Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Microsoft tarafından düzenlenen Kodu Cup 2016 yarışmasına "Çevre ve Ben" temasıyla katılan Yalova Atatürk Bilim Sanat Merkezi öğrencileri, Türkiye'den 165 projeyi geçerek birinci oldu.

 

yesili_takip_etYalova Atatürk Bilim Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencileri, merkezi ABD'de bulunan bilişim ve yazılım şirketi Microsoft tarafından "Geleceği planlayan çocuklar" sloganıyla düzenlenen "Kodu Cup 2016" tasarım ve programlama yarışmasında, "Yeşili takip et (Follow the green)" oyunuyla Türkiye birincisi oldu.
"Green Team" adıyla yarışmada yer alan ortaokul öğrencileri, "Follow the green" oyunuyla Türkiye'den katılan 165 projeyi geride bıraktı.
BİLSEM Müdürü Sabri Kan, öğrencilerinin bu yarışmadan hak ettiği birincilikle döndüğünü söyledi.
Öğrencilerin kod yazarak oluşturdukları bu anlamlı oyunun derece aldığını duyunca çok sevindiğini dile getiren Kan, "Çok yakın gelecekte onların yazılım alanında ülkemizi çok iyi yerlerde temsil edeceğine inancım sonsuzdur." dedi.
Bilişim Teknolojileri öğretmeni Koray Özdemir de bilişim çağında öğrencilerin programlamayı öğrenmesinden, bununla yeni oyunlar tasarlamasından ve kurum olarak buna aracı olmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, şöyle konuştu:

 

"Yarışmanın amacı öğrencilerimizin programlama yeterliliklerini kullanarak, 'Çevre ve Ben' temalı bir oyun hazırlamalarıydı. Bu amaçla öğrencilerimiz bir senaryo oluşturdu. Daha sonra bu senaryoya bağlı programın genel tasarımını yaptılar. Ardından kendi başlarına bunun kodlamasını, programlamasını yaptılar ve oyunlarını hazır hale getirdiler."

 

"Programlamanın, kodlamanın ne olduğunu bilmiyordum"
8. Sınıf öğrencisi ve Green Team Sözcüsü Simay İlaslan, bilgisayarla BİLSEM'de tanıştığını kaydetti. Buraya gelmeden önce programlamanın, kodlamanın ne olduğunu bilmediğini anlatan İlaslan, "Bizlere verilen zaman içinde oyunumuzu yetiştirmek için sabah saat 05.00'te kalkıp okula gitmeden önce oyunu yapmaya ve vaktimi buna harcamaya başladım. Arkadaşlarımla teneffüslerde bile vaktimizi buna harcadık. Bu şekilde de oyunumuz yaptık." dedi.
Green Team'de görev alan öğrenci Musa Mert Atik de oyunu piyasaya sürecek gibi hazırladıklarını dile getirerek, "Farklı farklı insanlardan farklı düşünceler alarak bu oyunu yapmaya çalıştık." dedi.
Oyunun senaryosunu yazan Şebnem Ilgıt Yılmaz da BİLSEM'in katkılarıyla bu yarışmaya katıldıklarını aktararak, "Bu yarışmaya görev paylaşımı yaparak hazırlandık. Ben senaryoyu yazdım. Mert ve Simay da kategorileri ayarladı, birlikte kodları yazdık. Bu şekilde hem zamandan kazandık hem de birlikte çalışmış olduk." diye konuştu.


> Yeşili takip et ile Microsoft'un Türkiye birincisi oldular

Microsoft tarafından düzenlenen Kodu Cup 2016 yarışmasına "Çevre ve Ben" temasıyla katılan Yalova Atatürk Bilim Sanat Merkezi öğrencileri, Türkiye'den 165 projeyi geçerek birinci oldu.

