Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Wall Street Journal gazetesinin internet sitesinde, adı açıklanmayan bazı kaynaklara dayanılarak, Apple'ın AUO ve LG Display gibi parça tedarikçilerinden temin edilen parçalar ile 7,85 inç'lik (19,9 cm) iPad Mini üretimine geçen ay başladığı belirtildi.

Mevcut iPad 22,9 cm genişliğinde.

Apple, bu pazarda halihazırda ürünleriyle bulunan Samsung ve Google gibi devlere rakip olacak.

> Apple beklenen o cihazı üretmeye başladı

Wall Street Journal gazetesinin internet sitesinde, adı açıklanmayan bazı kaynaklara dayanılarak, Apple'ın AUO ve LG Display gibi parça tedarikçilerinden temin edilen parçalar ile 7,85 inç'lik (19,9 cm) iPad Mini üretimine geçen ay başladığı belirtildi.

Mevcut iPad 22,9 cm genişliğinde.

Apple, bu pazarda halihazırda ürünleriyle bulunan Samsung ve Google gibi devlere rakip olacak.

Son Güncelleme: Perşembe, 04 Ekim 2012 07:58

Gösterim: 1532

İşletim sistemini kullanan cep telefonları kapanma veya verilerinin silinmesi tehlikesiyle karşı karşıya.

Google şirketinin Android işletim sisteminde aylar önce keşfedilen ancak şu ana kadar fark edilmeyen bir güvenlik açığı nedeniyle cep telefonlarının kapanma veya verilerinin silinmesi riskiyle karşı karşıya olduğu bildirildi.

Almanya'daki Berlin Teknik Üniversitesi'nde bilgisayar güvenlik araştırmacısı olarak çalışan Ravi Borgaonkar, zararlı bir kod taşıyan internet sitesi veya cep telefonu uygulamalarının bağlantılarının tıklanmasının, Android işletim sistemini kullanan Samsung, HTC, Motorola ve Sony Ericsson elektronik şirketlerinin ürettiği cep telefonlarının hafıza kartının silinmesine yol açan bir saldırıyı başlatacağını duyurdu.

Borgaonkar dün kendi blogunda yazdığı yazıda, görüldüğü kadarıyla sadece Galaxy S III ile diğer Samsung telefonlarını hedef alan başka zararlı bir kodun da cep telefonlarındaki, telefon numaraları, müzik ve fotoğraf dosyaları da dahil olmak üzere kayıtlı verilerin yok olmasına neden olacağını belirtti.

Google'u Haziran ayında uyarması üzerine güvenlik açığını ortadan kaldıran bir uygulamanın derhal üretildiğini kaydeden Borgaonkar, ancak akıllı telefon kullanıcılarının, güvenlik açığı ve nasıl düzeltilebileceği konusunda Google tarafından uyarılmamaları nedeniyle risk altında olduğunu vurguladı.

Zararlı kodun telefonların doğrudan internet tarayıcısını kullanarak telefon araması yapmasına imkan veren işlevlerinden yararlandığını anlatan Borgaonkar, SIM kartı adıyla da bilinen telefonların hafıza kartlarının, bu açığı bilen kötü niyetli kişilerce rahatlıkla silinebileceği uyarısında bulundu.

Borgaonkar, Android işletim sistemindeki açığın kötü niyetli bir kişinin küçük bir tıklamasıyla, SIM kartının daimi olarak silinmesine yol açarak cep telefonu kullanıcısını yeni bir SIM kartı almak zorunda bırakabileceğinin altını çizdi.

Google şirketi konu hakkında yorumda bulunmayı reddetti

Piyasaya 2008 yılında giriş yapan Android işletim sistemi, şu an akıllı telefon pazarına hakim olmuş durumda.

Araştırma firması International Data Group (IDC) verilerine göre, 2012 yılının ilk 6 ayında Android işletim sistemini kullanan 198 milyon akıllı telefon satışı yapıldı. IDC'ye göre 2011 yılında satılan Android işletim sistemi kullanan telefon sayısı ise 243 milyon oldu.

