Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Türk öğrenciler INEPO Eurosıa Proje Olimpiyatı'nda 42 ülkeden gelen yarışmacıları eleyerek dünya birincisi oldu.
Uluslararası INEPO Eurosıa Proje Olimpiyatı'na 4'ü Türkiye'den olmak üzere 100'ün üzerinde okul katıldı. Birbirinden ilginç projeleriyle dikkat çeken yarışmacılardan Özel Mürüvvet Evyap Okulları öğrencilerinden Fatih Ege Özay ve Uluç Akyüz birinciliği göğüsledi. Meksika Körfezi'ndeki tanker kazısının ardından 'petrol toplama bariyer sistemi' yapan öğrenciler, jürinin dikkatini çekti. Jüriden tam not olan proje birinciliğe layık görüldü.
Yarışmanın sona ermesinin ardından bugün Türk Hava Yolları'nın (THY) tarifeli bir seferi ile Azerbaycan'ın Bakü şehrinden İstanbul Atatürk Havalimanı'na gelen öğrencileri, havalimanında aileleri karşılarken duygu dolu anların yaşandı.
Konu ile ilgili olarak havalimanında bir açıklama yapan proje danışmanı Matematik Öğretmeni Gafur Taşkın, yarışmada birinci olduklarından dolayı öğrencilerini kutlayarak, "Projemiz deniz yüzeyi dağılan petrolü çeviren aynı zamanda bunu toplayan bir bariyer sistemidir. İki işi bir arada yapan bariyer sistemi şuanda yok. Bunu öğrencilerimiz başardı çok mutluyuz." dedi.
Öğrencilerden Uluç Akyüz ise, birinci olmanın çok gurur verici olduğunu ifade ederek, "Türk bayrağını en güzel şekilde dalgalandırdık. Meksika Körfezi'nde kaza olmuştu. Bizim okulumuz da boğazı görüyor. Bunun aynısı ülkemizde de olabileceğini düşündük. Bunun üzerine böyle bir proje yapmaya karar verdik." diye konuştu.
Fatih Ege Özay da Türkiye'yi temsil etmekten çok mutlu olduğunu dile getirdi. Dünya birincisi olarak bunu en iyi şekilde başardıklarını aktaran Özay, 42 ülkeden gelen öğrencilerin yarıştığını, yarışmada Türkiye'nin adını dünyaya duyurduğunu ifade etti dk-apotek.com.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Türk öğrenciler INEPO Eurosıa Proje Olimpiyatı'nda 42 ülkeden gelen yarışmacıları eleyerek dünya birincisi oldu.
Uluslararası INEPO Eurosıa Proje Olimpiyatı'na 4'ü Türkiye'den olmak üzere 100'ün üzerinde okul katıldı. Birbirinden ilginç projeleriyle dikkat çeken yarışmacılardan Özel Mürüvvet Evyap Okulları öğrencilerinden Fatih Ege Özay ve Uluç Akyüz birinciliği göğüsledi. Meksika Körfezi'ndeki tanker kazısının ardından 'petrol toplama bariyer sistemi' yapan öğrenciler, jürinin dikkatini çekti. Jüriden tam not olan proje birinciliğe layık görüldü.
Yarışmanın sona ermesinin ardından bugün Türk Hava Yolları'nın (THY) tarifeli bir seferi ile Azerbaycan'ın Bakü şehrinden İstanbul Atatürk Havalimanı'na gelen öğrencileri, havalimanında aileleri karşılarken duygu dolu anların yaşandı.
Konu ile ilgili olarak havalimanında bir açıklama yapan proje danışmanı Matematik Öğretmeni Gafur Taşkın, yarışmada birinci olduklarından dolayı öğrencilerini kutlayarak, "Projemiz deniz yüzeyi dağılan petrolü çeviren aynı zamanda bunu toplayan bir bariyer sistemidir. İki işi bir arada yapan bariyer sistemi şuanda yok. Bunu öğrencilerimiz başardı çok mutluyuz." dedi.
Öğrencilerden Uluç Akyüz ise, birinci olmanın çok gurur verici olduğunu ifade ederek, "Türk bayrağını en güzel şekilde dalgalandırdık. Meksika Körfezi'nde kaza olmuştu. Bizim okulumuz da boğazı görüyor. Bunun aynısı ülkemizde de olabileceğini düşündük. Bunun üzerine böyle bir proje yapmaya karar verdik." diye konuştu.
