Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, İslami bir bisikletin üretilebileceğini belirterek, ''İslam'a göre ameller niyete göredir. Allah'ın rızasını gözeterek ve insanlara faydalı olması öncelenerek üretilen bir bisiklet İslami bisiklet olur'' dedi.

Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından düzenlenen ''Teknoloji, Medeniyet ve Değerler-II'' konulu Düşünce Fırtınası toplantısında ortaya atılan ''İslami Bisiklet'' tartışması ilgi çekti.

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, toplantının açılışını yapan UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay, ''Ele aldığımız her konuya parçacı bir bakış açısı yerine bütünsel bir perspektiften bakıyoruz. Küresel iklim krizi parçacı bakış açısının ürünü'' dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Alparslan Açıkgenç, her teknolojinin, ait olduğu medeniyetin değerlerini taşıdığını belirterek, ''Bakış açısı önemli. İslami bir bisiklet üretilebilir. İslam'a göre ameller niyete göredir. Allah'ın rızasını gözeterek ve insanlara faydalı olması öncelenerek üretilen bir bisiklet İslami bisiklet olur'' dedi.

Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkay Dereli de ''Boyası insan sağlığına zararlı olan bir bisiklet İslami olamaz'' ifadelerini kullandı.

Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bedri Gencer ise teknolojinin neden İslamisi'nin üretilmesi gerektiğini şöyle anlattı:

''Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete' sözleriyle insan teknolojinin esaretine girdi. Teknoloji insanın asli yapısını, fıtratını değiştirmeye başladı. İnsanın asli yapısını değiştiren teknoloji ve onun ürünleri İslami olamaz. Mesela naylon halılar, özellikle çocuklara negatif elektrik yüklüyor ve onları huzursuz ediyor. İlerleyen yaşlarda bu kalıcı rahatsızlıklara sebep olabiliyor'' dedi.

Maltepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazif Gürdoğan da İslam'ın insanları, ''Ya dünya ya da ahiret kazancı'' gibi bir ikileme sürüklemediğini belirterek, ''İslam hem dünya hem de ahiret kazancı diyor. İki dünyada da nasıl kazanırız ona bakmak lazım. İnsanın iç dünyasını zenginleştirmeden dış dünyasını zenginleştirmek mümkün değil. Bunun için elimizdeki güç tasavvuftur. Mimar Sinan gibi inşa eder, Yunus Emre gibi sade yaşarız. Yoksullar gibi yaşamak bir erdemdir, ancak yoksulluk erdem değildir. Üretimde dünya ile yarışırken tüketimde tersini yapmalıyız'' ifadelerini kullandı.

İslami teknolojinin şartları

Açıklamada, toplantıya katılan uzmanların bir teknolojinin İslami olabilmesi için gerekli şartlarla ilgili görüşlerine de yer verildi.

Gıda Hareketi Derneği Başkanı Kemal Özer, ''GDO'lu ürünler, aynı zamanda insanlığı kısırlaştırıyor. Araştırmalara göre 2050'ye doğru her 100 kişiden 95'i normal yollarla hamile kalamayacak. Dünya çapında müthiş bir kısırlaştırma teknolojisi yayılıyor. Şu anda Türkiye'de bile kısırlık tedavisi gören insan oranının yüzde 35'lere çıkması bunun göstergesidir. İslami bir teknoloji insan soyunu tüketmeyi hedefleyebilir mi-'' ifadelerini kullandı.

Emekli İlahiyatçı Prof. Dr. Süleyman Uludağ da ''Teknoloji geliştirme gibi yetkinliklerde milletler arası farkı fazla büyütmemek lazım. Çünkü insan yapısı her yerde aynıdır. Zaten teknoloji dediğimiz şey de bir milletin ve medeniyetin ürünü değildir. Her millet ve medeniyet bir başkasından alarak kendi teknolojisini geliştirmiştir'' dedi.

Dr. Hüseyin Çırpan ise ''Teknolojinin vatanı yoktur, ancak alet üretmenin kültürden bağımsız olduğunu da düşünmüyorum. Buluşların neye hizmet ettiği önemli. Şu anda tüm dünyada 'Ne olacak bu insanlığın hali' diye tartışılıyor. Bunu dikkate almak lazım'' ifadelerini kullandı.

> Yıldız Teknik Üniversitesi Profesörü'nden ilginç proje

Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç, İslami bir bisikletin üretilebileceğini belirterek, ''İslam'a göre ameller niyete göredir. Allah'ın rızasını gözeterek ve insanlara faydalı olması öncelenerek üretilen bir bisiklet İslami bisiklet olur'' dedi.

