Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Çin'le ticari faaliyette bulunan firmaların en büyük sıkıntısı Çince bilen eleman bulamamaları. Bu yüzden Çince eğitim alan gençler daha mezun olmadan işe başlayabiliyor. Üniversiteler ise talep fazlalığına çözümü puanları artırmakta bulmuş. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Okay, Çincenin diller arasında en yüksek puanla öğrenci alan bölüm olduğunu söylüyor.

çince öğrenmekTürkiye'nin son yıllarda dış ilişkilerinde ve ticarette en fazla ilerleme kaydettiği ülkelerden biri Çin. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi, üniversitelerin Çin Dili ve Edebiyatı, Çince mütercim tercümanlık ve sinoloji gibi Çin diliyle ilgili bölümlerine olan ilgiyi artırıyor. Ankara, Fatih, Okan, Erciyes ve İstanbul üniversitelerinde yer alan Çince bölümlerin puanlarındaki kayda değer artış da bunun en açık örneği. 3 yıl öncesine kadar 336 puanla öğrenci alan Ankara Üniversitesi Sinoloji Bölümü'nün geçen yılki puanı 488. 2009-2010 eğitim-öğretim yılında 341 tavan puanı ile öğrenci alan Kayseri Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün geçen yılki tavan puanı da 473'ü buluyor. En fazla artış ise 2009'da 350 puana kadar öğrenci alan, geçen yılki tavan puanı ise 545 olan Fatih Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde. Öğrencilerin Çinceyi tercih nedeni ise ortak: iş imkânlarının fazlalığı. Öyle ki öğrenciler, piyasadaki talep fazlalığından daha lisans eğitimlerine devam ederken iş hayatına atılma fırsatı buluyorlar.

Üniversitede yaklaşık 80 yıldır Çince öğrettiklerini belirten Ankara Üniversitesi Sinoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Okay, son 5-10 yılda önceki senelerin aksine Çinceye ciddi bir rağbet olduğunu söylüyor. Çince öğretecek akademisyen konusunda sıkıntı yaşandığını ifade eden Okay, "Öğrencilerden Çinceye ilgi büyük. Çince bölümü son birkaç yıl içerisinde diller arasında en yüksek puanla öğrenci alan bölüm haline geldi. Kontenjanımız 30 kişiyle sınırlı ve artırmayı çok istiyoruz. Ancak öğretim elemanı yetersizliğinden dolayı bu şimdilik mümkün değil." diyor. Öğrencilerinin lisans hayatlarında çalışmaya başladıklarını belirten Okay, henüz 2'nci sınıfta okuyan öğrencilerinin bile Türkiye'de fabrika kuran Çinli firmalarda iş bulduklarını dile getiriyor. Yabancı dil olarak Çinceyi düşünen öğrencilere korkmadan tercih edebileceklerini söyleyen Okay, mezun öğrencilerin çalışma alanlarını ise şöyle sıralıyor: "Turizm sektöründe çalışabilir, acente kurabilir, rehberlik yapabilirler. Üniversitelerde ve hatta liselerde Çince öğretimi yaygınlaştığı için öğretmenlik ve akademisyenlik yapmaları mümkün. Ayrıca Çince bilenler çeviri yapabildikleri gibi Başbakanlık, bakanlık ve müsteşarlık gibi devlet dairelerinde de kolaylıkla iş bulabilirler." Fatih Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden bu yıl mezun olmaya hazırlanan Salih Ünal da, öğrenciliği esnasında pek çok iş tecrübesi edindiğini söylüyor. Türkiye'ye geldiklerinde Çin Başbakanı Wen Jiabao ve Çin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Şi Jinping'i ağırlayan heyette de yer aldığını kaydeden Ünal, "Çincenin iş imkânlarının geniş olduğunu biliyordum. İşin mutfağını bilerek bu bölümü seçtim. Ancak hayalimin çok daha ötesinde imkânlarla karşılaştım." diye konuşur. Yabancı dil olarak Çince seçenlerden biri de İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği 2'nci sınıf öğrencisi Yuşa Topcu. Maden mühendisi olan babasının tavsiyesiyle Çinceye başlayan Topcu, yazlarını Çin'de geçiriyor. Yalnızca mermer sektöründe bile ürünlerin yüzde 90'ının Çin'e gittiğini belirten Topcu, ticari piyasada Çince bilenlere duyulan ihtiyacı ise "Türkiye'de Çin'le ticaret yapan bazı şirketler var. Çince biliyorsanız önünden geçmeyin. Kesin işe alırlar." cümleleriyle anlatıyor.

