Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

CHP tarafından, son aftan süre sınırlaması nedeniyle yararlanamayan ya da aftan sonra okullarıyla ilişikleri kesilenlere üniversiteye dönüş yolu açan kanun teklifi TBMM’ye sunuldu

CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, son aftan süre sınırlaması nedeniyle yararlanamayan ya da aftan sonra okullarıyla ilişikleri kesilenlere üniversiteye dönüş yolu açan kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu.

Yasa teklifi ne getiriyor?

TBMM Başkanlığına sunulan “Yükseköğretim Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi” ne getiriyor?

Teklife göre, yükseköğretim kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak, önlisans, lisans tamamlama, lisans, lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi isteğiyle ilişikleri kesilenler ile yurt dışındaki üniversitelerden yatay geçiş yaptıktan sonra yatay geçişleri iptal edilenler dâhil, terör suçundan hüküm giyenler hariç her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler ile bir programı kazandıkları halde kayıt yaptırmayanlar düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna başvuruda bulunmaları şartıyla 2014-2015 eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine başlayabilecek.

2013-2014 eğitim-öğretim yılı bahar dönemi için teklifin yürürlük tarihinden itibaren on gün içinde başvuranlardan durumu kurumlarınca uygun bulunanlar 2013-2014 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde eğitim-öğretime başlayabilecek.

Müracaat süresi içinde askerlik zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılacak. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar terhislerini takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde bu maddede belirtilen haklardan yararlandırılacak.

Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında tıpta uzmanlık, önlisans veya lisans düzeyinde öğrenim görürken 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar terör suçundan hüküm giyenler hariç her ne sebeple olursa olsun kurumları ile ilişiği kesilenler, teklifin yayımı tarihinden itibaren belirlenen süre içerisinde başvurmaları halinde Yükseköğretim Kurulunca uygun görülen yükseköğretim kurumlarına intibakları sağlanacak.

Yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırıp işi veya ikametinin başka bir ilde bulunduğunu belgeleyenler, üniversiteye giriş yılı itibarıyla geçmek istediği üniversitenin taban puanını sağlamaları ve ikamet ettikleri ildeki yükseköğretim kurumlarının senatolarının da uygun görmesi halinde, senatolar tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikamet ettikleri ildeki üniversitelerdeki eşdeğer diploma programlarına yatay geçiş yapabilecek.(ANKA)

> TBMM’ye öğrenci affı yasa teklifi

CHP tarafından, son aftan süre sınırlaması nedeniyle yararlanamayan ya da aftan sonra okullarıyla ilişikleri kesilenlere üniversiteye dönüş yolu açan kanun teklifi TBMM’ye sunuldu

CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, son aftan süre sınırlaması nedeniyle yararlanamayan ya da aftan sonra okullarıyla ilişikleri kesilenlere üniversiteye dönüş yolu açan kanun teklifini TBMM Başkanlığına sundu.

Yasa teklifi ne getiriyor?

TBMM Başkanlığına sunulan “Yükseköğretim Kanununa Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkında Kanun Teklifi” ne getiriyor?

Teklife göre, yükseköğretim kurumlarında hazırlık dâhil bütün sınıflarda intibak, önlisans, lisans tamamlama, lisans, lisansüstü öğrenimi gören öğrencilerden düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar, kendi isteğiyle ilişikleri kesilenler ile yurt dışındaki üniversitelerden yatay geçiş yaptıktan sonra yatay geçişleri iptal edilenler dâhil, terör suçundan hüküm giyenler hariç her ne sebeple olursa olsun ilişiği kesilenler ile bir programı kazandıkları halde kayıt yaptırmayanlar düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 6 ay içinde ilişiklerinin kesildiği yükseköğretim kurumuna başvuruda bulunmaları şartıyla 2014-2015 eğitim-öğretim yılında öğrenimlerine başlayabilecek.

2013-2014 eğitim-öğretim yılı bahar dönemi için teklifin yürürlük tarihinden itibaren on gün içinde başvuranlardan durumu kurumlarınca uygun bulunanlar 2013-2014 eğitim-öğretim yılı bahar döneminde eğitim-öğretime başlayabilecek.

Müracaat süresi içinde askerlik zamanı gelmiş olanların askerlikleri tecil edilmiş sayılacak. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte askerlik görevini yapmakta olanlar terhislerini takip eden 2 ay içinde ilgili yükseköğretim kurumuna başvurmaları halinde bu maddede belirtilen haklardan yararlandırılacak.

Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı eğitim kurumları ile Polis Akademisi ve bağlı yükseköğretim kurumlarında tıpta uzmanlık, önlisans veya lisans düzeyinde öğrenim görürken 1 Ocak 2008 tarihinden itibaren bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar terör suçundan hüküm giyenler hariç her ne sebeple olursa olsun kurumları ile ilişiği kesilenler, teklifin yayımı tarihinden itibaren belirlenen süre içerisinde başvurmaları halinde Yükseköğretim Kurulunca uygun görülen yükseköğretim kurumlarına intibakları sağlanacak.

Yükseköğretim kurumuna kayıt yaptırıp işi veya ikametinin başka bir ilde bulunduğunu belgeleyenler, üniversiteye giriş yılı itibarıyla geçmek istediği üniversitenin taban puanını sağlamaları ve ikamet ettikleri ildeki yükseköğretim kurumlarının senatolarının da uygun görmesi halinde, senatolar tarafından belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde ikamet ettikleri ildeki üniversitelerdeki eşdeğer diploma programlarına yatay geçiş yapabilecek.(ANKA)

Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Ekim 2013 08:10

Gösterim: 2035

Milli Eğitim Bakanı Avcı Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenleri mezarı başında andı

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2011'de Van'da meydana gelen depremde hayatını kaybeden öğretmenlerin mezarlarını ziyaret etti.

Toplu açılış törenleriyle Üniversiteler Arası Kurul Toplantısına katılmak üzere Van'da bulunan Bakan Avcı, 76 öğretmenin yaşamını yitirdiği depremin ardından Erciş'te defnedilen dört öğretmeni mezarları başında anarak dua etti.

Bakan Avcı, ilk olarak Merkez Mezarlığı'na defnedilen Mesut Özata ve Samet Kanter'i ardından Seyit Muhammed Mezarlığı'na defnedilen Mehmet Murat İşler ve Orhan Sevinç'in kabirlerini ziyaret etti.

Avcı'nın kabir ziyaretleri sırasında öğretmenlerin aileleri de bulundu.

> Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenleri mezarlarını ziyaret etti

Milli Eğitim Bakanı Avcı Van depreminde hayatını kaybeden öğretmenleri mezarı başında andı

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2011'de Van'da meydana gelen depremde hayatını kaybeden öğretmenlerin mezarlarını ziyaret etti.

Toplu açılış törenleriyle Üniversiteler Arası Kurul Toplantısına katılmak üzere Van'da bulunan Bakan Avcı, 76 öğretmenin yaşamını yitirdiği depremin ardından Erciş'te defnedilen dört öğretmeni mezarları başında anarak dua etti.

Bakan Avcı, ilk olarak Merkez Mezarlığı'na defnedilen Mesut Özata ve Samet Kanter'i ardından Seyit Muhammed Mezarlığı'na defnedilen Mehmet Murat İşler ve Orhan Sevinç'in kabirlerini ziyaret etti.

Avcı'nın kabir ziyaretleri sırasında öğretmenlerin aileleri de bulundu.

Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Ekim 2013 09:12

Gösterim: 1522

Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, AGÜ'yü kazanan 124 öğrenciden 50'sinin tercihlerden önce, birebir tanıtımlar, kampüs ziyareti, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlar kullanarak üniversite ile iletişim kurduğunu belirtti.

Sabuncuoğlu, 2013-2014 eğitim-öğretim döneminde kapılarını ilk kez öğrencilerine açan AGÜ'ye, 6 farklı bölümde öğrenci kabul ettiklerini, üniversitelerinin, öğrencilerin LYS başarıları dikkate alındığında bölümlerin çoğunda tercih edilen ilk 5 devlet üniversitesi arasında yer aldığını söyledi.

Bu kriterlere göre AGÜ'nün, Türkiye'deki tüm devlet ve vakıf üniversiteleri arasında ilk 10'da yerini aldığını belirten Sabuncuoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin en iyi devlet üniversiteleri ile birlikte ismi geçen bir üniversite olarak AGÜ, tamamen İngilizce eğitim veriyor olması bakımından da dikkati çekiyor. 2013 yılında alınan öğrencilerin başarı sıralamaları da önemli bir veri olarak ortaya çıkıyor. 124 öğrenciden 10'u ilk 10 binden, 50'si 10-20 bin aralığından, 59'u 20-30 bin aralığından geldi. Okul birinciliği vesilesiyle tercih hakkını AGÜ'den yana kullanan 5 öğrenci ise 30 binin altındaki sıralamalarda yer aldı. Mezun oldukları liseler bakımından öğrencilerin yarısından fazlası ise Anadolu ve Anadolu Öğretmen Lisesi'nden, 16 öğrenci ise fen liselerinden mezun olan öğrencilerden oluştu."

