Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in 'sınav sayısının artmasının sınav stresini azaltacağı' yönündeki söylemine öğrenciler karşı çıktı. Sınav sayısının stresi de doğru orantılı olarak artıracağını düşünen öğrenciler, ilk sınavın kötü geçmesinin diğer sınavları olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Bakan Dinçer, öğrencilerin üzerindeki sınav stresini azaltmak için sınav sayısını 4'e çıkarabileceklerini söylemişti. Orta öğretim öğrencilerinin çoğu ise Bakan Dinçer'in aksine sınav sayısının artmasının sınav stresini daha da artıracağını düşünüyor. Bir kısım öğrenci Dinçer'in söyleminin kısmen yararlı olacağını ifade etti. Sınavda daha az konudan soru çıkacak olmasının olumlu olacağını belirten öğrenciler, "Derslerin konuları da bölünmüş olacak ve daha az konudan sınava girmiş olacağız." dedi.
Buna karşın, öğrencilerin çoğu ise sınav sayısının 4'e çıkması halinde streslerinin de artacağını belirtti. Öğrenciler, "İlk sınav kötü geçerse diğerlerini de olumsuz etkiler." şeklinde şeklinde düşüncelerini açıkladı. Öğrencilerin tamamı ise sınavların kaldırılmasının daha olumlu olacağı düşüncesinde birleşti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in 'sınav sayısının artmasının sınav stresini azaltacağı' yönündeki söylemine öğrenciler karşı çıktı. Sınav sayısının stresi de doğru orantılı olarak artıracağını düşünen öğrenciler, ilk sınavın kötü geçmesinin diğer sınavları olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Bakan Dinçer, öğrencilerin üzerindeki sınav stresini azaltmak için sınav sayısını 4'e çıkarabileceklerini söylemişti. Orta öğretim öğrencilerinin çoğu ise Bakan Dinçer'in aksine sınav sayısının artmasının sınav stresini daha da artıracağını düşünüyor. Bir kısım öğrenci Dinçer'in söyleminin kısmen yararlı olacağını ifade etti. Sınavda daha az konudan soru çıkacak olmasının olumlu olacağını belirten öğrenciler, "Derslerin konuları da bölünmüş olacak ve daha az konudan sınava girmiş olacağız." dedi.
Buna karşın, öğrencilerin çoğu ise sınav sayısının 4'e çıkması halinde streslerinin de artacağını belirtti. Öğrenciler, "İlk sınav kötü geçerse diğerlerini de olumsuz etkiler." şeklinde şeklinde düşüncelerini açıkladı. Öğrencilerin tamamı ise sınavların kaldırılmasının daha olumlu olacağı düşüncesinde birleşti.
Son Güncelleme: Perşembe, 05 Nisan 2012 10:49
Gösterim: 4985
Manisa’da din bilgisi öğretmeninin daveti üzerine, Caferi ve Alevilik inancını anlatan Caferi imam Bayram Dalga, kendisini eleştirenlere yanıt verdi.
Manisa'da din bilgisi öğretmeninin daveti üzerine ilköğretim 7'nci sınıflara Caferi ve Alevilik inancını anlatan Caferi imam Bayram Dalga, cübbe ve sarık eleştirilerine cevap verdi, "Beni kimse siyasete çekmesin. İşim gereği camide aba, dışarıda sivil giyiniyorum. Dersi 30 dakika sivil kıyafetimle anlattım, öğretmen kıyafeti de tanıtmamı isteyince cübbe ve sarığı giydim" dedi.
BİR İLKE İMZA ATTI
Manisa'nın Turgutlu ilçesinde eğitim veren Gazi İlköğretim Okulu din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmenlerinden Durmuş Ali Etbaş'ın daveti üzerine 7'nci sınıflara Caferi ve Alevi inancını anlatan Caferi imam Bayram Dalga, tepkileri insafsızlık olarak yorumladı. 4 yıl önce Iğdır'dan Manisa'nın Turgutlu ilçesine yerleşen, Atatürk Mahallesi'ndeki Hz. Hüseyin Camii'nin Caferi imamı Bayram Dalga, önceki gün ilköğretimde bir ilke imza attı.