Öğrenci sayısı piyasadaki ihtiyacı karşılayamıyor

Çince bilen elemana ihtiyaç duyan şirketlerle öğrenciler arasında irtibat sağlayan Çin Kültür Merkezi Müdürü Mustafa Karslı da, üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrenci sayısının piyasadaki ihtiyacı karşılayamadığına dikkat çekiyor. Yeterli düzeyde Çincesi olmayan öğrencilere bile iş vermek zorunda kaldıklarını aktaran Karslı, Çin dili ve kültürünü tanıtmaya dair projelerinin olduğunu söylüyor. Turizm acentesi sahibi Devrim Öger de, "Okullarda acilen Çince öğretilmesi gerekiyor. Çünkü Çin'den Türkiye'ye reklam yapılmadığı halde ciddi sayıda turist geliyor. Kokart sahibi olmayan rehberlere bile iş vermek zorunda kalıyoruz. Eşim acente müdürü olduğu halde işe çıkmak zorunda kalıyor." diye anlatıyor.

(zaman)

> Bölümü kazanmak, Çinceyi öğrenmekten daha zor

Çin'le ticari faaliyette bulunan firmaların en büyük sıkıntısı Çince bilen eleman bulamamaları. Bu yüzden Çince eğitim alan gençler daha mezun olmadan işe başlayabiliyor. Üniversiteler ise talep fazlalığına çözümü puanları artırmakta bulmuş. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Okay, Çincenin diller arasında en yüksek puanla öğrenci alan bölüm olduğunu söylüyor.

çince öğrenmekTürkiye'nin son yıllarda dış ilişkilerinde ve ticarette en fazla ilerleme kaydettiği ülkelerden biri Çin. İki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesi, üniversitelerin Çin Dili ve Edebiyatı, Çince mütercim tercümanlık ve sinoloji gibi Çin diliyle ilgili bölümlerine olan ilgiyi artırıyor. Ankara, Fatih, Okan, Erciyes ve İstanbul üniversitelerinde yer alan Çince bölümlerin puanlarındaki kayda değer artış da bunun en açık örneği. 3 yıl öncesine kadar 336 puanla öğrenci alan Ankara Üniversitesi Sinoloji Bölümü'nün geçen yılki puanı 488. 2009-2010 eğitim-öğretim yılında 341 tavan puanı ile öğrenci alan Kayseri Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nün geçen yılki tavan puanı da 473'ü buluyor. En fazla artış ise 2009'da 350 puana kadar öğrenci alan, geçen yılki tavan puanı ise 545 olan Fatih Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde. Öğrencilerin Çinceyi tercih nedeni ise ortak: iş imkânlarının fazlalığı. Öyle ki öğrenciler, piyasadaki talep fazlalığından daha lisans eğitimlerine devam ederken iş hayatına atılma fırsatı buluyorlar.

