Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK Kanun Taslağı önerisinde bazı fakülte ve programların süresinin değişeceği ve meslek yüksekokullarının YÖK’ten alınıp bakanlığa bağlanacağı yönünde basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan 'Yükseköğretim Kanunu Taslağı Önerisi' sonrasında yapılan 'bazı fakültelerin veya programların sürelerinin 2, 3, 4, 5 ve 6 yıl olarak değiştirildiği', 'meslek yüksekokullarının üniversitelerle bağının koparılarak Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanacağı', 'Bakanlıkta bir komisyon kurularak taslak üzerinde çalışıldığı' vb. yönünde yer alan haberlerin gerçekle hiçbir ilgisinin bulunmadığını açıkladı.
MEB'den yapılan yazılı açıklamada, "Son dönemde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanarak Bakanlığımıza gönderilen 'Yükseköğretim Kanunu Taslağı Önerisi'ne ilişkin Milli Eğitim Bakanı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nı da ilgilendiren ve kamuoyunda yanlış bilgilenmeye neden olabilecek bazı haber ve yorumlar üzerine açıklama yapılmasına gerek görülmüştür." denildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın 28 Aralık 2012 tarihli yazısı ekinde, Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 26-27 Aralık 2012 tarihli toplantısında kabul edilen Yükseköğretim Kanunu Taslağı önerisi, herhangi bir madde eklenmesi, çıkarılması, değiştirilmesi vb. yönlerinde Bakanlığımızca herhangi bir çalışma yapılmaksızın, Sayın Bakanımızın taslakla ilgili genel değerlendirmelerini içeren bir üst yazı ekinde değerlendirilmek üzere Başbakanlığa arz edilmiştir. Bu nedenle bazı basın yayın organlarında Sayın Bakanımıza veya Milli Eğitim Bakanlığı'na atfen yer alan Milli Eğitim Bakanlığı'nda yapılan çalışmalarda 'bazı fakültelerin veya programların sürelerinin 2, 3, 4, 5 ve 6 yıl olarak değiştirildiği', 'meslek yüksekokullarının üniversitelerle bağının koparılarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlanacağı', 'Bakanlıkta bir komisyon kurularak taslak üzerinde çalışıldığı' vb. yönünde yer alan haberlerin gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır."
Dolayısıyla kamuoyunda yer alan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın görüşleri olduğu ifade edilen haberlerin gerçeği yansıtmadığı vurgulanarak, konuyla ilgili gelişmeler olduğunda ve çalışmalar somutlaştıkça kamuoyuyla gerekli bilgilerin paylaşılacağı belirtildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK Kanun Taslağı önerisinde bazı fakülte ve programların süresinin değişeceği ve meslek yüksekokullarının YÖK’ten alınıp bakanlığa bağlanacağı yönünde basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan 'Yükseköğretim Kanunu Taslağı Önerisi' sonrasında yapılan 'bazı fakültelerin veya programların sürelerinin 2, 3, 4, 5 ve 6 yıl olarak değiştirildiği', 'meslek yüksekokullarının üniversitelerle bağının koparılarak Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlanacağı', 'Bakanlıkta bir komisyon kurularak taslak üzerinde çalışıldığı' vb. yönünde yer alan haberlerin gerçekle hiçbir ilgisinin bulunmadığını açıkladı.
MEB'den yapılan yazılı açıklamada, "Son dönemde Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanarak Bakanlığımıza gönderilen 'Yükseköğretim Kanunu Taslağı Önerisi'ne ilişkin Milli Eğitim Bakanı ve Milli Eğitim Bakanlığı'nı da ilgilendiren ve kamuoyunda yanlış bilgilenmeye neden olabilecek bazı haber ve yorumlar üzerine açıklama yapılmasına gerek görülmüştür." denildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın 28 Aralık 2012 tarihli yazısı ekinde, Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 26-27 Aralık 2012 tarihli toplantısında kabul edilen Yükseköğretim Kanunu Taslağı önerisi, herhangi bir madde eklenmesi, çıkarılması, değiştirilmesi vb. yönlerinde Bakanlığımızca herhangi bir çalışma yapılmaksızın, Sayın Bakanımızın taslakla ilgili genel değerlendirmelerini içeren bir üst yazı ekinde değerlendirilmek üzere Başbakanlığa arz edilmiştir. Bu nedenle bazı basın yayın organlarında Sayın Bakanımıza veya Milli Eğitim Bakanlığı'na atfen yer alan Milli Eğitim Bakanlığı'nda yapılan çalışmalarda 'bazı fakültelerin veya programların sürelerinin 2, 3, 4, 5 ve 6 yıl olarak değiştirildiği', 'meslek yüksekokullarının üniversitelerle bağının koparılarak Milli Eğitim Bakanlığına bağlanacağı', 'Bakanlıkta bir komisyon kurularak taslak üzerinde çalışıldığı' vb. yönünde yer alan haberlerin gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır."
