Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Nevşehir Üniversitesi'nin adını Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Siirt'in Aydınlar ilçesinin adını da Tillo olarak değiştiren kanun teklifi TBMM'de kabul edilerek yasalaştı.
Nevşehir Üniversitesi'nin adı Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Siirt'in Aydınlar ilçesinin adı Tillo olarak değişti.
TBMM Genel Kurulu'nda Bir Üniversite Adı ile Bir İlçe Adının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı.
Kanunla, Nevşehir Ünivertisitesi'nin adı Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Siirt'in Aydınlar ilçesinin adı Tillo olarak değişti.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, teklifin yasalaşmasının ardından birleşimi, Perşembe günü saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Nevşehir Üniversitesi'nin adını Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Siirt'in Aydınlar ilçesinin adını da Tillo olarak değiştiren kanun teklifi TBMM'de kabul edilerek yasalaştı.
Nevşehir Üniversitesi'nin adı Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Siirt'in Aydınlar ilçesinin adı Tillo olarak değişti.
TBMM Genel Kurulu'nda Bir Üniversite Adı ile Bir İlçe Adının Değiştirilmesi Hakkında Kanun Teklifi kabul edilerek yasalaştı.
Kanunla, Nevşehir Ünivertisitesi'nin adı Nevşehir Hacı Bektaş Veli, Siirt'in Aydınlar ilçesinin adı Tillo olarak değişti.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, teklifin yasalaşmasının ardından birleşimi, Perşembe günü saat 14.00'de toplanmak üzere kapattı.
Son Güncelleme: Perşembe, 31 Ekim 2013 09:11
Gösterim: 1279
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Japonya ile Türkiye arasında yapılacak Ev Sahibi Hükümet Anlaşması kapsamında Nükleer Teknoloji Üniversitesi'nin kurulacağını söyledi.
Bakan Taner Yıldız, Erciyes Dağı'nda Kayseri Büyükşehir Belediyesine ait Kardan Adam Tesislerinde gerçekleştirilen Kayseri 4. Hayırseverler Zirvesi sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı.
Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin 29 Ekim'de Türkiye'ye yapacağı ziyaretin içeriğinin sorulması üzerine Yıldız, Japonya ile Türkiye arasında yapılacak Ev Sahibi Hükümet Anlaşması'nın sonuna gelindiğini söyledi.
Anlaşma yapıldıktan sonra her iki ülkenin meclislerinin onayına sunulacağını ve sürecin bu şekilde devam edeceğini kaydeden Yıldız, bu anlaşmayla alakalı teknik bütün detayların çözüldüğünü, proje şirketine hangi sorumlulukların düştüğü, hükümete hangi sorumlulukların düştüğü konularının netleştirildiğini vurguladı.
Hazine garantisi vermeksizin bu proje şirketine ortak olacak kamu şirketinin edinimlerini yerine getireceğine dair anlaşmada bir ibare olacağına dikkati çeken Yıldız, "Proje şirketinin anlaşma kapsamında yapacağı konular var. Bunlardan bir tanesi bir Nükleer Teknoloji Üniversitesi'nin kurulması. Japonya ile Türkiye arasında yapılacak Ev Sahibi Hükümet Anlaşması kapsamında Nükleer Teknoloji Üniversitesi kurulacak. Mütevelli heyeti oluşturulacak ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Enerji Bakanlığı ve Tübitak'tan temsilciler olacak. İlk toplantısını da önümüzdeki günlerde Tokyo veya Ankara'da yapacak. Bu üniversite dünya standartlarında bir üniversite olacak. Bütün bunun yatırımını proje şirketi gerçekleştirmiş olacak" şeklinde konuştu.
Nükleer yakıt fabrikasının kurulması
Ev Sahibi Hükümet Anlaşması kapsamında farklı bir konu da olduğunu belirten Yıldız, şöyle devam etti:
" Nükleer yakıt fabrikasının kurulmasıyla alakalı Japonya ile yaptığımız ve bu anlaşmanın içerisinde olmasını düşündüğümüz bir konu var. Bu çok önemli ama altını çizerek söylüyorum, biznükleer yakıt imal etmeyeceğiz. Nükleer yakıt fabrikası demek onların pulvarize edilmiş nükleer yakıtların çubuklar içerisine yerleştirilmesi ile alakalı yakıt fabrikasıdır. Bunun kendine has bir fizibilitesi var. Bununla alakalı çalışmaları da önümüzdeki süreçte hep beraber kamuoyuyla paylaşacağız. Ama tekrar altını çizerek söylüyorum biz nükleer yakıt imal etmeyeceğiz, nükleer yakıt fabrikası kuracağız. Bunun mekanik kısımlarıyla alakalı bir fabrika olacak."
