Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, kız çocuklarının okula gitmemesi gerektiğini ve öğretmenlerin de derslere çarşafla girmelerini istedi
Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, bugünkü köşe yazısında insanlık dışı ifadelerle kadına şiddeti savundu, feminizm hakkında ise “sapık ideoloji” ifadesini kullandı.
“Müslüman kadın dondurmayı inek gibi yalamaz" diyen Eygi, kız çocuklarının da okula gitmemesini, öğretmenlerin de çarşafla derse girmesini istedi.
Kız çocuklarının okula gönderilmesine de karşı çıkan yazar, “Kız çocuklarının eğitimi ve terbiyesi karma eğitimle olmaz. İlk iş laik eğitim vermeyen, İslamî eğitim veren “İslam Kız Mektepleri” açmaktır. Bu okullardaki bütün kızlar ve öğretmenler ya çarşaflı, ya bol başörtülü olmalıdır” dedi.

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, kız çocuklarının okula gitmemesi gerektiğini ve öğretmenlerin de derslere çarşafla girmelerini istedi
Milli Gazete yazarı Mehmet Şevket Eygi, bugünkü köşe yazısında insanlık dışı ifadelerle kadına şiddeti savundu, feminizm hakkında ise “sapık ideoloji” ifadesini kullandı.
“Müslüman kadın dondurmayı inek gibi yalamaz" diyen Eygi, kız çocuklarının da okula gitmemesini, öğretmenlerin de çarşafla derse girmesini istedi.
Kız çocuklarının okula gönderilmesine de karşı çıkan yazar, “Kız çocuklarının eğitimi ve terbiyesi karma eğitimle olmaz. İlk iş laik eğitim vermeyen, İslamî eğitim veren “İslam Kız Mektepleri” açmaktır. Bu okullardaki bütün kızlar ve öğretmenler ya çarşaflı, ya bol başörtülü olmalıdır” dedi.

YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Salı, 05 Mart 2013 08:34
Gösterim: 2081
Google, tüm kullanıcılar tarafından ilgi gören Doodle adlı özel logoları için Türkiye çapında, 1. sınıftan 8. sınıfa kadar tüm öğrencilerin katılabileceği ‘Doodle 4 Logo: Türkiye’nin Harikaları’ adlı bir yarışma düzenliyor
Google'ın kullanıcılar tarafından büyük ilgi gören Doodle adlı özel logoları, bu kez Türkiye genelinde tüm ilköğretim okullarının katılımına açık olan "Türkiye'nin Harikaları" temalı Doodle 4 Google logo yarışmasıyla gündeme oturmaya hazırlanıyor. Başvuru süreci 1 Mart-1 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli yarışmada Doodle'lar 1-4 ve 5-8. Sınıflar olmak üzere iki ayrı grup kategorisinde değerlendirilecek.
Genç yetenekler ülkemizin benzersiz doğal güzelliklerini anlatan veya tarihi ve turistik yerlerini konu alan Doodle'larını tasarlayarak yarışmaya katılabilecekler. Google çalışanlarından oluşan bir jüri tarafından elenerek yarı finalist olmaya hak kazanan her iki kategoride toplam 200 Doodle tasarımı belirlendikten sonra, 3-5 Nisan tarihleri arasında özel jürinin (Prof. Dr. Ferhan Odabaşı, Tan Sağtürk, Yalvaç Ural, Funda Kocabıyık (MEB Temel Eğitimler Genel Müdürü), Doç Dr. Ahmet Arı (Kültür ve Turizm Bakanlığı) yapacağı değerlendirme sonucunda 8-12 Nisan döneminde halk oylamasına sunulacak 10 finalist seçilecek. Halk oylaması sonucunda birinci seçilen Doodle, 18 Nisan günü "Türkiye'nin Harikaları"nı milyonlarla paylaşmak üzere Google Türkiye anasayfasında yerini alacak.
