Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ülkemizde ilk defa, yükseköğretimle ilgili çeşitli güncel konu ve sorunların tartışılacağı ve uzlaşı sağlanan tekliflerin YÖK'e iletileceği “I. Yükseköğretim Şurası" yapılmasına yönelik bir çalışma başlattı. YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç imzasıyla, ilgili bütün paydaşlara YÖK tarafından düzenlenecek olan Şuraya dair ön bilgilerin ve öneri taleplerinin yer aldığı bir yazı yollandı.

yektasaracŞura gündemi paydaşlarla birlikte belirlenecek
İlgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla çeşitli mesleki kuruluşların üst düzey yöneticilerine hitaben yazılan yazıda, YÖK'ün uzun zamandır üzerinde çalıştığı konulardan birisinin de paydaşların katılımıyla ülkemizde ilk kez bir “Yükseköğretim Şurası" düzenlenmesinin olduğu belirtilerek Kasım ayında geniş katılımlı şekilde yapılacak “I. Yükseköğretim Şurası"nın gündeminin sözkonusu kurum ve kuruluşlardan gelecek önerilere göre şekilleneceği ifade edildi.
Öncelik sırasına göre gündem oluşturma
Gönderilen yazıda Şuranın yükseköğretime dair “tasarım, taslak, entellektüel yaklaşım ve vizyonların, ideolojik temelli kısır tartışmaların" değil; kısa zamanda hayata geçirilebilecek ve sistemde hissedilebilir iyileştirmeleri tetikleyecek geniş mutabakatların filizleneceği bir zemin olmasının tercih edileceği belirtildi. Yükseköğretimle ilgili ele alınabilecek ve tartışılabilecek konuların çok olmasına karşılık, ülkemiz için öncelikli konu ve sorunlar arasından bir tercih yapılarak sınırlı sayıda konu başlığının ayrıntılı bir şekilde tartışılmasının ve sonuç üretilmesinin gerektiği özellikle vurgulandı.
Görüşülmesi planlanan ana başlıklar ve alt tartışma konuları
Yükseköğretim ile ilgili paydaşlara yazılan yazıda, Şurada “Yükseköğretimle ilgili güncel tartışmalar, insan kaynağı, kurumsal yapı, süreçler, kültür ve iklim gibi ana başlıklar altındaki; “yükseköğretimin organizasyonu ve yönetimi, yükseköğretime erişim ve dezavantajlı gruplar, yükseköğretimde kalite ve akreditasyon, esneklik ve çeşitlilik, hesapverebilirlik ve şeffaflık, bilimsel özgürlük ve idari özerklik, eğitim/öğrenme ortamları ve yöntemleri, uzaktan eğitim ve dijital dönüşüm, açık bilim ve açık erişim, akademide liyakat ve ehliyet, akademik liderlik, uluslararasılaşma, eğitim, araştırma, bilim ve meslek ahlakı" gibi pek çok alt başlıkta paydaşlar tarafından gündem konusu önerilebileceği belirtildi.
Paydaşların önerisi alınıp askıya çıkarıldıktan sonra Şura gündemi belirlenecek
Gelen önerilerin tasnif edilip değerlendirilmesinin ardından, bu öneriler YÖK'ün internet sayfasında askıya çıkarılacak ve böylece yapılan öneriler ve geri bildirimler doğrultusunda Şura gündemine nihai şekli verilecektir.
Şura, Yeni YÖK'ün “yükseköğretimde katılımcılık" ilkesinin bir tezahürü
Gönderilen yazıda Yeni YÖK'ün, yükseköğretimle ilgili kendisine yasalarla verilen görev ve sorumlulukların bilincinde olduğu, “daimi tekamül" anlayışıyla, bir plan ve felsefi bakış içinde hareket ettiği vurgulanarak sistemin gelişmesine akademik ve idari açıdan liderlik etmeye çalıştığı ifade edildi.
Yeni YÖK'ün eğitim kurumlarının, topluma ait olduğu ve topluma hizmet için var olduğu düşüncesini benimsediğinden hareketle “yükseköğretimde yetki devri, gücün paylaşılması, birlikte yönetim" gibi kavramlara önem verildiği vurgulanarak buna dönük mevzuat düzenlemeleri ve yetki devri süreçlerinin sürdürüldüğü de hatırlatıldı.
Şura, Türk Yükseköğretiminde en geniş çerçevede katılımcılığı arayan ilk girişim olacak
YÖK, son olarak yükseköğretimde geniş bir mutabakatla daha iyiyi arayan bir süreç olmasının arzu edildiği I. Yükseköğretim Şura'sının, aynı zamanda yükseköğretim tarihimizde en geniş çerçevede katılımcılığı arayan ilk girişim olacağının altını çizdi ve paydaşların katkılarının Şuranın başarısı için çok önemli olduğunu belirterek tüm paydaşları bu sürece katkı sağlamaya çağırdı.
Şuraya katılım ve katkıları istenilen kurum ve kuruluşlar; üniversiteler, ilgili bakanlıklar, TBMM ilgili komisyon üyeleri, siyasi parti temsilcileri, TÜBA, TÜBİTAK, Yükseköğretim Kalite Kurulu, ÖSYM, Ulusal Ajans, YTB, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu gibi kurumlar, Sendikalar, Sanayi ve Ticaret Odaları, Meslek Odaları, Sivil Toplum Kurumları ile alan farklılıkları ve üniversite çeşitliliği dikkate alınarak YÖK tarafından belirlenecek nesnel kriterlere göre seçilen öğrenciler.
Şura Kasım ayında yapılacak
Yazı yazılan kurumlardan 27 Temmuz 2021 tarihine kadar görüşlerini bildirmeleri istendi. Şura hazırlıkları paydaşlardan görüşlerin toplanmasıyla başlayacak. Toplanan bu görüşler tasnif edilerek “askıya çıkarılacak". İlgili tüm tarafların ileteceği görüşler sonucunda Şuranın gündemi belirlenecek ve farklı oturumlarda gündem maddeleri tartışıldıktan sonra konulara ilişkin teklifler, değerlendirilmesi ve hayata geçirilmesi için YÖK Genel Kurulu'na sunulacak.

