Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı İLKSAN, 8 bin 928 üyesine geçen yıl toplamda 100 milyon liranın üzerinde sosyal yardım ödemesi yaptı.
İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, üyelerinden 2015'te emekli olan eğitim çalışanı 4 bin 492 kişiye, 93 milyon 986 bin 827 lira emekli ikramiyesi ve görevdeyken hayatını kaybeden 195 üyenin varislerine de 3 milyon 348 bin 172 lira ölüm yardımı yaptıklarını bildirdi.
Yılmaz, "Ayrıca evlenen 4 bin 206 üyemize 2 milyon 259 bin 725 lira evlenme yardımı ve 33 üyemize de 491 bin 945 lira maluliyet yardımı olmak üzere toplamda 100 milyon 87 bin lira sosyal yardım ödemesi yapıldı." dedi.
''Öğretmenler nakit ihtiyaçlarını ''ikraz''dan karşılayabilecek''
Yönetmelikte yapılan değişikliklerle maaşında haciz bulunan öğretmen ve eğitim çalışanlarının nakit ihtiyacını karşılamak amacıyla üye birikimlerinden oluşan ve sandık kaynaklarınca karşılanan "ikraz" vermeye başladıklarını ifade eden Yılmaz, "Yine ilk defa bu yıl tüp bebek tedavisi için borç isteyen üyelere de 12 veya 24 ay vade ile en büyük 5 bankanın kredi oranı ortalamasından yüzde 34 indirim yapmak sureti ile ikraz vermeye başladık. Üyelerimizden bu uygulamaya çok yoğun talep geliyor." diye konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Milli Eğitim Bakanlığı İlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı İLKSAN, 8 bin 928 üyesine geçen yıl toplamda 100 milyon liranın üzerinde sosyal yardım ödemesi yaptı.
İLKSAN Yönetim Kurulu Başkanı Tuncer Yılmaz, üyelerinden 2015'te emekli olan eğitim çalışanı 4 bin 492 kişiye, 93 milyon 986 bin 827 lira emekli ikramiyesi ve görevdeyken hayatını kaybeden 195 üyenin varislerine de 3 milyon 348 bin 172 lira ölüm yardımı yaptıklarını bildirdi.
Yılmaz, "Ayrıca evlenen 4 bin 206 üyemize 2 milyon 259 bin 725 lira evlenme yardımı ve 33 üyemize de 491 bin 945 lira maluliyet yardımı olmak üzere toplamda 100 milyon 87 bin lira sosyal yardım ödemesi yapıldı." dedi.
''Öğretmenler nakit ihtiyaçlarını ''ikraz''dan karşılayabilecek''
Yönetmelikte yapılan değişikliklerle maaşında haciz bulunan öğretmen ve eğitim çalışanlarının nakit ihtiyacını karşılamak amacıyla üye birikimlerinden oluşan ve sandık kaynaklarınca karşılanan "ikraz" vermeye başladıklarını ifade eden Yılmaz, "Yine ilk defa bu yıl tüp bebek tedavisi için borç isteyen üyelere de 12 veya 24 ay vade ile en büyük 5 bankanın kredi oranı ortalamasından yüzde 34 indirim yapmak sureti ile ikraz vermeye başladık. Üyelerimizden bu uygulamaya çok yoğun talep geliyor." diye konuştu.
Son Güncelleme: Pazar, 27 Mart 2016 18:05
Gösterim: 2367
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "2003 yılından 2016 şubat ayına kadar 542 bin 36 kadrolu öğretmen alındı. Örnek gösterilen Finlandiya'daki toplam öğretmen sayısı 55 bin, öğrenci sayısı da 550 bin. Yani biz 13 yılda 10 tane Finlandiya ekledik." dedi.
