Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2012'deki KPSS’de kopya iddialarıyla ilgili olarak yapılan incelemelerde kopyaya ilişkin hiçbir bulguya rastlanmadığını bildirdi.

Ömer Dinçer'in bakanlık döneminde yanıtsız bıraktığı soruyu Bakan Avcı cevapladı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2012'deki KPSS sonrasındaki iddiaların, adayların ÖSYM'ye karşı güvenini zedeleme ve çalışanların emeklerine gölge düşürme amacında olduğunu belirterek, yapılan incelemelerde kopyaya ilişkin hiçbir bulguya rastlanmadığını bildirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın soru önergesine verdiği yazılı yanıtta Avcı, ÖSYM'ce uygulanan sınavlarda, sınava katılan adayların eşit şartlarda yarışabilecekleri sınav ortamlarının oluşturulması ve sınav güvenliğinin sağlanmasının esas olduğunu belirtti.

Avcı, 2012'deki KPSS sonrasında basında yer alan ÖSYM'yi karalayan ve sınav güvenliğine gölge düşürmeye yönelik iddiaların, adayların ÖSYM'ye karşı güvenini zedeleme ve çalışanların emeklerine gölge düşürme amacında olduğunu ifade etti.

Bakan Avcı, soruların, sınavdan önce bazı adaylarca elde edildiğine dair somut veri bulunmamasına rağmen bazı internet sitelerinde yer alan soruları kaynak göstererek, soruların adaylara önceden verildiği yönündeki kasıtlı haberler hakkında yasal işlem başlatıldığını kaydetti.

Bazı internet sitelerinin sınavda sorulan soruları, telif haklarına aykırı şekilde sınavın bitiminden hemen sonra yasak olduğu halde yayınlanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu bildiren Avcı, sınavlara ilişkin her türlü güvenlik incelemesinin titizlikle yapıldığını vurguladı. Avcı, KPSS için de gerek basında yer alan iddialara yönelik, gerekse rutin güvenlik incelemelerinin yapıldığını, ancak kopyaya ilişkin bulguya rastlanmadığını belirtti.

> Dinçer'in cevaplamadığı o soruya Bakan Avcı cevap verdi

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2012'deki KPSS’de kopya iddialarıyla ilgili olarak yapılan incelemelerde kopyaya ilişkin hiçbir bulguya rastlanmadığını bildirdi.

Ömer Dinçer'in bakanlık döneminde yanıtsız bıraktığı soruyu Bakan Avcı cevapladı.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2012'deki KPSS sonrasındaki iddiaların, adayların ÖSYM'ye karşı güvenini zedeleme ve çalışanların emeklerine gölge düşürme amacında olduğunu belirterek, yapılan incelemelerde kopyaya ilişkin hiçbir bulguya rastlanmadığını bildirdi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Umut Oran'ın soru önergesine verdiği yazılı yanıtta Avcı, ÖSYM'ce uygulanan sınavlarda, sınava katılan adayların eşit şartlarda yarışabilecekleri sınav ortamlarının oluşturulması ve sınav güvenliğinin sağlanmasının esas olduğunu belirtti.

Avcı, 2012'deki KPSS sonrasında basında yer alan ÖSYM'yi karalayan ve sınav güvenliğine gölge düşürmeye yönelik iddiaların, adayların ÖSYM'ye karşı güvenini zedeleme ve çalışanların emeklerine gölge düşürme amacında olduğunu ifade etti.

Bakan Avcı, soruların, sınavdan önce bazı adaylarca elde edildiğine dair somut veri bulunmamasına rağmen bazı internet sitelerinde yer alan soruları kaynak göstererek, soruların adaylara önceden verildiği yönündeki kasıtlı haberler hakkında yasal işlem başlatıldığını kaydetti.

Bazı internet sitelerinin sınavda sorulan soruları, telif haklarına aykırı şekilde sınavın bitiminden hemen sonra yasak olduğu halde yayınlanması üzerine hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu bildiren Avcı, sınavlara ilişkin her türlü güvenlik incelemesinin titizlikle yapıldığını vurguladı. Avcı, KPSS için de gerek basında yer alan iddialara yönelik, gerekse rutin güvenlik incelemelerinin yapıldığını, ancak kopyaya ilişkin bulguya rastlanmadığını belirtti.