"Türkiye'nin Harikaları" temasıyla ülkemizin benzersiz doğal güzellikleri ile tarihi ve turistik yerlerini anlatan en iyi Doodle'ın sahibi olan öğrenci 10.000 TL tutarında burs almaya hak kazanırken, öğrencinin okuluna da 15.000 TL değerinde ayni teknoloji teşviki sağlanacak.
Katılımcıların çeşitli aşamalarında tablet bilgisayar, Google hediye paketi, kendi tasarımları olan Doodle baskılı tişörtler ve Google Doodle katılım sertifikası kazanacağı Doodle 4 Google "Türkiye'nin Harikaları" yarışmasıyla ilgili ayrıntılı bilgi için:
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Google, tüm kullanıcılar tarafından ilgi gören Doodle adlı özel logoları için Türkiye çapında, 1. sınıftan 8. sınıfa kadar tüm öğrencilerin katılabileceği ‘Doodle 4 Logo: Türkiye’nin Harikaları’ adlı bir yarışma düzenliyor
Google'ın kullanıcılar tarafından büyük ilgi gören Doodle adlı özel logoları, bu kez Türkiye genelinde tüm ilköğretim okullarının katılımına açık olan "Türkiye'nin Harikaları" temalı Doodle 4 Google logo yarışmasıyla gündeme oturmaya hazırlanıyor. Başvuru süreci 1 Mart-1 Nisan tarihleri arasında gerçekleşecek, Milli Eğitim Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli yarışmada Doodle'lar 1-4 ve 5-8. Sınıflar olmak üzere iki ayrı grup kategorisinde değerlendirilecek.
Genç yetenekler ülkemizin benzersiz doğal güzelliklerini anlatan veya tarihi ve turistik yerlerini konu alan Doodle'larını tasarlayarak yarışmaya katılabilecekler. Google çalışanlarından oluşan bir jüri tarafından elenerek yarı finalist olmaya hak kazanan her iki kategoride toplam 200 Doodle tasarımı belirlendikten sonra, 3-5 Nisan tarihleri arasında özel jürinin (Prof. Dr. Ferhan Odabaşı, Tan Sağtürk, Yalvaç Ural, Funda Kocabıyık (MEB Temel Eğitimler Genel Müdürü), Doç Dr. Ahmet Arı (Kültür ve Turizm Bakanlığı) yapacağı değerlendirme sonucunda 8-12 Nisan döneminde halk oylamasına sunulacak 10 finalist seçilecek. Halk oylaması sonucunda birinci seçilen Doodle, 18 Nisan günü "Türkiye'nin Harikaları"nı milyonlarla paylaşmak üzere Google Türkiye anasayfasında yerini alacak.
"Türkiye'nin Harikaları" temasıyla ülkemizin benzersiz doğal güzellikleri ile tarihi ve turistik yerlerini anlatan en iyi Doodle'ın sahibi olan öğrenci 10.000 TL tutarında burs almaya hak kazanırken, öğrencinin okuluna da 15.000 TL değerinde ayni teknoloji teşviki sağlanacak.
Katılımcıların çeşitli aşamalarında tablet bilgisayar, Google hediye paketi, kendi tasarımları olan Doodle baskılı tişörtler ve Google Doodle katılım sertifikası kazanacağı Doodle 4 Google "Türkiye'nin Harikaları" yarışmasıyla ilgili ayrıntılı bilgi için:
Son Güncelleme: Pazartesi, 04 Mart 2013 17:51
Gösterim: 2162
YGS sınavı yaklaşırken çeşitli kurum ve kuruluşlar öğrenciler için sınava yönelik motivasyon seminerleri düzenlemeye başladı
Bağcılar Belediyesi YGS öncesi, ilçedeki lise son sınıf öğrencilerine yönelik motivasyon seminerleri düzenliyor.