Dolayısıyla kamuoyunda yer alan ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın görüşleri olduğu ifade edilen haberlerin gerçeği yansıtmadığı vurgulanarak, konuyla ilgili gelişmeler olduğunda ve çalışmalar somutlaştıkça kamuoyuyla gerekli bilgilerin paylaşılacağı belirtildi.
Son Güncelleme: Salı, 12 Mart 2013 18:06
Gösterim: 1521
Niğde'nin Altunhisar ilçesine bağlı Keçikalesi beldesindeki 60 nüfuslu Küme Evleri sakinleri, üç kuşaktır mum ışığında yaşıyor.
Altunhisar ilçesinin Keçikalesi beldesine bağlı Erenler Mahallesi'nin Küme Evleri mevkisinde yaşamlarını sürdüren 60 kişi, yaklaşık 60 yıldır mahallelerine elektrik gelmesini bekliyor.
Mahalle sakinlerinden Necati Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Ailelerimizle toplandık gittik 'elektrik veremiyoruz' dediler. Halen de müracaat ediyoruz. Lastik keserek ışıklandırma yapmaya çalışıyoruz, ancak çocuklar hasta oluyor, zehirleniyor'' şeklinde konuştu.
Babam elektriği hiç görmeden öldü
Hurdacılık yaparak geçimini sağlayan Yunus Şimşek (43) de 60 yıldır elektriklerinin olmadığını ve bu nedenle mağdur olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
''Burada elektriğimiz olmadığından dolayı mağduruz. Şarj aletlerimizi beldeden doldurup geliyoruz. Burada babam 60 yaşında elektriği hiç görmeden öldü. Ben 43 yaşındayım, 9 tane çocuğum var elektriği ben de görmedim, çocuklarım da.''
Keçikalesi Belediye Başkanı Lütfi Öztürk ise Küme Evlerinde bulunan evlerin yasal olarak herhangi bir sıkıntısı olmadığını belirterek, ''Ben iki sene elektriklerin bağlanması için uğraştım ama sonuç alamadım. Bize verilen bilgi hane sayısı az olduğu için bağlayamayız dediler'' ifadelerini kullandı.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Niğde'nin Altunhisar ilçesine bağlı Keçikalesi beldesindeki 60 nüfuslu Küme Evleri sakinleri, üç kuşaktır mum ışığında yaşıyor.
Altunhisar ilçesinin Keçikalesi beldesine bağlı Erenler Mahallesi'nin Küme Evleri mevkisinde yaşamlarını sürdüren 60 kişi, yaklaşık 60 yıldır mahallelerine elektrik gelmesini bekliyor.
Mahalle sakinlerinden Necati Şimşek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Ailelerimizle toplandık gittik 'elektrik veremiyoruz' dediler. Halen de müracaat ediyoruz. Lastik keserek ışıklandırma yapmaya çalışıyoruz, ancak çocuklar hasta oluyor, zehirleniyor'' şeklinde konuştu.
Babam elektriği hiç görmeden öldü
Hurdacılık yaparak geçimini sağlayan Yunus Şimşek (43) de 60 yıldır elektriklerinin olmadığını ve bu nedenle mağdur olduklarını belirterek, şöyle konuştu:
''Burada elektriğimiz olmadığından dolayı mağduruz. Şarj aletlerimizi beldeden doldurup geliyoruz. Burada babam 60 yaşında elektriği hiç görmeden öldü. Ben 43 yaşındayım, 9 tane çocuğum var elektriği ben de görmedim, çocuklarım da.''