'HATIRA FOTOĞRAFI ÇEKTİRDİK'
Davet üzerine Gazi İlköğretim Okulu'ndaki 7'nci sınıf öğrencilerine Caferi ve Alevi inancını anlatan imam Bayram Dalga, ders esnasında cübbe ve sarık giymesi ile ilgili gelen tepkiler için, "Kimse beni laik düzene karşı tehdit olarak görmüyor. İşim gereği bu kıyafetleri giymek zorundayım. Bana insafsızlık yapıldı" şeklinde cevap verdi.
Müthiş buluş, ingilizce konuşmayan kalmayacak. Nasıl mı? TIKLAYIN!
3 çocuk sahibi Bayram Dalga, şunları söyledi, "4 yıl önce Turgutlu'ya yerleştim, Iğdırlı'yım. Turgutlu'daki Hüseyin Camii'nde Caferi imam olarak görev yapıyorum. Okula gidip ders vermek fikri kesinlikle bana ait değil, okulun din bilgisi ve ahlak kültürü öğretmeni tarafından davet edildim. 35 dakikalık ders boyunca Caferi mezhebinin ne olduğunu anlattım. Derse sivil kıyafetle girdim ancak öğretmen, camide vaaz verdiğim sırada giydiğim "ala aba" dediğimiz cübbe ve sarıktan oluşun kıyafeti de öğrencilere göstermemi istedi. Dersin sonuna kadar normal kıyafetimleydim, dersin sonuna doğru kıyafetimizin üzerine cübbe ve sarığı geçirdim. O halimle de hatıra fotoğrafı çektirdik öğrencilerle. Bu kıyafet Caferi imamların camilerde vaaz verirken, namaz kıldırırken üzerlerine giydikleri sarık ve cübbe. Devlet dairesinde memur nasıl giyinmesi gerekiyorsa, benim işim de camide ve bu kıyafeti giymek zorundayım. Normal hayatım da herkes gibi ben de sivil giyiniyorum".
'KİMSENİN MALZEMESİ OLMAM'
"Ben de bu ülkenin vatandaşıyım, bu vatanın bir tuğlasıyım. 4 yıl önce Manisa'ya geldim, halkla, cemaatle kaynaştık. Kimse beni laik düzene karşı bir tehdit olarak görmüyor. Çıkan haberlerde bana insafsızlık yapılmış. Özellikle bu hareketimiz 4+4+4 eğitim sistemiyle ilişkilendirilmiş. Ben, cemaatimiz partiler üstüyüz. Ben bu kıyafetlerle aşureyi, Kerbela'yı da anlattım. Halk beni zaten bu kıyafetle tanıdı, bildi. Çocuklar da keza öyle. Bu kadar yankı yapacağını bilsem ilgili yerlerden müsaade alırdım. Çocuklar derste, ezanın neden uzun okunduğunu, Caferilerin namaz kılarken neden ellerini bağlamadığını sordular. Hepsini bilgilendirdim, mezhep ayrılıklarından bahsetmedim. Bu ayrılıkların tarihte kaldığını söyledim. Irak'tan, Suriye'den örnekler verdim. Ne benim ne öğretmenin art niyeti yok. Kaldı ki bu öğrenciler cemevlerine de götürülmüşler. Amaç farklılıklarla bir arada olmak. Biz bütün mezheplere saygılıyız, farklı bir inanç da anlatılabilirdi o sınıfta. Ben siyasi arenaya kesinlikle girmem, kimsenin siyasi malzemesi olmam, kimse de beni oraya çekmesin. Öğrencilere sarık ve cübbenin ancak imamların giyebileceğini söyledim, onları bu kıyafete özendirecek hiçbir şey yapmadım. Hayatları boyunca eğitimlerine önem vermelerini belirterek "oku, oku, oku" emrini hatırlattım" (Vatan)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Manisa’da din bilgisi öğretmeninin daveti üzerine, Caferi ve Alevilik inancını anlatan Caferi imam Bayram Dalga, kendisini eleştirenlere yanıt verdi.