Avcı, Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından Konevi Kültür Merkezinde düzenlenen, "Milli Eğitimde Sivil Toplumun Rolü" konulu konferansta, yaptığı konuşmada, son 13 yılın büyük ölçüde, hem fiziki hem de beşeri alt yapıyı tanzim etmekle geçtiğini belirterek, zaman zaman hem kendilerinin hem de bazı kişilerin "AK Parti 13 yılda pek çok şey yaptı ama eğitimde henüz istediğimiz noktada değil" dediğini aktardı.
"Bu memlekette hızlandırılmış eğitim denilen göz bağcılığı ile 3 ayda insanlar öğretmen olarak diplomalandırılıp atandılar. Buna rağmen, 2002-2003 eğitim yılında devlet okulları, özel okullarda 513 bin 556 öğretmen görev yapıyordu. Bugün itibarıyla 2015-2016 eğitim-öğretim yılında 993 bin 794 öğretmen görev yapıyor. 513 binden, 993 bine. Yaygın eğitimde de resmi-özel 2002'de 46 bin öğretmen vardı, bu yıl itibarıyla 70 bin öğretmen var. Peki bunların ne kadarını biz aldık? 2003 yılından 2016 şubat ayına kadar 542 bin 36 kadrolu öğretmen alındı. Örnek gösterilen Finlandiya'daki toplam öğretmen sayısı 55 bin, öğrenci sayısı da 550 bin. Yani biz 13 yılda 10 tane Finlandiya ekledik."
"En büyük ilerlemeyi Türkiye kaydetmiştir"
Avcı, atanan öğretmenlerin geçinemediğiyle ilgili söylentilerin bulunduğunu belirterek, 2002 yılında net maaşı 470 lira 20 kuruş olan öğretmenlerin, 1 Ocak 2016 tarihinde maaşlarının 2 bin 544 liraya çıktığını açıkladı. Ek dersleri de anımsatan Bakan Avcı, "2002 yılında aynı öğretmen aylık 60 saat ek ders verdiği zaman 165 lira alırken, bugün 628 lira alıyor. Yani eline ek dersle birlikte 2016 yılında 3 bin 173 lira 11 kuruş geçmeye başladı. OECD'nin bütün OECD ülkeleri için hazırladığı 2015 Eğitime Genel Bakış Raporu'nda çok açık bir biçimde 'öğretmen maaşlarının iyileştirilmesi konusunda son 5 yılda en büyük ilerlemeyi Türkiye kaydetmiştir' deniyor." ifadelerini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "2003 yılından 2016 şubat ayına kadar 542 bin 36 kadrolu öğretmen alındı. Örnek gösterilen Finlandiya'daki toplam öğretmen sayısı 55 bin, öğrenci sayısı da 550 bin. Yani biz 13 yılda 10 tane Finlandiya ekledik." dedi.
Avcı, Konya Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından Konevi Kültür Merkezinde düzenlenen, "Milli Eğitimde Sivil Toplumun Rolü" konulu konferansta, yaptığı konuşmada, son 13 yılın büyük ölçüde, hem fiziki hem de beşeri alt yapıyı tanzim etmekle geçtiğini belirterek, zaman zaman hem kendilerinin hem de bazı kişilerin "AK Parti 13 yılda pek çok şey yaptı ama eğitimde henüz istediğimiz noktada değil" dediğini aktardı.
"Bu memlekette hızlandırılmış eğitim denilen göz bağcılığı ile 3 ayda insanlar öğretmen olarak diplomalandırılıp atandılar. Buna rağmen, 2002-2003 eğitim yılında devlet okulları, özel okullarda 513 bin 556 öğretmen görev yapıyordu. Bugün itibarıyla 2015-2016 eğitim-öğretim yılında 993 bin 794 öğretmen görev yapıyor. 513 binden, 993 bine. Yaygın eğitimde de resmi-özel 2002'de 46 bin öğretmen vardı, bu yıl itibarıyla 70 bin öğretmen var. Peki bunların ne kadarını biz aldık? 2003 yılından 2016 şubat ayına kadar 542 bin 36 kadrolu öğretmen alındı. Örnek gösterilen Finlandiya'daki toplam öğretmen sayısı 55 bin, öğrenci sayısı da 550 bin. Yani biz 13 yılda 10 tane Finlandiya ekledik."