Üniversitede yaklaşık 80 yıldır Çince öğrettiklerini belirten Ankara Üniversitesi Sinoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bülent Okay, son 5-10 yılda önceki senelerin aksine Çinceye ciddi bir rağbet olduğunu söylüyor. Çince öğretecek akademisyen konusunda sıkıntı yaşandığını ifade eden Okay, "Öğrencilerden Çinceye ilgi büyük. Çince bölümü son birkaç yıl içerisinde diller arasında en yüksek puanla öğrenci alan bölüm haline geldi. Kontenjanımız 30 kişiyle sınırlı ve artırmayı çok istiyoruz. Ancak öğretim elemanı yetersizliğinden dolayı bu şimdilik mümkün değil." diyor. Öğrencilerinin lisans hayatlarında çalışmaya başladıklarını belirten Okay, henüz 2'nci sınıfta okuyan öğrencilerinin bile Türkiye'de fabrika kuran Çinli firmalarda iş bulduklarını dile getiriyor. Yabancı dil olarak Çinceyi düşünen öğrencilere korkmadan tercih edebileceklerini söyleyen Okay, mezun öğrencilerin çalışma alanlarını ise şöyle sıralıyor: "Turizm sektöründe çalışabilir, acente kurabilir, rehberlik yapabilirler. Üniversitelerde ve hatta liselerde Çince öğretimi yaygınlaştığı için öğretmenlik ve akademisyenlik yapmaları mümkün. Ayrıca Çince bilenler çeviri yapabildikleri gibi Başbakanlık, bakanlık ve müsteşarlık gibi devlet dairelerinde de kolaylıkla iş bulabilirler." Fatih Üniversitesi Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden bu yıl mezun olmaya hazırlanan Salih Ünal da, öğrenciliği esnasında pek çok iş tecrübesi edindiğini söylüyor. Türkiye'ye geldiklerinde Çin Başbakanı Wen Jiabao ve Çin Cumhurbaşkanı Yardımcısı Şi Jinping'i ağırlayan heyette de yer aldığını kaydeden Ünal, "Çincenin iş imkânlarının geniş olduğunu biliyordum. İşin mutfağını bilerek bu bölümü seçtim. Ancak hayalimin çok daha ötesinde imkânlarla karşılaştım." diye konuşur. Yabancı dil olarak Çince seçenlerden biri de İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Mühendisliği 2'nci sınıf öğrencisi Yuşa Topcu. Maden mühendisi olan babasının tavsiyesiyle Çinceye başlayan Topcu, yazlarını Çin'de geçiriyor. Yalnızca mermer sektöründe bile ürünlerin yüzde 90'ının Çin'e gittiğini belirten Topcu, ticari piyasada Çince bilenlere duyulan ihtiyacı ise "Türkiye'de Çin'le ticaret yapan bazı şirketler var. Çince biliyorsanız önünden geçmeyin. Kesin işe alırlar." cümleleriyle anlatıyor.

Öğrenci sayısı piyasadaki ihtiyacı karşılayamıyor

Çince bilen elemana ihtiyaç duyan şirketlerle öğrenciler arasında irtibat sağlayan Çin Kültür Merkezi Müdürü Mustafa Karslı da, üniversitelerin ilgili bölümlerinde okuyan öğrenci sayısının piyasadaki ihtiyacı karşılayamadığına dikkat çekiyor. Yeterli düzeyde Çincesi olmayan öğrencilere bile iş vermek zorunda kaldıklarını aktaran Karslı, Çin dili ve kültürünü tanıtmaya dair projelerinin olduğunu söylüyor. Turizm acentesi sahibi Devrim Öger de, "Okullarda acilen Çince öğretilmesi gerekiyor. Çünkü Çin'den Türkiye'ye reklam yapılmadığı halde ciddi sayıda turist geliyor. Kokart sahibi olmayan rehberlere bile iş vermek zorunda kalıyoruz. Eşim acente müdürü olduğu halde işe çıkmak zorunda kalıyor." diye anlatıyor.

(zaman)

Son Güncelleme: Pazar, 01 Temmuz 2012 10:33

Gösterim: 4005

İnsanların boş zamanlarını değerlendirmek ve mutlu olmak için ilgilendikleri hobiler zamanla meslek haline dönüşebiliyor. Siz de sevdiğiniz bu hobiler sayesinde bu alanda kariyer yapabilirsiniz.

maket gemiEhow isimli internet sitesinde yer alan habere göre, işte meslek haline gelen hobilerden bazıları:

Fotoğrafçılık: Herkes fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekebilir. Fakat çekilen fotoğrafların bazılarının iyi bazılarının da kötü olmasında bir sır yoktur. Etkileyici fotoğraf çekme yeteneğiniz varsa, çektiğiniz fotoğrafları pazarlayabilir ve bu işten para kazanabilirsiniz.

Marangozluk: Sayısız fabrika düşük fiyatlarla ve seri bir şekilde ahşap mobilya üretirken, siz el yapımı mobilya veya araç gereç yapabiliyorsanız bu işten geçinebilirsiniz. Çoğu ev ve işyeri sahibi zanaatkarlığın değerini biliyor ve el yapımı mobilyalara oldukça fazla para harcıyor.

Müzik: Müziğe ilgi duyuyorsanız, bu alanda kariyer yapmak da elinizde. Evinizde çeşitli enstrüman dersleri verebilirsiniz ya da çalışmak için bir stüdyo kiralayabilir veya kurduğunuz stüdyoyu kiraya verebilirsiniz.