Manisa'da din bilgisi öğretmeninin daveti üzerine ilköğretim 7'nci sınıflara Caferi ve Alevilik inancını anlatan Caferi imam Bayram Dalga, cübbe ve sarık eleştirilerine cevap verdi, "Beni kimse siyasete çekmesin. İşim gereği camide aba, dışarıda sivil giyiniyorum. Dersi 30 dakika sivil kıyafetimle anlattım, öğretmen kıyafeti de tanıtmamı isteyince cübbe ve sarığı giydim" dedi.
BİR İLKE İMZA ATTI
Manisa'nın Turgutlu ilçesinde eğitim veren Gazi İlköğretim Okulu din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmenlerinden Durmuş Ali Etbaş'ın daveti üzerine 7'nci sınıflara Caferi ve Alevi inancını anlatan Caferi imam Bayram Dalga, tepkileri insafsızlık olarak yorumladı. 4 yıl önce Iğdır'dan Manisa'nın Turgutlu ilçesine yerleşen, Atatürk Mahallesi'ndeki Hz. Hüseyin Camii'nin Caferi imamı Bayram Dalga, önceki gün ilköğretimde bir ilke imza attı.
'HATIRA FOTOĞRAFI ÇEKTİRDİK'
Davet üzerine Gazi İlköğretim Okulu'ndaki 7'nci sınıf öğrencilerine Caferi ve Alevi inancını anlatan imam Bayram Dalga, ders esnasında cübbe ve sarık giymesi ile ilgili gelen tepkiler için, "Kimse beni laik düzene karşı tehdit olarak görmüyor. İşim gereği bu kıyafetleri giymek zorundayım. Bana insafsızlık yapıldı" şeklinde cevap verdi.
Müthiş buluş, ingilizce konuşmayan kalmayacak. Nasıl mı? TIKLAYIN!
3 çocuk sahibi Bayram Dalga, şunları söyledi, "4 yıl önce Turgutlu'ya yerleştim, Iğdırlı'yım. Turgutlu'daki Hüseyin Camii'nde Caferi imam olarak görev yapıyorum. Okula gidip ders vermek fikri kesinlikle bana ait değil, okulun din bilgisi ve ahlak kültürü öğretmeni tarafından davet edildim. 35 dakikalık ders boyunca Caferi mezhebinin ne olduğunu anlattım. Derse sivil kıyafetle girdim ancak öğretmen, camide vaaz verdiğim sırada giydiğim "ala aba" dediğimiz cübbe ve sarıktan oluşun kıyafeti de öğrencilere göstermemi istedi. Dersin sonuna kadar normal kıyafetimleydim, dersin sonuna doğru kıyafetimizin üzerine cübbe ve sarığı geçirdim. O halimle de hatıra fotoğrafı çektirdik öğrencilerle. Bu kıyafet Caferi imamların camilerde vaaz verirken, namaz kıldırırken üzerlerine giydikleri sarık ve cübbe. Devlet dairesinde memur nasıl giyinmesi gerekiyorsa, benim işim de camide ve bu kıyafeti giymek zorundayım. Normal hayatım da herkes gibi ben de sivil giyiniyorum".
