Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Diyarbakır ve Trabzon’da yaşanan öğretmen intiharlarının ardından Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Trabzon şubesi öğretmen ölümlerini protesto etti. Şube binasında yapılan basın açıklamasını Eğitim-Sen Trabzon Şubesi Başkanı Muhammet İkinci okudu.

İkinci, temel eğitim yasasının bir çırpıda değiştirilip eğitimin gericileştirildiğini, paralılaştırıldığını, Fatih Projesi'yle trilyonlarca paranın boşa harcandığını, söz konusu ataması yapılmayan öğretmenler olunca AKP’nin üç maymunu oynadığını ifade etti. İkinci sözlerini şöyle sürdürdü: ”AKP insanların mutluluğu için değil, sermayenin ihtiyaçları için çalışıyor. AKP iktidarının çözümden uzak yaklaşımı, genç öğretmenlerimizin umudunu kırmakta; umudu kırılan, geleceği çalınan öğretmenlerimiz canına kıymaktadır. Bu üzücü olayların son bulması için MEB’in daha fazla para hırsından vazgeçmesi gerekmektedir. Öğretmenlerimizin kadrolu, güvenceli çalışması için mücadelemizi sürdüreceğiz”.

Atması yapılmayan öğretmenlere örgütlenin çağrısı

İkinci’den sonra söz alan ataması yapılmayan öğretmenler, bilimsellikten uzak bir sınav sistemi ile öğretmenlerin hayatının karartıldığını, koşulsuz atama istediklerini, intihar olaylarının sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu dile getirdiler. Açıklamada geleceğe güvenle bakabilmek için bütün güvencesiz öğretmenlere kadrolu, güvenceli çalışma hakkı için örgütlenme çağrısı yapıldı.

> Öğretmen ölümleri protesto edildi

Diyarbakır ve Trabzon’da yaşanan öğretmen intiharlarının ardından Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Trabzon şubesi öğretmen ölümlerini protesto etti. Şube binasında yapılan basın açıklamasını Eğitim-Sen Trabzon Şubesi Başkanı Muhammet İkinci okudu.

İkinci, temel eğitim yasasının bir çırpıda değiştirilip eğitimin gericileştirildiğini, paralılaştırıldığını, Fatih Projesi'yle trilyonlarca paranın boşa harcandığını, söz konusu ataması yapılmayan öğretmenler olunca AKP’nin üç maymunu oynadığını ifade etti. İkinci sözlerini şöyle sürdürdü: ”AKP insanların mutluluğu için değil, sermayenin ihtiyaçları için çalışıyor. AKP iktidarının çözümden uzak yaklaşımı, genç öğretmenlerimizin umudunu kırmakta; umudu kırılan, geleceği çalınan öğretmenlerimiz canına kıymaktadır. Bu üzücü olayların son bulması için MEB’in daha fazla para hırsından vazgeçmesi gerekmektedir. Öğretmenlerimizin kadrolu, güvenceli çalışması için mücadelemizi sürdüreceğiz”.

Atması yapılmayan öğretmenlere örgütlenin çağrısı

İkinci’den sonra söz alan ataması yapılmayan öğretmenler, bilimsellikten uzak bir sınav sistemi ile öğretmenlerin hayatının karartıldığını, koşulsuz atama istediklerini, intihar olaylarının sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu dile getirdiler. Açıklamada geleceğe güvenle bakabilmek için bütün güvencesiz öğretmenlere kadrolu, güvenceli çalışma hakkı için örgütlenme çağrısı yapıldı.

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Nisan 2012 12:30

Gösterim: 1542

Son beş yılda 30 öğretmen, geçim sıkıntısı yüzünden intihar etti. Son kurban, Mustafa Kaya. Geçen  yıl atanma sözü verildiği halde açıkta kalan onbinlerce öğretmen, “Artık yeter” diyor.

öğretmen eylemiMemlekette her soruna verilen standart cevap ‘Her şeyin başı eğitim’dir. Ancak öğretmenlerin iş bulamadığı, yüzbinlercesinin açıkta beklediği bir ‘eğitim’ sisteminden ne bekleyebilirsiniz?

