Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

“Hem Yaşam Hem Sınav Başarısı” sloganı ile ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirdikleri bilimsel, sosyal ve kültürel sosyal sorumluluk projeleriyle öğrencilerin eğitimine güç katarak, doğudan batıya kuzeyden güneye Final Okullarıyla ihtiyaç olan her yere ulaşmaya çalıştıklarını belirten Final Okulları Okul Öncesi Eğitim Koordinatörü Emine Eren ile, ulusal ve uluslararası alanda yaptıkları çalışmalar hakkında konuştuk.

“Duyarsam unuturum, görürsem hatırlarım, yaparsam öğrenirim.’’ Çin Atasözü
finalFinal Okulları’nda gerçekleştirilen okul projeleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Final Okulları olarak, “Hem Yaşam Hem Sınav Başarısı” sloganı ile ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirdiğimiz bilimsel, sosyal ve kültürel sosyal sorumluluk projeleriyle çocuklarımızın eğitimine güç katmaya, ihtiyaç olan her yere, okullarımızla ve geliştirdiğimiz projelerle ulaşmaya çalışıyoruz. Okullarımızda yürütülen projeler, çocuklarımızın kişisel gelişimine destek olurken dersler ve kazanımlarla bütünleştirilerek, çocuklarımızı eğitim ve öğretime hazırlayıcı ve pekiştirici olarak planlanıyor. Projelerin günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermesi amaç edinilirken sürdürülebilir olmasına da önem veriliyor. Eğitimden sağlığa, spordan sanata, bilimden sosyal sorumluluğa birçok alanda yürütülen sürdürülebilir projelerle; öğrencilerin yaratıcılıklarının beslenmesi, sorumluluk duygularının yükseltilmesi, ekip çalışmasına alıştırılması yanında bilimsel, toplumsal, sosyal ve kültürel olaylara da farkındalıklarının artırılması hedeflenmektedir.
Bu projeler nasıl hazırlanıyor? Neleri hedefliyor?
Ulusal ve uluslararası projeler, lider öğretmenlerimizin yönlendirmesiyle çocuklarımız tarafından araştırılıp hazırlanmaktadır. Proje uygulamalarının her aşamasında, bizzat çocuklarımızın etkin olduğu çalışmalar yer almaktadır. Özellikle Final Okulları’nda farklı eğitim kademelerinde yürütülen bilim, teknoloji ya da sosyal sorumluluk temelli projeler; çocuklarda farkındalık yaratmak, bilimsel çalışmalara ilgi uyandırmak ve toplumsal fayda sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Bu sosyal sorumluluk projelerinin sürdürülebilir olmasına da ayrıca önem verilmektedir.
Gerçekleştirilen projelerin sonuçları nasıl değerlendiriliyor?
Tüm projeler, amaçlarında belirtilen kriterlere göre değerlendirilmektedir. Topluma yararlı, sürdürülebilir ve kazandırdıklarının yüksek olması en önemli değerlendirme kriterlerimiz arasındadır. Öğrencilerimizin yaşam başarılarına destek olmak için okullarımızın ilkeleri doğrultusunda her projemiz için ayrı ayrı değerlendirme basamakları uygulamaktayız. Projenin betimlenebilmesi, öğrencilerimizin eğlenerek öğrenmesi, keyif alması, bunun kazanımlarla birleştirilmesi ve yaşamla ilişkilendirilmesi, değerlendirmenin önemli ayaklarını oluşturmaktadır.
finalPROJELER ÖĞRENCİLERE NELER KATIYOR?
Çocuklarımıza bilgiden çok beceri kazandırmayı hedeflediğimiz proje çalışmalarımızı; çocuklarımızın ilgi ve ihtiyaçlarına göre, gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde lider öğretmenlerimiz planlayıp sürdürmektedir. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarımızın bilimsel proje ödevi hazırlamaları ve ilgili yarışmalara katılmaları, bilime olan meraklarını yönlendirmede ve zihinsel kavrayışlarında önemli rol oynamaktadır. Yine bu projelerle, daha önce karşılaşmadıkları ortam ve insanlarla karşılaşarak, çocuklarımızın iletişim ve empati gelişimlerine de katkı sağlanmış olur. Ayrıca bu tür projelerin, yaratıcılığı geliştirdiği, düşünmeye özendirdiği, sorun çözme ve buluşçu yetenekleri güçlendirdiği bilinmektedir.
Örneğin, Türkiye birincisi olan robotik teknolojileri projesinde; öğrencilerimizin teknoloji kullanımında tüketen değil, üreten nesiller olarak yetişmesi amaçlanmıştır. Teknolojinin esiri olmayıp ona hükmetmeleri, keşfettikleri kodlama eğitimi ile kendi oyunlarını kendilerinin yazabilmesi ve disiplinlerarası yaklaşımla derslerini kendi hazırladıkları çalışmalarla daha da somutlaştırmaları hedeflenmektedir. Tüm öğrencilerimizin katılımına imkân tanımaya çalıştığımız proje etkinliklerinin, öğrencilere genel anlamda kazandırdıklarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
• Daha kolay öğrenmeleri, bilgi edinmeleri ve ilgili konuya dair meraklarını gidermelerinin yanı sıra yeni konulara ilgi duymalarını sağlar.
• Bağımsız düşünme, çalışma ve başarma cesaretini pekiştirdiği gibi eleştirel düşünme becerisi de kazandırır.
• Problem çözme tekniklerini ve bilimsel yöntemin aşamalarını öğrenmelerini sağlayarak kendi başlarına karar vermelerine yardımcı olur.
• Sözlü ve yazılı iletişim tekniklerini geliştirme imkânı sağlayarak kendilerine güven duymalarını ve başarma duygusunu tatmalarını sağlar.
• Seçme, planlama, inceleme ve yürütme gücü kazandırırken yaratıcılığı özendirerek bilimsel çalışma alışkanlığı kazandırır.
• Pratik deneyim kazandırmanın yanı sıra öğrencilerin boş zamanlarını yararlı ve anlamlı etkinliklerle doldurarak gerçek yaşam koşulları ile tanışmalarına imkân sağlar.
Final Okulları’nda yaparak ve yaşayarak öğrenmenin en önemli ayaklarından birini oluşturan ulusal ve uluslararası projelerimiz, YAŞAM BAŞARISI’nın da altını dolduran çocuklarımızı hayata hazırlayan en önemli çalışmalarımızdır.
FİNAL OKULLALRINDA GERÇEKLEŞTİRLEN PROJELERDEN BAZILARI
Bu projelerin bazılarına kısaca değinmek gerekirse, aşağıdaki çalışmaları örnek gösterebiliriz.
* Adana Final Okulları, öğrencilerimizin kişisel ve dil becerilerini geliştirmesine önemli ölçüde katkı sağlayan ve beş yıldan beri dünyada yüze yakın ülkede düzenlenen MUN (Model United Nations) konferansına “FIMUN” (Final International Model United Nations) adı altında hem katılmakta hem de ev sahipliği yapmaktadır. Yine Elazığ Final Okulları, bu vasıtayla Türkiye'nin doğusunda bir ilke imza atarak “Uluslararası MUNEF 2017 MUN Konferansı”nı düzenlemiştir.
* Batman Final Okulları’nda yürütülen bir diğer çalışma, “Robotik Teknolojileri”ni temel alan projelerin en iyi örneklerinden birini teşkil etmektedir. İnönü Üniversitesi tarafından robotik teknolojilere ilgi uyandırmak ve bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen “Uluslararası ROBOCOT Malatya 2017” (RobocotFest2-2017) festivalinde öğrencilerimizin ürettiği "ROBATMAN-2" adlı robot birinci olmuştur. NASA'nın yeni uzay aracı ORION’un sorumlu sistem mühendisi Sırrı Oğuz ile yine NASA'da görevli Oktay Arslan'dan birincilik ödülünü alan öğrencilerin bu başarısı uluslararası alanda ses getirmiştir.
* Bursa Final Okulları, “Minik Finans Mühendisleri Projesi” ile hem Bursa’da hem de ülke genelinde önemli ölçüde ses getirmiştir.
* Çayyolu Final Okulları, “Kanatsız Melekler” projesine katılan öğrencilerimiz, ihtiyaç sahibi bir yaşlının evine düzenli olarak giderek onun öz bakımını, ev temizliğini ve alışverişini yapmaktadır.
* Çekmeköy Final Okulları tarafından yürütülen ve çevre duyarlılığını artırmayı hedefleyen “Su Kâşifleri Projesi” ile, “kısıtlı su”, “temiz su”, “değerli su”, “dünyamızın suyu” başlıkları altında ilkokul ve ortaokul öğrencilerimizle birlikte öğretmenlerimiz de büyük bir istekle, sürdürülebilir bir çalışma ortaya koyuyorlar.
* Yine Denizli Final Okulları’nın “Kelebek Projesi” Pamukkale Üniversitesi öğrencileri ile birlikte yürüttüğümüz sürdürülebilir sosyal sorumluluk projelerimizin en iyi örneklerinden biridir.
* Diyarbakır Final Okulları’nın imza attığı “Kültür Köprüsü” projesi, öğrencilerimizin kültürlerarası empati kurmalarını sağlayan en önemli projelerimizdendir.
* Florya Final Okulları, öğrencileri ile birlikte hazırladığı “İTEC Geleceğin Sınıf Tasarımı Projesi”ni 2011 yılından itibaren bilişim teknolojileri ve diğer derslerin disiplinlerarası işbirliği ile yürütmüştür. Bu projemiz, 2014 yılında Sabancı Üniversitesi Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nda, 2015 yılında TÖDER, Eğitim Teknolojileri Zirvesi, ETZ14’te sunulmaya hak kazanmış ve büyük ses getirmiştir.
* Malatya Final Okulları öğrencileri, “Az Su Çok Verim” ve “Savaş Psikolojisinin Çocuk Resmi Üzerine Yansıması” projeleriyle TÜBİTAK bilim projeleri yarışmasında önemli ödüller kazanmışlardır.
Tüm Final Okulları’nda buraya yazamadığımız birçok çevre, hayvan hakları, sağlık, engelliler, sanat ve kardeş okul ile ilgili sürdürülebilirliği yüksek proje halen devam etmektedir. Ayrıca okul öncesi kurumlarına materyal ve oyuncak temini, imkânı olmayan okullara maddi yardım sağlama, kütüphane kurma gibi projeler de devam eden projeler arasındadır.

> Final’de yaşam ve sınav başarısı okul projeleriyle hayat buluyor

“Hem Yaşam Hem Sınav Başarısı” sloganı ile ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirdikleri bilimsel, sosyal ve kültürel sosyal sorumluluk projeleriyle öğrencilerin eğitimine güç katarak, doğudan batıya kuzeyden güneye Final Okullarıyla ihtiyaç olan her yere ulaşmaya çalıştıklarını belirten Final Okulları Okul Öncesi Eğitim Koordinatörü Emine Eren ile, ulusal ve uluslararası alanda yaptıkları çalışmalar hakkında konuştuk.