Bakan Yıldız, "Gerek Akkuyu'da Ruslarla beraber yapılacak gerekse Sinop'ta Japonlarla beraber yapılacak olan Nükleer güç santrallerinin yerli ortaklarla birlikte belli hisse oranlarında yapılarak gerçekleştirilmesi doğru olacaktır" diyerek, "Bizim amacımız nükleer santrallerin tamamen Türk mühendisleri tarafından yerli sanayi ile beraber ve mutlaka yerel sanayiyi de güçlendirecek şekilde yapılmasını sağlamaktır" şeklinde konuştu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Japonya ile Türkiye arasında yapılacak Ev Sahibi Hükümet Anlaşması kapsamında Nükleer Teknoloji Üniversitesi'nin kurulacağını söyledi.
Bakan Taner Yıldız, Erciyes Dağı'nda Kayseri Büyükşehir Belediyesine ait Kardan Adam Tesislerinde gerçekleştirilen Kayseri 4. Hayırseverler Zirvesi sonrasında gazetecilerin sorularını cevapladı.
Japonya Başbakanı Shinzo Abe'nin 29 Ekim'de Türkiye'ye yapacağı ziyaretin içeriğinin sorulması üzerine Yıldız, Japonya ile Türkiye arasında yapılacak Ev Sahibi Hükümet Anlaşması'nın sonuna gelindiğini söyledi.
Anlaşma yapıldıktan sonra her iki ülkenin meclislerinin onayına sunulacağını ve sürecin bu şekilde devam edeceğini kaydeden Yıldız, bu anlaşmayla alakalı teknik bütün detayların çözüldüğünü, proje şirketine hangi sorumlulukların düştüğü, hükümete hangi sorumlulukların düştüğü konularının netleştirildiğini vurguladı.
Hazine garantisi vermeksizin bu proje şirketine ortak olacak kamu şirketinin edinimlerini yerine getireceğine dair anlaşmada bir ibare olacağına dikkati çeken Yıldız, "Proje şirketinin anlaşma kapsamında yapacağı konular var. Bunlardan bir tanesi bir Nükleer Teknoloji Üniversitesi'nin kurulması. Japonya ile Türkiye arasında yapılacak Ev Sahibi Hükümet Anlaşması kapsamında Nükleer Teknoloji Üniversitesi kurulacak. Mütevelli heyeti oluşturulacak ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, Enerji Bakanlığı ve Tübitak'tan temsilciler olacak. İlk toplantısını da önümüzdeki günlerde Tokyo veya Ankara'da yapacak. Bu üniversite dünya standartlarında bir üniversite olacak. Bütün bunun yatırımını proje şirketi gerçekleştirmiş olacak" şeklinde konuştu.
Nükleer yakıt fabrikasının kurulması
Ev Sahibi Hükümet Anlaşması kapsamında farklı bir konu da olduğunu belirten Yıldız, şöyle devam etti:
" Nükleer yakıt fabrikasının kurulmasıyla alakalı Japonya ile yaptığımız ve bu anlaşmanın içerisinde olmasını düşündüğümüz bir konu var. Bu çok önemli ama altını çizerek söylüyorum, biznükleer yakıt imal etmeyeceğiz. Nükleer yakıt fabrikası demek onların pulvarize edilmiş nükleer yakıtların çubuklar içerisine yerleştirilmesi ile alakalı yakıt fabrikasıdır. Bunun kendine has bir fizibilitesi var. Bununla alakalı çalışmaları da önümüzdeki süreçte hep beraber kamuoyuyla paylaşacağız. Ama tekrar altını çizerek söylüyorum biz nükleer yakıt imal etmeyeceğiz, nükleer yakıt fabrikası kuracağız. Bunun mekanik kısımlarıyla alakalı bir fabrika olacak."