Fırıncılık: Hamur işi yapımına başlamak için bazen lisans veya bir işyeri gerekebilir. Ancak yaptığınız hamur işlerini arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza tattırabilirsiniz. Daha sonra da komşularınız arasında ve oturduğunuz şehirde adınızı duyurabilirsiniz.

Blog yazarlığı: Eğer yazı yazmayı seviyorsanız ve yazılarınızı okuyacak bir kitleye sahipseniz, internette online blog yazarlığı yapabilirsiniz. Başlangıçta geliri az olsa da, okuyucu kitleniz arttıkça kazancınız da artacaktır.

Organizasyon: Herkes organize olmayı sevmez. Eğer her alanda temizliği, kompozisyonu ve bir şeyler oluşturmayı seviyorsanız bu yeteneğinizi meslek haline getirebilirsiniz. Ev ya da işyeri gibi hangi organizasyon türünü seçeceğinize karar verin ve işe hemen başlayın.

Moda: En son moda giysileri, magazin dergilerini, yabancı ülkelerdeki modayı takip etmeyi seviyorsanız, bu hobinizi işe dönüştürebilirsiniz. Örneğin, moda guruları kişisel stilistler olup ünlü birinin gardırobunu hazırlayabilir. Modayı takip edenler genellikle blog veya kitap yazarı da olabiliyorlar.

> Hobileriniz asıl mesleğiniz olabilir

İnsanların boş zamanlarını değerlendirmek ve mutlu olmak için ilgilendikleri hobiler zamanla meslek haline dönüşebiliyor. Siz de sevdiğiniz bu hobiler sayesinde bu alanda kariyer yapabilirsiniz.

maket gemiEhow isimli internet sitesinde yer alan habere göre, işte meslek haline gelen hobilerden bazıları:

Fotoğrafçılık: Herkes fotoğraf makinesiyle fotoğraf çekebilir. Fakat çekilen fotoğrafların bazılarının iyi bazılarının da kötü olmasında bir sır yoktur. Etkileyici fotoğraf çekme yeteneğiniz varsa, çektiğiniz fotoğrafları pazarlayabilir ve bu işten para kazanabilirsiniz.

Marangozluk: Sayısız fabrika düşük fiyatlarla ve seri bir şekilde ahşap mobilya üretirken, siz el yapımı mobilya veya araç gereç yapabiliyorsanız bu işten geçinebilirsiniz. Çoğu ev ve işyeri sahibi zanaatkarlığın değerini biliyor ve el yapımı mobilyalara oldukça fazla para harcıyor.

Müzik: Müziğe ilgi duyuyorsanız, bu alanda kariyer yapmak da elinizde. Evinizde çeşitli enstrüman dersleri verebilirsiniz ya da çalışmak için bir stüdyo kiralayabilir veya kurduğunuz stüdyoyu kiraya verebilirsiniz.

Fırıncılık: Hamur işi yapımına başlamak için bazen lisans veya bir işyeri gerekebilir. Ancak yaptığınız hamur işlerini arkadaşlarınıza ve akrabalarınıza tattırabilirsiniz. Daha sonra da komşularınız arasında ve oturduğunuz şehirde adınızı duyurabilirsiniz.

Blog yazarlığı: Eğer yazı yazmayı seviyorsanız ve yazılarınızı okuyacak bir kitleye sahipseniz, internette online blog yazarlığı yapabilirsiniz. Başlangıçta geliri az olsa da, okuyucu kitleniz arttıkça kazancınız da artacaktır.

Organizasyon: Herkes organize olmayı sevmez. Eğer her alanda temizliği, kompozisyonu ve bir şeyler oluşturmayı seviyorsanız bu yeteneğinizi meslek haline getirebilirsiniz. Ev ya da işyeri gibi hangi organizasyon türünü seçeceğinize karar verin ve işe hemen başlayın.

Moda: En son moda giysileri, magazin dergilerini, yabancı ülkelerdeki modayı takip etmeyi seviyorsanız, bu hobinizi işe dönüştürebilirsiniz. Örneğin, moda guruları kişisel stilistler olup ünlü birinin gardırobunu hazırlayabilir. Modayı takip edenler genellikle blog veya kitap yazarı da olabiliyorlar.