“Duyarsam unuturum, görürsem hatırlarım, yaparsam öğrenirim.’’ Çin Atasözü
finalFinal Okulları’nda gerçekleştirilen okul projeleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Final Okulları olarak, “Hem Yaşam Hem Sınav Başarısı” sloganı ile ulusal ve uluslararası düzeyde gerçekleştirdiğimiz bilimsel, sosyal ve kültürel sosyal sorumluluk projeleriyle çocuklarımızın eğitimine güç katmaya, ihtiyaç olan her yere, okullarımızla ve geliştirdiğimiz projelerle ulaşmaya çalışıyoruz. Okullarımızda yürütülen projeler, çocuklarımızın kişisel gelişimine destek olurken dersler ve kazanımlarla bütünleştirilerek, çocuklarımızı eğitim ve öğretime hazırlayıcı ve pekiştirici olarak planlanıyor. Projelerin günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermesi amaç edinilirken sürdürülebilir olmasına da önem veriliyor. Eğitimden sağlığa, spordan sanata, bilimden sosyal sorumluluğa birçok alanda yürütülen sürdürülebilir projelerle; öğrencilerin yaratıcılıklarının beslenmesi, sorumluluk duygularının yükseltilmesi, ekip çalışmasına alıştırılması yanında bilimsel, toplumsal, sosyal ve kültürel olaylara da farkındalıklarının artırılması hedeflenmektedir.
Bu projeler nasıl hazırlanıyor? Neleri hedefliyor?
Ulusal ve uluslararası projeler, lider öğretmenlerimizin yönlendirmesiyle çocuklarımız tarafından araştırılıp hazırlanmaktadır. Proje uygulamalarının her aşamasında, bizzat çocuklarımızın etkin olduğu çalışmalar yer almaktadır. Özellikle Final Okulları’nda farklı eğitim kademelerinde yürütülen bilim, teknoloji ya da sosyal sorumluluk temelli projeler; çocuklarda farkındalık yaratmak, bilimsel çalışmalara ilgi uyandırmak ve toplumsal fayda sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Bu sosyal sorumluluk projelerinin sürdürülebilir olmasına da ayrıca önem verilmektedir.
Gerçekleştirilen projelerin sonuçları nasıl değerlendiriliyor?
Tüm projeler, amaçlarında belirtilen kriterlere göre değerlendirilmektedir. Topluma yararlı, sürdürülebilir ve kazandırdıklarının yüksek olması en önemli değerlendirme kriterlerimiz arasındadır. Öğrencilerimizin yaşam başarılarına destek olmak için okullarımızın ilkeleri doğrultusunda her projemiz için ayrı ayrı değerlendirme basamakları uygulamaktayız. Projenin betimlenebilmesi, öğrencilerimizin eğlenerek öğrenmesi, keyif alması, bunun kazanımlarla birleştirilmesi ve yaşamla ilişkilendirilmesi, değerlendirmenin önemli ayaklarını oluşturmaktadır.
finalPROJELER ÖĞRENCİLERE NELER KATIYOR?
Çocuklarımıza bilgiden çok beceri kazandırmayı hedeflediğimiz proje çalışmalarımızı; çocuklarımızın ilgi ve ihtiyaçlarına göre, gelişimlerine katkı sağlayacak şekilde lider öğretmenlerimiz planlayıp sürdürmektedir. Özellikle ilköğretim çağındaki çocuklarımızın bilimsel proje ödevi hazırlamaları ve ilgili yarışmalara katılmaları, bilime olan meraklarını yönlendirmede ve zihinsel kavrayışlarında önemli rol oynamaktadır. Yine bu projelerle, daha önce karşılaşmadıkları ortam ve insanlarla karşılaşarak, çocuklarımızın iletişim ve empati gelişimlerine de katkı sağlanmış olur. Ayrıca bu tür projelerin, yaratıcılığı geliştirdiği, düşünmeye özendirdiği, sorun çözme ve buluşçu yetenekleri güçlendirdiği bilinmektedir.
Örneğin, Türkiye birincisi olan robotik teknolojileri projesinde; öğrencilerimizin teknoloji kullanımında tüketen değil, üreten nesiller olarak yetişmesi amaçlanmıştır. Teknolojinin esiri olmayıp ona hükmetmeleri, keşfettikleri kodlama eğitimi ile kendi oyunlarını kendilerinin yazabilmesi ve disiplinlerarası yaklaşımla derslerini kendi hazırladıkları çalışmalarla daha da somutlaştırmaları hedeflenmektedir. Tüm öğrencilerimizin katılımına imkân tanımaya çalıştığımız proje etkinliklerinin, öğrencilere genel anlamda kazandırdıklarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
• Daha kolay öğrenmeleri, bilgi edinmeleri ve ilgili konuya dair meraklarını gidermelerinin yanı sıra yeni konulara ilgi duymalarını sağlar.
• Bağımsız düşünme, çalışma ve başarma cesaretini pekiştirdiği gibi eleştirel düşünme becerisi de kazandırır.
• Problem çözme tekniklerini ve bilimsel yöntemin aşamalarını öğrenmelerini sağlayarak kendi başlarına karar vermelerine yardımcı olur.
• Sözlü ve yazılı iletişim tekniklerini geliştirme imkânı sağlayarak kendilerine güven duymalarını ve başarma duygusunu tatmalarını sağlar.
• Seçme, planlama, inceleme ve yürütme gücü kazandırırken yaratıcılığı özendirerek bilimsel çalışma alışkanlığı kazandırır.
• Pratik deneyim kazandırmanın yanı sıra öğrencilerin boş zamanlarını yararlı ve anlamlı etkinliklerle doldurarak gerçek yaşam koşulları ile tanışmalarına imkân sağlar.
Final Okulları’nda yaparak ve yaşayarak öğrenmenin en önemli ayaklarından birini oluşturan ulusal ve uluslararası projelerimiz, YAŞAM BAŞARISI’nın da altını dolduran çocuklarımızı hayata hazırlayan en önemli çalışmalarımızdır.
FİNAL OKULLALRINDA GERÇEKLEŞTİRLEN PROJELERDEN BAZILARI
Bu projelerin bazılarına kısaca değinmek gerekirse, aşağıdaki çalışmaları örnek gösterebiliriz.
* Adana Final Okulları, öğrencilerimizin kişisel ve dil becerilerini geliştirmesine önemli ölçüde katkı sağlayan ve beş yıldan beri dünyada yüze yakın ülkede düzenlenen MUN (Model United Nations) konferansına “FIMUN” (Final International Model United Nations) adı altında hem katılmakta hem de ev sahipliği yapmaktadır. Yine Elazığ Final Okulları, bu vasıtayla Türkiye'nin doğusunda bir ilke imza atarak “Uluslararası MUNEF 2017 MUN Konferansı”nı düzenlemiştir.
* Batman Final Okulları’nda yürütülen bir diğer çalışma, “Robotik Teknolojileri”ni temel alan projelerin en iyi örneklerinden birini teşkil etmektedir. İnönü Üniversitesi tarafından robotik teknolojilere ilgi uyandırmak ve bu konuda farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen “Uluslararası ROBOCOT Malatya 2017” (RobocotFest2-2017) festivalinde öğrencilerimizin ürettiği "ROBATMAN-2" adlı robot birinci olmuştur. NASA'nın yeni uzay aracı ORION’un sorumlu sistem mühendisi Sırrı Oğuz ile yine NASA'da görevli Oktay Arslan'dan birincilik ödülünü alan öğrencilerin bu başarısı uluslararası alanda ses getirmiştir.
* Bursa Final Okulları, “Minik Finans Mühendisleri Projesi” ile hem Bursa’da hem de ülke genelinde önemli ölçüde ses getirmiştir.
* Çayyolu Final Okulları, “Kanatsız Melekler” projesine katılan öğrencilerimiz, ihtiyaç sahibi bir yaşlının evine düzenli olarak giderek onun öz bakımını, ev temizliğini ve alışverişini yapmaktadır.
* Çekmeköy Final Okulları tarafından yürütülen ve çevre duyarlılığını artırmayı hedefleyen “Su Kâşifleri Projesi” ile, “kısıtlı su”, “temiz su”, “değerli su”, “dünyamızın suyu” başlıkları altında ilkokul ve ortaokul öğrencilerimizle birlikte öğretmenlerimiz de büyük bir istekle, sürdürülebilir bir çalışma ortaya koyuyorlar.
* Yine Denizli Final Okulları’nın “Kelebek Projesi” Pamukkale Üniversitesi öğrencileri ile birlikte yürüttüğümüz sürdürülebilir sosyal sorumluluk projelerimizin en iyi örneklerinden biridir.
* Diyarbakır Final Okulları’nın imza attığı “Kültür Köprüsü” projesi, öğrencilerimizin kültürlerarası empati kurmalarını sağlayan en önemli projelerimizdendir.
* Florya Final Okulları, öğrencileri ile birlikte hazırladığı “İTEC Geleceğin Sınıf Tasarımı Projesi”ni 2011 yılından itibaren bilişim teknolojileri ve diğer derslerin disiplinlerarası işbirliği ile yürütmüştür. Bu projemiz, 2014 yılında Sabancı Üniversitesi Eğitimde İyi Örnekler Konferansı’nda, 2015 yılında TÖDER, Eğitim Teknolojileri Zirvesi, ETZ14’te sunulmaya hak kazanmış ve büyük ses getirmiştir.
* Malatya Final Okulları öğrencileri, “Az Su Çok Verim” ve “Savaş Psikolojisinin Çocuk Resmi Üzerine Yansıması” projeleriyle TÜBİTAK bilim projeleri yarışmasında önemli ödüller kazanmışlardır.
Tüm Final Okulları’nda buraya yazamadığımız birçok çevre, hayvan hakları, sağlık, engelliler, sanat ve kardeş okul ile ilgili sürdürülebilirliği yüksek proje halen devam etmektedir. Ayrıca okul öncesi kurumlarına materyal ve oyuncak temini, imkânı olmayan okullara maddi yardım sağlama, kütüphane kurma gibi projeler de devam eden projeler arasındadır.

