Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Seçmeli din derslerine imamlar girebilir
Gelecek yıldan itibaren ortaokul ve lisede seçmeli olarak okutulacak 3 derse, MEB'in din dersi öğretmeni açığı göz önüne alındığında, ilahiyat mezunu müftü, imam ya da Kur'an kursu eğiticileri girebilir.
4+4+4 yasası ile ilkokul ve ortaokul müfredatına seçmeli Kur'an-ı Kerim, temel dini bilgiler ve Hz. Peygamber’in hayatı dersleri eklendi.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu, hangi öğretmenin hangi derse gireceğini belirleyen 80 sayılı kararda değişiklik yaparak seçmeli din derslerini din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin vermesini kararlaştırdı.
Cumhuriyet gazetesinin haberinde, bu durum nedeniyle din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni ihtiyacının arttığı ve bakanlığın 2023 yılına kadar en çok ihtiyaç duyulacak branşlar listesinde bu öğretmenleri 3. sıraya yerleştirdiği kaydedildi.
Son verilere göre bakanlığın 8 binden fazla din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni açığı varken, Ağustos ayında yapılacak 40 bin öğretmen atamasında bu açığın kapanamaması durumunda, tüm branşlarda olduğu gibi bu alanda da ücretli öğretmenlik sistemi devreye girecek.
Bakanlık yetkililerinin aktardığı bilgilere göre, bu derslere girecek öğretmen bulunamaması durumunda ilahiyat fakültesi mezunları ücretli öğretmen olarak kullanılabilecek.
Haberde, Ankara’da bile bazı ilçelerde birkaç okulda birden bu derslere girecek din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni bulunamadığını, hatta ilahiyatçı bile olmadığını aktaran yetkililerin, “Böyle bir durumda o ilçenin müftüsü, imamı ilahiyat mezunu ise derslere girebilir. Kur'an kurslarının yöneticileri ve eğiticileri de ücretli öğretmen olarak ders verebilir. Zaten Kur'an kursları personelinin yüzde 90’ı artık üniversite mezunu” değerlendirmesine yer verildi.(ntvmsnbc)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Seçmeli din derslerine imamlar girebilir
Gelecek yıldan itibaren ortaokul ve lisede seçmeli olarak okutulacak 3 derse, MEB'in din dersi öğretmeni açığı göz önüne alındığında, ilahiyat mezunu müftü, imam ya da Kur'an kursu eğiticileri girebilir.
4+4+4 yasası ile ilkokul ve ortaokul müfredatına seçmeli Kur'an-ı Kerim, temel dini bilgiler ve Hz. Peygamber’in hayatı dersleri eklendi.
MEB Talim ve Terbiye Kurulu, hangi öğretmenin hangi derse gireceğini belirleyen 80 sayılı kararda değişiklik yaparak seçmeli din derslerini din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin vermesini kararlaştırdı.
Cumhuriyet gazetesinin haberinde, bu durum nedeniyle din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni ihtiyacının arttığı ve bakanlığın 2023 yılına kadar en çok ihtiyaç duyulacak branşlar listesinde bu öğretmenleri 3. sıraya yerleştirdiği kaydedildi.
Son verilere göre bakanlığın 8 binden fazla din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni açığı varken, Ağustos ayında yapılacak 40 bin öğretmen atamasında bu açığın kapanamaması durumunda, tüm branşlarda olduğu gibi bu alanda da ücretli öğretmenlik sistemi devreye girecek.
Bakanlık yetkililerinin aktardığı bilgilere göre, bu derslere girecek öğretmen bulunamaması durumunda ilahiyat fakültesi mezunları ücretli öğretmen olarak kullanılabilecek.
