Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Osman Özşen - BİL Eğitim Kurumları IT ve Eğitim Teknolojileri Koordinatörü
“Öğrenmenin hibrit olması, yaşadığımız yüzyılda artık bir gereklilik ve eğitim kurumlarında bunu gerçekleştirmenin en kolay yolu da dijital eğitim platformlarıdır. Kurumlarımızda, Türkiye’nin ilk ve tek hibrit öğrenme platformu olan BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile yüz yüze eğitimin yanında çevrim içi ortamda öğrencilerimize eğitim öğretim yılı boyunca devam eden canlı derslerle nitelikli eğitim vermeye devam ediyoruz.”
BİL Eğitim Kurumlarıolarak eğitim süreçlerinizde oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sürdürülebilir eğitimin en önemli gerekliliklerinden biri eğitim kurumlarında dijital iklimin oluşturulmasıdır. BİL Eğitim Kurumlarında başarıyla yürütülen akademik, sosyal ve kültürel uygulamaları olumlu destekleyecek şekilde teknolojinin aktif kullanımı ve çevrimiçi öğrenme programları etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmektedir.
Kurumlarımızda 17.si gerçekleştirilecek Dijital Dünyanın Keşifleri projesi ile geleceğin trend teknolojilerini öğretiyoruz. Dijitalleşen Projeler ile önemli gün ve haftaları dijital ortamlarda projelendiriyoruz. BİL Dijital Akademi ile öğretmenlerimizin sınıf içi dijital araçları etkin kullanımlarının geliştirilmesine yönelik meslekî gelişimlerini sağlıyoruz. Dijital Makale projesi ile öğretmenlerimize uzman oldukları alanlarda yazdıkları köşe yazıları ve makalelerini paylaşmaları için fırsat sunuyoruz. Mühendislik ve Teknoloji Kampları kapsamında İstanbul Aydın Üniversitesi akademisyenleri tarafından verilen sertifikalı teknoloji programları düzenliyoruz. Hayata geçirdiğimiz projeler ile öğrencilerimiz için dijital eğitim ortamları oluşturarak öğrenme süreçlerini hızlandırıyoruz.
BİL LEARN HİBRİT EĞİTİM PLATFORMU
Öğrenme ortamlarınızı nasıl dijitalleştiriyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan, nasıl faydalanıyorsunuz?
Öğrenme sadece eğitim kurumlarında gerçekleşen bir eylem değildir. Öğrenme zamandan ve mekândan bağımsız bir kavramdır. Elbette doğru koşulları bir araya getirerek öğrenmeyi daha kolay ve hızlı hale getirebiliriz ama bu her zaman mümkün olmayabiliyor. Her durumda teknolojiyi kullanarak öğrenme ortamını kendi öğrenme koşullarımıza göre oluşturabiliriz. Bunun en kolay yolu hem yüz yüze eğitim hem de online eğitimin sağlandığı hibrit eğitim modelidir.
Öğrenmenin hibrit olması, yaşadığımız yüzyılda artık bir gereklilik ve eğitim kurumlarında bunu gerçekleştirmenin en kolay yolu da dijital eğitim platformlarıdır. Kurumlarımızda, Türkiye’nin ilk ve tek hibrit öğrenme platformu olan BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile yüz yüze eğitimin yanında çevrim içi ortamda öğrencilerimize eğitim öğretim yılı boyunca devam eden canlı derslerle nitelikli eğitim vermeye devam ediyoruz.
Günümüzde öğrenciler arasında bilgiye erişim için en çok tercih edilen yöntem video içeriklerinin izlenmesidir. Bu yüzden öğrencilerimizin ders saatleri dışında erişebilecekleri çevrim içi ve çevrim dışı ders videoları oluşturuyoruz. Bunun yanında dijital kaynak ve kütüphanelerin kullanılması bilgiye hızlı ulaşımı sağlayan faktörlerin başındadır. Bunu göz önünde bulundurarak dijital kaynakları BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile entegre ederek kullanıyoruz.
Tüm öğretim programlarımızı teknolojinin günümüzde sosyal ve günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu göz önünde bulundurarak planlıyoruz. Velilerimiz öğrencilerinin öğrenme durumunu BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu mobil uygulaması ile takip edebilmektedir. Böylelikle, veliler dijital öğrenme süreçlerine dahil edilmektedir. Rehberlik takibi ve deneme sınavları ölçme-değerlendirme sonuçlarına göre oluşan raporlara göre hiper kişiselleştirilmiş Akademik İlerleme Takip Sistemi ile öğrencimizin eksiklikleri belirlenmekte ve bu eksikliklerin giderilmesi için yol haritaları oluşturulmaktadır. Öğrencilerimizin akademik performanslarının artırılmasını sağlayan algoritmalar ile dijital öğrenmelerinin ayrıntıları planlamakta ve desteklenmektedir.
DİJİTAL OYUNLAR KÜLTÜRE DÖNÜŞTÜ
Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görmektedir. Dijital oyunlar bu sürece nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Dijital oyunlar artık sadece eğlence amaçlı değil, bilgi ve iletişim araçları üzerinden oynanan bir kültür haline geldi. Erken çocukluk döneminden başlayarak bireylere öğrenme fırsatı sunan dijital oyunlar ile; sosyalleşme, farklı düşünme, iletişim kurma ve hayatı deneyimleme fırsatı veriyoruz. Özellikle dijital oyunlarla büyüyen bireylerin yetişkin olduklarında dijital oyun sektörüne bağlı meslekleri tercih etmeleri global dünyada daha fazla iş bulmalarına imkân sağlamaktadır. İstanbul Aydın Üniversitesi ile güçlü iş birliğimiz kapsamında Çizgi Film ve Animasyon Bölümü ile Dijital Oyun ve Simülasyon eğitimleri düzenlenmektedir. Böylelikle, mobil oyunların kolay ulaşılabilirliği sayesinde öğrencilerimizin alışık oldukları bu alandaki ilgileri, sektörün genişleyerek girişimcilik kısmında yeni fikirlere olanak sağlanmaktadır. Aynı zamanda dijital oyunların e-spor olarak kabul edildiği, fiziksel beceri ve yeterlilik gerektiren sporların elektronik ortamlarda gerçekleştirilen aktivitelere dönüştürüldüğü turnuvalar ile öğrencilerin profesyonel kariyer hedefleri desteklenmektedir.
TEKNOLOJİ ALIŞKANLIĞI EVDE BAŞLIYOR
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yeterliliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Teknolojinin hızla ilerlediği bir zamanda doğru teknoloji kullanımının sağlanması ve bilinçlendirmenin yapılması çok önemlidir. Özellikle öğrencilerin akademik gelişim süreçlerinde teknolojiyi bir araç olarak görecekleri bilinci; Dijital Vatandaşlık, Teknoloji Okur Yazarlığı, Doğru Sosyal Medya Kullanımı, Teknoloji Bağımlılığı ile Mücadele başlıkları ile sağlıyoruz. Bu konuda aile-okul iş birliği büyük önem kazanmaktadır. Öğrencinin okulda teknoloji kullanımı ile evde kullanımının aynı amaca hizmet etmesi, aile bireylerinin teknolojiyi nasıl kullandıklarının öğrenci üzerindeki etkisi göz önüne alınırsa bu alışkanlığın doğru sağlanması evde başlamaktadır. Bunun için de velilerin doğru bilinçlendirilmesi kurumlarımızda verilen seminerlerle desteklenmektedir.
ÖĞRETMENLER WEB 2.0 ARAÇLARINI AKTİF KULLANMALARI GEREKİYOR
Öğretmenler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yürüttüğünüz çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dijital yeteneklerin geliştirilmesi teknolojiyi tanımak ve doğru kullanmak ile başlamaktadır. Bunun için gelişen teknolojinin takip edilmesi ve araştırma yapılması çok önemlidir. Öğrencilerin dijital dünyanın tüm imkânlarını kullanabilme yetilerini göz önünde bulundurduğumuzda öğretmenlerimize teknoloji kullanımında büyük sorumluluk düştüğü görülmektedir. Öğretmenlerimizin; öğrencilerimizin sorularına cevap verebilmeleri için öğrencilerimizin her zaman birkaç adım önünde ilerlemeleri gerekmektedir.
Web 2.0 ve web 3.0 destekli eğitim ortamlarının oluşturulmasında dijital konu haritası araçlarının yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanması, bu konuda her branşa göre hazırlanan araçların eğitim ihtiyacının gerekliliğini sağlamıştır. Bu nedenle öğretmenlerin sadece sınıf içi değil çevrim içi ders ortamlarında ya da uzaktan eğitim süreçlerinde web 2.0 araçlarını aktif olarak kullanılmaları önemlidir.
Öğretmenlerimiz kurumlarımızda verilen BİL Akademi Meslekî Gelişim Eğitimleri kapsamında dijital öğrenme ortamlarının oluşturulmasına yönelik eğitimlere katılarak eğitim öğretim çalışmalarında hangi araçların ve yenilikçi teknolojilerin kullanıldığını öğrenmektedir. BİL Eğitim Kurumları, İstanbul Aydın Üniversitesi ve Kıbrıs İlim Üniversitesi güçlü iş birliği kapsamında, kurum öğretmenlerimiz ile birlikte farklı kurum öğretmenlerinin de katılımına açık konferans, zirve ve seminerler düzenlenmektedir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Osman Özşen - BİL Eğitim Kurumları IT ve Eğitim Teknolojileri Koordinatörü
“Öğrenmenin hibrit olması, yaşadığımız yüzyılda artık bir gereklilik ve eğitim kurumlarında bunu gerçekleştirmenin en kolay yolu da dijital eğitim platformlarıdır. Kurumlarımızda, Türkiye’nin ilk ve tek hibrit öğrenme platformu olan BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile yüz yüze eğitimin yanında çevrim içi ortamda öğrencilerimize eğitim öğretim yılı boyunca devam eden canlı derslerle nitelikli eğitim vermeye devam ediyoruz.”
BİL Eğitim Kurumlarıolarak eğitim süreçlerinizde oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Sürdürülebilir eğitimin en önemli gerekliliklerinden biri eğitim kurumlarında dijital iklimin oluşturulmasıdır. BİL Eğitim Kurumlarında başarıyla yürütülen akademik, sosyal ve kültürel uygulamaları olumlu destekleyecek şekilde teknolojinin aktif kullanımı ve çevrimiçi öğrenme programları etkili ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmektedir.
Kurumlarımızda 17.si gerçekleştirilecek Dijital Dünyanın Keşifleri projesi ile geleceğin trend teknolojilerini öğretiyoruz. Dijitalleşen Projeler ile önemli gün ve haftaları dijital ortamlarda projelendiriyoruz. BİL Dijital Akademi ile öğretmenlerimizin sınıf içi dijital araçları etkin kullanımlarının geliştirilmesine yönelik meslekî gelişimlerini sağlıyoruz. Dijital Makale projesi ile öğretmenlerimize uzman oldukları alanlarda yazdıkları köşe yazıları ve makalelerini paylaşmaları için fırsat sunuyoruz. Mühendislik ve Teknoloji Kampları kapsamında İstanbul Aydın Üniversitesi akademisyenleri tarafından verilen sertifikalı teknoloji programları düzenliyoruz. Hayata geçirdiğimiz projeler ile öğrencilerimiz için dijital eğitim ortamları oluşturarak öğrenme süreçlerini hızlandırıyoruz.
BİL LEARN HİBRİT EĞİTİM PLATFORMU
Öğrenme ortamlarınızı nasıl dijitalleştiriyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan, nasıl faydalanıyorsunuz?
Öğrenme sadece eğitim kurumlarında gerçekleşen bir eylem değildir. Öğrenme zamandan ve mekândan bağımsız bir kavramdır. Elbette doğru koşulları bir araya getirerek öğrenmeyi daha kolay ve hızlı hale getirebiliriz ama bu her zaman mümkün olmayabiliyor. Her durumda teknolojiyi kullanarak öğrenme ortamını kendi öğrenme koşullarımıza göre oluşturabiliriz. Bunun en kolay yolu hem yüz yüze eğitim hem de online eğitimin sağlandığı hibrit eğitim modelidir.
Öğrenmenin hibrit olması, yaşadığımız yüzyılda artık bir gereklilik ve eğitim kurumlarında bunu gerçekleştirmenin en kolay yolu da dijital eğitim platformlarıdır. Kurumlarımızda, Türkiye’nin ilk ve tek hibrit öğrenme platformu olan BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile yüz yüze eğitimin yanında çevrim içi ortamda öğrencilerimize eğitim öğretim yılı boyunca devam eden canlı derslerle nitelikli eğitim vermeye devam ediyoruz.
Günümüzde öğrenciler arasında bilgiye erişim için en çok tercih edilen yöntem video içeriklerinin izlenmesidir. Bu yüzden öğrencilerimizin ders saatleri dışında erişebilecekleri çevrim içi ve çevrim dışı ders videoları oluşturuyoruz. Bunun yanında dijital kaynak ve kütüphanelerin kullanılması bilgiye hızlı ulaşımı sağlayan faktörlerin başındadır. Bunu göz önünde bulundurarak dijital kaynakları BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu ile entegre ederek kullanıyoruz.
Tüm öğretim programlarımızı teknolojinin günümüzde sosyal ve günlük hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu göz önünde bulundurarak planlıyoruz. Velilerimiz öğrencilerinin öğrenme durumunu BİL LEARN Hibrit Eğitim Platformu mobil uygulaması ile takip edebilmektedir. Böylelikle, veliler dijital öğrenme süreçlerine dahil edilmektedir. Rehberlik takibi ve deneme sınavları ölçme-değerlendirme sonuçlarına göre oluşan raporlara göre hiper kişiselleştirilmiş Akademik İlerleme Takip Sistemi ile öğrencimizin eksiklikleri belirlenmekte ve bu eksikliklerin giderilmesi için yol haritaları oluşturulmaktadır. Öğrencilerimizin akademik performanslarının artırılmasını sağlayan algoritmalar ile dijital öğrenmelerinin ayrıntıları planlamakta ve desteklenmektedir.