Son Güncelleme: Çarşamba, 24 Ocak 2018 15:14

Gösterim: 2024

Çizgi Kolejleri, eğitim sektörüne getirdiği çizgi ötesi yeniliklerle Türkiye’nin en iyi butik okulu olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. 7. Kampüsünü Çorlu da açan Çizgi Kolejleri Kurucusu Ulaş Velioğlu bununla da yetinmeyip, yenilikçi eğitim yaklaşımını şimdi farklı mecralara taşıyor.

ulas_velioglu_cizgiÇİZGİ KOLEJİ STEM OTOBÜSÜ TÜM ÇOCUKLARA ULAŞACAK
Başta son dönemin en popüler eğitim yaklaşımı olan STEM eğitimi olmak üzere bir çok yeni ve henüz uygulanmamış projeleri okullarında hayata geçiren Çizgi Kolejleri Kurucusu Ulaş Velioğlu, Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik), Mathematics (Matematik) kelimelerinin baş harflerinden oluşan, temelinde yaparak ve yaşayarak öğrenme prensibini taşıyan STEM eğitimini bu eğitimi alma imkanı olmayan çocuklara götürüyor.
Yeni projede ÇİZGİ KOLEJİ STEM OTOBÜSÜNÜ tasarlayan Çizgi Kolejleri inovasyon ekibi, STEM OTOBÜSÜ ile ilçe, mahalle, köy demeden kolej eğitimi alma şansı olmayan çocuklara bu hizmeti taşıyacak. STEM Otobüsü’nde okul öncesinden lise çağına kadar tüm çocukların otobüsün içinde konuşlandırılan bilim setleri ve proje uygulamaları ile aktiviteler yapabileceğini belirten Velioğlu, “İmkansızlıkları yokluk değil sadece biraz zorlanma olarak gören eğitim girişimcisi olarak, projeyi şimdilik İstanbul ve Marmara bölgesinde başlatıyoruz. Ancak projenin ülke genelinde yaygınlaşabilmesi için bu tip bilim uygulamalarının sadece imkanı olan çocuklara değil tüm çocuklarımıza sunulması gerekliliğine inanıyorum. Eğitime gerçek anlamda gönül vermiş değerli işbirlikçiler ile projeyi daha ileriye taşıyacağız.” diye konuştu.

cizgi_koleji_stem_otobusuAVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİYLE ERASMUS + PROJELERİ
Eğitim kalitesi yurt dışında da kabul edilmiş Çizgi Kolejleri, “Erasmus +” işbirlikleriyle bir taraftan Türkiye’de bulunan mültecilere sağlık alanında eğitim vermeyi diğer taraftan ise bünyesinde bulunan Sağlık Meslek liselerinde yetiştirdiği öğrencilerine yurt dışında istihdam imkanı sunuyor.
Mülteci ve göçmen hareketliliğinin yoğunlaştığı günümüzde, bu kitlelerin eğitimi adına duyduğu sosyal sorumluluktan dolayı, kendi adına pay üstlenerek durumdan vazife çıkardıklarını dile getiren Çizgi Kolejleri Kurucusu Ulaş Velioğlu, ülkemize sığınan 3.5 milyonu aşkın mültecinin her türlü sağlık sorunlarının çözümüne anahtar olmak için Avrupalı paydaşlarla önemli bir projeye imza attıklarını ifade etti.
2017 yılının ilk aylarında başlayan AB projesinin 2018’de de tüm hızıyla devam ederek 2019 yılında sonuçlanacağını belirten Velioğlu proje hakkında şöyle konuştu: “Çizgi Kolejleri Sağlık Meslek Liselerimizin proje ortakları arasında Hollanda’dan Stichting Regionaal Opleidingen Centrum Aventus, Almanya’dan ALB FILS KLINIKEN GMBH, Hollanda’dan Stichting SU International Zorg, Danimarka’dan Social-og Sundhedsskolen Fyn bulunuyor. Bu eğitim kurumlarının katılımlarıyla başlatılan Erasmus + projesi, 1. toplantısı Hollanda AVENTUS Okullarında diğer AB ülkeleri temsilcileri i, Ülkemizi temsilen ise Çizgi Kolejleri Kurucusu Ulaş Velioğlu ve Çizgi Kolejleri Proje Direktörü Dr. Ali İhsan Özeroğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. Proje sürecinin 2. toplantısı da İstanbul’da Çizgi Kolejlerinin ev sahipliğinde düzenlendi.”
Velioğlu, Ortadoğu’da son yıllarda cereyan eden savaşlar nedeniyle, birçok mültecinin ülkelerini terk ederek Türkiye ve bir çok Avrupa ülkesinde kendine güvenli yaşama imkanları aramaya başladığını, ev sahiplerinden çok farklı kültürlere sahip olan bu sosyal grupların gittikleri ülkelere uyum sağlama konusunda oldukça zorlandığını ve kültür çatışmaları yaşadıklarını sözlerine ekledi. Velioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çatışmaların ortadan kaldırılmasının birdenbire olabileceğine inanmak oldukça zordur. Çünkü bu amaca yönelik birçok yatırım yapılması gerekmektedir. Bu noktada, eğitim; mülteci ve göçmenlerin topluma uyum sağlamaları için anahtar yatırım aracı konumundadır. İlk yapılması gereken bu kişilerin bulunduğu yeni toplumda etkin iletişimlerini sağlayabilmek için o ülkenin dilini kullanabilme becerilerini geliştirmek ve ikincil olarak da o toplumda istihdam edilebilmelerine olanak sağlamaktır. Dil ve mesleki beceri kazandırılabildiğinde mülteci ve göçmenlerin toplumla bütünleşmesi daha kolay ve sorunsuz olabilecektir. Toplumsal bütünleşmenin sağlanmasında birincil basamağı oluşturan ve önem ve öncelik sıralamasında en ön sırayı tutan alan; “sağlık” alanıdır. Bu nedenle proje; mültecilerin kendi kültürlerinden gelen sağlık elemanlarını yetiştirerek onlara bulundukları toplumun dil becerilerini de kazandırıp sağlık sektöründe istihdam edilebilmelerine odaklanmıştır. Proje ortaklarının mülteci ve göçmen idareleri, sağlık bakanlıkları, eğitim ve içişleri bakanlıklarının yetkili mercilerinin de katılımlarıyla yapılacak toplantılarda sağlanacak bilgilerle, mültecilere yönelik en etkin sağlık eğitiminin nasıl yapılacağına dair bilgiler toplanmakta ve 2019 yılında uygulamaya geçirilmesi planlanan yeni bir Erasmus + projesiyle bu kitlelerin sağlık alanında yaşadıkları olumsuzluklar ortadan kaldırılabilecektir. Eğitimde Lider Çizgisiyle uluslararası boyutta etkinliklerini sürdüren Çizgi Koleji sahip olduğu evrensel değerler ve evrensel bakış açısıyla insanlığa değer katmayı kararlılıkla sürdürecektir.”

ÇİZGİ KOLEJİ MEZUNLARINA AVRUPA’DA ÇALIŞMA ŞANSI
Bu amaçla; 2018-2019 eğitim- öğretim yılında sahip olduğu Sağlık Meslek Liselerinde İngilizce hazırlık eğitimini başlatarak, mezunlarına yurt dışında istihdam olanakları sağlayacaklarını ifade eden Velioğlu, “Git gide yaşlanmakta olan AB nüfusu kendilerine her kademede sağlık hizmetlerini en mükemmel şekilde sunabilecek sağlık personeline ihtiyaç duymakta ve yaptığı AB projeleriyle kendini bu alanda ispatlamış Çizgi Kolejleri’ni bir umut ışığı görmektedir. İnsanlığın “eğitimle yüceleceğine” inanan Çizgi Kolejleri gerek AB gerekse kendi ülkesinden kendine yüklenen ‘Eğitimde kalite Çizgi Kolejleri çizgisinde gerçekleşir’ misyonuna sahip olarak insanlığa değer katacak değerleri her alanda yetiştirmeye devam edecektir.” diye konuştu.

> Çizgi Kolejleri’nden STEM ve ERASMUS + projeleri

Çizgi Kolejleri, eğitim sektörüne getirdiği çizgi ötesi yeniliklerle Türkiye’nin en iyi butik okulu olma yolunda sağlam adımlarla ilerliyor. 7. Kampüsünü Çorlu da açan Çizgi Kolejleri Kurucusu Ulaş Velioğlu bununla da yetinmeyip, yenilikçi eğitim yaklaşımını şimdi farklı mecralara taşıyor.

ulas_velioglu_cizgiÇİZGİ KOLEJİ STEM OTOBÜSÜ TÜM ÇOCUKLARA ULAŞACAK
Başta son dönemin en popüler eğitim yaklaşımı olan STEM eğitimi olmak üzere bir çok yeni ve henüz uygulanmamış projeleri okullarında hayata geçiren Çizgi Kolejleri Kurucusu Ulaş Velioğlu, Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik), Mathematics (Matematik) kelimelerinin baş harflerinden oluşan, temelinde yaparak ve yaşayarak öğrenme prensibini taşıyan STEM eğitimini bu eğitimi alma imkanı olmayan çocuklara götürüyor.
Yeni projede ÇİZGİ KOLEJİ STEM OTOBÜSÜNÜ tasarlayan Çizgi Kolejleri inovasyon ekibi, STEM OTOBÜSÜ ile ilçe, mahalle, köy demeden kolej eğitimi alma şansı olmayan çocuklara bu hizmeti taşıyacak. STEM Otobüsü’nde okul öncesinden lise çağına kadar tüm çocukların otobüsün içinde konuşlandırılan bilim setleri ve proje uygulamaları ile aktiviteler yapabileceğini belirten Velioğlu, “İmkansızlıkları yokluk değil sadece biraz zorlanma olarak gören eğitim girişimcisi olarak, projeyi şimdilik İstanbul ve Marmara bölgesinde başlatıyoruz. Ancak projenin ülke genelinde yaygınlaşabilmesi için bu tip bilim uygulamalarının sadece imkanı olan çocuklara değil tüm çocuklarımıza sunulması gerekliliğine inanıyorum. Eğitime gerçek anlamda gönül vermiş değerli işbirlikçiler ile projeyi daha ileriye taşıyacağız.” diye konuştu.

cizgi_koleji_stem_otobusuAVRUPA BİRLİĞİ ÜLKELERİYLE ERASMUS + PROJELERİ
Eğitim kalitesi yurt dışında da kabul edilmiş Çizgi Kolejleri, “Erasmus +” işbirlikleriyle bir taraftan Türkiye’de bulunan mültecilere sağlık alanında eğitim vermeyi diğer taraftan ise bünyesinde bulunan Sağlık Meslek liselerinde yetiştirdiği öğrencilerine yurt dışında istihdam imkanı sunuyor.
Mülteci ve göçmen hareketliliğinin yoğunlaştığı günümüzde, bu kitlelerin eğitimi adına duyduğu sosyal sorumluluktan dolayı, kendi adına pay üstlenerek durumdan vazife çıkardıklarını dile getiren Çizgi Kolejleri Kurucusu Ulaş Velioğlu, ülkemize sığınan 3.5 milyonu aşkın mültecinin her türlü sağlık sorunlarının çözümüne anahtar olmak için Avrupalı paydaşlarla önemli bir projeye imza attıklarını ifade etti.
2017 yılının ilk aylarında başlayan AB projesinin 2018’de de tüm hızıyla devam ederek 2019 yılında sonuçlanacağını belirten Velioğlu proje hakkında şöyle konuştu: “Çizgi Kolejleri Sağlık Meslek Liselerimizin proje ortakları arasında Hollanda’dan Stichting Regionaal Opleidingen Centrum Aventus, Almanya’dan ALB FILS KLINIKEN GMBH, Hollanda’dan Stichting SU International Zorg, Danimarka’dan Social-og Sundhedsskolen Fyn bulunuyor. Bu eğitim kurumlarının katılımlarıyla başlatılan Erasmus + projesi, 1. toplantısı Hollanda AVENTUS Okullarında diğer AB ülkeleri temsilcileri i, Ülkemizi temsilen ise Çizgi Kolejleri Kurucusu Ulaş Velioğlu ve Çizgi Kolejleri Proje Direktörü Dr. Ali İhsan Özeroğlu’nun katılımıyla gerçekleşti. Proje sürecinin 2. toplantısı da İstanbul’da Çizgi Kolejlerinin ev sahipliğinde düzenlendi.”
Velioğlu, Ortadoğu’da son yıllarda cereyan eden savaşlar nedeniyle, birçok mültecinin ülkelerini terk ederek Türkiye ve bir çok Avrupa ülkesinde kendine güvenli yaşama imkanları aramaya başladığını, ev sahiplerinden çok farklı kültürlere sahip olan bu sosyal grupların gittikleri ülkelere uyum sağlama konusunda oldukça zorlandığını ve kültür çatışmaları yaşadıklarını sözlerine ekledi. Velioğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çatışmaların ortadan kaldırılmasının birdenbire olabileceğine inanmak oldukça zordur. Çünkü bu amaca yönelik birçok yatırım yapılması gerekmektedir. Bu noktada, eğitim; mülteci ve göçmenlerin topluma uyum sağlamaları için anahtar yatırım aracı konumundadır. İlk yapılması gereken bu kişilerin bulunduğu yeni toplumda etkin iletişimlerini sağlayabilmek için o ülkenin dilini kullanabilme becerilerini geliştirmek ve ikincil olarak da o toplumda istihdam edilebilmelerine olanak sağlamaktır. Dil ve mesleki beceri kazandırılabildiğinde mülteci ve göçmenlerin toplumla bütünleşmesi daha kolay ve sorunsuz olabilecektir. Toplumsal bütünleşmenin sağlanmasında birincil basamağı oluşturan ve önem ve öncelik sıralamasında en ön sırayı tutan alan; “sağlık” alanıdır. Bu nedenle proje; mültecilerin kendi kültürlerinden gelen sağlık elemanlarını yetiştirerek onlara bulundukları toplumun dil becerilerini de kazandırıp sağlık sektöründe istihdam edilebilmelerine odaklanmıştır. Proje ortaklarının mülteci ve göçmen idareleri, sağlık bakanlıkları, eğitim ve içişleri bakanlıklarının yetkili mercilerinin de katılımlarıyla yapılacak toplantılarda sağlanacak bilgilerle, mültecilere yönelik en etkin sağlık eğitiminin nasıl yapılacağına dair bilgiler toplanmakta ve 2019 yılında uygulamaya geçirilmesi planlanan yeni bir Erasmus + projesiyle bu kitlelerin sağlık alanında yaşadıkları olumsuzluklar ortadan kaldırılabilecektir. Eğitimde Lider Çizgisiyle uluslararası boyutta etkinliklerini sürdüren Çizgi Koleji sahip olduğu evrensel değerler ve evrensel bakış açısıyla insanlığa değer katmayı kararlılıkla sürdürecektir.”