Fatih Ege Özay da Türkiye'yi temsil etmekten çok mutlu olduğunu dile getirdi. Dünya birincisi olarak bunu en iyi şekilde başardıklarını aktaran Özay, 42 ülkeden gelen öğrencilerin yarıştığını, yarışmada Türkiye'nin adını dünyaya duyurduğunu ifade etti dk-apotek.com.
Son Güncelleme: Pazar, 08 Nisan 2012 12:33
Gösterim: 2431
İstanbul Ticaret Odası’nda eğitimcilerle bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer önemli açıklamalar yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer burada yaptığı konuşmada daha önce açıklanan özel okullardan hizmet satın alınacağına ilişkin açıklamaların tersine, özel okullara doğrudan teşvik verilmeyeceğini söyledi.
Özel eğitim kurumlarını mesleki eğitime yatırım yaparlarsa teşvik edeceklerini belirten Bakan Dinçer, bu teşviklerin ise yeni yatırımlar için söz konusu olacağını açıkladı. Öğrenci başına ödemenin de bu çerçevede yapılacağını ifade etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
İstanbul Ticaret Odası’nda eğitimcilerle bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer önemli açıklamalar yaptı.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer burada yaptığı konuşmada daha önce açıklanan özel okullardan hizmet satın alınacağına ilişkin açıklamaların tersine, özel okullara doğrudan teşvik verilmeyeceğini söyledi.
Özel eğitim kurumlarını mesleki eğitime yatırım yaparlarsa teşvik edeceklerini belirten Bakan Dinçer, bu teşviklerin ise yeni yatırımlar için söz konusu olacağını açıkladı. Öğrenci başına ödemenin de bu çerçevede yapılacağını ifade etti.
Son Güncelleme: Cumartesi, 07 Nisan 2012 17:26
Gösterim: 1830
Feyziye Mektepleri Vakfı (FMV) Işık Okulları tarafından Türkiye ve dünyada yıl içinde sporda gündemi belirleyen başarılı isimlere verilen ''Spora Işık Tutanlar'' ödülleri sahiplerini buldu.
FMV Işık Okulları'nın Ayazağa Yerleşkesi'nde düzenlenen törene, Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı Alex de Souza, Dünya ve Avrupa şampiyonu milli boksör Gülsüm Tatar, eski olimpiyat şampiyonu milli halterci Naim Süleymanoğlu ile ödüle layık görülen isimler katıldı.
Programı nedeniyle törenden erken ayrılan Abdullah Avcı'nın ödülü, A Milli Futbol Takımı İletişim Müdürü Zafer Ertem'e verildi.
Hizmet Ödülü'ne layık görülen Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in ödülünü, Galatasaray antrenörlerinden Orhan Atik, Efsane Gölcüler Ödülü'ne layık görülen Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın ödülünü de Fenerbahçe Futbol Takımı İdari Menajeri Hasan Çetinkaya aldı.
Ödül alanlar
''Spora Işık Tutanlar'' ödüllerini alan isimler şöyle:
Yılın Sporcusu: Gülsüm Tatar (Dünya ve Avrupa şampiyonu milli boksör)
Yılın Futbolcusu: Alex de Souza (Fenerbahçe Futbol Takımı kaptanı)
Yılın Takımı: Vakıfbank Türk Telekom Kadın Voleybol Takımı
Yılın Spor Adamı: Erol Ünal Karabıyık (Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı)
Yılın Teknik Direktörü: Şahin Çatma (Yıldız Kız Milli Voleybol Takımı Teknik Direktörü)
Dünyada Yılın Sporcusu: Lionel Messi (Barcelonalı futbolcu)
Yılın Spor Yazarı: Hıncal Uluç
Yılın Spor Programı: Maraton (Lig TV)
Yılın Genç Yetenek Ödülü: Hazal Sarıkaya (Milli yüzücü)
Hayat Boyu Başarı Ödülü: Naim Süleymanoğlu (Olimpiyat ve Dünya şampiyonu eski milli halterci)
126. Yıl Özel Ödülü: Yıldız Kız Milli Voleybol Takımı (Dünya şampiyonu), Aslı Nemutlu (Kayak Milli Takımı Merhume Sporcusu)
Hizmet Ödülü: Fatih Terim (Galatasaray Teknik Direktörü)
Başarı Ödülü: Abdullah Avcı (A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü)
Onur Ödülü: Sinan Erdem (Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi merhum başkanı)
Fair-Play Ödülü: Erhan Yavuz (Jokey)
Efsane Gölcüler Ödülü: Feyyaz Uçar, Aykut Kocaman, Tanju Çolak, Ali Gültiken, Rıdvan Dilmen, Hami Mandıralı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Feyziye Mektepleri Vakfı (FMV) Işık Okulları tarafından Türkiye ve dünyada yıl içinde sporda gündemi belirleyen başarılı isimlere verilen ''Spora Işık Tutanlar'' ödülleri sahiplerini buldu.