Son Güncelleme: Cuma, 22 Mart 2013 17:25

Gösterim: 1864

Milli Eğitim Bakanlığı, okullara sigortasız personel çalıştırıldığı için yüklü miktarlarda kesilen cezalar nedeniyle okul yöneticilerini sigortasız personel çalıştırmamaları konusunda uyardı. Yöneticilerden sigortasını ve maaşını ödeyemedikleri temizlik görevlisini çalıştırmamalarını istedi.

Zaman Gazetesi’nin haberine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yapılan denetimlerde sigortasız işçi çalıştıran okullara yüklü cezalar kesilmesi Milli Eğitim Bakanlığı'nı harekete geçirdi.

Sigortasız çalıştırılan ya da maaşı ödenmeyen kişilerin okullara açtığı davalar hak sahipleri tarafından kazanılıyor. Kimi okulların, 40 ila 70 bin liraya kadar ceza ile karşı karşıya kalması üzerine okul müdürlerini uyaran bakanlık, sigortasını ve maaşını ödeyemedikleri temizlik görevlisini çalıştırmamalarını istedi. Okullara yazı gönderen il milli eğitim müdürlükleri, istihdam edilen kişilerin mutlaka maaş ve sigortalarının ödenmesi gerektiğini vurguladı.  Okullarda yaşanan ‘sigortasız işçi’ sorununa Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) el attı. Okul müdürlerini uyaran bakanlık, sigortasını ve maaşını ödeyemedikleri temizlik görevlisini çalıştırmamalarını istedi.

Okullara yazı gönderen il milli eğitim müdürlükleri, sigortasız işçi çalıştırmanın dava konusu olduğunu hatırlatarak davaların da kaybedildiğine dikkat çekti. Sigortası ödenemeyen kişilerin çalıştırılmaması ve istihdam edilen kişilerin mutlaka maaş ve sigortalarının ödenmesi gerektiğini vurguladı.

Kaynak Zaman

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. 

> MEB, okulları sigortasız işçi konusunda uyardı

Milli Eğitim Bakanlığı, okullara sigortasız personel çalıştırıldığı için yüklü miktarlarda kesilen cezalar nedeniyle okul yöneticilerini sigortasız personel çalıştırmamaları konusunda uyardı. Yöneticilerden sigortasını ve maaşını ödeyemedikleri temizlik görevlisini çalıştırmamalarını istedi.

Zaman Gazetesi’nin haberine göre, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından yapılan denetimlerde sigortasız işçi çalıştıran okullara yüklü cezalar kesilmesi Milli Eğitim Bakanlığı'nı harekete geçirdi.

Sigortasız çalıştırılan ya da maaşı ödenmeyen kişilerin okullara açtığı davalar hak sahipleri tarafından kazanılıyor. Kimi okulların, 40 ila 70 bin liraya kadar ceza ile karşı karşıya kalması üzerine okul müdürlerini uyaran bakanlık, sigortasını ve maaşını ödeyemedikleri temizlik görevlisini çalıştırmamalarını istedi. Okullara yazı gönderen il milli eğitim müdürlükleri, istihdam edilen kişilerin mutlaka maaş ve sigortalarının ödenmesi gerektiğini vurguladı.  Okullarda yaşanan ‘sigortasız işçi’ sorununa Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) el attı. Okul müdürlerini uyaran bakanlık, sigortasını ve maaşını ödeyemedikleri temizlik görevlisini çalıştırmamalarını istedi.

Okullara yazı gönderen il milli eğitim müdürlükleri, sigortasız işçi çalıştırmanın dava konusu olduğunu hatırlatarak davaların da kaybedildiğine dikkat çekti. Sigortası ödenemeyen kişilerin çalıştırılmaması ve istihdam edilen kişilerin mutlaka maaş ve sigortalarının ödenmesi gerektiğini vurguladı.

Kaynak Zaman

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. 

Son Güncelleme: Cuma, 22 Mart 2013 13:51

Gösterim: 1840

Yükseköğretime Geçiş Sınavı 24 Mart Pazar günü aynı anda 167 sınav merkezinde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde saat 10.00'da başlayacak. Sınava 1 milyon 851 aday girecek.

YGS’de 160 dakika 160 soru

YGS sınavında adaylara Türkçeden 40, Tarihten 15, Coğrafyadan 12, Felsefeden 8, Din Kültürü ve Ahlak bilgisinden 5, Matematikten 40, Fizikten 14, Kimyadan 13, Biyolojiden 13 olmak üzere toplam 160 soru yöneltilecek. Adaylara bu soruları cevaplamaları için 160 dakika süre verilecek. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini almak zorunda olmayan öğrenciler ise bu sorulardan muaf tutulacak. Bu öğrenciler Felsefe alanından 5 soruyu cevaplandıracak.

