Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

“Atatürk ve onun liderlik özellikleri, kültürel miraslarımız, Türk tarihi, UNESCO ile diğer global organizasyonların ilan ettiği temalara yaslanan küresel sorunların işlendiği projelere yoğunlaşıyoruz” diyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılında Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji olarak çok sayıda proje ürettiklerini belirtiyor. 

biriz_kurtoglu_kulturİstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak 2015-2016 Eğitim Öğretim yılına hangi projelerle hazırlandınız? Projeler şu an hangi aşamadalar? Bilgi verebilir misiniz?
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak her zaman iddialı projeler gerçekleştirdik ve önemli projelerin parçası olduk. 2015-2016 yılında da Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji olarak çok sayıda proje üretmiş bulunuyoruz. Örneğin, Kültür 2000 Liselerimizde Yabancı Diller Bölümümüzün yürüttüğü 19 Mart günü 20.00-21.30 saatleri arasında tüm ışıkların kapatılarak iklim değişimi ve enerji kullanımında farkındalık yaratmayı amaçlayan küresel  “Earth Hour” projesine katıldık. Tüm bölümlerimizin ortak imzasıyla gerçekleştirdiğimiz disiplinler arası bir çalışma olan Çatalhöyük Kültürel Mirasımızın Tanıtımı Projesi’ni gerçekleştirdik. Bu proje uluslararası bir projedir. IB öğrencilerimizle birlikte yürüttüğümüz CAS Günü etkinliğimiz gerçekleşti. 

Yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladığımız projelerimiz de mevcut. Örneğin, 19 Mayıs Gençlik Haftası’nda Miami ve Orlando IB Okulları ile işbirliği yapacağımız uluslararası bir projemiz var. Proje, okul ortamında bir sunumla başlayıp tüm liselerin ve Kültür Üniversitesi’nin de katılımıyla daha geniş tabana yayılacak. Proje kapsamında IB öğrencilerimiz NicolaTesla’nın hayatını konu alan bir tiyatro oyununu sahneleyecekler. Bu açıdan etkinliğin bilimle edebiyatı buluşturan disiplinlerarası bir uygulama projesi olduğunu söyleyebilirim. Veli ve öğrencilerle birlikte yürütmeyi planladığımız yeni projelerimizi gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz. Bu projeler arasında öğrencilerimizi doğayla bütünleştirmeyi hedeflediğimiz “Alkent2000 Doğanın Farkındalığı: Veli-Öğrenci Yürüyüşü Projesi” ve “Büyükçekmece Gölü Bisiklet Yarışması”nın yanı sıra, şarkı söz yazma çalışmalarımız, şiir yazma etkinliklerimiz, dans yarışmalarımız da bulunuyor. Ayrıca, tüm etkinliklerden elde edilen gelirleri Kültür Koleji Mezunlar Derneği kardeş okulu Soma Cenkyeri İlköğretim Okulu’na bağışlayarak sosyal projelere dönüştüreceğimizi belirtmek isterim.

Kültür Koleji İlkokulu ve Ortaokulumuzda ise, “Klavye Hızını Test Et” projemiz mevcuttur. Proje, öğrencilerin klavye hızlarını test edebildikleri online çalışmaları ve bu çalışmalar sonucunda elde ettikleri bireysel puanlamaları içerir. İstekli ve yetenekli öğrenciler ulusal ve uluslararası platformda yarışabiliyorlar. Bir başka çalışmamız ise INGED Drama Festivali’dir. Bu çalışma, 4. sınıfların katılmasını planladığımız, İzmir’de düzenlenen İngilizce drama festivalidir. Öğretmenlerimiz tarafından oyunlar belirlenmiş bulunuyor.

“Sustainable in Cities:  Sürdürülebilir Şehirler Mümkün mü?” konulu İngilizce kompozisyon yarışmasına da 7. ve 8. sınıf öğrencilerimiz 9 kompozisyonla katıldı. Sonuçları 1. dönem sonunda belli olacak. Comenius için İtalya koordinatörlüğündeki “Not Only Pizza”  ve Yunanistan koordinatörlüğündeki “An Apple a Day Keepsthe Doctor Away” isimli projelere başvurularımızı yaptık. Sonuçlarını beklemekteyiz.

Daha çok hangi alanlara yönelik projeler gerçekleştiriyorsunuz?
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak “Kültür Anayasası” çerçevesinde belli başlı ilkelerimiz var. Bu ilkeler ışığında sıralayacağım konular bizim için çok önemli: Atatürk ve onun liderlik özellikleri, kültürel miraslarımız, Türk tarihi, UNESCO ile diğer global organizasyonların ilan ettiği temalara yaslanan küresel sorunların işlendiği projeler. Genel anlamda bu alanlara yoğunlaşıyoruz diyebilirim.

Ulusal düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeleriniz nelerdir?
Ulusal düzeyde “Klavyeni Test Et”, “Atık Piller Çöp Değildir”, “Kapak Deyip Geçmeyin” projelerini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Ancak, daha önce de bahsettiğim gibi sene içerisinde gerçekleştireceğimiz başka projelerimiz de olacak.

YARATICILIK UNSURUNU İÇEREN PROJELER ARIYORUZ

Avrupa Birliği’nin Ulusal Ajansı tarafından yürütülen Comenius Programı kapsamındaki projelerinizin içeriği hakkında bilgi verir misiniz? Comenius Programı dışında uluslararası düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeler var mı? Bunlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Comenius Programı kapsamında İtalya’nın koordinatörlüğünü yaptığı “Not Only Pizza” isimli projeye Kültür Koleji İlkokulu ve Ortaokulu olarak proje ortağı olmak üzere başvurduk. Ayrıca aynı program kapsamında Yunanistan’ın koordinatörlüğündeki “An Apple a Day Keepsthe Doctor Away” projesine de başvurumuzu tamamladık. Öte yandan Erasmus kapsamında yer alan projelere katılmak için çalışmalara devam ediyoruz. Bu hususta özellikle yaratıcılık unsurunu içeren projeler arıyoruz.

Kültür2000 Koleji İlkokul ve Ortaokulu’nda ise,“E-Twinning”,  “Comenius” ve “Read Your Way Across Europe!”projelerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. E-Twinning portalından oluşturulan projelerin incelenmesi ardından eğitsel hedeflerimize uygun olan bu proje için okul ortaklığına kabul edildik. Şimdi Ulusal Ajans’a hibe başvurusu aşamasındayız. Bu projemizde İngiltere, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Ukrayna’dan toplam 7 okul ile işbirliği yapmaktayız. İşbirliği yaptığımız okullar, Zespół Placówek Oświatowych w Kamieniu (Polonya), Adeyfield School (İngiltere), Základníškola Varnsdorf (Çek Cumhuriyeti), Millennium Integrated Primary School (İngiltere), Yelanets Humanitarian Gymnasium (Ukrayna) ve IES LES FOIES (İspanya) eğitim kurumlarıdır.

Bunun dışında uluslararası projelerimizden bir diğer ise, UNESCO Kardeş Okullar Ağı Programı – ASPnet Okulu Projesi’dir. ASPnet (Kardeş Okullar Ağı), UNESCO tarafından 1953 yılında kurulan, 181 ülkedeki 10,000’in üzerinde eğitim kurumunun yer aldığı evrensel bir eğitim ağıdır. Tüm üye kuruluşlar, uygulamada uluslararası anlayış, barış, kültürlerarası diyalog, eğitimde sürdürülebilir kalkınma ve kaliteli eğitim yararına çalışırlar. Kültür2000 Koleji olarak 2016 senesi Işık Kirliliği yılı olduğundan dünya sorunları kategorisinde “Çevre Kirliliği” temasında bir proje üzerinde çalışmaktayız.

Avrupa Kod Haftası “Küçük Web ‘çiler Organizasyonu” ise, bizi heyecanlandıran bir başka proje. “Kod Haftası” tüm Avrupa’da kodlamayı ilerletmek amacıyla düzenlenen bir organizasyon olarak ortaya çıkmıştır. Tüm yıl boyunca düzenlenebilecek kod saati etkinliği için okulumuz 1 Mart-10 Haziran tarihlerini belirlemiştir. Bu organizasyon kapsamında Kültür 2000 Ortaokulu öğrencileri Web Tasarım derslerinde HTML ve CSS kodlarını kullanarak web sitelerini tasarlayacaklardır. Bu çalışmalarla öğrencilerimiz hayal güçlerini geliştirmeye ve kendilerine ait bir sosyal mecra tasarlamaya adım atmış olacaklardır.

Ayrıca, “GEF – The World Festival of Creativity in Schools!” organizasyonu kapsamında ise, “Let’s Write” başlıklı uluslararası bir öğrenci yarışmasına katılacağız. Finalleri İtalya’nın Sanremo kentinde gerçekleştirilecek olan yazma yarışmasına 4. ve 8.sınıf öğrencilerimizle katılım sağlayacağız. Yarışma 4 kategoride gerçekleştiriliyor ve her kategori için bir okuldan maksimum 5 öğrenci kabul edilmektedir. Yarışmanın dili İngilizce ve İtalyanca’dır. Finale kalan çalışmalar ise 7 Mart 2016 tarihinde belli olacaktır. Bu yarışmada hedefimiz 4-7 Mayıs tarihlerinde İtalya’nın Sanremo şehrinde gerçekleştirilecek olan törene katılarak okulumuzun adını uluslararası platformda duyurmak ve okulumuza ödül kazandırmaktır.

Kültür2000 Koleji’nde IB Programı öğrencilerimiz ile diğer IB okullarıyla uluslararası düzeyde ortak projeler gerçekleştiriyoruz. “Saraydan Kız Kaçırma” operasını Georhe Washington IB High School, Feyyaz Şentürk ve Buse Düz isimli öğrencilerimizin oyunlaştırıp yönettiği “Sultan Hürrem” oyununu da Dwight IB High School’da sahneledik. 2015 yılında Boston’da düzenlenen BOSMUN Konferansı’na özel davetli olarak katıldık. Ayrıca Wheelock College’de Göbeklitepe sunumuna davet edildik. Chicago’da düzenlenen English Language Development projesinde yer aldık. Yine George Washington IB High School’un organize ettiği Kısa Film Yarışması’na ve Mozart drama etkinliğine katıldık. San Remo’daki Global Eğitim Festivali de katıldığımız renkli projelerden birisiydi.

Projelerin hazırlanma aşaması hakkında bilgi verir misiniz? Ayrıca projelerle ulaşmak istediğiniz hedefleri de anlatabilir misiniz?
Oluşturduğumuz temalar öncelikle öğretim programının içine yıllık planlar hazırlanırken eklenir. Proje ve tema bazlı dil edinimi sağlamaya çalıştığımız için bu projeler bizim ders aracımız olarak kullanılır. Ayrıca kendi kültürümüzü ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtabilmemiz için genel kültür oluşumu sağlamak gerektiğinden araştırma ve sunum teknikleri ile hedeflenen özgüven ve dil ediniminin günlük hayata uyarlanması esas aldığımız noktalardır.

ÖĞRENCİLERİMİZ PROJELERE ETKİN KATILIYORLAR

Projelerde yer alacak öğrencileri nasıl belirliyorsunuz? Projeler öğrencilere neler katıyor?
Projeler sınıf bazında tüm öğrencilerin gelişmiş ve geliştirilmesi gereken özelliklerini destekleyecek şekilde sınıflarda uygulatılıyor. Öğrencilerimiz hem bireysel hem de grup olarak projelere etkin katılıyorlar. Bu sayede gelişimlerini kendileri de görmüş oluyor.

Projelerin sonuçları nasıl değerlendiriliyor?
Proje dönem sonunda veli ve öğrencilere sunuluyor. Sunum notu, öğrenci bireysel öz değerlendirmesi, akran değerlendirmesi değerleri bir performans notunu oluşturuyor. Ayrıca proje konusunda bir yazılı sınav hazırlanıp değerlendiriliyor

Son olarak 2016 yılına ilişkin hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?
2016 yılında yine NASA yarışmasına katılmayı hedefliyoruz. Ayrıca diğer TÜBİTAK projeleri de katılmak istediğimiz projeler arasında.

 

 

> Kültür Koleji’nden küresel sorunların işlendiği projeler

“Atatürk ve onun liderlik özellikleri, kültürel miraslarımız, Türk tarihi, UNESCO ile diğer global organizasyonların ilan ettiği temalara yaslanan küresel sorunların işlendiği projelere yoğunlaşıyoruz” diyen İstanbul Kültür Eğitim Kurumları Okullar Koordinatörü Biriz Kutoğlu, 2015-2016 Eğitim-Öğretim yılında Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji olarak çok sayıda proje ürettiklerini belirtiyor. 

biriz_kurtoglu_kulturİstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak 2015-2016 Eğitim Öğretim yılına hangi projelerle hazırlandınız? Projeler şu an hangi aşamadalar? Bilgi verebilir misiniz?
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak her zaman iddialı projeler gerçekleştirdik ve önemli projelerin parçası olduk. 2015-2016 yılında da Kültür Koleji ve Kültür 2000 Koleji olarak çok sayıda proje üretmiş bulunuyoruz. Örneğin, Kültür 2000 Liselerimizde Yabancı Diller Bölümümüzün yürüttüğü 19 Mart günü 20.00-21.30 saatleri arasında tüm ışıkların kapatılarak iklim değişimi ve enerji kullanımında farkındalık yaratmayı amaçlayan küresel  “Earth Hour” projesine katıldık. Tüm bölümlerimizin ortak imzasıyla gerçekleştirdiğimiz disiplinler arası bir çalışma olan Çatalhöyük Kültürel Mirasımızın Tanıtımı Projesi’ni gerçekleştirdik. Bu proje uluslararası bir projedir. IB öğrencilerimizle birlikte yürüttüğümüz CAS Günü etkinliğimiz gerçekleşti. 

Yakın zamanda gerçekleştirmeyi planladığımız projelerimiz de mevcut. Örneğin, 19 Mayıs Gençlik Haftası’nda Miami ve Orlando IB Okulları ile işbirliği yapacağımız uluslararası bir projemiz var. Proje, okul ortamında bir sunumla başlayıp tüm liselerin ve Kültür Üniversitesi’nin de katılımıyla daha geniş tabana yayılacak. Proje kapsamında IB öğrencilerimiz NicolaTesla’nın hayatını konu alan bir tiyatro oyununu sahneleyecekler. Bu açıdan etkinliğin bilimle edebiyatı buluşturan disiplinlerarası bir uygulama projesi olduğunu söyleyebilirim. Veli ve öğrencilerle birlikte yürütmeyi planladığımız yeni projelerimizi gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz. Bu projeler arasında öğrencilerimizi doğayla bütünleştirmeyi hedeflediğimiz “Alkent2000 Doğanın Farkındalığı: Veli-Öğrenci Yürüyüşü Projesi” ve “Büyükçekmece Gölü Bisiklet Yarışması”nın yanı sıra, şarkı söz yazma çalışmalarımız, şiir yazma etkinliklerimiz, dans yarışmalarımız da bulunuyor. Ayrıca, tüm etkinliklerden elde edilen gelirleri Kültür Koleji Mezunlar Derneği kardeş okulu Soma Cenkyeri İlköğretim Okulu’na bağışlayarak sosyal projelere dönüştüreceğimizi belirtmek isterim.

Kültür Koleji İlkokulu ve Ortaokulumuzda ise, “Klavye Hızını Test Et” projemiz mevcuttur. Proje, öğrencilerin klavye hızlarını test edebildikleri online çalışmaları ve bu çalışmalar sonucunda elde ettikleri bireysel puanlamaları içerir. İstekli ve yetenekli öğrenciler ulusal ve uluslararası platformda yarışabiliyorlar. Bir başka çalışmamız ise INGED Drama Festivali’dir. Bu çalışma, 4. sınıfların katılmasını planladığımız, İzmir’de düzenlenen İngilizce drama festivalidir. Öğretmenlerimiz tarafından oyunlar belirlenmiş bulunuyor.