FMV Işık Okulları'nın Ayazağa Yerleşkesi'nde düzenlenen törene, Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık, A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Abdullah Avcı, Fenerbahçe Futbol Takımı Kaptanı Alex de Souza, Dünya ve Avrupa şampiyonu milli boksör Gülsüm Tatar, eski olimpiyat şampiyonu milli halterci Naim Süleymanoğlu ile ödüle layık görülen isimler katıldı.
Programı nedeniyle törenden erken ayrılan Abdullah Avcı'nın ödülü, A Milli Futbol Takımı İletişim Müdürü Zafer Ertem'e verildi.
Hizmet Ödülü'ne layık görülen Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in ödülünü, Galatasaray antrenörlerinden Orhan Atik, Efsane Gölcüler Ödülü'ne layık görülen Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman'ın ödülünü de Fenerbahçe Futbol Takımı İdari Menajeri Hasan Çetinkaya aldı.
Ödül alanlar
''Spora Işık Tutanlar'' ödüllerini alan isimler şöyle:
Yılın Sporcusu: Gülsüm Tatar (Dünya ve Avrupa şampiyonu milli boksör)
Yılın Futbolcusu: Alex de Souza (Fenerbahçe Futbol Takımı kaptanı)
Yılın Takımı: Vakıfbank Türk Telekom Kadın Voleybol Takımı
Yılın Spor Adamı: Erol Ünal Karabıyık (Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı)
Yılın Teknik Direktörü: Şahin Çatma (Yıldız Kız Milli Voleybol Takımı Teknik Direktörü)
Dünyada Yılın Sporcusu: Lionel Messi (Barcelonalı futbolcu)
Yılın Spor Yazarı: Hıncal Uluç
Yılın Spor Programı: Maraton (Lig TV)
Yılın Genç Yetenek Ödülü: Hazal Sarıkaya (Milli yüzücü)
Hayat Boyu Başarı Ödülü: Naim Süleymanoğlu (Olimpiyat ve Dünya şampiyonu eski milli halterci)
126. Yıl Özel Ödülü: Yıldız Kız Milli Voleybol Takımı (Dünya şampiyonu), Aslı Nemutlu (Kayak Milli Takımı Merhume Sporcusu)
Hizmet Ödülü: Fatih Terim (Galatasaray Teknik Direktörü)
Başarı Ödülü: Abdullah Avcı (A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü)
Onur Ödülü: Sinan Erdem (Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi merhum başkanı)
Fair-Play Ödülü: Erhan Yavuz (Jokey)
Efsane Gölcüler Ödülü: Feyyaz Uçar, Aykut Kocaman, Tanju Çolak, Ali Gültiken, Rıdvan Dilmen, Hami Mandıralı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 04 Nisan 2012 23:46
Gösterim: 2106
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, Özel Üsküdar Amerikan Lisesi’nde dershane ve ilköğretim okulları temsilcilerine özel okullara giriş sınavında son gelişmeler ve 4+4+4 sisteminden beklentilerini anlattı.