ÇİZGİ KOLEJİ MEZUNLARINA AVRUPA’DA ÇALIŞMA ŞANSI
Bu amaçla; 2018-2019 eğitim- öğretim yılında sahip olduğu Sağlık Meslek Liselerinde İngilizce hazırlık eğitimini başlatarak, mezunlarına yurt dışında istihdam olanakları sağlayacaklarını ifade eden Velioğlu, “Git gide yaşlanmakta olan AB nüfusu kendilerine her kademede sağlık hizmetlerini en mükemmel şekilde sunabilecek sağlık personeline ihtiyaç duymakta ve yaptığı AB projeleriyle kendini bu alanda ispatlamış Çizgi Kolejleri’ni bir umut ışığı görmektedir. İnsanlığın “eğitimle yüceleceğine” inanan Çizgi Kolejleri gerek AB gerekse kendi ülkesinden kendine yüklenen ‘Eğitimde kalite Çizgi Kolejleri çizgisinde gerçekleşir’ misyonuna sahip olarak insanlığa değer katacak değerleri her alanda yetiştirmeye devam edecektir.” diye konuştu.

Son Güncelleme: Cuma, 19 Ocak 2018 16:05

Gösterim: 2722

Arı okulları, öğrencilerine dünyayı sorgulayan doğru değerlendirmeler yapabilecek zihinsel beceriler kazandırmayı ve bu becerileri alışkanlığa dönüştürmeyi hedefliyor.

ari_felsefeBu amaçla 2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren 3.sınıf öğrencileri ile “Dostluk, adalet, eşitlik, sorumluluk vb.” kavramlar üzerinde tartışılarak başlanan “Haklarımız-Sorumluluklarımız” temalı felsefe projesi yürütülüyor.
Öğrenciler bilim eğitimi kapsamında sınıf öğretmenleri, sınıf öğretmenleri koordinatörü, ARGEM uzmanları ve yöneticilerinin rehberliğinde hazırladıkları “Haklarımız ve Sorumluluklarımız” adlı felsefe projelerini velilerinin beğenisine sunuyor.
Proje kapsamında Arılı öğrenciler “hak, adalet, eşitlik, sorumluluk” konularında bilimsel araştırma basamaklarını anket ve görüşme yöntemiyle uygularken edindikleri bilgileri poster formatında hazırlıyor ve bu bilimsel etkinliği başarılı sunumlar gerçekleştirerek tamamlıyorlar. Ayrıca insan hakları ve çocuk hakları bildirgelerini de inceleyen küçük filozoflar araştırdıkları kavramların yer aldığı kendi sınıf bildirgelerini oluşturuyor ve “Filozof Çocuğun Demokrasi Bahçesi”nde sergiliyorlar.
Öğrenciler, proje sonunda eleştirel ve yaratıcı düşünme, etik, sorgulama gibi becerilerin yanında felsefenin sorumluluk, adalet, mutluluk, doğruluk, yaşamın anlamı gibi konular üzerine düşündürdüğünü, hayatla ilgili pek çok soru sordurduğunu kavrarken yaptıkları tüm çalışmaları da proje sunum günlerinde velileri ve arkadaşları ile paylaşıyorlar.
ari_veliSunumların ardından veliler, öğrencilerin emek ve özverileriyle hazırlandıkları projeler ile ilgili duygu ve düşüncelerini notlara dökerek paylaşıyorlar. Bu proje ile ilgili veliler tarafından yazılan birbirinden etkileyici notlar, hem Arı Okullarında yürütülen projelere inancı ve desteği yansıtıyor hem de öğrencileri geleceğin araştırma becerileri donanmış ile bireyler olmaları yönünde yüreklendiriyor.
Proje boyunca edindikleri bilgi ve deneyimleri günlük yaşamlarına yansıtan ve kazanıma dönüştüren Arılı öğrenciler; felsefenin, demokratik davranışların gelişmesine katkıda bulunduğunu, kararlarının adil olup olmadığı konusunda, kendilerini ve başkalarını sorgulayabildiklerini de fark ediyor, sınıf içindeki sorunlara çözüm ararken farklı bakış açıları geliştirebiliyorlar.

> Filozof Arılıların “Felsefe” Temalı Bilim Eğitimi Projesi

Arı okulları, öğrencilerine dünyayı sorgulayan doğru değerlendirmeler yapabilecek zihinsel beceriler kazandırmayı ve bu becerileri alışkanlığa dönüştürmeyi hedefliyor.

ari_felsefeBu amaçla 2013-2014 eğitim öğretim yılından itibaren 3.sınıf öğrencileri ile “Dostluk, adalet, eşitlik, sorumluluk vb.” kavramlar üzerinde tartışılarak başlanan “Haklarımız-Sorumluluklarımız” temalı felsefe projesi yürütülüyor.
Öğrenciler bilim eğitimi kapsamında sınıf öğretmenleri, sınıf öğretmenleri koordinatörü, ARGEM uzmanları ve yöneticilerinin rehberliğinde hazırladıkları “Haklarımız ve Sorumluluklarımız” adlı felsefe projelerini velilerinin beğenisine sunuyor.
Proje kapsamında Arılı öğrenciler “hak, adalet, eşitlik, sorumluluk” konularında bilimsel araştırma basamaklarını anket ve görüşme yöntemiyle uygularken edindikleri bilgileri poster formatında hazırlıyor ve bu bilimsel etkinliği başarılı sunumlar gerçekleştirerek tamamlıyorlar. Ayrıca insan hakları ve çocuk hakları bildirgelerini de inceleyen küçük filozoflar araştırdıkları kavramların yer aldığı kendi sınıf bildirgelerini oluşturuyor ve “Filozof Çocuğun Demokrasi Bahçesi”nde sergiliyorlar.
Öğrenciler, proje sonunda eleştirel ve yaratıcı düşünme, etik, sorgulama gibi becerilerin yanında felsefenin sorumluluk, adalet, mutluluk, doğruluk, yaşamın anlamı gibi konular üzerine düşündürdüğünü, hayatla ilgili pek çok soru sordurduğunu kavrarken yaptıkları tüm çalışmaları da proje sunum günlerinde velileri ve arkadaşları ile paylaşıyorlar.
ari_veliSunumların ardından veliler, öğrencilerin emek ve özverileriyle hazırlandıkları projeler ile ilgili duygu ve düşüncelerini notlara dökerek paylaşıyorlar. Bu proje ile ilgili veliler tarafından yazılan birbirinden etkileyici notlar, hem Arı Okullarında yürütülen projelere inancı ve desteği yansıtıyor hem de öğrencileri geleceğin araştırma becerileri donanmış ile bireyler olmaları yönünde yüreklendiriyor.
Proje boyunca edindikleri bilgi ve deneyimleri günlük yaşamlarına yansıtan ve kazanıma dönüştüren Arılı öğrenciler; felsefenin, demokratik davranışların gelişmesine katkıda bulunduğunu, kararlarının adil olup olmadığı konusunda, kendilerini ve başkalarını sorgulayabildiklerini de fark ediyor, sınıf içindeki sorunlara çözüm ararken farklı bakış açıları geliştirebiliyorlar.

Son Güncelleme: Cuma, 19 Ocak 2018 15:11

Gösterim: 2213

2013 yılında İstanbul’da 2 kampüsle eğitime başlayan ERA Kolejleri, 2017-2018 eğitim öğretim döneminde anaokulundan liseye İstanbul’da 10, Bursa ve Sakarya’da birer kampüsü, 800 çalışan ve 6.000 öğrencisi ile yeni neslin tercih ettiği okul olmaya devam ediyor.

gulcin_askin_eraERA Kolejleri özel tasarlanmış mimarisi, Z Kuşağına göre düşünülmüş eğitim ortamları ve inovatif eğitim anlayışı ile öğrencilerine farklı projelerin kapılarını açıyor. ERA Kolejleri’nin öğrenci projeleri ile ilgili sorularımızı Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü Gülçin Aşkın Çetin cevapladı.

