Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Mektebim Okulları, girişimcileri, iş dünyasının önde gelen liderlerini, sektörün öncü şirketlerini, öğrencileri, eğitimcileri, aileleri ve medyayı “Zirvedekiler” programında Haliç Kongre Merkezi’nde buluşturdu.

mektebim_zirveGençleri, kariyer yolunda rol modelleri ile buluşturan ve bu yıl ikincisi Mektebim Okulları M-Lead Bölüm Başkanlığı tarafından düzenlenen “Zirvedekiler” programının sunuculuğunu ünlü tiyatro sanatçısı Volkan Severcan yaptı. Hayat Boyu Öğrenme ve Yaratıcılık başlığı altında düzenlenen ve konuşmacıların deneyimlerini, başarı hikâyelerini paylaştığı “Zirvedekiler” etkinliği Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko’nun girişimcilik hikâyesiyle başladı.

“İşinizi severek yapmazsanız, başarılı olamazsınız”
Kalko genç yaşta elde etiği başarının sırlarını öğrencilerle paylaşarak zirve hakkında şu bilgileri verdi: ''Mektebim Zirvedekiler Projesi ile özellikle ortaokul sonlarında ve lise çağlarında okuyan öğrencilerimize, girişim hikâyeleriyle belli bir başarıya ulaşmış ve mesleğinde zirveye geldiğini söyleyebileceğimiz CEO'ları, yönetim kurulu başkanlarını buluşturuyoruz. Teoride verdiğimiz derslerin pratikteki yansımalarının neler olduğunu aktarmaya çalışıyoruz. Bu proje gelenekselleştirdiğimiz bir zirve haline geldi. Bu sene 2'incisini gerçekleştirdik. Her zirve daha büyük yerlerde oluyor. Artan öğrenci sayımızla salonlara sığmaz olduk. Bu sene zirveyi Haliç Kongre Merkezi'nde yaptık. Aynı şekilde devam ettirmek istiyoruz. Gençlere girişimcilik konusunda verilecek tavsiye çok ama bence yapmaları gereken hikâyeleriyle çok başarılı olmuş insanları öğrenmek kadar, başarısız olanları da öğrenmeleri. Çünkü başarısız olanların nerelerde hatalar yaptığını görmek onlara tecrübe kazandıracak. Bir işi yaparken dürüstlük çok önemlidir. Her zaman sevdikleri işi tutkuyla yapmalı ve çok çalışmalılar. Türkiye’de iki önemli sorun var. Biri eğitim diğeri de girişimcilik. Ben bir eğitim girişimcisiyim ve bu anlamda gençlere edindiğim tecrübeleri aktararak onlara ışık tutmaya çalışıyorum.'' dedi.

“Bir Alanda Uzmanlaşmak Gerekir”
Girişimci olmak için nelere dikkat edilmesine dair bilgi veren Kalko, '' Girişimci olmak sonradan ortaya çıkan bir şey değil. Girişimci olunmaz, girişimci doğulur. Birinci olarak, girişimci olan kişilerin mutlaka cesur olmaları gerekir. İkincisi ise işini severek yapmaları gerekiyor. Üçüncüsü severek yaptıkları işi tutkuyla yapmaları gerekiyor. Bu üçünü yaptıkları zaman ve işlerine ciddi anlamda odaklandıklarında başaramayacakları şey yok. Türkiye'de en büyük sorunumuz şu: Biz girişken bir toplumuz. Ancak bizim girişimci olan yetişkinlerimiz, belli bir başarıya ulaştıktan sonra öz güven patlaması yaşıyor. Birden farklı sektörde farklı yatırımlarla devam etmeye çalışıyorlar. Ne yazık ki, bulundukları sektördeki başarıyı devam ettirmek yerine farklı sektörlere yatırım yaparak önceki başarıyı gölgeliyorlar. Biraz maymun iştahlılığımızın ceremesini çekiyoruz. Bir alanda uzmanlaşmak ve o alandan yatırım yapmak bizim için ana omurgayı oluşturmalı’ ‘dedi.

“Birçok meslek yok oluyor”
Genç girişimcileri değerlendiren Kalko,'' Yeni neslin çok daha fazla girişimci olacağını düşünüyorum. Çocuklara ne olacaksınız diye soru sorduğumuz zaman, doktor, mimar ve mühendis diyenlerin sayısı azalmaya başladı. Bu alanlarda ihtiyaç duyulabilecek meslekler ama şuan ülkemizdeki mesleklerin yüzde 50'si bundan 20-30 sene sonra olmayacak. Ciddi bir dönüşüm var. Bunu doğru okumak lazım. Teknoloji farklı bir noktaya gidiyor. Bunu doğru yönlendirmek lazım. Girişimci çocuklarımızın, teknolojinin, aklın ve bilimin yolundan şaşmamaları gerekmektedir'' şeklinde konuştu.

'' Tarihimizi Okuyun''
Zirvenin diğer konuşmacılarından Es Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak kendi girişimcilik hikâyesini anlattıktan sonra zirvedeki gençlere şu mesajları verdi: '' Gelecek sizi bekliyor. Tarihimizi mutlaka okuyun. Hangi işte girişimci olursanız onunda tarihini iyi araştırın ve okuyun. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Hepiniz girişimci olamazsınız. Akademisyen, mühendis, sanatçı olun ve benzer meslekler edinin. Kültüre sanata önem verin. Toplumlar ancak bu şekilde kalkınır ve hayatta kalır. Bizim geleceğe yön veren kendi bilimini teknolojisini üreten bir nesle ihtiyacımız var” dedi.

“İlk yarışımı 7 yaşında verdim”
Türkiye’nin en genç ralli bayan şampiyonu Burcu Burkut Erenkul ise gençlere hikayesini anlatarak, “ilk piste çıktığımda 7 yaşındaydım. Şu an 27 yaşındayım. Yaklaşık 20 yıldır gönül verdiğim bir iş yapıyorum. İşinizde başarılı olabilmek için çok çalışmalı ve tutkulu olmalısınız. Yarışlara katılabilmek için çok girişimde bulundum. Sponsor arayışlarımda çok zorlandım ama hiçbir zaman yılmadım ve pes etmedim. Ailem ve arkadaşlarım her zaman bana destek oldular. Bugün pes etmediğim bu işin meyvelerini topluyorum ve daha yolun çok başındayım. Asla vazgeçmeyin” dedi.


Zirve sonunda Fikrinle Gel, Secret Minds Yarışmalarının genç ve başarılı girişimcilerine ve Öğrenci Konseyi Başkanlarına ödüller ve plaketler takdim edildi.

> Mektebim Okulları liderleri Zirvedekiler'de buluşturdu

Mektebim Okulları, girişimcileri, iş dünyasının önde gelen liderlerini, sektörün öncü şirketlerini, öğrencileri, eğitimcileri, aileleri ve medyayı “Zirvedekiler” programında Haliç Kongre Merkezi’nde buluşturdu.

mektebim_zirveGençleri, kariyer yolunda rol modelleri ile buluşturan ve bu yıl ikincisi Mektebim Okulları M-Lead Bölüm Başkanlığı tarafından düzenlenen “Zirvedekiler” programının sunuculuğunu ünlü tiyatro sanatçısı Volkan Severcan yaptı. Hayat Boyu Öğrenme ve Yaratıcılık başlığı altında düzenlenen ve konuşmacıların deneyimlerini, başarı hikâyelerini paylaştığı “Zirvedekiler” etkinliği Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko’nun girişimcilik hikâyesiyle başladı.

“İşinizi severek yapmazsanız, başarılı olamazsınız”
Kalko genç yaşta elde etiği başarının sırlarını öğrencilerle paylaşarak zirve hakkında şu bilgileri verdi: ''Mektebim Zirvedekiler Projesi ile özellikle ortaokul sonlarında ve lise çağlarında okuyan öğrencilerimize, girişim hikâyeleriyle belli bir başarıya ulaşmış ve mesleğinde zirveye geldiğini söyleyebileceğimiz CEO'ları, yönetim kurulu başkanlarını buluşturuyoruz. Teoride verdiğimiz derslerin pratikteki yansımalarının neler olduğunu aktarmaya çalışıyoruz. Bu proje gelenekselleştirdiğimiz bir zirve haline geldi. Bu sene 2'incisini gerçekleştirdik. Her zirve daha büyük yerlerde oluyor. Artan öğrenci sayımızla salonlara sığmaz olduk. Bu sene zirveyi Haliç Kongre Merkezi'nde yaptık. Aynı şekilde devam ettirmek istiyoruz. Gençlere girişimcilik konusunda verilecek tavsiye çok ama bence yapmaları gereken hikâyeleriyle çok başarılı olmuş insanları öğrenmek kadar, başarısız olanları da öğrenmeleri. Çünkü başarısız olanların nerelerde hatalar yaptığını görmek onlara tecrübe kazandıracak. Bir işi yaparken dürüstlük çok önemlidir. Her zaman sevdikleri işi tutkuyla yapmalı ve çok çalışmalılar. Türkiye’de iki önemli sorun var. Biri eğitim diğeri de girişimcilik. Ben bir eğitim girişimcisiyim ve bu anlamda gençlere edindiğim tecrübeleri aktararak onlara ışık tutmaya çalışıyorum.'' dedi.