> Milyonlarca akıllı telefon devre dışı kalabilir

İşletim sistemini kullanan cep telefonları kapanma veya verilerinin silinmesi tehlikesiyle karşı karşıya.

Google şirketinin Android işletim sisteminde aylar önce keşfedilen ancak şu ana kadar fark edilmeyen bir güvenlik açığı nedeniyle cep telefonlarının kapanma veya verilerinin silinmesi riskiyle karşı karşıya olduğu bildirildi.

Almanya'daki Berlin Teknik Üniversitesi'nde bilgisayar güvenlik araştırmacısı olarak çalışan Ravi Borgaonkar, zararlı bir kod taşıyan internet sitesi veya cep telefonu uygulamalarının bağlantılarının tıklanmasının, Android işletim sistemini kullanan Samsung, HTC, Motorola ve Sony Ericsson elektronik şirketlerinin ürettiği cep telefonlarının hafıza kartının silinmesine yol açan bir saldırıyı başlatacağını duyurdu.

Borgaonkar dün kendi blogunda yazdığı yazıda, görüldüğü kadarıyla sadece Galaxy S III ile diğer Samsung telefonlarını hedef alan başka zararlı bir kodun da cep telefonlarındaki, telefon numaraları, müzik ve fotoğraf dosyaları da dahil olmak üzere kayıtlı verilerin yok olmasına neden olacağını belirtti.

Google'u Haziran ayında uyarması üzerine güvenlik açığını ortadan kaldıran bir uygulamanın derhal üretildiğini kaydeden Borgaonkar, ancak akıllı telefon kullanıcılarının, güvenlik açığı ve nasıl düzeltilebileceği konusunda Google tarafından uyarılmamaları nedeniyle risk altında olduğunu vurguladı.

Zararlı kodun telefonların doğrudan internet tarayıcısını kullanarak telefon araması yapmasına imkan veren işlevlerinden yararlandığını anlatan Borgaonkar, SIM kartı adıyla da bilinen telefonların hafıza kartlarının, bu açığı bilen kötü niyetli kişilerce rahatlıkla silinebileceği uyarısında bulundu.

Borgaonkar, Android işletim sistemindeki açığın kötü niyetli bir kişinin küçük bir tıklamasıyla, SIM kartının daimi olarak silinmesine yol açarak cep telefonu kullanıcısını yeni bir SIM kartı almak zorunda bırakabileceğinin altını çizdi.

Google şirketi konu hakkında yorumda bulunmayı reddetti

Piyasaya 2008 yılında giriş yapan Android işletim sistemi, şu an akıllı telefon pazarına hakim olmuş durumda.

Araştırma firması International Data Group (IDC) verilerine göre, 2012 yılının ilk 6 ayında Android işletim sistemini kullanan 198 milyon akıllı telefon satışı yapıldı. IDC'ye göre 2011 yılında satılan Android işletim sistemi kullanan telefon sayısı ise 243 milyon oldu.

Son Güncelleme: Pazar, 30 Eylül 2012 11:25

Gösterim: 1702

FATİH Projesi kapsamında dağıtılan 13 bin 800 tabletten sadece 1'inin kaybolduğu belirtildi. Dağıtılan tabletlerden 32'si ise kırıldı veya bozuldu.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Birol Ekici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FATİH Projesi'nde her şeyin planlandığı şekilde devam ettiğini belirterek, bugüne kadar 13 bin 800 tabletin dağıtıldığını söyledi.

Tabletlerin dağıtımından önce ''çocukların bu tabletleri kaybedebileceği veya kırabileceği'' yönünde bazı spekülasyonlar olduğunu hatırlatan Ekici, dünyada bu projeye benzer projeleri incelediklerinde kimi ülkelerde, okul müdürlerinin tabletleri odasına istiflendiğini ve çocuklara kaybolur diye vermediğini gördüklerini belirtti.

Dünyadaki başarısız projelerde ''çocuklara, akşamüstü tableti dolabına herkes dolabına kitlesin, sonra eve gitsin sabah geldiğinde dolabından alsın, kullansın'' şeklinde uygulamalarda olduğunu anlatan Ekici, ancak FATİH Projesi'nde, çocukların tabletleri evlerine götürmelerine izin verildiğini hatta yaz tatilinde bile tabletlerin çocuklarda kaldığını dile getirdi.