Keçikalesi Belediye Başkanı Lütfi Öztürk ise Küme Evlerinde bulunan evlerin yasal olarak herhangi bir sıkıntısı olmadığını belirterek, ''Ben iki sene elektriklerin bağlanması için uğraştım ama sonuç alamadım. Bize verilen bilgi hane sayısı az olduğu için bağlayamayız dediler'' ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: Çarşamba, 13 Mart 2013 12:33
Gösterim: 1716
İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı, üniversite kampüslerinde İŞKUR irtibat noktaları oluşturacaklarını ve üniversite öğrencilerini daha mezun olmadan iş hayatına hazırlayıp işe yerleştireceklerini belitti.
İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı, ''İşçilerin yanı sıra beyaz yakalılar ve üniversite mezunları ile öğrencilerini de İŞKUR ofislerine davet ediyoruz. Artık üniversite mezunu beyaz yakalıları da işe yerleştireceğiz. İşverene sesleniyoruz, mühendis de arıyorsanız bize gelin, doktor da arıyorsanız bize gelin'' dedi.
AA muhabirine açıklama yapan Yazıcı, 81 ilde yaptıkları İşgücü Piyasası Araştırması kapsamında, 3 milyon kişinin çalıştığı 53 bin iş yerini ziyaret ettiklerini anlattı. Araştırma ile işverenlerin sorunlarını ve beklentilerini ölçmeye çalıştıklarını anlatan Yazıcı, araştırma ile hangi ilde kaç açık iş olduğunu, bu işlerin niteliklerini tespit ettiklerini belirtti.
İŞKUR'un envanterinde yaklaşık 2 milyon 400 bin işsizin bulunduğunu ifade eden Yazıcı, TÜİK'in rakamlarına göre Türkiye'de 2 milyon 500 bin işsiz bulunduğunu hatırlatarak, ''Bu şu anlama geliyor, İŞKUR Türkiye'deki işsizlerin neredeyse tamamını isim isim, adres adres, nitelik nitelik biliyor. İllerdeki açık işleri de biliyoruz. Bu anket sonuçlarından hareket ederek açık işleri, niteliklerine bakarak elimizdeki envanterden karşılamaya çalışıyoruz. Gaziantep'te 50 kaynakçı lazımsa ve benim elimde Gaziantep'te 40 tane kaynakçı varsa 10 kişilik kaynakçı kursu açacağız. Öncelikle kayıtlıları açık işlere yönlendireceğiz'' diye konuştu.
''Üniversite öğrencilerini daha mezun olmadan iş hayatına hazırlayacağız''
Yazıcı, devlet üniversitelerine gönderdikleri yazıda, ''kampüslerinizde İŞKUR irtibat noktaları oluşturmak istiyoruz'' dediklerini bildiren Yazıcı, şöyle konuştu:
''Üniversitelerden olumlu cevaplar gelmeye başladı. Üniversiteler bize bir oda tahsis ediyorlar. Masa, sandalye ve bilgisayarımızı koyacağız. İş ve meslek danışmanlarımız bu bürolarda tam zamanlı çalışacaklar. Üniversite öğrencilerine iş gücü piyasasını, sanayiyi anlatacağız. Sanayinin onlardan neler beklediğini anlatacağız. Hangi mesleklerde, hangi illerde ne kadar açık olduğunu, geleceğin mesleklerini, iş bulabilmeleri için ne gibi niteliklere sahip olmaları gerektiğini anlatacağız.''
Üniversite öğrencilerinin bir tür staj programı olan İşbaşı Eğitim Programı'ndan da yararlandırmak istediklerini ifade eden Yazıcı, böylece üniversite öğrencilerine iş tecrübesi kazandırmayı amaçladıklarını dile getirdi. Yazıcı, Koç ve Sabancı gibi Türkiye'nin büyük firmaları ile üniversite öğrencilerini işbaşı Eğitim Programları'ndan yararlandırmaları konusunda görüşmeler yaptıklarını, işverenlerin bu konudaki yaklaşımının da olumlu olduğunu söyledi.
İş ve meslek danışmalarının görüşme yaptıkları üniversite öğrencilerine mezun oldukları zaman İŞKUR'a başvurmalarını ve kayıtlarını yaptırmalarını da önereceğini belirten Yazıcı, böylece bu gençleri en kısa zamanda iş sahibi yapmak istediklerini söyledi. Yazıcı, ''Üniversitelerde kuracağımız irtibat noktaları ile hazır eğitilmiş işgücünün, profesyonel destek sağlayarak, daha kolay iş yaşamına geçişlerine sağlamak istiyoruz'' dedi.