32 ilden öğrenci var

AGÜ'nün öğrencilerinin, Türkiye'nin 32 farklı ilinden geldiğini belirten Sabuncuoğlu, böylece AGÜ'nün, hedeflediği gibi tüm Türkiye'den öğrenci alarak, daha ilk yılında, önemli bir kazanım elde ettiğini söyledi.

Dünya standartlarında bir üniversite olmayı amaçlayan AGÜ'nün, onlarca yükseköğretim kurumu ve yüzbinlerce öğrencisi ile birer üniversite kenti olan her üç şehirden de öğrenci almayı başardığını anlatan Sabuncuoğlu, tüm öğrencilerin yüzde 15'inin Ankara'dan geliyor olmasının da dikkat çekici bir istatistik olarak öne çıktığını dile getirdi.

Sayıları daha az olsa da İstanbul'dan 6, İzmir'den 5 ve Antalya'dan 4 öğrencinin alınmış olmasının da gelecek yıllar için belirleyici bir gösterge olarak kabul edildiğini belirten Sabuncuoğlu, şöyle devam etti:

"Üniversite içerisinde oluşturulan tanıtım grubu, çalışmalarına aylar önce başladı, rektörlük, üniversitenin 2013 faaliyetleri arasında birincil öncelik olarak tanımladığı bu konu hakkında yüzlerce saati bulan çalışma toplantıları gerçekleştirdi. Ardından AGÜ Destekleme Vakfı'nın (AGÜV) desteği ile çeşitli burslar, Amerika Dil Programı, bilgisayar alımı gibi öğrenci destekleri belirlendi. Yine AGÜV'ün desteği ile ülke çapında internet, sosyal ağlar, outdoor, televizyon gibi çok farklı mecraları kapsayan bir tanıtım kampanyası planlanıp yürürlüğe kondu. Tanıtım grubunda yer alan akademisyenlerden oluşturulan ekipler, özellikle Kayseri ve çevresinde bulunan 9 ilde okul ve dershane ziyaretleri yaparak, tanıtım kampanyası gerçekleştirdi. 2013 yılında AGÜ'yü kazanan 124 öğrenciden 50'sinin AGÜ'yü tercih etmeden önce, birebir tanıtımlar, kampüs ziyareti, facebook ve twitter gibi sosyal ağlar aracılığı ile üniversite ile iletişim kurduğu belirlendi. Tercih döneminde büyük bir ilgi gören üniversitenin internet sitesini (www.agu.edu.tr) Mart ve Temmuz ayları arasında 184 bin kişi ziyaret etti. Bu durum üniversitenin çok boyutlu ve tüm mecralarda görünmeyi hedefleyen iletişim stratejisinin başarılı olduğunu gösteriyor."

> Üniversite tercihinde sosyal medya etkili oluyor

Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, AGÜ'yü kazanan 124 öğrenciden 50'sinin tercihlerden önce, birebir tanıtımlar, kampüs ziyareti, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlar kullanarak üniversite ile iletişim kurduğunu belirtti.

Sabuncuoğlu, 2013-2014 eğitim-öğretim döneminde kapılarını ilk kez öğrencilerine açan AGÜ'ye, 6 farklı bölümde öğrenci kabul ettiklerini, üniversitelerinin, öğrencilerin LYS başarıları dikkate alındığında bölümlerin çoğunda tercih edilen ilk 5 devlet üniversitesi arasında yer aldığını söyledi.

Bu kriterlere göre AGÜ'nün, Türkiye'deki tüm devlet ve vakıf üniversiteleri arasında ilk 10'da yerini aldığını belirten Sabuncuoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin en iyi devlet üniversiteleri ile birlikte ismi geçen bir üniversite olarak AGÜ, tamamen İngilizce eğitim veriyor olması bakımından da dikkati çekiyor. 2013 yılında alınan öğrencilerin başarı sıralamaları da önemli bir veri olarak ortaya çıkıyor. 124 öğrenciden 10'u ilk 10 binden, 50'si 10-20 bin aralığından, 59'u 20-30 bin aralığından geldi. Okul birinciliği vesilesiyle tercih hakkını AGÜ'den yana kullanan 5 öğrenci ise 30 binin altındaki sıralamalarda yer aldı. Mezun oldukları liseler bakımından öğrencilerin yarısından fazlası ise Anadolu ve Anadolu Öğretmen Lisesi'nden, 16 öğrenci ise fen liselerinden mezun olan öğrencilerden oluştu."