"En büyük ilerlemeyi Türkiye kaydetmiştir"
Avcı, atanan öğretmenlerin geçinemediğiyle ilgili söylentilerin bulunduğunu belirterek, 2002 yılında net maaşı 470 lira 20 kuruş olan öğretmenlerin, 1 Ocak 2016 tarihinde maaşlarının 2 bin 544 liraya çıktığını açıkladı. Ek dersleri de anımsatan Bakan Avcı, "2002 yılında aynı öğretmen aylık 60 saat ek ders verdiği zaman 165 lira alırken, bugün 628 lira alıyor. Yani eline ek dersle birlikte 2016 yılında 3 bin 173 lira 11 kuruş geçmeye başladı. OECD'nin bütün OECD ülkeleri için hazırladığı 2015 Eğitime Genel Bakış Raporu'nda çok açık bir biçimde 'öğretmen maaşlarının iyileştirilmesi konusunda son 5 yılda en büyük ilerlemeyi Türkiye kaydetmiştir' deniyor." ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: Cumartesi, 26 Mart 2016 11:27
Gösterim: 2715
MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Aydoğdu, aday öğretmenlerin maaş hakkının 1 Mart'tan itibaren işlemeye başlayacağını bildirerek, "Aday öğretmenler, tüm özlük haklarına da 1 Mart itibarıyla kavuşmuş olacaklar" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu,aday öğretmenlerin maaş hakkının yetiştirme programına alınacakları 1 Mart'tan itibaren işlemeye başlayacağını bildirdi. Aydoğdu, ilk kez uygulanan "yetiştirme programı" kapsamında yeni atanan 30 bin aday öğretmene danışmanlık yapacak öğretmenlerin eğitiminin de dün itibarıyla 81 ilde başlatıldığını ifade etti.
Aday öğretmenlerin yetiştirme programına alınacakları il tercihlerinin de sonuçlandırıldığını belirten Hamza Aydoğdu, "Bu kapsamda aday öğretmenlerimiz, yüzde 99 oranında birinci tercihlerine yerleştirildiler" dedi. Aday öğretmenlerin görev yapacakları illerin bu yolla belirlendiğini dile getiren Aydoğdu, şu bilgileri verdi: "Bundan sonraki süreçte aday öğretmenlerimiz, illerde görev yapacakları ilçelere ilişkin tercihlerini yapacaklar. 26-29 Şubat tarihleri arasında öğretmenlerin hangi okulda yetiştirilmek üzere görevlendirildikleri açıklanacak ve 1 Mart itibarıyla başlatılacak resmi süreç 31 Ağustos'a kadar sürecek. 31 Ağustos itibarıyla atandıkları illere gidecekler ve 1 Eylül itibarıyla da orada görevlerine başlayacaklar."