''Gazete ilanıyla değil''
İŞKUR'un çalışma alanını genişlettiğini dile getiren Yazıcı, şunları kaydetti:
''İşçilerin yanı sıra beyaz yakalılar ve üniversite mezunları ile öğrencilerini de İŞKUR ofislerine davet ediyoruz. Artık üniversite mezunu beyaz yakalıları da işe yerleştireceğiz. Sadece işçileri işe yerleştirmeyeceğiz. İşverene sesleniyoruz, mühendis de arıyorsanız bize gelin, doktor da arıyorsanız bize gelin. Dur durak bilmeksizin iş yerlerini ziyaret ediyoruz.
İşveren aradığı elemanı bizim vasıtamızla bulursa işveren sigorta primini 6 aydan 54 aya kadar biz ödüyoruz. İşveren gazete ilanıyla değil, bizimle beyaz yakalı çalışan arasın. İşverenleri İŞKUR ofisleri ile iletişime geçmeye davet ediyorum. Kalkıp İŞKUR'a kadar gelmelerine de gerek yok, 444 75 87'yi arasınlar, danışmanlarımız onları ziyaret etsin.''
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı, üniversite kampüslerinde İŞKUR irtibat noktaları oluşturacaklarını ve üniversite öğrencilerini daha mezun olmadan iş hayatına hazırlayıp işe yerleştireceklerini belitti.
İŞKUR Genel Müdürü Nusret Yazıcı, ''İşçilerin yanı sıra beyaz yakalılar ve üniversite mezunları ile öğrencilerini de İŞKUR ofislerine davet ediyoruz. Artık üniversite mezunu beyaz yakalıları da işe yerleştireceğiz. İşverene sesleniyoruz, mühendis de arıyorsanız bize gelin, doktor da arıyorsanız bize gelin'' dedi.
AA muhabirine açıklama yapan Yazıcı, 81 ilde yaptıkları İşgücü Piyasası Araştırması kapsamında, 3 milyon kişinin çalıştığı 53 bin iş yerini ziyaret ettiklerini anlattı. Araştırma ile işverenlerin sorunlarını ve beklentilerini ölçmeye çalıştıklarını anlatan Yazıcı, araştırma ile hangi ilde kaç açık iş olduğunu, bu işlerin niteliklerini tespit ettiklerini belirtti.
İŞKUR'un envanterinde yaklaşık 2 milyon 400 bin işsizin bulunduğunu ifade eden Yazıcı, TÜİK'in rakamlarına göre Türkiye'de 2 milyon 500 bin işsiz bulunduğunu hatırlatarak, ''Bu şu anlama geliyor, İŞKUR Türkiye'deki işsizlerin neredeyse tamamını isim isim, adres adres, nitelik nitelik biliyor. İllerdeki açık işleri de biliyoruz. Bu anket sonuçlarından hareket ederek açık işleri, niteliklerine bakarak elimizdeki envanterden karşılamaya çalışıyoruz. Gaziantep'te 50 kaynakçı lazımsa ve benim elimde Gaziantep'te 40 tane kaynakçı varsa 10 kişilik kaynakçı kursu açacağız. Öncelikle kayıtlıları açık işlere yönlendireceğiz'' diye konuştu.
''Üniversite öğrencilerini daha mezun olmadan iş hayatına hazırlayacağız''
Yazıcı, devlet üniversitelerine gönderdikleri yazıda, ''kampüslerinizde İŞKUR irtibat noktaları oluşturmak istiyoruz'' dediklerini bildiren Yazıcı, şöyle konuştu:
''Üniversitelerden olumlu cevaplar gelmeye başladı. Üniversiteler bize bir oda tahsis ediyorlar. Masa, sandalye ve bilgisayarımızı koyacağız. İş ve meslek danışmanlarımız bu bürolarda tam zamanlı çalışacaklar. Üniversite öğrencilerine iş gücü piyasasını, sanayiyi anlatacağız. Sanayinin onlardan neler beklediğini anlatacağız. Hangi mesleklerde, hangi illerde ne kadar açık olduğunu, geleceğin mesleklerini, iş bulabilmeleri için ne gibi niteliklere sahip olmaları gerektiğini anlatacağız.''