“Bir Alanda Uzmanlaşmak Gerekir”
Girişimci olmak için nelere dikkat edilmesine dair bilgi veren Kalko, '' Girişimci olmak sonradan ortaya çıkan bir şey değil. Girişimci olunmaz, girişimci doğulur. Birinci olarak, girişimci olan kişilerin mutlaka cesur olmaları gerekir. İkincisi ise işini severek yapmaları gerekiyor. Üçüncüsü severek yaptıkları işi tutkuyla yapmaları gerekiyor. Bu üçünü yaptıkları zaman ve işlerine ciddi anlamda odaklandıklarında başaramayacakları şey yok. Türkiye'de en büyük sorunumuz şu: Biz girişken bir toplumuz. Ancak bizim girişimci olan yetişkinlerimiz, belli bir başarıya ulaştıktan sonra öz güven patlaması yaşıyor. Birden farklı sektörde farklı yatırımlarla devam etmeye çalışıyorlar. Ne yazık ki, bulundukları sektördeki başarıyı devam ettirmek yerine farklı sektörlere yatırım yaparak önceki başarıyı gölgeliyorlar. Biraz maymun iştahlılığımızın ceremesini çekiyoruz. Bir alanda uzmanlaşmak ve o alandan yatırım yapmak bizim için ana omurgayı oluşturmalı’ ‘dedi.

“Birçok meslek yok oluyor”
Genç girişimcileri değerlendiren Kalko,'' Yeni neslin çok daha fazla girişimci olacağını düşünüyorum. Çocuklara ne olacaksınız diye soru sorduğumuz zaman, doktor, mimar ve mühendis diyenlerin sayısı azalmaya başladı. Bu alanlarda ihtiyaç duyulabilecek meslekler ama şuan ülkemizdeki mesleklerin yüzde 50'si bundan 20-30 sene sonra olmayacak. Ciddi bir dönüşüm var. Bunu doğru okumak lazım. Teknoloji farklı bir noktaya gidiyor. Bunu doğru yönlendirmek lazım. Girişimci çocuklarımızın, teknolojinin, aklın ve bilimin yolundan şaşmamaları gerekmektedir'' şeklinde konuştu.

'' Tarihimizi Okuyun''
Zirvenin diğer konuşmacılarından Es Medya Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak kendi girişimcilik hikâyesini anlattıktan sonra zirvedeki gençlere şu mesajları verdi: '' Gelecek sizi bekliyor. Tarihimizi mutlaka okuyun. Hangi işte girişimci olursanız onunda tarihini iyi araştırın ve okuyun. Geçmişi olmayanın geleceği olmaz. Hepiniz girişimci olamazsınız. Akademisyen, mühendis, sanatçı olun ve benzer meslekler edinin. Kültüre sanata önem verin. Toplumlar ancak bu şekilde kalkınır ve hayatta kalır. Bizim geleceğe yön veren kendi bilimini teknolojisini üreten bir nesle ihtiyacımız var” dedi.

“İlk yarışımı 7 yaşında verdim”
Türkiye’nin en genç ralli bayan şampiyonu Burcu Burkut Erenkul ise gençlere hikayesini anlatarak, “ilk piste çıktığımda 7 yaşındaydım. Şu an 27 yaşındayım. Yaklaşık 20 yıldır gönül verdiğim bir iş yapıyorum. İşinizde başarılı olabilmek için çok çalışmalı ve tutkulu olmalısınız. Yarışlara katılabilmek için çok girişimde bulundum. Sponsor arayışlarımda çok zorlandım ama hiçbir zaman yılmadım ve pes etmedim. Ailem ve arkadaşlarım her zaman bana destek oldular. Bugün pes etmediğim bu işin meyvelerini topluyorum ve daha yolun çok başındayım. Asla vazgeçmeyin” dedi.


Zirve sonunda Fikrinle Gel, Secret Minds Yarışmalarının genç ve başarılı girişimcilerine ve Öğrenci Konseyi Başkanlarına ödüller ve plaketler takdim edildi.

Son Güncelleme: Salı, 17 May 2016 10:44

Gösterim: 2228

MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Şamlıoğlu, "TEOG Yerleştirmeye Esas Puanlar açıklandıktan sonra özel okullara kayıt işlemleri başlatılacak." dedi.

 

kolejMilli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Kemal Şamlıoğlu, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, Yerleştirmeye Esas Puanlar (YEP) açıklandıktan sonra özel okullara kayıt işlemlerinin başlatılacağını bildirdi. Şamlıoğlu, özel liselere öğrenci kayıtlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel lise kayıtlarına ilişkin geçen yıl bazı düzenlemelere gidildiğini anımsatan Şamlıoğlu, bu kapsamda özel okulların, TEOG uygulamasıyla yapılan merkezi sistem ortak sınavlarındaki derslerin tümünü veya bazılarını esas alarak MEB onaylı yönetmeliklerine göre öğrenci kaydı yapabileceklerini belirtti.
Şamlıoğlu, özel okullara kayıt takviminin 2016 Yılı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Uygulaması Tercih ve Yerleştirme e-Kılavuzu'nda yayımlanacağını ifade etti. Öğrencilerin, YEP ilanı ile yerleştirme işlemleri için tercihlerin alınmaya başlayacağı tarihler arasında özel okullara kayıt işlemlerini yapabileceklerini aktaran Şamlıoğlu, "Özel okullar, TEOG sisteminde yapılan merkezi sistem ortak sınavlarındaki derslerin tümünü veya bazılarını esas alarak bakanlık tarafından onaylanmış yönetmeliklerine göre öğrenci alabilecekler." dedi.

 

Özel okullara kayıt yaptıran öğrencilere tercih ekranının açılmayacağını hatırlatan Şamlıoğlu, bu öğrencilerin okul değiştirme taleplerinin nakil döneminde mümkün olabileceğini söyledi.

 

Bursluluk koşullarında "yüzde 5" barajı

 

 Şamlıoğlu, özel okulların, Bakanlığın belirlediği kontenjan giriş takvimine göre yüzde 5’lik dilimden burslu öğrenci almak için sisteme öğrenci sayısı girişi yapabileceklerini söyledi.


> Özel liselere kayıtlarda 'tarih' uyarısı

MEB Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Şamlıoğlu, "TEOG Yerleştirmeye Esas Puanlar açıklandıktan sonra özel okullara kayıt işlemleri başlatılacak." dedi.

 

kolejMilli Eğitim Bakanlığı (MEB) Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Kemal Şamlıoğlu, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, Yerleştirmeye Esas Puanlar (YEP) açıklandıktan sonra özel okullara kayıt işlemlerinin başlatılacağını bildirdi. Şamlıoğlu, özel liselere öğrenci kayıtlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel lise kayıtlarına ilişkin geçen yıl bazı düzenlemelere gidildiğini anımsatan Şamlıoğlu, bu kapsamda özel okulların, TEOG uygulamasıyla yapılan merkezi sistem ortak sınavlarındaki derslerin tümünü veya bazılarını esas alarak MEB onaylı yönetmeliklerine göre öğrenci kaydı yapabileceklerini belirtti.
Şamlıoğlu, özel okullara kayıt takviminin 2016 Yılı Ortaöğretim Kurumlarına Geçiş Uygulaması Tercih ve Yerleştirme e-Kılavuzu'nda yayımlanacağını ifade etti. Öğrencilerin, YEP ilanı ile yerleştirme işlemleri için tercihlerin alınmaya başlayacağı tarihler arasında özel okullara kayıt işlemlerini yapabileceklerini aktaran Şamlıoğlu, "Özel okullar, TEOG sisteminde yapılan merkezi sistem ortak sınavlarındaki derslerin tümünü veya bazılarını esas alarak bakanlık tarafından onaylanmış yönetmeliklerine göre öğrenci alabilecekler." dedi.

 

Özel okullara kayıt yaptıran öğrencilere tercih ekranının açılmayacağını hatırlatan Şamlıoğlu, bu öğrencilerin okul değiştirme taleplerinin nakil döneminde mümkün olabileceğini söyledi.

 

Bursluluk koşullarında "yüzde 5" barajı

 

 Şamlıoğlu, özel okulların, Bakanlığın belirlediği kontenjan giriş takvimine göre yüzde 5’lik dilimden burslu öğrenci almak için sisteme öğrenci sayısı girişi yapabileceklerini söyledi.


Son Güncelleme: Salı, 10 May 2016 08:15

Gösterim: 2074

ERAKolejleri, alanında yarım asra ulaşan bir deneyim ile dünyada var olan en ileri eğitim tekniklerini birleştirerek, 5G Eğitim Modeli’ni oluşturdu.

eraERA Kadrosunun, alanında yarım asra ulaşan bir deneyim ile dünyada var olan en ileri eğitim tekniklerini birleştirerek, 5G Eğitim Modeli’ni yarattığını belirten ERA Kolejleri Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü Gülçin Aşkın Çetin, “Bu yöntemin özü, birbirinden farklı beden, zihin ve kişilik yapılarına sahip öğrencilerin, kendi güçlü ve zayıf yönlerinin testlerle belirlenmesi, ERA Bilimsel Gelişim Merkezi’nde gerekli yönlerin ek derslerle güçlendirilmesi ve sonuçların adım adım takip edilerek aileler ile işbirliği içerisinde olumlu hedeflere ulaşılmasıdır” diye konuşuyor.