Son Güncelleme: Pazar, 01 Temmuz 2012 10:19

Gösterim: 1562

Nevşehir Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, 2012 yılının ilk 6 ayında 160 bin lira gelir elde etti.

meslek lisesiAtölyede yaptıkları malzemelerle okullarına binlerce liralık gelir sağlayan, aynı zamanda öğrenim gördükleri okullarından maaş alan öğrenciler, okullarını adeta fabrikaya çevirdi.

Okul Müdürü Ali İhsan Geçici, elektrik, elektronik, bilgisayar, motor, torna tesviye, metal işleri ve mobilya dekorasyon bölümlerinde okuyan yaklaşık bin öğrencinin kamu ve özel sektöre hizmet verdiğini belirtti. Nevşehir'deki birçok okulun masa, sıra, sandalye, bilgisayar masası, dolap gibi eşyalarının yanı sıra bölgedeki otellerin ve turistik tesislerin ahşap doğrama ve metal işlerinin öğrenciler tarafından yapıldığını kaydetti. Elde edilen gelirin 12 bin lirasını öğrencilere maaş olarak dağıttıklarını açıkladı. Öğrencilerin, yaptıkları işe göre para kazandıklarını sözlerine ekledi.

(zaman)

> Meslek lisesi, 6 ayda 160 bin lira kazandı

Nevşehir Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, 2012 yılının ilk 6 ayında 160 bin lira gelir elde etti.

meslek lisesiAtölyede yaptıkları malzemelerle okullarına binlerce liralık gelir sağlayan, aynı zamanda öğrenim gördükleri okullarından maaş alan öğrenciler, okullarını adeta fabrikaya çevirdi.

Okul Müdürü Ali İhsan Geçici, elektrik, elektronik, bilgisayar, motor, torna tesviye, metal işleri ve mobilya dekorasyon bölümlerinde okuyan yaklaşık bin öğrencinin kamu ve özel sektöre hizmet verdiğini belirtti. Nevşehir'deki birçok okulun masa, sıra, sandalye, bilgisayar masası, dolap gibi eşyalarının yanı sıra bölgedeki otellerin ve turistik tesislerin ahşap doğrama ve metal işlerinin öğrenciler tarafından yapıldığını kaydetti. Elde edilen gelirin 12 bin lirasını öğrencilere maaş olarak dağıttıklarını açıkladı. Öğrencilerin, yaptıkları işe göre para kazandıklarını sözlerine ekledi.

(zaman)

Son Güncelleme: Cumartesi, 30 Haziran 2012 17:58

Gösterim: 1727

Bakan Ergin, avukatlıktan hakim ve savcılığa geçiş sınavıyla ilgili iddiaların ÖSYM tarafından incelendiğini belirtti.

hakimlik savcılık sınavıTBMM Genel Kurulu'nda, ''3. Yargı Paketi'' olarak adlandırılan Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerinde, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart  avukatlıktan yargıçlığa geçiş sınavıyla ilgili iddialar olduğunu, sınavı kazanacakların adının, sonuçlar açıklanmadan 15 gün önce internette yer aldığını ileri sürdü.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Kart'ın iddialarına yanıt verirken, avukatlıktan hakim savcılık mesleğine geçiş sınavlarının ÖSYM tarafından  yapıldığın belirterek, ''Bu sınavların sonuçlarını belirlemek, açıklamak ÖSYM'ye aittir. Adalet Bakanlığı'nın en ufak bir yetkisi yoktur. ÖSYM Başkanlığı bu iddiaları incelemektedir. Bu iddialara ilişkin bulgu elde edildiğinde tarafımıza bildirilecek ve gereği yapılacak'' dedi.

> ÖSYM iddiaları inceliyor

Bakan Ergin, avukatlıktan hakim ve savcılığa geçiş sınavıyla ilgili iddiaların ÖSYM tarafından incelendiğini belirtti.

hakimlik savcılık sınavıTBMM Genel Kurulu'nda, ''3. Yargı Paketi'' olarak adlandırılan Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın görüşmelerinde, CHP Konya Milletvekili Atilla Kart  avukatlıktan yargıçlığa geçiş sınavıyla ilgili iddialar olduğunu, sınavı kazanacakların adının, sonuçlar açıklanmadan 15 gün önce internette yer aldığını ileri sürdü.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Kart'ın iddialarına yanıt verirken, avukatlıktan hakim savcılık mesleğine geçiş sınavlarının ÖSYM tarafından  yapıldığın belirterek, ''Bu sınavların sonuçlarını belirlemek, açıklamak ÖSYM'ye aittir. Adalet Bakanlığı'nın en ufak bir yetkisi yoktur. ÖSYM Başkanlığı bu iddiaları incelemektedir. Bu iddialara ilişkin bulgu elde edildiğinde tarafımıza bildirilecek ve gereği yapılacak'' dedi.