Öncelikle Projeleri neden önemsediğini konusunda bilgi verebilir misiniz?
Öğrencilerimizin daha ilkokul, ortaokul sıralarından başlayarak bilimsel dayanaklı çalışmalar yapması bizler için ve geleceğimiz için çok önemli. Her şeyden önemlisi sürdürülebilir bir yaşam ve dünya için projelerin her türlüsünü önemsiyoruz. Bazen bilimsel projelerle bazen sosyal sorumluluk projeleri ile “sürdürülebilir bir yaşam” amacımızı öğrencilerimizle birlikte gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

era_kolejlerERA Kolejlerinde uygulanan projelerden söz eder misiniz?
Şu anda bilimsel projelerden, sosyal sorumluluk projelerine, sağlıktan teknoloji projelerine hem öğrenci bazlı hem okul bazlı hem de kurumsal takip ettiğimiz onlarca projemiz var. Biz kurumsal olarak Sağlıklı Okul, Temiz Okul, Güvenli Okul, Beslenme Dostu Okul projelerine dahil olduk ve kampüslerimize bu alanlarda beyaz bayraklarımızı aldık. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik birimimiz ise sayısız sosyal sorumluluk projesine öğrencilerimizle birlikte imza atıyor. Bu projelerdeki temel hedeflerimiz yardımseverlik, empati, çevre duyarlılığı, sürdürülebilir yaşam değerlerinin öğrencilerimize aktarılması. Yer aldığımız kardeş okul projeleri ile yardım kampanyalarımızda öğrencilerimiz kendi ürünlerini üretip bağış kampanyası ile satışını yaptıkları yardım kermesleri düzenlediler. Elde edilen tüm gelir kardeş okul ve yardım kampanyalarımız doğrultusunda ihtiyaç sahiplerine ulaştı. LÖSEV, KAÇUV, Kızılay, Yeşilay, TOG, TOFD gibi sivil toplum kuruluşları ile düzenlenen farkındalık eğitimleri ve projeler doğrultusunda öğrencilerimiz topluma fayda sağlayan sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorlar. Teknoloji bağımlılığı hakkında Yeşilay ile birlikte yürütülen farkındalık çalışmaları, eğitimler ve projelerle teknolojinin zararlarını hem öğrencilerimize hem de çevremize duyurmayı amaçlamaktayız. TEMA ve TURMEPA ile öğrencilerin çevre duyarlılıklarını pekiştiren ve iyi bir çevreci olmalarını sağlayacak projeleri sürdürülebilir bir yaşam için yürütüyoruz. Teknoloji projelerini bilişim zümremiz Maker Kulübü ile yürütüyor ve yeni bir ürün ortaya konmasını ve geri dönüşümü çok önemsiyoruz.

ERA Kolejleri’nde; gerçekleştirilen uluslararası projeler hangileridir?
ERA MUN PROJESİ: ERA Kolejleri yaşadığı dünyaya duyarlı öğrenciler yetiştirmek üzere dünya sorunlarına da duyarlılık geliştirmeleri ve çözümü hep başkalarından beklemek yerine öğrencilerin kendilerinin de çözümün bir parçası olabileceklerini fark ettirmek için ERA- MUN Projesini yürütüyor. Bu proje; Birleşmiş Milletler Konferansı’nın bir simülasyonudur. Bu simülasyona göre öğrenciler farklı ülkelerin delegasyonlarını üstlenirler. Delege olarak temsil ettikleri ülkenin sorunlarını dile getirmek üzere bu simülasyona hazırlanırlar ve sunumlarıyla katılırlar.
ERASMUS (+) PLUS PROJESİ: ERA Kolejleri’nde sürdürülen bir diğer uluslararası proje de Avrupa Birliği’nin desteklediği Erasmus+(Plus) Projesi. Bu proje eğitim, gençlik ve spor alanlarını kapsayan ve öğrencilerin kişisel gelişimlerini destekleyen bir proje olarak öne çıkıyor..
İşbirliğinde olduğumuz Almanya, İtalya, İspanya, Portekiz, Polonya gibi pek çok ülke var. Bunun gibi uluslararası projeler kültürel etkileşimleri de öğrencilere sağlaması açısından farklı ve güzel izler bırakıyor. Öğrencilerimiz kendi kabuklarından çıkarak dünyaya açılıyorlar ve bu sayede hoşgörü kültürünü de geliştiriyorlar.

Bu projeler nasıl hazırlanıyor? Neleri hedefliyor?
Projelerin hazırlık aşamalarında büyük bir eğitim ordusu yer alıyor. Öncelikle yaz zümrelerinde öğretmenlerimizin ön hazırlıkları ile projeler belirleniyor ve başvuru süreleri takibe alınarak ön hazırlık süreci yürütülüyor. Sonra ilgili kademelerde duyuruları, toplantıları ve ön bilgilendirmeleri yapılarak başvurular başlıyor. Projelerimiz de başvuruların akabinde start alıyor. Projelerin sayısı da giderek artıyor. Aslında temel hedefimiz gerçekten her anlamda “Sürdürülebilir Bir Dünya” ve bu dünyaya entegre olmuş bir “İyi İnsan” yetiştirebilmek! Yeni nesil öğrencilerin dünyaya, dünyanın sorunlarına ve çözümlerine entegre olmaları, okuldan çıktıklarında yaşamda kendilerini sudan çıkmış balık gibi bulmamaları için projelerimizin hayat bulmasına ihtiyacımız var.

Sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Projeler kendi alanlarına göre geçerliliği olan komiteler tarafından genelde değerlendiriliyor. Proje AB, BM, TUBİTAK vb. hangisi tarafından kabul görmüş ve ortaya konmuşsa değerlendirme kriterleri de buna göre en başında öğrencilere duyuruluyor. Buradaki asıl amacın değerlendirme olmadığını öğrencilerimize hassasiyetle anlatıyoruz. Çünkü projenin öğrencilere kazanımları sonuç ne olursa olsun tartışmasız çok büyük. Bu kazanımları elde etmeleri öncelikli gayemiz oluyor, sonuçta da kazanmak da var kaybetmek de! Ya da projenizin kabul görmesi veya görmemesi ihtimalleri var. Projenin kabul görmemesi de yeni bir öğrenme ve kazanım süreci aslında. Bunların öğrencilere hayat boyu lazım olacak olan; yeniden gözden geçirme, farklı bir açıdan bakabilme ya da varsa hatalar kabullenme gibi çok daha büyük kazanımları da sağladığını aktarıyoruz.

KEŞFETMEYİ ÖĞRENİYORLAR
Projeler, öğrencilere neler katıyor?
Öğrenciler, proje ne olursa olsun bir kere bu süreci bir keşfetme süreci olarak yaşıyorlar ve sonunda da gerçekten yeni bir keşfe varıyorlar. Projenin içeriği ne olursa olsun, öğrenci daha önce bilmediği, görmediği bir dünya ile tanışıyor. Çünkü bir araştırma aşamasından geçiyor. Bu aşama aslında öğrenciye proje konusuyla ilgili derin bir tanışma kazanımı sağlıyor.
Akademik olarak çocuklar salt ezbere dayalı bir eğitimle üniversiteye gittiklerinde bilim alanında çalışma yapmakta ve ortaya yeni bir ürün, yeni bir fikir yani kısacası yeni bir tez koymakta çok zorlanıyorlar. Oysa ki ezberden çıkıp projeler aracılığı ile araştıran, geliştiren, düşünen hem bireysel sorumluluğunu yerine getirirken hem de ekip çalışmasına da uyum sağlayan çocuklar ilerideki eğitim basamaklarında da çok daha başarılı ve üretken olabilirler.
Bunun yanı sıra Öğretilen her bilginin hayattaki karşılığı da çocuklar için projeler aracılığı ile somutlaşabiliyor. Bu sayede dersler ve bilgiler de daha anlamlı olmanın yanı sıra öğrenme de kalıcı bir şekilde gerçekleşiyor. Sosyal olarak öğrenci bir projede yer aldığı grup içinde kişisel gelişimini destekliyor. Ekip çalışmasını, disiplini, özveriyi bazen yenilgiyi bazen övgüyü bile yaşayabiliyor. Bunun neticesinde öğrencilerimizin empati becerileri gelişiyor. Kişisel olarak ifade gücünü keşfediyor, kalemini ve dilini kullanmayı öğreniyor. Bu da öğrencinin özgüvenini destekliyor.

ERA KOLEJLERİ ÖĞRENCİLERİ GÜNDELİK HAYATA İLİŞKİN DE PEK ÇOK PROJE ÜRETİYOR. İŞTE ONLARDAN BİRKAÇ ÖRNEK:
ECZAMATİK
Geç saatler hastaların nöbetçi eczane bulması zor oluyor. Nöbetçi eczaneler de şiddet ve baskınlardan sorun yaşıyor. Eczamatik bu noktada devreye girerek sorunlara çözüm oluyor. Eczamatik projesi bankamatik ve yiyecek-içecek otomatlarından esinlenilerek hazırlandı.
OKUR-GEZER
Ülkemizdeki kitap okuma oranını artırmak ve kitap okuma alışkanlığını daha çok kişiye kazandırmak için ERA Kolejleri öğrencileri Okur-Gezer projesini tasarladı. Bankalardaki sıra alma makinelerinden esinlenilerek hazırlanan Okur-Gezer, 7’den 77’ye her kesime hitap eden bir cihaz. Örneğin; Pendik’ten metroya binen bir kişi, metro girişinde bulunan Okur-Gezer’e uğrayarak 3 adımda kendisine en uygun hikâyeyi alabilecek. Okur-Gezer’in en önemli özelliklerinden biri de mavi kapak projesine destek vermesi. Çünkü iki mavi kapak atan kişi bir hikâye daha alabiliyor.
HAYVANSEVER SOKAK LAMBASI
Sokak hayvanlarının soğuktan donarak ölmelerini önlemek için hayvan severler ve belediyeler sokaklara hayvan barınakları yerleştiriyor. ERA Kolejleri öğrencileri de bundan etkilenerek Hayvan sever Sokak Lambası’nı tasarladı. Bu proje sayesinde hem sokak hayvanları soğuktan korunacak hem de güneş enerjisi elektriğe çevrilerek sokak lambaları aydınlatılacak.
ERA KOLEJLERİ’NDE BU YIL “BAĞLAN AMA BAĞIMLI OLMA” PROJESİ
Televizyon, telefon, tablet, akıllı tahtalar bir eğitim materyali olarak baktığımızda çok faydalı olmakla birlikte çocukları bu teknolojinin esiri olmaktan da kurtarmak gerekiyor. Online ödev programları vesilesi ile teknoloji başına geçen bir çocuğu o ekranın başından ödev bitince kaldırmak pek de mümkün olmayabiliyor. Biz de ERA Kolejleri olarak bu konuya duyarsız kalamadık ve bu yılki sosyal sorumluluk projelerimizin ana temasını da çağımızın bir dünya sorunu haline gelen “Teknoloji Bağımlılığı” olarak belirledik. Bu konuda farkındalık oluşturmak ve teknolojiyi tüketen bir nesilden üreten bir nesle evirilmek için okullarımızda bilgilendirme çalışmaları ve eğitimler yapıyoruz. Avrasya Maratonu’nda da Yeşilay’a destek vererek yürüdük. Yıl boyunca Yeşilay’la Teknoloji Bağımlılığına dair iş birliğimiz devam edecek. Ayrıca teknoloji bağımlılığına dikkat çekecek çok büyük bir projenin de ön hazırlık sürecindeyiz.

> ERA’da projelerin mottosu: Sürdürülebilir Bir Yaşam

2013 yılında İstanbul’da 2 kampüsle eğitime başlayan ERA Kolejleri, 2017-2018 eğitim öğretim döneminde anaokulundan liseye İstanbul’da 10, Bursa ve Sakarya’da birer kampüsü, 800 çalışan ve 6.000 öğrencisi ile yeni neslin tercih ettiği okul olmaya devam ediyor.

gulcin_askin_eraERA Kolejleri özel tasarlanmış mimarisi, Z Kuşağına göre düşünülmüş eğitim ortamları ve inovatif eğitim anlayışı ile öğrencilerine farklı projelerin kapılarını açıyor. ERA Kolejleri’nin öğrenci projeleri ile ilgili sorularımızı Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü Gülçin Aşkın Çetin cevapladı.