Adaylık sürecinde derse girmeyecekler
Genel Müdür Aydoğdu, bugün itibarıyla Milli Eğitim Bakanlığının aday öğretmenlik sürecinde uygulanacak usul ve esasları illere bir yazı ile bildirdiklerini açıkladı. Aday öğretmenlerin maaş hakkının, yetiştirme programına alınacakları 1 Mart'tan itibaren işlemeye başlayacağını bildiren Aydoğdu, şöyle devam etti: "Aday öğretmenler, aynı zamanda tüm özlük haklarına da 1 Mart itibarıyla kavuşmuş olacaklar. Aday öğretmenler, yetiştirme sürecinde oldukları süre içinde okullarda tek başlarına derse girmeyecekler. Aday öğretmenlerin yetiştirme sürecinde hiçbir hak kayıpları olmayacak. Aday öğretmenlerin yetiştirme sürecinde ve asıl görev yapacakları eğitim kurumlarında geçen hizmet sürelerinin tamamı, adaylıklarının kaldırılmasını takiben, kademe ilerlemesinde ve derece yükselmesinde değerlendirilecek. Aday öğretmenler, yetiştirme sürecinde görev yaptıkları eğitim kurumları ile asıl görev alacakları eğitim kurumları için belirlenen hizmet puanlarından fiilen görev yaptıkları eğitim kurumları göz önünde tutularak ayrı ayrı yararlandırılacaklar." Aday öğretmenlerin iş ve işlemlerinin hızlandırılması ve öğretmenlerin doğru bilgilendirilmesi için il milli eğitim müdürlüklerinde birim oluşturulmasını istediklerini aktaran Hamza Aydoğdu, bu yöndeki yazıyı da illere gönderdiklerini belirtti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürü Aydoğdu, aday öğretmenlerin maaş hakkının 1 Mart'tan itibaren işlemeye başlayacağını bildirerek, "Aday öğretmenler, tüm özlük haklarına da 1 Mart itibarıyla kavuşmuş olacaklar" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) İnsan Kaynakları Genel Müdürü Hamza Aydoğdu,aday öğretmenlerin maaş hakkının yetiştirme programına alınacakları 1 Mart'tan itibaren işlemeye başlayacağını bildirdi. Aydoğdu, ilk kez uygulanan "yetiştirme programı" kapsamında yeni atanan 30 bin aday öğretmene danışmanlık yapacak öğretmenlerin eğitiminin de dün itibarıyla 81 ilde başlatıldığını ifade etti.
Aday öğretmenlerin yetiştirme programına alınacakları il tercihlerinin de sonuçlandırıldığını belirten Hamza Aydoğdu, "Bu kapsamda aday öğretmenlerimiz, yüzde 99 oranında birinci tercihlerine yerleştirildiler" dedi. Aday öğretmenlerin görev yapacakları illerin bu yolla belirlendiğini dile getiren Aydoğdu, şu bilgileri verdi: "Bundan sonraki süreçte aday öğretmenlerimiz, illerde görev yapacakları ilçelere ilişkin tercihlerini yapacaklar. 26-29 Şubat tarihleri arasında öğretmenlerin hangi okulda yetiştirilmek üzere görevlendirildikleri açıklanacak ve 1 Mart itibarıyla başlatılacak resmi süreç 31 Ağustos'a kadar sürecek. 31 Ağustos itibarıyla atandıkları illere gidecekler ve 1 Eylül itibarıyla da orada görevlerine başlayacaklar."
Adaylık sürecinde derse girmeyecekler
Genel Müdür Aydoğdu, bugün itibarıyla Milli Eğitim Bakanlığının aday öğretmenlik sürecinde uygulanacak usul ve esasları illere bir yazı ile bildirdiklerini açıkladı. Aday öğretmenlerin maaş hakkının, yetiştirme programına alınacakları 1 Mart'tan itibaren işlemeye başlayacağını bildiren Aydoğdu, şöyle devam etti: "Aday öğretmenler, aynı zamanda tüm özlük haklarına da 1 Mart itibarıyla kavuşmuş olacaklar. Aday öğretmenler, yetiştirme sürecinde oldukları süre içinde okullarda tek başlarına derse girmeyecekler. Aday öğretmenlerin yetiştirme sürecinde hiçbir hak kayıpları olmayacak. Aday öğretmenlerin yetiştirme sürecinde ve asıl görev yapacakları eğitim kurumlarında geçen hizmet sürelerinin tamamı, adaylıklarının kaldırılmasını takiben, kademe ilerlemesinde ve derece yükselmesinde değerlendirilecek. Aday öğretmenler, yetiştirme sürecinde görev yaptıkları eğitim kurumları ile asıl görev alacakları eğitim kurumları için belirlenen hizmet puanlarından fiilen görev yaptıkları eğitim kurumları göz önünde tutularak ayrı ayrı yararlandırılacaklar." Aday öğretmenlerin iş ve işlemlerinin hızlandırılması ve öğretmenlerin doğru bilgilendirilmesi için il milli eğitim müdürlüklerinde birim oluşturulmasını istediklerini aktaran Hamza Aydoğdu, bu yöndeki yazıyı da illere gönderdiklerini belirtti.