Din ve Felsefe sorularının nasıl cevaplanacağı ile ilgili detaylı bilgi için Tıklayın

Sınava giderken bulundurulması gereken belgeler

Sınava Giriş Belgesi: Üzerinde sınava gireceği merkez, bina, salon, sıra numarası bilgileri ile fotoğrafının bulunduğu belgedir. Bu belgeyi aday http://ais.osym.gov.tr internet adresinden kendi T.C. Kimlik Numarası ve şifresini kullanarak edinir. Belge renkli olabileceği gibi siyah beyaz da olabilir.

Nüfus cüzdanı veya pasaport: Nüfus cüzdanı veya pasaport ile zorunlu askerlik görevini ifa eden er/erbaşlar ve askerî öğrenciler için askerî kimlik belgesi ve Türk vatandaşlığından izin ile ayrılanlar ve bunların kanuni mirasçılarına ait Pembe/Mavi Kartlar özel kimlik belgesi olarak kabul edilir. Bunların dışındaki belgeler kesinlikle kabul edilmez. Nüfus cüzdanında soğuk damga basılı olmalı, adayın güncel bir fotoğrafı ve T.C. Kimlik Numarası bulunmalı ve pasaportun süresi geçerli olmalıdır.

Sınava cep telefonu, hesap makinası, çağrı cihazı, herhangi bir elektronik cihaz, metal eşyalar getirilmeyecek.

Bilemediğiniz soruda zaman kaybetmeyin

Uzmanlar sınav süresinin verimli kullanılması gerektiğini ve soruları verilen sürede doğru cevaplamak için bir soruda vakit kaybedilmemesi konusunda adayları uyarıyor. Adayların kolay soruları çözmeleri ve zorlandıkları soruları işaretleyip tüm sorular bittiğinde o soruların tekrar cevaplandırılmasıyla zaman kazanılacağı belirtiliyor.

Sınavı düşünmeyin soruları çözmeye çalışın

Uzmanlar birçok adayın sınav stresi ve sınav kaygısı nedeniyle sınavlarda başarısız olduğunu belirtiyor. Adayların "ya kazanamazsam" gibi kaygıların başarıyı olumsuz etkilediği ifade ediliyor. Deneme sınavlarından hiçbir farkı olmayan bu sınavın büyütülmemesi gerektiği tek yapılması gerekenin soruları doğru cevaplayıp cevap kağıdına doğru bir şekilde kodlanması gerektiği vurgulanıyor.

Sınav sabahı nüfus müdürlükleri açık olacak

ÖSYM, YGS sınavının olduğu 24 Mart pazar günü saat 07.00-10.15 arası il veya ilçe nüfus müdürlüklerinin açık tutulacağını bildirdi.

Nüfus müdürlükleri için Tıklayın

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. 

> YGS için son hazırlıklarınızı yapın

Yükseköğretime Geçiş Sınavı 24 Mart Pazar günü aynı anda 167 sınav merkezinde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde saat 10.00'da başlayacak. Sınava 1 milyon 851 aday girecek.

YGS’de 160 dakika 160 soru

YGS sınavında adaylara Türkçeden 40, Tarihten 15, Coğrafyadan 12, Felsefeden 8, Din Kültürü ve Ahlak bilgisinden 5, Matematikten 40, Fizikten 14, Kimyadan 13, Biyolojiden 13 olmak üzere toplam 160 soru yöneltilecek. Adaylara bu soruları cevaplamaları için 160 dakika süre verilecek. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini almak zorunda olmayan öğrenciler ise bu sorulardan muaf tutulacak. Bu öğrenciler Felsefe alanından 5 soruyu cevaplandıracak.

Din ve Felsefe sorularının nasıl cevaplanacağı ile ilgili detaylı bilgi için Tıklayın

Sınava giderken bulundurulması gereken belgeler

Sınava Giriş Belgesi: Üzerinde sınava gireceği merkez, bina, salon, sıra numarası bilgileri ile fotoğrafının bulunduğu belgedir. Bu belgeyi aday http://ais.osym.gov.tr internet adresinden kendi T.C. Kimlik Numarası ve şifresini kullanarak edinir. Belge renkli olabileceği gibi siyah beyaz da olabilir.