Bakan Yıldız, "Gerek Akkuyu'da Ruslarla beraber yapılacak gerekse Sinop'ta Japonlarla beraber yapılacak olan Nükleer güç santrallerinin yerli ortaklarla birlikte belli hisse oranlarında yapılarak gerçekleştirilmesi doğru olacaktır" diyerek, "Bizim amacımız nükleer santrallerin tamamen Türk mühendisleri tarafından yerli sanayi ile beraber ve mutlaka yerel sanayiyi de güçlendirecek şekilde yapılmasını sağlamaktır" şeklinde konuştu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Ekim 2013 08:06
Gösterim: 1188
URAP’ın Dünyanın Akademik Performansı En yüksek 2000 Üniversitesi sıralamasında Harvard birinci sıradaki yerini korurken Türkiye özel sıralamasında ise Hacettepe Üniversitesi ilk sırada yer aldı. Dünya sıralamasında ilk 500'de 4, ilk bin arasında 19, ilk 2 bin arasında 73 Türk üniversitesi yer aldı
URAP Laboratuvarı tarafından hazırlanan "Dünyanın Akademik Performansı En yüksek 2000 Üniversitesi" sıralamasında Harvard Üniversitesi, Türkiye özel sıralamasında ise Hacettepe Üniversitesi ilk sırada yer aldı.
ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde faaliyet gösteren URAP Laboratuvarı'nın 2010'dan itibaren hazırlandığı "Dünyanın Akademik Performansı En yüksek 2000 Üniversitesi ve Türkiye Özel Sıralaması (125 Üniversite)" açıklandı.
Dünya sıralamasında Harvard en yüksek akademik performansa sahip üniversite oldu. Bu üniversiteyi John Hopkins, Toronto, Stanford, UC Berkeley izledi. Dünyanın ilk 20 üniversitesi arasında ABD'den 14, İngiltere’den 4, Kanada ve Japonya’dan birer üniversite yer aldı.
AA muhabirine açıklama yapan URAP Koordinatörü Prof. Dr. Ural Akbulut, 2003 yılından itibaren dünyadaki üniversitelerin ARWU-Jiao Tong (Çin), Times (İngiltere), QS (İngiltere), Leiden (Hollanda), HEEACT (Tayvan), Webometrics (İspanya), SCImago (İspanya) gibi sistemlerle çeşitli kriterlere göre sıralandığını anlattı.
Sıralamaların ilk 500 ile sınırlandırılmasının özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki üniversitelerin küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde durumlarını değerlendirememesine neden olduğunu savunan Akbulut, bu ihtiyacı karşılamak amacıyla URAP olarak dünyada da bilinilirliği ve saygınlığı olan bir sıralama sistemi hazırladıklarını söyledi.
URAP sıralamalardaki eğitim kurumlarının dünyadaki üniversitelerin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturduğunu belirten Akbulut, bu nedenle sıralamanın mevcut sistemler içerisindeki en geniş kapsamlı sıralamalardan olduğunu bildirdi.
Sıralamalarda TÜBİTAK, Çin Bilimler Akademisi, Rusya Bilimler Akademisi gibi devlet kurumların kapsam dışında tutulduğunu ifede eden Akbulut, şöyle devam etti:
"Dünya sıralamasında makale sayısı, toplam doküman sayısı, araştırmanın etkisinin tespitinin amaçlandığı atıf sayısı, bilimsel etkinin baz alındığı toplam dergi etkinlik çarpanı ve uluslararası işbirliği gibi 6 performans kriteri, Türkiye sıralamasında ise öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı, atıf sayısı, öğretim üyesi başına düşen atıf sayısı, toplam bilimsel doküman sayısı, kişi başına düşen toplam doküman sayısı, doktora öğrenci sayısı, doktora öğrenci oranı, kişi başına düşen öğrenci sayısı gibi bilimsel üretkenliğe dayanan 9 performans kriterinin kullanıldı."
Akademik performansa dayalı URAP sıralamasında iki başlılığın yer aldığını aktaran Akbulut, dünya sıralamasında en çok yayını olan 3 bin üniversite arasından performası en yüksek 2 bin üniversitenin, Türkiye sıralamasında ise YÖK'ün 2010 yılı yayın sıralamasında yer verdiği 125 üniversitenin değerlendirmeye tabi tutulduğunu dile getirdi.