Bağcılar Belediyesi, üniversite sınavına girecek öğrencilere motivasyon seminerleri düzenliyor. Lise son sınıf öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen seminerlerde kişisel gelişim uzmanı Sıtkı Aslanhan sınava nasıl hazırlanılması ve neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Pratik hayattan verdiği örneklerle öğrencilerin algısını sürekli canlı tutmayı başaran Aslanhan, bu süreçte ailelerin de çocuklarına destek olmaları gerektiğini ifade etti. Başarının önündeki en önemli engelin televizyon olduğunu söyleyen Aslanhan öğrencilere “Bu süreçte lütfen televizyondan uzak durun” uyarısında bulundu.
Bağcılar’da 4 bin lise son sınıf öğrencisi bulunduğunu hatırlatan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “Öğrencilerimizin bu süreci en iyi şekilde tamamlamaları için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Sınavın ardından “Üniversitemi seçiyorum” adı altında üniversiteleri tanıma gezileri de düzenleyeceklerini anlatan Çağırıcı, “Yeter ki siz azmedin, çalışın. Bizler her zaman sizin yanınızda olacağız” dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
YGS sınavı yaklaşırken çeşitli kurum ve kuruluşlar öğrenciler için sınava yönelik motivasyon seminerleri düzenlemeye başladı
Bağcılar Belediyesi YGS öncesi, ilçedeki lise son sınıf öğrencilerine yönelik motivasyon seminerleri düzenliyor.
Bağcılar Belediyesi, üniversite sınavına girecek öğrencilere motivasyon seminerleri düzenliyor. Lise son sınıf öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen seminerlerde kişisel gelişim uzmanı Sıtkı Aslanhan sınava nasıl hazırlanılması ve neler yapılması gerektiğini anlatıyor. Pratik hayattan verdiği örneklerle öğrencilerin algısını sürekli canlı tutmayı başaran Aslanhan, bu süreçte ailelerin de çocuklarına destek olmaları gerektiğini ifade etti. Başarının önündeki en önemli engelin televizyon olduğunu söyleyen Aslanhan öğrencilere “Bu süreçte lütfen televizyondan uzak durun” uyarısında bulundu.
Bağcılar’da 4 bin lise son sınıf öğrencisi bulunduğunu hatırlatan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, “Öğrencilerimizin bu süreci en iyi şekilde tamamlamaları için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Sınavın ardından “Üniversitemi seçiyorum” adı altında üniversiteleri tanıma gezileri de düzenleyeceklerini anlatan Çağırıcı, “Yeter ki siz azmedin, çalışın. Bizler her zaman sizin yanınızda olacağız” dedi.
Son Güncelleme: Pazartesi, 04 Mart 2013 09:42
Gösterim: 2337
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ilana göre sözlü sınavla Türk Standardları Enstitüsü (TSE) uzman yardımcısı alacak. Tunceli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Nevşehir Üniversitesi Eğitim Fakültesi ise öğretim üyesi alacak
Türk Standardları Enstitüsü (TSE), sözlü sınavla 56 uzman yardımcısı alacak.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ilana göre, TSE, Kocaeli, İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Konya'da çalıştırmak üzere sınavla 56 uzman yardımcısı alacak.
Sınava başvurmak isteyenlerde, 9-10 Temmuz 2011 veya 7-8 Temmuz 2012 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'nın (KPSS), KPSS P3, KPSS P6 ve KPSS P65 puan türlerinden, ilgili bölümlere göre 70 ve üzeri puan almış olmaları şartı aranacak.
Adaylar, 18 Mart ile 5 Nisan 2013 tarihleri arasında TSE'nin internet sitesinden temin edecekleri sınav başvuru formu ile mezuniyet belgesini elektronik ortamdan göndererek veya TSE İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı'na elden teslim ederek başvurabilecek.
Sözlü sınava girme hakkı kazanan adaylar, 19 Mart'ta TSE'nin resmi internet sitesinde ilan edilecek.
