Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü, uzman öğretmenlik sınavı açılmasını talep eden öğretmenlerin dilekçelerini Bakanlığa gönderen Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğüne resmi cevap verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü, uzman öğretmenlik sınavı açılmasını talep eden öğretmenlerin dilekçelerini Bakanlığa gönderen Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğüne resmi cevap verdi.
Resmi cevapta, "Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliğinin" uygulama imkanının kalmadığına dikkat çekildi.
Bu konu hakkında “Uzman Öğretmenlikte son durum nedir?” haberimizde, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda hazırlanan yeni Kariyerle ilgili Kanun Tasarısının Başbakanlıkça 2/4/2010 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderilmiş olduğununu belirtmiştik. Kanun tasarısı kanunlaştıktan sonra uygulamaya yönelik Yönetmelik güncellenerek uygulamaya geçilecektir.
Millî Eğitim Bakanlığı; Anayasa Mahkemesinin kararında belirttiği gibi Hizmetiçi eğitimin puanla değerlendirilemeyeceği, sınava başvuru süresinin yönetmelikle belirlenemeyeceği ve uzman öğretmenlik ile başöğretmenlik kadrolarına kontenjan ayrılamayacağı hakkındaki tespitlerini gözeterek hazırlayacağı kanun taslağını Başbakanlık makamına sunulması, taslağın Bakanlar Kurulunca kanun tasarısı haline getirilip Meclis Gündemine sunulması alt komisyonlarda görüşüldükten sonra Meclis Genel Kuruluna getirilmesi gerekmektedir. Ancak, 2 Haziran 2010 tarihli “Kariyer öğretmenliği düzenleyen tasarı Meclis komisyonundan geçti” şeklindeki Anadolu ajansının haberinde, tasarının alt komisyondan geçtiği fakat yasalaşmadığı görülmektedir.
(memurlarnet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü, uzman öğretmenlik sınavı açılmasını talep eden öğretmenlerin dilekçelerini Bakanlığa gönderen Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğüne resmi cevap verdi.
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü, uzman öğretmenlik sınavı açılmasını talep eden öğretmenlerin dilekçelerini Bakanlığa gönderen Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğüne resmi cevap verdi.
Resmi cevapta, "Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliğinin" uygulama imkanının kalmadığına dikkat çekildi.
Bu konu hakkında “Uzman Öğretmenlikte son durum nedir?” haberimizde, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda hazırlanan yeni Kariyerle ilgili Kanun Tasarısının Başbakanlıkça 2/4/2010 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına gönderilmiş olduğununu belirtmiştik. Kanun tasarısı kanunlaştıktan sonra uygulamaya yönelik Yönetmelik güncellenerek uygulamaya geçilecektir.
Millî Eğitim Bakanlığı; Anayasa Mahkemesinin kararında belirttiği gibi Hizmetiçi eğitimin puanla değerlendirilemeyeceği, sınava başvuru süresinin yönetmelikle belirlenemeyeceği ve uzman öğretmenlik ile başöğretmenlik kadrolarına kontenjan ayrılamayacağı hakkındaki tespitlerini gözeterek hazırlayacağı kanun taslağını Başbakanlık makamına sunulması, taslağın Bakanlar Kurulunca kanun tasarısı haline getirilip Meclis Gündemine sunulması alt komisyonlarda görüşüldükten sonra Meclis Genel Kuruluna getirilmesi gerekmektedir. Ancak, 2 Haziran 2010 tarihli “Kariyer öğretmenliği düzenleyen tasarı Meclis komisyonundan geçti” şeklindeki Anadolu ajansının haberinde, tasarının alt komisyondan geçtiği fakat yasalaşmadığı görülmektedir.
(memurlarnet)
Son Güncelleme: Perşembe, 19 Nisan 2012 09:33
Gösterim: 2319
Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV), Fatih Projesini desteklemek amacıyla öğretmen eğitimi projesi geliştirdi. Enocta'nın içerik ve altyapı desteği vereceği projede 200 bin öğretmen teknoloji koçu olarak yetiştirilecek. ÖRAV, Dijital_iz adlı projesini hayata geçirebilmek için kaynak arayışını sürdürüyor.
Proje ÖRAV tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu yıl pilot okullarda başlattığı Fatih Projesini etkinleştirmek için hazırlandı. Hedef her okulda en az bir teknoloji koçu seçmek ve yetiştirmek. Bu arada Fatih Projesi formatör öğretmenlerini de bu eğitime almak. Okullar arası oluşturulacak bir ağ ile de sürekli eğitim ihtiyacını tespit ederek, sistemin yerinde ihtiyaç tespit eden ve gideren bir model olmasını sağlamak.