Dört gün önce Diyarbakır’da Mustafa Kaya (26) adlı genç bir öğretmen, kravatıyla kendini evinin tavanına asarak intihar etti. Kaya, yüzbinlerce meslektaşı gibi atanamadığı için KPSS’ye hazırlanıyordu. Onun hazin ölümüyle birlikte, son beş yılda intihar eden öğretmen sayısı 30’a çıktı.

Sorarım, hangi ülkede böyle bir istatistik var? Konu, eğitim sorunundan çoktan çıktı. Türkiye’nin kar topu gibi büyüyen sosyal sorunlarına bir yenisi eklendi:  Öğretmen kıyımı.

Atanamayan öğretmenler, MEB Bakanı Dinçer’e göre ‘fazlasıyla’ faal. Otursunlar oturdukları yerde ve şükretsinler, istenen bu! Ama öğretmenler susmuyor işte. Bando kuruyorlar, gazeteleri her gün mail yağmuruna tutuyorlar.

İyi ki de yapıyorlar! Evde oturup bunalıma gireceklerine, meslekleri, gelecekleri için mücadele ediyorlar. Neyi bekliyor devlet,  intihar etmelerini mi?

55 bin atama sözü

Atanamayan öğretmenler, “Son kez sizi rahatsız ediyoruz” sözleriyle medyayı mail yağmuruna tutuyor. İstekleri basit ve net: Devletin verdiği sözünü tutması. Peki neymiş o söz?

* Kasım 2010’da eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, “55 bin öğretmen alacağız ve bu alımların tamamı da tek seferde olacak” dedi.

* Bu haber, öğretmenler için çok büyük önem taşıyordu. Çünkü sene içinde parça parça alımlar olduğu zaman, sözleşmeli öğretmenlik de o dönemde devam ettiği için, yüksek puanlı sözleşmeliler kadroya geçiyordu. Sürekli öğretmen değişimi olduğu için öğrenciler de bundan zarar görüyordu.

* 55 bin atama sözü, öğretmenleri müthiş umutlandırdı. Yok pahasına çalışan ve daha iyi şartlarda kendi mesleğini yapmak isteyen binlerce öğretmen, görevlerinden istifa ederek KPSS’ye hazırlanmaya başladı. Sayıları onlardan katbekat fazla olan işsiz öğretmenler de.

* Seçim öncesinde, 55 bin atamayı Hüseyin Çelik de doğruladı. Ama olan oldu. Kopya skandalının patlak vermesiyle, seçim arefesinde, yani KPSS yapılmadan öğretmen alımı furyası başladı.

Hazirana kadar

* 9 Temmuz 2011 tarihinde yapılan KPSS’den bir ay önce, tam  30 bin öğretmen alımı yapıldı. Bu da yetmedi, 6 Temmuz’da 6 bin öğretmen daha alındı.

* Yeni bakan Ömer Dinçer’se, 2011 Ağustos ayında sadece 11 bin alım yapılacağını duyurdu. 55 bin neredee, 11 bin nerede!

* Öğretmenler, büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Mevcut koşullar altında tek seferde bütün öğretmenlerin atamasının yapılamayacağını biliyorlar. Ama bunun için çözüm ve önerileri de var.

* 7 Temmuz 2012’de yeni bir KPSS yapılacak. Ancak ağustostaki öğretmen alımı zaten rutin. Atanamayan öğretmenlerin derdi, kendilerine geçen yıl verilen devlet sözünün hazirana kadar yerine getirilmesi.

* Atanmayı bekleyen öğretmenler, “Bu yıl KPSS’ye çalışan arkadaşlarımız da bizim gibi mağdur edilmesin. Haziranda yapılacak atama, ağustosta yapılacak atama sayısından kırpılmasın” diyor.

* Atanamayan öğretmenlerin en önemli isteklerinden biri, adaletli bir branş dağıtımı. Bazı branşlarda 25-30 puanla atama yapılırken, 80-85-90 alan öğretmenler hâlâ atanamıyor!

