Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER ile Sabah Gazetesi yazarı Yavuz DONAT'ın telefon konuşmasını Yavuz DONAT köşesine taşıdı. İşte o görüşmenin ayrıntıları...
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer aradı...
Uzun konuştuk.
Dün "eğitim üzerine" yazmıştık.
Bugün "Bakan'ın söylediklerini" paylaşacağız.
Dinçer "hedefim şu" dedi:
Çocukları küresel rekabete hazır hale getirmek.
Pek çok AB ülkesinde çocuk, 60 aylıkken ilköğretime başlıyor.
Geçen yıl 5 yaş grubunun yüzde 71'i okul öncesi eğitim aldı.
Takdir beklerken, eleştiriliyoruz... Neden?
Bakan'ın "çağdaş eğitim... Küresel rekabete ayak uyduracak eğitim düzeyi" hedefine ancak şapka çıkarılır.
Ama... "4+4+4"ün altyapısı hazır mı?.. "Bu iş" aceleye getirilmedi mi?
Ömer Dinçer'in yanıtı:- Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünüldü... Bütün hazırlıklar yapıldı...
Öğretmenlerin eğitimi dahil.
Öğretmenlere...
Öğretmenler... Başımızın tacı.
Mağdur edilmemeliler... İncitilmemeliler.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer "kesinlikle" dedi:
Öğretmenleri mağdur etmem...
Etmiyorum... Ağustos boyunca eş durumundan ve diğer gerekçelerle 156 bin öğretmen yer değiştirdi... İller, ilçeler arasında... Amacım daha nitelikli bir eğitimi sağlamak iken, bu kadar eleştiriyi hak ediyor muyum?
Aman dikkat
En çok konuşulan, tartışılan konulardan biri...
Üçlü eğitim.
Bakan dedi ki "nasıl olacak?.. Yok böyle bir şey... Mümkün değil."
Öyleyse... Ortalıkta "müthiş bir bilgi kirliliği" var demektir.
Bilgi kirliliği "nereden" kaynaklanıyor?
Bu konu "hayli derin."
Bakan anlattı... "Eğitim konusunu ideolojik platforma çekme gayretleri" de var.
"PKK propagandası" da.
Yeni eğitim yılına sayılı günler kalmışken...
Aman dikkat!
Dün... Bugün
Öğretmen tayinlerini konuşurken Bakan Dinçer "bir şey daha" söyledi:
Geçen yıl 40 bin öğretmen aldık... Bizi alın da, nereye gönderirseniz gönderin diyorlardı... Gönderdik.
Bu yıl 20 bini bize baskı yapıyor...
Gönderdiğimiz yerden almamızı, başka kentlere atamamızı istiyor.
Şimdi herkes elini vicdanına koysun... Bu 20 bin öğretmeni istedikleri yere göndereyim... Ama ya öğretmensiz kalan çocuklarımıza ne diyeceğim?
Mesaj yağmuru
Hazır, konuşmuşken... Ömer Dinçer'e "son günlerdeki mesaj bombardımanından" bahsettik.
Her gün "yüzlerce" mesaj... Yağmur gibi.
Öğretmenlerden... Eş durumu... Tayin istekleri.
- Aynı yağmur size de yağıyor mu sayın Bakan?
Ömer Dinçer "yağmaz olur mu" diye söze başladı.
- Size bir soru soracağım... Sizin için öncelik hangisi?.. Çocuğunuzun daha iyi eğitimi mi?.. Uluslararası rekabete hazır donanıma gelmesi mi?.. Yoksa öğretmenlerin, istedikleri yere tayini mi?
Sabaha kadar
Konu önemli... Tartışılmalı... Gerekiyorsa sabaha kadar. Örneğin Ali Kırca... Yeni yayın döneminin ilk "Siyaset Meydanı"nda eğitim konusunu işleyebilir...
Bakan konuşur... Sivil toplum liderleri, öğretmenler konuşurlar.
Ve diğer TV'ler... Eğitim konusuna uzak kalmamalılar.
İhtiyaç var... Giderilmesi gereken bilgi kirliliği var.
(sabah)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Ömer DİNÇER ile Sabah Gazetesi yazarı Yavuz DONAT'ın telefon konuşmasını Yavuz DONAT köşesine taşıdı. İşte o görüşmenin ayrıntıları...
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer aradı...
Uzun konuştuk.
Dün "eğitim üzerine" yazmıştık.
Bugün "Bakan'ın söylediklerini" paylaşacağız.
Dinçer "hedefim şu" dedi:
Çocukları küresel rekabete hazır hale getirmek.
Pek çok AB ülkesinde çocuk, 60 aylıkken ilköğretime başlıyor.
Geçen yıl 5 yaş grubunun yüzde 71'i okul öncesi eğitim aldı.