Öncelikle Projeleri neden önemsediğini konusunda bilgi verebilir misiniz?
Öğrencilerimizin daha ilkokul, ortaokul sıralarından başlayarak bilimsel dayanaklı çalışmalar yapması bizler için ve geleceğimiz için çok önemli. Her şeyden önemlisi sürdürülebilir bir yaşam ve dünya için projelerin her türlüsünü önemsiyoruz. Bazen bilimsel projelerle bazen sosyal sorumluluk projeleri ile “sürdürülebilir bir yaşam” amacımızı öğrencilerimizle birlikte gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

era_kolejlerERA Kolejlerinde uygulanan projelerden söz eder misiniz?
Şu anda bilimsel projelerden, sosyal sorumluluk projelerine, sağlıktan teknoloji projelerine hem öğrenci bazlı hem okul bazlı hem de kurumsal takip ettiğimiz onlarca projemiz var. Biz kurumsal olarak Sağlıklı Okul, Temiz Okul, Güvenli Okul, Beslenme Dostu Okul projelerine dahil olduk ve kampüslerimize bu alanlarda beyaz bayraklarımızı aldık. Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik birimimiz ise sayısız sosyal sorumluluk projesine öğrencilerimizle birlikte imza atıyor. Bu projelerdeki temel hedeflerimiz yardımseverlik, empati, çevre duyarlılığı, sürdürülebilir yaşam değerlerinin öğrencilerimize aktarılması. Yer aldığımız kardeş okul projeleri ile yardım kampanyalarımızda öğrencilerimiz kendi ürünlerini üretip bağış kampanyası ile satışını yaptıkları yardım kermesleri düzenlediler. Elde edilen tüm gelir kardeş okul ve yardım kampanyalarımız doğrultusunda ihtiyaç sahiplerine ulaştı. LÖSEV, KAÇUV, Kızılay, Yeşilay, TOG, TOFD gibi sivil toplum kuruluşları ile düzenlenen farkındalık eğitimleri ve projeler doğrultusunda öğrencilerimiz topluma fayda sağlayan sosyal sorumluluk projelerinde yer alıyorlar. Teknoloji bağımlılığı hakkında Yeşilay ile birlikte yürütülen farkındalık çalışmaları, eğitimler ve projelerle teknolojinin zararlarını hem öğrencilerimize hem de çevremize duyurmayı amaçlamaktayız. TEMA ve TURMEPA ile öğrencilerin çevre duyarlılıklarını pekiştiren ve iyi bir çevreci olmalarını sağlayacak projeleri sürdürülebilir bir yaşam için yürütüyoruz. Teknoloji projelerini bilişim zümremiz Maker Kulübü ile yürütüyor ve yeni bir ürün ortaya konmasını ve geri dönüşümü çok önemsiyoruz.

ERA Kolejleri’nde; gerçekleştirilen uluslararası projeler hangileridir?
ERA MUN PROJESİ: ERA Kolejleri yaşadığı dünyaya duyarlı öğrenciler yetiştirmek üzere dünya sorunlarına da duyarlılık geliştirmeleri ve çözümü hep başkalarından beklemek yerine öğrencilerin kendilerinin de çözümün bir parçası olabileceklerini fark ettirmek için ERA- MUN Projesini yürütüyor. Bu proje; Birleşmiş Milletler Konferansı’nın bir simülasyonudur. Bu simülasyona göre öğrenciler farklı ülkelerin delegasyonlarını üstlenirler. Delege olarak temsil ettikleri ülkenin sorunlarını dile getirmek üzere bu simülasyona hazırlanırlar ve sunumlarıyla katılırlar.
ERASMUS (+) PLUS PROJESİ: ERA Kolejleri’nde sürdürülen bir diğer uluslararası proje de Avrupa Birliği’nin desteklediği Erasmus+(Plus) Projesi. Bu proje eğitim, gençlik ve spor alanlarını kapsayan ve öğrencilerin kişisel gelişimlerini destekleyen bir proje olarak öne çıkıyor..
İşbirliğinde olduğumuz Almanya, İtalya, İspanya, Portekiz, Polonya gibi pek çok ülke var. Bunun gibi uluslararası projeler kültürel etkileşimleri de öğrencilere sağlaması açısından farklı ve güzel izler bırakıyor. Öğrencilerimiz kendi kabuklarından çıkarak dünyaya açılıyorlar ve bu sayede hoşgörü kültürünü de geliştiriyorlar.

Bu projeler nasıl hazırlanıyor? Neleri hedefliyor?
Projelerin hazırlık aşamalarında büyük bir eğitim ordusu yer alıyor. Öncelikle yaz zümrelerinde öğretmenlerimizin ön hazırlıkları ile projeler belirleniyor ve başvuru süreleri takibe alınarak ön hazırlık süreci yürütülüyor. Sonra ilgili kademelerde duyuruları, toplantıları ve ön bilgilendirmeleri yapılarak başvurular başlıyor. Projelerimiz de başvuruların akabinde start alıyor. Projelerin sayısı da giderek artıyor. Aslında temel hedefimiz gerçekten her anlamda “Sürdürülebilir Bir Dünya” ve bu dünyaya entegre olmuş bir “İyi İnsan” yetiştirebilmek! Yeni nesil öğrencilerin dünyaya, dünyanın sorunlarına ve çözümlerine entegre olmaları, okuldan çıktıklarında yaşamda kendilerini sudan çıkmış balık gibi bulmamaları için projelerimizin hayat bulmasına ihtiyacımız var.

Sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Projeler kendi alanlarına göre geçerliliği olan komiteler tarafından genelde değerlendiriliyor. Proje AB, BM, TUBİTAK vb. hangisi tarafından kabul görmüş ve ortaya konmuşsa değerlendirme kriterleri de buna göre en başında öğrencilere duyuruluyor. Buradaki asıl amacın değerlendirme olmadığını öğrencilerimize hassasiyetle anlatıyoruz. Çünkü projenin öğrencilere kazanımları sonuç ne olursa olsun tartışmasız çok büyük. Bu kazanımları elde etmeleri öncelikli gayemiz oluyor, sonuçta da kazanmak da var kaybetmek de! Ya da projenizin kabul görmesi veya görmemesi ihtimalleri var. Projenin kabul görmemesi de yeni bir öğrenme ve kazanım süreci aslında. Bunların öğrencilere hayat boyu lazım olacak olan; yeniden gözden geçirme, farklı bir açıdan bakabilme ya da varsa hatalar kabullenme gibi çok daha büyük kazanımları da sağladığını aktarıyoruz.

KEŞFETMEYİ ÖĞRENİYORLAR
Projeler, öğrencilere neler katıyor?
Öğrenciler, proje ne olursa olsun bir kere bu süreci bir keşfetme süreci olarak yaşıyorlar ve sonunda da gerçekten yeni bir keşfe varıyorlar. Projenin içeriği ne olursa olsun, öğrenci daha önce bilmediği, görmediği bir dünya ile tanışıyor. Çünkü bir araştırma aşamasından geçiyor. Bu aşama aslında öğrenciye proje konusuyla ilgili derin bir tanışma kazanımı sağlıyor.
Akademik olarak çocuklar salt ezbere dayalı bir eğitimle üniversiteye gittiklerinde bilim alanında çalışma yapmakta ve ortaya yeni bir ürün, yeni bir fikir yani kısacası yeni bir tez koymakta çok zorlanıyorlar. Oysa ki ezberden çıkıp projeler aracılığı ile araştıran, geliştiren, düşünen hem bireysel sorumluluğunu yerine getirirken hem de ekip çalışmasına da uyum sağlayan çocuklar ilerideki eğitim basamaklarında da çok daha başarılı ve üretken olabilirler.
Bunun yanı sıra Öğretilen her bilginin hayattaki karşılığı da çocuklar için projeler aracılığı ile somutlaşabiliyor. Bu sayede dersler ve bilgiler de daha anlamlı olmanın yanı sıra öğrenme de kalıcı bir şekilde gerçekleşiyor. Sosyal olarak öğrenci bir projede yer aldığı grup içinde kişisel gelişimini destekliyor. Ekip çalışmasını, disiplini, özveriyi bazen yenilgiyi bazen övgüyü bile yaşayabiliyor. Bunun neticesinde öğrencilerimizin empati becerileri gelişiyor. Kişisel olarak ifade gücünü keşfediyor, kalemini ve dilini kullanmayı öğreniyor. Bu da öğrencinin özgüvenini destekliyor.

ERA KOLEJLERİ ÖĞRENCİLERİ GÜNDELİK HAYATA İLİŞKİN DE PEK ÇOK PROJE ÜRETİYOR. İŞTE ONLARDAN BİRKAÇ ÖRNEK:
ECZAMATİK
Geç saatler hastaların nöbetçi eczane bulması zor oluyor. Nöbetçi eczaneler de şiddet ve baskınlardan sorun yaşıyor. Eczamatik bu noktada devreye girerek sorunlara çözüm oluyor. Eczamatik projesi bankamatik ve yiyecek-içecek otomatlarından esinlenilerek hazırlandı.
OKUR-GEZER
Ülkemizdeki kitap okuma oranını artırmak ve kitap okuma alışkanlığını daha çok kişiye kazandırmak için ERA Kolejleri öğrencileri Okur-Gezer projesini tasarladı. Bankalardaki sıra alma makinelerinden esinlenilerek hazırlanan Okur-Gezer, 7’den 77’ye her kesime hitap eden bir cihaz. Örneğin; Pendik’ten metroya binen bir kişi, metro girişinde bulunan Okur-Gezer’e uğrayarak 3 adımda kendisine en uygun hikâyeyi alabilecek. Okur-Gezer’in en önemli özelliklerinden biri de mavi kapak projesine destek vermesi. Çünkü iki mavi kapak atan kişi bir hikâye daha alabiliyor.
HAYVANSEVER SOKAK LAMBASI
Sokak hayvanlarının soğuktan donarak ölmelerini önlemek için hayvan severler ve belediyeler sokaklara hayvan barınakları yerleştiriyor. ERA Kolejleri öğrencileri de bundan etkilenerek Hayvan sever Sokak Lambası’nı tasarladı. Bu proje sayesinde hem sokak hayvanları soğuktan korunacak hem de güneş enerjisi elektriğe çevrilerek sokak lambaları aydınlatılacak.
ERA KOLEJLERİ’NDE BU YIL “BAĞLAN AMA BAĞIMLI OLMA” PROJESİ
Televizyon, telefon, tablet, akıllı tahtalar bir eğitim materyali olarak baktığımızda çok faydalı olmakla birlikte çocukları bu teknolojinin esiri olmaktan da kurtarmak gerekiyor. Online ödev programları vesilesi ile teknoloji başına geçen bir çocuğu o ekranın başından ödev bitince kaldırmak pek de mümkün olmayabiliyor. Biz de ERA Kolejleri olarak bu konuya duyarsız kalamadık ve bu yılki sosyal sorumluluk projelerimizin ana temasını da çağımızın bir dünya sorunu haline gelen “Teknoloji Bağımlılığı” olarak belirledik. Bu konuda farkındalık oluşturmak ve teknolojiyi tüketen bir nesilden üreten bir nesle evirilmek için okullarımızda bilgilendirme çalışmaları ve eğitimler yapıyoruz. Avrasya Maratonu’nda da Yeşilay’a destek vererek yürüdük. Yıl boyunca Yeşilay’la Teknoloji Bağımlılığına dair iş birliğimiz devam edecek. Ayrıca teknoloji bağımlılığına dikkat çekecek çok büyük bir projenin de ön hazırlık sürecindeyiz.

