Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.
Güney Afrika’da 8 yaşındaki çocuğu 61 yaşında bir kadınla evlendirdiler
Güney Afrika’da Tshwane’de yaşayan 8 yaşındaki Sanele Masilela “kötü şanstan” korunmak için 5 çocuk annesi 61 yaşındaki Helen Shabangu’yla evlendirildi.
Damatlık ve gelinlik giyen ikili 100 kişinin katıldığı düğün sonunda birbirlerine tebrik öpücüğü verse de resmi bir belgeye imza atmadı.
Küçük çocuğun ailesi resmiyete dökülmeyen bu evliliğin sadece bir ritüel olduğunu ve oğullarının Shabangu’yla birlikte yaşamayacağını ifade etti.
Damadın annesi Patience, “Sanele’nin dedesi ölmeden evlenmesini istedi. Ancak düğünü göremeden öldü. Atalarımızı mutlu etmek için düğün yaptık. Yapmasak, başımıza kötü şeyler gelebilirdi” dedi.
Düğün 2260 dolara (4070 TL) mal oldu.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Güney Afrika’da 8 yaşındaki çocuğu 61 yaşında bir kadınla evlendirdiler
Güney Afrika’da Tshwane’de yaşayan 8 yaşındaki Sanele Masilela “kötü şanstan” korunmak için 5 çocuk annesi 61 yaşındaki Helen Shabangu’yla evlendirildi.
Damatlık ve gelinlik giyen ikili 100 kişinin katıldığı düğün sonunda birbirlerine tebrik öpücüğü verse de resmi bir belgeye imza atmadı.
Küçük çocuğun ailesi resmiyete dökülmeyen bu evliliğin sadece bir ritüel olduğunu ve oğullarının Shabangu’yla birlikte yaşamayacağını ifade etti.
Damadın annesi Patience, “Sanele’nin dedesi ölmeden evlenmesini istedi. Ancak düğünü göremeden öldü. Atalarımızı mutlu etmek için düğün yaptık. Yapmasak, başımıza kötü şeyler gelebilirdi” dedi.
Düğün 2260 dolara (4070 TL) mal oldu.
Son Güncelleme: Pazartesi, 11 Mart 2013 11:00
Gösterim: 2275
Teknik öğretmenlerin mühendis olabilmeleri için ek ders alabilmelerine imkan sağlanması için YÖK olumlu görüş bildirdi.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, 50 bin dolayında teknik öğretmenin büyük bir mağduriyet yaşadığını belirtti. Öğretmen olamadıkları gibi özel sektörde de teknik öğretmen unvanının tanınmaması nedeniyle mesleki açıdan kimliksiz bırakıldıklarını kaydetti.
Teknik öğretmenlerin mühendis olabilmesi için 1992 yılında çıkarılan 3795 sayılı kanunla problemin çözülmeye çalışıldığını ifade eden Candan, "Ancak 1992-2002 yılları arasında 100 kadar teknik öğretmen bu programla mühendislik unvanını alabilmiştir. 2002 yılından itibaren ise yeterli talep olmasına rağmen, YÖK öğretim elemanı ve yer yetersizliği gibi nedenlerle ilgili kanunu uygulamamıştır" dedi.
Mesleki kimlikleri yok
28 Şubat darbeci zihniyetinin katsayı uygulaması nedeniyle meslek liselerinde okuyan öğrencilerin büyük çoğunluğu Teknik Eğitim Fakülteleri'ne gitmek zorunda kaldı. Katsayı uygulaması nedeniyle Meslek Liselerine olan talep giderek azalınca, Teknik Eğitim Fakülteleri'nden mezun olan öğretmenler atanamadı. Özel sektörde çalışmak zorunda kalanlar öğretmen unvanı tanınmadığından ve imza yetkileri bulunmadığından mesleki açıdan kimliksiz kalırken kamuda çalışanlar ise teknisyen statüsünde sayıldı.
bugün gazetesi
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Teknik öğretmenlerin mühendis olabilmeleri için ek ders alabilmelerine imkan sağlanması için YÖK olumlu görüş bildirdi.
