, oranın sahipleriydiler ruhlarıyla. Dolayısıyla bir geleneğe sahip okullar için dezavantaj rotasyon. Kesinlikle İstanbul Lisesi gibi köklü eğitim kurumlarında olmamalı.

İSTANBUL LİSESİ MEZUNU ÜNLÜLER

İstanbul Lisesi siyasetçisinden bilim adamına, sanatçısından yazarına kadar birçok ünlü ismi mezun etmiş. İşte İstanbul Lisesi’nden mezun olan o ünlü isimlerden bazıları:

SİYASET ADAMLARI VE BÜROKRATLAR

Ahmet DAVUTOĞLU

Necmettin ERBAKAN    

Mesut YILMAZ                

İhsan Sabri ÇAĞLAYANGİL         

Fuat KÖPRÜLÜ

Kemal AYGÜN

Mümtaz TARHAN

BİLİM ADAMLARI

Hasan Sabri MERİÇ

Nurettin SÖZEN

Mitat ENÇ

Öktem VARDAR

Mehmet Fehmi ÜLGENER

Erol SAYIN

Muzaffer AKSOY

SANATÇILAR

Erol EVGİN

 Münir ÖZKUL

 Sadri ALIŞIK

Orhan BORAN

Savaş DİNÇEL  

Avni DİLLİGİL

Şerif GÖREN















 

 

 

 

YAZARLAR VE GAZETECİLER

Sait Faik ABASIYANIK

Ahmet HAŞİM

Nagihan ALÇI

Banu GÜVEN

Edip CANSEVER

Enis Behiç KORYÜREK

Tarık BUĞRA

SPOR ADAMLARI

Ahmet ÇAKAR

Cem TOSYALI

Şükrü GÜLESİN

Cem PAPİLA

İŞ ADAMLARI

Abdullah KIĞILI

Asım KOCABIYIK

Sabri ÜLKER

Fethi EVYAP

 “1914-1918 yılları arasında devam eden Birinci Dünya Savaşı yıllarında, 50 İstanbul Lisesi son sınıf öğrencisi gönüllü olarak savaşa katılıyorlar.  Ve Çanakkale Savaşı'nda (1914 , Saat: 3.30, Kabatepe) hayatlarını kaybederek şehit oluyorlar. Sonrasında okulda matem yaşanıyor. Büyüklerinin ölüm haberini alan diğer öğrenciler, sarı olan okul binasının kapı ve pencerelerini siyaha boyuyorlar. Bugünden sonra hayatlarını kaybeden öğrenciler anısına okul renkleri sarı-siyah olarak kabul ediliyor.”

 “İstanbul Lisesi, çok uzun bir devlet geleneğinden gelen, ulusal değerlerine sıkı bağlı, buna karşılık bütün uluslararası değerleri de görüp anlayan, Alman ekolü üzerine kurulu güçlü bir okul olarak varlığını hala sürdürüyor.”

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.