Uluslararası Teknolojik Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı (UTESAV) tarafından düzenlenen ''Teknoloji, Medeniyet ve Değerler-II'' konulu Düşünce Fırtınası toplantısında ortaya atılan ''İslami Bisiklet'' tartışması ilgi çekti.

Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, toplantının açılışını yapan UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay, ''Ele aldığımız her konuya parçacı bir bakış açısı yerine bütünsel bir perspektiften bakıyoruz. Küresel iklim krizi parçacı bakış açısının ürünü'' dedi.

Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Alparslan Açıkgenç, her teknolojinin, ait olduğu medeniyetin değerlerini taşıdığını belirterek, ''Bakış açısı önemli. İslami bir bisiklet üretilebilir. İslam'a göre ameller niyete göredir. Allah'ın rızasını gözeterek ve insanlara faydalı olması öncelenerek üretilen bir bisiklet İslami bisiklet olur'' dedi.

Gaziantep Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türkay Dereli de ''Boyası insan sağlığına zararlı olan bir bisiklet İslami olamaz'' ifadelerini kullandı.

Yıldız Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bedri Gencer ise teknolojinin neden İslamisi'nin üretilmesi gerektiğini şöyle anlattı:

''Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete' sözleriyle insan teknolojinin esaretine girdi. Teknoloji insanın asli yapısını, fıtratını değiştirmeye başladı. İnsanın asli yapısını değiştiren teknoloji ve onun ürünleri İslami olamaz. Mesela naylon halılar, özellikle çocuklara negatif elektrik yüklüyor ve onları huzursuz ediyor. İlerleyen yaşlarda bu kalıcı rahatsızlıklara sebep olabiliyor'' dedi.

Maltepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazif Gürdoğan da İslam'ın insanları, ''Ya dünya ya da ahiret kazancı'' gibi bir ikileme sürüklemediğini belirterek, ''İslam hem dünya hem de ahiret kazancı diyor. İki dünyada da nasıl kazanırız ona bakmak lazım. İnsanın iç dünyasını zenginleştirmeden dış dünyasını zenginleştirmek mümkün değil. Bunun için elimizdeki güç tasavvuftur. Mimar Sinan gibi inşa eder, Yunus Emre gibi sade yaşarız. Yoksullar gibi yaşamak bir erdemdir, ancak yoksulluk erdem değildir. Üretimde dünya ile yarışırken tüketimde tersini yapmalıyız'' ifadelerini kullandı.

İslami teknolojinin şartları

Açıklamada, toplantıya katılan uzmanların bir teknolojinin İslami olabilmesi için gerekli şartlarla ilgili görüşlerine de yer verildi.

Gıda Hareketi Derneği Başkanı Kemal Özer, ''GDO'lu ürünler, aynı zamanda insanlığı kısırlaştırıyor. Araştırmalara göre 2050'ye doğru her 100 kişiden 95'i normal yollarla hamile kalamayacak. Dünya çapında müthiş bir kısırlaştırma teknolojisi yayılıyor. Şu anda Türkiye'de bile kısırlık tedavisi gören insan oranının yüzde 35'lere çıkması bunun göstergesidir. İslami bir teknoloji insan soyunu tüketmeyi hedefleyebilir mi-'' ifadelerini kullandı.

Emekli İlahiyatçı Prof. Dr. Süleyman Uludağ da ''Teknoloji geliştirme gibi yetkinliklerde milletler arası farkı fazla büyütmemek lazım. Çünkü insan yapısı her yerde aynıdır. Zaten teknoloji dediğimiz şey de bir milletin ve medeniyetin ürünü değildir. Her millet ve medeniyet bir başkasından alarak kendi teknolojisini geliştirmiştir'' dedi.

Dr. Hüseyin Çırpan ise ''Teknolojinin vatanı yoktur, ancak alet üretmenin kültürden bağımsız olduğunu da düşünmüyorum. Buluşların neye hizmet ettiği önemli. Şu anda tüm dünyada 'Ne olacak bu insanlığın hali' diye tartışılıyor. Bunu dikkate almak lazım'' ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: Pazar, 09 Eylül 2012 13:47

Gösterim: 3499

ABD'de bit pazarından birkaç eşya ile birlikte 50 dolara satın alınan bir tablonun ünlü ressam Pierre-Auguste Renoir'a ait olduğuna inanılıyor. Tablo, bu ay yapılacak açık artırmada 100 bin dolara satışa çıkacak.