 

yesili_takip_etYalova Atatürk Bilim Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencileri, merkezi ABD'de bulunan bilişim ve yazılım şirketi Microsoft tarafından "Geleceği planlayan çocuklar" sloganıyla düzenlenen "Kodu Cup 2016" tasarım ve programlama yarışmasında, "Yeşili takip et (Follow the green)" oyunuyla Türkiye birincisi oldu.
"Green Team" adıyla yarışmada yer alan ortaokul öğrencileri, "Follow the green" oyunuyla Türkiye'den katılan 165 projeyi geride bıraktı.
BİLSEM Müdürü Sabri Kan, öğrencilerinin bu yarışmadan hak ettiği birincilikle döndüğünü söyledi.
Öğrencilerin kod yazarak oluşturdukları bu anlamlı oyunun derece aldığını duyunca çok sevindiğini dile getiren Kan, "Çok yakın gelecekte onların yazılım alanında ülkemizi çok iyi yerlerde temsil edeceğine inancım sonsuzdur." dedi.
Bilişim Teknolojileri öğretmeni Koray Özdemir de bilişim çağında öğrencilerin programlamayı öğrenmesinden, bununla yeni oyunlar tasarlamasından ve kurum olarak buna aracı olmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, şöyle konuştu:

 

"Yarışmanın amacı öğrencilerimizin programlama yeterliliklerini kullanarak, 'Çevre ve Ben' temalı bir oyun hazırlamalarıydı. Bu amaçla öğrencilerimiz bir senaryo oluşturdu. Daha sonra bu senaryoya bağlı programın genel tasarımını yaptılar. Ardından kendi başlarına bunun kodlamasını, programlamasını yaptılar ve oyunlarını hazır hale getirdiler."

 

"Programlamanın, kodlamanın ne olduğunu bilmiyordum"
8. Sınıf öğrencisi ve Green Team Sözcüsü Simay İlaslan, bilgisayarla BİLSEM'de tanıştığını kaydetti. Buraya gelmeden önce programlamanın, kodlamanın ne olduğunu bilmediğini anlatan İlaslan, "Bizlere verilen zaman içinde oyunumuzu yetiştirmek için sabah saat 05.00'te kalkıp okula gitmeden önce oyunu yapmaya ve vaktimi buna harcamaya başladım. Arkadaşlarımla teneffüslerde bile vaktimizi buna harcadık. Bu şekilde de oyunumuz yaptık." dedi.
Green Team'de görev alan öğrenci Musa Mert Atik de oyunu piyasaya sürecek gibi hazırladıklarını dile getirerek, "Farklı farklı insanlardan farklı düşünceler alarak bu oyunu yapmaya çalıştık." dedi.
Oyunun senaryosunu yazan Şebnem Ilgıt Yılmaz da BİLSEM'in katkılarıyla bu yarışmaya katıldıklarını aktararak, "Bu yarışmaya görev paylaşımı yaparak hazırlandık. Ben senaryoyu yazdım. Mert ve Simay da kategorileri ayarladı, birlikte kodları yazdık. Bu şekilde hem zamandan kazandık hem de birlikte çalışmış olduk." diye konuştu.


Son Güncelleme: Çarşamba, 28 Eylül 2016 17:30

Gösterim: 3745

Sosyal medya uzmanları, teknolojik gelişmelerle hızla yaygınlaşan canlı yayın uygulamaları dolayısıyla yeni meslek ve kazanç kapılarının oluştuğunu bildirdi.

 

cepSosyal medya ve siber güvenlik uzmanları, teknolojik gelişmelerle hızla yaygınlaşan canlı yayın uygulamaları dolayısıyla yeni meslek ve kazanç kapıları oluştuğunu belirterek, telif haklarından doğan olumsuzlukların önüne geçilebilmesi için kullanıcıların eğitim alması gerektiğini bildirdi.
Bilişim Teknolojileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve siber güvenlik uzmanı Yavuz Sultan Selim Yüksel, 4,5G teknolojisine geçilmesiyle sosyal medyadan canlı yayın yapanların sayısının hızla artmaya başladığını söyledi.
Yüksel, Türkiye'de insanların canlı yayın uygulamalarına çabuk alıştığını ifade ederek, "4,5G teknolojisi, hayatımıza çok daha hızlı internet kavramını getirdi. Çok hızlı geniş bant internet erişimi olan ülkelerde, yeni yeni meslekler oluşmaya başladı." dedi.
Sosyal medyada spor, sanat, edebiyat ve müzik gibi alanlarda canlı yayınla kitlelere ulaşılabildiğini aktaran Yüksel, bazı sosyal mecraların da canlı yayın hizmetine başladığını belirtti.
Artık dünyanın herhangi bir ülkesindeki konferansın internet üzerinden canlı izlenebildiğine dikkati çeken Yüksel, şöyle devam etti: "Evimizdeyken televizyondan veya statta akıllı telefonlarla o müsabakayı canlı vererek, diğer insanların istifade etmesini sağlıyoruz. Bir sonraki adımda da canlı yayınlarla iş fikirleri ortaya çıkacak. Bunu ticarete bile dönüştürebilecekler. Çünkü şimdiden sosyal medyada yapılan kimi yayınlar, 30-40 bin izlenme sayısına ulaşıyor."