Bugüne kadar dağıtılan 13 bin 800 tabletten sadece bir tanesinin kaybolduğunu vurgulayan Ekici, ''Oda evde başka mallarla kaybolmuştur. Bize pilot bölgelerde yaptığımız anket sonuçları şunu gösterdi, biz öğrencimize böyle değerli bir tableti verdiğimiz için öğrenci 'beni devletim seviyor, güveniyor ve bu kadar pahalı bir cihazı bana veriyor' diyor. Bu beni çok duygulandırdı'' dedi.

Dağıtılan tabletlerden 32 tanesinin ise kırıldığı veya bozulduğunu dile getiren Ekici, bu tabletlerin garanti kapsamında olduğunu, kırılan tabletlerin yerine çocuklara yenilerinin gönderildiğini kaydetti.

15 gün içinde tahta ile eşleşmezse kendini kilitliyor

Tabletlerin 15 gün tahta ile eşleşmediği zaman kilitlendiğinin altını çizen Ekici, ''Tabletlerin içinde buna yönelik yazılımız var. Tabletimizi öğrencimiz haricindeki birisinin kullanması mümkün değil. Bunlar eğitim tableti. Tahta ile buluşmadığı zaman 15 gün sonra açılamaz ve kullanılamaz hale geliyor'' diye konuştu.

Tabletlerin video çekimi yapmadığını, kameralarının kapalı olduğunu ve 3G'sini bulunmadığını anlatan Ekici, tabletlerle sınıfın dışından internete girilemediğini kaydetti.

Projeyle ilgili pilot uygulamalardan çıkan önerileri dikkatle incelediklerini ve öneriler üzerinde çalıştıklarını belirten Ekici, öneriler arasında çocukların evlerinden de MEB'in sitesi üzerinden internete girebilmeleri ve ''eba.gov. tr''yi kullanmaları, tabletlerde kalem ile klavye bulunması, öğretmen ve öğrencilerin yazılım yapılabilme imkanı sağlanması türü isteklerin yer aldığını söyledi.

Pilot uygulamalardan hem öğretmenlerin hem öğrencilerin mutlu olduğu sonucunun çıktığını vurgulayan Ekici, bazı okullara akıllı tahtaların henüz verilmediğini belirterek, ''Bütün öğrencilerimiz öğretmenlerimiz velilerimiz rahat olsunlar Şubat 2015'e kadar bütün öğrencilerimizin elinde tablet olacak, 42 bin okulumuzda ve 620 bin sınıfımızda tahta ve geniş bant internet olacak'' dedi.

Ailelerin çocukları okullarda internete girdiklerinde içlerinin rahat olmasını isteyen Ekici, okullarda kullanılan internetin güvenli internet olduğunu, çocukların her sayfaya giremediğini, sadece izin verilen sitelere girebildiklerini kaydetti.

Bu konuda antidemokratik bir tutum içerisinde olmadıklarını vurgulayan Ekici, burada ince bir çizgi olduğunu, amaçlarının çocukları kısıtlamadan ahlak dışı sitelerle buluşmasını önlemek olduğunu ifade etti.

Dezavantajlı gruplar

FATİH Projesi'nde çalışan ekibi içerisinde görme engelli olan bir takım liderinin de bulunduğunu ifade eden Ekici, o takım liderinin engellilere yönelik olarak bu projede neler yapılabileceğiyle ilgili çalıştığını söyledi.

Bugüne kadar aralarında genel liseler, Anadolu liseleri, Anadolu öğretmen liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri ve engellileri devam ettiği iş okullarına 85 bin akıllı tahta dağıtıldığını söyleyen Ekici, ''Engellilerimizin devam ettiği iş okulları da unutulmamıştır. Meslek liselerine tahta koyamadık ama iş okullarımıza tahta yerleştirdik. Engellilerimizi unutmuş değiliz. Engelli konfederasyonları ve dernekleriyle sayısız görüşmeler gerçekleştirdik. Onlarla işbirliği içindeyiz'' şeklinde konuştu.