“Sustainable in Cities:  Sürdürülebilir Şehirler Mümkün mü?” konulu İngilizce kompozisyon yarışmasına da 7. ve 8. sınıf öğrencilerimiz 9 kompozisyonla katıldı. Sonuçları 1. dönem sonunda belli olacak. Comenius için İtalya koordinatörlüğündeki “Not Only Pizza”  ve Yunanistan koordinatörlüğündeki “An Apple a Day Keepsthe Doctor Away” isimli projelere başvurularımızı yaptık. Sonuçlarını beklemekteyiz.

Daha çok hangi alanlara yönelik projeler gerçekleştiriyorsunuz?
İstanbul Kültür Eğitim Kurumları olarak “Kültür Anayasası” çerçevesinde belli başlı ilkelerimiz var. Bu ilkeler ışığında sıralayacağım konular bizim için çok önemli: Atatürk ve onun liderlik özellikleri, kültürel miraslarımız, Türk tarihi, UNESCO ile diğer global organizasyonların ilan ettiği temalara yaslanan küresel sorunların işlendiği projeler. Genel anlamda bu alanlara yoğunlaşıyoruz diyebilirim.

Ulusal düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeleriniz nelerdir?
Ulusal düzeyde “Klavyeni Test Et”, “Atık Piller Çöp Değildir”, “Kapak Deyip Geçmeyin” projelerini gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Ancak, daha önce de bahsettiğim gibi sene içerisinde gerçekleştireceğimiz başka projelerimiz de olacak.

YARATICILIK UNSURUNU İÇEREN PROJELER ARIYORUZ

Avrupa Birliği’nin Ulusal Ajansı tarafından yürütülen Comenius Programı kapsamındaki projelerinizin içeriği hakkında bilgi verir misiniz? Comenius Programı dışında uluslararası düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeler var mı? Bunlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Comenius Programı kapsamında İtalya’nın koordinatörlüğünü yaptığı “Not Only Pizza” isimli projeye Kültür Koleji İlkokulu ve Ortaokulu olarak proje ortağı olmak üzere başvurduk. Ayrıca aynı program kapsamında Yunanistan’ın koordinatörlüğündeki “An Apple a Day Keepsthe Doctor Away” projesine de başvurumuzu tamamladık. Öte yandan Erasmus kapsamında yer alan projelere katılmak için çalışmalara devam ediyoruz. Bu hususta özellikle yaratıcılık unsurunu içeren projeler arıyoruz.

Kültür2000 Koleji İlkokul ve Ortaokulu’nda ise,“E-Twinning”,  “Comenius” ve “Read Your Way Across Europe!”projelerini gerçekleştirmeye çalışıyoruz. E-Twinning portalından oluşturulan projelerin incelenmesi ardından eğitsel hedeflerimize uygun olan bu proje için okul ortaklığına kabul edildik. Şimdi Ulusal Ajans’a hibe başvurusu aşamasındayız. Bu projemizde İngiltere, İspanya, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Ukrayna’dan toplam 7 okul ile işbirliği yapmaktayız. İşbirliği yaptığımız okullar, Zespół Placówek Oświatowych w Kamieniu (Polonya), Adeyfield School (İngiltere), Základníškola Varnsdorf (Çek Cumhuriyeti), Millennium Integrated Primary School (İngiltere), Yelanets Humanitarian Gymnasium (Ukrayna) ve IES LES FOIES (İspanya) eğitim kurumlarıdır.

Bunun dışında uluslararası projelerimizden bir diğer ise, UNESCO Kardeş Okullar Ağı Programı – ASPnet Okulu Projesi’dir. ASPnet (Kardeş Okullar Ağı), UNESCO tarafından 1953 yılında kurulan, 181 ülkedeki 10,000’in üzerinde eğitim kurumunun yer aldığı evrensel bir eğitim ağıdır. Tüm üye kuruluşlar, uygulamada uluslararası anlayış, barış, kültürlerarası diyalog, eğitimde sürdürülebilir kalkınma ve kaliteli eğitim yararına çalışırlar. Kültür2000 Koleji olarak 2016 senesi Işık Kirliliği yılı olduğundan dünya sorunları kategorisinde “Çevre Kirliliği” temasında bir proje üzerinde çalışmaktayız.

Avrupa Kod Haftası “Küçük Web ‘çiler Organizasyonu” ise, bizi heyecanlandıran bir başka proje. “Kod Haftası” tüm Avrupa’da kodlamayı ilerletmek amacıyla düzenlenen bir organizasyon olarak ortaya çıkmıştır. Tüm yıl boyunca düzenlenebilecek kod saati etkinliği için okulumuz 1 Mart-10 Haziran tarihlerini belirlemiştir. Bu organizasyon kapsamında Kültür 2000 Ortaokulu öğrencileri Web Tasarım derslerinde HTML ve CSS kodlarını kullanarak web sitelerini tasarlayacaklardır. Bu çalışmalarla öğrencilerimiz hayal güçlerini geliştirmeye ve kendilerine ait bir sosyal mecra tasarlamaya adım atmış olacaklardır.

Ayrıca, “GEF – The World Festival of Creativity in Schools!” organizasyonu kapsamında ise, “Let’s Write” başlıklı uluslararası bir öğrenci yarışmasına katılacağız. Finalleri İtalya’nın Sanremo kentinde gerçekleştirilecek olan yazma yarışmasına 4. ve 8.sınıf öğrencilerimizle katılım sağlayacağız. Yarışma 4 kategoride gerçekleştiriliyor ve her kategori için bir okuldan maksimum 5 öğrenci kabul edilmektedir. Yarışmanın dili İngilizce ve İtalyanca’dır. Finale kalan çalışmalar ise 7 Mart 2016 tarihinde belli olacaktır. Bu yarışmada hedefimiz 4-7 Mayıs tarihlerinde İtalya’nın Sanremo şehrinde gerçekleştirilecek olan törene katılarak okulumuzun adını uluslararası platformda duyurmak ve okulumuza ödül kazandırmaktır.

Kültür2000 Koleji’nde IB Programı öğrencilerimiz ile diğer IB okullarıyla uluslararası düzeyde ortak projeler gerçekleştiriyoruz. “Saraydan Kız Kaçırma” operasını Georhe Washington IB High School, Feyyaz Şentürk ve Buse Düz isimli öğrencilerimizin oyunlaştırıp yönettiği “Sultan Hürrem” oyununu da Dwight IB High School’da sahneledik. 2015 yılında Boston’da düzenlenen BOSMUN Konferansı’na özel davetli olarak katıldık. Ayrıca Wheelock College’de Göbeklitepe sunumuna davet edildik. Chicago’da düzenlenen English Language Development projesinde yer aldık. Yine George Washington IB High School’un organize ettiği Kısa Film Yarışması’na ve Mozart drama etkinliğine katıldık. San Remo’daki Global Eğitim Festivali de katıldığımız renkli projelerden birisiydi.

Projelerin hazırlanma aşaması hakkında bilgi verir misiniz? Ayrıca projelerle ulaşmak istediğiniz hedefleri de anlatabilir misiniz?
Oluşturduğumuz temalar öncelikle öğretim programının içine yıllık planlar hazırlanırken eklenir. Proje ve tema bazlı dil edinimi sağlamaya çalıştığımız için bu projeler bizim ders aracımız olarak kullanılır. Ayrıca kendi kültürümüzü ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtabilmemiz için genel kültür oluşumu sağlamak gerektiğinden araştırma ve sunum teknikleri ile hedeflenen özgüven ve dil ediniminin günlük hayata uyarlanması esas aldığımız noktalardır.

ÖĞRENCİLERİMİZ PROJELERE ETKİN KATILIYORLAR

Projelerde yer alacak öğrencileri nasıl belirliyorsunuz? Projeler öğrencilere neler katıyor?
Projeler sınıf bazında tüm öğrencilerin gelişmiş ve geliştirilmesi gereken özelliklerini destekleyecek şekilde sınıflarda uygulatılıyor. Öğrencilerimiz hem bireysel hem de grup olarak projelere etkin katılıyorlar. Bu sayede gelişimlerini kendileri de görmüş oluyor.

Projelerin sonuçları nasıl değerlendiriliyor?
Proje dönem sonunda veli ve öğrencilere sunuluyor. Sunum notu, öğrenci bireysel öz değerlendirmesi, akran değerlendirmesi değerleri bir performans notunu oluşturuyor. Ayrıca proje konusunda bir yazılı sınav hazırlanıp değerlendiriliyor

Son olarak 2016 yılına ilişkin hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?
2016 yılında yine NASA yarışmasına katılmayı hedefliyoruz. Ayrıca diğer TÜBİTAK projeleri de katılmak istediğimiz projeler arasında.

 

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 27 Ocak 2016 17:34

Gösterim: 2242

2016 yılında dönüşüm okullarının açılmayacak olmasına rağmen sektördeki büyüme oranının yüzde 20 bandında olmasını beklediklerini belirten Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, iki yıl önce 4.3 olan özel okullardaki öğrenci oranının bugün itibarı ile yüzde 7.3 seviyesine yükseldiğini söyledi.

omer_faruk_yelkenciÖzel okul sektöründe kronik problemlerden söz etmenin artık mümkün olmadığına dikkat çeken Yelkenci, “Özel okulların sorunları ile ilgili olarak sektörle sürekli temas halinde olduğumuz için ve sorunlardan haberdar olduğumuz için zaten çöze çöze gidiyoruz.” diye konuştu.
Şu an eğitim gören yaklaşık 15.5 milyon öğrencinin1 milyon 130 bini özel okul öğrencisi. Özel okullaşmada yüzde %45 oranında artış söz konusu. Özel okul sayısındaki bu artışın nedeni nedir? Ayrıca özel okul sayısındaki bu artış 2016 yılında daha da artar mı?
Özel okullarda okuyan öğrenci sayısı bugün itibarı ile 1.130.909 oldu. Önceki yıla göre artış oranı yaklaşık olarak yüzde 45 şeklinde gerçekleşti. Bu öğrencilerin 183.191’i de dershane dönüşümü sebebiyle oluşan temel liselere devam ediyor. Temel liselere giden öğrencileri hariç tuttuğumuzda artış oranı yüzde 22. Geçen yıl bu oran bir önceki yıla göre yüzde 19’du. Geçen yıl için bu bir rekordu. Bu yıl da yüzde 22 üzerinden baktığımızda bile yeni bir rekor gerçekleştiğini görmekteyiz.
Bu artışın birkaç sebebi var bunlardan birincisi öğrenci başı eğitim öğretim desteği. Sadece destekle birlikte geçen yıl 100 bin, bu yıl ise 148 bin toplamda 248 bin öğrenci ilk kez özel okul öğrencisi oldu. Bu tablo öğrenci teşviğinin ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.
İkinci olarak dönüşüm okullarının etkisi. Bu seneye mahsus olarak gerçekleşen bu etki sektörde ciddi bir hareketlilik oluşturmuştur.
Üçüncü olarak ise Bakanlık olarak sektörle oluşturduğumuz işbirliği ve buna dayalı olarak gelişen güven ortamı. Bu güven ortamı sayesinde insanlar gönül rahatlığı ile bu alana yatırım yapabilmekteler.
2016 yılında bu artış devam eder mi sorusuna gelince, dönüşüm okulları artık açılmayacak. Oradan gelen etki bundan sonraki yıllarda olmayacak. Ancak teşvik ve sektörle işbirliği artarak devam edecek. Böylece bundan sonra da bu iki değişkene bağlı olarak özel okullarımızda artış ivmesinin devam edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. 2016 yılı için de bu oran yine yüzde 20’ler bandına dayanabilir. İki yıl önce 4.3 olan özel okullardaki öğrenci oranı bugün itibarı ile yüzde 7.3 seviyesine yükseldi. 2019 sonu itibarı ile Bakanlık Stratejik Planımızda da yer verdiğimiz gibi hedefimiz yüzde 12. Stratejik Plan dönemi sonu itibarı ile bu hedefi gerçekleştirebileceğimizi umuyoruz.
Özel eğitim kurumlarının sayısındaki bu artış eğitimin kalitesini artırma noktasında olumlu bir etki yapabilir mi? Bu artışın sektöre etkileri neler olabilir? Bahsedebilir misiniz? Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz? Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer nedir? Ayrıca dünyada özel okul sektörünün durumuna ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Öncelikle eğitim dünyamızda ilk kez ortaya çıktıkları II. Abdülhamit döneminden günümüze özel okullar, devletin üzerinden önemli bir eğitim yükünü almışlar ve bunu da o dönemde bile dile getirmişlerdir. Ancak teşebbüs olarak konulan katkı ile beraber ben daha çok eğitimin özgürleşmesinde alan açma becerileri noktasında katkılarının daha anlamlı hale geldiğini de özellikle belirtmek istiyorum. Bununla birlikte her iki anlamda da bu katkının çok yetersiz olduğu, var olan potansiyelin çok daha büyük olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ayrıca özel sektör gerekli destek sağlandığında ve özgürlük alanı tanındığında çok hızlı hareket etme yeteneğine sahip. Bu yetenek sayısal büyümeye direk yansıdığı gibi, nitelik ve içerik konusuna da aynen belki de daha hızlı olabilmektedir. Bu noktadan bakıldığında özel okulculuğun sayısal olarak büyümesi ile birlikte değişik biçimlerde da nitelik ve içerik konularında da eğitim camiasına liderlik yapabilmektedirler.
Bunlardan birincisi Bakanlığımızın önderliğinde yürütülen program geliştirme ve uygulama serbestisidir ki bu sayada IB, MYP, NECEF gibi programlar ülkemizde eğitimin gündemine girmiş ve uygulanabilmektedir. Bir diğeri ise yeni paradigmaların eğitim sistemimize yerli süzgeçlerden geçirilerek kazandırılmasıdır. Eğitim dünyamız öğrenme stilleri, çoklu zekâ kuramı, bilgiyi işleme kuramı gibi kuramların uygulanabilirliğini yani pratik karşılığını özel okullar sayesinde görebilmiştir. Niteliğin artmasına bundan daha etkili bir katkı olabilir mi?
Bunun sayısal artışla korelasyonu ne olabilir? diye sorarsak, bu noktada böyle özgürlükçü ve çeşitlilik arz eden bir ortamda daha çok öğrencinin hizmet alması anlamına gelir ki bu da nitelikte total bir artış anlamına gelir.
Şunu da belirtmem gerekir ki bu kadar büyük bir yapıda her şey sorunsuz gitmez. Mutlaka sorunlarımız da var ancak biz çözmek için buradayız. Sektörle yüksek işbirliği içinde sorunlarımızı da bir taraftan çözmek için çalışıyoruz. Ancak sorunların neler olduğunu ve nasıl çözülebileceğini bilmek en büyük rahatlığımızdır.
2015 yılında özel okul teşvik kapsamında kaç öğrenciye eğitim desteği verildi? Ayrıca özel okul teşviki eğitim sistemimize ne gibi faydalar sağlayacak? Bu konuya ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Geçen yıl 166.563, bu yıl 227.422 toplamda 393.985 öğrenci eğitim ve öğretim desteğinden faydalanmış oldu. 2015-2016 eğitim öğretim yılında toplamda 338.730 öğrenci eğitim ve öğretim desteğinden faydalanmaktadır.
Özel okullarımıza verilen eğitim ve öğretim desteğiyle özel okullarımızda boş kalan kontenjanların devlet okullarımızda okuyan öğrencilerimizle doldurulması amaçlandı. Bu kapsamda, eğitim ve öğretim desteği uygulamasının, devlet okullarındaki ikili eğitim yükünün ve derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması ve Türk Millî Eğitiminin temel amaçlarının Türk Milleti lehine geliştirilmesine katkı sağlayacağı düşünüldü. Aynı zamanda öz sermayelerle kurulmuş özel okullarımızın eğitim ve öğretim desteği ile güçlendirilmesi ve olumlu rekabet ortamlarının oluşturulmasıyla eğitimde kaliteye erişimin kolaylaştırılması hedeflendi. Eğitim ve öğretim desteği uygulaması ile sosyo-ekonomik yönden oluşmuş bölgesel farklılıkları azaltmayı amaçlayan bu yönüyle devlet okullarımızın imkânlarının artırılmasını doğrudan ve dolaylı etkileyen bir anlayışı esas alındı. Bu kapsamda özel okullarımızın öğrenci sayılarının stratejik plan öngörüsünde artırılarak ihtiyacımız olan noktaya çıkarılması hedeflendi. Ayrıca ufak bir katkı ile çocuklarını özel okula gönderebilecek nispeten dar gelirli ailelerin çocuklarının da özel okullarda eğitim öğretime erişimleri amaçlandı.