AK Parti Zonguldak Milletvekili Ercan Candan, 50 bin dolayında teknik öğretmenin büyük bir mağduriyet yaşadığını belirtti. Öğretmen olamadıkları gibi özel sektörde de teknik öğretmen unvanının tanınmaması nedeniyle mesleki açıdan kimliksiz bırakıldıklarını kaydetti.
Teknik öğretmenlerin mühendis olabilmesi için 1992 yılında çıkarılan 3795 sayılı kanunla problemin çözülmeye çalışıldığını ifade eden Candan, "Ancak 1992-2002 yılları arasında 100 kadar teknik öğretmen bu programla mühendislik unvanını alabilmiştir. 2002 yılından itibaren ise yeterli talep olmasına rağmen, YÖK öğretim elemanı ve yer yetersizliği gibi nedenlerle ilgili kanunu uygulamamıştır" dedi.
Mesleki kimlikleri yok
28 Şubat darbeci zihniyetinin katsayı uygulaması nedeniyle meslek liselerinde okuyan öğrencilerin büyük çoğunluğu Teknik Eğitim Fakülteleri'ne gitmek zorunda kaldı. Katsayı uygulaması nedeniyle Meslek Liselerine olan talep giderek azalınca, Teknik Eğitim Fakülteleri'nden mezun olan öğretmenler atanamadı. Özel sektörde çalışmak zorunda kalanlar öğretmen unvanı tanınmadığından ve imza yetkileri bulunmadığından mesleki açıdan kimliksiz kalırken kamuda çalışanlar ise teknisyen statüsünde sayıldı.
bugün gazetesi
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Pazartesi, 11 Mart 2013 09:25
Gösterim: 1717
Melih Gökçek’in, kendisine internet üzerinden hakaret edildiği gerekçesiyle çok sayıda lise öğrencisine dava açması nedeniyle öğrenciler “Melih Gökçek'in Liseli Öğrencilere Açtığı Davalar İptal Edilsin” imza kampanyası başlattı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, kendisine internet üzerinden hakaret edildiği gerekçesiyle çok sayıda lise öğrencisine dava açması ve öğrencilerin özür dilemeleri halinde dava açmaktan vazgeçebileceği şeklinde attığı tweetlere tepkiler nedeniyle “Melih Gökçek'in Liseli Öğrencilere Açtığı Davalar İptal Edilsin” başlığı altında imza kampanyası başlatıldı.
İmza.la internet sitesinde başlatılan “Melih Gökçek'in Liseli Öğrencilere Açtığı Davalar İptal Edilsin” kampanyasıyla Gökçek’in lise öğrencilerine açtığı davaları geri çekmesi gerektiği ifade edildi. Yapılan açıklamada hakaretin asla kabul edilebilir bir davranış olmadığı vurgulanırken lise öğrencilerinin polis karakollarında ifadelerinin alınması ve hakaret sayılmayacak nedenlerden ötürü yaşları 16 ve 17 olan bu gençlerin geleceğiyle oynandığı belirtildi
İmza kampanyası’nda şu ifadeler yer aldı;
Liseli gençlerin polis karakollarında ifadeleri alınmaktadır. Hakaret elbette onaylanamaz, ancak MELİH GÖKÇEK'in toplumda polemik yaratacak tartışmalara girmesine tepki göstermek amacıyla, paylaşım sitelerindeki söz konusu paylaşımları hakaret olduğunu dahi düşünmeyen çok sayıda lise öğrencisi paylaşmaktadır. MELİH GÖKÇEK BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN KALAN BOŞ ZAMANLARINI(!) 16-17 YAŞLARINDAKİ BU GENÇLERE DAVA AÇARAK DEĞERLENDİRMEKTEDİR. KİŞİYE HAKARET AMACIYLA DEĞİL, DÜŞÜNCELERİNİ ELEŞTİRMEK AMACIYLA YAPILAN BU PAYLAŞIMLAR İÇİN AÇILAN TÜM DAVALAR İPTAL EDİLMELİ, GENÇLERİN GELECEĞİYLE OYNANMAMALIDIR.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Melih Gökçek’in, kendisine internet üzerinden hakaret edildiği gerekçesiyle çok sayıda lise öğrencisine dava açması nedeniyle öğrenciler “Melih Gökçek'in Liseli Öğrencilere Açtığı Davalar İptal Edilsin” imza kampanyası başlattı
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in, kendisine internet üzerinden hakaret edildiği gerekçesiyle çok sayıda lise öğrencisine dava açması ve öğrencilerin özür dilemeleri halinde dava açmaktan vazgeçebileceği şeklinde attığı tweetlere tepkiler nedeniyle “Melih Gökçek'in Liseli Öğrencilere Açtığı Davalar İptal Edilsin” başlığı altında imza kampanyası başlatıldı.