Amerikan Okulları’nın 136 yıldır yönetiminin, yönetmeliğinin, yöneticilerinin ve ne şekilde öğrenci aldıklarının aynı olduğunu belirten Cem Gülan, sınavla Türkiye’nin en iyi öğrencilerini aldıklarını söyledi. Özel okulların öğrenci alma şekliyle ilgili de şunları belirtti: “Özel okullar 2012-2013 eğitim öğretim yılında gazetelerde de ilan edildiği ve geçen sene olduğu gibi 8. sınıf SBS puanına göre, taban puanı ilanı, ön kayın ve kesin kayıt yöntemiyle öğrenci alacak. 9 Haziran’da 8. sınıflara SBS yapılacak, 12 Temmuz’da sonuçları açıklanacak, 6 Ağustos’ta SBS sonucuna göre öğrenci alan özel okullar taban puanlarını ilan edecek. 13 Ağustos’ta 3 periyod halinde ön kayıt ve kesin kayıt dönemi başlayacak. Pazartesi, salı ön kayıt, çarşamba, perşembe kesin kayıt, cuma boş kontenjan ilanı ve yeni taban puanının açıklanması. Bu dönem 31 Ağustos’ta son bulacak, 3 Eylül’den itibaren de serbest kayıt dönemine geçilecek. Serbest dönem de akıl karıştırmasın, gene ön kayıt ve kesin kayıt dönemleri olacak ama belirli periyotlara bağlı olmadan. İsteyen okul, kapısında ya da internet sitesinde taban puanını duyurduktan sonra istedikleri zaman kesin kayıt yapacak” dedi.
Yüksek puana öncelik verilecek
Puan eşitliği durumunda 6. ve 7. sınıf SBS sonuçlarının kullanılacağını anlatan Gülan, “Okul başarı puanları kesinlikle kullanılmayacak. Okulların yüzde 95’i dürüst davranarak not vermiyor. Puan eşitliğinde Türkçe-Matematik- Fen-Sosyal-Yabancı dil puanları sıralamasıyla yüksek olan puana öncelik verilecek. Ancak 500 tam puan alan öğrencilerde böyle bir durum olmadığına göre bu durumda 7. ve 6. sınıf SBS puanına bakılacak, bunlarda da eşitlik durumu varsa yaşı küçük olan adaya öncelik verilecek” diye konuştu. 6 Ağustos’a kadar veli, öğrencinin resmi bir okulu asilden ya da yedekten kazanıp kazanmadığını yüzde 99 bilecek.
Özel okullar farklı bir sınav uygulayabilir
Özel okulların her sene 9 ya da 10 kişilik bir komisyon belirlediğini anlatan Gülan şöyle devam etti: “SBS kalkarsa, başka bir yöne giderse veya yabancı ya da Türk okulları dördüncü sınıfın sonunda hazırlık açmaya karar verirlerse özel okullar farklı bir sınav yapmayı gündeme getirebilir.
Eğitim Komisyonu başkanı Nabi Avcı yabancı okulların ortaokul açabileceğini sözlü olarak belirtmekle birlikte 222 sayılı kanunun 4. Maddesi’nin değişmesi gerektiğini yazılı olarak bildirmemize rağmen bu madde değişmedi. Bu madde hala ilköğretim resmi veya özel Türk okullarında yapılır diyor. Değişiklik teklifinde de ilköğretim iki bölümden oluşur; ilk dört yılına ilkokul, ikinci dört yılına ortaokul denilir deniyor. Bu durumda kanunen yabancı okulların ortaokul açması mümkün görünmüyor. Bizim dernek olarak tercihimiz yabancı okulların ortaokullarını açabilmesi yönünde.” Gülan kanun teklifinde 60 ayı bitiren çocukların ilkokula başladığını, 13 yaşın bittiği 14 yaşın başladığı yılın sonunda da ilköğretim hayatının bittiğini söyledi.
Dershaneler yer altına inmemeli
Gülan şunları ele alıyor: “Okullarımız arasındaki kalite farkı kapanmalı, mesleki eğitim değerini bulmalı, her öğrencimizin yüsek köğrenim talebini karşılayabilecek üniversitelerimiz olmalı. Hatta diğer ülkelerden öğrenciler gelmeli, o zaman da dershaneye ihtiyaç sona ermeli. Ama bu önümüzdeki 10-15 senede gerçekleşecek gibi görünmüyor. Her öğrencinin gidebileceği kadar üniversite olsa ne olacak? Tıp fakültesi, mühendislik isteyenler ne yapacak? Burada da bir seçim söz konusu. Dershanenin yer altına inmemesi gerekir. Bugün bilinen, devletin kontrolünde, öğretmenlerce bir eğitim veriliyor.”Bugün uygulanan sınavın adil olduğunu belirten Gülan, “Okullar, üniversiteler öğrencileri kendileri seçseler muhakkak torpilden bahsedilecek. Dershanelerimiz bu adil sistem içinde hizmet veriyor. Bakanlar Kurulunun uygulamayı bir yıl erteleyebileceğini biliyoruz. Talim Terbiye Kurulu 60 aylık çocuklara yönelik müfredatı hazırlamaya başladı. Haziran ayı sonuna kadar yönetmeliklerin bitmesi planlanıyor. 2012-2013 yılında uygulamaya geçirileceği planlanıyor ama son karar Bakanlar Kurulunda. Dernek olarak önümüzdeki hafta bir çalıştay planlıyoruz. İlköğretim, orta öğretim ve özel öğretim genel müdürlüklerinden grup başkanlarını ve okul müdürlerini davet edeceğiz. Sekizer onar kişilik gruplardan teknik sonuçlar çıkmasını istiyoruz” diye konuştu.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, Özel Üsküdar Amerikan Lisesi’nde dershane ve ilköğretim okulları temsilcilerine özel okullara giriş sınavında son gelişmeler ve 4+4+4 sisteminden beklentilerini anlattı.