omer_faruk_yelkenciSÜRÜCÜ EĞİTİMİ VE ÖZEL EĞİTİME ÖNEM VERECEĞİZ
Özel öğretime ilişkin hedefleriniz ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Özel okullarla ilgili çalışmalarımızdan ve planlarımızdan bahsettik. Bunun yanında iki alandan özel olarak söz açmak isterim. Bunlardan biri neticeleri itibarı ile insan hayatına taalluk eden sürücü eğitimi, diğeri ise bizim için kutsal olan özel eğitim alanı.
Sürücü eğitimi ile ilgili olarak son yıllarda yaptığımız çalışmalarla sınavlardaki başarı oranları % 95’ler seviyesinden % 56’ya kadar düştü. Bu da aşağı yukarı AB ortalamaları demek. Bu şu anlama geliyor ki artık sürücü yeterliliklerine sahip olmayan adaylar sürücü belgesi alamıyorlar. Ayrıca bu konuda ülke genelinde gerek teşkilâtımıza, gerek sektöre yönelik yaptığımız eğitim çalışmaları ile farkındalık oluşturma yönünde de önemli mesafeler kat ettik.
1 Ocak 2015’te başlayan dönemle de sürücü eğitiminde yeni bir döneme başlamış olduk. Taban fiyat uygulaması, ön sınav ve trafik adabı dersini getirdik. Burada neden trafik adâbı dersi sorusu sorulabilir. Hemen bunu cevaplandırmaya çalışalım. Şunu iyi biliyoruz ki sürücülerin kural bilgisi ile ilgili problemi yok. Yani kuralları gayet iyi biliyorlar. Ancak uygulamıyorlar. Bu da onları içselleştirmemelerinden kaynaklanıyor. Örneğin sürücüler kırmızı ışıkta geçmemeleri gerektiğini biliyorlar ancak trafik polisi, elektronik denetleme sistemi gibi motivatörler olmadığında geçebiliyorlar. İşte bunu yaptıklarında bir hakkı gasp ettiklerini, insan hayatına mal olabileceğini, bunu aynı zamanda herkese büyük bir saygısızlık olduğunu içselleştirirlerse iç motivasyonla bu yanlışı yapmamaya başlayacaklardır. Bu eğitim alan sürücülerin 5-10 yıl ve daha sonrasının trafiğine çok büyük olumlu katkılar sağlayacaklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Özel eğitime ihtiyacı olan bireylere yönelik olarak özel özel eğitim okulları ve özel rehabilitasyon merkezleri üzerinden hizmet veriyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki özel eğitim kapsamına giren bireylerin bize ihtiyacından çok, insanî tamamlanmamız için bizim onlara ihtiyacımız var. Hatta şunu da eklemeliyiz ki bize göre engelli saydığımız bu bireylere göre de birçok alanda biz engelliyiz. Dolayısıyla öncelikle biz kendi engellerimizi gidermemiz gerekir ki konuya sağlıklı bir bakış açısı geliştirebilelim. Rehabilitasyon merkezlerine devam eden bireylere 2015 yılı için toplamda yaklaşık olarak 2 milyar lira destek veriyoruz. Ancak daha önemlisi bu alanı yeniden ele alarak programlarını yeniden yazıp, aile eğitimine varana kadar alanı yine sektörle beraber yeniden düzenleyip sağlıklı bir zemine oturtma çalışmalarımız verimli bir şekilde devam etmektedir.
Bütün alanlara yönelik çalışmalarda temel prensibimiz gerek planlama ve gerekse uygulama aşamalarında sektörle beraber hareket etmektir. Böylece çok hızlı ve verimli yol aldığımızı söylemeliyim. Bundan sonra da özel teşebbüsün eğitime katkısının artarak devam edeceğini ümit ediyorum.

KALİTE GELİŞTİRME SİSTEMİ HAZIR
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü olarak özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi konularında yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Buraya kadar da yer yer bahsettiğimiz gibi özel okulculuğun oranının artması için sektörle işbirliğini arttırarak devam ettirmeyi, teşvik sistemini daha da yaygınlaştırmayı, Hükümetin acil eylem planına da aldığı, OSB’lerde açılan meslek liseleri sayısını arttırmayı, ayrıca OSB dışında açılacak meslek liselerine de yeni teşvik alanları açmayı ve özendirmeyi düşünüyoruz. Şu anda bunun yasal altyapısı üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Bu arada hali hazırda Organize Sanayi Bölgelerinde 23 okulumuz bulunmaktadır ve her geçen yıl sayısı artmaktadır. Geçen yıl OSB’lerde okuyan öğrencilerimize de 15 farklı alanda ve 9. Sınıflarda öğrenci başına 4.000 ile 5.900 Türk Lirası, teşvik veriyoruz.
Bunu yanında niteliği arttırma noktasında geçtiğimiz yıl çalışmaya başladığımız ve pilot uygulamalarını da yaptığımız Kalite Geliştirme Sistemin hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Sistem standart alanlar ve kriterler itibarı ile hazır. Ancak standart alanları ilişkilendirdiğimiz teşvik başlıkları ile ilgili olarak bazı noktalarda yasal düzenlemeler gerekiyor. Bunu da yaptığımızda sistem uygulamaya geçecek. Böylece sektörü sektörle beraber denetleyeceğiz, tecrübe paylaşımını sağlayacağız, yönlendireceğiz. Bu da direk niteliğe yansıyacak bir çalışma olacaktır.
Özel okulların sorunları ile ilgili olarak sektörle sürekli temas halinde olduğumuz için ve sorunlardan haberdar olduğumuz için zaten çöze çöze gidiyoruz. Şu anda özel okullarla ilgili sitemi tıkayan büyüklükte ya da kronik sorunlardan bahsetmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Karşımıza sorun çıktığında alışılmış bürokratik hantallıkla değil, özel sektörün hızlı ve esnek refleksleri ile karşılık verdiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.

ÖZEL OKUL ORANLARI ÜLKE ŞARTLARINA GÖRE DEĞİŞİYOR
“Dünyaya baktığımızda ise özel okulculuğa verilen önemde çok büyük farklılıkların olduğunu görebiliyorsunuz. OECD ve AB ülkeleri oranları birbirine yakın %16-17’ler seviyesinde ancak tek tek ülkeleri incelediğinizde bahsettiğimiz farklılıklarla karşılaşabiliyorsunuz. Meselâ Fransa’da bu oran % 17 iken, İngiltere’de % 18. Danimarka öğrenci başına 8000, yatılı ise 12.500 avro destek verirken, Finlandiya’da özel okul yok. Söylemek istediğim şu; her ülkenin şartlarına ve ihtiyaçlarına göre bu oranlar değişebiliyor. Ülkemizde de özel okul oranı bu şekilde, şartlar ve ihtiyaçlara göre doğal olarak kendi mecrasını bulmalıdır. Doğal olan yol budur. Biz bunun Türkiye için artı, eksi yüzde 20’ler seviyesi olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak bunun manipüle edilerek değil az önce de ifade etmeye çalıştığımız gibi doğal bir şekilde oluşmasının doğru olduğunu düşünüyoruz.”

SAYILARLA ÖZEL EĞİTİM SEKTÖRÜ
Okul sayımız bugün itibarı ile 8.281, okullardaki toplam öğretmen sayımız ise 152.510’dir. Bütün kurumlarda öğretmen, uzman öğretmen, usta öğretici sayısı ise 237.261 şeklindedir. 1.130.909 öğrenci özel okullarımızda öğrenim görmektedir.
2013-2014 öğretim yılında bütün eğitim kademelerinde özel okullardaki öğrencilerin oranı yüzde 4.13 iken 2015-2016 öğretim yılında bu oran yüzde 7.3 olmuştur. Bakanlık olarak 2015-2019 Stratejik Planda ise bu hedefi yüzde 12 olarak belirledik.
Genel müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren ayrıca; 3.497 sürücü kursu, 4.694 yurt, 1.950 rehabilitasyon merkezi, 2.811 çeşitli kurs, 188 öğretim kursu, 1096 öğrenci etüt eğitim merkezi, 930 diğer, toplamda ise genel müdürlüğümüze bağlı 20 bini aşkın öğretim kurumu bulunmaktadır. Bu da hem çeşitlilik olarak ve hem de sayısal olarak nasıl bir geniş alana hizmet verdiğimizi net bir şekilde göstermektedir.

> Yelkenci: Kalite Geliştirme Sistemi’ni hayata geçireceğiz

2016 yılında dönüşüm okullarının açılmayacak olmasına rağmen sektördeki büyüme oranının yüzde 20 bandında olmasını beklediklerini belirten Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, iki yıl önce 4.3 olan özel okullardaki öğrenci oranının bugün itibarı ile yüzde 7.3 seviyesine yükseldiğini söyledi.

omer_faruk_yelkenciÖzel okul sektöründe kronik problemlerden söz etmenin artık mümkün olmadığına dikkat çeken Yelkenci, “Özel okulların sorunları ile ilgili olarak sektörle sürekli temas halinde olduğumuz için ve sorunlardan haberdar olduğumuz için zaten çöze çöze gidiyoruz.” diye konuştu.
Şu an eğitim gören yaklaşık 15.5 milyon öğrencinin1 milyon 130 bini özel okul öğrencisi. Özel okullaşmada yüzde %45 oranında artış söz konusu. Özel okul sayısındaki bu artışın nedeni nedir? Ayrıca özel okul sayısındaki bu artış 2016 yılında daha da artar mı?
Özel okullarda okuyan öğrenci sayısı bugün itibarı ile 1.130.909 oldu. Önceki yıla göre artış oranı yaklaşık olarak yüzde 45 şeklinde gerçekleşti. Bu öğrencilerin 183.191’i de dershane dönüşümü sebebiyle oluşan temel liselere devam ediyor. Temel liselere giden öğrencileri hariç tuttuğumuzda artış oranı yüzde 22. Geçen yıl bu oran bir önceki yıla göre yüzde 19’du. Geçen yıl için bu bir rekordu. Bu yıl da yüzde 22 üzerinden baktığımızda bile yeni bir rekor gerçekleştiğini görmekteyiz.
Bu artışın birkaç sebebi var bunlardan birincisi öğrenci başı eğitim öğretim desteği. Sadece destekle birlikte geçen yıl 100 bin, bu yıl ise 148 bin toplamda 248 bin öğrenci ilk kez özel okul öğrencisi oldu. Bu tablo öğrenci teşviğinin ne kadar etkili olduğunu göstermektedir.
İkinci olarak dönüşüm okullarının etkisi. Bu seneye mahsus olarak gerçekleşen bu etki sektörde ciddi bir hareketlilik oluşturmuştur.
Üçüncü olarak ise Bakanlık olarak sektörle oluşturduğumuz işbirliği ve buna dayalı olarak gelişen güven ortamı. Bu güven ortamı sayesinde insanlar gönül rahatlığı ile bu alana yatırım yapabilmekteler.
2016 yılında bu artış devam eder mi sorusuna gelince, dönüşüm okulları artık açılmayacak. Oradan gelen etki bundan sonraki yıllarda olmayacak. Ancak teşvik ve sektörle işbirliği artarak devam edecek. Böylece bundan sonra da bu iki değişkene bağlı olarak özel okullarımızda artış ivmesinin devam edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. 2016 yılı için de bu oran yine yüzde 20’ler bandına dayanabilir. İki yıl önce 4.3 olan özel okullardaki öğrenci oranı bugün itibarı ile yüzde 7.3 seviyesine yükseldi. 2019 sonu itibarı ile Bakanlık Stratejik Planımızda da yer verdiğimiz gibi hedefimiz yüzde 12. Stratejik Plan dönemi sonu itibarı ile bu hedefi gerçekleştirebileceğimizi umuyoruz.
Özel eğitim kurumlarının sayısındaki bu artış eğitimin kalitesini artırma noktasında olumlu bir etki yapabilir mi? Bu artışın sektöre etkileri neler olabilir? Bahsedebilir misiniz? Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz? Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer nedir? Ayrıca dünyada özel okul sektörünün durumuna ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Öncelikle eğitim dünyamızda ilk kez ortaya çıktıkları II. Abdülhamit döneminden günümüze özel okullar, devletin üzerinden önemli bir eğitim yükünü almışlar ve bunu da o dönemde bile dile getirmişlerdir. Ancak teşebbüs olarak konulan katkı ile beraber ben daha çok eğitimin özgürleşmesinde alan açma becerileri noktasında katkılarının daha anlamlı hale geldiğini de özellikle belirtmek istiyorum. Bununla birlikte her iki anlamda da bu katkının çok yetersiz olduğu, var olan potansiyelin çok daha büyük olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ayrıca özel sektör gerekli destek sağlandığında ve özgürlük alanı tanındığında çok hızlı hareket etme yeteneğine sahip. Bu yetenek sayısal büyümeye direk yansıdığı gibi, nitelik ve içerik konusuna da aynen belki de daha hızlı olabilmektedir. Bu noktadan bakıldığında özel okulculuğun sayısal olarak büyümesi ile birlikte değişik biçimlerde da nitelik ve içerik konularında da eğitim camiasına liderlik yapabilmektedirler.
Bunlardan birincisi Bakanlığımızın önderliğinde yürütülen program geliştirme ve uygulama serbestisidir ki bu sayada IB, MYP, NECEF gibi programlar ülkemizde eğitimin gündemine girmiş ve uygulanabilmektedir. Bir diğeri ise yeni paradigmaların eğitim sistemimize yerli süzgeçlerden geçirilerek kazandırılmasıdır. Eğitim dünyamız öğrenme stilleri, çoklu zekâ kuramı, bilgiyi işleme kuramı gibi kuramların uygulanabilirliğini yani pratik karşılığını özel okullar sayesinde görebilmiştir. Niteliğin artmasına bundan daha etkili bir katkı olabilir mi?
Bunun sayısal artışla korelasyonu ne olabilir? diye sorarsak, bu noktada böyle özgürlükçü ve çeşitlilik arz eden bir ortamda daha çok öğrencinin hizmet alması anlamına gelir ki bu da nitelikte total bir artış anlamına gelir.
Şunu da belirtmem gerekir ki bu kadar büyük bir yapıda her şey sorunsuz gitmez. Mutlaka sorunlarımız da var ancak biz çözmek için buradayız. Sektörle yüksek işbirliği içinde sorunlarımızı da bir taraftan çözmek için çalışıyoruz. Ancak sorunların neler olduğunu ve nasıl çözülebileceğini bilmek en büyük rahatlığımızdır.
2015 yılında özel okul teşvik kapsamında kaç öğrenciye eğitim desteği verildi? Ayrıca özel okul teşviki eğitim sistemimize ne gibi faydalar sağlayacak? Bu konuya ilişkin neler söyleyebilirsiniz?
Geçen yıl 166.563, bu yıl 227.422 toplamda 393.985 öğrenci eğitim ve öğretim desteğinden faydalanmış oldu. 2015-2016 eğitim öğretim yılında toplamda 338.730 öğrenci eğitim ve öğretim desteğinden faydalanmaktadır.
Özel okullarımıza verilen eğitim ve öğretim desteğiyle özel okullarımızda boş kalan kontenjanların devlet okullarımızda okuyan öğrencilerimizle doldurulması amaçlandı. Bu kapsamda, eğitim ve öğretim desteği uygulamasının, devlet okullarındaki ikili eğitim yükünün ve derslik başına düşen öğrenci sayısının azaltılması ve Türk Millî Eğitiminin temel amaçlarının Türk Milleti lehine geliştirilmesine katkı sağlayacağı düşünüldü. Aynı zamanda öz sermayelerle kurulmuş özel okullarımızın eğitim ve öğretim desteği ile güçlendirilmesi ve olumlu rekabet ortamlarının oluşturulmasıyla eğitimde kaliteye erişimin kolaylaştırılması hedeflendi. Eğitim ve öğretim desteği uygulaması ile sosyo-ekonomik yönden oluşmuş bölgesel farklılıkları azaltmayı amaçlayan bu yönüyle devlet okullarımızın imkânlarının artırılmasını doğrudan ve dolaylı etkileyen bir anlayışı esas alındı. Bu kapsamda özel okullarımızın öğrenci sayılarının stratejik plan öngörüsünde artırılarak ihtiyacımız olan noktaya çıkarılması hedeflendi. Ayrıca ufak bir katkı ile çocuklarını özel okula gönderebilecek nispeten dar gelirli ailelerin çocuklarının da özel okullarda eğitim öğretime erişimleri amaçlandı.