'KİMSENİN MALZEMESİ OLMAM'
"Ben de bu ülkenin vatandaşıyım, bu vatanın bir tuğlasıyım. 4 yıl önce Manisa'ya geldim, halkla, cemaatle kaynaştık. Kimse beni laik düzene karşı bir tehdit olarak görmüyor. Çıkan haberlerde bana insafsızlık yapılmış. Özellikle bu hareketimiz 4+4+4 eğitim sistemiyle ilişkilendirilmiş. Ben, cemaatimiz partiler üstüyüz. Ben bu kıyafetlerle aşureyi, Kerbela'yı da anlattım. Halk beni zaten bu kıyafetle tanıdı, bildi. Çocuklar da keza öyle. Bu kadar yankı yapacağını bilsem ilgili yerlerden müsaade alırdım. Çocuklar derste, ezanın neden uzun okunduğunu, Caferilerin namaz kılarken neden ellerini bağlamadığını sordular. Hepsini bilgilendirdim, mezhep ayrılıklarından bahsetmedim. Bu ayrılıkların tarihte kaldığını söyledim. Irak'tan, Suriye'den örnekler verdim. Ne benim ne öğretmenin art niyeti yok. Kaldı ki bu öğrenciler cemevlerine de götürülmüşler. Amaç farklılıklarla bir arada olmak. Biz bütün mezheplere saygılıyız, farklı bir inanç da anlatılabilirdi o sınıfta. Ben siyasi arenaya kesinlikle girmem, kimsenin siyasi malzemesi olmam, kimse de beni oraya çekmesin. Öğrencilere sarık ve cübbenin ancak imamların giyebileceğini söyledim, onları bu kıyafete özendirecek hiçbir şey yapmadım. Hayatları boyunca eğitimlerine önem vermelerini belirterek "oku, oku, oku" emrini hatırlattım" (Vatan)
Son Güncelleme: Perşembe, 05 Nisan 2012 10:44
Gösterim: 2613
Mersin Akkuyu’da Rusların yaklaşık 20 milyar dolara inşa edeceği Türkiye’nin ilk nükleer santralında çalışmak üzere Rusya’da eğitim gören Türk öğrencileri, Obninsk bilim kentinde ziyaret etti. 6’sı kız 49 öğrenci, 6 yıllık eğitimin ardından proje çalışmaları başlayan santralda çalışacaklar.

DAHA Sovyet lideri Stalin döneminde ülkenin ilk bilim şehri olarak kurulan Obninsk, başkent Moskova’nın
Şehrin yegane otelinin bir bölümü MIFI adını taşıyan Moskova Fizik Mühendisi Enstitüsü’nde eğitim görecek öğrencilere lojman olarak tahsis edilmişti. “Merhaba gençler” selamıma ilk tepkileri “Aaaa bakın bu Rus, Türkçe konuşuyor” oldu. Ancak, Hürriyet’in Moskova muhabiri olduğumu söyleyip, ziyarete geldiğimi söyleyince epeyce heyecanlandılar.
Otelin üçüncü katında bizim öğrencilere tahsis edilen kata çıktık. On öğrenciyle dershaneyi andıran mekanda sohbetimize başladık. “İlk 200 gün geride kaldı. Rusya’da eğitim ve yaşantınız nasıl geçiyor” sorumuza Eskişehirli Mustafa Baskan söz alarak başladı. Mustafa, “Doğrusunu söylemek gerekirse Rusya’nın kışı bizi çok yordu. Eylülde buraya geldiğimizde başka bir gezegene gelmiş gibi olduk. Kar görmeye bıktık. Ama çabalıyoruz. Sonuçta buraya eğitim için geldik” dedi.
‘Nükleer enerji şart’
Rusya’ya eğitim için giden öğrencilerimizin tamamı Türkiye’de nükleer santral inşa edilmesinin ülkemize zarardan çok yarar sağlayacağı düşüncesinde. Söyleşimiz esnasında “Aranızda karşı çıkan var mı” sorumuza tüm grup adına cevap veren Burak Alatlı, “Türkiye’nin enerji açığı malum ortada. Ülkemizin gelişebilmesi için de bu enerjinin bir yerden karşılanması gerekiyor. Büyük paralar kazanmak için de bu işe girmedim. Şu an aldığımız 500 dolarlık burs da büyük bir para değil. Sonra Türkiye’nin hemen yanında Ermenistan nükleer santralı var. Bu antik santralın hâlâ çalışıyor olması bizi tedirgin etmiyor da Türkiye’de ondan kat kat daha güvenli teknolojiyle inşa edilecek Akkuyu neden şüphe uyandırsın. Üstelik Türkiye nükleer enerji konusunda dünyadan 60 yıl geride kaldı” diye konuştu. Tartışmalı santralın ilk enerji üretimine 2022’de başlaması bekleniyor.