Amerikan Okulları’nın 136 yıldır yönetiminin, yönetmeliğinin, yöneticilerinin ve ne şekilde öğrenci aldıklarının aynı olduğunu belirten Cem Gülan, sınavla Türkiye’nin en iyi öğrencilerini aldıklarını söyledi. Özel okulların öğrenci alma şekliyle ilgili de şunları belirtti: “Özel okullar 2012-2013 eğitim öğretim yılında gazetelerde de ilan edildiği ve geçen sene olduğu gibi 8. sınıf SBS puanına göre, taban puanı ilanı, ön kayın ve kesin kayıt yöntemiyle öğrenci alacak. 9 Haziran’da 8. sınıflara SBS yapılacak, 12 Temmuz’da sonuçları açıklanacak, 6 Ağustos’ta SBS sonucuna göre öğrenci alan özel okullar taban puanlarını ilan edecek. 13 Ağustos’ta 3 periyod halinde ön kayıt ve kesin kayıt dönemi başlayacak. Pazartesi, salı ön kayıt, çarşamba, perşembe kesin kayıt, cuma boş kontenjan ilanı ve yeni taban puanının açıklanması. Bu dönem 31 Ağustos’ta son bulacak, 3 Eylül’den itibaren de serbest kayıt dönemine geçilecek. Serbest dönem de akıl karıştırmasın, gene ön kayıt ve kesin kayıt dönemleri olacak ama belirli periyotlara bağlı olmadan. İsteyen okul, kapısında ya da internet sitesinde taban puanını duyurduktan sonra istedikleri zaman kesin kayıt yapacak” dedi.
Yüksek puana öncelik verilecek
Puan eşitliği durumunda 6. ve 7. sınıf SBS sonuçlarının kullanılacağını anlatan Gülan, “Okul başarı puanları kesinlikle kullanılmayacak. Okulların yüzde 95’i dürüst davranarak not vermiyor. Puan eşitliğinde Türkçe-Matematik- Fen-Sosyal-Yabancı dil puanları sıralamasıyla yüksek olan puana öncelik verilecek. Ancak 500 tam puan alan öğrencilerde böyle bir durum olmadığına göre bu durumda 7. ve 6. sınıf SBS puanına bakılacak, bunlarda da eşitlik durumu varsa yaşı küçük olan adaya öncelik verilecek” diye konuştu. 6 Ağustos’a kadar veli, öğrencinin resmi bir okulu asilden ya da yedekten kazanıp kazanmadığını yüzde 99 bilecek.
Özel okullar farklı bir sınav uygulayabilir
Özel okulların her sene 9 ya da 10 kişilik bir komisyon belirlediğini anlatan Gülan şöyle devam etti: “SBS kalkarsa, başka bir yöne giderse veya yabancı ya da Türk okulları dördüncü sınıfın sonunda hazırlık açmaya karar verirlerse özel okullar farklı bir sınav yapmayı gündeme getirebilir.
Eğitim Komisyonu başkanı Nabi Avcı yabancı okulların ortaokul açabileceğini sözlü olarak belirtmekle birlikte 222 sayılı kanunun 4. Maddesi’nin değişmesi gerektiğini yazılı olarak bildirmemize rağmen bu madde değişmedi. Bu madde hala ilköğretim resmi veya özel Türk okullarında yapılır diyor. Değişiklik teklifinde de ilköğretim iki bölümden oluşur; ilk dört yılına ilkokul, ikinci dört yılına ortaokul denilir deniyor. Bu durumda kanunen yabancı okulların ortaokul açması mümkün görünmüyor. Bizim dernek olarak tercihimiz yabancı okulların ortaokullarını açabilmesi yönünde.” Gülan kanun teklifinde 60 ayı bitiren çocukların ilkokula başladığını, 13 yaşın bittiği 14 yaşın başladığı yılın sonunda da ilköğretim hayatının bittiğini söyledi.