ERA Kolejleri, İstanbul’da 10 kampüsü ve Bursa’da yeni açılan Nilüfer Kampüsü ile 6000’den fazla öğrencinin en iyi şekilde eğitilebilmesi için hizmet sunuyor. Eğitimde yeni bir çağı temsil eden ERA, özgün 5G Eğitim Modeli, Bilimsel Gelişim Merkezi ve 600 kişilik dinamik eğitim kadrosu ile yeni çağın beklentilerini karşılayan farklı ve öncü bir eğitim anlayışını temsil ediyor. Kampüslerinin mimarisinden teknolojik altyapısına, başarıyı desteklemek için hazırladıkları yayınlardan anne babalarla kurdukları düzenli iletişime uzanan pek çok farklılıkları olan ERA Kolejleri’ni diğer okullardan ayıran en önemli özellik ise, çok boyutlu özgün ve bilimsel yöntemlerle eğitime bütünsel yaklaşması…

ERA Kolejleri’nde hangi eğitim modelleri ve programları uygulanıyor? Ülkemizde uygulanan eğitim
metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
ERA Kolejleri, anaokulundan liseye, binlerce öğrenciye eğitim sunuyor. Kullandığımız eğitim sistemi, ülkemizdeki eğitim müfredatına tamamıyla uygun olmakla birlikte özgün ve başarılı sonuçları ölçümlenebilen heyecan veren bir bakış açısını içermektedir. ERA kadrosu, alanında yarım asra ulaşan bir deneyim ile dünyada var olan en ileri eğitim tekniklerini birleştirerek, 5G Eğitim Modeli’ni yarattı. Bu yöntemin özü, birbirinden farklı beden, zihin ve kişilik yapılarına sahip öğrencilerin, kendi güçlü ve zayıf yönlerinin testlerle belirlenmesi, ERA Bilimsel Gelişim Merkezi’nde gerekli yönlerin ek derslerle güçlendirilmesi ve sonuçların adım adım takip edilerek aileler ile işbirliği içerisinde olumlu hedeflere ulaşılmasıdır. ERA Bilimsel Gelişim Merkezleri’nde uygulanan testler ve öğrenciye sunulan programlar, 10 hafta gibi kısa sürede olumlu sonuçlar yaratarak, hızlı ve objektif şekilde ölçülebilir bir başarıya ulaşmamızı sağlıyor. Öğrencilerin beslenmelerinden motor becerilerine varana dek her türlü özelliklerindeki değişim, adım adım aile raporlanırken anne babaların öğrenci hakkındaki gözlemleri ve çocuklarının gelişimi için evde yapılabilecek egzersizler konusunda oldukça faydalı bir işbirliği yaratılır. ERA’daki 5G Eğitim Modeli’nin en önemli yanı ise, bilimsel olarak raporlama sunmasıdır.

era_kolejleri_bSon yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okulunuzda
bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
ERA Kolejleri çağın eğitim anlamında bize sunduğu tüm olanakları kullanarak eğitim sistemini ve iletişim araçlarını kendi özel akıllı tahta uygulamaları ve sadece ERA öğrencilerinin ve velilerinin faydalanabildiği “Eraİntranet” sistemleriyle zenginleştirdi. ERA Kolejleri’nin kendi özel yazılımları olan ve gelişimlerinde kendi öğrenci ve öğretmenlerinin fikir ve çalışmalarıyla zenginleşen teknoloji altyapısı; akıllı telefon, tablet, bilgisayar gibi her platformda çalışmakta ve kullanıcılarına zengin bir deneyimle birlikte birçok yönden hız ve fayda sağlamaktadır.

YABANCI DİL EĞİTİMİNDE SON DERECE İDDİALIYIZ

Öğrencilerinizin iyi bir yabancı dil eğitimi alması için yaptığınız çalışmalardan söz edebilir misiniz?
ERA Kolejleri’nde anaokulundan lise son sınıfa kadar, iletişimsel metod kullanarak, öğrencilerimizin yabancı dili, etkileşim içinde öğrenmelerini sağlamaktayız. Bu alanda uzman bir kurum olan Cambridge’in yayınlarını kullanıyoruz. Dil öğreniminde dört temel beceriyi (reading, speaking, writting, listening) en iyi şekilde geliştirecek dokümanlar, sınıf içinde kullandığımız farklı materyaller ve LMS sistemleriyle, yabancı dil eğitiminde son derece iddialıyız. Tüm özel günlerde yaptığımız aktiviteler, yarışma ve etkinlikler, sinema günleri ve uluslararası sınavlar da eğitimimize katkı sağlayan yönlerimizdir. Yaz dönemlerinde farklı ülkelerde düzenlediğimiz yaz okulları, hem çok sevilmekte hem de dili konuşmak açısından son derece faydalı olmaktadır. Kendi anadilinde eğitim sunan (native speaker) öğretmenlerimiz ile öğrencilerimizin kendilerini rahat bir şekilde ifade edebilecekleri ortamı hazırlayarak hem onların dili en etkin biçimde kullanmalarını sağlamakta hem de yabancı dilin sadece bir ders değil, bir yaşam biçimi ve kültür olduğunu öğrencilerimize aşılamaktayız.

Okulunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Günümüzde öğretmen, kitapta yazanı ezberleten kişi değil, öğrencilerine duruşuyla heyecanı ve sevgisiyle liderlik eden kişi… Biz, öğrenme ateşini yakacak bir kadro ile ilerliyoruz. Yeni öğretmen seçerken de aramıza katılacak arkadaşlarda bu niteliklere öncelik veriyoruz.

SINAV HAZIRLIĞINDA UZMAN BİR KADROYA SAHİBİZ
Öğrencilerinizin TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
ERA Kolejleri’nde öğrencilerimiz, TEOG Sınavları’na ve YGS – LYS sınavlarına uzun ve ciddi bir maratonla hazırlanırlar. Zira bu sınavların hazırlık süreçleri öğrencinin bağlı olduğu kademelerin tüm seviyelerini kapsadığı için, hazırlığa sadece bir yıl ayırmak yerine geniş zamana yayarak başarıyı kesinleştirmeye çalışırız. Sınav hazırlığı 360 derecelik bir yaklaşımla aileleri de işin içine katarak gerçekleştirilir. Öğrencilerimizin eğitim hayatı boyunca alması gereken ders kazanımları “Çözüyorum- Kazanıyorum” branş sınavları ile birlikte 3. sınıftan başlar. Bu değerlendirmelerle öğrencilerimizin kazanım eksiklikleri tespit edilerek hafta içi ve hafta sonu gerçekleştirilen çalışmalarla giderilir. Böylece öğrenci hangi sınıfta olursa olsun bir sonraki yıla eksiksiz bir şekilde geçmesi sağlanır. Bu aşamalar özenle tamamlandıktan sonra öğrencilerimiz sınav yıllarına geldiği zaman onları ciddi bir çalışma ortamı beklemektedir. Sınav hazırlığında onlarca yıllık deneyimi olan uzman bir kadroya sahibiz. Bu kadronun hazırladığı yayınlarla öğrencilerimiz Türkiye ve İstanbul genelinde yapılan deneme sınavları ile kendi seviyelerini görürler. Son aşamada eksikler eğitim koçları ile birlikte tamamlanır. ERA Kolejleri’nde temel branşların yanında öğrencilerin stratejik düşünme becerilerini, analiz ve sonucu önceden görme yetilerini geliştiren çeşitli ders ve etkin çalışmalar yapılır. Böylece sadece bilgi anlamında değil, beceri anlamında da donanımlı olmaları sağlanmaktadır.

Öğrencilerinize ne gibi imkânlar sunuyorsunuz? Bahsedebilir misiniz?
Fiziksel, sosyal, psikolojik ve zihinsel gelişimi destekleyen eğitim uygulamaları eğitim sistemimizin vazgeçilmezleridir. Sanat ve spor, fiziksel gelişim kadar psikolojik nitelikleri de güçlendirir ve sosyal becerileri yükseltir. Bu nedenle farklı ilgi alanlarına hitap eden pek çok kulübe sahibiz.
Ayrıca her yıl, değişen oranlarda burslar veriyor ve bunu hem okul içinde hem de dışında duyuruyoruz.

TÜRKİYE’NİN İLK OLİMPİK PARKI’NA SAHİP KAMPÜSÜNÜ AÇIYORUZ
2016-2017 eğitim-öğretim yılında hangi yenilikleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz? Hedefleriniz ve yatırım planlarınızdan söz edebilir misiniz?
Çağımızın eğitiminde gerekli kıldığı “Kodlama Eğitimleri”ni, ERA Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersleri içinde sistemli bir şekilde geliştirerek sürdürmeyi planlıyoruz. ERA Rekreasyon atölyelerimizde uyguladığımız ve içinde "Maker" programlarını da barındıran sistemimiz 3D yazıcılar ile desteklenerek öğrencilerimizin kendi tasarımlarını bir ürüne dönüştürmesine imkan sağlayacaktır. Yine eğitim programı içine alacağımız "Arttırılmış Gerçeklik” ve “3D Uygulamaları” ile derslerin işlenişleri daha kapsamlı hale gelecektir.
ERA Kolejleri bu yıl da öğrenci sayısı anlamında büyüme ivmesini sürdürüyor. Bursa’da eğitime yeni bir soluk getiriyoruz ve Türkiye’nin ilk Olimpik Parkı’na sahip kampüsünü açıyoruz. Sporu desteklemek ve Dünya’ya pek çok alanda sporcu yetiştirmek için muazzam bir kampüs hazırlanıyor. Bununla beraber 2017 yılına hazırlanan İstanbul içi ve dışı onlarca kampüsümüz daha olacak. Bu projelerle ERA Kolejleri ailesi giderek genişleyecek ve Türkiye geneline yayılan ERA Kolejleri’nin bir sonraki hedefi de bir dünya okulu olmak üzere gerçekleşecek.