Santralı onlar çalıştıracak
Türk öğrenciler eylül ayından bu yana bilimsel terimler dahil Rusça öğreniyor.
Türkiye’deki nükleer santralı inşa edecek Akkuyu/NGS şirketinin temsilcisi Tahir Agayev’e göre, müfredata matematik ve fizik dersleri de eklenmeye başladı.
Eylül ayından itibaren ise yoğun bir şekilde 5 yıl sürecek nükleer fizik eğitimi başlayacak.
İleride Türkiye’de kurulacak nükleer santralın güvenli çalışmasından sorumlu olacak bu gençlerin alacakları eğitim kadar psikolojik ruh halleri de çok önemli.
Halbuki daha şimdiden Rusya’da eğitim gören öğrencilerin sosyal aktivite konusunda ciddi eksiği var. Gençler bulanıyor.
Rusya’nın Obninsk şehrinde nükleer fizik eğitimi görmeye giden 49 öğrenci arasında 43 erkek ve 6 kız bulunuyor. Önümüzdeki 7 yılda Rusya’ya eğitime gönderilecek toplam öğrenci sayısı 300 kişiyi bulacak. Öğrenciler sınavla belirlendi.
(hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Mersin Akkuyu’da Rusların yaklaşık 20 milyar dolara inşa edeceği Türkiye’nin ilk nükleer santralında çalışmak üzere Rusya’da eğitim gören Türk öğrencileri, Obninsk bilim kentinde ziyaret etti. 6’sı kız 49 öğrenci, 6 yıllık eğitimin ardından proje çalışmaları başlayan santralda çalışacaklar.

DAHA Sovyet lideri Stalin döneminde ülkenin ilk bilim şehri olarak kurulan Obninsk, başkent Moskova’nın
Şehrin yegane otelinin bir bölümü MIFI adını taşıyan Moskova Fizik Mühendisi Enstitüsü’nde eğitim görecek öğrencilere lojman olarak tahsis edilmişti. “Merhaba gençler” selamıma ilk tepkileri “Aaaa bakın bu Rus, Türkçe konuşuyor” oldu. Ancak, Hürriyet’in Moskova muhabiri olduğumu söyleyip, ziyarete geldiğimi söyleyince epeyce heyecanlandılar.
Otelin üçüncü katında bizim öğrencilere tahsis edilen kata çıktık. On öğrenciyle dershaneyi andıran mekanda sohbetimize başladık. “İlk 200 gün geride kaldı. Rusya’da eğitim ve yaşantınız nasıl geçiyor” sorumuza Eskişehirli Mustafa Baskan söz alarak başladı. Mustafa, “Doğrusunu söylemek gerekirse Rusya’nın kışı bizi çok yordu. Eylülde buraya geldiğimizde başka bir gezegene gelmiş gibi olduk. Kar görmeye bıktık. Ama çabalıyoruz. Sonuçta buraya eğitim için geldik” dedi.
