banner

Mümtaz'er Türköne: Eğitim savaşları!




Zaman Gazetesi Yazarı Mümtaz'er Türköne, gündemdeki tartışmaları 'eğitim savaşları' olarak niteliyor.

mumtazer_turkoneMillî Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı'nın elinde tutup gösterdiği bant tankı ile savaş tankı arasında kullanılış amacı açısından bir fark yok. İkisi de savaş aracı. Nabi Avcı bu tankın omzunu sıyırıp duvara çarptığını söylüyor. Tek fark malzemenin kendisinde: Eğitim savaşında bir büro malzemesi silah olarak kullanılıyor.
Bant tankları, tek elle kullanılabilmek için dökme demirden yapılır. Dökme demirle sağlanan ağırlık, diğer elinizle birbirine ekleyeceğiniz kâğıtları tutmanızı, tek elinizle bantı işaret parmağınıza takıp tankın ağırlığı sayesinde çekebilmenizi ve başparmağınızla dişli bıçağa yerleştirip kesmenizi mümkün kılıyor. Diğer eliniz yapıştıracağınız nesneyi kontrole ettiği için işlem kolaylaşıyor. Dökme demirden yapılma bant tankları artık pek kullanılmıyor. Bunun yerine hafif ve plastikten yapılma, asıl işlevi çekmeye değil kesmeye teksif eden küçük bant hazneleri yaygın. Bandı önce iki elinizi kullanarak hafifçe çekiyorsunuz. Sonra dışarda kalan kısmı yapıştıracağınız nesnelerin bir ucuna yerleştiriyorsunuz. Avcunuza aldığınız bant haznesini çekerek diğer elinizin başparmağı ile tuttuğunuz ekleme noktasından itibaren gerekli uzunlukta yapıştırıp, sonra kolaylıkla dişlilerden kesip ayırıyorsunuz. Aslında çok daha pratik bir yöntem. Plastik bant hazneleri daha iyi sonuç veriyor. Ancak pek bürokratik görünmüyor. Masaya koyduğunuz zaman, demir tanklar gibi bir havası olmuyor. Millî Eğitim Komisyonunda ise elbette bir savaş aracı olarak işe yaramaz.
Eğitim bir savaş alanı. Üstelik ağır bir bant tankını alıp, komisyon başkanının kafasına fırlatacak kadar çığırından çıkmış bir savaş alanı. Babadan-atadan devraldığımız, nedenini ve amacını çoktan unuttuğumuz bir savaş bu. Siyasî kimliğiniz, ideolojiniz, duruşunuz veya parti mensubiyetiniz nedir? Bu soru ile "eğitim konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusu arasında, alacağınız cevaplar açısından hiçbir fark yok. Peki, alacağınız cevapların bugünün dünyasında bir karşılığı var mı? Eğitim neden hala siyasî bir savaş alanı olarak görülüyor? Anayasa gibi yeni bir siyasî düzen oluşturma meselesi bile, eğitim kadar tartışmaya, düşmanlığa ve savaşa yol açmıyor?
AK Parti hükümeti geçmişte bir meydan savaşı ile alınmış eğitime dair bir kararı, 8 yıllık kesintisiz eğitim uygulamasını kaldırmaya ve kesintili "4+4+4" formülüne geçmeye teşebbüs ettiği zaman savaş çıktı. Fırlatılan bant tankı gibi bu savaşın neden yapıldığına dair, eğitimin çağdaş ihtiyaçlarına dair hiçbir açıklama bulunmuyor. Derindeki iddia şu: Çocukların zihni üzerinde egemen olmak.
Farkında olmadığımız şey ise zihinlerimiz artık eskisi gibi bir savaş alanı olan okullarda biçimlenmediği. İçeriğinden kullandığı yöntemlere kadar çağdışı bir eğitim sistemimiz var. İdeolojik endişeler, eğitimin gereklerinin önüne geçtiği için hayatın ihtiyacı olan alternatifler, teknolojinin yardımı ile kendiliğinden devreye giriyor. Sevimsiz ve sınava odaklı derslerin yerini kitle iletişiminin albenili bilgi akışı alıyor. Bir sömestre boyunca bir çocuğun biyolojiden, kimyadan, astronomiden, coğrafyadan öğrendiği bilgiyi bir belgesel kanalı nefes kesen bir anlatımla birkaç saatte ve akılda kalıcı şekilde veriyor. Verilen sadece bilgiler değil; özgürlüğün, demokrasinin, hukukun toplum hayatı için taşıdığı değerin ideolojilerden daha önemli olduğu gibi somut bir tercih de var okul dışından edindiğimiz eğitimin arasında. Hayatla resmî eğitim arasındaki mesafe giderek büyüyor. Ama kimse okul bahçelerine kazılmış mevzilerden dışarıya çıkmıyor. Savaş bütün şiddetiyle devam ediyor.
Eğitimin 12 yıla çıkartılması bir mecburiyet. Bu eğitimin, meslekî eğitimi besleyecek şekilde üç eşit parçaya bölünmesi ve yönlendirmeye gidilmesi de öyle. Tek problemimiz, bu ihtiyaçların bir savaşın gölgesinde kalması. Millî Eğitim bakanı, konuyu sağlam bir stratejiye oturtmuştu. AK Parti grubunun, müzakereye açmadan verdiği kanun teklifi savaşın işaret fişeği oldu. CHP, bu savaşı zıvanadan çıkarttı.
Bant tankı gibi ağır ve kullanışsız araçlarla, eğitimin çok ciddi ve detaylı problemlerini çözmek mümkün değil. Ayrılan parçaları birbirine yapıştırmak için daha pratik araçlar var elimizde. Kamuoyunun CHP'nin ve MHP'nin itiraz gerekçelerini bilmeye ihtiyacı var. Bir müzakere yürütülmeli. Komisyon önerisi, Meclis'te de kavgalı ve gürültülü bir şekilde görüşülür ve kanunlaşırsa, alınacak sonucun kimseye faydası olmaz. Hükümet vaz geçip yeni bir başlangıç yapmalı. Konuyu kamuoyunda müzakereye açmalı. Demokratik olgunluk adına bir ilerleme gerçekleştiğini ispatlamalı. Eğitim, bir savaş alanı olmaktan çıkartılmalı.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.