> Türkiye'de ilk kez Yükseköğretim Şurası düzenleniyor

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ülkemizde ilk defa, yükseköğretimle ilgili çeşitli güncel konu ve sorunların tartışılacağı ve uzlaşı sağlanan tekliflerin YÖK'e iletileceği “I. Yükseköğretim Şurası" yapılmasına yönelik bir çalışma başlattı. YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç imzasıyla, ilgili bütün paydaşlara YÖK tarafından düzenlenecek olan Şuraya dair ön bilgilerin ve öneri taleplerinin yer aldığı bir yazı yollandı.

yektasaracŞura gündemi paydaşlarla birlikte belirlenecek
İlgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla çeşitli mesleki kuruluşların üst düzey yöneticilerine hitaben yazılan yazıda, YÖK'ün uzun zamandır üzerinde çalıştığı konulardan birisinin de paydaşların katılımıyla ülkemizde ilk kez bir “Yükseköğretim Şurası" düzenlenmesinin olduğu belirtilerek Kasım ayında geniş katılımlı şekilde yapılacak “I. Yükseköğretim Şurası"nın gündeminin sözkonusu kurum ve kuruluşlardan gelecek önerilere göre şekilleneceği ifade edildi.
Öncelik sırasına göre gündem oluşturma
Gönderilen yazıda Şuranın yükseköğretime dair “tasarım, taslak, entellektüel yaklaşım ve vizyonların, ideolojik temelli kısır tartışmaların" değil; kısa zamanda hayata geçirilebilecek ve sistemde hissedilebilir iyileştirmeleri tetikleyecek geniş mutabakatların filizleneceği bir zemin olmasının tercih edileceği belirtildi. Yükseköğretimle ilgili ele alınabilecek ve tartışılabilecek konuların çok olmasına karşılık, ülkemiz için öncelikli konu ve sorunlar arasından bir tercih yapılarak sınırlı sayıda konu başlığının ayrıntılı bir şekilde tartışılmasının ve sonuç üretilmesinin gerektiği özellikle vurgulandı.
Görüşülmesi planlanan ana başlıklar ve alt tartışma konuları
Yükseköğretim ile ilgili paydaşlara yazılan yazıda, Şurada “Yükseköğretimle ilgili güncel tartışmalar, insan kaynağı, kurumsal yapı, süreçler, kültür ve iklim gibi ana başlıklar altındaki; “yükseköğretimin organizasyonu ve yönetimi, yükseköğretime erişim ve dezavantajlı gruplar, yükseköğretimde kalite ve akreditasyon, esneklik ve çeşitlilik, hesapverebilirlik ve şeffaflık, bilimsel özgürlük ve idari özerklik, eğitim/öğrenme ortamları ve yöntemleri, uzaktan eğitim ve dijital dönüşüm, açık bilim ve açık erişim, akademide liyakat ve ehliyet, akademik liderlik, uluslararasılaşma, eğitim, araştırma, bilim ve meslek ahlakı" gibi pek çok alt başlıkta paydaşlar tarafından gündem konusu önerilebileceği belirtildi.
Paydaşların önerisi alınıp askıya çıkarıldıktan sonra Şura gündemi belirlenecek
Gelen önerilerin tasnif edilip değerlendirilmesinin ardından, bu öneriler YÖK'ün internet sayfasında askıya çıkarılacak ve böylece yapılan öneriler ve geri bildirimler doğrultusunda Şura gündemine nihai şekli verilecektir.
Şura, Yeni YÖK'ün “yükseköğretimde katılımcılık" ilkesinin bir tezahürü
Gönderilen yazıda Yeni YÖK'ün, yükseköğretimle ilgili kendisine yasalarla verilen görev ve sorumlulukların bilincinde olduğu, “daimi tekamül" anlayışıyla, bir plan ve felsefi bakış içinde hareket ettiği vurgulanarak sistemin gelişmesine akademik ve idari açıdan liderlik etmeye çalıştığı ifade edildi.