Velilerin sizden ne gibi beklentileri oluyor? Bu beklentileri karşılamaya yönelik ne gibi çözümler üretiyorsunuz?
Temelde her ailenin beklentisi çocuğunun mutlu ve başarılı olmasıdır. Biz ERA’da anne babalar ile sıkı bir iletişim halindeyiz. Öğrencilerin yedikleri yemekten, girdikleri derslere, eğitimlerinde her türlü iniş çıkışa dair ailelerle görüşüyoruz.

Size başvuran ve kayıt yaptırmak isteyen öğrencileri seçerken hangi kriterleri göz
önünde bulunduruyorsunuz?
Öğrenciler ERA Bilimsel Gelişim Merkezi’nin bireysel tanıma sürecinden geçiyor. Bu sayede, yetenek ve donanım anlamında öğrencinin hazır bulunuşluğu kayıt altına alınarak ön kayıtlar oluşturuluyor. Zihin Check Up olarak adlandırdığımız test sürecinde işitsel, görsel algısı, kaba motor ve ince motor beceri gelişimi, dikkat ve hafıza becerileri raporlanıyor.

> ERA Kolejleri’nin farkı 5 G Eğitim Modeli

ERAKolejleri, alanında yarım asra ulaşan bir deneyim ile dünyada var olan en ileri eğitim tekniklerini birleştirerek, 5G Eğitim Modeli’ni oluşturdu.

eraERA Kadrosunun, alanında yarım asra ulaşan bir deneyim ile dünyada var olan en ileri eğitim tekniklerini birleştirerek, 5G Eğitim Modeli’ni yarattığını belirten ERA Kolejleri Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü Gülçin Aşkın Çetin, “Bu yöntemin özü, birbirinden farklı beden, zihin ve kişilik yapılarına sahip öğrencilerin, kendi güçlü ve zayıf yönlerinin testlerle belirlenmesi, ERA Bilimsel Gelişim Merkezi’nde gerekli yönlerin ek derslerle güçlendirilmesi ve sonuçların adım adım takip edilerek aileler ile işbirliği içerisinde olumlu hedeflere ulaşılmasıdır” diye konuşuyor.

ERA Kolejleri, İstanbul’da 10 kampüsü ve Bursa’da yeni açılan Nilüfer Kampüsü ile 6000’den fazla öğrencinin en iyi şekilde eğitilebilmesi için hizmet sunuyor. Eğitimde yeni bir çağı temsil eden ERA, özgün 5G Eğitim Modeli, Bilimsel Gelişim Merkezi ve 600 kişilik dinamik eğitim kadrosu ile yeni çağın beklentilerini karşılayan farklı ve öncü bir eğitim anlayışını temsil ediyor. Kampüslerinin mimarisinden teknolojik altyapısına, başarıyı desteklemek için hazırladıkları yayınlardan anne babalarla kurdukları düzenli iletişime uzanan pek çok farklılıkları olan ERA Kolejleri’ni diğer okullardan ayıran en önemli özellik ise, çok boyutlu özgün ve bilimsel yöntemlerle eğitime bütünsel yaklaşması…

ERA Kolejleri’nde hangi eğitim modelleri ve programları uygulanıyor? Ülkemizde uygulanan eğitim
metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
ERA Kolejleri, anaokulundan liseye, binlerce öğrenciye eğitim sunuyor. Kullandığımız eğitim sistemi, ülkemizdeki eğitim müfredatına tamamıyla uygun olmakla birlikte özgün ve başarılı sonuçları ölçümlenebilen heyecan veren bir bakış açısını içermektedir. ERA kadrosu, alanında yarım asra ulaşan bir deneyim ile dünyada var olan en ileri eğitim tekniklerini birleştirerek, 5G Eğitim Modeli’ni yarattı. Bu yöntemin özü, birbirinden farklı beden, zihin ve kişilik yapılarına sahip öğrencilerin, kendi güçlü ve zayıf yönlerinin testlerle belirlenmesi, ERA Bilimsel Gelişim Merkezi’nde gerekli yönlerin ek derslerle güçlendirilmesi ve sonuçların adım adım takip edilerek aileler ile işbirliği içerisinde olumlu hedeflere ulaşılmasıdır. ERA Bilimsel Gelişim Merkezleri’nde uygulanan testler ve öğrenciye sunulan programlar, 10 hafta gibi kısa sürede olumlu sonuçlar yaratarak, hızlı ve objektif şekilde ölçülebilir bir başarıya ulaşmamızı sağlıyor. Öğrencilerin beslenmelerinden motor becerilerine varana dek her türlü özelliklerindeki değişim, adım adım aile raporlanırken anne babaların öğrenci hakkındaki gözlemleri ve çocuklarının gelişimi için evde yapılabilecek egzersizler konusunda oldukça faydalı bir işbirliği yaratılır. ERA’daki 5G Eğitim Modeli’nin en önemli yanı ise, bilimsel olarak raporlama sunmasıdır.

era_kolejleri_bSon yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okulunuzda
bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
ERA Kolejleri çağın eğitim anlamında bize sunduğu tüm olanakları kullanarak eğitim sistemini ve iletişim araçlarını kendi özel akıllı tahta uygulamaları ve sadece ERA öğrencilerinin ve velilerinin faydalanabildiği “Eraİntranet” sistemleriyle zenginleştirdi. ERA Kolejleri’nin kendi özel yazılımları olan ve gelişimlerinde kendi öğrenci ve öğretmenlerinin fikir ve çalışmalarıyla zenginleşen teknoloji altyapısı; akıllı telefon, tablet, bilgisayar gibi her platformda çalışmakta ve kullanıcılarına zengin bir deneyimle birlikte birçok yönden hız ve fayda sağlamaktadır.

YABANCI DİL EĞİTİMİNDE SON DERECE İDDİALIYIZ

Öğrencilerinizin iyi bir yabancı dil eğitimi alması için yaptığınız çalışmalardan söz edebilir misiniz?
ERA Kolejleri’nde anaokulundan lise son sınıfa kadar, iletişimsel metod kullanarak, öğrencilerimizin yabancı dili, etkileşim içinde öğrenmelerini sağlamaktayız. Bu alanda uzman bir kurum olan Cambridge’in yayınlarını kullanıyoruz. Dil öğreniminde dört temel beceriyi (reading, speaking, writting, listening) en iyi şekilde geliştirecek dokümanlar, sınıf içinde kullandığımız farklı materyaller ve LMS sistemleriyle, yabancı dil eğitiminde son derece iddialıyız. Tüm özel günlerde yaptığımız aktiviteler, yarışma ve etkinlikler, sinema günleri ve uluslararası sınavlar da eğitimimize katkı sağlayan yönlerimizdir. Yaz dönemlerinde farklı ülkelerde düzenlediğimiz yaz okulları, hem çok sevilmekte hem de dili konuşmak açısından son derece faydalı olmaktadır. Kendi anadilinde eğitim sunan (native speaker) öğretmenlerimiz ile öğrencilerimizin kendilerini rahat bir şekilde ifade edebilecekleri ortamı hazırlayarak hem onların dili en etkin biçimde kullanmalarını sağlamakta hem de yabancı dilin sadece bir ders değil, bir yaşam biçimi ve kültür olduğunu öğrencilerimize aşılamaktayız.

Okulunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Günümüzde öğretmen, kitapta yazanı ezberleten kişi değil, öğrencilerine duruşuyla heyecanı ve sevgisiyle liderlik eden kişi… Biz, öğrenme ateşini yakacak bir kadro ile ilerliyoruz. Yeni öğretmen seçerken de aramıza katılacak arkadaşlarda bu niteliklere öncelik veriyoruz.