Öğretim üyesi alımı
Tunceli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde görevlendirilmek üzere 1 doçent ile 1 yardımcı doçent istihdam edecek. Adaylar, 15 gün içinde istenen belgelerle Personel Daire Başkanlığı'na müracaat edecek.
Nevşehir Üniversitesi ise Eğitim Fakültesi'nde görevlendirilmek üzere 1 yardımcı doçent alacak. Adaylar, istenen belgelerle ilgili Fakülte Dekanlığı'na, şahsen başvuracak.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ilana göre sözlü sınavla Türk Standardları Enstitüsü (TSE) uzman yardımcısı alacak. Tunceli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Nevşehir Üniversitesi Eğitim Fakültesi ise öğretim üyesi alacak
Türk Standardları Enstitüsü (TSE), sözlü sınavla 56 uzman yardımcısı alacak.
Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan ilana göre, TSE, Kocaeli, İstanbul, Ankara, Gaziantep ve Konya'da çalıştırmak üzere sınavla 56 uzman yardımcısı alacak.
Sınava başvurmak isteyenlerde, 9-10 Temmuz 2011 veya 7-8 Temmuz 2012 tarihlerinde yapılan Kamu Personel Seçme Sınavı'nın (KPSS), KPSS P3, KPSS P6 ve KPSS P65 puan türlerinden, ilgili bölümlere göre 70 ve üzeri puan almış olmaları şartı aranacak.
Adaylar, 18 Mart ile 5 Nisan 2013 tarihleri arasında TSE'nin internet sitesinden temin edecekleri sınav başvuru formu ile mezuniyet belgesini elektronik ortamdan göndererek veya TSE İnsan Kaynakları Dairesi Başkanlığı'na elden teslim ederek başvurabilecek.
Sözlü sınava girme hakkı kazanan adaylar, 19 Mart'ta TSE'nin resmi internet sitesinde ilan edilecek.
Öğretim üyesi alımı
Tunceli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde görevlendirilmek üzere 1 doçent ile 1 yardımcı doçent istihdam edecek. Adaylar, 15 gün içinde istenen belgelerle Personel Daire Başkanlığı'na müracaat edecek.
Nevşehir Üniversitesi ise Eğitim Fakültesi'nde görevlendirilmek üzere 1 yardımcı doçent alacak. Adaylar, istenen belgelerle ilgili Fakülte Dekanlığı'na, şahsen başvuracak.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Pazartesi, 04 Mart 2013 12:23
Gösterim: 2041
Milli Eğitim Bakanlığı, 4+4+4 eğitim sistemi kapsamında ilköğretim okullarının ilk ve orta kısımlarını bağımsız olarak yeniden düzenlemeye başladı.
Okullarda tam gün eğitme geçiş süreci hızlandı. Süreçle beraber İlköğretim okullarının ilk ve orta kısımları yine ayrılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında ilköğretim ve ortaokullar bağımsız olarak düzenleniyor. İstanbul’daki okulların büyük bölümünde tam gün eğitime geçilirken, uygulamanın henüz yürürlüğe girmediği okullar da var. Bu kapsamda İlçe milli Eğitim müdürlüklerinde geceli gündüzlü çalışmalar yapılıyor.
Yöneticiler, sistemin sıkıntısız bir şekilde çözümü için vaziyeti tüm detaylarıyla ele alırken, bazı noktalarda velilerin tedirginliği ön plana çıkıyor. İlgili kanunun 3. maddesinde, “Fiziki şartların uygun olduğu durumlarda ilkokul, ortaokul ve lisenin bağımsız olarak düzenlenmesine öncelik verilecektir. Okulların fiziki ortamları, öğrencilerin gelişim özellikleri dikkate alınarak düzenlenecektir. Aynı bina içerisinde ilkokul ile ortaokul veya ortaokul ile lisenin birlikte bulunması durumunda, okul giriş çıkış kapıları ile bahçe gibi ortak kullanım alanlarının öğrencilerin yaş seviyeleri dikkate alınarak imkanlar dahilinde düzenlenmesi sağlanacaktır” ifadelerine yer veriliyor.