Dershaneler yer altına inmemeli
Gülan şunları ele alıyor: “Okullarımız arasındaki kalite farkı kapanmalı, mesleki eğitim değerini bulmalı, her öğrencimizin yüsek köğrenim talebini karşılayabilecek üniversitelerimiz olmalı. Hatta diğer ülkelerden öğrenciler gelmeli, o zaman da dershaneye ihtiyaç sona ermeli. Ama bu önümüzdeki 10-15 senede gerçekleşecek gibi görünmüyor. Her öğrencinin gidebileceği kadar üniversite olsa ne olacak? Tıp fakültesi, mühendislik isteyenler ne yapacak? Burada da bir seçim söz konusu. Dershanenin yer altına inmemesi gerekir. Bugün bilinen, devletin kontrolünde, öğretmenlerce bir eğitim veriliyor.”Bugün uygulanan sınavın adil olduğunu belirten Gülan, “Okullar, üniversiteler öğrencileri kendileri seçseler muhakkak torpilden bahsedilecek. Dershanelerimiz bu adil sistem içinde hizmet veriyor. Bakanlar Kurulunun uygulamayı bir yıl erteleyebileceğini biliyoruz. Talim Terbiye Kurulu 60 aylık çocuklara yönelik müfredatı hazırlamaya başladı. Haziran ayı sonuna kadar yönetmeliklerin bitmesi planlanıyor. 2012-2013 yılında uygulamaya geçirileceği planlanıyor ama son karar Bakanlar Kurulunda. Dernek olarak önümüzdeki hafta bir çalıştay planlıyoruz. İlköğretim, orta öğretim ve özel öğretim genel müdürlüklerinden grup başkanlarını ve okul müdürlerini davet edeceğiz. Sekizer onar kişilik gruplardan teknik sonuçlar çıkmasını istiyoruz” diye konuştu.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Cuma, 06 Nisan 2012 15:32
Gösterim: 6150

1951 yılından bu yana hizmet vermekte olan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde öğrencilere eğitim-öğretim hizmeti sunan kurumların temsilcilerinden oluşmuş bir sivil toplum kuruluşudur. Bu nedenle Derneğimiz tarihi boyunca politik konulardan ve söylemlerden uzak kalmaya özen göstermiştir. Bugün de Dernek olarak kamuoyunda 4+4+4 diye bilinen kanun teklifi üzerinde yapılan politik tartışmalar yerine konunun sadece eğitim-öğretim yönü ile ilgilenmekteyiz.
Ülkemizin geleceğine yön verecek en önemli konu çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimidir. Böylesine önemli bir konuda yapılacak köklü değişikliklerin çok uzun yıllar kalıcı olması yönünde planlama yapılmalı ve toplumun tüm kesimlerinin katılımı sağlanmalıdır.
Kanun teklifi üzerinde Mecliste yapılan çalışmalar sırasında değişiklikler olmakta, Parti Temsilcileri, Komisyon Üyeleri ve Bakanlık yetkilileri farklı açıklamalar yapmaktadır.
Tüm bu gelişmelere ve muhtemel değişikliklere rağmen Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin kanun teklifi ile ilgili görüş ve önerileri şu şekildedir;
1. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması zaman içinde ülkemizdeki insanların ortalama okuma sürelerinin uzamasına ve ülkemizin gelişmişlik seviyesinin yükselmesine neden olacaktır.
2. Eğitim sisteminin 4+4+4 şeklinde kesintili olması ve bu sistemin pedagojik yönü Milli Eğitim Şûr’asında görüşülmüş ve önerilmiştir. Ancak, eğitim sistemi hangi kesintiler ile uygulanırsa uygulansın 1’inci sınıftan, 12’inci sınıfın sonuna kadar program bütünlüğü sağlanmalı, müfredat ve geçişler iyi planlanmalıdır.
3. Türkiye OECD ülkeleri içinde, okulları arasında en büyük kalite farkına sahip ülkedir. Yeni sistemde kurumlarımız arasındaki kalite farkı asgari düzeye indirilirken eğitim kalitesinin artırılması ve çocuklarımız arasında fırsat eşitliğinin sağlanması için her türlü tedbir alınmalıdır.