omer_faruk_yelkenciSÜRÜCÜ EĞİTİMİ VE ÖZEL EĞİTİME ÖNEM VERECEĞİZ
Özel öğretime ilişkin hedefleriniz ve projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Özel okullarla ilgili çalışmalarımızdan ve planlarımızdan bahsettik. Bunun yanında iki alandan özel olarak söz açmak isterim. Bunlardan biri neticeleri itibarı ile insan hayatına taalluk eden sürücü eğitimi, diğeri ise bizim için kutsal olan özel eğitim alanı.
Sürücü eğitimi ile ilgili olarak son yıllarda yaptığımız çalışmalarla sınavlardaki başarı oranları % 95’ler seviyesinden % 56’ya kadar düştü. Bu da aşağı yukarı AB ortalamaları demek. Bu şu anlama geliyor ki artık sürücü yeterliliklerine sahip olmayan adaylar sürücü belgesi alamıyorlar. Ayrıca bu konuda ülke genelinde gerek teşkilâtımıza, gerek sektöre yönelik yaptığımız eğitim çalışmaları ile farkındalık oluşturma yönünde de önemli mesafeler kat ettik.
1 Ocak 2015’te başlayan dönemle de sürücü eğitiminde yeni bir döneme başlamış olduk. Taban fiyat uygulaması, ön sınav ve trafik adabı dersini getirdik. Burada neden trafik adâbı dersi sorusu sorulabilir. Hemen bunu cevaplandırmaya çalışalım. Şunu iyi biliyoruz ki sürücülerin kural bilgisi ile ilgili problemi yok. Yani kuralları gayet iyi biliyorlar. Ancak uygulamıyorlar. Bu da onları içselleştirmemelerinden kaynaklanıyor. Örneğin sürücüler kırmızı ışıkta geçmemeleri gerektiğini biliyorlar ancak trafik polisi, elektronik denetleme sistemi gibi motivatörler olmadığında geçebiliyorlar. İşte bunu yaptıklarında bir hakkı gasp ettiklerini, insan hayatına mal olabileceğini, bunu aynı zamanda herkese büyük bir saygısızlık olduğunu içselleştirirlerse iç motivasyonla bu yanlışı yapmamaya başlayacaklardır. Bu eğitim alan sürücülerin 5-10 yıl ve daha sonrasının trafiğine çok büyük olumlu katkılar sağlayacaklarını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Özel eğitime ihtiyacı olan bireylere yönelik olarak özel özel eğitim okulları ve özel rehabilitasyon merkezleri üzerinden hizmet veriyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki özel eğitim kapsamına giren bireylerin bize ihtiyacından çok, insanî tamamlanmamız için bizim onlara ihtiyacımız var. Hatta şunu da eklemeliyiz ki bize göre engelli saydığımız bu bireylere göre de birçok alanda biz engelliyiz. Dolayısıyla öncelikle biz kendi engellerimizi gidermemiz gerekir ki konuya sağlıklı bir bakış açısı geliştirebilelim. Rehabilitasyon merkezlerine devam eden bireylere 2015 yılı için toplamda yaklaşık olarak 2 milyar lira destek veriyoruz. Ancak daha önemlisi bu alanı yeniden ele alarak programlarını yeniden yazıp, aile eğitimine varana kadar alanı yine sektörle beraber yeniden düzenleyip sağlıklı bir zemine oturtma çalışmalarımız verimli bir şekilde devam etmektedir.
Bütün alanlara yönelik çalışmalarda temel prensibimiz gerek planlama ve gerekse uygulama aşamalarında sektörle beraber hareket etmektir. Böylece çok hızlı ve verimli yol aldığımızı söylemeliyim. Bundan sonra da özel teşebbüsün eğitime katkısının artarak devam edeceğini ümit ediyorum.

KALİTE GELİŞTİRME SİSTEMİ HAZIR
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü olarak özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi konularında yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Buraya kadar da yer yer bahsettiğimiz gibi özel okulculuğun oranının artması için sektörle işbirliğini arttırarak devam ettirmeyi, teşvik sistemini daha da yaygınlaştırmayı, Hükümetin acil eylem planına da aldığı, OSB’lerde açılan meslek liseleri sayısını arttırmayı, ayrıca OSB dışında açılacak meslek liselerine de yeni teşvik alanları açmayı ve özendirmeyi düşünüyoruz. Şu anda bunun yasal altyapısı üzerinde de çalışmalarımız devam ediyor. Bu arada hali hazırda Organize Sanayi Bölgelerinde 23 okulumuz bulunmaktadır ve her geçen yıl sayısı artmaktadır. Geçen yıl OSB’lerde okuyan öğrencilerimize de 15 farklı alanda ve 9. Sınıflarda öğrenci başına 4.000 ile 5.900 Türk Lirası, teşvik veriyoruz.
Bunu yanında niteliği arttırma noktasında geçtiğimiz yıl çalışmaya başladığımız ve pilot uygulamalarını da yaptığımız Kalite Geliştirme Sistemin hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Sistem standart alanlar ve kriterler itibarı ile hazır. Ancak standart alanları ilişkilendirdiğimiz teşvik başlıkları ile ilgili olarak bazı noktalarda yasal düzenlemeler gerekiyor. Bunu da yaptığımızda sistem uygulamaya geçecek. Böylece sektörü sektörle beraber denetleyeceğiz, tecrübe paylaşımını sağlayacağız, yönlendireceğiz. Bu da direk niteliğe yansıyacak bir çalışma olacaktır.
Özel okulların sorunları ile ilgili olarak sektörle sürekli temas halinde olduğumuz için ve sorunlardan haberdar olduğumuz için zaten çöze çöze gidiyoruz. Şu anda özel okullarla ilgili sitemi tıkayan büyüklükte ya da kronik sorunlardan bahsetmenin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Karşımıza sorun çıktığında alışılmış bürokratik hantallıkla değil, özel sektörün hızlı ve esnek refleksleri ile karşılık verdiğimizi rahatlıkla söyleyebiliriz.

ÖZEL OKUL ORANLARI ÜLKE ŞARTLARINA GÖRE DEĞİŞİYOR
“Dünyaya baktığımızda ise özel okulculuğa verilen önemde çok büyük farklılıkların olduğunu görebiliyorsunuz. OECD ve AB ülkeleri oranları birbirine yakın %16-17’ler seviyesinde ancak tek tek ülkeleri incelediğinizde bahsettiğimiz farklılıklarla karşılaşabiliyorsunuz. Meselâ Fransa’da bu oran % 17 iken, İngiltere’de % 18. Danimarka öğrenci başına 8000, yatılı ise 12.500 avro destek verirken, Finlandiya’da özel okul yok. Söylemek istediğim şu; her ülkenin şartlarına ve ihtiyaçlarına göre bu oranlar değişebiliyor. Ülkemizde de özel okul oranı bu şekilde, şartlar ve ihtiyaçlara göre doğal olarak kendi mecrasını bulmalıdır. Doğal olan yol budur. Biz bunun Türkiye için artı, eksi yüzde 20’ler seviyesi olduğunu tahmin ediyoruz. Ancak bunun manipüle edilerek değil az önce de ifade etmeye çalıştığımız gibi doğal bir şekilde oluşmasının doğru olduğunu düşünüyoruz.”

SAYILARLA ÖZEL EĞİTİM SEKTÖRÜ
Okul sayımız bugün itibarı ile 8.281, okullardaki toplam öğretmen sayımız ise 152.510’dir. Bütün kurumlarda öğretmen, uzman öğretmen, usta öğretici sayısı ise 237.261 şeklindedir. 1.130.909 öğrenci özel okullarımızda öğrenim görmektedir.
2013-2014 öğretim yılında bütün eğitim kademelerinde özel okullardaki öğrencilerin oranı yüzde 4.13 iken 2015-2016 öğretim yılında bu oran yüzde 7.3 olmuştur. Bakanlık olarak 2015-2019 Stratejik Planda ise bu hedefi yüzde 12 olarak belirledik.
Genel müdürlüğümüze bağlı olarak faaliyet gösteren ayrıca; 3.497 sürücü kursu, 4.694 yurt, 1.950 rehabilitasyon merkezi, 2.811 çeşitli kurs, 188 öğretim kursu, 1096 öğrenci etüt eğitim merkezi, 930 diğer, toplamda ise genel müdürlüğümüze bağlı 20 bini aşkın öğretim kurumu bulunmaktadır. Bu da hem çeşitlilik olarak ve hem de sayısal olarak nasıl bir geniş alana hizmet verdiğimizi net bir şekilde göstermektedir.

Son Güncelleme: Salı, 26 Ocak 2016 15:02

Gösterim: 2852

ERA Kolejleri yıl boyu gerçekleştirdiği projelerle başta kendi öğrencileri olmak üzere tüm toplumun dikkatini çekmeyi ve farkındalık yaratmayı hedefliyor. 

sezai_eyupoglu_eraERA Kolejleri’nde sağlık, çevre, teknoloji, sanat ve spor başlıklarında gerçekleştirilen projeler, öğrencilerin gelişimlerini çok yönlü desteklemek için özenle belirleniyor. Teknoloji laboratuarlarında kod yazmaktan tiyatro sahnesiyle tanışmaya, sirk atölyelerinden dizilim sporuna kadar ERA projeleri, birbirinden iddialı… Eğitimin kurumunun yıl boyunca gerçekleştirdiği projeleri ERA Kolejleri CEO’su Sezai Eyüpoğlu ve Kurumsal İletişim Direktörü Gülçin Aşkın Çetin anlattı.
ERA Kolejleri, İstanbul’daki 10 kampüsünde 5 bine yakın öğrenciye eğitim veriyor. Eğitim kurumunun yıl boyunca gerçekleştirdiği ulusal ve uluslararası projelerle, başta ERA Kolejleri öğrencileri olmak üzere tüm toplumun dikkatini çekmek ve farkındalık yaratmak hedefleniyor. ERA’da akademik gelişim, öğrencilerin fiziksel gelişimi, sosyal gelişimi, psikolojik gelişimi ve zihinsel gelişimleriyle birlikte düşünülmekte ve öğrencilerin eğitim öğretim ortamları bu çerçevede dizayn edilmektedir. ERA Kolejleri, eğitim verdiği "Z Kuşağı" öğrencilerinin farklı ihtiyaçlarını biliyor ve o neslin ihtiyaçlarını karşılayan bir anlayışla büyümeye devam ediyor. Z Kuşağı öğrencilerinin, realistik bir hayal gücüyle geleceğe baktıkları ve yaşamı eleştirel bir zeka ile değerlendikleri gerçeğinden hareket eden ERA Kolejleri, yıl boyunca gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği bütün projelerini bu iki temel üzerine bina ediyor.
ERA Kolejleri, 5’li gelişim modeli ile öğrencilerinin zihinsel, psikolojik, sosyal, akademik ve fiziksel açılardan gelişimine, bütünsel bir yaklaşım getiriyor. Bu bakış açısı içinde kurum, öğrencilerin fiziksel sağlığına, çevre bilinci sağlanmasına, sanatsal ve sportif yeteneklerinin geliştirilmesine, teknoloji hâkimiyetlerinin artırılmasına yönelik çeşitli aktivite ve projeler gerçekleştirmekte.

SAĞLIK VE ÇEVRE MESAJI, PEDAL PEDAL YAYILIYOR
Sağlıklı nesiller yetişmesi için ERA Kolejleri’nin desteğiyle hayata geçirilen “Pedal Pedal Türkiye” projesinde, Dağcı ve Bisikletçi Meriç Şehit Türkiye’nin 81 ilini ve 3 ülkeyi bisikletle geziyor. Büyük şehirlerdeki hareketsiz yaşam tarzı, yetişkinler için olduğu kadar çocuklar için de bir tehdit. Ülkemizde çocukluk çağı obezite oranlarının yüzde 6,5’ten yüzde 14,3’e çıkmış olması da bu olumsuz sonucu gözler önüne sermekte... Kısa mesafelerde dahi yürümek yerine araçları tercih etmemiz, insan sağlığını olduğu kadar çevreyi de olumsuz etkiliyor. Ülkemizde ulaştırma alanında kişi başı 0.56 tonu bulan karbondioksit salınımı, artık önlem alınması gerektiğinin bir işareti.
ERA Kolejleri’nin desteğiyle hayata geçirilen proje, çocukların fiziksel gelişimi ve çevrenin korunması için önemli bir adım. Proje, sağlıklı ve eğlenceli bir ulaşım aracı olan bisikletin hayatlarımızda daha fazla yer tutması için gerçekleştiriliyor. Genç sporcu, pek çok kişinin hayallerini süsleyen bir yolculuğu, günde 8 saat pedal çevirerek sürdürüyor. Türkiye’nin 74 şehrinin yanı sıra Kıbrıs ve Gürcistan da genç sporcunun bisiklet rotasında…

KARDEŞİM OL PROJESİYLE HAYALLER GERÇEĞE DÖNÜŞTÜ
ERA Kolejleri’nde başlatılan “Kardeşim Ol” projesiyle ERA Kolejleri öğrencileri, kalplerini Türkiye’nin başka illerinde okuyan kardeşlerine açtı. Kampanya kapsamında Türkiye genelinde seçilen 10 okul, ERA kampüsleriyle eşleştirildi. ERA’lı öğrenciler, diğer şehirlerden kardeşleri ile mektuplaşmaya başladı. Okullara kurulan dilek ağaçlarına asılan bu mektuplarda istekler toplandı.
Başka şehirlerden kardeş öğrencilerin hayallerini gerçeğe dönüştürmek için ERA’nın öğrenci ve velileri ile öğretmenlerinin destek verdiği özenli bir çalışma yapıldı. Toplanan yardım malzemeleri koliler haline kardeş öğrencilere ulaştırıldı. Artık ERA Kolejleri öğrencilerinin seçilen okullarda birer kardeşi var. Öğrenciler için Türkiye’nin farklı şehirlerindeki hayatlara dokunabilmek, bir parça da olsa katkıda bulunabilmek adına çok faydalı bir proje gerçekleştirildi.

LÖSEMİLİ ÇOCUKLARIN YANINDAYIZ
ERA Kolejleri Maltepe ve Kartal kampüslerinde, LÖSEV-Lösemili Çocuklar Vakfı’na destek vermek amacıyla projeler gerçekleştirildi. LÖSEV yetkililerinin verdiği bilgilendirme seminerleri, öğrencilere hastalık hakkında bilinç ve farkındalık sağlama amacı taşıyordu.
Seminerlerin ardından LSV Dükkan kapsamında lösemili çocuklarımızın anneleri ve iyileşen gençlerin atölye çalışmalarında ürettiği birbirinden güzel ürünler, ERA Kolejleri kampüslerinde 3 gün boyunca satışa sunuldu. Şirin oyuncaklardan lezzetli kurabiyelere uzanan ürünlerin satışından elde edilen gelirler, çocukların ücretsiz gerçekleştirilen tedavilerine destek sağladı. Toplanan bağışlar 31 Aralık’ta vakfa teslim edildi. Öğrencilere sosyal sorumluluk bilinci aşılamak için gerçekleştirilen etkinlik, tüm okul öğrencileri tarafından ilgi ile karşılandı. Etkinliğin ERA Kolejleri öğrencilerine sağladığı en büyük fayda ise öğrencilerin kalplerinde, gözlerinde ve ruhlarında var olan sevgiyi bu denli güzel bir amaçla ortaya birlikte çıkartabilmek oldu.