Nüfus cüzdanı veya pasaport: Nüfus cüzdanı veya pasaport ile zorunlu askerlik görevini ifa eden er/erbaşlar ve askerî öğrenciler için askerî kimlik belgesi ve Türk vatandaşlığından izin ile ayrılanlar ve bunların kanuni mirasçılarına ait Pembe/Mavi Kartlar özel kimlik belgesi olarak kabul edilir. Bunların dışındaki belgeler kesinlikle kabul edilmez. Nüfus cüzdanında soğuk damga basılı olmalı, adayın güncel bir fotoğrafı ve T.C. Kimlik Numarası bulunmalı ve pasaportun süresi geçerli olmalıdır.

Sınava cep telefonu, hesap makinası, çağrı cihazı, herhangi bir elektronik cihaz, metal eşyalar getirilmeyecek.

Bilemediğiniz soruda zaman kaybetmeyin

Uzmanlar sınav süresinin verimli kullanılması gerektiğini ve soruları verilen sürede doğru cevaplamak için bir soruda vakit kaybedilmemesi konusunda adayları uyarıyor. Adayların kolay soruları çözmeleri ve zorlandıkları soruları işaretleyip tüm sorular bittiğinde o soruların tekrar cevaplandırılmasıyla zaman kazanılacağı belirtiliyor.

Sınavı düşünmeyin soruları çözmeye çalışın

Uzmanlar birçok adayın sınav stresi ve sınav kaygısı nedeniyle sınavlarda başarısız olduğunu belirtiyor. Adayların "ya kazanamazsam" gibi kaygıların başarıyı olumsuz etkilediği ifade ediliyor. Deneme sınavlarından hiçbir farkı olmayan bu sınavın büyütülmemesi gerektiği tek yapılması gerekenin soruları doğru cevaplayıp cevap kağıdına doğru bir şekilde kodlanması gerektiği vurgulanıyor.

Sınav sabahı nüfus müdürlükleri açık olacak

ÖSYM, YGS sınavının olduğu 24 Mart pazar günü saat 07.00-10.15 arası il veya ilçe nüfus müdürlüklerinin açık tutulacağını bildirdi.

Nüfus müdürlükleri için Tıklayın

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. 

Son Güncelleme: Cumartesi, 23 Mart 2013 21:44

Gösterim: 2291

''Elimden geleni yaptım, çalıştım ve başaracağım''

Pazar günü yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) öncesinde adaylara ve ailelere ''stres artıran davranışlardan kaçının ve yaşamınızın olağan akışını bozmayın'' uyarısı geldi. Sınava iyi hazırlanan gençlerin, ''Elimden geleni yaptım, çalıştım ve başaracağım'' düşüncesi taşımaları gerektiği ifade edildi.

Çocuk psikiyatrisi uzmanı Dr. Şahin Bodur, stres atmak amacıyla şehir dışına çıkmak, eğlenmek gibi yorucu ve dikkat dağıtıcı aktivitelerden kaçınılması gerektiğini bildirdi.

Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli çocuk psikiyatrisi uzmanı Dr. Şahin Bodur, 24 Mart'taki YGS'ye yönelik ailelere ve adaylara önerilerde bulundu.

Gençlere sınav öncesinde yaşamlarının olağan akışını bozmamalarını tavsiye eden Bodur, ''Sınav öncesi stres atmak amacıyla şehir dışına çıkmak, eğlenmek gibi yorucu ve dikkat dağıtıcı aktivitelerden kaçınılmalıdır. Gençler günlük rutinlerini devam ettirsinler, dinlensinler'' diye konuştu.

Ailelerden de gençlerin sınav stresini artıran eleştirel davranışlardan kaçınmalarını isteyen Bodur, şunları dile getirdi:

''Gençlere yeterince çalışmadıkları, başarısız olacakları şeklinde stres artırıcı söylemlerde bulunmak endişeyi yatıştırmak bir yana daha da artırır. Bütün bir yıl sınava hazırlanan genç zaten üzerine düşeni yapmıştır, bundan sonrası için söyleneceklerin bir anlamı yoktur. Yeterince çalışan gence aileler 'sınav sonucunu değil çabanı alkışlıyoruz' demelidir. Aday iyi bir öğrenciyse ve yeterince çalışmışsa zaten başarılı olur.''

