TEOG’dan öğretmene ceza verilebilir mi?
- Ayrıntılar
- Kategori: Gündem
- Pazartesi, 02 Haziran 2014 10:18 tarihinde oluşturuldu
Hemen cevaplayayım: verilebilir. Sınav yönergesinin maddesi açıktır. MEB Merkezî Sistem Sınav Yönergesi’ nin 29/2 maddesinde ’’Görevli olduğu salonda toplu veya ikili kopya çekildiği belirlenen salon görevlileri ile bu yönergede belirtilen görevlerini yerine getirmeyen tüm görevliler hakkında gerekli işlem yapılır. Bu görevlilere 1 (bir) yıl süreyle, tekrarı hâlinde hiçbir şekilde sınav görevi verilmez.’’ denilmektedir. Ancak yönergede böyle bir madde olması, bilgisayar analizi sonucunda peynir ekmek gibi ceza dağıtmak anlamına gelmez. Hem okuttuğu dersin sınavında öğretmenleri görevlendirmeyerek inciteceksiniz hem 5 ek ders gibi komik ücrete sınav görevlisi yapacaksınız hem de çoğunluğunu sınıf öğretmenlerinden seçtiğiniz salon başkanı ve gözetmelerine sübûta erdiği bile belli olmayan suçtan ceza vereceksiniz. Sadece bence demiyorum galiba herkesçe de bu durum, yanlış… Çünkü Millî Eğitim Bakanlığı, ceza verme makamı değildir.
Önce yasal anlamda ’’hak mahrûmiyeti’’ cezasının yanlışlığını ispat edelim:
1-) Her şeyden önce hak mahrûmiyeti cezasının 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’ a hem usûl hem de yöntem bakımından açıkça aykırıdır.
2-) Hak mahrûmiyeti cezası Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik’ te açık ifadesi bulunan ’’Hakkında disiplin soruşturması yürütülen devlet memurunun üyesi olduğu sendikanın temsilcisi de bu maddede belirtilen disiplin ve yüksek disiplin kurullarında yer alır. Her bir disiplin ve yüksek disiplin kurulunda görevlendirilen temsilci ilgili sendika tarafından önceden bildirilir.’’ şeklindeki 4. maddesine aykırıdır. Çünkü hak mahrûmiyeti cezasının vermek için bilgisayar analizi yeterli görülmektedir, ceza alan öğretmen arkadaşlarımızın sendika temsilcilerinin bulunduğu bir kurul oluşturulmamaktadır. (Ankara 5. İdare Mahkemesi’ nin 2012/2616 sayılı kararı da bu yöndedir.)
3-) Hak mahrûmiyeti, 657 sayılı DMK’ nin disiplin cezalarıyla ilgili 125. maddesinin üçüncü fıkrasına da aykırıdır. Devlet memuruna ceza verilirken geçmişteki olumlu çalışmaları nedeniyle bir alt ceza uygulanması, cezayı veren makamın inisiyatifinde olsa da genellikle geçmiş dönemdeki olumlu çalışmalar nedeniyle devlet memurlarına temayüller gereği bir alt ceza uygulanır. Ancak hak mahrûmiyeti, geçmişte çok başarılı çalışmalar yapmış arkadaşlarımızla geçmiş dönemlerde yeteri başarıyı yakalayamamış arkadaşlarımıza aynı şekilde uygulanmakta, yasayla çarpık bir durumu ortaya çıkarmaktadır.
Hak mahrûmiyeti, İdare Mahkemeleri’ nin verdiği çok sayıda karara da aykırıdır. Şöyle ki:
1-) Afyon İdare Mahkemesi 2012/730, Manisa İdare Mahkemesi 2010/1621 ve Ankara 12. İdare Mahkemesi 2010/1733 sayılı kararlarında soruşturmayı yürütenle ceza verenin tarafsızlık ilkesini zedelediği gerekçesiyle aynı kişi olamayacağına hükmetmiştir. Hak mahrûmiyeti cezası vermek için sadece bilgisayar analizi yapılmaktadır. Yani soruşturma yerine geçebilecek tek eylem, optik okuyucularda tespit edilen ikili kopyanın bilgisayar analizleriyle ortaya çıkarılmasıdır. Dolayısıyla bakanlık, soruşturmayı (bilgisayar analizini) kendi yürütüp cezayı kendi vermektedir; mahkeme kararına açıkça aykırıdır.
2-) Bursa İdare Mahkemesi’ nin 2010/166 sayılı kararında 657 sayılı DMK’ nin 130. maddesi uyarınca hiçbir devlet memuruna savunması alınmadan ceza verilemeyeceği öngörülmüştür. Nitekim mezkûr maddede ’’Devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemez.’’ denilmekte, hak mahrûmiyeti ise ifade alınmadan bir yazıyla öğretmen arkadaşlarımıza tebliğ edilmektedir.
3-) Erzurum 1. İdare Mahkemesi; 2009/1185 sayılı kararında soruşturmacı atanmadan, yöntemine uygun soruşturma yapılmadan disiplin cezası verilemeyeceğine; disiplin soruşturması açılmaksızın doğrudan disiplin amirince alınan savunmaya istinaden memurun disiplin cezasıyla cezalandırılamayacağına hükmetmiştir. Hatta Afyon İdare Mahkemesi, 2012/15 sayılı kararında eksik yapılan soruşturmadan bile disiplin cezasının verilmesinin doğru olmadığı sonucuna varmıştır. Hâlbuki hak mahrûmiyeti, bırakın eksik soruşturmayı ya da disiplin amirince savunma alınmayı hiçbir soruşturma ve savunma olmadan arkadaşlarımıza verilmektedir.
TEOG, yirmişer soruluk testlerden oluşuyor ve öğrencilerin zorlanmadan çözebiliyor. Eminim ki böyle sınavlarda farklı öğrenciler, aynı soruları doğru veya yanlış cevaplamış olabilirler; matematiksel anlamda da mümkündür.
İzah etmeye çalıştığım mahkeme kararları, yönetmelik ve kanun maddeleri doğrultusunda sadece yönergeye dayanarak öğretmenlere ceza vermek doğru değildir. Zaten ekonomik anlamda zor süreç geçiren öğretmenleri sınav görevlerinden mahrûm etmek, Millî Eğitim Bakanlığı’ na yakışmaz.
Yücel ÖNDER
Türk Eğitim-Sen
Esenler İlçe Başkanı
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
-
Eğitimde Güçlü Stratejik İletişim: Halkla ilişkiler ve kurumsal iletişim ile marka değeriniz nasıl yükselir?
-
'Özel okulların yaklaşık %50 kapasitesi atıl durumda olacak'
-
İbrahim Taşel Ortaokulunun açılışını Bakan Yusuf Tekin yaptı
-
‘Okul standartları gelecekte global ölçekte değerlendirilecek’
-
Bakan Yusuf Tekin’den TÜSİAD konferansında 12 zor soru
-
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli İzleme ve Değerlendirme Sistemi TTKB-İDES hayata geçirildi
-
MEB’den okullarda şiddete karşı yeni genelge
-
Çoklu Yabancı Dil Eğitim Modeli yaygınlaştırılacak
-
Çevreci okullara Yeşil Bayrak
-
Girne Koleji yeni Kampüsünü Manisa’da açtı