DİJİTAL OYUNLAR KÜLTÜRE DÖNÜŞTÜ
Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görmektedir. Dijital oyunlar bu sürece nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Dijital oyunlar artık sadece eğlence amaçlı değil, bilgi ve iletişim araçları üzerinden oynanan bir kültür haline geldi. Erken çocukluk döneminden başlayarak bireylere öğrenme fırsatı sunan dijital oyunlar ile; sosyalleşme, farklı düşünme, iletişim kurma ve hayatı deneyimleme fırsatı veriyoruz. Özellikle dijital oyunlarla büyüyen bireylerin yetişkin olduklarında dijital oyun sektörüne bağlı meslekleri tercih etmeleri global dünyada daha fazla iş bulmalarına imkân sağlamaktadır. İstanbul Aydın Üniversitesi ile güçlü iş birliğimiz kapsamında Çizgi Film ve Animasyon Bölümü ile Dijital Oyun ve Simülasyon eğitimleri düzenlenmektedir. Böylelikle, mobil oyunların kolay ulaşılabilirliği sayesinde öğrencilerimizin alışık oldukları bu alandaki ilgileri, sektörün genişleyerek girişimcilik kısmında yeni fikirlere olanak sağlanmaktadır. Aynı zamanda dijital oyunların e-spor olarak kabul edildiği, fiziksel beceri ve yeterlilik gerektiren sporların elektronik ortamlarda gerçekleştirilen aktivitelere dönüştürüldüğü turnuvalar ile öğrencilerin profesyonel kariyer hedefleri desteklenmektedir.
TEKNOLOJİ ALIŞKANLIĞI EVDE BAŞLIYOR
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yeterliliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Teknolojinin hızla ilerlediği bir zamanda doğru teknoloji kullanımının sağlanması ve bilinçlendirmenin yapılması çok önemlidir. Özellikle öğrencilerin akademik gelişim süreçlerinde teknolojiyi bir araç olarak görecekleri bilinci; Dijital Vatandaşlık, Teknoloji Okur Yazarlığı, Doğru Sosyal Medya Kullanımı, Teknoloji Bağımlılığı ile Mücadele başlıkları ile sağlıyoruz. Bu konuda aile-okul iş birliği büyük önem kazanmaktadır. Öğrencinin okulda teknoloji kullanımı ile evde kullanımının aynı amaca hizmet etmesi, aile bireylerinin teknolojiyi nasıl kullandıklarının öğrenci üzerindeki etkisi göz önüne alınırsa bu alışkanlığın doğru sağlanması evde başlamaktadır. Bunun için de velilerin doğru bilinçlendirilmesi kurumlarımızda verilen seminerlerle desteklenmektedir.
ÖĞRETMENLER WEB 2.0 ARAÇLARINI AKTİF KULLANMALARI GEREKİYOR
Öğretmenler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yürüttüğünüz çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dijital yeteneklerin geliştirilmesi teknolojiyi tanımak ve doğru kullanmak ile başlamaktadır. Bunun için gelişen teknolojinin takip edilmesi ve araştırma yapılması çok önemlidir. Öğrencilerin dijital dünyanın tüm imkânlarını kullanabilme yetilerini göz önünde bulundurduğumuzda öğretmenlerimize teknoloji kullanımında büyük sorumluluk düştüğü görülmektedir. Öğretmenlerimizin; öğrencilerimizin sorularına cevap verebilmeleri için öğrencilerimizin her zaman birkaç adım önünde ilerlemeleri gerekmektedir.
Web 2.0 ve web 3.0 destekli eğitim ortamlarının oluşturulmasında dijital konu haritası araçlarının yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanması, bu konuda her branşa göre hazırlanan araçların eğitim ihtiyacının gerekliliğini sağlamıştır. Bu nedenle öğretmenlerin sadece sınıf içi değil çevrim içi ders ortamlarında ya da uzaktan eğitim süreçlerinde web 2.0 araçlarını aktif olarak kullanılmaları önemlidir.
Öğretmenlerimiz kurumlarımızda verilen BİL Akademi Meslekî Gelişim Eğitimleri kapsamında dijital öğrenme ortamlarının oluşturulmasına yönelik eğitimlere katılarak eğitim öğretim çalışmalarında hangi araçların ve yenilikçi teknolojilerin kullanıldığını öğrenmektedir. BİL Eğitim Kurumları, İstanbul Aydın Üniversitesi ve Kıbrıs İlim Üniversitesi güçlü iş birliği kapsamında, kurum öğretmenlerimiz ile birlikte farklı kurum öğretmenlerinin de katılımına açık konferans, zirve ve seminerler düzenlenmektedir.
Son Güncelleme: Pazartesi, 26 Aralık 2022 12:49
Gösterim: 614
“Hayaller Duru’da Şekillenir” mottosuyla 8. Yıla giren Duru Koleji’nin öncelikle mutlu bireyler yetiştirmeyi hedeflediğini belirten Duru Koleji Kurucusu Senem Hatice Korkmaz, “Duru Koleji ismini Türkiye’nin dört bir yanına yaymayı ve binlerce çocuğumuza ulaşmayı planlıyoruz. Bunu da eğitime gönül vermiş, bizimle aynı hedefler doğrultusunda ilerlemeyi düşünen, eğitim yatırımcılarıyla planlı bir şekilde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Duru Koleji’nin kuruluş ve gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?
Eğitimci bir ailenin kızı olarak dünyaya geldim. Çocukluğumdan beri hep babamı örnek almışımdır. Kendisi çok idealist birisiydi. Bir süre öğretmenlik yapmış daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığında görev almıştır. Gerek mesleki çalışmaları, gerekse öğrencileri için vermiş olduğu büyük emek, her zaman gönlümde ayrı bir yer edinmiş ve öğretmenlik mesleğini bana sevdirerek benim de onun yolunda ilerlememe vesile olmuştur. Kendim de matematik öğretmeni ve de okul yöneticisi olarak uzun yıllar mesleğimi icra ettikten sonra, babam gibi idealist bir yaklaşımla daha çok çocuğun eğitim hayatına dokunabilmek, ülkenin geleceğini sağlam temeller üzerine inşa etmek ve çocukların hayallerini şekillendirmek için 2016 yılında Duru Koleji’nin kuruluşunu gerçekleştirmiş oldum. Anaokulu, İlkokul ve Ortaokul birimlerimizden oluşan kurumumuz her yıl kendini geliştirerek sekizinci yılına sağlam ve emin adımlarla gelmiştir. Bundan sonraki süreçte de kendimizi geliştirmeye devam ederek geleceği sağlam temeller üzerine inşa eden köklü bir kurum olarak ilerleyişimizi sürdürmeyi hedefliyoruz.
DURU KÜLTÜRÜ İLE YETİŞEN ÖĞRENCİLER
Duru Koleji’nin eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Kurumunuzu diğer eğitim kurumlarından farklı kılan özellikler nelerdir?
Biz öncelikle mutlu bireyler yetiştirmeyi amaç edindik. Çünkü öğrencilerin mutlu olduğu bir ortamda istek, merak, sorgulama, araştırma, öğrenme gibi kavramlar daha çok ön planda oluyor. Tabi buna ek olarak öğrencilerimizin kurum kültürü yani Duru Kültürü ile hareket ederek iyi yetişmiş örnek bir birey olmasını da amaçlıyoruz. Yani istiyoruz ki öğrencilerimiz öncelikle Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı; küçüklerine sevgi, büyüklerine saygı ile yaklaşan; araştıran, üreten, sorgulayan; her türlü sosyal etkinliğe katılım sağlayıp bu anlamda sosyal başarılar da elde eden; çevresiyle ve arkadaşlarıyla iyi ilişkiler içerisinden olan ve bu yaklaşımlarıyla herkese örnek teşkil eden bir duruş sergilesin. Bunun dışında öğrencilerimizi çok iyi gözlemleyerek onları yetenekleri doğrultusunda tanımayı; keşfettiğimiz yetenekleri doğru yönlendirmeler yaparak geliştirmeyi ve bu yeteneklerle de bilimsel alanda, sanatsal alanda, sporsal alanda başarılar elde etmeye büyük önem veriyoruz. Bu yüzden “Hayaller Duru’da Şekillenir” mottomuzla ilerleyişimizi sürdürüyoruz.
“Her öğrenci farklıdır” görüşü eğitim dünyasına hakim olan bir kavram olarak yer edindi. Duru Koleji’nin öğrenciye yaklaşımı ve uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Evet, biz de Duru Koleji olarak bu görüşle hareket eden bir eğitim kurumuyuz. Çünkü her öğrencinin öğrenme stili, ilgisi ve yeteneği farklıdır. Yeteneği ve ilgi alanları ile ilgili çalışmalarla meşgul olan öğrencilerin okula daha mutlu geldiğini, kendini daha mutlu hissettiğini ve kendini daha rahat ifade edebildiğini gözlemleyebiliyoruz. Bu yüzden de öğrencilerimizi mümkün olduğu kadar en iyi şekilde gözlemleyip onları tanımaya ve de keşfetmeye çalışıyoruz.
HEM AKADEMİK HEM SOSYAL BAŞARI
Günümüzde başarı kavramı farklı açılardan ele alınmaktadır. Bir eğitim kurumunun başarılı olarak değerlendirilebilmesi için hangi kıstaslara bakılmalıdır? Bu anlamda kurumunuzda neleri ön plana çıkarıyorsunuz?
Başarı denilince genelde herkesin aklına ilk olarak akademik anlamda sağlanmış olan başarılar gelir. Tabi ki de bir eğitim kurumunun öncelikli temel başarısı akademik anlamda sağlanan başarıları olmalıdır. Ama başarının sadece akademiyle sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çocuklar sadece akademik yönden alacakları eğitimle değil, sosyal gelişim yönünden alacakları eğitimle de hayata hazırlanacaklar. Burada da önemli olan çocukların iyi bir şekilde gözlemlenip, ilgi ve yeteneklerine göre doğru yönlendirmeler yapılmasıdır. İlgi ve yetenekleri keşfedilen çocukların bilimsel, sanatsal, sporsal anlamda elde edeceği başarılar kurumun bu doğrultuda doğru yönlendirmeler yaptığının bir göstergesi olarak ön plana çıkacaktır. Kurumumuzda da bu mantıkla hem akademik başarı hem de sosyal başarıyı önemsiyoruz.
Kurum olarak eğitim süreçlerinizde ve okulda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Nitelikli bireyler yetiştirmede teknolojinin her geçen gün artan önemi, kolaylaştırıcılığı ve çokça probleme çözüm sunabilme kapasitesi de herkesin ortak kanısı. Hafta içi okulumuzda yürütmüş olduğumuz dersler, ödevler, soru çözümleri hafta sonu yerini dijital ortama bırakıyor. Kurum olarak sınıflarımızın hafta içi ders programlarını hazırlarken öğrencilerimize cumartesi ve pazar gününün de programını hazırlamış oluyoruz. Aktif olarak kullanmakta olduğumuz dijital platform üzerinden öğrencilerimiz ödevlendirilerek ve de onlara bu platform üzerinden konu tekrar videoları izletilerek hafta sonu yapılan çalışmaların verimliliğini sağlıyoruz. Ayrıca tüm sınıflarımızda bulunan akıllı tahtalarımızla dijital kitap uygulamalarını kullanıyoruz.
Özel okulculukta kısa ve orta vadede hangi gelişmelerin yaşanmasını bekliyorsunuz? Sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Zorlu bir pandemi süreci ve arkasından ekonomik koşulların ağırlaştığı bir sürece maruz kaldık maalesef. Bu durum tüm sektörleri etkilediği gibi eğitim sektörünü de etkiledi ister istemez. Kapanan ve kapanmakta olan kurumların olduğunu duyuyoruz. Kısa vadede süreci sağlıklı, planlı, programlı bir şekilde yürüten kurumlar ayakta kalarak inşallah bu durumlardan bir şekilde kendini kurtaracaktır. Sonrasında inşallah düzeleceğini düşündüğümüz ekonomimizle birlikte eğitim sektörü rahat bir nefes alacaktır.
DURU KOLEJİ’Nİ TÜRKİYE’YE YAYACAĞIZ
Duru Koleji’nin kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
“Hayaller Duru’da Şekillenir” mottosuyla çıktığımız bu yolda öncelikli olarak öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve velilerimizin mutluluğunu önemsiyoruz. Bu mutluluğu ne kadar çoğaltır, eğitim kalitemizi de ne kadar geliştirir ve artırırsak büyümemizi de aynı orantıda gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu yıl eğitimde 8. yılımıza girmiş bulunuyoruz. Kısa vadede hedefimiz, 10. yılımıza doğru sağlam adımlarla ilerlemektir. Gelişen ve değişen dünyada uluslararası eğitim standartlarını benimseyerek, akademik düzeyi ve sosyal bilinciyle fark yaratan bireyler yetiştiren bu anlamda Ankara’nın köklü kurumları arasında yer almak olacaktır. Hedeflediğimiz bu eğitim öğretim hizmetiyle Duru Koleji ismini Türkiye’nin dört bir yanına yaymayı ve binlerce çocuğumuza ulaşmayı planlıyoruz. Bunu da eğitime gönül vermiş, bizimle aynı hedefler doğrultusunda ilerlemeyi düşünen, eğitim yatırımcılarıyla planlı bir şekilde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
“Hayaller Duru’da Şekillenir” mottosuyla 8. Yıla giren Duru Koleji’nin öncelikle mutlu bireyler yetiştirmeyi hedeflediğini belirten Duru Koleji Kurucusu Senem Hatice Korkmaz, “Duru Koleji ismini Türkiye’nin dört bir yanına yaymayı ve binlerce çocuğumuza ulaşmayı planlıyoruz. Bunu da eğitime gönül vermiş, bizimle aynı hedefler doğrultusunda ilerlemeyi düşünen, eğitim yatırımcılarıyla planlı bir şekilde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Duru Koleji’nin kuruluş ve gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?
Eğitimci bir ailenin kızı olarak dünyaya geldim. Çocukluğumdan beri hep babamı örnek almışımdır. Kendisi çok idealist birisiydi. Bir süre öğretmenlik yapmış daha sonra Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu Başkanlığında görev almıştır. Gerek mesleki çalışmaları, gerekse öğrencileri için vermiş olduğu büyük emek, her zaman gönlümde ayrı bir yer edinmiş ve öğretmenlik mesleğini bana sevdirerek benim de onun yolunda ilerlememe vesile olmuştur. Kendim de matematik öğretmeni ve de okul yöneticisi olarak uzun yıllar mesleğimi icra ettikten sonra, babam gibi idealist bir yaklaşımla daha çok çocuğun eğitim hayatına dokunabilmek, ülkenin geleceğini sağlam temeller üzerine inşa etmek ve çocukların hayallerini şekillendirmek için 2016 yılında Duru Koleji’nin kuruluşunu gerçekleştirmiş oldum. Anaokulu, İlkokul ve Ortaokul birimlerimizden oluşan kurumumuz her yıl kendini geliştirerek sekizinci yılına sağlam ve emin adımlarla gelmiştir. Bundan sonraki süreçte de kendimizi geliştirmeye devam ederek geleceği sağlam temeller üzerine inşa eden köklü bir kurum olarak ilerleyişimizi sürdürmeyi hedefliyoruz.