Öğretmenlere nasıl bir eğitim verileceğini, projenin hedeflerini, neler yapılacağını ÖRAV Genel Müdürü Kayhan Karlı'ya sorduk. Finansman sorunu çözülürse eğitimlerin eylül ayında başlayabileceğini belirten Karlı, Dijital_iz'in içeriğini şöyle anlattı: "Eğitimler ÖRAV tarafından diğer projelerimizde de yetiştirilmiş merkezde çalışan eğitimciler ve ülke genelindeki kısmi zamanlı eğitimciler tarafından verilecek. İç ve dış olmak üzere ölçme ve değerlendirme çalışması yapılacak. Bu modelde yetiştirelecek öğretmenler okullarında çalışırlarken sürekli eğitim alacakları için her an öğrendiklerini deneyimleyecekler. Teknoloji koçluğu eğitimi bir kez alınıp sonra bitecek bir eğitim değil. Bu nedenle de sürekli gelişim içinde olacaklar ve değişik zamanlarda eğitim almaya devam edecekler. Bu sayede aslında biz, okul kültüründe meslektaş öğrenmesi ve sürekli gelişim için geribildirim kültürünü yerleştirmeye çalışacağız. Kısacası bu çalışma fikri sadece Fatih Projesini değil okulu bütünüyle kültür olarak değiştirebilecek."
Karlı ayrıca, projenin maliyetinin Fatih Projesi'nin tamamını ya da bir kısmını kapsaması durumunda değişeceğini belirterek, kaynak arayışı konusunda değişik sektörlerle görüştüklerini anlattı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın da projeye sıcak baktığının altını çizdi.
Temel uzmanlıkları öğrenme yoldaşlığı
Karlı'nın anlattıklarına göre, bu eğitimi alacak öğretmenlerin bilgisayar öğretmeni olması gerekmiyor. Teknoloji konusuna ilgili olan öğretmenler de bu eğitimlerden faydalanabilecek. Etkili iletişim kurmak, arkadaşları tarafından saygı duyulan ve güvenilen bir öğretmen olmak da eğitim verilecek öğretmenlerde aranan diğer şartlar.
"Bu eğitimi almış olan öğretmenler çalıştıkları okullarda meslektaşlarına öğrenme yoldaşlığı yapacaklar" diyen Karlı, projenin geçmişte yapılan bilgisayar formatör öğretmenliğinden farkını ve yetiştirilecek teknoloji koçlarının üstlenecekleri görevleri şu şekilde özetledi "Bu kişiler teknik destek vermek için orada değiller. Temel uzmanlıkları meslektaşlarına öğrenmek istedikleri yeni konularda öğrenme yoldaşlığı yapabilmeleri. Örneğin bir fizik öğretmeni bu kişiden yoldaşlık istediğinde teknoloji koçu onunla özel bir oturum yapar ve neyi, nasıl yapmak istediği konusunda bir eylem planı çıkarmasına yoldaşlık eder. Sonrasında ise bu eylem planının uygulanmasında değerlendirme, notlama bakış açısıyla değil öğrenme yoldaşı bakış açısıyla izler ve geribildirim verir. Bu sürecin sonunda fizik öğretmeni hem kendi istediği gibi dersini teknolojiyle birleştirir hem de yeni şeyler öğrenmiş olmanın hazzıyla gelişmeye devam eder."
Eğitimde teknoloji bir gereklilik
Enocta Genel Müdürü Ahmet Hançer: Eğitimde teknoloji kullanımı bir gereklilik. Bu nedenle öğretmenlerimizin teknoloji konusundaki becerilerinin desteklenmesi ve geliştirilmesi hayati bir önem arz ediyor. Bu açıdan Dijital_iz Projesi'ni teknoloji eğitimi projesinden çok öğrenmede teknoloji kullanımı ve atılımı için önemli bir proje olarak görüyoruz. Fatih Projesi kapsamında ÖRAV'ın yürüteceği projede, Enocta Eğitim Platformu yazılımı kullanılacak. Bugüne kadar ÖRAV ile birlikte bu platform üzerinden 50 binin üzerinde öğretmene mesleki davranış becerileri ve teknolojik beceriler konusunda eğitimler verildi. Enocta'nın önemli ürünlerinden biri de Enocta Eğitim Kataloğudur. ÖRAV ile birlikte katalogda yer alan ve projeyi destekleyecek mesleki davranış ve teknolojik beceriler ile ilgili eğitimler kullanılacak. Örneğin ECDL eğitimleri, Microsoft Ofis eğitimleri, internet eğitimi, Zaman yönetimi eğitimi vb... Proje kapsamında, Fatih Projesi'nin öğretmen eğitim gereklerine uygun özel içerikler üretilecek. Halihazırda öğretmen eğitimi için ÖRAV’la ürettiğimiz mesleki eğitimler de kullanılacak. Video ve görüntülü eğitimler de kullanılacak.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV), Fatih Projesini desteklemek amacıyla öğretmen eğitimi projesi geliştirdi. Enocta'nın içerik ve altyapı desteği vereceği projede 200 bin öğretmen teknoloji koçu olarak yetiştirilecek. ÖRAV, Dijital_iz adlı projesini hayata geçirebilmek için kaynak arayışını sürdürüyor.