Yeni YÖK'ün eğitim kurumlarının, topluma ait olduğu ve topluma hizmet için var olduğu düşüncesini benimsediğinden hareketle “yükseköğretimde yetki devri, gücün paylaşılması, birlikte yönetim" gibi kavramlara önem verildiği vurgulanarak buna dönük mevzuat düzenlemeleri ve yetki devri süreçlerinin sürdürüldüğü de hatırlatıldı.
Şura, Türk Yükseköğretiminde en geniş çerçevede katılımcılığı arayan ilk girişim olacak
YÖK, son olarak yükseköğretimde geniş bir mutabakatla daha iyiyi arayan bir süreç olmasının arzu edildiği I. Yükseköğretim Şura'sının, aynı zamanda yükseköğretim tarihimizde en geniş çerçevede katılımcılığı arayan ilk girişim olacağının altını çizdi ve paydaşların katkılarının Şuranın başarısı için çok önemli olduğunu belirterek tüm paydaşları bu sürece katkı sağlamaya çağırdı.
Şuraya katılım ve katkıları istenilen kurum ve kuruluşlar; üniversiteler, ilgili bakanlıklar, TBMM ilgili komisyon üyeleri, siyasi parti temsilcileri, TÜBA, TÜBİTAK, Yükseköğretim Kalite Kurulu, ÖSYM, Ulusal Ajans, YTB, Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurulu gibi kurumlar, Sendikalar, Sanayi ve Ticaret Odaları, Meslek Odaları, Sivil Toplum Kurumları ile alan farklılıkları ve üniversite çeşitliliği dikkate alınarak YÖK tarafından belirlenecek nesnel kriterlere göre seçilen öğrenciler.
Şura Kasım ayında yapılacak
Yazı yazılan kurumlardan 27 Temmuz 2021 tarihine kadar görüşlerini bildirmeleri istendi. Şura hazırlıkları paydaşlardan görüşlerin toplanmasıyla başlayacak. Toplanan bu görüşler tasnif edilerek “askıya çıkarılacak". İlgili tüm tarafların ileteceği görüşler sonucunda Şuranın gündemi belirlenecek ve farklı oturumlarda gündem maddeleri tartışıldıktan sonra konulara ilişkin teklifler, değerlendirilmesi ve hayata geçirilmesi için YÖK Genel Kurulu'na sunulacak.

Son Güncelleme: Cumartesi, 03 Temmuz 2021 14:15

Gösterim: 952

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen ve dünya markası olabilecek Türkiye markalarını desteklemeyi amaçlayan TURQUALITYProgramı kapsamına alındı.

alpaslan_parlakci_bilgiYenilikçi bir eğitim anlayışını benimseyerek 25 yılda akademik alanda pek çok öncü girişimi hayata geçiren BİLGİ, bu gelişmeyle küresel ölçekteki girişimlerini daha güçlü adımlarla gerçekleştirecek.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen markalaşma programı TURQUALITY kapsamına alındı. Dünya markası olabilecek Türkiye markalarını desteklemeyi amaçlayan TURQUALITY Programı, dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı. Program, markalara global hedefleri doğrultusunda finansal kaynak sağlamanın yanı sıra markaların gelişimlerine yönelik strateji, operasyon, organizasyon ve teknoloji danışmanlığı ile yönetim birimlerine yönelik eğitim desteği sunuyor. Bu zamana dek tüm sektörlerden 366 kurumun kabul edildiği programa İstanbul Bilgi Üniversitesi, eğitim alanında dahil olmaya hak kazandı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. N. Alpaslan Parlakçı, “Kurulduğu ilk günden bu yana uluslararası bir yükseköğretim kurumu olma vizyonuyla hareket eden ve bugün dünyada tanınan bir üniversite olan BİLGİ’nin bu gelişmeyle küresel ölçekteki hedeflerini daha güçlü adımlarla gerçekleştireceğine yürekten inanıyoruz” diye konuştu.