Haberde, Ankara’da bile bazı ilçelerde birkaç okulda birden bu derslere girecek din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni bulunamadığını, hatta ilahiyatçı bile olmadığını aktaran yetkililerin, “Böyle bir durumda o ilçenin müftüsü, imamı ilahiyat mezunu ise derslere girebilir. Kur'an kurslarının yöneticileri ve eğiticileri de ücretli öğretmen olarak ders verebilir. Zaten Kur'an kursları personelinin yüzde 90’ı artık üniversite mezunu” değerlendirmesine yer verildi.(ntvmsnbc)
Son Güncelleme: Perşembe, 09 Ağustos 2012 10:49
Gösterim: 1725
Milli Eğitim Bakanlığı bu eğitim yılında geçerli olmak üzere, ilkokul 1. sınıf öğrencilerine ücretsiz ders kitabının yanında yardımcı ders materyalleri de dağıtacak. Okullar açıldıktan sonra çocuklara okuma yazma çalışması yaptırmak, matematik, hayat bilgisi gibi dersler vermek yerine ilk 2,5-3 ayda hazırlık ve uyum çalışması yaptırılacak. Oyun ağırlıklı eğitim verilecek.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, öğrencilerin doğrudan doğruya okuma yazmaya, akademik içerikli bir derse başlamayacağını, bunun için de program ve materyal çalışmalarının yapıldığını söyledi. Karip, ”Örneğin daha önceki uygulamada anaokulunda ikinci dönem yaptığımız bazı çalışmalar vardı. Çizgi çalışmaları, çeşitli boyama çalışmaları yapılıyor. Bunlarla birlikte sayılarla ilgili çalışmalar, diğer sosyal becerilerle ilgili çalışmalar da var. İlk 2 ve 3 ay, daha çok bu tür çalışmalarla geçecek” diye konuştu. Karip, birinci sınıflar için mevcut öğretim programının bir kısmının ikinci sınıfa kaydırılacağını belirtti. Emin Karip, ilkokul 1. sınıflara mevcut ücretsiz ders kitaplarının yanında 2,5-3 aylık uyum dönemine yönelik çizgi çalışmaları, okuma yazma ve matematik öğrenmeye hazırlık çalışmalarını içeren materyaller dağıtılacağını bildirdi. Yardımcı materyallerin, Milli Eğitim Bakanlığı yayınları olacağını belirten Haftalık ders çizelgesinin zorunlu dersleri arasına yeni konulan ”oyun ve fiziki etkinlikler” dersinin, ilkokul 1. sınıflarda her gün bir saat verileceğini belirten Karip, bu derste geleneksel olanlar dahil çeşitli oyunlar bulunduğunu ifade etti. Bu dersin beden eğitimi ve spor mantığıyla düşünülmediğinin altını çizen Karip, ”Çocuklar bu derste aslında oyun oynayacak ama o oyunun içinde örneğin denge, koordinasyon çalışmaları var. Örneğin, bir mendil kapmaca oyunu herhangi bir yerde oynanabilir. Bunun için illa bir spor salonu olması gerekmiyor. Bu oyunun içinde öğrencilerin takım kurmaları, dikkat, hareketle ilgili kazanımlar var” diye konuştu.
Bu ders için oyunların nasıl oynanacağının açıklandığı, öğretmenlere yardımcı olacak çeşitli renklerdeki kartların hazırlandığını anlatan Karip, ”Her renk kartta oyunların çizimleri yer alıyor, nasıl oynanacağı anlatılıyor” dedi.
(kaynak vatan)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı bu eğitim yılında geçerli olmak üzere, ilkokul 1. sınıf öğrencilerine ücretsiz ders kitabının yanında yardımcı ders materyalleri de dağıtacak. Okullar açıldıktan sonra çocuklara okuma yazma çalışması yaptırmak, matematik, hayat bilgisi gibi dersler vermek yerine ilk 2,5-3 ayda hazırlık ve uyum çalışması yaptırılacak. Oyun ağırlıklı eğitim verilecek.
Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Emin Karip, öğrencilerin doğrudan doğruya okuma yazmaya, akademik içerikli bir derse başlamayacağını, bunun için de program ve materyal çalışmalarının yapıldığını söyledi. Karip, ”Örneğin daha önceki uygulamada anaokulunda ikinci dönem yaptığımız bazı çalışmalar vardı. Çizgi çalışmaları, çeşitli boyama çalışmaları yapılıyor. Bunlarla birlikte sayılarla ilgili çalışmalar, diğer sosyal becerilerle ilgili çalışmalar da var. İlk 2 ve 3 ay, daha çok bu tür çalışmalarla geçecek” diye konuştu. Karip, birinci sınıflar için mevcut öğretim programının bir kısmının ikinci sınıfa kaydırılacağını belirtti. Emin Karip, ilkokul 1. sınıflara mevcut ücretsiz ders kitaplarının yanında 2,5-3 aylık uyum dönemine yönelik çizgi çalışmaları, okuma yazma ve matematik öğrenmeye hazırlık çalışmalarını içeren materyaller dağıtılacağını bildirdi. Yardımcı materyallerin, Milli Eğitim Bakanlığı yayınları olacağını belirten Haftalık ders çizelgesinin zorunlu dersleri arasına yeni konulan ”oyun ve fiziki etkinlikler” dersinin, ilkokul 1. sınıflarda her gün bir saat verileceğini belirten Karip, bu derste geleneksel olanlar dahil çeşitli oyunlar bulunduğunu ifade etti. Bu dersin beden eğitimi ve spor mantığıyla düşünülmediğinin altını çizen Karip, ”Çocuklar bu derste aslında oyun oynayacak ama o oyunun içinde örneğin denge, koordinasyon çalışmaları var. Örneğin, bir mendil kapmaca oyunu herhangi bir yerde oynanabilir. Bunun için illa bir spor salonu olması gerekmiyor. Bu oyunun içinde öğrencilerin takım kurmaları, dikkat, hareketle ilgili kazanımlar var” diye konuştu.
Bu ders için oyunların nasıl oynanacağının açıklandığı, öğretmenlere yardımcı olacak çeşitli renklerdeki kartların hazırlandığını anlatan Karip, ”Her renk kartta oyunların çizimleri yer alıyor, nasıl oynanacağı anlatılıyor” dedi.
(kaynak vatan)
Son Güncelleme: Perşembe, 09 Ağustos 2012 08:41
Gösterim: 4401
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, dün gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda (BTYK) eğitim sisteminin ciddi şekilde revize edilmesi kararının alındığını bildirdi. Ergün, 2014 yılı sonuna kadar üniversiteye giriş sisteminin değişeceğini söyledi:
Ergün, ayrıca Türkiye'de dil eğitiminin yapısının değişeceğini ve alternatif dil eğitimi modellerinin tasarlanacağını bildirdi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, dün gerçekleştirilen Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda (BTYK) eğitim sisteminin ciddi şekilde revize edilmesi kararının alındığını bildirdi. Ergün, 2014 yılı sonuna kadar üniversiteye giriş sisteminin değişeceğini söyledi:
Ergün, ayrıca Türkiye'de dil eğitiminin yapısının değişeceğini ve alternatif dil eğitimi modellerinin tasarlanacağını bildirdi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Ağustos 2012 11:38
Gösterim: 1731
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda (BTYK) alınan üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılması kararına ilişkin, ''Bu, yeni bir sistem üzerinde çalışma kararıdır. Sistemin içeriği, özellikleri takdir edersiniz ki sadece zihinler ve düşünceler anlamındadır. Zannediyorum en kısa zamanda bir çalışma başlayacaktır'' dedi.
Çetinsaya, Vilayetler Evi'nde düzenlediği basın toplantısında, basın mensuplarının BTYK'da alınan kararlara ilişkin sorularını yanıtladı.
BTYK'da üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmaların YÖK'ün sorumluluğunda ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK'ın katılımıyla yapılmasının kararlaştırıldığını belirten Çetinsaya, yeni sistemin 2014 yılının sonuna kadar uygulanmaya konulması yönünde de karar alındığını anımsattı.
Prof. Dr. Çetinsaya, ''Bu, yeni bir sistem üzerinde çalışma kararıdır. Sistemin içeriği, özellikleri takdir edersiniz ki sadece zihinler ve düşünceler anlamındadır. Zannediyorum en kısa zamanda bir çalışma başlayacaktır. Çünkü artık devletin temel metinlerinden biri haline gelmiştir. Komisyon çalışmaları başlayınca kamuoyuyla bilgi paylaşılacaktır'' diye konuştu.
Konuyla ilgili bir taslağın olup olmadığı sorusuna da Çetinsaya, ''Hayır. O taslağın ortaya çıkarılmasına yönelik çalışma grubu kurulacak ve bir taslak o zaman oluşturulacak'' yanıtını verdi.