DURU KÜLTÜRÜ İLE YETİŞEN ÖĞRENCİLER
Duru Koleji’nin eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Kurumunuzu diğer eğitim kurumlarından farklı kılan özellikler nelerdir?
Biz öncelikle mutlu bireyler yetiştirmeyi amaç edindik. Çünkü öğrencilerin mutlu olduğu bir ortamda istek, merak, sorgulama, araştırma, öğrenme gibi kavramlar daha çok ön planda oluyor. Tabi buna ek olarak öğrencilerimizin kurum kültürü yani Duru Kültürü ile hareket ederek iyi yetişmiş örnek bir birey olmasını da amaçlıyoruz. Yani istiyoruz ki öğrencilerimiz öncelikle Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı; küçüklerine sevgi, büyüklerine saygı ile yaklaşan; araştıran, üreten, sorgulayan; her türlü sosyal etkinliğe katılım sağlayıp bu anlamda sosyal başarılar da elde eden; çevresiyle ve arkadaşlarıyla iyi ilişkiler içerisinden olan ve bu yaklaşımlarıyla herkese örnek teşkil eden bir duruş sergilesin. Bunun dışında öğrencilerimizi çok iyi gözlemleyerek onları yetenekleri doğrultusunda tanımayı; keşfettiğimiz yetenekleri doğru yönlendirmeler yaparak geliştirmeyi ve bu yeteneklerle de bilimsel alanda, sanatsal alanda, sporsal alanda başarılar elde etmeye büyük önem veriyoruz. Bu yüzden “Hayaller Duru’da Şekillenir” mottomuzla ilerleyişimizi sürdürüyoruz.
“Her öğrenci farklıdır” görüşü eğitim dünyasına hakim olan bir kavram olarak yer edindi. Duru Koleji’nin öğrenciye yaklaşımı ve uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Evet, biz de Duru Koleji olarak bu görüşle hareket eden bir eğitim kurumuyuz. Çünkü her öğrencinin öğrenme stili, ilgisi ve yeteneği farklıdır. Yeteneği ve ilgi alanları ile ilgili çalışmalarla meşgul olan öğrencilerin okula daha mutlu geldiğini, kendini daha mutlu hissettiğini ve kendini daha rahat ifade edebildiğini gözlemleyebiliyoruz. Bu yüzden de öğrencilerimizi mümkün olduğu kadar en iyi şekilde gözlemleyip onları tanımaya ve de keşfetmeye çalışıyoruz.
HEM AKADEMİK HEM SOSYAL BAŞARI
Günümüzde başarı kavramı farklı açılardan ele alınmaktadır. Bir eğitim kurumunun başarılı olarak değerlendirilebilmesi için hangi kıstaslara bakılmalıdır? Bu anlamda kurumunuzda neleri ön plana çıkarıyorsunuz?
Başarı denilince genelde herkesin aklına ilk olarak akademik anlamda sağlanmış olan başarılar gelir. Tabi ki de bir eğitim kurumunun öncelikli temel başarısı akademik anlamda sağlanan başarıları olmalıdır. Ama başarının sadece akademiyle sınırlı kalmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü çocuklar sadece akademik yönden alacakları eğitimle değil, sosyal gelişim yönünden alacakları eğitimle de hayata hazırlanacaklar. Burada da önemli olan çocukların iyi bir şekilde gözlemlenip, ilgi ve yeteneklerine göre doğru yönlendirmeler yapılmasıdır. İlgi ve yetenekleri keşfedilen çocukların bilimsel, sanatsal, sporsal anlamda elde edeceği başarılar kurumun bu doğrultuda doğru yönlendirmeler yaptığının bir göstergesi olarak ön plana çıkacaktır. Kurumumuzda da bu mantıkla hem akademik başarı hem de sosyal başarıyı önemsiyoruz.
Kurum olarak eğitim süreçlerinizde ve okulda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Nitelikli bireyler yetiştirmede teknolojinin her geçen gün artan önemi, kolaylaştırıcılığı ve çokça probleme çözüm sunabilme kapasitesi de herkesin ortak kanısı. Hafta içi okulumuzda yürütmüş olduğumuz dersler, ödevler, soru çözümleri hafta sonu yerini dijital ortama bırakıyor. Kurum olarak sınıflarımızın hafta içi ders programlarını hazırlarken öğrencilerimize cumartesi ve pazar gününün de programını hazırlamış oluyoruz. Aktif olarak kullanmakta olduğumuz dijital platform üzerinden öğrencilerimiz ödevlendirilerek ve de onlara bu platform üzerinden konu tekrar videoları izletilerek hafta sonu yapılan çalışmaların verimliliğini sağlıyoruz. Ayrıca tüm sınıflarımızda bulunan akıllı tahtalarımızla dijital kitap uygulamalarını kullanıyoruz.
Özel okulculukta kısa ve orta vadede hangi gelişmelerin yaşanmasını bekliyorsunuz? Sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Zorlu bir pandemi süreci ve arkasından ekonomik koşulların ağırlaştığı bir sürece maruz kaldık maalesef. Bu durum tüm sektörleri etkilediği gibi eğitim sektörünü de etkiledi ister istemez. Kapanan ve kapanmakta olan kurumların olduğunu duyuyoruz. Kısa vadede süreci sağlıklı, planlı, programlı bir şekilde yürüten kurumlar ayakta kalarak inşallah bu durumlardan bir şekilde kendini kurtaracaktır. Sonrasında inşallah düzeleceğini düşündüğümüz ekonomimizle birlikte eğitim sektörü rahat bir nefes alacaktır.
DURU KOLEJİ’Nİ TÜRKİYE’YE YAYACAĞIZ
Duru Koleji’nin kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
“Hayaller Duru’da Şekillenir” mottosuyla çıktığımız bu yolda öncelikli olarak öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve velilerimizin mutluluğunu önemsiyoruz. Bu mutluluğu ne kadar çoğaltır, eğitim kalitemizi de ne kadar geliştirir ve artırırsak büyümemizi de aynı orantıda gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bu yıl eğitimde 8. yılımıza girmiş bulunuyoruz. Kısa vadede hedefimiz, 10. yılımıza doğru sağlam adımlarla ilerlemektir. Gelişen ve değişen dünyada uluslararası eğitim standartlarını benimseyerek, akademik düzeyi ve sosyal bilinciyle fark yaratan bireyler yetiştiren bu anlamda Ankara’nın köklü kurumları arasında yer almak olacaktır. Hedeflediğimiz bu eğitim öğretim hizmetiyle Duru Koleji ismini Türkiye’nin dört bir yanına yaymayı ve binlerce çocuğumuza ulaşmayı planlıyoruz. Bunu da eğitime gönül vermiş, bizimle aynı hedefler doğrultusunda ilerlemeyi düşünen, eğitim yatırımcılarıyla planlı bir şekilde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Son Güncelleme: Cuma, 23 Aralık 2022 12:16
Gösterim: 1021
Eğitimin dijital dönüşümünde kullanılan programlar ya da platformların sadece birer araç olduğuna dikkat çeken Tarhan Koleji Okullar Koordinatörü Rukiye Şahin, “Dönüşümün yalnızca dijital cihazların kullanımını yaygınlaştırarak gerçekleşmesi beklenemez. Bu yüzden bunu derin bir algı ve zihniyet meselesi olarak ele alıp, kullanılan araçlardan ziyade içerik, yazılım ve eğitimcilerin niteliği konularına eğilmek gerekmektedir.” diye konuştu.
Okullar eğitim süreçlerinde dijital iklim için neler yapıyorlar? Öğrenme ortamları nasıl dijitalleştiriliyor?
Teknolojideki hızlı değişimler, öğretme ve öğrenmenin dönüşümünü hızlandırmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri, eğitim-öğretim süreçlerine etkili bir şekilde dahil edildiğinde; öğrencilerin içerik anlayışını zenginleştirir, genişletir, derinleştirir, daha ilgi çekici hale getirir ve öğrencilerin dijital çağ ya da 21. yüzyıl yeterliliklerini kazanmalarına destek olur. Bu anlamda öğrenme ortamları sınıfın, okulun ve sınırların ötesine taşınmakta; sınıflarda, laboratuvarlarda hatta evde kullanılan dijital içerikler, seçili baskı kaynakların LMS uzantılı platformları eğitim içeriklerine dijital boyut derinliği kazandırmaktadır.
Okul Öncesi dönemden itibaren başlayan Robotik Kodlama çalışmaları, yazılım çalışmaları, 3D baskı teknolojisi ile öğrencilerin dijital edinimlerini özgün ürüne dönüştürebildikleri programlar onlara dönüşümün keyfini yaşatıp, hayal güçlerini beslerken bir yandan da onları geleceğin mesleğine hazırlarken, erken yaşta kariyer becerilerine yön vermekte destek sağlar.
Tüm bunların yanında zaman ve mekandan bağımsız uzaktan eğitim platformları aracılığı ile yarışmaların, oyunların, münazaraların ve diğer öğrenci buluşmalarının çevrimiçi olarak gerçekleştirilebildiği sistemler, tüm akademik ya da yaşamsal alan ve dijital öğrenme becerilerini destekleyen dijital etkinlik, okuma ve yabancı dil destekli programlar eğitime entegre edilmekte ve sınırsız öğrenmeye yön vermektedir.
VELİ - OKUL İLETİŞİMİ TEKNOLOJİ İLE ÖZGÜRLEŞİYOR
Hangi programlar, nasıl kullanılıyor?
Dijital öğrenmeye, dijital iletişim ve etkileşime yön veren birçok uygulama ve platform mevcuttur. Bu araçların en başında uzaktan eğitim platformları ve bu platformların sadece uzaktan eğitim sağlama amacı ile değil, dijital ya da çevrimiçi iletişim kanalı olarak da aktif bir şekilde kullanımlarını mümkün kılan sistemler gelir. Robotik Kodlama ve Yazılım programları, 3D baskı teknolojileri ders programı dahilinde ve çevrimiçi çalışmalarla desteklenir. Öğrenci, veli ve okul iletişimini sağlayan, web üzerinden kullanılabilen ya da akıllı telefon uygulamaları ile uyumlu okul otomasyonları velilerin sadece okul toplantısı ile okuldan haberdar olma seçeneğini tozlu sayfalarda bir anı olarak bırakırken, veli okul iletişimini özgürleştirir ve arttırır.
Tüm disiplinler ve özellikle yabancı dil gelişimi için kurgulanan zamansız ve mekansız dijital etkinlik platformları ve dijital kütüphaneler öğrencilerin kitaba erişimini kolaylaştırırken, çocuğun ilgi alanına özel zengin seçenekler ile tercihlerde "tek şık" dayatmasını ortadan kaldırır.
Hem öğretmen hem de öğrenci için sınırsız içerik hazırlığı, etkili zaman yönetimi vadeden, ikinci nesil internet hizmetlerini - toplumsal iletişim sitelerini, vikileri, iletişim araçlarını, folksonomileri- yani internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemlerin bütününü tanımlayan Web 2.0 araçları özgün materyal üretimini ve hız lüksünü dijital dönüşüm süreçlerine etkili bir şekilde yansıtır.
Bağımsız “yeni nesil sınav” anlayışını destekleyen çevrimiçi sınavlar, sınavın bitirildiği an itibariyle tüm başarı grafiklerinin öğrenci tarafından görüntülenebildiği, sonuçlar görüntülendikten sonra kişiye özel sağlanan geri bildirim ve tespit edilen eksiklerin telafisi için yönlendirme teknolojisi içeren yapay zeka sistemli dijital sınavlar öğrenci stresini azaltırken, hızlı sonuç teknolojisi ile öğrencinin telafi süreci için daha hızlı aksiyon almasını kolaylaştırır.
Özellikle covid pandemisi ve sonrasında artırılmış gerçeklik teknolojisi eğitim içeriklerinin vazgeçilmez unsuru olmuş, kalıcı öğrenme, STEM learning ve Scaffolding gibi öğrenme süreçlerinde etkili rol oynamıştır.
Bunun yanında eğitimde sanal gerçeklik, sanal gerçeklik eğitim uygulamaları yani VR eğitim uygulamaları, öğrencilerin duyuşsal, interaktif, deneyimsel ve etkileşimli öğrenmesine sayısız fırsat sunmaktadır. Sanal gerçeklik ortamlarında öğretmenler, öğrencilerin keşfetmelerini ve öğrenmelerini kolaylaştırıcı bir role sahiptir.
DİJİTAL ÖĞRENME PLANLI OLMALI
Dijital öğrenme süreçleri nasıl yönetiliyor?
Okullarda dijital öğrenme süreç yönetimleri öncelikle dönüşümün kabulü, dönüşümün gereklilikleri ve dönüşümün etkilerinin ölçülmesi / değerlendirilmesi basamaklarından ele alınmalıdır. Tüm paydaşlar için en önemli unsur öncelikle dijital araçların ya da öğrenmenin yönetimi değil daha üst bir noktada “dönüşüm” kavramının kabulü ve bu noktada tüm okul paydaşlarında oluşturulacak heves, istek, motivasyon ve sağlanacak destektir. Süreçler tam olarak bu noktadan başlatılmalıdır.
Okullarda dijital öğrenme süreçleri çok yönlü bir şekilde yönetilir. Öncelikle öğrencilerin doğru ve kaliteli içerikler ile buluşturulması için yapılan altyapı çalışmaları, seçim, değerlendirme ve entegrasyon süreçlerinin yönetimi esastır. Öğretmenlerin alacağı profesyonel gelişim destekleri ve alt yapı çalışmalarının süreç yönetimi ile birlikte veli ve öğrencilerin kullanılacak dijital içerik ya da platformlar hakkında eğitimler almaları ve bu eğitimlerde öncelikle dönüşümün katkılarının ve içeriklerin kullanma rehberlerinden bahsetmek, sürece dahil olmayı ve motivasyonu sağlar.
Tüm bu aşamalardan sonra en önemli basamak verimin ölçülmesi, değerlendirilmesi, güçlendirilmesi gereken alan ya da mekanizmaların tespiti ve bu noktadaki eksiklerin tanımlanması ve telafisi ile olur.