32 ilden öğrenci var

AGÜ'nün öğrencilerinin, Türkiye'nin 32 farklı ilinden geldiğini belirten Sabuncuoğlu, böylece AGÜ'nün, hedeflediği gibi tüm Türkiye'den öğrenci alarak, daha ilk yılında, önemli bir kazanım elde ettiğini söyledi.

Dünya standartlarında bir üniversite olmayı amaçlayan AGÜ'nün, onlarca yükseköğretim kurumu ve yüzbinlerce öğrencisi ile birer üniversite kenti olan her üç şehirden de öğrenci almayı başardığını anlatan Sabuncuoğlu, tüm öğrencilerin yüzde 15'inin Ankara'dan geliyor olmasının da dikkat çekici bir istatistik olarak öne çıktığını dile getirdi.

Sayıları daha az olsa da İstanbul'dan 6, İzmir'den 5 ve Antalya'dan 4 öğrencinin alınmış olmasının da gelecek yıllar için belirleyici bir gösterge olarak kabul edildiğini belirten Sabuncuoğlu, şöyle devam etti:

"Üniversite içerisinde oluşturulan tanıtım grubu, çalışmalarına aylar önce başladı, rektörlük, üniversitenin 2013 faaliyetleri arasında birincil öncelik olarak tanımladığı bu konu hakkında yüzlerce saati bulan çalışma toplantıları gerçekleştirdi. Ardından AGÜ Destekleme Vakfı'nın (AGÜV) desteği ile çeşitli burslar, Amerika Dil Programı, bilgisayar alımı gibi öğrenci destekleri belirlendi. Yine AGÜV'ün desteği ile ülke çapında internet, sosyal ağlar, outdoor, televizyon gibi çok farklı mecraları kapsayan bir tanıtım kampanyası planlanıp yürürlüğe kondu. Tanıtım grubunda yer alan akademisyenlerden oluşturulan ekipler, özellikle Kayseri ve çevresinde bulunan 9 ilde okul ve dershane ziyaretleri yaparak, tanıtım kampanyası gerçekleştirdi. 2013 yılında AGÜ'yü kazanan 124 öğrenciden 50'sinin AGÜ'yü tercih etmeden önce, birebir tanıtımlar, kampüs ziyareti, facebook ve twitter gibi sosyal ağlar aracılığı ile üniversite ile iletişim kurduğu belirlendi. Tercih döneminde büyük bir ilgi gören üniversitenin internet sitesini (www.agu.edu.tr) Mart ve Temmuz ayları arasında 184 bin kişi ziyaret etti. Bu durum üniversitenin çok boyutlu ve tüm mecralarda görünmeyi hedefleyen iletişim stratejisinin başarılı olduğunu gösteriyor."

Son Güncelleme: Pazar, 27 Ekim 2013 00:09

Gösterim: 1157

Başbakan Erdoğan, "Üniversitelerimiz özellikle de 27 Mayıs müdahalesinin ardından birer formatlama ünitesi olarak tasarlanmıştır" dedi.

başbakan erdoğan van yüzüncü yıl üniversitesiVan'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından, üniversite yerleşkesindeki Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle fahri doktora unvanı tevdi edildi.

Cübbe giyme töreni sonrasında konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin üniversiteler konusunda özeleştirisini artık yapmak zorunda olduğunu dile getirerek, "Bizim üniversitelerimiz özellikle de 27 Mayıs müdahalesinin ardından ne yazık ki birer formatlama ünitesi olarak tasarlanmış ve bu şekilde bir gelişim göstermiştir" diye konuştu.

Erdoğan, "27 Mayıs öncesinde üniversite gençliği kullanılmak suretiyle, demokrasi hedef alınmış, üniversite gençlerinin bilerek ya da bilmeyerek kullanılması yoluyla askeri müdahale yapılmış, demokrasi ortadan kaldırılmış ve başbakan ile iki bakanı idam edilmiştir. Menderes Hükümetine karşı sokakları esir alan nümayiş, 27 Mayıs Askeri Darbesiyle adeta bıçakla kesilir gibi kesilmiştir. Aynı tabloyu, aynı senaryoyu bizzat bizler 12 Eylül öncesinde yaşadık." dedi.

