banner

İELEV okul öncesinde eklektik bir program uyguluyor




İELEV anaokulunda birden çok okul öncesi eğitim modelinden yararlanarak oluşturduğumuz eklektik bir program uygulandığını belirten İELEV Özel 125.Yıl Anaokulu Müdürü Çiğdem Yıldız, “Farklı öğrenme stillerine sahip her öğrenciye ulaşmak ve onları yakalamak için programımızı, öğrenci odaklı, yaş gruplarında birbirini tekrar etmeyen, oyun temelli, proje bazlı olarak yürütüyoruz.” diye konuştu.

cigdem_yildiz_ebru_satarOkul öncesi eğitimde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorsunuz?
Çiğdem Yıldız - İELEV Özel 125.Yıl Anaokulu Müdürü:0-6 yaş grubuna yönelik dünya üzerinde kabul görmüş ve uygulanan pek çok farklı program ve yaklaşım mevcut. Okulların da MEB müfredatı çerçevesinde bu teorik ve pratik bilgilerden yararlanarak kendi okul öncesi eğitim programlarını olgunlaştırdığını görüyoruz. Önemli olan takip edilen bir ya da daha fazla programın hitap ettiği yaş grubunun kazanımlarını ve gelişim düzeylerini dikkate alarak yapılandırılmış olmasıdır. Anaokulumuzda, İELEV Akademi kapsamında öğretmenlerimizin uzmanlardan aldığı görüşler, eğitimler ve süpervizyonlar ile yıllar içerisinde olgunlaşmış, birden çok okul öncesi eğitim modelinden yararlanarak oluşturduğumuz eklektik bir program uyguluyoruz. Farklı öğrenme stillerine sahip her öğrenciye ulaşmak ve onları yakalamak için programımızı, öğrenci odaklı, yaş gruplarında birbirini tekrar etmeyen, oyun temelli, proje bazlı olarak yürütüyoruz. Her yaş grubuna uygun kazanımları hedefleyen programımız içerisinde çok zengin özel uygulamalarla fen, matematik, hayat bilgisi alanlarının alt yapısını oluştururken, okuma yazma için güçlü temeller atıyoruz. Bunları gerçekleştirirken çocukların potansiyelini açığa çıkaracak zengin çevresel uyaranlar kullanıyor, disiplinlerarası bir yaklaşımla okul programımızı planlıyoruz.

OYUN GERÇEK HAYATIN BİR PROVASIDIR
Okul öncesinde oyun ile öğrenmenin önemi nedir ve nasıl uygulanmalıdır? Bu konuda uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?

Çiğdem Yıldız:Okul öncesi dönemde oyun, çocuğun beden ve psikomotor gelişimi, sosyal ve duygusal gelişimi, zihin ve dil gelişimi açısından büyük önem taşır. Oyun, çocukların kendilerini ifade etmelerinde önemli bir aracıdır. Kendi yaşantılarını, duygularını ifade edebilecekleri gerçek hayatın bir provasıdır. Çocuk işittiği, gördüğü ve duyduğunu değil yaşadığını ve denediğini öğrenir, içselleştirir. Oyun sırasında çocuk gerçek hayatta tanık olduğu şeyleri taklit eder. Ayrıca birebir yaşadığı bir durumu da tekrar canlandırır. Taklit ve tekrar canlandırma sayesinde edindiği bilgi ve tecrübeler pekişir; kalıcı olur. Aynı zamanda oyun, çocukların çevreleriyle baş etmede kullandıkları “kendine güvenin” oluştuğu son derece önemli ve ciddiye alınması gereken yaşantıdır.
Oyun çocuklar için önemli olduğu kadar, eğitimciler için de önemlidir. Öğrenme ortamlarının düzenlemesi ve öğrenme yöntemi olarak kullanılması ile oyun, öğretmenler için önemli bir yol göstericidir. Oyun yoluyla öğrenme çocuğun fikir üretmesine, araştırma, inceleme ve gözlem yapmasına, katılım göstermesine, denemeler oluşturmasına, süreci yönlendirmesine, problem çözmesine, paylaşmasına, iş birliği yapmasına, sorumluluk almasına, esnek ve yaratıcı olmasına imkân sunar.
Biz eğitimciler oyunu, çocukların kendi seçimlerini yapabilmeleri ve karar verebilmeleri için bir şans, duygularını ve düşüncelerini paylaşabilecekleri sosyal bir ortam, kendilerini rahatça ifade edebildikleri, değerli hissettikleri anlar ve çocukları derinlemesine tanımak için gözlem yapabilecekleri önemli bir zaman dilimi olarak görürüz. Bu sebeple yaş grupları ve içerik özelliklerine göre farklı oyun türleri olan alıştırma oyunları, kurallı grup oyunları, yapı-inşa, düş gücü oyunları (drama), açık hava oyunları, salon- sınıf oyunlarını okulumuzda uygularız. Düzenli olarak gerçekleştirdiğimiz diğer uygulamamız ise akıl oyunlarıdır. Programımızın amacı eğlenerek sosyal becerileri, düşünme becerilerini geliştirmek, aileleri oyun ve oyuncak konusunda bilinçlendirmek ve sabrederek dürtü kontrolünü sağlamaktır. Uygulanan tüm oyunlar ile hedefimiz, beynin bütünsel gelişimini aktive etmektir. Yapılan araştırmalarda haftada 2 günden 20 saat boyunca “Oyun Tabanlı Öğrenme Programı’nı” uygulayan öğrencilerin çalışma sonunda IQ‘sunda %27 artış olduğu görülmüştür. Oyun, akademik konuların doğru algılanması ve kavranması için okul öncesinden başlayarak “Temel Düşünme Becerilerini” (sosyal beceri, problem çözme stratejileri, akademik beceri) güçlendirir. Sabretme, azmetme, özdenetim ve dürtü kontrolünü de geliştirir.