ÖĞRENCİLER SAHNE TOZUYLA TANIŞIYOR
ERA Kolejleri, bu yıl tiyatro etkinlikleri kapsamında çevre bilincini de çalışmalara ekleyerek, öğrencilerini bilgilendiriyor. Yapılan organizasyon ile profesyonel bir tiyatro grubu, öğrencilere oyunlar sergilemenin yanı sıra ilkokul öğrencilerini sahne tozuyla da tanıştırıyor. ERA’nın tiyatro sever öğrencileri, 4 aylık bir hazırlıkla gelecek dönem, izledikleri Çer Çöp isimli eseri kendileri sahnelemeye hazırlanıyorlar.
Yeteneğin erken yaşlarda keşfedilmesi gerektiğinin bilinciyle gerçekleştirilen bu çalışma, aynı zamanda sanattan zevk alan, sorunlarını sanatın zenginliği ile daha rahat aşabilen bireyler yetiştirmeyi hedefliyor. Bir profesyonel tiyatro oyuncusu ve eğitimcisi tarafından seçilen öğrenciler, hem tiyatro grubu hem de okulun eğitimcilerinin desteğiyle gelecek dönem hayatlarında ilk kez sahneye çıkacaklar.

eraKODLAMA DERSLERİNDEN İNOVASYON ATÖLYELERİNE…
Günümüz öğrencileri teknoloji kullanımı konusunda oldukça yetenekli. Teknolojik ürünleri kullanmaktan çok daha önemli olan ise teknoloji yardımıyla üretim yapabilmek… ERA Kolejleri öğrencileri laboratuvarlarda aldıkları Kodlama Dersleri ile teknoloji hâkimiyeti konusunda bir adım öne geçiyorlar. Teknoloji ve Tasarım Laboratuvarı’nda gerçekleştirilen İnovasyon Atölyeleri sayesinde öğrenciler, farklı ürünler ortaya çıkartıyorlar.
İş dünyasında farklılık yaratmanın ve karlı projeler hayata geçirmenin ilk koşulu olan Ar-Ge ve İnovasyon kavramlarıyla henüz öğrencilik yıllarında tanışan ERA Kolejleri öğrencileri, kazandıkları vizyon sayesinde geleceğin iş dünyasını şekillendirebilecek yetenekler kazanıyor.
ERA öğrencileri fikirlerini "İnovatif Fikirler" altında projelendirip firmalarla işbirliğine gidiyor ve insanlığa değer katma noktasında harekete geçmiş oluyorlar. ERA Kolejleri öğrencilerinin hayata geçirdiği projelerden biri, şu anda binlerce öğrenci ve velimizin kullanmış olduğu "ERAİNTRANET" bilgi ve iletişim sistemimiz. Bir öğrencimizin geliştirdiği bu proje, profesyonel bir yazılım firmasıyla birlikte hayata geçirildi. Böylelikle öğrencimiz ilerideki mesleğini icra noktasında bir fırsat yakalamış oldu. Ayrıca bu genç beynimizin fikirleri ve çalışmaları sayesinde tüm öğrenci, veli ve öğretmenlerimizin hayatına bir kolaylık sağlandı. Bu projelerin bir diğer katkısı da öğrenilen bilgilerin günlük hayata alınmasının aslında çok da zor olmadığını göstermesi…

SİRK SANATLARI ÖZGÜVEN VERİYOR
ERA Kolejleri’nde eğitim alan öğrenciler, düzenlenen Jonglörlük Atölyeleri ile eğlenmenin yanı sıra fiziksel ve sosyal olarak da gelişiyorlar.
Topları ya da lobutları düşürmeden havada döndürebilmek biraz çalışmayı gerektiriyor. Öğrenciler deneme yaparken hem sağ hem sol ellerini birlikte kullandıkları için beyinlerinin sağ ve sol yarım kürelerini birlikte çalıştırmış oluyorlar. Çocukların özgüvenlerini artırmaları ve sosyal fobilerini yenmelerini için de jonglörlük eğitimleri büyük bir kazanım sağlıyor. Çünkü öğrendiklerinizi başka insanların önünde de sergileme şansınız oluyor. Kalabalık önünde konuşmaktan bile çekinen kişiler için özgüven kazanmak ve kendilerini ifade etme yeteneği elde etmek, bu atölyelerin fark ettirmeden sağladığı çok önemli kazanımlar. Jonglörlüğün dikkat ve odaklanma gerektirmesi, başka bir şey düşünmenizi önlediğinden beyni rahatlatan, kişiyi stresten arındıran bir etkiye de sahip.
Öğrenciler, atölyelerde oyun oynarken reflekslerinin ve vücut dengelerinin gelişmesi, ritm ve zamanlama yeteneği gibi fiziksel faydalar sağlıyor. Öğrendiklerini sergileyerek yeni dostluklar kurmak, sabırlı ve istikrarlı bir çalışma disiplini elde etmek ise atölyelerin sosyal kazanımlarından sadece birkaçı... Jonglörlüğün hayal gücüne, konsantrasyon becerilerine katkısı ise öğrencilerin akademik eğitimlerini destekliyor.

KAS GELİŞİMİ İÇİN DİZİLİM SPORU
Speed Stacks Dizilim Sporu ise 1980′ li yıllarda Amerika’da ortaya çıkan ve hızla popülerleşen bir aktivite. 2000’li yıllarda yapılan araştırmalar bu sporun faydalarını ortaya koyduğundan beri okullarda da çok tercih ediliyor. Dünya çapında 54 ülkede 40 binden fazla eğitim ve aktivite programında yer alan Dizilim Sporu, özel tasarımlı bardakların 3-3-3, 3-6-3 ve 1-10-1 (döngü) kategorilerinde en kısa sürede üst üste dizilip toplanmasıyla gerçekleştiriliyor.
Yapılan araştırmalar Dizilim Sporu uygulamasının, iki elin aynı anda kullanılmasında, el-göz koordinasyonunun sağlanmasında, beynin sağ-sol kısımlarının aynı anda kullanılmasında ve motor becerilerinin gelişmesinde olumlu katkılarda bulunduğunu gösteriyor. Yararlarının yanı sıra çocuklar için oldukça eğlenceli olan bu aktivite, ERA’da sosyal ve fiziksel faydaları nedeniyle tercih edilmekte.

> ERA Kolejleri’nden ses getiren projeler

ERA Kolejleri yıl boyu gerçekleştirdiği projelerle başta kendi öğrencileri olmak üzere tüm toplumun dikkatini çekmeyi ve farkındalık yaratmayı hedefliyor. 

sezai_eyupoglu_eraERA Kolejleri’nde sağlık, çevre, teknoloji, sanat ve spor başlıklarında gerçekleştirilen projeler, öğrencilerin gelişimlerini çok yönlü desteklemek için özenle belirleniyor. Teknoloji laboratuarlarında kod yazmaktan tiyatro sahnesiyle tanışmaya, sirk atölyelerinden dizilim sporuna kadar ERA projeleri, birbirinden iddialı… Eğitimin kurumunun yıl boyunca gerçekleştirdiği projeleri ERA Kolejleri CEO’su Sezai Eyüpoğlu ve Kurumsal İletişim Direktörü Gülçin Aşkın Çetin anlattı.
ERA Kolejleri, İstanbul’daki 10 kampüsünde 5 bine yakın öğrenciye eğitim veriyor. Eğitim kurumunun yıl boyunca gerçekleştirdiği ulusal ve uluslararası projelerle, başta ERA Kolejleri öğrencileri olmak üzere tüm toplumun dikkatini çekmek ve farkındalık yaratmak hedefleniyor. ERA’da akademik gelişim, öğrencilerin fiziksel gelişimi, sosyal gelişimi, psikolojik gelişimi ve zihinsel gelişimleriyle birlikte düşünülmekte ve öğrencilerin eğitim öğretim ortamları bu çerçevede dizayn edilmektedir. ERA Kolejleri, eğitim verdiği "Z Kuşağı" öğrencilerinin farklı ihtiyaçlarını biliyor ve o neslin ihtiyaçlarını karşılayan bir anlayışla büyümeye devam ediyor. Z Kuşağı öğrencilerinin, realistik bir hayal gücüyle geleceğe baktıkları ve yaşamı eleştirel bir zeka ile değerlendikleri gerçeğinden hareket eden ERA Kolejleri, yıl boyunca gerçekleştirdiği ve gerçekleştireceği bütün projelerini bu iki temel üzerine bina ediyor.
ERA Kolejleri, 5’li gelişim modeli ile öğrencilerinin zihinsel, psikolojik, sosyal, akademik ve fiziksel açılardan gelişimine, bütünsel bir yaklaşım getiriyor. Bu bakış açısı içinde kurum, öğrencilerin fiziksel sağlığına, çevre bilinci sağlanmasına, sanatsal ve sportif yeteneklerinin geliştirilmesine, teknoloji hâkimiyetlerinin artırılmasına yönelik çeşitli aktivite ve projeler gerçekleştirmekte.

SAĞLIK VE ÇEVRE MESAJI, PEDAL PEDAL YAYILIYOR
Sağlıklı nesiller yetişmesi için ERA Kolejleri’nin desteğiyle hayata geçirilen “Pedal Pedal Türkiye” projesinde, Dağcı ve Bisikletçi Meriç Şehit Türkiye’nin 81 ilini ve 3 ülkeyi bisikletle geziyor. Büyük şehirlerdeki hareketsiz yaşam tarzı, yetişkinler için olduğu kadar çocuklar için de bir tehdit. Ülkemizde çocukluk çağı obezite oranlarının yüzde 6,5’ten yüzde 14,3’e çıkmış olması da bu olumsuz sonucu gözler önüne sermekte... Kısa mesafelerde dahi yürümek yerine araçları tercih etmemiz, insan sağlığını olduğu kadar çevreyi de olumsuz etkiliyor. Ülkemizde ulaştırma alanında kişi başı 0.56 tonu bulan karbondioksit salınımı, artık önlem alınması gerektiğinin bir işareti.
ERA Kolejleri’nin desteğiyle hayata geçirilen proje, çocukların fiziksel gelişimi ve çevrenin korunması için önemli bir adım. Proje, sağlıklı ve eğlenceli bir ulaşım aracı olan bisikletin hayatlarımızda daha fazla yer tutması için gerçekleştiriliyor. Genç sporcu, pek çok kişinin hayallerini süsleyen bir yolculuğu, günde 8 saat pedal çevirerek sürdürüyor. Türkiye’nin 74 şehrinin yanı sıra Kıbrıs ve Gürcistan da genç sporcunun bisiklet rotasında…

KARDEŞİM OL PROJESİYLE HAYALLER GERÇEĞE DÖNÜŞTÜ
ERA Kolejleri’nde başlatılan “Kardeşim Ol” projesiyle ERA Kolejleri öğrencileri, kalplerini Türkiye’nin başka illerinde okuyan kardeşlerine açtı. Kampanya kapsamında Türkiye genelinde seçilen 10 okul, ERA kampüsleriyle eşleştirildi. ERA’lı öğrenciler, diğer şehirlerden kardeşleri ile mektuplaşmaya başladı. Okullara kurulan dilek ağaçlarına asılan bu mektuplarda istekler toplandı.
Başka şehirlerden kardeş öğrencilerin hayallerini gerçeğe dönüştürmek için ERA’nın öğrenci ve velileri ile öğretmenlerinin destek verdiği özenli bir çalışma yapıldı. Toplanan yardım malzemeleri koliler haline kardeş öğrencilere ulaştırıldı. Artık ERA Kolejleri öğrencilerinin seçilen okullarda birer kardeşi var. Öğrenciler için Türkiye’nin farklı şehirlerindeki hayatlara dokunabilmek, bir parça da olsa katkıda bulunabilmek adına çok faydalı bir proje gerçekleştirildi.

LÖSEMİLİ ÇOCUKLARIN YANINDAYIZ
ERA Kolejleri Maltepe ve Kartal kampüslerinde, LÖSEV-Lösemili Çocuklar Vakfı’na destek vermek amacıyla projeler gerçekleştirildi. LÖSEV yetkililerinin verdiği bilgilendirme seminerleri, öğrencilere hastalık hakkında bilinç ve farkındalık sağlama amacı taşıyordu.
Seminerlerin ardından LSV Dükkan kapsamında lösemili çocuklarımızın anneleri ve iyileşen gençlerin atölye çalışmalarında ürettiği birbirinden güzel ürünler, ERA Kolejleri kampüslerinde 3 gün boyunca satışa sunuldu. Şirin oyuncaklardan lezzetli kurabiyelere uzanan ürünlerin satışından elde edilen gelirler, çocukların ücretsiz gerçekleştirilen tedavilerine destek sağladı. Toplanan bağışlar 31 Aralık’ta vakfa teslim edildi. Öğrencilere sosyal sorumluluk bilinci aşılamak için gerçekleştirilen etkinlik, tüm okul öğrencileri tarafından ilgi ile karşılandı. Etkinliğin ERA Kolejleri öğrencilerine sağladığı en büyük fayda ise öğrencilerin kalplerinde, gözlerinde ve ruhlarında var olan sevgiyi bu denli güzel bir amaçla ortaya birlikte çıkartabilmek oldu.

ÖĞRENCİLER SAHNE TOZUYLA TANIŞIYOR
ERA Kolejleri, bu yıl tiyatro etkinlikleri kapsamında çevre bilincini de çalışmalara ekleyerek, öğrencilerini bilgilendiriyor. Yapılan organizasyon ile profesyonel bir tiyatro grubu, öğrencilere oyunlar sergilemenin yanı sıra ilkokul öğrencilerini sahne tozuyla da tanıştırıyor. ERA’nın tiyatro sever öğrencileri, 4 aylık bir hazırlıkla gelecek dönem, izledikleri Çer Çöp isimli eseri kendileri sahnelemeye hazırlanıyorlar.
Yeteneğin erken yaşlarda keşfedilmesi gerektiğinin bilinciyle gerçekleştirilen bu çalışma, aynı zamanda sanattan zevk alan, sorunlarını sanatın zenginliği ile daha rahat aşabilen bireyler yetiştirmeyi hedefliyor. Bir profesyonel tiyatro oyuncusu ve eğitimcisi tarafından seçilen öğrenciler, hem tiyatro grubu hem de okulun eğitimcilerinin desteğiyle gelecek dönem hayatlarında ilk kez sahneye çıkacaklar.

eraKODLAMA DERSLERİNDEN İNOVASYON ATÖLYELERİNE…
Günümüz öğrencileri teknoloji kullanımı konusunda oldukça yetenekli. Teknolojik ürünleri kullanmaktan çok daha önemli olan ise teknoloji yardımıyla üretim yapabilmek… ERA Kolejleri öğrencileri laboratuvarlarda aldıkları Kodlama Dersleri ile teknoloji hâkimiyeti konusunda bir adım öne geçiyorlar. Teknoloji ve Tasarım Laboratuvarı’nda gerçekleştirilen İnovasyon Atölyeleri sayesinde öğrenciler, farklı ürünler ortaya çıkartıyorlar.
İş dünyasında farklılık yaratmanın ve karlı projeler hayata geçirmenin ilk koşulu olan Ar-Ge ve İnovasyon kavramlarıyla henüz öğrencilik yıllarında tanışan ERA Kolejleri öğrencileri, kazandıkları vizyon sayesinde geleceğin iş dünyasını şekillendirebilecek yetenekler kazanıyor.
ERA öğrencileri fikirlerini "İnovatif Fikirler" altında projelendirip firmalarla işbirliğine gidiyor ve insanlığa değer katma noktasında harekete geçmiş oluyorlar. ERA Kolejleri öğrencilerinin hayata geçirdiği projelerden biri, şu anda binlerce öğrenci ve velimizin kullanmış olduğu "ERAİNTRANET" bilgi ve iletişim sistemimiz. Bir öğrencimizin geliştirdiği bu proje, profesyonel bir yazılım firmasıyla birlikte hayata geçirildi. Böylelikle öğrencimiz ilerideki mesleğini icra noktasında bir fırsat yakalamış oldu. Ayrıca bu genç beynimizin fikirleri ve çalışmaları sayesinde tüm öğrenci, veli ve öğretmenlerimizin hayatına bir kolaylık sağlandı. Bu projelerin bir diğer katkısı da öğrenilen bilgilerin günlük hayata alınmasının aslında çok da zor olmadığını göstermesi…