İlkokullarda "Andımız"ın kaldırılması

Yaptıkları idari bir değişiklikle ilkokullardaki "And" uygulamasını kaldırdıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Andın içeriği problemliydi ama şekli içeriğinden çok daha problemliydi. Altı yaşındaki, 7 yaşındaki çocukların sıraya dizilip, 'hazırol' komutuyla bir askeri disiplin görüntüsünde, aynı ağızdan bir metni okumaları açıkçası soğuk savaş dönemi kapalı rejimleri hatırlatan bir manzaraydı. İlkokulları, ortaokulları bu şekilde formatlamaya müsait olarak gören zihniyet, üniversitelere de aynı nazarla bakıyordu. İnanın o zihniyet eğer imkan bulabilseydi, üniversitelerde de and okutur, üniversitelere de forma zorunluluğu getirir, farklı olanı üretim hatası olarak görüp, eleğin altına bırakırdı. Gençler çıkıyor, birileri ne diyor şimdi? And kalktı ya diyor ki 'Bunlar Türklüğe karşı.' Bunun Türklüğe karşı olmakla ne alakası var. Şimdi ben Türk'üm. 'Ben Türk'üm' demekten hiçbir zaman gocunmadım ki böyle bir derdim, böyle bir sıkıntım yok. Benim bir Kürt kardeşimin de 'Ben Kürt'üm' demesinden hiçbir sıkıntım yok, Laz'ım, Boşnak'ım, Roman'ım demesinden bir sıkıntım yok. Çünkü bizim indimizde insan olması önemlidir, insan."

Kısıtlanan hakları iade ettik

Eğitimde 4+4+4 uygulamasıyla gerek Andın kaldırılması, gerek böşürtü serbestisiyle belli kesimlere imtiyaz sağlamadıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, tam tersine kısıtlanan hakları iade ettiklerini bildirdi.

Bunun bir lütuf olmadığını, hakları ellerinden alınanlara bunları iade ettiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Bizim yaptığımız, terazinin bir kefesinden alıp, ötesi kefesine koymak asla değildir. Bizim yaptığımız, teraziyi aslında dengeye getirmektir. 10 yıllar boyunca üniversiteleri bir formatlama yuvası olarak görenler, elbette bu değişim ve dönüşümden rahatsız oluyorlar. Türkiye normalleşirken, birileri tabii ki adaletsiz şekilde sahip oldukları imtiyazlarını da kaybediyor. Faşizmle bilim aynı kefede bulunamaz. Dogma ile bilim aynı kefede bulunamaz. Hoşgörüşüzlük, tek tipçilik, özellikle de inkar, ret ve asimilasyon bilimle aynı kefede bir arada bulunamaz."

Üniversiteler çatışmanın değil barışın öncüsü olmalı

Demokrasi ve özgürlüğün fikirle düşünceyle geleceğinin altını çizen Erdoğan, "Masanın etrafında müzakere ederek, tartışarak gelir, sonunda sandıkta gelir. Onun yeri sandıktır. Nerede olursa olsun. Açıkça söylemeliyim ki bugün bazı üniversitelerin tıpkı yakın tarihte olduğu gibi demokrasiye yönelik şiddet içeren hareketlerin odağında olması da düşündürücüdür. Üniversiteler savaşın, çatışmanın, terörün, şiddetin değil, barışın, demokrasinin, özgürlüğün öncüsü ve lideri olmalıdır" diye konuştu. 

"Üniversitelerimiz artık kaybettiği birçok değerleri yeniden kazanma süreci içerisinde olmalı biz şiddetle kesinlikle gençliğimizi iç içe görmemeliyiz" diyen Erdoğan, buna fırsat verilmemesi gerektiğini belirtti.

Üniversitelerin çoğunun kabuklarını kırdıklarını, ciddi bir gelişme ve büyüme içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Biz, bu gelişmeyi desteklemeye, üniversitelerimizin iimkanlarını artırmaya devam edeceğiz. Biz, normalleşme için gerekli zemini hazırlamaya ve sağlamlaştırmaya devam edeceğiz. Türkiye normalleştikçe, inanıyorum ki üniversitelerimiz de normalleşecek ve tabi mecrasını bulacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhuriyetle cumhuru kucaklaştırdık

Rescate Otel'de düzenlenen yemekte de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Erdoğan, burada yaptığı konuşmada “İnkar, ret, asimilasyon politikalarını biz ayağımızın altına aldık. Biz, cumhuriyetle cumhuru kucaklaştırdık. Bunu AK Parti yaptı” dedi.

Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye'de bizimle birlikte artık yeni bir dönem başlamıştır. Türkiye'de millet ile devlet, cumhuriyet arasındaki sorunlar özellikle de güven bunalımı sona erdirilmiştir. Biz, 'en başından beri sorunları çözecek olan hep birlikte biziz' diyoruz. Sorunları çözmenin aracının siyaset olduğunu, konuşmak olduğunu, diyalog ve istişare olduğunu her fırsatta vurguluyoruz. Silah bir çözüm yöntemi değildir. Terörün bir sorun çözme yöntemi değildir. Taş, sopa, molotof, yakmak yıkmak öldürmek yaralamak asla ve asla bir sorun çözme yöntemi değildir. Sorunların çözüm adresini de gösteriyoruz. Ne diyoruz, siyaset bir sorun çözme yöntemidir. TBMM sorunların çözüleceği yerdir. Diyaloğun, istişarenin, karşılıklı konuşmanın uzlaşmanın anlaşmanın sorun çözme yöntemi olduğunu söylüyoruz. Biz artık bu bölgede silahın ve şiddetin değil, diyalog ve istişarenin devreye girmesini arzuluyoruz."

> Üniversitelerimiz 27 Mayıs'tan sonra formatlama ünitesi oldu

Başbakan Erdoğan, "Üniversitelerimiz özellikle de 27 Mayıs müdahalesinin ardından birer formatlama ünitesi olarak tasarlanmıştır" dedi.

başbakan erdoğan van yüzüncü yıl üniversitesiVan'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından, üniversite yerleşkesindeki Cengiz Andiç Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle fahri doktora unvanı tevdi edildi.

Cübbe giyme töreni sonrasında konuşan Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin üniversiteler konusunda özeleştirisini artık yapmak zorunda olduğunu dile getirerek, "Bizim üniversitelerimiz özellikle de 27 Mayıs müdahalesinin ardından ne yazık ki birer formatlama ünitesi olarak tasarlanmış ve bu şekilde bir gelişim göstermiştir" diye konuştu.

Erdoğan, "27 Mayıs öncesinde üniversite gençliği kullanılmak suretiyle, demokrasi hedef alınmış, üniversite gençlerinin bilerek ya da bilmeyerek kullanılması yoluyla askeri müdahale yapılmış, demokrasi ortadan kaldırılmış ve başbakan ile iki bakanı idam edilmiştir. Menderes Hükümetine karşı sokakları esir alan nümayiş, 27 Mayıs Askeri Darbesiyle adeta bıçakla kesilir gibi kesilmiştir. Aynı tabloyu, aynı senaryoyu bizzat bizler 12 Eylül öncesinde yaşadık." dedi.

İlkokullarda "Andımız"ın kaldırılması

Yaptıkları idari bir değişiklikle ilkokullardaki "And" uygulamasını kaldırdıklarını hatırlatan Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Andın içeriği problemliydi ama şekli içeriğinden çok daha problemliydi. Altı yaşındaki, 7 yaşındaki çocukların sıraya dizilip, 'hazırol' komutuyla bir askeri disiplin görüntüsünde, aynı ağızdan bir metni okumaları açıkçası soğuk savaş dönemi kapalı rejimleri hatırlatan bir manzaraydı. İlkokulları, ortaokulları bu şekilde formatlamaya müsait olarak gören zihniyet, üniversitelere de aynı nazarla bakıyordu. İnanın o zihniyet eğer imkan bulabilseydi, üniversitelerde de and okutur, üniversitelere de forma zorunluluğu getirir, farklı olanı üretim hatası olarak görüp, eleğin altına bırakırdı. Gençler çıkıyor, birileri ne diyor şimdi? And kalktı ya diyor ki 'Bunlar Türklüğe karşı.' Bunun Türklüğe karşı olmakla ne alakası var. Şimdi ben Türk'üm. 'Ben Türk'üm' demekten hiçbir zaman gocunmadım ki böyle bir derdim, böyle bir sıkıntım yok. Benim bir Kürt kardeşimin de 'Ben Kürt'üm' demesinden hiçbir sıkıntım yok, Laz'ım, Boşnak'ım, Roman'ım demesinden bir sıkıntım yok. Çünkü bizim indimizde insan olması önemlidir, insan."

Kısıtlanan hakları iade ettik

Eğitimde 4+4+4 uygulamasıyla gerek Andın kaldırılması, gerek böşürtü serbestisiyle belli kesimlere imtiyaz sağlamadıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, tam tersine kısıtlanan hakları iade ettiklerini bildirdi.