 

"Düzenlemeler çok net değil"
Bireysel şekilde yapılan canlı yayınlarda bazı hukuki ihlallerin de yaşandığını vurgulayan Yüksel, "Canlı yayınlarda farkında olmadan birçok kusurlu davranış yapılıyor. Bir süre sonra karşımıza çıkacak durumlar oluşuyor. Şu anda bu canlı yayınlarla ilgili hukuki düzenlemeler çok net değil ama sırayla bunlar da gelecektir. Çünkü sizin yaptığınız canlı yayın bir başkasının hakkını ihlal de edebilir. Bunlar gelecekte karşımıza çıkacak." değerlendirmesini yaptı. Televizyonlarda yayınlanmayan futbol maçlarının sosyal medyadan verilmesinin vatandaşın yararına olduğunu dile getiren Yüksel, bu tür canlı yayınların engellenemeyeceğini ancak bazı düzenlemeler yapılabileceğini belirtti. 

 

"Gazetecilik açısından büyük kazanım"
Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı Said Ercan da Periscope uygulamasını dünyada en fazla Türklerin kullandığını belirtti.
Ercan, son dönemde Facebook'a da canlı yayın özelliği eklendiğini ifade ederek, bu tür yayınların artık hayatın bir parçası olduğunu bildirdi. Bazı futbol maçlarının sosyal medyadan izlenebildiğini dile getiren Ercan, "Bir yere canlı yayın aracı götürülmesi çok masraflı bir işken artık sadece bir telefonla dünyanın her yerine ulaşabiliyorsunuz. Bu anlamda gazetecilik açısından büyük bir kazanım." değerlendirmesinde bulundu. Ercan, canlı yayınların kalitesinin zamanla artacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Canlı yayınlarla ilgili de son dönemde yeni sektörler ortaya çıkıyor. Vatandaş gazetecileri, zaten güzel paralar kazanmaya başladılar. Yayınlarının izlenmesi, onun reyting ve puanını artırıyor. Böylece fenomen haline dönüşmesini sağlıyor. Canlı yayın fenomenlerinin sayısı, gelecekte artacak. Bu faaliyetleri de bir gün mesleğe dönüşecek. Ayrıca, 'youtuber' denen kişiler, çok meşhur oldu. Herkesle çalışıyorlar ve bu bir mesleğe dönüştü. Bu tür canlı yayın yapan kişilerin de bir süre sonra fenomenleşeceğini ve yeni iş kolları oluşturacaklarını düşünüyorum."


> Sosyal medyadaki canlı yayınlar, yeni iş kapıları açıyor

Sosyal medya uzmanları, teknolojik gelişmelerle hızla yaygınlaşan canlı yayın uygulamaları dolayısıyla yeni meslek ve kazanç kapılarının oluştuğunu bildirdi.

 

cepSosyal medya ve siber güvenlik uzmanları, teknolojik gelişmelerle hızla yaygınlaşan canlı yayın uygulamaları dolayısıyla yeni meslek ve kazanç kapıları oluştuğunu belirterek, telif haklarından doğan olumsuzlukların önüne geçilebilmesi için kullanıcıların eğitim alması gerektiğini bildirdi.
Bilişim Teknolojileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve siber güvenlik uzmanı Yavuz Sultan Selim Yüksel, 4,5G teknolojisine geçilmesiyle sosyal medyadan canlı yayın yapanların sayısının hızla artmaya başladığını söyledi.
Yüksel, Türkiye'de insanların canlı yayın uygulamalarına çabuk alıştığını ifade ederek, "4,5G teknolojisi, hayatımıza çok daha hızlı internet kavramını getirdi. Çok hızlı geniş bant internet erişimi olan ülkelerde, yeni yeni meslekler oluşmaya başladı." dedi.
Sosyal medyada spor, sanat, edebiyat ve müzik gibi alanlarda canlı yayınla kitlelere ulaşılabildiğini aktaran Yüksel, bazı sosyal mecraların da canlı yayın hizmetine başladığını belirtti.
Artık dünyanın herhangi bir ülkesindeki konferansın internet üzerinden canlı izlenebildiğine dikkati çeken Yüksel, şöyle devam etti: "Evimizdeyken televizyondan veya statta akıllı telefonlarla o müsabakayı canlı vererek, diğer insanların istifade etmesini sağlıyoruz. Bir sonraki adımda da canlı yayınlarla iş fikirleri ortaya çıkacak. Bunu ticarete bile dönüştürebilecekler. Çünkü şimdiden sosyal medyada yapılan kimi yayınlar, 30-40 bin izlenme sayısına ulaşıyor."