Çetinsaya, konuyla ilgili olgunlaşmış bir metnin söz konusu olmadığını yineledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YÖK Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu'nda (BTYK) alınan üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılması kararına ilişkin, ''Bu, yeni bir sistem üzerinde çalışma kararıdır. Sistemin içeriği, özellikleri takdir edersiniz ki sadece zihinler ve düşünceler anlamındadır. Zannediyorum en kısa zamanda bir çalışma başlayacaktır'' dedi.
Çetinsaya, Vilayetler Evi'nde düzenlediği basın toplantısında, basın mensuplarının BTYK'da alınan kararlara ilişkin sorularını yanıtladı.
BTYK'da üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılmasına yönelik çalışmaların YÖK'ün sorumluluğunda ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığı ve TÜBİTAK'ın katılımıyla yapılmasının kararlaştırıldığını belirten Çetinsaya, yeni sistemin 2014 yılının sonuna kadar uygulanmaya konulması yönünde de karar alındığını anımsattı.
Prof. Dr. Çetinsaya, ''Bu, yeni bir sistem üzerinde çalışma kararıdır. Sistemin içeriği, özellikleri takdir edersiniz ki sadece zihinler ve düşünceler anlamındadır. Zannediyorum en kısa zamanda bir çalışma başlayacaktır. Çünkü artık devletin temel metinlerinden biri haline gelmiştir. Komisyon çalışmaları başlayınca kamuoyuyla bilgi paylaşılacaktır'' diye konuştu.
Konuyla ilgili bir taslağın olup olmadığı sorusuna da Çetinsaya, ''Hayır. O taslağın ortaya çıkarılmasına yönelik çalışma grubu kurulacak ve bir taslak o zaman oluşturulacak'' yanıtını verdi.
Çetinsaya, konuyla ilgili olgunlaşmış bir metnin söz konusu olmadığını yineledi.
Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Ağustos 2012 15:36
Gösterim: 2128
Gazetecilik çocukluk hayalimdi ama artık istemiyorum
Fransa’dan Erasmus programı ile okumaya geldiği Eskişehir’de “1 Mayıs gösterilerine katılmak, Grup Yorum konseri izlemek ve parasız eğitim pankartı açmak”tan gözaltına alınıp 90 gün tutuklu kaldıktan sonra sürpriz bir şekilde tahliye edilen 21 yaşındaki Sevil Sevimli, Hürriyet’e konuştu.
Mahkeme süreci devam ettiği için fotoğraf vermekten çekinen Sevil Sevimli, 90 gün boyunca yaşadıklarını ilk defa yüz yüze Hürriyet’e anlattı. Aslen Kahramanmaraşlı olduklarını, Türkiye’ye eğitimini tamamlamak için 6 yıl aradan sonra kendi isteğiyle geldiğini ifade eden Sevimli’nin, cezaevinden çıktıktan sonraki ilk cümleleri, “Mutluyum. Ülkemi çok seviyorum. Kardeşlerimi ve annemi özledim. Şimdi evde onlarla vakit geçiriyorum” oldu. Sevimli, şunları anlattı:
Parasız eğitimi savunuyorum
“Gece gelip evimizi bastılar, aldılar ‘tutuklusun’ dediler. Ben parasız eğitimi savunuyorum. Bununla ilgili tüm afişleri evin ortasına yığdılar. Aslında afişleri ben astım, arkadaşlarımla hiçbir ilgisi yok. Okulun içine asmıştım. İlk gece nezarethanede diğer arkadaşlarımı ayırıp beni tek bıraktılar. Sabah da bizi savcılığa sevk ettiler. Savunmamızı verdik. ‘Grup Yorum’un konserine gittin mi, 1 Mayıs’a gittin mi, 1 Mayıs pikniğine gittin mi, Güler Zele belgeselini izledin mi’ şeklinde sorular sordular. Bunların tamamına gittim. Sonuçta hepsi yasal. Bu sorular karşısında şaşırdım. Hem örgüt deyip hem de böyle sorular sordular.