Bunun bir lütuf olmadığını, hakları ellerinden alınanlara bunları iade ettiklerini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Bizim yaptığımız, terazinin bir kefesinden alıp, ötesi kefesine koymak asla değildir. Bizim yaptığımız, teraziyi aslında dengeye getirmektir. 10 yıllar boyunca üniversiteleri bir formatlama yuvası olarak görenler, elbette bu değişim ve dönüşümden rahatsız oluyorlar. Türkiye normalleşirken, birileri tabii ki adaletsiz şekilde sahip oldukları imtiyazlarını da kaybediyor. Faşizmle bilim aynı kefede bulunamaz. Dogma ile bilim aynı kefede bulunamaz. Hoşgörüşüzlük, tek tipçilik, özellikle de inkar, ret ve asimilasyon bilimle aynı kefede bir arada bulunamaz."

Üniversiteler çatışmanın değil barışın öncüsü olmalı

Demokrasi ve özgürlüğün fikirle düşünceyle geleceğinin altını çizen Erdoğan, "Masanın etrafında müzakere ederek, tartışarak gelir, sonunda sandıkta gelir. Onun yeri sandıktır. Nerede olursa olsun. Açıkça söylemeliyim ki bugün bazı üniversitelerin tıpkı yakın tarihte olduğu gibi demokrasiye yönelik şiddet içeren hareketlerin odağında olması da düşündürücüdür. Üniversiteler savaşın, çatışmanın, terörün, şiddetin değil, barışın, demokrasinin, özgürlüğün öncüsü ve lideri olmalıdır" diye konuştu. 

"Üniversitelerimiz artık kaybettiği birçok değerleri yeniden kazanma süreci içerisinde olmalı biz şiddetle kesinlikle gençliğimizi iç içe görmemeliyiz" diyen Erdoğan, buna fırsat verilmemesi gerektiğini belirtti.

Üniversitelerin çoğunun kabuklarını kırdıklarını, ciddi bir gelişme ve büyüme içinde olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Biz, bu gelişmeyi desteklemeye, üniversitelerimizin iimkanlarını artırmaya devam edeceğiz. Biz, normalleşme için gerekli zemini hazırlamaya ve sağlamlaştırmaya devam edeceğiz. Türkiye normalleştikçe, inanıyorum ki üniversitelerimiz de normalleşecek ve tabi mecrasını bulacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

Cumhuriyetle cumhuru kucaklaştırdık

Rescate Otel'de düzenlenen yemekte de sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Erdoğan, burada yaptığı konuşmada “İnkar, ret, asimilasyon politikalarını biz ayağımızın altına aldık. Biz, cumhuriyetle cumhuru kucaklaştırdık. Bunu AK Parti yaptı” dedi.

Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye'de bizimle birlikte artık yeni bir dönem başlamıştır. Türkiye'de millet ile devlet, cumhuriyet arasındaki sorunlar özellikle de güven bunalımı sona erdirilmiştir. Biz, 'en başından beri sorunları çözecek olan hep birlikte biziz' diyoruz. Sorunları çözmenin aracının siyaset olduğunu, konuşmak olduğunu, diyalog ve istişare olduğunu her fırsatta vurguluyoruz. Silah bir çözüm yöntemi değildir. Terörün bir sorun çözme yöntemi değildir. Taş, sopa, molotof, yakmak yıkmak öldürmek yaralamak asla ve asla bir sorun çözme yöntemi değildir. Sorunların çözüm adresini de gösteriyoruz. Ne diyoruz, siyaset bir sorun çözme yöntemidir. TBMM sorunların çözüleceği yerdir. Diyaloğun, istişarenin, karşılıklı konuşmanın uzlaşmanın anlaşmanın sorun çözme yöntemi olduğunu söylüyoruz. Biz artık bu bölgede silahın ve şiddetin değil, diyalog ve istişarenin devreye girmesini arzuluyoruz."

Son Güncelleme: Pazar, 27 Ekim 2013 00:34

Gösterim: 1441

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, toplu taşım araçlarından çıraklık okulları, açık lise öğrencileri, dershaneler ve kuran kursu öğrencileri ile öğretmenlerinin de indirimli olarak yararlanabileceğini bildirdi.

İstanbul’da bundan böyle, metro, tramvay, şehir hatları vapurları, deniz motorları, TCDD banliyo trenleri, İETT, Otobüs AŞ ve Özel Halk otobüsleri gibi şehir içi toplu ulaşım araçlarından çıraklık okulları, açık lise öğrencileri, dershaneler ve kuran kursu öğrenci ile öğretmenleri de indirim hakkından yararlanabilecek.

