banner

Öğrenme ortamları sınıfın, okulun ve sınırların ötesine taşınıyor




Eğitimin dijital dönüşümünde kullanılan programlar ya da platformların sadece birer araç olduğuna dikkat çeken Tarhan Koleji Okullar Koordinatörü Rukiye Şahin, “Dönüşümün yalnızca dijital cihazların kullanımını yaygınlaştırarak gerçekleşmesi beklenemez. Bu yüzden bunu derin bir algı ve zihniyet meselesi olarak ele alıp, kullanılan araçlardan ziyade içerik, yazılım ve eğitimcilerin niteliği konularına eğilmek gerekmektedir.” diye konuştu.

rukiye_sahinOkullar eğitim süreçlerinde dijital iklim için neler yapıyorlar? Öğrenme ortamları nasıl dijitalleştiriliyor?
Teknolojideki hızlı değişimler, öğretme ve öğrenmenin dönüşümünü hızlandırmaktadır. Bilgi ve iletişim teknolojileri, eğitim-öğretim süreçlerine etkili bir şekilde dahil edildiğinde; öğrencilerin içerik anlayışını zenginleştirir, genişletir, derinleştirir, daha ilgi çekici hale getirir ve öğrencilerin dijital çağ ya da 21. yüzyıl yeterliliklerini kazanmalarına destek olur. Bu anlamda öğrenme ortamları sınıfın, okulun ve sınırların ötesine taşınmakta; sınıflarda, laboratuvarlarda hatta evde kullanılan dijital içerikler, seçili baskı kaynakların LMS uzantılı platformları eğitim içeriklerine dijital boyut derinliği kazandırmaktadır.
Okul Öncesi dönemden itibaren başlayan Robotik Kodlama çalışmaları, yazılım çalışmaları, 3D baskı teknolojisi ile öğrencilerin dijital edinimlerini özgün ürüne dönüştürebildikleri programlar onlara dönüşümün keyfini yaşatıp, hayal güçlerini beslerken bir yandan da onları geleceğin mesleğine hazırlarken, erken yaşta kariyer becerilerine yön vermekte destek sağlar.
Tüm bunların yanında zaman ve mekandan bağımsız uzaktan eğitim platformları aracılığı ile yarışmaların, oyunların, münazaraların ve diğer öğrenci buluşmalarının çevrimiçi olarak gerçekleştirilebildiği sistemler, tüm akademik ya da yaşamsal alan ve dijital öğrenme becerilerini destekleyen dijital etkinlik, okuma ve yabancı dil destekli programlar eğitime entegre edilmekte ve sınırsız öğrenmeye yön vermektedir.