İlk 500'de 4 Türk üniversitesi var
Dünya sıralamasında uluslararası alanda güvenilirliği kabul edilen Scopus ve Web of Science gibi kuruluşların verilerinin kullanıldığını aktaran Akbulut “Dünya sıralamasında 3 bin üniversiteden en iyi performas gösteren 2 bin üniversitesini sıraladık. Sıralamada ilk yirmiye Harvard, Johns Hopkins, Toronto, Stanford, California Berkeley, Oxford, Washington Seattle, Michigan Ann Arbor , California Los Angeles, Cambridge, Tokyo, California San Diego, Pennsylvania, Massachusetts Institute of Technology, California San Francisco, Imperial College, Columbia University New York, Yale, College London, Duke Üniversitesi girdi. Türkiye'den ise Ege Üniversitesi (486), ODTÜ (474), Hacettepe Üniversitesi (458) ve İstanbul Üniversitesi (417) ilk 500 arasına yer aldı. Dünyanın ilk bin üniversitesi arasında 19, ilk 2 bin arasında 73 Türk üniversitesi yer alma başarısını gösterdi" diye konuştu.
Türk üniversiteleri üst sıralara yükseldi
Dünya sıralamasında bu yıl Boğaziçi, İTÜ ve Bilkent Üniversitelerinin ise üst sıralara yükseldiğini vurgulayan Akbulut, yeni kurulan TOBB ve Doğuş Üniversitelerininde sıralamada hızlı bir yükselme kaydettiğine dikkati çekti. Akbulut, bazı Türk üniversitelerinin dünya sıralamasında gerilemesinin akademik performansındaki düşüşten kaynaklanmadığının altını çizdi.
Son yıllarda İsviçre'de CERN’de yapılan uluslararası çalışmalar sonucunda Higgs Bozonu'nun varlığının kanıtlandığını anımsatan Akbulut, bu çalışmalarla ilgili, her birinde 100'den fazla yazar adı olan 4 bine yakın bilimsel makalenin yayınlandığını kaydetti.
Akbulut, "CERN'de 1-2 elemanı çalışan üniversitelerin makale sayıları 100 veya fazla, atıf sayıları ise 400 veya daha fazla arttı. Bu nedenle CERN'de elemanları çalışan üniversiteler sıralamada normalden fazla yükselince diğerleri geride kalmış oldu. Bu durum çok sayıda dünya üniversitesini etkilese de birkaç yıl içinde bu fark normal düzeye iner" diye konuştu.
Türkiye sıralaması
Türkiye sıralamasında ise YÖK, ÖSYM, Web of Science gibi güvenilir kaynaklardan alınan verilerin kullanıldığı anlatan Akbulut, Türkiye özel sıralamasının sonuçları da dünya sıralamasına paralel bir gelişme gösterdiğini ifade etti.
İlk 20 Türk üniversitesi sıralamasında birinci sırada Hacettepe Üniversitesinin yer aldığını belirtten Akbulut, şöyle devam etti:
"Hacettepe’nin ardından sırasıyla ODTÜ, İstanbul, İstanbul Teknik, Ege, Ankara, Boğaziçi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Sabancı, Bilkent, İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü, Koç, Selçuk, Atatürk, Çukurova, Gaziantep, Erciyes, TOBB ve Fatih Üniversiteleri geliyor. Sıralamayı üniversiteleri iyi veya kötü olarak sınıflandırmak amacıyla değil üniversitelerin konumları hakkında bilgi sahibi olması ve karşılaştırmalarla belirli ölçütlere göre gelişmeye açık yanlarını fark etmesi amacıyla hazırladık. Umarız katkısı olur."
Akbulut, bu çalışmayı kalabalık bir akademisyen grubunun yaptığını da sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
URAP’ın Dünyanın Akademik Performansı En yüksek 2000 Üniversitesi sıralamasında Harvard birinci sıradaki yerini korurken Türkiye özel sıralamasında ise Hacettepe Üniversitesi ilk sırada yer aldı. Dünya sıralamasında ilk 500'de 4, ilk bin arasında 19, ilk 2 bin arasında 73 Türk üniversitesi yer aldı
URAP Laboratuvarı tarafından hazırlanan "Dünyanın Akademik Performansı En yüksek 2000 Üniversitesi" sıralamasında Harvard Üniversitesi, Türkiye özel sıralamasında ise Hacettepe Üniversitesi ilk sırada yer aldı.
ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesinde faaliyet gösteren URAP Laboratuvarı'nın 2010'dan itibaren hazırlandığı "Dünyanın Akademik Performansı En yüksek 2000 Üniversitesi ve Türkiye Özel Sıralaması (125 Üniversite)" açıklandı.