Tam güne geçemeyen okullar için gerekli çalışmalarını tamamlayan ilçe milli eğitim müdürlükleri, evraklarını il milli eğitim müdürlüklerine gönderdi. Nihai kararların kesinleşmesiyle birlikte, uygulamanın yürürlüğe giremediği okullar da artık ilkokul, ortaokul ve lise şeklinde bağımsız düzenlenecek. Fakat tam güne sorunsuz bir biçimde geçebilecek olan bazı okullarda kademeli olarak bu geçişin yapılacak olması özellikle eğitim hayatına yeni başlayan miniklerin velilerini tedirgin ediyor.
“KANUN NE DİYORSA O OLSUN KADEMESİZ GEÇİŞ EN İYİSİ”
Uygulamaya yeni geçecek olan Beylikdüzü Mehmet Gesoğlu İlköğretim Okulu velileri, bakanlığın uygun gördüğü şekilde tam gün eğitime geçemediklerini öne sürerek, haksızlığa maruz kaldıklarını iddia ettiler. Okul velilerinden Nihal Seçkin, “İkili eğitim 4+4+4 eğitim sistemini baltalamaktır. Eğitim sisteminin amacına terstir. Amacına uygun değildir. Sistemin hedefinde kesinlikle ikili eğitim yoktur. İstanbul’daki bir çok okul tam güne geçebildi. Durum böyleyken biz neden tam güne geçemiyoruz. Kademeli eğitimi kesinlikle istemiyoruz. Bizim, bu amacın gerekliliğinin yerine getirilmesinden başka bir talebimiz yok. Bakanlığın ön görüsüne göre düşünecek olursak bu sisteme geçişte biz geç bile kaldık. Neden ertelenmek isteniyor. Bizim hiçbir ayrıcalık talebimiz yok. Sadece kanunun uygun gördüğü şekliyle uygulama yapılmasını istiyoruz” dedi.
Bakanlığın ön gördüğü şekilde hareket edilmesi durumunda bir sıkıntı olmayacağını savunan Seçkin, “Bizim okulumuz ilkokul, diğer okul ortaokul olursa kimse haksızlığa uğramamış olacak. Uygun olanın dışına çıkılması yönünde tedirginliğimiz var. Eğer öyle bir durum olursa bizim çocuklarımız ya tam güne geçemeyecek, ya da ortaokul öğrencileriyle birlikte tam güne geçiş yapılacak. Uygun olanı varken neden ortalık bulandırılıyor. Bize neden bir yıl daha sabredin diyorlar. Haksızlığa uğruyoruz” diye konuştu. Seçkin, “Bir takım kişilerin itirazıyla verilen dilekçelerle bin 100 çocuğumuz mağdur edilmek istenilmektedir. Bu eğitim sisteminde 6 ile 14 yaşındaki çocukların birlikte eğitim görmelerinin pedagojik açıdan uygun olmadığı söylenilmişti. Benim birinci sınıfta okuyan çocuğum 14 yaşındaki çocukla aynı tuvalete giderken, aynı koridorlarda yürüyüp düşerken, kantinde ezilirken, bana bunun hesabını kim verecek” ifadelerini kullandı.
"EN KÜÇÜKLE EN BÜYÜK NASIL BİR ARADA OLUR?"