 

"Düzenlemeler çok net değil"
Bireysel şekilde yapılan canlı yayınlarda bazı hukuki ihlallerin de yaşandığını vurgulayan Yüksel, "Canlı yayınlarda farkında olmadan birçok kusurlu davranış yapılıyor. Bir süre sonra karşımıza çıkacak durumlar oluşuyor. Şu anda bu canlı yayınlarla ilgili hukuki düzenlemeler çok net değil ama sırayla bunlar da gelecektir. Çünkü sizin yaptığınız canlı yayın bir başkasının hakkını ihlal de edebilir. Bunlar gelecekte karşımıza çıkacak." değerlendirmesini yaptı. Televizyonlarda yayınlanmayan futbol maçlarının sosyal medyadan verilmesinin vatandaşın yararına olduğunu dile getiren Yüksel, bu tür canlı yayınların engellenemeyeceğini ancak bazı düzenlemeler yapılabileceğini belirtti. 

 

"Gazetecilik açısından büyük kazanım"
Uluslararası Sosyal Medya Derneği (USMED) Başkanı Said Ercan da Periscope uygulamasını dünyada en fazla Türklerin kullandığını belirtti.
Ercan, son dönemde Facebook'a da canlı yayın özelliği eklendiğini ifade ederek, bu tür yayınların artık hayatın bir parçası olduğunu bildirdi. Bazı futbol maçlarının sosyal medyadan izlenebildiğini dile getiren Ercan, "Bir yere canlı yayın aracı götürülmesi çok masraflı bir işken artık sadece bir telefonla dünyanın her yerine ulaşabiliyorsunuz. Bu anlamda gazetecilik açısından büyük bir kazanım." değerlendirmesinde bulundu. Ercan, canlı yayınların kalitesinin zamanla artacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Canlı yayınlarla ilgili de son dönemde yeni sektörler ortaya çıkıyor. Vatandaş gazetecileri, zaten güzel paralar kazanmaya başladılar. Yayınlarının izlenmesi, onun reyting ve puanını artırıyor. Böylece fenomen haline dönüşmesini sağlıyor. Canlı yayın fenomenlerinin sayısı, gelecekte artacak. Bu faaliyetleri de bir gün mesleğe dönüşecek. Ayrıca, 'youtuber' denen kişiler, çok meşhur oldu. Herkesle çalışıyorlar ve bu bir mesleğe dönüştü. Bu tür canlı yayın yapan kişilerin de bir süre sonra fenomenleşeceğini ve yeni iş kolları oluşturacaklarını düşünüyorum."


Son Güncelleme: Perşembe, 22 Eylül 2016 11:16

Gösterim: 2769

Kanadalı ve Çinli bilim adamları, fiber optik ağda bir yerden diğerine bilgiyi, fiziksel herhangi bir şey üzerine yüklemeden aktarmayı başardı.

 

internet_kuantumSonuçları Nature Photonics dergisinde yayımlanan araştırmalarda, iki farklı ekip, iki şehirde fiber optik ağda kilometrelerce uzağa bilgi ışınladı.
Bilginin, "Uzay Yolu" filmi serisinde izlenenden farklı bir teknikle ışınlandığı, araştırmalarda kullanılan düzeneklerin, gelecekteki kuantum internetinin yapı taşlarından biri olarak görülebileceği ifade edildi.
Kanadalı bilim adamı Wolfgang Tittel ve meslektaşlarının araştırmasında, bir fotonun kuantum hali, Calgary kentinde 8,2 kilometre uzağa ışınlandı.
Diğer araştırmada da Çin Teknoloji ve Bilim Üniversitesinden Çiang Cang ve Cian-Vey Pan, Hıfey kentinde 30 kilometrelik fiber optik ağda bilgi ışınlamak için farklı bir düzenek kullandı.
Uzak mesafeler arasında ışınlamanınkuantum kriptografinin vadettiği son derece güvenli iletişime yönelik önemli bir adım olarak nitelendiriliyor.