Ekici, şu anda akıllı tahtaların duvara monte olduğunu ifade ederek, bunların aşağı yukarı hareket edecek şekilde ayarlanabilmesi yönünde çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.

Patenti MEB'e ait

Akıllı tahtaların patentinin MEB'e ait olduğunu kaydeden Ekici, bununla gurur duyulması gerektiğini ifade ederek, matbaa kullanmada geç kalındığını ancak dünyada e-kitap yayılacaksa bunun Türkiye'den olacağını söyledi.

> Fatih Projesi'nde korkulan olmadı

FATİH Projesi kapsamında dağıtılan 13 bin 800 tabletten sadece 1'inin kaybolduğu belirtildi. Dağıtılan tabletlerden 32'si ise kırıldı veya bozuldu.

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Doç. Dr. Birol Ekici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, FATİH Projesi'nde her şeyin planlandığı şekilde devam ettiğini belirterek, bugüne kadar 13 bin 800 tabletin dağıtıldığını söyledi.

Tabletlerin dağıtımından önce ''çocukların bu tabletleri kaybedebileceği veya kırabileceği'' yönünde bazı spekülasyonlar olduğunu hatırlatan Ekici, dünyada bu projeye benzer projeleri incelediklerinde kimi ülkelerde, okul müdürlerinin tabletleri odasına istiflendiğini ve çocuklara kaybolur diye vermediğini gördüklerini belirtti.

Dünyadaki başarısız projelerde ''çocuklara, akşamüstü tableti dolabına herkes dolabına kitlesin, sonra eve gitsin sabah geldiğinde dolabından alsın, kullansın'' şeklinde uygulamalarda olduğunu anlatan Ekici, ancak FATİH Projesi'nde, çocukların tabletleri evlerine götürmelerine izin verildiğini hatta yaz tatilinde bile tabletlerin çocuklarda kaldığını dile getirdi.

Bugüne kadar dağıtılan 13 bin 800 tabletten sadece bir tanesinin kaybolduğunu vurgulayan Ekici, ''Oda evde başka mallarla kaybolmuştur. Bize pilot bölgelerde yaptığımız anket sonuçları şunu gösterdi, biz öğrencimize böyle değerli bir tableti verdiğimiz için öğrenci 'beni devletim seviyor, güveniyor ve bu kadar pahalı bir cihazı bana veriyor' diyor. Bu beni çok duygulandırdı'' dedi.

Dağıtılan tabletlerden 32 tanesinin ise kırıldığı veya bozulduğunu dile getiren Ekici, bu tabletlerin garanti kapsamında olduğunu, kırılan tabletlerin yerine çocuklara yenilerinin gönderildiğini kaydetti.

15 gün içinde tahta ile eşleşmezse kendini kilitliyor

Tabletlerin 15 gün tahta ile eşleşmediği zaman kilitlendiğinin altını çizen Ekici, ''Tabletlerin içinde buna yönelik yazılımız var. Tabletimizi öğrencimiz haricindeki birisinin kullanması mümkün değil. Bunlar eğitim tableti. Tahta ile buluşmadığı zaman 15 gün sonra açılamaz ve kullanılamaz hale geliyor'' diye konuştu.

Tabletlerin video çekimi yapmadığını, kameralarının kapalı olduğunu ve 3G'sini bulunmadığını anlatan Ekici, tabletlerle sınıfın dışından internete girilemediğini kaydetti.

Projeyle ilgili pilot uygulamalardan çıkan önerileri dikkatle incelediklerini ve öneriler üzerinde çalıştıklarını belirten Ekici, öneriler arasında çocukların evlerinden de MEB'in sitesi üzerinden internete girebilmeleri ve ''eba.gov. tr''yi kullanmaları, tabletlerde kalem ile klavye bulunması, öğretmen ve öğrencilerin yazılım yapılabilme imkanı sağlanması türü isteklerin yer aldığını söyledi.