İmza.la internet sitesinde başlatılan “Melih Gökçek'in Liseli Öğrencilere Açtığı Davalar İptal Edilsin” kampanyasıyla Gökçek’in lise öğrencilerine açtığı davaları geri çekmesi gerektiği ifade edildi. Yapılan açıklamada hakaretin asla kabul edilebilir bir davranış olmadığı vurgulanırken lise öğrencilerinin polis karakollarında ifadelerinin alınması ve hakaret sayılmayacak nedenlerden ötürü yaşları 16 ve 17 olan bu gençlerin geleceğiyle oynandığı belirtildi
İmza kampanyası’nda şu ifadeler yer aldı;
Liseli gençlerin polis karakollarında ifadeleri alınmaktadır. Hakaret elbette onaylanamaz, ancak MELİH GÖKÇEK'in toplumda polemik yaratacak tartışmalara girmesine tepki göstermek amacıyla, paylaşım sitelerindeki söz konusu paylaşımları hakaret olduğunu dahi düşünmeyen çok sayıda lise öğrencisi paylaşmaktadır. MELİH GÖKÇEK BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN KALAN BOŞ ZAMANLARINI(!) 16-17 YAŞLARINDAKİ BU GENÇLERE DAVA AÇARAK DEĞERLENDİRMEKTEDİR. KİŞİYE HAKARET AMACIYLA DEĞİL, DÜŞÜNCELERİNİ ELEŞTİRMEK AMACIYLA YAPILAN BU PAYLAŞIMLAR İÇİN AÇILAN TÜM DAVALAR İPTAL EDİLMELİ, GENÇLERİN GELECEĞİYLE OYNANMAMALIDIR.
Son Güncelleme: Pazar, 10 Mart 2013 13:07
Gösterim: 1582
Gaziantep'te, üniversiteye hazırlanan öğrenciler, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) kurallarının birebir uygulandığı tatbikat sınavına girdi.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) sponsorluğunda özel bir dershane tarafından gerçekleştirilen "YGS Tatbikat" sınavına 13 okuldan 4 bin 849 öğrenci katıldı. Sınavın yapılacağı binaya YGS'deki kurallara göre güvenlik kontrolünden geçtikten sonra alınan öğrenciler, 24 Martta yapılacak gerçek sınavın heyecanını atmaya çalıştı.
YGS kurallarının geçerli olduğu sınavda, her öğrenciye adlarına düzenlenmiş optik formlarla içerisinde kalem, silgi, kalemtraş, şeker ve peçete bulunan sınav seti verildi. Cep telefonu, saat, kolye, atkı gibi malzemelerini emanete teslim eden öğrenciler içerde ter dökerken, bazı veliler de okul bahçesinde çocuklarını bekledi. Sınava ayrıca görme engelli öğrenciler de gözetmen öğretmen nezaretinde girdi.
Sınav koordinatörü Ünsal Ören, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye 'nin en büyük sınav provasını hayata geçirdiklerini söyledi.