''Elimden geleni yaptım, başaracağım''

Sınava iyi hazırlanan gençlerin, ''Elimden geleni yaptım, çalıştım ve başaracağım'' düşüncesi taşımaları gerektiğini ifade eden Bodur, ''Sınav öncesinde kaygı ve endişe adaylar için beklenen bir durumdur. Sınava iyi hazırlanan kişi endişe duyar. Hatta düşük dozda olması kaydıyla endişenin motive edici özelliği de vardır. Ama endişe düzeyi aşırı olmamalıdır'' şeklinde konuştu.

Adayların ''sınav öncesi hiçbir şey hatırlamıyorum'' diye düşünmelerinin normal olduğunu kaydeden Bodur, ''Bu konuda endişe etmelerine gerek yok. İyi hazırlanan bir aday sınavda her şeyi hatırlar'' dedi.

''Sınava kısa süre kala antidepresana başlanmamalıdır''

Bazı adayların sınava kısa bir süre kala stresle baş etmek için antidepresan talebinde bulunduğunu anlatan Bodur, ''Sınava bu kadar kısa bir süre kala antidepresana başlanmamalıdır. Bu ilaçların etkisi 2-3 hafta sonra başladığı gibi ilk 10 gün içinde bazı yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler sınava girecek kişiyi olumsuz etkileyebilir'' diye konuştu.

Dr. Şahin Bodur, adayların daha önce kullanmadıkları dikkat artırıcı ilaçlardan da kaçınmalarını istedi.

Ailelere, sınav yerine giderken çocuklarına eşlik etmeleri önerisinde bulunan Bodur, ''Adaylar heyecandan sınav yerini bulma ve ulaşım gibi konularda sıkıntı yaşayabilir. Bu nedenle aileler çocuklarını yalnız bırakmamalıdır'' dedi.

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. 

> YGS'ye bu düşünceyle gidin!

''Elimden geleni yaptım, çalıştım ve başaracağım''

Pazar günü yapılacak Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) öncesinde adaylara ve ailelere ''stres artıran davranışlardan kaçının ve yaşamınızın olağan akışını bozmayın'' uyarısı geldi. Sınava iyi hazırlanan gençlerin, ''Elimden geleni yaptım, çalıştım ve başaracağım'' düşüncesi taşımaları gerektiği ifade edildi.

Çocuk psikiyatrisi uzmanı Dr. Şahin Bodur, stres atmak amacıyla şehir dışına çıkmak, eğlenmek gibi yorucu ve dikkat dağıtıcı aktivitelerden kaçınılması gerektiğini bildirdi.

Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görevli çocuk psikiyatrisi uzmanı Dr. Şahin Bodur, 24 Mart'taki YGS'ye yönelik ailelere ve adaylara önerilerde bulundu.

Gençlere sınav öncesinde yaşamlarının olağan akışını bozmamalarını tavsiye eden Bodur, ''Sınav öncesi stres atmak amacıyla şehir dışına çıkmak, eğlenmek gibi yorucu ve dikkat dağıtıcı aktivitelerden kaçınılmalıdır. Gençler günlük rutinlerini devam ettirsinler, dinlensinler'' diye konuştu.

Ailelerden de gençlerin sınav stresini artıran eleştirel davranışlardan kaçınmalarını isteyen Bodur, şunları dile getirdi:

''Gençlere yeterince çalışmadıkları, başarısız olacakları şeklinde stres artırıcı söylemlerde bulunmak endişeyi yatıştırmak bir yana daha da artırır. Bütün bir yıl sınava hazırlanan genç zaten üzerine düşeni yapmıştır, bundan sonrası için söyleneceklerin bir anlamı yoktur. Yeterince çalışan gence aileler 'sınav sonucunu değil çabanı alkışlıyoruz' demelidir. Aday iyi bir öğrenciyse ve yeterince çalışmışsa zaten başarılı olur.''

''Elimden geleni yaptım, başaracağım''

Sınava iyi hazırlanan gençlerin, ''Elimden geleni yaptım, çalıştım ve başaracağım'' düşüncesi taşımaları gerektiğini ifade eden Bodur, ''Sınav öncesinde kaygı ve endişe adaylar için beklenen bir durumdur. Sınava iyi hazırlanan kişi endişe duyar. Hatta düşük dozda olması kaydıyla endişenin motive edici özelliği de vardır. Ama endişe düzeyi aşırı olmamalıdır'' şeklinde konuştu.