SİRK SANATLARI ÖZGÜVEN VERİYOR
ERA Kolejleri’nde eğitim alan öğrenciler, düzenlenen Jonglörlük Atölyeleri ile eğlenmenin yanı sıra fiziksel ve sosyal olarak da gelişiyorlar.
Topları ya da lobutları düşürmeden havada döndürebilmek biraz çalışmayı gerektiriyor. Öğrenciler deneme yaparken hem sağ hem sol ellerini birlikte kullandıkları için beyinlerinin sağ ve sol yarım kürelerini birlikte çalıştırmış oluyorlar. Çocukların özgüvenlerini artırmaları ve sosyal fobilerini yenmelerini için de jonglörlük eğitimleri büyük bir kazanım sağlıyor. Çünkü öğrendiklerinizi başka insanların önünde de sergileme şansınız oluyor. Kalabalık önünde konuşmaktan bile çekinen kişiler için özgüven kazanmak ve kendilerini ifade etme yeteneği elde etmek, bu atölyelerin fark ettirmeden sağladığı çok önemli kazanımlar. Jonglörlüğün dikkat ve odaklanma gerektirmesi, başka bir şey düşünmenizi önlediğinden beyni rahatlatan, kişiyi stresten arındıran bir etkiye de sahip.
Öğrenciler, atölyelerde oyun oynarken reflekslerinin ve vücut dengelerinin gelişmesi, ritm ve zamanlama yeteneği gibi fiziksel faydalar sağlıyor. Öğrendiklerini sergileyerek yeni dostluklar kurmak, sabırlı ve istikrarlı bir çalışma disiplini elde etmek ise atölyelerin sosyal kazanımlarından sadece birkaçı... Jonglörlüğün hayal gücüne, konsantrasyon becerilerine katkısı ise öğrencilerin akademik eğitimlerini destekliyor.

KAS GELİŞİMİ İÇİN DİZİLİM SPORU
Speed Stacks Dizilim Sporu ise 1980′ li yıllarda Amerika’da ortaya çıkan ve hızla popülerleşen bir aktivite. 2000’li yıllarda yapılan araştırmalar bu sporun faydalarını ortaya koyduğundan beri okullarda da çok tercih ediliyor. Dünya çapında 54 ülkede 40 binden fazla eğitim ve aktivite programında yer alan Dizilim Sporu, özel tasarımlı bardakların 3-3-3, 3-6-3 ve 1-10-1 (döngü) kategorilerinde en kısa sürede üst üste dizilip toplanmasıyla gerçekleştiriliyor.
Yapılan araştırmalar Dizilim Sporu uygulamasının, iki elin aynı anda kullanılmasında, el-göz koordinasyonunun sağlanmasında, beynin sağ-sol kısımlarının aynı anda kullanılmasında ve motor becerilerinin gelişmesinde olumlu katkılarda bulunduğunu gösteriyor. Yararlarının yanı sıra çocuklar için oldukça eğlenceli olan bu aktivite, ERA’da sosyal ve fiziksel faydaları nedeniyle tercih edilmekte.

Son Güncelleme: Pazartesi, 25 Ocak 2016 15:57

Gösterim: 7291

Okyanus Kolejleri, öğrencilerine ortaokul son sınıftan başlayarak ABD’den getirdiği 71 soruluk MAPP Testi’ni uyguluyor. Bu test sayesinde her öğrencinin genetik yapısına uygun mesleği tespit ettiklerini söyleyen Okyanus Kolejleri Kurucusu Orhan Özbey, bu testin tüm Türkiye’de uygulanması gerektiğini vurguluyor. 

orhan_ozbeyEğitim sektöründeki faaliyetine 2004 yılında, Avcılar Kampüsü ile başlayan Okyanus Kolejleri, her geçen yıl kampüs sayısını artırdı. 2015 yılında Ankara İncek, Antalya Konyaaltı, İzmir Mavişehir, Kemerburgaz ve Mimarsinan kampüslerini açan Okyanus Kolejleri, 2016 yılında da 5 yeni okul daha açacak. Şu an yapım aşamasında olan kampüsler Bursa, Konya, İstanbul-Çekmeköy, Ankara-Eryaman ve İzmir-Bornova’da olacak. Öğrencilerine ortaokul son sınıftan başlayarak 71 soruluk MAPP Testi’ni uygulayan Okyanus Kolejleri, bu test sayesinde öğrencilerin genetik yapısını uygun mesleği tespit ediyor. Bu teste göre 13 tane kariyer kulübü oluşturduklarını dile getiren Okyanus Kolejleri Kurucusu Orhan Özbey, öğrencilerin bu kulüplere kariyer eğilimlerine göre katılabildiğini belirterek, şunları söylüyor: “Okyanus Kolejleri’nde arzu ettiğimiz, çocukların ilgi ve kişiliklerini, mesleki yeteneklerini tespit etmek. Bu konuda çocuğu bilgilendirmek ve çocukta bir farkındalık yaratmak. Çocuğun ileride hangi mesleği yapacağını daha ortaokuldayken bilmesi ve kendini o mesleğe psikolojik olarak hazırlamasını sağlıyoruz. Ancak tüm bunların yanında da üniversiteye hazırlıkta da geri kalmamayı istiyoruz.”

Yeteneği nasıl tanımlıyorsunuz? Bu kapsamda uyguladığınız MAPP Testi’nden bahsedebilir misiniz?
Genellikle yetenek denilince bir sanat dalındaki yetenek anlaşılıyor. Oysa bizim tanımımızda yetenek farklı bir şey. Yetenek, bir insanın kişilik özelliği ve o alana ilgi duymasıyla oluşuyor. Bir insanın bir konuya hevesi mi var yoksa ilgisi mi var? Bazılarının hevesi vardır, gelir geçer. Ama önemli olan ilgidir. Birinin mimarlık yeteneği var diyelim. Bu mimarlık yeteneğini kişilik özellikleri de destekliyorsa başarılı bir mimar olur. İşte bizim okullarımızda uyguladığımız MAPP Testi de bunu yapıyor. 71 soruluk, Amerikalıların keşfettiği bir test. Bütün dünyada uygulanıyor. O test sizin genetik yapınızın hangi mesleğe uygun olduğunu buluyor.

Test, genetiği nasıl ölçüyor?
Kişilik üzerinden ölçüyor. İnsanın kişiliği ve ilgisi geniyle ölçülüyor. Kişiliğini ve ilgisini bulunca DNA yapısını buluyorsunuz. Ayrıca bu teste bir etki söz konusu değil ve ne çıkacağını da bilemiyorsunuz. Test size uygulandıktan sonra da “Gerçekten ben buyum” diyorsunuz.

Kaç yaşına kadar uygulanıyor?
12 yaşında uygulanmaya başlıyor. Belli bir yaş sınırı yok sonrasında…

MAPP TESTİNİ BÜTÜN ÖĞRENCİLERİMİZE UYGULUYORUZ
Siz MAPP Testi ile nasıl tanıştınız?
Eskiden beri böyle bir testin peşindeydim. Arkadaşlar araştırıp getirdiler. Önce, ben de dahil bütün yönetim kurulu üyelerine testi uyguladık. Başarılı bir test olduğunu gördükten sonra da eğitim sistemimize entegre ettik. Ortaokul son sınıftaki bütün öğrencilerimizi bu teste tabi tutuyoruz. Bu teste tabi tuttuğumuz öğrencilerimizi genetiğine uygun mesleklere yönlendiriyoruz. Kendisine uygun mesleği üniversitede tercih etmesini ve bu doğrultuda ilerlemesi gerektiğini söylüyoruz. Dolayısıyla çocuk, eğer matematiğin gerektiği bir meslekte yeteneği varsa matematik dersini neden gördüğünü sorgulamıyor. Çünkü işine yarayacağını biliyor.
Eskiden bu alanda istidat ve kabiliyet diye iki kavram kullanılırdı. Diyelim ki bir insanda heykeltraşlık istidatı var. Bu geliştirildiği zaman kabiliyete dönüşür. Ondan sonra biz buna kabiliyetli diyoruz. Hiç heykel yapmamış bir insana kabiliyetli diyemiyoruz. İşte istidat içerdeki genetiktir. Kabiliyet o genetiğin dışavurumudur.

Okullarınızda her mesleğe göre öğrencilerin katıldığı kariyer kulüpleri de var mı?
Evet, MAPP Testi’ne göre 13 tane kariyer kulübü oluşturduk. Öğrencilerimiz bu kulüplere liseden itibaren katılabiliyor.

MAPP Testi Türkiye için de bir model olabilir mi?
Aslında Türkiye’nin de buraya gitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün Türkiye’de böyle bir test yapılması lazım... Çocukların hangi mesleğe eğilimli olduklarının tespit edilmesi gerekiyor. Sonuçlar, bütün üniversitelere data olarak verilmeli. Her üniversite kendisine uygun olan öğrenciyi seçebilmeli…

ÜNİVERSİTE SINAVLARI BİZİ BAĞLIYOR
Öğrencilerin yeteneklerini belirlendikten sonraki eğitim sürecini nasıl planlıyorsunuz? “Üniversiteyi okula getiriyoruz” diye bir söyleminiz var. Bu kapsamda neler yapıyorsunuz?
Bu konuda serbest olsak, üniversite sınavları olmasa bütün çocuklarımızın yeteneklerini tespit ettikten sonra onlara sadece mesleğiyle ilgili kariyer eğitimi vermek isteriz. Okyanus Kolejleri olarak hayalimiz bu...
Mesela bizde Fen ve Proje Lisesi var. Bu lisemize yeni bir müfredat yaptık, Talim ve Terbiye Kurulu’ndan geçirdik. Derslerin içeriğinde nano teknoloji, astronomi ve gök bilimleri vb konular var. Dolayısıyla müfredatı geliştirdik. Diğer okullarımızda da bunu yapmak istiyoruz. Ama bugün müfredat bunu yapmamızı engelliyor. Müfredatın dışına çıksak bile bizi bağlayan üniversite sınavları var. Çocukları üniversiteye hazırlamak zorundayız. O yarışta geri kalamayız.
Kısacası bizim Okyanus Kolejleri’nde arzu ettiğimiz, çocukların ilgi ve kişiliklerini, mesleki yeteneklerini tespit etmek. Bu konuda çocuğu bilgilendirmek ve çocukta bir farkındalık yaratmak. Çocuğun ileride hangi mesleği yapacağını daha ortaokuldayken bilmesi ve kendini o mesleğe psikolojik olarak hazırlamasını sağlıyoruz. Ancak tüm bunların yanında da üniversiteye hazırlıkta da geri kalmamayı istiyoruz.

5 YENİ KAMPÜS DAHA AÇACAĞIZ
2015 Okyanus Kolejleri açısından nasıl geçti? 2016’ya yönelik hedefleriniz nelerdir?
2004’te Okyanus Kolejleri’ni açtık. Okyanus Kolejleri, 3-4 senedir bir büyüme süreci içinde. Kampüslerimize 2015’te 5 tane daha ekledik. Ankara İncek, Antalya Konyaaltı, İzmir Mavişehir, Kemerburgaz ve Mimarsinan kampüslerimizi açtık. 2016 yılında da 5 yer daha açacağız, şu an yapım aşamasında. Bursa, Konya, İstanbul-Çekmeköy, Ankara-Eryaman ve İzmir-Bornova’da olacak bu kampüsler.
Şu an kaç öğrenciniz var?
Şu an 11 öğrencimiz var. Yeni 5 kampüsün eklenmesiyle 18 bin olabilir.
Okyanus Üniversitesi’ni açma hazırlığı içerisindeydiniz. Şu an ne durumda?
Vakfımızı kurduk ama YÖK’e daha müracaat etmedik.

DÖNÜŞÜMDEN MEMNUNUZ
Eğitimde dönüşüm yaşanıyor. Öğrenci sayısı 1 milyonun üzerine çıktı. Ciddi anlamda bir rekabet ortamı oluştu sektörde. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Dönüşüm hedeflerine ulaşıldı mı?
Biz bu dönüşümden çok memnunuz. Arzu ettiğimiz oldu ve en önemlisi de çok daha nitelikli bir ortam oluşmaya başladı. Benim gördüğüm kadarıyla çocuklar da çok mutlu ve mesut… Çünkü çocukların eskiden ne pazarı ne de cumartesisi vardı. Zaten liselerde de eğitim verilmiyordu doğru dürüst. Dönüşüm sayesinde ise çocuk özel okul vizyonu olan yerlerde eğitim alıyor. Hem üniversiteye hazırlanmış oluyor, hem de iyi bir lise eğitimi alıyor. Bizim açımızdan da kazanç olarak eskisi arasında bir fark olmadı. Şimdi az öğrenci alıyoruz ama fiyatlarımız yüksek oluyor.

3 SORU 3 YANIT
1. Okul nedir ve işlevi ne olmalıdır?
İnsan bütün canlılar arasında en cahil olarak doğandır. Öğrenmek için dünyaya gelir. Bir insana ölünceye kadar eğitim lazım. Çünkü doğası ona uygun. Okul da bu anlamda bir dinamizm katıyor. Ayrıca insan sosyal bir varlıktır ve arkadaşa ihtiyaç vardır. Dolayısıyla okulun bir diğer işlevi de arkadaş sağlamaktır.

2. Okul öğrencilere neleri, hangi araçlarla sunmalıdır?

Eğitim uzun soluklu gerçekten. Çocukların seviyesine inmek değil, çocukların seviyesini yükseltmek lazım. Siz hep seviyesine inerseniz orada kalır çocuk. O sebeple seviyeyi yükseltmek lazım.

3. Geleceğin eğitimini nasıl öngörüyorsunuz. Bu yönde çalışmalarınız nelerdir?
Yüzde 60-70 her insan bir mesleğe, bir işe yatkın olarak doğuyor. Herkesin mesleki bir genetiği var. Bizim yapacağımız şey ise onları tespit etmek. Günümüzde çok güzel testler var. Bu testleri de Türkiye olarak yapmamız lazım öğrencilere. Hatta dünyanın bu böyle bir eğitime doğru gitmesi lazım…

> Okyanus MAPP Kariyer Testi ile eğitimi dönüştürüyor

Okyanus Kolejleri, öğrencilerine ortaokul son sınıftan başlayarak ABD’den getirdiği 71 soruluk MAPP Testi’ni uyguluyor. Bu test sayesinde her öğrencinin genetik yapısına uygun mesleği tespit ettiklerini söyleyen Okyanus Kolejleri Kurucusu Orhan Özbey, bu testin tüm Türkiye’de uygulanması gerektiğini vurguluyor. 

orhan_ozbeyEğitim sektöründeki faaliyetine 2004 yılında, Avcılar Kampüsü ile başlayan Okyanus Kolejleri, her geçen yıl kampüs sayısını artırdı. 2015 yılında Ankara İncek, Antalya Konyaaltı, İzmir Mavişehir, Kemerburgaz ve Mimarsinan kampüslerini açan Okyanus Kolejleri, 2016 yılında da 5 yeni okul daha açacak. Şu an yapım aşamasında olan kampüsler Bursa, Konya, İstanbul-Çekmeköy, Ankara-Eryaman ve İzmir-Bornova’da olacak. Öğrencilerine ortaokul son sınıftan başlayarak 71 soruluk MAPP Testi’ni uygulayan Okyanus Kolejleri, bu test sayesinde öğrencilerin genetik yapısını uygun mesleği tespit ediyor. Bu teste göre 13 tane kariyer kulübü oluşturduklarını dile getiren Okyanus Kolejleri Kurucusu Orhan Özbey, öğrencilerin bu kulüplere kariyer eğilimlerine göre katılabildiğini belirterek, şunları söylüyor: “Okyanus Kolejleri’nde arzu ettiğimiz, çocukların ilgi ve kişiliklerini, mesleki yeteneklerini tespit etmek. Bu konuda çocuğu bilgilendirmek ve çocukta bir farkındalık yaratmak. Çocuğun ileride hangi mesleği yapacağını daha ortaokuldayken bilmesi ve kendini o mesleğe psikolojik olarak hazırlamasını sağlıyoruz. Ancak tüm bunların yanında da üniversiteye hazırlıkta da geri kalmamayı istiyoruz.”