Bu ay içinde yapılacak YGS'nin bir benzerini Gaziantep'te gerçekleştirdiklerini belirten Ören, "Gaziantep'teki gençlerin motivasyonlarının artması, o atmosferi önceden yaşamaları için bütün hazırlıklarıyla bir sınav tertipledik. Öğrenciler, güvenlik elemanlarının kontrollerinden geçerek tek tek okul binasına alınıp, sınavdaki gibi sıralara tek tek oturdular. Yani YGS'de ne yaşanıyorsa birebir aynısını burada öğrencilere yaşatmayı hedefledik" dedi.
"Görme engelli öğrenciler için sınıflar oluşturduk"
Sınavın Gaziantep'teki eğitime yönelik algının artması adına önemli bir artı olduğunu vurgulayan Ören, "Bugün farklı bir güzelliğe daha imza atıyoruz. Görme engelli öğrenciler de gözetmen öğretmenler desteğiyle soruları yanıtlayacak. Görme engelli öğrenciler için sınıflar oluşturduk, sınava bir sınıfta tek giriyorlar. İki gözlemci arkadaş var. Biri soruları okuyor, diğeri verilen cevapları kağıda işaretliyor" diye konuştu.
HKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hanifi Aslan da, sınavdan önce öğrencilerin karşı karşıya kaldıkları iki problem bulunduğunu, bunlardan birinin tercih, ikincisinin ise sınav stresi olduğunu dile getirdi.
Gaziantep'te eğitim atağı başladığını vurgulayan Aslan, "Çağımız eğitim çağı. Bu çağda öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirmemiz gerekiyor. Biz de bu uygulama ile onlara bir nebze olsun destek vermeye çalıştık" dedi.
Şahinbey Kaymakamı Uğur Turan ise Gaziantep Lisesi'nde sınava giren öğrencilere başarılar dileyerek, sarf edilen emeğin geleceği belirleyeceğini ifade etti. Geleceğin teminatı olan çocukların iyi yetiştirilmesi gerektiğini belirten Turan, eğitim olmadan 2071 hedeflerine ulaşılamayacağına dikkati
çekti.
Yapılan tatbikatın zorluğuna işaret eden Turan, "Eğitim konusundaki başarıyı arttırmak, öğrencilerin sınav kaygı ve heyecanlarını yenmeleri noktasında yapılan bu uygulama kolay iş değil. Ama zor ve zahmetli işlere talip olursak güzel çalışmalar yapabileceğimizi biliyoruz" diye konuştu.
Gaziantep Lisesi'ndeki sınıfları gezerek öğrencilere başarılar dileyen protokol üyeleri, iki gözetmen eşliğinde sınava giren görme engelli Benay Gözkaman'la sohbet etti.
Eğitim gördüğü dershane vesilesiyle sık sık sınava girdiğini, ancak bu kadar ciddi bir sınava ilk kez katıldığını belirten Gözkaman, "Normalde deneme sınavlarına girerken okuyucularımı kendim buluyordum. Ama bu sınavda bana okuyucu tahsis ettiler" dedi.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Gaziantep'te, üniversiteye hazırlanan öğrenciler, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) kurallarının birebir uygulandığı tatbikat sınavına girdi.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) sponsorluğunda özel bir dershane tarafından gerçekleştirilen "YGS Tatbikat" sınavına 13 okuldan 4 bin 849 öğrenci katıldı. Sınavın yapılacağı binaya YGS'deki kurallara göre güvenlik kontrolünden geçtikten sonra alınan öğrenciler, 24 Martta yapılacak gerçek sınavın heyecanını atmaya çalıştı.
YGS kurallarının geçerli olduğu sınavda, her öğrenciye adlarına düzenlenmiş optik formlarla içerisinde kalem, silgi, kalemtraş, şeker ve peçete bulunan sınav seti verildi. Cep telefonu, saat, kolye, atkı gibi malzemelerini emanete teslim eden öğrenciler içerde ter dökerken, bazı veliler de okul bahçesinde çocuklarını bekledi. Sınava ayrıca görme engelli öğrenciler de gözetmen öğretmen nezaretinde girdi.