Son Güncelleme: Cuma, 19 Ocak 2018 16:00

Gösterim: 1655

Okul öncesi eğitimde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla faaliyetlerini sürdüren Mektebim, oyunu öğrencilerin ortak dili haline getirerek öğrenmeyi kalıcı kılıyor. Anaokulu Koordinatörü Büşra Zeyneb Yasan, uyguladıkları eğitim modelini ve Mektebim’de oyunun eğitim planlamasındaki yerini anlattı.

mektebimGünümüzde eğitimde öğrenme ortamları ve metotlarında değişimler yaşanıyor. Bu değişimlerden biri de eğitimde oyunun kullanımı. Mektebim Eğitim Kurumları eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyor? Programlarında oyunu nasıl uyguluyor?
Bizler Mektebim eğitimcileri olarak, çocuğun bulunduğu yaş dönemine özgü oyun özelliklerini göz önünde bulundurarak, oyun zamanlarını, etkinliklerini planlar ve uygularız. Çünkü çocukların oyunları, bulundukları yaşa göre değişiklik gösterir. Mektebim eğitimcileri, oyunları eğitim programları içinde planlarken; çocukların gelişim düzeylerine, cinsiyet ve yaşlarına, sosyo-ekonomik düzeylerine, etkinliklerin süresine, bireysel ya da gruba yönelik olmasına ve oyunun oynanacağı ortam ve materyallere dikkat ederler. Eğitimcilerimiz, bu etkinlikleri ve dersleri program gereği bireysel, küçük grup ve büyük grup etkinlikleri olarak planlarken; yapılandırılmış (grup oyunlarımız), yarı yapılandırılmış (Sanart Kids ve İnovasyon dersimiz) ile ya da yapılandırılmamış(Serbest oyun saatlerimiz) oyunlardan yararlanırlar.

ÖĞRENCİLERİN GELİŞİM ALANLARI OYUNLARLA DESTEKLENİYOR
Hangi derslerde oyundan faydalanıyorsunuz ve bu oyunlardan örnekler aktarabilir misiniz? Oyunla eğitim hangi sınıftan başlayıp hangi sınıfa kadar devam ediyor?
Eğitsel oyunlar, öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan etkinliklerdir.
Oyunlar öğrencilere neşeli ve rahat bir ortam sağlamakta, sınıf içi çalışmalara da değişiklik getirmektedir. Eğitsel oyunlarla derste konular, ilgi çekici duruma getirilebilir, en pasif öğrencilerin bile bu etkinliklere katılmaları sağlanabilir.
Eğitimcilerimiz, sınıf içinde eğitsel oyunlardan başarılı bir şekilde yararlanabilmek için dikkatli ve titiz bir hazırlık yaparlar. Her öğretmen, her oyuna bir ders saatinin beş ya da on dakikasını ayırmalı ve genellikle bu etkinliklere dersin ortasında ya da sonunda yer vermelidir.
Mektebim öğrencileri İnovasyon, Sanart Kids, Matematik, Beden Eğitimi gibi tüm dersleri oyunla öğrenir. Bunun yanı sıra yapılan Bahar Şenlikleri, festivaller, partiler, yarışmalar ve özel kutlamalarda öğrencilerimiz için tasarlanmış olan oyun aktiviteleri ile öğrencilerimizin tüm gelişim alanlarını destekliyoruz.

ÖĞRENME SÜRECİNDE OYUN ÜÇ FARKLI ŞEKİLDE UYGULANIYOR
Oyunla eğitim çalışmasında, hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor? Oyunların seçiminde öğretmenler ne derece etkin?
Öğrenme, içsel bir süreçtir. Öğretmenler, öğretme ile ilgili olarak yaklaşımlarını bilginin direkt aktarılmasından, fikirlerin, konuların eleştirel analizine ve yapılandırılmasına doğru değiştirmeye başlamıştır. Öğrencinin özellikleri dikkate alınarak tasarlanmış bir ortamda hem öğrencilerin öğrenmesi kolaylaşmakta hem de hatırlama düzeyleri yükselmektedir. Bu amaçla öğretmenler oyun tabanlı öğrenmeyi tercih etmektedirler. Mektebim’de eğitim ve öğrenme sürecinde oyun üç farklı şekilde uygulanır.

Öğrencilerimiz,
Yapılandırılmamış oyunlarla; kendi seçtikleri oyunlarla, kendi istedikleri şekilde oynarlar. Oyun aracılığıyla karar verme yetisi gelişirken öğrenmeyi gerçekleştirirler.
Yarı yapılandırılmış oyunlarla; hem öğretmen hem de kendisi tarafından başlatılan, daha çok kendilerinin aktif olduğu yaratıcılıklarını gelişir.
Yapılandırılmış oyunlar ise kuralları önceden belirlenmiş ve bu belirlenen kurallar çerçevesinde çocuklar gruplar oluşturarak oyunlarını oynarlar.

Eğitim ve öğrenmede oyunu ön plana çıkaran uygulamalar ve modeller neler? Ayrıca eğitim ve öğrenmede oyunun ne kadar kullanılması gerekiyor? Belli sınırları var mı? Siz oyunla eğitime okullarınızda ne kadarlık bir zaman ayırıyorsunuz?
Eğitim ve öğretim planlanırken bazı eğitim kuramları ve yaklaşımlarından yararlanılır. Dünyadaki önemli bilim insanlarından bir kaçının oyun üzerine söylediklerini şöyle sıralayabiliriz;
• S. Freud: Yasak dürtülerin kabul edilebilir şekilde ifadesi ve yaşantılar üzerinde kontrol sağlanarak kaygı düzeyini en aza indirmek (kişilik gelişim – sosyal, duygusal)
•J. Piaget: Genel bilişsel gelişim sürecinde uyum sağlayıcı mekanizma (bilişsel gelişim – zihinsel, sosyal)
•E. Erikson: Çevreyle etkileşim sonucunda kazanılan becerilerle iç ve dış çelişkilerin çözümlenmesi (psikososyal gelişim – duygusal, sosyal)
•Bandura: Gözlemleyerek öğrenme, sadece taklit davranışı olmayıp, olayların bilişsel olarak içselleştirilmesiyle bilgi kazanma (sosyal öğrenme – bilişsel, sosyal)
•L. Kohlberg: Çocuğun zihinsel gelişimine paralel olarak ahlak kavramlarının gelişimi (bilişsel ahlak gelişimi – bilişsel, sosyal )
Görüldüğü üzere, yukarıda sıralanan ve dünyadaki eğitimcilerin kabul ettiği bilimsel temellere dayanan bu kuramları geliştiren bilim insanları, oyunun çocuğa çok yönlü yararlarını kabul etmektedirler. Oyun, çocuğa pek çok yaşamsal deneyim kazandırmanın yanı sıra çocuğu sosyal-duygusal, zihinsel ve bedensel olarak besler. Eğitim ve öğrenmenin tüm basamaklarında kullanılan oyunun kullanım sıklığı ve sınırları, belirli prensipler izlenerek belirlenir. Eğitim programları gereği oyunun kavramlar ve kazanımları sağlamak amacıyla planlandığı, çocuk tarafından isteyerek ve severek oynandığı, günlük eğitim akışına sadık kalındığı ve çocuğun gelişimini engelleyen planlama eksikleri bulunmadığı sürece oyun, çocukların eğitiminde istenildiği kadar kullanılabilir. Çocukların merak duygularını gidermesi, yani öğrenebilmesi için dokunmayı, sormaya, taklit etmeye, deneyimlemeye, tadına bakmaya, konuşmaya ihtiyacı vardır. Oyun bütün bu ihtiyaçların giderilebilmesi için en iyi araçtır. Yani çocukların en önemli işi olan oyunun, öğrenmede sınırları yoktur, her şeyi oyunlaştırarak öğretebiliriz. Böylelikle öğrencilerimiz eğlenirken kalıcı öğrenmeyi de sağlarız.

Eğitimde oyunun kullanmaya ne zaman başlanılmalı? Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir? Oyunla gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinliktir. Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinlik olmakla birlikte yaşamın ilk yıllarında çocuğun yaşadığı dünyayı tanıması, sevgilerini, kıskançlıklarını, mutluluklarını, düşmanlıklarını, iç çatışmalarını, hayallerini, düşüncelerini ifade edebilmesi için en uygun “dil” olarak kabul edilmektedir.
Oyunun insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. Oyun insanın her döneminde insanın gelişmesinde farklı etkilere sahiptir. Çocuklar için farklı, bebekler için farklı, ilköğretim çağı için farklı… Fakat oyunu sadece çocuklar için düşünmemiz gerekli. Mesela üniversite öğrencilerini ele alırsak bilgisayarda oynadığı oyunlardan, basketbol, futbol oyunlarına kadar farklı türde oyunlar vardır. Kısaca oyunun şekli farklı olsa da insanın her döneminde insanın hayatına büyük etkisi vardır. Mektebim, anaokulundan liseye kadar tüm öğrencilerine oyunla öğrenme olanağı sağlar. Her yaş için oyun çeşidi ve oyun oynama sıklığı değişiklik gösterir. Böylece, Mektebim olarak öğrencilerimize bilgiyi kalıcı hale getirmek için, yaparak, yaşayarak, deneyimleyerek öğretmeyi amaç ediniyoruz.

AİLELER ÇOCUKLARINA EĞİTİCİ OYUNLAR VE MATERYALLER ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Oyuncak seçimi oldukça önemlidir aslında. Seçilecek oyuncak;
• Çocuğun yaşına, ilgisine, becerisine ve içinde bulunduğu gelişimsel döneme uygun olmalıdır.
• Oyuncaklar çok karmaşık olmamalı ve dayanıklı olmalı.
• Çocuğun tek başına oynayabileceği oyuncaklar olmalı.
• Oyuncaklar beceriyi artıracak özellikte olmalıdır. Bu nedenle basit karmaşığa doğru oyuncak tercihi yapılmalıdır.
• Oyuncak alınırken çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapılmamalı.
• Alınan oyuncaklar çok yönlü olmalıdır. Bu amaçla kasları çalıştıran, hayal gücünü artıran, yaratıcığı geliştiren oyuncaklar tercih edilmelidir.
• Çocuğun yaşına uygun oyuncak alınmalıdır. Basit oyuncaklar çocuğun çabuk sıkılmasını, karmaşık oyuncaklar ise özgüveninin azalmasına neden olur.
• Alışverişe gitmeden önce alınacak oyuncak kararlaştırılmalıdır.
• Bakım onarım ve temizlenmesi kolay olmalıdır.
• Paylaşma duygusunu geliştirici olmalıdır.
• Yapı ve işleyiş bakımından çabuk anlaşılır olmalıdır.
• Çocuğun merak ve ilgisini çekebilmelidir.
• Çocuğun hoşuna gidebilecek renkte ve şekilde olmalıdır.
• Oyuncakların büyüklüğü onun bedensel özelliğine göre seçilmelidir.
• Sökülebilir tarzda olmalıdır. Oyuncağını böylece kırmadan merakını giderebilir.
• Çocuğun sağlığını (psikolojik ve fizyolojik sağlığı)bozucu olmamalıdır.

