banner

İELEV Akademi ile yaşam boyu öğrenen ve öğreten öğretmenler yetişiyor




İELEV Okulları beş yıl önce kurduğu İELEV Akademi ile öğretmenlerinin profesyonel gelişimine hizmet içi eğitimlerle ve süpervizyon çalışmalarıyla katkıda bulunuyor. İELEV Okulları yönetici ve öğretmenleri günümüzde öğretmenlik mesleğinin değişen yönlerini ve gerçekleştirdikleri çalışmaları artı eğitim’de değerlendirdiler.

ielev_ekip_kasimKurumlar akademileriyle öğretmen eğitimlerini nasıl destekliyor?
Dr. Burcu Aybat - İELEV Özel 125. Yıl İlkokulu ve Ortaokulu Müdürü:
Yeni nesil eğitim-öğretim anlayışına sahip okulların, tüm paydaşlarını öğrenen olarak kabul ettiklerini ve buna göre öğrenme deneyimleri sunduklarını görüyoruz. Öğrenen okul olma yolunda olan bu kurumlar, öğretmenleri için, yeni nesli daha yakından tanımalarını sağlayacak, yenilikçi öğrenme ve öğretme yaklaşımlarını, yöntemlerini ve teknolojilerini kullanmalarını deneyimleyecek ve güncel konularla ilgili entelektüel bilgi birikimine ulaşmalarına fırsat yaratacak “akademi” yapılarını inşa ediyorlar. İşte bu öğretmen akademileri, yaşam boyu öğrenen ve öğreten öğretmenleri yetiştirmek üzere hayata geçiriliyor.
Yaklaşık beş yıldır aktif olan İELEV Akademi ile kurumumuzda görev alan öğretmenlerimizin profesyonel gelişimine hizmet içi eğitimlerle ve süpervizyonçalışmalarıyla katkıda bulunduğumuz gibi, öğretmenlerimizin kendi aralarındaki mesleki diyalogları öğrencilerimizin öğrenmeleri odağında sürdürmelerini sağlayan platformlar da kurguluyoruz. İELEV Akademi’de amacımız, öğretmenlerimizin, öğrenme ve öğretme süreçlerini tasarlamak adına donanımlarını artırmak, iş birliği içinde profesyonel bir ortamda çalışmalarını sağlamak, öğrenme ve öğretme ile ilgili tartışmalar ve paylaşımlar yaparak öğrencilerimizin öğrenmesine katkıda bulunacak entelektüel bir birikim oluşturmak ve iyi örneklerin gelişmesini, yaygınlaşmasını destekleyen profesyonel öğrenme toplulukları oluşturmak.
Okullardaki yeni nesil akademi yapılarının, öğretmenlerin yılın belli bir zamanında katıldıkları eğitimlerin ötesine geçip farklı bir hizmet sunması gerekiyor. Bireysel öğrenmeyi ve araştırmayı desteklemek, bir problem ya da ihtiyaç dahilinde kurulan öğretmen komitelerini teşvik etmek, sınıf gözlemlerini gelişim fırsatlarına dönüştürmek, öğretimsel koç ya da mentorluk sistemini yürütmek, öğretim tasarımı sürecini desteklemek, farklı alanlarda yenilikçi yaklaşımları ve uygulamaları bilimsel yöntemlerle destekleyerek deneyimletmek ve böylece sürekli gelişen ve değişen çağa uyum sağlayan bir okul ekosistemini oluşturmak akademilerin uygulamaları olmalı.