Son Güncelleme: Pazar, 01 Temmuz 2012 09:17

Gösterim: 1461

Aksaray’da bir kreş sahibi, kreşte bulunan çocukların pornografik görüntülerini çekerek cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Polis, uzun süre arama yaptığı kreşi mühürledi.

kres_skandalBüyükbölcek Mahallesi Cumartesi Pazarı yanında bulunan 27 yaşındaki S.Ö'ye ait özel bir Anaokulu ve Gündüz Bakım Evinde kalan bazı çocuklar ailelerine, elbiselerinin çıkartılarak görüntü ve fotoğraflarının çekildiğini, kreş sahibinin elle tacizine uğradıklarını söyledi.

Ailelerin polise şikayeti üzerine İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi polisleri uzmanlar eşliğinde çocukların ifadelerini aldı.
Kreşe operasyon düzenleyen polis kreş sahibi S.Ö'yü gözaltına alırken, uzun süren aramalarda bilgisayarlar, cep telefonları, kamera kayıtları, CD ve hard disklere el konuldu. Kreş sahibinin evinde yapılan aramada da bilgisayar ve bazı CD'ler bulunarak incelemeye alındı. Çocukların pornografik görüntülerinin çekildiği ve tacize uğradıklarını iddia ettikleri kreş polis tarafından mühürlendi.
İfadesi alınan kreş sahibi, sorgusunda susma hakkını kullanırken, çocuklara cinsel tacizde bulunmak, çocuk pornosu bulundurmak, çocukların pornografik görüntülerini çekmek iddiasıyla Aksaray Adliyesi'ne sevk edildi.

Yaklaşık 4 ay önce sahibi değişerek S.Ö'nün işletmeciliğini aldığı kreşte aileleri çalıştığı için bakamadığı 5 ila 10 yaş arasında yaklaşık 50 çocuğun bulunduğu öğrenildi. Cinsel tacize uğradığı iddia edilen çocukların uzman gözetiminde bulunduğu bildirildi.

> İnanılmaz olay!

Aksaray’da bir kreş sahibi, kreşte bulunan çocukların pornografik görüntülerini çekerek cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Polis, uzun süre arama yaptığı kreşi mühürledi.

kres_skandalBüyükbölcek Mahallesi Cumartesi Pazarı yanında bulunan 27 yaşındaki S.Ö'ye ait özel bir Anaokulu ve Gündüz Bakım Evinde kalan bazı çocuklar ailelerine, elbiselerinin çıkartılarak görüntü ve fotoğraflarının çekildiğini, kreş sahibinin elle tacizine uğradıklarını söyledi.

Ailelerin polise şikayeti üzerine İl Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şubesi polisleri uzmanlar eşliğinde çocukların ifadelerini aldı.
Kreşe operasyon düzenleyen polis kreş sahibi S.Ö'yü gözaltına alırken, uzun süren aramalarda bilgisayarlar, cep telefonları, kamera kayıtları, CD ve hard disklere el konuldu. Kreş sahibinin evinde yapılan aramada da bilgisayar ve bazı CD'ler bulunarak incelemeye alındı. Çocukların pornografik görüntülerinin çekildiği ve tacize uğradıklarını iddia ettikleri kreş polis tarafından mühürlendi.
İfadesi alınan kreş sahibi, sorgusunda susma hakkını kullanırken, çocuklara cinsel tacizde bulunmak, çocuk pornosu bulundurmak, çocukların pornografik görüntülerini çekmek iddiasıyla Aksaray Adliyesi'ne sevk edildi.

Yaklaşık 4 ay önce sahibi değişerek S.Ö'nün işletmeciliğini aldığı kreşte aileleri çalıştığı için bakamadığı 5 ila 10 yaş arasında yaklaşık 50 çocuğun bulunduğu öğrenildi. Cinsel tacize uğradığı iddia edilen çocukların uzman gözetiminde bulunduğu bildirildi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 30 Haziran 2012 17:24

Gösterim: 1567


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.