Dünya sıralamasında Harvard en yüksek akademik performansa sahip üniversite oldu. Bu üniversiteyi John Hopkins, Toronto, Stanford, UC Berkeley izledi. Dünyanın ilk 20 üniversitesi arasında ABD'den 14, İngiltere’den 4, Kanada ve Japonya’dan birer üniversite yer aldı.
AA muhabirine açıklama yapan URAP Koordinatörü Prof. Dr. Ural Akbulut, 2003 yılından itibaren dünyadaki üniversitelerin ARWU-Jiao Tong (Çin), Times (İngiltere), QS (İngiltere), Leiden (Hollanda), HEEACT (Tayvan), Webometrics (İspanya), SCImago (İspanya) gibi sistemlerle çeşitli kriterlere göre sıralandığını anlattı.
Sıralamaların ilk 500 ile sınırlandırılmasının özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki üniversitelerin küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde durumlarını değerlendirememesine neden olduğunu savunan Akbulut, bu ihtiyacı karşılamak amacıyla URAP olarak dünyada da bilinilirliği ve saygınlığı olan bir sıralama sistemi hazırladıklarını söyledi.
URAP sıralamalardaki eğitim kurumlarının dünyadaki üniversitelerin yaklaşık yüzde 10’unu oluşturduğunu belirten Akbulut, bu nedenle sıralamanın mevcut sistemler içerisindeki en geniş kapsamlı sıralamalardan olduğunu bildirdi.
Sıralamalarda TÜBİTAK, Çin Bilimler Akademisi, Rusya Bilimler Akademisi gibi devlet kurumların kapsam dışında tutulduğunu ifede eden Akbulut, şöyle devam etti:
"Dünya sıralamasında makale sayısı, toplam doküman sayısı, araştırmanın etkisinin tespitinin amaçlandığı atıf sayısı, bilimsel etkinin baz alındığı toplam dergi etkinlik çarpanı ve uluslararası işbirliği gibi 6 performans kriteri, Türkiye sıralamasında ise öğretim üyesi başına düşen yayın sayısı, atıf sayısı, öğretim üyesi başına düşen atıf sayısı, toplam bilimsel doküman sayısı, kişi başına düşen toplam doküman sayısı, doktora öğrenci sayısı, doktora öğrenci oranı, kişi başına düşen öğrenci sayısı gibi bilimsel üretkenliğe dayanan 9 performans kriterinin kullanıldı."
Akademik performansa dayalı URAP sıralamasında iki başlılığın yer aldığını aktaran Akbulut, dünya sıralamasında en çok yayını olan 3 bin üniversite arasından performası en yüksek 2 bin üniversitenin, Türkiye sıralamasında ise YÖK'ün 2010 yılı yayın sıralamasında yer verdiği 125 üniversitenin değerlendirmeye tabi tutulduğunu dile getirdi.
İlk 500'de 4 Türk üniversitesi var
Dünya sıralamasında uluslararası alanda güvenilirliği kabul edilen Scopus ve Web of Science gibi kuruluşların verilerinin kullanıldığını aktaran Akbulut “Dünya sıralamasında 3 bin üniversiteden en iyi performas gösteren 2 bin üniversitesini sıraladık. Sıralamada ilk yirmiye Harvard, Johns Hopkins, Toronto, Stanford, California Berkeley, Oxford, Washington Seattle, Michigan Ann Arbor , California Los Angeles, Cambridge, Tokyo, California San Diego, Pennsylvania, Massachusetts Institute of Technology, California San Francisco, Imperial College, Columbia University New York, Yale, College London, Duke Üniversitesi girdi. Türkiye'den ise Ege Üniversitesi (486), ODTÜ (474), Hacettepe Üniversitesi (458) ve İstanbul Üniversitesi (417) ilk 500 arasına yer aldı. Dünyanın ilk bin üniversitesi arasında 19, ilk 2 bin arasında 73 Türk üniversitesi yer alma başarısını gösterdi" diye konuştu.
Türk üniversiteleri üst sıralara yükseldi
Dünya sıralamasında bu yıl Boğaziçi, İTÜ ve Bilkent Üniversitelerinin ise üst sıralara yükseldiğini vurgulayan Akbulut, yeni kurulan TOBB ve Doğuş Üniversitelerininde sıralamada hızlı bir yükselme kaydettiğine dikkati çekti. Akbulut, bazı Türk üniversitelerinin dünya sıralamasında gerilemesinin akademik performansındaki düşüşten kaynaklanmadığının altını çizdi.