Sınav koordinatörü Ünsal Ören, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye 'nin en büyük sınav provasını hayata geçirdiklerini söyledi.
Bu ay içinde yapılacak YGS'nin bir benzerini Gaziantep'te gerçekleştirdiklerini belirten Ören, "Gaziantep'teki gençlerin motivasyonlarının artması, o atmosferi önceden yaşamaları için bütün hazırlıklarıyla bir sınav tertipledik. Öğrenciler, güvenlik elemanlarının kontrollerinden geçerek tek tek okul binasına alınıp, sınavdaki gibi sıralara tek tek oturdular. Yani YGS'de ne yaşanıyorsa birebir aynısını burada öğrencilere yaşatmayı hedefledik" dedi.
"Görme engelli öğrenciler için sınıflar oluşturduk"
Sınavın Gaziantep'teki eğitime yönelik algının artması adına önemli bir artı olduğunu vurgulayan Ören, "Bugün farklı bir güzelliğe daha imza atıyoruz. Görme engelli öğrenciler de gözetmen öğretmenler desteğiyle soruları yanıtlayacak. Görme engelli öğrenciler için sınıflar oluşturduk, sınava bir sınıfta tek giriyorlar. İki gözlemci arkadaş var. Biri soruları okuyor, diğeri verilen cevapları kağıda işaretliyor" diye konuştu.
HKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hanifi Aslan da, sınavdan önce öğrencilerin karşı karşıya kaldıkları iki problem bulunduğunu, bunlardan birinin tercih, ikincisinin ise sınav stresi olduğunu dile getirdi.
Gaziantep'te eğitim atağı başladığını vurgulayan Aslan, "Çağımız eğitim çağı. Bu çağda öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirmemiz gerekiyor. Biz de bu uygulama ile onlara bir nebze olsun destek vermeye çalıştık" dedi.
Şahinbey Kaymakamı Uğur Turan ise Gaziantep Lisesi'nde sınava giren öğrencilere başarılar dileyerek, sarf edilen emeğin geleceği belirleyeceğini ifade etti. Geleceğin teminatı olan çocukların iyi yetiştirilmesi gerektiğini belirten Turan, eğitim olmadan 2071 hedeflerine ulaşılamayacağına dikkati
çekti.
Yapılan tatbikatın zorluğuna işaret eden Turan, "Eğitim konusundaki başarıyı arttırmak, öğrencilerin sınav kaygı ve heyecanlarını yenmeleri noktasında yapılan bu uygulama kolay iş değil. Ama zor ve zahmetli işlere talip olursak güzel çalışmalar yapabileceğimizi biliyoruz" diye konuştu.
Gaziantep Lisesi'ndeki sınıfları gezerek öğrencilere başarılar dileyen protokol üyeleri, iki gözetmen eşliğinde sınava giren görme engelli Benay Gözkaman'la sohbet etti.
Eğitim gördüğü dershane vesilesiyle sık sık sınava girdiğini, ancak bu kadar ciddi bir sınava ilk kez katıldığını belirten Gözkaman, "Normalde deneme sınavlarına girerken okuyucularımı kendim buluyordum. Ama bu sınavda bana okuyucu tahsis ettiler" dedi.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Pazartesi, 11 Mart 2013 08:34
Gösterim: 2227
Türkiye genelinde yapılan bir araştırmaya göre gençler en çok internette vakit geçirirken, en çok parayı da teknoloji için harcıyor.
Gençlik pazarlama şirketi iamyouth, her ay bin 400 farklı üniversite öğrencisiyle online olarak yapılan Kampüsün Nabzı araştırmasının, Ekim 2012- Ocak 2013 ayları arasındaki verileri kullanılarak hazırladığı birinci akademik dönem sonuçlarını açıkladı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir’deki 5’i vakıf olmak üzere 16 farklı üniversiteden 5 bin 300 öğrencinin verdiği cevaplardan oluşturulan sonuçlara göre; öğrenciler boş zamanlarını en çok internette değerlendiriyor, en çok para harcadıkları tüketim alanı ise teknoloji.