Takdir beklerken, eleştiriliyoruz... Neden?
Bakan'ın "çağdaş eğitim... Küresel rekabete ayak uyduracak eğitim düzeyi" hedefine ancak şapka çıkarılır.
Ama... "4+4+4"ün altyapısı hazır mı?.. "Bu iş" aceleye getirilmedi mi?
Ömer Dinçer'in yanıtı:- Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünüldü... Bütün hazırlıklar yapıldı...
Öğretmenlerin eğitimi dahil.
Öğretmenlere...
Öğretmenler... Başımızın tacı.
Mağdur edilmemeliler... İncitilmemeliler.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer "kesinlikle" dedi:
Öğretmenleri mağdur etmem...
Etmiyorum... Ağustos boyunca eş durumundan ve diğer gerekçelerle 156 bin öğretmen yer değiştirdi... İller, ilçeler arasında... Amacım daha nitelikli bir eğitimi sağlamak iken, bu kadar eleştiriyi hak ediyor muyum?
Aman dikkat
En çok konuşulan, tartışılan konulardan biri...
Üçlü eğitim.
Bakan dedi ki "nasıl olacak?.. Yok böyle bir şey... Mümkün değil."
Öyleyse... Ortalıkta "müthiş bir bilgi kirliliği" var demektir.
Bilgi kirliliği "nereden" kaynaklanıyor?
Bu konu "hayli derin."
Bakan anlattı... "Eğitim konusunu ideolojik platforma çekme gayretleri" de var.
"PKK propagandası" da.
Yeni eğitim yılına sayılı günler kalmışken...
Aman dikkat!
Dün... Bugün
Öğretmen tayinlerini konuşurken Bakan Dinçer "bir şey daha" söyledi:
Geçen yıl 40 bin öğretmen aldık... Bizi alın da, nereye gönderirseniz gönderin diyorlardı... Gönderdik.
Bu yıl 20 bini bize baskı yapıyor...
Gönderdiğimiz yerden almamızı, başka kentlere atamamızı istiyor.
Şimdi herkes elini vicdanına koysun... Bu 20 bin öğretmeni istedikleri yere göndereyim... Ama ya öğretmensiz kalan çocuklarımıza ne diyeceğim?
Mesaj yağmuru
Hazır, konuşmuşken... Ömer Dinçer'e "son günlerdeki mesaj bombardımanından" bahsettik.
Her gün "yüzlerce" mesaj... Yağmur gibi.
Öğretmenlerden... Eş durumu... Tayin istekleri.
- Aynı yağmur size de yağıyor mu sayın Bakan?
Ömer Dinçer "yağmaz olur mu" diye söze başladı.
- Size bir soru soracağım... Sizin için öncelik hangisi?.. Çocuğunuzun daha iyi eğitimi mi?.. Uluslararası rekabete hazır donanıma gelmesi mi?.. Yoksa öğretmenlerin, istedikleri yere tayini mi?
Sabaha kadar
Konu önemli... Tartışılmalı... Gerekiyorsa sabaha kadar. Örneğin Ali Kırca... Yeni yayın döneminin ilk "Siyaset Meydanı"nda eğitim konusunu işleyebilir...
Bakan konuşur... Sivil toplum liderleri, öğretmenler konuşurlar.
Ve diğer TV'ler... Eğitim konusuna uzak kalmamalılar.
İhtiyaç var... Giderilmesi gereken bilgi kirliliği var.
(sabah)
Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 15:06
Gösterim: 1502
AÜ'nün 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde açıköğretim, iktisat, işletme fakülteleri için başvuru tarihi açıklandı.
Anadolu Üniversitesi'nin (AÜ) 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde açıköğretim, iktisat, işletme fakülteleri için internet başvurusu ve kayıt işlemleri 10-25 Eylül'de gerçekleştirilecek.
AÜ Rektörlüğü'nden yapılan açıklamada, 2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) ile yerleştirilip kayıt yaptıracak adaylar, ''yatay geçiş'' ve ''Anadolu Üniversitesi Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı (AYÖS)'' ile kayıt hakkı kazananların internet başvurularının ve kayıt işlemlerinin 10-25 Eylül'de gerçekleştirileceği bildirildi.
Açıklamada, mazeretleri nedeniyle kayıt yaptıramayanlar 26, 27 ve 28 Eylül'de bizzat veya yakınları aracılığıyla kayıt yaptırabilecekleri de kaydedildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
AÜ'nün 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde açıköğretim, iktisat, işletme fakülteleri için başvuru tarihi açıklandı.
Anadolu Üniversitesi'nin (AÜ) 2012-2013 eğitim-öğretim döneminde açıköğretim, iktisat, işletme fakülteleri için internet başvurusu ve kayıt işlemleri 10-25 Eylül'de gerçekleştirilecek.