SINAV HAZIRLIĞINDA UZMAN BİR KADROYA SAHİBİZ
Öğrencilerinizin TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
ERA Kolejleri’nde öğrencilerimiz, TEOG Sınavları’na ve YGS – LYS sınavlarına uzun ve ciddi bir maratonla hazırlanırlar. Zira bu sınavların hazırlık süreçleri öğrencinin bağlı olduğu kademelerin tüm seviyelerini kapsadığı için, hazırlığa sadece bir yıl ayırmak yerine geniş zamana yayarak başarıyı kesinleştirmeye çalışırız. Sınav hazırlığı 360 derecelik bir yaklaşımla aileleri de işin içine katarak gerçekleştirilir. Öğrencilerimizin eğitim hayatı boyunca alması gereken ders kazanımları “Çözüyorum- Kazanıyorum” branş sınavları ile birlikte 3. sınıftan başlar. Bu değerlendirmelerle öğrencilerimizin kazanım eksiklikleri tespit edilerek hafta içi ve hafta sonu gerçekleştirilen çalışmalarla giderilir. Böylece öğrenci hangi sınıfta olursa olsun bir sonraki yıla eksiksiz bir şekilde geçmesi sağlanır. Bu aşamalar özenle tamamlandıktan sonra öğrencilerimiz sınav yıllarına geldiği zaman onları ciddi bir çalışma ortamı beklemektedir. Sınav hazırlığında onlarca yıllık deneyimi olan uzman bir kadroya sahibiz. Bu kadronun hazırladığı yayınlarla öğrencilerimiz Türkiye ve İstanbul genelinde yapılan deneme sınavları ile kendi seviyelerini görürler. Son aşamada eksikler eğitim koçları ile birlikte tamamlanır. ERA Kolejleri’nde temel branşların yanında öğrencilerin stratejik düşünme becerilerini, analiz ve sonucu önceden görme yetilerini geliştiren çeşitli ders ve etkin çalışmalar yapılır. Böylece sadece bilgi anlamında değil, beceri anlamında da donanımlı olmaları sağlanmaktadır.

Öğrencilerinize ne gibi imkânlar sunuyorsunuz? Bahsedebilir misiniz?
Fiziksel, sosyal, psikolojik ve zihinsel gelişimi destekleyen eğitim uygulamaları eğitim sistemimizin vazgeçilmezleridir. Sanat ve spor, fiziksel gelişim kadar psikolojik nitelikleri de güçlendirir ve sosyal becerileri yükseltir. Bu nedenle farklı ilgi alanlarına hitap eden pek çok kulübe sahibiz.
Ayrıca her yıl, değişen oranlarda burslar veriyor ve bunu hem okul içinde hem de dışında duyuruyoruz.

TÜRKİYE’NİN İLK OLİMPİK PARKI’NA SAHİP KAMPÜSÜNÜ AÇIYORUZ
2016-2017 eğitim-öğretim yılında hangi yenilikleri gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz? Hedefleriniz ve yatırım planlarınızdan söz edebilir misiniz?
Çağımızın eğitiminde gerekli kıldığı “Kodlama Eğitimleri”ni, ERA Bilişim Teknolojileri ve Yazılım dersleri içinde sistemli bir şekilde geliştirerek sürdürmeyi planlıyoruz. ERA Rekreasyon atölyelerimizde uyguladığımız ve içinde "Maker" programlarını da barındıran sistemimiz 3D yazıcılar ile desteklenerek öğrencilerimizin kendi tasarımlarını bir ürüne dönüştürmesine imkan sağlayacaktır. Yine eğitim programı içine alacağımız "Arttırılmış Gerçeklik” ve “3D Uygulamaları” ile derslerin işlenişleri daha kapsamlı hale gelecektir.
ERA Kolejleri bu yıl da öğrenci sayısı anlamında büyüme ivmesini sürdürüyor. Bursa’da eğitime yeni bir soluk getiriyoruz ve Türkiye’nin ilk Olimpik Parkı’na sahip kampüsünü açıyoruz. Sporu desteklemek ve Dünya’ya pek çok alanda sporcu yetiştirmek için muazzam bir kampüs hazırlanıyor. Bununla beraber 2017 yılına hazırlanan İstanbul içi ve dışı onlarca kampüsümüz daha olacak. Bu projelerle ERA Kolejleri ailesi giderek genişleyecek ve Türkiye geneline yayılan ERA Kolejleri’nin bir sonraki hedefi de bir dünya okulu olmak üzere gerçekleşecek.

Velilerin sizden ne gibi beklentileri oluyor? Bu beklentileri karşılamaya yönelik ne gibi çözümler üretiyorsunuz?
Temelde her ailenin beklentisi çocuğunun mutlu ve başarılı olmasıdır. Biz ERA’da anne babalar ile sıkı bir iletişim halindeyiz. Öğrencilerin yedikleri yemekten, girdikleri derslere, eğitimlerinde her türlü iniş çıkışa dair ailelerle görüşüyoruz.

Size başvuran ve kayıt yaptırmak isteyen öğrencileri seçerken hangi kriterleri göz
önünde bulunduruyorsunuz?
Öğrenciler ERA Bilimsel Gelişim Merkezi’nin bireysel tanıma sürecinden geçiyor. Bu sayede, yetenek ve donanım anlamında öğrencinin hazır bulunuşluğu kayıt altına alınarak ön kayıtlar oluşturuluyor. Zihin Check Up olarak adlandırdığımız test sürecinde işitsel, görsel algısı, kaba motor ve ince motor beceri gelişimi, dikkat ve hafıza becerileri raporlanıyor.

Son Güncelleme: Salı, 03 May 2016 08:47

Gösterim: 3658

Bugünün değil yarının eğitimini kurguladıklarını ifade eden Doğa Okulları CEO’su Bünyamin Çelikten, eğitim anlayışlarıyla ülkemizde eğitim sektöründe daha önce yapılmamış olan projelere imza attıklarını ifade ediyor.

dogaÇelikten, “Değişen dünyada değişen eğitim metotlarını ilk biz uyguluyoruz. Bu yüzden Yeni Nesil Eğitim misyonuyla öğrencilerimizi yetiştiriyoruz. 21. yüzyılın nasıl mezunlar beklediğini çok iyi analiz edip kendimizi bu şeklide geliştirip, eğitim sistemimize yenilikleri entegre ediyoruz” diye konuşuyor.

Akademik anlamda rekor kıran başarılara imza atan Doğa Okulları, MEB müfredatına ekledikleri seçmeli derslerle öğrencilerin kişisel gelişimine katkı sağlayacak, dünya vizyonu kazandıracak dersler veriyor. Daha ilkokul 1. sınıftan itibaren ezberci değil, öğrencinin akademik becerilerinin, analitik düşünme yeteneklerinin geliştirilmesine odaklı bir eğitim sistemi uygulayan Doğa Okulları’nın eğitim yöntemlerinin başarısı, her yıl TEOG ve YGS/LYS sınavlarında öğrencilerinin kazandığı üstün başarılarla da belgeleniyor. Doğa Okulları TEOG’da başarıyı, öğrencilerini sınava MEB’in belirlediği müfredatla yüzde 100 uyumlu sorularla hazırlayarak yakalıyor. Bu sistemle hazırlanan Doğa Okulları öğrencileri, TEOG sınavlarında her yıl 6 branşta da en yüksek doğru cevap sayısına ulaşıyor.

“FARKLI METOTLARDA ÖĞRENİM İMKÂNI SUNUYORUZ”
Doğa Okulları diğer özel okullardan hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Bu kapsamda okullarınızda uyguladığınız eğitim modelleri ve programları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?

Öncelikli olarak biz bugünün değil yarının eğitimini kurguluyoruz. Eğitim anlayışımızla ülkemizde eğitim sektöründe daha önce yapılmamış olan projelere imza atıyoruz. Değişen dünyada değişen eğitim metotlarını ilk biz uyguluyoruz. Bu yüzden Yeni Nesil Eğitim misyonuyla öğrencilerimizi yetiştiriyoruz. 21. yüzyılın nasıl mezunlar beklediğini çok iyi analiz edip kendimizi bu şeklide geliştirip, eğitim sistemimize yenilikleri entegre ediyoruz. Yeni Nesil Eğitim anlayışımızın temelinde; mutlu çocuk öğrenir, başarıyı yakalar, bilgiyi sadece öğrenmek yetmez, bunu materyaller ve duygularla hayatına entegre eder anlayışı yatıyor. Akademik anlamda rekor kıran başarılara imza atıyoruz. Oradaki çalışmalarımız devam ederken bir yandan da MEB müfredatına eklediğimiz seçmeli derslerle çocuklarımızın kişisel gelişimine katkı sağlayacak, dünya vizyonu kazandıracak dersler veriyoruz. Örneğin; Ekoloji, Sağlık & Fiziksel Gelişim, Görsel Sanatlar, Görsel Drama, İş Ahlakı, Türkçe konuşma ve anlama gibi derslerimiz var. Biz normalde ebeveynler tarafından tatbik edilmesi gereken uygulamaları da çocuklarımıza sunuyoruz. Kampüslerimizde sunduğumuz fiziksel şartlar ile çocuklarımız; bilim, teknoloji ve ekolojik sistemle iç içe zaman geçiriyor. Burada öğrendiği bilgileri evinde de anlatıyor, deneyler yaparak uyguluyor. Bu bizim için çok önemli. Çünkü tüm bu uygulamalar çocuklarımıza özgüven kazandırıyor. Özgüven kazanan çocuk başarıyı da yakalamış oluyor.

Öğrenme yaşam boyu 24 saat devam eden bir süreçtir. Doğa Okulları’nın yaptığı devrim budur. Biz öğrencilerimizin öğrenme eylemini ders saatleriyle kısıtlamıyoruz. Onlara ev ortamında, sosyal yaşam alanlarında da öğrenmelerini devam ettirmelerini sağlıyoruz. Dijital ortamlar, özel çalışmalar, mesleki gözlem çalışmaları, sosyal sorumluluk projeleri ile akademik sistemin yanına ek öğrenimler sunuyoruz.