Son Güncelleme: Salı, 23 Şubat 2016 15:02
Gösterim: 2510
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) ilk kez uygulanan 30 bin aday öğretmeni yetiştirme programı yarın başlatılacak.
Yetiştirme programı kapsamında, yeni atanan 30 bin aday öğretmen için 35 bin danışman öğretmene yönelik eğitim seminerleri, 81 ilde tamamlandı. Aday öğretmenlerin yetiştirme programına alınacakları il tercihleri de sonuçlandırıldı. Hangi okulda yetiştirilmek üzere görevlendirildiklerinin açıklanmasının ardından aday öğretmenlerin yetiştirme süreci yarın başlayacak ve 31 Ağustos'a kadar sürecek. Aday öğretmenler, 31 Ağustos itibarıyla atandıkları illere gidecekler ve 1 Eylül'de görevlerine başlayacaklar.
Maaş hakları da işlemeye başlayacak
Aday öğretmenlerin maaş hakkı da yarından itibaren işlemeye başlayacak.Aday öğretmenler, aynı zamanda tüm özlük haklarına da yarın itibarıyla kavuşmuş olacaklar. Aday öğretmenlerin en çok tercih yaptığı il, 3 bin 364 tercihle İstanbul olurken, ikinci il bin 838 tercihle Ankara, üçüncü il ise bin 176 tercihle İzmir oldu.
714 saatlik yetiştirme süreci
Yetiştirme programı kapsamında, danışman eşliğinde sınıf içi, sınıf ve okul dışı faaliyet toplam 414 saat olmak üzere 14 hafta sürecek. Seminer ve kurs türü çalışmalar da 10 hafta olmak üzere toplamda 714 saatlik programdan geçecekaday öğretmenlerin yetiştirme süreci ağustos sonunda bitmiş olacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) ilk kez uygulanan 30 bin aday öğretmeni yetiştirme programı yarın başlatılacak.
Yetiştirme programı kapsamında, yeni atanan 30 bin aday öğretmen için 35 bin danışman öğretmene yönelik eğitim seminerleri, 81 ilde tamamlandı. Aday öğretmenlerin yetiştirme programına alınacakları il tercihleri de sonuçlandırıldı. Hangi okulda yetiştirilmek üzere görevlendirildiklerinin açıklanmasının ardından aday öğretmenlerin yetiştirme süreci yarın başlayacak ve 31 Ağustos'a kadar sürecek. Aday öğretmenler, 31 Ağustos itibarıyla atandıkları illere gidecekler ve 1 Eylül'de görevlerine başlayacaklar.
Maaş hakları da işlemeye başlayacak
Aday öğretmenlerin maaş hakkı da yarından itibaren işlemeye başlayacak.Aday öğretmenler, aynı zamanda tüm özlük haklarına da yarın itibarıyla kavuşmuş olacaklar. Aday öğretmenlerin en çok tercih yaptığı il, 3 bin 364 tercihle İstanbul olurken, ikinci il bin 838 tercihle Ankara, üçüncü il ise bin 176 tercihle İzmir oldu.
714 saatlik yetiştirme süreci
Yetiştirme programı kapsamında, danışman eşliğinde sınıf içi, sınıf ve okul dışı faaliyet toplam 414 saat olmak üzere 14 hafta sürecek. Seminer ve kurs türü çalışmalar da 10 hafta olmak üzere toplamda 714 saatlik programdan geçecekaday öğretmenlerin yetiştirme süreci ağustos sonunda bitmiş olacak.
Son Güncelleme: Pazartesi, 29 Şubat 2016 15:09
Gösterim: 2375
Erzurum'da engellilere eğitim veren özel eğitim öğretmenleri, öğrencileri için adeta ikinci bir anne ve baba oluyor.