Üniversite öğrencilerinin bir tür staj programı olan İşbaşı Eğitim Programı'ndan da yararlandırmak istediklerini ifade eden Yazıcı, böylece üniversite öğrencilerine iş tecrübesi kazandırmayı amaçladıklarını dile getirdi. Yazıcı, Koç ve Sabancı gibi Türkiye'nin büyük firmaları ile üniversite öğrencilerini işbaşı Eğitim Programları'ndan yararlandırmaları konusunda görüşmeler yaptıklarını, işverenlerin bu konudaki yaklaşımının da olumlu olduğunu söyledi.
İş ve meslek danışmalarının görüşme yaptıkları üniversite öğrencilerine mezun oldukları zaman İŞKUR'a başvurmalarını ve kayıtlarını yaptırmalarını da önereceğini belirten Yazıcı, böylece bu gençleri en kısa zamanda iş sahibi yapmak istediklerini söyledi. Yazıcı, ''Üniversitelerde kuracağımız irtibat noktaları ile hazır eğitilmiş işgücünün, profesyonel destek sağlayarak, daha kolay iş yaşamına geçişlerine sağlamak istiyoruz'' dedi.
''Gazete ilanıyla değil''
İŞKUR'un çalışma alanını genişlettiğini dile getiren Yazıcı, şunları kaydetti:
''İşçilerin yanı sıra beyaz yakalılar ve üniversite mezunları ile öğrencilerini de İŞKUR ofislerine davet ediyoruz. Artık üniversite mezunu beyaz yakalıları da işe yerleştireceğiz. Sadece işçileri işe yerleştirmeyeceğiz. İşverene sesleniyoruz, mühendis de arıyorsanız bize gelin, doktor da arıyorsanız bize gelin. Dur durak bilmeksizin iş yerlerini ziyaret ediyoruz.
İşveren aradığı elemanı bizim vasıtamızla bulursa işveren sigorta primini 6 aydan 54 aya kadar biz ödüyoruz. İşveren gazete ilanıyla değil, bizimle beyaz yakalı çalışan arasın. İşverenleri İŞKUR ofisleri ile iletişime geçmeye davet ediyorum. Kalkıp İŞKUR'a kadar gelmelerine de gerek yok, 444 75 87'yi arasınlar, danışmanlarımız onları ziyaret etsin.''
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Salı, 12 Mart 2013 12:04
Gösterim: 6055
Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) ''Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği'', Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre, kursiyerler, en az 120 gün olmak üzere kurs süresi kadar istihdam edilecek. Devamsızlık nedeni ile kursla ilişiği kesilen kursiyerler, 24 ay boyunca kurs ve programlara katılamayacak.
İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu mesleklerdeki işçi talebi, öncelikle daha önce İŞKUR'dan me sleki eğitim almış kişilerden karşılanacak. Talebin İŞKUR kayıtlarından karşılanamaması halinde, sadece karşılanamayan kısım için mesleki eğitim kursu açılabilecek.
Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) ''Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği'', Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik, istihdamın korunmasına ve artırılmasına, işsizlerin mesleki niteliklerinin geliştirilmesine, işsizliğin azaltılmasına ve özel politika gerektiren grupların işgücü piyasasına kazandırılmasına yardımcı olmak üzere İŞKUR tarafından düzenlenen aktif işgücü programları olarak nitelendirilen mesleki eğitim kurslarını, işbaşı eğitim, girişimcilik ve toplum yararına programlar ile iş ve meslek danışmanlığı faaliyetlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenliyor.
Yönetmeliğe göre, il müdürlüklerinin hazırlayacağı yıllık işgücü eğitim planında, iş yerlerinin talepleri ve işgücü piyasası araştırmaları sonucunda belirlenen meslekler ile bu mesleklerde eğitim verilecek kişi sayısı yer alacak. İllerde yapılan işgücü piyasası araştırma sonuçlarına göre, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu mesleklerdeki işçi talebi, öncelikle daha önce İŞKUR'dan mesleki eğitim almış kişilerden karşılanacak. Talebin İŞKUR kayıtlarından karşılanamaması halinde, sadece karşılanamayan kısım için mesleki eğitim kursu açılabilecek.
Mesleki eğitim kursları, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından hazırlanan ulusal meslek standartları veya ulusal yeterliliklerine uygun yapılacak.