Doğa Okulları olarak her yaş grubunun ihtiyaçlarını çok iyi analiz ediyor ve bu ihtiyaçları doğru bir şeklide karşılıyoruz. Mesela; küçük yaşta çocuklarda temel felsefemiz, onların zekâ alanlarını geliştirme, okula severek gelmelerini sağlamak. Aynı zamanda okulda yaptıkları çalışmaların devamında, evde bizim önerdiğimiz çalışmaları yaparak öğrenme sürecini devam ettirmek. Bunun için her yaş grubuna özel mantık setlerimiz var. Yapılan yeni araştırmalar gösteriyor ki çocukların zekâ yaşı 12 yaşına kadar gelişebiliyor. Bu nedenle iki şey çok önemli; birincisi duyguyla öğrenme, ikincisi zekâ gelişimi.

Küçük yaş grubu duyu ile öğrenir. Beş duyuyu ne kadar çok kullanırsanız hem kas gelişimini sağlarsınız, hem de öğrenmelerini daha kolay hale getirisiniz. Çocuğa alfabeyi duygu ile nasıl öğreteceksiniz diye sorarsanız; farklı materyaller kullanarak harflere dokunmasını, kurabiye yaparak tadarak öğrenmesini, doğal bir ortamda harfleri şekillerle ilişkilendirerek görsel hafızasının gelişmesini, harflerin sesleriyle ilgili şarkı söyleterek duyu duygusunu yaşatarak sağlarız. Önemli olan şey çocuğa ne öğretildiği değil, 40 dakikada yapılan çalışmanın nasıl yapılandırıldığıdır.

Ders materyali olarak, MEB yayınları dışında kendi yayınlarımız da var. Doğa Okulları olarak eğitim-öğretim, yaklaşımlara ve kullandığımız metotlara göre, eğitim ekibimizle birlikte kendi yayınlarımızı oluşturuyoruz. Böylece Türkiye’nin en başarılı eğitim kadrosu olarak, gücümüzü de ortaya koymuş oluyoruz. Bu anlamda akademik olarak en güçlü ve yaratıcı ekiplerinden birine sahibiz.

Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?

Doğa Okulları olarak eğitim teknolojilerini yıllar önce kullanmaya başladık. Bu konuda öncülüğümüz sürmektedir. Dünyanın en iyi markalarıyla iş ortaklıklarımız var. Microsoft, IBM, Intel, Turkcell, Lego Education, Karspersky, Britanica gibi dünyanın en iyi markaları ile iş ortaklıklarımız sayesinde Türkiye’nin eğitim anlayışını çok farklı bir konuma taşıyoruz. Doğa Okulları Ataşehir Bilim Kampüsü, Turkcell teknolojisiyle “Akıllı Okul”a dönüştürüldü. Türkiye’de bir ilk olan proje kapsamında okulda öğrencilere IOT, sanal gerçeklik, maker eğitim metotları ile kodlama derslerinin yer aldığı öğrenme ortamları sağlıyoruz.
Türkiye’de, eğitimde teknolojiyi en iyi kullanan okul seçilmemizle başlayan bu süreçte Ataşehir 1 Kampüsümüzün Türkiye’nin ilk Apple Lighthouse okulu olma unvanıyla devam etti. Ardından Tuzla’daki Intel teknoloji kampüsü ile de öğrencilerimize teknolojiyi deneyimleme imkânı sunan bir üst kurduk.
Ayrıca Doğa Okulları olarak Microsoft ile yürüttüğümüz işbirliği sonucunda Tuzla kampüsümüz ‘Showcase’ okul seçilmiştir. Microsoft’un Türkiye vitrini Doğa Okulları’dır.
Ayrıca, IBM ile kodlama ve Veri Madenciliğini, Karspersky ile siber güvenlik konuları üzerinde eğitimler vererek öğrencilerimizi yeni Dünya teknolojilerine hazır hale getiriyoruz.

TEOG’DA BAŞARININ ANAHTARI KİŞİYE ÖZEL EĞİTİMDE
Öğrencilerinizi TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?

Daha ilkokul 1. sınıftan itibaren ezberci değil, öğrencinin akademik becerilerinin, analitik düşünme yeteneklerinin geliştirilmesine odaklı bir eğitim sistemi uyguluyoruz. Doğa Okulları’nın eğitim yöntemlerinin başarısı, her yıl TEOG ve YGS/LYS sınavlarında öğrencilerinin kazandığı üstün başarılarla da belgeleniyor.

Doğa Okulları TEOG’da başarıyı, öğrencilerini sınava MEB’in belirlediği müfredatla yüzde 100 uyumlu sorularla hazırlayarak yakalıyor. Bu sistemle hazırlanan Doğa Okulları öğrencileri, TEOG sınavlarında her yıl 6 branşta da en yüksek doğru cevap sayısına ulaşıyor.

Doğa öğrencilerini başarıya götüren bir diğer faktör de ortaokulda uygulanan eğitim modeli Student Oriented Education System ya da kısa adıyla SOES. Akademik gelişimin yanı sıra kişisel gelişimi de destekleyen SOES ile eğitim gören öğrenciler sınav kaygısı yaşamıyor ve TEOG sınavına kendine güven duyarak giriyor. Kişiye özel eğitim, TEOG’la yüzde 100 uyumlu bir hazırlık sistemi oluşturmak ve rehberlik biriminin sürekli desteği ile sentezlenen çalışmalar başarıyı kaçınılmaz kılıyor. TEOG’a öğrencilerimizi hazırlamak için kullandığımız yaprak testler, TEOG Deneme Sınavları, Konu Tarama Testleri (KTT), Ödev ve Ders Kitapları, Soru Bankaları sınava hazırlıkta farkımızı oluşturuyor.

Bütün sınava hazırlık içerikleri, Doğa Okulları öğretmenleri tarafından tamamen TEOG’da çıkan sorular analiz edilerek hazırlanıyor. Böylece öğrencilerimiz TEOG’a girdiklerinde Doğa Okulları tarafından hazırlanan soruların aynısı ya da bir benzeri ile karşılaşıyorlar.

Doğa Okulları’nın TEOG başarısının temelini ise şunlar oluşturuyor:
Doğa Okulları'nda her öğrencinin bir ‘asistanı’ bulunuyor. Asistan, öğrencinin konu ve kazanım eksiğini belirliyor ve buna göre başarılı olması için özel yol haritası çıkarıyor.

Öğrenci sınavdan çıktığı zaman, kaç doğru, kaç yanlış yaptığını ve hangi sorulara yanlış cevap verdiğini öğrenmek istiyor. Biz, on-line ortamda sınav sorularının çözümlerine ulaşmalarını sağlıyoruz. Öğretmenler, her bir soruda nelere dikkat etmeleri gerektiğini açıklayarak soruları çözerken, öğrenciler neden yanlış yaptıklarını, soruyu neden yanlış anladıklarını sıcağı sıcağına öğrenmiş oluyorlar.

TEOG Konu Anlatım Kitapları, Ödev Kitapları, Soru Bankaları, Konu Testleri, Deneme Sınavları, Konu Tarama Testlerinden oluşan zengin içeriğe sahip yayınlarla sınava hazırlanmak başarıyı getiriyor. Binlerce sorunun yer aldığı yayınlar, öğrenciyi gerçek sınavda çıkabilecek her türlü soruya karşı hazırlıyor. TEOG sınavlarına uzman öğretmen kadrosu ve yayınlarla sorunsuzca hazırlayan Doğa Okulları, deneyimli öğretmen kadrosuyla çıkabilecek soruların hızlı ve pratik çözüm yollarını öğretiyor. Uzman eğitimci kadrosu tarafından hazırlanan TEOG’a yüzde 100 uyumlu sınava hazırlık yayınlarıyla da öğrencilere sınavda çıkacak soruların benzerlerini sunuyor.

> Doğa Okulları’nda Yeni Nesil Eğitim uygulanıyor

Bugünün değil yarının eğitimini kurguladıklarını ifade eden Doğa Okulları CEO’su Bünyamin Çelikten, eğitim anlayışlarıyla ülkemizde eğitim sektöründe daha önce yapılmamış olan projelere imza attıklarını ifade ediyor.

dogaÇelikten, “Değişen dünyada değişen eğitim metotlarını ilk biz uyguluyoruz. Bu yüzden Yeni Nesil Eğitim misyonuyla öğrencilerimizi yetiştiriyoruz. 21. yüzyılın nasıl mezunlar beklediğini çok iyi analiz edip kendimizi bu şeklide geliştirip, eğitim sistemimize yenilikleri entegre ediyoruz” diye konuşuyor.

Akademik anlamda rekor kıran başarılara imza atan Doğa Okulları, MEB müfredatına ekledikleri seçmeli derslerle öğrencilerin kişisel gelişimine katkı sağlayacak, dünya vizyonu kazandıracak dersler veriyor. Daha ilkokul 1. sınıftan itibaren ezberci değil, öğrencinin akademik becerilerinin, analitik düşünme yeteneklerinin geliştirilmesine odaklı bir eğitim sistemi uygulayan Doğa Okulları’nın eğitim yöntemlerinin başarısı, her yıl TEOG ve YGS/LYS sınavlarında öğrencilerinin kazandığı üstün başarılarla da belgeleniyor. Doğa Okulları TEOG’da başarıyı, öğrencilerini sınava MEB’in belirlediği müfredatla yüzde 100 uyumlu sorularla hazırlayarak yakalıyor. Bu sistemle hazırlanan Doğa Okulları öğrencileri, TEOG sınavlarında her yıl 6 branşta da en yüksek doğru cevap sayısına ulaşıyor.