Formun Üstü

Formun Altı

YABANCI DİL ÖĞRENİMİ İÇİN DÜZENLİ BİR PROGRAM UYGULANMALI
Okul öncesinde yabancı dil eğitimi hangi yaşta başlamalı ve hangi yöntemler uygulanmalıdır?
Ebru Satar - İELEV Özel 125.Yıl Anaokulu Müdür Yardımcısı:
Okul öncesinde yabancı dil eğitimi, çocukların beyin gelişimleri için çok önemli. Beynin en hızlı geliştiği dönemlerden biri olan okul öncesi dönem, çocukların dil öğrenme kabiliyetlerinin en yüksek olduğu dönemdir. Bu nedenle, çocukların yabancı dil öğrenme sürecine mümkün olan en erken yaşta başlamaları önerilir.

Okul öncesinde yabancı dil eğitimi için birçok farklı yöntem kullanılabilir. Bunların başında, doğal öğrenme yöntemi gelir. Bu yöntemde, çocuklar yabancı dil öğrenirken, birinci dil öğrenme sürecinde olduğu gibi, doğal olarak öğrenirler. Bu yöntemde, çocuklar dili öğrenirken aktif olarak katılırlar ve dilin yapılarına ve sözcüklerine maruz kalırlar.

Bunun yanı sıra, şarkılar, oyunlar ve hikayeler gibi etkileşimli materyallerle yabancı dil öğrenme de sıklıkla kullanılan bir yöntemdir. Bu materyaller, çocukların yabancı dil öğrenme sürecine dahil olmalarını ve öğrenme sürecine daha keyifli bir şekilde katılmalarını sağlar.

Okul öncesi yabancı dil eğitiminde, öğretmenlerin kullanacakları materyallerin çocukların yaş seviyelerine uygun olması çok önemli. Materyaller, çocukların ilgi alanlarına uygun olmalı ve onların dil öğrenme sürecine dahil olmalarını sağlamalı.

Ayrıca, okul öncesinde yabancı dil öğrenimi için düzenli bir programın uygulanması da önemlidir. Bu program, öğrencilerin yabancı dil öğrenme sürecindeki ilerlemelerini takip etmek için kullanılabilir. Program, öğrencilere yabancı dil öğrenme sürecinde hedefler ve hedeflenen başarılar belirlemeye yardımcı olabilir.