ÖĞRETMENLİĞİN 3 YETERLİK ALANI
Günümüzde öğretmenlik mesleğini niteleyen unsurlar neler?
Sevil Ertan Üstün - İELEV Özel İlkokulu/Ortaokulu Müdürü:Türk Dil Kurumu, öğretmen kelimesini “Mesleği bilgi öğretmek olan kimse, hoca, muallim, muallime.” olarak tanımlıyor. Öğretmenin toplumdaki rolü, bilgiyi aktarmak ve onu ölçmekten daha öte bir noktada yer alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2017 yılında yayımlanan, Öğretmenlik Mesleği Genel Yeterlikleri; “Mesleki Bilgi”, “Mesleki Beceri” ve “Tutum ve Değerler” olmak üzere 3 yeterlik alanı ve bu alanların altında yer alan alt yeterlikler ile bunlarla ilgili göstergelerden oluşuyor. Bu yeterlik alanları, her öğretmenin kendi kariyeri boyunca takip etmesi ve kendi adına geliştirmesi gereken alanları tespit edip bu anlamda çalışmalarına yön vermesi gereken birer rehber olmalıdır. Elbette bu bağlamda okullara da önemli roller düşmektedir. Öğretmenlerinin ihtiyaçlarını fark edip, bu doğrultuda gelişimlerine destek sağlayacak hizmet içi eğitim ortamları kurgulamak da okul yöneticilerinin temel görevlerinden olmalıdır.
Dünya günbegün değişiyor. İçinde bulunduğumuz bilgi ve teknoloji çağında; öğretmenlerin sürekli öğrenen, gelişime açık, kendisini yenileyen, güncelleyen bireyler olması gerekliliği ortadadır. Dünyanın değişim hızına ayak uydurabilme gücü, öğretmenlik mesleği için son derece elzem. Öğretmenler ancak bu sayede; değişime, yeniliğe, çağa ayak uydurabilen, fark yaratan, değişim içerisinde var olabilen ve hatta değişimler yaratabilecek bireyler, iyi insanlar yetiştirme görevlerini yerine getirmiş olabilirler. Tüm öğretmenlerin kişisel gelişim hedeflerini belirleyerek, periyodik olarak gözden geçirip güncellemeleri gerekiyor.
Günümüzde öğretmenlerin, şartlar nasıl olursa olsun öğrencileri için verimli öğrenme ortamları kurgulayabilme, öğrencilerinde öğrenme arzusu yaratabilme, her öğrencisini kendi öğrenme süreçleri içinde destekleyebilme yeterliklerine sahip olması gerekir. Okullarda iyi öğrenciler yetiştirebilmek için iyi öğretmenlere ihtiyaç vardır.

DEĞERLİ HİSSEDEN ÇALIŞANLAR DEĞER KATAR
Bir eğitim kurumunun öğretmenlere verdiği değeri neler belirliyor?
Çiğdem Yıldız - İELEV Özel 125. Yıl Anaokulu Müdürü: Yapılan araştırmalar, kurumlarında değerli hisseden çalışanların kuruma değer kattıklarını ayrıca adil, dürüst ve açık iletişimin olduğu yerde çalışanların kurumlarına güven duydukları ve performanslarının da bu doğrultuda arttığını göstermektedir. Öğretmenlik mesleği diğer mesleklerden farklı olarak yüksek bir özveriyle, şefkatle ve kapsayıcılıkla icra edilir.Bu nedenledir ki bu denli iç motivasyonu yüksek bir meslekte; kurumlar ancak, güvenilir, adil, çalışanını gözeten ve onun gelişimini sürekli kıldığını hissettiren bir çalışma atmosferi sağlıyor ise çalışanına değer veren bir kurum kültürüne sahiptir diyebiliriz.
Bir okul yöneticisi, okulundaki öğrencilerin her birinin etkin öğrenimini temin eden şeyin ve okul başarısının, güçlü bir eğitim kadrosuna ve destek birimlere sahip olmaktan geçtiğini iyi bilir.Okullarda başarıyı sürekli kılmanın yolu, okul çalışanlarının her yönden gelişimini sağlamak, iyilik halini korumak, çalışanı değerli hissettirmek ve bunu kurumun kültürü içerisinde yaşayan bir değer olarak canlı tutmaktır. Birçok sektörden farklı olarak eğitim kurumları, öğretmenin rolünden kaynaklı, toplumsal çıktıları en üst düzeyde ehemmiyete sahip kurumlardır. Bu sebepledir ki ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk,öğretmenlik mesleğinin ne kadar önemli olduğunu her fırsatta dile getirmiş, "En mesut olanlar, hizmetlerinin bütün nesillerce meçhul kalmasını tercih edecek karakterde bulunanlardır." demiştir.