Planda yer almayan bir meslek için özel sektör iş yerlerinden alınan işçi taleplerinin Kuruma kayıtlılardan karşılanamaması durumunda, özel sektör iş yerleri tarafından en az yüzde 50, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından en az yüzde 20 istihdam taahhüdü verilmesi şartıyla işbirliği kapsamında kurs düzenlenebilecek.
Kursiyerler, en az 120 gün olmak üzere kurs süresi kadar istihdam edilecek
Devamsızlık nedeni ile kursla ilişiği kesilen kursiyerler, 24 ay boyunca kurs ve programlara katılamayacak.
Eğitimlere katılmalarına ve kurs sonunda da istihdam edilmelerine engel durumları bulunmadığı il müdürlüğünce uygun görülmesi halinde, ikinci öğretim ve açık öğretim öğrencileri de kurslara katılabilecek. Öte yandan, programa katılmalarında ve istihdamlarında engel yok ise ikinci ve açık öğretimdeki öğrenciler ile yükseköğretim öğrencileri de işbaşı eğitim programına katılabilecek.
Toplum Yararına Çalışma Programı'nın adı, Toplum Yararına Program olarak değiştirildi. Özellikle istihdamında zorluk çekilen işsizlere ve dezavantajlı gruplara öncelik verilecek Toplum Yararına Program'dan yararlanma kriterleri arasına da ''öğrenci olmamak (açık öğretim öğrencileri hariç) ve Sosyal Yardım Bilgi Sistemi üzerinden yapılacak sorgulamada herhangi bir sosyal yardım almıyor olmak'' eklendi.
Türkiye İş Kurumu İşgücü Uyum Hizmetleri Yönetmeliği ise yürürlükten kaldırıldı.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) ''Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği'', Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Yönetmeliğe göre, kursiyerler, en az 120 gün olmak üzere kurs süresi kadar istihdam edilecek. Devamsızlık nedeni ile kursla ilişiği kesilen kursiyerler, 24 ay boyunca kurs ve programlara katılamayacak.
İşgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu mesleklerdeki işçi talebi, öncelikle daha önce İŞKUR'dan me sleki eğitim almış kişilerden karşılanacak. Talebin İŞKUR kayıtlarından karşılanamaması halinde, sadece karşılanamayan kısım için mesleki eğitim kursu açılabilecek.
Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) ''Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği'', Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Yönetmelik, istihdamın korunmasına ve artırılmasına, işsizlerin mesleki niteliklerinin geliştirilmesine, işsizliğin azaltılmasına ve özel politika gerektiren grupların işgücü piyasasına kazandırılmasına yardımcı olmak üzere İŞKUR tarafından düzenlenen aktif işgücü programları olarak nitelendirilen mesleki eğitim kurslarını, işbaşı eğitim, girişimcilik ve toplum yararına programlar ile iş ve meslek danışmanlığı faaliyetlerinin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenliyor.
Yönetmeliğe göre, il müdürlüklerinin hazırlayacağı yıllık işgücü eğitim planında, iş yerlerinin talepleri ve işgücü piyasası araştırmaları sonucunda belirlenen meslekler ile bu mesleklerde eğitim verilecek kişi sayısı yer alacak. İllerde yapılan işgücü piyasası araştırma sonuçlarına göre, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu mesleklerdeki işçi talebi, öncelikle daha önce İŞKUR'dan mesleki eğitim almış kişilerden karşılanacak. Talebin İŞKUR kayıtlarından karşılanamaması halinde, sadece karşılanamayan kısım için mesleki eğitim kursu açılabilecek.
Mesleki eğitim kursları, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından hazırlanan ulusal meslek standartları veya ulusal yeterliliklerine uygun yapılacak.
Planda yer almayan bir meslek için özel sektör iş yerlerinden alınan işçi taleplerinin Kuruma kayıtlılardan karşılanamaması durumunda, özel sektör iş yerleri tarafından en az yüzde 50, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından en az yüzde 20 istihdam taahhüdü verilmesi şartıyla işbirliği kapsamında kurs düzenlenebilecek.
Kursiyerler, en az 120 gün olmak üzere kurs süresi kadar istihdam edilecek
Devamsızlık nedeni ile kursla ilişiği kesilen kursiyerler, 24 ay boyunca kurs ve programlara katılamayacak.