Proje ÖRAV tarafından, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu yıl pilot okullarda başlattığı Fatih Projesini etkinleştirmek için hazırlandı. Hedef her okulda en az bir teknoloji koçu seçmek ve yetiştirmek. Bu arada Fatih Projesi formatör öğretmenlerini de bu eğitime almak. Okullar arası oluşturulacak bir ağ ile de sürekli eğitim ihtiyacını tespit ederek, sistemin yerinde ihtiyaç tespit eden ve gideren bir model olmasını sağlamak.
Öğretmenlere nasıl bir eğitim verileceğini, projenin hedeflerini, neler yapılacağını ÖRAV Genel Müdürü Kayhan Karlı'ya sorduk. Finansman sorunu çözülürse eğitimlerin eylül ayında başlayabileceğini belirten Karlı, Dijital_iz'in içeriğini şöyle anlattı: "Eğitimler ÖRAV tarafından diğer projelerimizde de yetiştirilmiş merkezde çalışan eğitimciler ve ülke genelindeki kısmi zamanlı eğitimciler tarafından verilecek. İç ve dış olmak üzere ölçme ve değerlendirme çalışması yapılacak. Bu modelde yetiştirelecek öğretmenler okullarında çalışırlarken sürekli eğitim alacakları için her an öğrendiklerini deneyimleyecekler. Teknoloji koçluğu eğitimi bir kez alınıp sonra bitecek bir eğitim değil. Bu nedenle de sürekli gelişim içinde olacaklar ve değişik zamanlarda eğitim almaya devam edecekler. Bu sayede aslında biz, okul kültüründe meslektaş öğrenmesi ve sürekli gelişim için geribildirim kültürünü yerleştirmeye çalışacağız. Kısacası bu çalışma fikri sadece Fatih Projesini değil okulu bütünüyle kültür olarak değiştirebilecek."
Karlı ayrıca, projenin maliyetinin Fatih Projesi'nin tamamını ya da bir kısmını kapsaması durumunda değişeceğini belirterek, kaynak arayışı konusunda değişik sektörlerle görüştüklerini anlattı. Milli Eğitim Bakanlığı'nın da projeye sıcak baktığının altını çizdi.
Temel uzmanlıkları öğrenme yoldaşlığı
Karlı'nın anlattıklarına göre, bu eğitimi alacak öğretmenlerin bilgisayar öğretmeni olması gerekmiyor. Teknoloji konusuna ilgili olan öğretmenler de bu eğitimlerden faydalanabilecek. Etkili iletişim kurmak, arkadaşları tarafından saygı duyulan ve güvenilen bir öğretmen olmak da eğitim verilecek öğretmenlerde aranan diğer şartlar.
"Bu eğitimi almış olan öğretmenler çalıştıkları okullarda meslektaşlarına öğrenme yoldaşlığı yapacaklar" diyen Karlı, projenin geçmişte yapılan bilgisayar formatör öğretmenliğinden farkını ve yetiştirilecek teknoloji koçlarının üstlenecekleri görevleri şu şekilde özetledi "Bu kişiler teknik destek vermek için orada değiller. Temel uzmanlıkları meslektaşlarına öğrenmek istedikleri yeni konularda öğrenme yoldaşlığı yapabilmeleri. Örneğin bir fizik öğretmeni bu kişiden yoldaşlık istediğinde teknoloji koçu onunla özel bir oturum yapar ve neyi, nasıl yapmak istediği konusunda bir eylem planı çıkarmasına yoldaşlık eder. Sonrasında ise bu eylem planının uygulanmasında değerlendirme, notlama bakış açısıyla değil öğrenme yoldaşı bakış açısıyla izler ve geribildirim verir. Bu sürecin sonunda fizik öğretmeni hem kendi istediği gibi dersini teknolojiyle birleştirir hem de yeni şeyler öğrenmiş olmanın hazzıyla gelişmeye devam eder."