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir bit pazarından kelepir fiyattan satın alınan bir tablonun Fransız resim ustası Pierre-Auguste Renoir'a ait olabileceği bildirildi.

Bir kadın bit pazarında yaptığı alışverişte, söz konusu tablonun yanı sıra bir oyuncak bebek ve bir plastik ineğin de içinde bulunduğu kutu için 50 dolar ödedi.

Tabloyu Virginia'daki bir müzayede salonuna götüren kadına, resim uzmanları, tablonun büyük olasılıkla Renoir'ın 1879'da yaptığı 'Paysage Bords de Seine' adlı eseri olduğuna inandıklarını söyledi.

Müzayedeciler tablonun bu ayın sonuna doğru yapılacak açık artırmada 100 bin dolara alıcı bulacağını tahmin ediyor.

Tablonun 1926 yılında, Paris'teki bir resim galerisinden satın alındığı düşünülüyor.

Alıcı kadının tablonun altındaki 'Renoir' yazısını görünce, eseri yerel müzayede salonundaki uzmanlara göstermeye karar verdiği öğrenildi.(ntv)

> Bit pazarından öyle bir şey çıktı ki..?

ABD'de bit pazarından birkaç eşya ile birlikte 50 dolara satın alınan bir tablonun ünlü ressam Pierre-Auguste Renoir'a ait olduğuna inanılıyor. Tablo, bu ay yapılacak açık artırmada 100 bin dolara satışa çıkacak.

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir bit pazarından kelepir fiyattan satın alınan bir tablonun Fransız resim ustası Pierre-Auguste Renoir'a ait olabileceği bildirildi.

Bir kadın bit pazarında yaptığı alışverişte, söz konusu tablonun yanı sıra bir oyuncak bebek ve bir plastik ineğin de içinde bulunduğu kutu için 50 dolar ödedi.

Tabloyu Virginia'daki bir müzayede salonuna götüren kadına, resim uzmanları, tablonun büyük olasılıkla Renoir'ın 1879'da yaptığı 'Paysage Bords de Seine' adlı eseri olduğuna inandıklarını söyledi.

Müzayedeciler tablonun bu ayın sonuna doğru yapılacak açık artırmada 100 bin dolara alıcı bulacağını tahmin ediyor.

Tablonun 1926 yılında, Paris'teki bir resim galerisinden satın alındığı düşünülüyor.

Alıcı kadının tablonun altındaki 'Renoir' yazısını görünce, eseri yerel müzayede salonundaki uzmanlara göstermeye karar verdiği öğrenildi.(ntv)

Son Güncelleme: Pazartesi, 10 Eylül 2012 08:06

Gösterim: 2158

İstanbul'da toplu ulaşım araçlarında indirimli seyahat imkânı sağlayan 'İstanbul Kart' başvurularında bir ilk yaşanıyor.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve üniversitelerle ortak çalışma yürüten İETT, öğrencilerin seyahat kartlarını kayıt esnasında almalarını sağlayan çalışmayı tamamladı. Kartlar, kayıt esnasında verilmeye başlandı. Bu kapsamda 38 bin 109 öğrencinin kartları üniversitelere teslim edildi. Uygulamayla uzun paso kuyruklarından kurtulan öğrenciler, ikinci bir işlem yapmadan akbillerini alabiliyor.

> Üniversiteye kaydını yaptıran, pasoyu kaptı

İstanbul'da toplu ulaşım araçlarında indirimli seyahat imkânı sağlayan 'İstanbul Kart' başvurularında bir ilk yaşanıyor.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ve üniversitelerle ortak çalışma yürüten İETT, öğrencilerin seyahat kartlarını kayıt esnasında almalarını sağlayan çalışmayı tamamladı. Kartlar, kayıt esnasında verilmeye başlandı. Bu kapsamda 38 bin 109 öğrencinin kartları üniversitelere teslim edildi. Uygulamayla uzun paso kuyruklarından kurtulan öğrenciler, ikinci bir işlem yapmadan akbillerini alabiliyor.

Son Güncelleme: Pazar, 09 Eylül 2012 10:48

Gösterim: 1643

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2012-2013 eğitim öğretim yılında öğrencilere toplam 187 milyon ücretsiz ders kitabı dağıtacak.

MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürü Yusuf Esener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilköğretim ve ortaöğretim okul ve kurumlarında eğitim gören öğrencilere bu yıl da ders kitaplarının ücretsiz dağıtılacağını bildirdi.

Kitapların dağıtımının tamamlandığını, okullara ulaştırıldığını söyleyen Esener, okulların açılacağı 17 Eylül Pazartesi günü ders kitaplarının okul sıralarının üstünde hazır olacağını kaydetti.

Esener, özel okullar dışında diğer okullardaki tüm öğrencilere ders kitapları ile çalışma kitaplarının ücretsiz verileceğini söyledi.

Ders kitaplarını teslim alacak 340 teslim noktası belirlediklerini ifade eden Esener, ''Şu anda bütün kitaplar basılmış ve okullara ulaşmış durumda'' diye konuştu.

Esener'in verdiği bilgiye göre, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında resmi ilköğretim ve ortaöğretim okul ve kurumlarında eğitim-öğretim görecek yaklaşık 16 milyon öğrenciye ücretsiz dağıtılmak üzere 518 çeşit toplam 187 milyon ders kitabı basıldı. Ücretsiz ders kitapları için yaklaşık 300 milyon TL ödenek ayrıldı.

Ayrıca ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin okullara uyumunu sağlamak üzere hazırlanan çalışma kitaplarıyla öğretmen kitabından da toplam 3 milyon 570 bin basıldı. Bu kitaplar da 10 Eylül Pazartesi günü öğrencilerin hizmetine sunulacak.

''Eğitim sistemini yeni şartlara göre sürekli güncelliyoruz''

Ücretsiz ders kitaplarının konulacağı poşetlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in mesajlarının yer aldığı broşür de bulunacak.

Başbakan Erdoğan öğrencilere mesajında, Türkiye'nin daha güçlü, daha müreffeh, daha demokratik bir ülke olabilmesi, bölgesinde ve dünyada etkin, saygın bir konumda bulunabilmesi için eğitimin hayati önem arz ettiğini belirterek, ''Sizler kendinizi ne kadar iyi yetiştirebilir, sizlere sunduğumuz imkanları ne kadar iyi değerlendirebilirseniz, inanın ki Türkiye'nin yarınları da o kadar aydınlık, o kadar mutlu ve o kadar huzurlu olacaktır'' dedi.

Eğitimin hayat boyu devam eden, aynı zamanda da sürekli değişen, gelişen, kendisini yenileyen bir süreç olduğunu ifade eden Erdoğan, dünyada bilimin ve bilginin hızla yol aldığı, eğitim teknolojilerinin ilerlediği, eğitim metotlarının yeni şartlara göre şekillendiği bir ortamda Türkiye'nin eğitim sisteminin durağan kalamayacağını, değişime karşı direnemeyeceğini belirtti.

Gençlerin en iyi, en kaliteli, yaygın ve modern eğitimi alması için eğitim sistemini yeni şartlara, yeni gelişmelere göre sürekli güncellediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

''2012-2013 eğitimin yılına da büyüyen Türkiye'nin ihtiyaçlarına denk düşecek tarihi nitelikte reformlarla giriyoruz. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık, bunu da 4 yıllık kademeler halinde şekillendirdik. Böylece sizler, 12 yıllık zorunlu eğitim sistemi içinde 4 yıllık kademeler halinde okul tercihlerinizi yapabilecek, yetenekleriniz doğrultusunda arzuladığınız okullara gidebileceksiniz.

Ortaokul ve liselerde seçmeli ders sayısını çoğaltarak, ilgi alanlarınız doğrultusunda sizlere yeni tercihler sunuyoruz. Bu seçmeli dersleri tercih ederek, bilgi ve birikiminizi daha yüksek seviyelere çıkaracağınızı umuyoruz. Yine bu eğitim öğretim yılında FATİH adını verdiğimiz projemiz daha da yaygınlaşacak. Geçmişte okullarınıza 1 milyona yakın bilgisayar göndermiş, bilişim teknolojileri sınıfları açmıştık. Şimdi, sınıflarınıza kadar bilgisayar ve internet getiriyor, akıllı tahtalar kurarak, okullarınıza teknoloji cihazları kazandırarak modern bir eğitim altyapısını sizlerin kullanımına sunuyoruz.''