Engelli bireylerin eğitim gördüğü özel eğitim merkezlerinde görevli öğretmenler, bir anne baba şefkatiyle engelli öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını gideriyor, gecelerini gündüzlerine katarak topluma adapte etmeye çabalıyor. Erzurum Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde görevli öğretmenler de kendilerine emanet edilen 10'ar öğrenciye, gün boyunca atölyelerde el becerisi kazandırıyor, okuma-yazma öğretiyor, onların yemeklerini yediriyor ve tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Yıllarını engelli öğrencilere adayan öğretmenler, kendi çocuklarından daha çok onlarla birlikte olup, bir kelime öğretebilmek için bile haftalarını harcıyor. Merkezin müdür yardımcısı Eren Durak, yaklaşık 10 yıldır özel eğitim alanında çalıştığını söyledi. Özel eğitim öğretmenliğinin, normal öğretmenliğe göre çok farklı olduğunu belirten Durak, "Çocuklarla birebir ilgilenmek gerekiyor. Anne, baba gibi ilgilenmemiz gerekiyor çocuklarla çünkü çocuklar ciddi anlamda ilgiye ihtiyaç duyuyorlar" dedi.
"Anne ve babalarından yakınız"
Öğretmenlerden Ayşe Arslan da meslekte 28, özel öğretmenlikte ise 14. yılını bitirdiğini belirtti. Mesleğe başladığı ilk yıllarında tedirgin olduğunu ama içine girince çok sevdiğini ifade eden Arslan, "Bu işi yapmak gerçekten benim ruhuma uygun. 14 yıl normal öğretmenlik yaptıktan sonra 14 yıldır da özel eğitim öğretmenliği yapıyorum. Bu öğrenciler belli zaman sonra kendi çocuğun gibi oluyor. Annesinden babasından daha yakın oluyorsun" diye konuştu.
Çocuklar üzgün olduğunda onları motive ettiklerini, hasta olmaları durumunda sürekli başlarında durarak ilgilendiklerini anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir ailenin bir çocuğu, bazen de iki çocuğu engelli olabiliyor ama bizim burada 10 çocuğumuz engelli. Sınıf mevcutlarımız 10 kişi olduğu için bizim herbiriyle ayrı ayrı ilgilenmemiz gerekiyor. Bu da tabii ki çok fazla vaktimizi alıyor ama ne olursa olsun, enerjimizi sarfetsek de bu işi yaptığımız için mutluyuz. Eve gittiğimizde mutlu oluyoruz. Biz özel eğitim öğretmenleri olarak bilgimizi, sevgimizle harmanlayıp çocuklara veriyoruz."
"Sevgileri gerçek"
Özel eğitim öğretmeni Esra Durmaz Delioğlu ise 2 yılı özel sektörde 8 yıldır özel eğitim öğretmenliği yaptığını belirterek, şunları söyledi: "Biz gerçekten aile gibiyiz çünkü velilerimizle sürekli çocuğu için bir araya geldiğimizden ister istemez aile gibi oluyorsunuz. Bu da zaten bizim amacımız çünkü ne kadar veliyle kol kola oluyorsak, o kadar çocuğumuz için iyi şeyler yapmış oluyoruz. Onun sevgisini, zaten gözlerinden anlıyorsunuz. Bu sevgi gerçek sevgi. Bizler, gerçekten anne babasından sonra öğrencinin gördüğü, en yakınına aldığı kişileriz. Bizim öğrencilerimiz sevgiyle ilgiyle bir yere geliyor. Eğitimdeki en büyük destekçimiz, onlara olan sevgimiz. Ne kadar sevgiyle yaklaşırsanız, onların eğitiminde o kadar yol alınıyor."
Üst Kategori: ROOT Kategori: Öğretmenler Odası
Erzurum'da engellilere eğitim veren özel eğitim öğretmenleri, öğrencileri için adeta ikinci bir anne ve baba oluyor.