Eğitimde teknoloji bir gereklilik
Enocta Genel Müdürü Ahmet Hançer: Eğitimde teknoloji kullanımı bir gereklilik. Bu nedenle öğretmenlerimizin teknoloji konusundaki becerilerinin desteklenmesi ve geliştirilmesi hayati bir önem arz ediyor. Bu açıdan Dijital_iz Projesi'ni teknoloji eğitimi projesinden çok öğrenmede teknoloji kullanımı ve atılımı için önemli bir proje olarak görüyoruz. Fatih Projesi kapsamında ÖRAV'ın yürüteceği projede, Enocta Eğitim Platformu yazılımı kullanılacak. Bugüne kadar ÖRAV ile birlikte bu platform üzerinden 50 binin üzerinde öğretmene mesleki davranış becerileri ve teknolojik beceriler konusunda eğitimler verildi. Enocta'nın önemli ürünlerinden biri de Enocta Eğitim Kataloğudur. ÖRAV ile birlikte katalogda yer alan ve projeyi destekleyecek mesleki davranış ve teknolojik beceriler ile ilgili eğitimler kullanılacak. Örneğin ECDL eğitimleri, Microsoft Ofis eğitimleri, internet eğitimi, Zaman yönetimi eğitimi vb... Proje kapsamında, Fatih Projesi'nin öğretmen eğitim gereklerine uygun özel içerikler üretilecek. Halihazırda öğretmen eğitimi için ÖRAV’la ürettiğimiz mesleki eğitimler de kullanılacak. Video ve görüntülü eğitimler de kullanılacak.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Nisan 2012 23:13
Gösterim: 3103
MEB, 2011-2012 eğitim öğretim yılı istatistiklerini yayımladı. Sayısal verilere göre, Türkiye'de 60 bin 165 okulda toplam 25 milyon 429 bin 670 öğrenci eğitim görüyor, 880 bin 317 öğretmen de hizmet veriyor. Türkiye genelindeki tüm okullarda ise toplam 607 bin 98 derslik bulunuyor.
İstatistiklere göre, ilköğretimdeki öğrenci sayısında, bir önceki eğitim yılına göre bin 799'luk düşüş yaşanmasına rağmen öğretmen sayısı 12 bin 524, derslik sayısı ise 5 bin 57 arttı.
Genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında okuyan erkek öğrenci sayısı 59 bin 743'e düştü, kız öğrenci sayısı ise 67 bin 419'a yükseldi.
Okul öncesi eğitim kurumlarındaki derslik sayısı geçen seneye göre 2 bin 466 artışla 48 bin 802'ye çıktı.
2011'de 9 bin 802, 2010'da 17 bin 317 derslik yapıldı.
Özel ilköğretim okul sayısında da artış yaşandı. 931 özel ilköğretim okulunda, 286 bin 972 öğrenci eğitim görüyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
MEB, 2011-2012 eğitim öğretim yılı istatistiklerini yayımladı. Sayısal verilere göre, Türkiye'de 60 bin 165 okulda toplam 25 milyon 429 bin 670 öğrenci eğitim görüyor, 880 bin 317 öğretmen de hizmet veriyor. Türkiye genelindeki tüm okullarda ise toplam 607 bin 98 derslik bulunuyor.
İstatistiklere göre, ilköğretimdeki öğrenci sayısında, bir önceki eğitim yılına göre bin 799'luk düşüş yaşanmasına rağmen öğretmen sayısı 12 bin 524, derslik sayısı ise 5 bin 57 arttı.
Genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında okuyan erkek öğrenci sayısı 59 bin 743'e düştü, kız öğrenci sayısı ise 67 bin 419'a yükseldi.
Okul öncesi eğitim kurumlarındaki derslik sayısı geçen seneye göre 2 bin 466 artışla 48 bin 802'ye çıktı.
2011'de 9 bin 802, 2010'da 17 bin 317 derslik yapıldı.
Özel ilköğretim okul sayısında da artış yaşandı. 931 özel ilköğretim okulunda, 286 bin 972 öğrenci eğitim görüyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Nisan 2012 12:34
Gösterim: 2783
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, ilköğretimdeki öğrenci sayısında bir önceki eğitim yılına göre bin 799'luk düşüş yaşanmasına rağmen öğretmen sayısı 12 bin 524, derslik sayısı ise 5 bin 57 arttı.