VELİ - OKUL İLETİŞİMİ TEKNOLOJİ İLE ÖZGÜRLEŞİYOR
Hangi programlar, nasıl kullanılıyor?
Dijital öğrenmeye, dijital iletişim ve etkileşime yön veren birçok uygulama ve platform mevcuttur. Bu araçların en başında uzaktan eğitim platformları ve bu platformların sadece uzaktan eğitim sağlama amacı ile değil, dijital ya da çevrimiçi iletişim kanalı olarak da aktif bir şekilde kullanımlarını mümkün kılan sistemler gelir. Robotik Kodlama ve Yazılım programları, 3D baskı teknolojileri ders programı dahilinde ve çevrimiçi çalışmalarla desteklenir. Öğrenci, veli ve okul iletişimini sağlayan, web üzerinden kullanılabilen ya da akıllı telefon uygulamaları ile uyumlu okul otomasyonları velilerin sadece okul toplantısı ile okuldan haberdar olma seçeneğini tozlu sayfalarda bir anı olarak bırakırken, veli okul iletişimini özgürleştirir ve arttırır.
Tüm disiplinler ve özellikle yabancı dil gelişimi için kurgulanan zamansız ve mekansız dijital etkinlik platformları ve dijital kütüphaneler öğrencilerin kitaba erişimini kolaylaştırırken, çocuğun ilgi alanına özel zengin seçenekler ile tercihlerde "tek şık" dayatmasını ortadan kaldırır.
Hem öğretmen hem de öğrenci için sınırsız içerik hazırlığı, etkili zaman yönetimi vadeden, ikinci nesil internet hizmetlerini - toplumsal iletişim sitelerini, vikileri, iletişim araçlarını, folksonomileri- yani internet kullanıcılarının ortaklaşa ve paylaşarak yarattığı sistemlerin bütününü tanımlayan Web 2.0 araçları özgün materyal üretimini ve hız lüksünü dijital dönüşüm süreçlerine etkili bir şekilde yansıtır.
Bağımsız “yeni nesil sınav” anlayışını destekleyen çevrimiçi sınavlar, sınavın bitirildiği an itibariyle tüm başarı grafiklerinin öğrenci tarafından görüntülenebildiği, sonuçlar görüntülendikten sonra kişiye özel sağlanan geri bildirim ve tespit edilen eksiklerin telafisi için yönlendirme teknolojisi içeren yapay zeka sistemli dijital sınavlar öğrenci stresini azaltırken, hızlı sonuç teknolojisi ile öğrencinin telafi süreci için daha hızlı aksiyon almasını kolaylaştırır.
Özellikle covid pandemisi ve sonrasında artırılmış gerçeklik teknolojisi eğitim içeriklerinin vazgeçilmez unsuru olmuş, kalıcı öğrenme, STEM learning ve Scaffolding gibi öğrenme süreçlerinde etkili rol oynamıştır.
Bunun yanında eğitimde sanal gerçeklik, sanal gerçeklik eğitim uygulamaları yani VR eğitim uygulamaları, öğrencilerin duyuşsal, interaktif, deneyimsel ve etkileşimli öğrenmesine sayısız fırsat sunmaktadır. Sanal gerçeklik ortamlarında öğretmenler, öğrencilerin keşfetmelerini ve öğrenmelerini kolaylaştırıcı bir role sahiptir.

DİJİTAL ÖĞRENME PLANLI OLMALI
Dijital öğrenme süreçleri nasıl yönetiliyor?
Okullarda dijital öğrenme süreç yönetimleri öncelikle dönüşümün kabulü, dönüşümün gereklilikleri ve dönüşümün etkilerinin ölçülmesi / değerlendirilmesi basamaklarından ele alınmalıdır. Tüm paydaşlar için en önemli unsur öncelikle dijital araçların ya da öğrenmenin yönetimi değil daha üst bir noktada “dönüşüm” kavramının kabulü ve bu noktada tüm okul paydaşlarında oluşturulacak heves, istek, motivasyon ve sağlanacak destektir. Süreçler tam olarak bu noktadan başlatılmalıdır.
Okullarda dijital öğrenme süreçleri çok yönlü bir şekilde yönetilir. Öncelikle öğrencilerin doğru ve kaliteli içerikler ile buluşturulması için yapılan altyapı çalışmaları, seçim, değerlendirme ve entegrasyon süreçlerinin yönetimi esastır. Öğretmenlerin alacağı profesyonel gelişim destekleri ve alt yapı çalışmalarının süreç yönetimi ile birlikte veli ve öğrencilerin kullanılacak dijital içerik ya da platformlar hakkında eğitimler almaları ve bu eğitimlerde öncelikle dönüşümün katkılarının ve içeriklerin kullanma rehberlerinden bahsetmek, sürece dahil olmayı ve motivasyonu sağlar.
Tüm bu aşamalardan sonra en önemli basamak verimin ölçülmesi, değerlendirilmesi, güçlendirilmesi gereken alan ya da mekanizmaların tespiti ve bu noktadaki eksiklerin tanımlanması ve telafisi ile olur.
Dijital öğrenmenin planlı ve programlı olması da süreç yönetiminin esaslarındandır. Bu konuda kurulacak denge, öğrencinin dijitale karşı algısını etkileyecek öğrenci bu sürecin tek başına yeterli olacağı algısına kapılmayacağı gibi, kendini süreçten ayrı da görmeyecektir. Bu konuda kurumun dijitalleşme politikalarını gözden geçirmesi ve denge unsurlarını dikkate alması gerekmektedir.