Yeteneği nasıl tanımlıyorsunuz? Bu kapsamda uyguladığınız MAPP Testi’nden bahsedebilir misiniz?
Genellikle yetenek denilince bir sanat dalındaki yetenek anlaşılıyor. Oysa bizim tanımımızda yetenek farklı bir şey. Yetenek, bir insanın kişilik özelliği ve o alana ilgi duymasıyla oluşuyor. Bir insanın bir konuya hevesi mi var yoksa ilgisi mi var? Bazılarının hevesi vardır, gelir geçer. Ama önemli olan ilgidir. Birinin mimarlık yeteneği var diyelim. Bu mimarlık yeteneğini kişilik özellikleri de destekliyorsa başarılı bir mimar olur. İşte bizim okullarımızda uyguladığımız MAPP Testi de bunu yapıyor. 71 soruluk, Amerikalıların keşfettiği bir test. Bütün dünyada uygulanıyor. O test sizin genetik yapınızın hangi mesleğe uygun olduğunu buluyor.

Test, genetiği nasıl ölçüyor?
Kişilik üzerinden ölçüyor. İnsanın kişiliği ve ilgisi geniyle ölçülüyor. Kişiliğini ve ilgisini bulunca DNA yapısını buluyorsunuz. Ayrıca bu teste bir etki söz konusu değil ve ne çıkacağını da bilemiyorsunuz. Test size uygulandıktan sonra da “Gerçekten ben buyum” diyorsunuz.

Kaç yaşına kadar uygulanıyor?
12 yaşında uygulanmaya başlıyor. Belli bir yaş sınırı yok sonrasında…

MAPP TESTİNİ BÜTÜN ÖĞRENCİLERİMİZE UYGULUYORUZ
Siz MAPP Testi ile nasıl tanıştınız?
Eskiden beri böyle bir testin peşindeydim. Arkadaşlar araştırıp getirdiler. Önce, ben de dahil bütün yönetim kurulu üyelerine testi uyguladık. Başarılı bir test olduğunu gördükten sonra da eğitim sistemimize entegre ettik. Ortaokul son sınıftaki bütün öğrencilerimizi bu teste tabi tutuyoruz. Bu teste tabi tuttuğumuz öğrencilerimizi genetiğine uygun mesleklere yönlendiriyoruz. Kendisine uygun mesleği üniversitede tercih etmesini ve bu doğrultuda ilerlemesi gerektiğini söylüyoruz. Dolayısıyla çocuk, eğer matematiğin gerektiği bir meslekte yeteneği varsa matematik dersini neden gördüğünü sorgulamıyor. Çünkü işine yarayacağını biliyor.
Eskiden bu alanda istidat ve kabiliyet diye iki kavram kullanılırdı. Diyelim ki bir insanda heykeltraşlık istidatı var. Bu geliştirildiği zaman kabiliyete dönüşür. Ondan sonra biz buna kabiliyetli diyoruz. Hiç heykel yapmamış bir insana kabiliyetli diyemiyoruz. İşte istidat içerdeki genetiktir. Kabiliyet o genetiğin dışavurumudur.

Okullarınızda her mesleğe göre öğrencilerin katıldığı kariyer kulüpleri de var mı?
Evet, MAPP Testi’ne göre 13 tane kariyer kulübü oluşturduk. Öğrencilerimiz bu kulüplere liseden itibaren katılabiliyor.

MAPP Testi Türkiye için de bir model olabilir mi?
Aslında Türkiye’nin de buraya gitmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bütün Türkiye’de böyle bir test yapılması lazım... Çocukların hangi mesleğe eğilimli olduklarının tespit edilmesi gerekiyor. Sonuçlar, bütün üniversitelere data olarak verilmeli. Her üniversite kendisine uygun olan öğrenciyi seçebilmeli…

ÜNİVERSİTE SINAVLARI BİZİ BAĞLIYOR
Öğrencilerin yeteneklerini belirlendikten sonraki eğitim sürecini nasıl planlıyorsunuz? “Üniversiteyi okula getiriyoruz” diye bir söyleminiz var. Bu kapsamda neler yapıyorsunuz?
Bu konuda serbest olsak, üniversite sınavları olmasa bütün çocuklarımızın yeteneklerini tespit ettikten sonra onlara sadece mesleğiyle ilgili kariyer eğitimi vermek isteriz. Okyanus Kolejleri olarak hayalimiz bu...
Mesela bizde Fen ve Proje Lisesi var. Bu lisemize yeni bir müfredat yaptık, Talim ve Terbiye Kurulu’ndan geçirdik. Derslerin içeriğinde nano teknoloji, astronomi ve gök bilimleri vb konular var. Dolayısıyla müfredatı geliştirdik. Diğer okullarımızda da bunu yapmak istiyoruz. Ama bugün müfredat bunu yapmamızı engelliyor. Müfredatın dışına çıksak bile bizi bağlayan üniversite sınavları var. Çocukları üniversiteye hazırlamak zorundayız. O yarışta geri kalamayız.
Kısacası bizim Okyanus Kolejleri’nde arzu ettiğimiz, çocukların ilgi ve kişiliklerini, mesleki yeteneklerini tespit etmek. Bu konuda çocuğu bilgilendirmek ve çocukta bir farkındalık yaratmak. Çocuğun ileride hangi mesleği yapacağını daha ortaokuldayken bilmesi ve kendini o mesleğe psikolojik olarak hazırlamasını sağlıyoruz. Ancak tüm bunların yanında da üniversiteye hazırlıkta da geri kalmamayı istiyoruz.

5 YENİ KAMPÜS DAHA AÇACAĞIZ
2015 Okyanus Kolejleri açısından nasıl geçti? 2016’ya yönelik hedefleriniz nelerdir?
2004’te Okyanus Kolejleri’ni açtık. Okyanus Kolejleri, 3-4 senedir bir büyüme süreci içinde. Kampüslerimize 2015’te 5 tane daha ekledik. Ankara İncek, Antalya Konyaaltı, İzmir Mavişehir, Kemerburgaz ve Mimarsinan kampüslerimizi açtık. 2016 yılında da 5 yer daha açacağız, şu an yapım aşamasında. Bursa, Konya, İstanbul-Çekmeköy, Ankara-Eryaman ve İzmir-Bornova’da olacak bu kampüsler.
Şu an kaç öğrenciniz var?
Şu an 11 öğrencimiz var. Yeni 5 kampüsün eklenmesiyle 18 bin olabilir.
Okyanus Üniversitesi’ni açma hazırlığı içerisindeydiniz. Şu an ne durumda?
Vakfımızı kurduk ama YÖK’e daha müracaat etmedik.

DÖNÜŞÜMDEN MEMNUNUZ
Eğitimde dönüşüm yaşanıyor. Öğrenci sayısı 1 milyonun üzerine çıktı. Ciddi anlamda bir rekabet ortamı oluştu sektörde. Bu gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Dönüşüm hedeflerine ulaşıldı mı?
Biz bu dönüşümden çok memnunuz. Arzu ettiğimiz oldu ve en önemlisi de çok daha nitelikli bir ortam oluşmaya başladı. Benim gördüğüm kadarıyla çocuklar da çok mutlu ve mesut… Çünkü çocukların eskiden ne pazarı ne de cumartesisi vardı. Zaten liselerde de eğitim verilmiyordu doğru dürüst. Dönüşüm sayesinde ise çocuk özel okul vizyonu olan yerlerde eğitim alıyor. Hem üniversiteye hazırlanmış oluyor, hem de iyi bir lise eğitimi alıyor. Bizim açımızdan da kazanç olarak eskisi arasında bir fark olmadı. Şimdi az öğrenci alıyoruz ama fiyatlarımız yüksek oluyor.

3 SORU 3 YANIT
1. Okul nedir ve işlevi ne olmalıdır?
İnsan bütün canlılar arasında en cahil olarak doğandır. Öğrenmek için dünyaya gelir. Bir insana ölünceye kadar eğitim lazım. Çünkü doğası ona uygun. Okul da bu anlamda bir dinamizm katıyor. Ayrıca insan sosyal bir varlıktır ve arkadaşa ihtiyaç vardır. Dolayısıyla okulun bir diğer işlevi de arkadaş sağlamaktır.

2. Okul öğrencilere neleri, hangi araçlarla sunmalıdır?

Eğitim uzun soluklu gerçekten. Çocukların seviyesine inmek değil, çocukların seviyesini yükseltmek lazım. Siz hep seviyesine inerseniz orada kalır çocuk. O sebeple seviyeyi yükseltmek lazım.

3. Geleceğin eğitimini nasıl öngörüyorsunuz. Bu yönde çalışmalarınız nelerdir?
Yüzde 60-70 her insan bir mesleğe, bir işe yatkın olarak doğuyor. Herkesin mesleki bir genetiği var. Bizim yapacağımız şey ise onları tespit etmek. Günümüzde çok güzel testler var. Bu testleri de Türkiye olarak yapmamız lazım öğrencilere. Hatta dünyanın bu böyle bir eğitime doğru gitmesi lazım…

Son Güncelleme: Salı, 26 Ocak 2016 14:33

Gösterim: 2939

“Bölüm Başkanlıklarımızın yürüttüğü ulusal ve uluslararası projeler, konferanslar, sempozyumlar bu yılda kapsamlı şekilde devam edecek” diyen Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko, EBES tarafından güvence altına alınan M-Lead ile uluslararası yükseköğretim kurumları ağına giriş yapan Mektebim’in, öğrencilerin, hedefledikleri kariyere ilerlerken gerekli iş becerilerini de kazanabilecekleri projelerde yer almalarını sağladığını belirtiyor.

umit_kalko_mektebimMektebim olarak 2015-2016 eğitim öğretim yılına hangi projelerle hazırlandınız? Projeler şu an hangi aşamadalar?
Kendini ifade edebilen, düşünen, yenilikçi, yaratıcı, teknoloji bilgisinin üst seviyede olduğu öğrenciler yetiştirerek Türk eğitim sistemine ve geleceğe yatırım yapan Mektebim, bilimsel, sosyal, kültürel ve sportif alanda birçok proje ve çalışmaya öncülük ediyor. Bölümler tarafından hazırlanan sosyal sorumluluk projeleriyle topluma faydalı nesiller yetiştiren Mektebim, İstanbul başta olmak üzere Ankara, İzmir, Yalova, Adana, Yozgat kampüslerinde eş zamanlı olarak çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl başlayan ve öğrenci konseylerimiz tarafından sürdürülen birçok sosyal sorumluluk projesi devam ediyor. Bölüm Başkanlıklarımızın yürüttüğü ulusal ve uluslararası projeler, konferanslar, sempozyumlar bu yılda kapsamlı şekilde devam edecek. Sosyo-kültürel etkinlikleri ve sosyal sorumluluk projeleriyle topluma katkı sağlayan genç ve güçlü bir nesil yetiştiren Mektebim, Ailemle Okuyorum, Kahramanım Olur musun? İyiliğe Koş, Enerjimizi Saklıyoruz, Tüm Çocuklar Mutlu Olsun, Bilimde Rönesans
Uluslararası Alternatif Enerji Konferansı, Kariyer Zirvesi, Uluslararası bilimsel geziler (NASA, CERN) gibi birçok projeye devam ediyor. Ayrıca özgün eğitim modeli olan M-Lead kapsamında kariyer ve girişimcilik konusunda özel projeler hazırlıyor. Uluslararası ilişkilerine hız veren Mektebim Okulları, Amerika’nın ve Avrupa’nın birçok önemli üniversitesiyle ortak çalışma yürütüyor. Anaokulunda ve ilkokullarımızda Etik, Yoga Kids ve Kozmos gibi özgün derslerimiz uygulanmaya başladı. Derslerimizi destekleyici kitaplar, oyunlar, aile katılımlı ödev ve projeler, alan gezileri ve okullarımızda bulunan Planetaryumlar destekliyoruz. Türkiye’de ilk kez Mektebim’de uygulanan el-göz koordinasyonu, ince motor kas gelişimine yönelik, yaratıcılığı ön plana çıkaran ürün oluşturma çalışmalarının yapıldığı San-Art dersimizin önderliğinde, tüm okul öncesi çocuklarına yarışma düzenleyeceğiz. İlkokulda başlayan Junior Student Coaching sistemi ile öğrencilerimizi 1. sınıftan 12. sınıfa kadar öğrenci koçluğu sistemi ile takip ediyoruz. Referans adını verdiğimiz ve Türkiye’de ilk kez uygulanan bir ölçme-değerlendirme sistemini bu yıl başlatıyoruz. ABD'nin ve dünyanın prestijli üniversiteleri arasında yer alan State University of New York at Albany (SUNY) ile önemli bir anlaşmaya imza attık. Anlaşmanın içeriğinde, Mektebim liselerinden mezun olan öğrencilerin üniversiteye sınavsız geçiş yaparak ve indirimlerden faydalanarak ABD’de okuyabilecekleri de yer alıyor. Ayrıca yaz okulu, ortak yabancı dil eğitimi, öğrenci ve öğretmen değişimi gibi konular da işbirliğimiz kapsamında yer alıyor. Yale Üniversitesi’nin Mezunlar Derneği ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ile bir işbirliği başlattık. Yale Üniversitesi ve yetkililerinden birçok alanda mentorluk hizmeti alacağız. Bu ve benzeri birçok üniversite ile işbirliği çalışmalarımız devam edecek. Mektebim öğrencileri, tüm dünyada tanınan şarkıcı Shakira’nın 1997 yılında Kolombiya’da kurduğu uluslararası yardımlaşma örgütü Barefeet Vakfı’na destek veriyor. Yapılan anlaşma doğrultusunda Vakıf adına Türkiye’de yürütülmek üzere Mektebim öğrencileri yeni sosyal sorumluluk projeleri hazırlayacak. Eğitim almayan çocuklara yönelik hazırlanan projeler vakıf aracılığı ile hayata geçirilecek. 1000 Girls, 1000 Futures, New York Bilim Akademisinin uluslararası bir girişimi olarak dünyada 50’den fazla ülkede 100’e yakın ortakla faaliyet gösteren kuruluşu olan Global Stem Alliance (Küresel Stem Paktı) ile başlattıkları bir sosyal sorumluluk projesi, tüm dünyada kız öğrencilerin bilimsel alanlarda etkinliğini artırmayı amaçlıyor ve bu yolla 2020 yılına kadar 100 ülkede toplamda 1 milyona yakın öğrenciye ulaşmayı hedefliyor. Projeye dâhil olan öğrenciler bilimsel alanda küresel bir networke dâhil oluyorlar ve bu alanlarda uzman kişiler öğrencilere bir yıl boyunca mentörlük desteği veriyor. Mektebim, bu projeye Türkiye’den dâhil olan ilk ve tek kuruluş. Bilimsel alanlarda akademik ve profesyonel kariyer yapmak isteyen 5 kızımız 1000 Girls 1000 Futures projesinin bir parçası oldu. Ayrıca Uzay Kampı, Eco School İle Tabiat Sana Emanet, Mektebim Olimpiyatları, İstiklal Marşı Yarışması, Mucit Akademisi, M-Lead Fikrinle Gel İş Geliştirme Yarışması, Secred Minds, Kitap Oku Kütüphane Kurulsun projeleri de bu yıl hayata geçecek.