4. Kız çocuklarının okula gitme oranının artırılması yönünde bugüne kadar elde edilen başarılar artırılarak sürdürülmelidir.
5. İlköğretimin ilk 4 yılı ile ikinci 4 yılı için daha önce 8 yıllık ilköğretim için hazırlanan yapılandırmacı programın bütünlüğünün korunması ve bu programın yeni kesintili sisteme uyarlanması yararlı olacaktır. Çocukların bu yaş dönemi için temel eğitimlerine ve kişisel gelişimlerine ağırlık verilmelidir.
6. İkinci 4 yılda mesleki eğitime başlamak yerine, öğrencilere meslekler tanıtılmalı ve çocukların mesleklere yatkınlıkları tespit edilmelidir. Mesleki eğitime orta öğretimin 10 veya 11’inci sınıflarında başlanılmasının daha uygun olacağı düşünülmektedir.
7. Mesleki eğitimin önünü tıkayan katsayı ve benzeri her türlü uygulamaya son verilmelidir. Çocukların ve gençlerin öğrenim hayatları boyunca kademeler ve meslekler arası yatay veya dikey her türlü hareketine olanak sağlanmalıdır.
8. İlköğretim 1’inci sınıfa başlama yaşında değişiklik yapılmamalıdır (72 ay). Geçmiş tecrübeler, 60 aylık ilköğretim başlangıç eşiğinin ülkemiz çocuklarına pek uygun olmadığını göstermektedir.
9. Ülkemizde, okul öncesi eğitimde % 70’lere varan okullaşma oranı ile çok büyük yol kat edilmiştir. Bu oran 60-72 aylık çocuklar için %100’lere çekilmeli ve okul öncesi hazırlık dönemi zorunlu eğitim kapsamına alınarak sistem 1+4+4+4 şeklinde yapılandırılmalıdır.
10. Türkiye’nin en büyük gücü genç nüfusudur. Bu gücün ülkemizi dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisi arasına sokabilmesi ancak kaliteli yabancı dil kullanımı ile mümkün olabilir. Bu nedenle isteyen okullara ikinci dörtten önce, isteyen okullara da üçüncü dörtten önce yabancı dil eğitimi ile birlikte temel eğitimin de sürdürülebileceği yabancı dil hazırlık sınıfları açma izinleri verilmelidir.
11. Kademeler arası geçişlerde uygulanacak sistemler çok iyi planlanmalı ve geçiş sistemlerinin eğitimin kalitesini bozması engellenmelidir.
12. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması durumunda geçmişte yaşanan öğretmen ve derslik açıklarının yaşanmaması için acil tedbir alınmalıdır.
13. Konuya özel okullar açısından bakıldığında, ciddi değişiklikler içeren kanun teklifi özel okullarımızın kayıt ve öğretmen alımı dönemine rastladığından, okullarımız geleceğe yönelik plan yapmakta zorlanmaktadır. 60 aylık çocukların ilköğretim 1’inci sınıfa başlaması durumunda ise pek çok bağımsız özel okul öncesi eğitim kurumu kapanabilir ve pek çok okul öncesi eğitimi öğretmeni işsiz kalabilir.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Özel Okullar

1951 yılından bu yana hizmet vermekte olan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim seviyesinde öğrencilere eğitim-öğretim hizmeti sunan kurumların temsilcilerinden oluşmuş bir sivil toplum kuruluşudur. Bu nedenle Derneğimiz tarihi boyunca politik konulardan ve söylemlerden uzak kalmaya özen göstermiştir. Bugün de Dernek olarak kamuoyunda 4+4+4 diye bilinen kanun teklifi üzerinde yapılan politik tartışmalar yerine konunun sadece eğitim-öğretim yönü ile ilgilenmekteyiz.
Ülkemizin geleceğine yön verecek en önemli konu çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimidir. Böylesine önemli bir konuda yapılacak köklü değişikliklerin çok uzun yıllar kalıcı olması yönünde planlama yapılmalı ve toplumun tüm kesimlerinin katılımı sağlanmalıdır.
Kanun teklifi üzerinde Mecliste yapılan çalışmalar sırasında değişiklikler olmakta, Parti Temsilcileri, Komisyon Üyeleri ve Bakanlık yetkilileri farklı açıklamalar yapmaktadır.