Öğrencilere, ''Sizler, güçlü bir ülkenin, büyük bir devletin, köklü bir kültür ve medeniyetin mensuplarısınız'' diyen Erdoğan, öğrencilerin milletinin ve ülkesinin tarihini en iyi şekilde öğrenerek, özlerini, milli ve manevi değerlerini en iyi şekilde muhafaza ederek, ülkenin ve dünyanın içinden geçtiği sürçleri de yakından izleyerek geleceği şekillendireceğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Sizler gücünüzü, ilhamınızı, özgüveninizi geçmişinizden alacak; bilimle, teknikle, demokratik düşünce ve hoşgörüyle donanmış şekilde geleceği inşa edeceksiniz. Biliniz ki aziz milletimiz size güveniyor, size inanıyor ve sizinle umutlanıyor. Milletimizin umutlarını çoğaltacağınıza, milletimizin gururu olacağınıza yürekten inanıyoruz. Bu düşüncelerle 2012-2013 eğitim öğretim yılının başarılı geçmesini diliyor; sizleri, aile büyüklerinizi, öğretmenlerinizi ve tüm eğitim camiamızı sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.''

''Tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz''

Milli Eğitim Bakanı Dinçer de mesajında 2012-2013 eğitim öğretim yılında öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerini dikkate alan, eğitim ortamlarını demokratik ve esnek bir yapıya kavuşturan yeni bir sistemle başladıklarını ifade ederek, bu yeni başlangıcın öğrenciler ve ülkenin geleceğinde aydınlık sonuçlar doğurmasını diledi.

Bilginin ve teknolojinin yeni bir güç ve değer kazandığı günümüzde, eğitimin yaygınlığı, süresi ve niteliği toplumların en önemli gelişmişlik ölçütlerinden biri haline geldiğini belirten Dinçer, şu ifadelere yer verdi:

''Yaşadığımız çağ, bilgi ve becerilerimizi sürekli olarak geliştirmemizi ve yenilememizi gerekli kılmaktadır. Bu da ancak eğitim sisteminin çağın ihtiyaçları ve gerekleri doğrultusunda yeniden kurgulanması ile mümkündür.''

Yeni eğitim düzenlemesinin en temel esprisinin bunu mümkün kılacak eğitim ortamını oluşturarak her bir öğrencinin içindeki potansiyelin ortaya çıkmasına, mutlu ve başarılı bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlamak olduğuna işaret eden Dinçer, şunları kaydetti:

''Tüm imkanlarımızı seferber ederek sizlere daha iyi eğitim ortamları oluşturmaya çalışırken, bu gayretin sonuçsuz kalmayacağına, her birinizin sunulan imkanlardan yetenek ve ilgileriniz doğrultusunda yararlanacağına, yüzünüzün daima yenilik ve değişime dönük olacağına inancımız sonsuzdur.''

Günümüzde her şeyin anlam ve öneminin değiştiği gibi sınıf geçmenin, bir diploma sahibi olmanın anlam ve öneminin de değişime uğradığını belirten Dinçer, bugün artık öğrenmeyi etkin ve yaratıcı bir sürece dönüştürebilmiş, yeni gelişmelere açık, topluma ve insanlığa faydalı bilgi ve yeteneklere sahip bireylerin hem kendi hayatlarına hem de ülkelerinin ve dünyanın gidişatına katkı yapma şansına sahip olduğunu kaydetti.

Bakan Dinçer, öğrencilere hitaben şunları kaydetti:

''Eğitim hayatınız, sizlere sadece bilgi ve beceri değil, ömür boyu rehberiniz olacak sağlam bir bakış açısı, doğru tutum ve alışkanlıklar kazandırdığı oranda kendimizi mutlu ve başarılı sayacağız. Başta velilerimiz ve öğretmenlerimiz olmak üzere sizlere emek veren, desteğini ve sevgisini esirgemeyen büyük eğitim ailesinin tek beklentisi; başarılı, güvenli, özgün düşünceli bireyler olarak ülkemizin kalkınmasına ve refahına katkı sağlamanızdır. Bu duygu ve düşüncelerle sevgili öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve eğitim camiasının 2012-2013 eğitim öğretim yılını kutluyor, başarılar diliyorum.''

> 187 milyon ücretsiz ders kitabı sıralarda yerini aldı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 2012-2013 eğitim öğretim yılında öğrencilere toplam 187 milyon ücretsiz ders kitabı dağıtacak.

MEB Destek Hizmetleri Genel Müdürü Yusuf Esener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilköğretim ve ortaöğretim okul ve kurumlarında eğitim gören öğrencilere bu yıl da ders kitaplarının ücretsiz dağıtılacağını bildirdi.