Öğrenciler hangi dijital yeterliliklere sahip olmalı? Okullar bu yeterlilikler için hangi çalışmaları gerçekleştiriyor?
Sadece dijital süreçlerde değil öğrencilerin yaşam boyu edinmesi ve sahip olması gereken yeterlilikler analitik, eleştirel, yaratıcı ve işbirlikli düşünme becerileri, iletişim kurma becerileri, araştırma, analiz ve sentez yapma becerileri, dijital okur yazarlık becerileri, sosyal ve global becerilerdir. Burada öğrenci yeterliliklerinden bahsederken eğitimciler olarak düşünmemiz ve odağımıza almamız gereken en önemli unsur, eğitimde dijital dönüşümü; öğrenciyi eğitim sürecinde etkilenen olmaktan çıkarıp bir bileşen haline getirmeyi hedefleyerek gerçekleştirmeye çalışmaktır.
İçerik planlaması ve yönetimi öncelikli tanımımız olmalıdır. Öğrenciler için ilham veren, cesareti teşvik eden ve yaparak, yaşayarak öğrenmeye dayalı deneyimler tasarlanmalıdır. Okullarda, öğretmen, öğrenci ve veli algısında eğitim konusunda zamandan, mekandan ve cihazdan bağımsız ortak bir akıl ve disiplin oluşturulmalıdır. Ancak o zaman tam entegrasyon ve verimden bahsetmek mümkün olur. En önemlisi öğrencilerin teknik üretim konusunda teşvik edilmesi özellikle ülkemizde dijitalleşmenin en faydalı çıktılarından biri olacaktır. Bu anlamda eğitim kurumları olarak yerel ekosistemi canlandırmak ve geliştirmek en önemli hedeflerimizden biri olmalıdır. Ülkemizde dijital dönüşümün engellerinden biri de dijital içerik üretiminin az olması ve bu konudaki yetersizliktir. Dijital içerik sadece basılı bir kaynağın çevrimiçi uzantısı olarak görülmemeli, bu anlamda tüm gelişmeler takip edilmeli ve öğrencilere aktarılmalıdır. Son olarak dijital okuryazarlık, mutlaka içerik üretimi becerileriyle desteklenmelidir.

Öğretmenler dijital yeteneklerini nasıl geliştirmeli? Öğretmenler bu konuda hangi eğitimleri alıyor?
Eğitimin dijital dönüşümünde kullanılan programlar ya da platformlar sadece birer araçtır. Dönüşümün yalnızca dijital cihazların kullanımını yaygınlaştırarak gerçekleşmesi beklenemez. Bu yüzden bunu derin bir algı ve zihniyet meselesi olarak ele alıp, kullanılan araçlardan ziyade içerik, yazılım ve eğitimcilerin niteliği konularına eğilmek gerekmektedir. Bu anlamda hizmetiçi dönemden başlayarak sene boyunca öğretmenlerimizin öncelikle dijital dönüşüm ana fikri ile buluşmasına, algı ve becerilerini bu yönde geliştirmeye ve sonrasında da gerekli teknik eğitimleri almalarına uygun ortamlar sağlar, performans noktasında gelişimlerini destekler ve geri bildirim süreçleri ile verimi artırmaya gayret gösteririz.
Öğretmenin dahil edilmediği, geri bildirimlerinin değerlendirilmediği ve görüşlerinin alınmadığı planlamalarda başarının beklenmesi mümkün olmamaktadır. Dijital içerikler ve dijital öğrenme ortamları artık öğrencinin alışkanlıkları üzerinden yeniden ve sürekli güncellenmek koşuluyla dizayn edilmelidir. Dijital dönüşümde ve eğitimin her basamağında esas olan sınıfın ortalama hızına göre değil, her öğrencinin kendi hızına göre öğrenmesidir.

“İçerik denetiminin olduğu, güvenli ve kaliteli olarak nitelendirilen, mutlaka yaş grubu uygunluğu tasdiklenen oyunların çocukların gelişim alanları üzerinde olumlu etkileri mevcuttur. Bu noktada düşünülmesi gereken, bu teknoloji çağında çocukları oyunlardan uzak tutmaya çalışmak değil, onları doğru oyun içerikleri ile buluşturarak onların dijital yolculuklarındaki gelişimlerine katkı sağlamaktır. Bu anlamda çocuklarımıza dijital yolculuklarında sadece akademik içerikleri değil, keyifli vakit geçirebilecekleri etkinlik, aktivite ve oyunları da sunmalı bu konudaki seçiciliklerini artırmaya katkı sağlamalıyız.”

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.