> İstanbul Bilgi Üniversitesi TURQUALITY Programı’na alındı

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen ve dünya markası olabilecek Türkiye markalarını desteklemeyi amaçlayan TURQUALITYProgramı kapsamına alındı.

alpaslan_parlakci_bilgiYenilikçi bir eğitim anlayışını benimseyerek 25 yılda akademik alanda pek çok öncü girişimi hayata geçiren BİLGİ, bu gelişmeyle küresel ölçekteki girişimlerini daha güçlü adımlarla gerçekleştirecek.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülen markalaşma programı TURQUALITY kapsamına alındı. Dünya markası olabilecek Türkiye markalarını desteklemeyi amaçlayan TURQUALITY Programı, dünyanın devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı. Program, markalara global hedefleri doğrultusunda finansal kaynak sağlamanın yanı sıra markaların gelişimlerine yönelik strateji, operasyon, organizasyon ve teknoloji danışmanlığı ile yönetim birimlerine yönelik eğitim desteği sunuyor. Bu zamana dek tüm sektörlerden 366 kurumun kabul edildiği programa İstanbul Bilgi Üniversitesi, eğitim alanında dahil olmaya hak kazandı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. N. Alpaslan Parlakçı, “Kurulduğu ilk günden bu yana uluslararası bir yükseköğretim kurumu olma vizyonuyla hareket eden ve bugün dünyada tanınan bir üniversite olan BİLGİ’nin bu gelişmeyle küresel ölçekteki hedeflerini daha güçlü adımlarla gerçekleştireceğine yürekten inanıyoruz” diye konuştu.

Son Güncelleme: Cuma, 25 Haziran 2021 12:37

Gösterim: 870

İstanbul Okan Üniversitesi farklı kadrolarda 150 öğretim üyesini görevlendirecek.

okan_uniİstanbul Okan Üniversitesi Rektörlüğü bünyesine, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun ilgili maddeleri gereğince profesör, doçent, doktor öğretim üyesi kadrolarına personel alacak.

10 fakülte, 2 meslek yüksekokulu, konservatuvar, lisansüstü eğitim enstitüsünde 250’yi aşkın program yürüten İstanbul Okan Üniversitesi’nde 23 bin öğrenci eğitim görüyor.

4 Şubat 2021 tarihine kadar başvuru yapılabilecek ilanla ilgili detaylı bilgi https://www.ilan.gov.tr/ilan/730401 adresinde yer alıyor.

> Okan Üniversitesi 150 öğretim üyesi alacak

İstanbul Okan Üniversitesi farklı kadrolarda 150 öğretim üyesini görevlendirecek.

okan_uniİstanbul Okan Üniversitesi Rektörlüğü bünyesine, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun ilgili maddeleri gereğince profesör, doçent, doktor öğretim üyesi kadrolarına personel alacak.

10 fakülte, 2 meslek yüksekokulu, konservatuvar, lisansüstü eğitim enstitüsünde 250’yi aşkın program yürüten İstanbul Okan Üniversitesi’nde 23 bin öğrenci eğitim görüyor.

4 Şubat 2021 tarihine kadar başvuru yapılabilecek ilanla ilgili detaylı bilgi https://www.ilan.gov.tr/ilan/730401 adresinde yer alıyor.

Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Ocak 2021 12:56

Gösterim: 3704

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), küresel salgın sürecinde yükseköğretim kurumlarında yürütülen online eğitime ilişkin görüşlerine başvurmak amacıyla “öğrenci ve öğretim elemanlarına” yönelik bir anket çalışması düzenledi. Bütün üniversiteleri kapsayan ve kısa süre içerisinde gerçekleştirilen bu ankete 207 üniversiteden 1 milyon 255 bin öğrenci ile 27 bin 820 öğretim elemanı gönüllü olarak katıldı.

yok“Nitelikli eğitim, dijital dönüşüm, veri yönetimi ve kalite esaslı” çalışma süreçlerinde; yenilikçi değişimi, etkin iletişimi, güçlü iş birliklerini, üniversitelere yetki devri ve paylaşımı önemseyen YÖK tarafından gerçekleştirilen anket çalışması ile küresel salgın sürecinde yükseköğretim kurumlarındaki uzaktan öğretim süreci tüm boyutlarıyla analiz edildi.

Bu anket, YÖK'ün bundan sonraki eğitim-öğretim uygulamalarına ilişkin karar verme süreçlerinde önemli bir yol haritası oluşturacak. Karar alma süreçlerinde paylaşımcı, katılımcı ve şeffaf bir şekilde sürecin yönetilmesine önem veren "Yeni YÖK", yetki alanındaki konulara ilişkin karar alma süreçlerinde paydaşların görüşlerine başvurup yetki alanı dışındaki konuları ise ilgililerle paylaşıyor. (Bu kapsamda geçen hafta bahar dönemine ilişkin yapılan anketteki bahar dönemi ile ilgili kısımlar Sağlık Bakanlığı ile paylaşılmıştır.)


