banner

Dr. Louis Favre: Teknoloji okul başarısını artırıyor




Bilfen Okulları ‘Öğrenme Stilleri Sempozyumu’nda konuşan Uluslararası Öğrenme Stilleri Ağı Yöneticileri Dr. Louis Favre ve Susan Rundle ise dünyada öğrenme stilleri modelini uygulayan okulların başarılarını her yıl arttırdıklarına dikkat çektiler.

susan rundle_louis favreBilfen Okulları’nın Öğrenme Stilleri Modelini dünyaya bir vitrin olarak sunmak için ideal bir örnek olduğunu söyleyen Susan Rundle “Bilfen öğrenme stilleri modeline uygun tasarlanan eğitim ortamı sayesinde öğrenciler şanslı kitleyi oluşturuyor. Mesela Filipinler’de 80 öğrenciye 1 öğretmen düşüyor. Sınıfta mobilya olmadığı için öğrenciler yerde oturuyor. Ama ortam nasıl olursa olsun, eldeki imkanları doğru kullanarak öğrenme stilleri uygulandığında başarıya ulaşabiliyor. Biz Filipinler’de iki sınıfı boşaltıp öğrencilerin isteklerine göre boyadık, perdeler diktirip, halılar serdik. Onların tercihlerine göre ışık ayarlaması, oturma düzeni gerçekleştirdik. Çocuklara yeni sınıflarında eğitim almaya başladıktan sonra ne gibi farklılıklar olduğunu, en çok eski sınıfları mı yoksa yeni sınıflarını mı sevdiklerini sorduk. Öğrencilerden biri, ‘öğretmenimiz artık daha mutlu dedi’. Diğerlerinden öğretmenimiz artık daha esnek, eskiden yapmadığımız şeyleri yapmamıza izin veriyor gibi yanıtlar geldi. Sonuçta orada sadece sınıf değil öğretmen ve öğretme biçimi de değişti. Filipinler bu modelle başarıyı yakaladı” dedi.  Her yaşın bir biyolojik saati olduğuna ve öğrenmenin bu saate göre yapılması gerektiğine dikkat çeken Dr. Rundle “Lise öğrencisini sabah 7’de okula göndermemeliyiz. Çünkü o yaşın vücut saati 10’dan önce pek çalışmaz. Buna dikkat etmek gerekir” uyarısında bulundu.
Son dönemde teknolojiden faydalanarak verilen eğitimin öğrenciler üzerindeki etkisinin araştırıldığını belirten Dr. Louis Favre “Akıllı tahta kullanımının, teknolojiden faydalanarak verilen eğitimin öğrencilere ne gibi faydalar sağladığı araştırıldı. Bunun sonuçlarına göre teknoloji destekli eğitim daha çok ortaokul öğrencilerinin başarısını arttırıyor. İlkokul öğrencisi de akıllı tahtadan faydalanıyor, teknolojik ürünleri kurcalayıp, öğrenmeye çalışıyor. Teknolojinin öğrenmede başarıya olumlu etkisi var” diye konuştu.
İlköğretim 8’inci sınıfta yapılan Seviye Belirleme Sınavı’nın Türkiye için önemli olduğunu hatırlatan Dr. Louis Favre şunları söyledi:
“Öğrenme stilleri modelini uygulayarak Türkiye’de de öğrencilerin başarılarını arttırmak mümkün. Bilfen Okulları öğrenme stilleri modeliyle bunun en güzel örneğini teşkil ediyor. Öğrenme stilleri modelinin uygulandığı okullarda 1’inci sınıftan 5’inci sınıfa kadar tüm dersleri içeren testlerde puanların 4-10 arasında arttığı, matematik testinde ise 13 puanlık bir artış olduğunu gözlemledik. İlköğretim 6,7 ve 8’inci sınıfa devam eden 11-13 yaş arası öğrencilerde ise genel test başarılarında yüzde 17 oranında bir artış olurken, matematik testinde de yüzde 15-21 arasında bir artış tespit edildi. Şunu unutmamak gerekir: Herkesin öğrenme biçimi farklıdır. Elimizde sihirli değnek yok. Ama öğrencilerin nasıl daha iyi öğrendiklerini tespit edip bunu sınıfta sağlıklı bir biçimde uyguladığınız taktirde sonuçların nasıl değiştiğini göreceksiniz.”

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.