Kitapların dağıtımının tamamlandığını, okullara ulaştırıldığını söyleyen Esener, okulların açılacağı 17 Eylül Pazartesi günü ders kitaplarının okul sıralarının üstünde hazır olacağını kaydetti.

Esener, özel okullar dışında diğer okullardaki tüm öğrencilere ders kitapları ile çalışma kitaplarının ücretsiz verileceğini söyledi.

Ders kitaplarını teslim alacak 340 teslim noktası belirlediklerini ifade eden Esener, ''Şu anda bütün kitaplar basılmış ve okullara ulaşmış durumda'' diye konuştu.

Esener'in verdiği bilgiye göre, 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında resmi ilköğretim ve ortaöğretim okul ve kurumlarında eğitim-öğretim görecek yaklaşık 16 milyon öğrenciye ücretsiz dağıtılmak üzere 518 çeşit toplam 187 milyon ders kitabı basıldı. Ücretsiz ders kitapları için yaklaşık 300 milyon TL ödenek ayrıldı.

Ayrıca ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin okullara uyumunu sağlamak üzere hazırlanan çalışma kitaplarıyla öğretmen kitabından da toplam 3 milyon 570 bin basıldı. Bu kitaplar da 10 Eylül Pazartesi günü öğrencilerin hizmetine sunulacak.

''Eğitim sistemini yeni şartlara göre sürekli güncelliyoruz''

Ücretsiz ders kitaplarının konulacağı poşetlerde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in mesajlarının yer aldığı broşür de bulunacak.

Başbakan Erdoğan öğrencilere mesajında, Türkiye'nin daha güçlü, daha müreffeh, daha demokratik bir ülke olabilmesi, bölgesinde ve dünyada etkin, saygın bir konumda bulunabilmesi için eğitimin hayati önem arz ettiğini belirterek, ''Sizler kendinizi ne kadar iyi yetiştirebilir, sizlere sunduğumuz imkanları ne kadar iyi değerlendirebilirseniz, inanın ki Türkiye'nin yarınları da o kadar aydınlık, o kadar mutlu ve o kadar huzurlu olacaktır'' dedi.

Eğitimin hayat boyu devam eden, aynı zamanda da sürekli değişen, gelişen, kendisini yenileyen bir süreç olduğunu ifade eden Erdoğan, dünyada bilimin ve bilginin hızla yol aldığı, eğitim teknolojilerinin ilerlediği, eğitim metotlarının yeni şartlara göre şekillendiği bir ortamda Türkiye'nin eğitim sisteminin durağan kalamayacağını, değişime karşı direnemeyeceğini belirtti.

Gençlerin en iyi, en kaliteli, yaygın ve modern eğitimi alması için eğitim sistemini yeni şartlara, yeni gelişmelere göre sürekli güncellediklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

''2012-2013 eğitimin yılına da büyüyen Türkiye'nin ihtiyaçlarına denk düşecek tarihi nitelikte reformlarla giriyoruz. Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkardık, bunu da 4 yıllık kademeler halinde şekillendirdik. Böylece sizler, 12 yıllık zorunlu eğitim sistemi içinde 4 yıllık kademeler halinde okul tercihlerinizi yapabilecek, yetenekleriniz doğrultusunda arzuladığınız okullara gidebileceksiniz.

Ortaokul ve liselerde seçmeli ders sayısını çoğaltarak, ilgi alanlarınız doğrultusunda sizlere yeni tercihler sunuyoruz. Bu seçmeli dersleri tercih ederek, bilgi ve birikiminizi daha yüksek seviyelere çıkaracağınızı umuyoruz. Yine bu eğitim öğretim yılında FATİH adını verdiğimiz projemiz daha da yaygınlaşacak. Geçmişte okullarınıza 1 milyona yakın bilgisayar göndermiş, bilişim teknolojileri sınıfları açmıştık. Şimdi, sınıflarınıza kadar bilgisayar ve internet getiriyor, akıllı tahtalar kurarak, okullarınıza teknoloji cihazları kazandırarak modern bir eğitim altyapısını sizlerin kullanımına sunuyoruz.''