Gençler kendilerini unutuyor
Çıktıktan sonra herkesle kucaklaştım. Arkadaşlarımla birlikte yemek yedik. Hemen Fransa’ya gitmek gibi bir düşüncem yok. Normalde bu zamanlar gitmiş olacaktım. Ancak şimdi mahkemeyi bekleyeceğim. Önce Türkiye’yi sonra dünyayı çok seviyorum. Ancak Türkiye’de gençlerin kendi hakkını savunmasını unutturuyorlar. Burada gençleri görüyorum eğlence, içki, sigara... Yani kendilerini unutuyorlar.” İletişim Fakültesi öğrencisi Sevil Sevimli, cezaevinde kaldığı 90 gün boyunca 5 sınava girdiğini ve derslerini geçtiğini söyledi. Sevimli gelecek planlarıyla ilgili, “Gazetecilik çocukluk hayalimdi. Fransa’ya döndüğümde iletişim üzerine mastır yapacağım” yanıtını verdi. Anne Sevim Sevimli, 26 Eylül’deki duruşmaya kadar yurt dışına çıkma yasaklarının olduğunu belirterek, “Eskişehir dışına çıkamıyoruz” dedi.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Gazetecilik çocukluk hayalimdi ama artık istemiyorum
Fransa’dan Erasmus programı ile okumaya geldiği Eskişehir’de “1 Mayıs gösterilerine katılmak, Grup Yorum konseri izlemek ve parasız eğitim pankartı açmak”tan gözaltına alınıp 90 gün tutuklu kaldıktan sonra sürpriz bir şekilde tahliye edilen 21 yaşındaki Sevil Sevimli, Hürriyet’e konuştu.
Mahkeme süreci devam ettiği için fotoğraf vermekten çekinen Sevil Sevimli, 90 gün boyunca yaşadıklarını ilk defa yüz yüze Hürriyet’e anlattı. Aslen Kahramanmaraşlı olduklarını, Türkiye’ye eğitimini tamamlamak için 6 yıl aradan sonra kendi isteğiyle geldiğini ifade eden Sevimli’nin, cezaevinden çıktıktan sonraki ilk cümleleri, “Mutluyum. Ülkemi çok seviyorum. Kardeşlerimi ve annemi özledim. Şimdi evde onlarla vakit geçiriyorum” oldu. Sevimli, şunları anlattı:
Parasız eğitimi savunuyorum
“Gece gelip evimizi bastılar, aldılar ‘tutuklusun’ dediler. Ben parasız eğitimi savunuyorum. Bununla ilgili tüm afişleri evin ortasına yığdılar. Aslında afişleri ben astım, arkadaşlarımla hiçbir ilgisi yok. Okulun içine asmıştım. İlk gece nezarethanede diğer arkadaşlarımı ayırıp beni tek bıraktılar. Sabah da bizi savcılığa sevk ettiler. Savunmamızı verdik. ‘Grup Yorum’un konserine gittin mi, 1 Mayıs’a gittin mi, 1 Mayıs pikniğine gittin mi, Güler Zele belgeselini izledin mi’ şeklinde sorular sordular. Bunların tamamına gittim. Sonuçta hepsi yasal. Bu sorular karşısında şaşırdım. Hem örgüt deyip hem de böyle sorular sordular.
Gençler kendilerini unutuyor
Çıktıktan sonra herkesle kucaklaştım. Arkadaşlarımla birlikte yemek yedik. Hemen Fransa’ya gitmek gibi bir düşüncem yok. Normalde bu zamanlar gitmiş olacaktım. Ancak şimdi mahkemeyi bekleyeceğim. Önce Türkiye’yi sonra dünyayı çok seviyorum. Ancak Türkiye’de gençlerin kendi hakkını savunmasını unutturuyorlar. Burada gençleri görüyorum eğlence, içki, sigara... Yani kendilerini unutuyorlar.” İletişim Fakültesi öğrencisi Sevil Sevimli, cezaevinde kaldığı 90 gün boyunca 5 sınava girdiğini ve derslerini geçtiğini söyledi. Sevimli gelecek planlarıyla ilgili, “Gazetecilik çocukluk hayalimdi. Fransa’ya döndüğümde iletişim üzerine mastır yapacağım” yanıtını verdi. Anne Sevim Sevimli, 26 Eylül’deki duruşmaya kadar yurt dışına çıkma yasaklarının olduğunu belirterek, “Eskişehir dışına çıkamıyoruz” dedi.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Çarşamba, 08 Ağustos 2012 10:14
Gösterim: 1712