MEB, 2011-2012 eğitim öğretim yılı istatistiklerini yayımladı. Sayısal verilere göre, Türkiye'de 60 bin 165 okulda toplam 25 milyon 429 bin 670 öğrenci eğitim görüyor, 880 bin 317 öğretmen de hizmet veriyor. Türkiye genelindeki tüm okullarda ise toplam 607 bin 98 derslik bulunuyor. 2010-2011 eğitim-öğretim yılı verileriyle kıyaslandığında örgün ve yaygın eğitimdeki okul sayısında 426, öğrenci sayısında 797 bin 839, öğretmen sayısında 34 bin 778 ve derslik sayısında da 15 bin 890 artış oldu. Örgün eğitimde 435 bin 328 erkek, 445 bin 43 kadın görev yapıyor; 8 milyon 756 bin 141'i erkek, 8 milyon 149 bin 2'si kız olmak üzere 16 milyon 905 bin 143 öğrenci öğretim görüyor. Yaygın eğitimde ise 4 milyon 144 bin 631'i erkek, 4 milyon 379 bin 896'sı kız toplam 8 milyon 524 bin 527 öğrenci okuyor.
Okul öncesi dersliklerinde 2 bin 500 artış
Okul öncesi eğitimdeki okul sayısı, geçen seneye göre bin 19 artışla 28 bin 625 olarak belirlendi. Öğrenci sayısı ise bu sene 53 bin 738 arttı. Türkiye'de 607 bin 52'si erkek, 562 bin 504'ü kız olmak üzere toplam 1 milyon 169 bin 556 öğrenci okul öncesi eğitimi alıyor. Okul öncesi eğitim kurumlarında 2 bin 953'ü erkek, 52 bin 930'i kadın olmak üzere toplam 55 bin 883 öğretmen görev yapıyor. Kurumlardaki toplam derslik sayısı ise geçen seneye göre 2 bin 466 artışla 48 bin 802'ye çıktı. Özel okul öncesi eğitim kurumu olarak da 3 bin 453 okul bulunurken, bu okullarda toplam 110 bin 652 öğrenci eğitim alıyor.
Okul sayısı düştü
8 yıl eğitim verilen ilköğretim kurumlarında, 32 bin 108 okul bulunuyor. Bu okullarda 5 milyon 622 bin 661 erkek, 5 milyon 356 bin 640 kız, toplam 10 milyon 979 bin 301 öğrenci okuyor. İlköğretimdeki öğrenci sayısında, bir önceki eğitim yılıyla kıyaslandığında bin 799 öğrencilik düşüş yaşandı. Erkek öğrencilerin sayısı 815, kız öğrencilerin sayısı ise 984 azaldı. Okul sayısında 689'luk düşüş meydana geldi. Öğretmen ve derslik sayıları ise arttı. Toplam öğretmen sayısı 503 bin 328'den 515 bin 852'ye, derslik sayısı 339 bin 653'ten 344 bin 710'a çıktı. Açık ilköğretimdeki öğrenci sayısı, 404 bin 879'dan 607 bin 890'a yükseldi. 2010-2011 öğretim yılı verilerine göre açık ilköğretimde 195 bin 618 erkek, 209 bin 261 kız öğrenci eğitim görürken, 2011-2012 öğretim yılında erkek öğrenci sayısı, 292 bin 70'e kız öğrenci sayısı ise 315 bin 820'ye çıktı. Özel ilköğretim okul sayısında da artış yaşandı. 931 özel ilköğretim okulunda, 286 bin 972 öğrenci eğitim görüyor. Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) sayısı, geçen seneye göre 44 azalışla 495 olarak belirlendi. Öğrenci sayısı ise 34 bin 669 düşüşle 212 bin 894 oldu.
Liselerde erkek öğretmen sayısı fazla
Bakanlığın verilerine göre ortaöğretimde 9 bin 672 okulda, 2 milyon 526 bin 428'i erkek, 2 milyon 229 bin 858'i kız toplam 4 milyon 756 bin 286 öğrenci eğitim görüyor. Geçen senenin verilerine göre okul sayısında 391, öğrenci sayısında 7 bin 676 artış oldu. Öte yandan genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında okuyan erkek öğrenci sayısı 59 bin 743 düştü, kız öğrenci sayısı ise 67 bin 419 arttı. Ortaöğretimdeki derslik sayısı da 4 bin 154 artışla 121 bin 914 olarak belirlendi. Liselerde 134 bin 153'ü erkek, 101 bin 661'i kadın olmak üzere toplam 235 bin 814 öğretmen görev yapıyor. Genel açıköğretim liselerinin öğrenci sayıları da arttı. Buna göre 134 bin 538 öğrencinin daha kayıt yaptırmasıyla açıköğretim lisesine giden öğrenci sayısı 680 bin 139'a çıktı. Genel açıköğretim lisesinde erkek öğrenci sayısı kız öğrencilere göre yüksek bulunuyor. Buna göre, bu okullarda 378 bin 754 erkek, 301 bin 385 kız öğrenci okuyor. Mesleki açıköğretim liselerinde 128 bin 409'u erkek, 131 bin 720'si kız toplam 260 bin 129 öğrenci eğitim görüyor.