Sistem böylesine çarpıkken, nitelikli öğretmenler iş bulamazken, ümitsizlikten intihar edecek noktaya sürüklenirken, verilen sözler seçim öncesi ve sonrasına göre uyarlanırken; yeni eğitim modelini konuşmak abesle iştigal değil mi?

(milliyet)

> Öğretmenler intiharın eşiğinde

Son beş yılda 30 öğretmen, geçim sıkıntısı yüzünden intihar etti. Son kurban, Mustafa Kaya. Geçen  yıl atanma sözü verildiği halde açıkta kalan onbinlerce öğretmen, “Artık yeter” diyor.

öğretmen eylemiMemlekette her soruna verilen standart cevap ‘Her şeyin başı eğitim’dir. Ancak öğretmenlerin iş bulamadığı, yüzbinlercesinin açıkta beklediği bir ‘eğitim’ sisteminden ne bekleyebilirsiniz?

Dört gün önce Diyarbakır’da Mustafa Kaya (26) adlı genç bir öğretmen, kravatıyla kendini evinin tavanına asarak intihar etti. Kaya, yüzbinlerce meslektaşı gibi atanamadığı için KPSS’ye hazırlanıyordu. Onun hazin ölümüyle birlikte, son beş yılda intihar eden öğretmen sayısı 30’a çıktı.

Sorarım, hangi ülkede böyle bir istatistik var? Konu, eğitim sorunundan çoktan çıktı. Türkiye’nin kar topu gibi büyüyen sosyal sorunlarına bir yenisi eklendi:  Öğretmen kıyımı.

Atanamayan öğretmenler, MEB Bakanı Dinçer’e göre ‘fazlasıyla’ faal. Otursunlar oturdukları yerde ve şükretsinler, istenen bu! Ama öğretmenler susmuyor işte. Bando kuruyorlar, gazeteleri her gün mail yağmuruna tutuyorlar.

İyi ki de yapıyorlar! Evde oturup bunalıma gireceklerine, meslekleri, gelecekleri için mücadele ediyorlar. Neyi bekliyor devlet,  intihar etmelerini mi?

55 bin atama sözü

Atanamayan öğretmenler, “Son kez sizi rahatsız ediyoruz” sözleriyle medyayı mail yağmuruna tutuyor. İstekleri basit ve net: Devletin verdiği sözünü tutması. Peki neymiş o söz?

* Kasım 2010’da eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, “55 bin öğretmen alacağız ve bu alımların tamamı da tek seferde olacak” dedi.

* Bu haber, öğretmenler için çok büyük önem taşıyordu. Çünkü sene içinde parça parça alımlar olduğu zaman, sözleşmeli öğretmenlik de o dönemde devam ettiği için, yüksek puanlı sözleşmeliler kadroya geçiyordu. Sürekli öğretmen değişimi olduğu için öğrenciler de bundan zarar görüyordu.

* 55 bin atama sözü, öğretmenleri müthiş umutlandırdı. Yok pahasına çalışan ve daha iyi şartlarda kendi mesleğini yapmak isteyen binlerce öğretmen, görevlerinden istifa ederek KPSS’ye hazırlanmaya başladı. Sayıları onlardan katbekat fazla olan işsiz öğretmenler de.

* Seçim öncesinde, 55 bin atamayı Hüseyin Çelik de doğruladı. Ama olan oldu. Kopya skandalının patlak vermesiyle, seçim arefesinde, yani KPSS yapılmadan öğretmen alımı furyası başladı.

Hazirana kadar

* 9 Temmuz 2011 tarihinde yapılan KPSS’den bir ay önce, tam  30 bin öğretmen alımı yapıldı. Bu da yetmedi, 6 Temmuz’da 6 bin öğretmen daha alındı.

* Yeni bakan Ömer Dinçer’se, 2011 Ağustos ayında sadece 11 bin alım yapılacağını duyurdu. 55 bin neredee, 11 bin nerede!