Velilerden Öznur Saral Özbek, “Kademeli eğitim olması, birinci sınıf öğrencisi ile orta okul öğrencisinin aynı anda tenefüse çıkması demek. Bu, aynı tuvaletlerin kullanılması anlamına da geliyor. Artık 66 aylık çocuklar da okula gidiyor. Küçük yaştaki çocukların bu durumda mağdur olması söz konusu. Okulumuzun kapasitesi bunu kaldırmaz. Şube sayısı fazla gibi görünse de okulumuz bu yoğunluğu kaldıramaz. Küçük bir bahçemiz var. Yüzlerce öğrencinin aynı anda giriş çıkış yaptığını düşünün. Bu öğrencilerin düzenini sağlamak nasıl mümkün olacak. İlkokul ve tam gün olmamıza bir engel yok. Neden engel var gibi gösteriliyor. Bize hak veren yöneticiler neden kararlarını değiştiriyor. Bazı veliler, kendi okullarının daha iyi imkanlara sahip olduğunu belirterek, okul beğenmiyorlar. Bu ne kadar doğru. Bu uygulamaya tabi tutulacak olan bütün okullar sonuçta Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı. Hepsi bir birine denk” açıklamasında bulundu.
"UYGUN OLMAYAN PLANLAMA MUTLAKA İNCELENSİN"
Okul velilerinden Özlem Argalı da, haksızlığa maruz kaldıklarını öne sürdü. Argalı, “Mehmet Gesoğlu İlköğretim Okulu ile Koç İlköğretim Okulu’na ilişkin düzenlemeye dikkat çekmek istiyoruz. Lütfen incelensin. Yüzlerce öğrencinin mağduriyeti söz konusu. Bizim okulumuzun durumu, ilkokul olmaya müsait. Bunu herkes biliyor fakat neden bir türlü uygun karar verilmiyor. Bu lütfen araştırılsın. Sayın Bakanımıza sesleniyorum. Sayın Bakanımız lütfen sesimizi duyun. Ortada bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz. Tepkiliyiz fakat Sayın İl Milli Eğitim Müdürümüz’ün şeffaf bir çalışma neticesinde hakkımız olanı uygun göreceğine inanıyoruz. Torpil veya özel muamele kesinlikle istemiyoruz. Karar muhtemelen önümüzdeki hafta çıkacak. Hepimiz merakla bu kararı bekliyoruz. Çünkü bizler, çocuklarımız için en iyisini istiyoruz. Sadece bizim çocuklarımızın değil, başka çocuklar da bu şekilde mağdur edilmesin lütfen” ifadelerini kullandı.
MUAMMER YILDIZ’DAN VELİLERİ RAHATLATAN AÇIKLAMA
Konuya ilişkin telefonla bilgi veren İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise, okullara ilişkin bu uygulamada herhangi bir torpil veya ayrıcalığın söz konusu olmadığını söyledi. Yıldız, “Okullarımıza ilişkin ilçelerden gelen bilgi komisyonda değerlendiriliyor. Uygulama tamamiyle bakanlığın ön gördüğü şekilde yapılıyor. Söz konusu tüm okullar, ayırım ve ayrıcalık gözetmeksizin bu sürece hazırlanmaktadır” dedi.
Bu durumun hatır işi olamayacağının da altını çizen Yıldız, “Bu yöndeki çalışmalar gayet şeffaf bir şekilde yürütülmekte. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
Konuyla ilgili mücadeleyi bırakmayacaklarını söyleyen minik öğrencilerin anne-babaları haksız bir karar çıkması halinde milli eğitim önünde seslerini duyurmaya hazırlanıyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığı, 4+4+4 eğitim sistemi kapsamında ilköğretim okullarının ilk ve orta kısımlarını bağımsız olarak yeniden düzenlemeye başladı.
Okullarda tam gün eğitme geçiş süreci hızlandı. Süreçle beraber İlköğretim okullarının ilk ve orta kısımları yine ayrılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında ilköğretim ve ortaokullar bağımsız olarak düzenleniyor. İstanbul’daki okulların büyük bölümünde tam gün eğitime geçilirken, uygulamanın henüz yürürlüğe girmediği okullar da var. Bu kapsamda İlçe milli Eğitim müdürlüklerinde geceli gündüzlü çalışmalar yapılıyor.