- Yükseköğretime ilişkin "en yüksek katılımlı" anket oldu

YÖK tarafından Türkiye'de yükseköğretime ilişkin "en yüksek katılımlı" ve "hizmet alımı" olmadan yapılan ankete katılan öğrencilerin yüzde 55'inin kız, yüzde 45'inin erkek, öğretim elemanlarının ise yüzde 43'ünün kadın yüzde 57'sinin erkek olduğu görüldü.

Ankete katılanların yüzde 74'ü lisans, yüzde 22'si ön lisans ve yüzde biri doktora öğrencisiyken, öğretim elemanlarının yüzde 45'i sosyal bilimler ve yüzde 32'si de fen ve mühendislik bilimleri alanlarından yer aldı.


- YÖK'ün yetki devirlerine öğrencilerin yüzde 43'ü olumlu baktı

YÖK'n, salgın süreci de dâhil esnek yönetim anlayışı ile üniversitelere yetki devrinin değerlendirilmesi konusuyla ilgili öğrencilerin yüzde 43'ü ve öğretim elemanlarının yüzde 72'si "yetki devri" hakkında olumlu görüş belirtti. Özellikle öğrencilerin bu konu üzerindeki düşük seviyede kalan desteği anlamlı bulundu.


- YÖK’ün “Sağlık Bakanlığına görüş sorma” politikasına olumlu görüş

Öğrencilerin yüzde 78'i ve öğretim elemanlarının yüzde 94'ü salgın sürecinde yüz yüze eğitimin başlatılması için YÖK'ün Sağlık Bakanlığından görüş almasını doğru bulduğunu bildirdi. Hem öğrencilerin hem de öğretim elemanlarının YÖK’ün bu politikasına büyük oranda destek verdiği görüldü.


- Öğrencilerin internete ve dijital ders içeriklerine erişimi

Öğrencilerin yüzde 83'ü ve öğretim elemanlarının yüzde 97'si uzaktan eğitime erişimi sağlayan elektronik cihazlarının bulunduğunu, öğretim elemanlarının yüzde 89,6'sı ve öğrencilerin ise yüzde 97'si internet erişimlerinin yeterli olduğunu bildirdi.


- Öğrencilerin çevrim içi sunulan ders materyalleri ve içeriklerinden yararlanabilme durumları

Öğrencilerin yüzde 90'ı çevrim içi eğitimde sunulan ders materyalleri ve ders içeriklerinden yararlanabildiğini ve yüzde 25'i derslerin çevrim içi yapılıyor olmasının öğrenmeye etkisinin olumlu yönde olduğunu kaydetti. Öğrencilerin yüzde 48'i çevrim içi eğitimin, eğitim hayatını olumlu etkilediğini ya da etkisinin belirgin olmadığı ve yüzde 37'si çevrim içi eğitim sürecinde hem kendisine hem de derslere daha fazla zaman ayırdığını belirtti.


- Öğrencilerin bahar dönemindeki eğitim tercihi

Öğrencilerin yüzde 27'si bahar dönemindeki eğitim sürecinin "yüz yüze" olmasını isterken, yüzde 47'si "çevrim içi" olmasını ve yüzde 26'sı ise karma bir şekilde yapılmasını tercih etti. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 46'sı Kovid-19 dönemi sonrasında eğitim sürecinin sınıf içinde yüz yüze olmasını, yüzde 29'u tamamen çevrim içi olmasını ve yüzde 25'i ise karma olmasını istedi.


- Öğretim elemanlarının çevrim içi eğitime dair görüşleri

Öğretim elemanlarının yüzde 69'u derslere hazırlık çalışmalarına daha fazla zaman harcadığını belirtirken, yüzde 43'ü öğrencilerin hem derse katılımlarının hem de başarı durumlarının azaldığını ifade etti.

Öğretim elemanlarının yüzde 61'i çevrim içi eğitim sürecinin ders verme dışındaki akademik faaliyetlere etkisinde bir değişiklik olmadığını veya olumlu yönde etkilediğini ve yüzde 64'ü eğitimleri verimli yürütebilmek için ciddi bir güçlük yaşamadığını belirtti.

Öğretim elemanlarının yüzde 74'ü yeni teknolojik ve pedagojik beceriler edindiğini belirttiği ankette yüzde 61'i bahar döneminde eğitimlerin çevrim içi, yüzde 26'sı karma ve yüzde 13'ü yüz yüze olmasını istedi.