* Öğretmenler, büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Mevcut koşullar altında tek seferde bütün öğretmenlerin atamasının yapılamayacağını biliyorlar. Ama bunun için çözüm ve önerileri de var.

* 7 Temmuz 2012’de yeni bir KPSS yapılacak. Ancak ağustostaki öğretmen alımı zaten rutin. Atanamayan öğretmenlerin derdi, kendilerine geçen yıl verilen devlet sözünün hazirana kadar yerine getirilmesi.

* Atanmayı bekleyen öğretmenler, “Bu yıl KPSS’ye çalışan arkadaşlarımız da bizim gibi mağdur edilmesin. Haziranda yapılacak atama, ağustosta yapılacak atama sayısından kırpılmasın” diyor.

* Atanamayan öğretmenlerin en önemli isteklerinden biri, adaletli bir branş dağıtımı. Bazı branşlarda 25-30 puanla atama yapılırken, 80-85-90 alan öğretmenler hâlâ atanamıyor!

Sistem böylesine çarpıkken, nitelikli öğretmenler iş bulamazken, ümitsizlikten intihar edecek noktaya sürüklenirken, verilen sözler seçim öncesi ve sonrasına göre uyarlanırken; yeni eğitim modelini konuşmak abesle iştigal değil mi?

(milliyet)

Son Güncelleme: Salı, 10 Nisan 2012 14:32

Gösterim: 1853

Ataması yapılmayan öğretmenler Türkiye’de kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl atanacak öğretmen sayısını belirlemiş olsa da bu sayı öğretmen açığını kapatmaya yetmiyor. Türkiye’de eğitim fakültelerinden mezun oldukları halde göreve atanamayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı.

atanamayan öğretmenlerSon beş yılda bu gruptaki öğretmenlerden 18’i, atanamadığı için bunalıma girdi ve intihar ederek hayatına son verdi.

Eğitim fakültelerinden mezun oldukları halde yıllardır atamaları yapılmayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı.

Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) son beş yılda bu öğretmenlerden 18’inin intihar ederek yaşamına son verdiğini belirtti. Ölümü tercih eden öğretmenler geride yürek burkan notlar ve yaşam öyküleri bıraktı.

Cenazemi hastanede bırakmayın

ŞENGÜL ÖZKAN: 01.03.2007 tarihinde Bursa’da intihar etti. Ücretli öğretmendi. Tam dört yıl atama bekledi.

NURAN UCA: 05.06. 2007 tarihinde Batman’da yaşamına son verdi.

NURAY ÖZER: 13.08.2008 tarihinde Elazığ’da intihar etti. Ağın ilçesinin Saraycık köyünde vekil öğretmendi. Atama bekliyordu.

MUHAMMET AYTEKİN ÇİFTÇİ: “03.05.2009 tarihinde Trabzon Akçaabat Lisesi’nde ücretli öğretmenlik yapıyordu.

> Ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı

Ataması yapılmayan öğretmenler Türkiye’de kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl atanacak öğretmen sayısını belirlemiş olsa da bu sayı öğretmen açığını kapatmaya yetmiyor. Türkiye’de eğitim fakültelerinden mezun oldukları halde göreve atanamayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı.

atanamayan öğretmenlerSon beş yılda bu gruptaki öğretmenlerden 18’i, atanamadığı için bunalıma girdi ve intihar ederek hayatına son verdi.

Eğitim fakültelerinden mezun oldukları halde yıllardır atamaları yapılmayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı.

Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) son beş yılda bu öğretmenlerden 18’inin intihar ederek yaşamına son verdiğini belirtti. Ölümü tercih eden öğretmenler geride yürek burkan notlar ve yaşam öyküleri bıraktı.

Cenazemi hastanede bırakmayın

ŞENGÜL ÖZKAN: 01.03.2007 tarihinde Bursa’da intihar etti. Ücretli öğretmendi. Tam dört yıl atama bekledi.

NURAN UCA: 05.06. 2007 tarihinde Batman’da yaşamına son verdi.