Tüm bu gelişmelere ve muhtemel değişikliklere rağmen Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin kanun teklifi ile ilgili görüş ve önerileri şu şekildedir;
1. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması zaman içinde ülkemizdeki insanların ortalama okuma sürelerinin uzamasına ve ülkemizin gelişmişlik seviyesinin yükselmesine neden olacaktır.
2. Eğitim sisteminin 4+4+4 şeklinde kesintili olması ve bu sistemin pedagojik yönü Milli Eğitim Şûr’asında görüşülmüş ve önerilmiştir. Ancak, eğitim sistemi hangi kesintiler ile uygulanırsa uygulansın 1’inci sınıftan, 12’inci sınıfın sonuna kadar program bütünlüğü sağlanmalı, müfredat ve geçişler iyi planlanmalıdır.
3. Türkiye OECD ülkeleri içinde, okulları arasında en büyük kalite farkına sahip ülkedir. Yeni sistemde kurumlarımız arasındaki kalite farkı asgari düzeye indirilirken eğitim kalitesinin artırılması ve çocuklarımız arasında fırsat eşitliğinin sağlanması için her türlü tedbir alınmalıdır.
4. Kız çocuklarının okula gitme oranının artırılması yönünde bugüne kadar elde edilen başarılar artırılarak sürdürülmelidir.
5. İlköğretimin ilk 4 yılı ile ikinci 4 yılı için daha önce 8 yıllık ilköğretim için hazırlanan yapılandırmacı programın bütünlüğünün korunması ve bu programın yeni kesintili sisteme uyarlanması yararlı olacaktır. Çocukların bu yaş dönemi için temel eğitimlerine ve kişisel gelişimlerine ağırlık verilmelidir.
6. İkinci 4 yılda mesleki eğitime başlamak yerine, öğrencilere meslekler tanıtılmalı ve çocukların mesleklere yatkınlıkları tespit edilmelidir. Mesleki eğitime orta öğretimin 10 veya 11’inci sınıflarında başlanılmasının daha uygun olacağı düşünülmektedir.
7. Mesleki eğitimin önünü tıkayan katsayı ve benzeri her türlü uygulamaya son verilmelidir. Çocukların ve gençlerin öğrenim hayatları boyunca kademeler ve meslekler arası yatay veya dikey her türlü hareketine olanak sağlanmalıdır.
8. İlköğretim 1’inci sınıfa başlama yaşında değişiklik yapılmamalıdır (72 ay). Geçmiş tecrübeler, 60 aylık ilköğretim başlangıç eşiğinin ülkemiz çocuklarına pek uygun olmadığını göstermektedir.
9. Ülkemizde, okul öncesi eğitimde % 70’lere varan okullaşma oranı ile çok büyük yol kat edilmiştir. Bu oran 60-72 aylık çocuklar için %100’lere çekilmeli ve okul öncesi hazırlık dönemi zorunlu eğitim kapsamına alınarak sistem 1+4+4+4 şeklinde yapılandırılmalıdır.
10. Türkiye’nin en büyük gücü genç nüfusudur. Bu gücün ülkemizi dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisi arasına sokabilmesi ancak kaliteli yabancı dil kullanımı ile mümkün olabilir. Bu nedenle isteyen okullara ikinci dörtten önce, isteyen okullara da üçüncü dörtten önce yabancı dil eğitimi ile birlikte temel eğitimin de sürdürülebileceği yabancı dil hazırlık sınıfları açma izinleri verilmelidir.
11. Kademeler arası geçişlerde uygulanacak sistemler çok iyi planlanmalı ve geçiş sistemlerinin eğitimin kalitesini bozması engellenmelidir.
12. Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması durumunda geçmişte yaşanan öğretmen ve derslik açıklarının yaşanmaması için acil tedbir alınmalıdır.
13. Konuya özel okullar açısından bakıldığında, ciddi değişiklikler içeren kanun teklifi özel okullarımızın kayıt ve öğretmen alımı dönemine rastladığından, okullarımız geleceğe yönelik plan yapmakta zorlanmaktadır. 60 aylık çocukların ilköğretim 1’inci sınıfa başlaması durumunda ise pek çok bağımsız özel okul öncesi eğitim kurumu kapanabilir ve pek çok okul öncesi eğitimi öğretmeni işsiz kalabilir.
Son Güncelleme: Cuma, 23 Mart 2012 14:09
Gösterim: 2975