Öğretim elemanlarının yüzde 44'ü salgın dönemi sonrasında eğitimlerin yüz yüze, yüzde 56'sı ise derslerin çevrim içi veya çevrim içi destekli olmasını tercih etti.

Pandemi Sürecinde Online Eğitimin Verimliliğine İlişkin Öğrenci Anket Raporu içinhttps://www.yok.gov.tr/HaberBelgeleri/Haber%20%c4%b0%c3%a7erisindeki%20Belgeler/Dosyalar/2021/ogrenci-anket-sonuclari.pdf

Pandemi Sürecinde Online Eğitimin Verimliliğine İlişkin Öğretim Elemanı Anket Raporu için

https://www.yok.gov.tr/HaberBelgeleri/Haber%20%c4%b0%c3%a7erisindeki%20Belgeler/Dosyalar/2021/ogretim-elemani-anket-sonuclari.pdf

> Yükseköğretime ilişkin “en yüksek katılımlı” anketin sonuçları açıklandı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), küresel salgın sürecinde yükseköğretim kurumlarında yürütülen online eğitime ilişkin görüşlerine başvurmak amacıyla “öğrenci ve öğretim elemanlarına” yönelik bir anket çalışması düzenledi. Bütün üniversiteleri kapsayan ve kısa süre içerisinde gerçekleştirilen bu ankete 207 üniversiteden 1 milyon 255 bin öğrenci ile 27 bin 820 öğretim elemanı gönüllü olarak katıldı.

yok“Nitelikli eğitim, dijital dönüşüm, veri yönetimi ve kalite esaslı” çalışma süreçlerinde; yenilikçi değişimi, etkin iletişimi, güçlü iş birliklerini, üniversitelere yetki devri ve paylaşımı önemseyen YÖK tarafından gerçekleştirilen anket çalışması ile küresel salgın sürecinde yükseköğretim kurumlarındaki uzaktan öğretim süreci tüm boyutlarıyla analiz edildi.

Bu anket, YÖK'ün bundan sonraki eğitim-öğretim uygulamalarına ilişkin karar verme süreçlerinde önemli bir yol haritası oluşturacak. Karar alma süreçlerinde paylaşımcı, katılımcı ve şeffaf bir şekilde sürecin yönetilmesine önem veren "Yeni YÖK", yetki alanındaki konulara ilişkin karar alma süreçlerinde paydaşların görüşlerine başvurup yetki alanı dışındaki konuları ise ilgililerle paylaşıyor. (Bu kapsamda geçen hafta bahar dönemine ilişkin yapılan anketteki bahar dönemi ile ilgili kısımlar Sağlık Bakanlığı ile paylaşılmıştır.)


- Yükseköğretime ilişkin "en yüksek katılımlı" anket oldu

YÖK tarafından Türkiye'de yükseköğretime ilişkin "en yüksek katılımlı" ve "hizmet alımı" olmadan yapılan ankete katılan öğrencilerin yüzde 55'inin kız, yüzde 45'inin erkek, öğretim elemanlarının ise yüzde 43'ünün kadın yüzde 57'sinin erkek olduğu görüldü.

Ankete katılanların yüzde 74'ü lisans, yüzde 22'si ön lisans ve yüzde biri doktora öğrencisiyken, öğretim elemanlarının yüzde 45'i sosyal bilimler ve yüzde 32'si de fen ve mühendislik bilimleri alanlarından yer aldı.


- YÖK'ün yetki devirlerine öğrencilerin yüzde 43'ü olumlu baktı

YÖK'n, salgın süreci de dâhil esnek yönetim anlayışı ile üniversitelere yetki devrinin değerlendirilmesi konusuyla ilgili öğrencilerin yüzde 43'ü ve öğretim elemanlarının yüzde 72'si "yetki devri" hakkında olumlu görüş belirtti. Özellikle öğrencilerin bu konu üzerindeki düşük seviyede kalan desteği anlamlı bulundu.


- YÖK’ün “Sağlık Bakanlığına görüş sorma” politikasına olumlu görüş

Öğrencilerin yüzde 78'i ve öğretim elemanlarının yüzde 94'ü salgın sürecinde yüz yüze eğitimin başlatılması için YÖK'ün Sağlık Bakanlığından görüş almasını doğru bulduğunu bildirdi. Hem öğrencilerin hem de öğretim elemanlarının YÖK’ün bu politikasına büyük oranda destek verdiği görüldü.