ÖĞRETMENİN TASARLAYAN YÖNÜ ÖNE ÇIKIYOR
Teknolojik dönüşümün ortaya çıkardığı yeni dönemde öğretmenlerin görev ve sorumlulukları nasıl dönüşüyor? Öğretmenler kendilerini bu dönüşümün neresinde görüyorlar?
Göknur Aşçı - İELEV Özel 125. Yıl İlkokulu Sınıf Öğretmeni: Teknolojik dönüşümün en büyük yansımalarından biri eğitim ve öğretim süreçlerine olmuş; “teknoloji” ile adlandırılan çoğu ürün öğrenme problemlerine çare olarak gösterilmiştir. Ancak burada önemli olan husus,öğrenme problemlerini çözebilmek ve öğretimi daha etkili, verimli hale getirebilmek için doğru teknolojiyi tespit edebilmek ve tasarlayabilmektir. Bunugerçekleştirebilme gücünde olan en önemli rol; öğretmendir.
Öğretmenin “anlatan” rolü azalırken “tasarlayan” rolünün teknolojik dönüşümle birlikte daha çok ortaya çıktığı bir gerçek. Öğretimi tasarlamak ciddi bir hazırlık, araştırma ve geliştirme aşamalarından oluşuyor. Neyin nasıl öğretileceği, ne zaman ve nerede teknoloji kullanılacağı, hangi teknolojinin öğrenme problemini en iyi şekilde çözebileceğinin tespiti gibi birçok aşama, öğretmen cephesinde ciddi bir zaman ve emeğe karşılık geliyor.
Günümüzde gelişen teknoloji ve durumları takip eden, sürece bizzat dahil olan ve deneyen, denemekten çekinmeyen öğretmenler kendilerini yepyeni bir dünyanın merkezinde buluyorlar. Bu hızlı, esnek ve cesur dünyada “tasarımcı” kimliğiyle öğretmen, öğrenmenin bir varış noktasından ziyade bir yolculuk olduğunu daha çok özümsüyor. 

MÜFREDATI TEORİK DEĞİL PEDAGOJİK BİR YAKLAŞIMLA ELE ALMALIYIZ
Günümüzde değişen öğrenci profili çerçevesinde yeni dönemin pedagojisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Pelin Germiyen - İELEV Özel 125. Yıl İlkokulu / Ortaokulu Almanca Zümre Başkanı: Bilginin bu kadar hızlı ve kolay ulaşılabilen bir kaynak olmasının getirdiği avantajların yanı sıra, eğitimci olarak sorumluluklarımızın arttığının farkına varmamız gerekiyor. Bu doğrultuda sıklıkla duyduğumuz “lider öğretmen” veya “öğretimsel koç” rolümüzün aslında tam olarak ne anlama geldiği ve nasıl uygulanacağı üzerinde çalışılması gerektiği düşüncesindeyim.
Yeni nesil öğrencilerimizin biz eğitimcilerden beklentisi, artık bilginin kendisi değilse peki nedir? Gözlemlerime ve deneyimlerime göre, o bilgiyi öğrencilerimizin neden öğrenmeleri gerektiğinin iknasıdır. Bu ikna sürecinin en yakın dostu, öğrencilerin güvenini kazanmaktır. Öğrencilere sunulan içeriğin ve temaların, geleceklerine ne gibi bir faydası olacağını onlara anlatmak, yeni nesil pedagojisinde ön sırada yer almaktadır. Sadece bu ikna anı gerçekleştikten sonra verimli ve etkili bir öğrenme ortamının oluşması sağlanabilir.
Bu süreç, herhangi bir ders planı hazırlamaktan çok daha öte bir öğretim tasarımı süreci gerektirmektedir. Var olan müfredata olan bakış açımızı genişletmeli, UbD gibi, müfredata öğrenme odaklı bakış açısı kazandıran öğretim tasarımı modelleri ile çalışılmalıdır. O nedenledir ki yeni nesil pedagojisine adaptasyon için, biz eğitimcilerin müfredatı teorik değil pedagojik bir yaklaşımla ele almamız gerekmektedir.