Dijital öğrenmenin planlı ve programlı olması da süreç yönetiminin esaslarındandır. Bu konuda kurulacak denge, öğrencinin dijitale karşı algısını etkileyecek öğrenci bu sürecin tek başına yeterli olacağı algısına kapılmayacağı gibi, kendini süreçten ayrı da görmeyecektir. Bu konuda kurumun dijitalleşme politikalarını gözden geçirmesi ve denge unsurlarını dikkate alması gerekmektedir.
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Okullar bu yeterlilikler için hangi çalışmaları gerçekleştiriyor?
Sadece dijital süreçlerde değil öğrencilerin yaşam boyu edinmesi ve sahip olması gereken yeterlilikler analitik, eleştirel, yaratıcı ve işbirlikli düşünme becerileri, iletişim kurma becerileri, araştırma, analiz ve sentez yapma becerileri, dijital okur yazarlık becerileri, sosyal ve global becerilerdir. Burada öğrenci yeterliliklerinden bahsederken eğitimciler olarak düşünmemiz ve odağımıza almamız gereken en önemli unsur, eğitimde dijital dönüşümü; öğrenciyi eğitim sürecinde etkilenen olmaktan çıkarıp bir bileşen haline getirmeyi hedefleyerek gerçekleştirmeye çalışmaktır.
İçerik planlaması ve yönetimi öncelikli tanımımız olmalıdır. Öğrenciler için ilham veren, cesareti teşvik eden ve yaparak, yaşayarak öğrenmeye dayalı deneyimler tasarlanmalıdır. Okullarda, öğretmen, öğrenci ve veli algısında eğitim konusunda zamandan, mekandan ve cihazdan bağımsız ortak bir akıl ve disiplin oluşturulmalıdır. Ancak o zaman tam entegrasyon ve verimden bahsetmek mümkün olur. En önemlisi öğrencilerin teknik üretim konusunda teşvik edilmesi özellikle ülkemizde dijitalleşmenin en faydalı çıktılarından biri olacaktır. Bu anlamda eğitim kurumları olarak yerel ekosistemi canlandırmak ve geliştirmek en önemli hedeflerimizden biri olmalıdır. Ülkemizde dijital dönüşümün engellerinden biri de dijital içerik üretiminin az olması ve bu konudaki yetersizliktir. Dijital içerik sadece basılı bir kaynağın çevrimiçi uzantısı olarak görülmemeli, bu anlamda tüm gelişmeler takip edilmeli ve öğrencilere aktarılmalıdır. Son olarak dijital okuryazarlık, mutlaka içerik üretimi becerileriyle desteklenmelidir.
Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Öğretmenler bu konuda hangi eğitimleri alıyor?
Eğitimin dijital dönüşümünde kullanılan programlar ya da platformlar sadece birer araçtır. Dönüşümün yalnızca dijital cihazların kullanımını yaygınlaştırarak gerçekleşmesi beklenemez. Bu yüzden bunu derin bir algı ve zihniyet meselesi olarak ele alıp, kullanılan araçlardan ziyade içerik, yazılım ve eğitimcilerin niteliği konularına eğilmek gerekmektedir. Bu anlamda hizmetiçi dönemden başlayarak sene boyunca öğretmenlerimizin öncelikle dijital dönüşüm ana fikri ile buluşmasına, algı ve becerilerini bu yönde geliştirmeye ve sonrasında da gerekli teknik eğitimleri almalarına uygun ortamlar sağlar, performans noktasında gelişimlerini destekler ve geri bildirim süreçleri ile verimi artırmaya gayret gösteririz.
Öğretmenin dahil edilmediği, geri bildirimlerinin değerlendirilmediği ve görüşlerinin alınmadığı planlamalarda başarının beklenmesi mümkün olmamaktadır. Dijital içerikler ve dijital öğrenme ortamları artık öğrencinin alışkanlıkları üzerinden yeniden ve sürekli güncellenmek koşuluyla dizayn edilmelidir. Dijital dönüşümde ve eğitimin her basamağında esas olan sınıfın ortalama hızına göre değil, her öğrencinin kendi hızına göre öğrenmesidir.
“İçerik denetiminin olduğu, güvenli ve kaliteli olarak nitelendirilen, mutlaka yaş grubu uygunluğu tasdiklenen oyunların çocukların gelişim alanları üzerinde olumlu etkileri mevcuttur. Bu noktada düşünülmesi gereken, bu teknoloji çağında çocukları oyunlardan uzak tutmaya çalışmak değil, onları doğru oyun içerikleri ile buluşturarak onların dijital yolculuklarındaki gelişimlerine katkı sağlamaktır. Bu anlamda çocuklarımıza dijital yolculuklarında sadece akademik içerikleri değil, keyifli vakit geçirebilecekleri etkinlik, aktivite ve oyunları da sunmalı bu konudaki seçiciliklerini artırmaya katkı sağlamalıyız.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Eğitimin dijital dönüşümünde kullanılan programlar ya da platformların sadece birer araç olduğuna dikkat çeken Tarhan Koleji Okullar Koordinatörü Rukiye Şahin, “Dönüşümün yalnızca dijital cihazların kullanımını yaygınlaştırarak gerçekleşmesi beklenemez. Bu yüzden bunu derin bir algı ve zihniyet meselesi olarak ele alıp, kullanılan araçlardan ziyade içerik, yazılım ve eğitimcilerin niteliği konularına eğilmek gerekmektedir.” diye konuştu.
Okullar eğitim süreçlerinde dijital iklim için neler yapıyorlar? Öğrenme ortamları nasıl dijitalleştiriliyor?
Teknolojideki hızlı değişimler, öğretme ve öğrenmenin dönüşümünü hızlandırmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri, eğitim-öğretim süreçlerine etkili bir şekilde dahil edildiğinde; öğrencilerin içerik anlayışını zenginleştirir, genişletir, derinleştirir, daha ilgi çekici hale getirir ve öğrencilerin dijital çağ ya da 21. yüzyıl yeterliliklerini kazanmalarına destek olur. Bu anlamda öğrenme ortamları sınıfın, okulun ve sınırların ötesine taşınmakta; sınıflarda, laboratuvarlarda hatta evde kullanılan dijital içerikler, seçili baskı kaynakların LMS uzantılı platformları eğitim içeriklerine dijital boyut derinliği kazandırmaktadır.
Okul Öncesi dönemden itibaren başlayan Robotik Kodlama çalışmaları, yazılım çalışmaları, 3D baskı teknolojisi ile öğrencilerin dijital edinimlerini özgün ürüne dönüştürebildikleri programlar onlara dönüşümün keyfini yaşatıp, hayal güçlerini beslerken bir yandan da onları geleceğin mesleğine hazırlarken, erken yaşta kariyer becerilerine yön vermekte destek sağlar.
Tüm bunların yanında zaman ve mekandan bağımsız uzaktan eğitim platformları aracılığı ile yarışmaların, oyunların, münazaraların ve diğer öğrenci buluşmalarının çevrimiçi olarak gerçekleştirilebildiği sistemler, tüm akademik ya da yaşamsal alan ve dijital öğrenme becerilerini destekleyen dijital etkinlik, okuma ve yabancı dil destekli programlar eğitime entegre edilmekte ve sınırsız öğrenmeye yön vermektedir.
VELİ - OKUL İLETİŞİMİ TEKNOLOJİ İLE ÖZGÜRLEŞİYOR
Hangi programlar, nasıl kullanılıyor?
Dijital öğrenmeye, dijital iletişim ve etkileşime yön veren birçok uygulama ve platform mevcuttur. Bu araçların en başında uzaktan eğitim platformları ve bu platformların sadece uzaktan eğitim sağlama amacı ile değil, dijital ya da çevrimiçi iletişim kanalı olarak da aktif bir şekilde kullanımlarını mümkün kılan sistemler gelir. Robotik Kodlama ve Yazılım programları, 3D baskı teknolojileri ders programı dahilinde ve çevrimiçi çalışmalarla desteklenir. Öğrenci, veli ve okul iletişimini sağlayan, web üzerinden kullanılabilen ya da akıllı telefon uygulamaları ile uyumlu okul otomasyonları velilerin sadece okul toplantısı ile okuldan haberdar olma seçeneğini tozlu sayfalarda bir anı olarak bırakırken, veli okul iletişimini özgürleştirir ve arttırır.
Tüm disiplinler ve özellikle yabancı dil gelişimi için kurgulanan zamansız ve mekansız dijital etkinlik platformları ve dijital kütüphaneler öğrencilerin kitaba erişimini kolaylaştırırken, çocuğun ilgi alanına özel zengin seçenekler ile tercihlerde "tek şık" dayatmasını ortadan kaldırır.
Hem öğretmen hem de öğrenci için sınırsız içerik hazırlığı, etkili zaman yönetimi vadeden, ikinci nesil internet hizmetlerini - toplumsal iletişim sitelerini, vikileri, iletişim araçlarını, folksonomileri- yani internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemlerin bütününü tanımlayan Web 2.0 araçları özgün materyal üretimini ve hız lüksünü dijital dönüşüm süreçlerine etkili bir şekilde yansıtır.
Bağımsız “yeni nesil sınav” anlayışını destekleyen çevrimiçi sınavlar, sınavın bitirildiği an itibariyle tüm başarı grafiklerinin öğrenci tarafından görüntülenebildiği, sonuçlar görüntülendikten sonra kişiye özel sağlanan geri bildirim ve tespit edilen eksiklerin telafisi için yönlendirme teknolojisi içeren yapay zeka sistemli dijital sınavlar öğrenci stresini azaltırken, hızlı sonuç teknolojisi ile öğrencinin telafi süreci için daha hızlı aksiyon almasını kolaylaştırır.
Özellikle covid pandemisi ve sonrasında artırılmış gerçeklik teknolojisi eğitim içeriklerinin vazgeçilmez unsuru olmuş, kalıcı öğrenme, STEM learning ve Scaffolding gibi öğrenme süreçlerinde etkili rol oynamıştır.
Bunun yanında eğitimde sanal gerçeklik, sanal gerçeklik eğitim uygulamaları yani VR eğitim uygulamaları, öğrencilerin duyuşsal, interaktif, deneyimsel ve etkileşimli öğrenmesine sayısız fırsat sunmaktadır. Sanal gerçeklik ortamlarında öğretmenler, öğrencilerin keşfetmelerini ve öğrenmelerini kolaylaştırıcı bir role sahiptir.
DİJİTAL ÖĞRENME PLANLI OLMALI
Dijital öğrenme süreçleri nasıl yönetiliyor?
Okullarda dijital öğrenme süreç yönetimleri öncelikle dönüşümün kabulü, dönüşümün gereklilikleri ve dönüşümün etkilerinin ölçülmesi / değerlendirilmesi basamaklarından ele alınmalıdır. Tüm paydaşlar için en önemli unsur öncelikle dijital araçların ya da öğrenmenin yönetimi değil daha üst bir noktada “dönüşüm” kavramının kabulü ve bu noktada tüm okul paydaşlarında oluşturulacak heves, istek, motivasyon ve sağlanacak destektir. Süreçler tam olarak bu noktadan başlatılmalıdır.
Okullarda dijital öğrenme süreçleri çok yönlü bir şekilde yönetilir. Öncelikle öğrencilerin doğru ve kaliteli içerikler ile buluşturulması için yapılan altyapı çalışmaları, seçim, değerlendirme ve entegrasyon süreçlerinin yönetimi esastır. Öğretmenlerin alacağı profesyonel gelişim destekleri ve alt yapı çalışmalarının süreç yönetimi ile birlikte veli ve öğrencilerin kullanılacak dijital içerik ya da platformlar hakkında eğitimler almaları ve bu eğitimlerde öncelikle dönüşümün katkılarının ve içeriklerin kullanma rehberlerinden bahsetmek, sürece dahil olmayı ve motivasyonu sağlar.
Tüm bu aşamalardan sonra en önemli basamak verimin ölçülmesi, değerlendirilmesi, güçlendirilmesi gereken alan ya da mekanizmaların tespiti ve bu noktadaki eksiklerin tanımlanması ve telafisi ile olur.
Dijital öğrenmenin planlı ve programlı olması da süreç yönetiminin esaslarındandır. Bu konuda kurulacak denge, öğrencinin dijitale karşı algısını etkileyecek öğrenci bu sürecin tek başına yeterli olacağı algısına kapılmayacağı gibi, kendini süreçten ayrı da görmeyecektir. Bu konuda kurumun dijitalleşme politikalarını gözden geçirmesi ve denge unsurlarını dikkate alması gerekmektedir.
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Okullar bu yeterlilikler için hangi çalışmaları gerçekleştiriyor?
Sadece dijital süreçlerde değil öğrencilerin yaşam boyu edinmesi ve sahip olması gereken yeterlilikler analitik, eleştirel, yaratıcı ve işbirlikli düşünme becerileri, iletişim kurma becerileri, araştırma, analiz ve sentez yapma becerileri, dijital okur yazarlık becerileri, sosyal ve global becerilerdir. Burada öğrenci yeterliliklerinden bahsederken eğitimciler olarak düşünmemiz ve odağımıza almamız gereken en önemli unsur, eğitimde dijital dönüşümü; öğrenciyi eğitim sürecinde etkilenen olmaktan çıkarıp bir bileşen haline getirmeyi hedefleyerek gerçekleştirmeye çalışmaktır.
İçerik planlaması ve yönetimi öncelikli tanımımız olmalıdır. Öğrenciler için ilham veren, cesareti teşvik eden ve yaparak, yaşayarak öğrenmeye dayalı deneyimler tasarlanmalıdır. Okullarda, öğretmen, öğrenci ve veli algısında eğitim konusunda zamandan, mekandan ve cihazdan bağımsız ortak bir akıl ve disiplin oluşturulmalıdır. Ancak o zaman tam entegrasyon ve verimden bahsetmek mümkün olur. En önemlisi öğrencilerin teknik üretim konusunda teşvik edilmesi özellikle ülkemizde dijitalleşmenin en faydalı çıktılarından biri olacaktır. Bu anlamda eğitim kurumları olarak yerel ekosistemi canlandırmak ve geliştirmek en önemli hedeflerimizden biri olmalıdır. Ülkemizde dijital dönüşümün engellerinden biri de dijital içerik üretiminin az olması ve bu konudaki yetersizliktir. Dijital içerik sadece basılı bir kaynağın çevrimiçi uzantısı olarak görülmemeli, bu anlamda tüm gelişmeler takip edilmeli ve öğrencilere aktarılmalıdır. Son olarak dijital okuryazarlık, mutlaka içerik üretimi becerileriyle desteklenmelidir.
Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Öğretmenler bu konuda hangi eğitimleri alıyor?
Eğitimin dijital dönüşümünde kullanılan programlar ya da platformlar sadece birer araçtır. Dönüşümün yalnızca dijital cihazların kullanımını yaygınlaştırarak gerçekleşmesi beklenemez. Bu yüzden bunu derin bir algı ve zihniyet meselesi olarak ele alıp, kullanılan araçlardan ziyade içerik, yazılım ve eğitimcilerin niteliği konularına eğilmek gerekmektedir. Bu anlamda hizmetiçi dönemden başlayarak sene boyunca öğretmenlerimizin öncelikle dijital dönüşüm ana fikri ile buluşmasına, algı ve becerilerini bu yönde geliştirmeye ve sonrasında da gerekli teknik eğitimleri almalarına uygun ortamlar sağlar, performans noktasında gelişimlerini destekler ve geri bildirim süreçleri ile verimi artırmaya gayret gösteririz.
Öğretmenin dahil edilmediği, geri bildirimlerinin değerlendirilmediği ve görüşlerinin alınmadığı planlamalarda başarının beklenmesi mümkün olmamaktadır. Dijital içerikler ve dijital öğrenme ortamları artık öğrencinin alışkanlıkları üzerinden yeniden ve sürekli güncellenmek koşuluyla dizayn edilmelidir. Dijital dönüşümde ve eğitimin her basamağında esas olan sınıfın ortalama hızına göre değil, her öğrencinin kendi hızına göre öğrenmesidir.
“İçerik denetiminin olduğu, güvenli ve kaliteli olarak nitelendirilen, mutlaka yaş grubu uygunluğu tasdiklenen oyunların çocukların gelişim alanları üzerinde olumlu etkileri mevcuttur. Bu noktada düşünülmesi gereken, bu teknoloji çağında çocukları oyunlardan uzak tutmaya çalışmak değil, onları doğru oyun içerikleri ile buluşturarak onların dijital yolculuklarındaki gelişimlerine katkı sağlamaktır. Bu anlamda çocuklarımıza dijital yolculuklarında sadece akademik içerikleri değil, keyifli vakit geçirebilecekleri etkinlik, aktivite ve oyunları da sunmalı bu konudaki seçiciliklerini artırmaya katkı sağlamalıyız.”
Son Güncelleme: Pazartesi, 19 Aralık 2022 12:50
Gösterim: 714
Ortadoğulular Eğitim Kurumları örgün eğitim süreci içinde, alanında uzman öğretmenlerin yönetiminde, kendi otomasyon ve bilgi erişim programlarından faydalanırken, öğrencilerin evlerinde geçireceği zamanda, kişisel gelişimleri ve akademik gelişimleri için fayda sağlayacak kontrollü Dijiödevlendirmeler ve Değerlendirme programlarından faydalanıyor. Ortadoğulular Eğitim Kurumları Genel Müdür Yardımcıları Burak Doğan ve Hakan Şarman, kurumda gerçekleştirilen dijital eğitim uygulamaları hakkında bilgi verdi.
Ortadoğulular Eğitim Kurumları olarak eğitim süreçlerinizde ve okullarınızda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bu sorunuza yanıt verebilmek için öncelikle, eğitim modellerimizi belirlerken neye, kime, nereye, hangi zamana göre modelleme yaptığımızla ilgili bilgi vererek başlamamız gerektiğini düşünüyorum. Ortadoğulular Eğitim Kurumları Ankara içi ve dışında, Anadolu Liseleri, Kurs Merkezleri, Çocuk Kulüplerinin oluşturduğu, toplam 27 şube ile hizmet veren bir özel eğitim kurumları organizasyonudur. Hizmet verdiğimiz kişiler öğrenci ve velilerimizdir. Çoklu şube yapımız farklı sosyoekonomik, sosyokültürel yapıdaki, farklı eğitim süreçlerinden geçmiş, heterojen bir kitlenin değişkenlerini gözeterek hizmet içeriğimizi belirlememize neden oluyor. Ayrıca, tüm dünyada eğitim hayatı dahil tüm yaşam alanlarına etki eden ve tüketici alışkanlıklarını bir anda değiştiren Pandemi gibi, önceden bilinmeyen durumlar tüm modellemelerimizde hayatımızdaki değişkenliklere göre evrilmemizi zorunlu kılmıştır. Bu değişkenler eşliğinde, eğitim modellerimizi belirlerken tüme varım yöntemini kullanır ve eğitim süreçlerimizdeki konsept ve içerik türlerini belirleriz. Her yeni eğitim öğretim dönemi için yaklaşık 9 ay önceden tüm hazırlıklarımızı tamamlar ve farklı senaryolar için aksiyon planlarımızı yedekte tutarız. Bu nedenle eğitim süreçlerimizde ve okullarımızda oluşturduğumuz dijital iklim ortamları, dönemsel olarak, dönemin ihtiyaçlarına hitap eden güncel içerik ve ekipmanlardan oluşur.
DİJİTALLEŞMENİN MERKEZİNDE ÖĞRETMENLER VAR
Öğrenme ortamlarınızı dijitalleştirirken nelere dikkat ediyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan nasıl faydalanıyorsunuz?
Öğrenme ortamlarındaki dijitalleşmeyi sağlarken, dikkat ettiğimiz belli başlı kurallar var. Bunlardan ilki, öğretici-öğretmenin mutlak kontrolüne tabi enstrümanları kullanmak. Sınıflarınızda akıllı tahtalar, bilgisayarlar, tabletler, projeksiyon girdili anlatımlar kullanabilirsiniz. Ancak, öğreticinin-öğretmenin olmadığı dijitalleştirilmiş bir ortamın, son 2 yılda, Pandemi sürecinde öğrencinin eğitimine minimum düzeyde fayda sağladığını görüp, öğretmenlerimizi işin temelinde tutarak dijitalleşme ortamlarını sağlıyoruz. Örgün eğitim süreci içinde, alanında uzman öğretmenlerimizin yönetiminde, kendi otomasyon ve bilgi erişim programlarımızdan faydalanırken, öğrencilerimizin evlerinde geçireceği zamanda, kişisel gelişimleri ve akademik gelişimleri için fayda sağlayacak kontrollü Dijiödevlendirmeler ve Değerlendirme programlarından faydalanıyoruz. O.D.A. (Ortadoğulular Dijital Akademi) programı bu alanda geliştirmeyi tercih ettiğimiz programlarımızdan biridir.
HİBRİT EĞİTİMDE İKİ FARKLI METOT
Hibrit eğitim modeli çerçevesinde uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Hibrit eğitimde iki farklı metot uyguluyoruz. Hali hazırda 26 şubemizde ve her geçen gün artarak açılan yeni eğitim kurumlarımızda eğitim gören-görecek tüm öğrencilerimiz için, kendi ürettiğimiz, oluşturduğumuz argümanları kullanırken, yetişkinlere yönelik eğitim veren ORTADOĞULULAR AKADEMİ bünyesinde ise ülke genelinde, kendi alanında uzman ve tüm otoriteler tarafından kabul görmüş partnerler ile iş ortaklıkları kurarak, ortak uygulamaları kullanıyoruz. ORTADOĞULULAR AKADEMİ temelinde kişisel gelişimi ve mesleki akademik gelişimi hedefleyen tüm iş ve çalışma gruplarına hizmet veren bir kuruluştur. Çıkış noktası; 600’den fazla eğitimci çalışanımızın mesleki yeterliliklerini güçlendirecek eğitim ve sertifikasyon programlarını içeren bir yapının oluşturulmasıydı. Ancak, zamanla farklı meslek ve yaş gruplarından gelen talepler ile alt yapısını tamamladığımız, farklı içerikleri de içine dahil ettiğimiz bir oluşum haline geldi. Örgün ya da Uzaktan ANLAYARAK HIZLI OKUMA EĞİTİMLERİNİN verildiği, küçük yaş gruplarından yetişkinlere PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK hizmetlerinin, E-ENVANTER, E-DİJİTAL TESTLERİN uygulandığı, E-SINAV MERKEZİ ile tüm ülkedeki öğrencilere hizmet veren, E-YAYINLAR ile her öğrencinin seviyesine hitap eden içerikleri ve hizmetleri sağlayan bir organizasyon haline geldi. Her biri ayrı uzmanlık ve yeterlilik isteyen bu başlıklar için farklı uygulama ve partnerler ile iş birliği modelini uyguluyoruz.
Kendi öğrencilerimiz için uyguladığımız Hibrit modelimizde ise, temel dayanağını dijital ölçme & değerlendirmeden alan; Akıllı tahta içerikleri, tüm konu ve kazanımlara özel videolu özel ders anlatımları, 100.000’den fazla dijital soru havuzu&çözümü, e-karne sistemi, e-etüt sistemi, akıllı deneme havuzu, online tamamlama dersleri yer alıyor.
Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görüyor. Dijital oyunlar bu sürece nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Pandemi süreci ile birlikte Eğitimde online sürecin başlaması ve teknolojinin gelişimi dijitale geçişlerde, eğitim alanı da kendisini bu noktada farklı bir modelleme içerisine almıştır. Özellikle küçük yaş gruplarından başlayarak eğitimin dijital oyun yöntemleri ile öğrencilere aktarılması ve el-göz koordinasyonlarının gelişimine ve görsel hafızalarının kuvvetlenmesini sağlamıştır. Eğitime entegre olan uygulamalar sayesinde öğrenciler hem sayısal hem de sözel anlamda güçlü bir beyin gelişimi içerisine girmişlerdir. Buradaki dikkat edilmesi gereken nokta kullanılan uygulamaların sürelerinin çok iyi belirlenmesi ve kontrollerinin bireyin kendisinde ve ebeveynlerde olmasının gerekliliğidir. Dijital oyun ve uygulamalar sayesinde birçok problemin çözümüne kolaylık sağlanarak, öğrencilerin konulara olan ilgisinin arttırılması da önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Derslerin eğlenceli ve sürekliliği olan bir şekilde ilerlemesi, konulara ve derse olan ilgiyi de fazlası ile arttırmaktadır. Bu sayede öğrencilerin çalışma ve derslere olan algılarının artması sağlanmaktadır. Derslere ve branşlara psikolojik olarak konulan engeller, eğlenceli sunumlarla daha verimli hale getirildiği görülmektedir. Dijital oyunlardaki eğitim modelindeki skorların tutulması ve geri dönütlerinin belirlenmesi de öğrencinin eksik bir alan oluşturmadan konuları tam ve tekili bir şekilde ilerlemelerine olanaklar sunmaktadır.
YAŞ VE KAZANIMA GÖRE DİJİTAL YETKİNLİKLER
Öğrenciler hangi dijital yetkinliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yetkinliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Yaş ve diğer kazanım sonuçlarına göre farklı dijital yetkinliklere sahip olmalılar. 2 farklı örnek ile bunu açıklayabiliriz; 9. Sınıf öğrencisi eğer temelinde çok iyi bir bilgisayar, kodlama, yazılım vb eğitimleri almamışsa, bu öğrencinin, Veri Görselleştirme, Yapay Zekâ Temelleri, Makine Öğrenmesi Temelleri yetkinliklerini bilmesinin kendisine bir faydası olmayacaktır muhtemelen. Bu yaş grubunda bir öğrencinin temel bilgisayar yetkinlikleri yanında, Siber Güvenlik Temelleri, Scripting, işletim Sistemlerinde 2. Linux yada Windows vb yetkinliklerini öğrenmesi, öğrenmesi için yönlendirilmesi yeterlidir. Temel PC uygulamaları yanı sıra, genel kabul görmüş ve meslek hayatı içinde (Seçeceği alana göre) ilerde mutlaka işine yarayabilecek en az 1 programının (Python vb) temellerini öğrenmesi elzemdir. Biz okullarımızda bu alanda uzmanlaşmış öğreticiler üzerinden, öğrenciye mentörlük uygulamalarımız ile gerçekleştiriyoruz.
Öğretmenler hangi dijital yetkinliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yetkinliklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilirmisiniz?
Öğretmenlerimiz yetişkin kişilerdir ve burada meslek ayrımı gözetmeksizin, tüm yetişkinlerin yaptığı-yapması gerektiği gibi, kendilerini sürekli güncellemeleri, teknolojik yenilikleri doğru kaynaklardan takip edip, kendi teknolojik evrimlerini sağlamaları gerekiyor. Hatırlayalım, fazla değil, yaklaşık 30 yıl önce bilgisayarlar iş hayatına girmeye başladığında bunu kabullenen, kendi evrimini bu yeni teknolojiye entegre eden anne babalarımız, devam eden süreçte kariyer imkanlarına sahip oldular (diğer şartları da yerine getirenler). Ancak bunu kabullenmeyen ve farklı bir yetkinliğe sahip olmayanlar ise, emeklilik gününü aynı statülerinde beklemek durumunda kaldılar. Yıllar önce sokakta kendi boyları kadar T Cetvelleri ile üniversiteye giden mühendis adayları, mezun olduktan sonra iş hayatına adım attılar ve günlerce masa başında çalışmalarını sağlayan hesaplamaları tek bir tıkla yapan programları kullanmayı öğrendiler. Bir teknolojik gelişime ayak uydurma iş hayatından kalmalarını sağlayabildi belki de. İnsanlık tarihinin son 70 yılında yaşanan teknolojik gelişmeler, günümüzde, bu teknolojileri üreten-ayak uyduran ülkelerin gelişmişlik düzeyini ve ekonomik refah seviyelerini belirledi. Öğretmenlerimize tüm alanlarda olduğu gibi bu alanda da hizmet veren, kişisel ve mesleki gelişimlerini sağlayan Öğretmen Atölyelerimiz ile ORTADOĞULULAR AKADEMİ bünyesinde eğitimler veriyor ve workshop’lar düzenliyoruz.