Son yıllarda İsviçre'de CERN’de yapılan uluslararası çalışmalar sonucunda Higgs Bozonu'nun varlığının kanıtlandığını anımsatan Akbulut, bu çalışmalarla ilgili, her birinde 100'den fazla yazar adı olan 4 bine yakın bilimsel makalenin yayınlandığını kaydetti.
Akbulut, "CERN'de 1-2 elemanı çalışan üniversitelerin makale sayıları 100 veya fazla, atıf sayıları ise 400 veya daha fazla arttı. Bu nedenle CERN'de elemanları çalışan üniversiteler sıralamada normalden fazla yükselince diğerleri geride kalmış oldu. Bu durum çok sayıda dünya üniversitesini etkilese de birkaç yıl içinde bu fark normal düzeye iner" diye konuştu.
Türkiye sıralaması
Türkiye sıralamasında ise YÖK, ÖSYM, Web of Science gibi güvenilir kaynaklardan alınan verilerin kullanıldığı anlatan Akbulut, Türkiye özel sıralamasının sonuçları da dünya sıralamasına paralel bir gelişme gösterdiğini ifade etti.
İlk 20 Türk üniversitesi sıralamasında birinci sırada Hacettepe Üniversitesinin yer aldığını belirtten Akbulut, şöyle devam etti:
"Hacettepe’nin ardından sırasıyla ODTÜ, İstanbul, İstanbul Teknik, Ege, Ankara, Boğaziçi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Sabancı, Bilkent, İzmir İleri Teknoloji Enstitüsü, Koç, Selçuk, Atatürk, Çukurova, Gaziantep, Erciyes, TOBB ve Fatih Üniversiteleri geliyor. Sıralamayı üniversiteleri iyi veya kötü olarak sınıflandırmak amacıyla değil üniversitelerin konumları hakkında bilgi sahibi olması ve karşılaştırmalarla belirli ölçütlere göre gelişmeye açık yanlarını fark etmesi amacıyla hazırladık. Umarız katkısı olur."
Akbulut, bu çalışmayı kalabalık bir akademisyen grubunun yaptığını da sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Cumartesi, 26 Ekim 2013 12:25
Gösterim: 1769
Türkiye’ye gelen yabancı öğrenci sayısında son 5 yılda yüzde 60 oranında artış yaşandı. Her yabancı uyruklu öğrencinin Türkiye’ye ortalama 30 bin dolar bıraktığı belirtildi.
Türkiye'deki üniversitelerde, 150 ülkeden 26 bini aşkın yabancı uyruklu öğrenci öğrenim görüyor.
Çevre ülkeler başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden üniversite öğrencilerinin tercihi haline gelen Türkiye’de son beş yılda yabancı öğrenci sayısında yüzde 60 oranında artış yaşandı. BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel “Eğitim görmek için ülkemize gelen her yabancı uyruklu öğrenci Türkiye’ye ortalama 30 bin dolar bırakıyor.” dedi.
Türk üniversitelerinin yurtdışı tanıtıma ayırdıkları pay ve yürüttükleri çalışmalar meyvelerini vermeye devam ediyor. Rakamlar, son beş yılda Türkiye’de yabancı öğrenci sayısının yüzde 60 oranında arttığını ortaya koyuyor. Halihazırda Türkiye'deki üniversitelerde, 150 ülkeden 26 bini aşkın yabancı uyruklu öğrenci öğrenim görüyor. Türk üniversitelerini ise en fazla bölge ülkelerindeki öğrenciler tercih ediyor. Ayrıca bazı Türk cumhuriyetlerinden üniversite eğitimi almak için gelenlerin sayısı da diğer ülkelere göre daha fazla. Her öğrencinin birer elçi olduğuna dikkat çeken BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ortaya çıkan tablonun ekonomik boyutuna da dikkat çekiyor: “Eğitim görmek için ülkemize gelen her yabancı uyruklu öğrenci Türkiye’ye ortalama 30 bin dolar bırakıyor. Bu rakamı her yıl gelen öğrenci sayısıyla çarptığımızda ülke ekonomisine sağladığı katkı ortaya çıkar. Eğitimin bir sektör olarak destek görmesiyle bu rakamların ve oranların çok daha yukarıya çıkacağını düşünüyorum. Üniversite olarak bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz”.