Okul öncesi eğitim kurumlarını seçerken nelere dikkat edilmeli?
Ebru Satar:
Okul öncesi eğitim, çocukların hayatındaki en kritik dönemlerden biridir ve bu dönemde çocukların en iyi eğitimi almaları için doğru okul öncesi eğitim kurumunu seçmek ebeveynler için önemlidir. Okul öncesi eğitim kurumlarını seçerken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:
* Okulun vizyonu: Anaokulu tercihinde seçilen okulun vizyonu, çocuklarımızın hayata attıkları ilk adımlardan biri olduğundan geleceklerinin şekillenmesinde çok önemli bir yere sahiptir. Karakterlerinin oturmaya başladığı bu yaş gruplarında
bireysel farklılıklarınön plana çıkartılması, sevgi, saygı, barış, sorumluluk, iş birliği, hoşgörü gibi değerlerin eğitimin bir parçası olmasına dikkat edilmelidir. Bu değerler, eğitimin bir parçası olmanın yanı sıra öğrencilerin temas ettiği her ortamda hayatların bir parçası olmalıdır. Biz de İELEV Okulları olarak tüm adımlarımızı bu değerler çerçevesinde atıyoruz.
* Resmi kurum olması: Okul öncesi eğitim kurumlarının resmi kurum olması, çocukların güvenliği, sağlığı ve eğitim kalitesi açısından son derece önemlidir. Aynı zamanda köklü okulların çocuklarda yarattığı aidiyet hissi göz ardı edilmemelidir. Bu köklü kurumların gelenekleri sayesinde öğrencilerin okulun misyonunu kavraması ve içselleştirmesi de kolaylaşır.
* Yabancı dil eğitimi: Okul öncesi dönem öğrencilerin dil öğrenme kabiliyetlerinin en yüksek olduğu dönem olduğundan, bu eğitimin nasıl verildiğini dikkate almak çok önemlidir. İkinci dili hayatın içerisine katarak öğreten kurumları tercih etmek, yabancı dil öğrenme sürecinin doğal yollarla olmasını sağlar. Aynı zamanda yabancı dil eğitim stillerini de göz önünde bulundurmak gerekir. K
ültürler arası ve iletişimsel öğrenme becerilerinin geliştirileceği tekniklerin kullanıldığı okullar, öğrencilerin küçük yaşta başka kültürleri de tanımasına yardımcı olur. Bu şekilde bir eğitim stili izlendiğinde; öğrenciler yabancı dili severek öğrenir, kulak dolgunlukları artar ve iletişimsel öğrenme becerilerinde de gelişim gösterirler.
* Okulun fiziksel donanımı: Öğrencilerimiz, hayatlarının büyük bir kısmını okulda geçireceklerinden okulun sağladığı fiziksel imkanlara da dikkat edilmelidir. Örneğin sınıf büyüklükleri, öğretmenlerin çocuklarla bireysel olarak ilgilenebilmeleri ve arkadaşlarıyla rahatça iletişim kurabilmeleri açısından son derece önemlidir. Sınıf büyüklükleri gibi, bahçe kullanımı da iletişim becerileri ve fiziksel gelişim için dikkate alınmalıdır. Öğrencilerin bir bahçeye erişimleri olması doğayı tanıyıp benimsemelerine yardımcı olurken, ekosistemi yakından tanımalarına olanak sağlar. Aynı zamanda okul içindeki materyal kullanımının zenginliği de dikkat edilmesi gereken bir başka noktadır. Öğrencilerin farklı alanlarda kendilerini gösterebilmeleri ve çeşitli becerileri kazanmaları için kullanılan materyal ve oyun merkezlerine de dikkat edilmelidir. Yaşadığımız teknoloji çağında, çocukların gelişimine katkı sağlayacak teknolojilerin kullanılması, en yeni gelişmelerin hayatın bir parçası olarak görülmesine yardımcı olur. Biz de kurumumuzda her çocuğun kendi gelişimine ve ihtiyacına uygun çeşitli materyaller ve teknolojik donanımları kullanarak eğlenerek öğrenmelerini esas alırız.
* Okulun konumu: Okulun konumu, ebeveynlerin çocuklarını okula götürme ve almada yaşayacakları zorluklar açısından önemlidir. Özellikle okul öncesi dönemde okulun fiziksel şartlarının yaş grubuna uygun olup olmadığına dikkat edilmelidir.
* Eğitim programı ve aktiviteler: Okul öncesi eğitim kurumlarının programları ve aktiviteleri, çocukların eğitim ve gelişimlerine önemli katkılar sağlar. Programların çocukların yaş seviyelerine uygun, çeşitli ve eğlenceli olması gerekmektedir. Öğrencilerin özellikle bu yaşlarda belirli konulara ön yargı oluşturmaması çok önemlidir. Aktif katılımın sağlandığı, oyunlarla desteklenen, deneyimleyerek öğreten eğitim planlarının uygulandığı kurumları tercih etmek bu sebeple çok önemlidir.
Okulumuzda da uyguladığımız UbD (Understanding by Design) programı, öğrencilerimizin eğitim sürecine aktif olarak katılmasını sağlarken kendini değerlendirmesine yardımcı olur. Bu gibi modellerin kullanılması öğrencilerin eski bilgileriyle yeni öğrendiklerini birleştirmesine olanak tanır ve bu sayede kalıcı öğrenmeyi sağlar.
Okul öncesi eğitimde aileye düşen görev ve sorumluluklar neler?
Ebru Satar:
Okul öncesi eğitimin önemi düşünüldüğünde, ailelerin bu dönemde çocuklarına sağlayacakları destek ve ilginin, çocukların eğitim ve gelişimlerinde ne kadar kritik bir rol oynadığını görebiliriz. Ailelere düşen görev ve sorumluluklar şu şekilde sıralanabilir.
* Çocuklarına zaman ayırmak: Ailelerin, çocuklarına zaman ayırmaları, onlarla ilgilenmeleri ve onların ihtiyaçlarını karşılamaları son derece önemlidir. Çocuklar, aileleriyle kaliteli zaman geçirerek, duygusal ve sosyal yönden gelişirler.
* Okul öncesi eğitimi önemsemek: Ailelerin, okul öncesi eğitimi önemsemeleri ve çocuklarının eğitim hayatına erken yaşta başlamalarını sağlamaları gerekmektedir. Okul öncesi eğitim, çocukların gelecekteki eğitim hayatları için sağlam bir temel oluşturur.
* Düzenli sağlık kontrolü: Ailelerin, çocuklarının sağlıklı bir şekilde büyümelerini sağlamak için düzenli sağlık kontrollerine gitmeleri son derece önemlidir. Çocukların sağlık sorunlarının erken teşhis edilmesi ve tedavi edilmesi, çocukların eğitim hayatlarını olumlu etkiler.
* Çocuklarına kitap okumak: Ailelerin, çocuklarına kitap okumaları, onların dil ve kelime dağarcıklarının gelişmesine yardımcı olur. Okumak, çocukların hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını da geliştirir.
* Çocuklarına sosyal beceriler kazandırmak: Ailelerin, çocuklarına sosyal beceriler kazandırmaları, onların başkalarıyla iletişim kurma, paylaşma, empati kurma ve çözüm üretme gibi becerilerinin gelişmesine yardımcı olur.
* Düzenli iletişim kurmak: Ailelerin, okul öncesi eğitim kurumlarıyla düzenli iletişim kurmaları, çocukların eğitim ve gelişimleri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlar.
Ailelerin çocuklarının okul öncesi eğitim sürecindeki gelişimlerine katkıda bulunmaları, çocukların gelecekteki eğitim hayatları için sağlam bir temel oluşturur.