AÜ Rektörlüğü'nden yapılan açıklamada, 2012 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) ile yerleştirilip kayıt yaptıracak adaylar, ''yatay geçiş'' ve ''Anadolu Üniversitesi Yabancı Uyruklu Öğrenci Sınavı (AYÖS)'' ile kayıt hakkı kazananların internet başvurularının ve kayıt işlemlerinin 10-25 Eylül'de gerçekleştirileceği bildirildi.
Açıklamada, mazeretleri nedeniyle kayıt yaptıramayanlar 26, 27 ve 28 Eylül'de bizzat veya yakınları aracılığıyla kayıt yaptırabilecekleri de kaydedildi.
Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 14:17
Gösterim: 2751
İlgili Bakanlıklardan alınan görüşler sonrasında, Okul Sütü Programı’nın maliyeti, hangi tarihte başlayıp hangi tarihte biteceği, ne kadar dağıtım yapılacağı gibi ana hatlarının belirlenmesi bekleniyor.
Geçtiğimiz eğitim yılının Mayıs ayında dağıtılan okul sütünün yeni dönemde de devamı konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’ndan görüş alınacak. İlgili Bakanlıklardan alınan görüşler sonrasında, Okul Sütü Programı’nın maliyeti, hangi tarihte başlayıp hangi tarihte biteceği, ne kadar dağıtım yapılacağı gibi ana hatlarının belirlenmesi bekleniyor. Tarafların mutabakata varması durumunda da bir taslak hazırlanarak Bakanlar Kurulu’nun onayına sunulacak. Kararın çıkmasının ardından da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hangi bölgelere, hangi firmaların süt dağıtacağının belirlenmesi için ihale yapılacak. Okul sütü dağıtımının süt arzının fazla olduğunu dönemde yapılması bekleniyor.
(milliyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İlgili Bakanlıklardan alınan görüşler sonrasında, Okul Sütü Programı’nın maliyeti, hangi tarihte başlayıp hangi tarihte biteceği, ne kadar dağıtım yapılacağı gibi ana hatlarının belirlenmesi bekleniyor.
Geçtiğimiz eğitim yılının Mayıs ayında dağıtılan okul sütünün yeni dönemde de devamı konusunda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’ndan görüş alınacak. İlgili Bakanlıklardan alınan görüşler sonrasında, Okul Sütü Programı’nın maliyeti, hangi tarihte başlayıp hangi tarihte biteceği, ne kadar dağıtım yapılacağı gibi ana hatlarının belirlenmesi bekleniyor. Tarafların mutabakata varması durumunda da bir taslak hazırlanarak Bakanlar Kurulu’nun onayına sunulacak. Kararın çıkmasının ardından da Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hangi bölgelere, hangi firmaların süt dağıtacağının belirlenmesi için ihale yapılacak. Okul sütü dağıtımının süt arzının fazla olduğunu dönemde yapılması bekleniyor.
(milliyet)
Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 11:32
Gösterim: 2049
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 4+4+4 eğitim sistemini eleştirerek, "Yeni derslik yaparak sorunu çözmesi gereken MEB, okulların kütüphanelerini, bilişim sınıflarını, laboratuvarlarını sınıf yaparak soruna çözüm aramaktadır. Hiç kütüphanesi olmayan okul olur mu?" diye sordu.
Nur Serter imzasıyla yayımlanan açıklama şöyle:
"4+4+4 eğitim sisteminin uygulanmaya başlanması ile okullardaki sorunlar çığ gibi büyümüştür. Sadece İH okullarını açmaktan başka düşüncesi olmayan AKP diğer öğrencilerin eğitim hakkına erişimini engellemiştir. Eğitimde nitelik sorununu ortaya çıkarmıştır.
4+4+4 eğitim modeli ile okullarda öğrenci sayıları artmıştır. Sınıflar kalabalıklaşmıştır. Bu soruna hazır olmayan okullar, büyük sıkıntı içerisindedir. Yeni derslik yaparak sorunu çözmesi gereken MEB, okulların kütüphanelerini, bilişim sınıflarını, fen laboratuvarlarını, yabancı dil laboratuvarlarını, çok amaçlı salonları, depoları sınıf yaparak soruna çözüm aramaktadır.
Sayın bakan sık sık, okullarda öğrencilerin daha çok oyun oynayacaklarını ve sosyal etkinlik yapacaklarını söylemektedir. Öğrenciler oyun oynamayı bırakın oturacak sıra bulamayacaktır.
Bu çağdışı çözüm yöntemi okullarımızdaki eğitimin niteliğini düşürecektir.