Son 5 yılda en çok derslik 2010'da yapıldı
İstatistik bilgilerinde MEB tarafından yıllara göre yapılan derslik sayılarına da yer verildi.
Türkiye genelinde, Eğitime yüzde 100 Destek Kampanyası ile Dünya Bankası, Avrupa Birliği Hibesi, Milli Piyango, Eğitime Fiziksel Katkı Projesi (EFİKAP), Telekom ve TOKİ kaynaklarıyla da derslik yaptırıldı. Geçen yıl yapılan derslik sayısı toplam 9 bin 802 olarak belirlendi. Bunun bin 627'sini anaokulu/anasınıfı, 3 bin 797'sini ilköğretim, 2 bin 7'sini mesleki eğitim de dahil olmak üzere ortaöğretim, 114'ünü yaygın eğitim kurumları, 2 bin 257'sini ise Eğitime Yüzde 100 Destek kampanyasıyla yapılan derslikler oluşturdu. En çok derslik, anasınıfı veya anaokullarına 2011'de, ilköğretime 2008'de, ortaöğretime 2010'da, yaygın eğitime 2011'de yapılırken, Eğitime Yüzde 10 Destek Kampanyasıyla ise en çok derslik 2007 yılında eğitime kazandırıldı.
(hürriyeteğitim)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) verilerine göre, ilköğretimdeki öğrenci sayısında bir önceki eğitim yılına göre bin 799'luk düşüş yaşanmasına rağmen öğretmen sayısı 12 bin 524, derslik sayısı ise 5 bin 57 arttı.
MEB, 2011-2012 eğitim öğretim yılı istatistiklerini yayımladı. Sayısal verilere göre, Türkiye'de 60 bin 165 okulda toplam 25 milyon 429 bin 670 öğrenci eğitim görüyor, 880 bin 317 öğretmen de hizmet veriyor. Türkiye genelindeki tüm okullarda ise toplam 607 bin 98 derslik bulunuyor. 2010-2011 eğitim-öğretim yılı verileriyle kıyaslandığında örgün ve yaygın eğitimdeki okul sayısında 426, öğrenci sayısında 797 bin 839, öğretmen sayısında 34 bin 778 ve derslik sayısında da 15 bin 890 artış oldu. Örgün eğitimde 435 bin 328 erkek, 445 bin 43 kadın görev yapıyor; 8 milyon 756 bin 141'i erkek, 8 milyon 149 bin 2'si kız olmak üzere 16 milyon 905 bin 143 öğrenci öğretim görüyor. Yaygın eğitimde ise 4 milyon 144 bin 631'i erkek, 4 milyon 379 bin 896'sı kız toplam 8 milyon 524 bin 527 öğrenci okuyor.
Okul öncesi dersliklerinde 2 bin 500 artış
Okul öncesi eğitimdeki okul sayısı, geçen seneye göre bin 19 artışla 28 bin 625 olarak belirlendi. Öğrenci sayısı ise bu sene 53 bin 738 arttı. Türkiye'de 607 bin 52'si erkek, 562 bin 504'ü kız olmak üzere toplam 1 milyon 169 bin 556 öğrenci okul öncesi eğitimi alıyor. Okul öncesi eğitim kurumlarında 2 bin 953'ü erkek, 52 bin 930'i kadın olmak üzere toplam 55 bin 883 öğretmen görev yapıyor. Kurumlardaki toplam derslik sayısı ise geçen seneye göre 2 bin 466 artışla 48 bin 802'ye çıktı. Özel okul öncesi eğitim kurumu olarak da 3 bin 453 okul bulunurken, bu okullarda toplam 110 bin 652 öğrenci eğitim alıyor.