Boş zamanlarını değerlendirmek için interneti tercih eden üniversitelilerin oranı yüzde 25. Yüzde 18’i boş zamanlarında arkadaşlarıyla bir araya gelmeyi, yüzde 15’i müzik dinlemeyi, yüzde 12’si kitap okumayı, yüzde 11’i sinemaya-tiyatroya gitmeyi, yüzde 9’u TV izlemeyi, yüzde 8’i ise PC/konsol oyunu oynamayı tercih ediyor. İnternette en sık ziyaret ettikleri ilk üç site ise sırasıyla Facebook, Twitter ve Youtube.
Ayda ortalama 830 TL harcıyorlar
Boş zamanlarını ağırlıklı olarak teknoloji odaklı değerlendiren üniversite gençliğinin harcama bütçelerinde de en ağırlıklı kalemin yine teknoloji olduğu görülüyor. Kampüsün Nabzı araştırması sonuçlarına göre üniversite öğrencileri bir ayda ortalama 830 TL’lik kişisel harcama yapıyor. Kızlarda 770 TL olan aylık ortama harcama tutarı, erkeklerde 890 TL’ye çıkıyor. Bütçelerinin yarısından fazlası ise teknoloji harcamasına gidiyor. Öğrenciler ortalamada 447 TL teknoloji harcaması yapıyor. Kızlarda teknoloji harcaması 409 TL, erkeklerde ise 479 TL.
Öğrencilerin teknoloji dışındaki harcama başlıklarındaki diğer ortalamalar ise; hazırgiyim 199 TL, tütün ürünleri 163 TL, fast food 58 TL ve GSM 33 TL olarak ortaya çıkıyor.
Dizüstünde HP, tablette Apple
Araştırma üniversitelilerin teknoloji marka tercihlerini de araştırıyor. Cevaplara göre üniversitelilerin söz konusu dönemde en çok tercih ettiği ilk üç dizüstü bilgisayar markası; yüzde 14 ile HP, yüzde 13 ile Toshiba ve yüzde 11 ile Asus.
Gençler arasında tablet bilgisayar kullanımı yüzde 20 civarında. En çok tercih edilen tablet markaları; yüzde 12 ile Apple, yüzde 3 ile Samsung ve yüzde 2 ile Dell olarak sıralanıyor.
Mobil telefon kullanımında da markalar; yüzde 31 ile Nokia yüzde 28 Samsung, yüzde 18 ile Apple.
Kampüsün Nabzı araştırması birinci dönem sonuçlarını değerlendiren iamyouth Kurucu Ortağı ve Genel Koordinatörü Güray Erişkin, “Üniversite gençliği Türkiye’nin bugünü ve yarını için hem varlık olarak hem de nüfus olarak çok büyük ve önemli bir değer. Bu nedenle onları anlamak, tercihlerini ve isteklerini net biçimde bir bütün halinde görmekten geçiyor. Pek çok kişi gençler arasında teknoloji kullanımının yoğun olduğunu bilir örneğin. Ancak bizim araştırmamız, teknolojinin hangi alanlarda ne kadar kullanıldığını, teknoloji için ne kadar harcandığını ve bu harcamaların hangi markalara neden ve nasıl yapıldığını ortaya koyuyor. Net rakamlarla ölçümleme yapıyoruz. Üniversite öğrencilerinin yüzde 48’inin her ay en az bir kez online alışveriş yaptığını söyleyebiliyoruz mesela” dedi.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türkiye genelinde yapılan bir araştırmaya göre gençler en çok internette vakit geçirirken, en çok parayı da teknoloji için harcıyor.