> Kuantum internetine doğru yeni adım

Kanadalı ve Çinli bilim adamları, fiber optik ağda bir yerden diğerine bilgiyi, fiziksel herhangi bir şey üzerine yüklemeden aktarmayı başardı.

 

internet_kuantumSonuçları Nature Photonics dergisinde yayımlanan araştırmalarda, iki farklı ekip, iki şehirde fiber optik ağda kilometrelerce uzağa bilgi ışınladı.
Bilginin, "Uzay Yolu" filmi serisinde izlenenden farklı bir teknikle ışınlandığı, araştırmalarda kullanılan düzeneklerin, gelecekteki kuantum internetinin yapı taşlarından biri olarak görülebileceği ifade edildi.
Kanadalı bilim adamı Wolfgang Tittel ve meslektaşlarının araştırmasında, bir fotonun kuantum hali, Calgary kentinde 8,2 kilometre uzağa ışınlandı.
Diğer araştırmada da Çin Teknoloji ve Bilim Üniversitesinden Çiang Cang ve Cian-Vey Pan, Hıfey kentinde 30 kilometrelik fiber optik ağda bilgi ışınlamak için farklı bir düzenek kullandı.
Uzak mesafeler arasında ışınlamanınkuantum kriptografinin vadettiği son derece güvenli iletişime yönelik önemli bir adım olarak nitelendiriliyor.


Son Güncelleme: Salı, 20 Eylül 2016 18:09

Gösterim: 2667

Facebook'un İcra Kurulu Başkanı ve kurucu ortaklarından Mark Zuckerberg, sağlık alanına 3 milyar dolarlık bağış yapacağını duyurdu.

 

facebookSosyal medya devi Facebook'un İcra Kurulu Başkanı (CEO) ve kurucu ortaklarından Mark Zuckerberg, Eşi Priscilla Chan ile Kaliforniya Üniversitesi San Francisco Kampüsü'nde düzenlediği basın toplantısında, insanlardaki bütün hastalıkları tedavi edebilmek için sağlık alanındaki araştırmalara 3 milyar dolar bağış yapacaklarını bildirdi.
Zuckerberg, şu anda çocuk yaştaki kişilerin yaşamlarının sonuna gelmeden kanserden soğuk algınlığına kadar bütün hastalıklara tedavi bulunabilmesi için söz konusu bağışı yapacaklarını ifade etti.
Hastalıkların tedavisinde yapılacak araştırmalar için dünya çapında en iyi mühendis ve tıp uzmanlarının bir araya getirileceğini anlatan Zuckerberg, tedavilerde bulunacak yeni yöntem ve teknolojilerin geliştirilmesinin yıllar sürebileceğini, bu konuda sabırlı olmaları gerektiğini kaydetti.
Söz konusu bağış, çiftin kurduğu "Chan Zuckerberg Initiative" adlı yardım kuruluşu tarafından yapılacak. Bu kuruluş, başta San Francisco'da Biohub adlı araştırma merkezine 600 milyon dolarlık fon sağlayarak aynı bölgedeki Stanford, Kaliforniya Berkeley ve San Francisco üniversiteleri ile ortak araştırmalar yapacak.
Zuckerberg-Chan çifti, geçen yılın sonunda kızları Max'in doğumunun hemen ardından Facebook'ta sahip oldukları yaklaşık 45 milyar dolar değerindeki toplam hisselerinin yüzde 99'unu gelecek senelerde hayır amaçlı bağışlayacaklarını açıklamıştı.


> Facebook'un kurucusundan 3 milyar dolarlık bağış

Facebook'un İcra Kurulu Başkanı ve kurucu ortaklarından Mark Zuckerberg, sağlık alanına 3 milyar dolarlık bağış yapacağını duyurdu.