‘Nükleer enerji şart’
Rusya’ya eğitim için giden öğrencilerimizin tamamı Türkiye’de nükleer santral inşa edilmesinin ülkemize zarardan çok yarar sağlayacağı düşüncesinde. Söyleşimiz esnasında “Aranızda karşı çıkan var mı” sorumuza tüm grup adına cevap veren Burak Alatlı, “Türkiye’nin enerji açığı malum ortada. Ülkemizin gelişebilmesi için de bu enerjinin bir yerden karşılanması gerekiyor. Büyük paralar kazanmak için de bu işe girmedim. Şu an aldığımız 500 dolarlık burs da büyük bir para değil. Sonra Türkiye’nin hemen yanında Ermenistan nükleer santralı var. Bu antik santralın hâlâ çalışıyor olması bizi tedirgin etmiyor da Türkiye’de ondan kat kat daha güvenli teknolojiyle inşa edilecek Akkuyu neden şüphe uyandırsın. Üstelik Türkiye nükleer enerji konusunda dünyadan 60 yıl geride kaldı” diye konuştu. Tartışmalı santralın ilk enerji üretimine 2022’de başlaması bekleniyor.
Santralı onlar çalıştıracak
Türk öğrenciler eylül ayından bu yana bilimsel terimler dahil Rusça öğreniyor.
Türkiye’deki nükleer santralı inşa edecek Akkuyu/NGS şirketinin temsilcisi Tahir Agayev’e göre, müfredata matematik ve fizik dersleri de eklenmeye başladı.
Eylül ayından itibaren ise yoğun bir şekilde 5 yıl sürecek nükleer fizik eğitimi başlayacak.
İleride Türkiye’de kurulacak nükleer santralın güvenli çalışmasından sorumlu olacak bu gençlerin alacakları eğitim kadar psikolojik ruh halleri de çok önemli.
Halbuki daha şimdiden Rusya’da eğitim gören öğrencilerin sosyal aktivite konusunda ciddi eksiği var. Gençler bulanıyor.
Rusya’nın Obninsk şehrinde nükleer fizik eğitimi görmeye giden 49 öğrenci arasında 43 erkek ve 6 kız bulunuyor. Önümüzdeki 7 yılda Rusya’ya eğitime gönderilecek toplam öğrenci sayısı 300 kişiyi bulacak. Öğrenciler sınavla belirlendi.
(hürriyet)
Son Güncelleme: Perşembe, 05 Nisan 2012 10:18
Gösterim: 2204
Amerika'da faaliyet gösteren bir eğitim kurumu tüm öğrencilerine Facebook kullanmayı yasakladı. Peki böylesi bir kararın ardındaki gerekçe ne?
Son dönemde internet denildiğinde birçok kişinin aklına gelen ilk isim olan Facebook hızlı yükselişini aynı şekilde devam ettiriyor. 900 milyona yaklaşan üyesiyle devasal bir ağı barındıran servis sanal sosyalliğin merkezindeki isim.
Neredeyse girmediği ülke bulunmayan Facebook'un adı bu sefer ilginç bir olayla anılıyor. Daha önce çalışanlarının sosyal ağ şifresini isteyen işyerinden sonra şimdi de bir okul öğrencilerine Facebook'u yasakladı.
Sadece Yahudi kız öğrencilerin gittiği The Beis Rivkah kolejinde Facebook profilini kapatmayan öğrenciye $100 ceza veriliyor. Aksi durum devam ederse olay okuldan atılmaya kadar gidebiliyor.
New York'taki kurum yetkilileri, sitenin dini inançlarla ters düştüğünü ve bunu önlemek amacıyla engelleme kararının alındığını bildirdi.
(milliyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Amerika'da faaliyet gösteren bir eğitim kurumu tüm öğrencilerine Facebook kullanmayı yasakladı. Peki böylesi bir kararın ardındaki gerekçe ne?
Son dönemde internet denildiğinde birçok kişinin aklına gelen ilk isim olan Facebook hızlı yükselişini aynı şekilde devam ettiriyor. 900 milyona yaklaşan üyesiyle devasal bir ağı barındıran servis sanal sosyalliğin merkezindeki isim.
Neredeyse girmediği ülke bulunmayan Facebook'un adı bu sefer ilginç bir olayla anılıyor. Daha önce çalışanlarının sosyal ağ şifresini isteyen işyerinden sonra şimdi de bir okul öğrencilerine Facebook'u yasakladı.