- Öğrencilerin internete ve dijital ders içeriklerine erişimi

Öğrencilerin yüzde 83'ü ve öğretim elemanlarının yüzde 97'si uzaktan eğitime erişimi sağlayan elektronik cihazlarının bulunduğunu, öğretim elemanlarının yüzde 89,6'sı ve öğrencilerin ise yüzde 97'si internet erişimlerinin yeterli olduğunu bildirdi.


- Öğrencilerin çevrim içi sunulan ders materyalleri ve içeriklerinden yararlanabilme durumları

Öğrencilerin yüzde 90'ı çevrim içi eğitimde sunulan ders materyalleri ve ders içeriklerinden yararlanabildiğini ve yüzde 25'i derslerin çevrim içi yapılıyor olmasının öğrenmeye etkisinin olumlu yönde olduğunu kaydetti. Öğrencilerin yüzde 48'i çevrim içi eğitimin, eğitim hayatını olumlu etkilediğini ya da etkisinin belirgin olmadığı ve yüzde 37'si çevrim içi eğitim sürecinde hem kendisine hem de derslere daha fazla zaman ayırdığını belirtti.


- Öğrencilerin bahar dönemindeki eğitim tercihi

Öğrencilerin yüzde 27'si bahar dönemindeki eğitim sürecinin "yüz yüze" olmasını isterken, yüzde 47'si "çevrim içi" olmasını ve yüzde 26'sı ise karma bir şekilde yapılmasını tercih etti. Ankete katılan öğrencilerin yüzde 46'sı Kovid-19 dönemi sonrasında eğitim sürecinin sınıf içinde yüz yüze olmasını, yüzde 29'u tamamen çevrim içi olmasını ve yüzde 25'i ise karma olmasını istedi.


- Öğretim elemanlarının çevrim içi eğitime dair görüşleri

Öğretim elemanlarının yüzde 69'u derslere hazırlık çalışmalarına daha fazla zaman harcadığını belirtirken, yüzde 43'ü öğrencilerin hem derse katılımlarının hem de başarı durumlarının azaldığını ifade etti.

Öğretim elemanlarının yüzde 61'i çevrim içi eğitim sürecinin ders verme dışındaki akademik faaliyetlere etkisinde bir değişiklik olmadığını veya olumlu yönde etkilediğini ve yüzde 64'ü eğitimleri verimli yürütebilmek için ciddi bir güçlük yaşamadığını belirtti.

Öğretim elemanlarının yüzde 74'ü yeni teknolojik ve pedagojik beceriler edindiğini belirttiği ankette yüzde 61'i bahar döneminde eğitimlerin çevrim içi, yüzde 26'sı karma ve yüzde 13'ü yüz yüze olmasını istedi.

Öğretim elemanlarının yüzde 44'ü salgın dönemi sonrasında eğitimlerin yüz yüze, yüzde 56'sı ise derslerin çevrim içi veya çevrim içi destekli olmasını tercih etti.

Pandemi Sürecinde Online Eğitimin Verimliliğine İlişkin Öğrenci Anket Raporu içinhttps://www.yok.gov.tr/HaberBelgeleri/Haber%20%c4%b0%c3%a7erisindeki%20Belgeler/Dosyalar/2021/ogrenci-anket-sonuclari.pdf

Pandemi Sürecinde Online Eğitimin Verimliliğine İlişkin Öğretim Elemanı Anket Raporu için

https://www.yok.gov.tr/HaberBelgeleri/Haber%20%c4%b0%c3%a7erisindeki%20Belgeler/Dosyalar/2021/ogretim-elemani-anket-sonuclari.pdf

Son Güncelleme: Perşembe, 18 Şubat 2021 13:29

Gösterim: 5075

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Katar Üniversitesi (KÜ) bilim ve eğitim alanlarında işbirliğini artırmak için her iki kurumdan uzmanlar ve akademisyenler tarafından ortaklaşa yürütülecek bir mutabakat anlaşması imzaladı. Video konferans yoluyla imzalanan anlaşma iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi kapsamında yükseköğretim alanında atılan adımların bir parçası olacak.

itu_katarMutabakat anlaşması, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve Katar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hassan Al-Derham tarafından Türkiye’nin Katar Büyükelçisi Mehmet Mustafa Göksu ile Katar Üniversitesi Araştırma ve Lisansüstü Eğitim’den sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mariam Al-Maadeed’in ve her iki üniversiteden ilgililerin katılımıyla imzalandı sildentadal.com.

Mutabakat anlaşmasının iki kurum arasında özellikle bilimsel araştırma konusundaki işbirliğine ve işbirliği yöntemlerine yaptığı vurgu, yerel ve uluslararası paydaşlarla ilişki kurarak mükemmeliyete ulaşmak ve bilgiyi, bilimi ve inovasyonu geliştirmek için çaba gösteren her iki üniversitenin stratejik eğitim planı kapsamındaki akademik yolunda yansımasını barındırıyor.