Yöneticiler, sistemin sıkıntısız bir şekilde çözümü için vaziyeti tüm detaylarıyla ele alırken, bazı noktalarda velilerin tedirginliği ön plana çıkıyor. İlgili kanunun 3. maddesinde, “Fiziki şartların uygun olduğu durumlarda ilkokul, ortaokul ve lisenin bağımsız olarak düzenlenmesine öncelik verilecektir. Okulların fiziki ortamları, öğrencilerin gelişim özellikleri dikkate alınarak düzenlenecektir. Aynı bina içerisinde ilkokul ile ortaokul veya ortaokul ile lisenin birlikte bulunması durumunda, okul giriş çıkış kapıları ile bahçe gibi ortak kullanım alanlarının öğrencilerin yaş seviyeleri dikkate alınarak imkanlar dahilinde düzenlenmesi sağlanacaktır” ifadelerine yer veriliyor.
Tam güne geçemeyen okullar için gerekli çalışmalarını tamamlayan ilçe milli eğitim müdürlükleri, evraklarını il milli eğitim müdürlüklerine gönderdi. Nihai kararların kesinleşmesiyle birlikte, uygulamanın yürürlüğe giremediği okullar da artık ilkokul, ortaokul ve lise şeklinde bağımsız düzenlenecek. Fakat tam güne sorunsuz bir biçimde geçebilecek olan bazı okullarda kademeli olarak bu geçişin yapılacak olması özellikle eğitim hayatına yeni başlayan miniklerin velilerini tedirgin ediyor.
“KANUN NE DİYORSA O OLSUN KADEMESİZ GEÇİŞ EN İYİSİ”
Uygulamaya yeni geçecek olan Beylikdüzü Mehmet Gesoğlu İlköğretim Okulu velileri, bakanlığın uygun gördüğü şekilde tam gün eğitime geçemediklerini öne sürerek, haksızlığa maruz kaldıklarını iddia ettiler. Okul velilerinden Nihal Seçkin, “İkili eğitim 4+4+4 eğitim sistemini baltalamaktır. Eğitim sisteminin amacına terstir. Amacına uygun değildir. Sistemin hedefinde kesinlikle ikili eğitim yoktur. İstanbul’daki bir çok okul tam güne geçebildi. Durum böyleyken biz neden tam güne geçemiyoruz. Kademeli eğitimi kesinlikle istemiyoruz. Bizim, bu amacın gerekliliğinin yerine getirilmesinden başka bir talebimiz yok. Bakanlığın ön görüsüne göre düşünecek olursak bu sisteme geçişte biz geç bile kaldık. Neden ertelenmek isteniyor. Bizim hiçbir ayrıcalık talebimiz yok. Sadece kanunun uygun gördüğü şekliyle uygulama yapılmasını istiyoruz” dedi.
Bakanlığın ön gördüğü şekilde hareket edilmesi durumunda bir sıkıntı olmayacağını savunan Seçkin, “Bizim okulumuz ilkokul, diğer okul ortaokul olursa kimse haksızlığa uğramamış olacak. Uygun olanın dışına çıkılması yönünde tedirginliğimiz var. Eğer öyle bir durum olursa bizim çocuklarımız ya tam güne geçemeyecek, ya da ortaokul öğrencileriyle birlikte tam güne geçiş yapılacak. Uygun olanı varken neden ortalık bulandırılıyor. Bize neden bir yıl daha sabredin diyorlar. Haksızlığa uğruyoruz” diye konuştu. Seçkin, “Bir takım kişilerin itirazıyla verilen dilekçelerle bin 100 çocuğumuz mağdur edilmek istenilmektedir. Bu eğitim sisteminde 6 ile 14 yaşındaki çocukların birlikte eğitim görmelerinin pedagojik açıdan uygun olmadığı söylenilmişti. Benim birinci sınıfta okuyan çocuğum 14 yaşındaki çocukla aynı tuvalete giderken, aynı koridorlarda yürüyüp düşerken, kantinde ezilirken, bana bunun hesabını kim verecek” ifadelerini kullandı.