Sadece Yahudi kız öğrencilerin gittiği The Beis Rivkah kolejinde Facebook profilini kapatmayan öğrenciye $100 ceza veriliyor. Aksi durum devam ederse olay okuldan atılmaya kadar gidebiliyor.
New York'taki kurum yetkilileri, sitenin dini inançlarla ters düştüğünü ve bunu önlemek amacıyla engelleme kararının alındığını bildirdi.
(milliyet)
Son Güncelleme: Perşembe, 05 Nisan 2012 10:32
Gösterim: 2048
Fransa’nın en prestijli okullarından Paris Siyasal Bilgiler Fakültesi/Science-Po’yu yoksul öğrencilere de açan rektörü Richard Descoings, New York’taki lüks otellerden Michelangelo’da çırılçıplak vaziyette ölü bulundu.
Odasında hiçbir saldırı ya da suç izi bulunmayan Descoings’nın esrarengiz ölümünün ardındaki sır perdesinin kaldırılması için soruşturma başlatıldı.
Manhattan’ın merkezindeki Michelangelo Otel’de, salı günü, New York saati ile 13.00’de cesedi bulunan Descoings, Birleşmiş Milletler tarafından dünyanın sayılı üniversitelerinin yöneticileri ile düzenlediği konferans için New York’ta bulunuyordu. Konferansa gelmediğini gören meslektaşlarının oteli araması üzerine odası açılan Descoings, otelin 7’nci katındaki odasında ölü bulundu.
İlk belirlemelere göre, odaya zorla girildiği ya da bir saldırıya ilişkin izler bulunmazken, New York Polis Şefi yardımcısı Paul Browne, 53 yaşındaki rektörün vücudunda da herhangi bir darp izine rastlanmadığını söyledi. Descoings’ın dizüstü bilgisayarı ve cep telefonunu otelin 3’üncü kat merdivenlerinde bulan New York polisi, rektörün odasında boş bir içki şişesi ve depresyon hapları da tespit etti. Savcılık, ilk otopsi sonuçlarının, toksikoloji ve diğer testlerin yapılması gerektiğini gösterdiğini açıkladı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Fransa’nın en prestijli okullarından Paris Siyasal Bilgiler Fakültesi/Science-Po’yu yoksul öğrencilere de açan rektörü Richard Descoings, New York’taki lüks otellerden Michelangelo’da çırılçıplak vaziyette ölü bulundu.
Odasında hiçbir saldırı ya da suç izi bulunmayan Descoings’nın esrarengiz ölümünün ardındaki sır perdesinin kaldırılması için soruşturma başlatıldı.
Manhattan’ın merkezindeki Michelangelo Otel’de, salı günü, New York saati ile 13.00’de cesedi bulunan Descoings, Birleşmiş Milletler tarafından dünyanın sayılı üniversitelerinin yöneticileri ile düzenlediği konferans için New York’ta bulunuyordu. Konferansa gelmediğini gören meslektaşlarının oteli araması üzerine odası açılan Descoings, otelin 7’nci katındaki odasında ölü bulundu.
İlk belirlemelere göre, odaya zorla girildiği ya da bir saldırıya ilişkin izler bulunmazken, New York Polis Şefi yardımcısı Paul Browne, 53 yaşındaki rektörün vücudunda da herhangi bir darp izine rastlanmadığını söyledi. Descoings’ın dizüstü bilgisayarı ve cep telefonunu otelin 3’üncü kat merdivenlerinde bulan New York polisi, rektörün odasında boş bir içki şişesi ve depresyon hapları da tespit etti. Savcılık, ilk otopsi sonuçlarının, toksikoloji ve diğer testlerin yapılması gerektiğini gösterdiğini açıkladı.
Son Güncelleme: Perşembe, 05 Nisan 2012 10:09
Gösterim: 2098