Devletin desteği sürüyor
İstanbul başta olmak üzere, Berlin, Washington DC, Boston, Silikon Vadisi, Hong Kong ve Roma’da kampüsleri bulunan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) tüm dünyadan yabancı öğrenciler için bir çekim merkezi halini aldı. Avrupa’dan Amerika’ya, Ortadoğu ülkelerinden Kafkasya’ya kadar geniş bir coğrafyadan öğrencilerin lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi almak için tercih ettiği BAU İstanbul kampüsünde bini aşkın yabancı öğrenci eğitim görüyor. BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel “Türkiye’de her geçen gün yabancı öğrenci sayısı artıyor. Biz de BAU olarak bu durumun lokomotiflerinden biriyiz. Yurtdışı çalışmalarımız da devlet tarafından destek görmeye başladı, bu olumlu bir gelişme” dedi. Her yıl pek çok ülkede eğitim kurumlarını ve yurtdışında düzenlenen eğitim fuarlarını ziyaret ettiklerini belirten Yücel sözlerine “Yıllardır tüm dünyaya Türkiye’yi ve Türk üniversitelerini anlatıyoruz. Bu stratejimiz artık meyvelerini vermeye başladı. Ülkemizin yabancı öğrenciler için bir çekim merkezi haline geleceğine inanıyorum” şeklinde devam etti.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Türkiye’ye gelen yabancı öğrenci sayısında son 5 yılda yüzde 60 oranında artış yaşandı. Her yabancı uyruklu öğrencinin Türkiye’ye ortalama 30 bin dolar bıraktığı belirtildi.
Türkiye'deki üniversitelerde, 150 ülkeden 26 bini aşkın yabancı uyruklu öğrenci öğrenim görüyor.
Çevre ülkeler başta olmak üzere dünyanın farklı bölgelerinden üniversite öğrencilerinin tercihi haline gelen Türkiye’de son beş yılda yabancı öğrenci sayısında yüzde 60 oranında artış yaşandı. BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel “Eğitim görmek için ülkemize gelen her yabancı uyruklu öğrenci Türkiye’ye ortalama 30 bin dolar bırakıyor.” dedi.
Türk üniversitelerinin yurtdışı tanıtıma ayırdıkları pay ve yürüttükleri çalışmalar meyvelerini vermeye devam ediyor. Rakamlar, son beş yılda Türkiye’de yabancı öğrenci sayısının yüzde 60 oranında arttığını ortaya koyuyor. Halihazırda Türkiye'deki üniversitelerde, 150 ülkeden 26 bini aşkın yabancı uyruklu öğrenci öğrenim görüyor. Türk üniversitelerini ise en fazla bölge ülkelerindeki öğrenciler tercih ediyor. Ayrıca bazı Türk cumhuriyetlerinden üniversite eğitimi almak için gelenlerin sayısı da diğer ülkelere göre daha fazla. Her öğrencinin birer elçi olduğuna dikkat çeken BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel ortaya çıkan tablonun ekonomik boyutuna da dikkat çekiyor: “Eğitim görmek için ülkemize gelen her yabancı uyruklu öğrenci Türkiye’ye ortalama 30 bin dolar bırakıyor. Bu rakamı her yıl gelen öğrenci sayısıyla çarptığımızda ülke ekonomisine sağladığı katkı ortaya çıkar. Eğitimin bir sektör olarak destek görmesiyle bu rakamların ve oranların çok daha yukarıya çıkacağını düşünüyorum. Üniversite olarak bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz”.
Devletin desteği sürüyor
İstanbul başta olmak üzere, Berlin, Washington DC, Boston, Silikon Vadisi, Hong Kong ve Roma’da kampüsleri bulunan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) tüm dünyadan yabancı öğrenciler için bir çekim merkezi halini aldı. Avrupa’dan Amerika’ya, Ortadoğu ülkelerinden Kafkasya’ya kadar geniş bir coğrafyadan öğrencilerin lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi almak için tercih ettiği BAU İstanbul kampüsünde bini aşkın yabancı öğrenci eğitim görüyor. BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel “Türkiye’de her geçen gün yabancı öğrenci sayısı artıyor. Biz de BAU olarak bu durumun lokomotiflerinden biriyiz. Yurtdışı çalışmalarımız da devlet tarafından destek görmeye başladı, bu olumlu bir gelişme” dedi. Her yıl pek çok ülkede eğitim kurumlarını ve yurtdışında düzenlenen eğitim fuarlarını ziyaret ettiklerini belirten Yücel sözlerine “Yıllardır tüm dünyaya Türkiye’yi ve Türk üniversitelerini anlatıyoruz. Bu stratejimiz artık meyvelerini vermeye başladı. Ülkemizin yabancı öğrenciler için bir çekim merkezi haline geleceğine inanıyorum” şeklinde devam etti.