Öğrencilere, ''Sizler, güçlü bir ülkenin, büyük bir devletin, köklü bir kültür ve medeniyetin mensuplarısınız'' diyen Erdoğan, öğrencilerin milletinin ve ülkesinin tarihini en iyi şekilde öğrenerek, özlerini, milli ve manevi değerlerini en iyi şekilde muhafaza ederek, ülkenin ve dünyanın içinden geçtiği sürçleri de yakından izleyerek geleceği şekillendireceğini kaydetti.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Sizler gücünüzü, ilhamınızı, özgüveninizi geçmişinizden alacak; bilimle, teknikle, demokratik düşünce ve hoşgörüyle donanmış şekilde geleceği inşa edeceksiniz. Biliniz ki aziz milletimiz size güveniyor, size inanıyor ve sizinle umutlanıyor. Milletimizin umutlarını çoğaltacağınıza, milletimizin gururu olacağınıza yürekten inanıyoruz. Bu düşüncelerle 2012-2013 eğitim öğretim yılının başarılı geçmesini diliyor; sizleri, aile büyüklerinizi, öğretmenlerinizi ve tüm eğitim camiamızı sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.''

''Tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz''

Milli Eğitim Bakanı Dinçer de mesajında 2012-2013 eğitim öğretim yılında öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerini dikkate alan, eğitim ortamlarını demokratik ve esnek bir yapıya kavuşturan yeni bir sistemle başladıklarını ifade ederek, bu yeni başlangıcın öğrenciler ve ülkenin geleceğinde aydınlık sonuçlar doğurmasını diledi.

Bilginin ve teknolojinin yeni bir güç ve değer kazandığı günümüzde, eğitimin yaygınlığı, süresi ve niteliği toplumların en önemli gelişmişlik ölçütlerinden biri haline geldiğini belirten Dinçer, şu ifadelere yer verdi:

''Yaşadığımız çağ, bilgi ve becerilerimizi sürekli olarak geliştirmemizi ve yenilememizi gerekli kılmaktadır. Bu da ancak eğitim sisteminin çağın ihtiyaçları ve gerekleri doğrultusunda yeniden kurgulanması ile mümkündür.''

Yeni eğitim düzenlemesinin en temel esprisinin bunu mümkün kılacak eğitim ortamını oluşturarak her bir öğrencinin içindeki potansiyelin ortaya çıkmasına, mutlu ve başarılı bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlamak olduğuna işaret eden Dinçer, şunları kaydetti:

''Tüm imkanlarımızı seferber ederek sizlere daha iyi eğitim ortamları oluşturmaya çalışırken, bu gayretin sonuçsuz kalmayacağına, her birinizin sunulan imkanlardan yetenek ve ilgileriniz doğrultusunda yararlanacağına, yüzünüzün daima yenilik ve değişime dönük olacağına inancımız sonsuzdur.''

Günümüzde her şeyin anlam ve öneminin değiştiği gibi sınıf geçmenin, bir diploma sahibi olmanın anlam ve öneminin de değişime uğradığını belirten Dinçer, bugün artık öğrenmeyi etkin ve yaratıcı bir sürece dönüştürebilmiş, yeni gelişmelere açık, topluma ve insanlığa faydalı bilgi ve yeteneklere sahip bireylerin hem kendi hayatlarına hem de ülkelerinin ve dünyanın gidişatına katkı yapma şansına sahip olduğunu kaydetti.

Bakan Dinçer, öğrencilere hitaben şunları kaydetti:

''Eğitim hayatınız, sizlere sadece bilgi ve beceri değil, ömür boyu rehberiniz olacak sağlam bir bakış açısı, doğru tutum ve alışkanlıklar kazandırdığı oranda kendimizi mutlu ve başarılı sayacağız. Başta velilerimiz ve öğretmenlerimiz olmak üzere sizlere emek veren, desteğini ve sevgisini esirgemeyen büyük eğitim ailesinin tek beklentisi; başarılı, güvenli, özgün düşünceli bireyler olarak ülkemizin kalkınmasına ve refahına katkı sağlamanızdır. Bu duygu ve düşüncelerle sevgili öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve eğitim camiasının 2012-2013 eğitim öğretim yılını kutluyor, başarılar diliyorum.''

Son Güncelleme: Pazar, 09 Eylül 2012 11:21

Gösterim: 2078

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, İstanbul'da 2,5 milyon civarında öğrencinin, 55 bin derslikte eğitim-öğretime başlayacağını belirterek, ''Bu yıl yeni sistem kapsamında liseler de zorunlu olduğu için öğrenci sayısında yüzde 30'luk artış olacak. Okullarımızda ek tedbirler aldık. Bu yıl eğitime 4 bin 900 yeni derslik kazandırıyoruz'' dedi.