Eğitimlere katılmalarına ve kurs sonunda da istihdam edilmelerine engel durumları bulunmadığı il müdürlüğünce uygun görülmesi halinde, ikinci öğretim ve açık öğretim öğrencileri de kurslara katılabilecek. Öte yandan, programa katılmalarında ve istihdamlarında engel yok ise ikinci ve açık öğretimdeki öğrenciler ile yükseköğretim öğrencileri de işbaşı eğitim programına katılabilecek.
Toplum Yararına Çalışma Programı'nın adı, Toplum Yararına Program olarak değiştirildi. Özellikle istihdamında zorluk çekilen işsizlere ve dezavantajlı gruplara öncelik verilecek Toplum Yararına Program'dan yararlanma kriterleri arasına da ''öğrenci olmamak (açık öğretim öğrencileri hariç) ve Sosyal Yardım Bilgi Sistemi üzerinden yapılacak sorgulamada herhangi bir sosyal yardım almıyor olmak'' eklendi.
Türkiye İş Kurumu İşgücü Uyum Hizmetleri Yönetmeliği ise yürürlükten kaldırıldı.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Salı, 12 Mart 2013 12:12
Gösterim: 1974
Okullarda okutulan kitapların ve şiirlerin sansürlenmesinden sonra şimdi de ilkokul birinci sınıfların kaynak kitaplarından birinde kahramana başörtüsü giydirildi
Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, İlkokul birinci sınıfların kaynak kitapları arasındaki Timaş Yayınları’nın çıkardığı ‘Paytak Penguenler ile Tanışalım’ adlı hikaye kitabında dişi penguenlere başörtüsü takıldı.
Kitapların denetlenmesi gerektiğini söyleyen Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, “Çocuklar üzerinde bir yaşam biçimi inşa edilmeye çalışılıyor. Çeviri metinlerine müdahale ediliyor, hikaye kitaplarında hayvanlara bile başörtüsü takılıyor. Bu uygulamalar çok yaygınlaştı. Çocukların ilk 4 yıl soyut düşünme becerileri gelişmez. Bu nedenle karşılaştıkları kavramlar onlarda izler bırakacak. Uygulamalar bilimsel eğitime uygun değil” dedi. Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Oktay ise şunları söyledi: “Küçük yaşta çocuğun karşılaştığı her şey bilinçaltına yerleşir. İlkokul birinci sınıfta çocuğun maruz kaldığı bu görseller de aklında kalacak. Böylece ileride başörtüsüne daha alışkın olacak. Bu nedenle onları bir tarafa doğru yönlendirmek doğru değil. Kitaplar, belli fikirleri çocuğa aşılamamalı.”
(Kaynak Hürriyet)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Okullarda okutulan kitapların ve şiirlerin sansürlenmesinden sonra şimdi de ilkokul birinci sınıfların kaynak kitaplarından birinde kahramana başörtüsü giydirildi
Hürriyet Gazetesi’nin haberine göre, İlkokul birinci sınıfların kaynak kitapları arasındaki Timaş Yayınları’nın çıkardığı ‘Paytak Penguenler ile Tanışalım’ adlı hikaye kitabında dişi penguenlere başörtüsü takıldı.
Kitapların denetlenmesi gerektiğini söyleyen Eğitim-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, “Çocuklar üzerinde bir yaşam biçimi inşa edilmeye çalışılıyor. Çeviri metinlerine müdahale ediliyor, hikaye kitaplarında hayvanlara bile başörtüsü takılıyor. Bu uygulamalar çok yaygınlaştı. Çocukların ilk 4 yıl soyut düşünme becerileri gelişmez. Bu nedenle karşılaştıkları kavramlar onlarda izler bırakacak. Uygulamalar bilimsel eğitime uygun değil” dedi. Maltepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayla Oktay ise şunları söyledi: “Küçük yaşta çocuğun karşılaştığı her şey bilinçaltına yerleşir. İlkokul birinci sınıfta çocuğun maruz kaldığı bu görseller de aklında kalacak. Böylece ileride başörtüsüne daha alışkın olacak. Bu nedenle onları bir tarafa doğru yönlendirmek doğru değil. Kitaplar, belli fikirleri çocuğa aşılamamalı.”
(Kaynak Hürriyet)
Son Güncelleme: Salı, 12 Mart 2013 10:02
Gösterim: 1393