> Dünya Benim Oyun Alanım

Okul öncesi eğitimde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla faaliyetlerini sürdüren Mektebim, oyunu öğrencilerin ortak dili haline getirerek öğrenmeyi kalıcı kılıyor. Anaokulu Koordinatörü Büşra Zeyneb Yasan, uyguladıkları eğitim modelini ve Mektebim’de oyunun eğitim planlamasındaki yerini anlattı.

mektebimGünümüzde eğitimde öğrenme ortamları ve metotlarında değişimler yaşanıyor. Bu değişimlerden biri de eğitimde oyunun kullanımı. Mektebim Eğitim Kurumları eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyor? Programlarında oyunu nasıl uyguluyor?
Bizler Mektebim eğitimcileri olarak, çocuğun bulunduğu yaş dönemine özgü oyun özelliklerini göz önünde bulundurarak, oyun zamanlarını, etkinliklerini planlar ve uygularız. Çünkü çocukların oyunları, bulundukları yaşa göre değişiklik gösterir. Mektebim eğitimcileri, oyunları eğitim programları içinde planlarken; çocukların gelişim düzeylerine, cinsiyet ve yaşlarına, sosyo-ekonomik düzeylerine, etkinliklerin süresine, bireysel ya da gruba yönelik olmasına ve oyunun oynanacağı ortam ve materyallere dikkat ederler. Eğitimcilerimiz, bu etkinlikleri ve dersleri program gereği bireysel, küçük grup ve büyük grup etkinlikleri olarak planlarken; yapılandırılmış (grup oyunlarımız), yarı yapılandırılmış (Sanart Kids ve İnovasyon dersimiz) ile ya da yapılandırılmamış(Serbest oyun saatlerimiz) oyunlardan yararlanırlar.

ÖĞRENCİLERİN GELİŞİM ALANLARI OYUNLARLA DESTEKLENİYOR
Hangi derslerde oyundan faydalanıyorsunuz ve bu oyunlardan örnekler aktarabilir misiniz? Oyunla eğitim hangi sınıftan başlayıp hangi sınıfa kadar devam ediyor?
Eğitsel oyunlar, öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan etkinliklerdir.
Oyunlar öğrencilere neşeli ve rahat bir ortam sağlamakta, sınıf içi çalışmalara da değişiklik getirmektedir. Eğitsel oyunlarla derste konular, ilgi çekici duruma getirilebilir, en pasif öğrencilerin bile bu etkinliklere katılmaları sağlanabilir.
Eğitimcilerimiz, sınıf içinde eğitsel oyunlardan başarılı bir şekilde yararlanabilmek için dikkatli ve titiz bir hazırlık yaparlar. Her öğretmen, her oyuna bir ders saatinin beş ya da on dakikasını ayırmalı ve genellikle bu etkinliklere dersin ortasında ya da sonunda yer vermelidir.
Mektebim öğrencileri İnovasyon, Sanart Kids, Matematik, Beden Eğitimi gibi tüm dersleri oyunla öğrenir. Bunun yanı sıra yapılan Bahar Şenlikleri, festivaller, partiler, yarışmalar ve özel kutlamalarda öğrencilerimiz için tasarlanmış olan oyun aktiviteleri ile öğrencilerimizin tüm gelişim alanlarını destekliyoruz.

ÖĞRENME SÜRECİNDE OYUN ÜÇ FARKLI ŞEKİLDE UYGULANIYOR
Oyunla eğitim çalışmasında, hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor? Oyunların seçiminde öğretmenler ne derece etkin?
Öğrenme, içsel bir süreçtir. Öğretmenler, öğretme ile ilgili olarak yaklaşımlarını bilginin direkt aktarılmasından, fikirlerin, konuların eleştirel analizine ve yapılandırılmasına doğru değiştirmeye başlamıştır. Öğrencinin özellikleri dikkate alınarak tasarlanmış bir ortamda hem öğrencilerin öğrenmesi kolaylaşmakta hem de hatırlama düzeyleri yükselmektedir. Bu amaçla öğretmenler oyun tabanlı öğrenmeyi tercih etmektedirler. Mektebim’de eğitim ve öğrenme sürecinde oyun üç farklı şekilde uygulanır.

Öğrencilerimiz,
Yapılandırılmamış oyunlarla; kendi seçtikleri oyunlarla, kendi istedikleri şekilde oynarlar. Oyun aracılığıyla karar verme yetisi gelişirken öğrenmeyi gerçekleştirirler.
Yarı yapılandırılmış oyunlarla; hem öğretmen hem de kendisi tarafından başlatılan, daha çok kendilerinin aktif olduğu yaratıcılıklarını gelişir.
Yapılandırılmış oyunlar ise kuralları önceden belirlenmiş ve bu belirlenen kurallar çerçevesinde çocuklar gruplar oluşturarak oyunlarını oynarlar.

Eğitim ve öğrenmede oyunu ön plana çıkaran uygulamalar ve modeller neler? Ayrıca eğitim ve öğrenmede oyunun ne kadar kullanılması gerekiyor? Belli sınırları var mı? Siz oyunla eğitime okullarınızda ne kadarlık bir zaman ayırıyorsunuz?
Eğitim ve öğretim planlanırken bazı eğitim kuramları ve yaklaşımlarından yararlanılır. Dünyadaki önemli bilim insanlarından bir kaçının oyun üzerine söylediklerini şöyle sıralayabiliriz;
• S. Freud: Yasak dürtülerin kabul edilebilir şekilde ifadesi ve yaşantılar üzerinde kontrol sağlanarak kaygı düzeyini en aza indirmek (kişilik gelişim – sosyal, duygusal)
•J. Piaget: Genel bilişsel gelişim sürecinde uyum sağlayıcı mekanizma (bilişsel gelişim – zihinsel, sosyal)
•E. Erikson: Çevreyle etkileşim sonucunda kazanılan becerilerle iç ve dış çelişkilerin çözümlenmesi (psikososyal gelişim – duygusal, sosyal)
•Bandura: Gözlemleyerek öğrenme, sadece taklit davranışı olmayıp, olayların bilişsel olarak içselleştirilmesiyle bilgi kazanma (sosyal öğrenme – bilişsel, sosyal)
•L. Kohlberg: Çocuğun zihinsel gelişimine paralel olarak ahlak kavramlarının gelişimi (bilişsel ahlak gelişimi – bilişsel, sosyal )
Görüldüğü üzere, yukarıda sıralanan ve dünyadaki eğitimcilerin kabul ettiği bilimsel temellere dayanan bu kuramları geliştiren bilim insanları, oyunun çocuğa çok yönlü yararlarını kabul etmektedirler. Oyun, çocuğa pek çok yaşamsal deneyim kazandırmanın yanı sıra çocuğu sosyal-duygusal, zihinsel ve bedensel olarak besler. Eğitim ve öğrenmenin tüm basamaklarında kullanılan oyunun kullanım sıklığı ve sınırları, belirli prensipler izlenerek belirlenir. Eğitim programları gereği oyunun kavramlar ve kazanımları sağlamak amacıyla planlandığı, çocuk tarafından isteyerek ve severek oynandığı, günlük eğitim akışına sadık kalındığı ve çocuğun gelişimini engelleyen planlama eksikleri bulunmadığı sürece oyun, çocukların eğitiminde istenildiği kadar kullanılabilir. Çocukların merak duygularını gidermesi, yani öğrenebilmesi için dokunmayı, sormaya, taklit etmeye, deneyimlemeye, tadına bakmaya, konuşmaya ihtiyacı vardır. Oyun bütün bu ihtiyaçların giderilebilmesi için en iyi araçtır. Yani çocukların en önemli işi olan oyunun, öğrenmede sınırları yoktur, her şeyi oyunlaştırarak öğretebiliriz. Böylelikle öğrencilerimiz eğlenirken kalıcı öğrenmeyi de sağlarız.

Eğitimde oyunun kullanmaya ne zaman başlanılmalı? Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir? Oyunla gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinliktir. Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinlik olmakla birlikte yaşamın ilk yıllarında çocuğun yaşadığı dünyayı tanıması, sevgilerini, kıskançlıklarını, mutluluklarını, düşmanlıklarını, iç çatışmalarını, hayallerini, düşüncelerini ifade edebilmesi için en uygun “dil” olarak kabul edilmektedir.
Oyunun insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. Oyun insanın her döneminde insanın gelişmesinde farklı etkilere sahiptir. Çocuklar için farklı, bebekler için farklı, ilköğretim çağı için farklı… Fakat oyunu sadece çocuklar için düşünmemiz gerekli. Mesela üniversite öğrencilerini ele alırsak bilgisayarda oynadığı oyunlardan, basketbol, futbol oyunlarına kadar farklı türde oyunlar vardır. Kısaca oyunun şekli farklı olsa da insanın her döneminde insanın hayatına büyük etkisi vardır. Mektebim, anaokulundan liseye kadar tüm öğrencilerine oyunla öğrenme olanağı sağlar. Her yaş için oyun çeşidi ve oyun oynama sıklığı değişiklik gösterir. Böylece, Mektebim olarak öğrencilerimize bilgiyi kalıcı hale getirmek için, yaparak, yaşayarak, deneyimleyerek öğretmeyi amaç ediniyoruz.

AİLELER ÇOCUKLARINA EĞİTİCİ OYUNLAR VE MATERYALLER ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Oyuncak seçimi oldukça önemlidir aslında. Seçilecek oyuncak;
• Çocuğun yaşına, ilgisine, becerisine ve içinde bulunduğu gelişimsel döneme uygun olmalıdır.
• Oyuncaklar çok karmaşık olmamalı ve dayanıklı olmalı.
• Çocuğun tek başına oynayabileceği oyuncaklar olmalı.
• Oyuncaklar beceriyi artıracak özellikte olmalıdır. Bu nedenle basit karmaşığa doğru oyuncak tercihi yapılmalıdır.
• Oyuncak alınırken çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapılmamalı.
• Alınan oyuncaklar çok yönlü olmalıdır. Bu amaçla kasları çalıştıran, hayal gücünü artıran, yaratıcığı geliştiren oyuncaklar tercih edilmelidir.
• Çocuğun yaşına uygun oyuncak alınmalıdır. Basit oyuncaklar çocuğun çabuk sıkılmasını, karmaşık oyuncaklar ise özgüveninin azalmasına neden olur.
• Alışverişe gitmeden önce alınacak oyuncak kararlaştırılmalıdır.
• Bakım onarım ve temizlenmesi kolay olmalıdır.
• Paylaşma duygusunu geliştirici olmalıdır.
• Yapı ve işleyiş bakımından çabuk anlaşılır olmalıdır.
• Çocuğun merak ve ilgisini çekebilmelidir.
• Çocuğun hoşuna gidebilecek renkte ve şekilde olmalıdır.
• Oyuncakların büyüklüğü onun bedensel özelliğine göre seçilmelidir.
• Sökülebilir tarzda olmalıdır. Oyuncağını böylece kırmadan merakını giderebilir.
• Çocuğun sağlığını (psikolojik ve fizyolojik sağlığı)bozucu olmamalıdır.

Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Aralık 2017 13:10

Gösterim: 1787


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.