"Yaşadığımız ülke ve tabi olduğumuz milli eğitim politikaları, sınavları, henüz tüm elementleri ile öğrencilerimizi TAM DİJİTAL bir öğrenme sürecine emanet etmememizi gerektiriyor ve bizler de Ortadoğulular Eğitim Kurumları olarak, bu endekse bağlı bir süreç yönetiyoruz. Okullarımızda yada kurs merkezlerimizde eğitim gören ve/veya mezun olacak öğrencilerimiz için e-öğrenme metotlarını bir araç olarak kullanıyoruz. Özellikle lise ve üzeri mezun öğrencilerimizde, “öğretici kontrolünde” ses-müzik-animasyon ve hareketli görsellere dayalı EK eğitim materyallerinin, derse odaklanmalarını sağladıklarını, dikkatlerini yeniden öğreticiye vermelerini sağladıklarını tespit ettik ve e-öğrenme metot ve argümanlarını, eğitim modellemelerimiz içinde, temel ayaklardan biri haline getirdik, tüm yöntemlerimizi bu eksene göre belirledik."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Ortadoğulular Eğitim Kurumları örgün eğitim süreci içinde, alanında uzman öğretmenlerin yönetiminde, kendi otomasyon ve bilgi erişim programlarından faydalanırken, öğrencilerin evlerinde geçireceği zamanda, kişisel gelişimleri ve akademik gelişimleri için fayda sağlayacak kontrollü Dijiödevlendirmeler ve Değerlendirme programlarından faydalanıyor. Ortadoğulular Eğitim Kurumları Genel Müdür Yardımcıları Burak Doğan ve Hakan Şarman, kurumda gerçekleştirilen dijital eğitim uygulamaları hakkında bilgi verdi.
Ortadoğulular Eğitim Kurumları olarak eğitim süreçlerinizde ve okullarınızda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bu sorunuza yanıt verebilmek için öncelikle, eğitim modellerimizi belirlerken neye, kime, nereye, hangi zamana göre modelleme yaptığımızla ilgili bilgi vererek başlamamız gerektiğini düşünüyorum. Ortadoğulular Eğitim Kurumları Ankara içi ve dışında, Anadolu Liseleri, Kurs Merkezleri, Çocuk Kulüplerinin oluşturduğu, toplam 27 şube ile hizmet veren bir özel eğitim kurumları organizasyonudur. Hizmet verdiğimiz kişiler öğrenci ve velilerimizdir. Çoklu şube yapımız farklı sosyoekonomik, sosyokültürel yapıdaki, farklı eğitim süreçlerinden geçmiş, heterojen bir kitlenin değişkenlerini gözeterek hizmet içeriğimizi belirlememize neden oluyor. Ayrıca, tüm dünyada eğitim hayatı dahil tüm yaşam alanlarına etki eden ve tüketici alışkanlıklarını bir anda değiştiren Pandemi gibi, önceden bilinmeyen durumlar tüm modellemelerimizde hayatımızdaki değişkenliklere göre evrilmemizi zorunlu kılmıştır. Bu değişkenler eşliğinde, eğitim modellerimizi belirlerken tüme varım yöntemini kullanır ve eğitim süreçlerimizdeki konsept ve içerik türlerini belirleriz. Her yeni eğitim öğretim dönemi için yaklaşık 9 ay önceden tüm hazırlıklarımızı tamamlar ve farklı senaryolar için aksiyon planlarımızı yedekte tutarız. Bu nedenle eğitim süreçlerimizde ve okullarımızda oluşturduğumuz dijital iklim ortamları, dönemsel olarak, dönemin ihtiyaçlarına hitap eden güncel içerik ve ekipmanlardan oluşur.
DİJİTALLEŞMENİN MERKEZİNDE ÖĞRETMENLER VAR
Öğrenme ortamlarınızı dijitalleştirirken nelere dikkat ediyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan nasıl faydalanıyorsunuz?
Öğrenme ortamlarındaki dijitalleşmeyi sağlarken, dikkat ettiğimiz belli başlı kurallar var. Bunlardan ilki, öğretici-öğretmenin mutlak kontrolüne tabi enstrümanları kullanmak. Sınıflarınızda akıllı tahtalar, bilgisayarlar, tabletler, projeksiyon girdili anlatımlar kullanabilirsiniz. Ancak, öğreticinin-öğretmenin olmadığı dijitalleştirilmiş bir ortamın, son 2 yılda, Pandemi sürecinde öğrencinin eğitimine minimum düzeyde fayda sağladığını görüp, öğretmenlerimizi işin temelinde tutarak dijitalleşme ortamlarını sağlıyoruz. Örgün eğitim süreci içinde, alanında uzman öğretmenlerimizin yönetiminde, kendi otomasyon ve bilgi erişim programlarımızdan faydalanırken, öğrencilerimizin evlerinde geçireceği zamanda, kişisel gelişimleri ve akademik gelişimleri için fayda sağlayacak kontrollü Dijiödevlendirmeler ve Değerlendirme programlarından faydalanıyoruz. O.D.A. (Ortadoğulular Dijital Akademi) programı bu alanda geliştirmeyi tercih ettiğimiz programlarımızdan biridir.
HİBRİT EĞİTİMDE İKİ FARKLI METOT
Hibrit eğitim modeli çerçevesinde uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Hibrit eğitimde iki farklı metot uyguluyoruz. Hali hazırda 26 şubemizde ve her geçen gün artarak açılan yeni eğitim kurumlarımızda eğitim gören-görecek tüm öğrencilerimiz için, kendi ürettiğimiz, oluşturduğumuz argümanları kullanırken, yetişkinlere yönelik eğitim veren ORTADOĞULULAR AKADEMİ bünyesinde ise ülke genelinde, kendi alanında uzman ve tüm otoriteler tarafından kabul görmüş partnerler ile iş ortaklıkları kurarak, ortak uygulamaları kullanıyoruz. ORTADOĞULULAR AKADEMİ temelinde kişisel gelişimi ve mesleki akademik gelişimi hedefleyen tüm iş ve çalışma gruplarına hizmet veren bir kuruluştur. Çıkış noktası; 600’den fazla eğitimci çalışanımızın mesleki yeterliliklerini güçlendirecek eğitim ve sertifikasyon programlarını içeren bir yapının oluşturulmasıydı. Ancak, zamanla farklı meslek ve yaş gruplarından gelen talepler ile alt yapısını tamamladığımız, farklı içerikleri de içine dahil ettiğimiz bir oluşum haline geldi. Örgün ya da Uzaktan ANLAYARAK HIZLI OKUMA EĞİTİMLERİNİN verildiği, küçük yaş gruplarından yetişkinlere PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK hizmetlerinin, E-ENVANTER, E-DİJİTAL TESTLERİN uygulandığı, E-SINAV MERKEZİ ile tüm ülkedeki öğrencilere hizmet veren, E-YAYINLAR ile her öğrencinin seviyesine hitap eden içerikleri ve hizmetleri sağlayan bir organizasyon haline geldi. Her biri ayrı uzmanlık ve yeterlilik isteyen bu başlıklar için farklı uygulama ve partnerler ile iş birliği modelini uyguluyoruz.
Kendi öğrencilerimiz için uyguladığımız Hibrit modelimizde ise, temel dayanağını dijital ölçme & değerlendirmeden alan; Akıllı tahta içerikleri, tüm konu ve kazanımlara özel videolu özel ders anlatımları, 100.000’den fazla dijital soru havuzu&çözümü, e-karne sistemi, e-etüt sistemi, akıllı deneme havuzu, online tamamlama dersleri yer alıyor.
Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görüyor. Dijital oyunlar bu sürece nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Pandemi süreci ile birlikte Eğitimde online sürecin başlaması ve teknolojinin gelişimi dijitale geçişlerde, eğitim alanı da kendisini bu noktada farklı bir modelleme içerisine almıştır. Özellikle küçük yaş gruplarından başlayarak eğitimin dijital oyun yöntemleri ile öğrencilere aktarılması ve el-göz koordinasyonlarının gelişimine ve görsel hafızalarının kuvvetlenmesini sağlamıştır. Eğitime entegre olan uygulamalar sayesinde öğrenciler hem sayısal hem de sözel anlamda güçlü bir beyin gelişimi içerisine girmişlerdir. Buradaki dikkat edilmesi gereken nokta kullanılan uygulamaların sürelerinin çok iyi belirlenmesi ve kontrollerinin bireyin kendisinde ve ebeveynlerde olmasının gerekliliğidir. Dijital oyun ve uygulamalar sayesinde birçok problemin çözümüne kolaylık sağlanarak, öğrencilerin konulara olan ilgisinin arttırılması da önemli bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Derslerin eğlenceli ve sürekliliği olan bir şekilde ilerlemesi, konulara ve derse olan ilgiyi de fazlası ile arttırmaktadır. Bu sayede öğrencilerin çalışma ve derslere olan algılarının artması sağlanmaktadır. Derslere ve branşlara psikolojik olarak konulan engeller, eğlenceli sunumlarla daha verimli hale getirildiği görülmektedir. Dijital oyunlardaki eğitim modelindeki skorların tutulması ve geri dönütlerinin belirlenmesi de öğrencinin eksik bir alan oluşturmadan konuları tam ve tekili bir şekilde ilerlemelerine olanaklar sunmaktadır.
YAŞ VE KAZANIMA GÖRE DİJİTAL YETKİNLİKLER
Öğrenciler hangi dijital yetkinliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yetkinliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Yaş ve diğer kazanım sonuçlarına göre farklı dijital yetkinliklere sahip olmalılar. 2 farklı örnek ile bunu açıklayabiliriz; 9. Sınıf öğrencisi eğer temelinde çok iyi bir bilgisayar, kodlama, yazılım vb eğitimleri almamışsa, bu öğrencinin, Veri Görselleştirme, Yapay Zekâ Temelleri, Makine Öğrenmesi Temelleri yetkinliklerini bilmesinin kendisine bir faydası olmayacaktır muhtemelen. Bu yaş grubunda bir öğrencinin temel bilgisayar yetkinlikleri yanında, Siber Güvenlik Temelleri, Scripting, işletim Sistemlerinde 2. Linux yada Windows vb yetkinliklerini öğrenmesi, öğrenmesi için yönlendirilmesi yeterlidir. Temel PC uygulamaları yanı sıra, genel kabul görmüş ve meslek hayatı içinde (Seçeceği alana göre) ilerde mutlaka işine yarayabilecek en az 1 programının (Python vb) temellerini öğrenmesi elzemdir. Biz okullarımızda bu alanda uzmanlaşmış öğreticiler üzerinden, öğrenciye mentörlük uygulamalarımız ile gerçekleştiriyoruz.
Öğretmenler hangi dijital yetkinliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yetkinliklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilirmisiniz?
Öğretmenlerimiz yetişkin kişilerdir ve burada meslek ayrımı gözetmeksizin, tüm yetişkinlerin yaptığı-yapması gerektiği gibi, kendilerini sürekli güncellemeleri, teknolojik yenilikleri doğru kaynaklardan takip edip, kendi teknolojik evrimlerini sağlamaları gerekiyor. Hatırlayalım, fazla değil, yaklaşık 30 yıl önce bilgisayarlar iş hayatına girmeye başladığında bunu kabullenen, kendi evrimini bu yeni teknolojiye entegre eden anne babalarımız, devam eden süreçte kariyer imkanlarına sahip oldular (diğer şartları da yerine getirenler). Ancak bunu kabullenmeyen ve farklı bir yetkinliğe sahip olmayanlar ise, emeklilik gününü aynı statülerinde beklemek durumunda kaldılar. Yıllar önce sokakta kendi boyları kadar T Cetvelleri ile üniversiteye giden mühendis adayları, mezun olduktan sonra iş hayatına adım attılar ve günlerce masa başında çalışmalarını sağlayan hesaplamaları tek bir tıkla yapan programları kullanmayı öğrendiler. Bir teknolojik gelişime ayak uydurma iş hayatından kalmalarını sağlayabildi belki de. İnsanlık tarihinin son 70 yılında yaşanan teknolojik gelişmeler, günümüzde, bu teknolojileri üreten-ayak uyduran ülkelerin gelişmişlik düzeyini ve ekonomik refah seviyelerini belirledi. Öğretmenlerimize tüm alanlarda olduğu gibi bu alanda da hizmet veren, kişisel ve mesleki gelişimlerini sağlayan Öğretmen Atölyelerimiz ile ORTADOĞULULAR AKADEMİ bünyesinde eğitimler veriyor ve workshop’lar düzenliyoruz.
"Yaşadığımız ülke ve tabi olduğumuz milli eğitim politikaları, sınavları, henüz tüm elementleri ile öğrencilerimizi TAM DİJİTAL bir öğrenme sürecine emanet etmememizi gerektiriyor ve bizler de Ortadoğulular Eğitim Kurumları olarak, bu endekse bağlı bir süreç yönetiyoruz. Okullarımızda yada kurs merkezlerimizde eğitim gören ve/veya mezun olacak öğrencilerimiz için e-öğrenme metotlarını bir araç olarak kullanıyoruz. Özellikle lise ve üzeri mezun öğrencilerimizde, “öğretici kontrolünde” ses-müzik-animasyon ve hareketli görsellere dayalı EK eğitim materyallerinin, derse odaklanmalarını sağladıklarını, dikkatlerini yeniden öğreticiye vermelerini sağladıklarını tespit ettik ve e-öğrenme metot ve argümanlarını, eğitim modellemelerimiz içinde, temel ayaklardan biri haline getirdik, tüm yöntemlerimizi bu eksene göre belirledik."
Son Güncelleme: Cuma, 23 Aralık 2022 12:04
Gösterim: 857
Kurulduğu günden bu yana teknolojiyi eğitim süreçlerine uygulayarak büyümesini sürdüren Sevinç Eğitim Kurumları tüm ders ve müfredatı dijital ortamda da öğrencilerinin kullanımına sunuyor. Sevinç Eğitim Kurumları Eğitim ve Öğretimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Özşen, Sevinç Portal Proje Müdürü Oğuz Şahin ve Sevinç Portal Proje Yöneticisi Emrah Çelik kurumda oluşturulan dijital okul iklimini ve gerçekleştirilen uygulamaları artı eğitim’e anlattı.
Kurum olarak eğitim süreçlerinizde ve okullarınızda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Hiç şüphesiz dijital teknoloji araçları, hayatın her alanında olduğu gibi eğitim sektörünün de vazgeçilmez bir parçası. Sevinç Eğitim Kurumları olarak teknoloji çağının getirilerini mevcut düzenimize en iyi ve en doğru şekilde entegre etmeye gayret ediyor, bu doğrultuda dijital yatırımlarımıza ağırlık veriyoruz. Zamanın hızına ulaşabilmek kadar zamanın doğru yönetilmesine de büyük önem gösteriyoruz. Kısa sürede verimli işler gerçekleştirmek adına teknolojinin sağladığı her türlü olanaktan maksimum düzeyde faydalanıyoruz.