Engelli bireylerin eğitim gördüğü özel eğitim merkezlerinde görevli öğretmenler, bir anne baba şefkatiyle engelli öğrencilerin bireysel ihtiyaçlarını gideriyor, gecelerini gündüzlerine katarak topluma adapte etmeye çabalıyor. Erzurum Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi'nde görevli öğretmenler de kendilerine emanet edilen 10'ar öğrenciye, gün boyunca atölyelerde el becerisi kazandırıyor, okuma-yazma öğretiyor, onların yemeklerini yediriyor ve tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Yıllarını engelli öğrencilere adayan öğretmenler, kendi çocuklarından daha çok onlarla birlikte olup, bir kelime öğretebilmek için bile haftalarını harcıyor. Merkezin müdür yardımcısı Eren Durak, yaklaşık 10 yıldır özel eğitim alanında çalıştığını söyledi. Özel eğitim öğretmenliğinin, normal öğretmenliğe göre çok farklı olduğunu belirten Durak, "Çocuklarla birebir ilgilenmek gerekiyor. Anne, baba gibi ilgilenmemiz gerekiyor çocuklarla çünkü çocuklar ciddi anlamda ilgiye ihtiyaç duyuyorlar" dedi.
"Anne ve babalarından yakınız"
Öğretmenlerden Ayşe Arslan da meslekte 28, özel öğretmenlikte ise 14. yılını bitirdiğini belirtti. Mesleğe başladığı ilk yıllarında tedirgin olduğunu ama içine girince çok sevdiğini ifade eden Arslan, "Bu işi yapmak gerçekten benim ruhuma uygun. 14 yıl normal öğretmenlik yaptıktan sonra 14 yıldır da özel eğitim öğretmenliği yapıyorum. Bu öğrenciler belli zaman sonra kendi çocuğun gibi oluyor. Annesinden babasından daha yakın oluyorsun" diye konuştu.
Çocuklar üzgün olduğunda onları motive ettiklerini, hasta olmaları durumunda sürekli başlarında durarak ilgilendiklerini anlatan Arslan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir ailenin bir çocuğu, bazen de iki çocuğu engelli olabiliyor ama bizim burada 10 çocuğumuz engelli. Sınıf mevcutlarımız 10 kişi olduğu için bizim herbiriyle ayrı ayrı ilgilenmemiz gerekiyor. Bu da tabii ki çok fazla vaktimizi alıyor ama ne olursa olsun, enerjimizi sarfetsek de bu işi yaptığımız için mutluyuz. Eve gittiğimizde mutlu oluyoruz. Biz özel eğitim öğretmenleri olarak bilgimizi, sevgimizle harmanlayıp çocuklara veriyoruz."
"Sevgileri gerçek"
Özel eğitim öğretmeni Esra Durmaz Delioğlu ise 2 yılı özel sektörde 8 yıldır özel eğitim öğretmenliği yaptığını belirterek, şunları söyledi: "Biz gerçekten aile gibiyiz çünkü velilerimizle sürekli çocuğu için bir araya geldiğimizden ister istemez aile gibi oluyorsunuz. Bu da zaten bizim amacımız çünkü ne kadar veliyle kol kola oluyorsak, o kadar çocuğumuz için iyi şeyler yapmış oluyoruz. Onun sevgisini, zaten gözlerinden anlıyorsunuz. Bu sevgi gerçek sevgi. Bizler, gerçekten anne babasından sonra öğrencinin gördüğü, en yakınına aldığı kişileriz. Bizim öğrencilerimiz sevgiyle ilgiyle bir yere geliyor. Eğitimdeki en büyük destekçimiz, onlara olan sevgimiz. Ne kadar sevgiyle yaklaşırsanız, onların eğitiminde o kadar yol alınıyor."
Son Güncelleme: Salı, 23 Şubat 2016 10:25
Gösterim: 2175