İlköğretime başlayacaklar için 8 öneri

Yıldız, 10 Eylül Pazartesi günü, okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin eğitim-öğretime başlayacağını hatırlatarak, İstanbul'da adrese dayalı kayıt sistemine göre okullarda 66 aydan itibaren birinci sınıfa gidecek 258 bin öğrenci gözüktüğünü, 60-66 ay arasında veli isteğine bağlı olarak gelebilecek 114 bin öğrenci bulunduğunu anlattı.

Okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri için okulların 1 hafta erken başlama amacını, çocuklara çevresel eğitim ortamlarını, öğretmenlerini tanıtmak olarak açıklayan Yıldız, ''Okulda, öğrencilere yönelik böyle bir çalışma yaparken, rehber öğretmenlerimiz ve okul idaresindeki arkadaşlarımız, uzman arkadaşlar tarafından da çocuklarını okula getiren velilere yönelik veli oryantasyon programı yapıyoruz'' dedi.

Yıldız, bu yıl ayrıca velileri, 4+4+4 sistemi konusunda da bilgilendireceklerini ve bu konudaki sorularını alacaklarını kaydetti.

Yıldız, ''Geçen yıl 1 milyon 600 bin civarında ilköğretim okullarında, 800 bine yakın ortaöğretimde öğrencimiz vardı. Bu yıl yeni sistem kapsamında liseler de zorunlu olduğu için öğrenci sayısında yüzde 30'luk artış olacak'' dedi.

Yıldız, İstanbul'da 1200 civarında ilkokul, 1200 civarında ortaokul ile toplamda 4 bin 500 okul bulunduğunu kaydederek, yeni öğretmen atamalarıyla İstanbul'a 6 bin öğretmen geldiğini söyledi.

Yıldız, bu yılki seçmeli derslerle İstanbul'da 110 bine yakın öğretmenin görev yapacağını ifade etti.

> 2.5 milyon öğrenci eğitim-öğretime başlayacak

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, İstanbul'da 2,5 milyon civarında öğrencinin, 55 bin derslikte eğitim-öğretime başlayacağını belirterek, ''Bu yıl yeni sistem kapsamında liseler de zorunlu olduğu için öğrenci sayısında yüzde 30'luk artış olacak. Okullarımızda ek tedbirler aldık. Bu yıl eğitime 4 bin 900 yeni derslik kazandırıyoruz'' dedi.

İlköğretime başlayacaklar için 8 öneri

Yıldız, 10 Eylül Pazartesi günü, okul öncesi ve ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin eğitim-öğretime başlayacağını hatırlatarak, İstanbul'da adrese dayalı kayıt sistemine göre okullarda 66 aydan itibaren birinci sınıfa gidecek 258 bin öğrenci gözüktüğünü, 60-66 ay arasında veli isteğine bağlı olarak gelebilecek 114 bin öğrenci bulunduğunu anlattı.

Okul öncesi ve birinci sınıf öğrencileri için okulların 1 hafta erken başlama amacını, çocuklara çevresel eğitim ortamlarını, öğretmenlerini tanıtmak olarak açıklayan Yıldız, ''Okulda, öğrencilere yönelik böyle bir çalışma yaparken, rehber öğretmenlerimiz ve okul idaresindeki arkadaşlarımız, uzman arkadaşlar tarafından da çocuklarını okula getiren velilere yönelik veli oryantasyon programı yapıyoruz'' dedi.

Yıldız, bu yıl ayrıca velileri, 4+4+4 sistemi konusunda da bilgilendireceklerini ve bu konudaki sorularını alacaklarını kaydetti.

Yıldız, ''Geçen yıl 1 milyon 600 bin civarında ilköğretim okullarında, 800 bine yakın ortaöğretimde öğrencimiz vardı. Bu yıl yeni sistem kapsamında liseler de zorunlu olduğu için öğrenci sayısında yüzde 30'luk artış olacak'' dedi.

Yıldız, İstanbul'da 1200 civarında ilkokul, 1200 civarında ortaokul ile toplamda 4 bin 500 okul bulunduğunu kaydederek, yeni öğretmen atamalarıyla İstanbul'a 6 bin öğretmen geldiğini söyledi.

Yıldız, bu yılki seçmeli derslerle İstanbul'da 110 bine yakın öğretmenin görev yapacağını ifade etti.

Son Güncelleme: Cumartesi, 08 Eylül 2012 13:51

Gösterim: 2388


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.