“FARKLI METOTLARDA ÖĞRENİM İMKÂNI SUNUYORUZ”
Doğa Okulları diğer özel okullardan hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Bu kapsamda okullarınızda uyguladığınız eğitim modelleri ve programları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?

Öncelikli olarak biz bugünün değil yarının eğitimini kurguluyoruz. Eğitim anlayışımızla ülkemizde eğitim sektöründe daha önce yapılmamış olan projelere imza atıyoruz. Değişen dünyada değişen eğitim metotlarını ilk biz uyguluyoruz. Bu yüzden Yeni Nesil Eğitim misyonuyla öğrencilerimizi yetiştiriyoruz. 21. yüzyılın nasıl mezunlar beklediğini çok iyi analiz edip kendimizi bu şeklide geliştirip, eğitim sistemimize yenilikleri entegre ediyoruz. Yeni Nesil Eğitim anlayışımızın temelinde; mutlu çocuk öğrenir, başarıyı yakalar, bilgiyi sadece öğrenmek yetmez, bunu materyaller ve duygularla hayatına entegre eder anlayışı yatıyor. Akademik anlamda rekor kıran başarılara imza atıyoruz. Oradaki çalışmalarımız devam ederken bir yandan da MEB müfredatına eklediğimiz seçmeli derslerle çocuklarımızın kişisel gelişimine katkı sağlayacak, dünya vizyonu kazandıracak dersler veriyoruz. Örneğin; Ekoloji, Sağlık & Fiziksel Gelişim, Görsel Sanatlar, Görsel Drama, İş Ahlakı, Türkçe konuşma ve anlama gibi derslerimiz var. Biz normalde ebeveynler tarafından tatbik edilmesi gereken uygulamaları da çocuklarımıza sunuyoruz. Kampüslerimizde sunduğumuz fiziksel şartlar ile çocuklarımız; bilim, teknoloji ve ekolojik sistemle iç içe zaman geçiriyor. Burada öğrendiği bilgileri evinde de anlatıyor, deneyler yaparak uyguluyor. Bu bizim için çok önemli. Çünkü tüm bu uygulamalar çocuklarımıza özgüven kazandırıyor. Özgüven kazanan çocuk başarıyı da yakalamış oluyor.

Öğrenme yaşam boyu 24 saat devam eden bir süreçtir. Doğa Okulları’nın yaptığı devrim budur. Biz öğrencilerimizin öğrenme eylemini ders saatleriyle kısıtlamıyoruz. Onlara ev ortamında, sosyal yaşam alanlarında da öğrenmelerini devam ettirmelerini sağlıyoruz. Dijital ortamlar, özel çalışmalar, mesleki gözlem çalışmaları, sosyal sorumluluk projeleri ile akademik sistemin yanına ek öğrenimler sunuyoruz.

Doğa Okulları olarak her yaş grubunun ihtiyaçlarını çok iyi analiz ediyor ve bu ihtiyaçları doğru bir şeklide karşılıyoruz. Mesela; küçük yaşta çocuklarda temel felsefemiz, onların zekâ alanlarını geliştirme, okula severek gelmelerini sağlamak. Aynı zamanda okulda yaptıkları çalışmaların devamında, evde bizim önerdiğimiz çalışmaları yaparak öğrenme sürecini devam ettirmek. Bunun için her yaş grubuna özel mantık setlerimiz var. Yapılan yeni araştırmalar gösteriyor ki çocukların zekâ yaşı 12 yaşına kadar gelişebiliyor. Bu nedenle iki şey çok önemli; birincisi duyguyla öğrenme, ikincisi zekâ gelişimi.

Küçük yaş grubu duyu ile öğrenir. Beş duyuyu ne kadar çok kullanırsanız hem kas gelişimini sağlarsınız, hem de öğrenmelerini daha kolay hale getirisiniz. Çocuğa alfabeyi duygu ile nasıl öğreteceksiniz diye sorarsanız; farklı materyaller kullanarak harflere dokunmasını, kurabiye yaparak tadarak öğrenmesini, doğal bir ortamda harfleri şekillerle ilişkilendirerek görsel hafızasının gelişmesini, harflerin sesleriyle ilgili şarkı söyleterek duyu duygusunu yaşatarak sağlarız. Önemli olan şey çocuğa ne öğretildiği değil, 40 dakikada yapılan çalışmanın nasıl yapılandırıldığıdır.

Ders materyali olarak, MEB yayınları dışında kendi yayınlarımız da var. Doğa Okulları olarak eğitim-öğretim, yaklaşımlara ve kullandığımız metotlara göre, eğitim ekibimizle birlikte kendi yayınlarımızı oluşturuyoruz. Böylece Türkiye’nin en başarılı eğitim kadrosu olarak, gücümüzü de ortaya koymuş oluyoruz. Bu anlamda akademik olarak en güçlü ve yaratıcı ekiplerinden birine sahibiz.

Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?

Doğa Okulları olarak eğitim teknolojilerini yıllar önce kullanmaya başladık. Bu konuda öncülüğümüz sürmektedir. Dünyanın en iyi markalarıyla iş ortaklıklarımız var. Microsoft, IBM, Intel, Turkcell, Lego Education, Karspersky, Britanica gibi dünyanın en iyi markaları ile iş ortaklıklarımız sayesinde Türkiye’nin eğitim anlayışını çok farklı bir konuma taşıyoruz. Doğa Okulları Ataşehir Bilim Kampüsü, Turkcell teknolojisiyle “Akıllı Okul”a dönüştürüldü. Türkiye’de bir ilk olan proje kapsamında okulda öğrencilere IOT, sanal gerçeklik, maker eğitim metotları ile kodlama derslerinin yer aldığı öğrenme ortamları sağlıyoruz.
Türkiye’de, eğitimde teknolojiyi en iyi kullanan okul seçilmemizle başlayan bu süreçte Ataşehir 1 Kampüsümüzün Türkiye’nin ilk Apple Lighthouse okulu olma unvanıyla devam etti. Ardından Tuzla’daki Intel teknoloji kampüsü ile de öğrencilerimize teknolojiyi deneyimleme imkânı sunan bir üst kurduk.
Ayrıca Doğa Okulları olarak Microsoft ile yürüttüğümüz işbirliği sonucunda Tuzla kampüsümüz ‘Showcase’ okul seçilmiştir. Microsoft’un Türkiye vitrini Doğa Okulları’dır.
Ayrıca, IBM ile kodlama ve Veri Madenciliğini, Karspersky ile siber güvenlik konuları üzerinde eğitimler vererek öğrencilerimizi yeni Dünya teknolojilerine hazır hale getiriyoruz.

TEOG’DA BAŞARININ ANAHTARI KİŞİYE ÖZEL EĞİTİMDE
Öğrencilerinizi TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?

Daha ilkokul 1. sınıftan itibaren ezberci değil, öğrencinin akademik becerilerinin, analitik düşünme yeteneklerinin geliştirilmesine odaklı bir eğitim sistemi uyguluyoruz. Doğa Okulları’nın eğitim yöntemlerinin başarısı, her yıl TEOG ve YGS/LYS sınavlarında öğrencilerinin kazandığı üstün başarılarla da belgeleniyor.

Doğa Okulları TEOG’da başarıyı, öğrencilerini sınava MEB’in belirlediği müfredatla yüzde 100 uyumlu sorularla hazırlayarak yakalıyor. Bu sistemle hazırlanan Doğa Okulları öğrencileri, TEOG sınavlarında her yıl 6 branşta da en yüksek doğru cevap sayısına ulaşıyor.

Doğa öğrencilerini başarıya götüren bir diğer faktör de ortaokulda uygulanan eğitim modeli Student Oriented Education System ya da kısa adıyla SOES. Akademik gelişimin yanı sıra kişisel gelişimi de destekleyen SOES ile eğitim gören öğrenciler sınav kaygısı yaşamıyor ve TEOG sınavına kendine güven duyarak giriyor. Kişiye özel eğitim, TEOG’la yüzde 100 uyumlu bir hazırlık sistemi oluşturmak ve rehberlik biriminin sürekli desteği ile sentezlenen çalışmalar başarıyı kaçınılmaz kılıyor. TEOG’a öğrencilerimizi hazırlamak için kullandığımız yaprak testler, TEOG Deneme Sınavları, Konu Tarama Testleri (KTT), Ödev ve Ders Kitapları, Soru Bankaları sınava hazırlıkta farkımızı oluşturuyor.

Bütün sınava hazırlık içerikleri, Doğa Okulları öğretmenleri tarafından tamamen TEOG’da çıkan sorular analiz edilerek hazırlanıyor. Böylece öğrencilerimiz TEOG’a girdiklerinde Doğa Okulları tarafından hazırlanan soruların aynısı ya da bir benzeri ile karşılaşıyorlar.

Doğa Okulları’nın TEOG başarısının temelini ise şunlar oluşturuyor:
Doğa Okulları'nda her öğrencinin bir ‘asistanı’ bulunuyor. Asistan, öğrencinin konu ve kazanım eksiğini belirliyor ve buna göre başarılı olması için özel yol haritası çıkarıyor.