Veri tabanları dahil akademik ve bilimsel bilgi alışverişi yapılacak

Mutabakat anlaşması Katar Üniversitesi İleri Malzeme Merkezi ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Levent Trabzon’un grubu arasında deniz suyunun arıtılması ve su arıtma alanındaki araştırma işbirliğinin bir sonucudur. İTÜ’den iki ekip bu konuda bilimsel makale yayımlayıp ortak araştırma projelerini TÜBİTAK’a ve Katar Vakfı’na başarıyla sunmuş ve KÜ’nün Uluslararası Araştırma İşbirlikleri Destekleme (IRCC) programına fon desteği için başvurdu.

İTÜ ile KÜ’nün mutabakat anlaşması imzalaması iki kurum arasındaki araştırma işbirliğini daha da artıracak ve deniz suyunun arıtılması ve su arıtma gibi Katar için olduğu kadar Türkiye için de stratejik öneme sahip bir konuda iki ülke halkının yararına bilimsel ve teknolojik alanda üstünlük elde etmek için kapasite geliştirme olanakları sağlayacak.

Yapılan işbirliği ve mutabakat anlaşması aynı zamanda bilgi birikiminin, eğitim ile akademik ve bilimsel çalışma deneyimlerinin paylaşılması; bültenler, dergiler, çalışmalar, istatistikler ve diğer veriler de dahil olmak üzere bilgi alışverişi; çalışmalar yapmak; konferanslar, toplantılar ve eğitimler düzenlemek ve öğretim üyeleri ve/veya araştırmacıların değişimi için bir çerçeve oluşturacak.

> İTÜ, Katar ile işbirliğine gidiyor

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile Katar Üniversitesi (KÜ) bilim ve eğitim alanlarında işbirliğini artırmak için her iki kurumdan uzmanlar ve akademisyenler tarafından ortaklaşa yürütülecek bir mutabakat anlaşması imzaladı. Video konferans yoluyla imzalanan anlaşma iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi kapsamında yükseköğretim alanında atılan adımların bir parçası olacak.

itu_katarMutabakat anlaşması, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu ve Katar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hassan Al-Derham tarafından Türkiye’nin Katar Büyükelçisi Mehmet Mustafa Göksu ile Katar Üniversitesi Araştırma ve Lisansüstü Eğitim’den sorumlu Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mariam Al-Maadeed’in ve her iki üniversiteden ilgililerin katılımıyla imzalandı sildentadal.com.

Mutabakat anlaşmasının iki kurum arasında özellikle bilimsel araştırma konusundaki işbirliğine ve işbirliği yöntemlerine yaptığı vurgu, yerel ve uluslararası paydaşlarla ilişki kurarak mükemmeliyete ulaşmak ve bilgiyi, bilimi ve inovasyonu geliştirmek için çaba gösteren her iki üniversitenin stratejik eğitim planı kapsamındaki akademik yolunda yansımasını barındırıyor.

Veri tabanları dahil akademik ve bilimsel bilgi alışverişi yapılacak

Mutabakat anlaşması Katar Üniversitesi İleri Malzeme Merkezi ile İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Levent Trabzon’un grubu arasında deniz suyunun arıtılması ve su arıtma alanındaki araştırma işbirliğinin bir sonucudur. İTÜ’den iki ekip bu konuda bilimsel makale yayımlayıp ortak araştırma projelerini TÜBİTAK’a ve Katar Vakfı’na başarıyla sunmuş ve KÜ’nün Uluslararası Araştırma İşbirlikleri Destekleme (IRCC) programına fon desteği için başvurdu.

İTÜ ile KÜ’nün mutabakat anlaşması imzalaması iki kurum arasındaki araştırma işbirliğini daha da artıracak ve deniz suyunun arıtılması ve su arıtma gibi Katar için olduğu kadar Türkiye için de stratejik öneme sahip bir konuda iki ülke halkının yararına bilimsel ve teknolojik alanda üstünlük elde etmek için kapasite geliştirme olanakları sağlayacak.

Yapılan işbirliği ve mutabakat anlaşması aynı zamanda bilgi birikiminin, eğitim ile akademik ve bilimsel çalışma deneyimlerinin paylaşılması; bültenler, dergiler, çalışmalar, istatistikler ve diğer veriler de dahil olmak üzere bilgi alışverişi; çalışmalar yapmak; konferanslar, toplantılar ve eğitimler düzenlemek ve öğretim üyeleri ve/veya araştırmacıların değişimi için bir çerçeve oluşturacak.

Son Güncelleme: Salı, 19 Ocak 2021 12:42

Gösterim: 5294


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.