Son Güncelleme: Pazartesi, 28 Ekim 2013 08:01
Gösterim: 1980
Nevşehir Üniversitesi'nin adının Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesini öngören düzenleme TBMM’de kabul edildi.
Nevşehir Üniversitesi'nin adının Hacı Bektaş Veli, Siirt'in Aydınlar ilçesinin adının da Tillo olarak değiştirilmesini öngören kanun teklifi, TBMM Milli Eğitim, Kültür ve Gençlik Komisyonu'nda kabul edildi.
Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi Bakan Avcı'nın isteği üzerine Nevşehir Hacı Bektaş Veli olarak değiştirildi
Komisyonda kabul edilen teklife göre, Nevşehir Üniversitesi'nin adı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olacak. Teklifte Hacı Bektaş-ı Veli olarak öngörülen üniversite isminin, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın önerisi doğrultusunda Hacı Bektaş Veli olarak düzeltilmesi konusunda komisyon başkanlığı redaksiyon yetkisi aldı.
Üniversitenin diğer mevzuattaki isimleri de yapılan değişiklik doğrultusunda değişecek.
Siirt'in Aydınlar ilçesinin adı da eskiden olduğu gibi Tillo olacak.
Teklifin kabul edilmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Avcı, Demokratikleşme Paketi'ndeki ilk düzenlemenin Meclis'te yasalaşma yolunda olduğunun ifade edilmesi üzerine, "Güzel bir adım oldu. Komisyonumuz kendisine yakışan olgunlukla konuları tartıştı. Hayırlı olsun" dedi.
Komisyon Başkanı AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık da teklifin ne zaman Genel Kurul gündemine gelebileceğinin sorulması üzerine, muhalefet şerhi geldikten sonra teklifi Meclis Başkanlığı'na göndereceklerini, uzlaşma olması halinde Danışma Kurulu önerisiyle, olmaması halinde AK Parti Grubu'nun önerisiyle teklifin Genel Kurul'da görüşüleceğini söyledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Nevşehir Üniversitesi'nin adının Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesini öngören düzenleme TBMM’de kabul edildi.
Nevşehir Üniversitesi'nin adının Hacı Bektaş Veli, Siirt'in Aydınlar ilçesinin adının da Tillo olarak değiştirilmesini öngören kanun teklifi, TBMM Milli Eğitim, Kültür ve Gençlik Komisyonu'nda kabul edildi.
Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi Bakan Avcı'nın isteği üzerine Nevşehir Hacı Bektaş Veli olarak değiştirildi
Komisyonda kabul edilen teklife göre, Nevşehir Üniversitesi'nin adı Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olacak. Teklifte Hacı Bektaş-ı Veli olarak öngörülen üniversite isminin, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın önerisi doğrultusunda Hacı Bektaş Veli olarak düzeltilmesi konusunda komisyon başkanlığı redaksiyon yetkisi aldı.
Üniversitenin diğer mevzuattaki isimleri de yapılan değişiklik doğrultusunda değişecek.
Siirt'in Aydınlar ilçesinin adı da eskiden olduğu gibi Tillo olacak.
Teklifin kabul edilmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Avcı, Demokratikleşme Paketi'ndeki ilk düzenlemenin Meclis'te yasalaşma yolunda olduğunun ifade edilmesi üzerine, "Güzel bir adım oldu. Komisyonumuz kendisine yakışan olgunlukla konuları tartıştı. Hayırlı olsun" dedi.
Komisyon Başkanı AK Parti Kocaeli Milletvekili Fikri Işık da teklifin ne zaman Genel Kurul gündemine gelebileceğinin sorulması üzerine, muhalefet şerhi geldikten sonra teklifi Meclis Başkanlığı'na göndereceklerini, uzlaşma olması halinde Danışma Kurulu önerisiyle, olmaması halinde AK Parti Grubu'nun önerisiyle teklifin Genel Kurul'da görüşüleceğini söyledi.
Son Güncelleme: Perşembe, 24 Ekim 2013 17:00
Gösterim: 1596