Sevinç Eğitim Kurumları Genel Merkezimize bağlı olan tüm kolejlerimizle ve kurs merkezlerimizle dijital bağımızı tüm kodları bize ait olan “Sevinç Portal Eğitim Yönetim Sistemi” ile kolaylıkla kurabiliyoruz. Ayrıca bulut depolama sistemlerimiz sayesinde tüm birimlerimizin hızlı ve pratik şekilde ihtiyaç duydukları bilgiye ulaşabilmelerini ve dijital platformda ortak çalışmalar yapabilmelerini sağlıyoruz. Sevinç Yayınlarımıza ait içeriklerin tamamını dijital ortama aktarıyoruz. Böylece okul ve okul dışındaki eğitim faaliyetlerimizde de bu dijital yayınlardan faydalanabiliyoruz.
TÜM DERSLERE KAREKODLARLA ULAŞILABİLİYOR
Öğrenme ortamlarınızı nasıl dijitalleştiriyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan, nasıl faydalanıyorsunuz?
Eğitim sektöründe biriktirdiğimiz 37 senelik bilgi ve deneyimle, okullarımızın kuruluşundan bu yana hazırlanan basılı yayınlarımızı dijital ortamlarda da kullanıma sunuyoruz. Kullandığımız tüm materyallerin dijital erişilebilirliğine son derece önem veriyoruz. Akademik olarak iş birliği yaptığımız çözüm ortaklarımızın dijital ortamda bizlere ne gibi olanaklar sunabileceklerine dikkat ediyoruz. Tüm dersliklerimizde yer alan akıllı tahtalar sayesinde ders esnasında öğrencilerimizin önlerindeki kitapların dijital formatlar üzerinden birebir işlenmesine imkân sağlıyoruz. Böylece derslerde öğretmenlerimiz soru yazmak, şekil çizmek gibi faaliyetler için zaman kaybetmiyor; öğrencilerimiz de tahtaya yansıtılan kitaplar üzerinden işlenen dersin notlarını kitapları üzerine alabiliyorlar. Farklı öğrenme şekillerine uygun olarak hazırladığımız dijital materyallerimizle akıllı tahtalarda birden fazla anlatım yöntemi kullanarak öğrencilerimizin öğrenimlerinin en etkin şekilde gerçekleşmesini sağlıyoruz. Akıllı tahtalar sayesinde çevrimiçi platformlardaki dijital görsellerden de faydalanarak bilgilerin hızlı bir şekilde öğrencilerimize ulaşmasını ve pratik bir şekilde tekrar edilebilmesini sağlıyoruz.
Tüm konu anlatım kitapları, soru bankaları ve deneme sınavlarımızda videoların bulunduğu karekodlar yer alıyor. Öğrencilerimiz konu anlatım kitaplarındaki karekodlarla öğretmenlerimizin konu anlatım videolarına, soru bankası ve deneme sınavındaki karekodlarla da soruların çözüm videolarına internet olan her ortamda diledikleri zaman ulaşabiliyorlar. Birlikte öğrenme ortamını da oluşturmaya gayret ediyoruz. Karekodla yapılan izleme testlerinin ve deneme sınavlarının çözüm videolarını anında velilerimizle paylaşıyoruz. Öğrencilerimizin okuldan daha evlerine varmadan ebeveynlerine ulaştırdığımız sınav çözüm videoları sayesinde veliler, çocuklarıyla bir araya gelerek sorulara birlikte yorum getirebiliyorlar.
Dijital öğrenme süreçlerinizi yönetirken nelere dikkat ediyorsunuz?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak dijital tüm materyallerimizi belirlerken içeriklerin müfredata uygunluğunu titizlikle kontrol ediyoruz. Uyguladığımız eğitim modelinin destekleyici düzeyde olmasına büyük önem veriyoruz. Kullanım amacına uygun, kullanıcılar için verimli ve pekiştirmeyi güçlendiren yöntemleri doğru analiz ediyor ve tüm kullanıcılarımızın bu araçlara kolaylıkla erişimini sağlıyoruz.
Eğitim yolculuğumuzun ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz yöntem ve materyallerimizin planlamasını yaparken bizlere ve kullanıcılarımıza uzun vadede fayda sunmasını önemsiyoruz. Tüm araçların verimliliğini ve güncelliğini sık sık denetliyoruz. Tüm değerlerinin somut olarak ölçümlenebildiği ve öne çıkan sonuçlara göre gerekli revizelerin kolaylıkla yapılabildiği araçların kullanımına özen gösteriyoruz.
DİJİTAL OYUNLAR KALICI ÖĞRENMEYE FAYDA SAĞLIYOR
Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görüyor. Dijital oyunlar bu süreçte öğrencilere nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi "gelişim odaklı" eğitim anlayışıyla buluşturuyor, çok yönlü ve başarılı bireyler olarak hayata hazırlamayı hedefliyoruz. Tüm eğitim-öğretim sistemimizi öğrencilerimize bu yetkinlik ve becerileri kazandırabilecek şekilde planlıyoruz. Öğrenmeyi en etkili ve en kalıcı kılan yöntemin “uygulayarak öğrenme yöntemi” olduğuna inanıyor, oyunları da bunun en önemli araçlarından biri olarak görüyoruz. Öğretmenlerimiz, gerekli bilgi ve becerileri öğrencilerimize aktarırken rutinin dışına çıkarak ‘oyunlaştırarak anlatma’ yöntemini uyguluyor. Bu yöntem öğrencilerimizin bilgiyi eğlenerek daha kolay kazanımını ve yaşamlarına entegre etmelerini sağlıyor. Dijital oyunlarımız özellikle de anasınıfı ve ilkokul seviyesindeki öğrencilerimizin kalıcı öğrenmelerinde büyük fayda sağlıyor.
Sevinç Eğitim Kurumları’nda özel olarak yazılım ve kodlama derslerinde öğrencilerimize oyun tabanlı öğrenme programları uyguluyoruz. Bu program ile öğrencilerimiz oyunlar sayesinde yazdıkları kodlarla kendilerine verilen görevleri yerine getirerek puan kazanıyor, bir sonraki bölüme geçiyorlar. Böylece hem eğleniyor hem de kodlama öğreniyorlar.
Diğer yandan okullarımız arası düzenlediğimiz online satranç turnuvalarımızla öğrencilerimizin derslerde kazandıkları becerileri sanal ortamda sergilemelerine imkân sunuyoruz. Bu turnuvalarda öğrencilerimiz özgüvenlerine katkı sağlayacak şekilde arkadaşlarıyla rekabet etme yeteneği kazanıyorlar. Öğrendikleri bilgileri rakipleri karşısında uygulayarak doğru stratejiyi kurabilme becerisini ediniyorlar.
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yeterliliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi 21. yüzyılda hayal ettiği becerileri kazanmış, problem çözme yeteneği gelişmiş, eleştirel düşünebilen, ekip çalışmasına yatkın, teknolojiyi doğru kullanabilen, liderlik vasıflarına uygun ve vizyonlu bireyler olarak gelişmelerini önemsiyoruz. Öğrencilerimizin teknolojiyi sadece biliyor ve kullanabiliyor olmalarını yeterlilik olarak değil; en doğru ve en verimli şekilde kullanarak kendilerini global düzeyde güncellemelerini ve geliştirmelerini esas alıyoruz.
Öğrencilerimize dijital dünyayı doğru tanıtarak, güvenilir bilgiye ulaşmanın yollarını öğretmek amacıyla temel bilgisayar becerileri kazandıran, zararlı yazılım ve uygulamalar hakkında bilgiler sunan, bilgi ve iletişim kaynaklarını yasal ve güvenli sınırlar içerisinde kullanımlarının önemine vurgu yapan çeşitli eğitim programları sunuyoruz. Anasınıfından başlayarak lise son sınıfa kadar eğitim programımız içerisinde yer alan bilişim teknolojileri ve yazılım dersleri ile tüm bu kazanımları da öğrencilerimize sağlayarak her yıl binlerce öğrencimizi Türkiye’nin ve dünyanın en prestijli okullarına başarıyla taşımanın haklı gururunu yaşıyoruz.
ÖRETMENLERİMİZİN DİJİTAL YETKİNLİKLERİNİ GÜÇLENDİRİYORUZ
Sizce öğretmenler 21. yy’da hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dijital gelişmeleri yakından takip eden ve bu alanda kendini an be an güncelleyen bir kurum olarak kıymetli yol arkadaşlarımız öğretmenlerimizin de yeni teknolojiler konusunda gerekli yetkinliğe ve donanıma sahip olmaları bizler için çok önemli. Yeni teknolojiler, her geçen gün bilgiye erişimi kolaylaştırmakta ve insanlığa sınırsız bir dünyanın kapılarını aralamakta. Biz de eğitim sektörünün öncü kurumlarından biri olarak, bu dijital dünyaya gerek eğitim kadromuzun donanımı gerek kullandığımız teknolojik araçlar aracılığıyla en uygun şekilde entegre olmaya ve öğrencilerimizin gerekli öğrenme ortamlarını en iyi şekilde oluşturmaya gayret etmekteyiz. Öğretmenlerimizin yetkinliklerini ülkemizin önde gelen üniversiteleriyle gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri doğrultusunda çeşitli eğitim programlarıyla artırmakta ve sürdürülebilir kılmaktayız.
Özellikle pandemi dönemi ve sonrasında yoğun olarak kullandığımız hibrit eğitim modeliyle öğretmenlerimizin öğrencilerimize yüz yüze eğitimde kazandırdıkları yetkinlikleri, çevrimiçi eğitimde de eksiksiz şekilde uygulayabilmelerini sağladık.
İnsan Kaynakları Birimimiz öğretmen kadromuzu belirlerken, adayları dijital yetkinlikleri bakımından da değerlendirmekte, performans ölçmekte. Ayrıca akıllı tahtanın ve uygulamalarının, bulut depolama sistemlerinin, basılı ve dijital yayınlarımızın hazırlanma sürecine ait olan yazılım ve donanımların da öğretmenlerimiz tarafından etkin bir şekilde kullanılması, bizim için temel seviye diyebiliriz.
Bunun yanı sıra mentor öğretmenlerimizin gerçekleştirdiği danışmanlık ve takip sistemiyle öğrencilerimizin gelişimini sürekli kılmayı amaçlıyoruz. Sınavlara hazırlık konusundaki deneyimimizle geliştirdiğimiz eğitim sistemimiz, uzman öğretmen kadromuz, özenle hazırladığımız Sevinç Yayınları ve gelişmiş ölçme-değerlendirme sistemimiz, lise ve üniversitelere hazırlanan öğrencilerimize büyük avantajlar sağlıyor. Güçlü rehberlik sistemimizdeki öğretmenlerin mesleki alan yeterliliği ve pedagojik formasyonun yanında “dijital pedagoji”ye de sahip olmaları sayesinde BT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) araçlarını en verimli şekilde kullanıyoruz.
TÜM MÜFREDATIMIZ DİJİTAL ORTAMDA
Hibrit eğitim modeli çerçevesinde uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Biz Sevinç Eğitim Kurumları olarak dijital yatırımlarımıza yıllar öncesinden başladık ve tüm müfredatımızı dijital ortamlarda hazırladık. Bu sayede uzaktan eğitim sürecine başarılı bir şekilde adaptasyon sağladık. Öğretmenlerimizin çeşitli tekniklerle hazırladığı ders içeriklerini işitsel ve görsel olarak dijital ortamda da kolaylıkla öğrencilerimize aktardık. Öğrencilerimiz tarafından bilginin kazanılması, tekrar edilmesi ve bilgiye yönelik egzersizler yapılması amacıyla deneme sınavlarımız, ölçme değerlendirme test ve analizlerimiz çevrimiçi olarak uygulandı. Çevrimiçi etütlerle öğrencilerimizin öğrendiği konuların pekiştirilmesi sağlandı. Tamamı Sevinç Eğitim Kurumlarına ait, bir özel okulun öğrenci, öğretmen, veli, yönetici, kurucu gibi tüm birimlerinin ihtiyaçlarını karşılayan Sevinç Portal Eğitim Yönetim Sistemi’ni (EYS) kullanıyoruz. Tüm birimlerimizin ilgi ve yetkinlik alanlarına göre hazırlanan bu uygulamamız sayesinde, daha pratik çalışmalar gerçekleştiriyor ve denetleyebiliyoruz. Hibrit eğitim modelinin hem düşük maliyetli olması hem de alt yapısı olan her bölgede uygulanabiliyor olması sebebiyle genel kabul görmesi gerektiğine inanıyor; yer, zaman, ulaşım gibi sorunları ortadan kaldıracağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda dijital yatırımlarımıza devam ederek hem yüz yüze hem de uzaktan eğitime entegre edebileceğimiz uygulamalar geliştirmeye devam ediyoruz. Hibrit modelden seminer, hizmet içi eğitim, etkinlik ve organizasyon gibi ders dışı faaliyetlerimiz için de faydalanıyoruz.
“37 yıl boyunca Sevinç Eğitim Kurumlarının eğitim sektöründeki en güçlü kurumlar arasında yer alması için çok çalıştık. Tüm bu çalışmalarımızın karşılığını da ülkemiz için gururla aldık. Başarılarımızı sürdürülebilir kılmak, eğitim-öğretim alanında dünyaya, ülkemize ve gençlerimize daha fazla fayda sağlamak adına çalışmalarımıza var gücümüzle devam ediyoruz.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Kurulduğu günden bu yana teknolojiyi eğitim süreçlerine uygulayarak büyümesini sürdüren Sevinç Eğitim Kurumları tüm ders ve müfredatı dijital ortamda da öğrencilerinin kullanımına sunuyor. Sevinç Eğitim Kurumları Eğitim ve Öğretimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Erol Özşen, Sevinç Portal Proje Müdürü Oğuz Şahin ve Sevinç Portal Proje Yöneticisi Emrah Çelik kurumda oluşturulan dijital okul iklimini ve gerçekleştirilen uygulamaları artı eğitim’e anlattı.
Kurum olarak eğitim süreçlerinizde ve okullarınızda oluşturduğunuz dijital iklim hakkında bilgi verebilir misiniz?