Kütüphanesi olmayan okul olur mu? Fen Laboratuvarı olmayan okul olur mu? MEB 4+4+4 eğitim modelini uygulamaktan vazgeçmez ise, 17 Eylül de okullarımızda büyük bir kaos yaşanacaktır. "
(Cnnturk.com)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, 4+4+4 eğitim sistemini eleştirerek, "Yeni derslik yaparak sorunu çözmesi gereken MEB, okulların kütüphanelerini, bilişim sınıflarını, laboratuvarlarını sınıf yaparak soruna çözüm aramaktadır. Hiç kütüphanesi olmayan okul olur mu?" diye sordu.
Nur Serter imzasıyla yayımlanan açıklama şöyle:
"4+4+4 eğitim sisteminin uygulanmaya başlanması ile okullardaki sorunlar çığ gibi büyümüştür. Sadece İH okullarını açmaktan başka düşüncesi olmayan AKP diğer öğrencilerin eğitim hakkına erişimini engellemiştir. Eğitimde nitelik sorununu ortaya çıkarmıştır.
4+4+4 eğitim modeli ile okullarda öğrenci sayıları artmıştır. Sınıflar kalabalıklaşmıştır. Bu soruna hazır olmayan okullar, büyük sıkıntı içerisindedir. Yeni derslik yaparak sorunu çözmesi gereken MEB, okulların kütüphanelerini, bilişim sınıflarını, fen laboratuvarlarını, yabancı dil laboratuvarlarını, çok amaçlı salonları, depoları sınıf yaparak soruna çözüm aramaktadır.
Sayın bakan sık sık, okullarda öğrencilerin daha çok oyun oynayacaklarını ve sosyal etkinlik yapacaklarını söylemektedir. Öğrenciler oyun oynamayı bırakın oturacak sıra bulamayacaktır.
Bu çağdışı çözüm yöntemi okullarımızdaki eğitimin niteliğini düşürecektir.
Kütüphanesi olmayan okul olur mu? Fen Laboratuvarı olmayan okul olur mu? MEB 4+4+4 eğitim modelini uygulamaktan vazgeçmez ise, 17 Eylül de okullarımızda büyük bir kaos yaşanacaktır. "
(Cnnturk.com)
Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 13:56
Gösterim: 3022
YÖK, üniversitelerde İnkılâp Tarihi dersi okutulması uygulamasının kaldırılması üzerine çalışma yapıyor.
Üniversitelerde Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersinin kaldırılması gündemde. Taraf Gazetesi’nden Tuğba Tekerek’in haberine göre yükseköğretim kanunundaki “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” öğrenciler yetiştirme hedefi doğrultusunda konulmuş olan dersin kaldırılmasıyla ilgili YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, açıklama yaptı.
Çetinsaya, “Dersin ve üniversitelerdeki Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüleri’nin kaldırılması için çalışmalar yapılıyor mu” sorusuna cevaben “Yükseköğretim yasası değişikliği kapsamında bu konular gündemimizde, tartışılıyor” dedi.
Üniversitelerde Türk Dili ve Edebiyatı dersiyle birlikte tüm öğrencilerin alması zorunlu olan Atatürk İlkeleri dersinin yasal dayanağını 1981 tarihli yükseköğretim yasası oluşturuyor. Yasada yükseköğretimin amaçları sıralanırken öğrencileri, “Atatürk İnkılâpları ve ilkeleri doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine bağlı” yetiştirmek ilk sırada yer alıyor. Çetinsaya’nın açıklaması, bu ifadenin de değişebileceğine işaret ediyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YÖK, üniversitelerde İnkılâp Tarihi dersi okutulması uygulamasının kaldırılması üzerine çalışma yapıyor.
Üniversitelerde Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi dersinin kaldırılması gündemde. Taraf Gazetesi’nden Tuğba Tekerek’in haberine göre yükseköğretim kanunundaki “Atatürk milliyetçiliğine bağlı” öğrenciler yetiştirme hedefi doğrultusunda konulmuş olan dersin kaldırılmasıyla ilgili YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, açıklama yaptı.
Çetinsaya, “Dersin ve üniversitelerdeki Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüleri’nin kaldırılması için çalışmalar yapılıyor mu” sorusuna cevaben “Yükseköğretim yasası değişikliği kapsamında bu konular gündemimizde, tartışılıyor” dedi.
Üniversitelerde Türk Dili ve Edebiyatı dersiyle birlikte tüm öğrencilerin alması zorunlu olan Atatürk İlkeleri dersinin yasal dayanağını 1981 tarihli yükseköğretim yasası oluşturuyor. Yasada yükseköğretimin amaçları sıralanırken öğrencileri, “Atatürk İnkılâpları ve ilkeleri doğrultusunda Atatürk milliyetçiliğine bağlı” yetiştirmek ilk sırada yer alıyor. Çetinsaya’nın açıklaması, bu ifadenin de değişebileceğine işaret ediyor.
Son Güncelleme: Cuma, 31 Ağustos 2012 11:15
Gösterim: 4898