Adayların ''sınav öncesi hiçbir şey hatırlamıyorum'' diye düşünmelerinin normal olduğunu kaydeden Bodur, ''Bu konuda endişe etmelerine gerek yok. İyi hazırlanan bir aday sınavda her şeyi hatırlar'' dedi.

''Sınava kısa süre kala antidepresana başlanmamalıdır''

Bazı adayların sınava kısa bir süre kala stresle baş etmek için antidepresan talebinde bulunduğunu anlatan Bodur, ''Sınava bu kadar kısa bir süre kala antidepresana başlanmamalıdır. Bu ilaçların etkisi 2-3 hafta sonra başladığı gibi ilk 10 gün içinde bazı yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu yan etkiler sınava girecek kişiyi olumsuz etkileyebilir'' diye konuştu.

Dr. Şahin Bodur, adayların daha önce kullanmadıkları dikkat artırıcı ilaçlardan da kaçınmalarını istedi.

Ailelere, sınav yerine giderken çocuklarına eşlik etmeleri önerisinde bulunan Bodur, ''Adaylar heyecandan sınav yerini bulma ve ulaşım gibi konularda sıkıntı yaşayabilir. Bu nedenle aileler çocuklarını yalnız bırakmamalıdır'' dedi.

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. 

Son Güncelleme: Cumartesi, 23 Mart 2013 21:41

Gösterim: 2753

HP'nin araştırmasına göre, Türkiye'deki ebeveynlerin yüzde 22'si çocuklarının doktor olmasını isterken yüzde 13'lük kesim ise çocuklarının bilim insanı olmasını istiyor

HP tarafından Rusya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Ukrayna, Türkiye, Güney Afrika, Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Romanya, Macaristan ve Slovakya'da, 1.653 kişinin katılımıyla meslek tercihlerine ilişkin araştırma yapıldı. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye'deki ebeveynler, çocuklarının meslek tercihinde, “mühendislik”, “girişimcilik” ve “yaratıcılık tabanlı çalışmaları” ön plana çıkarırken, gazeteci, oyuncu ve sporcu olmasını istemedi. Türkiye'deki ebeveynlerin yüzde 22'si çocuklarına doktorluğu yakıştırırken, aileler için en gözde ikinci meslek yüzde 13'lük oranla bilim insanlığı oldu. Orta ve doğu Avrupa'da da ebeveynlerin çocukları için seçtiği meslek tercihlerinde de ilk sırayı doktorluk, ikinci sırayı avukatlık aldı. BAE, Güney Afrika, Türkiye ve Yunanistan'ı içeren Orta Doğu, Afrika ve Akdeniz bölgelerinde ebeveynlerin yaklaşık yüzde 17'si yine çocuklarının doktor olması yönünde görüş bildirdi.

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. 

> Aileleler çocukları için en çok bu mesleği tercih ediyor

HP'nin araştırmasına göre, Türkiye'deki ebeveynlerin yüzde 22'si çocuklarının doktor olmasını isterken yüzde 13'lük kesim ise çocuklarının bilim insanı olmasını istiyor

HP tarafından Rusya, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Ukrayna, Türkiye, Güney Afrika, Yunanistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Romanya, Macaristan ve Slovakya'da, 1.653 kişinin katılımıyla meslek tercihlerine ilişkin araştırma yapıldı. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye'deki ebeveynler, çocuklarının meslek tercihinde, “mühendislik”, “girişimcilik” ve “yaratıcılık tabanlı çalışmaları” ön plana çıkarırken, gazeteci, oyuncu ve sporcu olmasını istemedi. Türkiye'deki ebeveynlerin yüzde 22'si çocuklarına doktorluğu yakıştırırken, aileler için en gözde ikinci meslek yüzde 13'lük oranla bilim insanlığı oldu. Orta ve doğu Avrupa'da da ebeveynlerin çocukları için seçtiği meslek tercihlerinde de ilk sırayı doktorluk, ikinci sırayı avukatlık aldı. BAE, Güney Afrika, Türkiye ve Yunanistan'ı içeren Orta Doğu, Afrika ve Akdeniz bölgelerinde ebeveynlerin yaklaşık yüzde 17'si yine çocuklarının doktor olması yönünde görüş bildirdi.

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. 

Son Güncelleme: Cuma, 22 Mart 2013 09:40

Gösterim: 1429


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.