CHP’lerin Eylül ayında verdiği önerge doğrultusunda Hukuk Komisyonu-Sosyal Hizmetler ve halkla İlişkiler Komisyonu’nun ortak teklifiyle gündeme gelen ve bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy birliğiyle geçen karar doğrultusunda yapılan yeni düzenleme, üniversite öğrencileri dışındaki 20 yaş altı öğrencilerin tamamı ile öğretmenleri kapsıyor.

Çıraklık eğitim kurumları ve dershane, kuran kursları gibi diğer kanunlar kapsamında eğitim gören ve 20 yaşından gün almamış ve Sosyal Güvenlik Kurumu çalışan kaydı olmayan 20 yaş altı öğrenciler ile Temel Eğitim Kanunları, Yüksek Öğretim Kurumu Kanunu, Çıraklık Eğitim Kanunu7na tabi öğretmenler ile diğer kanunlar kapsamında tam zamanlı sözleşme esasına göre çalışan ve öğretmenliği Milli Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik kaydıyla belgelendirilen öğretmenler ile, 633 sayılı kanun kapsamındaki eğitici ve öğreticilerin, indirimli olarak seyahat etmesine imkan tanıyan düzenlemeden yaklaşık 300-350 bin kişi istifade edecek.

25 yaş önerisi kabul edilmedi

İBB müşterek komisyonları tarafından düzenlenen raporun mecliste görüşülmesi sırasında, CHP grubu yaş sınırının 25’e yükseltilmesini istedi. Ancak ekonomik ve teknik çalışmalar tamamlandığı gerekçesiyle talep kabul edilmedi. İETT tarafından dağıtılan indirimli elektronikkart alma sınıfına dahil edilen kişiler, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın onayının ardından kartlarını alabilecek.

Kaynak Hürriyet

> Dershane öğrencileri ve öğretmenlerine paso verilecek

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, toplu taşım araçlarından çıraklık okulları, açık lise öğrencileri, dershaneler ve kuran kursu öğrencileri ile öğretmenlerinin de indirimli olarak yararlanabileceğini bildirdi.

İstanbul’da bundan böyle, metro, tramvay, şehir hatları vapurları, deniz motorları, TCDD banliyo trenleri, İETT, Otobüs AŞ ve Özel Halk otobüsleri gibi şehir içi toplu ulaşım araçlarından çıraklık okulları, açık lise öğrencileri, dershaneler ve kuran kursu öğrenci ile öğretmenleri de indirim hakkından yararlanabilecek.

CHP’lerin Eylül ayında verdiği önerge doğrultusunda Hukuk Komisyonu-Sosyal Hizmetler ve halkla İlişkiler Komisyonu’nun ortak teklifiyle gündeme gelen ve bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy birliğiyle geçen karar doğrultusunda yapılan yeni düzenleme, üniversite öğrencileri dışındaki 20 yaş altı öğrencilerin tamamı ile öğretmenleri kapsıyor.

Çıraklık eğitim kurumları ve dershane, kuran kursları gibi diğer kanunlar kapsamında eğitim gören ve 20 yaşından gün almamış ve Sosyal Güvenlik Kurumu çalışan kaydı olmayan 20 yaş altı öğrenciler ile Temel Eğitim Kanunları, Yüksek Öğretim Kurumu Kanunu, Çıraklık Eğitim Kanunu7na tabi öğretmenler ile diğer kanunlar kapsamında tam zamanlı sözleşme esasına göre çalışan ve öğretmenliği Milli Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik kaydıyla belgelendirilen öğretmenler ile, 633 sayılı kanun kapsamındaki eğitici ve öğreticilerin, indirimli olarak seyahat etmesine imkan tanıyan düzenlemeden yaklaşık 300-350 bin kişi istifade edecek.

25 yaş önerisi kabul edilmedi

İBB müşterek komisyonları tarafından düzenlenen raporun mecliste görüşülmesi sırasında, CHP grubu yaş sınırının 25’e yükseltilmesini istedi. Ancak ekonomik ve teknik çalışmalar tamamlandığı gerekçesiyle talep kabul edilmedi. İETT tarafından dağıtılan indirimli elektronikkart alma sınıfına dahil edilen kişiler, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın onayının ardından kartlarını alabilecek.

Kaynak Hürriyet

Son Güncelleme: Cumartesi, 26 Ekim 2013 12:09

Gösterim: 6164


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.