Okul sayısı düştü
8 yıl eğitim verilen ilköğretim kurumlarında, 32 bin 108 okul bulunuyor. Bu okullarda 5 milyon 622 bin 661 erkek, 5 milyon 356 bin 640 kız, toplam 10 milyon 979 bin 301 öğrenci okuyor. İlköğretimdeki öğrenci sayısında, bir önceki eğitim yılıyla kıyaslandığında bin 799 öğrencilik düşüş yaşandı. Erkek öğrencilerin sayısı 815, kız öğrencilerin sayısı ise 984 azaldı. Okul sayısında 689'luk düşüş meydana geldi. Öğretmen ve derslik sayıları ise arttı. Toplam öğretmen sayısı 503 bin 328'den 515 bin 852'ye, derslik sayısı 339 bin 653'ten 344 bin 710'a çıktı. Açık ilköğretimdeki öğrenci sayısı, 404 bin 879'dan 607 bin 890'a yükseldi. 2010-2011 öğretim yılı verilerine göre açık ilköğretimde 195 bin 618 erkek, 209 bin 261 kız öğrenci eğitim görürken, 2011-2012 öğretim yılında erkek öğrenci sayısı, 292 bin 70'e kız öğrenci sayısı ise 315 bin 820'ye çıktı. Özel ilköğretim okul sayısında da artış yaşandı. 931 özel ilköğretim okulunda, 286 bin 972 öğrenci eğitim görüyor. Yatılı İlköğretim Bölge Okulu (YİBO) sayısı, geçen seneye göre 44 azalışla 495 olarak belirlendi. Öğrenci sayısı ise 34 bin 669 düşüşle 212 bin 894 oldu.
Liselerde erkek öğretmen sayısı fazla
Bakanlığın verilerine göre ortaöğretimde 9 bin 672 okulda, 2 milyon 526 bin 428'i erkek, 2 milyon 229 bin 858'i kız toplam 4 milyon 756 bin 286 öğrenci eğitim görüyor. Geçen senenin verilerine göre okul sayısında 391, öğrenci sayısında 7 bin 676 artış oldu. Öte yandan genel ve mesleki ortaöğretim kurumlarında okuyan erkek öğrenci sayısı 59 bin 743 düştü, kız öğrenci sayısı ise 67 bin 419 arttı. Ortaöğretimdeki derslik sayısı da 4 bin 154 artışla 121 bin 914 olarak belirlendi. Liselerde 134 bin 153'ü erkek, 101 bin 661'i kadın olmak üzere toplam 235 bin 814 öğretmen görev yapıyor. Genel açıköğretim liselerinin öğrenci sayıları da arttı. Buna göre 134 bin 538 öğrencinin daha kayıt yaptırmasıyla açıköğretim lisesine giden öğrenci sayısı 680 bin 139'a çıktı. Genel açıköğretim lisesinde erkek öğrenci sayısı kız öğrencilere göre yüksek bulunuyor. Buna göre, bu okullarda 378 bin 754 erkek, 301 bin 385 kız öğrenci okuyor. Mesleki açıköğretim liselerinde 128 bin 409'u erkek, 131 bin 720'si kız toplam 260 bin 129 öğrenci eğitim görüyor.
Son 5 yılda en çok derslik 2010'da yapıldı
İstatistik bilgilerinde MEB tarafından yıllara göre yapılan derslik sayılarına da yer verildi.
Türkiye genelinde, Eğitime yüzde 100 Destek Kampanyası ile Dünya Bankası, Avrupa Birliği Hibesi, Milli Piyango, Eğitime Fiziksel Katkı Projesi (EFİKAP), Telekom ve TOKİ kaynaklarıyla da derslik yaptırıldı. Geçen yıl yapılan derslik sayısı toplam 9 bin 802 olarak belirlendi. Bunun bin 627'sini anaokulu/anasınıfı, 3 bin 797'sini ilköğretim, 2 bin 7'sini mesleki eğitim de dahil olmak üzere ortaöğretim, 114'ünü yaygın eğitim kurumları, 2 bin 257'sini ise Eğitime Yüzde 100 Destek kampanyasıyla yapılan derslikler oluşturdu. En çok derslik, anasınıfı veya anaokullarına 2011'de, ilköğretime 2008'de, ortaöğretime 2010'da, yaygın eğitime 2011'de yapılırken, Eğitime Yüzde 10 Destek Kampanyasıyla ise en çok derslik 2007 yılında eğitime kazandırıldı.
(hürriyeteğitim)
Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Nisan 2012 16:03
Gösterim: 1911
Balıkesir Milletvekili Milli Eğitim Komisyon Ahmet Duran Bulut öğretmenlerin yoksulluk sınırında yaşamak durumunda bırakıldıklarını ifade ederek konuyu TBMM gündemine taşıyarak Milli Eğitim Bakanının yazılı olarak cevaplaması üzerine yazılı soru önergesi verdiğini ifade etti.