mektebim_cocukÖĞRENCİLERİN YAŞ GRUPLARINA GÖRE PROJELER HAZIRLIYORUZ
Daha çok hangi alanlara yönelik projeler gerçekleştiriyorsunuz?
Mektebim olarak öğrencilerimizin yaş gruplarına göre projeler hazırlıyoruz. Öncelikle sosyal sorumluluk duygularını geliştirecek, girişimcilik yetilerini güçlendirecek, kariyer planlamalarına ışık tutacak çalışmalar yaparak kişisel gelişimlerini destekliyoruz. Projelerimizi toplumsal bilincin artması, çevre bilincinin kazanılması ve özellikle uluslararası ilişkilerin kuvvetlenmesi doğrultusunda planlıyor, tüm süreçlerini takip ediyor ve sonuçların öğrencilerimizin hayatına faydalı olmasını sağlıyoruz. Sağlık, çevre, enerji, eğitim, bilim alanlarında projelerimiz devam ediyor.

mektebim_1Ulusal düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeleriniz nelerdir?
İtalya’da düzenlenen Uluslararası GEF Global Education Festival’de aldığımız dünya birinciliği, 1000 Girls, 1000 Futures ve Shakira’nın 1997 yılında Kolombiya’da kurduğu uluslararası yardımlaşma örgütü Barefeet Vakfı’na verilen destek dışında yürüttüğümüz projeler ulusal düzeyde hazırlandı. EBES tarafından güvence altına alınan M-Lead (Yönetim - Liderlik, Girişimcilik ve Gelişim Modeli) ile uluslararası yükseköğretim kurumları ağına giriş yapan Mektebim, öğrencilerin, hedefledikleri kariyere ilerlerken gerekli iş becerilerini de kazanabilecekleri projelerde yer almalarını sağlıyor. Türkiye Satranç Federasyonu ve Mektebim, işbirliği protokolü imzalayarak İstanbul başta olmak üzere diğer illeri de kapsayacak ortak çalışmalar yapma kararı aldı. Anaokulundan başlayarak tüm eğitim kademelerinde ders programına satrancı dâhil eden Mektebim, Türkiye Satranç Federasyonu ile imzaladığı işbirliği anlaşmasıyla proje kapsamını genişletecek. Federasyon tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Açık Satranç Turnuvasına sponsor olan Mektebim, bu kapsamda olan önemli turnuvaları ülke genelinde gerçekleştirmeyi hedefliyor. Mektebim ve Türkiye Voleybol Federasyonu, çocukların ve gençlerin sosyal, fiziksel ve duygusal başarılarını arttıracak yönde geliştirilerek hayata geçirilecek projeler için işbirliği yapıyor. Çocukların ve gençlerin kötü alışkanlıklardan korunması, voleybolun geniş kitlelere yayılması, anaokulundan itibaren eğitimin içine sporun entegre edilmesi, tesis ve ortak proje çalışmaları yürütülecek. Ayrıca anlaşma kapsamında 4 yıl süreyle Türkiye Voleybol Federasyonu’nun belirleyeceği Milli Takım Sporcularına Mektebim Okulları tarafından %100 eğitim bursu imkânı sağlanacak. Mektebim’in hazırladığı tüm projeler ulusal düzeyde yapılmaktadır.

2016, TÜRK EĞİTİM SEKTÖRÜNDE MEKTEBİM’İN YILI OLACAK
Ulaştığınız kampüs sayısı ve 2016 yılına ilişkin hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?
2011 yılında kurduğumuz Mektebim, 4 yıl içerisinde 100 kat büyüdü ve 2015-2016 eğitim-öğretim yılına ise 4 kat büyüyerek girdi. Şu an 35 kampüs ve 100’ün üzerinde okulda 16 bine yakın öğrenciye eğitim veriyoruz. 2016, Türk eğitim sektöründe Mektebim’in yılı olacak. En büyük hedefimiz ilk etapta Türkiye’nin en büyük eğitim kurumu olmak. 3 yıl içinde 100 kampüse ulaşıp yaklaşık 100 bin öğrenciye eğitim vermeyi planlıyoruz. 2023 vizyonumuz ise yurtdışı açılımımızı gerçekleştirerek dünyanın en büyük eğitim markası olmak.
2016 yılına yeni ortaklarımızla birlikte giriyoruz. Kazandığımız finansal destek ile yatırım anlamında bu yıl önemli bir büyüme gerçekleştireceğiz. İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde okullarımız bulunuyor. 2016’da bu rakam hızla artacak. Eğitim kalitemizden ödün vermeden, yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu yıl 10 ile 15 arasında yeni kampüs yatırımımız olacak. Birçoğunun anlaşması geçtiğimiz yıl yapıldı ve çalışmalar başladı. 2015 yılında gösterdiğimiz büyümeyi bu yıl da sürdüreceğiz.

> Mektebim'den iş becerisi kazandıracak projeler

“Bölüm Başkanlıklarımızın yürüttüğü ulusal ve uluslararası projeler, konferanslar, sempozyumlar bu yılda kapsamlı şekilde devam edecek” diyen Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko, EBES tarafından güvence altına alınan M-Lead ile uluslararası yükseköğretim kurumları ağına giriş yapan Mektebim’in, öğrencilerin, hedefledikleri kariyere ilerlerken gerekli iş becerilerini de kazanabilecekleri projelerde yer almalarını sağladığını belirtiyor.

umit_kalko_mektebimMektebim olarak 2015-2016 eğitim öğretim yılına hangi projelerle hazırlandınız? Projeler şu an hangi aşamadalar?
Kendini ifade edebilen, düşünen, yenilikçi, yaratıcı, teknoloji bilgisinin üst seviyede olduğu öğrenciler yetiştirerek Türk eğitim sistemine ve geleceğe yatırım yapan Mektebim, bilimsel, sosyal, kültürel ve sportif alanda birçok proje ve çalışmaya öncülük ediyor. Bölümler tarafından hazırlanan sosyal sorumluluk projeleriyle topluma faydalı nesiller yetiştiren Mektebim, İstanbul başta olmak üzere Ankara, İzmir, Yalova, Adana, Yozgat kampüslerinde eş zamanlı olarak çalışmalarını sürdürüyor. Geçtiğimiz yıl başlayan ve öğrenci konseylerimiz tarafından sürdürülen birçok sosyal sorumluluk projesi devam ediyor. Bölüm Başkanlıklarımızın yürüttüğü ulusal ve uluslararası projeler, konferanslar, sempozyumlar bu yılda kapsamlı şekilde devam edecek. Sosyo-kültürel etkinlikleri ve sosyal sorumluluk projeleriyle topluma katkı sağlayan genç ve güçlü bir nesil yetiştiren Mektebim, Ailemle Okuyorum, Kahramanım Olur musun? İyiliğe Koş, Enerjimizi Saklıyoruz, Tüm Çocuklar Mutlu Olsun, Bilimde Rönesans
Uluslararası Alternatif Enerji Konferansı, Kariyer Zirvesi, Uluslararası bilimsel geziler (NASA, CERN) gibi birçok projeye devam ediyor. Ayrıca özgün eğitim modeli olan M-Lead kapsamında kariyer ve girişimcilik konusunda özel projeler hazırlıyor. Uluslararası ilişkilerine hız veren Mektebim Okulları, Amerika’nın ve Avrupa’nın birçok önemli üniversitesiyle ortak çalışma yürütüyor. Anaokulunda ve ilkokullarımızda Etik, Yoga Kids ve Kozmos gibi özgün derslerimiz uygulanmaya başladı. Derslerimizi destekleyici kitaplar, oyunlar, aile katılımlı ödev ve projeler, alan gezileri ve okullarımızda bulunan Planetaryumlar destekliyoruz. Türkiye’de ilk kez Mektebim’de uygulanan el-göz koordinasyonu, ince motor kas gelişimine yönelik, yaratıcılığı ön plana çıkaran ürün oluşturma çalışmalarının yapıldığı San-Art dersimizin önderliğinde, tüm okul öncesi çocuklarına yarışma düzenleyeceğiz. İlkokulda başlayan Junior Student Coaching sistemi ile öğrencilerimizi 1. sınıftan 12. sınıfa kadar öğrenci koçluğu sistemi ile takip ediyoruz. Referans adını verdiğimiz ve Türkiye’de ilk kez uygulanan bir ölçme-değerlendirme sistemini bu yıl başlatıyoruz. ABD'nin ve dünyanın prestijli üniversiteleri arasında yer alan State University of New York at Albany (SUNY) ile önemli bir anlaşmaya imza attık. Anlaşmanın içeriğinde, Mektebim liselerinden mezun olan öğrencilerin üniversiteye sınavsız geçiş yaparak ve indirimlerden faydalanarak ABD’de okuyabilecekleri de yer alıyor. Ayrıca yaz okulu, ortak yabancı dil eğitimi, öğrenci ve öğretmen değişimi gibi konular da işbirliğimiz kapsamında yer alıyor. Yale Üniversitesi’nin Mezunlar Derneği ve Uluslararası İlişkiler Bölümü ile bir işbirliği başlattık. Yale Üniversitesi ve yetkililerinden birçok alanda mentorluk hizmeti alacağız. Bu ve benzeri birçok üniversite ile işbirliği çalışmalarımız devam edecek. Mektebim öğrencileri, tüm dünyada tanınan şarkıcı Shakira’nın 1997 yılında Kolombiya’da kurduğu uluslararası yardımlaşma örgütü Barefeet Vakfı’na destek veriyor. Yapılan anlaşma doğrultusunda Vakıf adına Türkiye’de yürütülmek üzere Mektebim öğrencileri yeni sosyal sorumluluk projeleri hazırlayacak. Eğitim almayan çocuklara yönelik hazırlanan projeler vakıf aracılığı ile hayata geçirilecek. 1000 Girls, 1000 Futures, New York Bilim Akademisinin uluslararası bir girişimi olarak dünyada 50’den fazla ülkede 100’e yakın ortakla faaliyet gösteren kuruluşu olan Global Stem Alliance (Küresel Stem Paktı) ile başlattıkları bir sosyal sorumluluk projesi, tüm dünyada kız öğrencilerin bilimsel alanlarda etkinliğini artırmayı amaçlıyor ve bu yolla 2020 yılına kadar 100 ülkede toplamda 1 milyona yakın öğrenciye ulaşmayı hedefliyor. Projeye dâhil olan öğrenciler bilimsel alanda küresel bir networke dâhil oluyorlar ve bu alanlarda uzman kişiler öğrencilere bir yıl boyunca mentörlük desteği veriyor. Mektebim, bu projeye Türkiye’den dâhil olan ilk ve tek kuruluş. Bilimsel alanlarda akademik ve profesyonel kariyer yapmak isteyen 5 kızımız 1000 Girls 1000 Futures projesinin bir parçası oldu. Ayrıca Uzay Kampı, Eco School İle Tabiat Sana Emanet, Mektebim Olimpiyatları, İstiklal Marşı Yarışması, Mucit Akademisi, M-Lead Fikrinle Gel İş Geliştirme Yarışması, Secred Minds, Kitap Oku Kütüphane Kurulsun projeleri de bu yıl hayata geçecek.

mektebim_cocukÖĞRENCİLERİN YAŞ GRUPLARINA GÖRE PROJELER HAZIRLIYORUZ
Daha çok hangi alanlara yönelik projeler gerçekleştiriyorsunuz?
Mektebim olarak öğrencilerimizin yaş gruplarına göre projeler hazırlıyoruz. Öncelikle sosyal sorumluluk duygularını geliştirecek, girişimcilik yetilerini güçlendirecek, kariyer planlamalarına ışık tutacak çalışmalar yaparak kişisel gelişimlerini destekliyoruz. Projelerimizi toplumsal bilincin artması, çevre bilincinin kazanılması ve özellikle uluslararası ilişkilerin kuvvetlenmesi doğrultusunda planlıyor, tüm süreçlerini takip ediyor ve sonuçların öğrencilerimizin hayatına faydalı olmasını sağlıyoruz. Sağlık, çevre, enerji, eğitim, bilim alanlarında projelerimiz devam ediyor.

mektebim_1Ulusal düzeyde gerçekleştirdiğiniz projeleriniz nelerdir?
İtalya’da düzenlenen Uluslararası GEF Global Education Festival’de aldığımız dünya birinciliği, 1000 Girls, 1000 Futures ve Shakira’nın 1997 yılında Kolombiya’da kurduğu uluslararası yardımlaşma örgütü Barefeet Vakfı’na verilen destek dışında yürüttüğümüz projeler ulusal düzeyde hazırlandı. EBES tarafından güvence altına alınan M-Lead (Yönetim - Liderlik, Girişimcilik ve Gelişim Modeli) ile uluslararası yükseköğretim kurumları ağına giriş yapan Mektebim, öğrencilerin, hedefledikleri kariyere ilerlerken gerekli iş becerilerini de kazanabilecekleri projelerde yer almalarını sağlıyor. Türkiye Satranç Federasyonu ve Mektebim, işbirliği protokolü imzalayarak İstanbul başta olmak üzere diğer illeri de kapsayacak ortak çalışmalar yapma kararı aldı. Anaokulundan başlayarak tüm eğitim kademelerinde ders programına satrancı dâhil eden Mektebim, Türkiye Satranç Federasyonu ile imzaladığı işbirliği anlaşmasıyla proje kapsamını genişletecek. Federasyon tarafından düzenlenen Uluslararası İstanbul Açık Satranç Turnuvasına sponsor olan Mektebim, bu kapsamda olan önemli turnuvaları ülke genelinde gerçekleştirmeyi hedefliyor. Mektebim ve Türkiye Voleybol Federasyonu, çocukların ve gençlerin sosyal, fiziksel ve duygusal başarılarını arttıracak yönde geliştirilerek hayata geçirilecek projeler için işbirliği yapıyor. Çocukların ve gençlerin kötü alışkanlıklardan korunması, voleybolun geniş kitlelere yayılması, anaokulundan itibaren eğitimin içine sporun entegre edilmesi, tesis ve ortak proje çalışmaları yürütülecek. Ayrıca anlaşma kapsamında 4 yıl süreyle Türkiye Voleybol Federasyonu’nun belirleyeceği Milli Takım Sporcularına Mektebim Okulları tarafından %100 eğitim bursu imkânı sağlanacak. Mektebim’in hazırladığı tüm projeler ulusal düzeyde yapılmaktadır.

2016, TÜRK EĞİTİM SEKTÖRÜNDE MEKTEBİM’İN YILI OLACAK
Ulaştığınız kampüs sayısı ve 2016 yılına ilişkin hedeflerinizi paylaşabilir misiniz?
2011 yılında kurduğumuz Mektebim, 4 yıl içerisinde 100 kat büyüdü ve 2015-2016 eğitim-öğretim yılına ise 4 kat büyüyerek girdi. Şu an 35 kampüs ve 100’ün üzerinde okulda 16 bine yakın öğrenciye eğitim veriyoruz. 2016, Türk eğitim sektöründe Mektebim’in yılı olacak. En büyük hedefimiz ilk etapta Türkiye’nin en büyük eğitim kurumu olmak. 3 yıl içinde 100 kampüse ulaşıp yaklaşık 100 bin öğrenciye eğitim vermeyi planlıyoruz. 2023 vizyonumuz ise yurtdışı açılımımızı gerçekleştirerek dünyanın en büyük eğitim markası olmak.
2016 yılına yeni ortaklarımızla birlikte giriyoruz. Kazandığımız finansal destek ile yatırım anlamında bu yıl önemli bir büyüme gerçekleştireceğiz. İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde okullarımız bulunuyor. 2016’da bu rakam hızla artacak. Eğitim kalitemizden ödün vermeden, yatırımlarımızı sürdüreceğiz. Bu yıl 10 ile 15 arasında yeni kampüs yatırımımız olacak. Birçoğunun anlaşması geçtiğimiz yıl yapıldı ve çalışmalar başladı. 2015 yılında gösterdiğimiz büyümeyi bu yıl da sürdüreceğiz.

Son Güncelleme: Perşembe, 21 Ocak 2016 16:51

Gösterim: 1886


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.