YENİ KUŞAK ÖĞRETMENİN ROLÜNÜ DEĞİŞTİRDİ
Eğitim ve okul yönetiminde öğretmenlerin karar alma süreçlerinde görev ve sorumlulukları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Seda Adanur - İELEV Özel İlkokulu / Ortaokulu Matematik Bölüm Başkanı: Öncelikle tüm süreç boyunca yoğun olarak z kuşağı ve çok yakında sürece dahil olacak alfa kuşağı ile çalıştığımızı asla unutmamamız gerekiyor. Kabul edelim ki yepyeni bir kuşak geldi ve öğretmenin rolünü değiştirdi. Çalıştığımız kitleyi tanımak, profillerine uyum sağlamak da artık sorumluluklarımız arasında yer alıyor. Öğrencilerle okul yönetiminden çok öğretmenler zaman geçiriyor dolayısıyla doğru bilgi aktarımı konusunda iyi bir rehber olmak lazım. Okul yönetiminin öğrenciye hazırladığı/sunduğu okul ikliminin baş aktörü öğretmenlerdir. Bundan dolayı öğrencilerle sınıfta, teneffüste ve diğer etkinliklerde bir lider olarak öğretmenin iletişimi oldukça fazladır. Bu durumda öğrencinin duygu ve düşünce dünyasına hakim olan öğretmenin, okul iklimini oluşturmada görev ve sorumlulukları da önemli ve değerlidir. Bu bakış açısıyla öğrencinin gelişiminin daha sağlıklı olacağı aşikârdır. Öğretmenin, görevini tam yapıyor olması da bunu gerektirir. Zira öğrencinin beklentisinin yanında, eğitim öğretim müfredatındaki planlamanın doğru biçimde tamamlanması öğretmenin görev ve sorumluluklarının gereğidir.

Kurum olarak öğretmen seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Seda Sarı - İELEV Eğitim Kurumları İnsan Kaynakları Müdürü: İnsan Kaynakları Müdürlüğü olarak önceliğimiz; belirlenen ihtiyaçlarımız doğrultusunda gerek mesleki anlamda donanımlı, gerekse kurum değerlerini ve kültürünü sürdürecek öğretmenlerin kurumumuza kazandırılmasıdır.
İELEV Eğitim Kurumları bünyesinde istihdam edilecek aday öğretmenlerimizin seçiminde mezun olduğu üniversite ve yüksek lisans/doktora bilgisi, toplam çalışma deneyimi, mesleki alan bilgisi ve tecrübesi, sahip olduğu sertifikalar, katıldığı eğitimler ve gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk çalışmaları, katkıda bulunduğu projeler, yayınlar, sunumlar, ulusal ya da uluslararası projeler ve yenilikçi uygulamalar, yabancı dil düzeyi, iletişim becerileri, İELEV değerlerine ve kurum kültürüne uyum sağlama potansiyeli, okul kültürüne pozitif katkı sağlama yeteneği, güncel eğitim yaklaşımlarına, eğitim teknolojilerine ve yöntemlerine hakimiyeti, takım çalışmasına yatkınlığı, alanındaki ve eğitimdeki yenilikleri takip etme isteği, öğrenme ve öğretmeye olan tutku ve becerilerinin yanı sıraörnek ders anlatımı ve içerik planlamadeğerlendirmesi, daha önce çalıştığı kurumdan alınacak referans süreci gibi temel unsurlar belirleyici olmaktadır. 

Öğretmenlik mesleğinin gelişimi için neler önerirsiniz?
İrem Aydın - İELEV Özel İlkokulu Sınıf Öğretmeni: 
Anne babamdan devraldığım öğretmenlik mesleğimin 24 Kasım 2022 itibariyle 10.yılını kutlayacağım. Ben, mesleğimizi geliştirmek ve başöğretmenimizin izinden gitmek için, çocuğu odak noktasına aldığımız bir sistemin içerisinde olmayı tercih ederim. Gelişen dünyada ortaya çıkan birbirinden güzel uygulamaların takipçisi olmanın bizlere çok yararlı olacağını düşünmekteyim. Yabancı kaynaklarda araştırma yaptığımda karşıma çıkan güzel örnekler beni her zaman heyecanlandırmıştır. Bizler de bu örnekleri kendi eğitim – öğretim ortamımıza katmanın bir yolunu bulmalıyız. Hem öğretmeni hem öğrenciyi heyecanlandıran, sınıf içi ve sınıf dışında uygulanabilirliği olan güzel örnekler, veliler tarafından da heyecanla karşılanacak, öğrencinin okul hayatını daha anlamlı hale getirecektir. Gelişen dünyada, “eğitim” adı altında kocaman bir dünya olduğunu ve o dünyanın içerisinde bu mesleği severek yapan milyonlar olduğunu biliyorum. Bunun bir parçası olduğum için çok gururluyum. 

 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.