OKULLARIN TEKNOLOJİK YETERLİLİĞİ ÖNEMLİ ROL OYNUYOR
Okul öncesi eğitiminde uzaktan eğitim uygulamalarından nasıl yararlanılıyor?
Ebru Satar: Okul öncesi eğitimde uzaktan eğitim uygulamaları, pandemi süreci ile önem kazandı. Veli desteği, okul öncesi eğitimde uzaktan eğitim uygulamalarının başarısı için çok önemlidir. Veliler, çocukların eğitimine katkı sağlayarak çocukların derslerine daha iyi odaklanmalarına ve başarılı olmalarına yardımcı olabilirler. Ayrıca veliler, çocukların sorularını yanıtlamak, ders materyallerini organize etmek ve öğretmenlerle iletişim kurmak gibi konularda da yardımcı olabilirler.
Okulların teknolojik yeterliliği, uzaktan eğitim uygulamalarının başarısı için de kritik bir faktördür. Okullar, öğrencilerin eğitimlerine yardımcı olacak teknolojik araçlar ve kaynaklar sağlamalıdır. Bunlar arasında internet erişimi, bilgisayarlar, tabletler, interaktif tahtalar, dijital materyaller ve öğrencilerin derslerine erişebilecekleri online platformlar yer alabilir.
Okul öncesi eğitimde uzaktan eğitim uygulamaları, özellikle çocukların evde kaldığı zamanlarda ve okulların kapalı olduğu dönemlerde oldukça faydalı. Öğretmenler, çocuklar için etkileşimli online dersler oluşturabilir, dijital materyaller hazırlayabilir ve öğrencilerin derslerini tamamlamalarına yardımcı olacak online aktiviteler planlayabilirler.
Okul öncesi için uzaktan eğitim uygulamasının başarısında veli desteği ve okulların teknolojik yeterliliği önemli bir rol oynamaktadır. Öğretmenler, bu uygulamaları etkili bir şekilde kullanarak çocukların eğitimlerini devam ettirebilirler.

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.