Öğrenci sınavdan çıktığı zaman, kaç doğru, kaç yanlış yaptığını ve hangi sorulara yanlış cevap verdiğini öğrenmek istiyor. Biz, on-line ortamda sınav sorularının çözümlerine ulaşmalarını sağlıyoruz. Öğretmenler, her bir soruda nelere dikkat etmeleri gerektiğini açıklayarak soruları çözerken, öğrenciler neden yanlış yaptıklarını, soruyu neden yanlış anladıklarını sıcağı sıcağına öğrenmiş oluyorlar.

TEOG Konu Anlatım Kitapları, Ödev Kitapları, Soru Bankaları, Konu Testleri, Deneme Sınavları, Konu Tarama Testlerinden oluşan zengin içeriğe sahip yayınlarla sınava hazırlanmak başarıyı getiriyor. Binlerce sorunun yer aldığı yayınlar, öğrenciyi gerçek sınavda çıkabilecek her türlü soruya karşı hazırlıyor. TEOG sınavlarına uzman öğretmen kadrosu ve yayınlarla sorunsuzca hazırlayan Doğa Okulları, deneyimli öğretmen kadrosuyla çıkabilecek soruların hızlı ve pratik çözüm yollarını öğretiyor. Uzman eğitimci kadrosu tarafından hazırlanan TEOG’a yüzde 100 uyumlu sınava hazırlık yayınlarıyla da öğrencilere sınavda çıkacak soruların benzerlerini sunuyor.

Son Güncelleme: Salı, 03 May 2016 09:00

Gösterim: 2337

Türk eğitim sektöründe 20. yılına giren İhlas Kolejinde görev değişimi gerçekleşti. İhlas Kolejinde 10 yıldır genel müdür olarak görev yapan Hami Koç, görevini Bedri Yeltekin’e devretti.
bedri_yeltekin_ihlasİhlas Kolejinin Bahçelievler Kampüsü’nde düzenlenen devir töreninde Hami Koç, görevde bulunduğu 10 yıl boyunca İhlas Kolejini daha iyi noktalara getirmek için çalıştıklarını söyledi. Bu süreç içinde birbirinden değerli akademik, sportif ve sosyal başarılar elde ettiklerini ifade eden Koç, “Görevde bulunduğum süre içinde çok kıymetli insanlarla çalışma imkânı buldum. Hepsinin bilgi ve tecrübelerinden faydalanma şansına sahip oldum. Kendilerine çok teşekkür ediyorum” dedi. Koç, görevi devrettiği Bedri Yeltekin'in çok değerli bir eğitimci olduğunu ifade ederek Yeltekin’e yeni görevinde başarılar diledi.
İhlas Kolejinin yeni Genel Müdürü Bedri Yeltekin de, İhlas Koleji gibi önemli bir eğitim kurumunda görev aldığı için mutlu olduğunu söyledi. Görevi teslim aldığı Hami Koç’un İhlas Koleji için önemli çalışmalar yaptığını ifade eden Yeltekin, “Hami Koç’a bir kez daha İhlas Eğitim Kurumlarına verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. İhlas Eğim Kurumlarının kurucusu merhum Enver Ören Bey’in vasiyeti olan ‘81 ilde okul’ sözlerini gerçekleştirmek için çalışacağız. Bu amaçla ilk hedefimiz, İhlas Eğitim Kurumları olarak İstanbul’un Anadolu yakasında bir okul açmaktır” ifadelerini kullandı.
İhlas Kolejinin mevcut başarılarına yenilerini eklemek için bütün birimlerle yoğun bir çalışma dönemine gireceğini söyleyen Yeltekin, “Bir eğitim kurumunun başarısının devam ederek artması, o kurumdaki eğitimci kadrosunun sürekli olarak gelişimi ile doğru orantılıdır. Biz de İhlas Kolejinde görev yapan bütün öğretmenlerimizin eğitimci kimliklerini geliştirmek ve onları yeni başarılarımızın mimarı yapmak için öğretmen eğitim programlarımızı artıracağız” dedi. Öğretmen gelişimi kadar öğrencilerin de en iyi akademik başarıyı yakalamaları için çalışacaklarını vurgulayan Yeltekin, bu amaçla İhlas Eğitim Kurumlarında öğrenci odaklı projeler üretmeye devam edeceklerini söyledi.

Bedri Yeltekin Kimdir?
Bedri Yeltekin 1951 yılında Diyarbakır’da doğdu. Uludağ Üniversitesi Balıkesir Necatibey Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü bitiren Yeltekin, 1982 yılında öğretmen olarak göreve başladı. Okullarda öğretmenlik, müdür yardımcılığı, müdürlük ve ilçe milli eğitim şube müdürlüğü görevlerinde bulunan Yeltekin, 2010 yılında Çanakkale Bozcaada İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atandı. Burada üç yıl görev yapan Yeltekin, 2013-2014 yıllarında İzmir Karaburun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 2014-2016 yılları arasında da İzmir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu.


Eğitim alanında birçok çalışmaya imza atan Yeltekin’in çeşitli gazete ve dergilerde yer alan makale ve yazılarının yanı sıra proje koordinatörlüğünü üstlendiği okul öncesi eğitimi konu alan “Bozcaada’nın Gelecek Nesilleri Güvenle Yetişecek” isimli Avrupa Birliği projesi, Türkiye birincisi olmuştur.

> İhlas Koleji'ne yeni genel müdür

Türk eğitim sektöründe 20. yılına giren İhlas Kolejinde görev değişimi gerçekleşti. İhlas Kolejinde 10 yıldır genel müdür olarak görev yapan Hami Koç, görevini Bedri Yeltekin’e devretti.
bedri_yeltekin_ihlasİhlas Kolejinin Bahçelievler Kampüsü’nde düzenlenen devir töreninde Hami Koç, görevde bulunduğu 10 yıl boyunca İhlas Kolejini daha iyi noktalara getirmek için çalıştıklarını söyledi. Bu süreç içinde birbirinden değerli akademik, sportif ve sosyal başarılar elde ettiklerini ifade eden Koç, “Görevde bulunduğum süre içinde çok kıymetli insanlarla çalışma imkânı buldum. Hepsinin bilgi ve tecrübelerinden faydalanma şansına sahip oldum. Kendilerine çok teşekkür ediyorum” dedi. Koç, görevi devrettiği Bedri Yeltekin'in çok değerli bir eğitimci olduğunu ifade ederek Yeltekin’e yeni görevinde başarılar diledi.
İhlas Kolejinin yeni Genel Müdürü Bedri Yeltekin de, İhlas Koleji gibi önemli bir eğitim kurumunda görev aldığı için mutlu olduğunu söyledi. Görevi teslim aldığı Hami Koç’un İhlas Koleji için önemli çalışmalar yaptığını ifade eden Yeltekin, “Hami Koç’a bir kez daha İhlas Eğitim Kurumlarına verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. İhlas Eğim Kurumlarının kurucusu merhum Enver Ören Bey’in vasiyeti olan ‘81 ilde okul’ sözlerini gerçekleştirmek için çalışacağız. Bu amaçla ilk hedefimiz, İhlas Eğitim Kurumları olarak İstanbul’un Anadolu yakasında bir okul açmaktır” ifadelerini kullandı.
İhlas Kolejinin mevcut başarılarına yenilerini eklemek için bütün birimlerle yoğun bir çalışma dönemine gireceğini söyleyen Yeltekin, “Bir eğitim kurumunun başarısının devam ederek artması, o kurumdaki eğitimci kadrosunun sürekli olarak gelişimi ile doğru orantılıdır. Biz de İhlas Kolejinde görev yapan bütün öğretmenlerimizin eğitimci kimliklerini geliştirmek ve onları yeni başarılarımızın mimarı yapmak için öğretmen eğitim programlarımızı artıracağız” dedi. Öğretmen gelişimi kadar öğrencilerin de en iyi akademik başarıyı yakalamaları için çalışacaklarını vurgulayan Yeltekin, bu amaçla İhlas Eğitim Kurumlarında öğrenci odaklı projeler üretmeye devam edeceklerini söyledi.

Bedri Yeltekin Kimdir?
Bedri Yeltekin 1951 yılında Diyarbakır’da doğdu. Uludağ Üniversitesi Balıkesir Necatibey Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü bitiren Yeltekin, 1982 yılında öğretmen olarak göreve başladı. Okullarda öğretmenlik, müdür yardımcılığı, müdürlük ve ilçe milli eğitim şube müdürlüğü görevlerinde bulunan Yeltekin, 2010 yılında Çanakkale Bozcaada İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne atandı. Burada üç yıl görev yapan Yeltekin, 2013-2014 yıllarında İzmir Karaburun İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, 2014-2016 yılları arasında da İzmir İl Milli Eğitim Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulundu.


Eğitim alanında birçok çalışmaya imza atan Yeltekin’in çeşitli gazete ve dergilerde yer alan makale ve yazılarının yanı sıra proje koordinatörlüğünü üstlendiği okul öncesi eğitimi konu alan “Bozcaada’nın Gelecek Nesilleri Güvenle Yetişecek” isimli Avrupa Birliği projesi, Türkiye birincisi olmuştur.

Son Güncelleme: Perşembe, 28 Nisan 2016 12:27

Gösterim: 2535


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.