Hiç şüphesiz dijital teknoloji araçları, hayatın her alanında olduğu gibi eğitim sektörünün de vazgeçilmez bir parçası. Sevinç Eğitim Kurumları olarak teknoloji çağının getirilerini mevcut düzenimize en iyi ve en doğru şekilde entegre etmeye gayret ediyor, bu doğrultuda dijital yatırımlarımıza ağırlık veriyoruz. Zamanın hızına ulaşabilmek kadar zamanın doğru yönetilmesine de büyük önem gösteriyoruz. Kısa sürede verimli işler gerçekleştirmek adına teknolojinin sağladığı her türlü olanaktan maksimum düzeyde faydalanıyoruz.
Sevinç Eğitim Kurumları Genel Merkezimize bağlı olan tüm kolejlerimizle ve kurs merkezlerimizle dijital bağımızı tüm kodları bize ait olan “Sevinç Portal Eğitim Yönetim Sistemi” ile kolaylıkla kurabiliyoruz. Ayrıca bulut depolama sistemlerimiz sayesinde tüm birimlerimizin hızlı ve pratik şekilde ihtiyaç duydukları bilgiye ulaşabilmelerini ve dijital platformda ortak çalışmalar yapabilmelerini sağlıyoruz. Sevinç Yayınlarımıza ait içeriklerin tamamını dijital ortama aktarıyoruz. Böylece okul ve okul dışındaki eğitim faaliyetlerimizde de bu dijital yayınlardan faydalanabiliyoruz.
TÜM DERSLERE KAREKODLARLA ULAŞILABİLİYOR
Öğrenme ortamlarınızı nasıl dijitalleştiriyorsunuz? Bu kapsamda hangi programlardan, nasıl faydalanıyorsunuz?
Eğitim sektöründe biriktirdiğimiz 37 senelik bilgi ve deneyimle, okullarımızın kuruluşundan bu yana hazırlanan basılı yayınlarımızı dijital ortamlarda da kullanıma sunuyoruz. Kullandığımız tüm materyallerin dijital erişilebilirliğine son derece önem veriyoruz. Akademik olarak iş birliği yaptığımız çözüm ortaklarımızın dijital ortamda bizlere ne gibi olanaklar sunabileceklerine dikkat ediyoruz. Tüm dersliklerimizde yer alan akıllı tahtalar sayesinde ders esnasında öğrencilerimizin önlerindeki kitapların dijital formatlar üzerinden birebir işlenmesine imkân sağlıyoruz. Böylece derslerde öğretmenlerimiz soru yazmak, şekil çizmek gibi faaliyetler için zaman kaybetmiyor; öğrencilerimiz de tahtaya yansıtılan kitaplar üzerinden işlenen dersin notlarını kitapları üzerine alabiliyorlar. Farklı öğrenme şekillerine uygun olarak hazırladığımız dijital materyallerimizle akıllı tahtalarda birden fazla anlatım yöntemi kullanarak öğrencilerimizin öğrenimlerinin en etkin şekilde gerçekleşmesini sağlıyoruz. Akıllı tahtalar sayesinde çevrimiçi platformlardaki dijital görsellerden de faydalanarak bilgilerin hızlı bir şekilde öğrencilerimize ulaşmasını ve pratik bir şekilde tekrar edilebilmesini sağlıyoruz.
Tüm konu anlatım kitapları, soru bankaları ve deneme sınavlarımızda videoların bulunduğu karekodlar yer alıyor. Öğrencilerimiz konu anlatım kitaplarındaki karekodlarla öğretmenlerimizin konu anlatım videolarına, soru bankası ve deneme sınavındaki karekodlarla da soruların çözüm videolarına internet olan her ortamda diledikleri zaman ulaşabiliyorlar. Birlikte öğrenme ortamını da oluşturmaya gayret ediyoruz. Karekodla yapılan izleme testlerinin ve deneme sınavlarının çözüm videolarını anında velilerimizle paylaşıyoruz. Öğrencilerimizin okuldan daha evlerine varmadan ebeveynlerine ulaştırdığımız sınav çözüm videoları sayesinde veliler, çocuklarıyla bir araya gelerek sorulara birlikte yorum getirebiliyorlar.
Dijital öğrenme süreçlerinizi yönetirken nelere dikkat ediyorsunuz?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak dijital tüm materyallerimizi belirlerken içeriklerin müfredata uygunluğunu titizlikle kontrol ediyoruz. Uyguladığımız eğitim modelinin destekleyici düzeyde olmasına büyük önem veriyoruz. Kullanım amacına uygun, kullanıcılar için verimli ve pekiştirmeyi güçlendiren yöntemleri doğru analiz ediyor ve tüm kullanıcılarımızın bu araçlara kolaylıkla erişimini sağlıyoruz.
Eğitim yolculuğumuzun ayrılmaz bir parçası olarak gördüğümüz yöntem ve materyallerimizin planlamasını yaparken bizlere ve kullanıcılarımıza uzun vadede fayda sunmasını önemsiyoruz. Tüm araçların verimliliğini ve güncelliğini sık sık denetliyoruz. Tüm değerlerinin somut olarak ölçümlenebildiği ve öne çıkan sonuçlara göre gerekli revizelerin kolaylıkla yapılabildiği araçların kullanımına özen gösteriyoruz.
DİJİTAL OYUNLAR KALICI ÖĞRENMEYE FAYDA SAĞLIYOR
Eğitim süreçlerinde oyun önemli bir işlev görüyor. Dijital oyunlar bu süreçte öğrencilere nasıl katkı sağlıyor, hangi fırsatları sunuyor?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi "gelişim odaklı" eğitim anlayışıyla buluşturuyor, çok yönlü ve başarılı bireyler olarak hayata hazırlamayı hedefliyoruz. Tüm eğitim-öğretim sistemimizi öğrencilerimize bu yetkinlik ve becerileri kazandırabilecek şekilde planlıyoruz. Öğrenmeyi en etkili ve en kalıcı kılan yöntemin “uygulayarak öğrenme yöntemi” olduğuna inanıyor, oyunları da bunun en önemli araçlarından biri olarak görüyoruz. Öğretmenlerimiz, gerekli bilgi ve becerileri öğrencilerimize aktarırken rutinin dışına çıkarak ‘oyunlaştırarak anlatma’ yöntemini uyguluyor. Bu yöntem öğrencilerimizin bilgiyi eğlenerek daha kolay kazanımını ve yaşamlarına entegre etmelerini sağlıyor. Dijital oyunlarımız özellikle de anasınıfı ve ilkokul seviyesindeki öğrencilerimizin kalıcı öğrenmelerinde büyük fayda sağlıyor.
Sevinç Eğitim Kurumları’nda özel olarak yazılım ve kodlama derslerinde öğrencilerimize oyun tabanlı öğrenme programları uyguluyoruz. Bu program ile öğrencilerimiz oyunlar sayesinde yazdıkları kodlarla kendilerine verilen görevleri yerine getirerek puan kazanıyor, bir sonraki bölüme geçiyorlar. Böylece hem eğleniyor hem de kodlama öğreniyorlar.
Diğer yandan okullarımız arası düzenlediğimiz online satranç turnuvalarımızla öğrencilerimizin derslerde kazandıkları becerileri sanal ortamda sergilemelerine imkân sunuyoruz. Bu turnuvalarda öğrencilerimiz özgüvenlerine katkı sağlayacak şekilde arkadaşlarıyla rekabet etme yeteneği kazanıyorlar. Öğrendikleri bilgileri rakipleri karşısında uygulayarak doğru stratejiyi kurabilme becerisini ediniyorlar.
Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğrencilerinizin bu yeterliliklere sahip olması için hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Sevinç Eğitim Kurumları olarak öğrencilerimizi 21. yüzyılda hayal ettiği becerileri kazanmış, problem çözme yeteneği gelişmiş, eleştirel düşünebilen, ekip çalışmasına yatkın, teknolojiyi doğru kullanabilen, liderlik vasıflarına uygun ve vizyonlu bireyler olarak gelişmelerini önemsiyoruz. Öğrencilerimizin teknolojiyi sadece biliyor ve kullanabiliyor olmalarını yeterlilik olarak değil; en doğru ve en verimli şekilde kullanarak kendilerini global düzeyde güncellemelerini ve geliştirmelerini esas alıyoruz.
Öğrencilerimize dijital dünyayı doğru tanıtarak, güvenilir bilgiye ulaşmanın yollarını öğretmek amacıyla temel bilgisayar becerileri kazandıran, zararlı yazılım ve uygulamalar hakkında bilgiler sunan, bilgi ve iletişim kaynaklarını yasal ve güvenli sınırlar içerisinde kullanımlarının önemine vurgu yapan çeşitli eğitim programları sunuyoruz. Anasınıfından başlayarak lise son sınıfa kadar eğitim programımız içerisinde yer alan bilişim teknolojileri ve yazılım dersleri ile tüm bu kazanımları da öğrencilerimize sağlayarak her yıl binlerce öğrencimizi Türkiye’nin ve dünyanın en prestijli okullarına başarıyla taşımanın haklı gururunu yaşıyoruz.
ÖRETMENLERİMİZİN DİJİTAL YETKİNLİKLERİNİ GÜÇLENDİRİYORUZ
Sizce öğretmenler 21. yy’da hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Bu konuda öğretmenlerinize yönelik yaptığınız çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dijital gelişmeleri yakından takip eden ve bu alanda kendini an be an güncelleyen bir kurum olarak kıymetli yol arkadaşlarımız öğretmenlerimizin de yeni teknolojiler konusunda gerekli yetkinliğe ve donanıma sahip olmaları bizler için çok önemli. Yeni teknolojiler, her geçen gün bilgiye erişimi kolaylaştırmakta ve insanlığa sınırsız bir dünyanın kapılarını aralamakta. Biz de eğitim sektörünün öncü kurumlarından biri olarak, bu dijital dünyaya gerek eğitim kadromuzun donanımı gerek kullandığımız teknolojik araçlar aracılığıyla en uygun şekilde entegre olmaya ve öğrencilerimizin gerekli öğrenme ortamlarını en iyi şekilde oluşturmaya gayret etmekteyiz. Öğretmenlerimizin yetkinliklerini ülkemizin önde gelen üniversiteleriyle gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri doğrultusunda çeşitli eğitim programlarıyla artırmakta ve sürdürülebilir kılmaktayız.
Özellikle pandemi dönemi ve sonrasında yoğun olarak kullandığımız hibrit eğitim modeliyle öğretmenlerimizin öğrencilerimize yüz yüze eğitimde kazandırdıkları yetkinlikleri, çevrimiçi eğitimde de eksiksiz şekilde uygulayabilmelerini sağladık.
İnsan Kaynakları Birimimiz öğretmen kadromuzu belirlerken, adayları dijital yetkinlikleri bakımından da değerlendirmekte, performans ölçmekte. Ayrıca akıllı tahtanın ve uygulamalarının, bulut depolama sistemlerinin, basılı ve dijital yayınlarımızın hazırlanma sürecine ait olan yazılım ve donanımların da öğretmenlerimiz tarafından etkin bir şekilde kullanılması, bizim için temel seviye diyebiliriz.
Bunun yanı sıra mentor öğretmenlerimizin gerçekleştirdiği danışmanlık ve takip sistemiyle öğrencilerimizin gelişimini sürekli kılmayı amaçlıyoruz. Sınavlara hazırlık konusundaki deneyimimizle geliştirdiğimiz eğitim sistemimiz, uzman öğretmen kadromuz, özenle hazırladığımız Sevinç Yayınları ve gelişmiş ölçme-değerlendirme sistemimiz, lise ve üniversitelere hazırlanan öğrencilerimize büyük avantajlar sağlıyor. Güçlü rehberlik sistemimizdeki öğretmenlerin mesleki alan yeterliliği ve pedagojik formasyonun yanında “dijital pedagoji”ye de sahip olmaları sayesinde BT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) araçlarını en verimli şekilde kullanıyoruz.
TÜM MÜFREDATIMIZ DİJİTAL ORTAMDA
Hibrit eğitim modeli çerçevesinde uygulamalarınızdan bahsedebilir misiniz?
Biz Sevinç Eğitim Kurumları olarak dijital yatırımlarımıza yıllar öncesinden başladık ve tüm müfredatımızı dijital ortamlarda hazırladık. Bu sayede uzaktan eğitim sürecine başarılı bir şekilde adaptasyon sağladık. Öğretmenlerimizin çeşitli tekniklerle hazırladığı ders içeriklerini işitsel ve görsel olarak dijital ortamda da kolaylıkla öğrencilerimize aktardık. Öğrencilerimiz tarafından bilginin kazanılması, tekrar edilmesi ve bilgiye yönelik egzersizler yapılması amacıyla deneme sınavlarımız, ölçme değerlendirme test ve analizlerimiz çevrimiçi olarak uygulandı. Çevrimiçi etütlerle öğrencilerimizin öğrendiği konuların pekiştirilmesi sağlandı. Tamamı Sevinç Eğitim Kurumlarına ait, bir özel okulun öğrenci, öğretmen, veli, yönetici, kurucu gibi tüm birimlerinin ihtiyaçlarını karşılayan Sevinç Portal Eğitim Yönetim Sistemi’ni (EYS) kullanıyoruz. Tüm birimlerimizin ilgi ve yetkinlik alanlarına göre hazırlanan bu uygulamamız sayesinde, daha pratik çalışmalar gerçekleştiriyor ve denetleyebiliyoruz. Hibrit eğitim modelinin hem düşük maliyetli olması hem de alt yapısı olan her bölgede uygulanabiliyor olması sebebiyle genel kabul görmesi gerektiğine inanıyor; yer, zaman, ulaşım gibi sorunları ortadan kaldıracağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda dijital yatırımlarımıza devam ederek hem yüz yüze hem de uzaktan eğitime entegre edebileceğimiz uygulamalar geliştirmeye devam ediyoruz. Hibrit modelden seminer, hizmet içi eğitim, etkinlik ve organizasyon gibi ders dışı faaliyetlerimiz için de faydalanıyoruz.
“37 yıl boyunca Sevinç Eğitim Kurumlarının eğitim sektöründeki en güçlü kurumlar arasında yer alması için çok çalıştık. Tüm bu çalışmalarımızın karşılığını da ülkemiz için gururla aldık. Başarılarımızı sürdürülebilir kılmak, eğitim-öğretim alanında dünyaya, ülkemize ve gençlerimize daha fazla fayda sağlamak adına çalışmalarımıza var gücümüzle devam ediyoruz.”
Son Güncelleme: Perşembe, 15 Aralık 2022 12:49
Gösterim: 877