NURAY ÖZER: 13.08.2008 tarihinde Elazığ’da intihar etti. Ağın ilçesinin Saraycık köyünde vekil öğretmendi. Atama bekliyordu.

MUHAMMET AYTEKİN ÇİFTÇİ: “03.05.2009 tarihinde Trabzon Akçaabat Lisesi’nde ücretli öğretmenlik yapıyordu.

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Nisan 2012 14:06

Gösterim: 2758

Öğretmenlere ek ödeme konusunda hükümet gelen tepkileri dikkate aldı ve ek ödeme yapmayı kabul etti.

Öğretmene ek ödeme konusunda hükümet gelen tepkileri dikkate aldı ve sendikaların ısrarlı girişimleri sonucunda  ek ödeme yapmayı kabul etti. Ayrıntılar ise belli olmaya başladı. Yaklaşık 3 aydır öğretmenlerin yüreğine düşen ateş nihayet söndürülüyor.

Millî eğitim ordusunun adsız kahramanları öğretmenlerin mağduriyetine son veriliyor. Alınan duyumlara göre öğretmenlere verilecek olan ek ödeme miktarının taban 150 TL, tavan olarak da 250 TL arasında olduğu belirtiliyor.

2012 yılı zammı ve ek ödeme miktarı Mayıs 15 maaşına yetiştirilmesi için yoğun çalışmalar devam ediyor. 

> Öğretmenlere ek ödeme müjdesi!

Öğretmenlere ek ödeme konusunda hükümet gelen tepkileri dikkate aldı ve ek ödeme yapmayı kabul etti.

Öğretmene ek ödeme konusunda hükümet gelen tepkileri dikkate aldı ve sendikaların ısrarlı girişimleri sonucunda  ek ödeme yapmayı kabul etti. Ayrıntılar ise belli olmaya başladı. Yaklaşık 3 aydır öğretmenlerin yüreğine düşen ateş nihayet söndürülüyor.

Millî eğitim ordusunun adsız kahramanları öğretmenlerin mağduriyetine son veriliyor. Alınan duyumlara göre öğretmenlere verilecek olan ek ödeme miktarının taban 150 TL, tavan olarak da 250 TL arasında olduğu belirtiliyor.

2012 yılı zammı ve ek ödeme miktarı Mayıs 15 maaşına yetiştirilmesi için yoğun çalışmalar devam ediyor. 

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Nisan 2012 11:24

Gösterim: 3311

Dinçer "Dönem aralarında öğretmenlerin başka yere atanmalarını ve devamsızlıkları meşrulaştıracak uygulamaları gözden geçireceğiz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Şişli Belediyesince ilçede yaptırılan 27 okulun, Selahattin Eyyubi İlköğretim Okulu'nda yapılan resmi açılış töreninin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Öğretmenlere yeterlilik sınavı getirilip getirilmeyeceğine ilişkin bir soru sorulan Dinçer, bunun yeni eğitim sistemiyle alakası olmadığını belirterek, "Öğretmenlerimiz, öğretmenlik mesleğini icra ederken farklı kariyer basamaklarında olacaklar. Her bir kariyer basamağından diğerine geçerken eğitim almak durumunda olacaklar" diye konuştu.

Dinçer, dershanelerin kapatılıp kapatılmayacağının sorulması üzerine de "Türkiye'de SBS sınavı ya da YGS gibi sınavlar maalesef hem sınav öncesi eğitim hayatımızı, hem de sınav sonrası hayatımızı çok etkiliyor. Eğitim sistemimizde belirleyici rol oynuyorlar" ifadesini kullandı.

Bu sınavların öğrenci seçme üzerine yapılmasının ve sınavlara odaklanmanın belirleyici rol oynamada etkili olduğunu anlatan Dinçer, bunların eğitim sistemini de olumsuz etkilediğini kaydetti.

Dinçer, "Bu sebeple sınavları biz belirli zaman dilimi içerisinde öğrenci seçme esaslı olmaktan çıkaracağız. SBS'yi artık fen liselerine, kolejlere, özel okullara öğrenci seçmek için değil, milli eğitim sisteminin niteliğini ölçmek için yapmaya başlayacağız" dedi.