"EN KÜÇÜKLE EN BÜYÜK NASIL BİR ARADA OLUR?"
Velilerden Öznur Saral Özbek, “Kademeli eğitim olması, birinci sınıf öğrencisi ile orta okul öğrencisinin aynı anda tenefüse çıkması demek. Bu, aynı tuvaletlerin kullanılması anlamına da geliyor. Artık 66 aylık çocuklar da okula gidiyor. Küçük yaştaki çocukların bu durumda mağdur olması söz konusu. Okulumuzun kapasitesi bunu kaldırmaz. Şube sayısı fazla gibi görünse de okulumuz bu yoğunluğu kaldıramaz. Küçük bir bahçemiz var. Yüzlerce öğrencinin aynı anda giriş çıkış yaptığını düşünün. Bu öğrencilerin düzenini sağlamak nasıl mümkün olacak. İlkokul ve tam gün olmamıza bir engel yok. Neden engel var gibi gösteriliyor. Bize hak veren yöneticiler neden kararlarını değiştiriyor. Bazı veliler, kendi okullarının daha iyi imkanlara sahip olduğunu belirterek, okul beğenmiyorlar. Bu ne kadar doğru. Bu uygulamaya tabi tutulacak olan bütün okullar sonuçta Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı. Hepsi bir birine denk” açıklamasında bulundu.
"UYGUN OLMAYAN PLANLAMA MUTLAKA İNCELENSİN"
Okul velilerinden Özlem Argalı da, haksızlığa maruz kaldıklarını öne sürdü. Argalı, “Mehmet Gesoğlu İlköğretim Okulu ile Koç İlköğretim Okulu’na ilişkin düzenlemeye dikkat çekmek istiyoruz. Lütfen incelensin. Yüzlerce öğrencinin mağduriyeti söz konusu. Bizim okulumuzun durumu, ilkokul olmaya müsait. Bunu herkes biliyor fakat neden bir türlü uygun karar verilmiyor. Bu lütfen araştırılsın. Sayın Bakanımıza sesleniyorum. Sayın Bakanımız lütfen sesimizi duyun. Ortada bir haksızlık olduğunu düşünüyoruz. Tepkiliyiz fakat Sayın İl Milli Eğitim Müdürümüz’ün şeffaf bir çalışma neticesinde hakkımız olanı uygun göreceğine inanıyoruz. Torpil veya özel muamele kesinlikle istemiyoruz. Karar muhtemelen önümüzdeki hafta çıkacak. Hepimiz merakla bu kararı bekliyoruz. Çünkü bizler, çocuklarımız için en iyisini istiyoruz. Sadece bizim çocuklarımızın değil, başka çocuklar da bu şekilde mağdur edilmesin lütfen” ifadelerini kullandı.
MUAMMER YILDIZ’DAN VELİLERİ RAHATLATAN AÇIKLAMA
Konuya ilişkin telefonla bilgi veren İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise, okullara ilişkin bu uygulamada herhangi bir torpil veya ayrıcalığın söz konusu olmadığını söyledi. Yıldız, “Okullarımıza ilişkin ilçelerden gelen bilgi komisyonda değerlendiriliyor. Uygulama tamamiyle bakanlığın ön gördüğü şekilde yapılıyor. Söz konusu tüm okullar, ayırım ve ayrıcalık gözetmeksizin bu sürece hazırlanmaktadır” dedi.
Bu durumun hatır işi olamayacağının da altını çizen Yıldız, “Bu yöndeki çalışmalar gayet şeffaf bir şekilde yürütülmekte. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
Konuyla ilgili mücadeleyi bırakmayacaklarını söyleyen minik öğrencilerin anne-babaları haksız bir karar çıkması halinde milli eğitim önünde seslerini duyurmaya hazırlanıyor.
Son Güncelleme: Cumartesi, 02 Mart 2013 17:52
Gösterim: 1632