Pilot uygulamalardan hem öğretmenlerin hem öğrencilerin mutlu olduğu sonucunun çıktığını vurgulayan Ekici, bazı okullara akıllı tahtaların henüz verilmediğini belirterek, ''Bütün öğrencilerimiz öğretmenlerimiz velilerimiz rahat olsunlar Şubat 2015'e kadar bütün öğrencilerimizin elinde tablet olacak, 42 bin okulumuzda ve 620 bin sınıfımızda tahta ve geniş bant internet olacak'' dedi.

Ailelerin çocukları okullarda internete girdiklerinde içlerinin rahat olmasını isteyen Ekici, okullarda kullanılan internetin güvenli internet olduğunu, çocukların her sayfaya giremediğini, sadece izin verilen sitelere girebildiklerini kaydetti.

Bu konuda antidemokratik bir tutum içerisinde olmadıklarını vurgulayan Ekici, burada ince bir çizgi olduğunu, amaçlarının çocukları kısıtlamadan ahlak dışı sitelerle buluşmasını önlemek olduğunu ifade etti.

Dezavantajlı gruplar

FATİH Projesi'nde çalışan ekibi içerisinde görme engelli olan bir takım liderinin de bulunduğunu ifade eden Ekici, o takım liderinin engellilere yönelik olarak bu projede neler yapılabileceğiyle ilgili çalıştığını söyledi.

Bugüne kadar aralarında genel liseler, Anadolu liseleri, Anadolu öğretmen liseleri, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri ve engellileri devam ettiği iş okullarına 85 bin akıllı tahta dağıtıldığını söyleyen Ekici, ''Engellilerimizin devam ettiği iş okulları da unutulmamıştır. Meslek liselerine tahta koyamadık ama iş okullarımıza tahta yerleştirdik. Engellilerimizi unutmuş değiliz. Engelli konfederasyonları ve dernekleriyle sayısız görüşmeler gerçekleştirdik. Onlarla işbirliği içindeyiz'' şeklinde konuştu.

Ekici, şu anda akıllı tahtaların duvara monte olduğunu ifade ederek, bunların aşağı yukarı hareket edecek şekilde ayarlanabilmesi yönünde çalışmalar yaptıklarını dile getirdi.

Patenti MEB'e ait

Akıllı tahtaların patentinin MEB'e ait olduğunu kaydeden Ekici, bununla gurur duyulması gerektiğini ifade ederek, matbaa kullanmada geç kalındığını ancak dünyada e-kitap yayılacaksa bunun Türkiye'den olacağını söyledi.

Son Güncelleme: Cuma, 28 Eylül 2012 12:39

Gösterim: 1821

Microsoft Ar-Ge'den sorumlu Başkan Yardımcısı Tony Hey, Microsoft'un Fatih Projesi için planlarını anlattı.

fatih microsoftMicrosoft'un Fatih Projesi kapsamındaki çalışmalarının anlatan Hey, ''Fatih Projesi için çok heyecanlıyız. Özellikle ikinci jenerasyon olan Surface'lerle çok başarılı olacağımızı düşünüyoruz'' dedi.

Microsoft Research'un Avrupa'da İspanya, Fransa, İtalya ve dördüncü olarak da Türkiye'de Koç Üniversitesi ile ortak bir Ar-Ge merkezini açtığını anımsatan Hey, şöyle konuştu:

''Ancak bu merkez dışında FATİH Projesi kapsamında Türkiye'de bir Ar-Ge yatırımımız söz konusu olabilir. Bununla ilgili çalışmalara başlayabiliriz. ABD'de telefonu kullanarak öğrencilere programlamayı öğreten bir yazılımımız var. Bunu belki Fatih Projesi'ne katabiliriz.

Bu konuda Türk hükümetinden yetkili bakanlarla tekrar görüşeceğiz. TÜBİTAK'la temaslarımız var. Onun dışında Microsoft Türkiye de Fatih Projesi'nde Ar-Ge birimleriyle yer alacaktır.''