Bulut; Ülkemizin geleceğini inşa eden ve çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin yoksulluk sınırında yaşamak durumunda bırakıldıklarını, Öğretmen maaşlarının düşüklüğü ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanının yazılı olarak cevaplaması üzerine yazılı soru önergesi verdiğini belirtti.
Konu ile ilgili olarak yapılan açıklamalarda AKP İktidarı döneminde öğretmen maaşlarının 2 kat arttığını her fırsatta gündeme getirildiğini, 2003 yılında bir devlet memuru 30 – 40 bin TL arasında bir ücretle ev sahibi olabilirken, Bugün bir devlet memuru ev almaya kalksa ortalama 150 bin TL’yi gözden çıkarmak durumunda olduğunu ve artışın 5 kat olduğunu belirtti. AKP’nin İktidara geldiğin de bir litre benzin 1,55 TL iken bugün 4,35 TL olduğunu ve artışın yaklaşık 3 kat olduğunu ifade etti. Bu örneklerin daha da artırılabileceğini ifade eden Bulut; Öğretmenlerin maaşlarındaki artışlar gündeme getirilirken zorunlu harcamalara gelen zamların açıklanmadığını ifade etti.
Bulut şunları belirtti: “İktidarları döneminde öğretmen maaşlarını yüzde 242 artırdık diye övünmektesiniz. İktidarınız döneminde maaş artışı yapmış olduğunuz diğer kamu personellerinin ücret artış oranları nedir?
Farklı kurumlarda çalışan personellerin 2003 yılında ne kadar ücret almaktaydı? Bugün ne kadar ücret almaktadırlar?
Ulaşım, faturalar, çocuk giderleri, yemek v.b gibi kalemler hesaplandığında aylık giderler ortalama 1550 TL’ye tekabül etmekte ancak göreve yeni başlayan öğretmenimizin aldığı maaş 1530 TL civarındadır. Bu durumda öğretmenlerimize takdir edilen maaşı yeterli buluyor musunuz? Maaşların artırılması konusunda, Bakanlığınız ne tür çalışmalar yapmaktadır?”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Balıkesir Milletvekili Milli Eğitim Komisyon Ahmet Duran Bulut öğretmenlerin yoksulluk sınırında yaşamak durumunda bırakıldıklarını ifade ederek konuyu TBMM gündemine taşıyarak Milli Eğitim Bakanının yazılı olarak cevaplaması üzerine yazılı soru önergesi verdiğini ifade etti.
Bulut; Ülkemizin geleceğini inşa eden ve çocuklarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin yoksulluk sınırında yaşamak durumunda bırakıldıklarını, Öğretmen maaşlarının düşüklüğü ile ilgili olarak Milli Eğitim Bakanının yazılı olarak cevaplaması üzerine yazılı soru önergesi verdiğini belirtti.
Konu ile ilgili olarak yapılan açıklamalarda AKP İktidarı döneminde öğretmen maaşlarının 2 kat arttığını her fırsatta gündeme getirildiğini, 2003 yılında bir devlet memuru 30 – 40 bin TL arasında bir ücretle ev sahibi olabilirken, Bugün bir devlet memuru ev almaya kalksa ortalama 150 bin TL’yi gözden çıkarmak durumunda olduğunu ve artışın 5 kat olduğunu belirtti. AKP’nin İktidara geldiğin de bir litre benzin 1,55 TL iken bugün 4,35 TL olduğunu ve artışın yaklaşık 3 kat olduğunu ifade etti. Bu örneklerin daha da artırılabileceğini ifade eden Bulut; Öğretmenlerin maaşlarındaki artışlar gündeme getirilirken zorunlu harcamalara gelen zamların açıklanmadığını ifade etti.
Bulut şunları belirtti: “İktidarları döneminde öğretmen maaşlarını yüzde 242 artırdık diye övünmektesiniz. İktidarınız döneminde maaş artışı yapmış olduğunuz diğer kamu personellerinin ücret artış oranları nedir?
Farklı kurumlarda çalışan personellerin 2003 yılında ne kadar ücret almaktaydı? Bugün ne kadar ücret almaktadırlar?
Ulaşım, faturalar, çocuk giderleri, yemek v.b gibi kalemler hesaplandığında aylık giderler ortalama 1550 TL’ye tekabül etmekte ancak göreve yeni başlayan öğretmenimizin aldığı maaş 1530 TL civarındadır. Bu durumda öğretmenlerimize takdir edilen maaşı yeterli buluyor musunuz? Maaşların artırılması konusunda, Bakanlığınız ne tür çalışmalar yapmaktadır?”
Son Güncelleme: Çarşamba, 18 Nisan 2012 11:02
Gösterim: 1836