Gençlik pazarlama şirketi iamyouth, her ay bin 400 farklı üniversite öğrencisiyle online olarak yapılan Kampüsün Nabzı araştırmasının, Ekim 2012- Ocak 2013 ayları arasındaki verileri kullanılarak hazırladığı birinci akademik dönem sonuçlarını açıkladı. İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Eskişehir’deki 5’i vakıf olmak üzere 16 farklı üniversiteden 5 bin 300 öğrencinin verdiği cevaplardan oluşturulan sonuçlara göre; öğrenciler boş zamanlarını en çok internette değerlendiriyor, en çok para harcadıkları tüketim alanı ise teknoloji.
Boş zamanlarını değerlendirmek için interneti tercih eden üniversitelilerin oranı yüzde 25. Yüzde 18’i boş zamanlarında arkadaşlarıyla bir araya gelmeyi, yüzde 15’i müzik dinlemeyi, yüzde 12’si kitap okumayı, yüzde 11’i sinemaya-tiyatroya gitmeyi, yüzde 9’u TV izlemeyi, yüzde 8’i ise PC/konsol oyunu oynamayı tercih ediyor. İnternette en sık ziyaret ettikleri ilk üç site ise sırasıyla Facebook, Twitter ve Youtube.
Ayda ortalama 830 TL harcıyorlar
Boş zamanlarını ağırlıklı olarak teknoloji odaklı değerlendiren üniversite gençliğinin harcama bütçelerinde de en ağırlıklı kalemin yine teknoloji olduğu görülüyor. Kampüsün Nabzı araştırması sonuçlarına göre üniversite öğrencileri bir ayda ortalama 830 TL’lik kişisel harcama yapıyor. Kızlarda 770 TL olan aylık ortama harcama tutarı, erkeklerde 890 TL’ye çıkıyor. Bütçelerinin yarısından fazlası ise teknoloji harcamasına gidiyor. Öğrenciler ortalamada 447 TL teknoloji harcaması yapıyor. Kızlarda teknoloji harcaması 409 TL, erkeklerde ise 479 TL.
Öğrencilerin teknoloji dışındaki harcama başlıklarındaki diğer ortalamalar ise; hazırgiyim 199 TL, tütün ürünleri 163 TL, fast food 58 TL ve GSM 33 TL olarak ortaya çıkıyor.
Dizüstünde HP, tablette Apple
Araştırma üniversitelilerin teknoloji marka tercihlerini de araştırıyor. Cevaplara göre üniversitelilerin söz konusu dönemde en çok tercih ettiği ilk üç dizüstü bilgisayar markası; yüzde 14 ile HP, yüzde 13 ile Toshiba ve yüzde 11 ile Asus.
Gençler arasında tablet bilgisayar kullanımı yüzde 20 civarında. En çok tercih edilen tablet markaları; yüzde 12 ile Apple, yüzde 3 ile Samsung ve yüzde 2 ile Dell olarak sıralanıyor.
Mobil telefon kullanımında da markalar; yüzde 31 ile Nokia yüzde 28 Samsung, yüzde 18 ile Apple.
Kampüsün Nabzı araştırması birinci dönem sonuçlarını değerlendiren iamyouth Kurucu Ortağı ve Genel Koordinatörü Güray Erişkin, “Üniversite gençliği Türkiye’nin bugünü ve yarını için hem varlık olarak hem de nüfus olarak çok büyük ve önemli bir değer. Bu nedenle onları anlamak, tercihlerini ve isteklerini net biçimde bir bütün halinde görmekten geçiyor. Pek çok kişi gençler arasında teknoloji kullanımının yoğun olduğunu bilir örneğin. Ancak bizim araştırmamız, teknolojinin hangi alanlarda ne kadar kullanıldığını, teknoloji için ne kadar harcandığını ve bu harcamaların hangi markalara neden ve nasıl yapıldığını ortaya koyuyor. Net rakamlarla ölçümleme yapıyoruz. Üniversite öğrencilerinin yüzde 48’inin her ay en az bir kez online alışveriş yaptığını söyleyebiliyoruz mesela” dedi.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Cumartesi, 09 Mart 2013 11:17
Gösterim: 2436