> Bilişim devinin gözü FATİH Projesi'nde

Microsoft Ar-Ge'den sorumlu Başkan Yardımcısı Tony Hey, Microsoft'un Fatih Projesi için planlarını anlattı.

fatih microsoftMicrosoft'un Fatih Projesi kapsamındaki çalışmalarının anlatan Hey, ''Fatih Projesi için çok heyecanlıyız. Özellikle ikinci jenerasyon olan Surface'lerle çok başarılı olacağımızı düşünüyoruz'' dedi.

Microsoft Research'un Avrupa'da İspanya, Fransa, İtalya ve dördüncü olarak da Türkiye'de Koç Üniversitesi ile ortak bir Ar-Ge merkezini açtığını anımsatan Hey, şöyle konuştu:

''Ancak bu merkez dışında FATİH Projesi kapsamında Türkiye'de bir Ar-Ge yatırımımız söz konusu olabilir. Bununla ilgili çalışmalara başlayabiliriz. ABD'de telefonu kullanarak öğrencilere programlamayı öğreten bir yazılımımız var. Bunu belki Fatih Projesi'ne katabiliriz.

Bu konuda Türk hükümetinden yetkili bakanlarla tekrar görüşeceğiz. TÜBİTAK'la temaslarımız var. Onun dışında Microsoft Türkiye de Fatih Projesi'nde Ar-Ge birimleriyle yer alacaktır.''

Son Güncelleme: Cumartesi, 29 Eylül 2012 14:09

Gösterim: 1742

Vücutta eriyen elektronik cihazlar üretildi

"Science" dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, silikon ve magnezyum oksitten üretilen ve koruyucu bir ipek tabakası ile kaplı olan cihazlar, görevlerini yerine getirdikten sonra vücutta çözünebiliyor.

Cihazı üretmek için "nano-zar" olarak da bilinen son derece ince silikon tabakalar kullanan bilim adamları, çözünme hızını kontrol etmek için ise ipekten yararlandı. İpek böceklerinin ürettiği ipek, çözünebilme ve tekrar biçim alma özelliğine sahip.

Bilim adamları, çözünen ipek kristallerinin yeniden biçim alma sürecini değiştirerek cihazın ne kadar süre vücutta kalacağını ayarlayabiliyor.

Massachusetts eyaletindeki Tufts Mühendislik Fakültesi'nden Prof. Fiorenzo Omenetto, geçici elektroniklerin çözünme süresinin birkaç dakikadan birkaç yıla kadar değişebildiğini belirtti. 

Laboratuvar ortamında fareler üzerinde denenen geçici elektronikler, yaraların enfeksiyon kapmasını önledi.

Cihazların, çeşitli ilaçların beden içine verilmesi ya da beyin ve kalp için sensör olarak kullanılması da planlanıyor.

> Teknolojide devrim sayılacak buluş!

Vücutta eriyen elektronik cihazlar üretildi

"Science" dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, silikon ve magnezyum oksitten üretilen ve koruyucu bir ipek tabakası ile kaplı olan cihazlar, görevlerini yerine getirdikten sonra vücutta çözünebiliyor.

Cihazı üretmek için "nano-zar" olarak da bilinen son derece ince silikon tabakalar kullanan bilim adamları, çözünme hızını kontrol etmek için ise ipekten yararlandı. İpek böceklerinin ürettiği ipek, çözünebilme ve tekrar biçim alma özelliğine sahip.

Bilim adamları, çözünen ipek kristallerinin yeniden biçim alma sürecini değiştirerek cihazın ne kadar süre vücutta kalacağını ayarlayabiliyor.

Massachusetts eyaletindeki Tufts Mühendislik Fakültesi'nden Prof. Fiorenzo Omenetto, geçici elektroniklerin çözünme süresinin birkaç dakikadan birkaç yıla kadar değişebildiğini belirtti. 

Laboratuvar ortamında fareler üzerinde denenen geçici elektronikler, yaraların enfeksiyon kapmasını önledi.

Cihazların, çeşitli ilaçların beden içine verilmesi ya da beyin ve kalp için sensör olarak kullanılması da planlanıyor.

Son Güncelleme: Cuma, 28 Eylül 2012 11:18

Gösterim: 1528


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.