Ömer Dinçer, bu durumun dershanelere olan talebi azaltacağını ve giderek dershane sistemli eğitim yapısının değişime uğrayacağını varsaydıklarını söyledi.

Öğretmenlerin tayinlerinin kaldırıldığına ilişkin bir bilginin doğru olup olmadığının sorulması üzerine de Dinçer, öğretmenlerin ve öğrencilerin sınıfta olmasının önemine işaret ederek, "Eğitimin niteliğini artırmak için hem öğrenciyi hem de öğretmeni sınıfa getirecek ve beraberce öğrenmeyi başarmayı sağlayacak tedbirleri alacağız. Dönem aralarında öğretmenlerin nakledilmelerini veya başka yere atanmalarını, öğrencilerin devamsızlıklarını meşrulaştıracak istisnai uygulamaları baştan sona gözden geçireceğiz" şeklinde konuştu.

Dinçer, öğretmenlerin fedakarlık yapmak durumunda kalacaklarını ifade ederek, öğrencilerin başarısı için bu tedbirlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

> Bakan Dinçer’den öğretmen tayinleri ile ilgili açıklama

Dinçer "Dönem aralarında öğretmenlerin başka yere atanmalarını ve devamsızlıkları meşrulaştıracak uygulamaları gözden geçireceğiz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Şişli Belediyesince ilçede yaptırılan 27 okulun, Selahattin Eyyubi İlköğretim Okulu'nda yapılan resmi açılış töreninin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Öğretmenlere yeterlilik sınavı getirilip getirilmeyeceğine ilişkin bir soru sorulan Dinçer, bunun yeni eğitim sistemiyle alakası olmadığını belirterek, "Öğretmenlerimiz, öğretmenlik mesleğini icra ederken farklı kariyer basamaklarında olacaklar. Her bir kariyer basamağından diğerine geçerken eğitim almak durumunda olacaklar" diye konuştu.

Dinçer, dershanelerin kapatılıp kapatılmayacağının sorulması üzerine de "Türkiye'de SBS sınavı ya da YGS gibi sınavlar maalesef hem sınav öncesi eğitim hayatımızı, hem de sınav sonrası hayatımızı çok etkiliyor. Eğitim sistemimizde belirleyici rol oynuyorlar" ifadesini kullandı.

Bu sınavların öğrenci seçme üzerine yapılmasının ve sınavlara odaklanmanın belirleyici rol oynamada etkili olduğunu anlatan Dinçer, bunların eğitim sistemini de olumsuz etkilediğini kaydetti.

Dinçer, "Bu sebeple sınavları biz belirli zaman dilimi içerisinde öğrenci seçme esaslı olmaktan çıkaracağız. SBS'yi artık fen liselerine, kolejlere, özel okullara öğrenci seçmek için değil, milli eğitim sisteminin niteliğini ölçmek için yapmaya başlayacağız" dedi.

Ömer Dinçer, bu durumun dershanelere olan talebi azaltacağını ve giderek dershane sistemli eğitim yapısının değişime uğrayacağını varsaydıklarını söyledi.

Öğretmenlerin tayinlerinin kaldırıldığına ilişkin bir bilginin doğru olup olmadığının sorulması üzerine de Dinçer, öğretmenlerin ve öğrencilerin sınıfta olmasının önemine işaret ederek, "Eğitimin niteliğini artırmak için hem öğrenciyi hem de öğretmeni sınıfa getirecek ve beraberce öğrenmeyi başarmayı sağlayacak tedbirleri alacağız. Dönem aralarında öğretmenlerin nakledilmelerini veya başka yere atanmalarını, öğrencilerin devamsızlıklarını meşrulaştıracak istisnai uygulamaları baştan sona gözden geçireceğiz" şeklinde konuştu.

Dinçer, öğretmenlerin fedakarlık yapmak durumunda kalacaklarını ifade ederek, öğrencilerin başarısı için bu tedbirlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Pazar, 08 Nisan 2012 13:17

Gösterim: 2704


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.