 

facebookSosyal medya devi Facebook'un İcra Kurulu Başkanı (CEO) ve kurucu ortaklarından Mark Zuckerberg, Eşi Priscilla Chan ile Kaliforniya Üniversitesi San Francisco Kampüsü'nde düzenlediği basın toplantısında, insanlardaki bütün hastalıkları tedavi edebilmek için sağlık alanındaki araştırmalara 3 milyar dolar bağış yapacaklarını bildirdi.
Zuckerberg, şu anda çocuk yaştaki kişilerin yaşamlarının sonuna gelmeden kanserden soğuk algınlığına kadar bütün hastalıklara tedavi bulunabilmesi için söz konusu bağışı yapacaklarını ifade etti.
Hastalıkların tedavisinde yapılacak araştırmalar için dünya çapında en iyi mühendis ve tıp uzmanlarının bir araya getirileceğini anlatan Zuckerberg, tedavilerde bulunacak yeni yöntem ve teknolojilerin geliştirilmesinin yıllar sürebileceğini, bu konuda sabırlı olmaları gerektiğini kaydetti.
Söz konusu bağış, çiftin kurduğu "Chan Zuckerberg Initiative" adlı yardım kuruluşu tarafından yapılacak. Bu kuruluş, başta San Francisco'da Biohub adlı araştırma merkezine 600 milyon dolarlık fon sağlayarak aynı bölgedeki Stanford, Kaliforniya Berkeley ve San Francisco üniversiteleri ile ortak araştırmalar yapacak.
Zuckerberg-Chan çifti, geçen yılın sonunda kızları Max'in doğumunun hemen ardından Facebook'ta sahip oldukları yaklaşık 45 milyar dolar değerindeki toplam hisselerinin yüzde 99'unu gelecek senelerde hayır amaçlı bağışlayacaklarını açıklamıştı.


Son Güncelleme: Perşembe, 22 Eylül 2016 11:12

Gösterim: 3011

Sosyal medya devi Facebook, ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bulunan merkezinde, mühendislerin yeni teknolojik araştırmalar yapabileceği yeni laboratuvarını basına tanıttı.

 

faceAssociated Press'in haberine göre, internet devi Facebook'un yeni laboratuvarında mühendisler araştırma ve geliştirme faaliyetleri üzerinde çalışıyor.
Mühendisler, sanal gerçeklik başlıkları, yüksek irtifalı dronelar ve elektron mikroskoplar gibi yüksek teknoloji aygıtlarının bulunduğu laboratuvarda farklı testler yaparak şirketin gelecekte faaliyet göstermek istediği alanlara yönelik araştırma yapıyor.
"Area 404" adı verilen ve bir futbol sahasının üçte biri büyüklüğündeki laboratuvarda, ayrıca, enerji verimliliğine duyarlı veri sunucuları test ediliyor. Laboratuvarda 360 derece görüntü ve resim çekebilen bir video kamera prototipi de bulunuyor.
Facebook Mühendislik ve Altyapı Başkanı Jay Parikhi, laboratuvarla ilgili "Dünyada iletişimi düşündüğünüzde, insanları birbirine bağlamak için farklı türde donanım oluşturmanız gerekiyor. Örneğin, sanal gerçeklik teknolojisini doğru biçimde geliştirmek için lens ve işlemcilerden oluşan bir donanım düzenlemeye çalışıyoruz" dedi.


> Facebook yeni laboratuvarını tanıttı

Sosyal medya devi Facebook, ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bulunan merkezinde, mühendislerin yeni teknolojik araştırmalar yapabileceği yeni laboratuvarını basına tanıttı.

 

faceAssociated Press'in haberine göre, internet devi Facebook'un yeni laboratuvarında mühendisler araştırma ve geliştirme faaliyetleri üzerinde çalışıyor.
Mühendisler, sanal gerçeklik başlıkları, yüksek irtifalı dronelar ve elektron mikroskoplar gibi yüksek teknoloji aygıtlarının bulunduğu laboratuvarda farklı testler yaparak şirketin gelecekte faaliyet göstermek istediği alanlara yönelik araştırma yapıyor.
"Area 404" adı verilen ve bir futbol sahasının üçte biri büyüklüğündeki laboratuvarda, ayrıca, enerji verimliliğine duyarlı veri sunucuları test ediliyor. Laboratuvarda 360 derece görüntü ve resim çekebilen bir video kamera prototipi de bulunuyor.
Facebook Mühendislik ve Altyapı Başkanı Jay Parikhi, laboratuvarla ilgili "Dünyada iletişimi düşündüğünüzde, insanları birbirine bağlamak için farklı türde donanım oluşturmanız gerekiyor. Örneğin, sanal gerçeklik teknolojisini doğru biçimde geliştirmek için lens ve işlemcilerden oluşan bir donanım düzenlemeye çalışıyoruz" dedi.


Son Güncelleme: Cuma, 05 Ağustos 2016 16:10

Gösterim: 2494


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.